ESKİ SSCB ÜYESİ BAĞIMSIZ TÜRK CUMHURİYETLERİNDE DEVLET BAŞKANININ ANAYASAL YETKİLERİ Mehmet Yahya ÇİÇEKLİ YÜKSEK LİSANS TEZİ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EYLÜL 2015 ETİK BEYAN Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tez Yazım Kurallarına uygun olarak hazırladığım bu tez çalışmasında; Tez içinde sunduğum verileri, bilgileri ve dokümanları akademik ve etik kurallar çerçevesinde elde ettiğimi, Tüm bilgi, belge, değerlendirme ve sonuçları bilimsel etik ve ahlak kurallarına uygun olarak sunduğumu, Tez çalışmasında yararlandığım eserlerin tümüne uygun atıfta bulunarak kaynak gösterdiğimi, Kullanılan verilerde herhangi bir değişiklik yapmadığımı, Bu tezde sunduğum çalışmanın özgün olduğunu, bildirir, aksi bir durumda aleyhime doğabilecek tüm hak kayıplarını kabullendiğimi beyan ederim. MyÇ Mehmet Yahya ÇİÇEKLİ 10.09.2015 Mehmet Yahya ÇİÇEKLİ tarafından hazırlanan “ Eski SSCB Üyesi Bağımsız Türk Cumhuriyetlerinde Devlet Başkanının Anayasal Yetkileri” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından OY BİRLİĞİ / OY ÇOKLUĞU ile Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Anabilim Dalında Siyaset Bilimi ve Sosyal Bilimler Bilim Dalında YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir. Danışman: Prof. Dr. Hikmet KAVRUK Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Anabilim Dalı Bu tezin, kapsam ve kalite olarak Yüksek Lisans Tezi olduğunu onaylıyorum/onaylamıyorum (imzalı) Üye : Doç. Dr. Mehmet Merve ÖZAYDIN Gazi Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı Bu tezin, kapsam ve kalite olarak Yüksek Lisans Tezi olduğunu onaylıyorum/onaylamıyorum (imzalı) Üye : Yrd. Doç. Dr. Özge Çelik RUSSELL Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Anabilim Dalı Bu tezin, kapsam ve kalite olarak Yüksek Lisans Tezi olduğunu onaylıyorum/onaylamıyorum (imzalı) Tez Savunma Tarihi: 10 / Eylül / 2015 Jüri tarafından kabul edilen bu tezin Yüksek Lisans Tezi olması için gerekli şartları yerine getirdiğini onaylıyorum. (imzalı) Prof. Dr. Suna BAŞAK Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü iv ESKİ SSCB ÜYESİ BAĞIMSIZ TÜRK CUMHURİYETLERİNDE DEVLET BAŞKANININ ANAYASAL YETKİLERİ Yüksek Lisans Tezi Mehmet Yahya ÇİÇEKLİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Eylül 2015 ÖZET Birer Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (SSC) olan beş Türk devletinin SSCB’den bağımsızlıklarını elde ettikleri anda anayasalarından başlayarak siyasal düzenleri aynıydı. Bundan hareketle, bu çalışmanın hazırlandığı tarihte, devlet başkanlarının yetkileri örneği üzerinden, siyasal düzenlerin geldiği noktalar arasında eğer bir fark varsa bu fark 1991’den bu çalışmanın hazırlandığı tarihe kadar geçen yirmi yıldan uzun süre içinde ortaya çıkmış olmalıdır. Bu çalışma böyle bir ayrım olup olmadığını tespit ederek bu ayrımın ele alınmasını içermektedir. Bu çalışmanın hipotezi; eğer varsa bu farklılığın ülkelerin rejimini ve bağımsızlık sonrası geçirdiği süreçleri yansıttığıdır. Çalışma kapsamında devlet başkanlarının yetkileri örneği üzerinden söz konusu devletlerin siyasal sistemi ile ilgili bir değerlendirme yapılmıştır. Beş ülkenin anayasaları incelenerek devlet başkanına dair hükümler tespit edilmiştir. Ardından, ilk olarak anayasalara dair nicel göstergeler karşılaştırılmıştır. Son olarak, nitel veri olarak devlet başkanlarının anayasal yetkilerine dair hükümler karşılaştırılmıştır. Bu hükümler ülkeler arasında karşılaştırılarak aralarındaki benzerlik ve ayrımlar tespit edilmiş, daha sonra bunların anlamlandırılmasına geçilmiştir. Karşılaştırmadan elde edilen bulgular, mevcut anayasal farklar bakımından çalışmanın hipotezini destekler niteliktedir. Aynı zamanda siyasal kültürün rejimler üzerindeki kayda değer belirleyici etkisi anayasal yetkiler ile fiili otorite arasındaki fark olarak kendini göstermiştir. Bağımsız Türk devletlerinin yapılanma, gelişim ve kurumsallaşma süreçlerinin daha iyi anlaşılabilmesi için kapsamlı incelemelere ihtiyaç vardır. Bu araştırmada ele alınan konu ve veri havuzu, yeni çalışmalarda; Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC dışındaki tüm bağımsız Türk devletlerini kapsayacak şekilde, geniş kapsamlı bir inceleme ve yorum üretebilme imkânını taşımaktadır. Bilim Kodu : 1116.2.163 Anahtar Kelimeler : Bağımsız Türk devletleri, Türk cumhuriyetleri, Türk cumhuriyetlerinin anayasaları, devlet başkanı, cumhurbaşkanı, devlet başkanının yetkileri, siyasal kültür. Sayfa Adedi : 91 Tez Danışmanı : Prof. Dr. Hikmet KAVRUK v CONSTITUTIONAL POWERS OF HEAD OF STATE IN POST-SOVIET INDEPENDENT TURKIC REPUBLICS M.S. Thesis Mehmet Yahya ÇİÇEKLİ GAZİ UNIVERSITY GRADUATE SCHOOL OF SOCIAL SCIENCES September 2015 ABSTRACT Five Turkic states which are former Soviet Socialist Republics, at the time of their independence, starting with their constitution, all had the same political system. According to this, if there is a difference between where these political systems stand, over the example of heads of states’ powers at the time of this study, that should have happened in the period from 1991 to the time of this study. This study takes under whether there is such a difference, and examines that difference. In the context of this work, by the example of powers of heads of states an evaluation was made about the current political system of this particular states. By analysing the constitutions of five republics, rules about the “heads of states” has been identified. After that, quantitative indicators of constitutions have been compared at first. Finally, rules about constitutional powers of heads of state, as qualitative data, were compared. By comparing these rules between countries, similarities and differences have been identified, and after that those were explained. The findings of this comparison have supported the hypothesis of this study as the current constitutional differences. Also, significant determining influence of political culture over regimes has shown itself as the difference between constitutional powers and actual authority. The topic and data pool of this study, for new studies, has the possibility of a wide analysis and interpretation that covers all Turkic states except Republic of Turkey and Turkish Republic of Northern Cyprus. Science Code : 1116.2.163 Keywords : Independent Turkic states, Turkic republics, constitutions of Turkic republics, head of state, president, powers of head of state, political culture. Page : 91 Thesis Advisor : Prof. Dr. Hikmet KAVRUK vi TEŞEKKÜR Bu çalışmanın hazırlanmasında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Hikmet KAVRUK başta olmak üzere Gazi Üniversitesinin müstesna bilim insanlarının çok önemli katkı ve destekleri bulunmaktadır. Çeşitli kaynakların temini ve muhtelif dillerdeki metinlerin çevirisi için diğer Türk cumhuriyetlerinde yaşayan dostlarımın da yeri doldurulamaz destekleri olmuştur. Mesleğim gereği Türk cumhuriyetlerine sürekli seyahat ediyor olmam tezimin hazırlanması sırasında aklıma takılan bazı soruların yanıtını buralarda arama fırsatı sunmuştur. Azerbaycan'da, Kazakistan’da ve Kırgızistan'da yakından şahit olduğum ve diğer Türk cumhuriyetlerinde de aynı olduğunu tahmin ettiğim; kardeş ülkelerde insanı kendi evinde hissettiren ruh ve konukseverlik benzersiz bir araştırma ortamı sağlamıştır. Tez çalışmamın olgunlaşmasında anlayış ve hoşgörüsü ile maddi manevi yanımda olan danışmanım ve değerli hocam Sayın Prof. Dr. Hikmet KAVRUK'a, ilkokul öğretmenimden başlayarak yüksek lisansta ders aldığım öğretim üyelerine kadar benim öğrencilik yolculuğumda emeği geçen tüm hocalarıma ve bu süreçte yanımda olan dostlarıma yürekten teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Mehmet Yahya ÇİÇEKLİ vii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET .............................................................................................................. iv ABSTRACT ................................................................................................... v TEŞEKKÜR .................................................................................................... vi İÇİNDEKİLER ................................................................................................ vii ÇİZELGELERİN LİSTESİ ............................................................................... x KISALTMALAR ............................................................................................... xi 1. GİRİŞ 1 1. 1. Araştırmanın Konusu 2 1. 2. Araştırmanın Amacı 3 1. 3. Araştırmanın Önemi 4 1. 4. Kapsam ve Yöntem 6 1. 5. Süre ve Sınırlılıklar 7 1. 6. Temel Kavramlar 9 2. LİTERATÜR VE KAYNAKLAR 13 2. 1. Literatür 13 2. 2. Eski SSCB Üyesi Bağımsız Türk Cumhuriyetlerinin Anayasaları 16 3. AZERBAYCAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN ANAYASAL ÇERÇEVESİ 19 3. 1. Azerbaycan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu 109. Maddesi 20 3. 2. Azerbaycan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının Yetkilerini İçeren Hükümler 21 viii Sayfa 4. KAZAKİSTAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN ANAYASAL ÇERÇEVESİ 25 4. 1. Kazakistan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu 44. Maddesi 26 4. 2. Kazakistan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının Yetkilerini İçeren Hükümler 5. KIRGIZİSTAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN ANAYASAL ÇERÇEVESİ 28 33 5. 1. Kırgızistan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu 64. Maddesi 34 5. 2. Kırgızistan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının Yetkilerini İçeren Hükümler 6. ÖZBEKİSTAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN ANAYASAL ÇERÇEVESİ 35 39 6. 1. Özbekistan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu 93. Maddesi 40 6. 2. Özbekistan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının Yetkilerini İçeren Hükümler 7. TÜRKMENİSTAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN ANAYASAL ÇERÇEVESİ 41 45 7. 1. Türkmenistan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu 53. Maddesi 45 7. 2. Türkmenistan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının Yetkilerini İçeren Hükümler 46 ix Sayfa 8. ESKİ SSCB ÜYESİ BAĞIMSIZ TÜRK DEVLETLERİNİN ANAYASALARININ NİCEL OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI 51 8. 1. Anayasaların Kabul Tarihleri ve Anayasa Değişiklikleri 51 8. 2. Anayasa Metinleri ve Yetki Maddeleri 53 9. DEVLET BAŞKANLARININ ANAYASAL KONUM VE YETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI 57 9. 1. İncelenen Beş Devlet Anayasasında da Ortak Olan Yetkiler 57 9. 2. Ayrım ve Benzerlikler 59 9. 2. 1. Hükümet Sistemleri Açısından 59 9. 2. 2. Devlet Başkanı Seçilme Şartları ve Sınırlamalar Açısından 60 9. 2. 3. Devlet Başkanının Görevden Alınabilmesi Açısından 62 9. 2. 4. Yasama ve Düzenleyici İşlemlerle İlgili Yetkiler Açısından 62 9. 2. 5. Savaş İlanı Yetkisi Açısından 63 10. DEĞERLENDİRME 65 10. 1. İncelenen Beş Devlet Anayasasının Ortak Yönleri 65 10. 2. Anayasal Yetki Ayrım ve Benzerliklerinin Genel Görünümü 66 10. 3. Devlet Başkanlarının Yetkilerinin Değerlendirilmesi 67 11. SONUÇ 75 KAYNAKLAR 79 ÖZGEÇMİŞ 85 xv x ÇİZELGELERİN LİSTESİ Çizelge Sayfa Çizelge 1 - Bağımsız Türk cumhuriyetlerinin anayasalarının yılları 52 Çizelge 2 - Anayasalarda cumhurbaşkanına atıf yapan madde sayısı 53 Çizelge 3 - Devlet başkanlarının görev süreleri 61 Çizelge 4 - Devlet başkanı seçilme şartları 61 xv xi KISALTMALAR Bu çalışmada kullanılmış kısaltmalar, açıklamaları ile birlikte aşağıda sunulmuştur. Kısaltmalar Açıklamalar ABD Amerika Birleşik Devletleri ana. anayasa, anayasası, anayasanın bkz. bakınız çev. Türkiye Türkçesine çevirenin açıklaması Kırgızistan Resmi adı “Kırgız Cumhuriyeti” olan Türk devleti KKTC Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti md. madde NÖC Nahcivan Özerk Cumhuriyeti örn. örneğin sf. sayfa SSC Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti SSCB Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği vb. ve benzeri vd. ve devamı ve diğ. ve diğerleri 1 1. GİRİŞ Dünya üzerinde yedi bağımsız Türk devleti vardır. Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) dışındaki beş Türk devleti son yüzyılda yaklaşık olarak aynı kaderi paylaşmıştır. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) tahakkümünden kurtulup bağımsızlığını ilan eden beş Türk devleti ve KKTC Türkiye için çok önemli bir konumdadır. Aynı tarih, aynı kültür, aynı dil vb. birçok ortak yönüyle, geniş bir coğrafyaya yayılmış tek bir milletin farklı coğrafyalara yayılmış halklarının* sahip olduğu birden çok devlet arasındaki ilişkilerin herhangi iki devlet arasındaki ilişkiden farklı olmasını beklemek mesnetsiz olmaz. Elbette aynı değerlere sahip halkların devletleri arasındaki işbirliği ve ortaklık potansiyeli çok zengin fırsatlara gebedir. Orta Asya coğrafyası, Türkiye'ye fiziksel olarak çok da uzak olmamakla birlikte, kültürel bakımdan özellikle çok yakındır. Bu kültürel yakınlığın tarihte siyasi birlik olduğu dönemler de olmuştur. Büyük Selçuklu Devleti'nin bir ucu Anadolu ise, öbür ucu da bugünkü Türkmenistan’dır ve Melik Şah döneminde 1089’da kendine bağladığı Batı Karahanlılar ile bugünkü Kırgızistan ve Kazakistan'a kadar ulaşmıştır. Ancak Büyük Selçuklu Devleti'nden sonra aradaki bağ bir daha siyasi bütünlük olarak tezahür etmemiştir. Buna rağmen kültürel bağ yaşamıştır. Türkiye'de, SSCB sonrası aynı dönemde bağımsızlığını ilan eden beş Türk devleti hakkında, ilk bakışta çok çalışma yapılmış gibi görünse de, bağımsızlıklarından beri geçen yirmi yıldan uzun süreye rağmen, alanın önemi göz önüne alındığında oldukça sınırlı sayıda karşılaştırmalı çalışma yapılmıştır. Eski Sovyet coğrafyası ile ilgili araştırmalar arasında özellikle bağımsız Türk cumhuriyetleri ile ilgili uluslararası yazında Türkiye’de yapılan çalışmaların geniş bir yer tutmasını beklemek mesnetsiz olmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti dışındaki * Kültürel ortaklığın oluşturduğu varlık için millet, yerel topluluklar için halk kavramı tercih edilmiştir; "Moskova halkı", "Fransız Milleti" gibi. 2 bağımsız Türk devletlerinin devlet başkanlarının yetkilerini ele alan ve karşılaştıran bir çalışma oldukça önemli bir boşluğu dolduracak ve ilgi çekici olacaktır. Karşılaştırmalı çalışmalar, örnekler arasındaki benzerlikleri ve farkları ele alarak öznel somut tespitlerin yanında göreli özelliklerin ve tespitlerin de ortaya konulmasına imkân verdiğinden, tekil incelemelere kıyasla daha fazla veya daha farklı bulgulara ulaşılmasını sağlayabilir. Bu nedenle bu çalışmada karşılaştırmalı bir inceleme yapılması tercih edilmiştir. “Bağımsız Türk Cumhuriyetlerinde Devlet Başkanının Yetkileri” başlıklı bu çalışmada; eski SSCB üyesi bağımsız Türk cumhuriyeti tanımına uygun düşen Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’da devlet başkanının yetkileri teker teker ele alınarak ve birbiriyle mukayese edilerek bir değerlendirme yapılmaktadır. 1. 1. Araştırmanın Konusu Birer Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (SSC) olan beş Türk devletinin SSCB sonrası bağımsızlığını elde etmesinden sonra gelen dönemi bir kurumsallaşma süreci olarak tarif etmek mümkündür. Bu beş Türk devleti de ulus devlet modeline göre yapılanma yoluna gitmiştir. Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra, ulus devlet olma, devlet piyasa ilişkisini yapılandırma ve kurumsallaşma çabalarının yanında demokratikleşme bir öncelik olmamıştır (olamamıştır) ki, geçen zaman bu sürecin otoriter bir kurumsallaşmayı doğurduğunu göstermiştir. Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra 1990’lı yıllarda bu beş ülkenin her birinde otoriter bir hükümet sistemi ortaya çıktığı görülmektedir. (ALKAN, 2012, sf. 1-3). Yedi bağımsız Türk devleti içinde, aynı yıl içinde bağımsızlıklarını ilan etmeleri ve son yüzyıl boyunca yaklaşık olarak aynı siyasi tarihi paylaşmaları itibarıyla eski SSCB üyesi bağımsız Türk devletlerinin kendi içinde daha güçlü ve özel bir ortak paydası vardır. Bu nedenle ahenkli bir bütün oluşturacağı 3 gerekçesiyle bu çalışmada eski SSCB üyesi bağımsız Türk devletleri ele alınarak bunlar arasında mukayeseli bir çalışma yapılması öngörülmüştür. Türkiye Cumhuriyeti dışındaki bağımsız Türk devletlerinin tanınması ve derinlemesine anlaşılmasındaki önemli anahtarlardan biri de o ülkelerdeki rejimin ve siyasi atmosferin anlaşılmasıdır. Bu noktadan bakıldığında en öne çıkan olgulardan biri de devlet başkanlarıdır. Devlet başkanının yetkilerine bakarak bir ülkedeki hükümet sistemi, kuvvetler ayrılığı ve anayasal düzenin temel unsurları hakkında bilgi sahibi olmak ve belirli sonuçlara ulaşmak mümkündür. Bu çalışma; 1990’da birebir aynı sistemin yürürlükte olduğu ve SSCB içindeki 15 ülke arasında özel bir ortak paydaya sahip olan beş ülkenin geçen yirmi yıldan daha uzun sürede farklı yollar izleyerek ulaştıkları durumlarının bir boyutunu oluşturan devlet başkanlarının yetkilerini konu almaktadır. Yakın tarihteki ortaklık ve kültürel yakınlık gibi benzerlikleri bulunan bu devletler; iklim, toprak ve nüfus büyüklüğü, nüfus yoğunluğu, doğal kaynaklar, çevre (komşu) ülkeler gibi ayrımlara da sahiptir. Söz konusu devletlerin SSCB sonrası geçen sürede içinden geçtikleri bağımsızlık ve kurumsallaşma sürecinin sonunda vardıkları noktalar bakımından karşılaştırılması için, devlet başkanlarının yetkileri üzerinden benzerlikler ve farklar tespit edilerek bir gösterge oluşturulabilir. Devlet başkanı örneği üzerinden, geçen sürenin sonunda bu ülkelerin hâlihazırda rejim bakımından benzer olup olmadığı tespit edilecek, devlet başkanlarının yetkilerinin benzerlik ve farkları ele alınacaktır. Araştırma problemi olarak; bağımsızlık sonrası karşılaştıkları sorunlara ürettikleri çözümlerin bu ülkeleri birbirine benzer veya farklı nasıl bir noktaya getirdiği, bu bakımdan aynı zamanda kayda değer farklılıkta özgün birer örnek oluşturup oluşturmadıkları sorusuna yanıt aranacaktır. 1. 2. Araştırmanın Amacı Bağımsız Türk devletlerinin yapılanma, gelişim ve kurumsallaşma süreçlerinin daha iyi anlaşılabilmesi için kapsamlı incelemelere ihtiyaç vardır. Bu 4 araştırmada ele alınan konu, Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC dışındaki SSCB sonrası bağımsız olmuş Türk devletlerini kapsayacak şekilde, geniş kapsamlı bir inceleme ve yorum üretebilme imkânını taşımaktadır. Araştırma problemine verilecek yanıt, söz konusu ülkelerin bağımsızlık sonrası süreçlerinin pek çok yansımasından birini ele alacak bir mukayeseli inceleme gerektirmektedir. Bu inceleme için gerekli verilerin derlenmesi de bizatihi bir kaynak oluşturacaktır. Bağımsız Türk devletlerinde devlet başkanının yetkilerinin belirlenmesiyle her ülkenin rejimine ait önemli bazı olgular ortaya konulmuş olacaktır. Ülkeler arasında bu göstergelerin karşılaştırılması ile yalnız ülkelerin rejimi hakkında bir iz değil, aynı zamanda gelişim ve dönüşüm süreçlerinin de içinde bulunduğu ayrıntılı bir durum incelemesi ve yorumu ortaya konulabilecektir. Bu çalışma ile bağımsızlık sonrası süreçlerinin devlet başkanlarının yetkileri örneğinde bu ülkeleri birbirine benzer veya farklı nasıl bir noktaya getirdiğin tespit edilmesi, bu ülkelerde devlet başkanlarının yetkilerine dair verilerin derlendiği bir kaynak oluşturulması, söz konusu ülkelerin özgün birer örnek oluşturup oluşturmadıklarının tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Böylece bu çalışmayla hem ülke anayasalarının pek çok maddesine yayılmış devlet başkanı yetkilerinin derlendiği bir arada toplandığı bir kaynak, hem de bir mukayeseli değerlendirme üretilmiş olacaktır. 1. 3. Araştırmanın Önemi Kadim devletleriyle dünya tarihinde iz bırakmış topluluklar olsa da SSCB sonrası bağımsızlığını elde etmiş Türk devletlerinin yaklaşık son bir yüzyıldaki kendi kendini yönetme deneyimi, devlet deneyimi ve gelenekleri sınırlıdır. Önce tahakküm altında birer sömürge, daha sonra SSCB’de (bilhassa Sultan Galiyev’in ortadan kaldırılmasıyla) merkez Rusya’nın çevre unsurları olarak, kendini yöneten değil yönetilen olmuşlardır. Bu deneyim eksikliği Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra su yüzüne çıkmıştır. 