BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ IŞIĞINDA DIŞ TİCARİ İLİŞKİLERİN KOLAYLAŞTIRILMASI Tülay URGANCI DT Uzmanı Anlaşmalar Genel Müdürlüğü 1960’larda Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UN/ECE) bünyesinde, ticaretin kolaylaştırılması “TRADE FACILITATION” yoluyla uluslararası ticarette pürüzsüz akış ve etkinliğin sağlanması çalışmaları başlatılmış ve ticari belgeler, formaliteler ve işlemlerin yapılan ön analizler sonucunda basitleştirilerek, ABD’de uygulanan X12 standardının dışında, öncelikle AB normları ve daha sonra tek bir dünya standardına dönüşen UN/EDIFACT/United Nations Electronic Data Interchange for Administration, Commerce and Transport’ın oluşumu sağlanmıştır. AEK bünyesinde söz konusu amaç için görevlendirilen merkez, CEFACT (Center for Facilitation of Procedures and Practices for Administration, Commerce and Transport), günümüzde ülkelerin resmi ve özel sektör kuruluşlarının işbirliği içerisinde sürdürdüğü çalışmaları, ekonomik bölgeselleşme çerçevesinde, aktif olarak yönlendirmektedir. Anılan merkez, özellikle gümrük ve ulaştırma alanlarında ticareti (trade flow) yavaşlatan unsurları konu edinen faaliyetleri ve birtakım olumsuzlukları bünyesinde barındıran geleneksel kağıt belgeler trafiğinin iyileştirilmesini, çeşitli “Ticaret Prosedürleri Çalışma Grupları”nda ele almaktadır. Elektronik ortamda değişime konu belgelerin “Electronic Data Interchange/EDI” tasarımları üzerinde de çalışmalarını merkezin faaliyetleri kapsamında sürdüren Çalışma Grubu (UNECE.WP.4), firma ve sektörel bazda işlevsel yarar sağlayıcı yeni standartları her yıl belirlemektedir. Bilgisayarlar arasında standart (structured) bilgi aktarımı ve otomatik olarak yorumlanıp işlenmesinin (process) yapılabildiği EDI yöntemi, çeşitli üretim (just in-time manufacturing), dağıtım (supply chain excellence) ve yönetim tekniklerini içermektedir. Esas itibarıyla günde yaklaşık 500 kadar belge değişimi gerçekleştiren büyük mağaza ve bunlara bağlı tedarikçilerden oluşan firmaların birbirleriyle (business to business) iletişimleri, bilgi teknolojilerinin gelişmesi suretiyle önemli bir iş enstrümanına (business tool) dönüşen EDI mesajlarının, veri tabanları arasında otomatik transferini gerçekleştirmektedir. Gümrük, finans, taşımacılık, ürün ve kalite verileri, envanter, istatistik ve sigorta bilgilerini işleyebilen söz konusu mesajlar, insan hatasından arındırılarak, süratli aktarıma konu teşkil etmekte, otomatik niteliği dolayısıyla alıcının mesajı almadığını öne sürmesi mümkün bulunmamaktadır. Güvenlik unsurunun tam anlamıyla internette halihazırda oluşturulamaması nedeniyle, bu mesajların belirli firmalar arasında faks, disket, kapalı ve açık ağlar, e-posta, web ve FTP ile iletilmesi sağlanmakla birlikte, internet üzerinden yeterli güvenliğe sahip EDI mesaj aktarımı, halen ulaşılması gereken amaçlar arasında yeralmış bulunmaktadır. Yoğun kağıt alışverişi bulunan firmaların EDI’yi sunan hizmet sağlayıcılara “lease line”, daha az kağıt belge değişimi yapan firmaların “dial up” bağlandıkları EDI’nin niteliğini herhangi bir donanım ya da yazılımdan bağımsızlığı oluşturmaktadır. Sadece PC ile sisteme bağlanabilen küçük şirketler, mesajın içeriğini belirleyen paket programlar aracılığı ile ticari bilgileri ekrandan sisteme girebilmekte, bu şekilde EDIFACT ile formatlanmış dokümanlar, sınır ötesi ticarette