Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul KUZEY GÜNEġTACI DELĠĞĠNĠN ISITILMASI E.Rennan PEKÜNLÜ, Ebru DEVLEN, Suzan DOĞAN Ege Üniversitesi, Fen Fakültesi, Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü {rennan.pekunlu, ebru.devlen}@ege.edu.tr; suzan.dogan@mail.ege.edu.tr Özet: Bu çalışmada Güneş‟in Kuzey Güneştacı deliğini ısıtan süreçlerden birisi ve en baskın olduğu savunulan MHD dalgalarıyla parçacıkların etkileşimini hem kinetik kuram hem de akışkanlar dinamiği bağlamında inceledik. Kinetik kuramda elde ettiğimiz sonuçlar iyon siklotron dalgalarının O VI iyonuyla rezonansa girdiğini ve dalga erkesinin iyonlara aktarıldığını gösterdi. Akışkanlar dinamiği bağlamında yaptığımız çözümler de MHD dalgalarının plume ve plumeler arası bölgelerde farklı davrandığını, dalga sönmesinin ortamın kırılma indisiyle tanı kazanabileceğine işaret ediyor. Bu çalışmada sunduğumuz sonuçlar, AN (#1917) ve A&A (AA/2010/14846) dergilerinde yayına gönderilen makalelerin Türkçe çeşitlemeleridir. 1. GiriĢ Kuzey Güneştacı Deliği‟ne (KGD) (North Polar Coronal Hole) ilişkin UVCS/SOHO gözlemleri bu bölgenin çarpışmasız plazma ortamı olduğunu göstermiştir (Cranmer ve ark., 1999; Kohl ve ark., 1999). Bu bilgiye, Mg IX ve O VI tayf çizgileri üzerine yapılan ölçümlerin 1,75 - 2,1R uzaklıklarda iyon sıcaklıklarının birbirinden farklı olduğu gerçeğiyle ulaşılmıştır (Doyle ve ark., 1999). KGD, radyal yönde uzanan plume ve plumeler arası bölgelerden (PIPL) oluşmuştur (bkz. Wilhelm ve ark., 1998; Şekil 1). PIPL yapısı bazı yazarların araştırmalarında dikkate alınmıştır (bkz. Ofman ve ark., 2000). Renkkürenin üst katmanlarında ve güneştacında viskozite, elektriksel direnç ve ısısal iletkenlik PIPL yapısı nedeniyle yönbağımlı özellikler sergiler. Ruderman ve ark. (2000) böylesi bir ortamda manyetik alan çizgileri boyunca yayılan yavaş dalgaların sönme özelliklerini araştırdılar. Lie-Svendsen ve ark. (2002) ısı akı yoğunluğunun manyetik alan kuvvet çizgileri boyunca olduğu varsayımını kullanarak, radyal yönde dışarı doğru genişleyen güneştacı deliğinde Güneş rüzgârının davranışını incelediler. KGD üzerine yapılan gözlemlerden elde edilen veriler biriktikçe, bu bölgenin MHD dalgalarıyla ısıtılması sorununun klasik olmayan bir bağlamda çözülmesi gerektiği anlaşıldı. Coulomb çarpışmaları ve plazma parçacıklarının hız uzayında Maxwell dağılımı gösterdikleri varsayımlarının bırakılması gerektiği anlaşıldı (Williams, 1997). KGD gibi bir plazma ortamında parçacık sayı yoğunlukları ve etkin sıcaklıklar hem radyal yönde hem de gözlemcinin bakış doğrultusu ve radyal yöne dik olan doğrultuda uzaysal değişime sahiptir. Ayrıca, KGD manyetik alanı da radyal doğrultuda uzaysal değişime sahiptir. Kısacası, KGD ortamında yayılan MHD dalgalarının yayılma özellikleri yenilikler sergiler (Joarder ve ark., 1997). Güneş ve geç tür yıldızların taçlarının ısıtılma sorunuyla ilgilenen Nakariakov ve ark. (1998) MHD bağlamında doğrusal olmayan dalgaların eşleşmelerini incelediler. Doğrusallaştırılmış momentum eşitliğinin x– ve z– bileşenlerindeki doğrusal olmayan terimleri de dikkate aldılar. Adı geçen yazarlar, hızlı dalga biçeminin üretilmesinden bu doğrusal olmayan terimlerin sorumlu olduğunu ileri sürdüler. Nakariakov ve ark. (1998) kendi erken dönem çalışmalarına gönderi yaparak, hızlı dalgaları manyetik basıncın radyal ve ona dik yöndeki uzaysal değişimlerinin ürettiğini savundular. Nakariakov (2006) plume bölgelerinde radyal yöne dik 121 Kuzey Güneştacı Deliğinin Isıtılması yöndeki uzaysal değişimlere vurgu yaptı ve her iki yöndeki uzaysal değişim ölçek uzunluklarının dalga dinamiğini etkilediğini gösterdi. Vocks ve Marsh (2001) güneştacındaki huni benzeri yapılarda (funnel) dalga–parçacık etkileşimini, doğrusala yakın (quasilinear) yaklaşımla Vlasov eşitliğini çözerek incelediler. İlgilendikleri aralık, 0,57R‟e dek olan uzaklıklardı. Çalışmalarındaki Şekil 1, O VI iyonlarının manyetik alana dik yöndeki sıcaklığının (T) 3107K‟e dek çıktığını gösteriyor. Ancak yazarlar dalgaların dağılmaya uğramadığını (dispersionless) varsayarak dağılmayı sonraki çalışmalarında dikkate alacaklarını bildirdiler. Kinetik bağlamda yaptığımız çalışmada biz de Vlasov eşitliğini 2 boyutta çözdük. Radyal yönde 1,5R - 3,5R (R = r /R) aralığını dikkate aldık. 2. boyut olarak, x– yönünü, yani, hem radyal hem de bakış doğrultusuna dik yönü aldık. Cranmer ve ark. (2008) O VI iyonuna ilişkin 3 temel gözlemsel nicelikleri şöyle sıralamıştır: a) O VI 1032 çizgisinin mutlak yeğinliği, b) çizginin genişliği, v1/2, ve c) O VI 1032 çizgi yeğinliğinin O VI 1037 çizgi yeğinliğine oranı. Bu nicelikler de bakış doğrultumuzdaki dört “bilinmeyene” bağlıdır: i) iyon bolluğu, nOVI/ne, ii) O VI iyonlarının manyetik alan kuvvet çizgilerine koşut ortalama hızları, iii) iyonlar manyetik alan kuvvet çizgileri çevresinde sarmal yörüngelerde dolanırken sahip oldukları koşut hız ve iv) dikine hızdan türetilen sıcaklıkları. Yazarlar, Ti iyon sıcaklığıyla bu sıcaklığa ısısal olmayan süreçlerden gelen katkıların (bkz. 1 no‟lu eşitlik) kesin tanısını yapmaktan kaçınmışlar, bu konuda yeni gözlemlere olan gereksinimi ve gelişigüzel varsayımların yapılmamasını ileri sürmüşlerdir. Kohl ve arkadaşları (2006) KGD plazma parametrelerinin Güneş minimumu (1996-1997) civarında yaklaşık bir veya iki yıl gibi bir süreyle sabit olduğunu göstermişlerdir. Sıcaklık ve parçacık sayı yoğunluğunun bu denli uzun süreyle sabit kalması PIPL yapısını 2 boyutlu modelleme şansımızı arttırdı (Şekil 1). 2. KGD Plazma Özellikleri 2.1 O VI iyon sıcaklıkları KGD çarpışmasız ve düşük plazması olduğu için iyon sıcaklıklarında yönbağımlılık gözlenir. Gerçekten de O VI 1032Å çizgi yeğinliği hem radyal yönde hem de x– yönünde değişim gösterir (bkz. Kohl ve ark., 1997a). Bu yazarların çalışmasındaki Şekil 16 plumler arası bölgeden elde edilen tayf çizgi genişliklerinin plume bölgelerinden elde edilen çizgi genişliklerinden daha büyük olduğu görülüyor. 