portföy oluşturmada kurumsal yatırımcı yaklaşımı

advertisement
T.C.
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
PORTFÖY OLUŞTURMADA KURUMSAL YATIRIMCI
YAKLAŞIMI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
TURAN KOCABIYIK
Tez Danışmanı: YARD. DOÇ. DR. HAYRETTİN USUL
ISPARTA, 2006
ii
T.C.
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TEZLİ YÜKSEK LİSANS
TEZ SAVUNMASI VE SÖZLÜ SINAV TUTANAĞI
İLGİ: Enstitü Yönetim Kurulu’nun ........./...…/2006 Tarih ve …...../…….. Sayılı
Kararı.
……………………………………………. Anabilim Dalında ders dönemine ait
Eğitim-Öğretim programını başarı ile tamamlayan ……………………………
numaralı ………………………………………………………………..’ın hazırladığı
………………………………………………………………………………………….
…………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………….
başlıklı TEZLİ YÜKSEK LİSANS TEZİ ile ilgili TEZ SAVUNMASI ve SÖZLÜ
SINAVI Lisansüstü Öğretim Yönetmeliği’nin .….…md. si uyarınca ……/……/2006
……………………… günü saat …………’da yapılmış; sorulan sorular ve alınan
cevaplar sonunda adayın tez savunmasının
KABULÜNE
DÜZELTME SÜRESİ VERİLMESİNE, OYBİRLİĞİYLE /
karar verilmiştir.
/
REDDİNE /
OYÇOKLULUĞLA
iii
ÖZET
PORTFÖY OLUŞTURMADA KURUMSAL YATIRIMCI YAKLAŞIMI
Turan KOCABIYIK
Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı
Yüksek Lisans Tezi, 89 sayfa, Kasım 2006
Danışman: Yard. Doç. Dr. Hayrettin USUL
Bu tezin amacı, kurumsal yatırım şirketlerinde çalışan uzmanların portföy
oluştururken nasıl davrandıklarını araştırmaktır. Çalışmanın temel çıkış noktası,
menkul kıymet piyasalarında gün geçtikçe önemi artan kurumsal yatırımcıların,
yatırım kararı alırken hangi yöntemleri kullandıklarını ve yatırım araçlarını seçerken
hangi kriterleri göz önünde bulundurduklarını incelemektir.
Çalışmanın genel kavramlar bölümünde kurumsal portföy yöneticiliği
alanında temel oluşturacak tanımlara ve geçmişten günümüze portföy oluşturmada
kullanılan yöntemlere yer verilmiştir.
Üçüncü bölümde kurumsal yatırımcı kavramı üzerinde durulmuş ve kurumsal
yatırımcı türleri araştırılmıştır. Yatırım fonları, yatırım ortaklıkları, portföy yönetim
şirketleri, sosyal güvenlik kurumları, emeklilik fonları ve özel sigorta şirketleri yapı
olarak ve çalışma esasları bakımından analiz edilmeye çalışılmıştır. OECD
istatistikleri ve Sermaye Piyasası Kurumu verileri kullanılarak Dünya’da ve
Türkiye’de kurumsal yatırımların gelişimi anlatılmıştır. Bireysel yatırımcıların
kurumsal yatırımcılardan farkları belirtilmiş ve kurumsal yatırımların piyasalara
etkileri araştırılmıştır.
Son bölümde Türkiye’de faaliyet gösteren kurumsal yatırımcıların yatırım
aracı tercihi yaparken hangi kriterlere önem verdiği ve hangi modelleri kullandığı,
kurumsal yatırım şirketlerinde çalışan uzmanlara bir anket yardımıyla sorulmuştur.
Anketlerin büyük bölümü elektronik ortamda derlenmiş ve analiz edilmiştir.
Bu çalışmayla amaçlanan, daha önce bireysel yatırımcı merkezli yapılan
araştırmalara, kurumsal yatırımcı davranışlarını analiz eden bir çalışmayla
katılmaktır.
Anahtar Kelimeler: Kurumsal Yatırımcı, Portföy Oluşturma, Türkiye’de Kurumsal
Yatırımcılar, Kurumsal Yatırım Araçları, Modern Portföy Yaklaşımı, Yatırım
Yaparken Gözönünde Bulundurulan Kriterler, Kurumsal Yatırımcı Davranışı.
iv
ABSTRACT
INSTUTIONAL INVESTERS’ APPROACH ON PORTFOLIO FORMING
Turan KOCABIYIK
Süleyman Demirel University, Institute of Social Sciences,
Business Administration Department,
Master Thesis, 89 pages, November 2006
Adviser: Asst. Prof. Dr. Hayrettin USUL
The aim of this study is understanding the institutional investors’ behaviors
on portfolio forming. This study’s starting point is to examine the methods of
institutional investors and their priorities for choosing investment instruments where
the institutional investors importance in security markets increase day by day.
In the main concepts part, definitions about institutional portfolio
management and methods used for portfolio forming since past to now are stated.
In part III, is examined the institutional investor concept and investor types.
Mutual funds, investment trusts, portfolio management companies, social security
organizations, retirement funds, and private insurance firms are analyzed in terms of
structure and working principles. OECD statistics and Capital Markets Board of
Turkey data are used for explaining the institutional investments development. The
differences between individual investors and institutional investors are stated and the
effects of institutional investments to the markets are explored.
In the last part, a questionnaire is asked to institutional investors. The aim of
the questionnaire is to understand the investors’ preferences for portfolio
management and models they use. Most of the questionnaires collected by e-mails
and analyzed by SPSS.
With this study, I would like to analyze the institutional investors’ behaviors
which were done for individual investors before.
Key Words: Institutional Investor, Portfolio Forming, Institutional Investors in
Turkey, Institutional Investment Instruments, Modern Portfolio Approach, Priorities
for Portfolio Management, Institutional Investor Behavior.
v
İÇİNDEKİLER
Sayfa
İÇİNDEKİLER..........................................................................................................iii
KISALTMALAR DİZİNİ..........................................................................................vi
ŞEKİLLER.................................................................................................................vii
ÇİZELGELER DİZİNİ..............................................................................................viii
BİRİNCİ BÖLÜM
1. GİRİŞ ...................................................................................................................1
1.1.
1.2.
1.3.
Çalışmanın Konusu ....................................................................................1
Çalışmanın Amacı ......................................................................................1
Çalışmanın Önemi......................................................................................1
İKİNCİ BÖLÜM
2. PORTFÖY OLUŞTURULMASI İLE İLGİLİ GENEL KAVRAMLAR................2
2.1. Portföy Kavramı.........................................................................................2
2.2. Portföy Yönetimi........................................................................................2
2.3. Portföy Yöneticiliği....................................................................................3
2.4. Portföy Oluşturma Yöntemleri....................................................................4
2.4.1. Geleneksel Portföy Yaklaşımı................................................................4
2.4.2. Modern Portföy Yaklaşımı ....................................................................7
2.4.2.1. Modern Portföy Kuramının Temelleri ............................................8
2.4.2.2. Portföy Getirilerinin Belirsizliği.....................................................9
2.4.2.3. Menkul Kıymet Getirileri Arasındaki İlişki ..................................10
2.4.2.4. Portföy Analizinin Temelleri........................................................11
2.4.2.5. Modern Portföy Kuramının Varsayımları.....................................11
2.5. Bulanık Mantık Modeli ............................................................................12
2.6. Temel Analiz............................................................................................13
2.6.1 Tinbergen Modeli ................................................................................14
2.6.2 Williams Modeli..................................................................................14
2.6.3 Graham-Dodd Modeli..........................................................................14
2.6.4 Kâr Payı Değerleme Modelleri ............................................................15
2.7. Teknik Yaklaşım ......................................................................................15
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
3. KURUMSAL YATIRIMLAR ve YATIRIMCILAR ...........................................16
3.1. Kurumsal Yatırımlar.................................................................................16
3.2. Kurumsal Yatırımcılar..............................................................................17
3.2.1 Yatırım Fonları....................................................................................20
3.2.2 Portföy Yönetim Şirketleri...................................................................22
3.2.3 Yatırım Ortaklıkları .............................................................................24
vi
3.2.3.1 Yatırım Ortaklıklarının Yatırım Yapabileceği Alanlar..................25
3.2.3.2 Yatırım Ortaklıklarının Yapamayacakları İşler.............................25
3.2.3.3 Yatırım Ortaklığı Pay Sahiplerinin Hakları ..................................25
3.2.4 Sosyal Güvenlik Kurumları .................................................................26
3.2.5 Emeklilik Fonları.................................................................................28
3.2.6 Özel Sigorta Şirketleri .........................................................................29
3.3. Kurumsal Yatırımı Oluşturan Kıymetler...................................................32
3.4. Dünyada ve Türkiye’de Kurumsal Yatırımların Gelişimi..........................34
3.4.1 Dünya’da Kurumsal Yatırımların Gelişimi ..........................................34
3.4.2 Türkiye’de Kurumsal Yatırımların Gelişimi.........................................39
3.5. Kurumsal Yatırımların Piyasalara Etkileri ................................................43
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
4. KURUMSAL YATIRIM ŞİRKETLERİNDE ÇALIŞAN UZMANLARIN
PORTFÖY OLUŞTURURKEN GÖSTERDİKLERİ DAVRANIŞ ŞEKİLLERİNE
İLİŞKİN BİR ARAŞTIRMA ..................................................................................48
4.1. Araştırmanın Metodolojisi........................................................................48
4.1.1 Araştırma Yöntemi ve Veri Kaynakları................................................48
4.1.2 Araştırmanın Hipotezleri .....................................................................48
4.1.3 Hipotez Sonuçlarının Değerlendirilmesi ..............................................51
4.1.4 Araştırmaya Katılan Uzmanların Demografik Yapısı ...........................56
4.2. Kurumsal Yatırım Şirketlerinde Çalışan Uzmanların Hisse Senedi Seçimi
Ekseninde Göstermiş Oldukları Davranış Şekilleri ...................................58
4.2.1 Katılımcıların Yaş Gruplarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri ...59
4.2.2 Cinsiyete Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri...................................62
4.2.3 Eğitim Durumlarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri ..................63
4.2.4 Çalışma Yıllarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri ......................65
4.3. Kurumsal Yatırım Şirketlerinde Çalışan Uzmanların Tahvil ve Bono Seçimi
Ekseninde Göstermiş Oldukları Davranış Şekilleri ...................................67
4.3.1 Yaş Gruplarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri..........................68
4.3.2 Cinsiyete Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri...................................69
4.3.3 Eğitim Durumlarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri ..................70
4.3.4 Çalışma Yıllarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri ......................71
4.4. Kurumsal Yatırım Şirketlerinde Çalışan Uzmanların Döviz, Altın ve
Kıymetli Madenler Seçimi Ekseninde Göstermiş Oldukları Davranış
Şekilleri....................................................................................................72
4.4.1 Yaş Gruplarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri..........................73
4.4.2 Cinsiyete Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri...................................74
4.4.3 Eğitim Durumlarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri ..................75
4.4.4 Çalışma Yıllarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri ......................76
4.5. Kurumsal Yatırım Şirketlerinde Çalışan Uzmanların Portföy Oluşturmada
Kullanmış Olduğu Modeller .....................................................................77
4.5.1 Yaş Gruplarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri..........................78
4.5.2 Cinsiyete Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri...................................79
4.5.3 Eğitim Durumlarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri ..................80
4.5.4 Çalışma Yıllarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri ......................81
vii
SONUÇ……...............................................................................................................82
KAYNAKÇA..............................................................................................................84
EKLER........................................................................................................................87
ÖZGEÇMİŞ................................................................................................................89
viii
KISALTMALAR
SVFM
Sermaye Varlıklarını Fiyatlama Modeli
AFK
Arbitraj Fiyatlama Kuramı
s.
Sayfa
a.g.e.
Adı geçen eser
İMKB
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası
SSK
Sosyal Sigortalar Kurumu
OYAK
Ordu Yardımlaşma Kurumu
A.Ş.
Anonim Şirket
OECD
Ekonomik İşbirliği Ve Kalkınma Teşkilatı
Organisation for Economic Co-operation and Development
ABD
Amerika Birleşik Devletleri
GSMH
Gayri Safi Milli Hâsıla
SMK
Sigorta Murakabe Kanunu
SDK
Sigorta Denetleme Kurulu
GSYİH
Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla
SPK
Sermaye Piyasası Kurulu
YTL
Yeni Türk Lirası
Bl.
Bölüm
ix
ŞEKİLLER DİZİNİ
Sayfa No
Şekil 2.1
Geleneksel Portföy Yaklaşımının Aşamaları………………………....6
Şekil 3.1
Kurumsal Yatırımcıların Gruplandırılması………………………….19
Şekil 3.2
OECD Ülkelerindeki Kurumsal Yatırımcıların Portföy
Dağılımı……………………………………………………………...39
Şekil 3.3
Menkul Kıymet Yatırım Fonlarının Tarihsel Konsolide
Portföy Bilgileri (1997–2006)……………………………………….41
x
ÇİZELGELER DİZİNİ
Sayfa No
Çizelge 3.1.
Kurumsal Yatırımcıların Finansal Varlıkları ( % GSYİH)…….........34
Çizelge 3.2.
Kurumsal Yatırımcıların Finansal Varlıkları (Milyon $)…………....36
Çizelge 3.3
Menkul Kıymet Yatırım Fonu Kurucularının Piyasa Payları………..41
Çizelge 3.4
Emeklilik Yatırım Fonu Kurucularının Piyasa Payları……….……..42
Çizelge 4.1.
Hisse Senetleri İle İlgili Hipotezler Tablosu………………………...52
Çizelge 4.2.
Tahvil & Bono İle İlgili Hipotezler Tablosu………………………...54
Çizelge 4.3.
Döviz, Altın ve Kıymetli Madenler İle İlgili Hipotezler Tablosu…...55
Çizelge 4.4.
Araştırmaya Katılan Kurumsal Yatırımcıların Yaş Dağılımı……….56
Çizelge 4.5.
Araştırmaya Katılan Kurumsal Yatırımcıların Cinsiyete Göre
Dağılımı……………………………………………………………..56
Çizelge 4.6.
Araştırmaya Katılan Kurumsal Yatırımcıların Eğitim Durumlarına
Göre Dağılımı……………………………………………………….57
Çizelge 4.7.
Araştırmaya Katılan Kurumsal Yatırımcıların Çalışma Sürelerine
Göre Dağılımı…………………………………………………….....57
Çizelge 4.8.
Hisse Senetlerine Yatırım Yaparken Gözönünde Bulundurulan
Kriterlerin Önem Dereceleri Sıralaması…………………………….58
Çizelge 4.9.
Yaş Gruplarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri……………...60
Çizelge 4.10. Cinsiyete Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri…………………….62
Çizelge 4.11. Eğitim Durumlarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri………...63
Çizelge 4.12. Çalışma Yıllarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri…………...65
Çizelge 4.13. Tahvil ve Bonoya Yatırım Yaparken Gözönünde Bulundurulan
Kriterlerin Önem Dereceleri Sıralaması…………………………….67
Çizelge 4.14. Yaş Gruplarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri……………...68
Çizelge 4.15. Cinsiyete Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri…………………….69
xi
Çizelge 4.16. Eğitim Durumlarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri………...70
Çizelge 4.17. Çalışma Yıllarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri…………...71
Çizelge 4.18. Döviz, Altın ve Kıymetli Madenlere Yatırım Yaparken
Gözönünde Bulundurulan Kriterlerin Önem Dereceleri
Sıralaması…………………………………………………………....72
Çizelge 4.19. Yaş Gruplarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri……………...73
Çizelge 4.20. Cinsiyete Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri…………………….74
Çizelge 4.21. Eğitim Durumlarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri………...75
Çizelge 4.22. Çalışma Yıllarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri…………...76
Çizelge 4.23. Portföy Oluşturulurken Kullanılan Modellerin Kullanım
Sıklıkları Sıralaması…………………………………………………77
Çizelge 4.24. Yaş Gruplarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri……………...78
Çizelge 4.25. Cinsiyete Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri………………….....79
Çizelge 4.26. Eğitim Durumlarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri………...80
Çizelge 4.27. Çalışma Yıllarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri…………...81
1
BİRİNCİ BÖLÜM
1. GİRİŞ
1.1. Çalışmanın Konusu
Portföy oluştururken kurumsal yatırımcıların kullandıkları yöntemler ve göz
önünde bulundurdukları kriterler nelerdir?
1.2. Çalışmanın Amacı
Kurumsal yatırımcı kavramı ve kurumsal yatırımcıların portföy oluştururken
hangi modelleri kullandıkları ve portföy oluşturmada göz önünde bulundurdukları
kriterler araştırılmıştır.
1.3. Çalışmanın Önemi
Türkiye’de menkul kıymet borsasının yaklaşık otuz yıllık bir geçmişi vardır.
Bu süre içerisinde bireysel yatırımcıların ve kurumsal yatırımcıların sayılarında ve
borsa işlem hacminde sürekli artış gözlenmiştir. Menkul kıymet borsalarında
kurumsal yatırımcıların çok önemli bir fonksiyonu olduğu gerçeği, kurumsal
yatırımcıların gelişimi ve portföy oluşturmadaki davranışlarını incelememizdeki en
önemli sebeptir. Menkul kıymet borsalarının ekonomik işlevlerini yerine
getirebilmesi; sermayenin tabana yayılması, uzun vadeli fon arz ve taleplerinin
karşılanması, küçük yatırımcıların risklere karşı korunması için yatırımların
kurumsallaşması gerçeği göz ardı edilemez.
Türkiye’de gün geçtikçe daha fazla öneme sahip olacak kurumsal
yatırımcıların portföy oluştururken kullandıkları modeller ve yatırım aracı tercihi
yaparken
göz
oluşturmuştur.
önünde
bulundurdukları
kriterler
bu
çalışmanın
konusunu
2
İKİNCİ BÖLÜM
2. PORTFÖY OLUŞTURULMASI İLE İLGİLİ GENEL KAVRAMLAR
2.1. Portföy Kavramı
Kelime anlamı olarak cüzdan olarak ifade edilen portföy menkul kıymetler
açısından ise menkul kıymetlerden oluşan bir topluluğu ifade etmektedir.1 Diğer bir
ifadeyle portföy, çeşitli menkul kıymetlerden meydana gelen, ağırlıklı olarak hisse
senedi, tahviller gibi menkul kıymetlerden ve türev ürünlerden oluşan, belirli bir kişi
veya grubun elinde olan finansal nitelikteki kıymetler olarak tanımlanabilir.2 Menkul
kıymetlere yatırım, belirli amaçları gerçekleştirmek için yapılmaktadır. Her ne kadar
portföy belirli menkul kıymetlerden oluşsa da bu kıymetler arasında bir ilişki
olduğundan, portföy, kendine öz, ölçülebilir nitelikleri olan bir varlıktır. Bu nedenle
portföy, içerdiği menkul kıymetlerin basit bir toplamı değildir.3
Bütün bu açıklamalardan sonra, geniş anlamda portföy tanımı şu şekilde
yapılabilir: Portföy, belirli amaçları gerçekleştirmek isteyen yatırımcıların, sahip
olduğu, birbirleriyle ilişkisi olan ve kendine öz ölçülebilir nitelikleri olan yeni bir
varlıktır.4
2.2. Portföy Yönetimi
Teorik olarak portföy yönetimi, yatırım analizinden hareketle gerçekleştirilir.
Makro düzeyden mikro düzeye doğru ilerleyen bir yaklaşımla sırasıyla uluslar arası
ve ulusal ekonomi analizi, sektör analizi, menkul kıymetler arasında seçim ve
geleceğe yönelik bekleyişler ele alınır. Bir sonraki aşamada portföy seçimi ve bu
seçimin sağlıklı yapılabilmesi için gerekli teorik altyapı yer almaktadır. Riskli
varlıkların bir arada incelenmesi, karşılıklı etkileşimlerin dikkate alınmasına olanak
sağlar. Portföy oluşturmanın temel amacı, yatırılabilir fonları değişik menkul
kıymetlere tahsis ederek çeşitlendirme yoluyla sistematik olmayan riski minimize
1
CEYLAN, Ali, KORKMAZ Turhan, Borsada Uygulamalı Portföy Yönetimi, Ekin Kitabevi
Yayınları, 1995, s.7.
2
MEMMERS, Erwin Esser, Dictionary of Economics and Business, Littlefields, Adams Co., New
Jersey, 1976, s.336.
3
CHRISTY, A. George-CLENDENIN, C. John, Introduction to Investments, Sixth Edition,
McGraw-Hill Book Company, New York, 1974, s.645.
4
CEYLAN, KORKMAZ, a.g.e.: s.8.
3
etmek ya da azaltmaktır. Portföy yönetiminde ve yatırım kararının alınmasında
beklenen getiri ve risk göz önünde bulundurulur. Beklenen getiri ve risk arasında
doğru orantının olması, yüksek düzeyde getiri bekleyen bir yatırımcının yüksek riski
göze almasını gerektirir. Portföy yönetiminde ve yatırım yapmakta amaç belirlenen
bir risk düzeyi için en yüksek beklenen getiriyi sağlamak ya da belirlenen bir
beklenen getiri için mümkün olan en az riski sağlamaktır.
Profesyonel portföy yöneticiliği iyi bir tahlil gücü, hızlı ve doğru karar
alabilme yeteneği, bilgi birikimi ve teknik donanım gerektirmektedir. Fon fazlası
olan küçük bireysel yatırımcıların kendi portföylerini oluşturma yoluna gitmeyerek
tasarruflarını
yatırım
fonları
aracılığı
ile
değerlendirmelerinin
en
önemli
nedenlerinden birisi bireysel yatırımcıların fonlarının iyi çeşitlendirilmiş bir portföy
oluşturmak için yetersiz olmasıdır. Böyle bir portföy oluşturmaya yeterli miktarda
fon bulunsa dahi, oluşturulan portföyün nasıl yönetileceği sorunu ortaya çıkmaktadır.
Bunların dışında yatırımcı likiditeyi göz önünde bulundurmak zorundadır. Örneğin,
fon fazlasını vadeli mevduat olarak tutan bir yatırımcının alternatif getirilerden
faydalanma imkânı son derece azalacaktır.5
Genel anlamda portföy yönetimi; portföyün yatırımcılara göre planlanması,
yatırımların seçimi, yatırım analizi, portföye dahil edilecek kıymetlerin seçimi,
portföyün performansının değerlendirilmesi, portföyün belirli aralıklarla gözden
geçirilmesi olarak tanımlanabilir. Portföy yöneticileri, risk - getiri ilişkileri
çerçevesinde sürekli olarak piyasalarda aşırı değerlenmiş kıymetleri satarak, düşük
değerlenmiş kıymetleri satın alarak portföylerinin performansını yükseltmeye
çalışırlar. Kurumsal yatırımcıların risk dağılımı yapılmış portföy oluşturmaları,
küçük tasarruflar açısından önem kazanmaktadır.6
2.3. Portföy Yöneticiliği
Portföy yöneticiliği; kıymetli madenlere dayalı olanlar dahil olmak üzere
sermaye piyasası araçlarından oluşturulan portföylerin müşteriler hesabına vekil
sıfatıyla yönetilmesidir. Bu faaliyetler Sermaye Piyasası Kurulu’ndan yetki belgesi
5
ERDOĞAN, Oral, ÖZER, Levent, Sermaye Piyasasında Kurumsal Yatırımcılar, İMKB Yayınları,
İst. 1998, s.37-38.
6
ÜNAL, Targan, Gelişen Borsalarda Kurumsal Yatırımcılar, İMKB Araştırma Yayınları, No.7, İst.
1995, s.2.
4
almış portföy yönetim şirketleri ve aracı kuruluşlarca yürütülür.7
Amacın kâr etme olduğu her yatırımda, üstlenilmesi gereken riskler olduğu ve
bu risklerin portföy (portfolio) oluşturularak bir ölçüde azaltılabileceği, yatırım
dünyasında iyi bilinen bir gerçektir. Yatırım, maddi veya manevi çıkar, kâr, kazanç
sağlamak için önceden yapılan harcama olarak tanımlanabilir. Yatırım bir kere
yapılabileceği gibi, çeşitli zamanlara da yayılabilir. Aynı durum, yatırım getirisinin
tahsil edilmesinde söz konusudur. Yatırım, sahip olunan paranın değerini kaybetmesi
tehlikesinden korunma veya ödünç para ile yatırım yaptıktan sonra borcu faizi ile
birlikte geri ödeyip kâr etme gibi çeşitli amaçlarla yapılabilir.8
2.4. Portföy Oluşturma Yöntemleri
2.4.1. Geleneksel Portföy Yaklaşımı
Geleneksel portföy yaklaşımına göre, portföy yönetimi bir bilim değil, bir
sanattır. Bu sanatın kendine özgü kuralları ve ilkeleri vardır. Bunlar yatırımcı
açısından önemlidir ve dikkatli bir çalışmayı gerektirir. Ancak, bu teorik araçları
etkin bir biçimde kullanabilme yeteneği, sınırsız olarak kişiden kişiye değişen bilgi
ve deneyime bağlıdır.9
Bu nedenle, geleneksel portföy analizinin sezgi, içe doğuş
gibi sübjektif yaklaşımlar içerdiği söylenebilir. Geleneksel yaklaşımın amacı,
yatırımcının sağlayacağı faydayı maksimize etmektir. Yani, herhangi bir tüketicinin
nasıl en yüksek faydayı sağlayacak mal ve hizmetleri seçtiği varsayılırsa,
yatırımcının da aynı şekilde risk ve getiriye ilişkin fayda tercihlerini maksimize
edecek bir portföyü seçtiği kabul edilmektedir. Başka bir deyişle, ortaya çıkan risk
düzeyine
göre,
yatırımcı
belirlemiş
olduğu
faydayı
maksimize
etmeye
10
çalışmaktadır.
