Madde Kullanan Hastaların Gençlik Dönemlerindeki Hal ve Gidi ş Bozuklukları Nihat ALPAY, Nesrin KARAMUSTAFAL İOĞLU, Reşit KÜKÜRT, H. Erdem KARAMAN ÖZET Bu çalışmanın amacı madde kullanımı ile hal ve gidiş bozuklu ğu arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. 2180 yatan hasta yaş cinsiyet, öğrenim durumu, madde kullan ım öyküsü, intihar girişimleri, ilk ve ortaokuldaki disiplin suçları, 15 yaşından sonraki hapis hayatı bakımından değerlendirilmiştir. Sonuçlar madde kullanımı ile hal ve gidiş bozuklu ğu arasında açık bir ilişki olduğunu göstermektedir. Anahtar kelimeler: Madde kullanımı , hal ve gidiş bozuklu ğu, ergenlik a Düşünen Adam; 1998, 11 (1): 5-8 SUMMARY pe cy The aim of the study was to investigate the relation between substance abuse and conduct disorder. 2180 inpatients were evaluated considering their age, gender, educational status, history of substance abuse, suicidal attempts, disciplinary offense in the prima ıy and secondary scholls, criminal condition after age fifteen. The results indicate that there is a clear relation between substance abuse and conduct disorder. Key words: Substance abuse, conduct disorder, adolescence GİRİŞ Son yıllarda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde toplumları tehdit eden en büyük tehlikelerden biri uyuşturucu madde kullammıdır. Bazı gençler topluma uyumlannı kolaylaştırmak için uyuşturucu maddelere başlarlar. Gençlik çocuklukta eri şkenliğin arasında yeralan gelişme, ruhsal olgunlaşma ve yaşama hazırlık dönemidir. 12-21 yaşlannı kapsar. Bu çağ adolesan olarak da adlandınlır. 12-15 ilk gençlik ve ergenlik, 1521 yaş asıl gençlik dönemidir. Gençlik ça ğı bunalımlar, öfkeler, çatışmalar ve kaygılar dönemidir. Genç, kendisiyle ve çevresiyle sürtü şme ve savaş içindedir. Aynı zamanda çoşkulu, atılgan, cesur duygular yaşanır. Gençlik çağı bağımsızlık çağıdır. Evden kopan genç çevresine yanaşır. Anne-babasından kopma eğilimi ile düştüğü boşluğu yeni ilişkiler kurarak doldurmak ister ve arkada ş ilişkilerini yoğunlaştınr. Genç, arkadaş kümesi içinde kalmak için onlara benzemek ister ve taklit eder. Anne-baban ın egemenliğinden kurtulmak isteyen genç, ya şıt gruplarının egemenliğine girer. Gencin yaşadığı bu süreç kimlik bocalamas ıdır (1). Bu dönemde ebeveynlerin gösterdikleri şefkat ve ilgi çok önemli olup, gençlere gösterilen ilgi ile madde kullanımı arasında ters orantınıın olduğu tespit edilmiştir (2) . Ergenlik dönemi tutars ız davranışların olduğu, yoğun psikolojik sorunların yaşandığı dönemdir. Nor- Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi 5 Alpay, Karamustafahoğlu, Kükürt, Karaman Madde Kullanan Hastaların Gençlik Dönemlerindeki Hal ve Gidi§ Bozukluklar ı mal bir ergenlik dönemi tanımlanamaz. Ani reaksiyon gösteren, saldırganlığı olan, duygusal olarak çabuk heyecanlanan, herşeyi reddetme, aykırı davranma eğilimi olan, içe kapanık ve de davramm bozukluğu özellikleri gösteren gençler madde kullan ımı açısından büyük risk taşırlar (3). incelenen 2180 olgudan 2087'si erkek (% 95.74), 93'ü (% 4.26) kadındı. Hastaların yaşları 11-72 arasında değişmekte olup, yaş ortalaması 32.6 olarak bulundu. Kadınların yaşları 14-49 arasında, yaş ortalaması 27.2 erkeklerin yaşları 11-72 arasında, yaş ortalaması ise 32.9 idi. Olguların eğitim seviyelerine bakıldığında 97 kişinin (% 4.4) okur-yazar olmadığı, 1256 kişinin (% 57.6) ilkokul, 767 ki şinin (% 35.2) ortaokul, 60 kişinin (% 2.8) yüksekokul mezunu olduğu saptandı (Tablo 1). Olgulardan 518'i gençlik çağında suisid girişiminde bulunmuş olup (% 23.9), bunlardan 39'u kadın (% 41.9), 479'u erkektir (% 23.1). Kad ınlar ve erkekler arasındaki bu fark istatistiksel olarak ileri derecede anlamlı bulunmuştur. Olguların ilk ve orta eğitim sırasındaki disiplin suçu ya da cezaları incelendiğinde, 332 kişinin (% 15.2) disiplin suçu ve cezasmın olduğu, 1848 kişinin (% 84.8) ise cezasmın bulunmadığı görülmüştür. a Bu dönemde cinsel uyum bozukluldan ve sapmalara oldukça sık rastlanır. ABD'nde adam öldürme, tecavüz, hırsızlık, saldırı ve yangın çıkarma gibi suçların % 25'i 18 yaş altı gençler tarafından işlenmektedir. Bu grup nüfusun sadece % 18'ini oluşturmaktadır (4). ABD'de 1962 de 12 yaş üstündeki nüfusun % 4'ü yaşamları boyunca en az bir kez psikoaktif madde almışken, 1982'de bu oran 33'e ç ıkmıştır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre bugün dünyada yaklaşık 30 milyon kişi marihuana ve haşhaş türevlerini kullanmakta, bu kişilerden 5 milyonu ise eroin kullanmaktadır. Gençler arasında en yaygın illegal madde marihuanadır (5 ). BULGULAR pe cy Ülkemizde madde kullan ımı ve bağımlılığına ilişkin ulusal boyutlarda 'yapılmış çalışma ve istatistiksel veriler yoktur. Ayrıca bu çalışmalarda madde kullammına ilişkin güvenilir veri elde etmenin bazı güçlülderi vardır. Kişilerin madde kullanımını gizlemesi ya da olduğundan fazla göstermesi hata pay ını arttmr. Bu çalışmada genellikle maddeye başlama yaşının gençlik dönemine rastlamas ı, hal ve gidiş bozukluğu gösteren gençler aras ında maddeye yönelimin diğer gençlere göre daha çok görülmesi gibi nedenlerle madde kullananların gençlik dönemlerindeki durumlarının incelenmesini amaçladık. GEREÇ ve YÖNTEM Bu çalışmada Bakırköy Ruh ve Sinir Hastahldan Hastanesi, Alkol ve Madde Ba ğımlilığı Araştırma ve Tedavi Merkezi'ne (AMATEM) 15 Mart 1991-15 Mart 1995 tarihleri arasında tedavi amacı ile başvuran 2180 olgu incelendi. Olgular ın yaş, cinsiyet, öğrenim durumu, madde kullanım öyküsü, suisid girişimi, ilk ve ortaokuldaki disiplin suçları, 15 yaşından sonraki hapis hayatı gibi hal ve gidiş bozukluğu veya özelliklerini gösteren bilgiler yatan her hastaya uygulanan hasta bilgi formuyla değerlendirildi. Gruplar arasında karşılaştmnalar yapıldı. Veriler Kikare ve T testi ile değerlendirildi. 