3,0R uzaklığındaki O VI iyonlarının manyetik alana dik yöndeki etkin sıcaklıkları Teff 108 K olarak ölçülmüştür (Cranmer ve ark., 1999). O VI iyonlarının 1,5-3,0R bölgesindeki etkin sıcaklık kesiti Antonucci ve ark. (2000) çalışmasında bulunabilir. İyon sıcaklığıyla etkin sıcaklık arasındaki ilişki aşağıda 1 numaralı eşitlikte verilmiştir: Teff mi / 2kB v1/2 e Ti mi / 2kB 2 K (1) (1) numaralı bağıntıda Ti iyon sıcaklığı; mi iyon kütlesi; kB Boltzmann sabiti; v1/e iyonun bakış doğrultusundaki hızı; yönbağımsız, Gauss dağılımı gösteren çalkantılı hız alanının en olası hızıdır (Wilhelm ve ark., 1998). ile v 2 dalga genliği arasındaki ilişki, 2 1/ 2 v2 ile verilir (Esser ve ark., 1999). Alfven–benzeri dalgalar için 2 çarpanı, hem 122 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul dalga uçlaşması (polarization) hem de dalgaların yayılma yönünün bakış açımızla yaptığı açıyı dikkate alır. Cranmer ve ark. (1999) ayrıntılı ve kendi içinde tutarlı deneysel modelini kullanan Banerjee ve ark (2000) O VI çizgi genişliğinin 1,5R-3,5R aralığındaki değerlerinden Teff için en iyi uyum sağlayan polinomu elde ettiler: Teff ( R) 4,02 107 R2 1, 25 107 R 9,76 107 K (2) Esser ve ark. (1999) Mg X ve O VI iyon sıcakıklarını değişik R uzaklıklarında karşılaştırmışlardır. Örneğin, 1,6R ve 1,75R uzaklıklarında TOVI TMgX olduğunu saptamışlardır. Ancak, 1,9R ve 2,0R uzaklıklarında TOVI TMgX olduğu görülmüştür. Biz bu konunun yazınında O VI iyonunun sıcaklık kesitini çok çaba harcamamıza karşın bulamadık ve vOVI yerine vMgX kesitini kullandık ve etkin sıcaklığa ısısal olmayan süreçlerden gelen katkıyı Teff ile gösterdik: Teff 2, 48 106 R2 2,07 107 R 1,78 107 K (3) vOVI yerine vMgX kesitini kullanmak hesaplamalarımızın kesinliğine olumsuz etki yapacaktır. Ancak, bu etki en çok 10 çarpanı denli veya daha az olacaktır. (1), (2) ve (3) bağıntılarından elde ettiğimiz sıcaklık değerleri Çizelge 1‟de görülüyor. KGD‟deki O VI sıcaklığını iki boyutlu olarak modelledik. Wilhelm ve ark. (1998) plumler arası bölgedeki O VI etkin sıcaklığın plume bölgesindekinden %30 denli daha fazla olduğunu bildirmiştir. x– yönündeki sıcaklık gradyentinin ölçek uzunluğunu Wilhelm ve ark (1998) çalışmasındaki Şekil 1‟den türettik. Adı geçen yazarlar KGD‟deki PIPL yapının genişliğini 380 olarak vermişlerdir. Güneş uzaklığında 1715km. Şekil‟de dört tane plume dört tane de plumeler arası bölge görülüyor. Bu bölgelerin genişliği birbirine eşit olmasa da eşite yakın görünüyor. Bu nedenle bölgeyi sekiz eşit genişliğe ayırdık. Bu durumda plume ve plumeler arası ortalama genişlik 33962,5km oluyor. Bu değeri 1,03R de, x– yönündeki etkin sıcaklığın ve O VI sayı yoğunluğunun uzaysal değişiminin ölçek uzunluğu olarak aldık. R = 1,034–1,32 aralığında plume bölgelerinin genişliğinin 2 çarpanı denli arttığı bildiriliyor (Wilhelm ve ark., 1998). Bu gözlemsel gerçekten yola çıkarak KGD‟deki O VI etkin sıcaklığını (R, x) uzayında modelledik (bkz. Şekil 1). ġekil 1. O VI iyonlarının bakış doğrultumuza dik yöndeki kinetik sıcaklık değişimleri. Tepe bölgeler plumler arası şeritlere, çukur bölgeler de plume bölgelerine karşılık gelir. PIPL genişlikleri radyal yönde değişim gösterir. Bu model, Wilhelm ve ark. (1998) makalesinden ölçülere sadık kalınarak oluşturulmuştur (Devlen ve Pekünlü, 2010) 123 Kuzey Güneştacı Deliğinin Isıtılması KGD sıcaklık dağılımının iki boyutlu analitik betimlemesi de (4) eşitliğiyle verilir: Teff R, x Teff R 0,3Teff R sin 2 2 x / K (4) burada = 92,16R; x hem radyal hem de bakış doğrultusuna dik olan doğrultudur. Böylece, etkin sıcaklığın ısısal olmayan kısmına ilişkin uzaysal değişim aşağıdaki gibi yazılabilir: Teff Teff ˆ (5) Teff R, x R xˆ R x bu bağıntıda R̂ ve x̂ ilgili yönlerin birim vektörleridir. Çizelge 1. a. KGD’de O VI sayı yoğunluğu Kuzey ve Güney Güneştacı Deliği elektron sayı yoğunlukları Fisher ve Guhathakurta (1995) tarafından verilir. Bu yazarların verdiği değerler plume bölgeleri değerleriyse elektron sayı yoğunluğunun radyal yöndeki değişimi aşağıdaki polinom ile temsil edilebilir: NeP 2, 494 106 1,034 107 3,711108 cm3 R 3,76 9,64 16,86 R R R (6) Kuzey Güneştacı Deliği elektriksel açıdan nötr benzeri (quasi neutral) olarak alınır. “e” ve “p” alt indisleri sırasıyla elektron ve protonu simgelemek üzere, Ne N p N (Marsch, 1999; Endeve ve Leer, 2001; Voitenko ve Goosens, 2002). Raymond ve ark. (1997) güneştacı akıntısında (streamer) O VI iyon sayı yoğunluğunu NOVI 5,9 104 N p olarak verir. Güneştacındaki iyon kinetiği modeli üzerine çalışan Vocks (2002) O VI iyon sayı yoğunluğunu NOVI 103 N p olarak aldı. Son zamanlarda yapılan bir çalışmada Cranmer ve ark. (2008) Kuzey Güneştacı Deliği‟nde O VI sayı yoğunluğunun üst ve alt sınırını sırasıyla, NOVI 2, 4 106 N p ve NOVI 8, 0 107 N p 124 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul olarak verdiler. Bu değerlerin ortalaması, NOVI 1,52 106 N p olur. Bu konudaki belirsizlik sürdüğü için biz çalışmamızda en yüksek ve en düşük sayı yoğunluklarıyla çözüm yapıp dalga yayılma özelliklerini nasıl etkilediğini inceleyeceğiz. Bu konunun önemini Cranmer ve ark. (1999) ve Tu ve Marsch (1999) şöyle betimlemiştir: sayı yoğunluğu düşük olan iyon türleri iyon siklotron dalgalarını daha etkin bir biçimde sönmeye uğratır. Plume bölgelerinin elektron sayı yoğunluğu plumeler arası bölgelerinkinden %10 daha fazladır (Kohl ve ark., 1997a). Gözlemsel veriler Ne N p olduğuna işaret ediyor. Bu veriler ışığında protonların (R , x) uzayındaki dağılımını (7) eşitliğiyle veririz: N p R, x N pP R 1 0,1sin 2 2 x / cm3 (7) Eğer Kuzey Güneştacı Deliği‟nde