Dini Araştırmalar, Cilt: 8, s. 22, ss. 205-237. • 205 ·Buhar! (v. 256) Öncesi Dönemde Cibrll Hadisi ve Metin Tahlilleri 1 ı· Bekir TATLI* ABSTRACT In this work, we have studied a famous hadith which called 'Cibril Hadith'. This hadith tall<B ab out Cibril's coming to Prophet and his questions to him relating to Islam, iman, ihsan and time of the saat (resurrection). In anotherwork bejare this we had studied isnads of the CibrilHaditfı inpartoftime bejare Bukhari (d. 256). Now, we will study only texts (matns) of this hadith and compare texts. KEYWORDS: Cibril, Gabriel, Islam, iman, ihsan, resurrection. GİRİŞ Bundan önceki bir çalışmamızda 1 'CibriZ Hadfsi' hakkında bir kayrıak taraması yapmış, ulaşabildiğimiz rivayetlerin isnadlannı tahlil etmiştik. Burada ise isnadlarını tahlil ettiğimiz o rivayetlerin metinleri sahabi ravilerine göre incelenecek, bunlar birbirleriyle karşılaştırılacak ve bütün rivayetler isnad ve metin olarak genel bir değerlendirmeye tabi tutulacaktır. sA.H.A:Bi RA.viLERİNE GÖRE RİVAYETLERİN TAHLİLİ Tespit edebildiğimiz kadarıyla Buhan öncesi dönem içerisinde Cibril Hadisi sahabeden Hz. Ömer, İbn Ömer, EbU Hureyre, EbU Zerr, İbn Abbas, İbn Mes'ud, Umeyr b. Katade, Capir b. Zeyd ve Amir/Ebu Amir/EbU Malik (isminde şek vardır) olmak üzere 9 kişiden rivayet edilmektedir. Şimdi bu sahabilerden gelen rivayetlerin aynı sahabiden gelenlerini incelemeye ve ilk dönemden itibaren kronolojik olarak bunlarda ne gibi ·değişiklikler meydana geldiğini görmeye çalışacağız. I. Hz. Ömer ve İbn Ömer'den Birlikte Gelen Rivayetler: İlk olarak Hz. Ömer ve İbn Ömer'den (r.a.) gelen rivayerlere değinmek istiyoruz. İster sadece birinden, isterse ikisinden birden olsun, bu iki sahabiden gelen rivayetlerde ön plana çıkan kişi Yahya b. Ya'mer'dir. Öyle ki Buhar! öncesi dönem içerisinde Hz. Ömer ve İbn Ömer'den bu hadisi rivayet eden başka birisini bilmiyoruz. Yahya'dan bu hadisi alanlar içinde ise özellik* Dr., Çukurova Üniversitesi, ilahiyat Fakültesi. ı Dini Araştırmalar; Cilt 6, s. 18, ss. 21-64. 206 • DİNİ ARAŞTIRMALAR le Abdullah b. Büreyde dikkat çekmektedir. Yahya ve İbn Büreyde'nin her ikisinin de güvenilir olduğu anlaşılmaktadır. Yahya b. Ya'mer vasıtasıyla Hz. Ömer ve İbn Ömer'den gelen bu rivayetler genellikle birbirinin benzeridir. Bununla birlikteravi etkilerinin kesinliğini gösteren takdim-tehir, ihtisar-ziyade v.b. şeyler de dikkatimizi çekmektedir. Önemli bir nokta da, bu rivayetlerin hemen tamamında kadere inanmanın imanın tarifi içerisinde yer almasıdır. Ebu Hureyre rivayetlerinde göreceğimiz gibi bu nokta belki de ayırt edici bir mahiyet taşımaktadır. Hz. Ömer ve İbn Ömer'den gelen rivayetlerin bulunduğu kitaplar ve bunların kısa değerlendirmesi şöyledir: ı. TayaJ.isi'nin (v. 204) Müsned' i: İbn Ömer-Ömer kanalıyla gelen Cibıil Had!si rivayetlerinden en erkeni, Ebu Davı1d et-Taylliisi'nin (v. 204) Müsned'inde yer almaktadır. 2 Bu rivayetin metni şöyledir: ~ı~ ..,.}ı~ uW:ı,ıi .:ı~_,ı .ı# .P-"J .,ı:,.ı ~J .ı# .iııı J-P .iııı J.roJ = .:ı\5' ..ıi ..,ı~Y-ı.;r. ,v .;.ı..- Jli ,v .:r. .r rU ulı Jl.ll.iııı J.roJ lı .!).;.o ylı Jli f ulı Jl.ll.ılıı J.roJ \ı .!).;.o Jllı Jl.ll _;... Y'"~ ı.U l.oJ ı.U .J.;u l.o ~Jl ~fftlı ):d .ılıı 'i ı .ı ı 'i .:ıi ol\t!. Jli f>'~J'ı.r i!? i Jti J-. Jti .!llL.i Jti {' ~J .ı# .ılı ı J-P .ılı ı J.roJ <J"J = '4'J .:.ı \S' ,j>" _,ı.ı.ı Jr. (""' ~J.ı# .lııı).p .lıı J.roJJii~ üii.!ll.i ..:..W ı.i\iJiiuW...HJ-"J .,;.,Jıı:';""JöiS'}ı•l:.oJJö~ırlilJ.iııı J.roJ ..Lo>'i,ıiJ J\l.:ı~Ç.)'ı.r i,l?i .ılıı J.roJ 1ı J\1 {' ""'rl"i ..ı\5'" .:J.w, ~J .ı# .ılıı ı}.p .lıı J.ro) .ı; .:J" ..,...,.:ı ı.ı..J .:.lu .p..)ı.ı jl.ll ... .-,, ; kı J.roJ Jti .:J"r uii .!JJ.i ..:..W ı.i\i J\i •rJ •?- J..Lil~ .:r'.i'J Jı,ııJ U.ıJ .:..)ı .u, .:...,JıJ ..ı...JJ .ı.;S'J ~~J .ılı~ .J'j' ui .:ı~;.)'ı kı~ .:ı i J\i .:ı~....>-)'ı ı. i,!?i Jti f ci.w> ~J .ı# kı ı}.p kı J.ro) .ı} .:J" ..,...,.:ı ı.ı..J .:.lu Jti (""' ~J .,ı.. .i. ı ı}.p Jıı....lı .:r' rl"~ If"' J_,.:-1ı ı..~J .ı# .i. ı J-P .i. ı J.roJ Jli ~ı...Jı.r i,lfi"i Jli {'.:.lu J\l.:lı.,ı <.ı\i oı; 'i .:..5 .:ıı; oı; ..Wls' ciu .p..)ı Jlii 4ı'ıı <!-,ôlı JJ·!J ~ı....lı rl" •= Iııı .:ıi Iııı 'i! ~ 'i ,rı- y. Metnin Tahlili: Bu rivayete göre, Hz. Ömer Hz. Peygamberinsanında iken bir adam gelmiştir. Gelen adamın üzerinde iki beyaz elbise bulunmaktadır ve o güzel yüzlü, güzel saçlı birisidir. Topluluk birbiıine bakmış ancak orada bulunanlar onu tanımamaktadır. Gelen o kişi Rasillullah'tan izin alarak onun yanına kadar yaklaşır. Öyle ki dizleri onun dizlerine kadar gelir. Sonra da soru sormak için izin alır. Kendisine izin verilince, İslam, iman, ihsan ve kıyametin zamanı hakkında sorular sorar. Bunlara verilen cevaplar şöyledir: İslam: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Hz. Peygamber'in Allah'ın Rasulü olduğuna şahitlik etmek, namaz kılmak, zekat vermek, Beyt'i haccetmek, oruç tutmak. (Burada sıralananşeyleri yapaıılar 'Müslim' olarak nitelenmişlerdir.) İman: Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, öldükten sonra dirilişe, cennete-cehenneme ve hayrıyla-şerriyle kadere inanmak. (Bunlara inananlar 'mümin' olarak nitelenmişlerdir.) 2 Tayiilisi, Müsned, s. S (Beyriit, t.y.). BEKİR TATLI • 207 İhsan: Allah'ı görüyormu~çasına O'ndan korkınandır; sen O'nu görmesen de O seni görüyor. Kıyiimetin zamanı: Soru soi.-uıan, sorandan daha bilgili değildir, denildikten sonra buna dair bilginin bilinmeyen beş şeyden biri olduğu ifade edilmektedir. Lokınan süresinin son ayetlerine ~aret edilen bu ifadelerden sonra, ~damın tasdikiyle ahlatırrı sona ermektedir. Değerlendirme: Hammad b. Zeyd- Matarel-Verrak-Abdullah b. Büreyde- Yahya b. Ya'merİbn Ömer- Ömer ~eklindeki bir isnM ile gelen bu rivayetin isnadında bir illet gözükmemektedİr. Metin kısmına gelince; bu rivayetin metni, ileride gelecek rivayetlerin metinlerine bir hayli benzemektedir. Burada, ahiret gününe inanmak yerine, ölümden sonra dirilişe ve cennet ve cehenneme inanmak sözleri mevcuttur. Bunlar da aynı anlamın farklı ~ekilde ifadesi sayılabilir. Kıyame­ tin zamanıyla ilgili bilginin Lokınan suresinin son ayetleriyle alakalandırıl­ ması ve beş gayb diye- tavsif edilmesi Hz. Peygamber tarafından mı yapılmı~­ tır, yoksa bir ravi tarafından mı? Bu konu pek açık değildir. Rasillullah tarafından böyle bir açıklama yapılmı~ olabilir. Çünkü okunan ayetler konu ile ilgilidir. Bununla birlikte bizce, bunun raviden kaynaklanan bir yorum olması da muhtemeldir. Nitekim birçok rivayette bu kısım mevcut değildir. Bu rivayede ilgili bir olumsuz durum gözükınektedir. 3 Bu rivayet bize göre sahih görünmektedir. 2. İbn Ebi Şeybe'nin (v. 235) Musanne.fi: İbn Ebi Şeybe'nin serdettiği ve İbn Ömer'in, babası Hz. Ömer'den naldertiği rivayetin4 metin kısmı ~öyledir: ':IJ _ri-lı )i ..,ıs. ıS.r. ':/ _,L!Jı ,.,.... .ı,ı..w. yı,ılı ..?'= J.ı.L!o ,Y,.ı ••I<J .,.ı...J ..,ıs. ..'iıı .}-P ~·=ı...._,ı.,. IS' J\i ~ .:r ~ .:r.' .:r Jli Jıı....lı .:r ~i, 4"- J_,:-.lı ı.. J~<i ;..,ı....ıı ...., .JJ. ~ Jı.i! ~w .? ~ ~JJ ~ 1 .:r ~1 LJ>i ı? .,. u..ıı .ı.- i ı:.. ...ıfi .:ı \,:,lı .J ı_,lııl::; .l.!.lı ybw>i il_,..il ·~· ıSı' .:ıiJ If:!ı ...~, .ıJ:ı .:ı ı ~ Jı,.i .:r .:fJJ Metnin Tahlili: Bu rivayetin metin kısmında, iman, İslam ve ihsandan bahis söz konusu olmayıp, sadece soru sormak üzere gelen ki~inin fizili tavsifinden sonra/cıya­ metin zamanından ve ilci alametinden söz edilmi~tir. Burada bahsedilen iki alarnetten birisi, caliyenin efendisini doğurması, diğeri ise yalın ayaklı, çıp­ lal< sürü çobanlarının yüksek binalar yapmasıdır. aksine bu ıivayetin sonunda gelen kişinin Cibril olduğunun belirtilmenWı oldikkat çekicidir. Bununla birlikte diğerleriyle bunca benzerliği olmasına rağmen rnezkur rivayeti bu çalışmaya dahil etmernek doğru olmazdı. Biz de çalışrnanuza bu ıiva­ yeti almayı uygun gördük. 4 İbn Ebi Şeybe, Musannef, VII, 502. 3 Diğerlerinin ması 208 • DİNİ ARAŞTIRMALAR Değerlendirme: İbn Ebi Şeybe'nin İbn Ömer-Ömer'deı:ı nalden serdettiği bu rivayetin metin kısmında kısa bir malumatverilmiştir. Bu rivayetin muhtasar olduğunu tahmin etmekteyiz. Burada verilen bilgiler önceki rivayerle örtüşmektedir. Tek fark kıyametin azametleri cümlesinden olmak üzere iki hususun burada yer almasıdır. Göründüğü kadanyla bu rivayet de sahihtir. 3. Ahmed b. Hanbel'in (v. 241) Müsned'i: Birinci Rivayet: Ahmed b. Hanbel'e aitMüsned'de, İbn Ömer'in babası Hz. Ömer'den naklettiği ild rivayet vardır. Bunlardan ilki5 şudur: ~J"'i Ju { J'ı• .:-':}J •'j!"" ("'liJ ..;;.rı~~ .:r. il! ı;_,.o; ~ı t""""J ı.\ı Jı.i! <J "ılı'ı t.oJ ı.Lilı u_,s-.11 ~ .:r. ..ı,,...,._ ı.,.ıı 'iu ..,..ı,ı~ _r!.li.;,-->-"':}1.;,-->-~.].<-J ••ı, ~J~ ..iıı..)..P ~·~>_,.i Ji .r.F: (""":!~i .ı.:;..lıı.rJ ..,..~ı .;,ı~ .ı.ı.ııJ ~ı= ~ı e:"ıl ••i.o:J !"" Ju..!.l,lT ..lıı J_,...ı ~ı Ju f il"-'J' _;... ..,....w.ı ıı. ~.o1 ıı. J~ t.o ..;:...,Jı ~ tftlı };J J>l: w Ju ~ı f!! J ilWı.o ı r~1 ;,ıs')ı ;;,;JıJ •':l....ıı ~J .ılı ı J_,...J ,......, LıiJ ..ı,, 'i! ..ıı 'i ili··~ Ju r':l...:;ıı ~.o Jl.il ...,.w ..? Ju .ılır. .0\l ol.J fo/ il\l oi.J .!lı IS' i. J..oı ili Jı.l iJI-,.'jı W Ju AlS' ı.LiliJ.:.}ı .;,lı,ı •\.oiJI .:>.ılJJili,YI .J l_,lJ\hı .u.ıı •"'ı llı.Jıö~ıöı~ıl.\) ~i ..ı_,... ıJ ..ı,, Ju ı.iS'"J ı.iS'" .:r JıWı .;,. .şı.ı..1 ..,..~, .:r. ~ı Jll Jll ~ıpi J.A; ..:....,lıJ ıWıJ <.:.ı,.ıJ ~"j..ıJ .ılı ı, .:r'Y ili Ju W Jll JıWı.:r'~~ 4-"' J_f--lı f ı.ı':}.ı 1 i ...,.y. <!.W ı:,:. ıJ.r. rll ,# \.o Ju ~Wl ._...i J<-)ı .f"' Jıi Jll f Jll ...Aı\:....ı •..f' Jiı.<"'-' 1i 'i"'" .ıı•..;-.JiJ..oı ı...,ı..iıı J_,...J ~ıJI.i! "ır Ji ~.:r'J<-ı..ıL1 Jll~> ~~·"' J.ıı><" .ııı:. Ju ilJr-: ı"'' J.-i1 <.:.ı,.ı J.-i J..ı ilJr-: u ı J.-i Ju J..oı ı...,ı .ılı ı J_,... ı ~ır_,.,, ..;:..., 1i J<- ı Jl.i! ıs"'-' 1i ~ .ıı ~..;- .J Ju il'i ı .,.,. .:.i} W'"~ ı.iS'" _,.. Jll <.Sf- Jll ı"'' J.-i J..ı Metnin Tahlili: Rivayetin baş tarafında İbn Ömer'e, kaderle ilgili ortalıkta dolaşan bazı şeyler şil<ayet edilmektedir. Bu şikayetten sorıra İbn Ömer, kendisinin öyle lcişilerden, onların da kendisinden beri olduğunu söylemekte ve Cibril'in gelişiyle ilgili olayı babasından nalden anlatmaktadır. Buna göre, onlar Hz. Peygamber'in huzurunda oturuyorlarken yürüyerek, güzel yüzlü, güzel saçlı, beyaz elbiseli bir adam gelmiştir. Herkes birbirine bakmış ancak onu hiç kimse tanımamıştır. Gelen, biryolcuyada benzemiyordu. Sonra o kişi Rasıllullah'ıİı yanına gelmek için izin almış, dizini onun dizlerinin yanına, ellerini de uyluklarına koymuştur. Bunun akabinde, gelen kişi­ nin Hz. Peygamber'eİslam, iman, ihsan, kıyametin zamanı ve alametlerihakkında sorduğu sorulara değinilmiştir. Bunlara verilen cevaplar şöyledir: İslam: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Hz. Muhammed'in Allah'ın Rasıllü olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan orucunu tutmak ve Beyt'i haccetmek. İman: Allah'a, meleklerine, cennete-cehenneme, öldükten sonra dirilişe, · bütünüyle kadere inanmak. (Peygamberlere ve kitaplara iman yok) 5 Ahmed, Müsned, I, 27 (no: 184), (!