de geçerli olabilmektedir. Elektronik ortamda firmalarının tanıtım, dağıtım ve envanter takibi gibi işlemlerini yürüten firmalar, sanal ortamın esnekliğinden ötürü tüketici taleplerini kolaylıkla karşılayabilmektedir. Proaktif olarak elektronik prosesi seçen büyük firmalara bağımlı olarak, mal tedarik eden küçük şirketlerin reaktif konumda aynı sisteme dahil oldukları iddia edilse dahi KOBİ’ler uluslararası ticarette büyük firmaların sahip oldukları avantajlardan yararlanabilmektedir. Söz konusu elektronik ticaretin internette serbest formatlarla yapılması ve güvenliğin tam karşılanamaması durumunda EDI hizmetini kapalı ağlardan ücret karşılığında veren şirketlerin (General Electric/GEIS/Tradanet ve Arend A.Ş.), bir yandan elektronik postahane hizmeti verirken, diğer taraftan internet servis sağlayıcılarından farklı olarak dökümanları da kaydedebilmeleri asgari bir olanak olarak ortaya çıkmaktadır. Dünya Ticaret Örgütü “WTO”, Dünya Gümrük Teşkilatı “WCO”, BM Uluslararası Ticaret Hukuku Konferansı “UNCITRAL”, BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı “UNCTAD” ve Uluslararası Standartlar Teşkilatı “ISO”, CEFACT faaliyetlerine doğrudan katılmakta, kimi zaman elektronik ticareti de içeren ticari kolaylıklar makro ekonomik düzeyde yapılan görüşmelerde dile getirilmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinde bilgi otoyollarına varan son gelişmeler, anılan görüşmelerin gündeminde yer almakta, son zamanlarda fiziki planda mevcut olmayan ancak internette hayat bulan sanal şirketler “virtual enterprises”, farklı bilgisayar sistemlerini içeren görünmez bir ağın teşkili ve standartlar aracılığı ile ağların birbirine bağlanması / dayanışması (web alliances) çalışmaları örnek gösterilmektedir. I. ULUSAL KOMİTELERİN OLUŞUMU Ülkelerin dış ticaretine konu mal ve hizmetlerin değişimleri ile ilgili prosedür ve uygulamaların basitleştirilerek standart hale getirilmesinin serbest ticareti geliştirdiği anılan merkez “CEFACT” tarafından, ilke olarak kabul edilmiş ve ilgili kamu ve özel sektör yetkililerinin, özellikle ticaret, gümrük ve taşımacılık alanlarında söz konusu belge ve işlemlerin ulusal ve uluslararası mevzuata ilişkin yönlerini analitik bir bakış açısıyla incelemelerini sağlamak üzere, “Ulusal Komite”lerini oluşturması önerilmiş bulunulmaktadır. AB ve EFTA bünyesindeki ülkeler tarafından oluşturularak “Procedures” ve/veya “Promotion”ı unvan olarak kullanan ve kâr amacı gütmeyen komitelerin (Pro-Committee), imalatçı, ithalatçı, ihracatçı, taşıyıcı, simsar ve ilgili kamu görevlilerinden oluşan üyelerince, seçilmiş bir bölgeye ticari mal ve sermaye akışını hızlandıran işlem ve mevzuat değişiklikleri, karşılıklı güven ve işbirliği esasına uygun olarak yerine getirilmektedir. EUROPRO anılan komitelerin ortak ticari kolaylıklar organizasyonu olarak yıllardır çalışmalarını sürdürmektedir. Yaklaşık 10 yıl önce AEK bünyesinde başlatılan ülkelerin ulusal komite çalışmaları esnasında ülkemizde bir türlü oluşturulamayan Türkiye Ulusal Komitesi/TURKPRO, Mart 1998’de Dışişleri, Ulaştırma ve İçişleri Bakanlıkları, Dış Ticaret ve Gümrük Müsteşarlıkları, Uluslararası Nakliyeciler (UND) ve Türkiye Acenteler ve Komisyoncular Derneği (UTIKAD) ve TOBB (ITO) ve KEİ temsilcilerinin katılımıyla, Koç ve Anadolu Holding yöneticilerinin başkanlığında ilk defa gayri resmi olarak kurulmakla birlikte, uluslararası