YILLIK ÖDEV…. ENDEMİK BİTKİLER Endemik, alanları belirli bir ülke veya bölgeye ait, yerel, ender ve çok ender bulunan türler endemos (indigenous) kelimesinden gelir ve “yerli” anlamında kullanılır. Ülkemizdeki endemik türlerin en önemlilerinden birkaçı; Kazdağında orman meydana getiren Kazdağı göknarı, Eğridir güneyindeki Kasnak meşesi, Köyceğiz-Dalaman arasında yaygın olan Sığla veya Günlük ağacı ve ormanları, Beşparmak Dağları (Ege bölümü)ndaki Kral eğreltisi ile Datça yarımadasında bulunan Datça hurmasıdır. ülkemiz, hem çeşitli familyalara ait hem de endemikler yönünden de çok zengindir. Türkiye’de yetişen endemik türler tabiatta, aşırı otlatma, yangın, bilinçsiz kesim, söküm,ıslah çalışmaları, yapılaşma, şehirleşme ve herbisit kullanımı gibi çeşitli tehlikelerle karşı karşıyadır.Bu olumsuz faktörler kimi zaman bitkinin yok olmasına ve bir anlamda yer yüzünde ortadan kalkması anlamına gelmektedir. Yemeklik Endemik Bitkiler İnsanlığın beslenmesinde kilit rol oynayan tarla bitkilerinin % 30'u Anadolu'dan köken almıştır (Örneğin: kiraz badem kayısı buğday nohut mercimek incir lale kardelen ve çiğdem).Ülkemiz endemik bitkilerinden bazıları kültür bitkilerini içermekte kültür bitkileri olmayan bazı yabani bitkiler de kültür bitkileriyle birlikte yemek malzemesi olarak kullanılabilmektedir. Türk mutfağının zenginleşmesi ve rakipsiz olması açısından bu bitkiler önem arz etmektedir. Orkide : Ülkemizde endemik orkide çeşitleri vardır. Bunlardan sahlep yapılabilmekte K. Maraş ilinde ise dondurmalara katılmaktadır. Maraş Dondurmasının meşhur olmasının kaynağında orkidelerden elde edilen sahlep önemli rol oynamaktadır. Nitekim bu ilimizde endemik olarak Cephalanthera kotschyana Dactylorhiza Osmanica (Osmaniye orkidesi) orkideleri yetişmektedir. Badem: Ülkemizde endemik badem ağaçları bulunmakta olup bunlar Elazığ Hakkari Mersin Maraş ve Van'da yetişmektedirler Tere: Salatalarda kullanılan terenin ülkemizde birkaç endemik çeşidi olup bu türler ülkemizin Adana Bitlis Hakkari Kastamonu Konya Maraş Niğde ve Van illerinin endemik bitkilerindendir. Pancar: Ülkemize endemik olan iki adet pancar bitkisi vardır ve isimleri bulundukları bölgelerle ilgilidir. Adanada Beta Adanensis (Adana pancarı) ve Çanakkalede Beta Trojana (Troya Pancarı). Kiraz: Ülkemiz kiraz çeşitleri açısından da endemik bitkilere sahiptir. Örneğin Amasya Erzurum Kayseri Niğde ve Tokat illerinde Cerasus İncana Erzincan’da Cerasus Erzincanica (Erzincan kirazı) Sivas'ta Cerasus hippophaeoides türleri ülkemizin endemik kirazlarını oluşturmaktadırlar. Madımak: Kırsal kesim insanlarımızda önemli bir yiyecek maddesi olan hatta türkülerde bile adı geçen madımak bitkisinin ülkemizde zengin endemik türleri olduğu görülmektedir. Örneğin Afyon’da Polygonum Afyonicum (Afyon madımağı) Antalya’da P. salebrosum Kayseri’de Polygonum cappadocicum (Kapadokya madımağı) Muğla’da P. Karacae Samsun’da Polygonum Samsunicum (Samsun madımağı) Sivas da Polygonum Sivasicum (Sivas Madımağı) verilebilecek örneklerdir Turp: icotia