Hazirlayan

advertisement
AKSİYON
Dergisindeki Röportajdan aklıma
Kazınanlar
1- ABD’de Aşı ile kanser tedavisi yapılmaktadır.
2- Op.Dr. İlhami Güneral ABD’de Aşı tedavisi ile
Prostat kanserini yenmiştir. Daha sonra bu tedaviyi
tanıtmak ve Türkiye’ye getirmek için çalışmış ve fakat
muvaffak olamamıştır. Türkiyeden birçok hasta bu
tedavi ile sağlığına kavuşmuştur.
3- Bu tedavi San Diego’da Livingston Foundation
Medical Centre’da yapılmaktadır.
4- Livingston Foundation Medical Centre’ın
internet adresi www.lfmc.net’ dir.
5- LFMC 2004 yılında FDA baskısı ile kapanmıştır.
Kliniğin yeniden açılacağı (belkide Meksika’da) ve ABD
de klinikte çalışmış bazı doktorlar tarafından tedavinin
halen uygulanmakta olduğu söylentisi çıkmıştır.
Op. Dr. İlhami Güneral
(1914-2006)
http://www.kansersizhayat.com/?page_id=14
Bir doktorun kanserle savaşı
Op.Dr. İlhami Güneral ABD’de Aşı ile Prostat kanseri tedavisi olmuştur.
Daha sonra bu tedaviden başkalarının da yararlanması için bu tedaviyi tanıtmak amacıyla kitaplar yazmış TV
yayınlarına çıkmıştır. Bu tedaviyi Türkiye’ye getirmek için çalışmış ve fakat destek bulamamış, muvaffak
olamamıştır. Ancak yüzlerce kanser hastasına yardımcı olmuştur.
KANSERİN SEBEPLERİ
Sigara
Alkol
Genetik
(İmmün Sistem Zafiyeti)
İmmün Sistem Çöküşü
Çevre kirliliği
Kötü beslenme
Diğer Sebepler
Livingston Foundation Medical Centre’ın Öngördüğü
KANSER HASTASININ BESLENME REJİMİ
SERBEST OLAN YİYECEKLER
Havuç suyu, sebze suları (Cis 14, Vit A, buğday çimi ilavesi çok iyi olur)
Tam buğday, kepekli, çavdar, yulaf ekmekleri
Kuruyemişler çiğ olarak günde bir fincan
Meyveler, kuru üzüm,kuru kayısı, kuru erik
Köy yumurtası
(Serbest dolaşan tavukların yumurtası)
Tereyağı, Zeytin yağı, susam yağı, Keten tohumu yağı (sızma)
Etler: Erkeç, koyun, kuzu, dere,göl ve deniz balıkları
Her türlü baklagiller
Tohumlar: Çörekotu, keten tohumu,kabak çekirdeği, ayçekirdeği
(Kavrulmamış olacak)
Sebzeler: Bütün taze sebzeler çiğ ve hafif pişmiş olacak
Sebze filizleri
Baharatlar karabiber hariç hepisi
Bütün kimyasal koku ve temizleyicilerden ve
Boya, tiner ve böcek ilaçlarından uzak dur.
YASAKLAR
Sigara ve Alkol kesin yasak
Kafeinli ve gazlı içecekler, süt (az miktarda keçi ve koyun sütü)
Bazik olmayan (pH<7,5) Kaynak suları, klorlanmış içme suları
Teneke kutu ve şişedeki meyva suları
Proteine dayanan (asidik) beslenme tarzı
Çiftlik yumurtası
Her türlü margarin ve işlenmiş (rafine) yağlar, kızartma yağları
Müsaade edilenin dışındaki her türlü etler
(İnek,dana,sığır Tavuk kesinlikle yasak)
Her türlü şekerli yiyecekler
(tatlılar, kek, pasta,çikolata . gofret ve dondurma vb.)
Çiftlikte beslenmiş balıklar
(Çipura, Levrek, Alabalık vb.)