-VI, 1 Mısıı; t.y.). BEKİR TATLI • 209 İhsan: Allah için amel ennendir. Sen O'nu görmesen de O seni görmekte- dir. Kıyametin . zamam: Bu konuda soru sorulan, sorandan daha bilgili de- ğildir. Kıyametin Alametleri: Çıplak, yalınayak, fakir sürü çobanlarının yüksek binalar yapması; cariyelerin efendilerini doğurması. Hz. Peygamber'in verdiği cevapların sonunda, soru soran kişinin ortalık­ tan kaybolduğu anlaşılmaktadır. Nitekim, Hz. Peygamber onun getirilmesini istediğinde, orada bulunanlar hiçbir şey görememişler ve adamı bulamamış­ lardır. Aradan iki-üç gün geçtikten sonra Hz. Peygamber, Hz. Ömer'e gelenin kim olduğunu bilip bilmediğini sormuş, o da bilmediğini beyan etmiştir. Bunun üzerine Hz. Peygamber onun Cibril olduğunu haber vermiştir. Bu anlatı­ lanlardan sonra ise Cüheyne veya Müzeyne kabilesinden birisinin Peygamberimize sorusundan bahsedilmektedir. O, Hz. Peygamber'e, önceden takdir edilen şeyleri mi, yoksa şu anda yeni ortaya çıkan arnelleri mi yapıyoruz diye sormuştur. Bunun üzerine Hz. Peygamber, amellerin, önceden belirlenen arneller olduğu yönünde cevap vermiş; biına karşılık o adam veya orada bulunan kişi­ ler, öyleyse niçin arnelle uğraşıyoruz, diyerek yeni bir soru sormuştur. Hz. Peygamber'in buna cevabı da şu olmuştur: "Cennet ehline, cennetliklerin arnel- leri lcolaylaşi:ırılır; cehennem ehline de cehennemiikierin arnelleri kolaylaştırı­ lır." Rivayetin sonunda Yahya'nın bu rivayetin bu şekilde yani kendisine kıraat edildiği gibi olduğuna dair sözü yer almaktadır. Değerlendirme: Bu rivayetin is n adı ihticaca elverişli gözükmektedir. Metin kısmına gelince; Burada, dikkate değer bazı hususlar vardır. Mesela, imanla ilgili hususlar sıralanırken iki şey, yani Peygamberlere ve kitaplara iman söylenmemiştir. Yine bunlardan birisi de, olayın üzerinden iki veya üç gün geçtikten sonra Hz. Peygamberin, Hz. Ömer'e soru soran kişinin kim olduğunu bilip bilmediğini sorması; onun da Allah ve Rasillü'nün daha iyi bileceğini söyleyerek karşılık vermesi; bunun üzerine Peygamber (s.a.)'in, gelen kişinin Cibril olduğunu haber vermesidir. Birçok rivayette ise, gelen kişinin ortalıktan kaybolmasıyla, Hz. Peygamber (s.a.)'in onun kim olduğunu açıklaması arasında geçen zaman farkından bahis yoktur. O rivayetlerden anlaşılan, Hz. Peygamber'in hemen açıklama yaptığıdır. Rivayetler arasındald bu farklı bilgiler, yaravilerden birinin, rivayette olmayan bir şeyi ona ilavesi sonucu ortaya çıkmıştır; ya da, bu durum sadece Hz. Ömer ile ilgilidir. Yani, Hz. Ömer olayın oluşundan sonra oradan ayrıl­ mış, birkaç gün sonra, gelen o adamın Cibril olduğunu öğrenmiş tir. Doğrusu, Hz. Ömer gibi Peygamber (s.a.) ile neredeyse her an irtibatlı sayılan bir zatın, böyle enteresan bir olaydan uzun sayılabilecek bir süre sonra haberdar olması 3.Ida pek yatkın gözükınemektedir. Bizce, burada ravilerden birinin hatası yanlış anlamaya sebep olmuştur. Bunun ldm olduğunu tespit ermerniz ise oldukça güçtür. 210 • DİNİ ARAŞTIRMALAR Bu önceki ve sonraki rivayetlerde pek bulunmayan diğer farklı husus da, rivayetin sonundaki ilave bilgidir. Buna göre, Cüheyne veya Müzeyne kab ilesinden bir adam, Hz. Peygamber' e bir soru sormaktadır. Bu soru, yaptığı­ mız amellerin önceden mi belirlendiği, yoksa ~u anda ortaya çıkan arneller mi olduğu konusuyla ilgilidir. Rivayetin sonundaki bu kısımdan öyle anla~ılı­ yor ki, orada bulunanların zihni kader mevzuuna takılmı~; iman esasları arasında sayılan, 'bütünüyle kadere inanman' cümlesi dinleyenlerden bir kısmı­ nın zilırıini dü~ünceye sevk e~ tir. Eğer bu bilgi sahihse, kaderle ilgili t~­ malar daha Hz. Peygamber (s.a.) hayattayken ortaya çıkmı~ gibi görünmektedir. İsnadı sağlam görünen bu rivayetin-sonraki rivayetler göz önünde bulundurulduğunda- metin kısmında bulunan eksikliklerin (peygamberlere ve kitaplara iman vs.) ravi hatasından kaynaldarıması muhtemeldir. Ziyade olduğunu dü~ündüğümüz son kısmın ise ihtiyatla kar~ılarıması gerekir. Bu ziyade bilgi ba~ka rivayetlerin hiç birinde mevcut değildir. Genel olarak ise bu rivayet kabul edilebilir mahiyettedir, en azından has en değerindedir diyebiliriz. İkinci Rivayet: L. İbn Ömer'in, babası Hz. Ömer vasıtasıyla naldettiği, Müsned'de yer alan ikinci rivayet:6 ise ~öyledir: ;ı~ ..s; -ı ..ıı.r. Ju ..s.ıı -ı _,-.!.lı .ı_,... ..ıı.ı:. ..,..\,!!, ı..i"l:! ..ıı.ı:. J>: ı ~.;,~so d" ~yi J.J. 4 Jli ( .ı;.i>J Js-..,... tl"JJ c:tb •ı ~1 ~ .lı ı .;.,.. .ı., <i = rJ! .::ıı> .;- ı...;ı "*) Jı "*) .ı.:....il ~J ~.lıı.;.,.. .ılı ı.;;! Jı ..,.ı.,. ...... .»-i ı.. Al_,-,ı "iJ _,.wı ~~'".:.,,h 1f!1 uw..; r.raı1 •ıs-.;ıı iJjJJ o')\..alı ~J .lıı J_,....; ıJ.J. uıJ .ılıı -ıı..ıı -ı uı ~ uı r'j.....,ı Jll r"J_.,, to r'j.....,ı r J"'.lı _,ıı1 .u...JJ -$1 ~.5.ı")...1 .ılı~ IJ';;u ı uı.ç_,, Jli u~ı <1' ;,;r.i Jll ( Jll -.i.I..<:!J ..ıt..ı .ı ~ Jli .::.lu Jll "J..,.. .Yı t ;,;?.il Jll .!lı.ıı ~~~ oı; .fo u\l. oı; o.!).)is" .ılı ı .ı,.:ı u) ..ıı.r. J\! u~,, \.o .,~,, d" ;,ır.il Jll .::J.ı.,p Jll •rJ •.Jf'- AlS" ;.ı.iliJ <J uh~ .l.!.lı .~J oı_,.Jı ol.ôl-ı ..s_; .:ıi1 Ir!ı 4.o'iı .ıı.ı ui Jll lA ;to! y- ;,ır. il J\! Jıt...lı!JA 14 ~~ 4"" J.r-lı to Ji1 ~t...lı y- Ji1 ~i ..ı.J-'JJ ..iıı ..:.li Ji! Jıt...li!JA <$;..Ui ~ 4~J ~..iıı.;.,.. ..\ıı J.,...; .,1 Jl.il \l")J -'ıy. J\1 ı,ı.. .!.,ll Ji1 Jllııı ( JIJ.I.:,lı ~· ~<'""ı:ıi Jı.r.'!" ~~~ Metnin Tahlili: Bu rivayetin metninde öncelikle, gelen ki~inin fiziki görünü~ü hakkında bilgi verilmi~tir. Daha sonta İslam (5 husus), iman C6 husus), ihsan, kıyame­ zamanı ve alametleri (cariyenin efendisini doğurması; yalınayak-çıplak çobanların yüksek binalar yaptığının görülmesi) ile ilgili açıklamalar yer almı~tır. İslam ve iman ile ilgili cevaplardan sonra, soruları soran ki~i bunları tasdil< etmi~, orada bulunanlar da bu duruma ~a~ırmı~tır. Bu açıklamaların sonunda adam oradan ayrılmı~tır. Bir süre (3 gün?) sonra ise Hz. Peygamber, Hz. Ömer'e soru soranın Cibrll olduğunu haber vermi§tir. tin 6 Aluned, Miisned, I, sı (no: .367). Aynca bir sonraki rivayeri de Kehmes'ten Abdullah b. Yezid nakletmiştir ve bunun, bir önceki gibi olduğu belirtilmiş; sadece buradaki metinde bulunmayan bazı ziyadelere değinilıniştir. (Gelen kişinin üzerinde yolculuk emaresi bulunmadığı, olaydan sonra Hz. Ömer'in üç (gün?) beklernesi şeklinde.) Bkz. I, 52 (no: 368). BEKİR TATLI • 211 Değerlendirme: Bu rivayerin metin kısmında, öncekilere göre dikkat çekici önemli bir fark söz konusu değildir. Bilgiler büyük oranda örtü~mektedir. Sadece önceki Hz. Ömer rivayettekinin aksine bu rivayette iman ile ilgili kısımda peygamberlere ve kitaplara iman yer almaktadır. Ayrıca burada Cüheyne veya Müzeyn~ kabilesinden bir adamın soru sorması gibi herhangi bir bilgi de yoktur. Anlatım farkları olsa da iki rivayet arasında belirtilen hususlar dı~ında çok fark yoktur. Bu bilgiler ı~ığında Hz. Ömer'den gelen bu tarikin de ihticaca elveri~li ve sahih olduğunu dü~ünüyoruz. ll. Sadece Abdullah b. Ömer'den Gelen Rivayetler: Cibril Hadisi'nin bazı tarikieri İbn Ömer'in, babasından değil de doğrudan Hz. Peygamber'den naklettiği rivayetlerdir. Yani bunlarda olayın ~ahidi olarak gözüken ki~i bizzat İbn Ömer' dir. Bu rivayetlerin durumu acaba nedir? Bu olaya İbn Ömer'in ~ahit olup olmadığını bilebilmemiz için öncelikle olayın hangi yıl gerçekle~mi~ olduğunu tespit etmemiz gerekecektir. Kanaatimizce Cibril Hadisi'nin haber verdiği olay, Hz. Peygamber'in vefatma yakın yıllarda olmalıdır. Çünkü bu hadis, İslam'ın ve imanın ~artları olarak kabul edilegelen unsurları bünyesinde barındırmaktadır. Namaz, oruç, hac, zekat gibi ibiidederin te~ri kılınmasından sonra bu olayın gerçekle~mi~ olması yüksek ihtimaldir. Nitekim Buhiiri ~iirihlerirıdenAyni (v. 855) de bu olayın Hz. Peygamber'in ahir ömründe olduğu yönünde bir rivayeri zikrederek bu yönde bir kanaat belirtnıi~ olmaktadır. 7 İbn Ömer'in bisetten (milad1610) az sonra doğ­ duğunu ifade eden İbn Hacer'in8 bu yorumu doğru ise, Peygamberimizin vefatma yalan yıllarda onun ya~ınırı pek de küçük olmayacağı ortaya çıkmakta­ dır. O yıllarda İbn Ömer tahminen 20 ya~larında olsa gerektir. Bu da onun olaya ~ahit olabileceği anlamına gelmektedir. Bazı rivayetlerin İbn Ömer'den, bazılarının ise onun babasından nakli suretiyle gelmesi ise büyük bir ihtimalle ravilerden kaynaklarımaktadır. 9 İbn Ömer'den gelen rivayetlerin yer aldığı eserler ~öyledir: ı. Ebu Hanife'nin (v. 150) Eserleri: Ebü Hanife'nin (80-150) eserleri, Cibril Hadisiyle ilgili bütün rivayetler göz önünde bulundurulduğunda, ~u a,n elimizdeki en erken rivayetleri muhtevi olma özelliğine sahiptir. Bu eserlerde toplam üç rivayet mevcut olup bunlardan ildsi İbn Ömer'den (biri ise İbn Mes'ud'dan) nakledilrııektedir. Ancak Alkame b. Mersed-Yahya b. Ya'mer-İbn Ömer tarikiyle gelen bu 2 rivayerin isnadında inkıta vardır. Bunların metinleri ise ~öyledir: / 7 Ayni, Umdetu'l-kô.rf, I, 340 (Matbaa-i Amire, 1308, I-XI baskısı). 8 İbn Hacer, Takrib, s. 528 (1416 Riyad baskısı). 9 Tirmizi mezkur hadis hakkında bir değerlendirme yaparken bu hadisin İbn Ömer'in Hz. Peygamber'den nakletmek suretiyle de rivayet edildiğini söylemiş fakat doğrusunun İbn Ömer-Ömer-Peygamber şeklinde olduğunu belirrmiştir. Bkz. Tirmizi, İman 4 (no: 2610). 212 • DİNİ ARAŞTIRMALAR Birinci Rivayet: Ebu Hanife'nin el-Fıkhu'l-ebsat adlı kitabında yer alan ve İbn Ömer'den gelen ilk rivayetin 10 metin kısmı şöyledir: J..:.\1 Jil yJA ~.a.:n;.~ı .y- ~?il ..:.JJ ,...ı.::ı u~~~~~ Jil ~.,.. 1.a .:r!.ılı .y- ~.J>"'"i ı.p i. ı ~ı_,.; .;.!':1 ..:.JJ Jil ..,.-ı .:r! ısf.. .y~·.iıı .}-P .ıiıı J.,...ı ~ ıı.ı.ı ~.;ı ~ı1 Jl.il ~_,. ıJ.? u~~ı.y- ,;Lı ıı. u! :JI.il...,.,. Jı ~.ı.Jil i:7' Jı .,a Jllı.ıil ı$.J.: :iılı,ll JI>.-J..:r'..,_.!~WJI.J-"" .}-.-ı~ J:o'l.l} ...... ~ll.i.oJı-l-'J~.i>ı..,ı.....i>ı JJ-'J":-"'" Jl ~ _,.;,j!l Ju ı-l--J •-'i" ı..ı..ı< .:ıı1 .ıiıı ':IJ.Uı':l ı:i\ b4-!- Ju Yu~~~ 1.a .ıiıı J.,...ı 1ı Jl.il ı-l-'J ~ i.ı :J..P i.ı J.,...ı .ş.ı.ı ıi::! ...;ı; ı.t'\:lı ..,11ı ı)ı:ld ~ .ıiıı.J..P .ıiıı J.,...ı .oi.ı.ı...oJ ..:r' 1.:.,-.ud ,ı.:.J.L.p Jl.il .Jı.ı .ıiıı ..:r' •.r-1 •.? ı.ı.ilı1 .r'Jı r.ıJı1 ..ı_,...ı 1 ..,s1 ~"i.J:. ..:r'h ..ı.,...ı1 "j..,... .,ı ı t \!::...ı J. .:.,ı ı t1:.""1 uu..ı rJ4'1 o!S')ı .~:ıJ1 o'ıt..:!ı ruı Jl.il_ ~r"'~~ı (;!!_r. 1.a .ıiıı J.,... ı 1ı Jl.il ,J.ılı,lı Jai ,w.. ~ ~ J .:ıi Ju ~.:ı~~~ I.&J .ıiıı J.,...ı 1ı Jl.il •....ı.ı ..ıis' ~~ ~ .'iı..,ı.... .ıiıı J.,...ı ~.ı_,.ı ı.,.,.d ,ı.:.J.~.p Jl.il .:~ı~ı ..:r' J~~ı1 Wl ._..;:ı.. f .JıWı o.i' rl"~ ~ Jj-l.ı \.& JLil ~~Wı ı? .iıı JJ-'J lı Jl.il ,ı.:.J.~.p JIRI ,!lı; .ıil oı; .:fo~ u\1 oı; .!.Ilis' .lı j...ı .~l~w~f'Ui •Jıf."!' ı.i.liı! :~J~.lıı..,ı....~ıJIR! .o;~ ı.t'\:lı.b...y •.. -ı . ·1 Metnin Tahlili: (Ebu Hanife'ninel-Fılchu'l-ebsat adlı kitabını rivayet edenlerden Ebu'l-Muti dedi: "Bana fıkhın en jazfletlisini haber veı; dedim." Ebu Hanife şöyle karşılık verdi: "Fıkhın en jazfletlisi, kişinin Allah Teala'ya imanı, şerayii, sünnetleri, hadleri, ümmetin ittifak ve ilıtilafını bilmesidir. '') Ebu'l-Muti, yine devamla, imanm ne olduğunu kendisine açıklamasını istemiş; Ebu Hanife de şunları söylemiştir: "(BanaAlkame b. Mersed) Yahya b. Ya'mer'den (rivayet etti ve şöyle dedi): İbn Ömer'e, bana dinin ne olduğunu haber veı; dedim; o da imana sanl ve onu öğren dedi. Ben, iman nediı; bana öğret dedim." Devamla dedi ki: "Elimi tuttu ve beni yaşlı bir zata götürdü. Yanına oturttu ve şöyle söyledi: Bu bana imanın ne olduğunu soruyor. Yaşlı adam, Rasulullah (s.a.) ile Bedir'e iştirak edenlerdendi. İbn Ömer dedi ki: Ben, Rasulullah (s.a.)'in yanındaydım ve bu yaşlı adam da benimle beraberdi. Birden yanımıza, güzel saçlı, sarıle giymiş, çölde yaşadığını zannettiğimiz bir adam çıka.g.e.ldi. İnsanların arasından geçerek Rasulullah (s.a.)'in yanında durdu ve: Ey Allah'ın Rasulü! İman nediı; diye sordu. D da şöyle cevapladı: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in O'nun kulu ve peygamberi olduğuna şahitlik etmen; meleklerine, kitapları­ na, peygamberlerine, ahiret gününe ve hayır ve şerriyle kaderinAllah Teala'dan olduğuna inanmandır. Bunun üzerine, doğru söyledin, dedi. Badiyede yaşayanlar bilgisiz olduğu halde onun Rasulullah (s.a.)'i tasdile etmesine şaşır­ dılc. Daha sonra: Ya Rasulallah! İsldm'ın şerayii nediı; diye sordu. O şöyle karşılık verdi: Namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan orucunu tutmak, gücü yeten için Beyti haccetmek ve cünüplükten temizlenmektir. O da, doğru söyledin, dedi. Biz yine, onun bilir gibi Rasulullah (s.a.)'in sözünü tasdile etmesine şöyle 10 Ebu Hanife, el-Fıkhu'l-ebsat, s. 45-46 (İmam A'zdm'ın Beş Eseri içinde, tre. Mustafa Öz, İstanbul, 1992); Beyazizade, el-Usulu'l-münife li'l-İmdm Ebi Hanife, s. 37-39 (thk. ve çeviri: İlyas Çelebi: İmam Azam Ebu Hanife'nin İtikadi Görüşleri, İstanbul, 1992, MÜİF Yayınlan). BEKiR TATLI • 213 hayret ettik. Sonra: Ey Allah'ın elçisi! İhsan nedir, diye sordu. O şöyle buyurdu: Sanki O'nu görüyormuşçasına Allah için amel etmendir; her ne kadar sen O'nu görmesen de O seni görmektedir. Yine, doğru söyledin, dedi. Sonra da: Ey Allah 'ın Rasulü! Kıyamet ne zamandır, dedi. Hz. Peygamber de: Bu konuda leendisine soru sorulan, soru sorandan daha bilgili değildir, dedi. Bundan sonr.a o kiş~ ayağa kalktı. İnsanlann ortasına gelince onu bir daha göremediki Hz. Peygamber (s.a.) şöyle buyurdu: İşte bu Cibrfl'di. Size dininizin esaslannı öğretmek üzere geldi." Değerlendirme: Bu rivayetin metninde öncekilerden farklı olarak, Cibril'in geli§inden evvelki safhayla ilgili olarak anlatılan Yahya'nın İbn Ömer'e sorduğu s.oru yer almaktadır. Ayrıca İslam'a dair bilgi verilirken ziy&de olarak "cünüplükten temizlenme" konusundan bahsedilir. Bu farklı bilgilerin dı§ındaki 'hususl§lr önceki rivayerlerle benzerlik göstermektedir; Alkame b. Mersed ile Yahya arasındald ravlnin (muhtemelen Süleyman b. Büreyde'nin) dü§mesi sebebiyle munkatı olan Cibril Hadisi'nin bu tarild metin olarak, önemli bir illet ta§ımamal<­ tadır. Kanaatimizce·, isnadda bulunaninkıta rivayetin tek ba§ına delil olaral< kullamlmasına izin veimemektedir. Bununla beraber bu rivayet benzer rivayetlerce desteldenebilir ve bu §ek':ilde de zayıflıktan kurtularakhasen li-ğay­ rihi mertebesine yill<selebilir: İkinci Rivayet: Cibril Hadisi ile ilgili diğer rivayet Ebu Hanlfe'ninMüsned'inde bulunmaktadır. ı ı Ebu Nuaym'ın (v. 430) naklettiğine göre Abdullah b. Ömer'den gelen bu rivayerin metni §öyledir: <.