Maliye Teorisi 1. KAMU MALİYESİNİN TANIMI 3.2. Bölüşümde (Gelir Dağılımında) Etkinliğin Sağlanması Maliye; devlet faaliyetlerinin iktisadi, mali ve sosyal etkilerini inceleyen bilim dalıdır. Daha geniş anlamda ele alındığında ise aşağıdaki unsurların incelenmesini de içermektedir. Kamu ekonomisinde sunulması zorunlu hizmetler için kaynaklar toplanmakta (vergi), toplanan kaynaklar bu hizmetlerin sunumu için gerekli olan maliyetlere harcanmaktadır. Bu süreç nihai olarak bütçe ile şekillenmektedir. Bu süreç içerisinde devlet kaynakların toplanması aşamasında zenginden fazla, fakirden az alarak, sunduğu hizmetlerde (kaynakların dağıtımında) dar gelirli gruplara daha fazla zenginlere daha az hizmet tahsisi yaparak gelir dağılımının düzenlenmesinde etkin olabilir. Buna gelirin yeniden dağılımı denilmektedir. Kamu Maliyesi ise, kamu gelirlerinin toplanması, giderlerin yapılması, açıkların finansmanı, devlet borç, varlık ve hükümlülüklerinin yönetimidir. 2. KAMU MALİYESİNDE KLASİK VE MODERN ANLAYIŞ 2.1. Klasik maliye yaklaşımın temel görüşleri: 2.2. Modern (Fonksiyonel) görüşleri: 3.3. Ekonomik İstikrar Jandarma devleti savunur. Bütçe dengesi, mali denge esastır. Ekonomik denge görünmez el (tam rekabet) yoluyla otomatik olarak gerçekleşir. Tam dışlama (crowding out) etkisi vardır. Özel kesim kamu kesiminden daha verimlidir. Borçlanma olağanüstü bir kamu geliridir. Tarafsız, nötr maliyeyi savunur (vergi ve kamu harcamaları tarafsız olmalı). Kamu harcamaları verimsizdir, vergi tarafsız olmalıdır. Ekonomik istikrarın sağlanması iki temel veriden oluşmaktadır. Bunlar, fiyat istikrarı ve tam istihdamdır. Fiyat istikrarı, fiyatlar genel düzeyinin aşağı ya da yukarı doğru dalgalanmaması yani istikrarlı olmasıdır. Tam istihdam; geniş ve dar anlamda tam istihdam olarak ikiye ayrılmaktadır. Burada dar anlamda yani sadece işgücünün atıl kalmayacak şekilde kullanılması ifade edilmektedir. Kısaca işsizliğin olmaması, tüm işgücünün kullanılması kastedilmektedir. Kamu maliyesi vergi ve kamu harcamalarını kullanarak, talebin genişlemesini ve daralmasını sağlamakta ve bu yolla fiyat istikrarı ve işsizlik çözümlenebilmektedir. maliye yaklaşımın temel f u Müdahaleci/sosyal devleti savunur. a Süzgeç devlet teorisi (ikincil dağılım). t Hazinenin gelir sağlama fonksiyonu vardır ve h borçlanma normal bir kamu geliridir. o Bütçe dengesi değil, makroekonomik denge esastır. c Ekonomi daima tam istihdam denge noktasında a değildir. . Ekonomide çarpan etkisi vardır. n Fonksiyonel maliyeyi savunur (kamu harcamaları ve e gelirleri ile ekonomiye müdahale edilmeli). t 3. KAMU MALİYESİNİN AMAÇLARI Kamu maliyesinin amaçları üç ana başlık altında toplanabilmekle birlikte, iktisadi istikrarın sağlanmasının alt başlıkları da birer kamu maliyesi amacı olmaktadır. 3.1. Kaynak Kullanımında Etkinlik İktisat biliminin temeli kıt kaynaklarla ve sonsuz olan ihtiyaçların nasıl karşılanacağı sorunu üzerine kuruluştur. Nitekim kıt kaynaklarla sonsuz olan ihtiyaçlar karşılanırken kaynakların etkin kullanımı bir zorunluluktur. Kamu sektörü de aynı kıt kaynakları kullanarak toplumsal ihtiyaçları karşılamaya çalışmaktadır. Bu anlamda kaynak kullanımında etkinliğin sağlanması kamu sektörü, diğer bir ifadeyle kamu ekonomisi içinde temel sorunlardan ve ulaşılması gereken amaçlardan birisidir. Aynı zamanda, kamusal mal ve hizmetlerin yanı sıra bazı yarı kamusal ve özel mal ve hizmetlerin üretiminin de tamamen piyasaya bırakılması halinde kaynak kullanımında etkinliğin bozulacak olması da kaynak kullanımında etkinliğin sağlanabilmesi için devletin bu tür mal ve hizmetleri kamu ekonomisi içerisinde üretmeye itmektedir. 