kuruluşlara tanıtılmış bulunmaktadır. Kalıcı nitelikli bir yapıya kavuşması öngörülen anılan komitenin çalışmaları, esasen 1997 başlarında ABD insiyatifiyle oluşturulan, “Güneydoğu Avrupa İşbirliği Girişimi/SECI” faaliyetleri ile başlatılmıştır. Balkan ülkelerinde karşılaşılan yetersiz altyapının, bölgeye yönelik mal, hizmet ve sermaye akışını engellediği görüşünden hareketle ortaya çıkarılan dokuz ayrı SECI projesi ile ilgili ulusal ve uluslararası faaliyetler, TURKPRO aracılığı ile zamanında ve yeterli ölçüde izlenmektedir. Ticareti ve Taşımacılığı Kolaylaştırma Komitelerinin görev talimatları arasında, ticaret ve taşımaya ilişkin kolaylıklar, yasal mevzuat ve eğitim çalışmaları üç ana hedefi oluşturmaktadır. Kaldı ki, Birleşmiş Milletler bünyesindeki üç ayrı organizasyonun (UNCTAD, BM/AEK ve ITC/ Uluslar arası Haberleşme Merkezi) koordineli bir programı ile yeniden ele alınan “Ticari Kolaylıklar ve Etkinlikler” sonuçta daha entegre ve liberal bir global dünya ekonomisinin oluşumunda enstrüman olarak kullanılmaktadır. II. TİCARET NOKTALARI Uluslararası ticaretin üçte ikisini gerçekleştiren bölgede çalışmalarını sürdüren BM/AEK’in asıl işlevini, ticari kolaylıklarla ilgili standart ve tavsiyeler konusunda kağıt belge ve otomasyon prosedürünün azaltılması, ITC’nin işlevini, ticari bilgi, eğitim ve programlarının geliştirilmesi, UNCTAD’ın işlevini ise bahsi geçen iki kuruluşun “ürün”leri ile ilgili mekanizma ve yardım temini oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkeler tarafından yıllardır sürdürülen Ulusal Komite faaliyetleri arasında, “Bilgi Çağı”nın oluşturduğu yeni anlayışa uygun olarak eşyaların kapıdan kapıya hızlı, güvenilir ve düşük maliyetle taşınmaları için gereken lojistik desteğin yerine getirilmesini içeren basitleştirme çalışmaları “Trade Facilitation” bulunmaktadır. Ticarette etkinliği (Trade Efficiency) konu edinen UNCTAD’da bu amaç için kurulan Merkez bünyesinde sürdürülen pratik çalışmalarda KOBİ’lerin, dış ticaret işlemlerini yürütmelerini sağlayıcı ‘Ticaret Noktaları” misyonu Global Ticaret Noktaları Ağı (GTPNet) ile gerçekleştirilmektedir. KOBİ’lerin ihraç malının tabi olacağı gümrük ve diğer vergileri önceden alıcıdan tahsili ile gerçekleşen “OneStop Shopping” kapsamında işlemlerin yürütüleceği Milli Ticaret Noktaları, Ulusal Komitelerin de hedefleri arasında bulunmaktadır. III. BM/AEK TAVSİYE KARARLARI Gerek dış ticaret ve taşımacılıkta kullanılan konvansiyonel prosedür ve belgelerin (faks, telefon, sipariş formu, fatura, irsaliye, teslim belgesi) basitleştirilmesi, gerek elektronik ortamda derlenmesi, sunumu, iletimi ve işletimini içeren otomasyon teknolojilerinin maliyetlerinin giderek düşmesi sayesinde, eski prosedürlerle yürütülen işlemlere sarfedilen süre ve çeşitli ödemelerde (APS dahil) tasarruf sağlanmaktadır. Bilgi ve haberleşme teknolojisi imkanlarından yararlanılarak geleneksel belgelerde çoğu kez tekrar eden bilgilerin ayıklanması ve bürokrasi/ kırtasiyeciliğin önlenerek, mal dağıtımının kolaylaştırılması ile rekabet ve istihdamın yüksek katma değerli yeni mal ve kesintisiz hizmet türlerine kaydığı ve bu yolla artan istihdamın ekonomik refah ve büyümeyi sağladığı görülmektedir. Ulusal “PRO” Komitelerin çalışma programlarına yansıtıldığı bilinen ülkelerin prosedür ve data gereksiniminin ulusal ve uluslararası bazda oluşumunun, standart hale getirilerek