5 Bağımsızlık sonrası diğer eski SSCB ülkeleri gibi yeni bağımsızlığını elde eden Türk cumhuriyetleri de kendine bir yol çizmek zorunda kalmıştır. Bağımsızlık sürecinde yürürlükte olan 1977 tarihli SSCB anayasası bir süre sonra yerini her ülkenin kendi hazırladığı anayasalara bırakmıştır (1977 Anayasası ile ilgili ayrıntılı bir inceleme için bkz. OSAWKE, 1979). Doğal olarak her ülke kendi karşılaştığı sorunlar ve şartlar çerçevesinde yeni bir rejim geliştirme zorunluluğuyla karşı karşıya kalmıştır. Ortaya çıkan sonuç, eski SSCB üyesi bağımsız Türk cumhuriyetlerinin hâlihazırdaki yapılarından ibarettir. Bu yapıların pek çok açıdan incelenmesi mümkündür. Bu çalışmada ise, devlet başkanlarının yetkileri bağlamında dağınık durumdaki veriler toplanarak eski birer SSC olan bağımsız Türk cumhuriyetlerinin geçirdikleri sürecin ve mevcut rejimlerinin bir boyutuyla mukayeseli şekilde incelenmesi hedeflenmiştir. Böyle bir inceleme literatüre özgün bir katkı vaat etmesi bakımından önem arz etmektedir. Karşılaştırmalı çalışmalar, özellikle de beş eski SSCB üyesi bağımsız Türk cumhuriyetini kapsayan karşılaştırmalı çalışmalar ilgi çekici bir özellik arz etmektedir. Literatürde özellikle söz konusu beş ülkeyi de kapsayan karşılaştırmalı çalışmaların oldukça az olduğu dikkati çekmektedir. Bu durum, “eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetleri” üst başlığının kendine özgü ortak payda içeren niteliği, derinlik arz eden yönleri ve farklı yansımaları olan önemi de göz önünde bulundurulduğunda, bir eksiklik olarak değerlendirilebilir. Bu çalışma aynı zamanda bu ihtiyacın da küçük bir yansımasıdır ve ihtiyaca küçük bir karşılık verme amacı taşımaktadır. Anayasada kayıt altına alınmış olarak tezahür eden devlet başkanının yetkileri; kuvvetler ayrılığı ilkesi bakımından bir gösterge, rejimle ilgili temel bir olgu, yürütmenin yanında yasama ve yargı erklerinin rejim içindeki konumuna ait bir işaret ve bilhassa ülkeler arası karşılaştırılabilir bir nitelik olma özelliği taşımaktadır. Bağımsız Türk devletlerinin mukayeseli bir kavrayışla anlaşılması için, devlet mekanizmalarının en tepesine ışık tutulması yolunun takip edilmesi tercih edilmiştir. Bu tez çalışması ile literatüre yapılabilecek katkı, sınırları belli fakat çok boyutlu bir nitelik arz etmektedir. 6 1. 4. Kapsam ve Yöntem Araştırmanın evreni Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC dışındaki (SSCB sonrası bağımsızlığını kazanan) bağımsız Türk devletleridir. Örneklem ise bu bağımsız Türk devletlerindeki devlet başkanlarının yetkileridir. Devlet başkanlarının yetkileri temel olarak anayasalarda ve kanunlarda belirlendiğinden, araştırmaya esas teşkil eden veriler ilgili ülkelerin mevzu (yazılı) hukuklarından (bir başka deyişle mevzuatından) derlenmek zorundadır. Bu kaynaklar hukuki metinler olduğundan içerikleri açık ve maddeler halindedir. Bu nedenle devlet başkanının yetkileri ilgili mevzu hukuk kaynaklarından net bir şekilde ayıklanarak belirlenebilir. Tezin konusu oluşturan devlet başkanlarının yetkilerinin başlıca kaynağı olan ilgili ülke anayasaları kapsamında; bağımsızlığın ardından yapılan ilk anayasalardan bu çalışmanın hazırlandığı 2014 yılında Özbekistan Anayasası’nda yapılan değişikliklere kadar, yeni yapılan her anayasaya ve anayasa değişikliklerine bu çalışmanın ilgili bölümlerinde ve gerek duyulduğu kadar ayrıntıyla yer verilecektir. Özellikle halen yürürlükteki anayasalardaki ilgili hükümler üzerinde durulacak ve bilhassa bunlar incelenecektir. Ancak son SSCB anayasası olan 1977 Anayasasındaki yetkiler veya bağımsızlık ilanı için yapılan Anayasa değişiklikleri bu çalışmanın kapsamı dışındadır. Bu çalışmada somut olarak tespit edilmesi mümkün olan yazılı hukuka dayanan yetkiler esas alınacaktır. Tespit edilmesi daha güç olan, devlet başkanlarının kişisel otoritelerine vb. dayanarak fiilen icra ettikleri yazılı hukuka dayanmayan yetkiler ise beş ülkede eşdeğer ölçü ve kapsamda tespit yapılamayacağı endişesiyle büyük ölçüde ihmal edilecektir. Çalışma nitel bir araştırmadır ve izlenecek temel yol bağımsız Türk devletlerindeki devlet başkanlarının yetkilerinin tasviri ve mukayesesidir. Bunun için bu devletlerin yürürlükteki anayasalarında yer alan devlet başkanına dair hükümlerin içeriği öncelikli olarak verilmeli, ardından bu şekilde derlenen veriler incelenmelidir. Çalışmanın nitel bir araştırma olmasından kaynaklanan açık uçlu 7 doğası bir hipotez oluşturulmasını güçleştirmektedir. Her ne kadar nitel bir araştırma olsa da, çalışmanın mahiyetine uygun bir hipotez mevcuttur. Bağımsızlığa kadar tüm SSCB ülkeleri aynı anayasaya tabi olduğuna göre, hâlihazırda Türk devletlerinde devlet başkanlarına tanınmış yetkiler arasında fark varsa bu bağımsızlıktan sonra ortaya çıkmış olmalıdır. Öncelikli olarak bu ülkelerde devlet başkanlarına tanınmış yetkiler arasında fark olup olmadığı tespit edilecektir. Bu çalışmanın hipotezi; eğer varsa bu farklılığın ülkelerin rejimini ve bağımsızlık sonrası geçirdiği süreçleri yansıttığıdır. Çalışmada bağımsız Türk devletlerindeki devlet başkanlarının yetkileri tespit edildikten sonra bunlar mukayese edilecek ve aralarındaki benzerlikler ve farklar ortaya konularak bu farklılıkların devletlerin bağımsızlıklarından sonra geçirdikleri süreçleri yansıtan anlamlı bir tablo oluşturup oluşturmadığı incelenecektir. Böylece devlet başkanlarının yetkileri arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığının belirlenmesi amaçlanmaktadır. 1. 5. Süre ve Sınırlılıklar Tezin hazırlanması için öngörülen süre, Gazi Üniversitesi 2013-2014 öğretim yılı güz dönemi başlangıcından bahar dönemi sonuna kadar olan dokuz aylık süredir. Hazırlanan ve kabul edilen tez önerisi projesiyle; ilk üç ayın tez önerisinin hazırlanması, kaynak taraması ve bu kaynakların incelenmesine, sonraki üç ayın tezin ana metninin yazımına, son üç ayın ise düzeltmelere, tez savunmasına ve diğer yasal süreçlere ayrılması öngörülmüştür. Yasal zorunluluk ve geçerli mazerete istinaden bu süre yaklaşık üç ay kadar uzatılmıştır. 23 Ocak 2014 tarihinde kabul edilen tez projesinin 18 Aralık 2014’e kadar teslim edilmesi öngörülmüştür. Teze bir takım eklemeler yapılması amacıyla jüri kararıyla ek süre verilmiş ve böylece 2015 yazında nihai tez tesliminin ve tez savunmasının gerçekleştirilmesi kararlaştırılmıştır. Bu çalışmanın problemi tanımlanırken bağımsız Türk cumhuriyetleri arasında araştırma evrenini sınırlamak ve kapsamı belirlemek için hangi ülkelerin 8 ele alınacağına dair seçenekler değerlendirilmiştir. Dünya üzerinde hâlihazırda bağımsız olan Türk devletlerine bakıldığında, yedi bağımsız Türk devletinden beşinin son yüzyıl boyunca bir merkezden yönetildiği ve aynı siyasi tarihi paylaştığı göz önünde bulundurulursa bunların kendi içinde daha özel bir ortak paydaları olduğu sonucuna varılabilir. Bağımsız Türk devletleri arasında devlet başkanlarının yetkilerini ele alan mukayeseli bir çalışmada, örneklemin daha homojen bir yapıda olması için SSCB sonrası bağımsızlığını kazanan Türk devletleri ile sınırlandırılması bu araştırmada belirli soruların yanıtlarına ulaşılması bakımından yararlı olacaktır. Zira örneğin KKTC ile Özbekistan Cumhuriyeti arasında devlet başkanının yetkileri arasındaki benzerlik ve ayrımların anlamlandırılması ile aynı karşılaştırmanın Özbekistan ile diğer bir eski SSCB üyesi Türk cumhuriyeti arasında yapılması arasında kayda değer bir fark vardır. Bu nedenle, çalışmanın kapsamı eski SSCB üyesi bağımsız Türk cumhuriyetleri olarak belirlenmiştir. Bunun yanında, bağımsızlığını kazanmamış, özerk olarak varlığını sürdüren Türk cumhuriyetleri de apayrı birer siyasal varlıktır. Bu nedenle çalışmanın örneklemi ve kapsamı dünya üzerindeki Türk cumhuriyetlerinden, bağımsız olanlar arasında, eski SSCB üyesi olanlarla sınırlandırılmıştır. Tezde ele alınması gereken temel veriler her bir ülkedeki devlet başkanına ait yetkilerdir. Bu yetkilerin nerede bulunacağı noktasında, genel olarak yazılı hukukta, özel olarak ise anayasalarda ilgili hükümlerin aranması gerekir. Anayasal bir devlette devlet başkanının sınırlılıkları (ve yetkileri) anayasada yer alacaktır (MYERSON, 2008, sf. 125 vd.). Bu nedenle ilgili verilerin temel ve birincil kaynağı her bir ülkenin anayasasıdır. Esas olarak anayasada belirlenmesi gereken hükümet sistemi veya kuvvetler ayrılığı gibi temel bir konuda yasa taramasının gerekliliği de tartışmaya açıktır. Devlet başkanının yetkileri ile ilgili asli kaynak anayasalar olduğundan, yasalar tali kaynak konumunda kalmaktadır. Anayasada varolmayan, tanımlanmamış bir yetkinin hiç yoktan yasalarda ve daha alt düzey bir düzenlemede yer alması imkânsıza yakın seviyede düşük ve küçük bir ihtimaldir ve başlıca yetkilerin ikincil mevzuatta yer alması makul değildir. Aynı şekilde, aşağıda ifade edilecek dil engeli nedeniyle, beş ülkede Cumhurbaşkanlarıyla ilgili bir yasa taraması yapılması için gerekli çaba araştırmanın geri kalanından ve asli 9 kaynakların taranmasından daha ağır bir iş yüküne tekabül etmektedir. Gerek önem derecesi ve gerekse imkânsızlık nedeniyle çalışma anayasalarla sınırlandırılmıştır. Çalışmayla ilgili önemli bir sınırlılığı dil oluşturmaktadır. Eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinde birinci yabancı dil ve hatta kimi ülkede yaygın Türk lehçesi dışındaki ikinci resmi dil Rusçadır. Bu nedenle bu ülkenin literatürüne tam olarak ulaşmak için ilgili Türk lehçesine veya Rusçaya vakıf olmak gerekmektedir. Kadim Türk dilinin kolları olan çağdaş Türk lehçelerinin dil bilgisi ve kelime hazinesi gibi bakımlardan geniş bir ortak paydaya sahip olduğu görülse de özel bir dil eğitimine sahip olmaksızın diğer lehçelerdeki hukuk metinlerini anlamak genel olarak mümkün olmama derecesinde zordur. Bu çalışmanın yazarı Rusçaya veya tüm çağdaş Türk lehçelerine hukuki metinleri anlayacak seviyede vakıf olmadığından ilgili ülkelerin yerel akademik literatürlerinde yer alabilecek ikincil kaynaklardan genişçe istifade edemeyecektir ve başlıca dayanak noktası birincil kaynaklarla sınırlı kalmaktadır. 1. 6. Temel Kavramlar Devlet başkanı: Sözcük anlamına uygun şekilde anayasal bir devlette en üst makamdır. Bütün bağımsız devletlerin bir devlet başkanı vardır. Her devlet kendi başkanlık kurum ve makamını kendi şartlarına göre belirler (WATTS, 2010). Devlet başkanının evrensel ve en temel görevi temsildir (MUNRO, 2013). Devlet başkanının alt kümelerinden biri de başkan ve cumhurbaşkanıdır; her başkan ve cumhurbaşkanı bir devlet başkanıdır ancak her devlet başkanı bir cumhurbaşkanı veya (seçilmiş) başkan olmak zorunda değildir (örn. monarşilerde). Başkan ve cumhurbaşkanı: Türk Dil Kurumunun yayımladığı Güncel Türkçe Sözlük’e göre cumhurbaşkanı “Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde devlet başkanı” anlamına gelmektedir (TDK, 2007). Bu noktada “başkan” ve “cumhurbaşkanı” kavramlarının farkı tartışılabilir. İki sözcüğün rejime atıf yaptığı (parlamenter / başkanlık) gibi bir izlenim oluşsa da, bu ayrım kuramsal olarak 10 doğru olsa bile Türkiye Türkçesinde eski SSCB üyesi bağımsız Türk cumhuriyetleriyle ilgili literatürde güncel olarak başkan ve cumhurbaşkanı sözcüklerinin arasında kesin bir ayrım çizmek güçtür. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) için “başkan” sözü yerleşikken, başkanlık sisteminin yürürlükte olduğu başka ülkeler için (örn. Azerbaycan) cumhurbaşkanı sözünün de yaygın olarak kullanıldığı görülmektedir. Böylece başkan ve cumhurbaşkanı sözleri arasında bir galat-ı meşhur bulunduğundan veya kesin bir ayrım olmadığından hareketle ve güncel Türkçedeki Türk cumhuriyetlerine dair kullanıma da uygun olarak (hükümet sistemine atıfta bulunmaksızın) bağımsız Türk cumhuriyetlerinde devlet başkanları için cumhurbaşkanı sözü kullanılacaktır. Türk cumhuriyetleri: Bu metinde Türk cumhuriyetleri kavramı nüfusunun çoğunluğu Türk lehçelerini konuşan çağdaş devletleri ifade etmektedir. Günümüzde dünyada varolan Türk cumhuriyetlerinin bağımsız olanlar ve olmayanlar olarak ikiye ayrılması halinde bu çalışmanın nesnesini oluşturan devletlerin tamamının bağımsız olduğu görülür. Yine bu araştırmanın kapsamı eski SSCB üyesi bağımsız Türk cumhuriyetleri ile sınırlanmıştır. Bu nedenle metin içinde başka bir ibare olmadan Türk cumhuriyetleri kavramının kullanılması halinde de bunun “eski SSCB üyesi bağımsız Türk Cumhuriyetlerini” kastettiği anlaşılmalıdır (Türkiye dışındaki günümüzde varolan bağımsız Türk cumhuriyetleri için bkz. ÇEÇEN, 2006, sf. 465-546).1 Siyasal kültür: Siyasal kültür kavramı 1950’lerin sonunda siyaset bilimi literatürüne girmiş bir kavramdır. Siyasal kültürden kastedilen resmi kurumların içinde var olduğu gayrıresmi ortamdır. Çok geniş kapsamından dolayı, bir olgunun açıklanmasında bu kavramın kullanılması, çok soyut ve hatta belirsiz bir ifade olduğu iddiasıyla eleştirilebilmektedir. Burada verilen tanımları, siyasal kültür 1 Bu çalışmanın kapsamı dışında olmakla birlikte, bağımsız Türk cumhuriyetlerine yönelik bir yabancının bakışını yansıtması bakımından Hugh POPE tarafından yazılan “Sons of the Conquerors: The Rise of the Turkic World” (2005; yayıncı Woodstock and London, Overlook Duckworth) adlı kitaba bakılabilir. 11 kavramına genel bir bakışı ve eleştirel bir boyutu da içeren bir inceleme THOMPSON, ELLIS ve WILDAVSKY’nin ilgili makalesinde (2002, sf. 507 vd.) yer almaktadır. Bu metinde siyasal kültür bir toplumun kültürünün siyasal yaşantıyı ilgilendiren boyutu anlamında kullanılmıştır. Bu çalışma çerçevesinde, özellikle yazılı hukuk dışında da siyasal yapıda belirleyici olan bir unsur olarak siyasal kültüre atıf yapılmaktadır. Hükümet sistemi: Hükümet sistemi bir ülkedeki yürütme erkinin üst yapısını ifade etmektedir. Yürütme erkinde sorumluluğun ve yetkilerin dağılımı hükümet sistemiyle ilişkilidir. Demokratik düzene sahip çağdaş ülkelerde görülen başlıca sistemler; başkanlık, yarı başkanlık ve parlamenter sistemdir. Bu sistemleri içeren genel bilgiler, kapsamlı bir literatür taraması ve üçlü bir karşılaştırma GUNTHER’in ilgili makalesinde (1999) yer almaktadır. 13 2. LİTERATÜR VE KAYNAKLAR Literatüre genel bir bakış, bağımsız Türk devletleriyle ilgili makalelerin genel olarak oldukça fazla olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, bu alana ait alt başlıkların ve öznelerin (ülkelerin) sayısı da göz önüne alındığında aslında belirli konulara dair oldukça sınırlı bir literatür söz konusudur. Bu ülkelerle ilgili olarak belirli başlıklarda tek tek yayınlar bulunmakla birlikte bu çalışmada tasarlanan içerik, yöntem ve kapsamda bir çalışma bulunmamaktadır. Konuyla ilgili temel kaynağı ilgili ülkelerin anayasası teşkil etmekle birlikte, söz konusu ülkelere ve konuya ilişkin kaynaklara da ulaşılması gerekmektedir. Bu çerçevede bir literatür taraması yapılmıştır. Konuya ilişkin belli başlı kaynaklardan ülkelerdeki siyasal düzenle ilgili bilgi veren çalışmalara ulaşılmıştır. Kaynak ve bilgilerde genelden özele doğru bir yol izlenirse, öncelikle ülkelerle ilgili genel bilgilerin yer aldığı kaynaklardan başlayarak, son olarak temel ve asli kaynaklar ele alınmalıdır. 2. 1. Literatür Yukarıda kısaca ifade edilmeye çalışıldığı gibi, bağımsız Türk devletleri Türkiye için büyük önem arz eder. Bu nedenle genel bilgilerin yer aldığı kaynaklara ulaşmak görece daha kolaydır. Temek olarak tasvir etmek gerekirse, Dünya üzerindeki yedi bağımsız Türk devleti üç başlık altında gösterilebilir. (1) Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal Harbi sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti, (2) Soğuk Savaş döneminde kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, (3) Soğuk Savaş sonunda bağımsızlığını ilan eden beş Türk devleti; Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan. Türkiye haricinde bu ülkelerle ilgili genel bilgiler Anıl ÇEÇEN’in Türk Devletleri adlı kitabının son bölümünde yer almaktadır (2006, sf. 465-546). Sovyetler Birliğinden ayrılan Türk cumhuriyetlerinde, bu ülkeler bağımsızlıklarını ilan ettiklerinden beri reformlar yapılarak devlet teşkilatı, yönetim yapısı ve devlet-piyasa ilişkisi yeniden yapılandırılmaya çalışılmıştır. Devletin 14 kurumsal yapısını ve ekonomi içindeki ağırlığını biçimlendirmeyi hedefleyen bu reformların sonucu ortaya çıkan tablo, reformların yanında toplumun yapısından, mevcut iktisadi ve toplumsal kurumlardan etkilenerek şekillenmiştir. Bu devletlerin yaşadığı yenileşme ve değişme süreci ÇEVİK ve TURAN’ın "Devletin Kurumsal Dönüşümü: Orta Asya Cumhuriyetleri Perspektifinden" adlı makalesinde ele alınmaktadır (2007, sf. 205-224). Türk Cumhuriyetleri’nin bağımsızlıklarını ilan etmelerinin ardından ilk öncelikleri istikrar ve düzen arayışıdır. Halen iktidarda bulunan devlet başkanları Soğuk Savaş döneminde yetişmiş olduklarından bu dönemin ikliminden de etkilenmişlerdir. Hâlihazırdaki rejimler demokrasi bakımından eleştirilmektedir. Bu siyasetçilerin kazandıkları seçimlerin uluslararası standartlarda serbest ve adil seçimler olup olmadığı değerlendirilmekte ve tartışılmaktadır (KANLI, 2009, sayfa 80). Bu ülkelerin siyasal yapısı ve varolan partiler “Political organization in Central Asia and Azerbaijan: Sources and Documents” (BABAK ve diğ., 2004) adlı kitapta ele alınmaktadır, bu kitap SSCB sonrası bağımsızlığını kazanan tüm Müslüman ülkeleri ele aldığından beş Türk cumhuriyetinin yanında Tacikistan ile ilgili de bilgi vermektedir. Bağımsızlık sonrası geçirdikleri süreçlerin ele alındığı çalışmalar da literatürde yer almaktadır. ÖZBUDUN ve KÖKER’in BDT Ülkelerinde Demokrasiye Geçiş ve Anayasa Yapımı (1993) adlı kitabı, YILDIRIM’ın İçsel ve Dışsal Dinamiklerin Türk Cumhuriyetlerindeki Demokratikleşme Sürecine Etkisinin Analizi adlı yayınlanmamış yüksek lisans tezi (2009), Ahmet Yesevi Üniversitesi tarafından düzenlenen “Bağımsızlıklarının 20. Yılında Türk Cumhuriyetleri: Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan” konulu toplantı bildirileri (HOROTA ve diğ. 2011), KANLI’nın SSCB’nin Dağılmasından Sonra Türk Cumhuriyetleri ve Türkiye İlişkileri (2009) adlı yayınlanmamış yüksek lisans tezi, KHAİRMUKHANMEDOV’un Ulus-Devlet Bağlamında Orta Asya Cumhuriyetlerinde Siyasal Ve Hukuksal Değişim (2008) adlı yayınlanmamış doktora tezi bunlara örnek gösterilebilir. 15 ALKAN’ın “Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Sistemler: 20 Yıllık Bilanço” (2011-b) konferans bildirisi bu ülkelerin siyasal sistemlerinin içinden geçtikleri sürece dair genel bir değerlendirme içermektedir. Aynı yazar 2012’de de "Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Kurumsallaşma Süreci: Geçen Yirmi Yılın Bir Bilançosu" başlığı ile bu bildiriyi genişleterek oldukça geniş içerikli bir makale yayınlamıştır. ALKAN, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Hayat ve Kurumlar adlı kitabıyla da Azerbaycan dışındaki eski SSCB üyesi Türk Cumhuriyetlerinin siyasal yapıları ile ilgili kapsamlı bir kaynak sunmaktadır. Literatürde, bu konuda en çok çalışma yapan araştırmacının ALKAN olduğu görülmektedir (2006, 2007, 2008, 2011-a, 2011-b, 2012; ayrıca EROĞLU ile birlikte 20112). İki ülke arasında siyasal sistem bağlamında araştırmalar da bulunmaktadır. EROĞLU ve ALKAN’ın karşılaştırma yapan (2011) Kazakistan ve Özbekistan’ı ele aldıkları, KONOVALOV’un (2008) ise Kazakistan ve Türkiye'yi ele aldığı çalışmalar buna örnek gösterilebilir. Sadece bu ülkelerden birindeki siyasal yapının ele alındığı çalışmalar da vardır. Örneğin ABDULLAYEV’in (2001) ve GÖNENÇ’in (1998) Azerbaycan’daki siyasal yapıyı ele aldığı çalışmaları, ALKAN’ın Türkmenistan’daki (2006) ve Kazakistan’daki (2007) siyasal sistemi ele aldığı çalışmaları literatürde yer almaktadır. BÜLBÜL’ün makalesi de (2008) Kazakistan’daki yasama ve yürütme erklerini ele almaktadır. Doğrusu bu konuda eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetleri arasında en çok Kazakistan ile ilgili çalışmalar literatürde yer almaktadır. POLATGİL’in (1998) ve TAGAYEV’in (2004) yayınlanmamış yüksek lisans tezleri de Kazakistan’ın siyasal yapısını ele almaktadır. Bir veya iki devleti konu alan araştırmaların görece çokluğuna rağmen, beş eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetini de kapsayan çalışmalar çok daha az sayıdadır. 