Epdantoin ® Tablet FORMÜLÜ: Her tablette 100 mg Fenitoin sodyum (difenilhidantoin sodyum) vardir. FARMAKOLOJIK ÖZELLIKLERI: Farmakodinamik özellikler: Fenitoin sodyum öncelikle motor korteksi etkileyen antiepileptik bir ilaçtir. Fenitoin motor kortekste nöronlardan sodyum akisini inhibe etmek suretiyle nöbetlerin yayilmasini engeller. Nöronlari stabilize ederek (membran sodyum gradiyentini azaltabilen) siddetli uyari veya çevresel faktörlerin olusturdugu hipereksitabilite esigini yükseltir. Sinapslardaki posttetanik potensiyalizasyonu azaltarak kortikal nöbet odaginin komsu bölgelere yayilmasini önler. Fenitoin tonik-klonik (grand mal) nöbetlerin tonik fazindan sorumlu olan beyin sapindaki merkezlerin maksimal aktivitesini azaltir. Fenitoin petit mal nöbetlerde, miyoklonik spazmlar ve akinetik epilepside etkili degildir. Fenitoin’in etkili terapötik konsantrasyonlari 10-20 µg/ml arasindadir; bu konsantrasyonlarda toksisite olusturmadan nöbetleri kontrol eder. Bazi hafif seyirli tonikklonik (grand mal) nöbetlerde daha düsük düzeylerle de etkin tedavi saglanabilir. Önerilen günlük 300 mg dozlarla terapötik düzeye 7-10 günde ulasilir. Hastalarin çogunda sabit bir dozajla sabit serum düzeyleri saglanir. Ancak esit doz alan degisik hastalarda farkli serum düzeyleri elde edilebilir. Bazi hastalarda nadiren düsük serum düzeyleri görülebilir. Böyle hastalar ya Fenitoin’i hizla metabolize eden hastalardir ya da hastalarin uyunçlari tam degildir. Yine nadiren görülen yüksek serum seviyeleri ise karaciger hastaligi, konjenital enzim eksikligi ya da ilaç etkilesimi olan hastalarda görülür. Serum düzeylerinin izlenmesi dozaj ayarlanmasi, tedaviye baska ilaçlarin eklenmesi veya çikarilmasi halinde önemlidir. Bu durumda tavsiye edilen günlük 300 mg dozda serum örneklerinin alinabilmesi için en az 5-7 yarilanma ömrü (en az 7-10 gün) geç mis olmalidir. Fenitoin’in ayrica antiaritmik etkisi de vardir. Parenteral olarak akut ve kronik ventriküler aritmilerde ve digitalis intoksikasyonunda kullanilir. Farmakokinetik özellikler: Fenitoin oral uygulamadan sonra yavas absorbe olur. Emilim bazen tam olmayabilir ve degiskendir. En yüksek plazma düzeyine tek bir dozdan 3-12 saat sonra ulasilir. Fenitoin’in plazma yarilanma ömrü ortalama 22 saattir (7-42 saat). Sabit terapötik plazma konsantrasyonlarina, önerilen 300 mg /günlük dozlarla 7-10 gün içinde ulasilir. Fenitoin bütün dokulara dagilir; plazma proteinlerine baglanma orani yaklasik % 95’ dir. Serbest fenitoin fraksiyonu yenidoganlar, hipoalbüminemili hastalar ve üremik hastalarda yüksektir. Fenitoin doza bagimli olarak karacigerde majör ve inaktif metaboliti olan 5-phidroksifenil-5-fenil hidantoin’e metabolize olur. Bu metabolit enterohepatik siklusa girer, safra ve idrarla atilir. Idrarla atilimin önemli bir kismi tübüler sekresyonla, bir kismi da glomerular filtrasyon yolu ile olur. Fenitoin metabolizmasi genetik polimorfizm gösterir. Fenitoin’i hizla metabolize eden hastalarda fenitoin serum düzeyi düsük bulunabilir. Fenitoin’in % 1’i degismeden idrarla atilir. ENDIKASYONLARI: Epdantoin® tonik-klonik (grand mal) ve kismi kompleks (psikomotor, temporal