+sıra-/+sire- EKİNİN MORFOLOJİK YAPISI VE İŞLEVLERİ ÜZERİNE Yrd. Doç. Dr. Burhan PAÇACIOĞLU∗ ÖZ: Eklemeli dillerden olan Türkçe, kelime türetmede kullanılan yapım ekleri bakımından bir hayli zengindir. Türkçenin yüzyıllar süren geçmişi içinde bu eklerden bazıları tamamen kullanımdan düşerken, bazıları da değişik lehçelerde işlevini sürdürmeye devam etmiştir. İsimlerden fiil türeten +sıra/+sire- eki de bunlardan birisidir. Bu yapım ekinin, Eski Türkçe ve Orta Türkçe dönemlerinde işlek olarak kullanılmasına karşılık, bugün sadece Kırgız, Türkmen, Uygur, Kırım Türkçelerinde kullanıldığı görülmektedir. Bu ekin morfolojik yapısı ve işlevi hakkında ileri sürülen fikirlerin yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü bu ekle türetilen kelimeler, Türkçede kullanılan iki ayrı morfolojik yapıya sahip +sıra-/+sire- ekinin varlığını göstermektedir. Yazımızda bu duruma açıklık kazandırılmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: +sıra-/+sire (yapım) eki, Türkçe, morfoloji, yapım eki On the Morphologic Structure and Function of “+sıra/-sire” ABSTRACT: Turkish, one of the agglutinative languages, is utter rich in constructive suffixes. In its agelong history, while some of these suffixes have finally been omitted in language performances, some of them manage to practically function in other dialects. The suffix “+sıra/-sire”, which turns nouns into verbs, is an example to this. Although it was productively used in Old and Middle Turkish Period, today, it is only used in Kyrgyzstani, Uygur and Crimean Turkish. Yet, it is not possible to speak of the adequacy of the claims for the morphologic structure and function of this suffix. It is because of the fact that such constructed words prove the existence of two constructive suffixes in Turkish; “+sire/-sıra”, and our examinations try to clarify this. Key Words: +sıra/-sire” as a (constructive) suffix, Turkish, morphology, constructive suffix Uzun bir geçmişe sahip olan Türk dili, geçirdiği bu süreç içerisinde daima kendini yenilemiş, geliştirmiş ve zenginleştirmiştir. Bunda ∗ Cumhuriyet Üni. Ed. Fak. TDE Böl. pacaci@cumhuriyet.edu.tr 312 TÜBAR-XXX-/2011-Güz/Yrd. Doç. Dr. Burhan PAÇACIOĞLU en büyük etkenlerden biri, Türkçenin ekler vasıtasıyla yeni kelimeler türetmeye çok elverişli bir dil olmasıdır. Eklemeli bir dil olan Türkçe, kelime türetmede kullanılan ekler yönünden de son derece zengindir. Ancak dilimizdeki yapım eklerinin hepsinin, her zaman aynı işlekliğe sahip olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü belli bir dönem işlek olan bir ek, sonraki dönemlerde işlekliğini yitirerek kelime türetmede kullanılmaz olabilmektedir. İşte bu eklerden biri de "+sıra-/+sire-" ekidir. Eski Türkçe döneminde işlek bir şekilde kullanılan ve isimden fiil türeten +sıra-/+sire- eki, daha sonraki dönemlerde işlekliğini kaybederek sadece bazı Türk lehçelerinde kullanılmaya devam etmiştir. Eski Türkçe dönemine ait eserlerde ve Kırım, Kırgız, Türkmen, Uygur Türkçelerinin sözlüklerinde yer alan ve bu ekle türetilen kelimelerden bazıları şunlardır: aglam+sıra- 