اٰﻣَﻧُوا اَﯾﱡﮭَﺎ ﯾَٓﺎ اﻟﱠذ۪ﯾنَ ﮐُﺗِبَ ﻋَﻟَﯽ ﮐَﻣَﺎ اﻟﱠذ۪ﯾ

Aralık-1998
ORUCUN ANLAM VE ÖNEMİ
‫َٓيا ايُّها الَّ ۪ذين ٰامنُوا ُكتِب‬
‫عل ْي ُك ُم الصِّيا ُم كما ُكتِب على الَّ ۪ذين‬
‫ِم ْن ق ْبلِ ُك ْم لعلَّ ُك ْم تتَّقُون‬
(Bakara: 183)
Aziz Mü'minler!
Bilindiği gibi İslam’ın temel
esaslarından birisi de oruç ibadetidir.
Hicretin ikinci yılında emredilen orucun
farziyeti-, Kitap, sünnet, icma ile sabittir.
Cenab-ı Hakk Bakara suresinin
183. ayetinde-, "Ey iman edenler! Sizden
evvelki ümmetlere farz kılındığı gibi; size
de oruç tarz kılındı. Ta ki fenalıklardan
konmasınız.' buyurmaktadır.
Aziz Mü'minler!
Oruç, Allah'ın emrini yerine
getirmek, O'na yakın olmak, rızasına
ermek niyetiyle, tan yerinin ağarmasından
itibaren, güneşin batmasına kadar olan
zaman içinde nefsi yemekten, içmekten,
nef-sani arzulara uymaktan uzak tutmaktır.
Cenab-ı Hakk insanlara manasız ve
faydasız hiçbir teklifte bulunmamıştır.
O'nun emir ve yasaklarında pek çok
hikmetler ve ibretler vardır. Bu emir ve
yasaklara uyan-, gönülden inanan insanlar
için de bir takım faydaların olduğu
şüphesizdir. İslam'ın her emrinde olduğu
gibi, oruç ibadetinde de ahlaki, içtimai,
ruhi ve sıhhi önemi haiz faydalar vardır.
Oruç, namaz gibi hayatı disipline
eden önemli bir ibadettir. Allah'ın
hoşnutluğuna ulaşmak niyetiyle başlanılan
oruç, iradeyi en güzel şekilde terbiye eder.
Allah'a kul olmanın ulvi zevkini gönüllere
işler.
Oruç ibadetiyle kalbin pası silinir,
ruhun kirleri temizlenir. İnsan yaptığı
kötülüklere pişman olup tevbe ederek,
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)'in;
"Kim (farziyetine) inananarak ve (karşılığını) yalnız Allah'tan bekleyerek ramazan
orucunu tutarsa geçmiş günahları mağfiret
olur." müjdesine nail olur."'
Oruç, kötülüklere kalkan olup,
haram ve şüpheli lokmanın mideye
inmesine engel olur. İnsan haklarına el
uzatmak şöyle dursun, hakları en güzel biçimde korumayı öğretir. Helal kazanç elde
etmenin huzurunu gönüllere yerleştirir.
Oruç,
günahlarımızın
affına,
dualarımızın kabulüne sebeptir.
Aziz Mü'minler!
Oruç, toplumla ilgi kurmayı, sosyal
adaleti
sağlam
tutmayı,
kaynaşıp
bütünleşmeyi, ruhi ve bedeni yönden
sağlıklı olmayı, fakire sabırda sebat
etmeyi, zengine fakirin halini düşünmeyi
temin eder.
Oruç, ticari ilişkilerimizde, beşeri
münasebetlerimizde bizlere yön verir.
Kendimiz için hoş gördüğümüz şeyleri,
başkaları için de sevip hoş görmemize,
sabırlı olmamıza yardımcı olur.
Ramazan ayında ifa edilen oruç,
teravih, fitre, sadaka ve zekat gibi
ibadetlerin sağladığı çok anlamlı manevî
duygu ve kazançlar toplumun her zaman
muhtaç olduğu yüksek değerlerdir. Bu değerler imanla bütünleşince; insanı Allah'a
yaklaştırır ve melekleştirir. Her an kabre
yaklaşan
insana
ölümün
yokluk
olmadığını, fanî alemden, ebedî aleme
geçiş olduğunu öğretir. Bu manada oruç
tutmak, ramazanı yaşamak, yaşatmak, fitre
ve zekat vermek; Allah'ı tanıyan, O'na
inanan, insanları seven her müminin
görevidir.
Aziz MÜ'minler!
Hutbemizi
Peygamberimiz
(s.a.s.)'in
buyurduğu
hadis-i
şerif
mealleriyle bitirelim.
"Oruçlunun sükutu teşbih, uykusu
ibadet, duası makbul, amellerinin sevabı
katkattır."121
"Oruçla Kur"an, kıyamet gününde
kula şefaat edecektir."31
"Her şeyin bir zekan vardır.
Vücudun zekatı da oruçtur. Oruç sabrın
yansıdır."(4)
***
(1) Buhârî 3/44. Müslim 2/176.
(2) Ramuzü'l, Ehadis. 308.
(3) el Camiu's Sağîr 2/44.
(4) el Terğip vet Terhib.