İçindekiler Gezi Moda Sosyal Medya 12-14 Teknoloji 2 26-27 Biyografi Kaybettiklerimiz 46-47 36-38 Kadınlar Günü 16-17 06-08 32-34 50-51 Müzik Künye Pamukkale Turizm Adına İmtiyaz Sahibi C.Sadık Bababalım Genel Yayın Yönetmeni Müge Bababalım Başkan Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ahmet Bababalım 54-55 Oscar Ödülleri Yayın Danışma Kurulu Sadık Bababalım Mustafa Özdalgıç Hakan Özder Av. Uğur Burak Duru Dr. Jale Akın Denizci Editör Alper Şahin Grafik Tasarım Sorumlusu Levent İnanç 58-59 62 76-77 Sinema Spor Teknoloji Reklam Sorumluları Suat Erol İletişim reklam@pamukkale.com.tr 0530 201 58 16 Baskı: Barış Ofset Matbaacılık & Kağıtçılık San. ve Tic.Ltd.Şti. Tel:0:(258) 371 23 45 (pbx) Yayın Türü : Ulusal, süreli Baskı Tarihi : Mart 2012 72-73 Dizi Pamukkale Dergi, Pamukkale Turizm’in lisanslı yayınıdır ve TC yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Pamukkale Dergi’de yayınlanan yazı, fotoğraf ve illüstrasyonların her haklı saklıdır. Dergimizde yayınlanan yazı ve makaleler kaynak göstermek kaydıyla kullanılabilir. Dergimizde yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahibine aittir. 3 Başyazı Sadık Bababalım Pamukkale Turizm Yönetim Kurulu Üyesi Son yıllarda bu kadar çetin geçen bir kış yaşamamıştık. Cemre geç de olsa düştü ve nihayet güne biraz da olsa yüzünü göstermeye başladı. Malum işimiz yollarda, dolayısıyla bizlere emanet olan sizlerin zamanında, güvenli ve en mutlu şekilde seyahatini sağlamak en temel amaçlarımız. Geçtiğimiz haftalarda yoğun kar yağışı altında, en zor şartlar altında büyük gayret göstererek sizlere hizmet eden tüm Pamukkale Ailesi’nin bireylerine en samimi hislerimle teşekkürlerimi paylaşmak istiyorum. Türkiye gelişiyor, medenileşiyor, bununla beraber metropollerle hatta başkentimizle bağlantılı yollarımızda bir kar yağışı sebebiyle binlerce aracın ve insanın mahsur kalıyor olması son derece üzücü ve bir o kadar da düşündürücü. Sürekli tekerrür eden bu durumla ilgili yetkili mercilerin bir an önce aksiyonlar alması gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizin geleceğiyle ilgili çizilen kötü senaryolara yaşadığım süre boyunca tanık oldum. Bununla beraber bir Türk genci olarak geleceğe hep umutla baktım/bakacağım. Vatan müdafaasında düşmanla 8 ay boyunca çatışmış, 300.000 askerini şehit etmiş bir ecdadın evlatlarıyız ne de olsa. Kudretimiz damarlarımızdaki asil kanda mevcut… Çanakkale Zaferimizi kutluyor; atalarımızın önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. Suudi Arabistan’da kadınların oy kullanma hakları yok ve araç kullanmaları yasak. İran’da boşanma yasak. ABD’ de her 90 saniyede bir kadın şiddete maruz kalmakta. Ülkemizde ise kadınların %75’i çalışmıyor; %42’si fiziksel ve cinsel şiddete maruz bırakılıyor. Ülkemizin ve dünyamızın gerçekleri ortada. Kadın hakları savunma mücadelesine hepimiz sahip çıkmalıyız. En başta da biz erkekler! 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun… Gelişen teknolojiyle fotoğrafa, fotoğrafçılığa olan merak gün geçtikçe artıyor. Anı ölümsüzleştirebilmek cep telefonu mesafesinde artık. Bugüne kadar sosyal medya aracılığıyla yolcularımızdan Pamukkale Turizm ile ilgili yüzlerce fotoğraf paylaşıldı. Her gördüğümüzde yüzümüzde tebessüm oluşturan bu fotoğrafları, daha çok görmeyi arzuladık ve Facebook üzerinden “PAMUKKARE” adlı fotoğraf yarışmamızı hayata geçirdik. Herhangi bir kısıtlama da getirmedik. İster amatör olun, ister profesyonel içerisinde bizimle ilgili herhangi bir unsuru bizimle paylaşarak ödüllü yarışmamıza katılmanızı heyecanla bekliyoruz. Sosyal bir marka olan Pamukkale, bu unvanını yeni sosyal sorumluluk projeleriyle pekiştirecek. Toplumumuzun sorunlularına olan sorumluluğumuz yükselen bir ivmeyle devam edecek. Mart ayı içerisinde hayata geçirmeyi planladığımız yeni sosyal sorumluluk projemizi yakın zaman içerisinde sizinle paylaşacağız. Biz şimdiden çok heyecanlıyız. Herkese güzel bir Mart ayı diliyorum. 5 T Moda İFW 2012 Moda ürk moda endüstrisinin dünyaya açılan penceresi İstanbul Fashion Week, çarpıcı tasarımların beğeniye sunulduğu renkli defilelerle sona erdi.Bir çok ünlü modacı dört gün boyunca tasarımlarını segiledi ve moda dünyası gözlerini Odakule'deki TRT Binası'nın önündeki alana çevirdi. 06 İstanbul Fashion Week 2012, 8 Şubat çarşamba günü start aldı. 2009 yılından bu yana her yıl iki kere düzenlenen İstanbul Fashion Week'in ilk günü Gamze Saraçoğlu, Berinza, Tuvana Büyükçınar ve Atıl Kutoğlu defilelerine ev sahipliği yaptı. İkinci gün ise Nihan Peker, Beste Gürel, Tuba Benian'nın Karma defilesi ile başladı daha sonra Simay Bülbül, Özlem Kaya, Niyazi Erdoğan'nın defileleri ile İFW ikinci gün son buldu. Moda haftasının üçüncü günü Erol Albayrak, Studio Kaprol, Cengiz Abazoğlu; dördüncü günü de Şafak Tokur-Çiğdem Akın-İpek Arnas, Nejla Güvenç, Avva, Mehtap Elaidi ve Giovane G. Desingers defilelerine ev sahipliği yaptı. Giovane G. Desingers defilesinde " Öyle Bir Geçer Zaman ki" dizisinin minik oyuncusu Emir Berke Zincidi'nin babası Berkant Zincidi ve dayısı Kadir Korkmaz da podyuma çıktı. Moda Istanbul Fashion Week, Türk tasarımcı ve markaların yerli ve uluslararası platformda tanınması için oluşturulmuş bir platformdur. İstanbul Fashion Week’in amacı moda endüstrisindeki tasarım gücünü artırmak ve sektörde ekonomik büyümenin sağlanmasına destek olmaktır. Tasarımcı ve markalara yeni sezon koleksiyonlarını tanıtma imkanı veren bu dev organizasyonla hedefimiz; Türkiye ve çevre ülkelerdeki tüm yeteneklerin dünyaya açıldığı bir köprü olmaktır. 