elektriksel nötrlük varsayımını kullanırsak O VI sayı yoğunluğu (8) eşitliğiyle verilebilir; NOVI R, x f N pP R 1 0,1sin 2 2 x / cm3 (8) bu bağıntıda f ‟nin sayısal değerini hem 1,52 106 N p (Cranmer ve ark, 2008) hem de 10 –3 (Vocks, 2002) alarak sonuçları nasıl etkilediğine bakacağız. b. KGD manyetik alanı KGD‟de manyetik alanın radyal yöndeki değişimini Hollweg (1999a) aşağıdaki (9) bağıntısıyla veriyor: B 1,5 f max 1 R3,5 1,5R2 gauss (9) burada fmax=9. Bu model 1,0 – 10,0R aralığında geçerli olduğu için bizim ilgi alanımız olan 1,5–3,5R için iyon siklotron frekansını ( ci qi B / mi c ) hesaplarken kullanacağız. Bu alanın yazınında KGD‟de manyetik alanın x– yönünde değişimine ilişkin bir bilgiyle karşılaşmadığımız için (9) numaralı bağıntının hem plume hem de plumeler arası bölgede geçerli olduğunu varsayacağız. c. Ġyon Siklotron Dalgaları (ISD) ISD çok değişik süreçlerle üretilebilir. Bu çalışmamızda dalgaların üretilme süreçlerine değinmeden onların KGD‟deki varlıklarını varsayacağız. ISD, manyetik ilmiklerin ayakuçlarının stokastik devinimiyle, manyetik yeniden birleşme süreciyle, MHD filament kararsızlıklarıyla veya MHD çalkantılı sağanağıyla üretilebilir. Cranmer (2000) ISD dalgalarının güneştacı deliğinde üretilmelerinden ve hızlı Güneş rüzgârından sorumlu olan sürecin MHD çalkantılı sağanağı olduğunu ileri sürüyor. Tomczyk ve ark. (2007) New Mexico‟daki Çok Kanallı Güneştacı Polarimetresini (CoMP) kullanarak Alfven dalgalarının KGD‟deki varlığını saptadılar. Gözlemler, 1-4106m/s evre hızıyla radyal yönde Güneş‟ten dışarıya doğru yayılan Alfven dalgalarının varlığını gösterdi. Yazarlar, polarimetrenin çözebildiği dalgaların erke yoğunluğunun güneştacını ısıtacak denli yüksek olmadığını, ancak polarimetrenin çözemediği Alfven dalgalarının güneştacını ısıtabilecek erke düzeylerine sahip 125 Kuzey Güneştacı Deliğinin Isıtılması olabileceği sonucunu çıkardılar. Doorsselaere ve ark. (2008) KGD‟de Alfven dalgalarının gözlenmiş olmasını bu alanda yapılan önemli bir gelişme olarak duyurdular. ISD bağlamının en önemli sorunu, KGD‟de optik ince ışınım ve geçiş bölgesine ısı iletkenliğiyle yitirilen erkenin ISD tarafından karşılanabilme sorunudur. Banarjee ve ark. (1998) ISD‟nin erke yoğunluğunu (10) eşitliğiyle veriyor: Fw / 4 v2 B erg cm2 s 1 Güneş kenarından 120 yüksekte dalga genliği yaklaşık (10) v2 2 43.9km s 1 2 olarak verilir. Banerjee ve ark (1998) 1,25R uzaklıkta B = 5G, Ne 4,8 1013 m3 değerlerini kullanarak dalga akı yoğunluğunu Fw 4,9 105 erg cm2 s 1 olarak saptadı. Bu değer, ISD‟nin güneştacını ısıtmada iyi bir aday olduğuna işaret eder. Biz bu çalışmamızda güneştacı deliğinin İyon Siklotron Rezonans (ISR) süreciyle ısıtıldığını varsayacağız. Bu varsayım iki gözlemsel sonuçla haklı gösterilebilir: a) Doppler dimming yöntemiyle iyonların sarmal yörüngelerde dolanırken manyetik alana dik yöndeki sıcaklıklarının koşut yöndekinden 100 kat fazla olduğu, T 102 T , gösterilmiştir (Kohl ve ark., 1997a) ve b) O VI iyonlarının Güneş‟ten dışarıya doğru olan hızları plumeler arası bölgede plume bölgesiyle karşılaştırıldığında daha yüksektir. Bu gözlemler, hızlı Güneş rüzgârının kaynağının plumler arası bölgeler olduğunu göstermiştir (Wilhelm ve ark., 1998; Hollweg, 1999a, 1999b, 1999c). Bu sonuçlar, dikine hızları daha büyük olan O VI iyonlarının daha büyük bir manyetik ayna kuvvetine (mak), Fmak R B 1/ 2 mi v2 / B R B açık kalacağına ve manyetik alan gradyentinin ters yönünde, diğer bir deyişle radyal yönde Güneş‟ten dışarıya doğru ivmeleneceğine işaret eder. Yukarıda sıraladığımız iki nedenden dolayı ISR güneştacını ısıtan ve Güneş rüzgârını ivmelendiren süreçler içinde en etkin olanıdır. UVCS/SOHO gözlemleri bu ısıtma sürecinde O VI iyonlarının yeğlenmiş iyonlar olduğunu göstermiştir. 3. KĠNETĠK KURAM : KGD/PIPL Yapısında Vlasov EĢitliğinin Çözümü Soğuk plazmada yayılan dalga denklemini düşünüyoruz. 108K sıcaklıklara ulaşan KGD plazmasını soğuk plazma olarak düşünmek sağduyuya aykırıymış gibi gelebilir. Ancak, soğuk plazma yaklaşımı için iki ölçüt vardır: a) ISD‟nin dalga vektörünün manyetik alana dik yöndeki bileşeninin O VI iyonlarının Larmor yarıçapından çok büyük olmalıdır k v / ic 1 ve b) ISD nın manyetik alana koşut evre hızı O VI iyonlarının ısısal hızından büyük olmalıdır ( v / k ) (Schmidt, 1979). Bu çalışmada ISD nın KGD‟de manyetik alana koşut yayıldıklarını k 0 varsayıyoruz. Bu nedenle, soğuk plazma yaklaşımı için sağlanması gereken birinci koşul sağlanmış oluyor. İkinci koşulun sağlandığını çözümleri yaptıktan sonra göstereceğiz. Vlasov eşitliğinin çözümü doğrusala yakın yaklaştırmada yapılır. Dalga yayılmasıyla birlikte KGD ortamındaki tedirginliklerin uzay-zaman değişiminin exp i k r t biçiminde olduğunu varsayacağız. Burada k dalga vektörü, r kaynağa olan uzaklık, dalga frekansı ve t de zamanı simgeler. Murawski ve ark. (2001) da güneştacı deliğini soğuk plazma olarak almış 126 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul ancak manyetik alanı tekdüze varsaymıştır. Fourier bileşenleri cinsinden yazarsak, dalga denklemi (11) eşitliğiyle verilir (Stix, 1992): k k E 2 c2 E 0 (11) burada dielektrik tensörü simgeler ve Vlasov eşitliğinden türetilecektir. O VI iyonlarının KGD‟de iki kuvvetin etkisi altında olduğu varsayılacaktır: a) Lorentz kuvveti, q E v B0 / c , burada E dalganın elektrik alan vektörü, B0 KGD‟nin manyetik alanı ve b) basınç gradyenti kökenli kuvvet, p . Bu koşullar altında doğrusal benzeri Vlasov eşitliği (12) eşitliğiyle verilir; q df1 f1 f f v 1 i E1 v B0 / c 1 dt t R mi v nOVI nOVI Teff Teff R x qi E1 v B1 / c k B nOVI mi mi Teff Teff n n OVI OVI R x f 0 v (12) burada f0 ve f1 OVI iyonlarının hız dağılım işlevlerinin denge durumunu ve tedirginlik durumunu simgeler; qi ve mi deki “i” alt indisleri O VI