4.Kamu Ekonomisince Nitelikleri ve Özellikleri Üretilen Mal ve Hizmetlerin Kamusal ihtiyaçlar insanoğlunun bir arada yaşama zorunluluğundan kaynaklanan toplumsal ihtiyaçlardan doğmaktadır. Diğer bir ifadeyle, toplumun müşterek nitelikteki ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla devletin yapmak durumunda olduğu hizmetlerdir. Bu ihtiyaçların tüketimi bireysel faydadan ziyade sosyal fayda sağlayan ihtiyaçlardır. Kamu hizmetleri merkezi ve yerel yönetim birimleri aralığıyla gerçekleştirilmektedir. Devlet, kamu hizmetlerini finanse etmek amacıyla kamu geliri toplar ve kamu gelirini, kamu harcamaları yöntemiyle kamu hizmetlerine aktarır. Ancak, devletin faaliyetlerini sürdürmek amacıyla kamu harcaması yapması ve kamu geliri elde etmesi, ekonomi üzerinde etki yaratmaktadır. Kamu gelirinin toplanması ve kamu harcamasının yapılması, kaynak kullanımında, kaynak dağılımında ve gelir dağılımında etkili olmaktadır. Kamu ekonomisince üretilen mal ve hizmetler kısaca (bu konu ile ilgili ayrıntılı inceleme kamu giderleri bölümünde yapılacaktır) şu şekilde açıklanabilir; 4.1.Tam Kamusal Mal ve Hizmetler (Toplumsal, Kolektif, Kamusal) Bazı mal ve hizmetler, toplum tarafından önemlidir ve devlet tarafından üretilmezler ise, başka bir kesim tarafından üretilmeleri mümkün olmamaktadır. Bu mal ve hizmetlere toplumsal mal ve hizmetler denilir. Savunma, iç güvenlik (emniyet), dış politika (diplomasi), adalet, zorunlu eğitim tam kamusal mal ve hizmetlerdir. a. Birlikte Tüketim: Bu tür hizmetler bireysel olarak değil toplumsal olarak tüketilir. Sınırın korunması demek, hizmetten sadece sınır kesiminde yaşayanların faydalanması demek değildir. Sınırın korunması Türkiye Cumhuriyetinin bütünlüğünün korunması demektir ki bu hizmetin aynı anda herkes tarafından tüketilmesi demektir. 1 Maliye Teorisi b. Toplumsal İhtiyaçları Karşılamaya Yöneliktir: Bu hizmetlerin finansmanı toplum tarafından karşılanmaktadır. Bu hizmetler, dolaylı olarak yetkili kamu kuruluşlarınca, bireysel anlamda karşılığı bulunmayan ödemelerle yapılmaktadır. Bu mal ve hizmetlere örnek olarak "savunma hizmetleri", "genel polis hizmetleri", "zorunlu öğretim hizmetleri" gösterilebilir. 4.3.1.Doğal Tekeller (İçsel Ekonomiler-Yarı Özel Mallar): Stratejik öneme sahip, büyük sabit maliyet isteyen ve azalan maliyetlerin geçerli olduğu mal ve hizmetlerde, devletin bizzat üretici olarak tek başına faaliyette bulunması gerekebilir. Su, elektrik, doğalgaz, enerji, ulaşım, iletişim, telekomünikasyon örnek olarak verilebilir. Kaynak kullanımında etkinliği sağlamak için devlet bu tür mal ve hizmetleri üretmek zorundadır. c. Faydaları Toplum Bireyleri Arasında Bölünemez ve Faydasından Yoksun Kalınamaz: Kamusal mal ve hizmetler, tüm toplumun faydasına yönelik olduğu için, faydasından hiç kimse mahrum bırakılamaz. Bu mal ve hizmetin faydası tüm toplumda hissedilmekle birlikte, bireysel olarak faydanın ölçülmesi mümkün değildir. Tüketimi ortaktır ve faydası ortak tüketim ile ortaya çıkar. Özel bir malın bedelini ödemeden o mal veya hizmetten yararlanılması mümkün değildir, bu duruma dışlama ilkesi denir. Eğer bir mal veya hizmet için dışlama ilkesi söz konusu değilse o mal veya hizmet kamusal mal ve hizmettir. 