2 Literatürde, bu sayılanlar dışında ALKAN’ın Türk cumhuriyetleriyle ilgili fakat bu çalışmanın konusuyla doğrudan bağlantılı olmadığı için bu çalışmada kaynak olarak yer almayan başka çalışmaları da bulunmaktadır. 16 Bağımsızlık sonrası eski SSCB ülkelerindeki anayasal gelişmeleri tüm eski SSCB ülkeleri bağlamında (TUNÇ ve TÜRKOĞLU, 2007; ÖZBUDUN ve KÖKER, 1993) ve yalnızca Türk cumhuriyetleri bağlamında (ÖZER, 2008) ele alan çalışmalar, bu ülkelerin anayasa yapma ve kurumsallaşma süreçlerine ışık tutmaktadır. 2. 2. Eski SSCB Üyesi Bağımsız Türk Cumhuriyetlerinin Anayasaları Bu çalışmada en önemli kaynak ele alınan ülkelerin anayasalarıdır. Devlet başkanının devletin başı olmasına ve anayasal devlet anlayışına göre devlet başkanının anayasa dışında veya anayasada bahsedilmemiş bir yetkisi olmaması gerekir. Bu durumda çalışmanın asli kaynağını ilgili ülkelerin anayasaları oluşturacaktır. Bu kaynak ilgili verilerin yer aldığı ve derlenebileceği aracısız, kapsamlı ve ilk kaynak olduğundan birincil ve temel kaynaktır. Anayasa metinleri arasında Azerbaycan asıl dilinden, Kırgızistan hem Türkiye Türkçesi hem de İngilizce çevirisinden, Türkmenistan Anayasası hem de İngilizce çevirisinden hem de asıl dilinden, Kazakistan ve Özbekistan ise İngilizce çevirilerinden yararlanılarak cumhurbaşkanına atıf yapan maddeleri taranmış, bu maddelerin içinden cumhurbaşkanıyla ilgili hükümler ayıklanarak derlenmiştir3. Toplanan veriler (hükümler) ilgili madde atfıyla ve gerektiğinde söz konusu anayasanın yazım biçimine göre fıkra veya bent atfıyla gösterilmiştir. Böylece veriler bizzat bu çalışma kapsamında derlendiğinden aracı kaynaklara başvurulmamıştır. Söz konusu beş ülkenin anayasalarından her birinde özel bir maddede cumhurbaşkanının görev ve yetkileri sayılmıştır. Cumhurbaşkanıyla ilgili bu özel 3 Aslında bu anayasaların Türkiye Türkçesine çevrildiği bir yayın mevcuttur. Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) tarafından “Türk Cumhuriyetleri Anayasaları” adı altında 2012’de beş ülkenin Anayasaları yalnız Türkiye Türkçesine değil; Azerbaycan Türkçesine, Kazak Türkçesine ve Kırgız Türkçesine de çevrilmiştir. Ancak bu çalışmanın hazırlanmasında söz konusu yayına fiziksel olarak ulaşıldığı halde, erişim tarihi itibarıyla başka kaynaklardan söz konusu anayasalara ait veriler en güncel haliyle derlenmiş olduğundan bu yayının içeriğinden hiçbir şekilde istifade edilmemiştir. 17 maddeler içeriği itibarıyla yetki maddesi olarak adlandırılacaktır. Beş anayasada da yetki maddelerinin yanında ayrıca diğer pek çok maddede görev ve yetki hükümleri de dâhil olmak üzere cumhurbaşkanına atıf yapılmaktadır. Bu nedenle, her bir devlet için cumhurbaşkanına atıf yapan maddeler “yetki maddesi” ve “diğer maddeler” olmak üzere iki alt başlık altında incelenecektir. Yetki maddesinde yer alan hükümler tek tek sayıldıktan sonra, diğer maddelerdeki hükümler sayılacaktır. Ancak yetki maddesi ve diğer maddeler arasında mükerrer hüküm bulunabileceğinden, yetkiler derlenirken bu durum dikkate alınmalı ve mükerrer hükümler iki ayrı yetki değil tek bir yetki olarak kabul edilmelidir. SSCB dağılırken bağımsızlığını elde eden Türk cumhuriyetlerinin her biri (bağımsızlığını ilan ettiği sırada kendi ülkesinde yürürlükte olan) son SSCB anayasasının yerine geçecek ve hem bağımsızlığı hem de serbest piyasa ekonomisine dönüşümü tescil edecek yeni bir anayasa yapma ihtiyacıyla karşı karşıya kalmıştı. Devletler aynı yılda yeni anayasalarını kabul etmiş olmasa da, ileride daha ayrıntılı aktarılacağı üzere 1995 yılına gelindiğinde her bir devlette bağımsızlık sonrası yazılarak kabul edilmiş birer anayasa yürürlükteydi. Söz konusu bütün anayasalarda takip eden yıllarda değişiklikler yapılmış olmakla birlikte bazı ülkeler bir kez daha yeni birer anayasa yapmış olduğundan kimi ülkelerde bu çalışmanın yapıldığı tarih itibarıyla bağımsızlık sonrası ilk, kimilerindeyse ikinci anayasa yürürlüktedir. Bu anayasalarla ilgili bilgiler ileriki bölümlerde ayrıntılı olarak verilecektir. Kabul yıllarının ayrım göstermesi gibi bu anayasaların maddi bakımdan da somut ayrımları olduğu görülmektedir. Anayasa metinleri incelendiğinde, madde başlığı, fıkra ve bent kullanımı gibi yazım tekniğine dair şekilsel unsurların yanında toplam madde sayısı bakımından da ayrımlar vardır. Ele alınan anayasaların bu sayılanlar ve başka bakımlardan incelenmesi takip eden bölümlere bırakılmıştır. Ancak ilk bakışta dahi benzer olmadıkları görülmektedir. Yeri geldiğinde bu anayasalarda cumhurbaşkanına atıf yapan maddelerin sayıları ve tüm maddelere oranları da şekil ve açıklamalarla sunulacaktır. 18 19 3. AZERBAYCAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN ANAYASAL ÇERÇEVESİ Azerbaycan, eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetleri arasında bağımsızlığından sonra en büyük krizle karşılaşan ülke olmuştur. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki savaş ancak 1994 yılı Mayıs ayında ateşkesle durmuştur (ASLANOV, 2009, sf. 15). Bu savaş sırasında Azerbaycan topraklarının önemli bir kısmı işgal edilmiştir. Ayrıca savaş sırasında işgal edilen bölgelerde de Ermeni ve Rus birlikleri tarafından sivil halka yönelik büyük katliamlar gerçekleştirilmiştir (MUSTAFAYEV, 2011, sf. 23-41). Ülke yönetiminde de istikrar sağlanamamış, bağımsızlığın ardından demokratik bir seçimle iş başına gelen Cumhurbaşkanı Ebulfeyz ELÇİBEY (ABDULLAYEV, 2001, sf. 113) yaşanan darbe girişimi ve diğer gelişmeler sonucunda başkentten ayrılmış, başkente gelen Haydar ALİYEV 1993 sonunda yönetimi ele geçirmiştir. Ülkede ancak 1994’te gelen ateşkesin ardından yeni bir anayasa yapımı mümkün olabilmiştir ve yeni anayasa çalışmaları 1995’in Ocak ayında başlamıştır (GÖNENÇ, 2002, sf. 184). Bu sürecin sonunda, yetkilerinin kapsamıyla ilgili ilerleyen kısımlarda geniş bir çerçeve çizileceği üzere güçlü bir başkanlık sistemi ortaya çıkmıştır. Azerbaycan'ın bağımsızlığından sonra kabul ettiği ilk anayasası bu çalışmanın hazırlandığı dönemde halen yürürlüktedir. 12 Kasım 1995 tarihli ve 158 maddeden oluşan Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası'nın 40 maddesinin içeriğinde ve 11 maddesinin başlığında Cumhurbaşkanına atıf yapılmaktadır (Richmond, _____). Genel olarak çok ayrıntılı ve kapsamlı bir anayasa olduğu, yer yer Anayasa dışında yasalarla da düzenlenebilecek konuları da düzenlediği görülmektedir (GÖNENÇ, 1998, sf. 194 vd.). 1995 Anayasası'nda ilk değişiklik halk oylaması yoluyla 2002 yılında yapılmıştır. İkinci ve halihazırdaki son değişiklik ise 2009 yılında yine halk oylamasıyla yapılmıştır (Azerbaijans, _____). 2002 halk oylaması ile Anayasa'nın 22 maddesinde toplam 31 değişiklik yapılmış olup, 2009 halk oylaması ile 29 maddede toplam 41 değişiklik yapılmıştır (HAV, 2010). Anayasa'nın 101. 20 maddesindeki, iki defadan fazla artarda cumhurbaşkanı seçilmeyi yasaklayan hüküm 2009 referandumuyla kaldırılmıştır. Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası'nın cumhurbaşkanı ile ilgili düzenlemeleri; "Cumhurbaşkanının Yetkileri" başlıklı Madde 109'daki hükümler ve diğer maddelerdeki hükümler olmak üzere ikiye ayrılabilir. Mevcut Anayasanın yetki maddesi dışında 39 maddesinde cumhurbaşkanına atıf yapılmaktadır. 3. 1. Azerbaycan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu 109. Maddesi "Cumhurbaşkanının Yetkileri" başlıklı madde 109'da 32 adet hüküm yer almaktadır. Bu hükümler aşağıda sıralı olarak sunulmuştur: Milli Meclis seçimlerini ilan eder (fıkra 1), devlet bütçesini Milli Meclisin onayına sunar (fıkra 2), iktisadi ve sosyal programları onaylar (fıkra 3), Meclisin rızasıyla Başbakanı göreve getirir ve görevden alır (fıkra 4), bakanlar kurulu üyelerini göreve getirir ve görevden alır (fıkra 5), bakanlar kurulu üyelerinin istifalarını kabul eder (fıkra 6) ve gerektiğinde Bakanlar Kuruluna başkanlık yapar (fıkra 5). Devlet bütçesinde ayrılan kaynakların sınırları içinde merkezi ve yerel yönetim organları kurar (fıkra 7), Azerbaycan Hükümetinin ve Nahcivan Özerk Cumhuriyetinin bakanlar kurulu kararları ile merkezi ve yerel yönetim organlarının kararlarını iptal eder (fıkra 8). Yüksek mahkemelere üye atamalarıyla ilgili meclise teklif sunar, diğer mahkemelerin hâkimlerini atar, Meclisin rızasıyla Başsavcıyı göreve getirir ve görevden alır (fıkra 9), Merkez Bankasının Yönetim Kurulu üyelerinin göreve getirilmesi ve görevden alınması ile ilgili meclise tavsiye verir (fıkra 10). Cumhurbaşkanlığı idari teşkilatını kurar ve başkanını atar (fıkra 13), Kamu Başdenetçisi atanması için Meclise tavsiyede bulunur (fıkra 14), diplomatik temsilciliklerin açılmasıyla ilgili meclise tavsiye sunar, diplomatları göreve getirir ve 21 görevden alır (fıkra 15), yabancı ülkelerin diplomatik temsilcilerinin güven mektuplarını alır (fıkra 16), devletler ve hükümetler arası anlaşmaları karara bağlar, devletlerarası anlaşmaları uygun bulmak veya reddetmek üzere Meclise sunar, uygun bulma yasalarını imzalar (fıkra 17), halk oylaması ilan eder (fıkra 18), yasaları imzalar ve yayınlar (fıkra 19), vatandaşlık konularını karara bağlar (fıkra 20), siyasi sığınma hakkı tanınmasıyla ilgili konuları karara bağlar (fıkra 21), af çıkarır (fıkra 23), devlet ödülleri verir (fıkra 23), yüksek askeri rütbeleri ve hususi yüksek nişanlar verir (fıkra 24). Askeri doktrini Meclisin onayına sunar (fıkra 11), Silahlı Kuvvetlere yüksek rütbeli subayları atar (fıkra 12), kısmi veya genel seferberlik ilan eder ve kaldırır (fıkra 25), vatandaşları acil askeri hizmete çağırır ve yedek askeri birliklere sevkeder (fıkra 26), güvenlik konseyini oluşturur (fıkra 27), silahlı kuvvetlerin kullanımıyla ilgili Meclise tavsiye sunar (fıkra 28), olağanüstü hal ve sıkıyönetim ilan eder (fıkra 29), Meclisin rızasıyla savaş ilan eder ve barış anlaşması yapar (fıkra 30), devlet bütçesi kaynaklarının sınırları içinde özel güvenlik organları kurar (fıkra 31), mevcut Anayasa ile Milli Meclisin veya hukuk mahkemelerinin yetkisine verilmeyen konuları karara bağlar (fıkra 32). 3. 2. Azerbaycan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının Yetkilerini İçeren Hükümler Azerbaycan Anayasası'nda madde 109 dışındaki Cumhurbaşkanına atıf yapan hükümler şu şekilde özetlenebilir: Cumhurbaşkanı yürütme organının başıdır (madde 7 ile madde 99). Cumhurbaşkanı devletin başkanıdır, halkın birliğini temsil ve devletin sürekliliğini tesis eder, Azerbaycan'ın bağımsızlığının, toprak bütünlüğünün, yargı bağımsızlığının ve uluslararası sözleşmelerin uygulanmasının teminatıdır (madde 8). Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanıdır (madde 9). Milli Meclisi olağanüstü toplantıya çağırabilir (madde 88). Milli Meclise; bütçe tasarısı, başbakan adayının gösterilmesi, diplomatik temsilciliklerin açılması, Merkez 22 Bankasının Yönetim Kurulu üyelerinin göreve getirilmesi ve görevden alınması, Silahlı Kuvvetlerin kullanılması, askeri doktrin ve savaş ilanı ile ilgili teklif sunar (madde 95). Kamu Başdenetçisi ve yüksek mahkemelerin üyelerini atayarak meclisin onayına sunar (madde 95 ile madde 130, 131, 132). Sıkıyönetim ve olağan üstü hal ilan eder (madde 111 ile madde 112). Başsavcı ve savcıları göreve getirir ve görevden alır, yargıçları görevden alır (madde 95 ile madde 128 ve 133). Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulunu kurar ve yönetir (madde 114 ile madde 119). Başbakanı atanmak üzere Meclisin onayına sunar (madde 118). Nahcivan Özerk Cumhuriyeti'nin (NÖC) Başbakanını atanmak üzere NÖC Yüksel Meclisinin onayına sunar (madde 140). Başsavcının başvurusu üzerine Başbakanın dokunulmazlığını kaldırabilir (madde 123). NÖC de dahil olmak üzere merkezi idarenin taşra teşkilatının yöneticilerini (vali ve kaymakam gibi) atar ve yetki sınırlarını belirler (madde 124 ile madde 141). Milli Meclis, Cumhurbaşkanı'ndan gelen yasa tasarılarını iki ay içinde oylar ve bunlar üzerinde ancak cumhurbaşkanı'nın rızasıyla değişiklik yapabilir, cumhurbaşkanı tasarının ivedi (acil) olduğunu ilan ederse oylama 20 için içinde yapılır (madde 96). Milli Meclisin kabul ettiği yasa tasarıları cumhurbaşkanına 14 gün içinde sunulur, ivedi (acil) tasarılar ise 24 saat içinde sunulur (madde 98). Cumhurbaşkanı yasaları 56 gün içinde imzalar veya görüşleriyle birlikte Meclise geri gönderir (madde 110). Cumhurbaşkanı Meclise anayasa değişiklik tasarıları sunabilir (madde 157). Kabul edilen anayasa değişikliği tasarıları da cumhurbaşkanına imzaya sunulur (madde 156). Anayasa ve yasalara aykırı olmamak kaydıyla kararname (ferman) ve talimat (serencam) çıkartır (madde 113 ile madde 149). Anayasa Mahkemesinden Anayasa ve yasaların yorumlanmasını talep eder (madde 130). Cumhurbaşkanı adayı olmak için 35 yaşından büyük olmak, 10 yıldan uzun süredir daimi olarak Azerbaycan topraklarında yaşamak, üniversite mezunu olmak, 23 oy verme hakkına sahip olmak, geçmiş mahkumiyeti bulunmamak, başka ülkelere borcu veya çifte vatandaşlığı olmamak gerekmektedir (madde 100). Cumhurbaşkanı doğrudan halk oylamasıyla beş yıl için seçilir (madde 101) ve seçim sonuçları 14 gün içinde Anayasa Mahkemesi tarafından açıklanır (madde 102). Cumhurbaşkanı seçilen kişi sonuçların açıklanmasından itibaren üç gün içinde Anayasa Mahkemesi üyeleri huzurunda yemin eder ve yemin ettiği gün görevine başlamış sayılır (madde 103). Cumhurbaşkanı, görev süresi sona ermeden görevden ayrılması veya alınması hususu Anayasa Mahkemesi ile Milli Meclis tarafından karara bağlanır (madde 104 ile madde 107). Cumhurbaşkanlığı makamına başbakan, başbakanlık makamının dahi boş kalması durumunda ise meclis başkanı vekâlet edecektir (madde 105). Cumhurbaşkanı dokunulmazdır (106). Cumhurbaşkanının ve ailesinin geçimi devlet tarafından temin edilir (madde 108). 25 4. KAZAKİSTAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN ANAYASAL ÇERÇEVESİ SSCB’nin sonuna gelindiğinde nüfusla ilgili en zor konumda olan ülke Kazakistandır. Kazakistan SSC’de Kazakların tüm ülke nüfusu içindeki oranı yüzde kırk kadardır ve ülke içindeki Rus nüfusun oranı da buna yakındır4. Nitelikli işgücü arasında ve yönetim kademelerinde de Rusların oranı daha yüksektir. Böylece Kazakistan, bağımsızlığının ardından öz vatanında son 50-100 yılda yerleşmiş Rusların karşısında azınlıkta kalma noktasına gelmiştir. (ALKAN, 2011a; sf. 36 vd.) Kazakistan Anayasası’nda ve bağımsızlık sonrası üretilen devlet politikalarında, yukarıda kısaca bahsedilen yakın tarihte ülkede meydana gelmiş olan nüfus dengesizliğini giderme ve ülkeyi istikrara kavuşturma kaygısının önemli bir yer tutmuş olması doğaldır. Ancak tüm olumsuzluklara rağmen bağımsızlığının ardından geçen sürede Kazakistan olumlu bir görünüm arz etmektedir ve bu olumlu görünüm elbette Anayasal düzenden bağımsız olarak meydana gelmiş olamaz. Bu noktadan hareketle Kazakistan’ın farklı bir özenle incelenmesi yerinde olacaktır. Nüfus olarak adeta ikiye bölünmüş ülkenin bir arada tutulabilmesi ve kaydedilen olumlu seyir Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan NAZARBAYEV’in kişiliğinde simgeleşmektedir. Bu nedenle Kazakistan rejimi içinde haklı olarak cumhurbaşkanının merkezi ve güçlü konumu pekişmiştir. Buna rağmen aşağıda ifade edileceği üzere NAZARBAYEV destekçilerinin ortaya attığı ve NAZARBAYEV’in iktidarını genişletmeye yönelik gibi görünen bazı tekliflerin bizzat NAZARBAYEV tarafından reddedilmesi, onun makul gördüğü bir çizgiyi ve sınırı aşmadığını göstermiştir. 4 Bu sonuç yalnızca SSCB’nin son dönemine ait değildir. Bolşevik devriminden 1950’ye kadar olan dönemde dünya nüfusundaki artışa rağmen Kazak nüfusu yarı yarıya azalmıştır. 26 Kazakistan'ın 1991 yılındaki bağımsızlığından sonra 1993’te kabul ettiği ilk anayasası yalnızca iki yıl yürürlükte kalmıştır ve 1995’te yeni bir anayasa kabul edilmiştir (CUMMINGS, 2005, sf. 54). Bu çalışmanın hazırlandığı dönemde bağımsızlık sonrası kabul edilen ikinci anayasadır. 98 Maddeden oluşan Kazakistan Cumhuriyeti Anayasası 30 Ağustos 1995 tarihinde halk oylamasıyla kabul edilmiştir (OĞURLU, 2001, s. 123 vd.). Madde başlıkları olmayan Anayasanın 42 maddesinde cumhurbaşkanına atıf yapılmaktadır. 1995 Anayasasında bu çalışmanın hazırlandığı tarihe kadar 1998, 2007 ve 2011 yıllarında olmak üzere üç kez değişiklik yapılmıştır (ICLA, 2014). 1998 yılının Ekim ayında yapılan Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanlığı görev süresi beş yıldan yedi yıla çıkartılmıştır. 2007 yılının Mayıs ayında yapılan Anayasa değişikliği ile Kurucu Cumhurbaşkanı için tekrar seçilebilme sınırı kaldırılarak, cumhurbaşkanlığı görev süresi tekrar yedi yıldan beş yıla indirilmiştir. Daha sonra 2009 yılında Kurucu Cumhurbaşkanı için görev süresini yaşam boyu yapmaya yönelik bir teklif ile 2011 yılında görev süresini 2020 yılına kadar uzatmaya yönelik teklif, bizzat Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan NAZARBAYEV tarafından geri çevrilmiştir (Freedom, 2012). 2010 yılı Mayıs ayında yapılan bir anayasa değişikliği ile Kurucu Cumhurbaşkanının "ulusal önderlik" sıfatı tanınmış, yetkileri arttırılarak bağışıklıkları genişletilmiştir (CARMELLA, 2010). Kazakistan Cumhuriyeti Anayasası'nın cumhurbaşkanına dair düzenlemeleri Cumhurbaşkanının yetkileri konulu Madde 44'teki hükümler ve diğer maddelerdeki hükümler olmak üzere ikiye ayrılabilir. Yetki maddesi dışında 41 maddede cumhurbaşkanına atıf yapılmaktadır. 4. 1. Kazakistan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu 44. Maddesi Cumhurbaşkanının yetkileri konulu madde 44'te 21 fıkra mevcuttur. Bu maddede yer alan hükümler aşağıda sıralı olarak verilmiştir: 27 Cumhurbaşkanı her yıl Kazakistan halkına hitap ederek ülkenin durumu, iç ve dış siyasetin genel hatlarıyla ilgili bilgi verir (fıkra 1). Milletvekili seçimlerini ilan eder, Meclisin ilk toplantısı için ve olağanüstü toplantılar için çağrıda bulunur ve üyelerin yeminlerine şahitlik eder, yasaları imzalayıp yayımlar veya tekrar görüşülmek üzere geri gönderir (fıkra 2). Meclisteki partilerle görüşerek başbakan adayı belirler, Meclisin rızasıyla atar veya görevden alır; başbakanın teklifiyle hükümetin yapısını belirler; bakanları atar ve görevden alır, özellikle içişleri, dışişleri, savunma ve adalet bakanlarını belirler; bakanlar kurulu üyelerinin yeminlerine şahitlik eder (yeminlerini kabul eder - çev.). Hükümet dışındaki merkezi yürütme organlarını kurar, kaldırır ve değiştirir; önemli konularda bakanlar kurulu toplantılarına başkanlık eder; meclise yasa tasarısı sunmak üzere hükümete görev verir; bakanlar kurulu üyelerinin yönetmelik ve genelge gibi kararları ile valilerin kararlarını kısmen veya tamamen askıya alır veya iptal eder (fıkra 3). Merkez Bankası başkanını, başsavcıyı, Milli Güvenlik Konseyi başkanını Meclisin üst kanadının (Senato'nun) onayıyla atar ve görevden alır (fıkra 4). Cumhurbaşkanına bağlı ve cumhurbaşkanının denetimine tabi kamu kurumları kurar, yeniden yapılandırır veya kaldırır, bunların başkanlarını atar ve görevden alır (fıkra 5). Ülkenin dış temsilciliklerinin başındaki diplomatları atar ve görevden alır (fıkra 6). Merkez Seçim Kurulu Başkanını ve üyelerinden ikisini, Sayıştay Başkanını ve üyelerinden ikisini atar (fıkra 7). Devlet programlarını onaylar (fıkra 8). Başbakanın önerisi üzerine kamu çalışanlarının maliyesi ve aylıkları ile ilgili merkezi yapıyı onaylar (fıkra 9). Ülke genelinde halk oylaması yapılması kararını alır (fıkra 10). Müzakereler yaparak uluslararası anlaşmaları ve uygun bulma yasalarını imzalar, elçilerin güven ve geri çağrı mektuplarını alır (fıkra 11). Silahlı kuvvetlerin başkomutanıdır, yüksek komuta kademesinin atamalarını yapar (fıkra 12). Devlet nişanları, yüksek askeri rütbeler, onur dereceleri, taltifler, diplomatik ünvan ve liyakat dereceleri verir (fıkra 13). Vatandaşlık ve siyasal sığınma konularını sonuçlandırır (fıkra 14). Af kararı alır (fıkra 15). Devletin 28 demokratik kurumlarına, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne, siyasal istikrarına, vatandaşlarının güvenliğine ve anayasal kurumların olağan işleyişine karşı yakın ve ciddi bir tehdit olması halinde cumhurbaşkanı; başbakan ve meclis başkanlarıyla görüşerek ülke genelinde veya kısmı olağanüstü hal ilan ederek önlemler alır, silahlı kuvvetlerin kullanılması için meclise çağrı yapar (fıkra 16). Ülkenin saldırı altında veya yakın tehlike altında olması halinde cumhurbaşkanı ülke genelinde veya bir bölümünde sıkıyönetim ilan edebilir, kısmı veya genel seferberlik ilan edebilir (fıkra 17). Kendine bağlı cumhurbaşkanlığı korumalarını ve Cumhuriyet Muhafızlarını biçimlendirir (fıkra 18). Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğini biçimlendirir, genel sekreterini atar ve görevden alır (fıkra 19). Güvenlik Konseyini ve diğer danışma organlarını, Halklar Meclisini, Yüksek yargı Konseyini oluşturur (fıkra 20). Anayasaya ve yasalara dayanan diğer yetkilerini kullanır (fıkra 21). 4. 2. Kazakistan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının Yetkilerini İçeren Hükümler Kazakistan Anayasası’nda madde 44 dışındaki Cumhurbaşkanına dair hükümler şu şekilde özetlenebilir: Kazakistan Cumhuriyeti bir başkanlık sistemidir (madde 2). Halk iradesini temsil etmek cumhurbaşkanının ve meclisin görevidir (madde 3). Cumhurbaşkanı devlet başkanıdır, içeride ve dışarıda Kazakistan'ın temsilcisidir, iç ve dış siyaseti belirleyecek en üst yetkilidir; Anayasanın ihlal edilemezliğinin, birey ve vatandaş haklarının, devlet erkinin ve halkın birliğinin simgesi ve teminatıdır; devletin tüm birimlerinin idaresinde ahenkli işlemesini ve erke haiz kurumların halka karşı sorumluluğunu temin eder (madde 40). Eşit, doğrudan ve evrensel gizli oyla beş yıl için halk tarafından seçilir, Adayların 40 yaşından küçük olmaması, son 15 yıldır Kazakistan'da yaşaması ve devlet dilini (Kazak Türkçesi - çev.) mükemmel şekilde kullanabilmesi gerekmektedir. Cumhurbaşkanlığı seçimleri aralık ayının ilk pazar günü yapılır ve 29 genel seçimlere tesadüf etmemelidir; görevdeki cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin süresinden önce yapılması için karar çıkarabilir. Birinci turda adaylardan biri salt çoğunluğu sağlayamazsa en çok oy alan iki aday ikinci turda yarışır (madde 41). Cumhurbaşkanlığı seçimleri meclisin alt kanadı tarafından ilan edilir (madde 56). Yeni cumhurbaşkanı; milletvekilleri, Anayasa Konseyi (anayasa mahkemesi benzeri bir yapı) üyeleri, yüksek mahkeme hâkimleri ve eski cumhurbaşkanlarının katıldığı bir törende yemin ederek görevine başlar. Bir kişi iki defadan fazla cumhurbaşkanı seçilemez, bu hüküm ilk cumhurbaşkanını kapsamaz (madde 42). Cumhurbaşkanı; milletvekili olma, maaşlı bir işte çalışma ve ticaret yapma hakkına sahip değildir (madde 43). Kazakistan Cumhurbaşkanı tüm ülkede geçerli kararname ve talimatlar çıkarır, bunlar karşı imza ile meclisin iki kanadının başkanlarınca imzalanır ve yasal sorumluluğu onlar taşır (madde 45). Meclisten belirli süre için verilen yetkilerle kanun veya Anayasa'da belirtilen özel şartlar altında kanun hükmünde kararname çıkarır (madde 45, 53, 61). Cumhurbaşkanının şeref ve haysiyeti dokunulmazdır. Cumhurbaşkanı ve ailesinin korunması hizmeti ve geçimi devlet tarafından karşılanır. Eski cumhurbaşkanları da bu hükme tâbidir. İlk Cumhurbaşkanının statüsü ve yetkileri Anayasa ve anayasal kanunlar ile belirlenir (madde 46). Kazakistan Cumhurbaşkanının hastalık sebebiyle sürekli olarak görevini yerine getiremez olması durumunda veya vatana ihanet nedeniyle meclis tarafından süresi bitmeden görevinden alınabilir ancak erken seçimin gündemde olması halinde bu teklif verilemez (madde 47). Görevden alınma veya ölüm halinde Cumhurbaşkanına meclisin üst kanadının başkanı, eğer bu mümkün olmazsa meclisin alt kanadının başkanı, bu da olmazsa başbakan vekalet eder. Vekalet görevini alan kişi asıl görevini bırakır ve anayasa değişikliği teklifi verme hakkı yoktur (madde 48). 30 Meclisin üst kanadının (Senato) 15 üyesi Cumhurbaşkanı tarafından atanır (madde 50). Cumhurbaşkanı kendi atadığı üst kanat üyelerini (senatörleri) süresinden önce görevinden alabilir (madde 52). Meclise anayasa değişikliği ve silahlı kuvvetleri kullanma teklifleri verebilir (madde 53). Kanunları ve anayasal kanunları imzalar veya geri gönderir (madde 54). Yüksek Mahkeme Başkanını ve hâkimlerini Yüksek Yargı Konseyi'nin tavsiyesi üzerine seçmek veya görevden almak üzere meclisin üst kanadına teklif sunar (madde 56 ve 82). Meclisin üst kanadının onayıyla Merkez Bankası başkanını, başsavcıyı, Milli Güvenlik Konseyi başkanını atar (madde 55). Meclisin alt kanadının onayıyla başbakanı atar (madde 56). Meclisin iki kanadından herhangi birinin talebi üzerine ilgili bakanı görevden alır (madde 57). Meclisin üst kanadının başkanlığı için aday gösterir (madde 58). Genel seçimlerden sonra meclisin ilk toplantısı için çağrı yapar, yasama yılları cumhurbaşkanı tarafından birleşik toplantıda açılır ve kapanır. Meclisin tatil olduğu sırada meclis başkanlarının veya üyelerinin üçte birinin talebi üzerine veya kendi teşebbüsüyle meclisleri olağanüstü toplantıya çağırabilir. Cumhurbaşkanı meclisin oturumlarına katılabilir ve söz alabilir (madde 59). Kanun teklifi verebilir, mecliste kabul edilen kanunları ve anayasal kanunları 10 gün içinde imzalar, öncelikle ele alınacak kanun tekliflerini veya acil yasa tekliflerini belirleyebilir, acil yasa teklifleri bir ay içinde karara bağlanamazsa bu konuda kanun hükmünde kararname çıkarabilir (madde 61). Kanunlar cumhurbaşkanı tarafından imzalandıktan sonra yürürlüğe girer (madde 62). Meclisi feshedebilir (madde 63). Hükümet, cumhurbaşkanına ve meclise karşı sorumludur (madde 64). Hükümet cumhurbaşkanı tarafından kurulur, başbakan atandıktan sonra on gün içinde hükümetle ilgili teklif sunar. Hükümet üyeleri halka ve cumhurbaşkanına karşı yemin eder (madde 65). Cumhurbaşkanı hükümete görev verebilir (madde 66). Başbakan hükümet çalışmalarının genel durumuyla ve önemli kararlarla ilgili cumhurbaşkanına rapor verir (madde 67). Hükümet kararları ve başbakanın genelgeleri cumhurbaşkanının kararname ve talimatlarına aykırı olamaz (madde 69). Mevcut hükümet yeni seçilen cumhurbaşkanına istifasını sunar, hükümet veya 31 üyelerinden biri istifasını cumhurbaşkanına sunabilir, eğer güven oylamasında güvensizlik oyu çıkarsa hükümet cumhurbaşkanına istifasını sunar, istifa talepleri 10 gün içinde karara bağlanır, cumhurbaşkanı kendi teşebbüsüyle hükümeti veya üyelerinden birini görevden alabilir (madde 70). Anayasa Konseyinin başkanı ve üyelerinden ikisi cumhurbaşkanı tarafından atanır (madde 71 ve 97). Cumhurbaşkanı, Anayasa Konseyinin görev alanına giren konularda Konseye başvuruda bulunabilir, cumhurbaşkanının görevden alınması sürecini de Anayasa Konseyi inceler (madde 72). Anayasa Konseyinin görev alanına giren konulardaki 30 günlük inceleme süresi cumhurbaşkanı tarafından 10 gün kısaltılabilir, cumhurbaşkanı Anayasa Konseyinin kararlarına itiraz edebilir (madde 73). Cumhurbaşkanı, Yüksek Yargı Konseyi'nin kararı üzerine hâkimlerin yargılanmasına müsaade edebilir (madde 79). Yüksek Yargı Konseyi'nin başkan ve üyelerini atar, Yüksek Yargı Konseyi'nin tavsiyesi üzerine yerel ve diğer mahkemelerin başkanlarını ve hâkimlerini atar (madde 82). Başsavcı'nın dairesi cumhurbaşkanına karşı sorumludur (madde 83). Cumhurbaşkanı yerel meclisleri (Maslıkatları) süresi bitmeden feshedebilir (madde 86). Akim'ler (hakim - vali veya kaymakam gibi, çev.) yerel mülki idarelerin başı ve cumhurbaşkanının temsilcisidirler. Akimlerin görevden alınması ve atanması ile büyük merkezlerin akimlerinin yerel meclislerin rızasıyla atanması cumhurbaşkanının yetkisindedir. Yerel meclisler akimlerle ilgili güven oylaması yapabilir, eğer güvensizlik oyu çıkarsa akimi görevden almak üzere bir üst akime veya cumhurbaşkanına başvurabilir, büyük merkezlerin akimlerinin yetkileri ise yeni cumhurbaşkanı göreve geldiğinde sona erer (madde 87). Akimlerin kararları cumhurbaşkanı tarafından iptal edilebilir (madde 88). Anayasa değişiklikleri cumhurbaşkanının çağrısı üzerine yapılan halkoyuyla kabul edilir (madde 91). Cumhurbaşkanının geçici ek yetkilerle çıkardığı kanun hükmünde kararnamelerle ilgili değişiklik ve yürürlükten kaldırma teklifleri usul olarak diğer kanunlar gibidir (madde 92). Mevcut anayasanın kabulü sırasında görevdeki cumhurbaşkanı bu anayasadaki yetkileri üstlenir, cumhurbaşkanının görev süresi cumhurbaşkanının 32 rızası ve meclis birleşik toplantısındaki salt çoğunluk kararı ile kısaltılabilir (madde 94). 33 5. KIRGIZİSTAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN ANAYASAL ÇERÇEVESİ Kırgız Cumhuriyeti, diğer eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinin aksine zengin fosil yakıtlara sahip değildir ve enerji bakımından dışa bağımlıdır. Ancak geniş yeşil alanları ve sulak topraklarıyla büyük ölçekli hayvancılık ve tarım imkânlarına sahiptir. Ayrıca diğerleri arasında en az nüfusa sahip olan ülkedir. Diğer eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinden farklı iktisadi yapısı bu ülkedeki bağımsızlık sonrası siyasi gelişmelerin özgün bir seyir izlemesiyle ilişkilendirilebilir. Kırgızistan’da 2005 ve 2010 yıllarında iki kez halk ayaklanması yaşanmıştır ve geniş kitlelerin cesur eylemleri sonucunda yolsuzluğa bulaşmış otoriter devlet başkanları ülkeden kaçmak zorunda kalmıştır. (ALKAN, 2011-a; sf. 259 vd.) Kırgızistan’ın bağımsızlığından sonra ilk anayasasını yapmasından itibaren cumhurbaşkanının yetkilerinin güçlendirilmesine dönük dört anayasa değişikliği yapılmıştır. Ancak bu anayasa değişikliklerinin sonuncusundan yaklaşık iki yıl sonra yukarıda ifade edilen halk ayaklanmalarından ilki yaşanmıştır. Böylece gerek yazılı hukuktaki yetkileri gerekse fiili otoritesi gitgide artan cumhurbaşkanına halk tarafından dur denilmiştir. 2010 yılından sonra sağlanan uzlaşma henüz kendini tarih önünde ispatlamış bir yapı olmasa da diğer örneklerle kıyaslandığında eski SSCB üyesi bağımsız Türk cumhuriyetleri arasında en demokratik rejim olarak görünmektedir. Diğer devletler bağımsızlık sonrası otoriter bir görünüm arz eden başkanlık veya yarı-başkanlık sistemlerine evrilmişken nihayetinde Kırgız Cumhuriyetinde parlamenter sisteme geçilmesi dikkat çekicidir. Yalnız bu iki yönü dahi Kırgız sisteminin özel ve özgün bir örnek olduğunu göstermektedir. Kırgız Cumhuriyeti'nin (Kırgızistan) 1991 yılındaki bağımsızlığından sonra kabul ettiği ilk anayasası 5 Mayıs 1993 tarihinde kabul edilmiş olup (ACE, 2007), 2010 yılına kadar yürürlükte kalmıştır. 98 maddelik 1993 Anayasası, son değişiklik 2007 yılında olmak üzere bu süre boyunca pek çok kez değiştirilmiştir. Hali 34 hazırda yürürlükte olan Anayasa, bağımsızlık sonraki kabul edilen ikinci anayasadır. Mevcut Anayasa 27 Temmuz 2010'da halkoyu ile kabul edilmiştir (BBC, 2010). 114 maddelik Anayasanın 25 maddesinde Cumhurbaşkanına atıf yapılmaktadır (WIPO, 2010). 2010 Anayasasında bu çalışmanın yapıldığı tarihe kadar bir değişiklik yapılmamıştır. Kırgız Cumhuriyeti Anayasası'nın cumhurbaşkanı ile ilgili düzenlemeleri cumhurbaşkanının yetkilerini içeren madde 64 ve diğer maddelerdeki hükümler olmak üzere ikiye ayrılabilir. Yetki maddesi yanında 24 maddede cumhurbaşkanına atıf yapılmaktadır. 5. 1. Kırgızistan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu 64. Maddesi Cumhurbaşkanının yetkilerinin konu alındığı madde 64'ün fıkra ve bentlerinde yer alan hükümler sıralı olarak aşağıda özetlenmiştir: Cumhurbaşkanı olağan veya erken genel seçimler için çağrıda bulunabilir (fıkra 1, bent 1). Yerel meclisler için seçim çağrısında bulunur, belirli şartlar altında yerel meclisleri fesheder (fıkra 1, bent 2). Yasaları imzalar ve yayınlar, itirazı varsa Meclise iade eder (fıkra 2, bent 1). Meclisi olağanüstü toplantıya çağırır ve gündemi belirleyebilir (fıkra 2, bent 2). Meclis genel kurul oturumlarında konuşma yapma hakkı vardır (fıkra 2, bent 3). Yüksek yargı üyeliği adaylarını Yargıçlar Kurulunun önerilerini Meclise sunar (fıkra 3, bent 1). Yüksek yargı üyelerinin görevden alınması için Meclise teklif verir (fıkra 3, bent 2). Yerel mahkeme üyelerini atar ve görevden alır (fıkra 3, bent 3-4). Meclisin onayına bağlı olarak başsavcıyı atar ve görevden alır, başsavcının önerisi üzerine başsavcı yardımcıları atar ve görevden alır (fıkra 4, bent 1). Hükümet üyelerinin güvenliği ile milli savunmadan sorumlu organların başkanlarını ve yardımcılarını atar ve görevden alır (fıkra 4, bent 2). 35 Meclisin Merkez Bankası başkanını seçmesi için adayları gösterir, Merkez Bankasının önerisi üzerine başkan yardımcılarını ve yöneticilerini atar ve görevden alır (fıkra 5, bent 1). Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin üçte birini seçilmek veya görevden alınmak üzere Meclise sunar (fıkra 5, bent 2). Sayıştay üyelerinin üçte birini seçilmek veya görevden alınmak üzere Meclise sunar (fıkra 5, bent 3). Sayıştay'ın Meclis tarafından seçilen üyeleri arasından başkanını atar ve görevden alır (fıkra 5, bent 4). Yurt içinde ve yurt dışında ülkeyi temsil eder (fıkra 6, bent 1). Müzakereleri yürütür, başbakanın onayladığı uluslararası anlaşmaları imzalar veya bu yetkisini hükümete devreder (fıkra 6, bent 2). Uygun bulma kanunlarını imzalar (fıkra 6, bent 3). Başbakan ile istişare yaparak uluslararası kuruluşlardaki ve diğer ülkelerdeki diplomatik temsilcileri atar ve görevden alır, yabancı ülke temsilcilerinin güven ve geri çağırma mektuplarını kabul eder (fıkra 6, bent 4). Vatandaşlık kazanma ve vatandaşlıktan çıkma konularında karar verir (fıkra 7). Silahlı kuvvetlerin başkomutanıdır, silahlı kuvvetlerin üst komuta kademesini düzenleyerek atar ve görevden alır (fıkra 8). Milli Güvenlik Konseyine başkanlık yapar (fıkra 9, bent 1). Yakın tehlike konusunda uyarıda bulunur, acil durumlarda belirli bölgelerde olağanüstü hal ilan eder ve Meclise bildirir (fıkra 9, bent 2). Kısmi veya genel seferberlik çağrısı yapar, ülke saldırı altında veya yakın saldırı tehlikesi altında olduğunda savaş ilan eder ve derhal Meclise bildirir (fıkra 9, bent 3). Ülkenin ve vatandaşların korunması ve güvenliği için savaş ilan edilmesi için Meclise teklif sunar (fıkra 9, bent 4). Kırgız Cumhuriyeti Madalyası verir (fıkra 10, bent 1). Nişanlar verir (fıkra 10, bent 2). Yüksek askeri rütbeler, diplomatik rütbeler ve diğer özel ünvanları verir (fıkra 10, bent 3). Af çıkarır (fıkra 10, bent 4). Cumhurbaşkanlığı muhafızlarını düzenler ve başkanını belirler (fıkra 10, bent 5). Anayasada öngörülen diğer yetkileri kullanır (fıkra 11). 5. 2. Kırgızistan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının Yetkilerini İçeren Hükümler Kırgız Cumhuriyeti Anayasası'nda madde 64 dışındaki Cumhurbaşkanına atıf yapan hükümler şu şekilde özetlenebilir: 36 Cumhurbaşkanı seçimleri genel, eşit ve gizli oylamayla ve doğrudan seçimle yapılır (madde 2). Devlet erki Meclis ve cumhurbaşkanı tarafından temsil edilir (madde 3). Siyasal partiler cumhurbaşkanı adayı gösterebilir (madde 4). Cumhurbaşkanı devletin başkanıdır, halkın ve hükümetin birliğini temsil eder (madde 60). Cumhurbaşkanı altı yıl için seçilir, 35 yaşından büyük veya 70 yaşından büyük, devlet dilini (Kırgız Türkçesi) bilen ve ülkede en az 15 yıl yaşamış bir Kırgız Cumhuriyeti vatandaşı olmalıdır, 30 bin kişinin imzasını toplayan kişi cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını koyabilir (madde 61). Cumhurbaşkanı yemin ederek görevine başlar, görev süresince siyasi partilerle üyelik ve ilişkileri durur (madde 63). Ülke çapında geçerli kararname ve talimatlar çıkartır (madde 65). İstifa, görevden alınma, görevini yerine getirmeye engel sağlık sorunları veya ölüm halinde görevi daha erken sona erebilir, sağlık nedeniyle görevini yerine getiremezse, Meclis tarafından oluşturulacak bir sağlık komisyonun kararına istinaden üçte iki çoğunlukla görevinden alınabilir (madde 66). Görevden alınan Cumhurbaşkanı dokunulmaz değildir, başsavcının elde ettiği sonuca göre Meclis tarafından suçlanarak ve üçte iki çoğunluk oyuyla görevinden alınabilir (madde 67). Cumhurbaşkanının görevinin sonlandırılmasıyla yerine meclis başkanı, o da yoksa başbakan vekâlet eder ve üç ay içinde cumhurbaşkanlığı seçimi yapılır; cumhurbaşkanı vekili erken genel seçim çağrısı yapamaz veya hükümeti görevden alamaz (madde 68). Suçlama nedeniyle görevinden alınanlar hariç, eski cumhurbaşkanları bu ünvana sahip olacaktır (madde 69). Cumhurbaşkanı seçimleri için çağrı Meclis tarafından yapılır. Yüksek yargı üyeliği adayları ve Merkez Bankası başkanı cumhurbaşkanın teklifi üzerine Meclis tarafından seçilir ve görevden alınır. Merkez Seçim Kurulu üyelerinin üçte biri cumhurbaşkanı tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının olağanüstü hal ilanına dair teklifleri ile savaş ve barış konularında cumhurbaşkanı kararnameleri meclis tarafından değerlendirilir. Cumhurbaşkanı mecliste konuşma yapabilir. Meclis cumhurbaşkanı aleyhine Anayasada belirtilen şekilde suçlamalar yöneltebilir ve cumhurbaşkanını görevden almak için karar verebilir (madde 74). Cumhurbaşkanı 37 ile Meclis arasındaki işbirliğini Meclis başkanı temin eder (madde 75). Cumhurbaşkanı da Meclisi olağanüstü toplantıya çağırabilir (madde 77). Meclis kendini feshederse beş gün içinde cumhurbaşkanı erken seçim çağrısı yapar (madde 78). Mecliste kabul edilen yasalar cumhurbaşkanı tarafından imzalanır veya bir ay içinde yeniden görüşülmek üzere Meclise iade edebilir, cumhurbaşkanı tekrar usulüne uygun kabul edilen yasayı imzalamaktan kaçınırsa yasayı Meclis Başkanı imzalayıp yayına gönderebilir (madde 81). Hükümeti kurmak üzere Mecliste salt çoğunluğa haiz bir parti bulunmaması veya hükümetin kurulamaması halinde cumhurbaşkanı Mecliste grubu bulunan partilerden birine 15 gün içinde çoğunluğu sağlayarak Hükümeti kurma görevi verir, Anayasadaki usullere uygun olarak hükümet kurulamazsa cumhurbaşkanı erken genel seçim çağrısı yapar (madde 84). Mecliste hükümete güvensizlik oyu çıkması halinde hükümetin görevden alınması cumhurbaşkanının takdirindedir, üç ay içinde iki kez güvensizlik oyu çıkması halinde cumhurbaşkanı hükümeti görevden alır, cumhurbaşkanlığı seçimlerine altı ay kala hükümete karşı güvensizlik oylaması yapılamaz (madde 85). Başbakan yılda bir defadan fazla olmamak üzere Meclisten güven oylaması isteyebilir, güvenoyu verilmemesi halinde cumhurbaşkanı hükümeti görevden alabilir veya erken genel seçim çağrısı yapabilir (madde 86). Başbakanın, Bakanlar Kurulunun veya bir bakanın istifası cumhurbaşkanı tarafından kabul edilir veya reddedilir, yeni hükümeti kurma süreci mevcut hükümetin istifasının cumhurbaşkanı tarafından kabul edildiği tarihte başlar, istifa veya görevden alma halinde boşalan bakanlık için aday beş gün içinde cumhurbaşkanına sunulur (madde 87). Yerel mahkeme hâkimleri Yargıç Seçim Kurulunun teklifine istinaden cumhurbaşkanı tarafından atanır (madde 94). Yüksek Mahkeme üyeleri Yargıçlar Kurulunun teklifi ve cumhurbaşkanının başvurusu üzerine Meclis tarafından görevden alınabilir, yerel mahkeme üyeleri ise Yargıçlar Kurulunun başvurusu üzerine cumhurbaşkanı tarafından görevden alınabilir (madde 95). Yüksek Mahkemenin Anayasa Dairesinin üyeleri Yargıçlar Kurulunun teklifi ve cumhurbaşkanının başvurusu üzerine Meclis tarafından görevden alınabilir 38 (madde 97). Anayasa değişikliğine dair kabul edilen yasalar imzalanmak üzere cumhurbaşkanına sunulur (madde 114). 