Geleneksel portföy yaklaşımında, portföy getirisi, portföyü oluşturan menkul
kıymetlerin temettü ve belirli bir dönemdeki değer artışıdır. Bu nedenle,
yatırımcıların gelecekteki menkul kıymet getirilerini tahmin etmeleri gerekmektedir.
7
RODOPLU, Gültekin, Türkiye’de Sermaye Piyasası ve İşlemleri, Marmara Üniversitesi Yayınları, İst.
1993, s.107.
8
Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu, İMKB Yayınları, İst. 2003, s. 507.
9
CHRISTY, CLENDENIN, a.g.e. s.645.
10
BEKÇİOĞLU, Selim, Portföy Yaklaşımları ve Markowitz Portföy Yaklaşımının Türk Hisse
Senedi Piyasasına Uygulanması, Ankara, 1984, s.10.
5
Öte yandan, çeşitli portföy getirilerine göre ortaya çıkabilecek riskler de
hesaplanmalıdır. Portföy oluşturmanın esas amacı, riskin dağıtılmasıdır. Portföyü
oluşturan menkul kıymetlerin getirileri aynı yönde hareket etmeyeceğinden,
portföyün riski tek bir menkul kıymetin riskinden küçük olacaktır. İşte, geleneksel
portföy teorisi, bu prensipten hareketle, portföy içindeki menkul kıymet sayısının
arttırılması ilkesine dayanır. Bu yaklaşımı, “Bütün yumurtaları aynı sepete
koymamak” şeklinde tanımlamak da mümkündür.11 Menkul kıymet portföylerinin
yönetiminde geleneksel yaklaşım; yatırımcının amacının belirlenmesi, portföye
alınacak menkul kıymetlerin seçimi ve portföyü yönetmek aşamalarını kapsar.12
Genel olarak yatırımcıların amaçları, sabit ve istikrarlı gelir elde etmek, sermayenin
korunması veya sermaye kazancı elde etmek gibi ifade edilebilir. Geleneksel portföy
yaklaşımında ilk aşama, yatırımcıya ilişkin bilgilerin elde edilmesidir. Bu bilgiler,
portföy üzerindeki ölçütlerin hesaplanmasında portföy yöneticisine yardımcı olur. Bu
şekilde, en uygun portföy amacı ortaya çıkarılabilir. Geleneksel portföy yaklaşımında
aşamalar aşağıdaki gibidir.13
Yatırımcıya ait bilgilerin toplanması,
Portföy amacının saptanması,
Yatırım politikaları,
Portföye dâhil edilecek menkul kıymetlerin seçilmesidir.
11
FISHER, Donald E. – JORDAN, Ronald J., Security Analysis and Portfolio Management, Second
Edition, Prentice-Hall Inc. Englewood Cliffs, New Jersey, 1979, s.496.
12
KARAŞİN, Gültekin, Sermaye Piyasası Analizleri, Sermaye Piyasası Kurulu Yayın No:4, 1986, s.
134.
13
JONES, P. Charles – TUTTLE, L. Donald – HEATON, P. Cherill, Essentials of Modern Investments,
The Ronald Press Company, New York, 1977, s.237-238.
6
YATIRIMCIYA AİT BİLGİLER
AMAÇLARIN SAPTANMASI
TAHVİL VE HİSSE
SENEDİ PORTFÖYÜ
TAMAMI TAHVİL
PORTFÖYÜ
TAMAMI HİSSE
SENEDİ PORTFÖYÜ
EĞER TAMAMI HİSSE
SENEDİ PORTFÖYÜ İSE
ÇEŞİTLENDİRMENİN
SAĞLANMASINA İLİŞKİN
KURAL
HER BİR İŞLETMEYE AİT HİSSE SENEDİNİN
KATILMASINA İLİŞKİN KURAL
Şekil 2.1. Geleneksel Portföy Yaklaşımının Aşamaları
Kaynak: Ceylan, Korkmaz, 1995: 125.
7
2.4.2. Modern Portföy Yaklaşımı
Sermaye piyasasının gelişmiş olduğu ülkelerde, 1950’li yıllara gelinceye
kadar, yatırımcılar, portföyde yer alan menkul kıymetlerin getirileri arasındaki
ilişkileri göz önünde bulundurmadan, sadece portföydeki menkul kıymetlerin
sayılarını arttırarak riski azaltabileceklerini düşünmüşlerdir.14 Oysa modern portföy
yaklaşımında, sadece portföy çeşitlendirmesine gidilerek riskin azaltılamayacağı,
çünkü portföyde yer alan menkul kıymetlerin ya da menkul kıymet gruplarının, aynı
ya da ters yönde hareket ettikleri ileri sürülmektedir. Modern portföy teorisinin
babası olarak bilinen Harry Markowitz, 1952 yılında yayınladığı “portföy seçimi”
başlıklı makalesinde, portföyde yer alan menkul kıymetlerin belirli risk seviyelerinde
mümkün olan maksimum getiri oranının nasıl sağlanabileceğini araştırmıştır.
Markowitz, geleneksel portföy yönetimine üç önemli noktada katkıda
bulunmuştur. Bunlardan birincisi ve en önemlisi, portföy yönetiminde, kısımların
veya parçaların toplamının, bütüne eşit olmadığının ispatlanmasıdır. Markowitz,
burada portföy riskinin portföyü oluşturan varlıkların riskinden daha az olabileceğini
ve belirli koşullarda portföyün sistematik olmayan riskinin sıfır yapılabileceğini
göstermiştir. İkincisi, yatırımcıların bazı portföyleri aynı getiriyi sağlamakla birlikte,
daha riskli oldukları için, bazı portföyleri de aynı risk düzeyinde olmakla birlikte
daha az getiri sağladıkları için tercih etmeyeceklerini, dolayısıyla bazı portföylerin
diğerlerine göre daha üstün olduklarını ve bu durumu üstünlük ilkesi olarak ileri
sürmüştür. Markowitz’e göre, menkul kıymetlerin seçiminde etkin sınır söz
konusudur. Üçüncü, önemli nokta, etkin sınırın kuadratik programlama yolu ile elde
edilebileceğidir. Markowitz’in geliştirdiği yöntem, karmaşık bir takım hesaplamaları
gerektirir.15 Bu nedenle, 1963 yılında Markowitz’in bir öğrencisi olan William
Sharpe, bu yöntemi geliştirerek, basit bir şekilde ortaya koymuştur.
Tekli indeks modeli, olarak bilinen bu yöntem, 1970’ler de paket program
haline getirilerek, bilgisayar çözümlemelerinde kullanılmaya başlanmıştır. Tekli
indeks modeli, daha çok alternatif hisse senetlerine yapılan yatırımların getirilerinin
maksimizasyonu için kullanılırken, Markowitz’in geliştirdiği model, tahvil, hisse
senedi, gayrimenkul ve menkullere yapılan yatırımların analizinde kullanılmaktadır.
14
AKMUT, Özdemir, Sermaye Piyasası Analizleri ve Portföy Yönetimi, Ankara, 1989, s.5.
15
CEYLAN, KORKMAZ, a.g.e. s.143-144.
8
Portföy yönetimi konusunda, daha sonraları, Sharpe (1964), Lintner (1965) ve
Mossin (1966), bütün tasarruf sahiplerinin modern portföy kuramına uygun olarak,
menkul kıymetlere özellikle hisse senetlerine yatırım yapmaları halinde, fiyatların ne
yönde değişeceğini araştırmışlardır. Bu çalışmaların sonucunda, (SVFM) Sermaye
Varlıklarını Fiyatlama Modeli geliştirilmiştir. SVFM, yirmi yıla yakın bir süre,
batıda portföy yönetiminde aracı kuruluşlar tarafından kullanıldıktan sonra, 1977’de
Richard
Roll,
modelin
yetersizliğini
ileri
sürerek,
portföy
yönetiminde
kullanılmamasını önermiştir. Hemen hemen, aynı yıllarda Steve Ross, SVFM’e
alternatif olarak (AFK) Arbitraj Fiyatlama Kuramı olarak bilinen modeli ortaya
atmıştır. Bu modelde Ross, risk ve getiri arasında, hiçbir yatırımcıya, arbitraj yolu ile
sınırsız olarak servetini artırma imkânı vermeyecek bir ilişkiyi araştırmıştır.
Günümüzde, Sermaye Varlıklarını Fiyatlandırma Modeli, uygulamada geniş ölçüde
kullanılırken, AFK, henüz akademik çevrelerde tartışılmaktadır.16
Portföy kuramında çok sayıda menkul kıymete yatırım yapılması durumunda,
portföy riskinin ne olacağı hususu araştırılmaktadır. Portföy riski, getirilerdeki
değişme yönünden ölçülür. Getirilerdeki değişme veya sapma, varyans veya standart
sapma ile ifade edilir. Portföye hangi menkul kıymetlerin alınacağı konusu önem
taşır. Portföye bir menkul eklendiğinde veya çıkarıldığında, portföy getirisi
üzerindeki etkisi ne olur? Portföy riski artacak veya azalacak mıdır? Gelecek yıl
portföy getirileri beklenen oranda gerçekleşecek mi? Bu ve benzeri soruların
cevapları yatırımcıların bilmek istedikleri konulardır. Kısaca, yatırımcı bir grup, nasıl
bir portföy oluşturmalıdır ki, portföy getirisi en çok ve portföy riski en az olsun.17
Portföy yatırımcıları ile ilgili söz konusu endişeler, modern portföy kuramı
yardımıyla en aza indirilmeye çalışılmıştır.
2.4.2.1.
Modern Portföy Kuramının Temelleri
Harry Markowitz’in modern portföy yaklaşımını, geleneksel portföy
yaklaşımından ayıran özellikleri ile ilgili görüşlerini şu şekilde özetlemek
16
CEYLAN, KORKMAZ, a.g.e. s.144-145.
17
AKMUT, a.g.e., s.6-8.
9
mümkündür.18 Portföy seçimi, kavram olarak menkul kıymet seçimi kavramından
daha geniş ve farklıdır. İyi bir portföyü, iyi hisse senetleri ve tahvillerden oluşan
uzun bir liste olarak düşünmemek gerekir. Çünkü portföye belirli amaçlar ve
tekniklerle alınan menkul kıymetlerin tek tek ele alınması, farklılıklarının ve
özelliklerinin araştırılması gerekir. Öte yandan, portföy analizinin iki boyutu
bulunmaktadır. Bunlardan ilki, menkul kıymetlere yatırım yapan yatırımcıdır. Diğeri
ise, portföyü oluşturan finansal varlıklardır. Portföy analizi yapılırken, öncelikle,
yatırımcının beklentileri göz önüne alınmalıdır. Portföy analizi, menkul kıymetler
hakkında gerekli olan bilgilerin toplanması ile başlar. Portföy analizinin temel
girdilerini menkul kıymetler ile ilgili çeşitli bilgi kaynakları oluşturur. Bu
kaynakların başlıcaları; menkul kıymetin ait olduğu işletme ile ilgili bilgiler, her bir
menkul kıymetin geçmiş yıllarda gösterdiği performansı, menkul kıymet veya
kıymetlerin gelecekteki performansları konusundaki beklentilerdir. Eğer, portföy
analizi girdisi olarak, menkul kıymetin geçmiş yıllardaki performansı kullanılıyorsa,
ulaşılan sonuç, genellikle geçmişin iyileştirilmiş tekrarı niteliğinde olacaktır.
Öte yandan, geleceğe ilişkin beklentiler, portföy analizine girdi oluşturuyorsa,
ulaşılan sonuç, beklentilerin doğrultusuna bağlı olarak değişecektir.
Modern portföy kuramının temellerini, portföy getirilerinin belirsizliği ve menkul
kıymet getirileri arasındaki ilişki şeklinde ele almak mümkündür.
2.4.2.2.
Portföy Getirilerinin Belirsizliği
Belirsizlik sorunuyla karşı karşıya kalan bir yatırımcı, muhtemel sonuçların
olasılıkları hakkında objektif bir bilgi sahibi değildir.19 Genellikle, belirsizlik,
menkul kıymet yatırımlarının dikkati çeken başlıca unsurudur. Ekonomik konularda
geleceğe ilişkin tahmin tekniklerinin karar alma sürecinde yeterince etkili olmamaları
bir yana bırakılırsa, sistematik olmayan olaylardan kaynaklanan değişikliklerin,
sermaye kazancını veya temettüyü, belli bir menkul kıymet açısından etkilemesi,
belirsizliğin boyutunu vurgulamaktır. Örneğin, uluslararası ilişkilerde meydana gelen
problemler, askeri harcamaların azalması veya artması, kurak geçen bir yaz, büyük
18
MARKOWITZ, M. Harry, Portfolio Selection;Efficient Diversification of Investments, New Haven
and London, Yale University Press, 1959, s.3.
19
TEZİŞ, Füsun, “Hisse Senedi Yatırımlarında Risk Türleri”, Para ve Sermaye Piyasası Dergisi, Nisan
1987, Sayı:9, s.31.
10
bir keşif, portföy yöneticilerinin doğrudan hesaplara katmadığı belirsizliklerdir.20
Söz konusu olumsuz durumların meydana gelmesi, portföy yöneticilerinin veya
yatımcıların beklentilerinde sapmalara neden olacaktır.
2.4.2.3.
Menkul Kıymet Getirileri Arasındaki İlişki
Menkul kıymet yatırımlarının ikinci önemli unsuru, getiriler arasındaki
ilişkidir. Markowitz, finansal varlık getirileri arasındaki ilişkilerin dikkate alınması
ve tam pozitif ilişki içinde bulunmayan varlıkların aynı portföyde birleştirilmesi ile
beklenen getiriden feragat etmeden riskin azaltılabileceğini göstermiştir.21
Bilindiği gibi, menkul kıymet getirileri, birlikte yükselip, düşebilmektedir. Ancak, bu
ilişki, mutlak anlamda tam değildir. Ekonomik koşullardaki değişikliklerin, menkul
kıymetler
üzerindeki
etkisi,
sektörel
veya
işletme
bazında
farklılık
gösterebilmektedir. Eğer, menkul kıymet getirileri arasında bir ilişki olmasaydı,
çeşitlendirme ile riskin sınırlandırılabilmesi mümkün olmazdı. Bu nedenle, menkul
kıymet getirileri arasında ilişki söz konusudur. Fakat bu ilişki tam değildir. Bundan
dolayı, çeşitlendirme ile risk azaltılabilmekte, ancak ortadan kaldırılamamaktadır.
Menkul kıymet getirileri arasındaki ilişki, tüm menkul kıymetler için aynı değildir.
Aynı endüstri kolunda faaliyet gösteren iki işletmenin menkul kıymet getirileri
arasındaki ilişki, farklı endüstrilerde faaliyet gösteren işletmelere ait menkul kıymet
getirileri arasındaki ilişkiden daha yüksektir.
Portföy riskinin azaltılabilmesi için, menkul kıymet getirileri arasındaki
ilişkinin yüksek olduğu menkul kıymetler, portföye dahil edilmemelidir. Getirileri
aynı yönde hareket eden, örneğin, 100 adet menkul kıymet topluluğu, tek bir menkul
kıymetten çok az bir farkla daha koruyucu olabilir.22 Buna paralel olarak, modern
kuramına göre, portföye dahil edilecek menkul kıymet sayısının genelde 4–15
arasında olması gerektiği ileri sürülmektedir.
20
MARKOWITZ, a.g.e., s.4.
21
BOLAK, Mehmet, Sermaye Piyasası-Menkul Kıymetler ve Portföy Analizi, Beta Yayınları,
İstanbul, 1991, s.162.
22
MARKOWITZ, a.g.e., s.5.
11
2.4.2.4.
Portföy Analizinin Temelleri
Portföy analizinde karar sürecinin işleyebilmesi için, yatırımcı tipinin iyi
belirlenmesi gerekir. Her şeyden önce, yatırımcının risk tercihinin, hayat
standardının, tasarruf hacminin, hukuki durumu gibi ölçütlerin ortaya konması
gerekmektedir.23 Çünkü her bir yatırımcı tipi için, portföy analizinin ayrıntıları ayrı
ayrı ortaya konmak durumundadır.
Bununla beraber, iki temel yaklaşım tüm yatırımcılar için geçerlidir.24
Tüm yatırımcılar, aynı risk düzeyinde daha fazla getiriyi azına tercih ederler.
Tüm yatırımcılar, aynı getiri düzeyinde daha az riski, daha fazla riske tercih ederler.
2.4.2.5.
Modern Portföy Kuramının Varsayımları
Modern
portföy
kuramının
varsayımlarını
beş
ana
başlık
altında
toplayabiliriz:
Yatırımcının amacı fayda fonksiyonunu maksimize etmektir.25 Bütün
yatırımcılar rasyonel düşünürler. Yatırımcılar her dönemde beklenen faydayı en
çoklamayı amaçlarlar ve refahları azalan marjinal faydaya sahiptir. Yani,
yatırımcılar, her yatırımı, belli bir elde tutma dönemi sonunda refahlarına katkıda
bulunacak, olasılık dağılımına sahip getirileriyle algılarlar.
Yatırımcılar, yatırım kararlarını, yalnızca beklenen getiri ve riske göre alırlar.
Getiri ölçütü olarak, portföyü oluşturan varlıkların beklenen getirilerinin ortalaması,
riskin ölçütü olarak bu portföy getirilerinin varyansı kullanılır.
Yatırımcıların, risk ve getiri hakkındaki beklentileri homojendir. Başka bir
deyişle, tüm yatırımcılar, aynı risk düzeyinde daha fazla getiriyi azına tercih ederler.
Yatırımcılar özdeş zaman ufkuna sahiptirler.
Modern portföy teorisine göre, sermaye piyasası oldukça etkindir. Başka bir
deyişle, bilgiler süratle, tamamen ve doğru olarak menkul kıymet fiyatlarına yansır.
Piyasa her zaman dengededir. Bilgi akışına herhangi bir kısıtlama olmamıştır ve
23
AMLING, Frederick, Investments: An Introduction to Analysis and Management, Prentice-Hall,
Inc., Englewood Cliffs, New Jersey, 1978, s.619.
24
MARKOWITZ, a.g.e.,s.6.
25
HARRINGTON, R. Diana, Modern Portfolio Theory and The Capital asset Pricing Model and
Arbitrage Pricing Theory; a user’s guide Second Ed., Prentice-Hall, Inc., Englewood Cliffs, New
Jersey, 1987, s.26.
12
yatırımcılar için söz konusu bilgilere eş-zamanlı olarak ulaşmak mümkündür.
2.5. Bulanık Mantık Modeli
İngilizce “fuzzy logic” kelimelerinin sözlük anlamı bulanık mantık, çok net
olmayan mantığa dayalı önermelerin, mantık süzgecinden geçirilerek incelenmesinin
yapıldığı bir metot olarak adlandırılabilinir. Bu metot ilk kez 1965 yılında Azeri asıllı
akademisyen Lotfi A. Zadeh tarafından ortaya atılmış ve günümüze gelmiştir.
Öncesine bakıldığında ise Polonyalı mantıkçı Jan Lukasiewicz’in 1930 yıllarında
klasik mantıkta kullanılan ikili mantık sistemi “doğru” veya “yanlış” değerlerini üçlü
mantık sistemine oturttuğunu görürüz. Bulanık mantığın aksine klasik mantık
sistemleri belirsizlikle ilgilenmezler. Bir başka ifade ile bulanıklık, doğruluk
ölçütünün keskin bir şekilde tanımlanmamasından kaynaklanan durumlardaki
problemlerle uğraşmak için ideal bir yöntem tescil eder. Bulanık mantık ile
modellenmiş sistemler öğrenebilir dinamik sistemlerdir. Matematiksel modelin ne
olduğunu bilmeksizin çıktıların girdilere olan bağlılığını bulanık mantık ile tahmin
etmek mümkündür. Bulanık mantık ile ilgili çalışmaların hız kazandığı günümüzde,
bu metodun gerçek hayattaki uygulamalarını görmek mümkündür.26
Girdilerin veya çıktıların eksper tarafından kümelendirilmesi ile beraber
bulanık mantık metodu temel olarak üç ana yapıdan oluşur.27
Girdilerin eksper varsayımları ile kümelendirilmesi. Bir başka ifade ile bu
değişkenlere birer etiket verilerek dilsel nicelik kazandırılması.
Dilsel nicelik kazandırılan girdilerin eksper tarafından kurallara bağlı olarak
modellenmesi. Bulanık mantık methodu ile insan beyninin düşünüş şekline
benzetilmesi. Modelin insan beynine benzetilerek çalışması ve sadece basit mantık
kullanılarak modelin oluşturulması nedeniyle, eksperin veya kurallar dizinini
oluşturan kişinin sebep sonuç ilişkileri dışında matematik bilmesine hiç gerek
bulunmamaktadır. Modelin ileriki safhalarda genişletilmesi veya ilerletilmesi bu
safhada yapıldığı için matematiksel zorlukları bulunmayıp sadece eksperin yeni
tecrübelerinin kurallar dizinine dökülmesine ihtiyaç vardır. Sonuç olarak dilsel
26
AKSOY, Hakan, “Dinamik Sistemlerde Bulanık Mantık Metodu ve Örnek Olarak Hisse Senedi
Piyasasının Modellenmesi”, http://www.kadirtuna.com/Bulanik%20%20Mantik(1).pdf (01.07.2006).
27
AKSOY, a.g.e., s.1.
13
nicelik kazandırılan girdiler ve eksperin tecrübesi kullanılarak dilsel nicelik
kazandırılan çıktılar elde edilir.28
Son aşama olarak dilsel nicelik kazandırılan çıktıların ayrıştırılarak sayısal
ifadelere dökülmesi ile gerçek sayılardan oluşan çıktılar elde edilir. Ayrıca modelin
daha etkin çalışması için eksperin oluşturduğu kümelendirmelerin sınırları üzerinde
optimizasyon yapılır ve modelin öğrenmesi ve daha verimli çalışması sağlanır.29
2.6. Temel Analiz
Temel analiz, hisse senetlerinin belli piyasa şartlarına göre, gerçeğe en yakın
değerlerinin bulunmasına yönelik bir araştırma yöntemidir. Bu yöntemle, hisse
senetleriyle ilgili her türlü bilgi toplanarak, yorumlanır ve geleceğe yönelik tahminler
yapılır. Temel analiz yapılırken, genel ekonomik faktörler, sektör sorunları, rekabet
şartları, şirketlerin mali yapıları, dağıtım kanalları, yönetim becerileri, kâr payı
dağıtım konuları incelenerek, hisse senetlerinin gerçek değerleri tespit edilmeye
çalışılır.
Temel yaklaşımda, hisse senetlerinin değerini etkileyen faktörler genel olarak
üç ana başlık altında incelenmektedir.
Bu gelişmelerden birincisi, ekonominin analizidir. Ekonomik gelişme veya
daralmalar, işletmelerin stok, finansman, fiyatlandırma, yatırım politikası ve benzeri
kararlarını etkilemektedir. Bu nedenle, portföye alınacak hisse senetleri seçilirken,
ülke ekonomisi göz önünde bulundurulmalıdır.
Temel analizde ikinci faktör, kısaca, endüstri analizi olarak ifade edilebilir.
Başka bir deyişle, temel analizde ekonominin genel gidişiyle ilgili temel göstergeler
incelendikten sonra, hisse senetleri portföye alınacak işletmenin içinde bulunduğu
endüstrinin analizi yapılır.
Üçüncü analiz, portföye alınacak işletme verilerinin incelenmesini kapsar. Bu
inceleme, ilgili işletmenin varlıkları, gelir ve gider durumu, yönetimi, sermaye
yapısı, temettü politikası, karşılıklar, amortisman ayırma yöntemleri, işletmenin
piyasa payı ve piyasadaki rekabet gücü ile ilgili bilgilerin analizini içerir.
28
AKSOY, a.g.e., s.1.
29
AKSOY, a.g.e., s.2.
14
Temel analizden sağlıklı sonuçlar alınabilmesi için, işletmelerle ilgili finansal
bilgilerin alınması gerekir. Bu bilgileri amaca uygun, doğru, objektif ve zamanlı
olması, alınan kararların isabetli, etkin olmasına katkıda bulunur.30
Temel analizde bugüne kadar ortaya konmuş dört model bulunmaktadır.31
2.6.1 Tinbergen Modeli
Tinbergen modeline göre, hisse senedi fiyatları temettü oranı ile doğru ve
uzun dönem faiz oranlarıyla ters orantılı olarak değişmektedir. Bu modele göre,
temettü oranları değişirse, yatırımcının gelecekle ilgili bekleyişleri değişeceğinden
hisse senedinin fiyatı da değişecektir.32
2.6.2 Williams Modeli
Tinbergenle aynı yıl Williams bir model geliştirmiştir. Williams modeline
göre, hisse senetlerinin değeri, sonsuza kadar sözkonusu alınacak temettülerin
iskonto edilmiş değerleri toplamıdır. İskonto oranı, temettülerin riskine göre
belirlenmiş, istenen getiri oranıdır. Buradaki iskonto oranı, hem zamanı hem de
gelecekteki nakit girişlerinin belirsizliğini içermektedir. Bu modelde, hisse senedinin
değerinin bulunabilmesi için, iskonto oranının doğru tahmin edilmesi gerekir.33
2.6.3 Graham-Dodd Modeli
Temel yaklaşım savunucularından en tanınmış olanları Benjamin GRAHAM
ve D.L. DODD’dur. Bu modelde hisse senedi fiyatı dağıtılan kâr ile doğru orantılıdır.
Temettü miktarı arttıkça hisse senedi fiyatı artacaktır. Temettü miktarı azaldıkça
hisse senedi fiyatı düşecektir. Bu modele göre 1 YTL’lik dağıtılan kâr payının, hisse
senedinin pazar değeri üzerindeki etkisine eşit bir etki yaratmak için 4 YTL’lik
dağıtılmayan kâr gereklidir.34
30
ÇABUK, Adem, Finansal Tablolar Analizi, Bursa, 1989, s.13.