'ağlar gibi olmak' (TDF), akıllı+sıra'akıllanmak' (TDF), al+sıra- 'takatten düşmek' (Krg.S), arkayın+sıra'sakinmiş gibi davranmak' (Tkm), artık+sıra- 'kendini beğenmek, yukarıdan bakmak' (BGF), baş+sıra- 'başsız bırakmak, ölçüyü kaçırmak' (KB), batır+sıra- 'cesur olmak' (BGF), caga+sıra- 'çocukça davranmak' (Tkm.T.S), câhil+sıra- 'yaşını göstermemeye çalışmak' (Tkm.T.S), calgız+sıra- 'yalnızlık hissetmek' (Krg.T.G), can+sıra- 'tâkattan düşmek, hâlsiz kalmak' (Krg.S), çay+sıra- 'çay içmek istemek' (Tkm.T.S), cetim+sire- 'kendini yetim hissetmek' (cetim: yetim, öksüz) (Krg.S), çilim+sire- 'sigara içmek istemek' (Tkm), çog+sıra- 'parlaklığı gitmek' (UAY), duyum+sıra- 'duyar gibi olmak' (TDF), el+sire- 'devletsiz kalmak' (OY), enç+sire- 'rahatsız etmek' (UAY), erk+sire- 'kuvvetsiz olmak' (ETG), et+sire- 'et yemek istemek' (Krg.T.G), eyem+sire- 'kendini mal sahibi sanmak' (Tkm.T.S), garib+sıra- 'kendini yoksul göstermek' (Tkm.T.S), gedem+sire- 'çalım satmak' (Tkm.T.S), gülüm+sire- 'gülümsemek' (Tkm.T.S), gümân+sıra- 'biraz şüphelenmek' (BGF), hâl+sıra- 'hâlsiz kalmak, zayıflamak' (Y.Uyg.T.S), ıylam+sıra'ağlamaklı olmak' (Krg.S), il+sire- 'ilsiz kalmak, yurtsuz olmak' (ETG), kagan+sıra- 'kağansız kalmak' (ETG), kan+sıra- 'çok kan kaybetmek' (Y.Uyg.T.S), kaygım+sıra- 'kaygılanmak' (TDF), kut+sıra- 'kutsuz olmak' (ETG), küç+sire- 'güçsüzleşmek' (E.Uyg.T.S), külüm+sire'gülümsemek', (Y.Uyg.T.S), nahar+sıra- 'yemek istemek' (BGF), ög+sire- 'bilincini yitirmek' (UAY), ökde+sire- 'bir işi iyi yapmak' (BGF) saada+sıra- ' kendine fazla değer vermemek' (Tkm), sahî+sıra'cömertlik göstermek' (Tkm.T.S), suv+sıra- 'susamak' (Tkm.T.S), söz+sire- 'sözsüz kalmak' (ETG), tatıg+sıra- 'tatsızlanmak' (UAY), tın+sıra- 'hiddetlenmek, cansız olmak' (Y.Uyg.T.S), tüp+sire- 'köksüz bırakmak' (ETG), tüş+sire- 'kendinden geçmek' (ETG), urug+sıra'nesli tükenmek' (TDF), us+sıra- 'bayılmak, kendinden geçmek' (ME), uyku+sıra- 'uyuklamak, uykusu gelmek' (Y.Uyg.T.S), yag+sıra- 'yağsız 313 TÜBAR-XXX-/2011-Güz/+sıra/+sire Ekinin Morfolojik Yapısı... kalmak, yağı eksik olmak' (Y.Uyg.T.S), yangı+sıra- 'yenileşmek' (TDF), yanık+sıra- 'mahzunlaşmak' (TDF), yat+sıra- 'yadırgamak' (Y.Uyg.T.S), yazım+sıra- 'yaza benzemek' (Tkm.T.S), yeke+sire- 'yalnızlık duymak' (Tkm.T.S), yer+sire- 'vatan hasreti çekmek' (Y.Uyg.T.S), yıglam+sıra- 'ağlamaklı olmak' (Y.Uyg.T.S) Türkçede bu ekle türetilen bazı kelimelerin, fiilden fiil yapan -t- ekini alarak ettirgen duruma getirildiği de görülmektedir: al+sıra-t- 'güçsüz bıraktırmak' (Krg. T) el+sire-t- 'devletsiz bıraktırmak' (OY), cetim+sire-t- 'kendini öksüz hissettirmek' (Krg.S), hâl+sıra-t- 'hâlsiz bıraktırmak' (Y.Uyg.T.S), inç+sire-t'rahatsız ettirmek' (ETG), il+sire-t- 'yurtsuz bıraktırmak' (OY), kagan+sıra-t- 'kağansız bıraktırmak' (OY), kan+sıra-t- 'kansız bıraktırmak' (Krg.S), küç+sire-t'güçsüz bıraktırmak' (E.Uyg.T.S), su+sıra-t- 'susattırmak' (Y.Uyg.T.S), uyku+sıra-t'uykusunu getirtmek' (Y.Uyg.T.S), urug+sıra-t- 'neslini tükettirmek' (OY)… vb. Örneklerden de anlaşılacağı gibi Türkçede bu ekle türetilen kelime sayısı