08 Eğitim BU PEK ÇOK AÇIDAN BİR İLKDİR: -Türkiye’de ilk kez bir Felsefe-Psikoterapi ve Kişisel Gelişim Modeli geliştirilmiştir. -Bu eğitim dünyanın en büyük psikoterapi duayenlerinden birisiyle beraber yapılmaktadır. -Jeffrey Zeig dünyada ilk kez halka açık ve ortak bir eğitimi Türkiye’de verecektir. -Eğitim sonunda katılım belgesi verilecektir. HAYATA BAKIŞINI DEĞİŞTİRMEK VE DENGELERİNİ KAZANMAK İSTEYEN HERKESİ BEKLERİZ... Türkiye’de ilk kez NLP Practitioener, Master practitioner ve Advanced eğitimleri vermiştir. 1999’da Türkiye’den NLP ve Sibernetik Uygulamaları kitabı yayınlanmıştır. Pek çok kitap ve dergi editörlüğü yapmıştır. 2004-2008 yıllarında Yeditepe Üniversitesi Davranış Bilimleri ve NLP araştırma ve Uygulama biriminin yöneticiliğini yapmıştır. 2004’de arkadaşlarıyla birlikte Erickson Vakfı’nın Türkiye ayağı olan Erickson Institute of İstanbul’u kurmuş ve Jeffrey Zeig’la birlikte her yıl Türkiye’deki psikolog ve doktorlara eğitim vermiştir. 2003 yılında 3.5 ayda dil öğreten NeuroLinguistic English sistemini kurmuş ve sistemi 10 kes iyileştirmiştir. Sistemin etkinliğini öğrencilerin Cambridge Üniversitesinin IELTS sınavlarına sokarak kanıtlamıştır. 2004 yılında Optimum Denge Modeli’ni yaratmıştır. ODM felsefe, psikoterapi ve kişisel gelişimi birleştiren ilk model olmuştur. 2011 yılında modeli tamamlamış ve eğitimlere başlamıştır. Jeffrey Zeig Ph.D Tarihler : 9-10-11 Mart ve 16-17-18 Mart (Semineri ilk 3 gün Tamer Dövücü yalnız verecek, 16-17-18 Mart tarihlerinde Jeffrey Zeig ve Tamer Dövücü birlikte vericeklerdir) Seminer saat 10:00 - 17:00 aralığındadır. Yer : Mart ayında duyurulacaktır. www.optimumdengemodeli.com Not: Simultane tercime yapılacaktır. Tamer Dövücü Optimum Denge Modeli 10 Mart ayındaki eğitim dünyanın en büyük psikoterapi enstitüsü başkanı Jeffrey Zeig’la birlikte veriliyor Efsanevi Psikoterapist Milton H. Erickson’un öğrencisidir. birlikte Erickson Vakfı’nı kurmuşlardır ve 1980’de Erickson öldüğünden beri vakfın başkanlığını yürütmektedir. Vakfın dünyada 140 Enstitüsü bulunmaktadır. Editörlük, ortak editörlük ve yazarlık yapmış, 18 profesyonel kitap ve Ericksoncu psikoterapi, hipnoz, kısa terapi ve eklektik psikoterapiyi kapsayan 5 monografi yazmıştır. Dr Zeig, Kısa Terapi Kongresi, Çiftler Kongresi, Erickson Kongresi ve Psikoterapinin Evrimi Kongrelerinin mimarisidir. Örneğin Psikoterapinin Evrimi Kongresine 8.000-10.000 psikoterapist katılmaktadır. Dr Zeig, birkaç gazetenin yazı kurulunda yer almaktadır ve Amerikan Psikoloji Cemiyeti’nin (American Psychological Association) üyesidir. Amerikan Klinik Hipnoz Cemiyeti’nin (American Society of Clinical Hypnosis) seçkin danışmanı ve Amerikan Cemiyeti’nin Evlilik ve Aile Terapisi için seçkin denetmendir. Uluslar arası seminerler yürütmektedir (30’dan fazla ülkede) ve esas olarak Ericksoncu yaklaşamları öğretmektedir. Son yıllarda “Duygusal Etki” (Emotional Impact) adlı bir proje geliştirmiştir. Dünyanın her alandan en büyük sanatçılarının eserlerini psikoterapi açısından incelemektedir. Evden e-posta yanıtlamak Apple ve Samsung'un mesaiye girecek “Liquipel” savaşı 12 Teknoloji E zeli rakipler Samsung ve Apple arasındaki mücadele yeni bir alana taşındı: Liquipel teknolojisi. Tablet bilgisayar piyasasında patent kavgasına tutuşan elektronik üreticileri Samsung ve Apple, akıllı telefon pazarındaki mücadelelerine de kaldığı yerden devam ediyor. Teknoloji dünyasındaki spekülasyonlara göre, Samsung ve Apple, piyasaya sürecekleri yeni akıllı telefonlarında Liquipel, yani “su geçirmezlik” teknolojisi bulunduracak. Today’s iPhone sitesinin iddiasına göre, Galaxy S III ve iPhone 5, suya yüzde 100 dirençli olacak. Siteye bu konu hakkında bilgi veren kaynak, “Hem Galaxy S III hemde iPhone 5 liquipel teknolojisine sahip olacak. Her iki şirket de bu ürünleri için garanti şartlarını yeniden düzenleyecek” dedi. BUHAR HALİNDE UYGULANIYOR Site, liquipel teknolojisi hakkında bilgi veren kaynağın, geçmişte kendilerine iPhone 4 ve iPhone4S’in piyasaya sürülme tarihlerini kesin olarak ilettiğine dikkat çekti. Bu kişinin, İngiltere’deki büyük bağımsız telefon perakendecilerinden birinde çalıştığı ifade edildi. Liquipel teknolojisi, cep telefonunu su geçirmez hale getirmek için yüzeyinin özel bir maddeyle kaplanması anlamına geliyor. Bu teknoloji kapsamında, kaplama, su geçirmeme özelliği kazandıran madde buhar halindeyken yapılıyor. Bu şekilde, madde hem cep telefonunun dışını, hem de içindeki parçalarını su geçirmeyecek şekilde kaplıyor. B rezilya’da çalışma saatlari dışında e-postalarını yanıtlayan çalışanlara mesai ücreti verilecek. Mobil cihazlar bilgi akışını kolaylaştırdı ancak bu durum özellikle beyaz yakalı çalışanların işini zorlaştırdı. Telefondan e-posta yanıtlayan çalışanlar, mesaiyi böylelikle eve de taşımaya mecbur kaldılar. Bilgi Çağı'nın haberine göre Brezilya’da artık, çalışma saatleri dışında e-postalarını yanıtlayan çalışanlara ek mesai ücreti verilecek. Böylece çalışanlar da mobil mesainin hakkını alacak. DİĞER ÜLKELERE ÖRNEK OLACAK Geçtiğimiz aylarda hayata geçen çalışan dostu uygulamanın dünya çapında hızla artan mobil mesaiye dikkat çekeceği ve çalışanlar nezdinde de bu durumun fark edilmesini sağlayacağı düşünülüyor. Çalışanları işkolik olmaya sürükleyen mobil iş kavramının etkilerinin daha iyi görülmesi için Brezilya’da uygulanan bu politikanın diğer ülkelere örnek olması bekleniyor. Nokia 808 PureView Dünya 4G'ye koşuyor Teknoloji 4 14 G hızıyla bağlantı hizmeti veren operatör sayısı 31'e yükseldi. 