İRCA EHLİNE CEVAPLAR EBU SEYF İRCA EHLİNE CEVAPLAR1 Hamd Allah subhanehu ve teala‟yadır.Salat ve selam ise O‟nun Rasulü‟nedir.Bundan sonra: Ey kardeşim!Allah subhanehu ve teala‟nın rahmet ettikleri dışında birçok insanın günümüz yöneticilerini tekfir etme hususunda ayakları kaydı.Allah‟tan bizi dosdoğru olan yola iletmesini dilerim.Günümüz Mürciesi öyle şüpheler ortaya attılar ki çoğu insanın zihinlerini bulandırdılar.Ben Allah‟ın izniyle bazılarına Allah‟ın bana nasip ettiği kadar cevap vermeye çalışacağım.Şüphesiz ki başarı Allah‟tandır. Birinci şüphe:Günümüz yöneticilerini tekfir etsek elimize ne geçecek ki?Biz çalışmamıza devam ederiz onlarda bizi ilgilendirmez. El cevab ve billahi Tevfik:Bu şüpheye Allah‟ın izniyle şöyle cevap veririz:Evvela bu şüpheyi getiren insanlara sorarız:Sen tağutu reddettin mi?Eğer reddetmiyorum derse zaten kafirdir.Çünkü Allah subhanehu ve Teala şöyle buyuruyor:‟‟Dinde zorlama yoktur.Gerçekten rüşd gayden apaçık meydana çıkmıştır.Kim tağutu inkar eder ve Allah‟a iman ederse o muhakkak kopması mümkün olmayan sapasağlam bir kulpa yapışmış olur.Allah işitendir,bilendir‟‟1 „‟ „‟Şeyh Muhammed Bin Abdulvehhab dedi ki: “Tağutu inkâr etmenin sıfatı; Allah‟tan başkasına ibadetin batıllığına itikat etmen,ondan başkasına ibadeti terk etmen, ondan başkasına ibadete buğz etmen, ondan başkasına ibadet 1 Bakara 256 edenleri tekfir etmen ve onlara düşmanlık etmendir.”Tağutu inkâr etmek demek budur. Burada zikredilen beş esası yerine getirmeyen kişi tağutu inkâr etmemiş demektir. Allah, Kur‟an‟ı Arapça indirendir ve O, Bakara Suresi 256. ayette „enkere‟ fiilini değil „kufur‟ fiilini kullanmıştır. Çünkü bu diğerinden daha genel bir manayı kapsamaktadır; “Biz her kavme, Allah‟a kulluk edip tağuttan sakının(ona ibadetin batıl olduğuna inanın, ona ibadet etmeyin, ona buğz edin, onu tekfir edin ve gücünüz oranında düşmanlık edin) diye bir peygamber gönderdik.” Bunu yerine getirmeyen biri tağutu inkâr etmemiş, Allah‟a da iman etmemiştir.‟‟2 Buradan anlıyoruz ki tağutu reddetmeyen kişi kafirdir.Tağutu reddettiğini söyleyip de ehlini tekfir etmeyen de tağutu reddetmemiş demektir.O halde günümüzde Allah‟ın şeriatını tamamen yürürlükten kaldıran ve kendi nefislerine göre kanunlar koyanlar tağut hükmündedirler.Bunların tağut hükmünde olmadığını ancak aklında bir problem olan kişiden başkası söylemez. Bunları tekfir etmemenin tehlikesine değinecek olursak Allah subhanehu ve Teala şöyle buyuruyor:‟‟Kim Allah‟ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kafirlerin ta kendileridir.‟‟3 „‟Hüküm ancak Allah‟ındır.‟‟4 „‟Hüküm ancak Allah‟ındır.‟‟5 2 EBU UBEYDE,FETVALAR Maide 44 4 Yusuf 40 5 Yusuf 67 3 „‟Onlar hala cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar?Kesin hakka inanan bir toplum için kimin hükmü Allah‟ın hükmünden daha güzel olabilir?‟‟6 Ben Allah‟ın basiretlerini körelttiği bu mürcie zihniyetli insanlara derim ki Allah‟ın hüküm verme yetkisini kendisinde gören insanın kafirliğinden nasıl şüphe edersiniz?Bırakın bu yöneticilerin kafir olmasını onlara kafir demeyen de kafirdir. El Cami Fi Talebi‟l-İlmi‟ş-Şerif isimli değerli eserde „‟Tağutlara yardım etmenin hükmü‟‟ başlığı altında şunlar geçer: „‟Bundan amaç,bugün çeşitli İslam ülkelerinde Allah‟ın indirdiklerinden başkasıyla hükmeden mürted yöneticilerin yardımcılarıdır.Bunlar tağutları indirmek isteyen mücahit Müslümanlara karşı onları koruyan,savunan ve destekleyenler,sözlü olarak ya da arkalarında silahla savaşarak onları müdafaa edenlerdir.Daha önce de açıklamış olduğumuz gibi,bu ülkelerde küfür hükümlerinin devamlığını sağlayanlar bunlardır. Bu tağutlara yardım edenlerin hükmü,tağutlar hakkındaki hükmün bir parçasıdır.Allah‟ın indirdiklerinden başkasıyla hükmeden bu yöneticilerin hükmü ise mürtedliktir. Tağutların destekleyicileri olan sapık alimler,yayıncılar,askerler ve diğerlerinin her birisi zahiri hükme göre kafirdirler.‟‟7 6 7 Maide 50 EL CAMİ Fİ TALEBİ’L-İLMİ’Ş-ŞERİF,2.CİLT,SAYFA:421 „‟Onlar bizi ilgilendirmez.Biz cemaat çalışmamıza devam ederiz demek ise tutarsızdır.Eğer bunu diyenler Allah Rasulü‟nün izlediği metodu izleyerek davet çalışması yaparlarsa bu tağutlar kesinlikle rahat durmayacaklardır.Davetin önüne geçmek için lakaplar bulacaklar,işkenceler yapacaklar,ellerinden gelen her türlü yıldırma politikasını yapacaklardır.Nitekim bugün bunu görmekteyiz.Bugün gerçekten davetinde nebevi yöntemi izleyen insanlar hapislere doldurulurken,bu yöntemden uzaklaşarak başka yöntemler deneyenlere ise tağutlar fazla bulaşmamaktadır.Zaten bu şüpheyi ortaya atan adamlarda Nebevi daveti terk etmiş olan insanlardır.Onlar insanlar kendilerinden uzaklaşmasın diye davete tevhidden değil de namazdan vs.başlayan insanlardır.Ama bu asla İslami bir yöntem değildir.Bu toplum şirk koşan bir toplum olmasına rağmen hala bu insanlara namazı,orucu anlatıyorlar.Subhanallah!Bu nasıl bir metod!Hiç mi Allah Rasulü‟nden ibret almıyor sunuz? „‟ „Abdullah ibni „Abbas radiyallahu „anhuma şöyle anlatmıştır:Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Muaz‟ı yemene göndereceği zaman,ona şunları söyledi:<<Muhakkak ki sen,Ehl-i Kitab‟tan olan bir kavme gidiyorsun.Onları kendisine davet edeceğin şeylerin ilki,La ilahe illallah‟a şehadet etmek –bir rivayette:Allah‟ı tevhid etmek,diğer bir rivayette:Allah azze ve celle‟ye ibadet etmek- olsun.Eğer bu hususta sana itaat ederlerse,Allah‟ın üzerlerine her bir gün ve gecede beş vakit namazı farz kıldığını bildir.Bu hususta da sana itaat ederlerse,Allah‟ın onlara,zenginlerinden alınıp fakirlerine verilmek üzere zekatı farz kıldığını bildir.Eğer bu hususta da sana itaat ederlerse,mallarının en değerlilerini almaktan sakın.Zulme uğramış kimsenin bedduasından da korun.Çünkü onun duası ile Allah arasında hicab yoktur.