31
CEYLAN, KORKMAZ, a.g.e., s.239.
32
CEYLAN, KORKMAZ, a.g.e., s.239.
33
CEYLAN, KORKMAZ, a.g.e., s.239.
34
CEYLAN, KORKMAZ, a.g.e., s.240.
15
2.6.4 Kâr Payı Değerleme Modelleri
Kâr payı değerleme modellerine göre, hisse senedinin değeri gelecekteki kâr
payları tarafından belirlenir. Hisse senedinin fiyatını belirlemek için gelecekteki kâr
paylarının belli bir iskonto oranı üzerinden indirgenmiş değerlerinin toplamını almak
gerekir. Başka bir deyişle, hisse senedinin değeri, dağıtılması beklenen kâr paylarının
bugünkü değerleri toplamına eşittir.35
2.7. Teknik Yaklaşım
Teknik analizin temelleri 1800’lü yılların sonuyla, 1900’lü yılların başlarına
rastlamaktadır.36 Teknik yaklaşım, geçmiş fiyat hareketlerine dayanarak menkul
kıymetlerin fiyatlarını tespit etmeye çalışmaktadır. Teknik yaklaşıma göre, geçmiş
fiyatlar, hisse senedinin yalnız kazanma bekleyişlerini değil, hisse senedi ile ilgili,
ancak görülemeyen pazar psikolojisini de yansıtmaktadır. Teknik analizde temel
varsayım, piyasadaki hisse senedi fiyatlarının kendi içlerinde önceden izlenebilecek
bir eğilime sahip olduklarıdır. Bu temel varsayımdan hareketle, bir işletmenin pay
senetlerinin geçmiş fiyat hareketlerini izleyen bir yatırımcı, bu fiyatların gelecekte ne
yönde gelişeceğini doğru tahmin edebilir.37
Teknik
analizcilere
göre,
temel
analizle
yapılan
hisse
senedi
değerlendirmeleri, uzun vadeli yatırım kararlarında yararlı olabilir. Ancak, temel
analiz, borsadaki fiyat dalgalanmalarının açıklanmasında yetersizdir.38
35
CEYLAN, KORKMAZ, a.g.e., s.241.
36
Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu, a.g.e., s.533.
37
CEYLAN, KORKMAZ, a.g.e., s.242.
38
CEYLAN, KORKMAZ, a.g.e., s.242.
16
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
3. KURUMSAL YATIRIMLAR ve YATIRIMCILAR
3.1. Kurumsal Yatırımlar
Finansal sistemde; fon arz ve talep edenler arasındaki dengenin kurulması
kaynakların ekonomik birimler arasında vade ve miktar açısından optimum
dağılımını sağlamak için, sermaye piyasaları önemli bir işleve sahiptir. Menkul
kıymetler borsaları ve sermaye piyasalarının ekonomide temel fonksiyonlarının
başında, sermayenin tabana yayılması gelmektedir. Sermaye piyasasında hisse
senetleri işlem gören şirketlere ortak olan tasarruf sahipleri, payları oranında temettü
geliri elde etmekte ve hisse senetlerinin değer artışından yararlanmaktadır.
Mülkiyetin tabana yayılmasına imkân veren sermaye piyasaları, bu yönleriyle küçük
tasarruf sahiplerine büyük sermaye sahibi kesimle aynı risk-getiri düzeyini paylaşma
imkânını sağlamaktadır.39
Ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesinde tasarruf büyüklüğü artışı
gerekli olmakla birlikte özellikle gelişen piyasalarda yeterli olmamaktadır.
Sözkonusu ülkelerde gelir düzeyinin düşük olması tasarruf artışını sınırlayan başlıca
faktör olduğu için, tasarrufların ekonomik gelişmeye katkı sağlayacak verimli
yatırım alanlarına yönlendirilmesi zorunluluğu doğmaktadır. Tasarrufların etkin
yatırımlara yönlendirilmesi alternatif yatırım alanlarına yönelik bilgilerin toplanarak
profesyonelce analiz edilmesini gerektirir. İyi bir analizin gerçekleştirilmesi ise, bilgi
birikimi, analiz ile çabuk ve doğru karar alma yeteneği ve teknik donanım
gerektirdiğinden, bireysel yatırımcılar fonlarını giderek artan bir oranda kurumsal
yatırımlar aracılığıyla değerlendirmektedir.40
En basit anlamıyla kurumsal yatırımlar; bireylerin gelir ve giderleri arasındaki
pozitif farktan oluşan fon fazlalarının toplanması ve büyük miktarlara ulaşan bu
fonların hukuki bir çerçeve içinde değerlendirilmesi ile oluşmaktadır. Fon oluşturma
dar anlamda, tasarrufların yatırıma dönüştürülmesi ile açıklanabilir. Dolayısıyla,
tasarrufların bireysel olarak değerlendirilmesi yerine, hukuki bir çerçeve içinde,
39
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.3.
40
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.3.
17
kollektif ve organize bir şekilde yatırımlara dönüştürülmesi, yatırımlarda
kurumsallaşmayı ön plana çıkarmıştır.41
3.2. Kurumsal Yatırımcılar
Tüm dünyada sermaye piyasasının gelişmesinde önemli bir paya sahip olan
ve küçük tasarruf sahiplerinin sınırlı birikimlerini bir araya getirerek verimliliği
yüksek yatırımlara yönelten organizasyonlara kurumsal yatırımcı denir.42
Kurumsal yatırımlar yoluyla gerçekleşen yatırımlardan elde edilen gelirden
dolaylı olarak küçük tasarruf sahiplerinin kazanç elde etmesi, gelirin yeniden
dağıtılmasına katkıda bulunur. Sermaye piyasasında kurumsal düzeyde elde edilen
getiriler, genellikle küçük tasarruf sahiplerinin bireysel çabalarıyla birikimlerine
kazandırabileceklerinin oldukça üzerinde olmaktadır. Doğrudan veya dolaylı olarak
kurumsal fon oluşumu piyasalarda kurumsal yatırımcıları gerekli kılmaktadır.
Örneğin, bankalarda açılan hesapların bir havuzda toplanmış olması suretiyle
sermaye birikimi kurumsal kimlik kazanmaktadır. Öte yandan, sigorta şirketlerinde
biriken prim tutarları sigorta şirketlerini de kurumsal yatırımcı haline getirmektedir.
Tüm yatırımcılar için amaç, yatırımlarındaki getiriyi artırmaktır. Yatırımcı
grupları açısından başlıca farklılaşma portföylerin oluşumunda ve vade yapılarında
ortaya çıkmaktadır. Fon yöneticileri için ortalama 1-2 yılı geçmeyen sürelerdeki vade
uzunluğu, emeklilik fonlarında 20-25 yıla uzanmaktadır.43 Yatırım ortaklıklarında
yatırım vadesi kısıtı olmamakla birlikte optimum strateji açısından fon yönetimine
benzer vade planlaması olmaktadır.
Portföy oluşumunun kurumsallaşması daha çok yatırım fonları aracılığıyla
gerçekleşmektedir. Yatırım fonları; bankalar, emekli sandıkları ve izin verilen diğer
finans kurumları tarafından kurulabilmektedir. Yatırım fonu bireysel fonları, kaynağı
önem kazanmaksızın kurumsallaştıran özelliğe sahiptir.44
Yatırım fonlarının bir yatırım şirketi tarafından yönetilmesi prensibinden
farklı olarak, yatırım ortaklığı şirketi doğrudan portföy işletmek amacıyla kurulmakta
41
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.3-4.
42
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.4.
43
MacKINNON & NEAL, Economics: A Guide for The Financial Markets, 1992, s.3.
44
ÜNAL, a.g.e., s.38.
18
ve pasif varlık yönetimi söz konusu olmaktadır. Yatırım araçlarının portföy dahilinde
yatırıma dönüştürülmesi ve yönetiminin gerçekleştirilmesi amacıyla kurulan yatırım
ortaklıkları genel olarak sermaye piyasası araçları, altın ve diğer kıymetli madenlere
yatırım yapabilmektedir.45
Yatırım şirketleri genel olarak açık uçlu ve kapalı uçlu olmak üzere de
gruplandırılmaktadır. Açık uçlu olanlar teorik açıdan yatırım fonlarına karşılık
gelirken, kapalı uçlu olanlar yatırım ortaklıkları şeklinde kabul edilebilir.46 Kapalı
uçlu yatırım şirketi durumunda temel olarak sabit sayıda hisse senedi arzı yapılmakta
ve hisseler açık piyasa ortamında serbestçe işlem görebilmektedir. Bu koşullarda bir
menkul kıymet yatırım ortaklığı şirketine ait hisse senetleri birinci piyasada
satıldıktan sonra halka açık anonim şirket olarak alınıp satılabilmektedir.
Sermaye piyasaları gelişmiş ülkelerde kurumsal yatırımcılar içerisindeki en
önemli grubu sosyal güvenlik kuruluşları oluşturmaktadır. Ancak, sosyal güvenlik
sisteminin gelirlerinin giderlerini karşılamaya yetmediği ekonomilerde, bu kuruluşlar
fon arzeden değil, fon talep eden bir yapıdadır.
Özel sigorta şirketleri kapsamında başlıca fon birikimi sağlayan kuruluşlardan
olan hayat sigortaları gelişmiş piyasaların etkinleşmesinde rol oynamaktadır. Ancak,
gelişen piyasalarda sözkonusu şirketlerin sisteme entegrasyonu ise oldukça yenidir.47
Türkiye sermaye piyasasında faaliyet gösteren kurumsal yatırımcılardan
başlıcaları, yatırım fonları, portföy yönetim şirketleri yatırım ortaklıkları, hayat
sigorta şirketleri ve sosyal güvenlik kuruluşlarıdır.
45
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.6.
46
ROSE, P.S., FRASER, D.R., Financial Institutions, Third Ed., Business Pub., Texas, 1988, s.639.
47
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.6.
19
KURUMSAL
YATIRIMCILAR
EMEKLİLİK
FONLARI
YATIRIM ŞİRKETLERİ
Yatırım
Fonları
Yatırım
Ortaklıkları
Özel ve Kamu Fon
Planları
SİGORTA ŞİRKETLERİ
Hayat Sigorta
Şirketleri
Hayat Dışı Sigorta
Şirketleri
DİĞER KURUMSAL
YATIRIMCILAR
Vakıf ve Bağış
Fonları
Banka Portföyleri
Özerk Emeklilik
Fonları
Özerk Olmayan
Emeklilik Fonları
Özel Yatırım
Şirketleri
Diğerleri
Şekil 3.1 – Kurumsal Yatırımcıların Gruplandırılması
Kaynak: Erdoğan, Özer, 1998: 5.
20
3.2.1 Yatırım Fonları
Yatırım fonları, halktan toplanan parayı yatırımcı adına inançlı mülkiyet ve
riskin dağıtılması ilkeleri doğrultusunda portföy yönetimi yaparak değerlendirilen
finansal kurumlardır. Bireysel yatırımcılardan toplanan para karşılığında arz edilen
paylara katılma belgesi adı verilmektedir. Katılma belgesi, kıymetli evrak niteliğinde
bir senet olup, belge sahibinin fona kaç pay ile katıldığını göstermektedir. Kaydi
değer olarak tutulan belgeler, belge sahibinin kurucuya karşı haklarını gösterir
niteliktedir.48
Yatırım Fonlarının yatırım yaptığı alanlar aşağıdaki gibidir;
Türkiye’de kurulmuş şirketlerin hisse senetleri, özel ve kamu borçlanma
senetleri (tahvil, bono gibi),
Yabancı özel ve kamu sektörü borçlanma senetleri ve hisse senetleri,
Ulusal ve uluslararası borsalarda işlem gören altın ve diğer kıymetli madenler
ile bunlara dayalı olarak ihraç edilmiş ve borsalarda işlem gören sermaye
piyasası araçları,
Sermaye Piyasası Kurulu’nca uygun görülebilecek diğer sermaye piyasası
araçları.
Yatırım fonları A tipi ve B tipi olmak üzere iki şekilde kurulur. A tipi yatırım
fonlarının portföylerinin en az aylık ortalama bazda, % 25’i Türk şirketlerinin hisse
senetlerinden oluşurken B tipi yatırım fonlarının portföylerinde böyle bir sınırlama
yoktur.
Yatırım fonlarına tip sınıflaması dışında bir de tür kavramı getirilmiştir.49 Bu
uygulamanın amacı ise farklı portföy yapılarına sahip fonlar oluşturmak yoluyla
farklı yatırımcı tercihlerine hitap edebilmektir. Portföye alınacak menkul kıymetler
göz önünde bulundurularak, 11 ayrı yatırım fonu türü tanımlanmıştır.50
Fon portföyünün % 51’ini devamlı olarak,
48
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.7.
49
Yatırım Fonları, Sermaye Piyasası Kurulu Yayınları, Tisamat Basım Sanayi, İstanbul, 2003, s.16.
50
Yatırım Fonları, a.g.e., s.17.
21
Tahvil ve Bono Fonu: Kamu ve/veya özel sektör borçlanma araçlarına yatırım
yapan fonlar,
Hisse Senedi Fonu: Türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine yatırım
yapan fonlar,
Sektör Fonu: Belirli bir sektörü (Örneğin, çimento, tekstil gibi) oluşturan
şirketlerin menkul kıymetlerine yatırım yapan fonlar,
İştirak Fonu: Kurucunun iştiraklerince çıkarılmış menkul kıymetlere yatırım
yapan fonlar,
Grup Fonu: Belli bir topluluğun (Koç Topluluğu, Sabancı Topluluğu gibi)
menkul kıymetlerine yatırım yapan fonlar,
Yabancı Menkul Kıymetler Yatırım Fonu: Yabancı özel ve kamu sektörü
menkul kıymetlerine yatırım yapan fonlar,
Altın ve Diğer Kıymetli Madenler Fonu: Ulusal ve uluslararası borsalarda işlem
gören altın ve diğer kıymetli madenler ile bu madenlere dayalı sermaye
piyasası araçlarına yatırım yapan fonlardır.51
Portföyünün tamamı;
Karma Fon: Hisse senetleri, borçlanma araçları, altın ve diğer kıymetli
madenler ile bunlara dayalı sermaye piyasası araçlarından en az ikisinden
oluşan ve her birinin değeri fon portföy değerinin %20’sinden az olmayan
fonlar,
Likit Fon: Vadesine 90 günden az kalmış sermaye piyasası araçlarından oluşan
fonlar,
Değişken Fon: Portföy sınırlamaları itibari ile yukarıdaki türlerden herhangi
birine girmeyen fonlardır.52
Portföyün %80’i devamlı olarak;
Endeks Fon: Baz alınan ve Kurul tarafından uygun görülen bir endeksin değeri
ile fonun birim pay değeri arasındaki korelasyon katsayısı (ilişki/paralellik) en
az %90 olacak şekilde, endeks kapsamındaki menkul kıymetlerin tümünden ya
51
Yatırım Fonları, a.g.e., s.17.
52
Yatırım Fonları, a.g.e., s.18.
22
da örnekleme yoluyla seçilen bir kısmından oluşan fonlar olarak adlandırılır.53
Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenmiş esaslara uyan bankalar, aracı
kurumlar, sigorta şirketleri ve kanunlarında engel bulunmayan emekli ve yardım
sandıkları Kurul’dan izin almak koşuluyla fon kurup yönetebilirler. Buna göre
ülkemizde bankalar, aracı kurumlar, sigorta şirketleri, SSK, Emekli Sandığı, OYAK
ve özel emeklilik kuruluşları fon kurup yönetebilmektedirler.54
Kurucu, tüzel kişiliği olmayan fonun, riskin dağıtılması ve inançlı mülkiyet
esaslarına göre belge sahiplerinin haklarını koruyacak şekilde yönetiminden,
temsilinde ve yatırım yapılan araçların saklanmasından sorumludur. Portföyün
kurucu tarafından yönetilmiyor olması, bu sorumluluğu ortadan kaldırmamaktadır.
Kurucu mevzuat ve fon içtüzüğünde belirtilen sınırlar içinde kalmak üzere fon
portföyünü dilediği gibi oluşturabilmekte ve daha sonra değiştirebilmektedir.55
3.2.2 Portföy Yönetim Şirketleri
Portföy
yöneticiliği
faaliyetinde
bulunmak üzere
Sermaye
Piyasası
Kanunu’nda ve Tebliğ’de belirlenen şartları yerine getirerek Sermaye Piyasası
Kurulu’ndan yetki belgesi almış şirketler “Portföy Yönetim Şirketi” olarak
tanımlanmaktadır.56 Aynı maddenin devamında portföy yöneticiliği; “sermaye
piyasası araçlarından oluşan portföylerin müşterilerle yapılacak portföy yönetim
sözleşmesi çerçevesinde vekil sıfatıyla yönetilmesidir” şeklinde tanımlanmaktadır.
Portföy yöneticiliğine ilişkin esaslar, Sermaye Piyasası Kurulu, Portföy
Yöneticiliği Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar
Tebliği (Seri:V, No:59) (4.Bl. Madde 12) 12. maddesinde başlıklar halinde
sıralanmaktadır. Portföy yönetim şirketleri özetle;
Bir alım satım işleminden dolayı herhangi bir ihraççıdan veya aracı kurumdan
lehlerine komisyon, iskonto ve benzeri menfaat sağlıyorlarsa, miktarı belirtmek
zorunda olmaksızın durumu yatırımcılara açıklamak zorundadırlar.
53
Yatırım Fonları, a.g.e., s.18.
54
Yatırım Fonları, a.g.e., s.18.
55
Yatırım Fonları, a.g.e., s.19.
56
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e. s.13.
23
Yatırımcının yazılı bir emri olmaksızın portföye rayiç değerinin üzerinde
sermaye piyasası aracı satın alamazlar ve portföyden bu değerin altında
sermaye piyasası aracı satamazlar.
Portföyü oluşturan sermaye piyasası araçları ve nakit üzerinde, kendileri veya
üçüncü şahıslar lehine herhangi bir hukuki tasarrufta bulunamazlar.
Yatırımcının yazılı bir talimatı olmadan portföye dahil sermaye piyasası
araçlarını ve nakdi, portföy yönetimi amacı dışında bir başka şahsa devir veya
teslim edemezler.
Yatırımcı portföyünde bulunan sermaye piyasası araçlarının alım satımını
kendilerine çıkar sağlamak amacıyla yapamazlar.
Birden fazla portföy yönetenler objektif iyi niyet kurallarına aykırı olacak
şekilde portföylerden bir veya birkaçı lehine, diğerlerinin aleyhine olacak
işlemler yapamazlar.
Portföyle ilgili yatırım kararlarını, gerekçe veya belgelere dayandırmak,
yatırımcıların mali durumunu dikkate almak ve sözleşme hükümlerine uygun
davranmakla yükümlüdürler.
Portföyün önceden saptanmış belirli bir getiriyi sağlayacağına dair yazılı veya
sözlü bir garanti veremezler, bu şekilde bir taahhüdü reklâm ve ilanlarda
kullanamazlar.
Yatırımcının ve kendilerinin menfaatlerinin çatışması durumunda yatırımcının
menfaatine göre hareket etmeleri zorunludur.
Portföy yönetimi için başvuruda bulunan yatırımcıların risk-getiri tercihlerini
belirlemek, bu belirlemelere yönelik yazılı belge düzenlemek, söz konusu
belgeleri sözleşmeyle birlikte sağlamak ve bireysel portföyleri bunlara uygun
oluşturmak zorundadırlar. Bilindiği gibi yatırımcıların risk tercihleri birbirinden
farklıdır, dolayısıyla farklı stratejiler izlenmesi gerekecektir. Yönetilen
portföylere ilişkin olarak portföy yöneticiliği dışında kalan faaliyetleri
çağrıştıracak isim ve ifadeler kullanılamaz, belirli bir yönetim dönemi ilan
edilerek önceden toplanan paralarla ortak bir portföy oluşturulamaz ve
yönetilemez veya tasarruf sahipleri oluşturulmuş bir portföye iştirak ettirilemez
ve bu yönde ifadeler içeren ilan ve reklâm yapılamaz. Herhangi bir şekilde
yanlarında çalıştırdıkları kişilerin, mutat yatırımcı-portföy yönetim şirketi
24
ilişkisi dışında kurumun imkânlarından yararlanmak suretiyle kendi nam ve
hesaplarına işlem yapmalarına olanak sağlayamazlar.
Portföy yönetim şirketlerinin yapamayacakları işler de aynı tebliğde
belirtilmiştir. Buna göre;
Portföy yönetim şirketleri; aracılık faaliyetinde bulunamazlar,
Mevduat toplayamazlar, ödünç para verme işlemleri yapamazlar ve kredi
alamazlar,
Doğrudan veya dolaylı olarak kendi nam ve hesaplarına portföy oluşturamazlar,
Portföy yönetim şirketi dışındaki bir şirkete iştirakte bulunamazlar,
Portföy yöneticiliği faaliyeti dışında hiçbir ticari, sınaî ve zirai faaliyette
bulunamaz, kendilerine gerekli olanın üzerinde taşınmaz mal edinemezler.
Portföy yönetim şirketleri işlemlerini yatırımcıyla imzalayacakları yazılı bir
sözleşme
çerçevesinde
gerçekleştireceklerdir.
Bu
sayede
yatırımcının
bilgilendirilmesi kolaylaşmaktadır. Portföy yönetim şirketleri, Takas ve Saklama
Bankası AŞ’de bir saklama hesabı açarak portföy yönetimine konu olan sermaye
piyasası araçlarını ve maddi yatırımcılar itibariyle ayrı ayrı izlenecek şekilde
saklamak ve yatırımcılar itibariyle ayrı ayrı izlemek zorundadır.
3.2.3 Yatırım Ortaklıkları
Yatırım ortaklıkları, sermaye piyasası araçları ile ulusal ve uluslararası
borsalarda veya borsa dışı organize piyasalarda işlem gören, altın ve diğer kıymetli
madenler portföyü işletmek üzere anonim ortaklık şeklinde ve kayıtlı sermaye
esasına göre kurulan sermaye piyasası kurumlarıdır.57
Yatırım ortaklıklarının kimler tarafından kurulabileceği konusunda özel bir
düzenleme yapılmamıştır. Bu nedenle herhangi bir anonim şirkette kurucu olabilecek
gerçek ve tüzel kişiler yatırım ortaklığı kurup işletebileceklerdir. Ancak Tebliğ’de58
kurucular için bazı koşullar aranmaktadır. Bunlar; kurucuların rüşvet, sahtecilik,
57
Yatırım Ortaklıkları, SPK Yayınları, Tisamat Basım Sanayi, İstanbul, 2003, s.3.
58
Sermaye Piyasası Kurulu, Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği (Seri:VI, No:4) ,31.7.1992
tarih ve 21301 sayılı Mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
25
kaçakçılık gibi yüz kızartıcı suçlardan dolayı hüküm giymiş olmamaları ve ayrıca
sermaye piyasası mevzuatına aykırı işlemlerde bulunmamış olmaları gibi esas itibari
ile sicile yönelik şartlardır.59
3.2.3.1 Yatırım Ortaklıklarının Yatırım Yapabileceği Alanlar
Düzenlemelere göre alım satımı yapılabilen yabancı özel ve kamu sektörü
borçlanma senetleri ve hisse senetleri (sermaye ve yedek akçeleri toplamının
%25’ine kadar),
Türkiye’de kurulan ortaklıklara ait hisse senetleri, özel ve kamu borçlanma
araçları,
Portföydeki varlıkları riskten korumak amacıyla yabancı vadeli işlem
sözleşmeleri ve opsiyonlar,
Altın ve diğer kıymetli madenler,
3.2.3.2 Yatırım Ortaklıklarının Yapamayacakları İşler
Ödünç para verme işleri ile uğraşamazlar, bir başka ifade ile herhangi birisine
kredi verme veya ödünç alma işleminde bulunamazlar,
Bankalar gibi mevduat toplayamazlar ve mevduat toplama sonucunu
verebilecek işlemler yapamazlar,
Ticari, sınaî ve zirai faaliyetlerde bulunamazlar,
Üçüncü kişiler adına menkul kıymet alım satımına aracılık edemezler.
3.2.3.3 Yatırım Ortaklığı Pay Sahiplerinin Hakları
Ortaklığın elde ettiği dönem kârından payına düşen kâr payı hakkı,
Ortaklığın tasfiyesi halinde tasfiye payı hakkı,
Ortaklığın sermaye artırımında yeni payları edinmede öncelik (rüçhan) hakkı,
Şirketin iç kaynaklarından yapacağı sermaye artırımı nedeniyle çıkaracağı hisse
senetlerini bedelsiz olarak alma hakkı,
Genel kurul toplantılarına katılma, konuşma ve öneride bulunma hakkı,
Genel kurul toplantılarında oy kullanma hakkı,
59
Yatırım Ortaklıkları, a.g.e., s.8.
26
Ortaklığın faaliyetleri ve finansal tabloları hakkında bilgi alma ve inceleme
yapma hakkı.
Yatırım ortaklıkları, aylık dönemler itibari ile portföylerindeki varlıklara
ilişkin olarak, Sermaye Piyasası Kurulu standartlarına uygun şekilde aylık portföy
tabloları düzenlemek ve ay sonunu takip eden altı işgünü içerisinde SPK’ya ve
ortaklık hisse senetlerinin işlem gördüğü Borsa’ya göndermek zorundadırlar.
Yatırımcılar, bu tablolar aracılığı ile yatırım yaptıkları yatırım ortaklıklarının portföy
yapısı ve portföydeki varlıkların değeri hakkında bilgi edinebilirler.