2012'de patlama bekleniyor. Mobil iletişim için ticari 4G (LTE) hizmeti veren operatör sayısı 31'e yükseldi. GSA'nın (Küresel Mobil Tedarikçiler Birliği) raporundan derlenen bilgiye göre, 85 ülkeden 237 GSM operatörü şirket, 4G yatırımı yapıyor. Ayrıca 2012 sonu itibarıyla toplam 93 operatör, ticari olarak 4G hizmeti verecek. Toplam 31 firmanın ticari olarak verdiği LTE hizmetinin küresel ölçekte 2 milyon abonesi bulunuyor. Rapora göre, 45 üretici firmanın LTE destekleyen 161 modeli de piyasada satılıyor. Teorik olarak WCDMA saniyede 384 kb, HSPA 14 MB ve LTE 100 MB hıza ulaşabiliyor. İndirme hızlarına örnek şu şekilde sıralanıyor: I 5 dakikalık bir şarkıyı WCDMA 100 saniye, HSPA 10 saniyede ve LTE 0.38 saniyede sunuyor. I 74 dakikalık bir albümü ise WCDMA 4 saat, HSPA 25 dakika ve LTE 54 saniyede indirebiliyor. I 160 dakikalık bir DVD filmi WCDMA 21 saat, HSPA 2 saat ve LTE 4,8 dakikada getirebiliyor. I HD kalitesindeki 1 saatlik film, WCDMA ile 3 gün, HSPA ile 8 saat ve LTE ile 17 dakikada N okia akıllı telefon görüntü kalitesinde yeni bir çağın öncüsü oluyor. Nokia 808 PureView gelecek yıllarda Nokia cihazlarında pek çok üstün görüntü deneyimine olanak tanıyacak Nokia PureView görüntü teknolojisinin yer aldığı ilk akıllı telefon. Nokia 808 PureView yüksek çözünürlüklü 41 megapiksel sensör, Carl Zeiss mercek ve Nokia’nın geliştirdiği oversampling teknolojisini bir araya getiriyor. Böylece inanılmaz netlikte, detaylı görüntüler, düşük aydınlatmada bile üstün performans ve e-posta, MMS ve sosyal ağlarda paylaşmak için yoğun boyuttaki görüntü dosyalarını kaydetmek mümkün. Nokia 808 PureView aynı zamanda CD kalitesinde ses kaydı, full HD 1080p video kaydetme ve oynatma için Nokia Rich Recording ve herhangi bir stereo ses içeriğini herhangi bir kulaklıkta surround ses deneyimine dönüştüren özel Dolby Kulaklık teknolojisi sunuyor. İ İtalya Pisa Gezi talya ve Pisa denilince ilk akla gelen “Pisa kulesi” yani “eğik kule” dir. Ama, Pisa şehrinde, bunun yanında, birkaç Ortaçağ dönemi yapısı daha var. Hatta, bu şehre, küçük “Floransa” diyenler bile var. Yine de, siz bu şehre yolunuz düşerse, bir gün içinde, şehrin güzelliklerini gezip görebilecek şekilde, plan yapmalısınız. Peki gidilmeli mi, bence gidilmeli ve görülmeli, özellikle İtalya gezisinde, Roma-Floransa gezisi yaparsanız, küçük bir gayret ile, zaman ayırarak, mutlaka Pisa şehrini de görmelisiniz 16 ULAŞIM: Floransa şehrine, 1 saat uzaklıktadır. Bu durum, şehrin ziyaret edilmesi için en uygun nedendir. Trenle bu yolu alabilirsiniz. Tren istasyonuna indiğinizde, Pisa kulesinin bulunduğu yere, 15 dakikalık bir yürüyüş ile ulaşabilirsiniz. Hatta: kulenin bulunduğu yeri gösteren bolca tabela olması, büyük avantajldır. Şehirde: “Gaileo Galilei” havaalanı bulunmaktadır. Havaalanından, şehir merkezine 10 dakikada ulaşmak mümkündür. TARİH: Ortaçağ dönemlerinde, şehir, önemli bir Akdeniz limanı olmuştur. Yani, bir anlamda “İtalyan Denizcilik Cumhuriyeti” olmuştur. 12’nci yüzyılda: Kuzey Afrika ve İspanya ile ticaret geliştirilmiş ve şehir zenginleşmiştir. Ancak, Arno ırmağının alivyonlar ile dolması ve 1280 yılında, yüzyıllar boyunca rekabet halinde bulundukları Cenovalılar ile yapılan savaşta alınan yenilgi, Pisa şehrinin gelişimi ve zenginliğini engellemiştir. 1405 yılından sonra, şehir, Floransanın egemenliğine girer. II.Dünya savaşında ise, şehirde, büyük tahribat olur. GENEL: Şehir, Orta İtalya’nın Toscana bölgesindedir. Arno nehrinin denize dökülen ağzının, sağ kıyısındadır. Şehirde, 100 bin kişi yaşamaktadır. Ancak, bu şehirden söz ederken: “Pisa Üniversite”sinden söz etmemek olmaz. Çünkü: bu 100 bin nüfuslu şehirde, ilaveten 60 bin üniversite öğrencisi barınmakta ve bunlar, şehrin kültürel hayatını etkilemektedirler. Şehir merkezindeki sokaklar, sık sık üniversite öğrencileri tarafından doldurulmaktadır. Şehirde: Akdeniz iklimi hakimdir. En sıcak ay: 28-29 derece ile, Temmuz ve Ağustos aylarıdır. En soğuk aylar ise: ortalama 2 derece ile, Aralık-Ocak-Şubat aylarıdır. Yağışlar, Ekim-Kasım aylarında yoğunlaşır. Şehirde: gece hayatı denilince: bir çok kulüp ve canlı müzik mekanı bulunduğunu bilmelisiniz. Özellikle: Borgo Stretto bölgesinde: gerek bar ve gerekse restoranlar yoğun olarak bulunmaktadır. Üniversite öğrencileri: Piazza Garibaldi ve Lungarni bölgelerinde dolaşmaktadırlar. Turizm özellikleri incelendiğinde: günümüzde, şehirde: birkaç tarihi saray, 20 civarında kilise ve Arno ırmağı boyunca sıralanmış tarihi köprüler görülmektedir. Ayrıca, her yıl 16 Haziran tarihinde, şehrin koruyucu azizi için “Luminara” festivali düzenlenmektedir. Bu festivalde, dün batımında, binlerce mum yakılır, daha sonra çeşitli etkinlikler düzenlenir, gece boyunca havai fişekler atılır. 