lob) nöbetlerin kontrol altina alinmasinda kullanilir. Ayrica Epdantoin® beyin cerrahisi sirasinda veya sonrasinda olusabilecek nöbetlerin profilaksi ve tedavisinde kullanilir. KONTRENDIKASYONLARI: Epdantoin®, fenitoin veya diger hidantoinler ile, yapica benzer maddelere (örn, barbitüratlar, süksinimidler, oksazolidinedionlar) karsi asiri duyarliligi olan hastalarda kontrendikedir. UYARILAR / ÖNLEMLER: Fenitoin petit mal nöbetler, miyoklonik spazmlar ve akinetik epilepsilerde etkili degildir. Tonik-klonik (grand mal) ve petit mal nöbetlerin birlikte görüldügü olgularda kombine ilaç tedavisi gereklidir. Fenitoin hipoglisemi veya diger nedenlere bagli konvülsiyonlarda etkili degildir. Fenitoin tedavisi aniden kesilmemelidir, tedavinin aniden kesilmesi status epilepticus’a neden olabilir. Bu yüzden tedavi degisikligi halinde fenitoin dozu giderek azaltilmalidir. Karaciger fonksiyon bozuklugu olan hastalarda, yasli hastalarda veya ileri derecede hasta sahislarda fenitoin biyotransformasyonunun yavaslamasina bagli olarak fenitoin toksisitesi belirtileri erken görülebilir. Bu durumda ilacin dozu azaltilmalidir. Genetik enzim yetersizligi nedeniyle fenitoin bazi bireylerde yavas metabolize olur. Eger tedavi sirasinda deride döküntü meydana gelirse fenitoin kesilmelidir. Döküntü eksfoliyatif, purpura veya büllerle seyrediyorsa veya Stevens-Johnson sendromu ya da toksik epidermal nekrolizden süpheleniliyorsa fenitoin kesilmeli ve tekrar kullanilmamalidir. Alternatif antiepileptik bir ilaç düsünülmelidir. Eger döküntü hafif sekildeyse döküntü geçtikten sonra fenitoine tekrar baslanabilir. Fenitoin kullanimi ile (lokal veya yaygin) lenfadenopati olusumu arasinda bir iliski oldugu birkaç raporda bildirilmistir. Lenfadenopati, ates, döküntü gibi Serum hastaligi semptom ve bulgulari ve karaciger tutulumuyla birlikte olabilir. Fenitoin ile lenfadenopati olusmasi arasinda nedensel bir iliski saptanamamistir. Fenitoin kullananlarda lenfadenopati gelisirse fenitoin kesilerek alternatif bir antiepileptik ilaca baslanmali ve lenfadenopatinin ayirici tanisi yapilmalidir. Akut alkol kullanimi fenitoin serum seviyelerini yükseltir, kronik alkol kullanimi ise azaltir. Fenitoin seker hastalarinda glukoza toleransi azaltir. Diyabetik hastalarda kan glikoz düzeylerini de yükseltebilir. Fenitoin ile tedavi sirasinda, D vitamini metabolizmasi ile etkilesim nedeniyle osteomalazi olusabilir. Feniton’in izole bir kaç raporda porfiri hastaliginda alevlenme yaptigi bildirildiginden, porfirili hastalarda kullanimi sirasinda dikkat edilmelidir. Sinüs bradikardisi , S-A veya AV blogu olan hastalarda dikkatli kullanilmalidir. Fenitoin’in plazma düzeylerinin terapötik konsantrasyonun üzerinde olmasi durumunda delirium, psikoz veya ensefalopati gibi bilinç bulanikligi veya nadiren irreversibl serebellar fonksiyon bozuklugu görülebilir. Bu yüzden akut fenitoin toksisitesinin ilk belirtileri görülür görülmez ilacin serum düzeyi saptanmalidir. Fenitoin dozu azaltilmalidir. Eger semptomlar devam ederse fenitoin tedavisi sonlandirilmalidir. Hassas hastalarda trisiklik antidepresanlar nöbet olusturabilirler. Bu olgularda fenitoin dozu