6 Olguların 15 yaşından sonra cezaevine girip girmedilderine bakıldığında 900 kişinin (% 41.8) hapis cezasının olmadığı, 30 kişinin (% 1.4) ceza ald ığı ancak tecil edildiği 1221 kişinin (% 56.8) ise cezaevine girdiği görülmüştür (Tablo 2). Cezaevine girme nedenleri incelendi ğinde 489 kişinin (% 22.4) madde bulundurma ve kullanma, 55 ki şinin (% 2.5) madde satıcılığı ve kaçakçılığı, 19 kişinin (% 0.9) madde etTablo 1. Öğrenim durumu Öğrenim durumu Sayı Yüzde Okur-yazar değil ilkokul Orta eğitim Yüksek öğrenim 97 1256 767 60 4.4 57.6 35.2 2.8 Toplam 2180 100 Tablo 2. 15 yaşından sonraki hapis hayat ı Kadın Erkek Toplam Yok Tecilli Var 72 (%77.4) 1 (%1.1) 20 (%21.5) 828 (%40.2) 29 (%1.4) 1201 (%58.4) 900 (%41.8) 30 (%1.4) 1221 (%56.8) Toplam 93 (%4.3) 2058 (%96.7) 2151 (%100) Hapis/cinsiyet Madde Kullanan Hastaların Gençlik Dönemlerindeki Hal ve Gidi§ Bozukluklar ı Tablo 3. Hapis nedenlerinin cinsiyete göre da ğılımı Hapis nedenikinsiyet Kadın Erkek Toplam Madde kullanımı Satıcılık-kaçakçilık Madde etkisiyle kaza Yaralama Hırsızlık Cinayet Gasp Diğer En az iki suç 11(%11.8) 478(%22.9) 55(%2.6) 19(%0.9) 336(%16.1) 101(4.8) 97(4.6) 51(%2.4) 223(%10.7) 196(%9.4) 489(%22.4) 55(%2.5) 19(%0.9) 341(%15.6) 104(%4.8) 97(%4.4) 52(%2.4) 223(%10.2) 196(%9.0) Toplam 93(%4.3) 5(%5.4) 3(%3.2) 1(%1.1) 2087(%95.7) 2180(%100) TARTIŞMA madde kullanımı ile ilişkisi mevcuttur. 15 ya şından sonra 1221 kişinin (% 56.8) hapis cezas ı aldığı, 30 kişinin de (% 1.4) hapis cezası aldığı halde cezasının ertelendiği görülmektedir. İstanbulda yapılmış olan suç prevalans ı incelenmesinde 100 binde 183.73 bulundu ğu gözönüne alındığında, çalışma grubunun suç işleme oranının yüksekliği dikkat çekmektedir (9) . De Milio ( 1°) yaptığı çalışmada ergen madde kullananlarda psikiyatrik tamlan incelemiş ve davranım bozulduğunu en yaygın rahatsızlık olarak bulmu ştur. Madde kötüye kullanımının en önemli bağlantılanndan bir tanesi davran ım bozulduğu ve socuk suçluluğu iledir. Bu sadece maddelerin suça yöneltmesi değil, davranım bozulduğunun daha önce olmasıyla bağlantılıdır. Saldırgan ve antisosyal davran ış tösteren genç erkeklerde daha sonras ı için alkolizm ve madde kullanım riskinin arttığmı gösteren uzunlamasına çalışmalar mevcuttur ( 11). cy a kisi altında kazaya yol açma, 341 ki şinin (% 15.6) yaralama, 97 kişinin (% 4.4) cinayet, 104 kişinin (% 4.8) hırsızlık, 223 kişinin (% 2.4) gasp, 196 ki şinin (% 9) sayılan suçlardan en az ikisi nedeniyle hapis cezası aldığı saptanmıştır (Tablo 3). Kadınlann en fazla madde bulundurma ve kullanma nedeniyle ceza aldığı, erkeklerde birinci sırayı madde bulundurma ve kullanmanın ikinci sırayı, yaralamanın aldığı görülmektedir. Hapis cezas ı alan 1221 kişinin hapis nedenlerine bakıldığında maddeyle ilgili suçların fazlalığı dikkat çekmektedir (n=563). Alpay, Karamustafahoğlu, Kükürt, Karaman pe Madde kullananlann kişilik yapısı incelendiğinde % 50-55 oranında topluma karşı kişilik özellikleri, % 20'ye yakın kısmında ise çekingen kişilik özellikleri olduğu görülmektedir. Hal ve gidiş bozuklukları topluma karşı kişilik bozulduğunun prototipi olarak kabul edildiğinden gençlik çağında hal ve gidiş bozukluğu gösteren