} ~ ui .:?)'J.:$- ~i ~ .ı .;:..Li! .... 1:-LtJ .Yı ı.:ı Jllııı ~l.ı:l .;:..Li! _,..lı,. _,., .;r.lııı J.:$- ı) \i ..,_tı ~> Jii ru .:r. .ı.:i h .::.ı_,. o!/;/J u:t- .;r •'.ı! ır rA!J ts.ı! ~'i" r" .;r.iıııJ.:$- .:ıi 1'""-""\1 rA' Jı.i.i ı.ı.ı.ı.:. ı,:aı. ..,._ı.il 1.ü "1u_,Jfo.. ı.._,i .}llJ ~;:Xıo.ı.. ~}ı..,_,ı,.,._,iı~ ..,._,~.}>'>.i! "'!I>...Pi.,. ._,.ui <J""'""J~ .iıı.)..P <,<rl•~ ui~:,ı Jli w.ı.; L!.ıi( ~r'.ı.>t>.- u~i c? u.ıı C"" Jll iiı J_,..1 ~_ıı)i Jı:; ( ü»ıJ r"Y...ıı ""'""J ~..ı,, ~ ci.wo Jli ..ı,,.,. •rJ ._... 1 .LilıJ :ıı~·.,. Jı-:;."1ıJ J-..P <,<rl• >} Jı:; liııo,ıt ~..!.l,l;> r"Y...ıı Jı.i.i 41• ~ ..,ı,.ı, ~ .u...1J ..PJ ~-ı"Y...J .lı~ .:ı~.Ç,'Jı Jı:; u~.Ç,1• ı.. Jli ( ""'""J ~ iiı J-..P <,<rl•l..f.ı! ~ı ıJ--<:li uw..o 1 r-'""J ..:.,~ı ~J öıs")ı •"'JJ ö'N>!ı rı:iı Jll r"Y~1• ~·_,:.u Jli ( ~.uis" ·~ •;,ÖJ' ~ ci.wo .ı;.,. Y' J Jj-lı ı.. Jı:i ~L.lı ? Jli .!lı.ı! .ıı\1 oı; .:.fs ~ u\i oı; o!.IJis" ii ~ .:ı i Jı:i uı....:.-1• u Jii ci.w> .ı} .,. ~ ci.wo Jli . .)> J 'Jı ~· ı<iS:! ü _#i Lı:! -"'J oı.,lhl J\1 j>: }~ ~ ""'""J ~ .ılı ı J-..P .lı ı J_,..J Jı.i.i Jllııll rı:i ( ci"-" Jı:i ..)JL.lı.,. ~i; "1! 4J ...ı_,..i uiJ "1ıö1_,., <Ji,ı•"=""'~' r""~ fuiJı__..,.,.ı.. Jı.a""'""J ~;.., J-..P<,<rl• u_.,.\1 1:,-!o ı.:ıiı "1J •IW:-J ö;_,..lıo.ı.. <.} w r.r-1• Metnin Tahlili: İbn Ömer'den gelen bu rivayetin metnine baktığımızda, öncekinden farklı olarak §U hususlar dil<kat çekmektedir: Öncelilde, Yahya b. Ya'mer bir arkall Ebu Nuayrn, Müsnedu Ebf Hanife, s. 151-153 (Riyad, 1415, thk. Nazar Muhammed elFaryabi). 214 • DİNİ ARAŞTIR.MALAR ..:~ daşıyla beraber, mescitte oturmakta olan Abdullah b. Ömer'in yanına gelmiş ve ona, kaderin olmadığını iddia eden bazı insanları şikayet el:miştir. Bunun üzerine İbn Ömer çok sinirlenmiş, onun öyle söyleyeniere gidip kendisinin onlardan; onların da kendisinden uzak olduğunu bildirmesini istemiş; eğer yanında kendisine yardım edecek kişiler bulunsa, onlara karşı savaşacağını ifade etmiş, bunun akabinde de Hz. Peygamber (s.a.)'in huzurunda meydana gelen olayı anlatmaya başlamıştır. Buna göre o, Hz. Peygamber'inve ashabının yanında bulunduğu bir esnada, genç, güzel yüzlü, hoş kokulu, iyi giyimli ve güzel görünüşlü birisi gelmiş, selam vermiş, sonra Hz. Peygamber'in dizine dizini dayamış ve iman, İslam'ın kuralları, ihsan ve kıyametin zamanıhakkında sorular sormuş ve şu cevapları almıştır: . İman: Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, hayır ve şer­ riyle kaderin Allah'tan olduğuna inanmaktır. (Ahiret gününe iman yok) İslam'ın şeraü (temel ibildetleri/ritüelleri?): Namaz kılmak, zekat vermek, Beyt'i haccetmek, Ramazan orucunu tutmak ve cünüplükten temizlenrnek (Şehildet cüınleleri yok) İhsan: Allah'ı görüyormuş gibi O'nun için amel etmektir; her ne kadar sen O'nu görmesen de O seni görmektedir. Kıyametin zamanı: Kendisine soru sorulan, soru sorandan daha bilgili değildir . Bu cevaplardan sonra adam kalkıp gitmiştir. Hz. Peygamber, adamın kendisine getirilmesini istemişse de, yanlarında olan o adam yer yarılmış da içine girmiş gibi kaybolmuş, onu bulamamışlardır. Bunun üzerine de Hz. Peygamber: "Bu, Cibrfl'dir; size dininizin esaslarını öğretmek üzere gelmiştir. Hangi surette gelirse gelsin, onu tanırım; fakat bugünkü geldiği surette öyle olmadı" demiştir. Değerlendirme: Metin yönünden bakıldığında, önceki ile bu rivayet arasında milnil ile rivayetten kaynaklandığını tahmin ettiğimiz bazı benzerlikler ve farklılıklar mevcuttur. İmanın tarifi, önceki rivayettekiyle benzerlik göstermektedir. Sadece, baş taraftaki Şehadet cümlesi ve cüıiret gününe iman bu rivayette yoktur. Her iki rivayetteki ihsan tarifinde 'amel etmendir' ifadesinin, bir çok rivayette 'ibadet etmendir' veya "korkmandır" biçiminde geldiğini gi)rüyoruz. Son kısım önceki rivayerle farklılık göstermektedir. O kişinin, dinlerini öğretmek için gelen Cibril olduğuna dair cüınle hariç, diğerleri önceki rivayetlerde yoktur. Metin bakımından öneınli sayılacak derecede bir illet içermeyen bu rivayetin, isnildınınmunkatı olması sebebiyle tek başına iliticilc şartlarını taşıdığı­ nı söylememiz zordur. EbU Hallife hadisçi olmadığı için, onun kitaplarında yer alan rivayetlerin titiz bir şekilde nakledilmemiş olması da normal karşılanabilir. Bu nedenle biz, sıhhat olarak elverişsiz olsa da bu rivayetlerin EbU Hanife zamanında BEKİR TATLI • 215 bilindiği sonucuna ulaşabiliriz diye düşünüyoruz. Hatta Ebu Hanife Cibril Haclisi ile ilgili rivayerleri rnuteber addetrniş olmalıdır. Nitekim onun imanla ilgili görüşünün buradaki rivayerlere uygun olarak şekillendiğini el-Fıkhu'l-ekber isimli eserinde net bir biçimde görmekteyiz. Bu eserinin daha en başında 12 Ebu Hanife şu ifadeleri kullanmaktadır: -,.>\..J.IJ JW ..iıı.;,' •rJ •;;>- ;.ı.iliJ .:ı_,I.I.IA! ..:....,JIJ JJ.....JJ ..,.J 4:S:>"J.•J ..iı1ı .:.:.i J_,iı ıJi ~.o,L> >\.0:$.';11 C"'\! l.oJ ..,..J'h j.Pi ..ıs' .:;>- ;WIJ :W,.iJ .:ıı;,J.ıJ Bu ifadelerden, Ebu Hanife'nin imanla ilgili görüşlerinin büyük ölçüde Cibril Hadisi'nden etkilendiğini, en azından onun iman görüşünü şekillendi­ ren hadislerden birisinin de Cibril Hadisi olduğunu söylernek mümkündür. Bu da onun bu konudaki rivayerleri en azından kendi bakış açısından rnuteber saydığım gösterir. Bize göre de, tek başlarına ihticac olunamayacak bu rivayeder birbirini destekler rnahiyettedir. Bu nedenle zayıflıkları bir ölçüde hafiflernekte ve hasen li-ğayrihi mertebesine yükselmektedir. 2. İbn Ebi Şeybe'nin (v. 235) Eserleri: İbn Ebi Şeybe'nin (v. 235) eserlerindeİbn Ömer'den gelen rivayerler iki tarikle gelmektedir: Birinci Rivayet: İbn Ömer'den gelen iki rivayetten ilkinin isnadı İbn Fudayl- Ata b. esSaib- MuMrib b. Disar- İbn Büreyde- İbn Ömer şeklinde 13 olup metni şöyle­ dir: ...-_,lı .:ı-'" cı)' .,.,ı. -,.>l,!ll..y,- J>.-ı oı:ıil ~J .o,L> ..lıı._.ı... ..'iıı J.t-';-'-"> 15 Jl.i! ~.:r...lıı..ı.,. ı.;,:;iı ~.ılı U>;J ö..ıı.r..:r.'.:f" '1 J uı; .,_,ı.i 'iJ ıı_,ı .:ı-'" i ":J<>: 1 .ı.l r~ı> ı.:ıi1 ı. l.:l.il .:ı>ı JıJ .ı.ı.:.. _,ı>i ..lı ı Jr" 1 ~ı Jl.i! .!l,,s-J Jll ..lı ı Jr"1 ~ı .!l,,s- r':ı'.....!ı Jl.i! _,;>i a.ıwı.ı Jll { l.=lw J!.o l.:l.ilo_,ı> u.ı.i ~ Jll.!.l.:.o y>i..iıı J.t-'; 1ı Jll { ~J .,ı.. ..iıı._.ı... ..iıı J.t-') ı.::J_p .u.i 'JJ ~J..:r-""i ~J .,ı.. ..iıı._.ı... ..ı., Jr" ı Jll r":J.,...';Iıı. ..ı., Jr"ı ~ı Jl.i! ~J .,ı.. ..iıı._.ı... ..iıı J.t-'ı ı$.r. ~ı J)ı.y- ~ Jll..iıı Jr" ı ~ı .ı.ı.:.. ._.ı.. iııı J.t-'ı ~ .ıııs:ı ..ı.ıJ "i<>: ı .ı.l r~ı> ı.:ıi 1 ı. UAı .:ıı.... Jıı ~w,.ı.,. J.-.:NJ ..:.,ıı i!!J .:ıw.. 1 rJ-"1J ıı>;1ı ~PJ ':ı'...ı:lı ı--" ~J..,ı.....ı.ı Metnin Tahlili: Bu rivayette, olaya Hz. Peygamber'in huzurunda bizzatşahit olan sahabi Hz. Ömer'in oğlu Abdullah olarak gözükmektedir. Buna göre Rası1lullah'ın yaruna güzel vasıflarla vasfedilen bir adam izin alarak gelmiş ve onaİsZG.m'ın ne olduğunu sormuştur. Aldığı cevapta ise: ı 1 1 12 Ebu Hanife, el-Fzkhu'l-ekber, s. 70 (İmam-ı Azam'ın Beş Eseri içinde). 13 İbn Ebi Şeybe, Musannef, III, 331-332. 216 • DİNİ ARAŞTIRMALAR İslam; namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan orucu tutmak, haccetmek ve cünüplükten temizlerunek olarak tarif edilmi~tir. Oradakilerin, "bugünkü adam gibisini asla görmedikleri ve sanki Rasülullah'ın onu tanıdığı" ifade edildikten sonra ba~ka bir bilgi verilmemi~tir. Değerlendirme: İsnadı ihticaca elveri~siz gözüken bu rivayetin metin kısmı fazla yorum yapacak kadar uzun değildir ve sadece İsldm hakkında sorulan soruya deği­ nilmi~tir. Burada verilenİslam tarifi, önceki rivayerlerdekiyle aynıdır, sadece ~ehadet cümleleri burada yoktur. Şayet bu rivayet muhtasar değilse, metni eksik nakledilmi~ olmalıdır. Nakildeki bu noksanlık ise, ~üp heletimizi Ata b. es-Saib ve Muhammed b. Fudayl üzerine çekmektedir. Netice itibariyle bu rivayet bilhassa isnad olarak tek ba~ına ihticaca elverişsizdir. Metin olarak ise öncekilerle büyük oranda örtü~mektedir. Burada yer alan. "bugünkü adam gibisini asla görmedikleri ve sanki Rasfılullah'ın onu tanıdığı" ifadesi ise diğer rivayetlerde pek yer almamaktadır. Benzer bir ifadeyi sadece İbn Hanbel'deki bir İbn Ömer tarikinde görmekteyiz. 14 İkinci Rivayet: İbn Ebi Şeybe'nin kitaplarında yer verdiği diğer İbn Ömer rivayeti bir öneekine göre biraz daha deği~il<tir .15 Söz konusu rivayetin metni ~öyledir: ;.} ~I.;;>JI.il J.ı.i ':1 ui u~j! \.oj .}W .J>J~Iı,),;,J. \i).:f'")l~ ~1 \;ı.lll ~.;r..i»ı ~ ~:,Jil~.ıl\ıUlJJ Jli p;.;r.ı,;r .:ı ı Jli f ''-" ...... ~iJ ~-"!'i" ~ .:r. .ılı ı ~ .:ı i 1'"".f."il .!.WJ' ı:.,illi) Jli f <.:lL. .:fi ~i?i ..:JllJ ı?" ..,_:.:ı.U J\J ij,4ll Jı J.A!. "-"" çı)' ..,.,ı. ..,..ı,oıı...,... .}>: J ouil ~J ~.lı ı J.P .lıı J_,..J = ı5 Jl.il j>:-1 Jl.il ~J ~.i» ı J.P .lıı j_,..J y. .!l=l.ı.-.:..:..:. i.ıW.•.;;> J-:.ilJ .:.,ıı i!!-J c:ı""'"'J r.J-"lJ alS" }ı ~JIJ ;;')...:lı ı-..ıı ~J ..,ıs. ..iıı J.P ..iıı J.,..J Jli r"'}....'Jı "'..;., J.,..J ı; Jl.il ~_,ı, ._,.J •PJ •.r-J •ı:>- .uS" J.ıAllıJ~'J ..,...s:.ı,Jıs:."i.ı•J.ı"'j' r_,l•J..iı~"'.il~J ~..iııJ.P ..iıı J.,..J JIJ.:ı~'J' w ci.ı..:o Ju j.ı?, l.iA~J ~..iııJ.P~I Jl.il ~ J.ı.<ı,..a \:aa-~ ı.:...i:l Jlij>:)~~ ~J ~..iııJ.P ..iıı J.r'J Jl.il..l,_..ıi( ciu Jli ~l~ı->ui Metnin Tahlili: Bu rivayetin metin kısı:nı.n..da asıl rivayete geçmeden önce, kade.rin olmadı­ ğını iddia eden bazı insarıların İbn Ömer'e ~ikayet edilmesine dair olaydan bahsedilmekte; sonra da Hz. Peygamber (s.a.)'in huzurunda meydana gelmi~ olay İbn Ömer tarafından aktarılmaktadır. Bu olayda yine, huzura gelen ve tanırunayan bir adamın Hz. Peygamber' e sorduğu sorular vardır. Adamın sorduğu "İslam nedir?" sorusuna Peygamber (a.s.) önceki İbn Ömer rivayetlerindeki cevabı vermi~tir. Bunun akabindeimamn ne olduğu sorulmu~, cevap olarak ise ~urılar sıralanm~tır: 14 Bkz. Ahmed, Müsned, I, 52 (no: 374). 15 İbn Ebi Şeybe, Musannef, VI, 170-171; a.nılf., Kitdbu'l-fmdn, (Beyrfıt, 1403/1983) s. 44, 45. BEKiR TATLI • 217 İman: Allah'a, ahiret gününe, meleldere, Kitab'a, peygamberlere, hayrıy­ la-~erriyle, acısıyla-tatlısıyla bir bütün halindekadere inıan etmendir. Bu rivayette sorulan sorular bunlarla sınırlıdır ve·inıanm ne olduğunun açıklanmasından sonra adamın oradan ayrıldığı; daha sonra Hz. Peygamber'in onu getirmelerini istediği ama sahabenin onu bulamadıkları, en sonunda da Peygamber (a.s.)'