ayarlanmalidir. Fenitoin B6 ve D vitaminleri dahil olmak üzere çesitli vitaminlere gereksinimi arttirir. Bu yüzden uzun süren tedavilerde multivitamin preparatlarinin da kullanilmasi önerilir. Hastalar diger ilaçlarin kullanimi bakimindan uyarilmalidir (özellikle oral kontraseptifler, oral antidiabetikler, oral antikoagülanlar, tüberkülostatik ve NSAI ilaçlar). Doktora danismadan alkol alinmamalidir. Ayrica dental hijyene önem verilerek gingival hiperplazi riski en aza indirilmelidir. Kumarin antikoagülanlari kullananlarda protrombin zamani periodik olarak belirlenmelidir. Fenitoin hormonal kontraseptiflerin etkisini azaltir. Gebelik Döneminde Kullanimi: Gebelik kategorisi D’dir. Gebelik döneminde fenitoin veya diger antiepileptik ilaç kullanmis olan kadinlardan dogan çocuklarda konjenital malformasyonlarda artma bildirilmistir. Ama nedensel iliski saptanamamistir. Fenitoin kullanan gebe kadinlarin büyük çogunlugundan normal saglikli bebekler dogarken, bir kisminda ise yarik damak / dudak ve konjenital kalp anomali oranlarinda artma rapor edilmistir. Ayrica fenitoin, barbitürat, alkol ve trimetadion alan gebelerin bebeklerinde “fetal hidantoin sendromu” da bildirilmistir. Bu sendrom dogum öncesi büyüme geriligi, mikrosefali, mental bozukluklarla seyreder. Gebelik döneminde fenitoin kullanan annelerin çocuklarinda nöroblastomayi kapsayan maligniteler rapor edilmistir. Majör nöbetleri olan hastalarda antiepileptik ilaçlar kesilmemelidir, çünkü beraberinde hipoksinin de görüldügü yasami tehdit eden status epilepticus olusabilir. Tedaviye ara verilmesinin hasta için büyük tehdit olusturmadigi durumlarda hamilelikten önce veya hamilelik sirasinda ilacin kesilmesi düsünülebilir. Fakat minör bir nöbet bile embriyo veya fetus için risk olusturabilir. Fenitoin’in hamilelik sirasinda olusturacagi fayda, olasi riskten fazla oldugu taktirde kullanilmalidir. Bunun yanisira epileptik hastalar hamile kaldiginda hekime danismadan fenitoin kullanimini kesmemelidir. Eger hamilelik sirasinda fenitoin kullanilmasi gerekiyorsa ilk 2 ay boyunca mümkün olan en düsük dozda kullanilmalidir. Eger mümkünse kombine antiepileptik medikasyondan kaçinilmalidir. Gebelik sirasinda fenitoin kullaniliyorsa, ilacin emilim ve metabolizmasindaki degisiklik nedeniyle annede nöbet sikligi artabilir. Bu durumda fenitoin serum düzeylerinin izlenerek dozun ayarlanmasi gerekir. Fenobarbital ve / veya fenitoin kullanan gebe kadinlarin bebeklerinde, dogumdan sonraki ilk 24 saat içinde pihtilasma bozukluklari bildirilmistir. Bu nedenle dogum öncesinde anneye, dogumdan sonra ise bebege K1 Vitamini verilmesi önerilmektedir. Emzirme Döneminde Kullanimi: Fenitoin çok düsük seviyede anne sütüne geçer. Bu yüzden fenitoin tedavisi sirasinda emzirme önerilmez. Araç ve Makine Kullanimi Üzerine Etkisi: Fenitoin tedavisinin baslarinda, ilacin yüksek dozda ve/veya alkol ya da santral sinir sistemine etkili diger ilaçlarla birlikte kullanilmasi halinde, reaksiyon yeteneginde azalma meydana gelebileceginden motorlu araç ve is makineleri kullanan hastalar uyarilmalidir. YAN ETKILER / ADVERS ETKILER: Merkezi sinir sistemiyle ilgili yan etkiler : En sik görülen