4.3.2.Mali Tekeller Bazı mal ve hizmetler piyasa tarafından talep edilmekle birlikte nitelikler itibariyle üretim ve tüketimi topluma zarar verebilir. Bu tür mal ve hizmetlerin üretimi tekelleşme ile devletçe yapabilmektedir. Amaç tekel rantını elde etmek, ikincil amaç ise tüketimi negatif dışsallık yayan bu tür mal ve hizmetlerin üretim ve tüketiminin yaratacağı zararları engelleyebilmektir. 4.4.Erdemli Mal ve Hizmetler d. Piyasa Konusu Olamaz, Pazarlamaz ve Fiyatlandırılmazlar: Bur tür mal ve hizmetlerin faydası bölünemediği ve ölçülemediği için bu mallar piyasa konusu olmaları dolayısıyla fiyatlandırılıp pazarlanabilmeleri mümkün değildir. e. Üretim ile İlgili Karar Siyasi Süreçle Alınır: Özel mallarda üretim piyasa koşulları altında, arz-talep dengesi çerçevesinde belirlenirken, kamusal mal ve hizmetlerin üretimi ile ilgili karar siyasal süreç içinde gerçekleşmektedir. f u a t h f. Gelir Dağılımını Etkileri Nötrdür: Kamusal mal ve o hizmetlerde, bireysel tüketim ve fayda söz konusu c olmadığı için gelir dağılımını etkileyemezler. a . n 4.2.Yarı Toplumsal Mal ve Hizmetler: e Bazı mal ve hizmetler, devlet tarafından üretilmekle birlikte, t tam kolektif yapıya sahip değildirler. Bu tür mal ve hizmetlerde bireysel talep, bireysel tüketim, bireysel faydanın yanı sıra toplumsal faydası da söz konusu olmaktadır. Örneğin tifo aşısı olan kişi sayesinde halkın tamamı tifo salgınından korunmuş olur. Bireysel faydanın toplumsal faydaya dönüşmesine “Pigovyen Dışsallık” denir. Bu tür mallar tam kamusal malların tersine piyasa konusu olabilir, pazarlanabilir, fiyatlandırılabilirler. Bu tür mal ve hizmetlerin yeterince üretilememeleri sonucu yaratacakları toplumsal maliyetler toplum açısından ağır olabilir. Bu nedenle piyasa tarafından da sunulabilen bu tür mal ve hizmetlerin, sosyal fayda yaratmaları nedeniyle üretiminin tamamen piyasaya bırakılması sakıncalar yaratabilmektedir. Bu hizmetlere, eğitim ve sağlık hizmetleri örnek olarak gösterilebilir. Eğitim gibi hizmetin üretimi, yalnızca bu hizmetleri satın alanların sağladıkları faydayla değil, aynı zamanda topluma da sosyal fayda yarattığı için devlet tarafından da üretilmektedir. Parklar, dinlenme tesisleri, caddeler ve şehirlerarası yollar. 4.3.Özel Mal ve Hizmetler: Özel mal ve hizmetler, toplumsal mal ve hizmetlerin aksine, faydası toplum bireyleri arasında bölünebilmekte, iktisadi unsurdan yararlanabilmek için bedelinin ödenmesi gerekmektedir. Bireysel ihtiyaçları karşılamaya yönelik olan bu malların fiyatları piyasanın koşullarınca belirlenmektedir. Devlet, özel mal ve hizmetler özel sektör tarafından üretilebilir nitelikte olduğu halde, bazı malları üretmek durumunda kalabilmektedir. 2 İlk defa Musgrave tarafından ifade edilen erdemli mallar, bazı kişi ya da grupların ekonomik durumlarını iyileştirmek amacıyla ya bedelsiz olarak topluma sunulmakta ve finansmanı vergilerle sağlanmakta ya da piyasa fiyatının çok altında pazarlanmaktadır. Bu mal ve hizmetler sosyal amaçlar etrafında, gelirin dağılımında devletin müdahalesine ve düzenleyici etkiler yaratmasına olanak sağlamaktadır. Bu tür mal ve hizmetler piyasa üretimine bırakıldıklarında ya yeterince üretilmezler ya hiç üretilmezler (kaynak dağılımında tercih sapmasına neden olur). Devlet piyasa bu tür mal ve hizmetleri üretmediği ya da yeterince üretemediği için bu tür mal ve hizmetlerin üretimini yapar. Bu tür mallara “merit mal” da denmektedir. Bu mal ve hizmetlere örnek olarak, ücretsiz sağlık hizmetleri, tarımsal yardımlar, yaşlılara ve kimsesizlere yardımlar, fakirlere belediye, valilik ve kaymakamlıklarca yapılan gıda, giyecek ve yakacak yardımı, huzurevleri, öğrencilere verilen burslar, okullarda ücretsiz kitap dağıtımı ve süt dağıtımı gösterilebilir. Ayrıca bireysel tüketimi söz konusu olan ancak tüketimi toplumsal anlamda zararlı olan mallarda vardır. Bu tür malların üretim ve tüketiminde devlet üretici veya üretimi düzenleyici rol oynar. Bu tür mallara örnek olarak; sigara, alkol, uyuşturucu maddeler, fuhuş verilebilir (örneğin AMATEM, genel evler gibi). 