3.2.4 Sosyal Güvenlik Kurumları
Türkiye’de sosyal güvenlik kurumları genel olarak; Sosyal Sigortalar Kurumu
(SSK), Emekli Sandığı ve Bağ-Kur’u kapsamaktadır.
Sosyal Sigortalar Kurumu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı
olmak üzere 4792 sayılı Kanun ile özel hukuk hükümlerine tabi, mali ve idari
bakımdan özerk, tüzel kişiliği olan ve Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurumunun
denetimine tabi devlet kurumudur.60
SSK’nın amacı, kuruluş kanunun 1. maddesinde belirtildiği üzere: “İş
hayatında türlü hallere karşı ilgili sigorta kanunu hükümlerini uygulamaktır”. Aynı
kanunun 1. maddesinde SSK’nın güvence altına aldığı riskler; iş kazası, meslek
hastalıkları, analık, malullük, yaşlılık ve ölüm olarak sıralanmaktadır. SSK’nın
finansman kaynakları ise temelde iştirakçilerinden alınan primler, mal varlığından
elde edilen gelirler (faiz, kira, vs.) ve genel bütçeden ayrılan ödeneklerdir.
Sosyal güvenlik kurumlarından bir diğeri olan Emekli Sandığı, kamuda
kadrolu olarak çalışanları kapsamakta ve Maliye Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyette
bulunmaktadır. Daha çok emekli ve malullük aylığını düzenleyen 5434 sayılı TC
Emekli Sandığı Kanunu ile kurulan Sandık, kamu kesimi çalışanlarının sosyal
güvenliğini sağlamaya yöneliktir. Emekli Sandığı’nın dört temel finans kaynağı
şunlardır:
İştirakçiden kesilen kesenekler,
Keseneklere karşılık kurumlardan alınan karşılıklar,
60
GÜZEL, A., OKUR, R., Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara, 1994.
27
Hazine katkısı,
Diğer finansman kaynağı
Sandık, mal varlığının belirli bir bölümünü ihtiyaçlar ve ihtiyatlar için hazır
bulundurmak
zorundadır.
Bunlar
çıkarıldıktan
sonra
kalan
kısmın
nasıl
değerlendirilebileceği 22. maddede belirtilmektedir. Buna göre;
Değişik gelirli kıymetlerin en fazla % 40’ı gayrimenkule yatırılabilir.
Gayrimenkul yatırımlarında gelişmeye açık en fazla gelir getirecek yerlerin
seçilmesi gerekir.
Kıymetlerin en fazla %40’ı sermayesinin tamamı ya da yarısından fazlası
devlete ait olan kurumlara veya bunların katılacağı teşebbüslere yatırılabilir.
Özel şirketlerin hisse senetleri Bakanlar Kurulu Kararı ile alınabilir. Bu
kuruluşların ülke ekonomisinin gelişimine dönük, güvenli şirketler olması
zorunludur.
Sabit gelirli kıymetler ise hazine bonosu, devlet tahvili, gelir ortaklığı
senetleri, kamu veya özel kuruluşların veya milli bankaların tahvillerine, milli
bankalara vadeli ya da vadesiz mevduat olarak yatırılabilir.
Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu
Bağ-Kur’un hukuki çerçevesini düzenlemektedir. Bağ-Kur’un finansman kaynakları
1479 sayılı Kanun’un 15. maddesinde sıralanmaktadır:
Sigortalıların ödeyeceği primler,
Hükmedilecek para cezaları,
Bağışlar,
Kurumun taşınır ve taşınmaz mallarının geliri,
Genel bütçe yardımları,
Kurum iştirak ve kuruluşlarının gelirleri ve diğer gelirlerdir.
Kanunen, bu gelirlerden ilgili yıl içinde ödenen aylıklar, yönetim ve sigorta
giderleri, diğer karşılıklar ayrıldıktan sonra kalanın, ödenmiş primler ve olağanüstü
karşılık olarak ayrılması gerekir. Bağ-Kur temel olarak sağlık, yaşlılık, malullük
28
aylığı olarak ödeme yapmaktadır.61
Aktüeryal dengenin ön plana alınmasıyla, sosyal sigortacılıkta fon
yönetiminin önemi ortaya çıkmaktadır. Kuralları sistematiğe bağlanmış bir fon
yönetimi,
primlerin
verimsiz
alanlar
yerine
kârlı
ve
verimli
alanlarda
değerlendirilmesini sağlayacaktır. Sermaye piyasalarının uzun, orta ve kısa vadede
sunduğu imkânların sosyal güvenlik kuruluşlarınca gerektiği şekilde kullanılması
halinde, çalışan kesimin emeklilik tasarrufları daha etkin alanlara yönlendirilebilir.62
3.2.5 Emeklilik Fonları
Emeklilik fonları, genel olarak finansal olmayan kurumların sponsorluk
yaptığı, fon toplayarak yatırıma dönüştüren ve katılımcılarına emekli olduklarında
geri ödemede bulunan finansal aracılar olarak tanımlanmaktadır. Emeklilik fonları
birçok ülkede hızla gelişmekte mali piyasaların önemli kurumları haline gelmektedir.
Örneğin, 1991 yılında ABD’de emeklilik fonları hisse senetlerinin %26’sını ellerinde
bulundurmaktaydı. İsviçre de ise emeklilik fonlarının varlıkları GSMH’nin %70’ine
ulaşmıştır.63
Son yıllarda dünyada sosyal güvenlik sistemlerinin özelleştirilmesi yönünde
bir gelişme görülmektedir. Birçok ülkede sosyal güvenlik sistemlerinin etkinliğini
yitirmesi ve iflas etme noktasına gelmesi bu trendin başlıca sebebidir. Emeklilik
fonlarının önemi giderek artmakta ve emeklilik fonları finansal piyasaların
gelişiminde daha büyük rol oynamaktadır. Emeklilik fonlarının getiri hesaplaması ve
tahminlemelerine ilişkin çeşitli modeller kullanılmaktadır. Amaç, belirli bir modele
bağlı olarak, emeklilik durumunda fon maliyeti ile getiri arasında rasyonel ilişkinin
oluşturulmasıdır.64
Emeklilik fonları aşağıda sayılan başlıca özellikleri nedeniyle gelişmekte olan
ülke hükümetlerine de çekici gelmektedir:
61
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.20.
62
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.20.
63
DAVIS, P., Pension Funds, Retirement-Income Security and Capital Market, An International
Perpective, 1995, s.337.
64
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.24.
29
Uzun dönem sermaye stoklarında artış sağlaması, tasarruf artışı,
Finansal yenilik,
Menkul kıymet piyasalarının alt yapısının modernizasyonu
Yukarıda sayılanlar ekonominin gelişmesine de katkıda bulunmaktadır.
Örnek olarak, emeklilik fonları ucuz mali kaynak bulunmasına imkân sağlayarak ya
da sermaye piyasası fonlarının artmasına olanak vererek endüstriyel gelişimin
hızlanmasına yardımcı olmaktadır. Emeklilik fonları, özellikle gelişen ülkelerde
verimliliği düşük emek yoğun gayri-resmi üretimden, verimliliğin yüksek olduğu
sermaye yoğun reel sektöre geçişi sağlayarak işgücü verimliliğini arttıran sermaye
yatırımlarının artmasına olanak sağlamaktadır.65
3.2.6 Özel Sigorta Şirketleri
Özel sigorta, toplumun belirli bir kesimini kapsayan ve genellikle zorunlu bir
nitelik taşıyan sosyal sigorta genel tanımı içinde yer almakla beraber ayrı bir
kategoride incelenmektedir. Sigorta, belirli bir prim karşılığında, öngörülmüş bir
rizikonun gerçekleşmesine bağlı zarar ya da hasarın karşılanmasını sağlamak amacını
taşır. Kişileri can, mal ve sorumlulukla ilgili rizikolardan korumaya yönelik dar
anlamdaki özel sigortada temel ilke, aynı ya da benzer rizikolarla karşı karşıya
bulunan çok sayıda kişiyle sözleşme yapılması ve bunlardan toplanan primlerle
tazminatları karşılayabilecek bir fon yaratılmasıdır. Oluşturulan bu fondan zarara
uğrayan sigortalılara ödeme yapılır. Bu sayede sigorta yaptıran kişi kendi başına
karşılayamayacağı zararını sigortadan almaktadır. Dolayısıyla sistem, sigortalanan
kişi için güven unsuru olmaktadır. Sistemin bir diğer özelliği tasarruf ve kredi aracı
olmasıdır. Dolaylı olarak kredi işlemlerini geliştiren sigorta kuruluşları aynı zamanda
sermaye birikimi sağlayan toplu tasarruf kuruluşları olmaktadır.66
Sigorta sektöründe toplanan primlerin değerlendirilme dönemi hayat dışı
branşlarda bir yıl ile sınırlı iken, hayat sigortası dalında genellikle 10-30 yıl arasında
değişen uzun vadeli bir fonlama yapılabilmektedir.
Gelirin periyodik tahsili ve vade sonuna kadar muhtemel rizikonun ortaya
65
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.24.
66
ÜNAL, a.g.e., s.118.
30
çıkmaması durumunda sigortalıya nemalandırılmış toplu ödeme yapılacak olması,
hayat sigortalarının bütün dünyada ayrı bir kurumsal çerçevede değerlendirilmesine
yol açmıştır.67
Türkiye’de sigorta sektöründe oluşacak fonların ekonomik kalkınmaya
katkısını sağlamak ve sigorta sözleşmelerinden doğan hak ve alacakları teminat
altına almak üzere sigorta ve reasürans şirketlerinin kuruluşu, yönetimi, çalışma
esasları, tasfiyeleri, sigortacılık ile eksperlik, aktüerlik, acentelik, brokerlik ve
prodüktörlük faaliyetleri ve özel sigortacılık ile ilgili diğer hususlar “Sigorta
Murakabe Kanunu” (SMK) ile düzenlenmiştir. Bu kanunun amacı, ülke
sigortacılığının geliştirilmesi, güven içinde yürütülmesi, bu sektörde faaliyet gösteren
kişi ve kuruluşların mesleki kurallar içinde faaliyet göstermelerini sağlamaktır.68
Küçük tasarruf sahiplerinin mağdur olmamaları için sigorta ve reasürans
şirketleri kuruluşlarında sonra da sürekli denetim altında tutulmaktadır. Sigorta ve
reasürans şirketleri ile sigortacılık işlemi yapan veya bu alanda faaliyette bulunan
gerçek ve tüzel kişiler, SMK ve diğer kanunların sigortacılıkla ilgili hükümleri
yönünden Sigorta Denetleme Kurulu’nun (SDK) denetimine tabidir. Kurul,
sigortacılık alanındaki şirketlerin faaliyetleri, varlıkları, iştirakleri, alacakları,
özkaynakları, borçları ve mali bünyeleri ile ilgili tüm denetimleri yapmaktadır.69
Sigorta şirketlerinin mali yapılarının güçlü olması, sigortalıların mağdur
olmaması ve sektöre duyulan güven açısından önemlidir. Oldukça sıkı bir denetim
altında faaliyette bulunan bu şirketlerden çeşitli teminatlar istenmektedir. Teminat,
sigortalıların alacaklarına karşılık oluşturmaktadır. Ayrıca, şirketin iflası veya
tasfiyesi durumunda, tesis edildiği sigorta branşındaki sigortalıların alacaklarının
ödenmesinde kullanılmaktadır. Bu ödeme yapıldıktan sonra eğer artan kısım varsa
diğer branşlara ait bulunan teminata eklenmektedir.70
Sigorta şirketlerinin tesis edeceği teminatlar ödenmiş sermayelerinin
%20’sinden az olamaz. Sigortalılar açısından bir güvence unsuru olan teminatlar için
67
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.25.
68
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.26.
69
Hazine Müsteşarlığı Sigorta Denetleme Kurulu Yönetmeliği, <http://www.hazine.gov.tr/sdkyon.htm>,
(15.08.2006).
70
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.27.
31
aşağıda sayılı kıymetler kullanılabilir:
Türk Lirası olarak nakden tevdiat ve Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası’nca alım satım konusu yapılan dövizler,
Devlet iç ve dış borçlanma tahvilleri, hazine bonoları, gelir ortaklığı senetleri
ile devletçe ihraç edilen diğer menkul değerler,
Sermayesinin en az %51’i devlete ait şirketlerin hisse senetleri,
Hazine Müsteşarlığı’nca kabul edilen diğer sermaye piyasası araçları,
Sigorta şirketlerinin Türkiye’de sahip olduğu gayrimenkuller.
Hayat sigortası alanında faaliyet gösteren şirketler açısından matematik
karşılıkların yatırılabileceği varlıklar aşağıda verilmektedir. (Hayat Sigortaları
Yönetmeliği Madde 24):71
Türk Lirası,
T.C. Merkez Bankası tarafından alım satımı yapılan dövizler,
Vadesiz Türk Lirası mevduat,
Vadeli Türk Lirası mevduat,
Döviz tevdiat hesapları,
Poliçe üzerine verilen krediler,
Yatırım fonu katılma belgeleri,
Kar-zarar ortaklığı belgesi,
Hazine bonosu,
Devlet tahvili,
Dövize endeksli tahvil,
Gelir ortaklığı senedi,
Özel sektör tahvili,
Banka ve finansman bonoları,
Varlığa dayalı menkul kıymetler,
Hisse senetleri,
Gayrimenkuller ve gayrimenkul sertifikası,
Repo,
Gerçek kişilere ipotek karşılığı verilen uzun vadeli krediler,
71
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği, Hayat Sigortaları Yönetmeliği,
<http://www.tsrsb.org.tr/tsrsb/Mevzuat/Y%C3%B6netmelikler/HAYAT+S%C4%B0GORTALARI+
Y%C3%96NETMEL%C4%B0%C4%9E%C4%B0.htm>, (15.08.2006).
32
Hazine Müsteşarlığı’nca belirlenen diğer para ve sermaye piyasası araçları
Sigorta şirketlerinde mali yapının güçlü olması ve korunması için yapılan bir
düzenleme ile sigorta şirketlerine aktif azaltıcı işlem yasağı getirilmiştir. Buna göre:
Sigorta şirketleri bizzat faaliyet alanları ile ilgisi olmayan taahhüt ve işlemlerde
bulunamaz,
Sigorta şirketlerinin ortakları ve çalışanları şirket statüsü veya genel kurul veya
yönetim kurulu kararıyla belirlenen hükümler dahilinde personele yapılan ödemeler
yardım veya verilen avanslar hariç şirket kaynaklarını dolaylı veya dolaysız olarak
kullanamaz, aktifin değerini düşüren işlemlerde bulunamaz,
Sigorta şirketleri kendi borçları veya sigorta işlemlerinden doğanlar hariç olmak
üzere personeli, ortakları, iştirakleri veya diğer kişi ve kurumlar lehine malvarlığını
teminat olarak gösteremez, kefil olamaz ve kredi sağlayamazlar.72
3.3. Kurumsal Yatırımı Oluşturan Kıymetler
Kuruluş şartları istisna edilmeksizin bakıldığında, herhangi bir kıymetin
yatırım portföyünde değerlendirilmesi mümkündür. Portföylere dahil edilen
kıymetler; kurumsal yatırımın, yatırımcının, piyasanın ve yatırımcıların türüne ve
yapısına değişmekte ve aynı zaman da hukuki çerçeveye bağımlı olabilmektedir.
Kurumsal yatırımcılar için geniş anlamda finansal araçların tümü potansiyel yatırım
araçlarıdır. Bir fonu oluşturabilecek menkul kıymetler aşağıdaki gibi sıralanabilir:73
Hisse Senedi: Anonim ortaklıklar ya da sermayesi paylara bölünmüş komandit
ortaklıklar tarafından çıkarılan, belirli ortaklık sermayesine katılma payını
temsil eden, yasal şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmiş kıymetli evraktır.
Tahviller: Devletin ya da özel sektör şirketlerinin borçlanarak orta ve uzun
vadeli fon sağlamak üzere çıkarttıkları borç senetleridir. Kamu borçlanma aracı
dışındaki tahvillerin ihraç ve halka arzı için Sermaye Piyasası Kurulu’na
kaydettirilmesi gerekir. Tahviller sahiplerine herhangi bir ortaklık hakkı
vermez, sadece ihraççıya karşı alacaklılık hakkı sağlar. Devletin yanı sıra
72
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.30.
73
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.34.
33
finansman ihtiyacında olan anonim ortaklıklar tahvil çıkartabilirler.
Finansman Bonosu: İhraççının borçlu sıfatıyla düzenleyip, sattıkları emre veya
hamiline yazılı menkul kıymetlerdir. Kısa vadeli borçlanma aracı olup, vadesi
60 günden az 720 günden fazla olamaz. İskonto esasına göre satılır.
Gayrimenkul Sertifikası: İhraççıların bedellerini inşa edilecek veya edilmekte
olan gayrimenkul projelerinin finansmanında kullanılmak üzere ihraç ettikleri,
hamiline yazılı menkul kıymettir.
Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler: Bankaların tüketici kredileri, konut
kredileri, ihracata kredileri; finansman şirketlerinin kendi mevzuatları uyarınca
açmış oldukları krediler; finansal kiralamaya yetkili kuruluşların finansal
kiralama sözleşmelerinden doğan alacaklar; gayrimenkul yatırım ortaklıklarının
portföylerindeki gayrimenkullerin satış veya satış vaadi sözleşmelerinden
kaynaklanan senetli alacakları karşılığında doğrudan, bankaların ve genel
finans ortaklıklarının ise kendine mal edecekleri alacaklar karşılığında ihraç
edecekleri kıymetli evraktır. Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler iskonto esasına
göre satılabileceği gibi dönemsel ve değişken faiz ödemeli olarak da ihraç
edilebilir.
Kâra İştirakli Tahvil: Kâra iştirak hakkı sağlayan tahvildir. Kâra iştirakli
tahvilin getirisi, faiz ve kâr payı, kâr payı faizden düşük ise faizin aksi takdirde
kâr payının ödenmesi, sadece kâr payı ödenmesi şeklinde olabilir.
Hisse Senedi İle Değiştirilebilir Tahvil: İhraç edildiği anda tahvil gibi
alacaklılık hakkı vermesine karşın, sahiplerine belli bir süre içinde tahvilleri
aynı şirketin çıkardığı hisse senetleriyle belli fiyat üzerinden değiştirme hakkı
veren tahvillerdir.
Oydan Yoksun Hisse Senedi: Ortaklıkların esas sözleşmelerinde hüküm
bulunmak kaydıyla sermaye artırımı ile ihraç edebilecekleri oy hakkı hariç,
sahibine kâr payından ve istediğinde tasfiye bakiyesinden imtiyazlı olarak
yararlanma hakkını ve diğer ortaklık haklarını sağlayan hisse senetleridir.
Katılma İntifa Senedi: Sahiplerine ortaklık haklarına sahip olmaksızın kârdan
pay alma, tasfiye bakiyesinden yararlanma, yeni pay alma ve belli bazı
olanaklarda yararlanma hakkı veren sermaye piyasası aracıdır.
Kâr ve Zarar Ortaklığı Belgesi: En az 3 ay en çok 7 yıl vadeli olarak ihraç
34
edilebilen araçlardır. Kâr garantisi olamayan bu araçlarda, belli hesaplama
kriterleri çerçevesinde yatırımcı kâr ve zarara katılmaktadır.
3.4. Dünyada ve Türkiye’de Kurumsal Yatırımların Gelişimi
3.4.1 Dünya’da Kurumsal Yatırımların Gelişimi
Ülke kalkınmasında ve sermaye piyasalarının gelişiminde önemli yer tutan
kurumsal yatırımlar, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, özellikle, son 20 yılda hızla
gelişmeye başlamıştır. Kurumsal yatırımcıların toplam varlıkları 1970–1980 arasında
üç kat artarken, 1980–1990 arasında üç kattan fazla artmıştır. ABD’de 1980’den
sonra kurumsal yatırımların yıllık ortalama büyüme hızı %10–15 arasında
değişmiştir.74
Çizelge 3.1.
Kurumsal Yatırımcıların Finansal Varlıkları ( % GSYİH)
1991
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
111,9 125,8
2000
Avustralya
56,2
69
82
78
85,9
92,3
104,6
Avusturya
23,4
24,7
28,5
30,4
35
40,3
47,1
54,4
68,2
72,5
Belçika
44,6
47,4
57,3
55,5
57,9
64,3
73
88,1
101
106,1
Kanada
64,2
69,6
79,4
81,7
84,2
93,2
101,4
110,1 111,5
113,7
-
-
23,2
17,2
17,3
20
17,6
14,8
16,9
15,4
Danimarka
57,5
58
66,2
64,8
69,4
74,4
82,9
89,4 101,6
104,9
Finlandiya
37,2
41,1
43,8
49,4
51
62,9
66,5
74,1
Fransa
56,4
61,9
73,9
71,7
77,7
86,6
97
Almanya
33,9
34
38,9
41,3
45,3
50,6
58,8
66,3
76,9
79,8
Yunanistan
2,6
3
6,7
8,4
12,8
16,9
26,5
29,7
39,8
33
Macaristan
2,5
2,7
3,4
3,9
4,4
6,1
7,5
8,9
10,8
12,7
47,4
56,5
63,6
68,1
73,2
81,1
88,5
97,9 114,4
111,8
Çek Cum.
İzlanda
74
1992
129,6
93,5
87,5
106,9 124,2
131,8
BRANCATO, C.K., Institutional Investers and Corporate Governance, Irwin Professianal Pub,
1997.
35
İtalya
20,6
21,8
28,2
32,2
32
39
53,9
79,6
99,5
97,8
Japonya
73,3
77,7
83
81,5
88,6
88,4
86,7
89,6
98,9
97,7
Güney Kore
49,5
51,8
55,1
53,7
54,7
57,3
63,3
88,1
88,5
72,2
Lüksemburg 1036,6 1574,4 2120,7 1945,6 2023,8 2041,4 2590,3 2963,2 4095 4366,9
Meksika
9,5
5,6
7,3
5,4
4,5
4,6
4,9
126,2
131,9
149,5
145,7
154,5
167,5
181,9
Norveç
35
36,4
42
41,4
42,4
43,5
46,6
47,3
53,5
55,2
Polonya
..
-
0,6
1,9
1,5
2
2,6
3,2
4,6
7
Portekiz
13,5
18,3
27,6
29,9
34,4
38
48
52,7
55,2
52,8
İspanya
..
..
..
33,2
35,3
46,1
57,7
68,2
67,7
63,8
İsveç
82,8
88,3
102,4
94,8
99,5
115,8
132,4
142,2 169,7
167,9
İsviçre
57,7
122,5
70
141,3
75,3
164,2
93,1
200,9 116,9
222,4
İngiltere
116,3
130,7
162,2
143
162,8
172
194,1
202 227,7
212,8
Amerika
124,2
127,2
136,3
135,9
151,8
162,9
178,4
192 207,8
198,7
0,6
0,6
1,2
1,3
1
1,7
1,6
Hollanda
Türkiye
6,1
8,3
8,2
193,2 212,7
206,2
1,9
3,4
3,1
Kaynak: OECD Statistics on Institutional Investors
<http://cs4hq.oecd.org/oecd/eng/TableViewer/Wdsview/dispviewp.asp?ReportId=1879&bReportOnly
=True>, (24.07.2006).
Yukarıdaki çizelgede ülkelerin kurumsal yatırımcılarının finansal varlıklarının gayri
safi yurtiçi hasıla ile oranları verilmiştir. Bu verilen ülkeler arasında 2000 yılı
itibariyle en küçük oran Türkiye’nindir. Verilen ülkeler arasında en yüksek oran ise
% 4366,9 ile Lüksemburg’dur. Ülkeler bazında kurumsal yatırımcıların finansal
varlıklarına oran olarak değil de rakam olarak bakarsak da aşağıdaki gibi bir tablo
görürüz.
36
Çizelge 3.2. Kurumsal Yatırımcıların Finansal Varlıkları (Milyon $)
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
Avustralya
143.851
170.981
197.483
242.099
279.203
311.193
381.066
372.409
396.367
498.901
467.922
Avusturya
38.819
42.335
44.440
50.753
62.342
82.233
90.145
93.587
121.538
135.180
139.721
Belçika
87.312
98.472
103.494
118.509
137.101
160.672
167.761
173.284
231.495
239.130
244.409
Kanada
337.921
381.026
383.460
435.872
448.726
499.824
569.642
626.355
658.095
757.255
807.524
..
-
-
7.908
7.250
9.004
11.473
8.538
9.130
8.951
8.092
Danimarka
77.771
83.425
82.410
87.954
102.954
126.304
132.684
135.617
161.783
165.914
167.435
Finlandiya
44.712
44.989
38.131
37.343
54.337
66.282
79.487
78.177
100.627
112.743
105.999
Fransa
655.653
749.489
800.578
906.329
1.006.160
1.229.964
1.314.885
1.329.612
1.629.196
1.691.140
1.737.114
Almanya
599.008
656.938
665.200
729.773
904.822
1.113.205
1.167.899
1.200.569
1.496.316
1.529.049
1.506.934
Yunanistan
901
2.435
2.618
5.734
8.487
14.691
20.463
31.097
37.897
46.632
37.505
Macaristan
-
839
881
989
1.559
1.774
2.552
3.161
4.082
4.881
5.869
2.844
3.356
3.457
3.520
4.274
4.951
5.743
6.313
8.005
9.584
8.680
146.637
257.748
225.270
258.747
326.571
360.711
484.357
608.723
1.000.766
1.107.617
1.060.253
2.708.420
2.749.649
3.003.210
3.610.727
4.018.502
4.297.203
3.903.338
3.490.774
4.004.513
4.928.227
4.367.464
Çek Cum.