iyonu içindir. E1 ve B1 dalganın elektrik ve manyetik alanlarının tedirginlikleridir. Zaman türevi OVI iyonlarının evre uzaydaki tedirgin edilmemiş yörüngeleri boyunca alınır. Bu aşamadan sonra basınç kuvvetinin tedirginlik biçimini kısaltma amacıyla (13) eşitliğindeki gibi kullanacağız: Teff Teff k B nOVI nOVI p1 Teff nOVI nOVI Teff nOVI mi R x R x (13) Sol çembersel uçlaşmış ISD ile etkileşen OVI iyonlarının tedirgin edilmiş hız dağılımı Schmidt (1979) tarafından verilir. Ancak bizim çalışmamızda p terimi de içerilmiştir. Bu durumda fL (14) eşitliğindeki gibidir: fL qi mi v k f0 v k f0 1 exp p1 1 Ex exp i0 v v i kv ic (14) burada 0 ISD‟nin başlangıç evresidir; i kv ic t t0 olarak tanımlıdır. Hız uzayındaki f1 tedirginliği elektriksel akım üretir. Bu akımın x– bileşeni (15) eşitliğiyle verilir (agy): kv qi2 Jx Ex mi f0 / v kv f0 / v kv ic 1 exp v2 dvdv (15) i qi p1 t t0 v2 dv dv Akımın Jy bileşeni de benzer biçimde elde edilir. Sonuç, J x / Ex J y / Ey J / E . Plazma dielektrik tensörü (16) numaralı eşitlikten elde edilir (Stix, 1962), 127 Kuzey Güneştacı Deliğinin Isıtılması J i i E E 4 4 (16) Sol Çembersel Uçlaşmış ISD‟nin dielektrik tensörü (16) numaralı eşitlikten elde edilir: L 1 4 J x / Ex i 4qi2 2 1 dv imi 2 kv f0 / v kv f0 / v 1 exp v2 dv kv ic 0 (17) 4qi t t0 p1v2 dv dv Ex 0 2 Sol Çembersel Uçlaşmış ISD‟nin dağılma bağıntısı L n2 c2k 2 / 2 eşitliğinden elde edilir. KGD‟de plazma çarpışmasız özelliğe sahip ve T 102 T olduğu için O VI iyonlarının hız dağılım işlevini bi – Maxwellian olarak alacağız. Benzer bir varsayım Cranmer ve ark. (2008) tarafından da yapılmıştır; f0 nOVI 2 3/ 2 exp 2 v2 2 v2 bu bağıntıda 2kBT / mi 1/ 2 ve 2kBT / mi 1/ 2 (18) O VI iyonlarının manyetik alan kuvvet çizgileri çevresinde sarmal yörüngelerde dolanırken manyetik alana dik ve koşut yönde sahip oldukları en olası hızların tersidir. (17) numaralı eşitlikteki f0 / v ve f0 / v (18) numaralı eşitlikten türetilecektir. Vlasov eşitliğindeki terimlerden birisi, E v B0 / c p v f doğrusal olmayan terimdir ve ISR süreci gibi doğrusal olmayan bir süreci barındırır. Hız dağılım işlevinin bu özelliği yaklaşıma doğrusal benzeri nitelik kazandırır. Küçük genlikli dalgaların varlığında bu yaklaşım oldukça doğru bir betimlemedir. Küçük genlikli dalga sınırında dalgalarla parçacıklar arasındaki erke alış verişi oldukça iyi çalışılmış bir konudur (Goldston ve Rutherford, 1995; Gurnett ve Bhattacharjee, 2005). Cranmer (2000)‟de çarpışmasız ve eşdağılımlı bir plazma ortamında ISD‟nin ISR süreciyle ortama erke aktaracağına işaret etmiştir. Biz bu araştırmada eşdağılım varsayımını bırakacağız ve gözlemlerin sergilediği plazma uzay değişimlerini dikkate alacağız. (18) numaralı eşitlikten türettiğimiz f0 / v ve f0 / v türevlerini (17) numaralı eşitlikte yerine yazdığımızda ISD‟nin dağılma bağıntısına integralin ana katkısını (principle contribution) elde ederiz: i 2p i 2p k T k c 2 1 k ic ic T ic 2 2 2 i 2p k 2 T 2 qi L r 1 p1 0 2 2 2 ic T ic Ex v A 128 (19) Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul burada p 4 nOVI qi2 / mi 1/ 2 O VI iyonlarının plazma frekansı ve p1r de doğrusallaştırılmış basınç gradyentinin indirgenmiş biçimidir: p1r k B mi T Teff n0 n0 eff R R 1/ 2 T T n Teff 0 2 Teff n0 x x (20) Bu aşamadan sonra kısalık amacıyla, / ic T / T 1 yazacağız. (19) numaralı bağıntıdaki bazı terimlerin paydasında ic terimi var. Bu terim çözümde tekil noktaları ortaya çıkarır. Bu tekil noktaların çözüme katkısı, artık katkı (residual contribution) olarak adlandırılır. Artık katkı değeri (21) numaralı eşitlikte sunulmuştur: 2 2p k 2 2 T ic ic ic exp T k (21) (19) ve (21) numaralı bağıntıların toplamı KGD‟deki ISD‟nin dağılma bağıntısını verir. T ic ic olarak tanımlarsak, dağılma bağıntısına (22) eşitliğiyle ulaşmış oluruz: T i 2p 2 2 k c 2 k ic 2 qi L 2 Ex v A p1r 2 k k2 2 2 ic 2p k 2 2 ic exp 0 k (22) ISD‟nin O VI iyonlarıyla rezonansa geldiği bölgeden uzaklarda ic olduğundan (22) eşitliğindeki eksponansiyelli terimi Taylor serisine açabiliriz. Bu durumda elde edeceğimiz dağılma bağıntısını DR I olarak tanımlayacağız: i 2p i 2p 2 4 k c k 2 ic 2 2 ic 5 2 i 2p 2 qi L r 2 3 k p1 2k 2 2p 2 2p 3 ic 0 ic Ex v A (23) (23) eşitliğinin grafik çözümü Şekil 2‟de verilmiştir. 129 Kuzey Güneştacı Deliğinin Isıtılması ġekil 2. (23) eşitliğinin çözümünden elde edilen beş kökün R uzaklığıyla değişimi. Ortamın kırılma indisinin ( n2 c2 k 2 / 2 ) sıfır olduğu yerde (kr = 0) dalgalar yansımaya uğrar. 2.500rad/s frekanslı dalgalar yaklaşık R=2,38 değerinde yansımaya uğruyorlar. kr > 0 ileri (forward) kr < 0 geri (backward) dalgaları simgeler. Terradas ve ark. (2009) rezonans süreciyle kink dalga biçeminin soğurulması sorununu güneştacı manyetik ilmiğinde incelediler ve ileri ve geri dalgaların birleşmesiyle ilmiğin kararsızlığa uğrayacağını gösterdiler. Bizim sonuçlar da benzer bir durumun güneştacı deliğinde gerçekleşeceğine işaret ediyor. Şekil 2, kr > 0 ileri (forward) ve kr < 0 geri (backward) dalgaların R = 2,38 civarında birleşeceğini öngörüyor. Erke yitiklerinin ortaya çıktığı ortamlarda dalga devinim özelliklerinin uzayda incelenmesi durumunda dağılma bağıntısı k dalga sayısının azalan kuvvetlerine göre düzenlenir. Çözüm en genel biçimiyle karmaşıktır: Bu durumda çözümün k kr iki . exp i k r t exp i kr r t exp ki r biçiminde olduğunu varsaydığımız için, ki>0 dalganın r yönünde sönmeye uğrayacağına, diğer bir deyişle erkesini O VI iyonlarına aktaracağına işaret eder. Sönme, eğer dalganın erke akısı da r yönündeyse gerçekleşir. Shevchenko (2007) ileri ve geri dalgaların tanısının yapılabileceği bir ölçüt sunmuştur. Im k 2 2kr ki . Üstteki (alttaki) işaret geri (ileri) dalgalar için kullanılır. Bizim (23) eşitliğiyle verilen dağılma bağıntımızda beş kök var. Bunlardan dört tanesi