rasyonelleştirilmesi ile ilgili Eylem Planları çerçevesinde (beş adedi ISO standardı), 26 adet CEFACT Ticari Kolaylıklar Tavsiye Kararları bulunmaktadır. Anılan Kararların 24 adedi kağıt belgelerin, 2 adedi ise EDI mesajlı otomasyonun basitleştirilmesini içermektedir. İhracatta kullanılan belgelerin maliyetini yüzde 70 oranında azaltmayı hedefleyen ve bünyesinde 155 standart mesaj barındıran UN/EDIFACT’den önce gerçekleştirilmesi gereken “The UN Layout Key for Documents and UN/LOCODE” ulusal mevzuatlara uygun kullanımıyla gereken esnekliğe sahip master formu içermekte ve pek çok ülke bu formatı esas alan sistemlerini “alignment” uygulama alanına koymuş bulunmaktadır. Diğer taraftan, kuruluşların işbirliği yapmadığı ortamda birbirleriyle etkileşimde “interactive” bulunmayan geleneksel “Non-aligned” işlem maliyetinin halihazır toplam maliyetin yüzde 10’unu içermesi ticari kolaylık önlemlerinin benimsenmesini kolaylaştırmaktadır. Uygulamayı pratik hale getiren “Uluslararası Model Format”/ “UN Layout Key”, veri ve kodlama sistemlerine uygun olarak ihracatta kullanılan belgelerin birbirleriyle uyumlu seriler halinde oluşumunu ve uluslararası işlemlere uyarlanmasını kolaylaştırmaktadır. Ticari dokümanların kodlanması halinde, gerekli bilgilerin işlenmesinin ekonomik ve hızlı bir şekilde mümkün olduğuna dair 1 nolu tavsiye kararı ve kodların konumuna ilişkin “Location of Codes” 2 nolu tavsiye kararı çerçevesinde, 1973 yılında Layout Key’in oluşumu sağlanmıştır. UN/Layout Key’de, kullanımında görülen esneklik nedeniyle 1981 yılında yapılan çalışmalar sonucunda bir değişiklik yapılmamış, ancak data elemanlarının standardizasyonunu açıklayıcı bir not ve terminoloji söz konusu forma ilave edilmiştir. AB kapsamındaki taşımacılıkta kullanılan “Tek İdari Belge”nin (Single Administration Document/SAD) UN Layout Key ile sonuçlandırılacak basitleştirme işlemlerine uygun çözümü getirmesi, globallaşme sürecine de katkıda bulunmakta, mal taşımacılığında bilgisayarlı veri kullanımının; firmaların gelişmiş ülkelerdeki ticari partnerleriyle temasa geçmelerini ve işlemlerini sonuçlandırmalarını kolaylaştırdığı bilinmektedir. Uluslararası platformda GATS 2000 yaklaşımı içerisinde yeniden ele alınan hizmet sektörü kapsamında, Avrupa taşımacılık sektörünü içeren EDIFACT mesajları (IFTM/ International Forwarding and Transport Message) taşımacılığın yapıldığı taşıma moduna bağlı olarak seçilmektedir. “Layout Key” sisteminin kabulünden sonra “otomatik veri işleme” (automatic data processing/ ADP) ve data transmisyonlarında ortaya çıkan bilgi yoğun teknolojik gelişmeler, anılan sistemin geleneksel yöntemlere olduğu kadar ADP’ye de uygun olduğunu göstermiştir. IV. KOBİ’LERİN ULUSLARARASI TİCARETE YÖNLENDİRİLMELERİ Öte yandan, başarılı dış ticaret politikalarının oluşturulmasında gerekli bilgi/belgelerin sadeleştirilmesi ve bu bilgilerin bazı hallerde elektronik transmisyonla daha kısa sürede temini, piyasa analizlerinin sağlıklı yapılabilmesini, KOBİ’lerin dünya pazarlarına sunum kapasitelerini artırmasını ve onların giderek karmaşık hale gelen uluslararası ticaret prosedürünü kolaylıkla yürütmelerini sağlamaktadır. Günümüzde bilgiye ulaşımda sorun bulunmamakta, ancak bilgiyi sınıflandırarak kullanılır hale getirmekte zorluklarla karşılaşılmaktadır. Bu itibarla, emek ve sermaye faktörlerinden ziyade “Bilgi Girdisi”, yatırım yapılması