>>(Bu hadisi Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir.)8 „‟Eş‟as ibni Yuslim yoluyla şöyle rivayet edilmiştir:Eş‟as dedi ki:Bana Malik ibni Kinane kabilesinden yaşlı bir adam şöyle anlattı:Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem‟i Zi‟lMecaz panayırında görmüştüm.İnsanların arasında dolaşıyor ve şöyle diyordu:<<La ilahe illallah deyin,başarı ve mutluluğa erin.>>(Bu hadisi İmam Ahmed rivayet etmiş,Heysemi:Ravileri,Sahih‟in ravileridir,demiştir.)9 „‟Ebu Hurayra radiyallahu „anh, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem‟in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:<<La ilahe ilallah deyinceye kadar,insanlarla savaşmam emredildi.Her kim,La ilahe illallah derse –onun hakkı müstesna olmak üzere-,malını ve canını benden korumuş olur.Hesabı Allah‟a kalır.>>(Bu hadisi Müslim rivayet etmiştir.)10 Allah subhanehu ve teala‟da şöyle buyuruyor: „‟Andolsun ki Nuh‟u kavmine gönderdik.Dedi ki:Kavmim,Allah‟a ibadet edin,sizin O‟ndan başka ilahınız yoktur.Hiç sakınmaz mısınız?‟‟11 „‟Semud (kavmin)e de kardeşleri Salih‟i (gönderdik):Ey kavmim,Allah‟a ibadet edin.Sizin O‟ndan başka ilahınız yoktur.Size Rabbinizden apaçık bir mucize gelmiş bulunuyor.İşte size bir ayet olmak üzere Allah‟ın dişi 8 MUHAMMED B.MEZRUK ED-Dİ’CANİ,KIRK HADİSTE LA İLAHE İLLALLAHIN FAZİLETİ VE HAKİKATI MUHAMMED B.MEZRUK ED-Dİ’CANİ,KIRK HADİSTE LA İLAHE İLLALLAHIN FAZİLETİ VE HAKİKATI 10 MUHAMMED B.MEZRUK ED-Dİ’CANİ,KIRK HADİSTE LA İLAHE İLLALLAHIN FAZİLETİ VE HAKİKATI 11 Mu’minun 23 9 devesi.Onu bırakın,Allah‟ın arzında otlasın.Ona kötülükle dokunmayın,sonra sizi acıklı bir azab yakalar,dedi.‟‟12 „‟Andolsun ki Biz her ümmet arasında:Allah‟a ibadet edin ve tağuttan kaçının,diye bir peygamber göndermişizdir.Allah içlerinden kimine hidayet verdi,kiminin aleyhine olmak üzere sapıklık hak oldu.Şimdi yeryüzünde gezin de yalanlayanların sonu nasıl oldu,bir görün.‟‟13 Sonuç olarak Allah subhanehu ve teala‟nın izniyle deriz ki biz günümüzde ki bu yöneticilere kafir demiyoruz diyen insanlar tağutu reddetmemiş ve sapasağlam kulpa da yapışmamışlardır.Biz bu insanlardan beriyiz onlar da bizden beri olsunlar.Bu konuda sevdiğim bir ilim talebesinin güzel bir sözü vardır:‟‟Meseleler konusunda net tavrı olmayan insanlar daha sonra o meselelere düşen insanlardır.‟‟Gerçekten de bu sözü söyleyen ne kadar da isabet etmiş.Meseleler hakkında net tavrı olmayanlar derler ki bu küfürdür biz kafir demeyelim,şu şirktir biz müşrik demeyelim diyen insanlardır.Allah‟a sığınırız. ALLAHU ALEM İRCA EHLİNE CEVAPLAR 2 Hamd Allah subhanehu ve teala‟yadır.Salat ve selam ise O‟nun rasulü‟nedir.Bundan sonra: Allah subhanehu ve teala‟nın izniyle irca ehlinin getirdiği bazı şüpheleri Allah‟ın bana verdiği imkan dahilinde anlatmaya devam ediyorum.Başarı Allah‟tandır. 12 13 A’raf 73 Nahl 36 İkinci şüphe:Yusuf aleyhisselam da kafir olan kralın yanında çalıştı deyip de şirklerine bu şekilde delil getirenlerin şüphesi. El cevab ve billahi Tevfik:Allah subhanehu ve Teala şöyle buyuruyor: „‟Ey zindan arkadaşlarım!Darmadağınık birçok Rabbler mi hayırlıdır yoksa bir tek olan kahhar Allah mı?Sizin onu bırakıp da taptıklarınız kendinizin ve babanızın adlandırdığı bir takım isimlerden başkası değildir.Allah bunlara dair hiçbir sultan indirmemiştir.Hüküm ancak Allah‟ındır.O,kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir.Dosdoğru din işte budur.Fakat insanların çoğu bilmezler.‟‟14 Bu şüpheyi getiren beyinsizlere sormak lazım hapiste dahi insanları tevhide davet eden,hükmün yalnızca Allah‟a ait olduğunu söyleyen bir peygamber nasıl olur da hapisten çıkıp rahata kavuşunca nasıl olur da başka türlü davranır.Subhanallah!Allah subhanehu ve Teala şöyle buyurmuyor mu? „‟Andolsun ki Biz her ümmet arasında:Allah‟a ibadet edin ve tağuttan kaçının,diye bir peygamber göndermişizdir.Allah içlerinden kimine hidayet verdi,kiminin aleyhine olmak üzere sapıklık hak oldu.Şimdi yeryüzün de gezin de yalanlayanların sonu nasıl oldu,bir görün.‟‟15 Yusuf aleyhisselam da Allah‟a ibadete etmeye ve tağuttan kaçınmaya çağıran bir peygamberdi. 14 15 YUSUF 40 NAHL 36 El Cami fi Talebi‟l-İlmi‟ş-Şerif de şöyle bir ibare geçer:‟‟Yusuf‟un Aleyhisselam Mısır kralı yanında çalışmasını küfre düşürücü şeylerin caiz olduğuna delil gösterenlerin tevbeye çağrılmaları gerekir.‟‟16 „‟Hükümdar:Onu bana getirin.Onu kendime en yakınlardan kılayım,dedi.Onunla konuşunca da şöyle dedi:Sen bugün bizim nezdimiz de önemli bir mevki sahibisin,eminsin.Dedi ki:Beni ülkenin hazineleri üzerine tayin et.Çünkü ben iyice koruyanım,bilenim.İşte böylece o yerde Yusuf‟a iktidar verdik.O,orada dilediği yerde konaklardı.Rahmetimizi dilediğimize veririz.İyi hareket edenlerin de yaptıklarını boşa çıkarmayız.‟‟17 İbni Kesirin tefsirin de Yusuf suresi 56.ayetin „‟O,orada dilediği yerde konaklardı‟‟ayetiyle ilgili olarak şunlar geçer:‟‟Süddi ile Abdurrahman bin Zeyd bin Eslem:İstediği gibi davranır,demişlerdir. İbn Cerir de:O kadar darlık,hapis ve esaretten sonra istediği yerde konut edebilir,demiştir.‟‟18 „‟Şevkani der ki:‟‟Allahu Teala‟nın „‟Onda dilediği yerde konaklar‟‟ sözü „‟dilediği yere yerleşir‟‟ anlamında gücünün tam olduğunu ifade eden bir tabirdir.