yan etkiler sinir sistemiyle ilgilidir ve genellikle doza baglidir. Bu yan etkiler nistagmus, ataksi, konusmanin tutuk hale gelmesi, kelimelerin agizda gevelenmesi ve mental konfüzyonlardir. Bas dönmesi, uykusuzluk, geçici sinirlilik hali, kaslarda segirmeler ve bas agrilari da olabilir. Daha nadir olarak fenotiyazin ve diger nöroleptik ilaçlarin kullanimi ile görülene benzer sekilde korea, distoni, tremor ve asterixis ile seyreden diskineziler de bildirilmistir. Uzun süreli fenitoin kullananlarda duyusal periferik polinöropati bildirilmistir. Sindirim sistemiyle ilgili yan etkiler : Bulanti, kusma, kabizlik, toksik hepatit ve karaciger hasari. Dermatolojik yan etkiler: Bazen atesin eslik edebildigi kizamik ve kizilda görülene benzer döküntüler görülür. Bu döküntülerin en sik görüleni kizamik benzeri döküntülerdir. Diger dermatitler daha nadir görülür. Fatal olabilen diger dermatit formlari bül, eksfoliyasyon veya purpura ile seyreden dermatitler ile lupus eritematozus, StevensJohnson sendromu ve toksik epidermal nekrolizdir. Hemopoietik sistemle ilgili yan etkiler: Bazilari fatal olabilen hemopoietik sistemle ilgili komplikasyonlar nadiren bildirilmistir. Bu yan etkiler, trombositopeni, lökopeni, agranülositoz, granülositopeni ve kemik iligi depresyonu ile birlikte olan veya olmayan pansitopenidir. Makrositoz ve megaloblastik anemi olusursa folik asit tedavisine yanit verirler. Selim lenf dügümü hiperplazisi, psödolenfoma, lenfoma ve Hodgkin hastaligi gibi olusan lenfadenopatiler bildirilmistir. Bag dokusuyla ilgili yan ekiler: Yüz hatlarinin kabalasmasi, dudak büyümesi, gingivalarda hiperplazi, hipertrikozis ve Peyronie hastaligi. Kardiovaskuler sistemle ilgili yan etkiler: Periarteritis nodosa. Immünolojik yan etkiler: Artralji, eozinofili, ates, karaciger islev bozuklugu, lenfadenopati ve döküntülerle seyreden asiri duyarlilik reaksiyonlari, sistemik lupus eritematozus, immünoglobülin anormallikleri. “BEKLENMEYEN BIR ETKI GÖRÜLDÜGÜNDE DOKTORUNUZA BASVURUNUZ” ILAÇ ETKILESIMLERI: Fenitoin’in bir çok ilaçla etkilesmesi sonucu kendisinin veya birlikte kullanilan ilacin plazma düzeyi artar veya azalir. Olasi ilaç etkilesiminden süphelenildigi durumlarda fenitoin serum düzeylerini belirlemek yararlidir. - Fenitoin plazma düzeyini arttiran ilaçlar; * * * * * * * Alkol (akut kullanimi) *Diazepam *Fenotiyazinler Amiodaron *Dikumarol *Fenilbutazon Azapropazon *Disülfiram *Salisilatlar Kloramfenikol *Östrojenler *Süksinimidler Klorpromazin *Izoniyazid *Sülfonamidler Klordiazepoksit *H2 antagonistleri *Tolbutamid Halothan *Metilfenidat *Trazodon - Fenitoin plazma düzeyini azaltan ilaçlar; * Kronik alkolizm *Sukralfat * Karbamazepin *Rezerpin Düsük plazma fenitoin düzeyi olan hastalarda, kalsiyum iyonu içeren antiasitler ve fenitoin, emilim sorunu nedeniyle ayni anda alinmamali, birkaç saat ara ile alinmalidir. - Fenitoin plazma düzeyini bazen azaltan, bazen yükselten ilaçlar; * Fenobarbital * Sodyum valproat * Valproik asit Fenitoin’in fenobarbital, sodyum valproat ve valproik asit plazma düzeyleri üzerine olan etkileri de ayni sekilde öngörülememektedir. Gerçek bir ilaç etkilesimi olmamasina