17 Gezi ALIŞVERİŞ: 18 Şehirde, birçok ürünün, özellikle el sanatı ürünlerinin satıldığı bir Pazar yeri olarak “Piazza di Cavalieri” önem kazanıyor. Ayrıca: Pisa kulesi çevresinde, turistlere yönelik hediyelik eşyaların satıldığı yerler, tezgahlar görebilirsiniz. Ancak, özellikle bu tezgahlardan alışveriş yaparken, mutlaka pazarlık yapmanızı öneririm. Diğer bjelerin ise, orjinalliği şüphelidir, sahte ürün satın almamaya dikkat etmelisiniz. Özellikle, güneş gözlüklerine dikkat. Ama, şık mağazaların bulunduğu bir yer düşünürseniz, bu kez “Borgo Stretto” caddesine gitmeniz gerekir. Peki, bu şehirden ne satın alınır? Özellikle: Toscana ekmeği, Pecorino peyniri, Monte Piano zeytini düşünebilirsiniz. Gezi NE YENİR: Pisa şehrine yolunuz düşer ve yerel lezzetlerden tatmak isterseniz, mutlaka “Biscotti” yani “kurabiye/bisküvit” denemelisiniz. Bunun dışında, yemek yemek için “Head” bölgesini düşünün. Burada: çok iyi ve uygun fiyatlı restoranlar bulabilirsiniz. Pisa kulesinin bulunduğu yerde “Kinzica” isimli, restoran-pizzacı önerebilirim. Son olarak, burada mutlaka dondurma yemelisiniz. Sadece 2-3 euro karşılığında, muhteşem bir dondurma yiyebilirsiniz. 20 GEZİLECEK YERLER: Şehrin en ünlü anıtlarının ve yapılarının bulunduğu Piazza dei Miracoli meydanı şehirde: turistlerin en yoğun olarak ziyaret ettikleri yerdir. Özellikle: yaz döneminde, meydandaki çimenlerin üzerinde o kadar çok turist bulunur ki, yürümekte zorlanırsınız. Bu arada: Pisa kulesinin eğriliğini bilenler, ilginç fotoğraf çektirme yarışına girerler, elleriyle pisa kulesini düzeltmeye çalışır şeklinde, değişik fotoğraflar verirler. PİAZZA DEİ MİRACOLİ-DUAMO MEYDANI: Katedral meydanı: şehrin kalbindedir ve dünyada, Ortaçağ sanatının en güzel örneklerinin bulunduğu bir yer olarak dikkati çekmektedir. Meydan, öte yandan “Piazza del Miracoli” yani “Mucizeler Meydanı” olarak da bilinir. Meydanın en büyük özelliği: 1987 yılında, UNESCO tarafından, Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmasıdır. Meydanda: 4 büyük dini yapı görülür. Bunlar: 1. Domo-Katedral 2. Campanile-Çan kulesi 3. Vaftizhane, 4. Camposanto Serdar Kılıç Biyografi H 24 enüz 12 yaşında iken dedesi ile birlikte kurt izlerini takip etmeye başladı, hikayelerini dinledi, nerede ve nasıl yaşadıklarını öğrenmeye başladı. Kurtlar hakkında bir çok kitap ve makale okudu, belgesel ve filmler izledi. Spor kariyeri devam ederken hep bir ayağı doğadaydı, hayatının neredeyse üçte birini doğada geçirdi. Doğayı ve toprağı tanıdıkça onu daha da sevdi. Üzerine basmaya bile kıyamadığını söyler. 20'li yaşların sonunda "Wolftrack" şirketini kurdu, 2008 yılı sonuna kadar 8.000'in üzerinde orta ve üst düzey çalışana; liderlik, grup dinamikleri, iletişim ve motivasyon ağırlıklı eğitimler verdi. 2000 senesinde Türkiye'deki ilk 8-16 yaş çocuklar için 'Serüven ve Doğa Sporları Kampı'nı kurdu. Biyografi BAŞARILARI N Doğa sporları, Doğada Arama Kurtarma ve Dağcılık eğitimlerini ve katıldığı sertifika programlarını üstün başarı ile tamamladı. Bunlardan en önemlisi, ilk defa bir Türk katılımcıya verilen, "First Special Response Group"tan aldığı sertifikadır (EK.1). Eğitimden 1 yıl sonra, üstelik eğitmen olarak bu gruba çağrıldı. Sonrasında 477 saatlik bir arama kurtarma eğitimi daha aldı. N Türk Spor tarihinde İlk defa yeni bir spor branşında Türkiye'yi temsil eden kişi olarak Türk spor tarihine geçti. Doğa Sporları adı altında Dünyanın en zorlu Serüven Yarışmaları; (Dağcılık, Binicilik, tırmanma, rafting, dağ bisikleti, kano, buzul tırmanışı vb.) N Patagonya Arjantin 1999, N Borneo Malezya 2000, N Yeni Zelanda 2001, N Fas 2003, N Hırvatistan 2003 N Camel Trophy '98; İsveç Ostersund'da, 20 Ülke sporcuları arasında fiziksel etaplar ve navigasyon şampiyonu oldu. N 1994 senesinde Üniversitelerarası Grekoromen Güreş Şampiyonası'nda +90 kiloda üçüncülük elde etti. N 400m Sprint Koşu Türkiye 3.lüğü, Basketbol Üniversite şampiyonlukları, salon ergometre birincilikleri, kano ve rafting şampiyonlukları bulunmakta. N Kurum içi takım çalışması ve kurum sadakati amaçlı ve 5 yıldır geniş katılımla devam eden kurumsal basketbol ligi Business League'yi kurdu. N Gore-Tex Test ve ürün geliştirme maksatlı Güney Kutup dairesinde 21 gün -60 C de yaşadı. N Gençlerin gelişimi ve sosyal sorumluluk projeleri ile ilgilenmekte. Bunlardan biri; Turkcell ile birlikte gerçekleştirilen, Afyon ili İhsaniye ilçesi Yukarı Tandır köyünden 80 çocuğa (12-15 yaş) kampta özgüven eğitimi verdi. 26 Halen Bolu'nun Mudurnu ilçesine bağlı Bekdemirler köyünde, doğada hayatta kalma ve özgüven eğitimi verilen campwolftrack devam etmektedir. Biyografi Serdar Kılıç uzun yıllar boyunca elde ettiği deneyimi, doğa sever herkesle paylaşmak için 2009/2010 sezonunda SKYTÜRK kanalında İÇİMDEKİ DOĞA adlı tv programını yapmaya başladı. Türkiye' de ilk defa yapılmış olan bu program doğaya olan düşkünlüğünü ortaya çıkardı ve yüksek izlenme oranlarına ulaştı. Serdar Kılıç, İÇİMDEKİ DOĞA 13 bölüm yayınlandıktan sonra yayın hayatına NTV kanalında devam ediyor. DOĞADA TEK BAŞINA adı ile 8 bölüm olarak yayınlanan programın ilk sezonu tamamlandı. Şu an 2. sezon çekimleri devam ediyor. Bu sezonda geçmişte yaşanan olayları ele alıp, doğada yaşama becerilerini kullanarak nasıl hayatta kalınabileceğini gösterecek. Serdar Kılıç Esquire "Yılın Adamları" oylamasında aday gösterildi Esquire Dergisi düzenlediği oylama ile yılın adamlarını seçiyor. 