carnosula adlı turpgiller ailesine mensup endemik bir bitki Antalya ve Muğla'da yetişmekte yöre insanı bu bitkiyi taze veya pişirerek yemektedir. Kaz dağı göknarı: İğne yapraklı uzun sürgünler üzerinde tek tek ışığa yönelik olarak tarak biçiminde dizilmişlerdir.Yaprağın üst yüzü hafif olukludur, alt yüzünde ise iki tane belirgini gümüşi renkte beyaz stoma bandı bulunur. İğne yapraklar sürgünler üzerinde uzun süre, 7-10 yıl kalır. Türkiye’de yalnızca Kazdağı’nda yetişen endemik bir göknar alt türü. 30 metreye kadar boylanabilir. Tomurcukları bol reçinelidir. Kasnak meşesi 25-30 m boya ulaşabilen geniş ve yaygın tepeli bir meşe türü. Genç sürgünler sarımtrak veya kırmızımtrak olup, önceleri tüylü daha sonraları çıplaktır. Tomurcuklar büyük yumurta biçiminde kahverengi kırmızı, tüysüzdür. Tomurcuk pullarının kenarları kirpiklidir. Yapraklar sürgünler üzerinde oldukça aralıklı dizilmiştir. Yaprak ayası ters yumurta veya eliptik biçimli, dip tarafı çarpıktır. Yaprakların alt yüzü basık ve yıldız tüylüdür. Üst yüzü çıplak ve koyu yeşildir. Kadeh çok belirgin ve yarımküre şeklindedir. Endemik bir türdür.Kütahya, Konya, Afyon, Isparta, Eğirdir yörelerinde bulunur. 1300-1800 m yükseltilere kadar çıkabilir. KASNAK MEŞESİ Datça hurması Datça Hurması, Datça Yarımadasında batı-doğu yönünde uzanan sıradağların kuzey ve güney aklanlarında olmak üzere, iki ayrı yörede bulunmaktadır. Datça Hurması bu aklanda küme ve guruplar halinde veya tekil olarak da geniş bir alanda yayılış yapmakta ve yayılış sahilden 300-350 m yükseltiye kadar ulaşabilmektedir. Kuzeyi kapalı, sıcak, deniz etkisi altındaki vadi tabanlarının uygun kısımları ile deniz kenarındaki kum ve çakıl üzerinde yer almaktadır. yaklaşık 10 m boyunda olup Datça’da 10-15 m. boylara ulaşabilmektedir. DATÇA HURMASI Sığla ağacı 25-40 m’ye kadar boylanan yaprak döken kalın dallı ve geniş tepeli bir ağaçtır. İlk bakışta çınara benzer. Yaşlandıkça, kabuğu koyulaşır ve derin çatlaklı bir görünüm alır. Çiçekler küçüktür. Çiçek kurulu 1-2 cm çapında olup küre şeklinde çok sayıda çiçek kümesini bulundurur. Meyve 2-4 cm çapında çok sayıda kapsülden oluşur Istranca meşesi: 25 m’ye kadar boylanabilen düzgün gövdeli dar tepeli bir meşe türüdür. Gövde kabuğu düzenli aralıklarla çataklıdır. Yapraklar ters yumurta biçimindedir. 7-10 civarında yaprak damarı bulunur. Damarlar birbirine paraleldir. Her iki yüzüde çıplaktır. Alt yüzünde basit ya da yıldız tüyler bulunur. Meyve sapı 2-7 cm uzunluğundadır. Bir sapta 3-4 tane meyve bulunur. RELİKT BİTKİLER RELİK (RELİKT) BİTKİ: Kalıntı, eskiden kalma, günümüze gelme. Paleoklimatik koşullarda yetişerek yaygın bir durum alan, fakat iklim koşullarının değişmesi üzerine günümüzde zorlukla yaşamını sürdüren bitki toplulukları ve bunların üyeleri Örneğin; Karadeniz Bölgesinde yer yer kıyı kuşağında ve ve ardındaki oluklarda bulunan Akdeniz bitki toplulukları, daha önce bu bölgeye Akdeniz iklim koşulları egemen iken yerleşmişler; ancak, günümüz koşulları altında da yetişmelerini sınırlı