39 6. ÖZBEKİSTAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN ANAYASAL ÇERÇEVESİ SSCB sonrası yeni dünya düzeni karşısında eski SSC’ler piyasa iktisadını örnek alan yenilikler yapmıştır ancak Özbekistan bilinen anlamıyla bir piyasa iktisadiyatını benimsememiştir. SSCB döneminde Aral Gölünü kurutmak pahasına planlanan pamuk üretimini Özbekistan bağımsızlık sonrasında daha ileriye götürmüştür. Orta Asya’nın en büyük nüfusuyla birleşen bu güç Özbekistan’a bölgesel bir ağırlık kazandırmaktadır. Özbekistan’ın göze çarpan bir diğer yönü ise demokrasi gibi bağlamlarda vitrine önem vermemesidir (SSCB sonrası Özbekistan’a genel bir bakış için bkz. ALKAN, 2011-a; sf. 126 vd.). Özbekistan Anayasası’nda “demokratik cumhuriyet” olma ifadesinden başka hükümet sistemine atıf yapılmasa da, Özbekistan’daki düzen Kurucu Cumhurbaşkanının çevresinde örgütlenmiştir. Özbekistan’ın Aral Gölü’nün yok oluşuna kayıtsız kalışı aslında adeta tüm siyasetine örnek gösterilebilir. Özbekistan (ve Özbekistan’ın Kurucu Cumhurbaşkanı) somut olarak çıkarları için gerekli görmediği konularda kayıtsız ve eylemsizdir. Özbekistan'ın 1991 yılındaki bağımsızlığından sonra ilk anayasası 8 Aralık 1992 tarihinde kabul edilmiştir ve bu çalışmanın hazırladığı dönemde halen bu anayasa yürürlüktedir. Özbekistan Cumhuriyeti Anayasası 128 maddeden oluşmaktadır. Özbekistan Ali Meclisi (o zamanki adıyla Yüksek Sovyet) tarafından kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Özbekistan Cumhuriyeti Anayasası'nın 18 maddesinin içeriğinde cumhurbaşkanına atıf yapılmaktadır. Özbekistan Anayasası’nda madde başlıkları bulunmamaktadır. Kabul edildiği günden beri; 1993, 1994, 2003, 2007, 2008, 2011 ve 2014 yıllarında bir dizi değişikliğe uğrayan bu anayasadaki son değişiklik bu çalışmanın hazırlık sürecinde gerçekleşmiştir (KSU, 2014). 2014 değişikliği ile cumhurbaşkanının yetkilerinden bazıları başbakana devredilmiştir (HASHIMOVA, 2014). 40 Özbekistan Cumhuriyeti Anayasası'nda cumhurbaşkanının yetkilerini kapsayan hükümler, Madde 93'teki hükümler ve diğer maddelerdeki hükümler olmak üzere ikiye ayrılabilir. Yetki maddesi dışında 17 maddede cumhurbaşkanı ile ilgili düzenlemeler yer almaktadır. 6. 1. Özbekistan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu 93. Maddesi Cumhurbaşkanının yetkilerini sayan madde 93'te 25 fıkra yer almaktadır. Bu fıkralardaki hükümler özetlenerek aşağıda sıralanmıştır: Cumhurbaşkanı; vatandaşların hak ve özgürlüklerinin, Özbekistan Anayasası ve kanunlarının teminatıdır (fıkra 1). Bağımsızlığın, güvenliğin ve toprak bütünlüğünün korunması, ulus devlet yapısı ile ilgili kararların uygulanması için gerekli tedbirleri alır (fıkra 2). Ülke içinde ve dışında Özbekistan Cumhuriyetini temsil eder (fıkra 3). Müzakereler yürüterek anlaşmalar ve sözleşmeler imzalar, müzakere edilmiş anlaşmaların ve sözleşmelerin yükümlülüklerinin gözetimini temin eder (fıkra 4). Diplomatik ve diğer temsilciliklerin güven ve geri çağırma mektuplarını kabul eder (fıkra 5). Diğer ülkelerdeki diplomatik ve diğer temsilciliklere atanmak üzere Ali Meclisin üst kanadına adaylar sunar (fıkra 6). İç ve dış siyaseti ilgilendiren önemli konularda Ali Meclise başvuruda bulunmaya yetkilidir (fıkra 7). Devletin yüksek yetki ve idare organları arasında etkileşimi temin eder; Bakanlar Kurulunun teklifi üzerinde bakanlıkları, üst kurulları ve diğer organları -bu konudaki kararnameleri Ali Meclisin kanatlarında onaya sunarakkurar ve kaldırır (fıkra 8). Ali Meclisin üst kanadının (senato) başkanlığı için bir aday gösterir (fıkra 9). Ali Meclise değerlendirilmesi ve onaylanması için bir başbakan adayı sunar; istifa, güvensizlik oyu ve diğer yasal hallerde görevden alır (fıkra 10). Başbakanın aday göstermesi üzerine Bakanlar Kurulu üyelerini atar ve görevden alır (fıkra 11). başsavcıyı ve Sayıştay başkanını Ali Meclisin üst kanadının onayı ile atar ve görevden alır (fıkra 12). Anayasa Mahkemesi, Yüksek Mahkeme, Yüksek İktisadi 41 Divan üyelikleri ve başkanlıkları ile Merkez Bankası ve Doğa Koruma Kurulu başkanlıkları için Ali Meclisin üst kanadına adaylar sunar (fıkra 13). Yerel ve bölgesel mahkeme üyelerini atar ve görevden alır (fıkra 14). Başbakanın aday göstermesi üzerine başkent ve bölge valilerini ("Hakim" olarak tabir edilen yerel yönetici -çev.) atar ve görevden alır. Anayasayı veya yasaları ihlal etmeleri ve makamlarının şeref ve haysiyetini itibarsızlaştıran hareketler yapmaları halinde daha alt düzey valileri de görevden alma yetkisi vardır (fıkra 15). Yasal mevzuata uyumlu olmaması halinde idare organlarının ve valilerin işlemlerini iptal edebilir, Bakanlar Kurulu toplantılarına başkanlık etme hakkına sahiptir (fıkra 16). Yasaları imzalar ve yayınlar, yasaları itirazlarıyla birlikte ikinci kez görüşülmek üzere Ali Meclise iade etmeye hakkı vardır (fıkra 17). Ülkeye saldırı olması halinde veya zorunluluk halinde müşterek savunma sözleşmelerinde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmesi için savaş ilan eder ve 72 saat içinde kararı onaylanmak üzere Ali Meclise sunar (fıkra 18). Vatandaşların güvenliğini temin eden çıkarlara dair olağandışı hallerde (somut dış tehdit, kitlesel huzursuzluk, büyük felaketler, doğal afetler, salgınlar) yurt çapında veya bir bölgede olağanüstü hal ilan edebilir ve 72 saat içinde alınan kararı onaylanmak üzere Ali Meclise sunar (fıkra 19). Silahlı Kuvvetlerin başkomutanıdır, üst komutanları atar ve görevden alır, en üst askeri rütbeleri taltif eder (fıkra 20). Nişanlar, madalyalar, Devlet şeref belgeleri verir, onursal derece ve unvanlar taltif eder (fıkra 21). Vatandaşlıkla ilgili konularında karar verir ve siyasi sığınma hakkı verir (fıkra 22). Mahkûmların affı ve bağışlanması kararlarını kabul edilmek üzere Ali Meclise sunar (fıkra 23). Milli Güvenlik Hizmeti başkanını atar ve görevden alır ve bu kararları onaylanmak üzere Ali Meclise sunar (fıkra 24). Anayasa ve yasalarla verilen diğer yetkileri kullanır, yetkilerinin yürütülmesini devlet organlarına veya kamu görevlilerine devretme hakkı yoktur (fıkra 25). 42 6. 2. Özbekistan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının Yetkilerini İçeren Hükümler Özbekistan Anayasası'nda madde 93 dışındaki Cumhurbaşkanına dair hükümler şu şekilde özetlenebilir: Yalnız Ali Meclis ve cumhurbaşkanı halk adına hareket etme hakkına sahiptir (madde 10). Ali Meclis'in üst ve alt kanadı şu konularda ortaklaşa karar alır; cumhurbaşkanının bakanlıkları ve diğer idare organlarını kurmaya ve kaldırmaya yönelik kararlarının uygun bulunması, cumhurbaşkanının gösterdiği başbakan adayının değerlendirilmesi, ülkenin saldırı altında olması veya müşterek savunma anlaşmalarına göre yükümlülük doğması halinde cumhurbaşkanının savaş ilanı kararının uygun bulunması, cumhurbaşkanının genel veya kısmı seferberlik ve olağanüstü hal kararlarının uygun bulunması (madde 78). Cumhurbaşkanı Ali Meclis oturumlarına katılabilir (madde 80). Cumhurbaşkanı Ali Meclise yasa tasarısı sunabilir (madde 82). Devletin ve yürütme organının başıdır ve bakanlar kurulunun başkanlığını yapar (madde 89). 35 yaşını doldurmuş, devlet diline tam hâkim, seçimlerden önceki son 10 yıldır daimi olarak Özbekistan'da yaşamış kişiler cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanı beş yıllığına seçilir, bir kişi iki dönemden fazla üst üste cumhurbaşkanı seçilemez. Halk tarafından doğrudan; genel ve eşit oyla ve gizli oylamayla seçilir, cumhurbaşkanı seçimleri kanunla düzenlenir (madde 90). Görevi sürecinde cumhurbaşkanı başka bir ücretli işte çalışamaz, yasama organı üyesi olamaz ve ticaretle uğraşamaz, cumhurbaşkanı dokunulmazdır (madde 91). Cumhurbaşkanı Milli Mecliste yemin ettiğinde göreve başlamış sayılır (madde 92). Anayasa ve kanunlara dayanarak ve bunların uygulanmasına yönelik olarak tüm ülkede geçerli kararname, talimat ve düzenlemeler çıkarır (madde 94). Ali Meclis üyeleri arasında telafi edilemez ayrılıklar çıkması, yasama görevinin yerine getirilmesinin tehlikeye girmesi, anayasa aykırı kararların mükerrer şekilde alınması halinde cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesi tarafından onaylanan bir 43 kararı ile Meclis feshedilebilir. Meclis feshedildikten sonra üç ay içinde seçimler yapılmalıdır, olağanüstü hal varken Meclis feshedilemez (madde 95). Ali Meclis tarafından oluşturulan bir Devlet Sağlık Komisyonu tarafından cumhurbaşkanının görevini kötü sağlık durumu nedeniyle yerine getiremeyeceğinin belgelenmesi üzerine Meclis olağanüstü toplanarak üç aydan uzun olmayan bir süre için üyeleri arasından cumhurbaşkanına vekâlet edecek kişiyi seçer. Bu durumda üç ay içinde cumhurbaşkanı seçimleri yapılır (madde 96). Cumhurbaşkanı, görev süresinin sonunda Anayasa mahkemesinin ömür boyu üyesi olur (madde 97). Yürütme erki Bakanlar Kurulu tarafından icra edilir ve Bakanlar Kurulu cumhurbaşkanının kararname ve talimatlarının yürütülmesini gözetir, Ali Meclise ve cumhurbaşkanına karşı sorumludur, başbakan adayı cumhurbaşkanı tarafından onaylanmak üzere Ali Meclise sunulur, eğer iki kez başbakan adayı mecliste reddedilirse meclis fesih olunur, bakanlar ise başbakan tarafından aday gösterilerek cumhurbaşkanı tarafından atanır, güvensizlik oyun önerisi meclis tarafından cumhurbaşkanına sunulur ve ardından Ali Meclisin iki kanadının müşterek oturumda ele alınır, güvensizlik oyu çıkarsa cumhurbaşkanı tarafından başbakan görevinden alınır (madde 98). Yerel yönetimler yasaları, cumhurbaşkanı kararnamelerini, yüksek devlet organlarının kararlarını uygulamakla mükelleftir (madde 101). Bölgelerin ve Başkent Taşkent'in valisi ("Hâkim" olarak tabir edilen yerel yönetici -çev.) cumhurbaşkanı tarafından ilgili Halk Meclisinin (yerel meclis) rızasıyla atanır ve görevden alınır (madde 102). Anayasa mahkemesinin yetkileri arasında cumhurbaşkanının çıkardığı kararnamelerin Anayasa'ya uygunluğunu denetlemek de bulunmaktadır (madde 109). Cumhurbaşkanlığı seçimleri, görev süresinin bittiği yılın aralık ayının üçüncü on gününün ilk pazar günü, gizli oylamayla ve genel, eşit, doğrudan oyla yapılır. Genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri Merkez Seçim Kurulu tarafından düzenlenir, Merkez Seçim Kurulu üyeleri Ali Meclis 44 tarafından seçilir, Merkez Seçim Kurulu üyeleri arasından biri cumhurbaşkanı tarafından başkan adayı gösterilerek Merkez Seçim Kurulunun toplantısında seçilir (madde 117). 45 7. TÜRKMENİSTAN’DA DEVLET BAŞKANININ YETKİLERİNİN ANAYASAL ÇERÇEVESİ Türkmenistan da diğer eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetleri gibi bağımsızlık sonrası süreçte iktisadi sorunlarla karşılaşmıştır. Mevcut sorun ve ihtiyaçlar karşısında dikkatli bir şekilde yavaş ve ölçülü bir dönüşüm sürecine girmiştir. İstikrar ve düzen savlarıyla mevcut iktidar herhangi bir muhalefet hareketinin oluşması için neredeyse hiç yaşam alanı bırakmamıştır. Ancak gerçekten de yönetimde bir tür istikrar sağlanmıştır. Bunun maliyeti, 1991’den itibaren her geçen yıl daha otoriterleşen bir iktidar ortaya çıkmasıdır. Böyle bir ortamda anayasal düzeyde teminat altına alınmış temel hak ve özgürlüklerin dahi bireyler için geçerli olmadığına dair eleştiriler ortaya çıkmıştır. Erkler arasındaki denge ve denetim, yürütmenin yasama ve yargı erkleri üstünde baskın olması nedeniyle uygulamada etkin olamamıştır. Böylece son derece güçlü ve denetimsiz bir iktidarın ortaya çıktığı görülmektedir. (AL-BASSAM, sf. 395 vd.) Türkmenistan bağımsızlık sonrası katı bir uluslararası tarafsızlık siyasetini tercih etmiştir. Bu siyaseti Anayasasında da kayda geçirerek ve BM nezdinde de tasdik ettirerek uluslararası ilişkiler alanında bir anlamda Orta Asya’nın İsviçre’si olma yoluna girmiştir. Elbette bu tercihin Türkmenistan için bir takım maliyetleri de olmuştur. Buna örnek olarak, eski SSCB coğrafyasında gelişen uluslararası kuruluşlarla gözlemcilik gibi bağlar sürdürerek tam üyelikten kaçınmasının Rusya ile ilişkilerine yansıması gösterilebilir. Aynı zamanda bağımsız Türkmenistan’ın ilk devlet başkanının kişiliği çevresinde inşa edilen kült de diğer bağımsız Türk cumhuriyetleri arasında benzersizdir. Bu durumun doğal sonucu Türkmenistan’daki başkanlık sisteminin, kurumsallaşmaya değil de kişiye bağlı bir görünüm arz etmesidir. İlk cumhurbaşkanının ölümünün ardından Türkmenistan kademeli bir değişim sürecine girmiştir ancak bu sürecin nereye varacağı henüz tam netleşmemiştir. (ALKAN, 2011-a; sf. 327 vd.) Türkmenistan'ın 1991 yılındaki bağımsızlığından sonra kabul ettiği ilk anayasası 18 Mayıs 1992 tarihlidir. Bu çalışmanın hazırlandığı dönemde 46 yürürlükte olan bağımsızlıktan sonra kabul edilmiş ikinci anayasadır. 117 Maddeden oluşan Türkmenistan Anayasası 26 Eylül 2008 tarihinde Halk Maslahatı tarafından kabul edilmiştir. Madde başlıkları olmayan Anayasanın 25 maddesinde cumhurbaşkanına atıf yapılmaktadır. 1992 Anayasası yürürlükte kaldığı 2008 yılında kadar; 1995, 1999, 2003 ve 2006 yıllarında olmak üzere dört kez değiştirilmiştir (Turkmenistan, 2003 ve 2006). Türkmenistan Anayasası'nın cumhurbaşkanının yetkileri konulu hükümleri; Madde 53'teki hükümler ve diğer maddelerdeki hükümler olmak üzere ikiye ayrılabilir. Yetki maddesi hariç 24 maddesinde cumhurbaşkanı ile ilgili hükümler mevcuttur. 7. 1. Türkmenistan Anayasasının Cumhurbaşkanının Yetkileri Konulu 53. Maddesi Cumhurbaşkanının yetkilerini konu alan ve 15 fıkradan oluşan madde 53'teki hükümler sıralı olarak aşağıda özetlenmiştir: Anayasa ve yasaları uygular (fıkra 1), dış politikanın icrasını izler, diğer ülkelerle ilişkilerde ülkeyi temsil eder, büyükelçi ve diğer diplomatik temsilcileri atar ve görevden alır, yabancı ülkelerin diplomatik temsilcilerinin güven mektuplarını kabul eder (fıkra 2), Silahlı Kuvvetlerin başkomutanıdır, genel veya kısmi seferberlik ilan eder, Silahlı Kuvvetlerin kullanılması emrini verir ve askeri hazırlık seviyelerini belirler, Silahlı Kuvvetlerin üst komutanlarını atar (fıkra 3), Güvenlik Konseyini oluşturur ve Konseye başkanlık eder (fıkra 4), siyasi, iktisadi ve sosyal kalkınma programlarını onaylar ve kalkınma programlarının temel yönlerini belirler (fıkra 5), değerlendirilmek ve onaylanmak üzere devlet bütçesini ve bütçe performans raporlarını Meclise gönderir (fıkra 6), Mecliste kabul edilen yasaları imzalar veya bir kez daha görüşülmek ve oylanmak üzere Meclise geri gönderir (fıkra 7). 47 Merkez Seçim Komisyonunu oluşturur ve değiştirir (fıkra 8), halkoyu tarihini belirler, Meclisi erken (olağanüstü) toplantıya çağırabilir (fıkra 9), vatandaşlık verilmesi, vatandaşlıktan çıkarma ve sığınma hakkı verilmesi konularını karara bağlar (fıkra 10), nişan ve diğer devlet ödüllerini, askeri ünvanlarla diğer hususi devlet ünvan ve taltiflerini verir (fıkra 11), Meclisin onayıyla Yüksek Mahkeme Başkanını, Başsavcıyı, İçişleri Bakanını ve Adalet Bakanını göreve getirir ve görevden alır (fıkra 12), af ve genel af çıkarır (fıkra 13), kısmı veya genel olağanüstü hal ilan eder (fıkra 14), Anayasa ve yasalarca kendisine tevdi edilen diğer konularda karar alır (fıkra 15). 7. 2. Türkmenistan Anayasasının Diğer Maddelerinde Cumhurbaşkanının Yetkilerini İçeren Hükümler Madde 53 dışındaki Cumhurbaşkanı ile ilgili hükümler şu şekilde özetlenebilir: Türkmenistan hükümet sistemi "başkanlık sistemli bir cumhuriyettir" (madde 1). Anayasanın hükümet sistemiyle ilgili "başkanlık sistemli bir cumhuriyet" olma hükümleri değiştirilemez (madde 116). En yüksek devlet ve hükümet yetkisi; cumhurbaşkanı, Meclis, Bakanlar Kurulu ve Yüksek Mahkeme tarafından icra edilir (madde 48). Cumhurbaşkanı devletin ve yürütmenin başıdır; Anayasanın uygulanmasının, uluslararası yükümlülüklerin yerine getirilmesinin, ülkenin bütünlüğünün, bağımsızlığının ve tarafsızlığının teminatıdır (madde 50). 45 yaşından küçük ve 70 yaşından büyük olmayan, son 15 yıldır sürekli Türkmenistan’da yaşamış ve çalışmış Türkmenistan'da doğmuş bir Türkmenistan vatandaşı cumhurbaşkanı seçilme yeterliğine sahiptir (madde 51). Cumhurbaşkanı halk tarafından cumhurbaşkanının beş yıllığına seçilir ve seçim usulleri yemin yasalarla ederek görevine başlar, düzenlenir (madde 52). Cumhurbaşkanlığı seçimleri genel ve eşit oy ile yapılır (madde 89). Cumhurbaşkanı kararname, karar ve talimatlar çıkartır (madde 54). Aynı zamanda milletvekili olamaz (madde 55). Dokunulmazlık hakkına sahiptir, şeref ve 48 haysiyeti yasalarla korunur, kendisinin ve ailesinin geçimi ve güvenliği devlet tarafından sağlanır (madde 56). Hastalık sebebiyle görev süresi bitmeden önce Meclis tarafından görevden alınabilir, Anayasa ve yasaları ihlal etmesi halinde görevden alınması kararını halk oylamasına sunmak üzere Meclis güvensizlik oyu verebilir (madde 57). Anayasada belirtilen haller dışında cumhurbaşkanı yetkilerini diğer kamu idarelerine devredemez, görevlerini yerine getiremediği hallerde yetkileri, seçimlere kadar olan süre için Güvenlik Konseyi tarafından bakanlar kurulu başkanvekillerinden birine tevdi edilebilir (madde 58). Meclis Başkanlık Divanı altı ay içinde oluşturulamadığı hallerde cumhurbaşkanı meclisi feshedebilir (madde 61). Meclis; Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili karar alır, cumhurbaşkanına rütbe, nişan ve devlet madalyaları verir, cumhurbaşkanı Meclis'e Yüksek Mahkeme başkanının, başsavcının, İçişleri ve Adalet bakanlarının atanması ve görevden alınması ile ilgili öneri sunar (madde 63). Meclis belirli konularda yasa hazırlanmasıyla ilgili Cumhurbaşkanına yetki devredebilir ve hazırlanan bu yasaları ele alır; ancak Anayasa değişiklikleri, ceza yasaları, idari yasalar ve muhakeme usul yasalarıyla ilgili yetki devri yapılamaz (madde 64). Yasa teklifi verme yetkisi Cumhurbaşkanına, milletvekillerine, bakanlar kuruluna ve Yüksek Mahkemeye aittir (madde 65). Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulunun başkanıdır (madde 72). Bakanlar Kurulu, yeni cumhurbaşkanı tarafından göreve başlamasından itibaren bir ay içinde kurulur ve merkezi idare organlarının başkanlarını cumhurbaşkanı tarafından Bakanlar Kurulu toplantılarına dâhil edebilir (madde 73). Bakanlar Kurulu toplantılarına cumhurbaşkanı veya onun adına Bakanlar Kurulu başkanvekillerinden biri başkanlık eder (madde 74). Bakanlar Kurulunun görevleri arasında cumhurbaşkanı bulunmaktadır (madde tarafından 75). Valiler çıkarılan kendi mevzuatın bölgelerinde yürütülmesi de cumhurbaşkanının temsilcisidir, onun tarafından atanır ve ona karşı sorumludur (madde 81). Valilerin 49 ve savcıların görevleri arasında diğer yasal düzenlemelerle birlikte cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan mevzuatın yürütülmesi de bulunmaktadır (madde 82 ve 110). Yargıçlar Cumhurbaşkanı tarafından atanır (madde 102). 51 8. ESKİ SSCB ÜYESİ BAĞIMSIZ TÜRK DEVLETLERİNİN ANAYASALARININ NİCEL OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI Bu çalışmada temel kaynağın ilgili ülkelerin anayasaları olduğu, çalışmada incelenecek temel verilerin bu anayasalardan ayıklanarak derlendiği ve mukayese edileceği daha önceki bölümlerde aktarılmıştır. Şekle dair öğeler de dâhil olmak üzere kanun ve anayasaların yazım ve yapımını içeren alana “yasa yapım tekniği” denilmektedir (yasa yapım tekniği ile ilgili olarak bkz. ARAÇ ve İBA, 2003). Devlet başkanlarının yetkilerinin karşılaştırılması aynı zamanda bir anlamda devlet başkanlarının yetkilerini içeren anayasaların ve bunların maddelerinin karşılaştırılmasını da içermektedir. Bu karşılaştırmanın nicel aşamasını bu bölüm oluşturmaktadır. Burada yapılmak istenen; yasaların ayrıntılı olarak yasa yapım tekniği bakımından incelenmesi değil, genel madde sayısı, konuya göre madde sayısı, yetki maddesinin içerdiği hüküm miktarı ve şekil şartları gibi somut göstergeler bakımından genel olarak karşılaştırmaktır. Bu çerçevede, içerikle ilgili çalışmaya geçmeden önce bu araştırmaya konu olan anayasaların genel olarak somut ve nicel olarak karşılaştırılmasının yararlı olacağı değerlendirilmiştir. Bu bölümde yer alan karşılaştırma bir söylem analizinden beklenebilecek sözcük ve kavram sayı ve sıklıkları gibi ölçüleri değil, daha genel bir yaklaşımı içermektedir. Yüzeysel olmakla eleştirilebilecek bu karşılaştırma, çalışma kapsamındaki diğer karşılaştırma ve değerlendirmelerle yan yana konulduğunda tamamlayıcı bir işlev sunabilir. Aynı zamanda somut ve nesnel olguları ele aldığından bu karşılaştırma, çalışmanın nihai tezinin nesnelliğine de katkı sağlayacaktır. 8. 