ileri bir tanesi de geri dalgayı simgeler. Şekil 2.500rad/s frekansındaki ileri ve geri dalgaların yaklaşık olarak R = 2,38 değerinde birleşeceklerini gösteriyor. Bu yöre aynı zamanda geri dalganın rezonansa geldiği yerdir. Şekil 3a yalnızca rezonansa giren dalga için çizilmiştir. Diğer dört kök Şekil 3b‟de gösterilmiştir. DR I çözümü dalga sayısının 10 –5cm –1 düzeylerinde olduğunu göstermiştir. Bu değeri (21) eşitliğinde yerine yazarsak artık katkının değeri 10–11 düzeylerinde oluyor. Bu değer, (22) numaralı eşitlikte, 106-1013 değerlerinde seyreden diğer terimlerin yanında boşlanabilecek denli küçüktür. Bu boşlamanın fiziksel anlamı şudur: Dalga-parçacık etkileşiminin gerçekleştiği noktada ic ‟dir ve bu eşitlik artık katkıyı önemsiz kılar. Bu durumda (23) eşitliğiyle verilen DR I , (24) eşitliğiyle verilen DR II‟ye indirgenir: 130 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul ġekil 3. (a) Rezonansa giren dalganın R = 2,3 – 2,4 ‟deki davranışı. kr dalganın O VI iyonlarına R=2,38‟de erke aktarıp söndüğüne işaret eder. (b) Diğer dalgaları simgeleyen kökler yaklaşık R = 2,39‟da kr 0 olduğu için yansımaya uğrar. i p2 i p2 k i p2 2 qi L r 2 k 2 c 2 2 p1 0 (24) 2 Ex v A ic ic 2 ic (24) eşitliğinin grafik çözümü Şekil 4‟de verilmiştir. DR II nin çözümünden k dalga sayısının değeri 10–7cm–1 düzeylerindedir. Bu k değeriyle artık katkı daha da küçük değerler alır. Böylece artık katkıyı boşlama varsayımımızı haklı göstermiş olduk. Şekil 4a, p terimini içermeyen Vlasov eşitliğinin çözümüdür. Çözüm, 2,38R‟de kırılma indisinin sonsuza gittiğini, diğer bir deyişle dalgaların rezonansa gelip erkelerini O VI iyonlarına aktardığını gösteriyor. Bu durumda kırılma indeksi (R, x) uzayının her noktasında aynı değerlere sahiptir. Şekil 4b, PIPL yapısını dikkate alan p terimini de içeren DR çözümüdür. Şekil 4b‟de tepeler ve çukurlar görülüyor. Tepeler plumeler arası bölgelere karşılık gelir. Bu bölgelerde kırılma indisi plume bölgelere göre daha büyük değerlere sahiptir. Bu durum, fiziksel olarak dalgaların plumeler arası bölgelerde O VI iyonlarıyla rezonansa girmeye daha yatkın olduğuna işaret eder. Elde ettiğimiz bu sonuç gözlemlerle de tutarlı görünüyor. Hızlı Güneş rüzgârının kaynaklandığı bölge plumeler arası bölge olarak tanı kazanmıştır. Dalga – parçacık etkileşimi sorunsalında eğer dalgaların frekansı gözlemlerden biliniyorsa DR‟de kullanılır; eğer dalga frekansı gözlemlerden elde edilemiyorsa frekans serbest parametredir. Dalgalar KGD bağlamında tek renk olmadığından belli bir frekans aralığında üretildikleri varsayılır. Biz bu çalışmada 2.500 rad / s 10.000 rad / s frekans aralığını kullandık. Şekil 5, değişik frekanstaki dalgaların değişik R uzaklığında rezonansa girdiklerini gösteriyor. 131 Kuzey Güneştacı Deliğinin Isıtılması ġekil 4. (24) eşitliğiyle verilen DR II‟nin iki kökünün R ile evrimi. (a) İleri dalganın p 0 varsayımıyla davranışı; (b) ileri dalga p 0 varsayımıyla davranışı. (c) Geri dalga p 0 varsayımıyla davranışı ve (d) geri dalga p 0 varsayımıyla davranışı. ġekil 5. O VI iyonlarının siklotron frekansı R uzaklığıyla azalacağından düşük frekanslı dalgalarla büyük R uzaklıklarında rezonansa girerler. kr olduğu yerler rezonans bölgeleridir. Burada ISD erkelerini O VI iyonlarına aktararak sönerler. 2.2 alt bölümünde KGD‟de O VI sayı yoğunluğu üzerindeki belirsizliklerden söz etmiştik. 3 Bizim çalışmamızda Vocks‟un (2002) modelinde kullandığı nOVI / n p 10 oranı kullandığımızda kp / k oranı 1,5 – 3,5R aralığında en az 0,2 en çok 16,8 değerini alıyor. Burada kp DR de PIPL yapıdaki uzaysal değişimleri, Teff R, x , n R, x , dikkate aldığımızda elde ettiğimiz dalga sayılarını simgeliyor. Cranmer ve ark. (2008) gözlediği nOVI / n p 1.52 106 oranını kullandığımızda kp / k oranı en az 0,7 en çok 1,6 oluyor. Bu çalışmadaki sonuçlar nOVI / n p 1.52 106 oranıyla elde edilmiştir. 132 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul DR I ve DR II‟den elde ettiğimiz dalga sayılarının soğuk plazma varsayımının ikinci koşulunu, v / k , haklı çıkarıp çıkarmadığına baktık. İyonların manyetik alana koşut ısısal hızını, (18) eşitliğiyle tanımlanan 1 2kBT / mi 1/2 ile belirledik. Dalgaların evre hızını, / k , DR I ve DR II‟den elde ettiğimiz k değerleri ve 2.500 rad / s 10.000 rad / s frekans aralığındaki değerlerden hesapladık. Bu değerler için soğuk plazma ikinci koşulu, v / / k 103 oldu. Bu koşul tüm frekans aralığı için geçerlidir. 4. Kinetik Kuram Ġçin Sonuç Bu çalışmada KGD‟deki O VI iyonlarının ISD ile etkileşimlerinin özelliği araştırıldı. Dalga frekansının iyon siklotron frekansına eşit olması durumunda, ic , Sol Çembersel Uçlaşmış ISD O VI ile rezonansa gelip erkelerini iyonlara aktarır. Bu özellik tüm iyon türleri için geçerlidir, ancak O VI iyonları ISR sürecinde yeğlenmiş iyonlar olarak gözlenmiştir. UVCS/SOHO‟nun algıladığı tüm KGD parametreleri, ne , n p , nOVI , B, Teff , Teff hem R hem de xyönünün değişkenleridir. Bu özellik ortamın kırılma indisini konumun bir işlevi yapar. Dalganın frekansı iyon siklotron frekansına denk olduğunda ISR süreci başlar, dalgalarla O VI iyonlar rezonansa gelir ve dalgalar erkelerini iyonlara aktararak sönerler. Bu süreç kırılma indisinin sonsuza gidişiyle tanı kazanır. ISD‟den O VI iyonlarına erke aktarımı baskın olarak manyetik alana dik yöndeki hız bileşeni aracılığıyla olur. Süreç birinci adyabatik değişmezin değişmesine ve ayna kuvvetinin artmasına neden olur ve iyonlar radyal yönde ivmelenirler, çünkü B Güneş‟e doğrudur, Fmak R 1/ 2 mi v2 / B R B . Şekil 4 kırılma indisinin plumler arası bölgede en az iki kat daha fazla olduğunu, dolayısıyla ayna kuvvetinin de aynı bölgelerde daha fazla olacağını göstermiştir. Dalgaların O VI iyonlarıyla rezonansa geldiği bölgelere manyetik sahil denir (Stix, 1992). Bu çalışmada yalnızca O VI iyonlarını dikkate aldık, ancak elde ettiğimiz sonuçlar ve özellikle UVCS/SOHO verileri tüm iyon türleri için geçerli olduğunu göstermiştir. 