‟‟19 Buradan anlıyoruz ki Yusuf aleyhisselam güç sahibiydi dilediği gibi hareket ediyordu ama günümüzün parlamenterleri dilediği gibi hareket edebiliyor 16 17 El cami fi talebi’l-ilmi’ş-şerif,2.cilt,sayfa:521 YUSUF 54-55-56 Tefsir’ül-kur’an’il-azim,5.cilt,sayfa:197,kahraman yayınları 19 el cami fi talebi’l-ilmi’Ş-şerif,2.cilt,sayfa:526 18 mu?Günümüz irca ehli bunu Allah için bir düşünsün.Bugün daha meclise girerken insanlar kafir olmak zorundalar.O alçakça yemini yapıyorlar.Bu nasıl bir kıyastır?Hiç mi kafanızı kullanmıyorsunuz? Günümüz müşrikleri kendi şirklerini meşrulaştırmak için bir peygambere iftira attılar.O peygamber ki insanları şirkten sakındırıyordu.Ben bu alçaklara diyorum ki Yusuf aleyhisselam da sizin gibi meclise girerken Allah‟ın şeriatına savaş açmış kafir bir devletin kanunlarına bağlı kalacağına yemin etti mi?Siz o kadar aşırı gittiniz ki Allah‟ın peygamberine alçakça iftirada bulundunuz.Allah size hidayet versin. „‟Mısır kralının bir Müslüman olduğunu ya da Yusuf‟un Aleyhisselam eliyle İslam‟a girdiğini söyleyenler de olmuştur.‟‟20 Burası bizim için çok önemli.Çünkü biz kralın kesin Müslüman ya da kesin kafir olduğunu bilmiyoruz.Yani ortada bir ihtimal var.‟‟İhtimal olan bir yerde de istidlal batıl olur‟‟ kaidesinden hareketle buradan kral kesin kafirdi o zaman parlamentoya girmek caizdir diye bir hüküm çıkarılamaz. „‟Yoksa o hükümdarın dinine göre kardeşini alıkoyabilecek değildi.Bu ancak Allah‟ın dilemesi ile oldu.Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz.Her ilim sahibi üstünde daha iyi bir bilen vardır.‟‟21 20 el cami fi talebi’l-ilmi’ş-şerif,2.cilt ,sayfa:523 21 YUSUF 76 Tefsiru‟s-Sadi‟de şunlar geçer:‟‟Çünkü hükümdarın dininde hırsızlık yapanın mülkiyet altına alınması diye bir hüküm yoktu.Onlar hırsıza başka bir ceza uyguluyorlardı.Eğer bu konuda hüküm vermek hükümdarın dinine havale edilmiş olsaydı,Yusuf,kardeşini yanında alıkoyma imkanını bulamayacaktı.Ancak Yusuf,isteğinin gerçekleşmesi için konuyla ilgili onların hüküm vermelerini istemişti.‟‟22 Tefsir‟ül-Kur‟an‟il-Azim‟de ise şunlar geçer:‟‟ „‟Yoksa kralın dininde kardeşini alacak değildi‟‟yani Mısır kralının kanunlarına göre bu hakkı yoktu.Bunu Dahhak ve başkası söylemiştir.‟‟23 Buradan anlıyoruz ki Yusuf aleyhisselam Yakub‟un şeriatına göre hareket ediyordu.Kendisi şöyle diyordu:‟‟Atalarım İbrahim,İshak ve Yakub‟un dinine uydum.Allah‟a herhangi bir şeyi ortak koşmamız yapabileceğimiz bir iş değildir.Bu hem bize hem insanlara Allah‟ın lütuf ve keremindendir.Fakat insanların çoğu şükretmezler.‟‟24 Şeyh Abdulkadir bin Abdulaziz şöyle der:‟‟Böylece Yusuf‟un Aleyhisselam üstlendiği görev ile,günümüzde kafir yöneticiler yanında bakanlık görevi üstlenme arasındaki fark açığa çıkmaktadır.Kafirlerin şeriatı olduğu halde,anayasa ve kanunlarına saygılı olacağına ve onlara göre amel edeceğine yemin ederek bakanlık görevini üstlenen kimse kafirdir.Ayrıca onların bu anayasaları,devletin genel politikasını uygulamada 22 tefsirus-sadi,2.cilt,sayfa:553,guraba yayınları 23 Tefsir’ül-kur’an’il-azim,5.cilt,sayfa:206,kahraman yayınları YUSUF 38 24 bakanlığın bir dayanışma sorumluluğu olmasını öngörür.Bu politika ise,ülkede küfrü tam olarak yerleştirme,İslam‟ın ise kökünü kazıma politikasıdır.Bu dayanışma yükümlülüğü,kendisi doğrudan yapmasa da her bakanın bu uygulamadan sorumlu olduğu anlamındadır. Şayet Allahu Teala‟nın Yusuf‟tan Aleyhisselam bahsederken „‟Kral‟ın dinine göre kardeşini alıkoyamazdı.Ancak Allah‟ın dilemesi başka…‟‟(12 elYusuf/76) demesi ne anlama gelmektedir?Diye soracak olursa,şöyle deriz:Burada kralın dininden kastedilen onun otoritesidir;yoksa küfür dini değildir.Aksi taktirde Yusuf Aleyhisselam ne tağuttan sakınmış ve ne de İbrahim‟in Aleyhisselam dinine uymuş olurdu.Bu ise imkansızdır.Öyleyse doğru olan birincisidir.‟‟25 Sonuç olarak deriz ki bugün meclise girerek yemin eden adamlar hangi niyetle girerse girsin isterse Müslümanlara yararlı olmak için girsin kafirdir.Burada niyete itibar edilmez.Örnekle açıklayacak olursak „‟O ki yarattığı her şeyi güzel yapmıştır.İnsanı yaratmaya da çamurdan başlamıştır.‟‟26 Biz anlıyoruz ki yaratmak Allah subhanehu ve teala‟nın özelliğidir.Bir kimse çıksa dese ki ben de Allah‟ın yarattığı gibi yaratırım.Biz bu insanın kafir olduğuna itikat ederiz.Bunu helal görerek mi söyledi yoksa haram görerek mi söyledi?Bu bizi ilgilendirmez.Zaten burada istihlal şartı da aranmaz.Hatta içinde yaşadığımız toplumun çoğu böyle 25 el cami fi talebi’l-ilmi’ş-şerif,2.cilt,sayfa:527 26 Secde 7 diyen bir adamın kafir olduğunu söyler.Pe ki aynı Allah şöyle buyurmuyor mu:‟‟Hüküm ancak Allah‟ındır.‟‟27 Birisi çıksa ve dese ki ben de hükmederim ben de helal ve haram koyarım bu insan da anı şekilde kafirdir.Hüküm vermek de Allah‟a hastır yaratmak da.Araların da ne tür bir fark var?Neden biri kafir oluyor da diğerinin kafirliğinden şüphe ediliyor?Allah‟a sığınırız. Allahım seni hamdinle tesbih ederim.Senden başka ilah olmadığına ancak senin gerçek ilah olduğuna şahitlik ederim.Senden bağışlanmayı ister tevbe eder sana yönelirim.‟‟ İRCA EHLİNE CEVAPLAR 3 Hamd Allah subhanehu ve teala‟yadır.Salat ve selam ise O‟nun Rasulü‟nedir.Bundan sonra: Burada Allah‟ın izniyle irca ehlinin bir başka şüphesine cevab vermeye çalışacağım.Allah‟tan faydalı ilmi diler faydasız ilimden O‟na sığınırım. Üçüncü şüphe:Bu insanlar la ilahe illallah derken,bizim kıblemize yönelirken ,ben de Müslümanlardanım derken bu insanlara nasıl kafir dersiniz? El cevab ve billahi Tevfik:‟‟Ebu Malik babasından şöyle dediğini nakletmiştir:Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem‟i şöyle buyururken işittim:<<Her kim La ilahe illallah 27 Yusuf 40 der ve Allah‟tan başka tüm ibadet edilenleri reddederse,onun malı ve kanı dokunulmazdır.Hesabı ise Allah‟a kalmıştır.>>(Bu hadisi Müslim rivayet etmiştir.)28 „‟Mu‟az b.Cebel radiyallahu „anh‟den,Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: <<Kalbinden sıdk ile La ilahe illallah Muhammedu‟r-Rasulullah‟a şehadet eden hiç kimse yoktur ki,Allah onu ,cehenneme haram kılmasın.>>(Bu hadisi,Buhari ve Müslim rivayet etmiştir.)29 „‟Enes b.Malik radiyallahu „anh şöyle anlatır:Nebi sallallahu aleyhi ve sellem bir müezzini „‟Eşhedu en la ilahe illallah‟‟derken işitti ve şöyle buyurdu:<<Cehennemden çıktın.