İzlanda
İtalya
Japonya
37
Güney Kore
122.361
140.324
161.582
189.741
220.545
266.187
282.892
169.223
325.052
375.899
297.763
Lüksemburg
94.061
132.944
203.576
276.011
313.515
366.725
359.080
441.987
587.104
758.714
836.044
Meksika
23.081
29.613
20.221
29.658
14.544
10.769
14.867
19.371
23.746
40.221
46.891
Hollanda
378.304
416.844
427.446
465.171
532.493
641.185
667.239
663.147
798.248
799.328
772.299
41.522
44.740
41.210
45.965
53.136
62.273
68.587
69.832
69.374
79.760
76.882
Polonya
..
..
1
427
1.749
1.900
2.685
3.512
5.094
6.787
11.522
Portekiz
6.204
11.705
16.309
21.524
28.155
37.326
42.013
48.798
62.163
59.858
56.699
İspanya
..
..
..
..
170.451
211.558
271.461
312.569
419.924
384.276
361.764
İsveç
196.803
224.393
187.286
190.631
209.413
264.907
306.142
317.751
348.069
413.632
386.895
İsviçre
271.725
142.077
288.079
165.552
385.062
237.809
446.112
237.556
554.479
283.831
551.168
İngiltere
1.116.781
1.275.260
1.207.169
1.543.559
1.522.088
1.814.875
2.225.514
2.604.174
2.893.057
3.321.275
3.017.933
Amerika
6.572.200
7.435.400
8.035.300
9.051.700
9.584.900
11.237.000
12.728.800
14.843.400
16.856.200
19.274.000
19.522.500
893
727
810
1.689
1.294
1.304
2.323
2.270
3.129
4.804
5.793
Norveç
Türkiye
Kaynak: OECD Statistics on Institutional Investors
<http://cs4hq.oecd.org/oecd/eng/TableViewer/Wdsview/dispviewp.asp?ReportId=1880&bReportOnly=True>,(24.07.2006).
38
2000 yılı itibariyle, Avrupa Birliği içinde, kurumsal yatırımcıların toplam
finansal varlıkları açısından 3,01 trilyon dolarla İngiltere birinci sırada yer
almaktadır. İngiltere’den sonra 1,7 trilyon dolarla İtalya Fransa, 1,5 trilyon dolarla
Almanya, 1,06 trilyon dolarla İtalya gelmektedir.
Genele bakıldığında en yüksek finansal varlık 19,52 trilyon dolarla
Amerika’da
bulunmaktadır.
Amerika’dan
sonra
Japonya’nın
kurumsal
yatırımcılarının finansal varlıkları 4,3 trilyon dolardır. Türkiye’de ise bu rakam 5,7
milyar dolardır. Verilen çizelgedeki en küçük rakam budur. Kurumsal yatırımcıların
finansal varlıklarının GSYİH’ye oranına bakıldığında Türkiye’nin oranı %3,1’dir. Bu
rakamlar Türkiye’de kurumsal yatırımların istenen düzeyin çok gerisinde olduğunu
açıkça göstermektedir.
1990–2000 yılları arasında kurumsal yatırımcıların portföy dağılımında, sabit
getirili menkul kıymetlerin ağırlığı ülkeden ülkeye değişmekle birlikte hisse
senetlerinin payından daha fazladır. 27 OECD ülkesinin 1990–2000 yılları arası
kurumsal yatırımcıların portföylerinin dağılımına göre, hisse senetlerinin portföydeki
payı ortalama olarak %24’tür. Kurumsal yatırımcıların sabit getirili menkul
kıymetlere yatırımı yine aynı yıllar arasında ortalama %47 gerçekleşmiştir. Ayrıca,
ülkeler bazında inceleme yapıldığında yatırımcıların ülke politik ve ekonomik
yönelimlere uygun olarak portföy oluşturdukları anlaşılmaktadır.
Genel olarak, sermaye piyasalarının gelişmiş olduğu ülkelerde hisse
senetlerinin portföy içindeki payı daha yüksek olmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde
ise gerek devlet iç borçlanma faizlerinin yüksek olması gerekse hisse senetleri
piyasalarında volatilitenin yüksek olması, kurumsal yatırımcıları daha çok sabit
getirili enstrümanlara yöneltmektedir.
39
OECD ÜLKELERİNDEKİ KURUMSAL YATIRIMCILARIN PORTFÖY
DAĞILIMI (1990-2000)
Diğerleri
17%
Tahvil & Bono
47%
Hisseler
24%
Krediler
12%
Tahvil & Bono
Krediler
Hisseler
Diğerleri
Şekil 3.2 OECD Ülkelerindeki Kurumsal Yatırımcıların Portföy Dağılımı
Kaynak: OECD Statistics on Institutional Investors,
<http://cs4hq.oecd.org/oecd/eng/TableViewer/Wdsview/dispviewp.asp?ReportId=1878&bReportOnly
=True>, (15.10.2006).
3.4.2 Türkiye’de Kurumsal Yatırımların Gelişimi
Küçük tasarruf sahiplerinin İMKB’de işlem gören hisse senetlerinin değer
artışları ve kâr payı dağıtımlarından istifade etmeleri, ilk yıllarda bireysel işlemlerle
sınırlıyken, 1991 yılından itibaren kurumsal yatırımların piyasadaki payları artmaya
başlamıştır.75 Kurumsal yatırımcıların sermaye piyasasındaki ağırlığının artmasına
paralel olarak,
sermaye
piyasasında
ve
özellikle
İMKB Hisse
Senetleri
Piyasası’ndaki aşırı dalgalanmaların giderek azalması beklenmektedir. İMKB’nin
endeks bazında fiyat hareketliliğinin azalması ise, piyasa riskinin azalması suretiyle
kurumsal yatırımcılar açısından önem taşıyan beklenen getirilerin daha sağlıklı
hesaplanmasına ve kurumsal yatırımların daha kazançlı olmasına yol açacaktır. Bu
gelişimin doğal sonucu, küçük tasarruf sahiplerinin sermaye piyasalarına
yönelttikleri birikimlerine kurumsal yatırımlardaki payları oranında, düşük riskle,
yüksek kazanç imkânı sunarak gelir dağılımı dengesizliğini giderici bir kaynak
75
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.56.
40
aktarımı sağlanmasıdır. Türk sermaye piyasasına 1987 yılında giren yatırım fonları
vadesiz, dolayısıyla çok likit olmaları sebebiyle geçen ondokuz yıllık sürede hızlı bir
gelişim göstermiştir. Yatırımcıları, hisse senetleri piyasasındaki belirsizlikten ve
fiyatlardaki yüksek oranlı oynamalardan koruyan yatırım fonları, istikrarlı kazanç
imkânı sağlayarak küçük tasarruf sahibinin birikimlerinin sermaye piyasasına
kazandırılmasında önemli rol üstlenmektedir.
1987 yılında ilk olarak 3 adet B Tipi fon kurulmuş, sonraki yıl bunlara 5 adet
B tipi fonun yanı sıra 2 adet de A Tipi fonun eklenmesiyle kurulan fon sayısı 1988
yılı sonunda 10’a yükselmiştir. 1989 yılında 27 olan fon sayısı 1996 sonunda 124’e,
1997 sonunda ise 144’e yükselmiştir. Vergi avantajı sağlayan A Tipi fonlarından
1996 yılında 16 adet bulunurken, 1997 yılı Aralık sonu itibariyle 60’a çıkarken diğer
tip fon sayısı 84’tür.
Bugüne gelindiğinde; 30 Haziran 2006 tarihi itibari ile 69 farklı şirketin
toplam 279 adet fonu finans sektöründe yatırımcılara sunulmuştur. Bu fonların 124
adedi A Tipi fon, 155 adedi ise B Tipi fondur. Bu fonlara yatırım yapan toplam
3.047.694 yatırımcı bulunmaktadır.76
Görüldüğü gibi yatırım fonları hızlı bir gelişim sürecindedir. Aşağıdaki
grafikte 1997 yılından başlayarak Haziran 2006’ya kadar, menkul kıymet yatırım
fonlarının finansal varlıklarının toplam değerleri gösterilmiştir. 1997 yılının Ocak
ayında toplam değer 188.056 YTL iken Haziran 2006’ya gelindiğinde bu rakam
25.350.279 YTL’ye yükselmiştir.
Ulusal fonlara ilave olarak Türkiye’de halka arz edilen yabancı yatırım
fonları da bulunmaktadır. 14 yabancı şirket Haziran 2006 tarihi itibari ile 54 adet fon
kurmuştur. Bu fonların toplam değeri ise 75.466.345 YTL’dir.
76
Sermaye Piyasası Kurumu Aylık Bülteni, Haziran 2006,
<http://www.spk.gov.tr/HaberDuyuru/aylikbulten/2006/Haziran/default_tr.html>, (22.07.2006).
41
Tüm Fonların Toplam Değeri
35.000.000
30.000.000
Bin YTL
25.000.000
20.000.000
15.000.000
10.000.000
5.000.000
Toplam Değeri
( BinYTL)
O
ca
.0
6
O
ca
.0
5
O
ca
.0
4
O
ca
.0
3
O
ca
.0
2
O
ca
.0
1
O
ca
.0
0
O
ca
.9
9
O
ca
.9
8
O
ca
.9
7
0
Tarih
Şekil 3.3 Menkul Kıymet Yatırım Fonlarının Tarihsel Konsolide Portföy
Bilgileri (1997–2006)
Kaynak: Sermaye Piyasası Kurumu Aylık Bülteni, Haziran 2006,
<http://www.spk.gov.tr/HaberDuyuru/aylikbulten/2006/Haziran/default_tr.html>, (22.07.2006).
Çizelge 3.3 Menkul Kıymet Yatırım Fonu Kurucularının Piyasa Payları
NO
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
KURUCU
T.İŞ BANKASI A.Ş.
AKBANK T.A.Ş.
T.GARANTİ BANKASI A.Ş.
YAPI VE KREDİ BANKASI A.Ş.
KOÇBANK A.Ş.
T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş.
TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI T.A.O.
HSBC BANK A.Ş.
OYAKBANK A.Ş.
TÜRK EKONOMİ BANKASI A.Ş.
FON TOPLAM DEĞERİ
YTL
5.251.304.665
3.388.318.867
3.087.439.210
2.708.194.017
2.071.874.383
1.656.451.888
1.246.313.416
1.011.539.266
841.656.760
646.007.908
Kaynak: Sermaye Piyasası Kurumu Aylık Bülteni, Haziran 2006,
<http://www.spk.gov.tr/HaberDuyuru/aylikbulten/2006/Haziran/default_tr.html>, (22.07.2006).
PİYASA
PAYI
(%)
20,71
13,37
12,18
10,68
8,17
6,53
4,92
3,99
3,32
2,55
42
Yukarıdaki çizelgede Türkiye’deki yatırım fonu kurucularının piyasa payları
verilmiştir. Kurucular listesinde 69 kurum olmasına karşın ilk on kurum listede
sıralanmıştır. Çizelgede verilen on kurumun piyasa payları toplamı %86’dır. Yani
piyasaya bu on kurum hakimdir diyebiliriz. Bu listenin en başında %20,71 ile İş
Bankası A.Ş. yer almaktadır. İş Bankasını %13,37 ile Akbank, %12,18 ile Garanti
Bankası takip etmektedir.
Yatırım ortaklıklarını incelediğimizde; şu an faaliyet gösteren 30 adet yatırım
ortaklığı şirketi vardır. Bu şirketlerin toplam piyasa değeri 353.653.760 YTL’dir.
1998 yılının Ocak ayında ortaklık sayısı 16 ve toplam piyasa değerleri 13.609.300
YTL’dir.77 Yatırım ortaklıklarının portföyleri incelendiğinde ise ortalama olarak
portföylerinin
%55,10’u
hisse
senetlerinden,
%23,49’u
kamu
borçlanma
araçlarından, %19,22’si repodan ve %2,19’u para piyasası araçlarından oluşmaktadır.
Çizelge 3.4 Emeklilik Yatırım Fonu Kurucularının Piyasa Payları
No
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
Kurucu
YAPI KREDİ EMEKLİLİK A.Ş.
ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş.
AK EMEKLİLİK A.Ş.
AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş.
GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.
VAKIF EMEKLİLİK A.Ş.
BAŞAK EMEKLİLİK A.Ş.
OYAK EMEKLİLİK A.Ş.
KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT A.Ş.
FORTIS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.
ANKARA EMEKLİLİK A.Ş.
TOPLAM
FON TOPLAM
DEĞERİ
YTL
314.045.448
309.206.510
292.280.226
205.271.564
197.916.614
126.737.806
121.025.648
118.883.214
106.270.415
59.835.864
31.594.931
1.883.068.240
PİYASA PAYI
(%)
16,68
16,42
15,52
10,90
10,51
6,73
6,43
6,31
5,64
3,18
1,68
100,00
Kaynak: Sermaye Piyasası Kurumu Aylık Bülteni, Haziran 2006
Emeklilik yatırım fonlarının sayısı 2003 yılının Ekim ayında 53 adet iken,
2004 Ocakta 72’ye yükselmiştir. Bu tarihteki toplam aktif değeri 35.451.687 YTL ve
77
Sermaye Piyasası Kurumu Aylık Bülteni, Haziran 2006,
<http://www.spk.gov.tr/HaberDuyuru/aylikbulten/2006/Haziran/default_tr.html>, (22.07.2006).
43
emeklilik fonlarına yatırım yapan yatırımcı sayısı da 89.753’tür. 2006 Haziran ayına
gelindiğinde yatırımcı sayısı 2.584.647’ye, toplam aktif değerleri de 1.883.068.240
YTL’ye yükselmiştir.Bugün 11 özel emeklilik şirketinin kurmuş olduğu toplam 101
yatırım fonu bulunmaktadır. Bu fonların portföy oluşumlarına baktığımızda ortalama
olarak hisse senetlerinin %16, kamu borçlanma araçlarının %56, repodaki paylarının
%20, yabancı menkul kıymet paylarının %7, para piyasası araçlarına yatırım
paylarının %1 ve diğer yatırımların %1 olduğunu görürüz.78
3.5. Kurumsal Yatırımların Piyasalara Etkileri
Kurumsal yatırımcılar gelişmiş ekonomilerde sermaye piyasasının en önemli
aktörlerinden biridir. Kurumsal yatırımcılar geniş kitlelerin küçük tasarruflarını
büyük yatırım havuzlarına dönüştürmekte, profesyonel yönetim hizmetleri ile
tasarrufların en verimli şekilde ve uzun vadeli olarak değerlendirilmesine olanak
sağlamaktadır. Kurumsal yatırımcı tabanı, mevcut kurumların portföy büyüklüğünü
artırmanın yanı sıra, alternatif kurumsal yatırımcı türlerinin kuruluşuna ilişkin
düzenlemelerle de geliştirilebilir.79
Bireysel Yatırımcılar ile Kurumsal Yatırımcılar arasında çeşitli açılardan
farklılıklar bulunur. Bu farklılıklar karşılaştırıldığında;
Bireysel yatırımcılar küçük tasarruflarıyla sermaye piyasalarında faaliyette
bulunurken kurumsal yatırımcılar çok daha büyük sermayelere sahiptir.
Bireysel yatırımcılarda uzman yönetim eksikliği vardır ve her bir yatırım aracı
ile yeterince ilgilenememe söz konusudur. Kurumsal yatırımcılarda durum daha
farklıdır. Portföyleri, konusunda uzman profesyoneller yönetir. Portföye
konulmak istenen enstrümanların türünü arttırdıkça bireysel yatırımcıların
portföy
üzerindeki
etkinlikleri
azalacaktır.
Kurumsal
yatırımcıların
portföylerinde benzer durum sözkonusu değildir. Portföy yönetiminde söz
sahibi
herkes
konusunda
uzman,
konunun
inceliklerini
kavramış
78
Sermaye Piyasası Kurumu Aylık Bülteni, Haziran 2006,
<http://www.spk.gov.tr/HaberDuyuru/aylikbulten/2006/Haziran/default_tr.html>, (22.07.2006).
79
EMRE, Zeynep, FIKIRKOCA, Ekin, Türk Sermaye Piyasası; Gelişme, Strateji, Hedefler, Türkiye
Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği, Yayın No.16, İstanbul, 2004, s.26.
44
profesyonellerdir.
Bireysel yatırımcıların yatırım yaptığı enstrüman sayısı kurumsal yatırımcıların
portföylerindeki enstrüman sayısından daha azdır. Bu durum bireysel
yatırımcıların portföy değerlerini daha hareketli hale getirmiştir. Yani kurumsal
yatırımcıların portföyleri daha az riskli iken bireysel yatırımcılarda risk
seviyesi daha yüksektir.
Bireysel yatırımcılarda yönetilen para araştırma ve komisyon giderlerini
karşılamak için yeterli büyüklükte olmayabilir. Kurumsal yatırımcıların
piyasaya ilişkin araştırmalar yapmak amacıyla kurulmuş özel birimleri vardır.
Bu alanda faaliyet göstermeleri amacıyla istihdam edilen insan kaynakları
hazırladıkları
rapor
ve
araştırmalarla
portföy
yöneticilerinin
işini
kolaylaştırmakta ve daha verimli sonuçlar alınmasına katkıda bulunmaktadır.
Portföy büyüklükleri düşünüldüğünde bireysel yatırımcıların araştırma yapma
ve satın alma maliyetinin yüksek iken kurumsal yatırımcılarda bu durum
tersidir. Komisyonlar ve araştırma maliyetleri düşük orandadır.
Kurumsal yatırım şirketlerinde menkul kıymet değerlemesi ve kontrolü ile
kupon, faiz ve temettü tahsili şirket tarafından yapılır, bireysel yatırımcılar ise
vade takibi, tahsil etme gibi zaman ve kaynak kullanımını gerektiren işlemlerle
uğraşmaktadır.
Kurumsal yatırımcılar, küçük tasarruflarla ulaşılamayacak, kazanç potansiyeli
yüksek menkul kıymetlere yatırım yapabilirken bireysel yatırımcıların böyle bir
olanağı yoktur.
Kurumsal yatırımların ve kurumsal yatırımcı sayısının artması menkul kıymet
piyasalarında işlem hacimlerinin artmasına, ürün yelpazesinin zenginleşmesine,
dolayısıyla piyasanın derinleşmesine olanak sağlayacaktır. Bu şekilde İstanbul
Menkul Kıymetler Borsası hisse senetleri ile tahvil ve bono piyasalarında volatilite
azalacaktır.
Kurumsal yatırımların artması ve sermaye piyasalarının gelişiminin ülke
kalkınmasına katkıları;80
80
EMRE, FIKIRKOCA, a.g.e., s.49
45
Ekonomik büyümenin hızlandırılması: Borsalar kurumsal tasarruflara hareket
ve canlılık kazandırmaktadır. Piyasa ekonomisinin hakim olduğu bir ortamda
ekonomideki tasarruf seviyesinin yükseltilmesi ve tasarrufların en verimli
yatırım alanlarına kaydırılması şeklinde ortaya konulabilen kaynak sorununun
çözümlenebilmesi için etkin bir piyasanın olması gereklidir. Böyle bir
piyasada, bütçe açığını borçlanmak suretiyle karşılamak isteyen veya elinde
bulunan ticari işletmeleri şirket haline getirerek, bunların hisse senetlerini halka
satmak isteyen devletin, kısa ve uzun vadeli borç senedi çıkararak borçlanmak
isteyen özel sektörün ve hisse senedi çıkararak sermayesine ortak olacak yeni
kişi ve kurumlar arayan sınaî şirketlerinin karşılaşacakları yer, menkul
kıymetler borsalarıdır.
Tasarrufçuların birikimlerini şeffaf ve güvenli bir ortamda değerlendirmelerine
olanak sağlaması: Kurumsal yatırımcılar portföylerinde meydana gelen
değişiklikleri
düzenli
olarak
açıkladıkları
raporlarla
müşterilerine
duyurmaktadır. Bu da şeffaf ve güvenilir bir pazar oluşmasını sağlamaktadır.
Sermayenin tabana yayılması: Kurumsal yatırım şirketleri, küçük tasarruf
sahiplerine, yeterince bilgi sahibi olmadıkları, piyasalar konusunda aracılık
yaparlar. Çok küçük yatırımlarla bile bu sisteme girilebildiği için menkul
kıymetlerin tabana yayılması sağlanır.
Kayıtdışı ekonominin azaltılması: Kurumsal yatırımcıların sayı olarak artması
ve
portföy
büyüklüklerini
arttırmaları
menkul
kıymet
borsalarındaki
enstrümanlara olan talebin artması anlamına gelir. Fon sağlama amacındaki
işletmeler menkul kıymet borsalarına gelecektir. Borsalar, yatırımcının
korunmasını sağlar. Menkul kıymetlerinin, borsa kotuna alınması ve borsada
işlem görebilmesi için şirketler belirli koşulları sağlamak zorundadır. Bir
anlamda, bu şirketler sürekli olarak denetim ve gözetim altındadır ve bu
şirketlerle ilgili bilgiler yatırımcıların korunması amacıyla en kısa sürede
kamuya açıklanır.81
Uzun vadeli yatırım ve fonlama imkânlarının artırılması: Kurumsal
yatırımcıların varlığı şirketler açısından, borç doğurucu araçların ihracında söz
konusu olan “vade” kısıtının etkisini azaltır. Şirketler pazarlama güçlüğünden
81
Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu, a.g.e., s.10.
46
dolayı uzun vadeli araçlar ihraç etmekte zorluk çekerler. Bu durum uzun vadeli
borçlanmanın maliyetinin olması gerekenden daha yüksek olmasına yok
açmaktadır. İkinci el piyasa etkin çalışıyorsa bu kısıt ve ek maliyetler ortadan
kalkar.
Ekonominin risklerinin ve kırılganlığının azalması: Kurumsal yatırımcılar
sermaye piyasalarına bireysel yatırımcılara oranla daha uzun vadeli
bakmaktadır. Bu durum menkul kıymet borsalarında volatilitenin azalmasını
sağlamaktadır. Volatilitenin azalması da piyasaları kırılganlıktan kurtarır, fiyat
hareketlerinin düzene girmesini sağlar. Bu şekilde geleceğe ilişkin tahmin ve
öngörülerin daha tutarlı hale gelmesi sağlanacaktır.
Kurumsal yatırımcı tabanının genişletilmesinde en etkin araç, vergilendirme
sistemi olarak ortaya çıkmaktadır. Vergi dışında, kurumsal yönetim ilkelerinin
geliştirilmesi, sermaye piyasası araçlarının çeşitlendirilmesi, kurumsal yatırımcı
çeşitliliğinin artırılmasına yönelik düzenlemeler yapılması, ülkemizdeki kurumsal
yatırımcı boyutunun gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşması için gerekli adımlar
olacaktır.82
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı Osman Birsen kurumsal
yatırımcılarla ilgili yaklaşımını şöyle açıklamaktadır:
Borsamızın hızla gelişiminde en büyük rol, kuşkusuz, yatırımcıların olmaktadır.
Yatırımcıların bilinçlenmesi, diğer piyasa katılımcılarını da rasyonel davranmaya
zorlamakta ve etkin piyasa oluşumuna katkı sağlamaktadır. Aracı maliyetlerinin
hızla
indirilmesine karşılık, diğer taraftan uzmanlaşmış yatırım yönetimlerine
gereksinim duyulması, piyasa yatırımlarında kurumsallaşmayı kaçınılmaz hale
getirmektedir. Kurumsal yatırım sistemlerinin geliştirilmesi temelde fon birikimini
ve etkin yönetimi gerekli kılmaktadır. Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de, her
iki noktada henüz ciddi gelişme potansiyelleri görülmektedir. Türkiye’nin etkin
sermaye piyasası koşullarından yararlanması yönünde gerek fon birikiminde ve
gerekse fon yönetiminde rasyonelliği sağlaması öngörülmektedir.83
82
EMRE, FIKIRKOCA, a.g.e., s.50.
83
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.i.
47
Türkiye’de kurumsal yatırımcılar gerek sayısal gerekse finansal varlıkları
açısından yeterli düzeyde değildir. Önemli kurumsal yatırımcılardan olan sosyal
güvenlik kurumları finansman sıkıntısı içindedir. Özel sigortalar hızla gelişmekle
birlikte, çeşitli göstergeler açısından OECD ülkeleri arasında en geri durumdadır.
Bununla birlikte bu alanda önemli bir gelişme potansiyeli bulunmaktadır. Yatırım
fonları en hızlı gelişen kurumsal yatırımcılardan biridir. Sayıları giderek artan
yatırım fonları, son düzenlemelerle yatırımcılara çeşitli risk-getiri imkânları
sunmaktadır. Yatırım ortaklıkları sayı olarak az olmakla birlikte hisse senedi işlem
hacminde göreceli olarak daha önemli bir yer tutmaktadır. Gelişime açık olan yatırım
ortaklıklarının, zamanla sayıları ve finansal varlıklarının artmasıyla, hisse senedi
piyasasında daha önemli konuma gelmeleri beklenmektedir.84
84
ERDOĞAN, ÖZER, a.g.e., s.113.
48
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
4. KURUMSAL YATIRIM ŞİRKETLERİNDE ÇALIŞAN UZMANLARIN
PORTFÖY OLUŞTURURKEN GÖSTERDİKLERİ DAVRANIŞ
ŞEKİLLERİNE İLİŞKİN BİR ARAŞTIRMA
4.1. Araştırmanın Metodolojisi
4.1.1 Araştırma Yöntemi ve Veri Kaynakları
Kurumsal yatırım şirketlerinde çalışan profesyonellerin yatırım yaparken
nelere dikkat ettiklerini ölçmek amacıyla yapılan bu ankete, toplam 107 kişi
katılmıştır. Katılımcılar kurumsal yatırım şirketlerinde çalışan uzmanlardır. Ankette
beş grup soru bulunmaktadır. Birinci grupta katılımcılara demografik yapı ile ilgili
sorular sorulmuştur.
