B : 56 26. .1951 ma hakkındaki 13 sayılı kararın 16 ncı madde­ sindeki müddetler içinde memlekete getirilerek bir bankaya satılmasıdır. Hal böyle iken, mevzııubahis 3 sayılı listeye dâhil malların sürü­ münü artırmak maksadiyle, bu prensibe bir is­ tisna kabul edilmiş ve mezkûr mallar için, altı aylık müddetle muvakkat olmak üzere, ihracat­ çısına mukabil ithal hakkı tanınmıştır. Böyle bir istisna, döviz bakımından mahzurlu olmakla beraber, münhasıran, 3 sayılı listeye dâhil ihraç inallarının dışarıda sürümünü artır­ mak, bunlara daha kolaylıkla pazar bulabilmek bakımından kabulünde fayda umulmuştur. Şu halde hedef bu istisnayı genişletmek ve devamlı hale getirmek değil bilâkis daraltmak, bütün ihraç mallarımızın normal esaslar dâhi­ linde satılmasını ve bedellerinin memlekete dö­ viz olarak getirilmesini sağlamak olmalıdır. Mevzu, bu prensip dâhilinde mütalâa edildiği takdirde kabul edilen 6 aylık müddetin uzatıl­ masında fayda değil bilâkis mahzur mevcut de­ mektir. Bahis konusu mukabil ithal hakkı 6 ay için­ de kullanılmadığı veya kullanılamadığı takdir­ de ne olacaktır, ihracatımıza uygulanan esas­ lar dairesinde mal bedeli dövizler memlekete getirilecek ve bir bankaya satılacaktır. Binaen­ aleyh sayın soru sahibinin temas eylediği «ihra­ cat serbest dövizlerinin istismar edilmesi keyfi­ yetinin» neyi tazammun eklediği anlaşılama­ maktadır. Mukabil ithal hakkı, ihracatçının ithalâtçı veya diğer bir şahıstan prim alması, ihracat ve­ saikini ortada tedavül ettirmesi için tanınmış değildir. Yukarda da arzolunduğu veçhile ta­ kip edilen gaye diğer memleketlerin de sürümü­ nü arzu ettikleri mallarla mübadeleyi sağlamak suretiyle belirli mallarımızın satışını kolaylaş­ tırmaktan ibarettir. Arkadaşımızın işaret buyurdukları gibi ih­ raç mallarımızın iç piyasa fiyatlarının ih­ raç fiyatlarından daha yüksek olması ve bu yük­ sekliğin ihracatçıya şu veya bu şekilde temin edilecek primlerle suni bir surette idame etti­ rilmesi memleket ekonomisi için sadece zararlı­ dır. Sağlam bir dış ticaret politikasının ihraç mallarımızın iç ve dış fiyatlarım beynelmilel piyasa fiyatlarına intibak ettirmekle kaim bu­ lunduğunu bir an dahi gözden kaçırmamak lâ­ zımdır. 0:1 Bu mülâhazalarladır ki bir zamanlar cari olan prim sistemine son verilmiş bulunmakta­ dır. T. C. Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı Dış Ticaret Dairesi 2046 21 Şubat 1951 T. B. M. Meclisi Yüksek Başkanlığına İstanbul Milletvekili Füruzan Tekil'in Dış Ticaret Rejimimize ekli (3) sayılı listeye dâhil malların kliringli memleketlere ihracından mü­ tevellit dövizlerle yapılacak ithalâta ait müdde­ tin uzatılması hakkındaki yazılı sorusu incelen­ miş ve bu husustaki cevaplar ilişikte takdim kı­ lınmıştır. Keyfiyeti saygılarımla arzederim. Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Hilmi Velibeşe Dış ticaret rejimimize ekli (3) sayılı liste­ deki malların kliringli memleketlere ihracın­ dan mütevellit dövizlerinin (6) ay içinde itha­ lât yapılarak kapatılması mümkün bulunmadığı ve bu gibi mallarda ihracatçı tarafından satıl­ mış olan dövizlerden elde edilen primlerin it­ halâtçıya iadesi hakkında ne düşünüldüğüne mütaallik yazılı soru incelendi: Anlaşmalı memleketlere yapılan ihracatı­ mız, akreditifli veya vesaik mukabili olmak üze­ re iki şekilde cereyan etmektedir. 1. Akreditifli ihracatta, mal bedeli ihra­ cattan önce memleketinizde bir Bankaya gelmiş olacağı cihetle, Banka muameleleri dolayısiyle vukubulacak zaman kaybı bu nevi ihracatta ba­ his konusu değildir. '2. Vesaik mukabili ihracatta ise, mal bedeli ihraç malının alıcı memlekete vürudu ve vesa­ ikin bankadan çekilmesini mütaakıp yurdumu­ za gelebileceğinden, bu gibi ahvalde, banka mu­ amelâtının bir zaman kaybına müncer olması varittir. Binaenaleyh vesaik mukabili yapılan ihracattta ihracat ile vesaikin bankadan çekilmesi arasında geçecek zamanın (6) aylık ithâl müd­ detinin dışında sayılması ve mebde olarak vesa­ ikin bankadan çekildiği tarihin kabulü esas ftî* bariyre muvafık görülmektedir. 3. Kliringli memleketlere ihraç olunacak — 34 —