>>(Bu hadisi Müslim rivayet etmiştir.)30 „‟Usman radiyallahu anh şöyle anlatır:Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:<<Her kim La ilahe illallah‟ın anlamını bilerek ölürse,cennete girer.>>(Bu hadisi,Müslim rivayet etmiştir.)31 „‟Abdullah b.Umer radiyallahu anhuma Nebi sallallahu aleyhi ve sellem‟den şöyle buyurduğunu anlatır:<<La ilahe illallah‟a şehadet eden cennete girer.>>(Bu hadisi,Bezzar rivayet etmiş;el-Elbani sahih olduğunu belirtmiştir.)32 Bilinmesi gerekir ki La ilahe illallah‟ın bazı şartları vardır.Bu şartlar yerine gelmeden la ilahe illallah sahih 28 MUHAMMED B.MERZUK ED-Dİ’CANİ,KIRK HADİSTE LA İLAHE İLLALLAH HAKİKATİ VE FAZİLETİ 29 MUHAMMED B.MERZUK ED-Dİ’CANİ,KIRK HADİSTE LA İLAHE İLLALLAH HAKİKATİ VE FAZİLETİ 30 MUHAMMED B.MERZUK ED-Dİ’CANİ,KIRK HADİSTE LA İLAHE İLLALLAH HAKİKATİ VE FAZİLETİ 31 MUHAMMED B.MERZUK ED-Dİ’CANİ,KIRK HADİSTE LA İLAHE İLLALLAH HAKİKATİ VE FAZİLETİ 32 MUHAMMED B.MERZUK ED-Dİ’CANİ,KIRK HADİSTE LA İLAHE İLLALLAH HAKİKATİ VE FAZİLETİ olmaz.Bu şartları açıklamadan önce şartın ne olduğunu bilmek gerekir. „‟Şart,öyle bir şeydir ki,hükmün varlığı ona dayanır;onun bulunmaması hükmün de bulunmamasını gerektirir;fakat şartın bulunması hükmün bulunmasını gerektirmez.‟‟33 „‟Örneğin ,abdest namazın şartıdır.Kişi abdestsiz namaz kılarsa,görüntü olarak namaz kılmıştır.Fakat bu namazın Allah katında hiçbir faydası yoktur.Dünya hükmünde ise,bu adamın abdestsiz namaz kıldığı anlaşıldığı anda,namazı terk eden muamelesi görür.Kelime-i tevhid de böyledir.Kişiye dünyada ve ahrette fayda vermesi için şartlarının yerine gelmesi ve onu bozan unsurlardan kaçınılması gerekir.Aksi halde nutkedilen bu kelime,papağının nutkundan öteye geçmez.‟‟34 Bu şartlara kısaca değinecek olursak: „‟1.Şart:Dil ile söylemek 2.Şart:Tağutu inkar etmek 3.Şart:İlim ile söylemek 4.Şart:Şek ve şüpheye düşmeden yakin üzere bu kelimeyi söylemek 5.Şart:Bu kelimeyi ihlas üzere söylemek 6.Şart:Bu kelimenin gerekleri ile amel etmek 7.Şart:Bu kelime üzere vefat etmek‟‟35 33 34 35 FIKIH USULÜ,PROF.MUHAMMED EBU ZEHRA,S:62,FECR YAYINLARI AKAİD DERSLERİ,EBU HANZALA,S:23,FURKAN YAYINLARI :DAHA GENİŞ BİLGİ İÇİN EBU HANZALA,AKAİD DERSLERİ Bunlar la ilahe ilallahın şartlarıdır.Bu kelimenin sahih olabilmesi için bu şartların gerçekleşmesi gerekir.Eğer bu şartlar gerçekleşmezse şartın tarifinde de geçtiği gibi bu kelime sahibine fayda vermez. „‟İbn Ömer radiyallahu anh „den rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: „‟Allah‟tan başka ilah olmadığına ve Muhammed‟in Allah‟ın elçisi olduğuna şahitlik edinceye,namaz kılıncaya ve zekat verinceye kadar insanlarla savaşmakla emrolundum.Şayet bunu yaparlarsa –İslam‟ın hakkı hariç- kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar,hesaplarını görmek ise Allah‟a aittir.‟‟ Ebu Hureyre radiyallahu anh „den nakledilen diğer bir rivayette ise şöyle geçer: „‟Bana „La ilahe illallah‟ deyinceye kadar insanlarla savaşmak emredildi.Artık her kim „La ilahe illallah‟ derse – İslam‟ın hakkı müstesna- malını ve canını benden korumuş olur.Artık onun hesabı Allah‟a aittir.‟‟ İmam Nesai‟nin Sünen‟inde ise şöyle bir farklılık vardır: „‟Bana Allah‟tan başka (hak) bir ilahın olmadığına ve Muhammed‟in Allah‟ın kulu ve Rasulü olduğuna şehadet edene kadar müşriklerle savaşmak emredildi…‟‟36 „‟İmam Hattabi der ki:‟‟Malumdur ki bununla ehli kitap değil putperestler kastedilmiştir.Çünkü ehli kitap olanlar Allah‟tan başka ilah yoktur derler de yine de onlarla savaşılır ve tepelerinden kılıç inmez.‟‟ 36 TEKFİR MESELESİ,FARUK FURKAN,S:26,NEDAYAYINLARI Kadı Iyaz der ki:‟‟Mal ve can dokunulmazlığının ‟‟La ilahe illallah‟‟ diyenlere mahsus oluşu imana icabetin ifadesidir.Bu sözle kasdedilenler Arap müşrikleri olan putperestler ve Allah‟ı bir tanımayanlardır.İlk defa İslam‟a davet olunanlar ve bu uğurda kendileri ile harb edilenler bunlardır.La ilahe illallah kelimesini telaffuz edenlere gelince onların dokunulmazlığı için yalnız „‟La ilahe illallah‟‟ demeleri kafi değildir.Çünkü onlar bu kelimeyi küfür halinde iken söylemektedirler.Zaten Allah‟ı birlemek onların itikatları cümlesindendir.‟‟37 „‟…İmam Muhammed 4519. bentte de şöyle der: „‟Bu gün Müslümanlar arasında yaşayan Yahudi ve Hıristiyanlardan biri „‟La ilahe illallah Muhammedün Rasulullah‟‟diyecek olsa,o bu sözü ile Müslüman olmaz.‟‟ Kitabı şerh eden büyük Hanefi alimi İmam Serahsi ise bu metni şöyle açıklar: „‟Çünkü herkes biliyor ki aramızda yaşayan her Yahudi ve Hıristiyan bunu söylemektedir.Kendisinden bu söz ile ilgili açıklama istediğimiz zaman: „Muhammed Allah‟ın size gönderilmiş Rasulü‟dür,İsrailoğullarına değil‟derler…‟‟ „‟…O halde onlardan birinin Müslüman olduğuna hükmedebilmemiz için bu söze ilave olarak kendi dininden teberi ettiğini (beri olduğunu) da ifade etmesi gerekir.Mesela Hıristiyan ise „ben Hıristiyanlıktan beriyim‟,Yahudi ise „ben Yahudilikten beriyim‟demesi 37 TEKFİR MESELESİ,FARUK FURKAN,S:28,NEDA YAYINLARI gerekir.Kendi inancına muhalif olan bu sözü ilave ettiği zaman ancak Müslüman olduğuna hükmedebiliriz.‟‟38 Bugün içinde yaşadığımız topluma baktığımızda insanların çoğu bu kelimeyi söylüyorlar ama içine düştükleri şirkten teberri etmiyorlar.Allah‟ın hükümleriyle hüküm vermeyen yöneticilere itaat ediyorlar,Kendi nefislerine göre haram ve helal belirleyen milletvekillerini destekliyorlar,kendi küfürlerini kusan ve insanları kendi itikatlarına çeken kafirlerin okullarına çocuklarını gönderiyorlar,Allah‟ın şeriatına düşman olan mahkemelere başvuruyorlar, ,Allah‟ın şeriatı gelmesin diye oluşturulan askeriyeye çocuklarını gönderiyorlar.Allah‟tan onlara hidayet vermesini dilerim.Bu insanlar daha tağutu reddetmemişlerken bu insanlara nasıl Müslüman deriz.Bu insanlara Müslüman diyenlere derim ki;elinizi vicdanınıza koyun ,Allah için adaletli olun,sonra da hakkı açıklayın… Allahım seni hamdinle tesbih ederim.Senden başka ilah olmadığına ancak senin gerçek ilah olduğuna şahitlik ederim.Senden bağışlanmayı ister tevbe eder sana yönelirim.