C< Senatosu B : 33 kalmışlığımızdan kurtulmanın düsturunu büyiülk ön­ derimiz; Atatürk;, İzmir'de Kurtuluş Savaşımızdan bir kaç a/y Sonra 17 Eylül 1923 tarihinde toplanan 1 noi iktisat Kongresinin açılış nutkunda şöyle be­ lirtmiştir:! «Milletimizin kesin ve gerçek kurtuluşa ulaşabil­ mesi için iki temel ilkeye; 1. Milli Misak ile, 2. Anayasamızın, kayıtsız şartsız egemenliğinin Türk Milletine ait olduğunu belirten hükümlerine, sıkıca sarılmak gerektiğini açıklamış ve sonra de­ vam ederek; tam bağımsızlık ve hâkimiyetin ger­ çek temeli ekonomidir. Siyasal ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik başarılarla taçlandırılmazlarsa, uzun zaman devam edemezler, kalamazlar, kısa bir devre sonra sönerler. Bence halk devri, iktisat devri kavramı ile ifade olunur. Böyle bir iktisat devri ki, orada memleketimiz mamur olsun, milletimiz müreffeh ve zengin ol­ sun. Bu vatan, evlaftlanmız ve torunlarımız için cen­ net yapılmaya layık bir vatandır.» İşte bu memleketi böyle mamure haline, cennet haline getirecek şey, ekonomik sebepler ve etkenler, ekonomik faaliyetlerdir. Uzağı gören Büyük Devlet Adamımız, Ulu Ön­ derimiz sanki bugünleri görürcesine direktifini ver­ miş, ekonominin önemini belirtmiş; fakat bizim Ulus­ ça buna gerektiği önemi zaman zaman verememiş ol­ duğumuz bugünkü halimizle ortada değil mi?.. Bir ay kadar önce 1980 yılına giren Türkiye'miz­ de durum nedir? Sayın senatörler; Ekonomik sıkıntılarımız büyük boyutlara ulaş­ mış; anarşi, bölücülük Devletimizi tehdit eden kor­ kunç seviyeye gelmiş, ödemeler dengesi açığı büyü­ müş, ülkemizde işsizlik oranı artmış, büyük ölçülere varmış, yatırımlar Önemli şekilde azalmış, milli geli­ rin artış hızının yavaşladığı, hatta sıfıra indiği, döviz darboğazına girdiğimiz bir gerçektir. Şu anda içinde bulunduğumuz bu güçlükler 3 ay­ lık hükümet olma dönemim'izj'e olmamış, bizden ön­ ceki 22 aylık CHP ağırlıklı Hükümetin uyguladığı başarısız ve tutarsız ekonomik politikalarından ileri gelmiştir. Bu yanlış ve tutarsız ekonomik durumu düzelt­ mek, ıslah etmek zor olmakla beralber, yine bize Ada­ let Partisine düşen bir görev olacaktır. Çünkü Ada­ let Partisi hizmet partisidir, zor günlerin partisidir. 8 . 2 . 1980 O :2 Adalet Partisi ve hayallere yer vermeden, olayları gerçekçi açıdan görerek, Milletimize hizmet etmeyi kendisine amaç edinmiş bir partidir. Her zaman zor günlerde hizmet etmiştir ve edecektir. Allah'ın iz­ niyle, ihlâs ile yola çıkan Partimiz, zor, meşakkatli günlerin üstesinden gelecektir. Sayın senatörler; TürkiyeMe iktisat ve ticaret işleri, Ticaret Bakan­ lığı yetkileri içinde yürütülmektedir. Ticaret Bakan­ lığının kuruluş amacı ve görevi nedir?.. 1. Kuruluş amacı : tç ve dış ticaret ile bunlara ilişkin işleri düzenlemek, yönetmek ve denetlemektir, 2. Görevi ise : İç ve dış ticaret ile iktisat po­ litika ve hizmetlerini, genel iktisat politikasıyla, kal­ kınma plan ve Hükümet Programına, iş icaplarına ve mevzuat esaslarına göre tespit etmek, tertiplemek, geliştirmek, gözetmek, ıslah, koordine ve teftiş etmek yerine göre talimat, sirküler, kararname, yönetmelik, tüzük ve kanunlar yoluyla düzenlemek ve uygulamak, uygulamaları izlemek, gerektiğinde bu hizmetlerin ifası için uygun görülecek tedbirleri almak, diğer Ba­ kanlık ve kuruluşlarla işbirliğinde bulunmak, araştır­ malar yapmak veya yaptırmak, Bakanlıkla ilgili te­ şekkül ve müesseselerin politika ile kararlarını ve uygulamalarını izlemek ve yönetmektir. Bu etkilerini 27 . 5 . 1939 tarihli ve 3614 sayılı Kuruluş Kanu­ nundan almaktadır. Yukarıdaki görevlerden anlaşılacağı gibi, Ticaret Bakanlığı, ekonomik hayatımız ile ilgili olarak, çok önemli görevler yüklenmiş bir Bakanlıktır. Bakanlığın Kuruluş Kanunu 41 sene önce hazır­ lanmış olması dolayısıyla, bu Kanunun her gün önemi artan yurt içi ve dışı ekonomik konulara gerektiği gibi cevap vermesi artık imkânsızdır. Bu bakımdan, çok muğlak hale gelen bugünkü ekonomik konulan süratle çözümleyecek yeni bir kuruluş kanununa şid­ detle ihtiyaç vardır. Yeni kanunda, Ticaret Bakan­ lığının yetkileri tereddütlere, karışıklıklara mahal bırakmayacak şekilde kesin ve açık olmalıdır, sala­ hiyetlerinin hududu sarih olarak tespit edilmelidir. Bakanlığa ve mensuplarına dinamizm, kolaylık, sü­ rat getirmelidir, kırtasiyecilik önlenmelidir. Ekono­ mik başarımızda yeni kanunun payı elbette yeterince olmalıdır. Değerli arkadaşlarım; Türkiye'nin bugün başta gelen 2 sorunu vardır : 1. Anarşik olaylar, 2. Ekonomik konular, — 51 3 —