azımsanamayacak ölçüdedir. Bunların büyük bir kısmının Göktürk ve Uygur dönemine ait kelimeler olmasının yanında, bir o kadarı da Kırım, Kırgız ve Türkmen Türkçelerine aittir. Türkologlar, ekin morfolojisi üzerinde farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Bu görüşleri şöyle özetlemek mümkündür: Zeynep Korkmaz, A.Von Gabain bu ekin; +sız+/+siz+ isimden isim yapan ekle +ra-/+reisimden fiil türeten ekten oluştuğunu belirtmektedirler (Korkmaz 1995: 221; Gabain 1988: 50).Talat Tekin, Marcel Erdal ve James Russel Hamılton'a göre ise bu ek; +sız+/+siz+ ekiyle +a-/+e- ekinin birleşmesiyle ortaya çıkan +sıza-/+size- ekinin z>r değişimiyle oluşmuştur (Tekin 2000: 89; Erdal 1991: 509; Hamılton 1998: 260). Bu konuda Bang'ın görüşünü aktardığını belirten Necmettin Hacıeminoğlu ise öncelikle kırmak anlamındaki "sı-" fiilinden "sır / sir" isimlerinin oluştuğunu, bundan da +a-/+e- ekleriyle "sıra- / sire- fiillerinin türetildiğini ileri sürüp bu fiilin sonradan ekleştiğini vurgulamaktadır (Hacıeminoğlu 1992: 180). Türkologların büyük bir bölümü, ekin işlevi hakkında, "bir şeyden yoksun olmak anlamını taşıyan fiiller türetir". görüşünü benimsemiş durumdadırlar (Tekin 2000: 89; Dilaçar 1975: 413; Kasapoğlu 2005: 134; Karamanlıoğlu 1994: 48.) Ancak bunlardan Ayşe İlker, bu ekle türetilen kelimelerin, "Mânâ olarak bir şeyi istemeyi, arzu etmeyi, bir şeye meyli olmayı ifade eder." (İlker 1997: 64) demekte; Mehmet Kara ise, "Bir şeye olan meyli, bir şeye olan arzuyu ifade eder." görüşüne yer 314 TÜBAR-XXX-/2011-Güz/Yrd. Doç. Dr. Burhan PAÇACIOĞLU vermektedir (Kara 2000: 33). Hacıeminoğlu bu konuda; ekin Eski ve Orta Türkçe döneminde isimlerden olumsuz fiiller türettiği hâlde Kırım ve Uygur Türkçesinde olumlu fiiller yaparak yeni bir mânâ kazandığını belirtir (Hacıeminoğlu 1992: 239). Rıdvan Öztürk de bu konuda; "Ek çoğunlukla, getirildiği ismin ifade ettiği nesnenin yokluğunu veya azlığını, o nesneye karşı olan ihtiyacı veya meyli anlatan fiiller türetir." (Öztürk 1997: 37). diyerek iki işlevi birden bu eke yüklemiştir Bunlardan da anlaşılacağı gibi, ekin iki işlevi bulunmaktadır: a) Bir şeyden yoksun olma ifade eden fiiller, b) Bir şeyi istemeyi, bir şeye meyli olmayı ifade eden fiiller türetmektedir. Bize göre, Eski Türkçe döneminde bu ekle türetilen ve olumsuzluk ifade eden aşağıdaki kelimelerde kullanılan +sıra-/+sire eki, yukarıda görüşlerini aktardığımız Talat Tekin, Marcel Erdal ve James Russel Hamilton'un görüşleri doğrultusunda oluşmuştur. Yani olumsuzluk ifade eden fiillerde kullanılan bu ek, olumsuz isimler türeten +sız+/+siz+ isimden isim yapan ekle, +a-/+e- isimden fiil türeten ekin birleşmesiyle ortaya çıkmıştır. al+sıra- 'takatten düşmek', baş+sıra- 'başsız bırakmak, ölçüyü kaçırmak', can+sıra- 'tâkattan düşmek, hâlsiz kalmak', çog+sıra- 'parlaklığı gitmek', el+sire- 'devletsiz kalmak', enç+sire- 'rahatsız etmek', erk+sire- 'kuvvetsiz olmak', hâl+sıra- 'hâlsiz kalmak, zayıflamak', il+sire- 'ilsiz kalmak, yurtsuz olmak', inç+sire-t- 'rahatsız etmek', kagan+sıra- 'kağansız kalmak', kan+sıra- 'çok kan kaybetmek', keñ+sire- 