gençlerin di ğer gençlere oranla madde kullanımı açısından daha fazla risk alt ında olduğu söylenebilir (6) . Grilo ve ark. 165 ergen yatan hastayı inceledikleri çalışmalarında davranış bozukluğu ve madde kullanımını yüksek oranda bulmuşlardır. Bu grupta diğer psikiyatrik hastal ıklar komorbiditesini de yüksek saptam ışlardır (7). Bizim çalışmamızda da hal ve gidi ş bozukluğu özellilderi olarak kabul edilen okuldan kaçma, madde kullanma, hırsızlık, yaralama, yalan söyleme gibi bulgulan olgularımızın gençlik dönemlerinde saptamaktayız. Olgulanmızda eğitim seviyesi düşük bulunmuştur. İlk ve orta öğretimleri sırasında disiplin suçlarının oranlarının yüksekliği dikkate alınmalıdır. Kandel'e göre (8) hal ve gidiş bozukluğu ve suçun Gilschrist'in (12) çalışmasında erken antisosyal davranış gösteren, otoriteye karşı isyankarhğı olan ve okula bağhhğı olmayan gençlerin madde ba ğımlılığı için yüksek risk taşıdığı gösterilmiştir. Çalışmamızdaki bulgular da Gilschrist'in çal ışmasını destekler niteliktedir. Sonuç olarak madde kullan ımı ile gençlik dönemlerindeki hal ve gidi ş bozulduğunun arasında çok net bir ilişkinin olduğunu söylemek mümkün olmaktadır. KAYNAKLAR 1. Gemelli R: Normal child and adolescent development. American Psychiatric Press Inc, Washington DC 445-520, 1996. 2. Kosten RA, Kosten TR, Rounsaville BJ: Personality disorders in opiate addicts show prognostic specificity. J Subs Abuse Treat 6:163-8, 1989. 3. Durand VM: Severe behavior problems. The Guilford Press, Newyork 9-30, 1990. 4. Marohn RC: Psychotherapy of adolescents with behavioral disorders. In: Adeloscent psychotherapy. Slomowitz M (ed). American Psychiatric Press Inc, Washington DC 143-62, 1991. 5. Khantzian EJ: A clinical perspective of the cause-consequence contraversy in alcohol and addictive personality. J Am Acad Psychoanalysis 15:521-37, 1982. 6. Pettit GS: The developmental course of violence and aggre,ssion: Mechanism of family and peer influence. The Psychiatric Clinics of North America 2:283-300, 1997. 7. Grilo CM, Becker DF, Fehon DC: Conduct disorder, substance use disorders and coexisting conduct and substance use disorders in adolescent inpatients. Am J Psychiatry 153:914-20, 1996. Alpay, Karamustafalıoğlu, Kükürt, Karaman Madde Kullanan Hastaların Gençlik Dönemlerindeki Hal ve Gidi§ Bozukluklar ı 11. Farrell M, Taylor E: Drug and alcohol use and misuse. In: Child and adolescent psychiatry 3ed. Rutter M, Taylor E, Hersov L (eds). Blackwell Science Ltd, London 529-43, 1994. 12. Gilschrist LD: Defining the intervention and the Target population. NIDA research monograph series 107. Washington DC 1991. pe cy a 8. Kandel D, Davies M, Karus D: The consequences in young aduthood of adolescent drug involvemeni Arch Gen Psychiatry 43:746-54, 1986. 9. Dudular T: Psikoaktif madde kullanan hastalarda temel esaslar ve suç. Uzmanl ık Tezi, İstanbul 1991. 10. De Milio L: Psychiatric syndromes in adolescent substance abusers. Am J Psychiatry 146:1212-14, 1989. 8