7 farklı kategoride düzenlenen oylamada Serdar Kılıç "En Güvenilir Erkek" kategorisinde aday gösterildi. Ayrıca oylamaya katılanlara esquire dergisinden ödül verilecek. 28 Biyografi AKADEMİK VE SPORTİF EĞİTİMLER ODTÜ Jeoloji Mühendisliği'nde eğitimine devam ederken Beden Eğitimi ve Spor Bölümüne geçerek 1995 yılında mezun oldu. Spor Organizasyonu ve Yönetimi üzerine yüksek lisans yaptı.Egzersiz Fizyolojisi, Sporcu Beslenmesi ve Sağlığı konularında eğitim ve sertifikalı eğitimlerini tamamladı. 1976-1979 Mukavemet kayağı "Cross Country" kayak eğitimi aldı ve hala ilgilenmekte. 1980-1989 Temel Hayatta Kalma Eğitimleri, Kampçılık ve İzcilik Faaliyetlerinde bulundu. 1990-1991 Temel Dağcılık Eğitimleri gördü Türkiye' de; Kaçkarlar (Rize-Artvin-Erzurum) birçok kez yaz-kış tırmanışı, Demirkazık, Kaldı, Alaca (Niğde), Medetsiz (Tarsus), Ilgaz (Kastamonu), Ağrı (D.Beyazıt), Erciyes (Kayseri), Sultandağı (Afyon), Dedegöl (Isparta) Işık Dağı (Çerkeş-Çankırı), Köroğlu (Bolu), Soğanlı dağları (Bayburt), Spil dağı (Manisa), Mercan Dağları (Erzincan-Tunceli) Yurt Dışında; Mt. Kinabalu (Borneo), Mt Cook (Southern Alps-New Zealand), Mt Tronador (Patagonia-Argentina), Mt Tubkal (Atlas Morocco), Elbruz (Georgia), Alpamayo (Peru, Tien Shan (Kırgızistan-Tacikistan), Fitz Roy (Patagonia Argentina), Denali (Alaska). Akıntılı ve Durgun Su Kanosu, Rafting, Kayaking Eğitimi (Dalaman, Çoruh Nehirleri) Navigasyon ve Orienteering Eğitimleri. Dağ Bisikleti (MTB), Heli-Kayak, Kaya ve Buz Tırmanışı, Mukavement Binicilik, İz Takibi konularında eğitimli ve deneyimli. Bröveli İlk Yardım ve Cankurtarma Eğitimi. Altın Eğitmen Cankurtaran (Sualtı Sporları, Su Kayağı ve Paletli Su Sporları Federasyonu) Arama ve Kurtarma Eğitimi 30 Sosyal Medya S Pinterest osyal ağların popülaritesi arttıkça her geçen gün bir yenisi daha karşımıza geliyor. Özellikle de kullanıcı davranışlarına göre kendilerini şekillendiren sosyal ağların kısa sürede popüler bir hale geldiğini görüyoruz. Bugün siz değerli okuyucularıma bir süredir gündemi meşgul eden Pinterest isimli sosyal ağdan bahsetmek istiyorum. Büyük ilgi gören Pinterest, sosyal ağlara yeni bir bakış açısı getirdi. Pin ve interest (iğne ve ilgi) kelimelerinin birleşiminden oluşan Pinterest sosyal ağı, fotoğraf ve video paylaşımına da imkan vermekte. Aslında en önemli özelliği fotoğraf paylaşmak olan Pinterest, tasarımı ve işlevi ile kullanıcıların ilgisini çekiyor. Aynı zamanda bu ağ üzerindeki paylaşımların Like (beğeni) ve yorumlanma özelliği de var. En çok hoşuma giden tarafı ise paylaşımın bulunduğu sayfa üzerinde Facebook beğen butonu, Twitter paylaş butonu, Embed kodu ve e-mail ile paylaşımı bir arkadaşınıza pini gönderebilmeniz. Bir sosyal ağ üzerinde paylaşımı başka bir sosyal ağa iletme fikri… 32 İlk başlarda Google Plus gibi bir mantıkta olduğunu düşünmüştüm, içine girdikçe ve özelliklerini keşfettikçe daha çok hoşuma gitmeye başladı. Pinterest üzerinde paylaşımlarınız URL adresi ile başlıyor. URL adresini girdiğiniz kaynak üzerindeki fotoğraflar ve videolar otomatik olarak çekilmekte ve duvarınıza Pin (iğneleme) edilmekte. Bu fotoğraf ya da videoyu tıklayan kişiler ise paylaşımın kaynağına rahatlıkla gidebiliyor. Doğal olarak orjinal kaynağın kullanıcı alması da mümkün kılınmış. Aynı zamanda URL adresi olmadan sadece foto veya video upload yapabilme imkanı da var. Pinterest’in en önemli özelliği paylaşımların görsel ağırlıklı olarak karşımıza gelmesi. Her kullanıcının birden fazla (fotoğraf albümü gibi) kategorileri oluşturulabiliyor. Bu kategoriler içerisinde pinlerinizi saklayabilmektesiniz. Donanım, yazılım, haberler, teknoloji tarzında duvarınızda kategoriler oluşturabiliyorsunuz. Ya da karikatür, aşk, hayat, sevgi gibi aklınıza gelebilecek her türlü şekilde kategorilendirme imkanına sahipsiniz. Birkaç moda yazarında kırmızı, mavi, pembe şeklinde kategorilendirmeler de gördüm. Aslında çok mantıklı kırmızı ayakkabılar bir kategoride, mavi elbiseler bir kategoride…. Paylaşımların yapıldığı Board (ben duvar diyorum ama doğrusu Pano diyebiliriz) olarak isimlendirilmiş. Bu pano üzerinde resim ve videolarınızı paylaşmakta ve kategorilendirebilmektesiniz. Dilerseniz başkalarının panolarındaki paylaşımları alarak kendi panonuz üzerine de iğneleyebiliyorsunuz. (Pin’lemek) Pinterest paylaşımlarında Facebook, Embled ve Twitter paylaşım butonları olduğu gibi yorum kutucukları da Sosyal Medya unutulmamış. Aynen Facebook ve Google Plus mantığında Like yapıp yorum yapılabiliyor. Repin işlevini ise Twitter’daki ReTweet mantığı olarak görüyorum. Nasıl ki Twitter üzerinde bir paylaşımı RT yapıyorsak Pinterest üzerinde de bir paylaşımı RePin yapabilmekteyiz. Bir diğer dikkatimi çeken özelliği ise Pinterest’in bir nevi e-ticaret sektörüne hitap etmesi oldu. Berkan Bağcı’nın yazısında da belirttiği gibi çok güzel bir affilite ve ürün tanıtımı hizmeti de verebilmesi. Affilite bağlantılarınızı resimlerle ve açıklamalarla sergileyen Pinterest, resimlerin altındaki ürün açıklamalarından (Fiyatı $49) fiyatını çekerek resmin sol üst kısmına bir bant ekleyip fiyatı belirtebiliyor. Aslında e-ticaret sektöründeki firmalar için bulunmaz bir nimet diyebilirim. Kadınların özellikle de internet üzerinden alışverişe meraklı bir kesime bir kurumsal hesap üzerinden Mavi Şapkalar, Kırmızı Ayakkabılar, Turuncu fular… tarzında kategoriler oluşturup bu şekilde fiyatlandırarak bilgi sunmak rakiplerinize göre büyük bir avantaj sağlayacağına eminim. 