gereken bir konumda bulunmaktadır. Bilgi yoğun elektronik uygulamaların özellikle banka ve borsa işlemlerinde yoğun kullanımıyla, ticari alanda kaliteli bilgi talebi, mesafe, zaman/mekan kavramlarının vazgeçilmez ağırlığının azalması ile daha da artmış bulunmaktadır. Geleneksel yöntemlerle yürütülen ticari temaslarda karşılaşılan bilgi eksikliği ve bürokratik işlemlerin fazlalığının yanında bilgiye zamanında erişilememesi ile yetersiz pazarlama, depolama ile tanıtımın optimal koşullarda yapılamaması, özellikle KOBİ’lerin ihracat imkanlarını rasyonel olarak değerlendirememelerine yol açmaktadır. Bu konuda saptanacak ulusal ticari stratejiler bağlamında, başta gümrük ve taşıma olmak üzere, gerekli alt yapı ve örgütlenmenin hızla oluşturularak küresel ekonomik politika ve uygulamalara uyumlu hale getirilmesi ön şart olarak ortaya çıkmaktadır. V. GLOBAL BİLGİ TOPLUMU Doğru zamanda ve doğru yöntemlerle bilgiyi derlemek, çözümlemek ve bu bilgilere dayanarak, insan ve sermaye kaynaklarını israf etmeden kullanmak, niteliği ve etkinliği artan birey/örgüte, yeni gelişmeler karşısında “anında bilgilenme” olanağını sağlamak, kaynak kullanımındaki verimliliği artırmaktadır. Ülke ve firma ölçeğinde bilgilerin toplanması, depolanması, sistemleştirilmesi ve kullanılır hale getirilmesini sağlayacak sistemler ve kadrolarla Global Bilgi Altyapısına (GII) erişim kısa zamanda gerçekleştirilecek ve bu şekilde Global Bilgi Toplumu (GIS) ve On-line Devlet kavramının içeriği oluşturulacaktır. Hizmet Ticareti Genel Anlaşması “GATS” görüşmelerinde ele alındığı üzere, ülkelerin haberleşme altyapılarını serbestleştirmeleri, kişisel erişim yerine Ticaret Noktalarında olduğu gibi toplu erişim imkanını oluşturmakta, bu da üretici yerine tüketici tercihleri ile oluşan bilgi içerikli yeni piyasa ve rekabet koşullarını yaratmaktadır. Ticari belgelerin analizi sonucunda, internet üzerinden yapılacak elektronik ticaretin oluşturacağı yeni fırsatların, bilgi ve iletişim maliyetlerini düşürmek suretiyle dış pazarlara giriş ve rekabet imkanlarını artırması amaçlanmaktadır. Elektronik değişime tabi mal ve hizmetlerin çeşitlenmesi, kalitenin yükselerek maliyetin düşmesine ve bu şekilde üretim/istihdamda oluşacak artışlar da, ekonomik büyümeye katkıda bulunacaktır. VI. TİCARETİN KOLAYLAŞTIRILMASININ TEMEL UNSURLARI Uluslararası Ticari Kolaylıklar, kişilere, firmalara ve ülkelere göre farklı anlamlar da ifade edebilmektedir. Halbuki EDI’yi içeren elektronik ticaret, bilgisayarlı otomasyon ve veri elemanlarının azaltılması, “kolaylıklar” stratejisinin ancak bir parçasını oluşturabilmekte ve bu konuda saptanacak faaliyetler zincirine sadece bir yönden bağlanmaktadır. Ticari prosedürlerin, bilgi ve belge akışının sistematik rasyonalizasyonunu içeren ticari kolaylıklarla, dış ticarette etkinlik ve şeffaflık amaçlanmaktadır. Ticari işlem ve prosedürler, taşımacılık, teslimat ve ödemeler konusunda veri toplama, sunum, iletim ve işletimle ilgili faaliyetleri içeren uygulama ve formaliteleri kapsamaktadır. Global pazarda mal alım ve satımının yerel pazarlarda olduğu gibi rahatça yapılabilmesi, uluslararası ticari prosedürlerin adaptasyon ve deregülasyonunu gerektirmektedir. Ticari kolaylıklar şemsiyesi altında, gümrük kontrol ve ticari firma gereksinimlerinin yanı sıra, aşağıdaki faaliyetler de bulunmaktadır. - Bilgi ve belge akışının sistematik bir