‟‟ İRCA EHLİNE CEVAPLAR 4 Hamd Allah subhanehu ve teala‟yadır.Salat ve selam ise O‟nun Rasulü‟nedir.Bundan sonra: Dördüncü şüphe:Günümüz yöneticilerinin Allah‟ın hükümleriyle hüküm vermediklerini biz de kabul ediyoruz 38 TEKFİR MESELESİ,FARUK FURKAN,S:29-30,NEDA YAYINLARI ama eğer onlar bunu helal kabul ederlerse o zaman kafir olurlar.Aksi halde sadece günahkar olurlar.Onlara oy veren bazı insanlarda sırf İslam‟a hizmet etmek için oy veriyor.Biz bu insanlara nasıl kafir ve müşrik deriz? El cevab ve billahi Tevfik:Muhezzebu Şerhi‟l-Akideti‟tTahaviyye isimli eser de şöyle geçer:‟‟Kıble ehlinden hiç kimseyi –helal kabul etmediği sürece- herhangi bir günah sebebiyle tekfir etmeyiz.İmanı olan kimseye işlediği günah zarar vermez de demeyiz.‟‟39 Allah subhanehu ve Teala şöyle buyuruyor:‟‟Andolsun,onlara soracak olsan,elbette:Biz sadece eğlenip şakalaşıyorduk diyeceklerdir.De ki:Allah ile,O‟nun ayetleriyle ve Resulü ile mi eğleniyordunuz?Özür dilemeyin.Siz iman ettikten sonra gerçekten kafir oldunuz.İçinizden bir grubu affetsek bile,günahkar kimseler oldukları için diğer bir grubu azablandıracağız.‟‟40 „‟İbn Teymiyye bu ayetler hakkında şöyle der: „‟Allah Subhanehu ve Teala onların;‟‟Biz kalben inanmaksızın küfür sözünü söyledik yalnızca dalmış eğleniyorduk‟‟ demelerine rağmen onların imanlarından sonra kafir olduklarını bildirmekte ve Allah‟ın ayetleriyle alay etmenin küfür olduğunu açıklamaktadır.Bu alay etme işi ancak küfre göğüs açan kimselerde olur.Eğer kalbinde iman varsa onu bu sözü söylemekten alıkoyar.‟‟41 Şeyh Abdulkadir bin Abdulaziz şöyle der:‟‟Özetleyecek olursak;Tekfirde muteber olan kasıt küfre götürücü olan 39 :muhezzebu şerhi’l-akitedi’t-tahaviyye ,s:361,guraba yayınları TEVBE 65-66 41 el cami fi talebi’l-ilmi’ş-şerif,2.cilt,s:249 40 ameli kast etmek yani ameli bilinçli olarak yapmaktır,bu amelle küfür kastetmek değildir.Bu ikisi arasındaki farkı İbn Teymiyye kısaca şöyle açıklamıştır:‟‟Kısacası,kim küfür olan bir söz ya da fiilde bulunursa,bununla kafir olmayı kastetmemiş olsa da kafir olur.Çünkü –Allah‟ın dilediği hariç- kimse küfrü kastetmez.‟‟42 Bu açıklamalardan sonra günümüz yöneticileri Allah‟ın indirdikleriyle hüküm vermeyerek kafir olmuşlardır.Nitekim Hüküm Allah‟a aittir.‟‟Hüküm ancak Allah‟ındır.‟‟43 „‟Kim Allah‟ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kafirlerin ta kendileridir.‟‟44 Bu yöneticiler ve kendi heva ve heveslerine göre haram,helal belirleyen milletvekilleri bu amelleriyle küfrü kastetmeseler dahi kafir olurlar.Aynı şekilde bunlara oy veren insanlar da kafir olmayı kastetmeseler dahi,Allah‟ın rızasını kazanmak için oy verseler dahi kafirdirler.Doğrusu bu insanlar oy verip de kafir olmayı kastetmezler.Zaten kim kafir olmayı kasteder ki?! El Cami Fi Talebi‟l-İlmi‟ş-Şerif‟te şöyle geçer:‟‟Özetle;Allah‟ın indirdikleri ile hükmetmeyi kasten sadece terk etmek büyük küfürdür.Öyleyse hükmetmeyi terk etmek –Aynen namazın terki yahut Allah Rasulü‟ne hakaret etmek gibi- küfre düşürücü günahtır.Bunlar işleyenin sırf işleme sebebi ile kafir olduğu günahlardır.Kim bu tür küfre düşürücü günahlarla tekfir etmek için inkar yahut helal saymayı şart koşarsa,bilerek 42 el cami fi talebi’l-ilmi’ş-şerif,2.cilt,s:251-252 43 YUSUF 40 MAİDE 44 44 ya da bilmeyerek selefin tekfir etmiş olduğu aşırı Mürcie‟nin söylediği şeyi söylemiş olur.‟‟45 Bazı günahlar vardır ki helal kabul edilmediği ya da inkar edilmediği sürece sahibi tekfir edilmez.Nitekim Allah subhanehu ve Teala şöyle buyuruyor:‟‟Zinaya yaklaşmayın.O cidden hayasızlıktır,kötü bir yoldur.‟‟46 Ehli sünnet zina eden bir müslümanı sırf zina ettiği için tekfir etmez.Çünkü zina büyük günahtır fakat küfür değildir.Bir zinakar Müslüman öldüğünde eğer kalbinde hardal tanesi kadar iman varsa sonunda mutlaka cennete girecektir.Bu konuda hariciler ehli sünnete muhalefet ettiler ve büyük günah işleyenin ebedi cehennemde kalacağını iddia ettiler bu konu da mutezilede büyük günah işleyenin ebedi cehennemde kalacağını savunurken dünya hükmünde haricilerle mutezile arasında ihtilaf vardır.Büyük günah işleyene hariciler dünya hükmünde „‟kafir‟‟ derken ,mutezile ise ne kafir der ne de Müslüman „‟el menziletü beynel menzileteyn‟‟ der.Fakat ebedi cehennemde olacağını savunur. Aynı şekilde hırsızlık yapmak,içki içmek,faiz yemek vs.bu türden günahlardır. Bazı ameller vardır ki bunlarda helal görme şartı aranmaz,Allah‟a sövmek gibi,Rasulullah‟a sövmek gibi ya da Kuranı pisliğe atmak gibi yahut Allah‟ın hükümleriyle hüküm vermemek gibi.Bunlar da helal görme,ya da kalben inkar etme şartları aranmaz.Ehli sünnetin mezhebi budur. 45 el cami fi talebi’l-ilmi’ş-şerif,2.cilt,s:278 46 İSRA 32 Şeyh Abdulkadir b.Abdulaziz tekfir konusunda yaygın olan en önemli hataları sıraladıktan sonra şöyle der:‟‟Belki de bu hataların en tehlikelisi,irca bid‟atinin etkisiyle ortaya çıkmış olan,tekfir için kalbin inkar,helal sayma yahut herhangi bir itikat şeklinde ki inkarını başlı başına bir şart olarak kabul etme ve „‟Ameli küfür‟‟ ile „‟Küfür ameli‟ni birbirine karıştırmadır.Bu hatalarla amel etmek,İslam ümmetini yıkan bir bid‟at olmuştur.Çünkü bu,kafirle Müslüman‟ın arasını ayırmama,kafirlerin bir çoğunu din dahiline sokma ve onları Müslümanlar‟ın saflarında kabul etme sonucunu doğurmuştur.Buna bağlı olarak meydana gelen fesat ortadadır.Özellikle de bu kafirler Müslüman ülkelerde makam ve iktidar sahibi olup,önderlik eden ve insanları yönlendiren kimseler olunca…‟‟47 İrca ehlinin bu sapık anlayışından Allah‟a sığınırım.