'daralmak, zayıflamak', kut+sıra- 'kutsuz olmak', küç+sire'güçsüzleşmek', ög+sire- 'bilincini yitirmek', söz+sire- 'sözsüz kalmak', tatıg+sıra- 'tatsızlanmak', tın+sıra- 'hiddetlenmek, cansız olmak', tüp+sire- 'köksüz bırakmak', urug+sıra-t- 'kökünü kazımak, neslini tüketmek', us+sıra- 'bayılmak, kendinden geçmek', yag+sıra- 'yağsız kalmak', yer+sire- 'vatan hasreti çekmek, yurtsuz olmak' vb. Ancak bu ekle türetilmiş olan şu kelimelerin hiçbirinde olumsuzluk ifadesi bulunmamaktadır: aglam+sıra- 'ağlar gibi olmak', akay+sıra- 'kendini erkek gibi görmek', akıllı+sıra- 'akıllanmak', arkayın+sıra- 'sakinmiş gibi davranmak, rahatlamak', artık+sıra- 'kendini beğenmek, kendini farklı hissetmek', batır+sıra- 'cesur olmak, kendini kahraman hissetmek', calgız+sıra- 'yalnızlık hissetmek', cetim+sire- 'kendini yetim hissetmek', duyum+sıra- 'duyar gibi olmak', eyem+sire- 'sahip olmak', garib+sıra- 'kendini yoksul göstermek', güman+sira- 'biraz şüphelenmek', jitim+sira- 'yalnızlık çekmek, garipsemek', kiyik+sire- 'geyik gibi olmak, vahşileşmek', külüm+sire- 315 TÜBAR-XXX-/2011-Güz/+sıra/+sire Ekinin Morfolojik Yapısı... 'gülümsemek, güler gibi olmak', ökde+sire- 'bir işi iyi yapan olmak, usta olmak', sada+sıra-' kendine fazla değer vermemek, mütevazı olmak', tüş+sire- 'kendinden geçmek', uyku+sıra- 'uyuklamak', yangı+sıra'yenileşmek', yat+sıra- 'yadırgamak', yeke+sire- 'kendini yalnız hissetmek', yıglam+sıra- 'ağlamaklı olmak', yukum+sıra- 'uyuklamak'; çay+sıra- 'çay içmek istemek', çilim+sire- 'sigara içmek istemek', et+sire- 'et yemek istemek', su+sıra- 'susamak' vb. Bundan dolayıdır ki bu kelimelerin yukarıda belirttiğimiz morfolojik yapıya sahip ekle türetilmiş olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü yukarıdaki kelimelerden hiçbiri olumsuzluk ifadesi taşımamakta, bilakis "gibi olmak, gibi hissetmek ve istemek" anlamlarını ifade etmektedir. Bizce olumsuzluk ifade etmeyen bu fiiller, +sıg+/+sig+ isimden isim türeten ekle, +ra-/+re- isimden fiil türeten ekin birleşmesiyle ortaya çıkmış olabilir. Çünkü +sıg+/+sig+ eki; +sı-/+si- isimden fiil türeten ekle, -g+ fiilden isim yapan ekin birleşmesiyle oluşmaktadır. +sı/+sieki, anlam açısından " istemek, gibi olmak, gibi hissetmek" mânâlarına sahiptir: al+sı- 'aldanmış olmak', ayrık+sı- 'başkalaşmak', azıg+sı- 'az bulmak', bol+sı- 'bol saymak, çok görmek', kul+sı- 'köle olmak', kurug+sı- 'kurumaya yüz tutmak', tar+sı- 'dar saymak', yad+sı'yadırgamak'; boga+sı- 'boğa istemek', düge+si- 'düğe istemek', su+sı'su istemek, susamak', teke+si- 'keçi teke istemek'vb. +sı-/+si- ekinin "gibi olma, gibi hissetme" anlamları, ondan oluşan +sıg+/+sig+ ekiyle türetilen isimlerde de bulunmaktadır: adın+sıg+ 'farklı olan, seçkin', agır+sıg 'saygı', beg+sig+ 'bey gibi', er+sig 'er gibi', kızıl+sıg+ 'kızıl gibi, kızılımsı', kul+sıg+ 'kul gibi', oglan+sıg+ 'oğlan gibi, oğlan huylu', öd+sig+ 'yaşlı, muhterem', ulug+sıg+ 'büyüklük taslayan', yıpar+sıg 'mis gibi'vb. Bir isimden fiil türeten ek olan +ra-/+re- ise, önünde bulunan ismin karşıladığı durumun ortaya çıkmasını anlatan