34 Şimdilik açıklama kısmında TL desteği yok yine de bu pek bir dezavantaj olarak görülmemeli. Pinlerin içine resim upload ederken birkaç resim birden upload edemiyoruz. Bir diğer aklımda kalan sorun bu olmuştu. Bir ürün hakkında bir den fazla resim eklemek, pin içerisine girdiğimizde bu resimleri bir galeri halinde görebilmek çok daha mantıklı olacağını düşünüyorum. Bunların yanı sıra bazı ürün linklerini hatalı olarak görmekte, bazı eklediğimiz pinler tıklandığı zaman da URL adresine hatalı gitmesi gibi birkaç problem karşıma çıktı. Sonuçta yeni bir sistem ve geliştirilmekte olduğunu düşünüyorum. Bir süre sonra bu tarz hatalar düzeltilerek çok daha iyi bir şekle getirilebilir. Sonuç olarak birkaç hata görsem de kısa sürede giderileceğine eminim. Görsel ağırlıklı yeni sosyal ağımız popülaritesini hak ediyor. Hele ki hızla yükselen kullanıcı sayısı gelecekte Facebook ve Twitter’a kafa tutabileceğini hissettiriyor. Kişisel görüşüm ise eğer kullanıcılar yeni içerikleri pinlemeye devam ederse iyi bir yer edinebilir. Şimdilik ortalıkta dolaşan fotoğrafların ve videoların elden ele geçip Repin edilmesi bir süre sonra sıkılmanıza yol açabilir. Yorum ve Like kısımları ise pek aktif değil gibi… Bakalım Pinterest sosyal ağlar arasında nasıl bir yer edinecek? Kaynak : infografya Kadınlar Günü 8 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Mart günü Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanır. Bu gün kadınlar tarafından ve / ya da kadınlar için konferans, gösteri ve eğlence gibi çeşitli etkinlikler düzenlenir. Kadınlar arası dayanışma ve kadınların toplumdan beklentileri vurgulanır. Kadınlara özgü bir günün var olması düşüncesi ilk kez, 26-27 Ağustos 1910’da Kopenhag’da düzenlenen Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansında ortaya atıldı ve kabul edildi. Bir çok ülkede her yıl kutlanmaya başladı. İsveç’te ise 1912 yılından itibaren kutlanmaya başladı. Ancak ilk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı ve değişen tarihlerde ama her zaman ilkbaharda kutlanıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921’de Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı tarafından olmuştur. İki dünya savaşı yılları arasında bazı ülkelerde kutlanması yasaklanan Kadınlar Günü, 1960’lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde de kutlanılmaya başlamasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1977 yılında 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kabul etti. DÜNDEN BUGÜNE "KADINLAR GÜNÜ" 36 Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1800'lü yıllarda bir tekstil fabrikasında daha iyi çalışma koşulları için greve giden kadın işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamayarak ölmeleriyle gündeme geldi Kadınlar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de 8 Mart'ta eşitlik isteklerini daha yüksek sesle dile getiriyorlar. 8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanması, uluslararası düzeyde kabul gören bir hal alması 1970'lere rastlasa da, bu tarihe kaynaklık eden olay ve dünya kadınlarının ortak bir gün kutlama isteğinin gündeme gelişi 1800'lerin ortasını bulur. ABD'nin New York kentindeki Cotton tekstil fabrikasında çalışan işçi kadınlar, 1800'lü yılların ortalarından beri daha iyi çalışma koşulları, emeklerinin karşılığında hak ettikleri ücret ve daha iyi yaşam için mücadele vermektedir. Ama bunca yıllık mücadeleye karşın elde edebildikleri pek bir hak yoktur. En sonunda, 8 Mart 1908 günü, haklarını alabilmek için son çare olarak greve giderler. Ancak patronlar bu greve zalim bir şekilde müdahale ederler. Greve giden kadınlar fabrika binasına kilitlenirler. Patronlar bu yolla grevin başka fabrikalara sıçramasını engellemek isterler. Ancak beklenmedik bir şey olur ve fabrika yanmaya başlar. Ne yazık ki yangından fabrikada bulunan kadın işçilerden çok azı kaçarak kurtulmayı başarır Yanan Kadınlar Günü fabrikadan kaçmayı ve fabrikanın çevresine kurulmuş olan barikatları aşmayı başaramayan 129 kadın işçi yanarak ölür. Aynı yıl diğer endüstri kollarındaki kadınlar da mücadeleye devam ederler. Kadınların yürüttükleri mücadelenin temelinde seçme ve seçilme hakkı, günlük çalışma saatlerinin, koşullarının ve ücretlendirmenin yeniden düzenlenmesi gibi konular bulunmaktadır. Dünya Kadınlar Gününde bugün de ilk başlarda yapıldığı gibi eşitlik için, bağımsızlık için, politik haksızlıkların ortadan kalkması için, daha iyi yaşama ve çalışma koşulları elde edebilmek için çalışılıyor. TÜRKİYE'DE 8 MART KADINLAR GÜNÜ İlk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlayan 8 Mart, 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı. "Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programında Türkiye de etkilenmiş, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapılmıştır. 1980 askeri darbesinden sonra dört yıl anılmadı 8 Mart 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından Dünya Kadınlar Günü kutlanmaya başlandı. 