1. Anayasaların Kabul Tarihi ve Anayasa Değişiklikleri Genel olarak bakıldığında, bu beş anayasanın oluşmasına giden süreç 1991 yılında devletlerin bağımsızlık ilan etmeleriyle başlamış kabul edilebilir. Diğer 52 bölümlerde daha ayrıntılı bilgi verilmekle birlikte genel olarak bakıldığında, Özbekistan ve Türkmenistan bağımsızlık sonrası ilk anayasalarını 1992’de, Kırgızistan ve Kazakistan 1993’te, Azerbaycan ise 1995’te kabul etmiştir. Azerbaycan’ın ilk anayasasını yapmakta geç kalmasının nedeni, iç ve dış siyaset bakımından yaşanan karışıklıklardır ve bu gelişmeler 1995’te hazırlanan Anayasa’da da iz bırakacak şekilde etkilerini göstermiştir (GÖNENÇ, 1998, sf. 191 vd.). Bu anayasaların hepsinde bugüne kadar değişiklikler yapılmıştır. Beş ülkeden ikisi bağımsızlık sonrası ilk kabul ettikleri anayasayı bu çalışmanın hazırlandığı tarih itibarıyla kullanmaya devam etmektedir (Azerbaycan ve Özbekistan). Diğer üç devlet ise, Kazakistan 1995’te, Türkmenistan 2008’de ve Kırgızistan 2010’da olmak üzere bağımsızlık sonrası ikinci anayasalarını kabul etmiştir. Yeni bir Anayasa olarak kabul edilmeyen değişiklikler bir kenara bırakılırsa, halen yürürlükte olan en eski anayasa Özbekistan Anayasası, yapım yılı itibarıyla en yeni Anayasa ise Kırgızistan Anayasasıdır. Bu çalışmanın hazırlandığı tarih itibarıyla en son değişiklik yapılan anayasa da Özbekistan Anayasasıdır. Özbekistan Anayasası’nın yapıldığı 1992’den bu yana sırasıyla 1993, 1994, 2003, 2007, 2008, 2011 ve 2014 yıllarında değişiklik geçirdiği önceki bölümlerde ifade edilmiştir. Bu değişiklikler tek başına yeni bir anayasa olma anlamı taşıyacak kapsamda değildir. Ancak 22 yıllık bir sürede yapılmış bu yedi değişiklik bir arada düşünüldüğünde Özbekistan Anayasası’nın hala 1992 Anayasası olup olmadığı tartışmaya açıktır. Azerbaycan İlk anayasa Mevcut anayasa Kazakistan Kırgızistan Özbekistan Türkmenistan 1995 1993 1993 1992 1992 1995 (ilk) 1995 (ikinci) 2010 (ikinci) 1992 (ilk) 2008 (ikinci) Çizelge 1 – Bağımsız Türk cumhuriyetlerinin anayasalarının yılları 53 8. 2. Anayasa Metinleri ve Yetki Maddeleri Bu anayasalar şekil bakımından da farklılık arz etmektedir. Azerbaycan Anayasasına bakıldığında madde başlıkları olduğu görülür ancak diğer anayasalarda madde başlığı kullanılmamıştır. Fıkra ve bent kullanımı açısından ise Kırgızistan Anayasası’nda madde-fıkra-bent şeklinde pek çok maddede bentlere başvurulduğu, ancak diğer anayasalarda madde-fıkra şeklinin kullanıldığı ve bentlerin yaygın olarak kullanılmadığı görülmektedir. Azerbaycan Kazakistan Kırgızistan Özbekistan Türkmenistan (1995) (1995) (2010) (1992) (2008) Toplam madde 158 98 114 128 117 Atıf yapan md. 40 42 25 18 25 Yüzdesi %25 %43 %22 %14 %21 Çizelge 2 – Anayasalarda cumhurbaşkanına atıf yapan madde sayısı Madde sayısı bakımından anayasalar karşılaştırıldığında, en az maddenin Kazak Anayasasında (98 madde) ve en çok maddenin de Azerbaycan Anayasasında (158 madde) olduğu görülmektedir. Bu anayasalar arasında ikinci en çok maddeli anayasa olan Özbekistan Anayasası ile kıyaslandığında Azerbaycan Anayasasının 30 madde (Özbekistan Anayasasına göre %23) daha uzun olduğu görülmektedir. Elbette bağımsızlık döneminde kendini bir savaşın (Karabağ) ortasında bulan, bunun ardından önemli iç karışıklıklarla çalkalanan ve iktidarın seçimlerle değil darbe ve ayaklanmalarda değiştiği Azerbaycan’ın kabul ettiği ilk anayasasında bu çetin dönemin bir sonucu olarak daha kapsamlı ve ayrıntılı bir anayasa hazırlanmış olabileceğini göz önünde bulundurmak gerekmektedir (GÖNENÇ, 1998, sf. 193). Hem orantısal hem de sayısal olarak bakıldığında en çok maddede cumhurbaşkanına atıf yapanın –cumhurbaşkanının çıkardığı kararnamelerle ilgili olan maddeler vb. de dâhil olmak üzere– (98 madde içinden 42 madde ile) 54 Kazakistan Anayasası olduğu, en az maddede cumhurbaşkanına atıf yapanın ise (128 madde içinden 18 madde ile) Özbekistan olduğu görülmektedir. Azerbaycan, Kırgızistan ve Türkmenistan ise atıf yapan maddelerin tüm maddelere oranı bakımından birbirine yakındır. Yetki maddeleri yan yana koyulduğunda ise, en dar hacimli yetki maddesinin yalnız 15 fıkra ile Türkmenistan Anayasası’nda yer aldığı görülmektedir. Diğer dört ülke anayasalarındaki yetki maddeleri yaklaşık olarak birbirine denk hacimdedir. Elbette yalnızca nicelik bakımından çok veya az hüküm yer almasını kendi başına kapsamla ilgili bir gösterge olarak almak yanıltıcı olacaktır. Örneğin Özbekistan Anayasası’nda cumhurbaşkanına atıf yapan madde sayısının Kırgızistan Anayasası’ndan az olması veya yetki maddelerinin yaklaşık olarak aynı hacimde olması, fiilen Özbekistan Cumhurbaşkanının Kırgızistan Cumhurbaşkanından çok daha güçlü bir konumda olduğu gerçeğini yansıtmamaktadır. Bu durumda şu sonuca varılması mümkündür; madde ve hükümlerin sayısındansa içeriği önemlidir. Yetki maddelerinin anayasa metinlerindeki konumları da farklılık arz etmektedir. Her bir anayasa kitapçığının madde sayısına göre dört çeyrek dilimden oluştuğu kabul edilirse, Azerbaycan’da 158 madde arasında 109. sıradaki yetki maddesi üçüncü dilimin ortasında yer alırken, Kazakistan’da 98 madde arasında 44. sıradaki yetki maddesi ikinci dilimin sonlarında yer almaktadır. Kırgızistan’da 114 madde arasında 64. sıradaki yetki maddesi üçüncü dilimin başında, Özbekistan’da 128 madde arasında 93. sıradaki yetki maddesi üçüncü dilimin sonunda, Türkmenistan’da ise 117 madde arasında 53. sırayla ikinci dilimin sonunda yer almaktadır. Bu bölümde ifade edilen nicel benzerlik ve farklılıkların tek başına mutlak ve müstakil bir gösterge oluşturduğuna dair bir bulguya rastlanmamıştır. Mükerrer hükümlerin varlığı nicel değerlerin yanıltıcı sonuçlar vermesine de yol açabilecektir. Ancak söz konusu anayasalar benzer taslaklardan üretilmiş metinler 55 olsaydı bunlar arasında olabilecek benzerliklerin arz etmesi beklenen bir bütünlük de görülmemektedir. Böylece bu bölümden çıkarılabilecek en önemli sonuç, eldeki metinlerin bir örnek olmadığıdır. Ayrıca burada anılan nicelik ve nitelikler içerikle beraber değerlendirildiğinde daha anlamlı bir inceleme için katkı sağlayabilecektir. Aynı zamanda bu olgular, yetkiler arası tespit edilebilecek bağlantılara dair bir sağlama işlemi mahiyetinde de kullanılabilir. İlk bölümde kapsamı belirtildiği üzere ilgili bölümlerde Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan (Kırgız Cumhuriyeti), Özbekistan ve Türkmenistan anayasaları incelenerek, bu anayasalarda yer alan ve cumhurbaşkanına atıf yapan maddelerdeki ilgili hükümlerin tamamı çıkarılıp her bir hüküm özetlenmiştir. Bu bölümde ise, Anayasaların nicelik bakımından farklı olduğu ortaya konulmuştur. Madde başlıkları olup olmaması, toplam madde sayıları, cumhurbaşkanına atıf yapan madde sayıları ve oranları söz konusu metinlerin birbirine benzer olmadığını ve aynı şablona dayanmadığını göstermektedir. Kısacası, eldeki anayasa metinleri farklı biçimlerdedir. Bu nedenle baştan sona beş ayaklı ve tam bir karşılaştırmanın bu çalışma kapsamında mümkün olmayacağı anlaşılmaktadır. Söz konusu anayasalar yan yana konulduğunda ilk bakışta göze çarptığı daha önce belirtilen ayrım, bu bölümde incelenen somut göstergelerle de teyit edilmektedir. Bağımsızlık sonrası eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinin farklı biçimde anayasalar hazırlayarak kabul ettikleri anlaşılmaktadır. Bu anayasaların içeriklerinin bir boyutu olarak devlet başkanlarının yetkileri bir sonraki bölümünde karşılaştırılacaktır. Böylece, devlet başkanlarının yetkileri arasındaki ayrımdan yola çıkarak, biçim bakımından farklı olan anayasaların içerik bakımından da farklı olup olmadıklarına dair bir delil elde edilebilir. 57 9. DEVLETBAŞKANLARININ ANAYASAL KONUM VE YETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Taranan anayasalardan elde edilen veriler yan yana koyulduğunda bir takım benzerlikler ve farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Buna dayanarak yapılacak bir değerlendirmeden önce dikkat çekilmesi gerekir ki, burada cumhurbaşkanı ile ilgili olmadığı için ele alınmamakla birlikte rejim için önem arz eden başka hususlar da vardır. Bu açıdan bakıldığında anılan benzerlikler ve farklılıklar, tüm benzerlik ve farklılıkların yalnızca küçük bir kısmıdır. Rejim için önem arz eden diğer hususlara örnek olarak meclislerin yapısı gösterilebilir; Kazakistan ve Özbekistan’da çift kanatlı meclis varken, Azerbaycan, Türkmenistan ve Kırgızistan’da tek kanatlı meclis vardır. Bir önceki bölümde ifade edildiği üzere, mevcut anayasalar somut olarak benzer değildir. Benzer olmayan metinlerin karşılaştırılması düz bir şekilde yapılamayacağından bir yöntem belirlenmesi gerekmektedir. Hükümlerin içeriği nitel bir veri olduğundan, burada yapılacak olan nitel bir karşılaştırmadır. Bu noktada, ne gibi benzerlik ve farklar olduğu, ayrıca benzerlikler ve farkların mahiyeti tespit edilmeye çalışılacaktır. Benzerlik ve farkların derlenmesi için öngörülen yol, örneklemi oluşturan beş devlet arasında devlet başkanlarının yetkileri bakımından ortak olan ve olmayan yönlerin tespit ve tasnif edilmesi, böylece iki başlık altında toplanmasıdır. Önce beş devlet arasında da ortak olan hükümler sunulacaktır. Ardından, beş devlet arasında ortak olmamakla birlikte birkaç ülke arasında benzer olan hükümler ve farklılıklar yetkilerin konusuna göre başlıklandırılarak verilecektir. Böylece devlet başkanlarının yetkileri arasındaki ilişkinin anlamlandırılması için bir takım dayanak noktaları ortaya konulabilecektir. 9. 1. İncelenen Beş Devlet Anayasasında da Ortak Olan Yetkiler Eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinin anayasalarına genel bir bakış cumhurbaşkanlarının yetkilerinin ve cumhurbaşkanıyla ilgili diğer hükümlerin bazı noktalarda birbirinden farklı bazı noktalardaysa beş ülkede de ortak olduğunu göstermektedir. Beş ülkede de ortak olan yetkilere şunlar örnek gösterilebilir; 58 - Devleti temsil etme, uluslararası müzakereleri yürütme, - Olağanüstü hal ve sıkıyönetim ilan etme, - Seferberlik ilan etme, - Yasaları imzalama veya geri gönderme, - Genel kararname ve talimat gibi düzenlemeler çıkarma, - Vatandaşlık verilmesi, vatandaşlıktan çıkma veya çıkarmanın onaylanması, - Mahkûmları affetme, - Diplomatik temsilcileri atama, görevden alma, yabancı temsilcilerin güven ve geri çağrı mektuplarını kabul etme, - Genel başsavcıyı, yargıçları ve silahlı kuvvetlerin üst komuta kademesini atama, - Cumhurbaşkanlığı güvenlik teşkilatını ve genel sekreterliğini biçimlendirme. Bu benzerliklerin hükümet sistemi farkına rağmen Kırgızistan’ı da kapsaması dikkat çekicidir. Ortak hükümlerin çoğu evrensel devlet başkanı görevleriyle ilişkilendirilebilecek yetkilerdir ancak bir kısmının bu kapsamda olmadığı görülmektedir. Bu husus özellikle incelenmeye değerdir. Her bir devlet başkanında bulunabilecek evrensel yetkilerin yanında; bu çalışmanın örneklemi dışında kalan ülkelerde, örneğin Türkiye’de bakanlar kuruluna verilmiş vatandaşlık konularında karar alma yetkisinin bir parlamenter sistem olan Kırgızistan da dâhil olmak üzere beş ülkede de cumhurbaşkanına tanınmış olması dikkate değerdir. Aynı şekilde, genel başsavcıyı, yargıçları, silahlı kuvvetlerin üst komuta kademesini ve diplomatik temsilcileri atama yetkisinin beş ülkede de cumhurbaşkanına tanınmış olması da, özellikle bu atama yetkisinin bazı ülkelerde tek taraflı olarak tanımlanmasıyla dikkat çekmektedir. Örneğin bir başkanlık sistemi olan ABD’de başkanın büyükelçi atamaları Senatonun onayına bağlıdır. Böylece, söz konusu ülkelerde gerek parlamenter sistem, gerek başkanlık sistemi 59 olsun devlet başkanlarının dünya üzerinde kendileriyle aynı sisteme sahip başka örneklerde bulunmayan yetkileri olduğu görülmektedir. 9. 2. Ayrım ve Benzerlikler Elbette bu anayasalarda devlet başkanıyla ilgili maddeler göz önünde bulundurulduğunda en önemli ayrım hükümet sistemidir. Türkmenistan hariç olmak üzere bu ülkelerin hepsinde cumhurbaşkanının yanında bir başbakan bulunmaktadır. Kırgızistan dışındaki dört ülkede başkanlık sistemi, Kırgızistan’da ise parlamenter sistem yürürlüktedir. Bu çalışmanın hazırlandığı sırada yapılan Özbekistan’daki son anayasa değişiklikleri de cumhurbaşkanının bazı yetkilerini Bakanlar Kuruluna aktarmıştır. Söz konusu anayasa değişikliğini başkanlık sisteminden yarı-başkanlık sistemine doğru bir dönüşüm veya böyle bir dönüşümün bir adımı olarak yorumlamak da mümkündür. Bu çalışmada, yapılan anayasa değişikliğinde güncellenen maddeler dikkate alınmıştır ancak bunun bir hükümet sistemi değişikliği olup olmadığını tartışmak bu çalışmanın kapsamı dışındadır. 9. 2. 1. Hükümet Sistemleri Açısından Başkanlık sisteminin yürürlükte olduğu dört ülkede hükümet sistemleri açısından bir benzerlik vardır ancak benzerliklerin yanında ayrımların da bulunduğu göze çarpmaktadır. Cumhurbaşkanı ile bakanlar kurul arasındaki görev dağılımı buna örnek gösterilebilir. Örneğin Türkmenistan ve Azerbaycan’da bütçe tasarısının meclise sunulması görevi cumhurbaşkanına verilmiştir. Aynı görev Özbekistan’da Bakanlar Kuruluna verilmiştir, Kazakistan Anayasası’nda ise bütçe taslağının kim tarafından yasama organına sunulacağına dair bir hüküm yoktur. Kırgız cumhurbaşkanının Meclise yasa tasarısı sunma yetkisi yoktur, ancak diğer dört ülkede cumhurbaşkanına bu yetki tanınmıştır. Bu noktada, yer yer başkanlık sistemi olan ülkelerden biriyle Kırgızistan arasında da benzerlikler olabildiği göze çarpmaktadır; örneğin bütçe taslağını hazırlama görevi Kırgızistan’da da Özbekistan’daki gibi bakanlar kuruluna aittir. İktisadi, sosyal vb. kalkınma programlarının kabul edilmesi yetkisi Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan’da 60 cumhurbaşkanındadır. Kırgızistan’da ve Özbekistan’da ise aynı yetki Bakanlar Kuruluna aittir. Kırgızistan dışındaki ülkelerde yürütmede asıl olan cumhurbaşkanı iken, Kırgızistan’da cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ve görece geniş yetkilerine rağmen yürütmede asıl icracı başbakandır ve Anayasada hükümetin başı olarak başbakan tanımlanmıştır (madde 83). Diğer ülkelerden farklı bir hükümet sistemi arz eden Kırgızistan’da, halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı, meclis tarafından seçilen bir başbakan vardır, başbakan asli olarak Meclise karşı sorumludur ve Meclisin talebi olmaksızın cumhurbaşkanının başbakanı görevden alma yetkisi de bulunmamaktadır. Ancak başbakanın istifasını kabul veya reddetme yetkisi veya meclisin güvensizlik oyunda başbakanı görevden alma yetkisi cumhurbaşkanına aittir. Kırgızistan dışındaki dört ülkede bakanlar kurulunun hem meclise, hem de cumhurbaşkanına karşı sorumlu olduğu görülmektedir. 9. 2. 2. Devlet Başkanı Seçilme Şartları ve Sınırlamalar Açısından Kırgızistan ve diğer dört ülke arasındaki farklardan biri de, görev süresinde partilere üye olma yasağının ve tek dönem sınırının sadece Kırgızistan Anayasası’nda yer almasıdır. Kırgızistan’da cumhurbaşkanı sadece bir dönem için seçilebilir ve dönem süresi altı yıldır. Diğer ülkelerde ise görev süresi beş yıldır ve ülkeye göre en az iki dönem seçilme hakkı bulunmaktadır. Başta bütün ülkelerde iki dönem sınırı bulunurken, ardından Türkmenistan ve Azerbaycan bu sınırı kaldırmış, Kazakistan ise bir değişiklikle Kurucu Cumhurbaşkanını bu kuralın dışında tutmuş, Özbekistan’da ise Anayasa değişikliği yapıldığı gerekçesiyle mevcut iki dönem sınırı Kurucu Cumhurbaşkanı için uygulanmamıştır. Gelecek cumhurbaşkanları için iki dönem sınırı Özbekistan ve Kazakistan’da halen yürürlüktedir (GULIYEV, 2009). Kırgızistan’da ise, daha önce mevcut olmayan tek dönem sınırı 2010 Anayasasıyla getirilmiştir. 61 Azerbaycan Kazakistan Kırgızistan Özbekistan Türkmenistan Görev süresi 5 5 6 5 5 Mevcut başkanın 11 24 3 24 7 görevde geçen süresi ( 2003 - ) ( 2011 - ) ( 1990 - ) ( 2007 - ) Dönem sınırı yok (kaldırıldı) ( 1990 - ) 2 1 (kurucu lider 2 (ana. değişikliği kapsam dışı) yok (kaldırıldı) ile kapsam dışı) Çizelge 3 – Devlet başkanlarının görev süreleri Eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinin her birinde halk tarafından seçilse de cumhurbaşkanı seçilme (aday olabilme) şartları da ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Azerbaycan Anayasası dışındaki dört anayasada bir kişinin cumhurbaşkanı seçilebilmesi için o ülkede geçerli Türk lehçesini (devlet dilini) konuşabilmesi gerektiği kaydedilmektedir. Alt yaş sınırı 35 ve 45 arasında farklılık gösterirken Kırgızistan ve Türkmenistan’da 70 yaş üst sınırı da bulunmaktadır. Ayrıca son 10 veya 15 yılda o ülkede yaşamış olmak gerekmektedir. Türkmenistan Anayasası’na göre aynı zamanda kamuda veya özel sektörde belirli süre çalışmış olma şartı da aranmaktadır. Azerbaycan Yaş aralığı Dil şartı Ülkede yaşama Kazakistan Kırgızistan Özbekistan Türkmenistan 35 - … 40 - … 35 - 70 35 - … 45 - 70 yok var var var var 10 15 15 10 15 şartı (çalışmış olmak) Çizelge 4 – Devlet başkanı seçilme şartları Diğer ülkelerin aksine, Azerbaycan’da cumhurbaşkanı seçilebilmek için dil şartının olmayışı bu ülkenin azınlıklar veya toplumda anadilini bilmeyenlerin yaygınlığı gibi bir sorunu olmadığını göstermektedir. Aynı zamanda, Azerbaycan -örneğin Kazakistan ve Kırgızistan- gibi çift dilli bir ülke olmadığından, 62 Anayasasında yazan tek dili bilmeyen bir kişinin cumhurbaşkanı olması ihtimal dâhilinde değildir. 9. 2. 3. Devlet Başkanının Görevden Alınabilmesi Açısından Özbekistan Anayasası dışındaki anayasalarda Cumhurbaşkanının vatana ihanet suçu nedeniyle görevden alınabileceği kaydedilmişken, Özbekistan Anayasası’nda bununla ilgili herhangi bir hüküm yoktur. Sağlık nedeniyle görevinden alınmasıyla ilgili ise bütün anayasalarda hüküm vardır. 9. 2. 4. Yasama ve Düzenleyici İşlemlerle İlgili Yetkiler Açısından Beş ülke anayasasında da cumhurbaşkanlarına kararname ve talimat gibi düzenlemeler çıkarma,yetkisi verildiği yukarda kaydedilmişti. Kırgızistan dışındaki devletlerde cumhurbaşkanının meclise yasa tasarısı sunma yetkisi olduğu da yukarıda ifade edilmişti. Aynı şekilde, Kırgızistan dışındaki ülkelerde cumhurbaşkanının meclisten yetki alarak veya almaksızın kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi de bulunmaktadır. Bununla ilgili tek kısıtlama Türkmenistan Anayasası’ndadır. Buna göre Meclis Cumhurbaşkanına yasa hazırlaması için yetki verirken; Anayasa değişiklikleri, ceza yasaları, idari yasalar ve muhakeme usul yasalarıyla ilgili yetki veremez. Yerel yönetim organları kurulması yetkisi Azerbaycan ve Özbekistan’da cumhurbaşkanına verilmiştir. Türkmenistan haricindeki başkanlık sistemlerinde anayasa ve yasalar dışında bakanlar kurulunun, bakanlıkların ve diğer idare organlarının karar ve işlemlerini iptal etme yetkisinin cumhurbaşkanına tanındığı görülmektedir. Türkmenistan’da ise bu yetki Bakanlar Kuruluna tanınmıştır. Yasama organı tarafından kabul edilen yasaları imzalama ve yayımlama görev ve yetkisinin devlet başkanına ait olduğu Türkmenistan dışındaki eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinin anayasalarında yer alırken, Türkmenistan Anayasası’nda yalnızca cumhurbaşkanı tarafından imzalanacağı yer almakta olup 63 yasaların yayımlanması ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. Kırgızistan parlamenter sisteme geçtikten sonra, cumhurbaşkanının frenleyici etkisinin sınırlanmasına yönelik olarak Anayasaya konulmuş olan bir hükümle; cumhurbaşkanının ısrarla yasaları imzalamaktan kaçındığı durumlarda yasaların Meclis başkanının imzasıyla yayımlanacağı kayıt altına alınmıştır. Azerbaycan Anayasasının özgün yönleri arasındaki belki de en dikkat çekici, en tartışmalı husus, cumhurbaşkanının yetkilerini içeren maddenin son fıkrasındaki “mevcut Anayasa ile Milli Meclisin veya hukuk mahkemelerinin yetkisine verilmeyen konuları karara bağlar5” hükmüdür. Mevcut Anayasada değinilmemiş herhangi bir konunun ve sorunun gündeme gelmesi halinde cumhurbaşkanı bunun gereğini yapma yetkisine sahip kılınmıştır. Bu hüküm bir anlamda cumhurbaşkanına adeta sınırsız yetkiler vermektedir. Yine Azerbaycan Anayasasında cumhurbaşkanının yargı erkinin bağımsızlığının teminatı olduğu kaydedilmektedir ve bu hüküm cumhurbaşkanının yargının üstünde olduğu şeklinde yorumlanabilir. 9. 2. 