Çünkü onlar öyle fikirler ortaya atıyorlar ki örümcek ağı gibi insanları sarıyor.Gerçekten günümüz ğulatı mürciesi şeytanın işini ne kadar da kolaylaştırıyor. Allahım seni hamdinle tesbih ederim.Senden başka ilah olmadığına ancak senin gerçek ilah olduğuna şahitlik ederim.Senden bağışlanmayı ister tevbe eder sana yönelirim.‟‟ İRCA EHLİNE CEVAPLAR 5 Hamd Allah subhanehu ve telala'yadır.Salat ve selam ise O'nun rasulü'ne olsun.Bundan sonra: 47 : el cami fi talebi’l-ilmi’ş-şerif,2.cilt,s:280 Beşinci şüphe:Biz bu insanlara kafir diyoruz ama ya onlar kafir değilse,o zaman biz kafir oluruz diyenlerin şüphesi. El cevab ve billahi tevfik:Şerh-i Riyazu's-Salihin de şunlar geçer: İbn Ömer radiyallahu anhuma'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: ''Bir kişi,din kardeşine, 'Ey kafir' derse bu söz,ikisinden birine döner.Eğer dediği gibiyse (sorun yok); aksi takdirde o söz söyleyene geri döner.'' Ebu Zer radiyallahu anh'tan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: ''Kim bir adamı 'kafir' diye çağırır veya ona 'Ey Allah'ın düşmanı!' derse ve o adam da öyle değilse,bu söz söyleyene geri döner.''48 El Metalibul Aliye'de ''Ehli Kıbleyi Tekfir'den Sakınmak'' babında şöyle geçer: Ebu Süfyan demiştir ki:Mekkeyi ziyaret edip Fehr oğullarına konuk olan Cabir'e sordum.Sonra bir adam kendisine:''Sizler ehl-i kıbleden hiç kimseyi müşrik olarak itham eder miydiniz?'' diye sordu.''Allah korusun.(Böyle bir şeyi nasıl yaparız)'' dedi.Adam bu cevaptan ürktü,sonra ''Onlardan hiç kimseye ''kafir'' diye hitap eder miydiniz?'' diye sordu.''Hayır'' dedi.Hadis sahihtir.(Ebu ya'la)''49 Cem'ul-Fevaid'de de şu hadis geçer: 48 49 ŞERH-İ RİYAZU'S-SALİHİN,5.CİLT,S:401,GURABA YAYINLARI EL METALİBUL ALİYE,NO:2976,OCAK YAYINCILIK Ebu Zer, Peygamberimizden sallallahu aleyhi ve sellem şu sözünü bildiriyor:''Kimse kimseyi fasıklık veya kafirlikle suçlamasın!Zira bu vasıflar suçladığı kişide yoksa geri kendisine döner!''Buhari50 Ebu Ubeyde'nin Fetvalar isimli kitabında şunlar geçer: ''SORU 9: ''Kim mümin bir kardeşine 'Ey kafir!' derse kafirlik ikisinden birine döner.'' hadisi hakkında ''Siz Müslümanları tekfir ediyorsunuz,Müslümanı tekfir etmek büyük küfürdür ve bu sebeple siz kafir oluyorsunuz.'' diyorlar.Bu hadisi nasıl anlamalıyız? CEVAP: Birçok Ehli Sünnet alimi bu hadisin şerhi ile alakalı izahlar yapmıştır.Ancak biz İbnu Abdilber'in izahının yeterli olacağını düşünerek bunu nakletmek ile yetineceğiz. ''Malik,Abdullah İbnu Dinar'dan rivayet etti:Nebi ﷺdedi ki:''Her kim kardeşine 'Ey kafir!' derse ikisinden birine döner.''Bunun manası Ehli sünnetin,fıkıh ehlinin ve eser ehlinin yanında Müslümanı günah sebebi ile ya da kendisini dinden çıkarmayan bir tevil sebebi ile tekfir etmenin nehyedilmiş olmasıdır.Müslümanı tekfir etmekten nehyedilme,bu hadiste ve başka hadislerde olduğu gibi Kur'an ve sünnette maruf olan bir şeydir.Malik'e bu hadisten soruldu,dedi ki:''Ben bunun Hariciler hakkında olduğunu biliyorum.''Denildi ki:''Bunun ile onların küfrünü görüyor musun?Dedi ki:''Böyle olduğunu bilmiyorum.'' 50 CEM'UL-FEVAİD,NO:8029,OCAK YAYINCILIK Nebi'nin ﷺşu sözleri de böyledir:''Müslüman'a sövmek fısk,onunla savaşmak küfürdür.''Şu sözü de böyledir:''Benden sonra birbirinizin başlarını vuran kafirler olarak dönmeyin.''Şu sözünde olduğu gibi:''Babanızı inkar etmeyin.Kendinizi babanızdan başkaSına nispet etmeniz küfürdür.''Bunun gibi birçok hadiste sakındırmak için katı ifadeler sabit olmuştur.İlim ve hak ehlinin yanında bunlar zahir manasına göre değildir.'' İmam Nevevi de rahimehullah Müslim Şerhi'nde bu hadise birçok tevil getirerek şöyle söylemiştir: .Birinci tevili;küfür kişinin kendisine döner. .İkinci tevili;kişinin tekfirinin günahı ve kardeşine yaptığı noksanlık geri döner. .Üçüncü tevili;bu hadisin Haricilere hamledilmesidir. Kadı İyad, İmam Malik'teen bunu rivayet etmiştir.Ancak bu zayıf bir tevildir.Çünkü racih olan sahih mezhebin muhakkiklerine göre Hariciler diğer bidat ehli gibi tekfir edilmezler. .Dördüncü tevil ise;bunun insanı küfre yavaş yavaş ulaştırmasıdır. Yani kim bu fiili çoğaltır ise onun küfre düşmesinden korkulur.Çünkü masiyetler küfrün postacısıdır.Bu manayı Ebu Avane'nin rivayetinde İsfiraniy,Müslim'e yaptığı muharreclerden çıkarmıştır.Eğer söylediği gibi ise ancak ikisinden birine döner.Başka bir rivayette;kişi kardeşine kafir der ise ikisinden birine küfür vacip olur. .Beşincisi;burada küfrün dönmesi hakiki manadaki küfrün dönmesi değildir.Bilakis kişi,mümin kardeşini tekfir etmek ile sanki bizzat kendi nefsini tekfir etmiş gibidir. Hafız İbn Hacer bu konuda uzun uzadıya dokuz tane tevil getirmiştir.Aynı şekilde Buhari'nin şarihlerinden İbnu Battal da bu hadisi haramlığa hamletmiş,küfrün hakiki mana da döneceğini kabul etmemiştir.Bu hadisleri anlattığı babtan sonra gelen ilk hadisler Hatib İbn Ebi Belta kıssasıdır.Burada da kişi teville bir Müslümana kafir dese bile bırakın küfrün dönmesini,kişinin haram bile kazanmadığından ve tevili sebebi ile de mazur olduğundan bahseder.İbnul Kayyum El-Cevziyye,Hatib İbn Ebi Belta kıssası için Zadul Mead'da der ki:''Bunda şunun delili vardır;eğer bir Müslüman bir Müslümanı teville,Allah için kızarak,Rasul'ü ﷺiçin kızarak,Allah'ın gönderdiği dini için kızarak -hevası için değil- küfre veya nifaka nispet ederse bununla küfre girmez.Yani Ömer bununla küfre girmedi,bilakis günah bile kazanmadı.Niyeti ve kastı üzerine ecir bile kazandı.'' Asrımızın bazı inatçı kafirleri her meselede sapık teviller yaparak şirki İslam yapanların tekfirine 'onların tevilleri var' şüphesini getirirler ancak Müslümanların müşrikleri tekfiri meselesine gelince,Müslümanlar hakkında hiç de tevil gibi bir özrü kabul etmezler.