Anketin ikinci bölümünde çalışanların hisse senetlerine yatırım yaparken göz
önünde bulundurdukları kriterlerin önem derecelerini belirlemek amacıyla 17 kriter
sunulmuştur. Katılımcılardan her bir kriter için düşündükleri önem derecesini
kendilerine sunulan beşli ölçeğe göre belirlemesi istenmiştir. Bu ölçek çok
önemliden başlayarak, sırasıyla önemli, orta, az önemli ve önemsiz şeklinde
oluşturulmuştur. Hisse senetlerinden sonra benzer uygulama tahvil ve bono piyasası
için ve döviz, altın ve kıymetli madenler için de uygulanmıştır. Son bölümde de
portföy oluşturulurken kullanılan yöntemlerin kullanım sıklıkları araştırılmıştır.
Burada da değerlendirme beşli ölçekte yapılmıştır.
Anketlerin büyük bir bölümü elektronik ortamda, kurumsal portföy
yöneticilerine ulaştırılmış ve cevapları yine elektronik ortamda alınmıştır. Gelen
anketler SPSS programında analiz edilmiştir.
4.1.2 Araştırmanın Hipotezleri
Bu çalışmada belirtilen alternatif hipotezler aşağıdaki gibidir.
H1: Şirketin üretim teknolojisi, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde
bulundurulan önemli bir etkendir.
H2: Pazar payı, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde bulundurulan önemli
bir etkendir.
49
H3: Esas faaliyet kârı, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde bulundurulan
önemli bir etkendir.
H4: Dönem net kârı, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde bulundurulan
önemli bir etkendir.
H5: Tanınmışlık, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde bulundurulan önemli
bir etkendir.
H6: Temettü ödemeleri, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde bulundurulan
önemli bir etkendir.
H7: İşlem hacmi, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde bulundurulan önemli
bir etkendir.
H8: Teknik analiz, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde bulundurulan
önemli bir etkendir.
H9: Halka açıklık oranı, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde bulundurulan
önemli bir etkendir.
H10: Hisse başına kazanç, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde
bulundurulan önemli bir etkendir.
H11: Yönetim kadrosu, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde bulundurulan
önemli bir etkendir.
H12: Büyüme potansiyeli, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde
bulundurulan önemli bir etkendir.
H13: Tüyolar, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde bulundurulan önemli bir
etkendir.
50
H14: Şirketin içinde bulunduğu sektör, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde
bulundurulan önemli bir etkendir.
H15: Şirket hakkında çıkmış haberler, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde
bulundurulan önemli bir etkendir.
H16: Uzmanların yorumu, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde
bulundurulan önemli bir etkendir.
H17: İşlem hacmindeki ani yükseliş ve azalışlar, hisse senetlerine yatırım yaparken
göz önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
H18: Vade, tahvil ve bonoya yatırım yaparken göz önünde bulundurulan önemli bir
etkendir.
H19: Faiz oranları, tahvil ve bonoya yatırım yaparken göz önünde bulundurulan
önemli bir etkendir.
H20: Kamu veya özel kesim kağıdı olması, tahvil ve bonoya yatırım yaparken göz
önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
H21: İşlem hacmi, tahvil ve bonoya yatırım yaparken göz önünde bulundurulan
önemli bir etkendir.
H22: Uluslararası ekonomik göstergeler, döviz, altın ve kıymetli madenlere yatırım
yaparken göz önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
H23: Piyasadaki dövizin ve altının fiyatı, döviz, altın ve kıymetli madenlere yatırım
yaparken göz önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
H24: Uluslararası siyasi gelişmeler, döviz, altın ve kıymetli madenlere yatırım
yaparken göz önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
51
H25: Alternatif yatırım araçlarının getirileri, döviz, altın ve kıymetli madenlere
yatırım yaparken göz önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
4.1.3 Hipotez Sonuçlarının Değerlendirilmesi
Daha önce oluşturulmuş olan alternatif hipotezlerin anlamlı olup olmadıkları
bu bölümde incelenmiştir. Hipotezler hisse senetleri ile ilgili hipotezler, tahvil ve
bono ile ilgili hipotezler, döviz altın ve kıymetli madenler ile ilgili hipotezler
şeklinde gruplara ayrılarak incelenmiştir. Hipotezlerin değerlendirilmesi aşağıda
verilen çizelgelerde gösterilmiştir.
52
Çizelge 4.1. Hisse Senetleri İle İlgili Hipotezler Tablosu
Mutlak Ortalama
Std.
Sapma
t
p
SONUÇ*
(Signif.=0,05) (Kabul/Red)
H1: Şirketin üretim teknolojisi, hisse senetlerine yatırım yaparken
göz önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
107
3,32
1,26
2,617
0,010
KABUL
H2: Pazar payı, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde
bulundurulan önemli bir etkendir.
107
37,74
1,05
7,280
0,000
KABUL
H3: Esas faaliyet kârı, hisse senetlerine yatırım yaparken göz
önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
107
4,18
1,04
11,765
0,000
KABUL
H4: Dönem net kârı, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde
bulundurulan önemli bir etkendir.
107
4,45
0,70
21,298
0,000
KABUL
H5: Tanınmışlık, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde
bulundurulan önemli bir etkendir.
107
3,67
1,00
6,975
0,000
KABUL
H6: Temettü ödemeleri, hisse senetlerine yatırım yaparken göz
önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
107
3,87
1,00
8,984
0,000
KABUL
H7: İşlem hacmi, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde
bulundurulan önemli bir etkendir.
107
4,01
1,00
10,491
0,000
KABUL
H8: Teknik analiz, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde
bulundurulan önemli bir etkendir.
107
3,61
1,21
5,188
0,000
KABUL
H9: Halka açıklık oranı, hisse senetlerine yatırım yaparken göz
önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
107
3,48
1,08
4,583
0,000
KABUL
53
H10: Hisse başına kazanç, hisse senetlerine yatırım yaparken göz
önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
107
4,07
0,85
13,010
0,000
KABUL
H11: Yönetim kadrosu, hisse senetlerine yatırım yaparken göz
önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
107
3,39
1,12
3,618
0,000
KABUL
H12: Büyüme potansiyeli, hisse senetlerine yatırım yaparken göz
önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
107
4,36
0,83
17,033
0,000
KABUL
H13: Tüyolar, hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde
bulundurulan önemli bir etkendir.
107
2,73
1,40
-2,006
0,047
KABUL
H14: Şirketin içinde bulunduğu sektör, hisse senetlerine yatırım
yaparken göz önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
107
3,96
0,85
11,771
0,000
KABUL
H15: Şirket hakkında çıkmış haberler, hisse senetlerine yatırım
yaparken göz önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
107
3,99
0,96
10,713
0,000
KABUL
H16: Uzmanların yorumu, hisse senetlerine yatırım yaparken göz
önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
107
3,38
1,06
3,736
0,000
KABUL
H17: İşlem hacmindeki ani yükseliş ve azalışlar, hisse senetlerine
yatırım yaparken göz önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
107
3,59
1,15
5,301
0,000
KABUL
* Hipotezler kabul edilirken Signif. değerine bakılmıştır ve 0.05’ten küçük olan hipotezler anlamlı bulunmuş ve kabul edilmiştir.
54
Çizelge 4.2. Tahvil & Bono İle İlgili Hipotezler Tablosu
Mutlak Ortalama
Std.
Sapma
t
p
SONUÇ*
(Signif.=0,05) (Kabul/Red)
H18: Vade, tahvil ve bonoya yatırım yaparken göz önünde
bulundurulan önemli bir etkendir.
107
4,54
0,60
26,447
0,000
KABUL
H19: Faiz oranları, tahvil ve bonoya yatırım yaparken göz
önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
107
4,72
0,47
37,707
0,000
KABUL
H20: Kamu veya özel kesim kağıdı olması, tahvil ve bonoya
yatırım yaparken göz önünde bulundurulan önemli bir etkendir.
107
4,02
1,18
8,919
0,000
KABUL
H21: İşlem hacmi, tahvil ve bonoya yatırım yaparken göz önünde
bulundurulan önemli bir etkendir.
107
3,70
1,37
5,299
0,000
KABUL
* Hipotezler Kabul edilirken Signif. değerine bakılmıştır ve 0.05’ten küçük olan hipotezler anlamlı bulunmuş ve kabul edilmiştir.
55
Çizelge 4.3. Döviz, Altın ve Kıymetli Madenler İle İlgili Hipotezler Tablosu
Mutlak Ortalama
H22: Uluslararası ekonomik göstergeler, döviz, altın ve kıymetli
madenlere yatırım yaparken göz önünde bulundurulan önemli bir
etkendir.
H23: Piyasadaki dövizin ve altının fiyatı, döviz, altın ve kıymetli
madenlere yatırım yaparken göz önünde bulundurulan önemli bir
etkendir.
H24: Uluslararası siyasi gelişmeler, döviz, altın ve kıymetli
madenlere yatırım yaparken göz önünde bulundurulan önemli bir
etkendir.
H25: Alternatif yatırım araçlarının getirileri, döviz, altın ve
kıymetli madenlere yatırım yaparken göz önünde bulundurulan
önemli bir etkendir.
Std.
Sapma
t
p
SONUÇ*
(Signif.=0,05) (Kabul/Red)
107
4,33
0,98
14,025
0,000
KABUL
107
3,80
0,89
9,291
0,000
KABUL
107
4,56
0,77
21,049
0,000
KABUL
107
4,30
0,88
15,238
0,000
KABUL
* Hipotezler Kabul edilirken Signif. değerine bakılmıştır ve 0.05’ten küçük olan hipotezler anlamlı bulunmuş ve kabul edilmiştir.
56
4.1.4 Araştırmaya Katılan Uzmanların Demografik Yapısı
Ankete katılanların % 8,4’ü 20–25 yaş arasında, %26,2’si 26–30 yaş arasında,
% 39,3’ü 31–35 yaş arasında, % 21,5’i 36–40 yaş arasında ve % 4,7’si 41–45 yaş
arasındadır. Bu yüzdeler dikkate alındığında katılımcıların %87’si 26–40 yaş
arasındaki çalışanlardır.
Çizelge 4.4.
Araştırmaya Katılan Uzmanların Yaş Dağılımı
Frekans
Yüzde
Toplam
Yüzde
20-25
9
8,4%
8,4%
26-30
28
26,2%
34,6%
31-35
42
39,3%
73,8%
36-40
23
21,5%
95,3%
41-45
5
4,7%
100,0%
Toplam
107
100,0%
Toplam 107 katılımcının 26’sı yani %24,3’ü bayan, 81 kişisi yani % 75,7’si erkektir.
Çizelge 4.5.
Araştırmaya Katılan Uzmanların Cinsiyete Göre Dağılımı
Frekans
Yüzde
Toplam
Yüzde
Bayan
26
24,3%
24,3%
Erkek
81
75,7%
100,0%
Toplam
107
100,0%
57
Katılımcıların eğitim durumu incelendiğinde, doktora mezunlarının oranı
%2,8, yüksek lisans mezunlarının payı % 23,4, lisans mezunları % 71 ve önlisans
mezunlarının payı %2,8’dir. Lise mezunu bulunmamaktadır.
Çizelge 4.6.
Araştırmaya Katılan Kurumsal Yatırım Şirketi Çalışanlarının
Eğitim Durumlarına Göre Dağılımı
Frekans
Yüzde
Toplam Yüzde
Önlisans
3
2,8%
2,8%
Lisans
Yüksek
Lisans
76
71,0%
73,8%
25
23,4%
97,2%
Doktora
3
2,8%
100,0%
Toplam
107
100,0%
Çoğunluğunu lisans ve yüksek lisans mezunlarının oluşturduğu katılımcıların
% 52,3’ü 6–10 yıl tecrübeye, % 26,2’si 1–5 yıl tecrübeye, % 8,4’ü 11–15 yıl
tecrübeye, % 9,3’ü 16–20 yıl ve % 3,7’si 21–25 yıl tecrübeye sahiptir. Çalışanların
% 78,5’inin 1–10 yıl arasında tecrübeye sahip olmasını, Türkiye’de kurumsal portföy
yönetimi ve kurumsal yatırımcılığın öneminin son yıllarda artmasına bağlayabiliriz.
Çizelge 4.7.
Araştırmaya Katılan Kurumsal Yatırım Şirketi Çalışanlarının
Çalışma Sürelerine Göre Dağılımı
Frekans
Yüzde
Toplam Yüzde
1-5
28
26,2%
26,2%
6-10
56
52,3%
78,5%
11-15
9
8,4%
86,9%
16-20
10
9,3%
96,3%
21-25
4
3,7%
100,0%
Toplam
107
100,0%
58
4.2. Kurumsal Yatırım Şirketlerinde Çalışan Uzmanların Hisse Senedi Seçimi
Ekseninde Göstermiş Oldukları Davranış Şekilleri
Birinci bölümde katılımcılara hisse senedi seçiminde etkili olabileceği
düşünülen 17 faktör sunulmuştur. Bu faktörlerin katılımcılar açısından önem derecesi
sorulmuştur. Bu faktörler; şirketin üretim teknolojisi, pazar payı, esas faaliyet kârı,
dönem net kârı, tanınmışlık, temettü (kâr payı) ödemeleri, işlem hacmi, teknik analiz,
halka açıklık oranı, hisse başına kazanç, yönetim kadrosu, büyüme potansiyeli,
tüyolar, şirketin içinde bulunduğu sektör, şirket hakkında çıkmış haberler,
uzmanların yorumu ve işlem hacimlerindeki ani yükseliş ve azalışlardır.
Çizelge 4.8.
Hisse Senetlerine Yatırım Yaparken Gözönünde Bulundurulan
Kriterlerin Önem Dereceleri Sıralaması
Mutlak
Ortalama*
Std. Sapma
Dönem Net Kârı
107
4,45
0,70
Büyüme Potansiyeli
107
4,36
0,83
Esas Faaliyet Kârı
107
4,18
1,04
Hisse Başına Kazanç
107
4,07
0,85
İşlem Hacmi
107
4,01
1,00
Şirket Hakkında Çıkmış Haberler
107
3,99
0,96
Şirketin İçinde Bulunduğu Sektör
107
3,96
0,85
Temettü (Kâr Payı) Ödemeleri
107
3,87
1,00
Pazar Payı
107
3,74
1,05
Tanınmışlık
107
3,67
1,00
Teknik Analiz
107
3,61
1,21
İşlem Hacimlerindeki Ani Yükseliş ve
Azalışlar
107
3,59
1,15
Halka Açıklık Oranı
107
3,48
1,08
Yönetim Kadrosu
107
3,39
1,12
Uzmanların Yorumu
107
3,38
1,06
Şirketin Üretim Teknolojisi
107
3,32
1,26
Tüyolar
107
2,73
1,40
* Ortalamalar 5 üzerinden değerlendirilmiştir. (En Önemli=5, Önemli=4, Orta=3, Az Önemli=2,
Önemsiz=1)
59
Kurumsal yatırım şirketlerinde çalışan uzmanların hisse senetlerine yatırım
yaparken göz önünde bulundurdukları kriterlere ilişkin değerlendirmelerinde en
yüksek ortalama dönem net kârınındır. Dönem net kârının değeri 5 üzerinden
4,45’tir. Dönem net kârını sırasıyla büyüme potansiyeli, esas faaliyet kârı ve hisse
başına kazanç takip etmektedir. En düşük ortalama 2,73 ile tüyolardır. Uzmanların
diğer kriterlere göre daha az önemli gördüğü kriterler; şirketin üretim teknolojisi,
uzmanların yorumu ve yönetim kadrosudur.
4.2.1 Katılımcıların Yaş Gruplarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Katılımcıların yaş gruplarına göre gösterdikleri davranış şekilleri Çizelge
4.9’da verilmiştir.
60
Çizelge 4.9. Yaş Gruplarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Şirketin
Üretim
Teknolojisi
Pazar Payı
Esas Faaliyet
Kârı
Dönem Net
Kârı
Halka Açıklık
Oranı
Büyüme
Potansiyeli
Tüyolar
Yaş
20-25
26-30
31-35
36-40
41-45
Toplam
20-25
26-30
31-35
36-40
41-45
Toplam
20-25
26-30
31-35
36-40
41-45
Toplam
20-25
26-30
31-35
36-40
41-45
Toplam
20-25
26-30
31-35
36-40
41-45
Toplam
20-25
26-30
31-35
36-40
41-45
Toplam
20-25
26-30
31-35
36-40
41-45
Toplam
ÖNEMSİZ
AZ
ÖNEMLİ
%
%
%
%
%
66,7
21,4
0,0
13,0
0,0
14,0
0,0
10,7
0,0
13,0
0,0
5,6
0,0
0,0
0,0
13,0
0,0
2,8
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
10,7
0,0
0,0
0,0
2,8
0,0
10,7
0,0
0,0
0,0
2,8
0,0
53,6
23,8
13,0
60,0
29,0
0,0
10,7
0,0
30,4
0,0
9,3
66,7
0,0
0,0
0,0
20,0
6,5
0,0
10,7
0,0
13,0
0,0
5,6
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0
66,7
32,1
7,1
0,0
0,0
16,8
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0
0,0
0,0
7,1
43,5
0,0
12,1
0,0
14,3
31,0
30,4
20,0
23,4
33,3
0,0
23,8
26,1
0,0
17,8
0,0
21,4
7,1
13,0
20,0
12,1
0,0
10,7
7,1
30,4
0,0
12,1
33,3
46,4
21,4
26,1
20,0
29,9
0,0
3,6
11,9
0,0
0,0
5,6
0,0
32,1
31,0
46,5
20,0
30,8
33,3
53,6
45,2
13,0
0,0
37,4
0,0
57,1
59,5
47,8
0,0
48,6
0,0
10,7
52,4
30,4
0,0
29,9
0,0
32,1
47,6
13,0
20,0
30,8
0,0
0,0
50,0
47,8
20,0
30,8
33,3
53,6
31,0
52,2
20,0
41,1
100,0
14,3
2,4
0,0
0,0
13,1
0,0
0,0
23,8
13,0
80,0
15,9
0,0
32,1
16,7
13,0
80,0
21,5
100,0
57,1
40,5
30,4
80,0
49,5
100,0
57,1
45,2
56,5
80,0
57
0,0
10,7
21,4
26,1
60,0
19,6
66,7
32,1
57,1
47,8
80,0
50,5
0,0
0,0
35,7
0,0
20,0
15
ORTA ÖNEMLİ
ÇOK
TOPLAM
ÖNEMLİ
%
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
99,9
100
100
100
100
100
100
100
100
100
103
100
100
61
20-25 yaşları arasındaki katılımcıların % 66,7’si şirketin üretim teknolojisini
önemsiz bulurken, 26-30 yaş arasındakilerin % 53,6’sı ve 31-35 yaş
arasındakilerin % 45,2’si önemli bulmuştur. 41-45 yaş arasındakilerin ise % 80’i
çok önemli bulmuştur.
Ankete katılanların % 48,6’sı pazar payını önemli bulmuştur. Pazar payına en
çok önemi 31-35 yaş arasındakiler vermiştir. Bu yaş aralığındakilerin % 59,5’i
pazar payı için önemli demiştir.
Esas faaliyet kârını çok önemli bulanların oranı % 49,5’tir.Bu katılımcılar içinde
20-25 yaş arasındakilerin % 100’ü, 41-45 yaş arasındakilerin % 80’i ve 26-30 yaş
arasındakilerin % 57,1’i bu şekilde düşünmektedir.
Esas faaliyet kârındaki dağılıma benzer bir dağılım dönem net kârında da
bulunmaktadır. 20-25 yaş arasındakilerin % 100’ü, 41-45 yaş arasındakilerin %
80’i 26-30 yaş grubundakilerin % 57,1’i, 36-40 yaş grubundakilerin % 56,5’i ve
31-35 yaş arasındakilerin % 45,2’si dönem kârını çok önemli bulmuştur. Bu
soruya önemsiz ya da az önemli diyen yoktur.
Halka açıklık oranını incelediğimizde, 41-45 yaş arasındakilerin % 60’ı çok
önemli, 20-25 yaş grubundakilerin ise % 66,7’si az önemli ve % 33,3’ü orta
derecede önemli bulmuştur. Yaş ilerledikçe halka açıklık oranına verilen önem
artmıştır.
41-45, 20-25 ve 31-35 yaşları arasındakilerin büyüme potansiyeline verdikleri
cevaplarda çok önemli en fazla yüzdeye sahiptir. 36-40 yaş arasındakilerin %
52,2’si önemli, % 47,8’i çok önemli derken; 26-30 yaşları arasındakilerin %
53,6’sı buna önemli, % 32,1’i çok önemli diyerek büyüme potansiyelini daha az
önemsediklerini ifade etmişlerdir.
Tüyolar incelendiğinde 20-25 yaşları arasındakilerin % 100’ü tüyoları önemli
bulurken 26-30 yaş grubundakilerin % 53,6’sı ve 41-45 yaş grubundakilerin %
60’ı önemsiz bulmuştur. Genel önem derecesi ise % 30,8 ile orta olmuştur.
Hisse senedi seçiminde etkili olabilecek diğer kriterlerin sonuçları incelendiğinde
yaş gruplarına göre büyük ölçüde farklılıklar görülmemiştir.
62
4.2.2 Cinsiyete Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Kurumsal yatırım şirketlerinde çalışan uzmanların hisse senetlerine yatırım
yaparken, cinsiyete göre gösterdikleri davranış şekilleri aşağıdaki çizelgede
verilmiştir.
Çizelge 4.10. Cinsiyete Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
ÖNEMSİZ
AZ
ÇOK
ORTA ÖNEMLİ
TOPLAM
ÖNEMLİ
ÖNEMLİ
Cinsiyet
%
%
%
%
%
BAYAN
0,0
0,0
11,5
15,4
73,1
100
ERKEK
0,0
0,0
12,3
35,8
51,9
100
Toplam
0,0
0,0
12,1
30,8
57,0
100
BAYAN
0,0
3,8
0,0
69,2
26,9
100
ERKEK
1,2
13,6
23,5
30,9
30,9
100
Toplam
0,9
11,2
17,8
40,2
29,9
100
Şirketin İçinde BAYAN
Bulunduğu
ERKEK
Sektör
Toplam
0,0
0,0
11,5
76,9
11,5
100
1,2
3,7
27,2
34,6
33,3
100
0,9
2,8
23,4
44,9
28,0
100
Dönem Net
Kârı
Temettü
Ödemeleri
Anketimize katılan bayanlar dönem net kârına % 11,5 oranında orta, % 15,4
oranında önemli, % 73,1 oranında ise çok önemli cevaplarını vermişlerdir.
Erkekler ise % 51,9 oranında çok önemli, % 35,8 oranında önemli ve % 12,3
oranında orta cevabını vermişlerdir. Dolayısıyla, bayanlar erkeklere göre dönem
net kârını daha önemli bulmaktadırlar.
Temettü ödemeleri bayanlar açısından erkeklere oranla daha önemlidir.
Şirketin içinde bulunduğu sektöre verilen cevaplarda bayanların önemli ve çok
önemli cevaplarının toplamı % 88,4’tür. Erkekler için ise aynı oran % 67,9’dur.
Bayanlar faaliyet gösterilen sektörü daha fazla önemsemektedirler.
Hisse senedi seçiminde etkili olabilecek diğer kriterlerin sonuçları incelendiğinde
cinsiyete göre davranış şekillerinde büyük ölçüde farklılıklar görülmemiştir.
63
4.2.3 Eğitim Durumlarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Uzmanların hisse senetlerine yatırım yaparken, eğitim durumlarına göre
gösterdikleri davranış şekilleri aşağıdaki çizelgede verilmiştir.
Çizelge 4.11. Eğitim Durumlarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Eğitim
Durumu
Önlisans
Lisans
Dönem Net
Yüksek Lisans
Kârı
Doktora
Toplam
Önlisans
Lisans
Temettü
Ödemeleri Yüksek Lisans
Doktora
Toplam
Önlisans
Lisans
Teknik
Yüksek Lisans
Analiz
Doktora
Toplam
Önlisans
Lisans
Halka
Açıklık
Yüksek Lisans
Oranı
Doktora
Toplam
Önlisans
Lisans
Büyüme
Potansiyeli Yüksek Lisans
Doktora
Toplam
Önlisans
Lisans
Tüyolar
Yüksek Lisans
Doktora
Toplam
Önlisans
Lisans
Uzmanların
Yüksek Lisans
Yorumu
Doktora
Toplam
ÖNEMSİZ
AZ
ÖNEMLİ
ORTA
ÖNEMLİ
ÇOK
TOPLAM
ÖNEMLİ
%
%
%
%
%
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
4,0
0,0
0,9
0,0
7,9
12,0
0,0
8,4
0,0
3,9
0,0
0,0
2,8
0,0
0,0
12,0
0,0
2,8
0,0
27,6
36,0
33,3
29,0
0,0
7,9
0,0
33,3
6,5
0,0
0,0
0,0
0,0
0
66,7
11,8
0,0
33,3
11,2
0,0
7,9
0,0
33,3
6,5
0,0
11,8
36,0
0,0
16,8
0,0
0,0
0,0
0,0
0
0,0
11,8
12,0
33,3
12,1
0,0
11,8
16,0
33,3
13,1
0,0
7,9
24,0
33,3
12,1
0,0
19,7
12,0
33,3
17,8
33,3
35,5
12,0
33,3
29,9
33,3
32,9
24,0
0,0
29,9
33,3
5,3
4,0
0,0
5,6
33,3
31,6
28,0
33,3
30,8
33,3
27,6
24,0
33,3
27,1
66,7
31,6
28,0
0,0
30,8
0,0
44,7
36,0
0,0
40,2
0,0
21,1
48,0
0,0
26,2
33,3
31,6
24,0
66,7
30,8
33,3
47,4
24,0
33,3
41,1
33,3
9,2
24,0
0,0
13,1
66,7
36,8
60,0
0,0
42,1
33,3
60,5
48,0
66,7
57
33,3
23,7
48,0
33,3
29,9
66,7
27,6
28,0
33,3
29
33,3
19,7
16,0
33,3
19,6
33,3
47,4
60,0
66,7
50,5
33,3
19,7
0,0
0,0
15
0,0
15,8
0,0
0,0
11,2
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
64
Önlisans
İşlem
Lisans
Hacmindeki
Ani Yükseliş Yüksek Lisans
ve Azalışlar Doktora
Toplam
0,0
0,0
12,0
0,0
2,8
33,3
15,8
28,0
0,0
18,7
33,3
19,7
24,0
33,3
21,5
33,3
35,5
12,0
66,7
30,8
0,0
28,9
24,0
0,0
26,2
100
100
100
100
100
Buradaki sonuçlar değerlendirilirken genel eğilimlerle önlisans, lisans,
yüksek lisans ve doktora mezunlarının eğilimleri arasında bir farkın olup olmadığı ve
mezunların kendi aralarında farklılık gösteren tercihlerinin olup olmadığı
araştırılmıştır.
