HARRAN ÜNİVERSİTESİ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ TARIMSAL KİRLİLİK DERSİ (0503514) FİNAL SORULARI 17.01.2011 Aşağıdaki sorulardan seçime bağlı olarak sadece 4 tanesini cevaplayınız. 1- Süne ile fiziksel, kimyasal ve biyolojik mücadele yöntemlerini; çevre için olumlu ve olumsuz yönlerini de irdeleyerek açıklayınız. 2- Tarım bitkilerinde neden gen aktarımı uygulamaları yapılır? Gerekli olup olmadığını tartışınız. 3- Organik tarım nedir? Organik tarımda bitkiler nasıl korunmaktadır? Açıklayınız. 4- Yeraltı sularında nitrat kirliliğinin nedenlerini açıklayınız. Harran Ovası yeraltı sularında ortaya çıkan bu durumun Güneydoğu Anadolu Projesi ile olan ilişkisini tartışınız. 5- Pestisitlerin ekosistemdeki davranışlarını açıklayınız. 6- Aşırı sulamayı önlemeye yönelik alınacak tedbirler nelerdir? Süre 60 dk ve her soru 25 puandır. Başarılar Yrd. Doç. Dr. A.Dilek ATASOY 1- Sünenin verdiği zararlar düşünüldüğünde gerçekten çok ciddi mücadele edilmesi gerekir. Fiziksel mücadele: Süne ilk yıllarında kimyasal mücadelenin başlamasına kadar fiziksel mücadele yoluyla kontrol edilmeye çalışılmış. Bu süreçte el, kalbur veya atrapla toplanmıştır. Uzun bir süre bu şekilde devam edilmiştir. Ayrıca 1939-53 yılları arası sünenin kışladığı alanlardaki geven ve kirpiotu gibi kışlak bitkileri ev makinesi ve gazyağı ile yakılmıştır. Bu uygulamaya doğal dengeye olan olumsuz etkisi ve erozyona neden olmasından dolayı son verilmiştir. Kimyasal mücadele: Süne yavruları ile buğday tarlalarında ilaçlı mücadele yapılmıştır. Özellikle ilk yıllarda Uçakla yapılan mücadelede engebeler ve rüzgar gibi nedenlerden dolayı ilaçlama etkinliği her zaman yüksek olmamış, rüzgar nedeniyle ilaçlamadaki gecikmeler, ilaçların çevrede hedef dışı alanlara daha fazla sürüklenmesi, ilaçlama maliyetinin yüksek oluşu gibi sonuçlar yaşanmıştır. Çevre için çok büyük kirletici etkiler oluşmuştur. Yer aletleri ile yapılan mücadelede de sular ve toprak için zararlı kimyasallar ortama verilmiştir. Biyolojik mücadele: Biyolojik mücadele çalışmalarında yumurta parazitoiti (Trissolcus spp.) üretilerek mücadele yapılan illerde salımı gerçekleştirilmiştir. “ Süne ve Kımıl mücadelesinde Biyolojik Mücadele Çalışmalarına Destek Amaçlı Ağaçlandırma Projesi ” kapsamında fidan dikimi gerçekleştirilmiştir. Faydalı böcekler, sünenin ergin ve yumurtasını bozarak onların çoğalmalarına ve sonunda zarar yapmalarına engel olurlar. Süne ile mücadelede kullanılan ve halk arasında arıcık olarak tabir edilen 'trissolcus' böceği, arıcıklar süne zararlısını etkisiz hale getiriyor. Bu tarz faydalı böceklerin doğada kendi başlarına yaşayabilmeleri için yeşil kuşak projesi de geliştirildi. Proje ile tarımsal alanların aralarında iğde, akasya gibi ürün vermeyen yeşil alanlar oluşturulacak ve süneye karşı mücadele yapan arıcıklar bu alanda barınacak. Biyolojik mücadele çevreye en dost yöntemdir. Doğada var olan canlılar zararlıları tüketmek amaçlı kullanılıyor ve yabancı kimyasallar veya elementler çevreye salınmıyor. 2- Zararlılarla savaşmak için kullanılan kimyasal maddelere duyulan gereksinimi azaltmak. Tarım ürünlerinin tadını ve görünümünü iyileştirmek. Toplama, taşıma ve depolamaya uygunluk açısından ürünlerin niteliğini arttırmak. Zarar görmüş tarım alanlarına uygun bitki çeşitleri yetiştirmek. gibi nedenlerden dolayı tarım ürünlerinde gen aktarımları yapılmaktadır. Ancak; • Gen aktarımıyla bitkilere kazandırılan özellikler başka canlılara geçebilir. • Genler, aktarıldıkları canlıların genetik yapısını olumsuz etkileyebilir. • Gen aktarımlı ürünlerin besin zincirine istemsiz olarak girmesi. • Çiftçilerin biyo teknoloji şirketlerine bağımlı kalması gibi faktörlerin göz önünde bulundurulması gerekir. 