Hande Buyruk Emekçi Kadınlar Dünya Emekçi Kadınlar Gününüz

advertisement
Hande Buyruk Emekçi Kadınlar Dünya Emekçi Kadınlar Gününüz kutlu olsun! Evet, genellikle Dünya Kadınlar Günü olarak geçen bu önemli gün yani 8 Mart aslında emekçi sıfatıyla anılıyor. Sadece kendileri için değil tüm emekçi insanlar için 1857’de eylem yapan Amerikalı kadınlardan yüz yirmi dokuzunun bir yangın sonucu hayatını kaybetmesiyle böyle anılmaya başlıyor. Bu tarz olaylar yerine tarihte önemli buluşlar ve hareketler gerçekleştiren kadınlardan sadece ayrıntı olarak bahseden tarih kitapları okumuşuz yıllarca. Dahası böyle büyük çapta anılan ve kadınlara hitap edilen bir günü bile sadece kadınların güzellikleri ve evde yaptıkları işlere dair sözlerle kutlamak yerine yine Amerika’daki kadınların bir diğer önemli eylemini anlatan bir film izleyerek kutlamayı tercih ettim: The Suffragette! Bahsettiğim film ABD’de oy kullanma hakkını savundukları için türlü işkencelere maruz kalan ancak buna rağmen yılmayan kadınlarla ilgilidir. İnsan hakları arasında demokrasi alanında en önemli haklardan biri olarak bildiğiniz üzere ülkemizde kadınların seçme ve seçilme hakkına kavuşması diğer birçok ülkeden önce gerçekleşiyor. Ancak bu hakkı ne kadar kullandığımız veya bu hakkın ne kadar önemli olduğunu idrak etme hususunda oldukça geç kaldığımızı fark ettim. Toplumda varlığını kabul ettirmek adına savaşan ve çok acı verici deneyimler yaşayan kadınların hikâyesini anlatan bu filmi tüm arkadaşlarıma zorla izlettiriyorum. Filmin kalitesi veya oyunculuğu değil, anlatılan karakterlerin dirayeti en ilgi çekici kısım bu filmde. Türkiye ve çevredeki ülkelerle ilgili haberlerde sürekli duymaya alıştığımız kadın cinayetleri veya kadınlara karşı nefret söylemlerinin önüne geçebilmek adına toplumda ve siyasette kadınların daha çok yer alması gerektiğine inanıyorum. Bu da ancak seçme ve seçilme hakkını kullanmak için can atmaya başladığımızda olur diye düşünüyorum. Trafikte, iş yerlerinde veya büyük şirketlerde “kadın” deyince ilk akla gelenin yönetici veya becerikli, vasıflı kişiler değil de alt kademelerde çalışan karakterler olması, bu sorunu çözme konusunda daha da geriye itiyor ülkemizi. Kadının toplumdaki yeriyle ilgili bu durumu özellikle ilk yurtdışına çıkışımda fark ettim. Emeklilikten sonra belediye otobüslerinde şoförlük yapan kadınları gördüğümde ben ne kadar şaşırdıysam yabancı arkadaşlarım da benim bu duruma şaşırmama bir o kadar şaşırdılar. Cinsiyetlere göre meslek ayrımı yapmanın ne kadar saçma olduğunu fark edebilmek için daha ne kadar zamana ihtiyacımız var bilemiyorum ancak oy verme bilincine ulaşmak için önümüzde çok uzun bir yol olduğu kesin! Seçimlerde eşinin veya babasının desteklediği siyasi partiye oy atan ve kendisi düşünemeyen bireyler olarak yansıtılan geleneksel Türk kadını imajını yıkmak için belki bizim de kadın başarı hikâyelerini anlatan filmlere ve dizilere ihtiyacımız vardır. Kadınlar Günü’nde özellikle sosyal medyada çokça paylaşılmış adını duymamız gereken başarılı kadınlar listelerinde Türkçe isimler aradım. Bu durum isimlere rastlamıyoruz anlamına gelmiyor, tam tersine onlardan daha çok bahsetmemiz ve daha çok teşvik etmemiz gerektiğini gösteriyor. Özellikle de Birleşmiş Milletler gibi örgütlerin başlattığı HeForShe gibi kampanyaların burada da her alanda yaygınlaştırılması ile bilinçlenme oluşturmak imkânsız değil. Bu tarz oluşumlarla toplumda kadını ve erkeği ayırmak yerine birbirlerine sahip çıkan bir harekete ihtiyacımız var. Daha çok küçükken çocukları hiç bilmedikleri cinsiyet ayrımcılığı kavramından uzakta tutarak başlamalı bu harekete belki de. İlkokuldayken yapılan sınıf başkanı seçimlerinde nasıl kız ve erkek çocukları arasında bir ayrım yerine başarılı ve başarısız diye ayrımlar varsa siyasi veya toplumsal görevlerde de insanlarımız mesleğe cinsiyet yakıştırmak yerine yetkinlik yakıştırması yapmaya alışması lazım. Önemli günlerin neden önemli ve gerekli olduğunu kötü deneyimler yaşamadan da anlayabilmemiz ve diğer ülkelerin yaşadıkları deneyimlerden ders çıkarmamız dileğiyle tüm erkek ve kadınların Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlarım. İleride bu yaşadığımız günlerden nasıl kurtulduğumuzu anlatan filmleri ve belgeselleri izlemeyi umuyor ve öldürülen kadınları saygıyla anıyorum. 
Download