Lisans, yüksek lisans ve doktora mezunlarının büyük çoğunluğu için dönem net
kârı çok önemlidir. Önlisans mezunlarının % 66,7’si dönem net kârını önemli, %
33,3’ü ise çok önemli bulmaktadır.
Önlisans mezunlarının % 66,7’si temettüyü az önemli bulurken, yüksek lisans
mezunlarının büyük çoğunluğu olan % 48’i çok önemli bulmuştur.
Teknik analiz konusunda lisans mezunlarının %35,5’i orta önemde cevabını
verirken, yüksek lisans mezunlarının % 48’i önemli bulduğunu belirtmiştir.
Halka açıklık oranının hisse senetlerinin seçimindeki rolüne yüksek lisans
mezunları % 36 ile az önemli derken, doktora mezunları % 66,7 ile önemli
demiştir.
Büyüme potansiyeli değerlendirmesine yüksek lisans mezunlarının %12’si
önemsiz derken, % 60’ı çok önemli demiştir. Diğer gruplarda önemsiz ya da az
önemli diyen yoktur. Ve de büyük çoğunlukla büyüme potansiyeli çok önemli
görülmüştür.
Tüyolar konusunda önlisans ve doktora mezunları arasında farklı yönde bir görüş
ortaya çıkmıştır. Doktora mezunları tüyoları çok az önemserken, önlisans
mezunları tüyolara önem vermektedir.
Doktora mezunları uzmanların yorumunu diğer gruplara göre daha az
önemsemektedir.
İşlem hacmindeki ani yükseliş ve azalışlar konusunda lisans ve doktora
mezunlarının çoğunluğu önemlidir derken yüksek lisans mezunları az önemlidir
demiştir.
65
4.2.4
Çalışma Yıllarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Uzmanların hisse senetlerine yatırım yaparken, çalışma yıllarına göre
gösterdikleri davranış şekilleri çizelge 4.12’de verilmiştir.
Çizelge 4.12. Çalışma Yıllarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
ÖNEMSİZ
Şirketin
Üretim
Teknolojisi
Dönem Net
kârı
Temettü
Ödemeleri
Teknik Analiz
Halka Açıklık
Oranı
Hisse Başına
Kazanç
Tecrübe
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
%
21,4
10,7
0,0
30,0
0,0
14,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
1,8
0,0
0,0
0,0
0,9
0,0
10,7
33,3
0,0
0,0
8,4
10,7
0,0
0,0
0,0
0,0
2,8
0,0
1,8
0,0
0,0
0,0
0,9
AZ
ÖNEMLİ
%
0,0
10,7
44,4
0,0
0,0
9,3
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0
0,0
12,5
11,1
40,0
0,0
11,2
10,7
5,4
11,1
0,0
0,0
6,5
21,4
21,4
0,0
0,0
0,0
16,8
3,6
0,0
11,1
0,0
0,0
1,9
ORTA
ÖNEMLİ
%
14,3
23,2
44,4
10,0
75,0
23,4
0,0
16,1
11,1
30,0
0,0
12,1
21,4
21,4
11,1
0,0
0,0
17,8
21,4
26,8
44,4
70,0
0,0
29,9
46,4
21,4
33,3
10,0
75,0
29,9
32,1
16,1
44,4
10,0
0,0
21,5
%
64,3
39,3
0,0
0,0
0,0
37,4
32,1
33,9
44,4
10,0
0,0
30,8
25,0
48,2
66,7
30,0
0,0
40,2
25,0
32,1
0,0
0,0
75,0
26,2
21,4
32,1
22,2
60,0
25,0
30,8
21,4
58,9
11,1
30,0
0,0
40,2
ÇOK
TOPLAM
ÖNEMLİ
%
0,0
100
16,1
100
11,1
100
60,0
100
25,0
100
15,9
100
67,9
100
50,0
100
44,4
100
60,0
100
100,0
100
57
100
53,6
100
16,1
100
11,1
100
30,0
100
100,0
100
29,9
100
42,9
100
25,0
100
11,1
100
30,0
100
25,0
100
29
100
0,0
100
25,0
100
44,4
100
30,0
100
0,0
100
19,6
100
42,9
100
23,2
100
33,3
100
60,0
100
100,0
100
35,5
100
66
Tüyolar
Uzmanların
Yorumu
İşlem
Hacmindeki
Ani Yükseliş
ve Azalışlar
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
32,1
28,6
33,3
30,0
0,0
29,0
0,0
12,5
0,0
0,0
0,0
6,5
0,0
5,4
0,0
0,0
0,0
2,8
0,0
16,1
44,4
0,0
0,0
12,1
10,7
1,8
77,8
0,0
75,0
13,1
10,7
17,9
44,4
0,0
75,0
18,7
32,1
23,2
11,1
70,0
75,0
30,8
32,1
26,8
22,2
30,0
0,0
27,1
10,7
26,8
11,1
40,0
0,0
21,5
35,7
5,4
11,1
0,0
0,0
13,1
57,1
37,5
0,0
70,0
25,0
42,1
32,1
23,2
44,4
60,0
25,0
30,8
0,0
26,8
0,0
0,0
25,0
15
0,0
21,4
0,0
0,0
0,0
11,2
46,4
26,8
0,0
0,0
0,0
26,2
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
Şirketin üretim teknolojisini 16-20 yıllık tecrübeye sahip olanlar diğerlerine göre
daha önemli görmektedir.
Dönem net kârı tüm çalışanlar tarafından çok önemli görülmüştür.
21-25 yıllık tecrübeye sahip olanların % 100’ü kâr payı ödemelerini çok önemli
bulmaktadır. 1-5 yıllık tecrübeye sahip olanların da % 53,6’sı çok önemli
bulurken, toplamda en fazla yüzdeye sahip cevap % 40,2 ile Önemli’dir.
Tecrübeye göre teknik analiz incelemesinde, teknik analizi en önemli bulan grup
1-5 yıl tecrübeye sahip olanlardır. 16-20 yıllık tecrübeye sahip olanların % 70’i
teknik analizi orta derecede önemli bulmuştur.
Halka açıklık oranının incelenmesinde; 1-5 yıl tecrübeye sahip olanlar ile 21-25
yıl tecrübeye sahip olanlar çoğunluk olarak orta derecede önemli görürken, 16-20
yıl tecrübeliler ile 6-10 yıl tecrübeliler önemli görmektedir. 11-15 yıl arasında
tecrübeye sahip olanlar ise % 44,4 oranında çok önemli görmektedir.
21-25 yıl tecrübeye sahip olanların % 100’ü hisse başına kazancı çok önemli
görmüştür.
21-25 yıllık tecrübeye sahip olanlar tüyoları diğer gruplardakilere göre daha fazla
önemsemektedir.
Uzmanların yorumunu 1-5 yıl, 6-10 yıl ve 16-20 yıl arasında tecrübeye sahip
67
olanlar büyük oranda önemli bulurken; 11-15 yıl, 21-25 yıl çalışanlar az önemli
demişlerdir.
İşlem hacmindeki ani yükseliş ve azalışlar 1-5 yıl tecrübeliler için % 46,4 ile çok
önemli iken 21-25 yıl tecrübeye sahip olanlar için % 75 oranında az öneme
sahiptir.
4.3. Kurumsal Yatırım Şirketlerinde Çalışan Uzmanların Tahvil ve Bono
Seçimi Ekseninde Göstermiş Oldukları Davranış Şekilleri
İkinci bölümde; uzmanların tahvil ve bono seçerken nelere önem verdikleri
ölçülmüştür. Tahvil ve bono yatırımları ile ilgili dört kriter sunulmuştur: Vade, faiz
oranları, kamu veya özel sektör kağıdı olması ve menkul kıymetin işlem hacmi.
Yatırımcılardan bu faktörler için uygun gördükleri önem derecesini belirtmeleri
istenmiştir. Araştırma sonunda aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir.
Çizelge 4.13. Tahvil ve Bonoya Yatırım Yaparken Gözönünde Bulundurulan
Kriterlerin Önem Dereceleri Sıralaması
Mutlak
Ortalama
Std. Sapma
Faiz Oranları
107
4,72
0,47
Vade
107
4,54
0,60
Kamu veya Özel Sektör Kağıdı Olması
107
4,02
1,18
İşlem Hacmi
107
3,70
1,37
Birinci sırada 4,72 ile faiz oranları gelmektedir. Faiz oranlarından sonra
sırasıyla kurumsal yatırımcılar en çok vadeyi, yatırım yapılacak enstrümanın kamu
veya özel sektör kağıdı olmasını ve işlem hacmini önemsediklerini ifade etmişlerdir.
68
4.3.1 Yaş Gruplarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Uzmanların tahvil ve bonoya yatırım yaparken , yaşa göre gösterdikleri
davranış şekilleri aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir.
Çizelge 4.14. Yaş Gruplarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Vade
Faiz Oranları
Kamu veya
Özel Sektör
Kağıdı Olması
Menkul
Kıymet İşlem
Hacmi
Yaş
20-25
26-30
31-35
36-40
41-45
Toplam
20-25
26-30
31-35
36-40
41-45
Toplam
20-25
26-30
31-35
36-40
41-45
Toplam
20-25
26-30
31-35
36-40
41-45
Toplam
ÖNEMSİZ
AZ
ÖNEMLİ
%
%
%
%
%
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
7,1
13,0
0,0
5,6
0,0
25,0
0,0
13,0
0,0
9,3
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0
66,7
0,0
7,1
0,0
0,0
8,4
66,7
10,7
9,5
17,4
0,0
15,9
0,0
10,7
7,1
0,0
0,0
5,6
0,0
0,0
2,4
0,0
0,0
0,9
0,0
10,7
16,7
0,0
0,0
9,3
0,0
0,0
21,4
0,0
0,0
8,4
0,0
53,6
23,8
47,8
20,0
34,6
0,0
35,7
9,5
56,5
20,0
26,2
33,3
35,7
23,8
39,1
40,0
31,8
0,0
42,9
31,0
17,4
20,0
28
100,0
35,7
69,0
52,2
80,0
59,8
100,0
64,3
88,1
43,5
80,0
72,9
0,0
53,6
45,2
47,8
60,0
44,9
33,3
21,4
38,1
52,2
80,0
38,3
ORTA ÖNEMLİ
ÇOK
TOPLAM
ÖNEMLİ
%
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
Menkul kıymetin kamu veya özel sektör kâğıdı olması 20-25 yaş grubundakiler
tarafından % 66,7 oranında az önemli görürken diğer gruplarda çoğunlukla çok
önemli görülmüştür.
Menkul kıymetin işlem hacmini 20-25 yaş grubundakiler % 66,7 oranında az
önemli şeklinde değerlendirirken diğer yaş gruplarının hepsi de çoğunlukla
önemli ya da çok önemli görmektedir.
69
4.3.2 Cinsiyete Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Uzmanların tahvil ve bonoya yatırım yaparken , cinsiyete göre gösterdikleri
davranış şekilleri aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir.
Çizelge 4.15. Cinsiyete Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
ÖNEMSİZ
Vade
Faiz Oranları
Kamu veya Özel
Sektör Kağıdı
Olması
Menkul Kıymet
İşlem Hacmi
AZ
ÇOK
ORTA ÖNEMLİ
TOPLAM
ÖNEMLİ
ÖNEMLİ
Cinsiyet
%
%
%
%
%
BAYAN
0,0
0,0
0,0
73,1
26,9
100
ERKEK
0,0
0,0
7,4
22,2
70,4
100
Toplam
0,0
0,0
5,6
34,6
59,8
100
BAYAN
0,0
0,0
0,0
26,9
73,1
100
ERKEK
0,0
0,0
1,2
25,9
72,8
100
Toplam
0,0
0,0
0,9
26,2
72,9
100
BAYAN
11,5
0,0
0,0
53,8
34,6
100
ERKEK
3,7
11,1
12,3
24,7
48,1
100
Toplam
5,6
8,4
9,3
31,8
44,9
100
BAYAN
11,5
0,0
23,1
38,5
26,9
100
ERKEK
8,6
21,0
3,7
24,7
42,0
100
Toplam
9,3
15,9
8,4
28,0
38,3
100
Tahvil ve bono seçiminde bayanlar ve erkekler arasında farklılıklar vardır fakat
bunlar, genel eğilim anlamında, çok önemli farklar değildir.
70
4.3.3 Eğitim Durumlarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Uzmanların tahvil ve bonoya yatırım yaparken, eğitim durumlarına göre
gösterdikleri davranış şekilleri aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir.
Çizelge 4.16. Eğitim Durumlarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
ÖNEMSİZ
Eğitim
Durumu
Önlisans
Lisans
Yüksek
Vade
Lisans
Doktora
Toplam
Önlisans
Lisans
Faiz
Yüksek
Oranları
Lisans
Doktora
Toplam
Önlisans
Kamu veya Lisans
Özel Sektör Yüksek
Kağıdı
Lisans
Olması
Doktora
Toplam
Önlisans
Lisans
Menkul
Yüksek
Kıymet
Lisans
İşlem Hacmi
Doktora
Toplam
AZ
ÇOK
ORTA ÖNEMLİ
TOPLAM
ÖNEMLİ
ÖNEMLİ
%
%
%
%
%
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
7,9
33,3
35,5
66,7
56,6
100
100
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0
0,0
0,0
0,0
0,0
5,6
33,3
0,0
28,0
66,7
34,6
33,3
32,9
72,0
33,3
59,8
33,3
67,1
100
100
100
100
100
0,0
0,0
0,0
0,0
3,9
0,0
0,0
0
0,0
7,9
0,0
0,0
0,9
33,3
11,8
4,0
33,3
26,2
66,7
25,0
96,0
66,7
72,9
0,0
51,3
100
100
100
100
100
12,0
0,0
5,6
0,0
5,3
12,0
0,0
8,4
0,0
15,8
0,0
0,0
9,3
0,0
7,9
52,0
0,0
31,8
33,3
31,6
24,0
100,0
44,9
66,7
39,5
100
100
100
100
100
24,0
0,0
9,3
16,0
33,3
15,9
12,0
0,0
8,4
12,0
66,7
28
36,0
0,0
38,3
100
100
100
Uzmanların eğitim durumlarına göre, tahvil ve bono seçiminde gösterdikleri
davranışlara ilişkin veriler yukarıdaki çizelgede verilmiştir.
Yüksek lisans mezunları menkul kıymet işlem hacmini diğer gruplardan farklı
biçimde % 24 oranında önemsiz gördüklerini ifade etmişlerdir.
71
4.3.4 Çalışma Yıllarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Uzmanların tahvil ve bonoya yatırım yaparken, çalışma yıllarına göre
gösterdikleri davranış şekilleri aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir.
Çizelge 4.17. Çalışma Yıllarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Vade
Faiz Oranları
Kamu veya
Özel Sektör
Kağıdı Olması
Menkul
Kıymet İşlem
Hacmi
Tecrübe
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
ÖNEMSİZ
AZ
ÖNEMLİ
ORTA
ÖNEMLİ
ÇOK
TOPLAM
ÖNEMLİ
%
%
%
%
%
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
5,4
33,3
0,0
0,0
5,6
3,6
10,7
0,0
0,0
75,0
9,3
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0
32,1
0,0
0,0
0,0
0,0
8,4
32,1
12,5
11,1
0,0
0,0
15,9
10,7
5,4
0,0
0,0
0,0
5,6
0,0
0,0
11,1
0,0
0,0
0,9
0,0
16,1
11,1
0,0
0,0
9,3
0,0
16,1
0,0
0,0
0,0
8,4
21,4
33,9
55,6
70,0
0,0
34,6
35,7
12,5
44,4
70,0
0,0
26,2
25,0
28,6
33,3
40,0
100,0
31,8
42,9
23,2
44,4
0,0
25,0
28
67,9
60,7
44,4
30,0
100,0
59,8
64,3
87,5
44,4
30,0
100,0
72,9
42,9
50,0
22,2
60,0
0,0
44,9
21,4
37,5
44,4
100,0
0,0
38,3
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
21-25 yıl çalışma süresine sahip olanlar için vade % 100 çok önemlidir. Diğer
gruplardan gelen cevaplarda az önemli ve önemsiz bulunmamaktadır. Faiz
oranlarında da benzer sonuçlar ortaya çıkmıştır.
Tahvil ve bono seçiminde, menkul kıymetin işlem hacmine 16-20 yıl arasında
tecrübeye sahip olanlar, %100 oranında çok önemli derken, 21-25 yıl tecrübeliler
% 75 oranında önemsiz cevabını vermişlerdir.
72
4.4. Kurumsal Yatırım Şirketlerinde Çalışan Uzmanların Döviz, Altın ve
Kıymetli Madenler Seçimi Ekseninde Göstermiş Oldukları Davranış
Şekilleri
Uzmanların portföylerinde hisse senetleri, tahvil ve bonolardan başka
enstrümanları da bulundurabilecekleri düşünülerek üçüncü bölümde yatırımcıların
döviz, altın ve kıymetli madenlere yatırım yaparken uluslararası ekonomik
göstergelere, piyasadaki dövizin ve altının fiyatına, uluslararası siyasi gelişmelere ve
alternatif yatırım araçlarının getirilerine ne derecede önem verdikleri sorulmuştur.
Çizelge 4.18. Döviz, Altın ve Kıymetli Madenlere Yatırım Yaparken
Gözönünde Bulundurulan Kriterlerin Önem Dereceleri Sıralaması
Mutlak
Ortalama
Std. Sapma
Uluslararası Siyasi Gelişmeler
107
4,56
0,77
Uluslararası Ekonomik Göstergeler
107
4,33
0,98
Alternatif Yatırım Araçlarının Getirileri
107
4,30
0,88
Piyasadaki Dövizin ve Altının Fiyatı
107
3,80
0,89
Katılımcılar bu grupta uluslararası siyasi gelişmeleri birinci sırada önemli
görmüştür. Her dört kriter için de ortalamalar 3’ün üzerindedir. Standart sapmalar da
oldukça düşüktür. Siyasi gelişmelerin ardından uluslararası ekonomik göstergeler,
alternatif yatırım araçlarının getirileri ve piyasadaki dövizin, altının fiyatı
gelmektedir.
73
4.4.1 Yaş Gruplarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Uzmanların döviz, altın ve kıymetli madenlere yatırım yaparken, yaşa göre
gösterdikleri davranış şekilleri aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir.
Çizelge 4.19. Yaş Gruplarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Uluslararası
Ekonomik
Göstergeler
Piyasadaki
Döviz ve Altın
Fiyatı
Uluslararası
Siyasi
Gelişmeler
Alternatif
Yatırım
Araçlarının
Getirileri
Yaş
20-25
26-30
31-35
36-40
41-45
Toplam
20-25
26-30
31-35
36-40
41-45
Toplam
20-25
26-30
31-35
36-40
41-45
Toplam
20-25
26-30
31-35
36-40
41-45
Toplam
ÖNEMSİZ
AZ
ÖNEMLİ
%
%
%
%
%
0,0
0,0
7,1
0,0
0,0
2,8
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
13,0
0,0
2,8
0,0
10,7
0,0
0,0
0,0
2,8
0,0
10,7
0,0
13,0
0,0
5,6
0,0
0,0
7,1
0,0
0,0
2,8
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
21,4
0,0
26,1
0,0
11,2
0,0
35,7
45,2
30,4
20,0
34,6
0,0
21,4
0,0
13,0
0,0
8,4
0,0
0,0
21,4
13,0
0,0
11,2
33,3
42,9
26,2
0,0
20,0
25,2
0,0
42,9
28,6
52,2
0,0
33,6
0,0
21,4
14,3
26,1
40,0
18,7
33,3
35,7
38,1
43,5
0,0
36,4
66,7
25,0
66,7
73,9
80,0
57,9
100,0
10,7
26,2
4,3
80,0
26,2
100,0
57,1
78,6
60,9
60,0
70,1
66,7
64,3
40,5
30,4
100,0
49,5
ORTA ÖNEMLİ
ÇOK
TOPLAM
ÖNEMLİ
%
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
Uzmanların döviz, altın ve kıymetli madenlere yatırım yaparken, yaş gruplarına
göre, göstermiş oldukları davranışlara ilişkin çizelge yukarıda verilmiştir.
Uluslararası ekonomik göstergeleri tüm yaş grupları büyük çoğunlukla çok
önemli bulurken, 26-30 yaş aralığındakiler büyük oranda önemli bulmuştur.
Tüm yaş grupları uluslararası siyasi gelişmeleri çok önemli görmektedir.
74
4.4.2 Cinsiyete Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Uzmanların döviz, altın ve kıymetli madenlere yatırım yaparken, cinsiyete
göre gösterdikleri davranış şekilleri aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir.
Çizelge 4.20. Cinsiyete Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
ÖNEMSİZ
AZ
ÇOK
ORTA ÖNEMLİ
TOPLAM
ÖNEMLİ
ÖNEMLİ
Cinsiyet
%
%
%
%
%
BAYAN
0,0
11,5
0,0
26,9
61,5
100
ERKEK
3,7
0,0
14,8
24,7
56,8
100
Toplam
2,8
2,8
11,2
25,2
57,9
100
BAYAN
Piyasadaki
Döviz ve Altın ERKEK
Fiyatı
Toplam
0,0
11,5
26,9
46,2
15,4
100
0,0
3,7
37,0
29,6
29,6
100
0,0
5,6
34,6
33,6
26,2
100
BAYAN
0,0
0,0
0,0
19,2
80,8
100
ERKEK
0,0
3,7
11,1
18,5
66,7
100
Toplam
0,0
2,8
8,4
18,7
70,1
100
BAYAN
0,0
0,0
0,0
23,1
76,9
100
ERKEK
3,7
0,0
14,8
40,7
40,7
100
Toplam
2,8
0,0
11,2
36,4
49,5
100
Uluslararası
Ekonomik
Göstergeler
Uluslararası
Siyasi
Gelişmeler
Alternatif
Yatırım
Araçlarının
Getirileri
Alternatif yatırım araçları kriterini bayanlar % 76,9 oranında çok önemli
bulurken, erkekler % 40,7 oranında çok önemli bulmuşlardır. Bayanlar döviz
altın ve kıymetli madenlere yatırım yaparken alternatif yatırım araçlarının
getirilerini daha önemli bulmaktadırlar.
75
4.4.3 Eğitim Durumlarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Uzmanların döviz, altın ve kıymetli madenlere yatırım yaparken, eğitim
durumlarına göre gösterdikleri davranış şekilleri aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir.
Çizelge 4.21. Eğitim Durumlarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
ÖNEMSİZ
Eğitim
Durumu
Önlisans
Lisans
Uluslararası
Yüksek
Ekonomik
Lisans
Göstergeler
Doktora
Toplam
Önlisans
Lisans
Piyasadaki
Yüksek
Döviz ve Altın
Lisans
Fiyatı
Doktora
Toplam
Önlisans
Lisans
Uluslararası
Yüksek
Siyasi
Lisans
Gelişmeler
Doktora
Toplam
Önlisans
Lisans
Alternatif
Yatırım
Yüksek
Araçlarının
Lisans
Getirileri
Doktora
Toplam
AZ
ÇOK
ORTA ÖNEMLİ
TOPLAM
ÖNEMLİ
ÖNEMLİ
%
%
%
%
%
0,0
3,9
0,0
3,9
0,0
7,9
66,7
31,6
33,3
52,6
100
100
0,0
0,0
2,8
0,0
0,0
0,0
0,0
2,8
0,0
7,9
24,0
0,0
11,2
33,3
32,9
4,0
0,0
25,2
0,0
39,5
72,0
100,0
57,9
66,7
19,7
100
100
100
100
100
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
5,6
0,0
3,9
40,0
33,3
34,6
0,0
3,9
24,0
0,0
33,6
66,7
23,7
36,0
66,7
26,2
33,3
68,4
100
100
100
100
100
0,0
0,0
0,0
0,0
3,9
0,0
0,0
2,8
0,0
0,0
24,0
0,0
8,4
0,0
15,8
0,0
0,0
18,7
33,3
40,8
76,0
100,0
70,1
66,7
39,5
100
100
100
100
100
0,0
0,0
2,8
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
11,2
24,0
33,3
36,4
76,0
66,7
49,5
100
100
100
Döviz, altın ve kıymetli madenlere yatırım yaparken piyasadaki döviz ve altın
miktarını önlisans ve doktora mezunları büyük oranda çok önemli bulurken,
lisans mezunları % 39,5 oranında önemli ve yüksek lisans mezunları da % 40
oranında orta derecede önemli görmüştür.
Tüm eğitim gruplarında kurumsal yatırımcılar döviz, altın ve kıymetli madenlere
yatırım yaparken alternatif yatırım araçlarının getirilerini önemsemektedir.