Ümmetin üzerinde icma ettiği bu kadar şirki işleyen kafirleri tekfir etmezler fakat anlamadıkları bir hadisin zahiri ile Müslümanları kolayca tekfir ederler.Onlara diyorum ki:Size de Allah'tan başka taptıklarınıza da yazıklar olsun...'' Ben de derim ki;günümüz yöneticilerinin kafirliği apaçık ortadadır.Bu yöneticilerin kafirliğinde akılsız olan insandan başkası şüphe edemez.Bu yöneticileri destekleyen insanlarda aynı şekilde kafirdir.Bunların kafir olduklarına dair Allah'a hamd olsun delillerimiz de var.Velev ki bizim tekfir ettiğimiz insanlar müslüman olsa ki -kesinlikle değiller- tevilimizden dolayı mazur sayılırız.İrca ehli bir hadise dayanarak kafir olanlara bile kafir demekten çekindiler.Bu irca ehli nedense hep müslümana kafir demenin tehlikesine değiniyorlar ama kafire müslüman demenin tehlikesine hiç değinmezler.Ben de onlara diyorum ki bu yöneticiler kafirdir ve siz de Allah subhanehu ve teala'nın kafir dediğine kafir demiyorsunuz.O zaman sizin halinizi nice olur!!!? ALLAHU ALEM İRCA EHLİNE CEVAPLAR 6 Hamd Allah Subhanehu ve Teala'yadır.Salat ve selam ise O'nun Rasulü'nedir.Bundan sonra: Altıncı şüphe(oy verenlerle ilgili):Siz nasıl oy verenleri niyetlerine göre ayırmadan tekfir edersiniz?Bazı insanlar var ki sırf islam şeriatı gelmesin diye oy verirken,bazıları ise baştaki yönetici, müslümanları biraz daha rahatlatsın diye oy veriyor.Bunları nasıl aynı kefeye koyarsınız? El cevab ve billahi tevfik:Allah'ın izniyle derim ki:Bu şüphe çok yersizdir.Birazcık aklını kullanan insan bunu kolayca anlar.Öncelikle bu oy veren insanlara deriz ki:Siz bu oy verdiğiniz insanların tağut olduklarını kabul ediyor musunuz?Eğer hayır kabul etmiyoruz derslerse zaten müslüman olamazlar.Çünkü Allah subhanehu ve teala şöyle buyuruyor:''Dinde zorlama yoktur.Gerçekten rüşd gayden apaçık meydana çıkmıştır.Kim tağutu inkar eder ve Allah'a iman ederse o muhakkak kopması mümkün olmayan sapasağlam bir kulpa yapışmış olur.Allah işitendir,bilendir.''51 ''Tağutlar çoktur başlıcaları beştir; Birincisi;Allah'tan başkasına ibadete çağıran şeytandır.Delili de Allah'ın şu sözüdür; ''Ey ademoğlu!Ben size şeytana tapmayın demedim mi?O sizin apaçık düşmanınızdır.'' İkincisi;Allah'ın ahkamını değiştiren zorba yöneticidir.Bunun delili şudur; ''O sana ve senden önce indirilenlere iman ettiklerini zannedenleri görmedin mi?Onlar tağuta muhakeme olmak istiyorlar.Oysa onu reddetmekle emrolunmuşlardı.Şeytan onları apaçık sapıklık ile saptırmak istiyor.'' Üçüncüsü;Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyen hakimdir.Bunun delili de ''Her kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kafirlerin ta kendileridir.'' Dördüncüsü;Allah'tan başka gaybı bildiğini iddia edendir.Bunun delili de şudur; ''Gaybı bilendir.Gaybını kimseye açmaz.Ancak resullerinden dilediğine dilediği kadarını açar.Çünkü o peygamberin önünden ve arkasından koruyucular koymuştur..'' ''gaybın anahtarları onun yanındadır.Onu ondan başkası bilmez.Denizde ve 51 BAKARA 256 karada olan her şey ve düşen hiçbir yaprak yok ki o onu bilir.Karanlıklardaki canlıları,yerdekileri,kuru veya yaş ne varsa hepsi açık bir kitabın içindedir.'' Beşincisi;Allah'tan başka ibadet edilenler ve bu ibadetten razı olanlardır.Bunu delili şu ayettir; ''Onlardan kim derse ki ben ondan başka ilahım; onun cezası cehennemdir.Biz zalimleri böyle cezalandırırız.''52 Allah subhanehu ve teala'nın izniyle buradan anlıyoruz ki günümüz hakimleri ve yöneticileri tağutturlar.Günümüzde ki anayasada zaten küfür anayasasıdır.Bunun için İbn Kesir'in Cengiz Han'ın hazırladığı anayasaya dair sözlerine bakılabilir.(Bunun için Fethul mecid isimli esere bakılabilir.) Eğer bu oy veren insanlar (Allah onlara hidayet versin) derseler ki biz bunların tağut olduklarını biliyoruz ama zararı az olan tağutu zararı çok olan tağuta tercih ediyoruz.Ben de Allah'ın izniyle derim ki;Bu nasıl bir mantıktır.Siz hiç mi aklınızı kullanmıyorsunuz?Sonuçta her ikisi de tağut değil mi?İkisini de reddetmeniz size farz kılınmadı mı?Hiç mi ilimden nasibinizi almadınız? Bu insanlara müslümanları biraz rahatlattı diye oy veren insanlarda kafirdir.Çünkü oy vermek şirktir.Zaten muvvahidler arasında bunda ihtilaf yok.O halde derim ki bir insan putlara taparak Allah'a yakınlaşmaya çalışsa bu adamın niyeti ne olursa olsun bu adam kafirdir.Çünkü şirkle Allah'a yaklaşmaya çalışıyor.Allah ise şöyle buyuruyor:''Doğrusu Allah kendisine şirk koşulmasını 52 GENİŞ BİLGİ İÇİN BAKINIZ:EBU UBEYDE,TAĞUT mağrifet etmez.O'ndan başkasını da dilediğine bağışlar.Allah'a ortak koşan kimse şüphesiz büyük bir günahla iftira etmiş olur.''53 O halde Allah'ın asla bağışlamayacağı bir şeyle Allah'a yaklaşmakta nedir?!Günümüz yöneticilerine müslümanları biraz rahatlattılar diye oy verenlere derim ki;siz Allah'ın asla affetmeyeceği şirki işliyorsunuz.Burada niyyete itibar edilmez.Niyyet iyi olsa bile amelin de Kuran ve sünnete uygun olması gerekir.Oysa sizin ameliniz en büyük zulüm olan şirk. Abdullah ibnu Mesud -Allah O'ndan razı olsun- şöyle dedi: Ben Allah Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem)'e: -Ey Allah'ın Rasulü!En büyük günah nedir? diye sordum.Allah Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: -''Seni yarattığı halde Allah'a ortak koşmandır.''54 Bende bu insanlara diyorum ki gelin yol yakınken tevbe edin Allah'tan bağışlanma dileyin.Oradan buradan zorlama teviller getirmeyi bırakın.Vallahi eğer şirk üzere ölürseniz ebedi cehennem de kalıcaksınız.Allah'tan dileğimiz canımızı müslüman olarak almasıdır.Allah kime dilerse ona hidayet verir.Kimin de sapmasını dilerse onu saptırır.Allah'tan ayaklarımızı sabit kılmasını dilerim. ALLAHUALEM!!! 