5. Savaş İlanı Yetkisi Açısından Savaş ilanı konusunda da Türkmenistan’ın farklı bir konumu vardır; diğer dört ülkede cumhurbaşkanına genel veya özel olarak savaş ilanı yetkisi verilmişken, Türkmenistan’da açık şekilde bu yetki sadece Meclise verilmiştir. Seferberlik, sıkıyönetim ve olağanüstü hal ilanı konusunda ise beş anayasada da cumhurbaşkanına yetki verildiği yukarıda belirtilmiştir. Burada tespit edilen farklar ve benzerlikler elbette beş ülke anayasası arasındaki tüm benzerlik ve farklılıklar değildir. Ancak hem benzerlikler, hem de ayrılıklar olup olmadığını gösterecek edecek kadar çok örnek tespit edilmesine çalışılmıştır. Beş ülkede ortak olmayan konularda dahi bazen birkaç ülke arasında 5 Azerbayca Anayasası; madde 109, fıkra 32: “Bu Konstitusiya ilə Azərbaycan Respublikası Milli Məclisinin və məhkəmə orqanlarının səlahiyyətlərinə aid edilməyən digər məsələləri icra qaydasında həlledir.” 64 benzerlikler bulunurken yine bazı konularda yalnızca tek bir ülkenin farklılık arz ettiği görülmektedir. Farklılık ve benzerliklere dair örneklerin arttırılması halinde bu tespitlerin aksinin ispat edilmesi mümkün olmamakla beraber, daha ayrıntılı bir tablo çizilebilir. Ancak bu çalışmada arzu edilen değerlendirmenin yapılmasına izin verecek ölçüde örnek tespit edilmesinin yeterli olacağı kabul edilerek mevcut noktada örnekler sınırlandırılmıştır. 65 10. DEĞERLENDİRME Bir önceki bölümde ele alınan, devlet başkanlarının yetkilerine dair anayasalarda yer alan hükümler arasındaki benzerlik ve farklılıklar büyük çeşitlilik göstermektedir. Kimi hükümlerde önemli farklılıklar varken kimi hükümlerde de hükümet sistemi farkına rağmen iki ülke arasında dikkat çekici benzerlikler bulunmaktadır. Bir konuda örneğin Azerbaycan ile Özbekistan arasında kayda değer benzerlik bulunurken başka bir konuda bu iki ülke birbirinden çok farklı hükümler içerebilmektedir. Böylece cumhurbaşkanıyla ilgili hükümlerin içinde bulunduğu her konuda ülkeler arasında yeni bir benzerlik ve ayrılık olduğu anlaşılmaktadır. Bu kadar karmaşık, adeta kaotik bir yapı nasıl açıklanabilir? Adeta bir yerde başka bir filiz, diğer yerde daha başka bir filiz toprağa düşmüş, bir anayasada menekşe çıkarken diğerinde papatya çıkmıştır. Yapraklar ve gövde hepsinde vardır ancak görüşünü farklıdır. Birinin bir ayrıntısı başka biriyle örtüşmekte, fakat aynı iki örneğin başka ayrıntıları farklı olabilmektedir. Bu durum bize, ülkelerin bağımsızlık sonrası kendilerini içinden bulduğu ortamda ve meydana gelen gelişmelerde benzerlikler olsa da esasen farklı süreçler ve sorunlar yaşadıklarını göstermektedir. Buna paralel olarak farklı kalıp, şekil ve hacimde anayasalar yapmışlardır. 10. 1. İncelenen Beş Devlet Anayasasının Ortak Yönleri Beş ülke anayasası arasında bir önceki bölümde yapılan karşılaştırmada beş ülke arasında da ortak olan yetkilerle ilgili tespitler belirli bakımlardan dikkat çekicidir. Öncelikle bu benzerlikler hükümet sistemi farkına rağmen Kırgızistan’ı da kapsamaktadır. Elbette bu benzerlikler evrensel benzerlikler olsaydı özel bir anlam ifade etmezdi. Ancak evrensel devlet başkanı görevleriyle ilişkilendirilebilecek bu bakımdan her bir devlet başkanında bulunabilecek yetkiler dışında kalan ortak yetkiler olduğu görülmüştür. Hükümet sistemi farkına rağmen, evrensel olmayan ortak yetkiler olması ayrıca kayda değerdir. Kırgızistan’daki devlet başkanının diğer parlamenter sistemlerde; Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve 66 Türkmenistan’daki devlet başkanlarınınsa diğer başkanlık sistemlerinde olmayan bazı yetkileri olduğu görülmektedir. Bu durum hem söz konusu devletler arasında özel bir ortak payda olduğunu göstermektedir. Ortak yetkilerin bir kısmının özgün olması; özellikle örneklemin beş devleti kapsayan genişliği de göz önünde bulundurulduğunda özel bir ortak paydanın varlığının sonucu olmalıdır. Hükümet sistemi farkına rağmen beş ülke arasında özgün bir ortak payda olması, bu ortaklığın tesadüfen ortaya çıkması ihtimalini son derece azaltmaktadır. Ancak bu ortak paydanın bu devletlerin birer bağımsız Türk cumhuriyeti olmalarından gelen ortak paydadan mı, yoksa birer eski SSCB üyesi cumhuriyet olmalarından mı kaynaklandığı arasında bir ayrım yapmak güçtür. Ancak bu iki niteliğin üzerine mevcut durum meydana geldiğine göre söz konusu devletlerin ortak paydasının her iki yönüne de atıf yapılması mümkündür. 10. 2. Anayasal Yetki Ayrım ve Benzerliklerinin Genel Görünümü Seçilme şartları, hükümet sistemleri, atamalar, seferberlik ve savaş ilanı, düzenleyici işlemler gibi konularda cumhurbaşkanına tanınmış yetkiler büyük, renkli ve karmaşık bir tablo oluşturmaktadır. Başkanlık sistemli Türk cumhuriyetleri arasındaki ayrımlar bu ülkelerle parlamenter sistemli Kırgızistan arasındaki benzerliklerle yan yana koyulduğunda oldukça karmaşık bir tablo ortaya çıkmaktadır. Sistemleri benzer ülkeler arasında kayda değer yetki ayrımları olabildiği gibi, sistemleri ayrı ülkeler arasında da benzerlikler görülmektedir. Aynı zamanda beş devlet arasında ortak noktalar da vardır. Bu büyük tablonun kendi içinde anlamlandırılması güçtür; sisteme bağlı olmaksızın bir ülkede belli bir konuda cumhurbaşkanına daha geniş yetki verilmişken, diğer bir ülkede farklı bir konuda cumhurbaşkanına daha geniş yetki verilmiştir. Elbette hükümet sistemi farkından dolayı genel olarak Kırgızistan’daki yetkiler başkanlık sistemli devletlere göre daha dardır. Ancak Kırgızistan diğer devletlerle karşılaştığında bu ilişkinin yalnızca 67 darlık – genişlik bağlamında değil, farklı boyutlarıyla daha karmaşık bir yapı arz ettiği görülmüştür. Sekizinci bölümde, anayasaların nicel olarak karşılaştırılmasıyla elde edilen sonuçların söz konusu ülkelerdeki fiili durumla ilişkisinin, yetkilerin sayısındansa içeriğinin önem arz ettiği sonucunu verdiği kaydedilmişti. Dokuzuncu bölümde ele alınan yetkiler bir önceki bölümde varılan sonucun yanına yeni tespitler eklenmesine imkân vermektedir. Söz konusu devletlerin anayasalarında cumhurbaşkanına tanınmış yetkiler, mevcut cumhurbaşkanlarının otoritesini tam olarak karşılamamaktadır. Cumhurbaşkanının rejim içindeki konumu anayasadaki düzenlemeler üzerinden tam olarak okunamamaktadır. Bu durum, siyasal kültürün mevcut rejim üzerindeki belirleyiciliğinin yazılı anayasadan daha büyük olduğu şeklinde yorumlanabilir. Anayasalar geçerli olan yönetim sistemini net şekilde yansıtmayabilir. Basitçe örneklendirmek gerekirse, otoriter bir cumhurbaşkanı için buna göre kaleme alınmış bir anayasa olmazsa olmaz değildir. Bu çalışma kapsamında olmamakla birlikte; cumhurbaşkanına ilişkin iki farklı devletin anayasasında lafzıyla aynı olan iki maddenin yorumlanıp uygulanmasının da karşılaştırılmasıyla anayasaların yorumlanmasının etkilerine dair bir sonuca ulaşmak mümkün olacaktır. Ayrıca cumhurbaşkanının anayasaya uyup uymadığına dair veya genel olarak anayasa yargısının etkinliği de incelemeye değerdir. 10. 3. Devlet Başkanlarının Yetkilerinin Değerlendirilmesi Anayasalardaki hükümler arasındaki ilişki belli bir düzen arz etmemektedir. Beş ülkenin anayasalarında hüküm altına alınmış devlet başkanı yetkileri yan yana getirildiğinde karmaşık bir yapı ortaya çıkmaktadır. Bu karmaşık yapı yalnızca tek bir gerekçe ile izah edilebilecek gibi görünmemektedir. Bu nedenle anayasaların ayrımını yalnızca rejimle veya demokratik yapıyla veya başka bir nitelikle izah etmek mümkün değildir. Tek bir noktadan hareketle bütün tabloyu kapsamlı olarak açıklamak mümkün gözükmemektedir. Bu da bize, bağımsızlık sonrası bu 68 ülkelerin farklı şartlarla karşı karşıya kaldığını ve farklı iklimlerde değişim ve dönüşüm sürecine girdiğini göstermektedir. Anayasaların bir araya geldiğinde oluşturduğu karmaşık yapı, bu ülkelerin bağımsızlık sonrası içinde bulundukları ortamı belirleyen değişkenlerin birbirine benzemediği ve bu ülkeleri çevreleyen şartların da yan yana getirildiğinde karmaşık bir görünüm arz ettiği şeklinde anlaşılabilir. 1991’den 2015’e gelindiğinde Azerbaycan’da bir “süper (güçlü) başkanlık” sistemi ortaya çıkarken Kırgızistan’da bir koalisyon hükümetinin iktidarında demokratik parlamenter sistem işlemektedir. Bu farklılıklara dikkati çekerken, bu ülkelerin SSCB’nin tahakkümünden kurtulmuş herhangi ülkeler olmadığını; dil, din, kültür, tarih gibi büyük bir ortak paydaya sahip olduklarını bir kez daha hatırlamak gerekir. Bu ülkelerin 1991 yılında ellerinde aynı anayasa olduğu halde bağımsızlıklarını elde etmiş olmalarının yanında, Stalin döneminin ve emperyalist politikaların yarattığı kültürel tahribata rağmen göze çarpan bir yakınlığa sahip oldukları düşünülürse, ayrı yollar izleyen devletlerin dönüşüm sürecinde bu ayrımı ortaya çıkartanın her devletin ülkesine özel iç ve dış sorunları olduğu anlaşılmaktadır. Devletler üzerinde farklı baskılar oluşturan bu şartlara karşı devletlerin verdiği tepkiler ve bulduğu çözüm yolları onları bugün bulundukları yere getirmiştir. Herhangi bir devlet başkanında bulunabilecek evrensel yetkilerden farklı ortak yetkilerin de bulunduğunun tespit edilmesi, kaydedilen farklılıkların yanında ve hatta bunlara rağmen örneklemdeki devletler arasındaki ortak paydayı teyit etmektedir. Ancak bu çalışmaya dayanarak söz konusu ortak paydanın devlet başkanlarının yetkileri bakımından baskın yönünü tespit etmek güçtür. Anayasaların lafzının mevcut yapıda cumhurbaşkanının fiili konumunu tam olarak yansıtmaması farklı şekillerde açıklanabilir. Ele alınan devletlerin bağımsızlık süreçleri içinde anayasalar yeni bir yapı kurmak için kurgulanabileceği gibi, mevcut durumun gerisinde kalmış da olabilir. Bu noktadan hareketle, 69 anayasalarda kayıt altına alınmış yapı yaşama tam olarak geçirilememiş olabilir. Mevcut durum henüz anayasaya yansımamış da olabilir. Başka bir açıdan, anayasa bir vitrin olarak mevcut yapıdan daha demokratik bir düzeni kayıt altına alıyor olabilir. Bir önceki bölümde ise, bu durumun, siyasal kültürle ilişkilendirilebileceği ifade edilmişti. Siyasal kültür, anayasa gibi yazılı, elle tutulup gözle görülebilir bir olgu olmasa da, bir ülkenin siyasal düzeni üzerinde belirleyicidir. Bir devletin demokratik ve özgürlükçü bir rejime sahip olması için bir anda anayasasına bunların yazılması yeterli olmamaktadır. Siyasal kültür içine girip yerleşmemiş demokrasi düşüncesinin yaşam alanı bulamaması gibi, hukuk devleti kavramı da toplumsal karşılığı olmadığında havada kalmaktadır. Böylece bir devlet başkanının anayasal sınırlar içinde kalmasını beklemek de, ancak o ülkedeki demokrasi kültürünün ulaştığı seviye ölçüsünde gerçekçi olacaktır. Söz konusu devletlerde cumhurbaşkanının anayasal yetkilerini aşıp aşmadığı ise bu tartışmanın kapsamı dışındadır. Anayasalarda yer alan; cumhurbaşkanına dair hükümler, görev ve yetkiler arasındaki farklılıkların bu devletlerin bağımsızlıklarından sonra geçirdikleri süreçleri yansıttığı, adeta bu devletlerin içine düştüğü çetin şartları ve SSCB’nin ardından ortaya çıkan büyük boşluğu ve kaotik ortamı yansıtan bir tablo olduğu söylenebilir. Bu bağlamda, ortaya çıkan görünüm giriş bölümünde sunulan hipotezi doğrulamaktadır. Bağımsızlık sonrası yaşanan gelişmeler ve üretilen çözümler bu ülkeleri tüm benzerliklerine rağmen farklı noktalara getirmiştir. Bu durum mevcut anayasalardan da okunabilmektedir. Ayrıca, derlenen verilerin karşılaştırılarak işlenmesiyle elde edilen bulguların açıklanabilmesi için siyasal kültüre atıf yapılması kaçınılmaz olmuştur. Filhakika, çalışmanın başlangıcında öngörülenden çok daha geniş bir tabloya ulaşılmıştır. Bu çalışmanın hazırlık sürecinde öngörülmediği halde, yapılan incelemenin siyasal kültür göz önünde bulundurulmaksızın tamamlanamayacağı anlaşılmıştır. 70 Ele alınan olguların açıklanması için siyasal kültür kaçınılmaz bir etken olarak ortaya çıkmıştır. Siyasal kültürün bu derece belirleyici ve etkili olabilmesi bir anlamda çalışmanın seyrini değiştirmiştir. Devlet başkanlarının konumu yazılı hukukta yer alan hükümlerle tam olarak izah edilememekte, aradaki farkı açıklamak için siyasal kültüre başvurmak gerekmektedir. Hem toplumların kadim tarihinden gelen izler hem de daha yakın dönemlere ait yönetim deneyimleri mevcut anayasalarda yazılı işlev ve iktidardan fazlasını getirmektedir. Elbette devlet başkanlarının fiili konumu yalnızca mevzuat ve siyasal kültürün değil, SSCB sonrası ortaya çıkan durum ve dönüşüm süreçlerinin de bir sonucudur. Bu üçüncü etmenin, hem yazılı yetkiler hem de yazılı yetkilerin dışında kalan alanda kendini gösterdiği söylenebilir. SSCB’nin dağılmasıyla ortaya çıkan olağanüstü koşullar ve ihtiyaçlar somut olarak yazılı hukukta kendini göstermiştir. Ayrıca mevcut kurumların tasfiye olduğu bir dönemde yeni bir kurumsallaşma sağlanana kadar ortaya çıkan boşluk, doğal olarak kurumların değil kişilerin öne çıktığı bir süreç doğurmuştur. Bu ortam yazılı hukukun dışında kalan alanda da devlet başkanlarının konumunu güçlendirmiştir. Ancak yazılı hukukun dışında kalan alanda, siyasal kültür ile mevcut şart ve zorunluluklar arasında bir çizgi çizmek veya net bir ayrıma gitmek son derece zordur. Ülkelerin bugün dahi paylaştıkları ortak sorunlara, ortak geçmişe, ortak kültüre rağmen farklı konumları vardır. Bu ülkeler yakın olmalarına rağmen aynı değildir ve aralarındaki siyasal yapı farkları 1991 öncesine göre daha büyük bir ayrıma işaret etmektedir. Söz konusu ülkelerin gerek toplumsal gerekse de kültürel bakımdan geniş bir hacme karşılık gelmesi; bir yandan ortaklığın bir yandan da ayrımların büyük olmasına imkân vermektedir. Uzaktan bakıldığında bir ağacın dalları gibi görünen bu ülkeler aslında aynı ağacın dalları olduğu kadar ayrı birer ağaçtır da. Aralarındaki ortak payda onların aynı ağacın dalları kadar yakın olmasını sağlasa da, son yüzyıllarda yaşanan olaylar ve Avrasya – Türkistan coğrafyasının genişliği bunların her birinin ayrı bir ağaç gibi özgünlük ve farklılığa sahip olmasına imkân vermektedir. 71 Beş ülkede seyreden otoriterleşme sürecinin şimdilik yalnızca Kırgızistan’da yön değiştirmesi, beş yıl arayla 2005 ve 2010’da gerçekleşen iki halk ayaklanmasının ardından ülkenin daha demokratik bir düzene doğru evrilmesi eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetleri için önemli bir gelişmedir. Bir anlamda eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinde daha demokratik bir sistemin ve çok sesli bir ortamın da mümkün olduğu Kırgızistan örneğinde görülmüştür. Ayrıca, mevcut iktidar sahiplerinin demokratikleşmeye direnmesi ve baskıcı yöntemler takip etmesi halinde dahi otoriter rejimlerin kendince mutlak bir güvencesi olmadığını göstermiştir. Elbette demokratikleşme böylesi daha çatışmalar barışçıl bir olmaksızın seçenektir. doğal bir evrimle Kırgızistan’daki düzenin sürdürülebilmesi Kırgızistan’daki mevcut durumun geçerli bir örnek olup olmadığını belirleyecektir. 2005’teki değişiklikten sonra demokrasi tesis edilememiş ve 2010 yılında yeniden bir halk ayaklanması gerçekleşmiştir. Başka bir örnekte ise, Azerbaycan’da demokratik bir şekilde iktidara gelen Ebulfeyz ELÇİBEY, demokrat tutumuyla iktidarını sürdürememiş ve yalnız bir yıl iktidarda kalıp bir darbe girişimiyle iktidarını kaybetmiştir. Bu bakımdan Kırgızistan’daki düzenin sürdürülebilir olması önem arz etmektedir. Bu noktada, tarihsel perspektifte ve Türk tarihi açısından konuya yaklaşmak gerekirse, rejimlerinin nitelikleri bakımından farklılıklar ve siyasal sistem bakımından çeşitlilik arz eden Türk Dünyası, SSCB sonrasında da beş yeni özneyle isteyerek veya istemeyerek özgün birer örnek oluşturmuştur. Elbette SSCB sonrası ortaya çıkan bu örneklerin hangisinin daha başarılı bir model olduğu ancak bu dönemin üzerinden on yıllar, belki de yüzyıllar geçtikçe anlaşılacaktır. Tarihte de SSCB gibi büyük imparatorluklar dağıldıktan sonra ortaya irili ufaklı pek çok devlet çıkmıştır. Bu devlet ve devletçiklerin farklı akıbetleri olmuştur; kimileri varlığını sürdürememiş, kimileri sürdürebilmiş, kimileriyse özellikle başka büyük devletler kuracak şekilde başarılı olmuştur. Örneğin geçmişte İngiliz İmparatorluğunun parçası olan devletlere bakıldığında bugün farklı refah ve gelişmişlik seviyelerinde oldukları görülmektedir. Tarihte Hunlar, Göktürkler, Büyük Selçuklu, Devlet-i Aliyye gibi büyük Türk devletleri dağıldıktan sonra da benzer manzaralar ortaya çıkmıştır. 72 Bağımsızlığın üstünden geçen sürede bu devletlerin geldiği farklı noktaların Türk Dünyası arasındaki uyumlaşma ve yakınlaşma sürecine olumsuz etki edip etmeyeceği tartışılabilir. Bu noktada konuya nasıl yaklaşıldığı ön plana çıkacaktır. SSCB döneminde ayrıştırılan ve yabancılaştırılan Türk memleketlerinin sistemi de bu ayrılığı pekiştirecek şekilde kurgulanmıştı. Ancak kendi kimlikleriyle kurumsallaşan Türk cumhuriyetleri siyasal yapı olarak farklılaşsa da çok daha kolay yakınlaşabilecek ve bütünleşebilecek imkânlara sahiptir. Gerçekten de, farklı birer yol izleyen mevzubahis Türk cumhuriyetleri arasında birden çok uluslararası işbirliği aygıtı kurulmuştur ve çok boyutlu bu yapılar kurumsallaşmaktadır. Konuya Türk Dünyası açısından bakıldığında, siyasal sistemlerin geldiği nokta arasındaki ayrımlardan daha önemli sorun bu devletlerin kendi sosyolojik gerçeklerine, tarihsel kimliklerine, Türk kültürüne ve kadim devlet geleneğinden alınacak derslere uygun olarak kurumsallaşıp kurumsallaşmadığı olmaktadır. Ortaya çıkan geniş devlet başkanı yetkileri ile tanımlanan süper-başkanlık görünümü ve diğer güçlü yürütme yapıları karşısında ağır demokrasi eleştirilerine girmeden önce bu ülkelerin çağdaş demokrasiyi öğrenmek, topluma mal etmek, sindirmek, demokratik kurumları ve demokrasi kültürünü yerleştirmek için otuz yıldan daha az bir süreleri olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir. Bugün dünyada en demokratik sayılan devletler mevcut düzenlerini birkaç yılda kurmuş değillerdir. Hâlihazırda eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinden Batı Avrupa standartlarında liberal demokrasiler beklemek haksızlık olacaktır. Burada önemli olan, halkın siyasete katılımı, kamuoyu denetimi, özgür ve serbest seçimler gibi temel konularda bu ülkelerin ilerleme kaydedip kaydetmediğidir. Bu ülkeler bir anda liberal demokrasiye dönüşmedikleri için yargılanmamalıdır. Basın özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, toplantı ve gösteri özgürlüğü gibi, seçimlerde adil rekabet koşullarının sağlanması gibi demokrasi kültürü ile yakından ilgili konuların kurumsallaştırılması için çaba sarf edip etmediklerine, demokratik bağlamda meşru muhalif unsurları bastırıp bastırmamalarına, çok sesliliğe karşı tutumlarına göre değerlendirilmelidir. Aslında bir anlamıyla demokrasi kültürünün gelişmesi çok sesliliğe ve düşünce özgürlüğüne bağlı olduğundan öncelikle farklı düşüncelerdeki insanların görüşlerini özgürce dile getirebildiği bir ortama ihtiyaç 73 vardır. Bu bakımdan, özgürlüklerin sınırının yalnızca bireyin hak ve özgürlüklerinin başladığı nokta olup olmadığı; iktidarın vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini ne ölçüde kısıtladığı dikkate alınmalıdır. Kuruluş dönemindeki ve dönüşüm sürecindeki bir devletin güçlü bir yürütme erkine, yetkili bir yöneticiye, hatta otoriter bir hızlı reform sürecine ihtiyacı olduğu söylenebilir. Bununla birlikte, bu devletlerin; siyasal haklarını savunan, demokratik tepkilerini ortaya koyan, isteklerini barışçıl şekilde meydanlarda dile getiren bir topluma da ihtiyacı vardır. Bu nedenle, güçlü devlet başkanları söz konusu olduğunda, konuya “yönetenleri kim denetleyecek?” “seçilmişin iktidarını kim sınırlayacak?” gibi sorularla yaklaşıldığında anayasa kavramının önemi ortaya çıksa da, asıl ihtiyaç olan ve bu soruların asıl yanıtı demokrasi kültürüne ve siyasal bilince sahip bir toplumdan geçmektedir. Elbette, bu çalışmada ele alınan ülkelerde demokrasi kültürünün siyasal kültür içindeki yerinin güçlenmesine ihtiyaç vardır. Bağımsız Türk devletlerinde veya herhangi bir devlette demokrasinin gelişebilmesi bakımından, demokrasi kültürünün gelişmesi yasal düzenlemelerden daha etkili olacaktır. 