biçimde basitleştirilmesi, - Mevcut ihtiyaçlara uygun, firmaların yararına, açık ve etkin ticari yöntemlerin seçilmesi, - Ana veriler için gereken bilgilerin sınırlandırılarak hataların azaltılması ve/veya giderilmesi, - Önlenemeyen resmi kontrollerin yol açtığı gecikmenin asgariye indirilmesi. Ticari kolaylıklar, bir prosedürün amacını ve gereksinimini analiz edilerek başlatılmakta ve evrimci bir perspektifle, gereksiz uygulamalar ortadan kaldırılırken, geri kalanların “maliyetlerin azaltılması” ilkesi çerçevesinde basitleştirilmesiyle oluşturulmaktadır. Bu çalışmalar daha ileri düzeyde ekonomik faaliyetlerle doğrudan ilgilidir. Her ülkede öncelikle önem verilen konular arasında, müşteriye hizmet ve karlılık ilkesine uygun olarak, yerel firmaların dış piyasalarda başarılı bir şekilde rekabet etmesi ile yeni pazar ve kaliteli ürün imkanlarının belirlenmesi gelmekte, bunun için de, serbest ticaret prensiplerine uyumlu, etkin ticari yöntemlerin geçerli olması gerekmektedir. Ayrıca; - Külfet ve gereksiz maliyetlerin azaltılması, - En iyi uygulamanın (“paperless” işlem yerine “paper-free”) özendirilmesi, - Aracıların (toptancı-perakendeci) önemini azaltarak, alıcı ve satıcının işlemleri doğrudan takibinin sağlanması, - Ticari partnerler ile güçlü temasların yapılması, - Ticari işlemlerde daha fazla işbirliği, - Uluslararası standartların kullanımında en optimal uygulamanın sağlanması, - Ulusal mevzuatta (ekonomik, mali, hukuki) yeni düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Nispeten önemsiz miktarlarda yapılan dış ticaret faaliyetleri olarak da, zaman zaman yanlış algılanan ticari kolaylıklar, son zamanlarda dört yeni oluşumla değişik bir görünüm kazanmıştır. Firmaların iş uygulamalarının entegrasyonu, mal, aksam ve parçaların global arzı, elektronik ticaret tekniklerinin sunumu, hükümetlerin gereksiz kontrollerden kaçınmalarıyla oluşacak rol değişikliğinde karşılaşılan gelişmeler, tüm ticari prosedürlerin yeniden gözden geçirilmesine yol açmaktadır. Ticari ve idari yönetimler, artan etkinlik, azalan maliyet ve müşteri memnuniyeti hizmetinden haberdar bulunmakta ve uluslararası standartları müştereken kullanan iç/dış uygulamaların kabulü ile bunların bütünlük içerisinde gerçekleştirilebileceğini planlamaktadırlar. Ticari yöntemlerde önemli ölçülerde yapılacak değişiklikler, beraberinde yeni ulaşım hatları ve bilgi teknolojisindeki son uygulamaları getirerek yeni pazarların ve ürünlerin bulunmasına yol açmakta, ayrıca yıllık 75 milyar ABD Doları tutarında potansiyel bir tasarruf imkanı doğurmaktadır. Ayrıca, uluslararası ticaretin gereğinden fazla karmaşık yapısına bağlı olarak kaybolan fırsatların (Lost Opportunity) tam olarak değerini saptamak mümkün görülmemektedir. Bu olgu, KOBİ’leri, dış ticareti henüz düşünmekten bile alıkoyacak boyutlarda gelişme göstermektedir. İhracatçı kârında yüzde 20-30 artış yerine, düşük portföylü işlemleri yürüten küçük firmaların kârları, uygulamada karşılaşılan çözümsüzlükler yüzünden eriyip gidebilmektedir. Kanımızca ticari belgelerde kolaylık ve etkinlik önlemleri aynı zamanda elektronik ortamda yapılacak ticari işlemlerin de alt yapısını oluşturmaktadır. Başta sipariş formu, sözleşme, fatura, gümrük beyannamesi, sigorta belgeleri olmak üzere ticari, mali, sigorta ve taşımacılık konularını içeren dış ticarete ait 37 adet yasal belgenin standart hale