Yoğurt ve tereyağı hariç bütün süt ürünleri
Kavrulmuş ve işlenmiş bütün kuruyemişler, cipsler
Her türlü hazır çorba ve bulyonlar, krakerler
Her türlü konserve, rafine edilmiş ve işlenmiş sebzeler
Bozulmasın diye (uzun raf ömürlü) katkı maddesi katılmış herşey
KANSER TEDAVİ METODLARI
1) Klasik Kanser Tedavileri
Cerrahi operasyon
Kemoterapi
Radyoterapi
Hormon tedavisi
2) İnovatif Kanser Tedavileri
LFMC AŞI TEDAVİSİ
ANVİRZEL AŞISI
DİFLU TERAPİ
DENTRITIC CELL AŞISI
3) Alternatif (Tamamlayıcı) Tedaviler
3.1. Alkali (yüksek pH) tedavileri
. Karbonatlı su
. Cesium
. Sodyum Dikloroasetat (DCA)
3.2. Dimetil Sulfokside (DMSO)
3.3. İnfinitisimal dozlarla immün sis. ted.(IDI)
3.4. Hidrazin Sülfat
3.5. Bitkisel preperatlar
Kanser tedavisi devrimi (Op.Dr.İ..Güneral’den)
Dr. Virginia Livingston ve ekibinin keşifleri
Dr. Virginia Livingston. 1947'de (1950 yayınlandı) kanserin mikrobik bir hastalık olduğunu keşfetti. Bu mikroba
Progenitor Cryptocides (P.C.)
adını verdi ve elde ettiği sonucu Koch Kanunu’nu uygulayarak ispatladı. P.C. tüberküloz ve cüzzama neden olan
basillerin birinci dereceden akrabası olan bir basildir
Dr. Virginia Livingston ve arkadaşları devam eden çalışmaları sonucunda ikinci önemli keşfi gerçekleştirdiler.
Kanser mikrobundan elde edilen aşı, kanseri tedavi ediyordu
Ekibin kanser tedavisinde önemli buluşlarından biri de, mikrobun memelilerin üremesinde hayati bir hormon
olan
Coriogonadotropin salgıladığını keşfetmesidir (1974).
Bu hormon, gelişmekte olan fetüsü bağışıklık sisteminin hışmından koruyordu.
Fakat kanser oluşumuna neden olan mikrop (P.C) aynı hormonla kanseri de kamufle ederek bağışıklık sistemi
tarafından fark edilmesini önlüyordu.
.
4)Kanser mikrobu (P.C.)normal hücrelerde sembiyot (ortak yaşam sürdüren organizma) olarak bulunmaktadır.
Fakat bağışıklık sistemi ve beslenme ile kontrol altında tutulmadığında,hücre DNA'sına müdahale ederek tümör
hücreleri oluşturmakta, kontrolden çıkarak patojenik bir duruma dönüşmektedir.
KLASİK KANSER TEDAVİLERİNE ELEŞTİRİLER (Op.Dr.İ..Güneral’den)
Yıllardır kanserli hastalara tek kurtuluş reçetesi olarak sunulan kemoterapi ve radyoterapi hakkında
Nobel Ödülü almış doktorlar da veryansın ediyor.
İki kez Nobel Bilim Ödülü kazanan
Dr. Linus Pauling,
"Herkes şunu bilmelidir ki, konvansiyonel kanserle savaş büyük bir sahtekârlıktır"
DNA'nın çift heliks (sarmal) yapısını keşfeden yine Nobel Ödüllü
Dr. James Watson
"Bu kanser savaşı hikayesi bir öbek dışkıdan başka birşey değildir"
California Tıp Fakültesinden
Dr. Alan Lerine,
"Bu ülkede kanserlilerin çoğu kemoterapi yüzünden ölüyor. 10 seneye yakın bir süreden beri
istatistiklerin kanıtladığına göre göğüs, kolon (bağırsak) ve akciğer kanserlerinde kemoterapi
tamamen etkisizdir.
Ve de yan etkisi yani bağışıklık sistemine verdiği zarar yüzünden ölümü çabuklaştırmaktadır."
Ve nihayet büyük araştırmacı
Dr. Robert Atkins
"Hiçbir işe yaramadığını bile bile hastasına kemoterapi uygulayan bir doktor hoşgörülü tabirle
bir budala ve gerçek anlamda ise bir canidir"
Op.Dr. H. Ziya ÖZEL
Nam-ı diğer “Zakkumcu Ziya”
Zukkumdan (Nerium Oleander) “NO” adını verdiği ekstre elde etti.