74 75 11. SONUÇ Aynı yerden hareket eden beş devlet, ilk bakışta çeyrek yüzyıldan daha az sürede neredeyse her bakımdan farklı beş ayrı yere gelmiştir. Bu araştırmada elde edilen verilerden çıkan ilk sonuç her ülkenin farklı bir yol izlediğidir. Bir ülkenin rejimine ait önemli bir olgu olan devlet başkanının yetkileri arasındaki farklar somut olarak ülkeler arasında muhtelif farklar olduğunu göstermektedir. Her bir ülke bağımsızlık sonrasında kendi şartlarına göre bir dönüşüm ve gelişim sürecine girmiştir. Bu çalışmada, hem anayasalara dair genel bir nicel inceleme, hem de devlet başkanlarının yetkilerine dair nitel bir inceleme yapılmıştır. Öncelikle söz konusu ülkelerin anayasalarında yer alan devlet başkanının yetkilerine dair hükümler tespit edilerek derlenmiş, bu hükümlerin yer aldığı maddeler yetki maddesi ve diğer maddeler olmak üzere iki başlık altında toplanmıştır. Daha sonra bu hükümlerin yer aldığı anayasalar nicel yönleriyle karşılaştırılmış, anayasaların somut olarak farklı birer yapı ve şekil arz ettiği anlaşılmıştır. Aynı bölümde devlet başkanlarına ilişkin hükümlerin de farklı sayı ve konumda olduğu tespit edilmiştir. Devlet başkanı yetkilerinin karşılaştırıldığı bir sonraki bölümde ise, beş ülke arasında ortak olan yetkilerden başlayarak, çeşitli yetkiler arasındaki benzerlik ve farklar hem yetki hem de ülke esasında ele alınmış, nitel bir karşılaştırma yapılmıştır. Bu benzerlik ve farkların karmaşık bir yapı arz ettiği görülmüştür. Yapılan incelemelerin sonuçları anayasalar bakımından ele alındığında; eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlık sonrası kendilerine yeni birer düzen kurma ve yeni bir anayasa kabul etme aşamasında birbirinden farklı biçim ve içerikte anayasalar kabul ettiği görülmektedir. Bu anayasalar arasındaki benzerlik ve farklılık ilişkileri ise son derece karmaşıktır. Anayasaların farklı biçim ve içerikte olması, söz konusu devletlerin farklı yollar izlediğine işaret etmektedir. Eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlık sonrası içinden geçtikleri süreçlerin asli bir göstergesi olarak devlet başkanlarının yetkileri örneği 76 ele alınarak bu ülkelerin hem birbirine benzer hem de farklı unsurlara sahip olduğu ortaya konulmuştur. Bu tespit yapılırken bu ülkelerde devlet başkanlarının yetkilerine dair verilerin derlendiği bir kaynak da üretilmiştir. Bu yetkiler söz konusu devletler arasında farklılık ve çeşitlilik arz eden bir tablo sunmaktadır. Filhakika devlet başkanı yetkilerinin arz ettiği görünüm, bağımsızlık sonrası süreçlerle örtüşmektedir, adeta devletlerin farklı yollardan geçtiğini yansıtmaktadır. Böylece ortaya çıkan manzara çalışmanın hipotezini desteklemektedir. Çalışmanın örneklemi belirlenirken dikkate alınan, hem eski SSCB üyesi hem de bağımsız Türk cumhuriyeti olmaktan ibaret ortak payda; devlet başkanlarının yetkileri bakımından örneklemdeki devletler arasında ortak olan fakat evrensel olmayan yetkiler tespit edilmiş olmasıyla örtüşmektedir. Böylece örneklemi oluştururken dikkate alınan ortak payda kendini göstermiş ve teyit edilmiştir. Aksi halde, bu ortak payda kendini göstermeseydi, söz konusu devletlerin ortak paydasının önemi ve belirleyiciliği tartışmalı hale gelecekti. Özgün ortak yetkilerle; coğrafya, iktisadi koşullar ve yerel sorunlar gibi farklara rağmen ortak payda kendini göstermiştir. Bağımsızlık sonrası süreçte Bağımsız Türk cumhuriyetlerinin özgün birer örnek oluşturdukları hem nicel hem de nitel göstergelere dayanarak tespit edilmiştir. Bu nedenle, eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerine bakıldığında; tek bir pencereden bakarak değil, her ülkenin geçen yirmi yıldan uzun sürede kendi kaderini yaşadığını ve farklı bir noktaya geldiğini göz önünde bulundurarak değerlendirme yapmak gerekmektedir. “Kafkaslar ve Orta Asya” bir üst başlık olarak kabul edilirse, bunun alt başlıklarının da önemli olduğu göz ardı edilmemelidir. Başka bir ülkede sokaktaki bir insan örneğin iki komşu olan Kazakistan ve Kırgızistan’ı birbirine karıştırabilir ancak bu ülkelerin çok farklı anayasal yapıları vardır ve bu iki ülke için bu durum, şartları ile sorunlarının da farklı olması olgusuyla pekişmektedir. Bu değerlendirme anlamını kaybetmeksizin tüm eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerini kapsayacak şekilde genişletilebilir. Türkiye’nin eski SSCB üyesi bağımsız Türk cumhuriyetlerine verdiği öneme 77 istinaden bu ülkelere ilişkin bilgi birikiminin kapsamlı ve güncel olması gereğinin yanında, her bir ülkeyle ilgili özel bilgi birikiminin de geniş olmasına ihtiyaç vardır. Eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetlerine yönelik bu inceleme yapılırken daha genel bir takım sonuçlara da ulaşılmıştır. Birincisi, devlet başkanının yetkilerinin sayısındansa içeriği önem arz etmektedir. İkincisi, anayasada devlet başkanına tanınmış yetkiler, devlet başkanının fiili otoritesiyle her zaman örtüşmeyebilir; anayasal yetkiler fiili otoritenin mutlak göstergesi değildir. Bir devlet başkanının rejim içindeki konumu anayasadaki düzenlemeler üzerinden tam ve doğru olarak okunamayabilir. Üçüncüsü, siyasal kültürün bir rejim üzerindeki belirleyiciliği yazılı anayasanın etkisinden daha fazla olabilmektedir. Bu çalışmada ortaya konulan çeşitlilik, Türk cumhuriyetlerini tek bir örnek gibi görmenin, insanları göz şekillerine veya ten renklerine göre tek tip veya bir örnek görmek kadar ihmalkâr ve peşin hükümlü bir yaklaşım olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu ülkeler her ne kadar kardeş ülkeler olsa da her biri bağımsızlığından bugüne kendince bir yol izleyerek 24 yıl geçirmiştir. Türk Dünyası yalnızca zengin bir kültürel âlem değil, aynı zamanda devlet deneyimi ve kültürü bakımından da birikimi her geçen yıl artan bir varlıktır. Türk Dünyasının içerdiği çeşitlilik ihmal edilemeyecek bir zenginliği barındırmaktadır. Türk Dünyası ile ilgili çalışmalarda en başta Türk Dünyasının her bir güncel unsuruyla ilgili –ayrıntılı– bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Eski SSCB üyesi Türk cumhuriyetleri arasında iktisadi ve nüfus olarak en küçüğü olan, petrol ve doğalgazı olmayan Kırgızistan’ın dahi bağımsızlığından beri bugüne kadar atlattığı başlıca siyasal olayları bilmeden günümüz Türk Dünyası anlaşılamaz ve takip edilemez. Her bir ülkenin özel şartları ve geçirdiği süreçler ayrı ayrı dikkate alınmalıdır. Gerekli birikime sahip olmadan konunun ele alınması halinde, peşin hükümler, ön yargılar ve hatalı genellemeler ortaya konulacak analizi daha doğmadan sakat bırakacaktır. Elbette sağlıklı değerlendirme ve tahliller ancak sağlıklı bilgilere dayanarak üretilebilir. 78 Konuya bir başka açıdan bakılacak olursa, Çarlık Rusya’nın tahakkümüne girdikten sonra kesintiye uğrayan devlet gelenekleri yeniden doğmaya başlamış kabul edilebilir. Beş yeni bağımsız devletin oluşturdukları özgün örnekler Türk Dünyasının çağdaş devlet tecrübesine zenginlik katmaktadır. Elbette bu zenginliğin kıymeti ondan istifade edildiği kadardır. Eğer Türk cumhuriyetleri sorunların çözümü ve ortak gelecek için birbirinin deneyimlerinden hakkıyla ve layıkıyla yararlanırsa 1991’den bu güne ortaya çıkan farklılıkların gerçek bir önem ve değeri olacaktır. Dün Azerbaycan’ın yaşadığı bir sorunu bugün Kazakistan yaşayabilir, Özbekistan’ın bugün yaşadığı bir sorunu da Türkmenistan yarın yaşayabilir; önemli olan benzer halkların benzer sorunları karşısında halkın ve devletlerin bu bellekten ve deneyimden yararlanarak sonuçlar çıkarması ve çözümler üretmesidir. Bu inceleme için gerekli verilerin derlenmesi ile bir kaynak oluşturulmuştur. Bu çalışmada; söz konusu ülke anayasalarının pek çok maddesine yayılmış devlet başkanı yetkilerinin derlendiği ve düzenli olarak bir arada toplandığı bir kaynak oluşturmuş olmasının ileride yapılacak çalışmalarda konuyu ele alacak araştırmacılara kolaylık sağlaması beklenmektedir. Bu çalışma kapsamında beş devlet anayasasından derlenmiş yetki hükümlerine dayanarak farklı inceleme ve karşılaştırmalar yapılması mümkündür. Siyasal kültür bağlamında söz konusu ülkelerle ilgili yapılacak farklı çalışmaların oluşturacağı birikim de gelecekte bu alanda daha derinlemesine incelemeler yapılmasına imkân verecektir. Rusça veya yerel Türk lehçelerinde siyasal kültürle ilgili yayınlara başvurmak da bu noktada yararlı olabilir. Bu çalışmada ise bağımsız Türk cumhuriyetleri ile ilgili siyasal kültür bağlamındaki yayınların sınırlılığı ortaya konulan tartışmanın bir boyutunu kısıtlamıştır. Eski SSCB üyesi bağımsız Türk cumhuriyetleri üzerine daha pek çok araştırma yapılmasına muhtaç alan ve konular olduğu görülmektedir. Bu konu, gelecekte başka çalışmalarda aynı düzlemde iki ülke arasındaki farkların daha ayrıntılı incelenmesiyle daha ileri seviyede ele alınabilir. Böylece ülkeler arası etkileşim ortaya konarak buna dayalı tahliller ve incelemeler yapılabilir. Böylesi çalışmaların sonuçlarının bu çalışmanın sonucuyla 79 kıyaslanmasıyla da konunun genel olarak daha iyi anlaşılmasına ve aydınlatılmasına yarar sağlanması mümkündür. Aynı şekilde, bu örneklem üzerinde farklı konulara dair (örneğin bakanlar kurulu gibi) çalışmalar da yapılabilir ve elde edilecek sonuçlarla bu çalışmanın sonuçları karşılaştırılarak bir sağlama yapılabilir. 81 KAYNAKLAR ABDULLAYEV, C. (2001). “Azerbaycan’da Anayasalaşma Süreci ve Benimsenen Sistemin Niteliği” Avrasya Dosyası Azerbaycan Özel, İlkbahar 2001, cilt: 7, sayı: 1, sf. 109-131 ACE (2007). "Kyrgyzstan: Constitution (1993/2007)" Kyrgyzstan, The ACE Electoral Knowledge Network http://aceproject.org/ero-en/regions/asia/KG/kyrgyzstan-constitution-1993-2007/ (son erişim: 1.11.2014) AL-BASSAM, K. (1997) “The Evolution of Authoritarianism in Turkmenistan” Demokratizatsiya, cilt 5, sayı 3, sf. 386-405 ALKAN, H. (2006). “Türkmenistan’da Siyasal Rejimin Geleceği: İç ve Dış Dinamikler Açısından Bir Değerlendirme” Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları, sayı: 2006 / 02, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu, sf. 1-26 ALKAN, H. (2007). “Seçkinler Rekabeti Ve Otoriter Kurumsallaşma Arasında Kazakistan’da Siyasal Sistem”, Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları, cilt:2, sayı: 4, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu, sf. 1-27 ALKAN, H. (2008). “Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri: Nasıl Bir Strateji?” Bölgesel Sorunlar ve Türkiye: Sorunlar-Tehditler-Fırsatlar, Bölgesel Sorunlar ve Türkiye Sempozyumu (12-13 Kasım 2007) Bildiriler Kitabı, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, sf. 130-148 ALKAN, H. (2011-a). Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Hayat ve Kurumlar, USAK / Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu, Ankara ALKAN, H. (2011-b). Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Sistemler: 20 Yıllık Bilanço Konferansı, aynı adlı bildiri metni, 13.11.2011, Erciyes Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi http://www.erusam.com/images/dosya/Haluk_Alkan_konf_metin.pdf 5.5.2014) (son erişim: 82 ALKAN, H. (2012). "Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Kurumsallaşma Süreci: Geçen Yirmi Yılın Bir Bilançosu", Ahmet Yesevi Üniversitesi Bilig Dergisi, sayı 61, sf. 1-30 ARAÇ, İ. ve İBA, Ş. (2003). “Türkiye'de Yasa Önerisi Hazırlama ve Norm Koyma Tekniği ve Yasamacı Mesleğinin Nitelikleri Üzerine”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt: 58, sayı: 3, sf. 35-59 ASLANOV, H. (2009). Bağımsız Devletler Topluluğu Üyesi Devletlerin Topluluğa Farklı Yaklaşımlarının Karşılaştırılması, Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı. sf. 15. AZERBAIJANS (_____). “Modern constitution of the republic of azerbaijan” The Constitution http://www.azerbaijans.com/content_1119_en.html (son erişim: 12.10.2014) BABAK, V., VAISMAN, D. ve diğ.; (2004). Political organization in Central Asia and Azerbaijan: Sources and Documents, Frank Cass Publishers, London, Portland BBC (2010). "OSCE observers back Kyrgyzstan referendum" BBC News: Asia-Pacific http://www.bbc.co.uk/news/10432243 (son erişim: 2.11.2014) BÜLBÜL, M. (2008). “Kazakistan Cumhuriyetinde Yürütme ve Yasama Fonksiyonu”, Yasama Dergisi, Ocak-Şubat-Mart-Nisan 2008, Yasama Derneği, sf. 65-101 CARMELLA, J (2010). “Kazakhstan approves constitutional amendment to increase presidential powers”, Jurist, University of Pittsburgh School of Law http://jurist.org/paperchase/2010/05/kazakhstan-approves-constitutionalamendments-to-increase-presidential-powers.php (son erişim: 12.10.2014) CUMMINGS, S. N. (2005) Kazakhstan: Power and the Elite, I. B. Tauris ÇEÇEN, A. (2006). Türk Devletleri, 3. baskı, Fark Yayınları, sf. 465-546 ÇEVİK, S. TURAN, E. (2007). "Devletin Kurumsal Dönüşümü: Orta Asya Cumhuriyetleri Perspektifinden" Ahmet Yesevi Üniversitesi Bilig Dergisi, sayı 41, sf. 205-224 EROĞLU, M. ve ALKAN, H. (2011). “Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Partiler: Kazakistan ve Özbekistan Siyasal Parti Sistemleri”; Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları, cilt: 6, sayı: 12, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu, sf. 68-87 83 Freedom House (2012). “Kazakhstan” Freedom in the World, Freedom House http://www.freedomhouse.org/report/freedomworld/2012/kazakhstan#.VEpOpRBiBhI (son erişim: 14.10.2014) GÖNENÇ, L. (1998). “Azerbaycan Anayasası Üzerine Notlar”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt:47, Sayı: 14, sf.185-220 GÖNENÇ, L. (2002). Prospects for Constitutionalism in Post-Communist Countries, Kluwer Law International, Hollanda. GULIYEV, F. (2009). “End of Term Limits: Monarchical Presidencies on the Rise” Harvard International Review, Şubat 28, 2009. http://hir.harvard.edu/end-of-term-limits (son erişim: 14.11.2014) GUNTHER, R. (1999). "The Relative Merits (and Weaknesses) of Presidential, Parliamentary and Semi-Presidential Systems: The Background to Constitutional Reform." Journal of Social Sciences and Philosophy cilt 88, sayı 3, sf. 61-92. HASHIMOVA, U. (2014). “Are Recent Constitutional Changes in Uzbekistan Related to Successor Issue?” Eurasia Daily Monitor Volume: 11 Issue: 59, The Jamestown Foundation http://www.jamestown.org/single/?tx_ttnews[tt_news]=42157&no_cache=1#.VHt5b 1OkeSo (son erişim: 14.11.2014) HAV (2010). “Azərbaycan Respublikasının Konstitusiyası” Haydar Aliyev Vakfı, http://www.azerbaijan.az/portal/General/Constitution/constitution_01_a.html (son erişim: 15.11.2014) HOROTA, O. ve diğ. (2011). “Bağımsızlıklarının 20. Yılında Türk Cumhuriyetleri: Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan”, Ahmet Yesevi Üniversitesi Türk Cumhuriyetleri Uluslararası Toplantısı Konuşmalar Kitabı, Ahmet Yesevi Üniversitesi ICLA (2014). “Constitution of the Republic of Kazakhstan” Institute for International and Comparative Law in Africa (ICLA), University of Pretoria http://www.icla.up.ac.za/images/un/use-of-force/asiapacific/Kazakhstan/Constitution%20Kazakhstan%201995.pdf 15.11.2014) (son erişim: 84 KANLI, A. E. (2009). SSCB’nin Dağılmasından Sonra Türk Cumhuriyetleri ve Türkiye İlişkileri, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Kadir Has Üniversitesi, İstanbul KHAİRMUKHANMEDOV, N. (2008). Ulus-Devlet Bağlamında Orta Asya Cumhuriyetlerinde Siyasal Ve Hukuksal Değişim, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara Üniversitesi, Ankara KONOVALOV, S. A. (2008). “Kazakistan ve Türkiye'deki Bazı Siyasi Gelişmelerin Karşılaştırılması Üzerine” İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Dergisi, dizi: 3, sayı: 16, 2008/1, sf. 245-250 KSU (2014). "Constitution of the Republic of Uzbekistan" Constitutional Court of the Republic of Uzbekistan http://www.ksu.uz/en/page/index/id/7 (son erişim: 14.11.2014) MUNRO, A. (2013). "Head of state" Encyclopedia http://www.britannica.com/EBchecked/topic/258080/head-of-state Britannica (son erişim: 1.11.2014) MUSTAFAYEV, B. (2011). "Ermeni Devlet Terörünün Eseri: 26 Şubat 1992 Hocalı Soykırımı Üzerine." Karadeniz Araştırmaları Dergisi, Sayı 29, Bahar 2011, sf. 23-41 MYERSON, R. B. (2008). “The Autocrat's Credibility Problem and Foundations of the Constitutional State” American Political Science Review, cilt 102, sayı 1, sf. 125139 http://www.gtcenter.org/Archive/2011/WTD/Myerson1320.pdf (son erişim: 10.10.2014) OĞURLU, Y. (2001). “An Essay on Main Provisions of the Constitution of Republic of Kazakhstan on Organisation of State and Administration” Atatürk Üniversitesi Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi AÜEHFD, cilt 5, sayı 1-4, sf. 121-128 OSAWKE, C. (1979). “The Theories and Realities of Modern Soviet Constitutional Law: An Analysis of the 1977 USSR Constitution” University of Pennsylvania Law Review, Cilt 127, Sayı 5 (Mayıs 1979) sayfa 1350-1437, http://scholarship.law.upenn.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=4875&context=penn_l aw_review&sei-redir=1 (son erişim: 11.10.2014) ÖZBUDUN, E. ve KÖKER, L. (1993). BDT Ülkelerinde Demokrasiye Geçiş ve Anayasa Yapımı, Türk Demokrasi Vakfı 85 ÖZER, A. (2008). Türk Cumhuriyetlerinin Hukuki Yapısı, Turhan Kitabevi POLATGİL, M. (1998). Kazakistan Cumhuriyetinin Anayasal Yapısının İdari Yönden İncelenmesi, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Kocaeli Üniversitesi RICHMOND (University of) (_____). “The Constitution of the Azerbaijan Republic” Constitution Finder, University of Richmond http://confinder.richmond.edu/admin/docs/local_azerbaijan.pdf (son erişim: 12.10.2014) TAGAYEV, B. (2004). Kazakistan’da Yasama ve Yürütme Erki, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Selçuk Üniversitesi, Konya TDK (2007). Güncel Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&view=gts (son erişim: 1.12.2014) THOMPSON, M; ELLIS, R. ve WILDAVSKY, A. (2002). “Political Cultures” Encyclopedia of Government and Politics, Vol. 1, (ilk baskı 1992), Routledge. sf. 507-520 TUNÇ, H. ve TÜRKOĞLU, K. (2007). “Doğu Bloku’nun Yıkılması Sonrasında (PostKomünist) Devletlerde Anayasa Yapım Yöntemleri” Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt: 11, sayı 1-2, sf. 1133-1163 Turkmenistan (2003). “Опубликована Конституция Туркменистана С Учетом Внесенных В Нее Изменений И Дополнений (Değişiklerle birlikte yayınlanmış Türkmenistan Anayasası)” Turkmenistan.ru (internet gazetesi), 20.08.03 http://www.turkmenistan.ru/?page_id=3&lang_id=ru&elem_id=2285&type=event&s ort=date_desc (son erişim: 15.11.2014) Turkmenistan (2006). “Конституционный Закон Туркменистана (Türkmenistan Anayasası)” Turkmenistan.ru (internet gazetesi), 27.12.06 http://www.turkmenistan.ru/?page_id=4&lang_id=ru&elem_id=9060&type=event&s ort=date_desc (son erişim: 15.11.2014) UNHCR (_____). "Constitution Of The Kyrgyz Republic" BM Mülteciler Yüksek Komiserliği http://www.refworld.org/pdfid/3ae6b5ae0.pdf (son erişim: 15.10.2014) WATTS, A. (2010). “Heads of State” MPEPIL, Ekim 2010, Oxford Public International Law, Oxford University Press 86 http://opil.ouplaw.com/view/10.1093/law:epil/9780199231690/law-9780199231690e1418 (son erişim: 15.10.2014) WIPO (2010). "Kyrgyzstan: Constitution of the Kyrgyz Republic" World Intellectual Property Organization http://www.wipo.int/wipolex/en/text.jsp?file_id=254747 (son erişim: 2.11.2014) YILDIRIM, N. (2009). İçsel ve Dışsal Dinamiklerin Türk Cumhuriyetlerindeki Demokratikleşme Sürecine Etkisinin Analizi (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Beykent Üniversitesi, İstanbul 87 ÖZGEÇMİŞ Kişisel Bilgiler Soyadı, adı : ÇİÇEKLİ, Mehmet Yahya Uyruğu : Türkiye Cumhuriyeti Doğum tarihi ve yeri : 27.5.1985 Karşıyaka / İzmir Eğitim Derece Eğitim Birimi Mezuniyet tarihi Lisans Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Böl. 2009 Lise Ankara Atatürk Lisesi (Anadolu lisesi) 2003 Yabancı Dil İngilizce - Çok iyi Kırgız Türkçesi - Orta Kazak Türkçesi - Başlangıç İlgi Alanları Tarih, Siyaset Bilimi, Türk Dünyası, bilgisayar teknolojileri, elektronik ve haberleşme, Hobiler Okumak, araştırmak, müzik dinlemek, kendin-yap (DIY) projeleri, doğa yürüyüşü vb. doğa sporları 88 90 GAZİ GELECEKTİR...