Ermenistan nasıl bir ülkedir? Kaynak: https://nedirnasilneden.com/ermenistan-nasil-bir-ulkedir Ermenistan, Anadolu'nun belki de en eski ülkelerinden biri olarak bilinmektedir. Takriben 3000 senelik bir tarihe ev sahipliği yapan ülke, benzer zamanda ilk resmi Hristiyan ülkedir. Başkenti ve en büyük şehri Erivan olan Ermenistan, Dünya Ticaret Örgütü, Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler gibi topluluklara da üye ülkelerden biridir. On bir adet bölgeden oluşan ülke, her bölümdeki atanmış valiler ile yönetilir. Cumhuriyet rejiminin uygulandığı Ermenistan'da takriben nüfus 4 milyon civarındadır. Ermenilerin çoğunlukta olduğu ülkede Ezidi, Rus ve Süryaniler ise azınlık gruplarını oluşturmaktadır. Çevre koruma aktivitelerinin ve yenilenebilir enerji kaynaklarının çokluğuna karşın son dönemlerde temeli atılan nükleer enerji inşası ise ülkenin izlediği çevre dostu politikalara ters düşmektedir. Tekstil, işlenmiş gıda, kimyevi ve elektronik ekipman üretimi Ermenistan ekonomisine katkı sağlayan sektörlerin başında gelir. Ermenistan; Türkiye, Gürcistan, İran, Azerbeycan ve nahcivan ile komşudur. Denize kıyısı olmayan bir ülke olan Ermenistan; dağlık, engebeli ve yüksektir. Karasal iklimin hüküm sürdüğü ülkede tarıma elverişli toprak sayısı hayli azdır. Bakır, çinko, demir, altın ve kurşun yönünden oldukça zengin olan ülkede ayroca ponza, mermer ve kireç taşı yatakları da bulunur. Kayısının önemli meyvelerden biri olduğu Ermenistan'da Akdeniz mutfağı hakimdir. Türlü baharatlar ile zenginleştirilmiş yemekler çoğu zaman et, balık ve sebze ağırlıklıdır. Deprem kuşağında yer bulan ülke, turistler için güvenli ülkelerdendir. İngilizce tabela ve açıklamaların sıkça yer aldığı sokak ve caddelerde ziyaretçiler sıcak bir ilgiyle karşılanır. İlk hristiyan ülke olan Ermenistan'da o nedenle sayısız manastır bulunur. Bu manastırlar özel olarak doğal ortamlarda ve bahçeler içinde yer almakta bu da ziyaretçilere tam bir görsel şölen sunmaktadır. Eğitimin yasal bir hak olduğu Ermenistan'da devlete ait orta öğretim kurumlarında eğitim ücretsizdir. Okur - yazar oranı ise takribî %99 ile hayli yüksektir. Ermenistan, 39 harfin olduğu farklı bir alfabeye sahiptir ve resmi dil Ermenice'dir. Ülkenin büyük çoğunluğu Ermenice konuşmaktadır, bununla beraber Rusça ve İngilizce ise diğer popüler diller arasında yer alır Kaynak: https://nedirnasilneden.com/ermenistan-nasil-bir-ulkedir Yerevan: Kızları güzel, mevsimi bahar 2013/02/14 • 0 Comments Taraf gazetesinden Sümeyra Tansel, gazeteci Amberin Zaman’la yaptığı söyleşi turistlere Yerevan rehberini aratmıyor. Yerevan’da üç yıl yaşayan Amberin Zaman: “Kadınlar şıklıktan asla taviz vermiyor, gece hayatında harika caz dinlemek de mümkün, Lorke Lorke de… Ah bir de uçakta turşu olmadan gidebilseydik…” diyor. Churchill’in su gibi içtiği Ermenistan kanyağı için doğru adres havalimanı. Ayvazovski’nin resimlerini müzede görebilirsiniz. Bir gece ansızın kendinizi Diyarbakır’a ışınlanmış gibi hissedebilirsiniz… Gazeteci Amberin Zaman bizi Yerevan’a götürüyor. İnsanları: Sıcak ve