5. AkıĢkanlar Dinamiği: KGD’de MHD Dalgaları Bu çalışmada erke yitiklerinin açığa çıktığı dirençli (resistive) plazma ortamında MHD dalgalarının yayılma özelliklerini araştırdık. Önceki çalışmalar manyetik alan koşut ısı iletkenliğini dikkate almış, dik yöndeki ısı iletkenliğini boşlamıştır. Biz bu çalışmada manyetik alanda ısı iletkenliğini klasik olmayan bağlamda inceledik. Manyetik alanda ivmelenen iyonlar manyetik alana dik yönde plazma dalgaları üretir ve bu dalgalar kaynaktan uzaktaki iyonlar tarafından soğurulur. Bizi bu çalışmaya yönelten etmen Dubin ve O‟Neill‟in (1997) çalışması olmuştur. Adı geçen yazarlar elektriksel nötrlüğü olmayan manyetize plazmada iki koşulun sağlanması durumunda manyetik alana dik yönde ısı iletkenliğinin gerçekleşeceğini göstermişlerdir. Bu koşullar, rc D ve LT 100D olarak verilir. Burada rc , OVI iyonlarının Larmor yarıçapı; D , Debye uzunluğu ve LT de sıcaklık gradyentinin manyetik alana dik yöndeki ölçek uzunluğudur. UVCS/SOHO gözlemleri her iki koşulun da KGD‟de sağlandığını göstermiştir. Eğer rc D ve LT 100D koşulları sağlanıyorsa, Dubin ve O‟Neill (1997) ısı iletkenliğinin klasik Coulomb çarpışmaları bağlamında incelenemeyeceğini savunuyorlar. Selwa, Murawski ve Solanki (2005) manyetikses durgun dalgaların uyartılma ve sönme süreçlerini incelediler. Yazarlar bu dalgaların sönmesine neden olan başlıca etmenin ısı 133 Kuzey Güneştacı Deliğinin Isıtılması iletkenliği olduğunu ileri sürdüler. Kobanov ve Skylar (2007) güneştacı deliğinde titreşimleri gözlediler ve düşük frekanslı titreşimlerin konumlarını dalga çizgesinde gösterdiler. Bu gözlemlerden çıkan sonuca göre KGD‟de plazma taşınım süreçleri klasik Coulomb bağlamında incelenemez (Doyle ve ark., 1999). Biz bu çalışmada, klasik olmayan bağlamda manyetik alana koşut ve dik yöndeki ısı iletkenliğini de dikkate alarak manyetikses dalgalarının KGD‟de yayılma özelliklerini inceledik. Dalgaların sönme ölçek uzunlukları ve dalgasayısının değişim desenine bakarak yayılan dalgaların yansımaya mı yoksa zoruna titreşime mi uğradıklarını söyleyebiliriz (Chen, 1974). 5.1 Elektriksel nötrlüğü olmayan KGD Dubin ve O‟Neill (1997) rc D ve LT 100D koşullarının sağlandığı elektriksel olarak nötr olmayan plazmada ISD ile rezonansa gelen iyonların saldığı plazma dalgalarının manyetik alana dik yönde yayılarak kaynaktan uzaktaki iyonlar tarafından soğurulacağını ve manyetik alana dik yönde ısı iletileceğini laboratuvar çalışmalarında göstermişlerdir. Yazarlar çalışmalarında ayrıntılı denge varsayımı yapmışlardır; dalgaların uyartılma oranı, LT sıcaklık gradyenti uzunluklarını katettikten sonra sönme oranına eşittir. Eğer KGD elektriksel olarak nötr olmayan bir plazma ortamı olarak alınabilirse, diğer bir deyişle, elektronlar ve diğer iyon türleri nötr benzeri (quasi neutral) ardalanı oluştururken O VI iyonları büyük hızlarla bu ortamda devinirse, yukarıda sıralanan iki ölçütteki Debye uzunluğunun O VI iyonlarına ait olduğu varsayımı yapılabilir. Ancak, KGD plazmasının elektriksel olarak nötr olmadığı savunulabilir mi? Bunun için bir bileşenli plazma tanımıyla başlayalım (OCP). OCP, elektriksel olarak nötr ardalan plazma ortamında özgürce devinen N sayıdaki elektrik yüklü parçacık topluluğu demektir (Dubin ve O‟Neill, 1999; Marler ve Stoneking, 2007). Dubin ve O‟Neill, OCP ile nötr olmayan plazma benzerliğine dikkat çekmiştir. Elektrik yüklü parçacıklar demeti (beam) yeni bir uygulama olarak nötr olmayan deneylerde kullanılıyor (Marler ve Stoneking, 2007) O VI iyonlarının KGD‟de yeğlenmiş olarak ısıtıldığı Teff 108 K gerçeğini dikkate alırsak, bu iyonları nötr benzeri plazma ortamındaki iyon demeti olarak düşünebiliriz. Yukarıdaki çalışmaların ışığında biz de nötr benzeri ve O VI iyonlarıyla karşılaştırıldığında “devinimsiz” (immobile) sayılabilecek KGD plazmasını nötr benzeri OCP olarak varsaydık. Burada “devinimsiz” sözcüğüyle yanlış anlaşılmayı önlemek amacıyla bir uyarıda bulunma gereğini duyumsuyoruz. “Devingenlik” (Mobility) çarpışmalı plazmada geçerli olan bir kavramdır. KGD çarpışmasız bir plazmadır! Elektriksel olarak nötr veya nötr benzeri plazmada elektronlar Debye koruması (Debye shielding) sağlarlar. Ancak çarpışmasız plazmada, devingenlik formülünde ortaya çıkan “çarpışma frekansı”, “ortalama özgür yol”, “çarpışma zaman ölçeği” gibi kavramlar anlamlarını yitirir. Bu koşullar bizi, nötr benzeri KGD‟de O VI iyonlarını elektrik yüklü parçacıklar demeti olarak düşünmemizi sağlar. Bu D ve LT 100D , koşullarındaki Debye uzunluğuna yalnızca düşünceler ışığında, rc iyonların katkısı olacak, elektronlarınki boşlanacaktır. Elektronların Debye uzunluğu kavramı bazı varsayımlar ile sunulmuştur: a) Plazmanın termodinamik dengede olması gerekir. Ancak UVCS/SOHO gözlemleri açıkca göstermiştir ki KGD termodinamik dengede değildir! B) elektron Debye uzunluğu sözkonusu olduğunda elektriksel koruma (shielding) yalnızca elektronlarca sağlanır. Bunun anlamı, iyon sıcaklıkları, Ti = 0 alınır (soğuk iyon yaklaşımı), böylece T = Te ‟dir. Bu varsayım ancak iyonların elektronlardan çok soğuk olması durumunda geçerlidir (Somov, 2006). Bir kez daha anımsayalım SOHO gözlemleri Te 105 106 K iken, 134 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul Ti OVI 5 106 108 K olduğunu göstermiştir. Bu sonuçtan daha önemlisi, KGD plazmasındaki iyonların T 100T olmak üzere iki farklı sıcaklıklarının, T ve T// , olduğu görülmüştür. “” ve “ ” indisleri manyetik alana dik ve koşut yönleri simgeler. KGD‟deki O VI iyonlarına ilişkin bu veriler açıkca gösteriyor ki elektronlar iyonları koruma altına alamayacak denli yavaştır, eğer