76
4.4.4 Çalışma Yıllarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Uzmanların döviz, altın ve kıymetli madenlere yatırım yaparken, çalışma
yıllarına göre gösterdikleri davranış şekilleri aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir.
Çizelge 4.22. Çalışma Yıllarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
ÖNEMSİZ
Uluslararası
Ekonomik
Göstergeler
Piyasadaki
Döviz ve
Altın Fiyatı
Uluslararası
Siyasi
Gelişmeler
Alternatif
Yatırım
Araçlarının
Getirileri
Yıllar
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
1-5
6-10
11-15
16-20
21-25
Toplam
AZ
ÖNEMLİ
ORTA
ÖNEMLİ
ÇOK
ÖNEMLİ
%
%
%
%
%
0,0
5,4
0,0
0,0
0,0
2,8
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
33,3
0,0
0,0
2,8
0,0
5,4
0,0
0,0
0,0
2,8
0,0
5,4
33,3
0,0
0,0
5,6
0,0
5,4
0,0
0,0
0,0
2,8
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
10,7
10,7
0,0
0,0
75,0
11,2
14,3
44,6
11,1
30,0
100,0
34,6
0,0
10,7
0,0
0,0
75,0
8,4
10,7
16,1
0,0
0,0
0,0
11,2
42,9
23,2
11,1
10,0
0,0
25,2
42,9
32,1
33,3
30,0
0,0
33,6
10,7
21,4
33,3
10,0
25,0
18,7
35,7
32,1
55,6
60,0
0,0
36,4
46,4
55,4
88,9
90,0
25,0
57,9
42,9
17,9
22,2
40,0
0,0
26,2
89,3
62,5
66,7
90,0
0,0
70,1
53,6
51,8
11,1
40,0
100,0
49,5
TOPLAM
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
21-25 yıl çalışanlar dışındaki tüm gruplar, uluslararası ekonomik göstergeleri
büyük oranda çok önemli görmektedir.
21-25 yıl grubunda bulunanlar uluslararası siyasi gelişmelere %75 oranında orta
derecede önem verirken, diğer grupların tamamı büyük oranda çok önemli
değerlendirmesini yapmışlardır.
77
4.5. Kurumsal Yatırım Şirketlerinde Çalışan Uzmanların Portföy Oluşturmada
Kullanmış Olduğu Modeller
Araştırmanın birinci bölümünde portföy oluşturmada kullanılan modellere yer
verilmişti. Anketin dördüncü bölümünde uzmanların bu modelleri kullanıp
kullanmadıkları sorulmuştur. Markowitz Modeli, Temel Analiz, Teknik Analiz,
Bulanık Mantık Modeli, İndeks Modeller, Tinbergen Modeli, Williams Modeli ve
Graham-Dodd Modeli yatırımcılara değerlendirmeleri için sunulmuştur. Burada
amaç; yatırımcıların bu modelleri kullanma sıklığını ölçmektir.
Çizelge 4.23. Portföy Oluşturulurken Kullanılan Modellerin Kullanım
Sıklıkları Sıralaması
Mutlak
Ortalama
Std. Sapma
Temel Analiz
107
3,95
1,44
Teknik Analiz
107
3,42
1,54
İndeks Modeller
107
2,00
1,43
Markowitz Modeli
107
1,75
1,24
Williams Modeli
107
1,26
0,80
Bulanık Mantık Modeli
107
1,22
0,59
Tinbergen Modeli
107
1,18
0,74
Graham-Dodd Modeli
107
1,15
0,68
Katılımcılar, 3,95 ile en sık temel analizi, ardından 3,42 ile teknik analizi
kullandıklarını söylemişlerdir. Diğer modellerin kullanılma sıklığı, 5 üzerinden 2 ile
1,15 arasında değişmektedir. Graham-Dodd Modeli en az kullanılan modeldir.
78
4.5.1 Yaş Gruplarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Uzmanların portföy oluşturmada kullanılan modellere ilişkin, yaş gruplarına
göre gösterdikleri davranış şekilleri aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir.
Çizelge 4.24. Yaş Gruplarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
HİÇBİR
ZAMAN
Yaşlar
20-25
26-30
Markowitz 31-35
Modeli
36-40
41-45
Toplam
20-25
26-30
Temel
31-35
Analiz
36-40
41-45
Toplam
20-25
26-30
Teknik
31-35
Analiz
36-40
41-45
Toplam
20-25
26-30
İndeks
31-35
Modeller
36-40
41-45
Toplam
ARA
SIRA
ORTA
SIK
SIK
HER
TOPLAM
ZAMAN
%
%
%
%
%
66,7
96,4
69,0
52,2
40,0
71,0
0,0
21,4
14,3
0,0
0,0
11,2
0,0
32,1
14,3
17,4
0,0
17,8
0,0
67,9
61,9
65,2
100,0
60,7
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0
0,0
21,4
7,1
0,0
0,0
8,4
0,0
0,0
28,6
26,1
0,0
16,8
0,0
10,7
9,5
0,0
0,0
6,5
0,0
0,0
28,6
26,1
0,0
16,8
33,3
10,7
16,7
0,0
0,0
12,1
33,3
0,0
9,5
0,0
0,0
6,5
33,3
21,4
14,3
13,0
0,0
16,8
0,0
0,0
0,0
21,7
60,0
7,5
0,0
0,0
2,4
26,1
80,0
10,3
0,0
32,1
9,5
30,4
100,0
23,4
0,0
0,0
7,1
4,3
0,0
3,8
33,3
3,6
2,4
0,0
0,0
4,7
66,7
46,4
59,5
73,9
20,0
58
66,7
35,7
38,1
26,1
0,0
35,5
66,7
0,0
7,1
17,4
0,0
12,2
%
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
Katılımcılar portföy oluşturmada indeks modelleri kullanma sıklıklarını
belirtirken 20-25 yaş grubunda bulunanların % 66,7’si yani yüksek öğrenimini
yeni bitirenler indeks modelleri her zaman kullandıklarını, 41-45 yaş grubunda
bulunanların % 100’ü hiçbir zaman kullanmadıklarını söylemişlerdir. Diğer yaş
gruplarında da büyük çoğunluk hiçbir zaman seçmiştir.
Katılımcılar temel analizi sıklıkla kullandıklarını ifade etmişlerdir.
Katılımcılar tüm yaş gruplarında teknik analizi önemli ölçüde kullandıklarını
ifade etmişlerdir.
79
4.5.2 Cinsiyete Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Kurumsal yatırım şirketlerinde çalışan uzmanların cinsiyete göre gösterdikleri
davranış şekilleri aşağıdaki gibidir.
Çizelge 4.25. Cinsiyete Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Markowitz
Modeli
HİÇBİR
ZAMAN
ARA
SIRA
ORTA
SIK
SIK
HER
TOPLAM
ZAMAN
Cinsiyet
%
%
%
%
%
BAYAN
88,5
0,0
11,5
0,0
0,0
100
ERKEK
65,4
0,0
18,5
9,9
6,2
100
Toplam
71,0
0,0
16,8
7,5
4,7
100
BAYAN
11,5
11,5
11,5
3,8
61,5
100
Temel Analiz ERKEK
11,1
7,4
12,3
12,3
56,8
100
Toplam
11,2
8,4
12,1
10,3
57,9
100
BAYAN
11,5
11,5
11,5
19,2
46,2
100
ERKEK
19,8
18,5
4,9
24,7
32,1
100
Toplam
17,8
16,8
6,5
23,4
35,5
100
BAYAN
53,8
11,5
34,6
0,0
0,0
100
ERKEK
63,0
4,9
11,1
4,9
16,0
100
Toplam
60,7
6,5
16,8
3,7
12,1
100
Teknik
Analiz
İndeks
Modeller
Uzmanların cinsiyete göre davranışları incelendiğinde erkekler ile kadınlar
arasında önemli davranış farklılıklarına rastlanmamıştır.
80
4.5.3 Eğitim Durumlarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Katılımcıların portföy oluşturmada kullanılan modellere ilişkin, eğitim
durumlarına göre gösterdikleri davranış şekilleri aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir.
Çizelge 4.26. Eğitim Durumlarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Eğitim
Durumu
Markowitz
Modeli
Temel
Analiz
Teknik
Analiz
İndeks
Modeller
Önlisans
Lisans
Yüksek
Lisans
Doktora
Toplam
Önlisans
Lisans
Yüksek
Lisans
Doktora
Toplam
Önlisans
Lisans
Yüksek
Lisans
Doktora
Toplam
Önlisans
Lisans
Yüksek
Lisans
Doktora
Toplam
HİÇBİR
ZAMAN
ARA
SIRA
ORTA
SIK
SIK
%
%
%
%
%
100,0
71,1
0,0
0,0
0,0
19,7
0,0
3,9
0,0
5,3
100
100
76,0
0,0
71,0
0,0
15,8
0,0
0,0
0
0,0
7,9
12,0
0,0
16,8
33,3
11,8
12,0
66,7
7,5
33,3
7,9
0,0
33,3
4,7
33,3
56,6
100
100
100
100
100
0,0
0,0
11,2
0,0
23,7
12,0
0,0
8,4
0,0
15,8
12,0
0,0
12,1
33,3
3,9
16,0
0,0
10,3
66,7
15,8
60,0
100,0
57,9
0,0
40,8
100
100
100
100
100
0,0
33,3
17,8
100,0
64,5
24,0
0,0
16,8
0,0
3,9
12,0
0,0
6,5
0,0
19,7
36,0
66,7
23,4
0,0
0,0
28,0
0,0
35,5
0,0
11,8
100
100
100
100
100
52,0
0,0
60,7
12,0
33,3
6,5
12,0
0,0
16,8
12,0
33,3
3,7
12,0
33,3
12,1
100
100
100
HER
TOPLAM
ZAMAN
Kurumsal yatırım şirketlerinde çalışan uzmanlardan doktora mezunu olanlar
Markowitz modelini % 66,7 oranında sık sık, % 33,3 oranında ise her zaman
kullandıklarını ifade ederken; yüksek lisans mezunlarının % 76’sı, lisans
mezunlarının % 71,1’i ve önlisans mezunlarının %100’ü bu modeli hiçbir zaman
kullanmadıklarını belirtmişlerdir.
81
4.5.4 Çalışma Yıllarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Uzmanların portföy oluşturmada kullanılan modellere ilişkin, çalışma
yıllarına göre gösterdikleri davranış şekilleri aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir.
Çizelge 4.27. Çalışma Yıllarına Göre Gösterdikleri Davranış Şekilleri
Tecrübe
1-5
6-10
Markowitz
11-15
Modeli
16-20
21-25
Toplam
1-5
6-10
11-15
Temel Analiz
16-20
21-25
Toplam
1-5
6-10
Teknik
11-15
Analiz
16-20
21-25
Toplam
1-5
6-10
İndeks
11-15
Modeller
16-20
21-25
Toplam
HİÇBİR
ZAMAN
ARA
SIRA
ORTA
SIK
SIK
%
%
%
%
%
85,7
66,1
44,4
70,0
100,0
71,0
21,4
10,7
0,0
0,0
0,0
11,2
32,1
16,1
11,1
0,0
0,0
17,8
67,9
50,0
44,4
100,0
100,0
60,7
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0
0,0
16,1
0,0
0,0
0,0
8,4
0,0
26,8
33,3
0,0
0,0
16,8
0,0
12,5
0,0
0,0
0,0
6,5
0,0
26,8
33,3
0,0
0,0
16,8
21,4
10,7
11,1
0,0
0,0
12,1
10,7
5,4
11,1
0,0
0,0
6,5
10,7
21,4
33,3
0,0
0,0
16,8
0,0
5,4
22,2
30,0
0,0
7,5
0,0
7,1
33,3
30,0
25,0
10,3
10,7
17,9
11,1
70,0
100,0
23,4
0,0
5,4
11,1
0,0
0,0
3,7
14,3
1,8
0,0
0,0
0,0
4,7
57,1
55,4
55,6
70,0
75,0
57,9
46,4
33,9
33,3
30,0
0,0
35,5
21,4
10,7
11,1
0,0
0,0
12,1
HER
TOPLAM
ZAMAN
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
100
16 yıldan daha uzun süredir çalışanlar teknik analizi sık sık ya da her zaman
kullandıklarını ifade etmişlerdir. Diğer yaş gruplarında da teknik analiz büyük
oranda kullanılmaktadır.
çarpmamaktadır.
Bunun dışında çok belirgin farklılıklar göze
82
SONUÇ
Portföy oluşturmada etkili olabilecek birçok faktör ve model bulunmaktadır.
Kurumsal
yatırımcılardan istenen uzmanlık alanları
doğrultusunda
portföy
oluşturmak ve bu oluşturulan portföyü en iyi şekilde yönetmektir. Bu noktadan
hareketle portföy oluşturmada uzmanlar zaman zaman hangi kriteri veya kriterleri
daha fazla önemsediklerini belirlemek zorundadırlar. Kurumsal yatırım şirketlerinde
çalışan uzmanların tercihlerini belirlemeye yönelik bu araştırmada aşağıdaki sonuçlar
bulunmuştur:
Kurumsal yatırım şirketlerinde çalışan uzmanlar hisse senedi portföyü
oluştururken en fazla dönem net kârına önem verdiklerini ifade etmişlerdir.
Dönem net kârını sırsıyla büyüme potansiyeli, esas faaliyet kârı, hisse başına
kazanç ve işlem hacmi takip etmektedir.
Uzmanların hisse senedi portföyü oluştururken en az önemsedikleri faktör
tüyolardır.
Uzmanların tahvil ve bonoya yatırım yaparken en çok önemsedikleri kriter faiz
oranlarıdır. Faiz oranlarını vade, yatırım aracının kamu veya özel kesim kâğıdı
olması ve işlem hacmi takip etmektedir.
Döviz, altın ve kıymetli madenlere yatırım yapılırken en çok önemsenen kriter
uluslararası ekonomik göstergelerdir. Bu kriteri sırasıyla, piyasadaki döviz ve
altın fiyatları, uluslararası siyasi gelişmeler ve alternatif yatırım araçlarının
getirileri takip etmektedir.
Uzmanların portföy oluştururken en sık kullandıkları model Temel Analizdir.
Teknik Analiz en sık kullanılan ikinci modeldir. İndeks Modeller, Markowitz
modeli, Williams Modeli, Bulanık Mantık Modeli, Tinbergen Modeli ve
Graham-Dodd Modeli uzmanlar tarafından çok sık kullanılmamaktadır.
Kurumsal yatırım şirketlerinde çalışan uzmanların yaşları ilerledikçe halka
açıklık oranına verdikleri önemin derecesi de artmaktadır.
Uzmanlar yaş ilerledikçe tüyoları daha az önemli bulmaktadır.
Bayanlar erkeklere göre dönem net kârını daha önemli görmektedir.
Temettü ödemeleri bayanlar açısından erkeklere oranla daha önemlidir.
Erkeklere oranla bayanlar faaliyet gösterilen sektörü daha fazla önemsemektedir.
83
Döviz, altın ve kıymetli madenlere yatırım yaparken bayanlar alternatif yatırım
araçlarının getirilerini erkeklere oranla daha önemli görmektedir.
Yüksek lisans mezunları, önlisans mezunlarına göre
temettüyü daha fazla
önemsemektedir.
Doktora mezunları uzmanların yorumunu diğer gruplara göre daha az
önemsemektedir.
Tüyolar konusunda önlisans ve doktora mezunları arasında farklı bir görüş vardır.
Doktora mezunları tüyoları çok az önemserken, önlisans mezunları tüyolara
önem vermektedir
Çalışma yıllarına göre tüm gruplarda katılımcılar dönem net kârını çok önemli
görmektedir.
Çalışma hayatına yeni başlayanlar diğerlerine göre teknik analizi daha fazla
önemsemektedirler.
Hisse senedi seçiminde, işlem hacmindeki ani yükseliş ve azalışlar çalışma
hayatına yeni başlayanlar için önemli görülmektedir.
Bulanık Mantık, Tinbergen Modelini, Williams ve Graham-Dodd Modellerini
tüm gruplar büyük oranda hiçbir zaman kullanmadıklarını ifade etmişlerdir.
84
KAYNAKÇA
Kitaplar:
AKMUT, Ö., Sermaye Piyasası Analizleri ve Portföy Yönetimi, Ankara, s.5,
1989.
AMLING, F., Investments: An Introduction to Analysis and Management,
Prentice-Hall, Inc., Englewood Cliffs, New Jersey, s.619, 1978.
BEKÇİOĞLU, S., Portföy Yaklaşımları ve Markowitz Portföy Yaklaşımının
Türk Hisse Senedi Piyasasına Uygulanması, Ankara., s.10, 1984.
BOLAK, M., Sermaye Piyasası-Menkul Kıymetler ve Portföy Analizi, Beta
Yayınları, İstanbul, s.162, 1991.
BRANCATO, C. K., Institutional Investers and Corporate Governance, Irwin
Professianal Pub, 1997.
CEYLAN, A. ve T. KORKMAZ, Borsada Uygulamalı Portföy Yönetimi, Ekin
Kitabevi Yayınları, s.7, 1995.
CHRISTY, A., G. CLENDENIN ve C. JOHN, Introduction to Investments, Sixth
Edition, McGraw-Hill Book Company, New York, s.645, 1974.
ÇABUK, A., Finansal Tablolar Analizi, Bursa, s.13, 1989.
DAVIS, P., Pension Funds, Retirement-Income Security and Capital Market,
An International Perpective, s.337, 1995.
EMRE, Z. ve E. FIKIRKOCA, Türk Sermaye Piyasası; Gelişme, Strateji,
Hedefler, Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği, Yayın No.16,
İstanbul, s.26, 2004.
ERDOĞAN, O. ve L. ÖZER, Sermaye Piyasasında Kurumsal Yatırımcılar,
İMKB Yayınları, İst., s.37-38, 1998.
FISHER, D. E. ve R. J. JORDAN, Security Analysis and Portfolio
Management, Second Edition, Prentice-Hall Inc. Englewood Cliffs, New
Jersey, s.496, 1979.
GÜZEL, A. ve R. OKUR, Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara, 1994.
HARRINGTON, R. D., Modern Portfolio Theory and The Capital asset
Pricing Model and Arbitrage Pricing Theory; a user’s guide Second Ed.,
Prentice-Hall, Inc., Englewood Cliffs, New Jersey, s.26, 1987.
JONES, P. C., L. D. TUTTLE ve P. C. HEATON, Essentials of Modern
Investments, The Ronald Press Company, New York, s.237-238, 1977.
KARAŞİN, G., Sermaye Piyasası Analizleri, Sermaye Piyasası Kurulu Yayın
No:4, s. 134, 1986.
MacKINNON ve NEAL, Economics: A Guide for The Financial Markets, s.3,
1992.
85
MARKOWITZ, M. H., Portfolio Selection;Efficient Diversification
Investments, New Haven and London, Yale University Press, s.3, 1959.
of
MEMMERS, E. E., Dictionary of Economics and Business, Littlefields,
Adams Co., New Jersey, s.336, 1976.
RODOPLU, G., Türkiye’de Sermaye Piyasası
Üniversitesi Yayınları, İst., s.107, 1993.
ve
İşlemleri,
Marmara
ROSE, P.S. ve D. R. FRASER, Financial Institutions, Third Ed., Business Pub.,
Texas, s.639, 1988.
ÜNAL, T., Gelişen Borsalarda Kurumsal Yatırımcılar, İMKB Araştırma
Yayınları, No.7, İst., s.2, 1995.
_______, Sermaye Piyasası Kurulu, Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği
(Seri:VI, No:4) ,31.7.1992 tarih ve 21301 sayılı Mükerrer Resmi Gazete
_______, Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu, İMKB Yayınları,
İst., s. 507, 2003.
_______, Yatırım Fonları, Sermaye Piyasası Kurulu Yayınları, Tisamat Basım
Sanayi, İstanbul, s.16, 2003
_______, Yatırım Ortaklıkları, SPK Yayınları, Tisamat Basım Sanayi, İstanbul,
s.3, 2003.
Makaleler:
AKSOY, H., “Dinamik Sistemlerde Bulanık Mantık Metodu ve Örnek Olarak
Hisse Senedi Piyasasının Modellenmesi”,
<http://www.kadirtuna.com/Bulanik%20%20Mantik(1).pdf>
(01.07.2006)
TEZİŞ, F., “Hisse Senedi Yatırımlarında Risk Türleri”, Para ve Sermaye
Piyasası Dergisi, Sayı:9, s.31, Nisan 1987.
Diğer:
Internet Kaynakları:
_______, Hazine Müsteşarlığı Sigorta Denetleme Kurulu
<http://www.hazine.gov.tr/sdkyon.htm>, (15.08.2006).
Yönetmeliği,
_______, OECD Statistics on Institutional Investors
<http://cs4hq.oecd.org/oecd/eng/TableViewer/Wdsview/dispviewp.asp?Repo
rtId=1879&bReportOnly=True>, (24.07.2006).
_______, OECD Statistics on Institutional Investors
<http://cs4hq.oecd.org/oecd/eng/TableViewer/Wdsview/dispviewp.asp?Repo
rtId=1880&bReportOnly=True>, (24.07.2006)
86
_______, OECD Statistics on Institutional Investors,
<http://cs4hq.oecd.org/oecd/eng/TableViewer/Wdsview/dispviewp.asp?Repo
rtId=1878&bReportOnly=True>, (15.10.2006)
_______, Sermaye Piyasası Kurumu Aylık Bülteni, Haziran 2006,
<http://www.spk.gov.tr/HaberDuyuru/aylikbulten/2006/Haziran/default_tr.ht
ml>, (22.07.2006)
_______, Sermaye Piyasası Kurumu Aylık Bülteni, Haziran 2006,
<http://www.spk.gov.tr/HaberDuyuru/aylikbulten/2006/Haziran/default_tr.ht
ml>, (22.07.2006).
_______, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği, Hayat Sigortaları
Yönetmeliği,<http://www.tsrsb.org.tr/tsrsb/Mevzuat/Y%C3%B6netmelikler/
HAYAT+S%C4%B0GORTALARI+Y%C3%96NETMEL%C4%B0%C4%9
E%C4%B0.ht m>, (15.08.2006).
87
EKLER
EK-1:ANKET
Adınız,Soyadınız:(isteğe bağlı)
Yaşınız:
Cinsiyetiniz:
Eğitim Durumunuz:
Çalıştığınız Kurum: (isteğe bağlı)
Sektörde kaç yıldır çalışmaktasınız:
1-Hisse
Senetleri
Hisse senetlerine yatırım yaparken göz önünde bulundurduğunuz kriterlerin önem derecesini
lütfen belirtiniz. Bu işlem için "X" kullanabilirsiniz.
KRİTERLER
Şirketin Üretim Teknolojisi
Pazar Payı
Esas Faaliyet Kârı
Dönem Net Kârı
Tanınmışlık
Temettü (Kâr Payı)
Ödemeleri
İşlem Hacmi
Teknik Analiz
Halka Açıklık Oranı
Hisse Başına Kazanç
Yönetim Kadrosu
Büyüme Potansiyeli
Tüyolar
Şirketin İçinde Bulunduğu
Sektör
Şirket Hakkında Çıkmış
Haberler
Uzmanların Yorumu
İşlem Hacimlerindeki Ani
Yükseliş ve Azalışlar
ÇOK
ÖNEMLİ
ÖNEMLİ
ORTA
AZ
ÖNEMSİZ
ÖNEMLİ
88
2-Tahvil &
Bono
Tahvil & Bono'ya yatırım yaparken göz önünde bulundurduğunuz kriterlerin önem derecesini
lütfen belirtiniz. Bu işlem için "X" kullanabilirsiniz.
KRİTERLER
ÇOK
ÖNEMLİ
ÖNEMLİ
ORTA
AZ
ÖNEMSİZ
ÖNEMLİ
Vade
Faiz Oranları
Kamu veya Özel Sektör
Kağıdı Olması
İşlem Hacmi
Diğer Enstrümanlara (Döviz, Altın, Kıymetli Madenler) yatırım yaparken göz önünde
3-Diğer
bulundurduğunuz kriterlerin önem derecesini lütfen belirtiniz. Bu işlem için "X"
Enstrümanlar
kullanabilirsiniz.
KRİTERLER
ÇOK
ÖNEMLİ
ÖNEMLİ
ORTA
AZ
ÖNEMSİZ
ÖNEMLİ
Uluslararası Ekonomik
Göstergeler
Piyasadaki Döviz, Altın
Fiyatları
Uluslararası Siyasi
Gelişmeler
Alternatif Yatırım
Araçlarının Getirileri
4. BÖLÜM
Portföy oluştururken aşağıdaki yöntemleri kullanma sıklığınızı lütfen belirtiniz.
KRİTERLER
Markowitz Modeli
Temel Analiz
Teknik Analiz
Bulanık Mantık Modeli
İndeks Modeller
Tinbergen Modeli
Williams Modeli
Graham-Dodd Modeli
HER
ZAMAN
SIK SIK
ORTA
ARA
SIRA
HİÇBİR
ZAMAN
89
ÖZGEÇMİŞ
Kişisel Bilgiler:
Adı ve Soyadı : Turan KOCABIYIK
Doğum Yeri : Yalvaç / Isparta
Doğum Yılı
: 17.09.1974
Medeni Hali : Evli
Eğitim Durumu:
Lise:
1990–1993
Isparta Anadolu Ticaret Lisesi
Lisans:
1993–1995
Dokuz Eylül Üniversitesi
İşletme Fakültesi
İşletme (İng.)
Yabancı Dil ve Düzeyi:
1. İngilizce
Çok İyi
İş Deneyimi:
1997–2000
Reuters Enformasyon Ltd Şti.
Müşteri Temsilcisi
2002–2002
Milli Eğitim Bakanlığı
İngilizce Öğretmeni
2003–
Süleyman Demirel Üniversitesi
Öğretim Görevlisi
Dazkırı Meslek Yüksekokulu
Download