dik Ermeniler son derece gururlu, bir o kadar da kültürlü ve meziyetli insanlar. Aynı zamanda çok sıcaklar. Ambargo, yoksulluk gibi tüm olumsuzluklara rağmen dimdik ayakta duruyorlar. Bu arada Ermeni kızların güzelliğinden bahsetmeden olmaz. Son derece bakımlılar. En karlı, buzlu havalarda dahi şıklıklarından taviz vermiyor, topuklu çizmeleriyle geziniyorlar. Saçlar fönlü, gözler sürmeli. Kafkasya halkları ile harmanlanan genleri uzun, ince, sülün gibi kızların varlığına katkıda bulunmuş. Yemek: Erikler enfes Her ülkede olduğu gibi en güzel yemekler evlerde yeniyor. Dolmalarıyla, karnıyarığıyla Türkiye’de artık zor bulunan lezzetlerle, Anadolu mutfağının örnekleriyle karşılaşıyorsunuz. Sokakta döner ve lahmacun da var, her nevi pastırma sucuk da. Kuru kayısılar, incirler, erikler enfes. Ancak Ermenilerin en çok keyif aldıkları yemeklerin başında horovatz veya kömürde et ve balık ızgara geliyor. Balıkların kralı İşkhan veya alabalık. Gorj denilen daracık bir vadide nehir kenarında peş peşe horovatz restoranları var. Gece hayatı: Lorke lorke Gece hayatı oldukça canlı. Ama mafyanın denetimindeki kumarhanelerden uzak durun. Alkolün dozu kaçınca tatsız olaylar yaşanabiliyor. Caz seviyorsanız meşhur caz piyanisti Malkhaz’ın kulübüne mutlaka gidin. Kendi çaldığı bir geceye denk gelirseniz hayatınız boyunca unutamayacağınız bir müzik ziyafetine iştirak etmiş olursunuz. Ermeniler müzik konusunda son derece yetenekli. Civan Gasparyan, Suren Asaduryan gibi dünyaca meşhur müzisyenlerin yanı sıra daha ne yetenekler var. Geceleri Lorke Lorke’nin Ermeni versiyonunun çalındığı canlı müzik ve halay şölenleriyle birlikte kendinizi aniden Diyarbakır’a ışınlanmış gibi hissedebilirsiniz. Mutlaka görün: olağanüstü resimler Mutlaka görülmesi gereken yerler arasında 17 bin civarında el yazması barındıran Matenadaran Müzesi, meşhur film direktörü ve kolaj ressamı Parajanov’un müzeleştirilmiş evi ve Cumhuriyet Meydanı’ndaki Devlet Sanat Müzesi’ni sayabiliriz. Devlet Müzesi’nde Osmanlı dönemi ressamlarından Ayvazovski’nin birçok eseri bulunuyor. Bir de belki ismini hiç duymadığınız Suryenants’ın oryantal temalı olağanüstü güzel resimleri var. Arkadaşlar geldiğinde: Ermenilerin Vatikan’ı Ermenilerin Vatikan’ı sayılan Eçmiadzin şehre yarım saat uzaklıkta. Kilise, Ermeni kültürünün en önemli ayağını oluşturuyor. Mutlaka gidin. Ancak soykırım anıtı ve müze kompleksine uğramadan Ermenilerin ruhuna ulaşamazsınız. Tarif etmek mümkün değil. Ancak hissedilir. Etrafında çevrili çam ormanıyla şehrin nadir yeşil alanlarından biri de burada. Namaz için Maşhtots Caddesi’nde İranlıların denetimindeki oldukça bakımsız tarihî Gök Camii’ne gidebilirsiniz. Pembeye çalan oymalı taş binalarla çevrili Cumhuriyet Meydanı şehrin en güzel mimari örneklerinden birini sunuyor. Meydanın yanı sıra en çok sevdiğim alan Kaskad denilen kültür kompleksi. Ulaşım: Taksi ucuz Yerevan içinde ulaşım son derece kolay. İstemediğiniz kadar taksi var ve oldukça ucuz. Dolmuş ve metro da var. Görmek isteyeceğiniz yerler birbirlerine oldukça yakın. Bu arada Yerevan’a asla