ın o gelen ki~inin Cibrll olduğunu, dinlerini öğretmek için onlara geldiğini açıkladığı anla~ılmaktadır. · Değerlendirme: Bu rivayetin metin kısmı da ya muhtasardır ya da noksandır. İsnadın problemli olması ikinci ihtinıali güçlendirmektedir. Ancak burada verilen bilgiler öncekilerle uygunluk göstermektedir. Netice olarak, sanırız bu rivayet diğer­ leriyle birlikte dü~ünülünce hasen derecesine ula~abilir. 3. Ahmed b. Hanbel'in (v. 241) Müsned'i: Ahmed b. Hanbel'in (v. 241) Müsned'inde Abdullah b. Ömer'den gelen dört rivayet vardır: Birinci Rivayet: İbn Ömer'den gelen 4 tarikten ilkinin 16 isnadı Ali b. Zeyd sebebiyle zafi- yet ta~ımaktadır. Metni ise ~öy~edir: Jli f •l_r. Jr' rA'J ts.;! ıoT' (;i r"J)"i Jlii l_,l..aı f IJjU. UIJ 1~ IJjU. u\i ~.1;~ .r'';ıl ui iJ ~j! ':/1>:-J ü.L:J:. iJI ,rs- ~':/ ..:.li ;IS'}l.)jlJ ;;':}..,)ı ~J \:.,.:.Al i.!_,.:.;ı ':lliıı.ı.,.:ı Jl.il f)-'jl "'.JJ. \ıJI.il r-J .,ı... .iıı ~ ~1 Jı r-J .,ı... .iıı ~ .P-.1"< ·"=" otjl..!.lı ':/ iJ\ioı;..!.!ıis' Jı.:ı.iıı~Jiiul.->-'jl W Jli .:JJ..D Jll~Jil~ Uii<!lH o.::.ı.l 11\i Ju .:.,,l ~JıJU..;r~J ı.J:.ı 1 .:.._,ı. ı .ı...ı .:ro .:...,ıı 1 .ı... ;J 1..;5J .5.--;A.J .lııı .:roJ' Jll iJ~'jı w Ju .:JJ..D Jli (-'U J\1.;,-" uil.!.lJ,; o.::.ı.ı ı,;ıı Jı:; i.lı.ıı .,li .:J....., Ju ~ Ju .:ro_;. uil .;.ıH o.::.ı.ı ı> \i Jl.l ..ı.s- ;...ılıJ ;Wı 1 Metnin Tahlili: Bu rivayetin metninde ilk olarak yine, İbn Ömer'e bazı ki~ilerin ~il<ayet edilmesi olayından söz edilmektedir. Bunlar; arnelleri yapma iradesinin kendi ellerinde olduğunu, diledilderi takdirde amel i~ledilderini, dilemedilden zaman da i~lemedilderini iddia eden ki§ilerdir. İbn Ömer, öylelerinden uzal< olduğunu söyledikten sonra Cibrll'in geli§inden bahsetmi§tir. Bunun akabinde Cibrll'in sorduğu İslam, ihsô.n ve iman ile ilgili soru ve cevaplardan sonra rivayet bitmekte ve ba~ka bir bilgi verilmemektedir. Değerlendirme: Metnin ilk kısmında, gelen ki~inin doğrudan Cibril olduğunun söylenmi~ dikkat çekicidir. Sorulan soruların sıralamasında ihsanın, imandan önce olması bu rivayetin mana ile nakledildiğinin küçük bir ni~anesi olarak olması 16 Ahmed, Müsned, II, 107 (no: 5856). 218 • DİNİ ARAŞTIRMALAR kabul edilebilir. Mezkur sorularm cevaplan ise, öncekilerle benzerdir. İslam ile ilgili 5 husus, imanla ilgili de 8 husus sayılmıştır. İman kısmındaki sayının fazla olması, önceki rivayetlerde yer alan "ahiret gününe inanmak" maddesinin burada "öldükten sonra dirilişe" ve "cennete-cehenneme inanmak" şeklin­ de iki ayn madde olarak zikredilmesinden olabilir. Bu, Ali b. Zeyd veya Hammad b. Selerne'den kaynaklana bilir. Mana ile rivayet edildiği düşünülünce bunun herhangi bir olumsuz tarafı olmasa gerektir. Bir bütün halinde düşünülünce bu rivayet, her ne kadar isnadıyla ilgili bazı problemler ihtiva etse de metin açısından fazla bir müşkülat arz etmemektedir. Bu nedenle metin olara!< bunun sahih olduğunu düşünüyoruz. Müsned muhakl<iki Şuayb el-Arnaut da, bu hadisin sahih, isnadın ise Ali b. Zeyd'in zayıf olmasından dolayı zayıf olduğunu ifade etmiştir .17 İkinci Rivayet: Müsned'deki il<inci İbn Ömer rivayeti 18 ise şöyledir: Metnin Tahlili: Metin kısmında, bu rivayetin öncekinin benzeri olduğunun ifade edilmesiyle yetinilmiştir. Sadece farklı olarak, Cibril'in Hz. Peygamber (s.a.)'eDıh­ ye suretinde geldiği hususuna değinilmiştir. Bu açıklamanın kime ait olduğu burada net değildir. Değerlendirme: Bu rivayette isnadla ilgili dil<kat çekici bir problem söz konusu değildir. Metin kısmı ise oldukça kısadır. Cibrü'in Hz. Peygamber (s.a.)'e Dıhye suretinde geldiğine dair bilginin Itim tarafından söylendiği burada belli değildir. Ancal< bu bilginin doğru olma ihtimali oldukça zayıftır. Çünkü gelen kişinin Dıhye suretinde olması halinde sahilbenin onu tanımaması gibi garip bir durum ortaya çıkmış olacaktır. Bu ise ihtimal dışıdır. Nitekim İbn Hacer (v. 852) ve Ayni (v. 855) gibi bazı şarihler Dıhye ile ilgili bu bilgiyi vehim olarak nitelemişlerdir. 19 Burada söylenenin al<sine gelen kişinin, hiç Itimsenin tanımadığı birisi olduğuna dair rivayetler oldukça çoktur. 20 Netice olarak isnadı problemsiz gözüken bu rivayetin metninin problemli nakledildiğini ve Dıhye ile ilgili verilen bu bilginin kabulünün zor olduğunu 17 Müsnedu'l-İmô.m Ahmed b. Hanbel, X, 102. 18 Ahmed, Müsned, II, 107 (no: 5857). ı 9 Bu iki Buhfıri şfuihi, gelen kişinin bir adam suretinde olduğunu söylemekte ve onun Dıhye suretinde olduğunu ifade eden bir rivayetteki bu sözü vehiın olarak nitelemektedirler. (Bkz. Fethu'l-bô.rf, ı, 93, Mısıı; 1301, I-XIII, Matbaa-i Amire baskısı; Ayni, Umdetu7-kô.rf, I, 338.) 20 Misal için bkz. İbn Ebi Şeybe, Musannef, VII, 502; İshak b. Rahı1ye, Müsned, I, 209-210; Ahmed, Müsned, I, 51. BEKİR TATLI • 219 düşünüyoruz. Burada verilen bilgi belki Cibrll'in Hz. Peygambere bazen Dılı­ ye suretinde geldiğine dair genel bir bilgi olup Cibril Hadisi ile sonradan karışmış olabilir. · Üçüncü Rivay~t: Üçüncü İbn Ömer rivayeti2 1 şu şekildedir: t'T' r".:r. .':ıı.ı,.,vı I""J.Jl"ill""~ ı:.ı .r".:r.Jı.li _,ii 'J vj.JA< ı..J .}W Jı.l~ı .;)w uı f =.'.ı .r'J r".:r.'J .:...ıı Jıl .r"!.:t.</" u.ıj ,,; r-l-'J ~1:.·~ .'.ı J.,.., Jı.li ~.,. .f.JJ .)>:, ,ı.,.ı r-l-'J ~1:.·~ .':ııJ.,.., t .;r<ı...:,ı o.:JJ$.ı.:.J1( \l'JJ,ı;. ""rA'J '<Ş)! j"~l r.t.JıJ .ı...JJ ..,5J .5.r),.J i:ı~ .J".i' jı.l ()~~~ </" Ji v~~ı loy.Jl"i .':ıı J.I"'J \! Jı.li ~J uW cı,s'J o\S" ?' u.ıj u>i Jı.li u.ıj .:oi Jı.li ..:J.,ı.., ..:J.,ı.., Jll.!.ll.l JS' ~~J,ı :r J-J-J ,...,.., .ır- r""'J .:.,ıı <:!:'"J •ıs-Jı •"<lJ •.,....ı, 1 ı;; Jllr'i~~· w Jll , .h,..,. Jıl Jıl _,.ı.ııı,.,..FJ Jılv'-'"~'<ri,ı.Jl"i ioı J.,.., ı,Jıl t r-l-'J ~;.,~ .iıı J.,.., """'.:is'ı.io.,.r-l-'J ~;.,~.'.ı J.,..) ı_,l,ı.ı.:.i J>:, ı:,i, ı.. 1 .,ııı Jıl J.,..) ı_,l,ı .ı.:.i "k, ~;ıi, ı.. J.ı'J .!ll:> JS' .!lı; .:j! oı; 'J u)! oı; .!)..-is'~ Ji .ı. ı .ı,..ı .:ıi u...,. r-l-'J ~;.,~ .lıı J.,..) ı}y.ı.:.i'J~, ı:,i, ı.. ı,~.ı....ıı.; Jıl..:J.,ı.., Jı.li JllJıı...ıı.,. 1.1~~ 4"' Jr-J.ıı..Jıl •u. .ıı .ı. 'lı•,_,....; i.Jiıi ı.. Fo ~,s'·~ J<....- U..Jıl•~r!l•_,_..,l• Jılr-l-'J ~.iıı ~kı J.,..,.:ıi _..ı.,; "'ı..Jı .r i,J.Jl"i Jı.l ..:J.ı.,p ..:J.ı.,p J.ı'J ı.io :r .lı ı vı,.;.... Jıl JJ( Metnin Tahlili: Buradaki rivayetteyine öncelikle Yahya'nın İbn Ömere kader yoktur diyen bir takını insanların şikayeti ile başlanmıştır. İbn Ömer bu tür insanlardan uzak olduğunu üç defa söyledikten sonra Rası1lullah'ın huzurunda bulundukları sırada meydana gelen olayı aniatınaya başlamıştır. Bu cümleden olarak gelen ldşinin fiziki vasıflarını beyan etıniş, onun Hz. Peygamber'in yanına yaklaşmasından, neredeyse ildsinin dizlerinin birbirine değdiğinden söz etmiştir. Bundan sonra o ldşinin Peygamber'e sorduğu iman, İslam, ihsan ve kıyametin zamanı hakkında bilgi verilmiştir. Bu cevapların her birinden sonra, soru soran kişi verilen cevabı tasdik etıniştir. Orada bulunanlar da Hz. Peygambere onun kadar saygılı davranan birisini görmediklerini belirtmiş­ ler, sanki onun Peygamberi tanıdığını söylemişlerdir. Bundan sonra o kişi gitıniştir. Süfyan'ın ifade ettiğine göre, kendisine ulaşan rivayette, "Rasillullah'ın onun fakat onu bulamadıldarı" ziyadesi vardır. Nilıayet Peygamber (s.a.) onun, dinlerini öğretınek için gelen Cibrll olduğunu açıldarnış­ tır. En son kısımda ise, "onun kendisine ancak bu surette geldiğine" dair bir bilgi vardır. bulunmasını istediği 1 1 ı 1 Değerlendirme: Bu rivayet metin olarak daha öncekilerle büyük ölçüde uygunluk arz etmektedir.İsldm'ın açıklaması sadedinde gelen "cünüplükten temizlenmek" ifa- desi bazı rivayetlerde mevcut olmakla birlikte bazılarında da yoktur. "Hz. Peygamber'e onun kadar saygılı davranan birisini görmediklerine" dair bilgiye daha önce hiç rastlamamıştık. Dikkat çekici bir nokta da en son kısımda yer alan, "onun kendisine ancak bu surette geldiğine" dair bir bilgidir. Bu 1 1 21 Ahmed, Miisned, I, 52 (no: 374). 1 ! ) 220 • DİNİ ARAŞTIRMALAR bilgiye de bu şekilde daha önce rastlanmamıştır. Bu ifadenin, "Ne surette gelirse gelsin oniı tanznm; ancak bugün öyle olmadı" şeklinde az da olsa bazı rivayetlerde22 geçen ifade ile kanştırılmış olabileceğini düşünüyoruz. işaret ettiğimiz biı hususlar, rivayede ilgili olarak bazı ravilerin etkilerini gündeme getirmektedir. İsnadı ile ilgili bir zafiyet bulunmayan bu rivayerin metninde yer alan -dikkat çekilenler dışındaki- hususlar ise kabul edilebilir mahiyettedir. Dördüncü Rivayet: Müsned'de bulunan dördüncü İbn Ömer rivayeti23 ise şöyledir: ~.:r...l.ı.ı,.o.:ıı,._,.u.ı.ı:ıJi ..;.,il ı;ı ~.:r. JLll _,.u -:ı.:ı;y., ı..) ...ıuJPı~' oJ.o. ..ı ;-ı "'J.':ı.ıi... Ji ~.:r. ..:..ıi...( Ju .r"'.:r..:r i 'h U.ıl .,,; JLli _,ı;i ;., JJ-'J ı,JLli J.':ı '""' rl--J..,ı.. ..lıı.)-P ;., JJ-'J f.;;. ~ J\1 ~ ""' f ""'.r' .!.t)IJ-~\1 ,,_,"" I"'"J •<i.r. ı+' ı,Jı.ıı rl--J ..,ı....i.ıJ-P ..l.ıJJ-'ı.,s-ı •\;fı..,..<.:ıı.:.>IS" ı?'-"ı u.ıı .u>iJLli Jl>i ..i.ı JJ-'ı ı,Ju f i_,ııu.ıı .,,i JLli _,ı>ifııı JJ-'ı ı,Jıı '"" f.li .0\ı;~ll.o ..ı,, JJ-'J Metnin Tahlili: Buradaki ıivayette de kısaca İbn Ömer'e kader yoktur diyen kimseler şika­ yet edilmektedir. Bunun üzerine İbn Ömer o kişilerden uzak olduğunu üç kere beyan ederek, ilgili olayı anlatmaya başlamaktadır. Buna göre kendisi Hz. Peygamber'in huzurundayken bir adam gelmiş ve Rası1lullah'ın yanına yaklaşmak için izin almış, nihayet dizlerine kadar yaklaşmış, sonra da ona iman hakkında soru sormuştur. Rivayet burada sona ermekte ve öncekiyle (muhtemelen 367 ve 368 nolu rivayetler ile) aynı manadaki rivayerin zikredildiği söyleiımektedir. Değerlendirme: Muhtasar olarak zikredilen bu rivayette değinilen hususlar diğerlerinden Manayla rivayetten kaynaklanan anlatım farklan önemli değildir. Bu rivayet de salıili gözükmektedir. farklı değildir. III. Ebu Hureyre/Ebu Hureyre-Ebu Zerr'den Gelen Rivayetler: Ebu Hureyre ve Ebu Zerr'den gelen rivayetler çoğunlukla bunlardan sadece Ebu Hureyre'den, bazen de ikisinden birlikte gelmektedir. Ebu Hureyre-Ebu Zerr rivayetlerinde en fazla dikkat çeken kişi, onlar-_ dan bu hadisleri nakledenEbu Zur'a b. Aınr b. Cerir isimli tablin il.lirnidir. İbn Ömer-Ömer tarikinden gelen rivayetler nasıl tek Yahya b. Ya'mer vasıta­ sıyla geliyorsa, bunun gibi Ebu Hureyre'den gelen rivayetler de tek Ebu Zur'a vasıtasıyla gelmektedir. Şimdi bunlan kısaca özetlemek istiyoruz: 22 Mesela bkz. Ebu Nuayrn, Müsnedu Ebf Hanife, s. 151-153 (İbn Ömer rivayeti); Ahmed, Miisned, ıv, 129, no: 17167 (Amir/Ebu Amir/Ebu Maiik rivayeti). 23 Ahmed, Müsned, I, 53 (no: 375). L BEKİR TATLI • 221 1. İbn Ebi Şeybe'nin (v. 235) Eserleri: Ebu Hureyre rivayetlerinin yer aldığı ilk eser, İbn Eb! Şeybe'nin (v. 235) elMusannef'idir. Bu eserde EbU Hureyre'den geleniki tarikin yer aldığını görüyoruz ki isnad olarak bunların her ikisi de muttasıldır. • a) Ebu Hureyre'den Gelen Birinci Rivayet: EbU Hureyre'den gelen rivayetlerden ilkinin24 metni şu şekildedir: .ıli!J ;.;5J .5..~J ..iııı .:ı'y.:ıi o~';ll Jlil .:ı~~~ \.o I:. ı JJ-'J lı Jlil .r.J oııil ..,.w.ı ljJ\ı \.oJl ~J ot# .ılı ı J-P ..iıı JJ-'J .:ı ıs' Jli r~J -.:.J;ı.' öıs' )' ~.PJ ı.ı_p:ı.ı ö'J...alı ~J ı:,.:. .ı.ı .!l? ':IJ ..iıı ..ı.,..ı .:ıi Jli r')'...'i' ı.. .ı., JJ-'J ~ı Jli _,;.'lı .:...,ııı .:r.;ıJ ..ı....JJ .!lı .rı .ull oı; ':/ .:ı ı .!ll\l oı; .!llis" .lı ı ..ı.,..ı .:ı i Jli .:ıı....-~1 \.o .lı ı JJ-'J lı Jli .:ı~.:a.oJ Metnin Tahlili: İbn Ebi Şeybe tarafından kaydedilen bu rivayetin metnine göre, Hz. Peygamber'in yanına gelen adam iman, İslam ve ihsan hakkında sorular sormuş­ tur. Verilen cevaplar şöyledir: İman: Allah'a, meleklerine, kitaplarına, O'na kavuşmaya, peygamberlere, son dirilişe inanınale (Kadere iman yok) İslam: Allah'a ibadet etmek, O'na hiç bir şeyi ortak koşmamak, farz olan namazı kılmak, farz olan zekatı vermek, Ramazan omeunu tutmaktır. (Hac yok) İhsan: Allah'a, O'nu görüyormuşçasına ibadet etmektir; her ne kadar sen O'nu görmesen de O, seni görmektedir. Bu rivayet bu şekilde sona ermekte ve başka bilgi içermemektedir. Değerlendirme: İbn Ebi Şeybe'nin Ebu Hureyre'den nalden verdiği Cibril Hadisi'nin bu tarikinin metninde Hz. Ömer ve İbn Ömer'den gelen tarikiere göre en dikkat çekici nokta, imanın tarifi sadedinde kadere imamn, İslam'ın açıldamı:ı­ sında da haccın zikredilmemiş olmasıdır. Burada ra vi etkisi söz konusu olabilir. Yani isnaddaki ravilerden birisi metni bilerek ya da bilmeyerek eksilc nakletmiş olabilir. Bu, bize göre hata sonucu meydana gelmiş olmalı­ dır. Çünlcü, incelediğimiz ravilerden hiç birinde dikkat çekici ölçüde bir zaafa rastlamadile Diğer bir ihtimal ise, bu metnin tam yani eksiksiz olması, öncekilerin ise ziyade ile naldediimiş olmasıdır. Ancak bu ihtimali destekleyecek ölçüde delile sahip değiliz. Tam tersine diğerleri ile karşılaştırıl­ dığında buradaki metnin eksik kaydedilmiş olduğunu destekleyen deliller daha çoktur. Netice olarak buradaki rivayetin, kader ve hacc konularını ihtiva etmeniesi nedeniyle, bunları ihtiva eden tarlidere göre ş az olduğu kanaatindeyiz. 