çarpışmalar oluyorsa yalnızca O VI iyonları kendi aralarında çarpışıyordur. KGD çarpışmasız plazma ortamıdır. Bunun anlamı, parçacıklar arasında Coulomb etkileşimi yoktur. Diğer yandan dalgalarca ısıtılmada O VI iyonları yeğlenmiştir. Hollmann, Anderegg ve Driscoll (2000) dalgaların aracı olduğu ve plazma boyutlarınca gerçekleşen çarpışmalar olabilir. Bu tür çarpışmalara, rc D koşuluyla “uzun erimli” (long range) çarpışmalar denir. Fiziksel boyutu Debye uzunluğundan çok büyük olan (D) KGD‟de dalga salınması ve soğurulması yoluyla erke taşınımı olasıdır. Dalgalarla ısı iletkenliğinin baskın olduğu koşullar bunlardır (Driscoll ve ark., 2002; Dubin ve O‟Neill, 1997). “Uzun erim” savına bir destek de Driscoll ve ark. (2002) gelir. Yazarlara göre, eğer, ip ic koşulu sağlanıyorsa (düşük yoğunluk, yüksek manyetik alan yeğinliği) “uzun erim” ısı iletkenliği çarpışmalarla olan ısı iletkenliğinden 103 kat daha fazladır. Cranmer, Panasyuk ve Kohl (2008) KGD‟deki O VI iyon bolluğunun alt ve üst sınırını 8 107 ve 2, 4 106 olarak 1/2 B1 veriyor. Bu son zamanlarda yapılan gözlemler ışığında KGD‟de ip / ic 0,1371/2 nOVI (Huba, 2000) „bir‟den çok küçüktür (bkz. Çizelge 2). Çizelge 2. O VI iyonları için KGD parametreleri. KGD‟nin nötr olmayan OCP olarak alınabileceği varsayımına bir destek de zamandan bağımsız çarpışma korelasyonu çalışmalarından gelir. Birbirine komşu elektrik yüklü parçacıkların etkileşim erkesinin, e2 /a, kinetik erkeye, kT, oranı eşleşme parametresiyle verilir. Burada a 3V / 4 N Wigner-Seitz yarıçapı; V, dizgenin oylumu; N, dizgedeki parçacık sayısıdır. 1 ise çarpışmalar zayıftır. Dubin ve O‟Neill (1999) eşleşme 1/3 parametresini, 2, 69Z 2 n /109 cm3 T / K 1 olarak veriyor. KGD‟de 1,6 R 3,5 aralığında O VI bolluğunun en düşük ve en yüksek değerleri, sırasıyla, 8 107 ve 2, 4 106 , ve iyon etkin sıcaklığı da T 106 108 K düzeylerindedir. Bu değerlerle 1 olduğundan çarpışmalar oldukça zayıftır. O VI iyonları Alfven/ISR ile yeğlenmiş olarak ısıtılır. Bu süreç, Paul tuzaklarına benzetilebilir. Her iki durumda da radyo frekanslarında ısıtılma vardır ve iyonlar uzun süre ponderomotive elektrostatik gizilgüçlerde tuzaklanır (Dubin ve O‟Neill, 1999). O VI iyonlarının etkin sıcaklığı (1) eşitliğiyle tanımlanmıştı. Bu bağıntıdaki ısısal olmayan 135 Kuzey Güneştacı Deliğinin Isıtılması kısımdan ISR süreci sorumludur. ISR sürecinde iyonlar dalganın elektrostatik gizilgücünde tuzaklanır, dalgadan erke koparır ve ponderomotive kuvvet tarafından ivmelendirilir. rc D koşulunun sağlandığını görmek için O VI iyonlarının Larmor yarıçapını bir kez daha anımsayalım; rcOVI vTi ic 1, 02 102 1/2 Z 1Ti1/2 B 1 cm (25) burada Z = 5, O VI iyonlarının elektrik yükü; B, manyetik alan yeğinliğidir (Huba, 2000). İyon kütlesi mi proton kütlesi cinsinden, mi / mp alınmıştır. Teff , Doyle ve ark. (1999) çalışmasından alınmıştır. Debye uzunluğu (26) eşitliğiyle verilir (Huba, 2000): D 7, 43 102 Ti1/2 ZNi1/2 (26) 5.2 KGD’de manyetikses dalgaları Dubin ve O‟Neill‟in (1997) savı ışığında, manyetik alana dik yönde ısı iletkenliğinin dalgalardan parçacıklara aktarılan erkeyle olduğunu varsayıyoruz. Dalgaların hızlı bir biçimde sönmesi ve güneştacı deliğini ısıtması için Alfven dalgalarının manyetikses dalgaları niteliğinde olması gerekiyor (Hood, 1999). Plazmada dalgaların yayılması ve erkelerini ortama ısı erkesi olarak aktarması araştırmalarında kullanılan temel eşitlikler kütlenin, momentumun, erkenin ve manyetik akının korunumu eşitlikleriyle manyetik indüksiyon eşitlikleridir. v v 0 t v B P B t DP P D 1 q Dt Dt (27) (28) (29) B 0 (30) B v B t (31) Çok iyi bilinen bir gerçek son gözlemlerle bir kez daha doğrulandı: MHD dalgaları veya yeğin plazma titreşimleri erkelerini ortama saçtıkları zaman erkenin büyük bir bölümü elektronlardan çok iyonlara ve onların manyetik alana dik yöndeki erkelerine aktarılır (Braginskii, 1965; Kohl ve ark., 1997b; Wilhelm ve ark., 1998; Doyle ve ark., 1999). Bu gerçeği gözönünde bulundurarak ısı akısı diverjansını Priest (1984) gibi iki bölümde inceleyeceğiz; q TBˆ Tvˆ 1 136 (32) Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul burada Bˆ ve vˆ 1 manyetik alan ve tedirginlik hız yönünün birim vektörleridir. eşitliklerinin doğrusallaştırılmış biçimleri aşağıdadır: 1 v1 0 v1 0 t B v 0 1 P1 B1 0 t (27) – (31) (33) (34) P1 v1 P0 cs2 1 v1 0 5 / 3 q t t B1 0 (35) (36) B1 v1 B0 t (37) (34) eşitliğinin zamana göre türevini alır, 1 / t , P1 / t ve B1 / t niceliklerinin denklerini (33), (35) ve (37) eşitliklerinden alırsak, (33) – (37) eşitlikler dizgesi bir tek diferansiyel eşitliğe indirgenir, 0 B 2 v1 v1 P0 cs2 0 v1 v1 B0 0 2 t (38) Düzlem dalga çözümü yapacağız, tüm tedirginlik niceliklerinin uzay ve zaman değişiminin exp i k r t biçiminde olduğunu varsayacağımız için, / t i ve / r ik yazacağız. Bu durumda q terimi dalgasayısı cinsinden yazılabilir: q k k q (39) (32) eşitliğindeki terimleri kısalık amacıyla aşağıdaki gibi yazacağız: H j T (40) H j T (41) (39) eşitliği indirgenmiş biçimiyle aşağıdaki gibi yazılabilir: q k k q k H k Bˆ H k v1 (42) Şimdi (38) eşitliğinde, X v1 k ; Y v1 Bˆ değişken dönüşümü yapalım. Eğer, v1 k 0 ve v1 Bˆ 0 ise X ve Y de eşleşmiş iki tane denklem elde ederiz ve bu değişkenlerin ortadan kaldırılmasıyla manyetikses dalgalarının dağılma bağıntısına ulaşırız (Priest, 1984). v1 tedirginlik hızını, diğer bir deyişle hızın ısısal olmayan kısmını v1 vˆ 1 olarak tanımlıyoruz. Eser ve ark. (1999) tarafından aşağıdaki gibi tanımlanmıştır: 0, 2 107 R3 107 R2 4 107 R 3 107 (43) Bu değişiklikleri yaparsak (38) eşitliği yeni biçimiyle aşağıdaki gibi verilir: 137 Kuzey Güneştacı Deliğinin Isıtılması 0.6 ˆ H X H k B 0 VA2 Xk VA2Ykk VA2k 2 v1 VA2 XkBˆ 2 v1 k 0.6 Xcs2 Xcs2 (44) (44) eşitliğinin k dalga vektörüyle skaler çarpımını