38 Kadınlar 80'li yıllarda 8 Mart'ı izinli yürüyüş ve şenliklerle kutlayamamışlarsa da, küçük gruplar mütevazi kutlamalarını sürdürdüler. 90'lı yıllarda kadın kuruluşlarının sayı ve çeşitliliğinin artması ile beraber 8 Mart daha geniş bir katılımla kutlanılır oldu. 18 Mart Çanakkale 1 Gelibolu 57. Alay'ın Kahramanlık Hİkayesi Ağustos 1914 Almanya'nın Rusya'ya harp ilânı ile I. Dünya Savaşı başlamış; Almanya, AvusturyaMacaristan ve sonrada İtalya’nın katılımıyla oluşan üçlü İttifak Devletleri, bir yanda da İngiltere, Fransa ve Rusya’dan oluşan Üçlü İtilaf Devletleri olarak ikiye bölünmüştü. 29 Ekim 1914 Osmanlı Devleti de bu savaş da Almanya’nın yanında yer aldı. Çanakkale cephesindeki muharebeler, önce İngiliz ve Fransız deniz kuvvetlerinin boğazı zorlamasıyla; sonra da, karada devam etmişti. 23 Mart 1915 Gelibolu'da 5. Ordu kuruldu, komutanlığına Alman Generali Liman von Sanders atandı.26 Mart 1915 günü Gelibolu'ya geldi. 18 Nisan 1915 Atatürk'ün komutasındaki 19. Tümenin, 5. Ordu'nun genel ihtiyatini oluşturmak üzere Bigali'ye gönderildi. Kara harekatına hazırlık için kıyılar dikenli tellerle çevriliyor, birlikler önemli yerlere yerleştiriliyor, düşmanın her hareketi gözleniyordu. Müttefik çıkarmasını bekleyen bir başka kişi ise 19. İhtiyat Tümeni’nin başında bulunan Kurmay Yarbay Mustafa 40 Kemal’di. Çanakkale'yi denizden geçemeyen İtilaf Devletleri'nin 25 Nisan 1915 günü Gelibolu Yarımadası'na ve Kumkale'ye asker çıkarmalarıyla Çanakkale'de İngilizlerin Seddülbahir ve Arıburnu bölgesinde çıkarma harekatı ile kara savaşları başlamış oldu. Düşman durmadan saldırıyordu. Anafartalar ve Arıburnu cephelerinde emir komuta karmaşası vardı. Bu durum çok tehlikeliydi.Yarbay Mustafa Kemal, Ordu Komutanı Alman General Liman Von Sanders’ e bütün mevcut kuvvetlerin emrine verilmesinin ve bundan başka çare kalmadığını bildirdi. Alman General “Çok gelmez mi ?“ diye sorduğunda Mustafa Kemal “ Az bile gelir “ diye cevap verdi. Düşman çıkarması 26 ve 27 Nisan günleri de devam etti. Ancak, Bigali'den gelen Atatürk komutasındaki 19. Tümen kuvvetlerinin kahramanca savunması karşısında düşman geri çekilmeye mecbur edildi. 25-26 Nisan 1915 tarihlerinde Arıburnu'nda karaya çıkıp Conkbayırı Kocaçimen tepelerini almak üzere olan Anzak Kolordusunu Türk birliklerinin yaptığı devamlı süngü hücumları ile 20 bin kişilik Anzak birlikleri denize kadar sürüldü. Anafartalar muharebeleri süresince çok kanlı taarruz ve hücumlarla cokbayırının, Kocaçimentepe mevziinin Anzaklar eline geçmesine mani olunarak, bütün cephe korundu. Çanakkale Muharebelerinde, dillere destan olan Türk birliklerimizin gösterdiği kahramanlık hikayesinde bir Alayımızın ayrı bir yeri vardır. Bu Alay; 19. Tümen’in 57.nci Alayı olup Atatürk’ün Büyük Nutkunda sözünü ettiği, Arıburnu Muharebelerinde tümü Şehit düşen ünlü Şehitler Alayıdır. 25 Nisan 1915 günü saat 02:45'de muharebe gemilerinin ve muhriplerin korunmasında Türk kıyılarına yaklaşan Avusturalya Tümeni'nin bir tugayını taşıyan çıkarma araçları, hesapta olmayan bir akıntı nedeniyle kuzeye sürüklenerek saat 04:30'da kumluk bir kıyı (Kabatepe Bölgesi) yerine, sarp bir kıyı olan Arıburnu Bölgesine çıkarma yaptı. Bu bölgede 27 nci Türk Alayının 2 nci Taburu vardı; çıkan kuvvetlerin karşısındaysa, bu taburun yalnız bir bölüğü bulunuyordu. Durumu haber alan ve izlemeye başlayan 5.nci Ordu 19.ncu İhtiyat Tümeni Komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal, herhangi bir emir almadığı halde, 57.nci Alayı bir dağ bataryasıyla takviye ederek karşı taarruz için Arıburun Bölgesine yöneltti; Eceabat Bölgesinde bulunan 27.nci Alayın büyük kısmını da, çıkarma bölgesine yanaştırdı. Bu tedbirleri yerinde bulan 5.nci Ordu Komutanı, 19.ncu Tümenin diğer alaylarının da müteakip karşı taarruzlara katılmasını kabul etti. Kıyıya çıkan İngiliz ve Fransız kuvvetleri, yapılan karşı taarruz sonucu çekilmeye başlayarak; geriden gelen kuvvetlerin yardımı ve deniz kuvvetlerinin etkili ateş desteğiyle, Kanlısırt batısı -Sivritepe Merkeztepe Yükseksırt hattında tutunabildi. Donanmanın büyük ateş desteğiyle 25 Nisan 1915 saat 05.30'da Seddülbahir'e çıkarmaya başlandı. İlk hedef olarak Alçıtepe ele geçirilecekti. Mehmetçiğin ölüm pahasına savunduğu SERÇETEPE, KANLISIRT ile tek ikmal yolu olan ŞARAPNEL Vadisinde tamamen hakim olmak Türkler ve İngilizler için önemli idi. Her iki taraf da elinde bulundurmayı istiyordu. Bundan dolayı burada çok kanlı çarpışmalar oluyordu.Bu savaşlarda her iki taraf da birbirlerine birkaç metre mesafeye kadar yaklaşıyordu. En kanlı savaş İlk çıkarma günü 25 NİSAN 1915 günü oldu. Çıkarma bölgesinde 26.ncı Türk Alayının bir taburu bulunuyordu. Seddülbahir kesimini ay biçiminde çevreleyen yüzlerce geminin yakın mesafeden Türk siperlerine yönelttiği gemi toplarının korkunç ateşine karşın direnmesini pervasızca sürdüren bir avuç Türk eri, göz açtırmıyor, ateşleriyle çıkarmaya yeltenen birliklere ağır zayiat verdiriyor, kıyıya ayak basabilenler de, kuytu yerlere sığınarak kıyıda tutunabilme olanağını bulabiliyordu. İngiliz ve Fransız zayiatı, yeni takviyeler gelmezse tutunamayacağız diye komutanları feryat ettirecek kadar ağırdı. 