24 İbn Ebi Şeybe, Kitabu'l-musannef fil-ehddis ve'l-iisô.r, VI, 157 O-VII, Riyad, 1409). 222 • DİNİ ARAŞTIRMALAR b) Ebu Hureyre'den Gelen İldnci Rivayet: el-Musannef'in başka bir yerinde 25 yine Ebu Hureyre'den öncekille benzer isnadla gelen diğer bir rivayetin metni şöyledir: ı;ı.ı_r.i .:ı- .!lı.ll 'T!J :ı..'iı.:.ı.ıJJ ı;ı ~ı_r.i.;,<- .!ll.~>-i....j:JJ JıWıy ~~ ~ J.ı:-Jı ı.. Jl.i ~wı...., liıı J.,..J ıı Jl.i 'i.:>:J .:ıi •= ..lıı.:ıı .i:ııı '.i!~ '.i ..r2" .j ~ı_r.i .:ı- .!lı.lluı,:,!ı.J ~~ .~soJ JJU:ıı ı;ıJ ~ı_,.:.i .:ı- .!lı.a...,..ı:ıı...,..J•J oı.,.ıı olôl-ı ..:.ı~>" ı;ıJ J? ~ ..iııut.:.ıft .J>} .ş~ ._,...;ı .ŞJJ:i I.AJ 1~ .,_s::ı ı;ı,. ._,...;ı ıŞJJ:i I.AJ r~;..J<jı ı.} ı.. ~J ..:..oJı J]'!J ~Wl~ Metnin Tahlili: Bu rivayetin metin kısmında, iman, İslam ve ihsan hakkında sorular yoktur; doğrudan kıyametle ilgili soruya geçilmiştir. Bununla ilgili olarak, soru sorulanın, sorandan daha bilgili olmadığı vurgulandıktan sonra, onun alametleri sıralanmıştır. Verilen bilgiye göre kıyametin alameti olarak sıralanan üç şey vardır: ı. Canyenin efendisirıi doğurması 2. Yalın ayaklı-çıplak kimselerin insanların başına geçmesi 3. Deve çobanlarının yüksek binalar yapması. Metin kısmında değinilen diğer bir şey de; bu sayılan alametlerin, bilinmeyen beş şey (muğayyebat-ı hamse) kapsamında olduğunun söy1enmiş olmasıdır. Bu son hususun kim tarafından söylendiği açık değildir. Değerlendirme: İbn Ebi Şeybe'nin kitabına aldığı bu rivayetin metin kısmında sanırız bir ihtisar/takti' vardır. İman, İslam ve ihsô.n gibi hususlardan hiç bahsedilmerniştir. Belki de ravilerden biri, konusu luyamet alametleri olan bir mecliste bu rivayetin sadece ilgili lusmını vermekle yetinmiş olabilir. Ancak bu ilitirnalin dağıllluğu halinde kanaatimizce bu rav! bilmeden de olsa bazı hatalara sebep olmuştur. Mesela, önceki rivayerlere aykırı olarak burada, kıyamet alametlerini sayınayı Hz. Peygamber'in teklif etmesi buna bir örnek olabilir. Halbuki bundan önceki rivayetlerde, alamederin neler olduğunu söylemesi Hz. Peygamber'den istenmişti. Bu rivayede ilgili alda gelen bir ihtimal daha vardır. Bir önceki rivayette iman, İslam ve ihsan konularına değirıilmiş, kıya­ met konusuna hiç girilmerniŞti. Burada ise tam tersi bir durum söz konusudur. Acaba bu iki rivayet, aslında tek rivayet iken sonradan mı iki ayrı rivayet haline dönüşmüştür. İsnadların da benzer olması nedeniyle doğrusu bu ihtimal bize daha doğru gibi gelmektedir. Kıyametin alametleri cümlesinden olmak üzere sıralanan üç husus, önceki rivayetlerde ild madde halinde yer almıştı. Bu farklılık, buradaki son iki maddenin öncekilerde tek maddede sıralanmasından kaynaklanmaktadır. Bu durum ravüerden birinin etldsiyle oluşmuş olmalıdır. Ayrıca metnin sonunda yer alan beş gayb ile ilgili malumatın ldm tarafından söylendiği açık değildir. 25 İbn Ebi Şeybe, Mu.sannef, VII, 502. BEKİR TATLI • 223 Bu konu Hz. Peygamber tarafından söyleıuniş olabileceği gibi, ravilerden biri tarafından da konuyla alakalı görülerek ilave edilmiş olabilir. Bu ikinci duruma göre bu nakil daha sonradan hadisin metnine dahil olmuş olmaktadır ki o zaman bir idrac söz konusu demektir. Buna sebep olan ravinin kim olduğu konusunda bir tahminde bulunmak ise oldukça zordur ve bunun için elimizde • yeterli delil yoktur. Sonuç olarak, bu tarikin başka tariklerle ortak kısımlarırun sahih olduğunu söyleyebiliriz.· · 2. İshak b. RMıuye'nin (v. 238) Müsned'i: Ebü Hureyre'den gelen rivayetlerin yer aldığı en erken ikinci kaynak, İshak b. Rahuye'nin (v. 238)Müsnedisimlikitabıdır. Bu kitapta toplamüçrivayet mevcuttur. Bunlardan birisi Ebu Hureyre ve Ebu Zerı:'den birlikte, diğer ikisi ise sadece Ebu Hureyre'den gelmektedir. İsnad olarak üçünde de dikkat çekici bir sılıhat problemi yoktur. a) Ebu Hureyre ve Ebu Zer'den Birlikte Gelen Rivayet: Cerir-Ebü Ferve-Ebü Zur'a-Ebu Hureyre ve Ebu Zerr şeklinde bir isnadla Ebu Hureyre ve Ebu Zer'den birlil<tegelen rivayetin26 metni şu şekildedir: y iııı J,...1 ~ı l.:ill J\...ı ı? r .;r.i .ş 1 ~ ':IJ .urı~ ..,.,ı.,-Jı ~ .ıı~>w>i \?'H~~ r-1--J .,ı; iııı J-" iııı J,...1 .:ı\5' ':Ili _,i •./' r-1--J .y; fııı J-" fııı JJ-'JJ \...}7. 1.6:.1 ..,ı~~ 1.6:.1 .:J:}> ,)' U\S'> .ıl ı.,.,ı ..,.,ı.,-JI.!llfi ı? A.J ,_,.J.>..;! \....l.ı' .!ll~ r:t.....ıı Jl.il.bı....Jı..) _,ı.= Ll' r-1-- w i- ..,.ı>~ .ııı.ı .:ıis' ıı; ..,.ı:ıı .;ıiJ ı.;1 ..,.ı:ıı ..,.,ı.iJ ~J ..,.ı:ıı.;,--i ~J ~ .ıı :l.r> ':IJ ..lıı.ı.,.:ı Ju f"'"'il' ı. J.J. ~ı Jl.il r-1--J .,ı; .ı., J.J. ıı Jıa d.ı..o ..ı ,ı...,. upiı Jıi d.ı..o Jıa ~ .U\i J-" .ı., J,...1 ı_,ı>ı Ju ( Jli ~i .w .!.ll:O ..:..ı.ı ı:.ı J>-1 J,li .;1....ı.,. . r:t.....ıı.,ı;,) Ju J.J. ~ı~ Jli .:..,!ı;ı!-J .:ıı..ı:- 1 rl"""J ö\S'jlı i}jlJ ö')l..alı oı_,:; fo i- iı\1 oı_,:; .!.!.;\;' ..lıı .ı,.:; .:ıi J\.il uı.....-i/ı,;r \,l.Jl"'i J.J. lı J\.il .ıs- 1 .u!ıJ ~lıJ yı:G:lıJ ~')l..lıJ iııtı u~i/1 ..!.&! .ş.ilıJ J\i Ji .iıtı "ı ...Al..J "-'iJ dJ ,:r \,l.Jl"'i f A,f-~ , .... f A,f-~ >~>-{ ""'tJ ~ J\i i.<-1-lı,:r \,l.f."'il J.J.\ı Jli d.ı..o Jı:i :lı.r. öW-ı ..:..;i1 ı.;ıJ .:ıı,.,ıı ıJ .:ı yJih=ı ~ı ..... 1 ..:..;i1 ı:. ı 14..)_,.:; .::.ıı.:t... ı.ı. JJJ Jıl-lı Ll'~~~ J.,Uı ı. J>-ı.;r.> J ..s.ıı.ıı ıJ.J. rr""1';ı .J ı.. ~J .:...,aıı J.rıJ ı...wı ~ •= ..lıı.:ıı i) r.ı., ':lı~ ':l..,.,.ııLl'? .J 14 aiJı.:ı.ııJ ı:.1J Jt>1';ı :l_,ı.. öı_,.ııJ 1 ~ .)>.1 Ll' .ıı ~~ ui ı. J>-ı.;r.>J ..s.ıı.ıı ıJ.J. ..!.&! .ş.ilıJ r-1-'J .Y.., .iiıı ,)oJ> ..lıı J,...1 Jı.il .ı.....ıı Ll' N d=-' { ~ ~ Jı ');ı ~,.,.., ôJJ-" ıJ ~ ~·"=" Jı.P.:- .U)J Metnin Tahlili: Bu rivayetin metninde, öncekilerden farklı olarak bir ön bilgi mevcuttur. Bu ön bilgide, Hz. Peygamber'e, kendisini dışandan ziyarete gelen yabancıla­ rın sorularına cevap vermesi ve onların da onu tanımalarını temin etmek için yapılan bir mekandan söz edilmektedir. İşte Cibril'in gelişi de bundan sonra olmuştur. Verilen bu ön bilgi daha önceki rivayetlerde geçmemişti. Onunİslam'ın ne olduğuna dair sorduğu sorunun cevabı yukarıdaki rivayerlerle aynıdır. "İmandan haber ver" ifadesinden sonra bir eksiklik var gibidir. Bu kısımdaki sözler: "Allah'a, meleklerine, Kitab'a, peygamberlere ve 26 İshak b. Rahuye, Müsned, I, 209-210 (I-III, Medine, 1412/1991). 224 • DİNİ ARAŞTIRMALAR bütünüyle ka dere" şeklindedir. Sanırız burada "inanmandır/inanmaktır" şek­ linde bir fiil olmalıdır. Bundan sonra, ihsan sorulmuş, yukandaki gibi cevap verilmiştir. Bu rivayette bir soru daha mevcuttur. Bu da kıyô.metin ne zaman kapacağı­ na dairdir. Buradaki ifadelere göre, Hz. Peygamber (s.a.) bu soru karşısında bir müddet sessiz kalmış, daha sonra Allah'a yemin ederek şöyle buyurmuştur: "Bu konuda kendisine soru sorulan, soru sorandan daha bilgili değildir; fakat onun senin bilebileceğin bazı işaretleri vardır: Koyun çobanlarınınyük­ sek binalar yaptığını görmen; yalın ayaklı ve çıplak insanların yeryüzünün idarecileri olduğunu gömıen; kadının, efendisini doğurması. Allah'tan başka­ sının bilemeyeceği beş gayb vardır." Bundan sonra şu ayeti okudu: "Şüphesiz ki kıyô.metin bilgisi Allah'ın katındadır; yağmuru O indirir; rahimlerde olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Yine hiç kimse, nerede öleceğini bilemez. Kuşkusuz Allah, her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır. '127 "Sonra semadan bir toz yayıldı. Rasfılullah (s.a.) buyurdu ki: Muhammedi hidayet ile ve hak din ile gönderene and olsun ki, ben onu sizden birinin bildiğinden daha fazla biliyor değilim; fakat o Cibril'di. Size (dininizi?) öğ­ retınek için geldi; Dılıye el-Kelbi suretinde." Değerlendirme: Bu rivayerin isnadında dikl<at çekecek şekilde önemli bir problem gözükmemektedir. Metin kısmında ise öncekilerde bulunmayan bir çok fazla bilgi mevcuttur. Hz. Peygamber'e, kendisini dışandan ziyarete gelen yabancı­ ların sorularına cevap vermesi ve onların da onu tanımalarını temin etınek için yapılan bir mel<andan (dükldn) söz edenbilgi bunlardan biridir. . Yine, iman tarif edilirken ahiret gününe inanmak yer almamaktadır. Bu kısımda en dikkat çeldci nokta ise, kadere iman konusunun yer alması­ dır. Bu bilgi İbn Ömer ve Hz. Ömer'den gelen rivayerlerle benzerlik ifade ederken; tek başına Ebu Hureyre'den gelen birçok rivayetten farklılık arzetmektedir. Bu da kaderle ilgili olarak önemli bir noktadır. Kıyô.metle ilgili soru sorulunca Hz. Peygamber'in bir müddet susup sonra cevap verdiğine dair cümleler de bu nevidendir. Kıyametin azametleri olarak sıralanan üç madde, birçok tarikte iki madde halinde yer almıştır. Rivayerin en sonunda ise, semadan bir toz yayıldığından bahsediliyor ki bu bilgiyi de daha önceki rivayetlerde görmemiştik. Gelen kişininDiliye el-Kelbi suretinde olduğundan bahsedilmesi de şüpheyle karşılanması gereken bir durumdur. Çünkü, Dıhye'yi sahabilerin tanımaması düşünülemez. Bu nedenle, rivayetteki bu kısımdaravi etkisi sonucu bir hata oluşmuş olması yüksek bir ihtimaldir. Bizim kanaatimize göre bu farklı bilgiler, ömrünün sonlarında hati.zası­ nın zayıfladığından ve karıştırdığından söz edilen Cerir b. Abdil- 27 Lokman, 31/34. BEKİR TATLI • 225 harnid'den kaynaklanıyor olabilir. İsnad açısından fazla problemli gözükmeyen bu rivayetin metin kısmındaki farklı bilgilerin tevakkufla kaqılanma­ sı, ilıtiyat açısından daha uygundur. Diğer rivayerlerle örtiişen bilgilerin ise sahilı olduğu ifade edilebilir. · b) Ebu Hureyre'den Gelen Birinci Rivayet: İshak b. R.ahı1ye'nin seniettiği birinci Ebı1 Hureyre rivayeri Cerlr-Ebı1 Hayyan-EbU Zur'a-Ebı1 Hureyre isnadıyla gelmektedir. 28 Ebu Zer olmadan sadece Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği bu hadisin metni şöyledir: .uı..ıı J .U...JJ •:S:.;·J.>J ..lıı.ı .:r'jlui Jı:i .:ıi.Ç_:ıı u J.J.Iı Jlil ~ Jı- J oui l)..rWlljılı uJl ~J ~.ılı ı..;... .ılı ı J,...1 .:ı \S' Jli J.J. 1ı Jı:i .:ı~.Ao1 rJ-i=lJ '-:oJfi' o\S')ı ,pjlJ A.ıplı •~ı ~Jı:,.:. .ı.ı .!l..ı-!J 'J Jli fJ-.:Iı w .ılı ı J,...1 tı Jı:i .ı"'.lı <!.A,lıı .:rojlJ .r .!.U.ı.-i...J JıWı.:ro ~~ 1,r<- J,Uı ı:. Jlil ~\..lı &J J.J.\ı Jli .!lıı! .u\i oı; f u\i oı; .!.llir .iıı..ı.,ıu .:ı i Jli .:ı ı...:.. :ı ı W Jı" )ı J rJI ( ~'./ı <!-,Alı J.:r!J ~\..lı ~ o.= .ılı ı uJ ..\ı ı ';/) ~ ';/ .r3" <) ..rWI ..ı'JjJ ö\il-1 c.ıiıJ ~J oi}ı .:ı.ılJ ÜJ \;kı_,.ı. i t+J> ..rWI ~ •\>:' Jı?- .!lll Jlil oJ.ıı; ı-ll•.r-=Jı oJ> J ~J ~.ılı ı J..o .