3- Ürün yetiştirilmesi, toplanması, hasat, kesim, işleme, tasnif, ambalajlama, etiketleme, muhafaza, depolama, taşıma ile ürünün tüketiciye ulaşmasına kadar olan diğer işlemlerde, kimyasal madde veya tarım ilacı kullanılmadan yapılan tarım "organik tarım" olarak tanımlanır Organik tarımda, sentetik kimyasal maddelerin (örn. genelde gübreler, ot ilaçları, bitki koruma ürünleri, insektisitler ve pestisitler) kullanımı yasaklanmıştır. - Bitkiler öncelikle hastalıklara dirençli türlerin seçilmesi ve uygun toprak işleme metotları vasıtasıyla korunmaktadır. Bunlar: ürün rotasyonu, örn. aynı arazide ardışık olarak aynı ürün yetiştirilemez. Bu metodun temelini oluşturan mantık, parazitler gelişemez ve bitki besinleri aşırı tüketilmez. - sıra çalıları ve ağaçların dikilmesi, sadece peyzajı daha hoş yapmaz, aynı zamanda parazitlerin doğal predatörleri için barınak sağlar ve komşu alanlardan gelen kirlilik maddelerine karşı fiziksel bir bariyer oluşturur. - ara ürün yetiştirme, örn. bir ürün diğerlerinin parazitleri tarafından seviliyorsa, farklı ürünlerin paralel işlenmesi. Organik tarım, iyi-bozunmuş gübre ve organik kompostlar (örn. çimen vb.) ve yeşil gübre gibi doğal gübreleri kullanır. Örn. bu amaç için dikilmiş yonca ve hardal gibi bitkilerin toprağa karıştırılması. Bitkileri hastalık ve zararlılardan korumak gerektiğinde, bitkisel, hayvansal veya mineral orijinli doğal maddeler kullanılır, Organik toprak işleme teknikleri çiftlikte doğal dengeyi düzenler. 4- Sularda nitrat birikiminin esas nedeni, yoğun tarım uygulamalarında düşük azot ihtiyacı olmasına rağmen aşırı azotlu gübre kullanımıdır. Sulama ve aşırı kimyasal gübre kullanımı, yer altı sularında nitrat artışına neden olmaktadır. Bunun yanısıra atıksu karışım noktaları, mezarlık veya çöplük alanlarının yeraltı sularına yakın olması da diğer etkenlerdir. Harran Ovası’ yeraltı sularında nitrat kirliliğinin GAP ile yakın bağlantısı bulunmaktadır. Çünkü GAP ile bölge nüfusu ve tarım sektöründe büyük oranlarda artış yaşanmıştır. Sulama imkanlarının da artmasıyla tüm araziler bir tarım alanına dönüşmüştür. Birim alanda kullanılan gübre miktarları da öncekine nazaran fazlaca artış göstermiştir. Ayrıca Ovanın çanak şeklindeki yapısı gereği çevredeki kuyularda tarımdan sızan sular büyük nitrat konsantrasyonuyla birlikte yeraltına taşınmıştır. Dolayısıyla çok yüksek nitrat değerleri tespit edilmiştir. 5- 6- Bitkinin su isteği ve sulama aralığına dikkat edilmelidir. Sulamaya başlamadan önce toprak ve bitkinin durumuna bakılır. Su isteyen bitkini yaprak rengi koyulaşır, kıvrılır ve solar. Bitki su istemediği halde sulamakta aşırı sulamadır. Toprak yüzeyinin kuruyup altının normal şekilde nemli oluşu sulamayı gerektirmez Tarla tesviye edilmelidir. Tesviye edilen(düzenlenen) arazide su kayıpları azalır. Suyun derine sızması bitki besin maddelerinin yıkanması, erozyon ve yüzey drenajı gibi problemler çoğunlukla ortadan kalkar. Bitkiler sudan eşit şekilde faydalanır. Halbuki tesviye edilmemiş bir arazide bir taraf göllenirken diğer taraf susuz kalabilir.Bu yüzdende biraz yüksek alanları sulayacağım derken tarlanın büyük bir kısmı göl haline gelebilir. Fazla su tarladan uzaklaştırılmalıdır. Taban suyu yüzey akışı aşırır sulama suyu ,kanal sızması gibi kaynağı ne olursa olsun fazla su araziden uzaklaştırılmalıdır. Uygun sulama metodu seçilmelidir. Arazi, toprak, bitki, iklim, sulama masrafları vb özelliklerde dikkate alınarak bitkilerin en iyi şekilde faydalanabileceği ve su kaybını en az düzeye indirecek biçimde uygun sulama metodu seçilmelidir. Sulama suyu zamanında kesilmelidir. Sulamalarda bitki köklerinin en yaygın olduğu katı dolduracak kadar su verilmelidir. Sulama sırasında suyun istenilen derinliğe inip inmediği demir bir çubuk veya benzeri bir alet alınarak kontrol edilmelidir. Çoraklaşma belirtileri görülür görülmez önlem alınmalıdır. Tarlada bitkiler seyrekleşir. Mavi yeşil renk alır ve mahsul verimi düşerse gözle görülen başka verilerin ortaya çıkması beklenmeden hemen önlem alınmalıdır.