00-O?n ve arka kapak1 (Page 3)

advertisement
Aralık 2009
27
SERXWEBUN
sunmaktadır. Kızlar bu tapınaklarda
(günümüzde kız enstitülerine benzetilebilir) büyük gelişme fırsatı bulmaktadırlar. Temel amaçları da koca
seçimi değildir; yeni topluma-devlete
öncülük etmektir. Daha soylu, aşklı
bir toplumsal yaşama vazgeçilmez
katkı sunmaktadırlar. İdeal bir toplumda kız çocuklarını kutsal ve yücelik arz eden bir yuvada, okul düzeninde eğitmek zorunludur. Özellikle
her çekirdek ailenin veya geniş ailelerin kadın eğitmeleri çok geridir ve
genel toplumun (erkek toplumu) köleliğini aşılamaktan başka bir amaç
taşımaz. ‘Özgür Kadın Enstitüleri’
çağdaş tapınaklar olarak rol oynayabilir. Özgürlük Sosyolojisinde buna
değinmeye çalışacağım. Bir bütün
olarak aile konusuna da.
Zigguratların kadın düzenlemelerinin de yeni toplum-devletin hizmetinde geliştirilmiş oldukları açıktır.
Rahiplerin gerçekten hem büyüleyici
düşündükleri, hem de yeni toplumdevletlerini ideale yakın düzenledikleri anlaşılmaktadır.
Rahip düzeninde ticaretin etkin bir
rol oynadığı muhakkaktır
Zigguratların yeni gelişen bir toplumsal etkinlik olarak ‘ticaret’teki
rolü çok açıktır ve bilebildiğim kadarıyla metinlerde geçmese de, tahminimce aynı zamanda bir ticarethane
rolünü de oynadıklarıdır. Artık-ürün
ve zanaatkâr araç üretimi ticarete
konu olabilir. Tarih M.Ö. 4000-3000
dönemini ilk defa ticaretin geliştiği
çağ olarak yorumlamaktadır. Sümer
toplumu armağan sisteminden (topluluk ve aileler arasında hediye sistemi) değişim sistemine geçildiği,
yaygın bir metalaşmanın (değişim
değeri için üretim) başladığı çağa
denk gelmektedir. Dolayısıyla ‘baş
tüccar toplumu’ olması beklenir.
Öyle olduğu da tarihteki (kazılarda
örneğine rastlanmaktadır) örneklerinden anlaşılmaktadır.
M.Ö. 3500-3000 döneminde başlamış gözüken bir Uruk kolonileşme
sistemine tanık olmaktayız. Toros-
Zagros sisteminde Uruk kolonileri
doğallıkla belki de devlet adına tarihte ilk kolonileşme hamlesidir. Hanedan kolonileri daha eskidir. Ayrıca
farklı kabile kolonileri gerçek kolonileşme sayılmaz. Koloni için ‘metropol’ bir kente ihtiyaç vardır. Uruk,
çok ünlü bir ‘metropol’ olarak, kolonilere sahip olsa gerekir. Daha sonraları Ur (M.Ö. 3000-2000), Asur
(M.Ö. 2000-1750) kolonileri ünlüdür. Şahsi görüşüm, Pençap’taki Harappa ve Mohanjadaro eskiçağ
kentleri (M.Ö. 2500’ler) ile Mısır uygarlığının kendisi (M.Ö. 4000-0.000)
de geniş anlamda Sümer uygarlığından kaynaklı bir koloni düzenidir. Bağımsız gelişse de, direkt Sümer
kentleriyle ilişkileri olmasa da, başat
uygarlık olarak Dicle-Fırat çıkışlıdır.
Rahip düzeninde ticaretin etkin bir
rol oynadığı muhakkaktır. Çünkü kendi
ürün fazlalıklarıyla eksik ürün ihtiyaçlarının (Mezopotamya’nın aşağı vadisinde kent için birçok madde eksiktir.
Dolayısıyla ticaret ya da el koyma zorunludur. İkisi de yapılmış olabilir)
önemli bir kısmını ticaretle karşılamaları gerekir. Ağ gibi saran koloni düzeni
bunun içindir. Fırat ve Dicle kıyılarında birçok koloni bu amaçla kurulmuştur. Bunların bolca izlerine rastlamaktayız. Özellikle kereste, maden,
dokuma ticareti yaygındır.
Ziggurat etrafında kalın çizgilerle
sergilemeye çalıştığımız gibi, yeni
bir toplum-devlet prototipinin oluştuğu kesindir. Devlet-toplumunun
somut, müşahhas gelişmesinin ilk ve
tüm uygarlık sistemimizi etkilemiş
örneğinin Sümer ziggurat kaynaklı
olduğu kesin gibidir. Kaldı ki, Mısır’dan Çin’e kadar diğer örnekler
de aynı yolu izlemektedir. Devletuygar toplumun doğuşu gerçekten
‘rahip tapınaklarının döl yatağı’ndan
geçmektedir. Başka biçimlerde mayalandıklarına dair somut bir örneğe
rastlamamaktayız.
O halde ziggurat örneğini yorumlamamıza dayanarak diyebiliriz ki,
Sümer toplumuyla ilk maskeli tanrı
ve örtük krallar çağına girdik. İlk
maskeli tanrılar Sümer rahipleri oldukları gibi, peşi sıra örtük (politik
giysili) krallar da gelmektedir. Ne
tantana, ne azametli yürüyüşle!
Rahip devletin arkasından hanedan
devletin geldiğini görmekteyiz
f- Rahip devlet-toplumunun arkasından hanedan devletin geldiğini
görmekteyiz. Devletli toplum gibi bir
toplumsal gelişmenin anlam yüklü olması rahip tipini öncelikli kılmaktadır. Başlangıçta meşruiyet ve düzenleme için akıl dolusu kişilere ihtiyaç
vardır. Kendini kanıtlaması gereken
bir toplumsal inşa söz konusudur. Bunun politik-askeri güçle kurulamayacağını yorumlamak zor değildir. Zorun uygulanabilmesi için öncelikle
artık üretime ve ticarete açık, ona
erişmiş bir topluma ve yönetim sis-
Download