ılı ı JJ-'J Jı:i Metnin Tahlili: Bu rivayetin metnine göre, Hz. Peygamber'in huzuruna yürüyerek geldiği söylenen bir adam, önce iman hakkında bilgi istemiştir. Verilen bilgilerde şunlar sıralanmıştır: "Allah'a, meleklerine, peygamberlerine, O'na kavuşaca­ ğına ve son dirilişe inanmandır." (Kadere ve ldtaplara iman yok). Bundan sonra "İslam nedir?" diye sorulmuş; "Allah'a hiçbir şeyi ortak koş­ maman, farz olan namazı kılman, farz olan zekatı vermen ve Ramazan orucunu tutmandır" şeklinde cevap verilmiştir. (Hac yok) , Bunun akabinde ihsô.n ve kıyametin zamanı hakkında sorulan sorulara verilen cevaplarda, yukarıdakilerden bir fark yoktur. Kıyametin alametleri olarak verilen şeyler de öneelci rivayettekine benzemektedir. Burada, cariyenin efendisini doğurması ve yalın ayak insanların lider olması şeklinde ild adet alarnet yer almıştır. Bu sayılan unsui:lar da Lokman süresinin son ayetleriyle ilişkilendirilmiştir. Bütün bunlardan sonra adam ayrılıp gitmiş, Hz. Peygamber, onun getirilmesini istediğinde onu bulamamışlar; en sonunda da o kişinin Cibrll olduğu, bizzat Hz. Peygamber tarafından haber verilmiştir. Değerlendirme: Bu rivayetin isnadıyla ilgili fazla problem yoktur. Metin kısmına gelince; imanın ve haccın yer almaması gibi hususların, ravllerden birinden kaynaklanması muhtemeldir. Buradaki raviler arasında bu konuyla ilgili şüphe uyandıracak ldşi Cerlr b. Abdilhamid gibi gözükmektedir. Iradere ve kitaplara 28 İshak b. Rahuye, Müsned, I, 211. i i r ~ 226 • DİNİ ARAŞTIIDIIALAR Netice olarak biz, bu rivayetin isnadıyla ilgili fazla problem gözükmese de, metin açısından eksik nakledilmiş olabileceğini ve bu eksik bilgilerden dolayı bu tarikinşaz olduğunu düşünüyoruz. c) Ebu Hureyre'den Gelen İkinci Rivayet: İshak b. Rahuye'ye aitMüsned'de yer alan Ebfı Hureyre'nin ikinci rivayeti- nin isnadı şöyledir: Ceıir~Umare b. el-Ka'ka-Ebfı Zur'a-Ebfı Hureyre. 29 Rivayetin metni ise şu şekildedir: iı~':/l.;f' ;,ı?i ...... \! Jl.ii ~J ıP"!"! C;:"J ...... .}!- J .ı.,.ı._,ıi...ı .:ıi •y.~ ;,ı.ıJ-. '!"-'':!\.oy. r-!-J .y.. i.ı.;.... i.ı J.r-ı Jıi ı-r.~ ı .~ı ~iıJ .J>ı ':lı .!l_,ı.. ~~ ~~ oı_,..Jı •~ı ~;ı ısı JıJ1 ı.:JJ..p .ıt.... y ıJ J.,aıJ LlS' ı.ı.al~J ..:....,ııı ıtj!J ll iJ .ı:.. .;-j j o_,lL.ı.:ıi ı_,.~Aı.:ıi >1} ~Jj y.i Jıi Jı..r."!" ı.lA ~ı ıJ JıJJ oı_;<!.llis" i.ı.rı:.:ıi 1.J JıiJ .:ıı.,..,ıı ~ .:ı.ı!J~ :ı 1' J Metnin Tahlili: Bu ıivayet muhtasardır. Buna göre Hz. Peygamber (s.a.), ashabından kendisine soru sormalarını istemektedir. Onlar, sormaktan çekinince bir adam gelmiş ve soru sormaya başlamıştır. Onun imanın ne olduğuna dair sorusuna önceki rivayetlerdeki gibi cevap verilmiştir; şu kadar var ki, yeniden dirilişe ve tümüyle ka dere inanmak şeklinde bir ziyade olduğu bildirilmiştir. Rivayetin sonunda kıyametin alametleri cümlesinden olmak üzere yalın ayak, çıplak, sağır ve dilsiz insanların yeryüzünün idarecileri olmaları; deve çobanlarının yüksek binalaryapmaları zikredilmektedir. Önceld Ebfı Hureyre rivayetinde ihsan tarif edilirken söylenen: ''Allah'a, O'nugörüyormuş gibi ibô.det etmendir" cümlesi yerine burada: "Allah'tan, O'nu görüyormuş gibi korkman dır" denilmiştir. Bu rivayetin bitiminde ise ravilerden Ebfı Zur'a'dan, "Ona soru öğrenmenizi istedi" şeklinde bir ilave vardır. sormayı Değerlendirme: Müellif bu rivayeti kısaca vermiştir. Önemli bir fark, Hz. Peygamber'in kendisine soru sorulmasını istemesi, sahabenin bundan çekinmesi ve bunun üzerine yabancı birinin gelip bazı sorular sormasıdır. Burada o kişinin sorduğu sorulardan sadece iman ile ilgili olana değinilmiş; bunun önceki rivayetin benzeri olduğuna, şu kadar var ki, burada "yeniden dirilişe ve kadere inanmatı" şeldinde bir ziyade bulunduğuna dikkat çekilıniştir. Kuşkusuz bu ziyade çok önemlidir. Çünkü Ebfı Hureyre rivayetlerinin genelinde özellilde kader ve hac konusunun olmayışı dil<kat çekmektedir. Buradaki ziyade ise, bu sahabiden gelen bir rivayetin de kader konusunu ihtiva ettiğini ortaya koymaletadır ki bu durumda İbn Ömer-Ömer tarilctyle gelen rivayerlerle aradaki önemli bir fark ortadan kalkmalctadır. Genel itibariyle isnadı açısından bir problem gözükmeyen bu rivayetin metninde yer alan bilgilerin sahih olduğunu söyleyebiliriz. 29 İshak b. Rahuye, Müsned, I, 212. BEKİR TATLI • 227 3. Ahmed b. Hanbel'in (v. 24l)Müsned'1: Ebu Hureyre rivayetinin yer aldığı diğer bir eser İbn Hanbel'iri (v. 241) Müsned'idir. Bu eserde bir tek Ebu Hureyre rivayeri vardır ve isnad olarak bununla ilgili bir sorun yoktur denilebilir. Bu rivayet de daha önce İshak b. l}ıThuye'niri kitabından naklettiğimiz ve kadere iım1n ve haccın yer almadığı rivayete benzemektedir ki bunun metni şöyledir: Ebu Hureyre'den Gelen Rivayet: Müsned'de bulunan ve İbn Uleyye-Ebu Hayyan-EM Zur'a-Ebü Hureyre şek­ lirideki bir isnadla gelen bu Ebu Hureyre rivayeti30 şu şekildedir: .U\41J '<ı:;J .ı5..":MJ iıııı .;,'jl ı:ıi ı:ı~ı Jı! ıJIJ;';II u li ı J_,_..J lı Jl.il .p.- J oüli _,.Wl ljılı uJl ı-1-'J ~ .ıiıı ~ .ıiıı J_,_..J ı:ıiS' Jı! ...,ı_,Al' oIS'.;ı ı ;;ı.;ıı ~pıı o')l..alı rJ-1ı ı:..ı- "" !!;!J 'i ;., .ı,.ı ı:ıı r'j...';lı Jll r'j...';lı u ;., J_,_..ı ~ı Ju .ı"':i' ..:....ııı.,..ilı .ı...ıJ J_,_..) lı Jl! ()W:ı,.o J rJoo"lJ J _ı:-J.ı u Jli lsı..Jı ..... ..lı ı J_,_.. J lı Jl.il .!lı ..ı! .U\Iolji 'i "! .!lı\lolj .!lıls" .ıiıı .1,Al ı:ıi J\l ıJI.....>-';11 u ..ı.·, .JA !lı.U _,.l:lı ..rJjı ô\Al:-1 ôl.iJ.I ôı_,.Jı .:.llS' I.I!J 4J>ı_,.:.i .JA !lı.U 14ı i..o'iı .:.ı.UJ ı.lj 4J>ı_,.:.i ;Y' .!.ll.ı:>-i.. ?JJ Jıı...lı .;,' ~~ 4-"' •= .i'ııı ı:ıı ~':lıo.i.a ı-l-'ı~ ..\ıı ~ .i'ııı JJ-'J W i iııı 'il~ 'i ,.ri".) 4J>ı_,.:.i .:r' .!ll.U ı:ıl,:,lı.) '*-'' ô~J Jıllıli.I}J 4J>ı_,.:.i .p.-}ı .,ı!li i .1d'- ~ ..\ıı ıJ! 6ı' .J>Ji ı$~ .,-<ı <$JJJ UJ l.ıl> ~ l.lu ..,-<ı .SJJJ UJ r~>-ı'il.) u ~J .:.,ol\ J]'lJ lsı..Jı ~ ~l _,.l:lı ~ •":- r")L.Jı ~ ,}!.})':" l.i.a JW \::!o IJ..ı! ıoli oJl_pl I_,J,;.iı .p.-}1 .}<- IJl J ı-1--J ~ .lı ı~ .lı ı JJ-' j Jl.il Metnin Tahlili: Metin kısmında, gelen kişirıin fizili özelliiderinden bahsedilmeksizirı doğ­ rudan onun sorularından bahsedilmiştir. Sırasıyla iman (ka dere inanmak yer almamış; ba's ve lika ayrı iki maddede zikredilmiştir), İslam (haccetmek yoktur), ihsan, kıyametin zamanı ve alametleri (3 alamet: Canyeniri efendisini doğurması; irisanların başına çıplak-yalınayak-kaba kişilerin geçmesi; deve çobanlarının uzun birialar yapması) hakkında bilgi verilmiştir. Bunun akabiride Hz. Peygamber'iri bilinmeyen beş gayba (mugayyebat-ı hamse) atıfta bulunmasından ve Lokman sfuesirıin son ayetlerini tilavet etmesiriden söz edilir. Bunlardan sonra ise soru soran adam gider; Hz. Peygamber onun getirilmesini istediyse de hiçbir şey bulunamaz. Peygamberimiz de gelen kişirıin Cibril olduğunu haber verir. Değerlendirme: Bu l'ivayetiri metninde dikkat çekici özellik yirıe; iman esasları arasında kadere iınamn ve İslam'ın tarifinde haccın yer almamış olmasıdır. Diğer bir farldılık da şudur: Müsned'de bulunan Hz. Ömer rivayetinde, kıyametin alametleri, önceki soruları soran kişi (Cibril) tarafından sorulmuş iken; buradald Ebu Hureyre rivayetirie göre, soru olmadan Hz. Peygamber onları anlatmaya başlamıştır. Sıralanan bu şeyleriri ise bizzat Hz. Peygamber tarafından Lokman suresiriiri son ayetleriyle ve beş gaybla ilişkilendirilmesi dikkatimi30 Ahmed, MilineeL II, 426 (no: 9497). 228 • DİNİ ARAŞTIRMALAR · zi çekmektedir. Biz, bu ilişkilendirmenin bizzat Hz. Peygamber tarafindan yapılmış olmasını zaruri görmüyoruz. Bu da mümkün olmakla birlikte bunun riMierden biri tarafından yapılmış ve daha sonra ona isnad edilmiş olması da muhtemeldir. Nitekim daha önceld bazı rivayetlerde beş gaybm kim tarafından söylendiği açık değildi. Bu bilgi sonradan hata sonucu Hz. Peygamber'in sözüymüş gibi nakledilmiş de olabilir. İsnadıyla ilgili bir problem gözükmeyen bu rivayetin metnine karşı ihtiyatlı olmamız gerektiği kanaatindeyiz. Kader, hac, beş gayb gibi hususlar konusundaki kapalılık dolayısı ile ihtiyat daha uygun bir davranıştır. Özellikle kader ve hac konularının ekser rivayetlerde bulunması, buna karşılık burada bulunmaması bu rivayetin bu kısmının şaz olma ihtimalini ortaya çıkar­ maktadır. Öteki rivayerlerle ortak yanlarının ise sahih kabul edilmesi gerekir diye düşünüyoruz. IV. Umeyr b. Katade el-Leysi'den Gelen Rivayet: Cibıil Hadisi izlenimi veren diğer bir rivayet de sahabi Umeyr b. Katade elLeysl'den gelmektedir. Ondan nakledilen bu rivayet, İbn Sa'd'm (v. 230) Tabakc1t isimli eserinde bulunmal<tadır. 31 Fakat çok kısa olarak kaydedilen bu rivayetin içeriği konusunda fazla bilgi verilmemiş, İslam ve onun şerayii hakkında açıklama yapıldığı ifade edilmiştiİ-. Bu rivayerin isnadı da sahih gözükmektedir. Mezkur rivayet şöyledir: Metnin Tahlili:· Müellif, sahabeden Umeyr b. Katade el-Leysi'nin rivayet ettiği bu hallisi tam olarak vermemiş, Rası11ullah (s.a.)'e bir adamın gelip İslam'ın ne olduğu­ nu sorduğunu ifade ettikten sonra hadisin uzun olduğunu belirtmekle yetinmiştir. Biz bu rivayetin Cibril Hadisi'nin bir kısmı olabileceğini tahmin ediyoruz. Çünkü burada verilen kısımda sorulan soruya karşılıkİslam'ın şerayiinin haber verildiğinden söz edilmiştir ki genellikle İslam 'ın şerayii denilince Cibr11 Hadisi akla gelmektedir. Nitekim Ebu Hanife'nin kitaplarını ele alırken verdiğimiz ilk rivayette de böyle geçmişti. 32 Burada verilen bilgilerin çok lasa olması sebebiyle metinle ilgili fazla bir yorum yapma imkarumız yoktur. Değerlendirme: İbn Sa'd tarafından naldedilen bı.,ı rivayetin metni hakkında söylenebilecek fazla bir şey yoktur. Ancak müellif tarafındanbulasa rivayetin uzun şekliyle de bilindiği, kullandığı ifadelerden anlaşılmaktadır. Netice olarak, isnadı bulunmayan bu rivayetin metni hakkında yorum yapacak ölçüde bilgi sahibi 1 ı 1 1 ' 31 İbn Sa'd, Tabakat, V, 456. 32 Ebı1 Hanife, el-Fıkhu'l-ebsat, s. 45-46; Beyazizade, el-Usulu'l-münife li'l-İmiim Ebf Hanife, s. 37-39. BEKİR TATLI • 229 değiliz. Yine de İbn Sa'd'ın, bu rivayeti bildiğini ve delil olarak kullanılahilee ceğini ifade etmek istediğini söyleyebiliriz. V. .A.m.ir!Ebft .A.m.irJEbft Mcilik'ten Gelen Rivayet: Sahabeden EbU Ma.Jik veya Ebu Amir'den; yahut da tabiinden Amir'den geldiği bildirilen bir rivayet, İbn Hanbel'in (v. 241) Müsned'inde yer almaktadır.33 Burada ismin şüpheli olarak verildiğini görmekteyiz. Bu şekkin kimden kaynaklandığını ise bilemiyoruz. Bu rivayetMüsned'de Ebu Amir el-Eş'ari'den gelen rivayerlerin bulunduğu kısımda bulunduğu için Ahmed b. Hanbel'in bu isimler arasından tercihini Ebu Amir'den tarafa kullandığını söyleyebiliriz. Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde Cibril Hadisinin nakledildiği bu tarik şöyledir: .ı} .,ı... ı-.1..-l u:,.J-ıı.:r' '1.:>: ı~ 'l;J-" ~ <) r'"J...Jı..,ı... ..bı•: """ o~i~:>w>i..; ~ <) ..,.J~ı,-·_,.o 41 rl--J .,ı., ..iıı .).J' ~~ ı:ıı .ıı 'i ı:ıı .1f-l-' ı:ııJ .lı ~J r1--' ı:ıı J\öl r'j...:Jı ı. .lıı JJ-'ı 1ı .ı JliJ rl--J .,ı., ..iıı .).J' ~~ ~; ..p •J.ı Jır. ~J { r'1..Jı..,ı.. r_,!IJ .\ı4 oJ'j1 ul Jli u\.C_}'I \.o J\l f ı-" J(l .;:....L..i .Li! .!Jl.l .:.!.! ll\1 J\l ö\S')1 \,J.i'J ô'")..,:ıll r-ıJ .ÔJ-'JJ 0.1,<' l.ı.J. UIJ ..iıı 'jl ..:.ai .ı.ii.!Jl.l.:.!.! l.l\1 Jllo_,:.J oy .us' ;.ı.iliJ ui_;,IIJ o.,J~IJ ;WIJ 4J:IJ .:Jji.~Aıôi,>-IJ .:JjiJ .:r..,.JIJ o.,Jı:S:JIJ .S:.-:ı\liJ r'Jı ı-" J\l ~i .Li! .!ll.l .:.W ı.l\1 J\l .!lır. .n! oı; 'i .:-5 u\ .!ll\i oı; ..WiS' .lı ı .ı,.ı ıJI Jli kı J J-'J \! u'->-}'1 ı. Jll { ı-Al Jll .lı ı .}J> .lı ı JJ-'; J!a .lı ı JJ-'; \! ~ı...JI ..ri Jli .u'").)~:;'-"! 'iJ .ws:.ı c$.ÜI .S.ı:! 'iJ .o,l) rl--J .Y... .ı\11 .}J> .lı ı JJ-'J t"' J ~J ı> ı. ..r'ı ı; ;.u ı. Jr"" ;'lı<) ı. ~J .!.,Alı J}JJ ~ı....ıı ~ •= ..lı ı ı:ıı J;:-J ~kı 'iı ~'i ..,..oıı.:r' ır>- kı .:ı~ r1--J .,ı... Jıa .;J:>. Jıa W ı:ıufo .:t?")...ı .!.!::l.J:>...:.:.:. ı:ıı.lıı JJ-'; lı jlı....lı Jı.i! .J? r# .lıı ı:ıı .:ıj .J>;i c$~ ..r'ı ı;;.u ı..J ı.ı.<. ~ ; f Wi JJ { Jıl ...-ırJı Jıl .lı ı JJ-'; 1ı l!.l!lJi .:r'J J\l ..,..w ı..,..Jj; o~.U-ı 4lwı .ı~<-J ı:ıı,:,ıı.ı ı:ıı,:,ıı Jııi Jfou 14; .ılı :u'Jı ..::.ıi; ı> ı a}ı o.i> ı:ıfo ı:ıı 'iı .ıp uiJ 'iı .ı:ı i,!•"' ı. •-Y......,. ..,...aı ı$.il'J ı+:.ı ..,..wı ~ .~:,- Jı.r.>.- ı.a ll'.ı\l ..iıı ı:ı~ Jli .aı ...ı;;. Metnin Tahlili: Metninbaş tarafında önce, Hz. Peygamber ashabı ile otururken Müslümanlardan bir adam suretinde Cibril'in geldiği ifade edilmiştir. Bu kişi selam verip Hz. Peygamber'in dizlerine ellerini koymuş ve sırasıyla İslam, iman, ihsan ve kıyametin zamanı hakkında sorular sormuştur. Bunların cevapları şöyle verilmiştir: İslam: Yüzünü Allah'a çevirmen, Allah'ın birliğine ve Muharıımed'in (a.s.) onun kulu ve elçisi olduğuna şehadet etmen, namaz kılınan, zekat vermendir. (Hac ve oruç yok) İman: Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitab'a, peygamberlere, ölün'ıe, ölümden sonraki hayata, cennete-cehenneme, hesaba, mizana, hayrıyla-şer­ riyle bir bütün halindekadere inanmandır. İhsan: Allah'a, O'nu görüyormuş gibi ibadet etmendir. Her ne kadar sen O'nu görmesen de O seni görmektedir. Bu cevapların her birinin karşılığında soru soran kişi, burıların gereğini yerine getirdiğinde müslim/mümin/muhsin olup olmayacağını sormuş ve evet diye cevap almıştır. 