Bu ekstre ile ümitsiz birçok kanser hastasını tedavi etti. Bu tedavi sonuçlarını 1973
4. Balkan Tıp Kongresinde ve diğerlerini de Tıp Dergisi Dirim’de yayınladı.
TV yayınlarına çıktı, NO ekstresini ve tedavisini tanıtmaya çalıştı.
Türkiye’yi dar ettiler, malını mülkünü sattı, Kanada’ya gitti.
Dünya’nın belli başlı ilaç üreticilerinin bulunduğu ülkelerde buluşuna patent aldı.
ABD’li bir şirket ile anlaştı. Anvirzel adı verilen ilacı şimdi üretiliyor.
Anvirzel’in öyküsü….ibretlik…bir o kadar da acı …
ETİK TEMEL
Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi'nin 11. maddesi şöyle demektedir:
"Tecrübe maksadı ile insanlar üzerinde hiç bir cerrahi müdahale yapılamayacağı gibi aynı
maksatla, kimyevî, fiziki veya biyolojik şekilde herhangi bir tedavi de tatbik edilemez.
Klâsik metotların bir hastaya fayda vermeyeceği klinik veya lâboratuvar muayeneleri
neticesinde sabit olduğu takdirde,
daha önce, mûtat tecrübe hayvanları üzerinde kâfi derecede denenmek suretiyle faydalı
tesirleri anlaşılmış olan bir tedavi usulünün tatbiki caizdir.
Şu kadar ki, bu tedavinin tatbik edilebilmesi için, hastaya faydalı olacağının ve muvaffakiyet
elde edilmemesi halinde ise mûtat tedavi usullerinden daha elverişsiz bir netice
alınmayacağının muhtemel bulunması şarttır.
Evvelce tecrübe edilmiş olmamakla beraber, zarar vermesine ihtimal bulunmayan ve
hastayı kurtarması katî görülen bir müdahale yapılabilir."
Dr. Ziya Özel N.O. tedavisini Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi'nin bu maddesine göre uygulaya
geldiğini ifade etmiştir.
Dr. Ziya Özel’in yayınladığı
VAKA RAPORLARINDAN BAZILARI
Mezotelioma - HD
Adenokarsinom (epiteliel tip maliyn mezotelioma?) - US
Akciğerde küçük hücreli anaplastik karsinom -YG
Maliyn lenfoma, akciğer kanseri - MG
Prostat kanseri + kemik metastazı - KE
Pankreas kanseri + kemik metastazı - SO
Pankreas kanseri - MH
Peritoneal carcinosis - HA
İnopere mide kanseri + metastaz - VO
Beyin tümörü - AS
Beyin tümörü - SD
Meme kanseri (Ductal carcinoma) - SE
http://www.hurriyet.com.tr/yasasinhayat/18184730.asp?gid=381
Dr. Ziya Özel'in zakkumuna FDA'dan ilk rapor
Yıllar önce olay yaratan zakkumun
kansere çare olabileceği açıklamasının
ardından Prof. Dr. Ziya Özel'in
zakkumlu kanser ilacı uzun zaman
sonra FDA'ın ilk denemelerinden
başarıyla geçti.
ABD Onkoloji Birliği, patenti Türk doktor Ziya Özel’e ait olan zakkum ekstreli kanser ilacının, Amerikan
Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından yapılan Faz 1 deneme çalışmasının başarıyla sonuçlandığını
açıkladı.
ABD’de zakkumlu ilacın ilk patent başvurusunu yapan Dr. Ziya Özel, Türkiye’de birçok çevre tarafından
‘şarlatan’ olarak nitelendirilmişti. Söz konusu ilacın, kanserin gelişimini engellemek dışında, AIDS ve
Hepatit-C ve bağışıklık sistemini zayıflatan diğer hastalıklar için de etkili olduğu bildiriliyor.