4.5.Kulüp Mallar Belirli bir kesimin kullanımına sunulan ve pozitif dışsallık yayan mallardır. Olson ve Buchanan özel kulüp mallarının dışlayıcı olduğunu (kullanıcı sayısı kısıtlandığı için pozitif dışsallığından herkesin faydalanamaması) ancak kamu mallarında ise kapsayıcı olması gerektiğini böylece söz konusu pozitif dışsallığın artacağını ileri sürmektedirler (kullanıcı sayısının kısıtlanmaması). Türkiye’ de sosyal güvenlik hizmeti ve bazı kamu kurumlarının sosyal tesisleri kulüp mal niteliğindedir. 5. Dışsallık Tipleri Bu malların faydası, hizmetin sunulduğun bölgelere yakın yerleşimde bulunanlara dokunur. Yerel yönetimler bu hizmetlerin finansmanını “yerel vergilerle” finanse ederler. Tiebout 1956’da yapmış olduğu çalışmada insanların neden tercihlerine uygun hizmet ve fayda sunan yerlerde yaşamayı tercih ettiklerini açıklar. Yapılan çalışmada “voting by feet” (ayaklarıyla oy verme) kavramını ortaya atmıştır. Bu kavram bireylerdeki bedavacılık sorununa bir çözüm olarak önerilmiştir. Bu teze göre eğer her bölgesel topluluğa kamusal hizmetlerin maliyetlerini kendilerinin karşılaması şart koşulursa topluluk üyesi bireyler kendi tercihlerine en uygun toplulukları seçerek kendi menfaatlerini en iyi şekilde gözeteceklerdir. Böylece örneğin sporseverler, sportif aktivite alanlarının müzikseverler konser salonunun vb. finansmanına katılmak isteyen diğer müzikseverlerle aynı bölgede yaşamak isteyeceklerdir. 5. DIŞSALLIK Bir üretici veya tüketici birimin bir üretim veya tüketim faaliyeti nedeniyle, yine başka bir üretici veya tüketici birimin üretim veya tüketim faaliyetini olumlu ya da olumsuz bir şekilde etkilemesidir. Dolaylı olarak ilk defa Adam Smith, sistemli olarak İlk defa Knut Wicksell tarafından ele alınmıştır. Dışsallığın var olduğu durumlarda kaynak kullanımında etkinliğin bozulabilmesi mümkündür. Bu nedenle devletin toplumsal anlamda dışsallığın söz konusu olduğu mal ve hizmetlerin üretiminde bulunması veya bu mal ve hizmetlerin üretimini düzenlemesi gerekir. Dışsallık tipleri aşağıdaki tabloda örneklenerek özetlenmektedir. 3 Tüketiciden Tüketiciye Faydaları tüm ülkelere, insanlara ve kuşaklara yayılan, olumsuz etkileri yine sınırlar ve kuşaklar ötesi olan mallardır. Bu tip mal ve hizmetlere; küresel barışın sağlanması, uluslararası terörle, salgın hastalıkla, açıkla mücadele örnek olarak gösterilebilir. Bu tip malları uluslararası kuruluşlar sunmaktadır(Birleşmiş Milletler, UNİSEF, UNESCO, WHO…). Bu malların finansmanı ise bu hizmeti sunan kuruluşa üye olan ülkelerin ödemiş oldukları aidatlar ve bireylerin yapmış f oldukları bağışlarla sağlanır. u a 4.8.Serbest Mallar t h Doğada hazır olarak bulunurlar. Bu mallara; doğal su o kaynakları, hayvanlar örnek olarak gösterilebilmektedir. Bu c malların fiyatları olmadıkları için bireyler aşırı olarak tüketip a sürdürülebilir kalkınmayı zedeleyebilmektedir. Ortaya çıkan bu . soruna “ortakların trajedisi” adı verilir. Devletin buradaki görevi n serbest malların aşırı tüketimini engelleyip sürdürülebilir e kalkınmayı sağlamaktır. Bunu da kural ve