33 Ahmed, Müsned, ıv, 129 (no: 17167), 164. 230 • DİNİ ARAŞTIRMALAR Bunun akabinde n1v1, Hz. Peygamber'in o kişiye cevabını duyduklarını, Rasülullah;ın, kendisiyle konuşan kişiyi görmediğini ve sözünü duymadığını ifade etınݧtir. Bundan sonra kıyametin ne zaman olduğuna dair sorunun ce"Subhdnallah! Beş şey gaybdandır; onlanAllah Azze ve Celle'den başkası bilemez. Kıyametin bilgisi O'nun katındadır. Yağmuru O indirir. Rahimlerde ne olduğunu O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Allah her şeyi bilir; her şeyden habervabı gelmiştir: dardır." Sonrasında, soru soran kişinin Hz. Peygamber' e, isterse kıyametin iki aliimetini söyleyebileceğini ifade etmesi üzerine, o da peki diye karşılık vermiş­ tir. Bunun üzerine şu üç alarnet sıralanmı§tır: Cmyenin efendisini doğurması, bina yapan kişilerin yüksek binalar yapması, fakir-yalınayak kimselerin insanların başlarına geçmesi. Bunların kimler olduğu Hz. Peygamber'e sorulunca o da: "el-ureyb" ('arab' kelimesinin tasğiri) demiştir. Bu açıklamaların sonunda o kişinin dönüp gittiği, ancak onun gittiği yolu görmedikleri söylenmiştir. Hz. Peygamber ise üç defa subhanallah dedikten sonra, onun dinlerini öğretmek için gelen Cibril olduğunu, bu gelişi hariç her gelişinde onu tanıdığını ama bu defa tanımadığını ifade etmiştir. . Değerlendirme: ,~ .... Bu rivayete göre, sorulan sorulardan İsldm ile ilgili olanın cevabında öncekilerden farklı olarak oruç ve hac zikredilmemiştir. Bu, önemli bir farktır. İman hakkında sorulan sorunun cevabı ise, önceki rivayetlerin tümünde geçen bütün unsurları bünyesinde toplayacak şekilde geniştir. Burada inarıılması gerekli hususlar şöyle sıralanmıştır: "Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitab'a, peygamberlere, ölüme ve ölümden sonraki hayata, cennete-cehenneme, hesaba, mtzana ve haynyla-şerriyle bir bütün olarak kadere inanmak." Bu rivayette olup da daha öncekilerde rastlamadığımız bir bilgi de, kıyametin ne zaman olduğunun sorulmasından önce kaydedilen; Hz. Peygamber'in konuş­ tuğu kişiyi görmediğine ve onun ne konuştuğunu da işitmediğine dair şeyler­ dir. Bu bilgiye önceki rivayetlerin hiçbirinde rastlamamıştık. Bunu kimin ifade ettiğini ve bununla ne kastedildiğini de anlayabilmiş değiliz.Kıyametin ne zaman olduğu konusundaki sorunun cevabı, daha önce zikrettiğimiz Tayaiisi rivayetine 34 benzese de biİaz farklıdır. Yine öncekilerin aksine bu rivayette bulunan diğer farldı bilgi de, soru soran kişinin Hz. Peygamber'e, isterse kıya­ metin iki alametin i söyleyebileceğine dair teklifi ve Hz. Peygamber'in de buna hadi anlat şeklinde karşılık vermesidir. Oysa diğer rivayetlerde, ne o kişinin böyle bir şey teklif ettiği, ne de iki alarnet şeklinde bir sınırlama yapıldığı hususu vardır. Üstelik söylenen alarnet sayısı da iki değil üçtür. Bize göre bu farklılıklar, rivayetin raviierinden _birinin karıştırması sonucu ortaya çılçmış­ tır. Bu kişi muhtemelen Şehr b. Havşeb'dir. 34 Tayruisi, Müsned, s. 5. BEKİR TATLI • 231 Rivayerin son cümlesi de farklıdır. Buna göre Hz. Peygamber, üç defa subhanallah dedikten sonra, onun Cibıil olduğunu söylemiş ve yemin ederek, bu. gelişi hariç, her defasında onu tarudığuu belirtmiştir. Sadece bu son kısmın, daha önce zikrettiğimiz Ebu Hanile rivayetinde mevcut olduğunu söyleyebiliriz.3s Bu rivayette yer alıp da başkalarında rastlamadığımız bu hususlar, isnadda yer alan kişilerden birinin (Şehr b. Havşeb'in?) kanştırması ve kendisine rivayet edileni iyi kavrayamainası sonucu ortaya çıkmış gibi görünmekte ve bu rivayerin sıhhatini olumsuz yönde etkilemektedir. Bunun yanı sıra isnadın sahabi ravisinin şekile belirtilmesi de ayn bir olumsuzluktur. Netice itibariyle kanaatimize göre bu rivayet tek başına alındığında ihticac edilmez bir durumdadır. Bu rivayetteki farklı bilgilerin şaz olduğunu düşünüyoruz. Diğer rivayetlerde de bulunan bilgilerin kabulü ise mümkündür. Diğerleriyle birlikte değerlendirildiğinde bununhasen li-ğayrihi mertebesine yükselmesi düşünülebir. İbn Hacer bu rivayerin isnadırıınhasen olduğunu söylerken36 belki de bunu kastetmiş olabilir. VI. İbn Abbas'tan Gelen Rivayet: İbn Hanbel'in (v. 241) Müsned'inde İbn Abbas'tan geldiğini düşündüğü­ müz bir rivayet vardır. 37 Aslında burada verilen metnin herhangi bir isnadı zikredilmemiştir. Ancak bu rivayet Ebı1'n-Nadr-Abdulhamid-Şehr-İbn Abbas isnadıyla nakledilen ve bizim konumuzia ilgili olmayan başka birçok rivayetm hemen peşinden verildiği için buraya alınması uygun görülmüştür. Nitekim buradaki rivayetin küçük bir kısmı, söz ettiğimiz bu isnad ile Müsned'in başka biryerinde yer almıştır. 38 ı..;.ıJ f-"J ~ ~~ ~ .liıı J.t-'J .ŞJ.j~ (Y ..,.l>.J) J.P~IJ r':ıl-lı ~ Jı?. oll1i Al~ rl--J ~ ~~ ~ ..\ıı J.t-'ı..,..b.- JliJ ~ .:ıi fA...'jl rl--J ~ ./iıı~./iıı J.t-'J Jli r:ı'-o'JI ı. .;.ı.- .liıı J.t-'J lıf J\.il rl--J ~ .liıı ~ ..\ıı J.t-'J ~J ,)s-i.JS Ju ..:...ı....i .W .!ll) .;..ı.ı ı)ıJiirl-'ui!.!Jl) .;..ı.ı ı)\l Jli.ı,..ıJ .ı..~+ ,.....,.:ıi1 .ı ~r 'J ..,..1 ..\ıı 'Jı.ıı 'J .:ıi ~1 .iiı ~J u.ıı .:roJJ ..:..y.ı .JAı ·~ı.ı1 ..:..}lı .:roJiJ ~ı1 ..,ı~ı1 .S:.~ıJ ı"'lı r_,ıı1 .lı ı, .:roy.:ıi u~'jı Jli .:ı~ı ı. ~ <J)J.>- ..\ı ı .;w ~ı J.,...ı 1ı J.,... ı ~ı Ju -=--T .w .!ll) .;..ı.ı ı)ı Jli =-ı .w .!ll) .;..ı.ı ı)\l Ju •r-J •? .ı5 _rlilı.ı .:roJ1 .:ııj:lıJ ..,ıw.ı1 ;ı:ıı1 Jli :ı,wı ~,;w .liıı J.,...ı 1ı Jli .!lı.ıı .uıı •; 1u).!ll\loı; .!Ilir ..\ı Jo-' .:ıi ul-:>-'jı rl-' J ~..\ı ı~ .liıı J.,... ı Jıi u~-:>-'j• ı.1 r~>-;'i ı .,ı ı. ~J ..:..,oıı JJ-ıJ :ı,wı ~ •= ..\ı ı .:ıı JA 'll~ 'J ...,.,.ıı.r ..r3- .,ı .liıı.:ıı..,.. rl--1 ~ .liıı ~ .iıı J.,...ı .lıı J,..ı 1ı ~i Jli .!ll5 UJ~ V.fW:.!.l:l..1> ~ .:ıı.:fJ1 Y. ~ .lıı .:ıı ..:.>ı' .J>ıi .ş~..,..Al.ŞJ.JJ ı.1 ı~~ ı5ı._,..Aı.ş;JJ ı.ıu.ıı t ı,ı,.ı aw..ı .:.oıiıJ .:ıwıı ı_,ı1 ~~:ı; .u.ıı "'"""'i .:..ıiı1 \4ı 1i If:!ı ..:...ı.ıJ ..,'i, ..::.,ıiı ı)ı rl--1 ~ .iiıı ~ ..;;, J.,...ı Ju .;w ..,ı_,.lı Jli ı.lu.ll t l,l:-ı öW..IJ .u.ıı ..,ıb..pi .:r'J .lıı J.t-'J lı Jıi ~ıriJ ~Wı /U.. .:r' .!ll.il.rı:ll.rJjJ ljlıs' 35 Ebu Nuaym, Müsnedu Ebf Hanife, s. 151-153. 36 İbn Hacer, Fethu~-bô.ri, I, 86. 37 Ahmed, Müsned, I, 319 (no: 2926). 38 Ahmed, Müsned, rv, 164 (no: 17169). i ~ 232 • DİNİ ARAŞTIRMALAR Metnin Tahlili: Rivayetin baş tarafında öncelikle, Hz. Peygamber'in oturduğu bir sırada huzuruna Cibrll'in geldiği ve ellerini onun dizlerine koyduğu ifade edilmiştir. Akabinde sırasıyla Cibril'in sorduğu İslam, iman, ihsan ve kıyametin zamanı ile ilgili sorulara Rasulullah'ın verdiği cevaplar şöyle belirtilmektedir: İslam: Yüzünü Allah'a çevirmen, Allah'tan başk.a ilah olmadığına, O'nun tek olduğuna ve ortağı bulunmadığına; yine Muhammed'in O'nun kulu ve Rası1lü olduğuna şehadet etmendir. (Bunları yaptığındaMüslim olduğu söylenmiştir. Namaz, oruç, hacc ve zekat yok.) İman: Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba, Peygamberlere, ölüme ve ölümden somaki hayata, cennete, cehenneme, hesaba, mizana, hayrıyla­ şerriyle tamamıyla kadere inanmandır. (Buriları yerine getirdiğinde mürnin olduğu söylenmiştir.). İhsan: Allah için O'nu görüyormuş gibi amel etmendir. Her ne kadar sen O'nu görmesen de, O seni görmektedir. Kıyametin zamanı: Subhanallah! Bunun bilgisi sadece Allah'ın bildiği beş gayba dahildir. (Daha soma Lokman suresinin son ayetini okuyor.) Fakat istersen bunun dışında sana onun alametlerini söyleyeyim. (Tamam söyle deniliyor.) Canyenin efendisini doğurduğıınu gördüğünde; sürü sahiplerinin yüksek binalar yaptığını gördüğünde; yalınayak-aç ve falillierin insanların idarecileri olduğunu gördüğünde, işte bunlar kıyametinalarnet ve şartlarındandır. En son kısımda Hz. Peygamber'e, sürü sahiplerinin, yalın ayaklıların, aç insanların ve çıplaldarın kimler olduğu sorulduğıında, onlarınAraplar olduğu ifade edilmiştir. Değerlendirme: İbn Abbas'tan naldedilen Cibrll Hadisi'nin bu tarikininisnadının muallel olduğu dikkatimizi çekmektedir. Metin kısmına gelince; gelen kişinin Cibril olduğu çoğu rivayette son kısımda söylenirken, bu rivayette başta söylenmiş, sonda söylenmemiştir. Dild<at çekici diğer bir nokta, gelen kişinin ellerini Hz. Peygamber'in dizlerine koyduğunun ifade edilmesidir. En enteresan kısım iseİslam'ın tarifi sadedinde sadece iki şehadetin söylenınesi ve bunun Müslim olmak için yeterJi görülmesidir. Ayrıca iman ile ilgili kısım da çok uzundur. Bu iki kısmın tariflerinde ravilerin etkisinin olduğu açıkça görülmektedir. Muhtemelen ravilerden biri veya bir kaçı (Abdulhamid veya Şehr­ 'den her ikisi de olabilir) ilk kısmın (İslam) devamını getirmeyi unutmuş, iman ile ilgili olaral< da, ahirete iman kapsamına giren ölüm, cennet-cehennem, mizan, hesap gibi bir çok konuyu ayrı ayrı zil<retıniştir. Bu da tarifin genişlemesi sonucunu doğurmuştur. Bu rivayerle ilgili üzerinde durulması icap eden önemli bir nokta da, kıyametin alô.metleri sadedinde sayılan üç hususun söylenın esinin bizzat Rası1lullah tarafından teklif ve bunların beş gayb kapsamında olduğunun yine onun tarafından ifade edilmesidir. Bu kısımlarda da ravi etl<ilerinin ön plana çıktığını düşünüyoruz. Alametlerinneler olduğunu . BEKİR TATLI • 233 söylemeyi Hz. Peygamber'in teklif etmesine dair cümle diğer rivayerlerle çelİfi­ mektedir. Ayrıca layarnete dair bilginin·beş gaybla ilgisinin Rasulullah ta. rafından değil de, raviler tarafından kurulması yüksek ihtimaldir. Nitekim şimdiye kadar gÜrdüğümüz rivayetlerin az bir kısmı hariç pek çok tarikte bu bilgi ya yoktur, ya da bu cümlenin kim tarafından söylendiği açık değildir. ~Rivayetin en sonunda, sürü sahiplerinirı, yalın ayaklıların vs. Araplar olduğu­ na dair bilgi de, çoğu rivayette mevcut olmayıp, sadece Amir/EbU Amir/EbU Malik şeklinde sahabi ravisi şek ile verilen rivayette tasğir ile (el-Ureyb) bulunmaktadır ve ihtiyatla karşılanması gereken bir ilave gibi gözükınektedir. Sonuç itibariyle gerek isnadında yer alan zayıf raviler, gerekse metinle ilgili dikkat çektiğimiz pek çok husus sebebiyle bu rivayet, müstakil olaral< ihticaca elverişsizdir veya en azından, ihtiyatla karşılarıması gereken bilgiler içermektedir diyebiliriz. Diğer rivayerlerle örtüşen bilgiler ise sahih kabul edilebilir.39 VII. İbn Mes'ud'dan Gelen Rivayet İbn Mes'ud'dan gelen ve Ebu Hanife'nin (v. 150) Müsned'inde yer alan rivayet, isnadındald kopukluk sebebiyle munkatıdır. 40 Bu rivayet:ip. metni ise şu şekildedir: fı>....lı J~<~ .J>'= ...,ı,: .,ı.. ._,ı..., ':lı "' .ı..- i .;r.ı f1 ...,ı.:. •ıJ-P ıJ r-1--1 .,ı.. .iiıı ~ .,..,ı• Jı Jı?- .u,. Ju , .1"-' .:r. .iiıı ..,.. .:r r-1--J .,ı; .iiıı ~ .,..,ı• Jı v-L< ır- u>i Jıa y>i .iiıı J,...1 ~ı J~<~ r'i-l• .!1,1;. 1 r-1--1 ~ .iiı1 ~ .ıiı1 J,...1 Jıa .iiı1 J,...1 ~ı .!1,1;. .ois" ..:J.i..P .Oft! ~ ..:J.i..P Ju •Y:.J •.ı?- 1 .LilıJ ...ı...11 1.;51 ..s::ı..J .iiıtı .:ı~}'l ı.. .iıı J,...1 1ı Jıöi ~w..,.. t"'JJ "-.41 .iM.oil .:ıW::.o J rJ-PJ ay-}I•I:.J a,.ı..aı1 ruı r-1--J .,ı.. .iiı1 ~ .iiı1 J,... 1 Ju fl·-}'1 ~~,.:.w r-1--J '-# .iiı1..;.... .iiı1 J,...1 1ı Ju { oiı.J.ı ..:J.l..P Ju .!lı ..ı .oli .,, fo f Lı li ol,; .!.Ilis" .liıl J..a:ı ui Jıi u'-'>-}'1 w Ju f <$ı.J.i. .oiS' .;j.L.p .ı.ı.il ~ ci.l..P Ju 'ıWcl J.-$-J .r.)\ı J; r-1-- J .Y,.. .liı1 ~ .iı1 JJ-'J Jıöi..,W JıWI Lı'~~"""'" Jj-l.ı u ı-i-'J '-# .iiı1 ~ .iiı1 JJ-' 1 Fı> Jıi ~Wl r\:! ._...1 fW ~ ~,u,. r'.>Wı .,ı<- Jı?- JıWI Jı<i l}i .O .f r!il,ıhi Metnin Tahlili: I::Iz. Peygamber (s.a.)'in yanına gelen adarnın iman, İslam 'ın şerayii, ihsan ve kıyametin zamanıhaklanda sorular sorduğu bu rivayete göre bunların cevabı şöyle verilmiştir: İman: Allah'a, meleklerine, kitaplanna, peygamberlerine ve hayır ve şer­ riyle kadere inarımaktır. (Ahlret gününe iman yok) İslam'ın şerayii: Namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan omeunu tutmak ve cünüplükten temizlenmektir. (İki şehadet cümlesi ve hacc yok) İhsan: Allah'ı görüyormuş gibi O'nun için amel etmektir. Sen O'nu görmesen de. O seni görmektedir. 