getirilebilmesinin, ancak kuruluşlar arasında yapılacak koordineli ve çok kapsamlı faaliyetler sonucunda gerçekleşebileceği düşünülmektedir. Bilindiği üzere, Türk Ticaret Kanununda fatura, şekle bağlı bulunmamakta ve özellikle satış sözleşmelerinde dış ticaretle uğraşan alıcı ve satıcı firmaların, gider ve risklerinin net bir şekilde ayrımını yapmadıkları görülmektedir. Bu yüzden tarafların hak ve yükümlülüklerinin sınırlarını saptayan “INCOTERMS 1990” teslim şartı kurallarının yer almadığı belgelerle yapılan ticari işlemlerle ilgili ciddi sorunlarla karşılaşılmaktadır. Örneğin, TIR taşıtlarıyla yapılan taşımacılık esnasında, kaza nedeniyle mallarda bir hasarla karşılaşıldığında, ALICI, sözleşmenin DDU (Delivered Duty Unpaid/gümrük resim ve harçları ödenmeden teslim) koşullarında yapıldığını öne sürerek malın kendisine yeniden gönderilmesini, tüm zararın satıcı tarafından üstlenilmesini talep edebilmektedir. VII. ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER Türkiye’nin de kaçınılmaz olarak uyum sağlamak zorunda olduğu günümüz teknolojik gelişmeleri karşısında ticari hayatın (sanal dahil) sağlam bir temelde küreselleşmesi paralelinde, ticari işlemlerin basitleştirilmesi (öncelikle az kağıtlı olmak üzere kağıtsız ticaret altyapısının geliştirilmesi) küçük ve orta ölçekli işletmelerin bu stratejik değişime daha fazla katılmaları ve yarar sağlamaları, iş akışında katma değer yaratmayan işlemlerin nötralize edilmesi hedef alındığında, bundan böyle fazla zaman kaybedilmeden devlet, iş dünyası ve akademik kuruluşların eşgüdümlü faaliyetler sergileyeceği ulusal bir dış ticaret stratejisinin oluşturulması zorunlu görülmektedir. Globalleşme ve bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişmelerin katma değer zincirine dahil edilmesi doğrultusunda, firmalarımızın ülkemizde basitleştirilmiş ve uluslararası platformlarda geçerli yöntem ve uygulamaları baz almaları gerekmektedir. Dış ticaret işlemlerinin bütünlük içerisinde basitleştirilmesi ile işlem süre ve maliyetlerinin düşürülmesinde modern teknolojiden yararlanılması, ancak ulusal ve uluslararası düzeyde uzlaşıyı (konsensus) içeren ortak bir Eylem Planı çerçevesinde gerçekleştirilecektir. Henüz böyle bir çalışma başlatılamadığı için, uluslararası kuruluşlarca (DTÖ, Dünya Bankası, UNCTAD, BM/AEK, ICC, OECD, ITU, ISO) sürdürülen ve yukarıda belirtilen konuların ele alındığı çeşitli teknik projelerle, ulusal bazda yürütülen KAMU-NET, TÜENA ve MERNİS gibi oluşumlar, ne yazık ki Türkiye’de bütünlük içerisinde değerlendirilememekte, bu sebeple bu tür faaliyetlerin ancak bir kısmı (kısmen ve eşgüdümsüz olarak) izlenmeye çalışılmaktadır. Yeniden yapılandırılacak bir fiber optik geniş bantlı haberleşme altyapısına dayalı dış ticaret ve rekabet sistemlerinin katkısıyla oluşturulacak dış ticarete konu tarafların, eşgüdümlü bir şekilde muhtelif pilot projelerin ele alınacağı Eylem Planları dahilinde başlatacakları faaliyetler sonucunda; şu sıralarda ülkemizde gereğince izlenemediği bildirilen, ancak uluslararası bazda diğer ülkelerin katılımları ile sürdürülen AB/ACTS, SEMPER, G7, GIP, UNCTAD/ACIS, v.b. gibi teknik projeler ve ayrıca firmalarımızca adapte edilmesi gereken Quick Response, Just in Time, BPR, CALS (Continuous Acquition Life Cycle Support) ve Multimedia (Video Konferanslar) gibi yönetim tekniklerinin yeterince değerlendirilebileceği düşünülmektedir.