normlar koyarak t gerçekleştirir. Nesli tükenen hayvanların avlanmasını engellemek adına avlanma yasağı getirmesi örnek olarak gösterilebilir. Lakin bireyler birbirlerine güvenmediklerinden dolayı koyulan kuralları çiğneyip aşırı tüketime devam ederler. Bu soruna ise “mahkum açmazı” adı verilmektedir. Tüketiciden Üreticiye 4.7. Global Kamusal Mallar Üreticiden Tüketiciye Üreticiden Üreticiye Tipleri 4.6.Yerel Kamusal Mallar Dışsallık Maliye Teorisi Pozitif Negatif (Dışsal Ekonomisizlik) Bir yere kurulan beş yıldızlı bir otelde konaklamaya gelen müşterilerin çevredeki esnafın işlerini artırması Bir fabrikanın zehirli atıklarının nehri kirletmesi nedeni ile sulama yapamayan çiftçinin üretiminin düşmesi Bir ilaç firmasının bir hastalığa çare bulabilmek için araştırmalar yapması Bir fabrikadan çıkan zehirli gazların yakındaki bir yerleşim biriminin havasını olumsuz etkileyerek insanların sağlığını tehdit etmesi Bahçesini iyi bir şekilde bakan bir kişinin civardakilere sağladığı fayda Müziğin sesini fazla açtığı için komşunu rahatsız eden bir kişi Bir maldan memnun olan bir kişinin yakınlarına o malın imajını artıracak biçimde reklam yapması Bir maldan memnun olmayan bir kişinin yakınlarına o malın imajını düşürecek şeyler söylemesi Maliye Teorisi 6. DEVLET FAALİYETLERİNE İLİŞKİN YAKLAŞIMLAR VE KAMU MALİYESİ 6.1. İktisadi Ekollerde Devlet Anlayışı ve Devletin Tarihi Gelişimi 6.1.1.Merkantilizm ve Korumacı Devlet Temelin güçlü bir ulus devlet olan “merkantalist devlet” anlayışında, güçlü ulus devlet için güçlü hazine bunun içinde altın vb. kıymetli madenlerin bolluğu önemliydi. Merkantilizme göre feodal düzenden, ticaret ve sanayinin yaygın olduğu bir ekonomiye geçebilmenin yolu ticaret burjuvazisinin çıkarlarını koruyan ve dış ticaretin gelişimini destekleyen bir devlet anlayışı hâkimdir. 6.1.2 Fizyokrasi ve Doğal Düzen Fizyokratlara göre zenginliğin kaynağı merkantilistlerin iddia ettiği gibi mübadele (ticaret) değil üretimdir. Ürün yaratan tek üretim dalı ise tarımdır. Fizyokratlar daha fazla üretim ve buna bağlı olarak yaratılan artık üretim için devletin müdahalesinin olmadığı doğal düzene inanmaktadırlar. 6.1.3 Klasik Ekol ve Jandarma Devlet Ekonomi daima dengededir ve bu dengeyi sağlayan güç fiyat mekanizmasıdır (görünmez el). Klasiklere göre piyasa rekabet olmaksızın yaşayamaz ve piyasa olmadan üretim yapılamaz. Bu nedenle devlet ekonomiye müdahale etmemeli, sadece jandarma ve kolluk görevini yerine getirmelidir. Klasiklere göre devlet verimsizdir, özel sektör verimlidir. Devletin müdahalesi olmazsa fiyat ve ücretler esnek olduğu için ekonomi kendiliğinden dengeye gelebilecektir. 6.1.4. Keynes ve Müdahaleci Devlet Keynes'e göre ekonomi her zaman tam istihdamda dengede değildir. Ekonomi eksik istihdamda da dengeye gelebilir. Eksik istihdam dengesini tam istihdam denge noktasına taşıyabilme için devletin ekonomiye müdahalesi şarttır. Müdahale ise eksik istihdama neden olan yetersiz toplam talep düzeyini artıracak genişletici maliye politikasıdır (pump priming-emme basma tulumba). Keynes devlet anlayışındaki temel amaç ekonomik dengenin sağlanması için ekonomiye müdahale etmektir. f u a t h o c a . n e t 6.1.5. Günümüz Sosyal Refah Devleti Keynes devlet anlayışında ekonomiye müdahale sebebi ekonomik denge iken, sosyal refah devletinde müdahale gerekçesi sosyal refahın artırılmasıdır. Bu nedenle devlet artık temel mal ve hizmetlerin yanı sıra sosyal refahı artırabilmek için özel mal ve hizmetlerde üretmeye başlamıştır. 4