DÜŞÜK DOZDA ETKİLİ
Deneme zakkumlu ilaç ekstresinin en düşük dozlarda kullanılmasıyla yapıldı. 46 denekten 7’sindeki kanser
ilerleme süreci, 4 ay ve daha fazla süreyle durdurulabildi. Araştırmalar zakkumlu ilacın göğüs kanserinden,
pankreasa kadar geniş bir yelpazede etkili olduğunu ortaya koydu.
http://www.hurriyet.com.tr/yasasinhayat/18184730.asp?gid=381
ABD’de Anvirzel Araştırmalarını Yürüten Şirket
Nerium Biotechnologi Inc. in ABD deki Dış
etkilerden ve kimyasallardan korunmuş
Zakkum Tarlası
Burada tamamen doğal şartlarla ve doğal gübre kullanılarak son
teknoloji ile üretim yapılıyor.
Nerium Biotechnologi Inc. in ABD deki
Zakkum Tarlası
DİFLU TERAPİ
Prof.Dr. Joachim Drevs, Unifontis Tıp
Direktörü
Tübingen Üniversitesi Tıbbi Eğitim ve
Rehabilitasyon Merkezi Başkanı
KANSERE KARŞI YENİ TEDAVİLER
DIFLU TERAPİ Bu yeni tedavi tümör ve metastaz kanser hücreleri ile mücadelede bir fırsat yaratır. Bu
tümörler ve metastazların asidik ekstraselüler ortamda hayat buldukları bilgisine dayanmaktadır. Bu
özellik seçici aktif PH duyarlı maddeler kullanılarak kanser hücrelerinin hedefleme imkanı yaratır. Salisilik
asit türevlerinin kombinasyonları bu tedavide kullanılmaktadır.
Diflu Tedavi de kemoterapi ile yaşanan yaygın yan etkileri beklenmez. Ancak bu maddelerin hücre ölümü
(apoptiz) hem de kanser hücre membranında gözenek oluşturmaya neden olduğu hücre deneylerde
ispatlanmıştır. (- (2,4-diflorofenil)-salisilik asit, 5), onaylanmış bir anti-inflamatuar ilaç, bu yeni tedavi için
tespit edilen aktif maddelerde salisilik asit türevi Diflunisal vardır. Onun farklı özellikleri sinerjik çalışır,
ikinci bir maddenin, tamamlayıcılığı ile uygulama güçlendirilmiştir. Bu destekleyici fonksiyon iki ek
salisilatlar, ayrıca lisanslı ilaçlar kullanılarak oluşturulur. ASA (Aspirin) ve PAS (p-aminosalisilik asit), bir
anti-tüberküloz ilaçtır. Aktif ilaç Diflunisal , ASA ya da PAS ile sinerjistik bir kombinasyon oluşturur.
Tüm maddeler ve ilaçlar lisanslıdır. Müteakip slaytta Kazım Karakoç için yapılmış tahlilde;
Tedavinin başarısı için önceden hasta kanından alınan örnek üzerinde ilaç etkileri araştırılır.
DENDRİTİK HÜCRE NEDİR ?
DENTRITIK CELL TEDAVİSİ
ve aşamaları
*İnsan kanından monositlerin ayrılması
*Monositlerin şoklanarak dondurulup muhafazası
*Dondurulmuş monositlerden yeteri kadarının
Laboratuvar ortamında çözündürülerek
Dentritik Hücre aşısının üretimi
*Lokal veya tüm vücut Hipertermi uygulaması
*Newcastel Virüsü aşısının (NDV) uygulanması
*Dentritik Hücre aşısının deri altına uygulanması
*Kontrol için bekleme süresi
KANSER HÜCRESİ
Kemoterapi ilaçları
Kanser hücreleri ile birlikte sağlıklı hücreleri de
etkiler
DENTRİTİK HÜCRE KANSER HÜCRESİNE KARŞI
Dentritik Hücre
Tedavi şekli
Raster Mikroskopuyla
görüntülenen Kanser
hücresine saldıran bir
Dentritik Hücresi
Dentritik Hücreler iş başında
Damar yoluyla veya hasta organa
doğrudan uygulanır.
Hipertermi methodu ile yüksek ısı uygulaması kanser
hücrelerine zarar verir
Bazı Hastaların
tedaviden önce
“İmmün Sistem” ve
“Genetik Yapı”ları
incelenir
Lokoferez cihazı ile Hastadan alınan kanın içindeki
monositlerden bir kısmı ayrılır. Geri kalan kan diğer
kolundan hastaya geri verilir.