fiiller yapmada kullanılmıştır: as+ra- <azıg+ra- 'dişlemek', çok+ra- 'su kaynamak', kek+re-ş- 'tahrit etmek, kızdırmak'(kek: kin), muñ+ra- 'bunalmak' (muñ: sıkıntı), saçı+ra- 'sıçramak', say+ra- 'konuşmak, gevezelik etmek'(sab: söz), yal+ra- 'parlamak'(yal: ışık, parlaklık), yañra- 'açığa vurmak'(yañ: hile, tuzak). Bütün bunlara dayanarak Türkçede, iki ayrı morfolojiye sahip +sıra-/+sire- eki kullanıldığını, bunlardan birincisinin olumsuzluk ifadesi bulunan fiiller türeten +sız+a-/+siz+e->+sıra-/+sire- eki, diğerinin ise olumsuzluk anlamı bulunmayan ve "gibi olmak, gibi hissetmek, istemek, meyletmek" anlamlarını taşıyan +sı-g+ra-/+si-g+re ekindeki "-g+"nin 316 TÜBAR-XXX-/2011-Güz/Yrd. Doç. Dr. Burhan PAÇACIOĞLU düşmesiyle (ersi-g>ersi, begsi-g>begsi, acı-g>acı, tiri-g>tiri vb.) ortaya çıkan +sıra-/+sire- eki olduğunu söyleyebiliriz. Kısaltmalar BGF ETG E.Uyg.T.S KB Krg. S Krg. T. G OY TDF Tkm Tkm. T.S UAY Y.Uyg.T.S Batı Grubu Türk Yazı Dillerinde Fiiller Eski Türkçenin Grameri Eski Uygur Türkçesi Sözlüğü Kutadgu Bilig III Kırgız Sözlüğü Kırgız Türkçesi Grameri Orhun Yazıtları Türk Dilinde Yapı Bakımından Fiiller Türkmence "Türkmen Türkçesi Sözlüğü" Uygurca Altun Yaruk Yeni Uygur Türkçesi Sözlüğü KAYNAKÇA ARAT, Reşit Rahmeti (1979), Kutadgu Bilig III, TKAE Yay., İstanbul. CAFEROĞLU, Ahmet (1968), Eski Uygur Türkçesi Sözlüğü, TDK Yay., Ankara. ÇENELİ, İlhan (1986), "Türkmen Türkçesi Sözlüğü", Belleten 1982-1983, Ankara. s. 29-84. DİLAÇAR, A. (1975), "Karahanlı Türkçesinde Üç Fiil Eki", Bilimsel Bildiriler 1972, Ankara. s. 413. ERDAL, Marcel (1991), Old Turcis Word Formation, A Functional to the Lexicon V. II, Otto Harrassowitz Eski Türkçede Söz Yapımı, Wiesbaden. GABAİN, A.Von (1988), Eski Türkçenin Grameri (çev. Mehmet Akalın), TDK Yay., Ankara. GRÖNBECH, K. (1995) Türkçenin Yapısı (çev. Mehmet Akalın), TDK Yay., Ankara. HACIEMİNOĞLU, Necmettin (1992), Türk Dilinde Yapı Bakımından Fiiller, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara. HAMILTON, James Russel (1998), İyi ve Kötü Prens Öyküsü (çev. Vedat Köken), Kültür Bakanlığı Yay., Ankara. İLKER, Ayşe (1997), Batı Grubu Türk Yazı Dillerinde Fiil, TDK Yay., Ankara. KARA, Mehmet (2000), Türkmence, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara. 317 TÜBAR-XXX-/2011-Güz/+sıra/+sire Ekinin Morfolojik Yapısı... KARAMANLIOĞLU, Ali Fehmi (1994), Kıpçak Türkçesi Grameri, TDK Yay., Ankara. KASAPOĞLU ÇENGEL, Hülya (2005), Kırgız Türkçesi Grameri, Akçağ Yay., Ankara. KAYA, Ceval (1994), Uygurca Altun Yaruk, TDK Yay., Ankara. KORKMAZ, Zeynep (1995), Türk Dili Üzerine Araştarmalar, TDK Yay., Ankara. NECİPOVİC, Emir (1995), Yeni Uygur Türkçesi Sözlüğü (çev. İlkil Kurban), TDK Yay., Ankara. ÖZTÜRK, Rıdvan (1994), Yeni Uygur Türkçesi Grameri, TDK Yay., Ankara. TEKİN, Talat (1988), Orhun Yazıtları, TDK Yay., Ankara. TEKİN, Talat (2000), Orhun Türkçesi Grameri, Türk Dilleri Araştırmaları, Dizisi 9, Ankara. TOPARLI, Recep- Hanifi Vural (vd.) (2003), Kıpçak Türkçesi Sözlüğü, TDK Yay., Ankara. YUHADİN, K. K. (1988), Kırgız Sözlüğü (çev. Abdullah Taymas), TDK Yay., Ankara.