alırsak, eşleşmiş eşitliklerin ilkine ulaşırız: 0.6 ˆ H X V 2 Xk 2 YV 2 k 3 2 X k 2 1.6 Xcs2 A A H k B 0 Şimdi de (44) eşitliğinin B̂ ile skaler çarpımını alalım: H 2Y 0.6 1.6 Xcs2 H k Bˆ X 0 k Bˆ Dalgaların manyetik alana koşut yayıldığı varsayımını yaparsak, k Bˆ (46) eşitlikleri kısaltılmış biçimleriyle aşağıdaki gibi yazılabilir: (45) (46) k yazabiliriz. (45) ve 2 2 0.6 H 2 0.6 2 2 2 k X VA2 k 3Y H k3 VA k 1.6cs k 0 0 (47) 0.6 H 0.6 2 k X 2Y H k2 1.6cs k 0 0 (48) (47) ve (48) eşitliklerinin çözümünden manyetikses dalgalarının dağılma bağıntılarını elde ederiz; k 4 1.6 2 c 4 2 a 2 H 2 H 2 3.2c 2 aH s s 2 k 2VA2 0 2 3.2 2 2 cs2 2 2 aH 4 2 k burada a = 0,6/0 ‟dır. 3 (49) (49) eşitliğinin çözümünü veren dağılma bağıntısının çizgesi Şekil 6‟da görülüyor. Çıkıntılar plumeler arası bölgelerde oluyor. (49) eşitliğinin çözümü üç dalga biçeminin varlığına işaret ediyor. Dalgalardan bir tanesi evanescent veya yayılmayan durgun dalga olarak tanı kazandı (kr = 0). Diğer iki dalgadan birisi yayılan ancak erkesini ortama aktarmayan Alfven dalgası diğeriyse yayılan ve erkesini ortama ısı erkesi olarak aktaran dalgadır. (R,x) uzayında ki‟ler, dalgaların sönme ölçek uzunluklarını simgeler. 6. AkıĢkanlar Dinamiği Ġçin Sonuç KGD‟de manyetik alana dik yönde ısı iletkenliği bugüne dek yapılan çalışmalarda dikkate alınmamıştır. Biz bu çalışmada bu etkiyi de hesaplamalarımıza kattık ve dağılma bağıntısını çözdük. (R,x) uzayında ki lerdeki çıkıntılar durgun manyetikses dalgalarının ilgili bölgede şiddetle söndüğüne işaret ediyor. Önemli bir özellik, plumeler arası bölgede ortaya çıkan dalgaların plume bölgelerine sızma eğilimi göstermesidir. Ofman ve ark. (2000) çalışmasında plume bölgelerinde yayılan yavaş manyetikses dalgalarını incelediler. 1,0 – 2,2R bölgesinde ısınma oranının oldukça kaotik olduğunu gösterdiler. 138 Güneş ve Güneş Benzeri Yıldızlar Sempozyumu - İstanbul ġekil 6. Çözümde nOVI = 810 – 7 np , Vg = 0,1VA ve = 8.000Hz değerleriyle çizilmiştir. Yazarların çalışmasındaki Şekil 13, bizim Şekil 6 gibi çıkıntılar, çukurlar sergilemiştir. Bu araştırmamız, manyetik alana dik yöndeki ısı iletkenliğinin yenilikler sergilediğini göstermiştir. Kaynaklar - Antonucci, E., Dodero, M.A. & Giordano, S., 2000, SoPh., 197, 115 - Banerjee, D., Teriaca, L., Doyle, J.G., ve ark., 1998, A&A, 339, 208 - Banerjee, D., Teriaca, L., Doyle, J.G., ve ark., SoPh., 2000, 194, 43 - Braginskii, S.I., 1965, Transport Processes in Plasma, in Rev. of Plasma Phys., ed. M.A. Leontovich, NY, Consultant Bureau - Chen, F.F., 1974, Introduction to Plasma Physics, Plenum Press, NY, p.11 - Cranmer, S.R., Field, G.B. & Kohl, J.L., 1999, SSRv., 87, 149 - Cranmer, S.R., 2000, ApJ, 532, 1197 - Cranmer, S.R., Panasyuk, A.V. & Kohl, J.L., 2008, ApJ, 678, 1480 - Devlen, E. , Pekünlü, E.R., 2010, AN (submitted) - Doorsselaere, T.V., Nakariakov, V.M., 2008, ASP Conference Series, Vol. 397, 58 - Doyle, J.G., Teriaca, L. & Banerjee, D., 1999, A&A, 349, 956 - Driscoll, C.F. ve ark., 2002, Phys. Plasmas, 9, 1905 - Dubin, D.H.E., O‟Neill, T.M., 1997, Phys. Rev. Lett., 78, No. 20, 3868 - Dubin, D.H.E., O‟Neill, T.M., 1999, Rev. Mod. Phys., 71, 87 - Endeve, E., Leer, E., 2001, SoPh, 200, 235 - Esser, R., Fineschi, S., Dobrzycka ve ark, 1999, ApJ, 510, L63 - Fisher, R.,, Guhathakurta, M., 1995, ApJ, 447, L139 - Goldston, R.J. , Rutherford, P.H., 1995, Introduction to Plasma Physics, Institute of Physics Press, Bristol - Gurnett, D.A. , Bhattacharjee, A., 2005, Introduction to Plasma Physics: with space and Laboratory applications, CUP, Cambridge - Hollmann,E.M., Anderegg, F., Driscoll, C.F., 2000, Phys. Plasmas, 7, 1767 - Hollweg, J.V., 1999a, JGR, 104, 24781 - Hollweg, J.V., 1999b, JGR, 104, 24793 - Hollweg, J.V., 1999c, JGR, 104, 505 - Hood, A.W., 1999, SSRv., 87, 79 - Huba, J.D., 2000, NRL Plasma Formulary, Rev. ed., Washington DC - Joarder, P.S., Nakariakov, V.M. & Roberts, B., 1997, Solar Physics, 176, 285 - Kobanov, N.I., Skylar, A.A., 2007, Astron Rep., 51, 773 - Kohl, J.L. ve ark., 1997a, SoPh., 175, 613 139 Kuzey Güneştacı Deliğinin Isıtılması - Kohl, J.L. ve ark., 1997b, AdSpR., 20, 3 - Kohl, J.L. ve ark., 1999, ApJ, 510, L59 - Kohl, J.L., Noci, G., Cranmer, S.R. & Raymond, J.C., 2006, A&Arv., 13, 31 - Lie-Svendsen, Ø., hansteen, V.H., Leer, E., Holzer, T.E., 2002, ApJ, 566, 562 - Marler, J.P., Stoneking, M.R., 2007, J. Phys., 71, 012003 - Marsch, E., 1999, SSRv., 87, 1 - Murawski, K., Oliver, R., Ballester, J.L., 2001, A&A, 375, 264 - Nakariakov, V.M., Roberts, B., Murawski, K., 1998, A&A, 332, 795 - Nakariakov, V.M., 2006, Royal Society of London Philosophical Transections Series A, 364, 473 - Ofman, L., Nakariakov, V.M., Sehgal, N., 2000, ApJ, 533, 1071 - Priest, E.R., 1984, Solar Magnetohydrodynamics, Dordrecht, D. Reidel Pub. Co. - Raymond, J.C., ve ark., 1997, SoPh, 175, 645 - Ruderman, M.S., Oliver, R., Erdelyi, R., Ballester, J.L., Goosens, M., 2000, A&A, 354, 261 - Schmidt, G., Physics of High Temperature Plasmas, 2nd. ed., AP, NY, 1979 - Selwa, M., Murawski, K., Solanki, S.K., 2005, A&A, 436, 701 - Shevchenko, V.V., 2007, Physics – Uspekhi, 50(3), 287 - Somov, B.V., 2006, Plasma Astrophysics, Part 1, Astrophysics and Space Science Library, Vol. 340, Springer - Stix, T.H., 1962, The Theory of Plasma Waves, McGraw – Hill Book Co., NY - Stix, T.H., 1992, Waves in Plasmas, AIP - Terradas, J., Goossens, M., Ballai, I., 2009, arXiv:0912.4136 - Tomczyk, S. ve ark., 2007, Science, 317, 1192 - Tu, C.-Y., Marsch, E., 1999, AIP Conference Series, 471, 373 - Vocks, C., Marsch, E., 2001, GeoRL, 28, 1917 - Vocks, C., 2002, ApJ, 568, 1017 - Voitenko, Y., Goossens, M., 2002, SoPh., 206, 285 - Wilhelm, K., Marsch, E., Dwivedi, B.N. ve ark., 1998, ApJ, 500, 1023 - Williams, L.L., 1997, ApJ, 481, 515a 140