ragmen, trisiklik antidepresanlar duyarli kisilerde konvulsiyon olusturabildiklerinden, böyle hastalarda Fenitoin uygularken dozu ayarlanmalidir. - Fenitoin tarafindan etkisi azaltilan ilaçlar: * Kortikosteroidler * Digitoksin * Kumarin türevi antikoagülanlar * Doksisiklin * Östrojenler * Furosemid * Oral kontraseptifler * Kinidin * Rifampin * Teofilin * D Vitamini Laboratuvar Testleri ile Etkilesim: Fenitoin proteine bagli iyot’un (PBI) serum düzeylerinde azalmalara yol açabilir. Deksametazon ve metirapon testlerinde de normalden düsük degerlere yol açabilir. Glukoz, alkalen fosfataz ve gama glutamil transpeptidaz serum düzeylerinde yükselmelere yol açabilir. KULLANIM SEKLI VE DOZU: Fenitoin dozu maksimum terapötik etki saglanmasi için hastaya özgü olmalidir. Bazi durumlarda, uygun dozaj ayarlanmasi için serum seviyelerinin izlenmesi önemli olabilir. Yetiskin Dozu: Hekim tarafindan aksi belirtilmedikçe, daha önce fenitoin kullanmamis olanlar için doz 12 saatte bir olmak üzere günde 2 tablet (200 mg) veya günde 3 kez 1 tablettir (300 mg/gün). Daha sonra doz hastanin ihtiyacina uygun olarak ayarlanir. Eger gerekliyse doz 1 hafta ara ile, günde maksimum 600-800 mg (6-8 tablet) olmak üzere, artirilabilir. Genellikle 200-400 mg günlük dozla etki saglanir. Pediatrik Dozu: Hekim tarafindan aksi belirtilmedikçe, çocuklara baslangiçta 5 mg / kg / gün, 2 veya 3 esit bölünmüs dozda ve doz hastaya özgü ayarlanarak günde maksimum 300 mg önerilir. Idame dozu 4-8 mg / kg / gün’dür. 6 yasin üzerindeki çocuklara minimum yetiskin dozu (300 mg) uygulanabilir. Eger günlük doz esit bölünemiyorsa, büyük doz gece yatarken verilmelidir. 6 ayliktan küçük bebeklerde kullanilmaz. DOZ ASIMI VE TEDAVISI: Çocuklardaki öldürücü doz bilinmemektedir. Yetiskinlerde 2-5 g öldürücü olabilir. Terapötik dozun en fazla 25 katini alan bir hasta (serum fenitoin düzeyi 100 µg/ml) kurtulmustur. Fenitoin intoksikasyonunun ilk belirtileri nistagmus, ataksi ve dizartridir. Diger belirtiler titreme, hiperfleksi, letarji, mide bulantisi, kusma ve düzgün konusamamadir. Hasta komaya girebilir ve hipotansif olabilir. Ölüm solunum ve dolasim depresyonu sonucudur. Lateral nistagmus 20 µg/ml, ataksi 30 µg/ml, dizartri ve letarji 40 µg/ml plasma konsantrasyonlarinda ortaya çikarken, 50 µg/ml gibi yüksek serum konsantrasyonunda ise toksisite rapor edilmemistir. Fenitoin intoksikasyonunun bilinen bir antidotu ve spesifik tedavisi yoktur. Solunum ve dolasim depresyonunu önlemek için uygun destekleyici önlemler alinmalidir. Fenitoin tamamen plazma proteinlerine baglanmadan hemodializ yapilabilir. Çocuklardaki intoksikasyonda total transfüzyon yapilabilir. SAKLAMA KOSULLARI: Rutubetli olmayan yerde 25oC’nin altindaki oda sicakliginda saklayiniz. Çocuklarin ulasamayacaklari yerlerde ve ambalajinda saklayiniz. Doktora danismadan kullanilmamalidir. TICARI SEKLI: 100 tabletlik kutu RUHSAT TARIHI VE NUMARASI: 03.11.1972 - 113/16 RUHSAT SAHIBI: EMBIL ILAÇ SANAYII LTD. STI. Bomonti Birahane Sok. No.40 Sisli-ISTANBUL ÜRETIM VE AMBALAJLANMA YERI : Pharma Vision Sanayii ve Tic. A.S. Davutpasa Caddesi No. 145 Topkapi - Istanbul REÇETE ILE SATILIR. 03/09.02.07/B