53 54 NİSA 48 AKAİD HADİSLERİ,NO:119,POLEN YAYINLARI İRCA EHLİNE CEVAPLAR 7 Hamd Allah subhanehu ve Teala'yadır.Salat ve selam ise O'nun Rasulü'nedir.Bundan sonra: Burada irca ehlinin getirmiş olduğu bir başka şüpheye değineceğim Allah subhanehu ve teala'nın izniyle.Nitekim onların ''askerlik'' noktasında getirdikleri şöyle bir şüphe var: Yedinci Şüphe:Biz askerliğin küfür olduğuna inanıyoruz.Fakat gönülsüz olarak askere gidenlere kafir diyemeyiz.Çünkü o bunu kalben inkar ederek ve nasıl olsa beni yakalayıp götürecekler en iyisi ben şimdi gidiyim de kurtulayım diyerek yapıyor, diyenlerin şüphesi. El Cevab ve billahi tevfik:Allah subhanehu şöyle buyuruyor:''İman edenler Allah yolunda savaşırlar.Kafir olanlar da tağut yolunda savaşırlar.O halde şeytanın velileri ile savaşın.Şüphesiz şeytanın hilesi zayıftır.''55 Bu şüpheyi getiren insanlar da tağuta askerliğin küfür olduğunu kabul ederler fakat gönülsüz gidenleri tekfir etmezler.O halde tağuta askerliğin küfür olduğuna değinmeye de gerek yok.Çünkü bu şüpheyi getirenler zaten bunun küfür olduğunu söylüyorlar.O halde bu meselede kalben inkar ederek tağuta askerlik yapanın hükmü nedir?Buna değinirsek şüphesiz bu da küfürdür.Bu meselede bazı şeyleri ayırt edemeyen insanlar bazı şüpheler getirirler.Örneğin;''Muhezzebu Şerhi'l-Akideti'tTahaviyye isimli kitabda şunlar geçer:''Kıble ehlinden hiç kimseyi -helal kabul etmediği sürece- herhangi bir günah 55 NİSA 76 sebebiyle tekfir etmeyiz.İmanı olan kimseye işlediği günah zarar vermez de demeyiz.''56 Usulu'd-Din İnde'l-İmam Ebi Hanife isimli eserde Ebu Hanife rahimehullah'ın şu sözü geçer:''Hiçbir müslümanı,helal saymadığı müddetçe -büyük günah dahi işlemiş olsa- herhangi bir günahından dolayı tekfir etmeyiz; ondan iman ismini silmeyiz,onu gerçek mü'min olarak isimlendiririz.Bir kişinin kafir olmadan fasık bir mü'min olması mümkündür.''57 Yukarıdaki bu sözlerin hepsi haktır.Ehli Sünnetin görüşü de bu yöndedir.Allah bütün ehli sünnet alimlerimize rahmet etsin.Fakat günümüzdeki mürcie zihniyetli insanlar bu sözleri yanlış anladılar ve bu konuda hikmetli davranamadılar.Biz deriz ki helal görme şartı aslül imana dahil olmayan meselelerdedir.Mesela bir kişi içki içse ehli sünnete göre bu işi helal saymadığı sürece kafir olmaz.Eğer helal sayarsa içmese dahi kafir olur.Aynı şekilde faiz,zina,kumar vs.Bir insan ömrünün sonuna kadar da içki içse eğer bunu helal saymazsa bu kişi kafir olmaz.Fakat imanın aslına taalluk eden meselelerde bu böyle değildir.Bu meselelerde kişi ister helal kabul ederek bu işi yapsın isterse de haram kabul ederek yapsın kafir olur.Örneğin;Kur'an'ı pisliğe atmak küfürdür.Kur'an'ı pisliğe atan bir kişi ister bunu helal kabul ederek yapsın isterse de haram kabul ederek yapsın fark etmez kafirdir.Bir şey zatında küfürse onda helal kabul etme şartı aranmaz. 56 :muhezzebu şerhi'l-akideti't-tahaviyye ,S:361,guraba yayınları 57 USULU'D-DİN İNDE'L-İMAM EBİ HANİFE,S:415,GURABA YAYINLARI Bizim konumuz olan askerlik meselesine gelirsek bunun zatında küfür olduğu açıktır.O halde bunda istihlal şartı aranmaz. Askerlik noktasında bir ikinci şüphe de bu insanların ikrah altında oldukları şüphesi.Bu şüpheye şöyle cevab verilir.Allah subhanehu ve Teala şöyle buyuruyor: ''Kalbi imanla dolu olduğu halde zorlanan müstesna olmak üzere,kim imanından sonra Allah'ı tanımaz ve fakat küfre göğüs açarsa,işte Allah'ın gazabı onların üzerinedir ve onlar için çok büyük bir azap da vardır.''58 Tefsiru'l-Veciz'de şunlar geçer: ''Bir mü'minin küfre zorlanması:İkrah'a/zorlanmaya maruz kalan kişinin,dövülme,işkence edilme ve öldürülme şeklinde ciddi olarak tehdide maruz kalmasıyla olur.Bu ikraha maruz kalan şahıs,ister sözlü olarak küfri kelime söylemeye zorlansın,isterse de Allah'tan başkasına secde etmeye zorlanması şeklinde fiili olarak gerçekleşsin fark etmez!Her iki durumda da eğer ciddi bir eziyet ve işkenceye tabi tutulmuşsa,kendisi için dini ruhsat vardır.Ancak İmam-ı Şafii ve bir grup alime göre ise ruhsat, ''yalnız sözle küfri bir kelime söylemek için geçerlidir, fiiliyat için geçerli değildir!'' AYETİN NÜZUL SEBEBİ:Bu ayeti kerime,müşrikler tarafından Resulullah'a küfretmeye ve onların ilahlarını da iyilikle anmaya zorlanan Ammar b.Yasir'in durumu hakkında nazil oldu.Daha sonra Ammar(r.a.), Resulullah'ın 58 NAHL 106 huzurunda kalbinin imanla dopdolu ve mutmain olduğunu ikrar etmiştir.''59 Günümüz de çantasını sırtına alıp da nasıl olsa beni birgün yakalayacaklar deyip de askere giden insanlar nasıl kendilerinin ikrah altında olduklarını söylerler?Subhanallah! ''İslam alimleri ikrahın geçerli bir mazeret olup sahibini küfre sokmaması için bazı şartlar zikretmişlerdir.Bu şartların bazıları ihtilaf konusu olsa da genelin üzerinde ittifak ettikleri şartlar şunlardır: .İkrah yapan (insanı küfre zorlayan) kudret sahibi olacaktır. .İkrah altında olan kişinin hiçbir şekilde kaçmaya imkanı olmayacaktır. .İkrahı yapan,istediği şey yapılmadığı takdirde cana kast,bir uzvun koparılması,çok uzun süre hapis vb. şeylerle tehdit edecektir.Ve bu tehdit ettiği şeye de her halükarda güç yetirebilmelidir. .Tehdit edilen şey o anda yerine getirilmelidir.Mesela, 'Şunu yapmazsan bir sene sonra şunu şunu yaparım' derse ikrah olmaz. .İkrah altında olan,kendisine söylenenin sadece istenilen kadarını yapacaktır.Mesela adam, Allah'a küfretmesini isterse (ikrah altında) o da hem Allah'a,hem Rasulü'ne hem de dine söverse,bu sözleri ikrah kapsamında değerlendirilmez.''60 59 60 TEFSİRU'L-VECİZ,2.CİLT,S:492,DUA YAYINCILIK EBU HANZALA,AKAİD DERSLERİ,S:106 Bütün bu açıklamalardan sonra bu şüpheleri getirenlere şunu söylemek isterim.Elinizi vicdanınıza koyun ve artık hak olana teslim olun.!!! Allahım seni hamdinle tesbih ederim.Senden başka ilah olmadığına ancak senin gerçek ilah olduğuna şahitlik ederim.Senden bağışlanmayı ister tevbe eder sana yönelirim.‟‟