aralık, ocak ve şubat aylarında gitmeyin, en azından turist olarak. Şehir inanılmaz soğuk ve gri oluyor. En güzel mevsim ilkbahar. Alışveriş: Mutlaka kanyak Alışveriş için hafta sonunda açılan bitpazarında (Vernisaj) şahane Anadolu kilimleri, ceviz ağacından oyulmuş birer sanat eseri tavla takımları, el işlemesi masa örtüsü takımları, gümüş takılar ve her nevi kitsch ıvır zıvır bulabilirsiniz. Esnafın çoğu Türkçe anlıyor. Churchill’in su gibi içtiği Ermenistan kanyağını anlatmama gerek yok sanırım. En iyisi havalimanından almak. Fiyat olarak makul 20 yıllık Nayiri’yi tavsiye ederim Ama daha makul fiyatlara Ahtamar veya Ararat isimli daha genç kanyaklar da aynı keyfi veriyor aslında. Kadın-erkek ilişkileri: Türkiye’yi aratmaz Küresel ataerkillik yarışında Ermenistan birinciliği elde edebilecek konumda. Erkek çocuk sahibi olmak statü meselesi. Maalesef kadına yönelik şiddet had safhada, Türkiye’yi aratmıyor. Gaylere de fazla tolerans yok. Geçen mayıs ayında bir gay kulübüne yönelik saldırı, kentteki gay camiayı korkuya boğdu. Ulaşım: Haftada iki İstanbul – Yerevan arası perşembe ve pazar günleri olmak üzere haftada iki sefer var. Maalesef gece yarısından sonra kalkıp iniyor. Sadece iki buçuk saat süren yolculuktan sonra insan turşu gibi oluyor ve ne yazık ki THY siyasi sebeplerden olsa gerek halen uçmuyor. Türkler: Önyargılar eriyor Sınırların kapalı olmasına rağmen Sovyetler’in çöküşüyle birlikte artan temaslar, Türkiye’de çalışmaya gelen, bavul ticareti yapan on binlerce kişi sayesinde önyargılar çoktan erimeye başladı. Zaten din farkını bir kenara atarsak o kadar benziyoruz ki. Ermeniler fala da inanıyorlar, büyüye de. Hele bir Sovyet cilasını kazıyın altından Anadolu insanı fışkırıyor. Ermenistan’da yaşayan birçok insanın ataları arasında soykırımda ölenler olsa dahi tarihten kaynaklanan acı ve öfke bugünün Türklerine mal edilmiyor. Ama Hrant’ın öldürülmesi ve Samatya saldırıları gibi Ermenilere karşı süren şiddet elbette insanlar arasında Türk devletine karşı şüphe ve kaygı uyandırıyor. Hislerim: Utanç ve umut Ermenistan’da bulunduğum üç yıl boyunca hep Anadolu’nun doğusunda ve Kars’a gittiğimde de Ermenistan’ın batısındaymışım gibi hissettim. Ermenistan birçok yönüyle Türkiye’nin aynası. Gördüğünüz şeyler sizi acı ve utançla da doldurabiliyor, hayal ve umutla da. Çünkü birlikte yapılabilecek o kadar çok şey var ki. Ermenistan’a gidince insanın aklına dudaklarına kalbine yapışan bir tek kelime var: Keşke… Ağrı Dağı: Kanıtların en güzeli Yerevan’ı Yerevan yapan bulutlar ve sisin arasından süzülen muhteşem Ağrı Dağı veya Ermenilerin deyimiyle Masis. Kışın güneşli bir günde elinizi uzatsanız dokunabilecekmişsiniz kadar yakın duruyor. Ağrı, Ermenilerin en kutsal sembollerinden biri. Hasret, kimlik, acı, soykırım, aşk, güç, umut, hepsini barındırıyor. Ağrı fiziki olarak Türkiye’de ama Erivan’dan bakınca sanki Ermenistan’da. Sınırların ne kadar anlamsız olduğunun en çarpıcı kanıtı. Sümeyra Tansel / Taraf (9 Şubat Cumartesi) http://agos.com.tr/haber.php?seo=yerevan-kizlari-guzel-mevsimi-bahar&haberid