Euchorthippus declivus (Brisout de Barneville, 1848) Türkiye için yeni kayıttır. Batı Karadeniz Bölgesi’nde bulunan Bolua turkiyae Ünal, 1999, İç Ege Bölgesi’nde bulunan Poecilimon kutahiensis Werner, 1901 ve Güneydoğu Avrupa’da bulunan Euchorthippus declivus (Brisout de Barneville, 1848) türlerinin Samanlı Dağları’nda bir arada bulunması, çalışılan alanın bu üç bölgenin kesişimi olduğunu göstermiş ve türlerin dağılımı açısından bir geçiş bölgesi olduğunu kanıtlanmıştır. Tropidopola graeca graeca Uvarov, 1926 türü tropik bölge elemanıdır ve bu çalışma ile en kuzey kaydı bulunmuştur. Sonuç: Yapılan çok detaylı arazi çalışmaları sonucunda Samanlı Dağları’nın orthopter faunası büyük ölçüde ortaya çıkarılmıştır. Çalışma sonunda, Bölgenin Güney Doğu Avrupa, Batı Karadeniz ve İç Ege Bölgelerinin kesişme alanı olduğu ve üç bölgeye ait türlerin bir arada bulunduğu bir geçiş bölgesi olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, doğu-batı doğrultusunda uzanan Samanlı Dağları’nın kuzey bakısında Karadeniz, güney bakısında Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü ve orthopter türlerinin buna göre dağılış gösterdikleri gözlemlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Orthoptera, Samanlı Dağları, fauna, sistematik, yeni kayıt PE–074 Gastrophysa viridula (Coleoptera, Chrysomelidae)’da Hastalık Yapan Organizmaların Varlığı ve Dağılımı Çiçek Erdoğan, Mustafa Yaman Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü, Trabzon, cicekaydin@ktu.edu.tr Amaç: G. viridula’da hastalık yapan organizmaların varlığının ve dağılımının araştırılması. Gereçler ve Yöntemler: G. viridula erginleri Trabzon ilinin Çaykara ilçesine bağlı Demirkapı köyünden ve yine Çaykara ilçesine bağlı Uzungöl beldesinden 2011 yılında Mayıs ile Eylül ayları arasında toplanmıştır. Örnekler Ringer solüsyonu içersinde disekte edilmiş, Olympus CX41 araştırma mikroskobu altında 400× veya 1000× büyütme altında incelenmiş, tespit edilen patojen ve parazitler DP-25 dijital kamera aparatı olan Olympus BX51 mikroskobu ile ölçülmüş ve fotoğraflanmıştır. Rastlanan patojenler Giemsa boyaması ile teyit edilmiştir. Elektron mikroskobu için hazırlanan kesitler Philips JM 208 marka elektron mikroskobunda incelenmiş ve fotoğrafları çekilmiştir. Bulgular: Mayıs, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim olmak üzere beş arazi çalışması ile toplam 805 adet ergin G. viridula toplanmıştır. Bu böceklerin diseksiyon ile incelenmesi sonucunda microsporidian patojeni ve mermithid paraziti olmak üzere iki farklı hastalık etmenine rastlanmıştır. Toplam ortalama enfeksiyon oranları microsporidian patojeni ve mermithid paraziti için sırasıyla % 6,83 ve % 9,55 olarak hesaplanmıştır. Microsporidian patojeni için enfeksiyon oranı Temmuz ayında Demirkapı köyünde % 23,4 ile 2011 yılı içinde en yüksek değerini almıştır. Mermithid patojeni için en yüksek enfeksiyon oranı ise Mayıs ayında Uzungöl beldesinden elde edilen böceklerde % 68 olarak bulunmuştur. Tespit edilen microsporidian patojenine ait genel olarak 3 farklı spor tipine rastlanmıştır. Sporların çift çekirdekli oldukları yapılan elektron mikroskobu çalışmalarıyla belirlenmiştir. Taze preparatlardan yapılan ölçümlere göre spor ebatları 2,67 – 5,65 × 1,56 – 2,8 µm arasında değişmektedir. Mermithid parazitinin boyu 38 mm, eni 219 µm ve kuyruk boyu 55 µm olarak ölçülmüştür. 21. Ulusal Biyoloji Kongresi, 03–07 Eylül 2012, Ege Üniversitesi, İzmir, Türkiye http://www.ubk2012.ege.edu.tr 991 Sonuç: Daha önce tarafımızdan yapılan çalışmalarla yeni bir tür olduğu belirlenen microsporidian patojeni için farklı bölgelerdeki varlığı ve yıl içinde aylara göre dağılımına ilişkin önceden bilinmeyen yeni bulgular elde edilmiştir. Microsporidian patojeni için elde edilen dağılım bilgileri enfeksiyon oranlarının eşeysel farklılık gösterip göstermediğine göre de değerlendirilmiştir. Mermithid paraziti dünya literatürü için ilk defa bu çalışma ile tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Gastrophysa viridula, Microsporidian, Patojen, Mermithid, Parazit PE–075 Kadmiyumun Rat (Wistar Albino) Karaciğerinde Oluşturduğu Histolojik Hasar Üzerine Antioksidan Selenyumun Etkilerinin Işık Mikroskobu Düzeyinde Araştırılması Ömür Gülsüm Deniz, Banu Eren Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Kurupelit, Samsun. banu_eren_1@hotmail.com Amaç: Bu çalışmada, en önemli endüstriyel ve çevresel kirleticilerden biri olan ve canlılar üzerinde çeşitli toksik etkilere neden olan kadmiyum ile güçlü bir antioksidan olarak bilinen selenyumun karaciğerde oluşturduğu histolojik değişiklikler ışık mikroskobu düzeyinde araştırılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Bu amaçla kadmiyum, selenyum, kadmiyum+selenyum ve kontrol grubu olmak üzere 4 grup hayvan kullanılmıştır. Ratlara (Wistar albino) kadmiyum ve selenyum gavaj yoluyla verildikten sonra; 1., 6., ve 28. günlerde kardiyak perfüzyon işleminin ardından karaciğerleri çıkarılmıştır. Karaciğerlerin fiksasyonu % 10’luk tamponlanmış nötral formalin ile yapıldıktan sonra rutin histolojik işlemler uygulanmıştır. Preparatlar hematoksilen-eosin (H-E), Masson’un üçlü boyaması ve periodik asit-schiff (PAS) teknikleri ile boyanmıştır. Bulgular: Çalışmamızdan elde edilen sonuçlara göre; kadmiyumun etkisiyle, karaciğerde hidropik dejenerasyon, sinüzoidlerde genişleme, inflamasyon odakları gözlenmiştir. Sadece selenyum verilen gruplarda sinüzoidlerde hafif şiddette genişlemeler dışında karaciğerde belirgin bir değişiklik olmamıştır. Kadmiyum ve selenyumun birlikte verildiği gruplarda ise, sadece kadmiyum verilen gruplara göre daha az histolojik değişiklikler gözlenmiştir. Sonuç ve Tartışma: Bu bulgular, bir serbest radikal süpürücüsü olan selenyumun, kadmiyumun serbest radikal oluşumunu indükleyerek karaciğerde meydana getirdiği oksidatif hasarı azalttığını göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Kadmiyum, selenyum, karaciğer, histolojik değişiklikler Teşekkür: Bu çalışma Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hayvan Etik Kurulunun 2010/58 nolu kararı ile gerçekleştirilmiştir. 992 21. Ulusal Biyoloji Kongresi, 03–07 Eylül 2012, Ege Üniversitesi, İzmir, Türkiye http://www.ubk2012.ege.edu.tr