olarak sürdürme olanağı bulmuşlardır. Güneybatı Anadolu’da Köyceğiz,Marmaris dolaylarında küçük ormanlar oluşturan Sığla (Günlük) ağacı relikt bitki özelliği göstermektedir. Ihlamur Boyları 20-30 m’ye kadar ulaşabilir. Büyüklüğü 5-10 cm arasında değişen yaprakları genellikle yürek şeklinde ve çarpık, kenarları dişli ve uzun saplıdır. Sarkık çiçek demetleri sarımsı bir renge ve karakteristik bir kokuya sahiptir. Çok geç açan bu çiçekler (HaziranTemmuz) kurutularak çay gibi içilir. IHLAMUR Kestane Kuzey Anadolu ve Marmara Bölgesi’nde yayılış gösterir. Türkiye’de doğal olarak yetişen tek kestane türü olan “Anadolu kestanesi” 30 m boya erişebilen, geniş tepeli bir ağaçtır. Ülkemizde 25.278 hektar koru, 3.614 hektar baltalık kestane ormanı bulunmaktadır. Gençken düzgün olan gövde kabukları yaşlandıkça çatlaklı bir görünüm alır. Mızraksı yapraklarının kenarları kaba dişlidir. Çiçekleri önemli bir bal kaynağı olan kestanenin meyvesi de ekonomik değere sahiptir. Ladin Kuzey yarıkürenin ılıman ve soğuk bölgelerinde yayılış gösteren ladinin 40 değişik türü ve bu türlere ait varyete ve formları vardır. Uzaktan bakıldığında köknara benzese de piramide benzer tepesi ve sarkık dalları ile ondan ayırt edilebilir. Boyu 40-50 m’ye kadar ulaşabilir. İğne yaprakları kısa, sivri uçlu ve kesitli dört köşedir. Olgunlaşmış kozalağının pulları dağılmaz. Ülkemizde Doğu Karadeniz dağlarının denize bakan yüksek kesimlerinde saf ya da karışık ormanlar kuran türü Doğu Ladinidir.Ülkemizde 146.300 hektar saf Ladin ormanı bulunmaktadır. Kızılağaç Trakya, Marmara çevresi, Batı Karadeniz ve Doğu Karadeniz’de saf ve karışık olarak yayılış gösteren kızılağaç, boyu 20 m’ yi aşabilen, esmer kabuklu, seyrek dallı bir ağaçtır. Daha çok serin bölgelerde ve nemli dere yataklarının bulunduğu yerlerde görülür. Ülkemizde 66.357 hektar koru, 297 hektar baltalık kızılağaç ormanı bulunmaktadır. Uzunluğu 4-9 cm genişliği 3-7 cm arasında değişen ters yumurta biçimli ve testere dişli yaprakları vardır. Köklerinde bulunan, havanın serbest azotunu bağlayan yumrular nedeniyle toprakları azotça zenginleştirir. Ardıç Sürüngen çalılardan büyük ağaçlara kadar çok çeşitli türleri olan ardıç, hemen hemen bütün bölgelerimiz yüksek dağlık kesimlerinde doğal yayılış gösterir. Bazıları servi gibi pul yapraklara, bazıları da batıcı iğne yapraklara sahiptir. Köknar 40m’ye kadar boylanabilen köknarlar, kendine özgü formu, gövde kabuğu iğne yaprakları ve hatta kokusu ile Çamgiller familyasının diğer türlerinden ayırt edilebilir. Yapraklarının alt yüzeyinde beyaz çizgiler vardır.Kozalaklar sonbaharda olgunlaşınca pulları dökülür. Ülkemizde 213.652 hektar saf köknar ormanı bulunmaktadır. Karaçam Bütün kıyı bölgelerimizin dağlık kesimlerinde saf ya da karışık ormanlar kurar, hatta stepe kadar sokulur.Ülkemizde 2.527.685 hektar saf karaçam ormanı bulunmaktadır. Gövdesinin ve dallarının kalınlığı, gri ve derin çatlaklı kabuğu, iğne yapraklarının koyu yeşil rengi ile diğer çam türlerinden ayrılır.30-35 m’ ye kadar boylanabilir.