39 Şuayb el-Arnaıit da bu hadisin hasen, İmam Ahmed b. Hanbel, XXVIII, 403. isnadın ise zayıf olduğunu belirtir. Bkz. Müsnedu'l· 40 Ebu Hanife, Müsnedu'l-İmam A'zam, s. 17-18, (Tarih yok, Aliyyü'l-Kari şerhiyle beraber). 234 • DİNİ ARAŞTIRMALAR Kıyametin zamanı: Soru sorulan, sorandan daha bilgili değildir. Bu cevaptan sonra adam gitm~, Hz. Peygamber onun getirilmesini iste111İ!i fakat ondan hiçbir iz bulamamışlardır. Bunun üzerine Hz. Peygamber de, o adamın kendilerine dinlerinin esasianın öğretmek üzere gelen Cibril olduğu­ nu söylemiştir. Değerlendirme: Metin olarak bu rivayerin daha öncekilerle çok önemli bir farlu olmadığı söylenebilir. Bununla birlikte ahirete iman, şehadet cümleleri ve haccetın e konularının bulunmamış olması dikkat çekicidir. Netice olarak, isnadının kopukluğu nedeniyle bununla tek başına istidlai etmemek uygundur. Bununla birlikte bu rivayette yer alan ortak bilgilerin kabul edilmesi ve diğer­ leriyle bir arada düşünülerek zayıflıktan hasen li-ğayrihi derecesine yükselmesi mümkündür. VIII. Cabir b. Zeyd'den Gelen Rivayet: Cibril Hadisi, erken dönem eserlerinden Rebi' b. Habib'in (v. 175 veya 180) Müsned'inde de yer almaktadır. 41 Cabir b. Zeyd'den isnadsız olarak gelen bu rivayerin metni şu şekildedir: ju ..iıı j_,...1 ~.!.1:> y>i j\.QI Wt)ı...,..ı. ..,._,ıı~ .::.ıl o\ıi .i! <ı'-'i ~._,..lt.,. r-1--ı .,ı.. ..iıı.j..P .iıı J.t-'J !...:,ı .J,ıj.;r. _r.t.,. Ju Ju .:.J.~.p Jl.l! .iıı.;,o ..ıi •.,..:.ı •.? J.ı.<ııı _r'1ı r_,!'J ...ı_. 11 ~J &.ı::~;.1 .iı~ı .;,o.P .:ıi r~' .,ı.. .ı Jl.l! .:ıı;:ıı ı. .ı Jl.l! UJj ~ r .:.J.~.p Ju~ .Yı e.ll:ı:...ı.;,o .::..,ıı ~J '-!~ı .;,o Jı...:o.:ııJ .:ıw,.J .,ro r\:-Pı ii\S";Jı•"ı!J ö~ı ruı Ju.lıı J.,...J 1ı r"'-"il' ı.J r~ı..,ı.. J>$ y. ısıı...,..;:; Metnin Tahlili: Cabir b. Zeyd'in naklettiği bu rivayet lusadır ve burada yalnızca iman ve İslam hal<kında soru sorulmuştur. Bu sorulara verilen cevaplar şöyledir: İman: Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe ve hayır ve şerriyle kaderin Allah'tan olduğuna inanmaktır. İslam: Namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan ayınin orucunu tutmak, cünüplükten temizlenmek, gücü yeten kimse için Beyt'i haccetmek. En sonunda, o kişinin kaybolduğu. ve meğer onun Cibril olduğu ifade edilmiştir. Bu rivayete Ebu Nuaym'ın tahric ettiği Müsnedu Ebf Hanife'de tam olarak rastlayamadık; sadece bir yerde muhtasar bir şekilde İbn Mes'ud'dan naklen, Hz. Peygamber'le beraberlerken genç birisinin geldiğine değinilir ve bu rivayetin Yahya'run hadisi gibi olduğu söylenir. Buradaki metin şöyledir: ıJ...J ~ .ııı.;... .ııı ılJ...J ~ ı;s J1 .,..... ı:.ıı .ııı..., ep r=>'J:! ep .ıı..,. ep <.i;a ı) ep Jl.J ~ ~ ep 1"'->" ~ üı c:.Jl•I.JJ u~l ı) ır.! .:.,ı.ıo. ı)l.op ı:.ı,ıli ı.,o;l> ..,.\!U.;,..... ""+.,ıt .;,..... t..ılı.;,..... ~ ıJiij ~ .ı,.l f.H .:.ll .ııı..., ep wı.. ep ..ı (Bkz. Ebu Nuaym, Müsnedu Ebi Hanife, s. 80). Ebu Nuaym'ın buradaki rivayerin sonunda dikkat çektiği Nuh ,b. Ebi Meryem'in Ebu Hanife'den olan rivayetine ulaşamadık. 41 Rebi' b. Habib, Müsned, s. 295 (Beyrıit, 1415). BEKİR TATLI • 235 Değerlendirme: Rebi b. Habib'in kitabında yer verdiği ve sahabi ravisi kaydedilmediği için mürsel olan Cibrll hadisinin bu tariki, metin olarak muhtasar görünmektedir. ~ Gelen kişinin kaybolu~u ve onun Cibrll olduğuna dair ifadenin Hz. Peygamber'e mi, yoksa raviye mi ait olduğu açıklanmanu~tır. Metin kısmında kısaca belirtilen iman ve İslam ile ilgili hususlar EbU Hanife'nin eserlerindeki anlatırnlarla neredeyse aynıdır. Sonuç itibariyle, isnad olarak mürsel olan bu rivayetin, muttasıl rivayetleri destek amacıyla kullarıılabileceği kanaatindeyiz. IX. Sahabi R.ii.visi Belli Olmayan Rivayet: Ebu Ubeyd el-Kasım b. Sellam'a (157-224) aitKitô.bu'l-fman'da Cibril Hadisi olduğunu zannettiğimiz bir hadise atıfvardır. 42 Şöyle ki; bu eserin bir yerinde müellifin ~u değerlendirmelerine rastlamaktayız: "' ı~ \..s" .uı.s:ı .ıs' .:ı~ı ~ ı_,...Ji ' Lı::'-'j ' l"""lıl .ılı ı 4,.-:ı ı_,.... 11 J_,öllı .:ıı.,.:;ı .:ıi Jı ..,_.; ,jA "-) ~ ı$jjı ~_ılı _,. ı.iAJ• .. ..• ı.iS"J ı.iS"J .iiıtı LJAjlili :Jiil ~_,a 1.o .:ı ı.,.:; ı .;r J:.- .,_,.. r!--J 4# .ılı ı ._.l.P .,.rJ ı ~~ JıJil Anla~ılan odur ki, bu ifadeleriyle Ebu Ubeyd, imanın dil ile ikrardan ibaret olduğunu savunan bir grubu a~ırılıkla itharn ettiği gibi; İslam ile imanın bir- birinden tamamen farklı iki ~ey olduğunu savunan diğer bir grubu da Hz. Peygamber'in hadisini yarılı~ tevil etmekle itharn etmektedir. Burada eserin muhakkiki Nasıruddin Elbaru §U dipnotu dü§mü~tür: 43 y"'" ,jA ( \ 1 '\) ~»1 J=lıJ ._r$ ._;r _r$ .;r-1 ~~ ,jA ı-l-' ~J ôJ!.J" .,ıi ~~ ,jA ~1 .j ~f"J.I J.ı.y:o ~~ J! ~ .y.,ıi.;r.:;.:ıı.,.:ıı Değerlendirme: Muhakkikin yukandaki ifadelerinden, Ebu Ubeyd'in atıfta bulunduğu rivaCibril Hadisi olması ihtimali ağırlık kazanmaktadır. Müellif burada, metin olarak rivayetin sadece bir bölümünü kullannu~, herhangi bir isnad da vermemi~tir. Anla§ılan EbU Ubeyd bu rivayeti bilmekte ve sened ve metin olarak ihticaca elveri§li bulmaktadır. Çünkü onun, bilmediği veya problemli gördüğü bir rivayede ihticac ettiğini düşünmek doğru değil­ dir. Bu durum belki bize, Ebu Hanife dönemi gibi, Ebu Ubeyd'in ya~adığı dönemde de genel itibariyle Cibrll Hadisi'nin delil olarak kullanılacak derecede bilindiği ve sıhhati konusunda bir ~üphenin duyulmadığı konusunda bir fikir verebilir. yetİn 42 Ebu Ubeyd, Kitabu'l-fman ve medlimihi ve sünenihi ve's-tikmalihi ve derecatih, s. 12 1403/1983, thk. Nasıruddin el-Elbfıni). 43 Bkz. Ebu Ubeyd, Kitabu'l-iman; s. 12. (Beyrfıt, 236 • DİNİ ARAŞTIRMALAR Sonuç Böylece, toplam 8 ayrı müellifin kitabında yer alan Cibril Hadisi ile ilgili 24 rivayeti görmüş olduk ve kısa da olsa tahlillerde bulunmaya çalıştık. Buraya kadar ele aldığımız konuyu özetlemek gerekirse, ulaştığınuz sonuçları şöy­ lece sıralayabiliriz: 1. incelediğimiz dönem içerisinde Cibril Hadisi sahabeden Hz. Ömer, İbn Ömer, Ebu Hureyre, Ebu Zerr, İbn Abbas, İbn Mes'ud, Umeyr b. Katade, Cabir b. Zeyd ve Amir/Ebu Amir/Ebu Malik (isminde şek vardır) olmak üzere toplam 9 ldşiden rivayet edilmektedir. Bazı rivayetler Hz. Ömer ve İbn Ömer'den birlikte gelirken, bazıları sadece İbn Ömer'den gelmektedir. Yine bir kıs­ mı EbU Hureyre ve EbU Zerr'den birlikte, bir kısmı hatta çoğu ise Ebu H;ureyre'den bize ulaşmaktadır. 2. Hz. Ömer ve İbn Ömer'den birlikte gelen toplam beş rivayet mevcuttur. Bunlar Taya.Iis1 (bir adet), İbn Ebi Şeybe (bir adet) ve Ahmed b. Hanbel'in (üç adet) eserlerinde yer almaktadır. 3. İbn Ömer'den seldz rivayet gelir ve bunlar Ebu Hanife (iki adet), İbn Ebi Şeybe (iki adet) ve İbn Hanbel'in (dört adet) eserlerinde yer alır. 4. Ebu Hureyre ve Ebu Zerr'den birlikte gelen tek rivayet vardır. Sadece Ebu Hureyre'den gelen ise beş rivayet mevcuttur. Birlikte gelen tek riva- · yet İsha.I< b. Rahuye'nin Müsned adlı eserindedir. Diğer beş tarik ise İbn Ebi Şeybe (iki adet), İshak b. Rahuye (iki adet) ve İbn Hanbel (bir adet) isimli müelliflerin kitaplarında bulunmaktadır. · 5. Umeyr b. Katade, İbn Abbas, İbn Mes'ud, Cabir b. Zeyd ve Amir/Ebu Amir/Ebu Malik şeklinde isminde şek bulunan sahabilerden gelen birer adet rivayet mevcuttur. 6. Bir rivayetin ise sahabi ravisi ve isnadı belli değildir ki bu rivayet Ebu Ubeyd el-Kasım b. Sellam'ın kitabında bulunmaktadır. Bunun metni muhtasardır ve buradald ifadelerden, müellifin bu rivayetin uzun şeklini bildiği ve ihticaca elverişli bulduğu anlaşılmaktadır. 7. Ele aldığımız 24 rivayetten l l tanesi muhtasar veya kısadır. Geri kalan 13 tanesi olayı uzunca anlatmal<tadır. Rivayetlerin en dikkat çekici yönlerinden birisikader meselesini içerip içermemesi noktasıdır. İbn Ömer ve Hz. Ömer'den gelen rivayetlerin tamamındq. kadere iman konusu yer almaktadır. Ebu Hureyre'den ise toplam 6 adet rivayet vardır. Bunların bir tanesi Ebu Hureyre-Ebu Zer şeklinde birlikte nakl edilmektedir. Bu rivayetlerden İshak b. Rahuye'nin kitabında yer alan 4 tanesinde kadere iman mevzuu yok iken, EbU Hureyre-Ebu Zerr rivayetide dahil2 tanesinde mevcuttur. Kadere imanı içermeyen rivayetlerde hacc konusu da bulunmamaktadır. Bu da rav1lerin eksik nakletmiş olma ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Bize göre kader ve haccı içeren tariklermahffi.z, içermeyenler ise ş azdır. 8. Bütünü göz önüne alındığında, mütevatir bir metinden söz etmek mürİı­ kün gözükmemektedir: Ancal< bütün rivayetler, ihtiva ettikleri ortak noktalar (bir meleğin insan suretinde gelip Hz. Peygamber;e bazı sorular sorması, bunlara cevaplar verilmesi vs.) itibariyle manen. mütevatir kabul edilmelidir. BEKİR TATLI • 237 Böyle bir olayın v§ki olduğu konusunda herhangi bir ~üpheye mahal olmaması gerektiği kanaatindeyiz. Bununla birlikte, metinler arasında mana ile rivayerin bir sonucu olarak gördüğümüz bazı farklılıklar da vardır. Konuyla ilgili rivayetlerin bir kısmı sahih, diğer bir kısmı ise zayıftır. Sahih olmayanlar dı~ındaki isnadı veya metni illetli olan rivayetler, her ne kadar tek • ba~lanria istidlale uygun olmasa da bir bütün halinde dü~ünülünce bunlar birbirlerini destekleyip en azından hasen li-ğayrihi mertebesine çıkabilir­ ler. Netice olarak bunlar hakkında da, ortak bilgilerin kabul edilip, diğerleri­ nin tevaldcufla kar~ılanması uygundur denilebilir. Zilerettiğimiz rivayetler metin olarak genel itibariyle birbirine oldukça benzemektedir. Bununla birlilcte bazılarında ravilerin etleisi sonucu bir takım farklılıldar ortaya çıkmı~tır. Ya ihtisar dü~üncesiyle; ya da bilerek veya bilmeyerek bir takım hususların bazı rivayetlerde yer almadığını görüyoruz. Yine ravi etleilerinin bir sonucu olarale mesela sorulan soruların (İslam-iman-ihsan v.b.) sırasında deği~ildilder ve talcdim-tehirler bulunmaktadır. Bu rivayetleri verdikten sonra ~imdi, gelen ki~iyle ilgili bir talcım fiziki tavsiller ve ayrıntı sayılabilecek (selam vermesi, yakla~mak için izin istemesi, ellerini dizlerine koyması, cevaplardan sonra Hz. Peygamber'i tasdik etmesi gibi) bilgiler dı~ında, bütün rivayetlerin ortak sayabileceğirniz yerlerini vermek ve İslô.m-imô.n-ihsan-kıyametin zamanı ve alô.metleri konularıyla ilgili bir metin ortaya koymak istiyoruz: İslam: Allah'tan ba~ka ilah olmadığına ve Hz. Muhammed'in O'nun Peygamberi olduğuna ~ehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, haccetmek, cünüplükten ternizlenmek. (bazı rivayetlerde hiç yoktur.) İman: Allah'a, meleklerine, kitcı.plarına, peygamberlerine, ahiret gününe (cennet-cehennem, mizan, hesap ... vs.), kadere ina,nmak (bazı Ebu Hureyre rivayetleri hariç). 44 İhsan: Allah'ı görüyormu~ gibi kullukta bulunmaktır. Her ne kadar sen O'nu görmesen de, O seni görmektedir. Kıyametin zamanı: Bu konuda soru sorulan ki~i, sorandan daha bilgili değildir. Kıyametle ilgili bilgi sadece Allah'a aittir. Kıyametin alametleri: Cariyenin efendisini doğurması, yalın ayaklı­ çıplalc kimselerin insanların ba~ına geçmesi, deve çobanlarının yüksek binalar yapması. (Kıyametin alametleri konusu birçok rivayette ise hiç yer almamaktadır.) 44 'Kadere iman' konusu, her ne kadar rivayetlerin genelinde bulunsa ve inanılacak şeyler arasında sıralansa da bu konunun, insanın hürriyetini elinden alan ve ondan her türlü sorumluluğu kaldıran Cebr anlayışıyla ilgisini kurmak doğru olmasa gerektir. Burada bahsedilen kader, insanın kendi iradesi olmaksızın başına gelen ve önlenmesine hiçbir şekilde gücünün yetmediği olaylarla ilgili olmalıdır. Aksi takdirde, sürekli aklını kullanma· sı konusunda uyanlan ve sorunıluluklan hatırlatılan insanoğlu, elinden bir şeyler gelen konularda 'alınyazısı' şeklinde bir Cebr anlayışına sahip olur, böyle bir bahaneye sığınırsa tamamen Kur'an'a aykırı hareket etmiş olacaktır. ı ' ~