Lokoferez Makinesi
Hipertermi Makinesi’nde tümör üzerine gönderilen
elektromanyetik dalgalar ile tümörün sıcaklığı 48 dereceye
kadar çıkartılır.
COPYRIGHT
GORTER
2011 PROF. DR. ROBERT
COPYRIGHT
GORTER
2011 PROF. DR. ROBERT
COPYRIGHT
GORTER
2011 PROF. DR. ROBERT
Hipertermi sonrasında Hastaya NDV (Newcastel
Virüsü aşısı) yapılır.
NDV den sonra ertesi günü, hastaya kendi kanından alınmış
monositlerden üretilen Dentritic Cell aşısı (damardan veya
deri altına) yapılır.
Sağlık Bakanlığı
2000-2006 verileri
Türkiye'de kanserli hasta sayısı
396.000
Her yıl kanserden ölen sayısı
140.000
Her yıl konulan yeni kanser tanısı sayısı
150.000
Kanserin Türkiye'ye yıllık maliyeti
2,5 milyar dolar
http://www.ntvmsnbc.com/id/25008737/
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu
2009 verileri
2009 verilerine göre, ülkemiz de ölüm nedenleri sırasında 2.sırada yer alan kanser hastalığının, hem dünyada hem de
ülkemizde 2015 yılından itibaren
1. Sıradaki ölüm nedeni olacağı düşünülmektedir.
2008 sonu itibarıyla, Türkiye’de kanser oranı, yüz binde, erkeklerde yaklaşık 280, kadınlarda ise yaklaşık 172 olarak
hesaplanmaktadır. Bu ülkemizde her yıl yeni 170 bin kanser teşhisi konulduğu anlamına gelmektedir.
Avrupa ortalamasına bakıldığında erkeklerde 335’lerde iken, kadınlarda ise 250 seviyelerindedir.
Aynı oranla 2012 ılında konulan kanser teşhisi 220 bine ulaşmış olacaktır.
TÜİK verilerine göre Türkiye’de toplam ölümlerin içinde kansere bağlı ölümlerin oranlarının 2000 yılında % 13,1 iken
2009 yılında %20’lere çıktığı görülmektedir.
http://kanser.thsk.gov.tr/index.php/daire-faaliyetleri/kanser-kayitciligi/108-t%C3%BCrkiyede-kanser-kayitcigi.html, 1.4.2013
Özet
1) Sigara içen birisinin sigarayı bırakması
Kendisine ve ailesine verebileceği en büyük HEDİYE’dir
2) Kanser Korkulacak bir hastalık değildir.
Velev ki geç kalınsa bile… Çünkü tedavisi mümkündür.
*
3) Eğer kanseri erken öğrenirsen; misal 5 günde 5 kuruşa,
Biraz gecikmişsen 25 günde 25 kuruşa kurtulursun.
Çok gecikmişsen 500 günde 500 kuruşa kurtulamaya bilirsin.
4) Bir kanser hastası için hayat hiçbir zaman kanser öncesindeki gibi olmayacaktır.
5) Kanser tedavisindeki başarıda iman, ibadet ve zikirin çok büyük faydası vardır.
6) Kanser, hasta ve yakınları için büyük bir travmadır.
Başedilmesi kolay değildir. Bütün aileyi etkiler.
_______________________________________________
(*) Burada kuruş tabiri maddi manevi bütün zorlukların
toplamını ifade eder.
Sonuç
1) Kötü bir şey çıkacak diye doktora gitmemenin bir mantığı yoktur.
2) Doktora git. Cesaretle tetkiklerini yaptır. Kötü bir şey çıksa bile korkma. Çünkü…
3) Kanserde erken teşhis hayat kurtarır.
4) Şunu iyi bilin ki Kanserin adı, kendisinden daha kötüdür.
5) Eğer kanser varsa hastayı, bütün ailesini ve yakınlarını zor günler bekliyor demektir.
Sabır ve dua gerekir.
6) Kanser mücadelesi beslenme ile başlar, yaşam tarzı ile devam eder.
7) Kanser mücadelesi ömür boyu sürmelidir. Çünkü, Kansere bitti denemez, beklenmedik
bir anda nüksedebilir/tekrarlayabilir.
Download