27 Nisan 1915 günü saat 16.00 sıralarında, donanmanın ateş desteğiyle başlayan İngiliz taarruzu, Türk savunma mevziilerinin 700-800 metre ilersinde Zığındere-Eskihisarlık hattında durduruldu. Çıkarma kuvvetleri Komutanlığı, Türklerin güçsüz olduğu önyargısıyla, taarruz etmeye kararında, hedefi; Kirte'nin ele geçirilmesiydi. 33.ncü ve 64.ncü Alayların da emrine verilmesiyle altı alaylık bir güce ulaşan Arıburun Kesimindeki Türk birlikleri, Anafarta Bölgesine çıkan İngilizleri denize dökmek maksadıyla, 27 Nisan 1915 sabahı taarruza geçti. 28 Nisan 1915 sabahı saat 08.00'de donanmanın desteği altında başlayan İngiliz-Fransız birliklerinin taarruzu, akşama kadar sürdü. İngiliz ve Fransızlar, yapılan Türk karşı taarruzları nedeniyle, geri çekilmek zorunda kaldı. Bu muharebedeki İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin zayiatı, 3.000’i buldu. 41 18 Mart Çanakkale 19.Tümen Komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal'in 25 Nisan günü verdiği “Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve komutanlar geçebilir” emrini uygulayan Türk birliklerince durduruldu.Yarbay Hüseyin Avni Bey'in komutasındaki 57. Alay'ın başta komutanları olmak üzere 628 kişilik mevcudunun tamamı 25-28 Nisan 1915 tarihleri arasında şehit oldular. 1915 Ekim'i sonlarında ve Kasım ayı başlarında İtilaf Devletleri, Çanakkale harekatını yarıda kesmek ve Gelibolu yarımadasındaki birliklerini tümüyle geri çekmek zorunda kaldılar. Orduların tahliyesi bir sonraki yılın Ocak ayında bitirildi. Böylece Türk komutası, o güne değin Çanakkale Boğazı'nı koruyan ordularını başka cephelere aktarma olanağı bulmuş oldu. Zira, o tarihlerde Osmanlı Ordusu, birkaç cephede birden çarpışıyordu. Bu, Çanakkale’ de tarihin kaydettiği en büyük ve en kanlı savunma savaşlarıydı.Bu savaşlar Mustafa Kemal gibi bir askeri dehanın Türk ve dünya kamuoyu tarafından tanınmasının sağlanması açısından son derece önem taşımaktadır. Şimdi Tarihi Milli Park olan Gelibolu Yarımadası Kanlısırt'ta 57.Alay için yaptırılan şehitlik; Mehmetçik Anıtı, Gazi Hüseyin Kaçmaz Anıtı ile donatılmıştır. Heykeltıraş tarafından yapılan bir rölyef de şehitliğin ihtişamını artırmıştır. 57. Alay Şehitliği 10 Aralık 1992 tarihinde düzenlenen bir törenle halkın ziyaretine açılmış, 25 Temmuz 1994 tarihindeki orman yangınında hasar görmüş, onarılarak 11 Kasım 1994'te tekrar hizmete sunulmuştur.Geçte olsa Milli park olarak değerlendirilen Gelibolu Yarımadası tüm canlılığıyla aziz şehitlerimizin izlerini taşıyor.Anıt, şehitlik, müze gibi savaştan kalanları ve bu toprakları gezerken yere basmaya kıyamıyorsunuz. Mustafa Kemal’in Ruşen Eşref’e anlattığı meşhur bir Çanakkale hâtırası vardır. Düşmanın mevki kazandığını fark eden Mustafa Kemal Bey, emrindeki askere hitaben, “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar kaim olabilir.” emrini verir. Emri harfiyyen yerine getiren 57. Alay, Mustafa Kemâl’in has tâbiriyle “kâmilen şehid” olur. 57. Alay’ın sancağı Avustralya’nın Melbourne şehrindeki müzede sergilenmekteymiş bugün; altındaki levhada ise şu bilgi yer almaktaymış. 42 “Bu alay sancağı Gelibolu savaş alanından getirilmiştir ama tutsak edilememiştir, çünkü Türk ordusunun milli geleneklerine göre bir alayın sancağı, alayın sonuncu eri ölmeden teslim edilemez. Bu sancak, sonuncu muhafızının da altında ölü olarak yattığı bir ağacın dalına asılı olarak bulunmuştur. Kahramanlık timsali olarak karşınızda duran bu Türk Alay Sancağı’nı selamlamadan geçmeyiniz.” 18 Mart Çanakkale İNSANLIK DERSİ : Çanakkale Savaşlar'ında savaşıp, bir kolu ile bir ayağını kaybeden Fransız Generali Bridges, yurduna döndükten sonra anlattığı bir savaş hatırasında şöyle diyor: "Fransızlar, Türkler gibi mert bir milletle savaştıkları için daima iftihar edebilirsiniz.Hiç unutmam.Savaş 44 sahasında döğüş bitmişti.Yaralı ve ölülerin arasında dolaşıyorduk az evvel, Türk ve Fransız askerleri süngü süngüye gelip ağır zaliyat vermişlerdi.Bu sırada gördüğüm bir hadiseyi ömrüm boyunca unutamayacağım.Yerde bir Fransız askeri yatıyor, bir Türk askeride kendi göleğini yırtmış onun yaralarını sarıyor, kanlarını temizliyordu.Tercüma n vasıtası ile şöyle bir konuşma yaptık: - Niçin öldürmek istediğin askere yardım ediyorsun? Mecalsiz haldeki Türk askeri şu karşılığı verdi: "Bu Fransız yaralanınca cebinden yaşlı bir kadın resmi çıkardı.Birşeyler söyledi, anlamadım ama herhalde annesi olacaktı.Benim ise kimsem yok.İstedim ki, o kurtulsun, anasının yanına dönsün". Bu asil ve alicenap duygu karşısında hüngür hüngür ağlamaya başladım.Bu sırada, emir subayım Türk askerinin yakasını açtı.O anda gördüğüm manzaradan yanaklarımdan sızan yaşlarımı dondurduğunu hissettim.Çünkü, Türk askerinin göğsünde bizim askerinkinden çok ağır bir süngü yarası vardı ve bu yaraya bir tutan ot tıkamıştı.Az sonra ikisi de öldüler..." Fransız Generali BRIDGES Çanakkale Savaşları komutanı. Süleyman MERDANOĞLU Kaybettiklerimiz Whitney Houston 46 Ü nlü şarkıcı ve aktris Whitney Houston’un ani ölümü tüm Amerika’da şok yarattı. Ünlü şarkıcı Tony Bennett, Houston için”Bugüne kadar duyduğum en büyük ses idi”derken bir diğer tanınmış sanatçı Smokey Robinson “Ağzını açar açmaz büyüleyen ender şarkıcılarından biriydi”şeklinde konuştu. 48 yaşındaki Houston 11 Şubat Cumartesi akşamı Los Angeles’te Beverly Hilton otelinin dördüncü katındaki odasında ölü bulundu. Whitney Houston'ın Rekorları Whitney Houston, Guinness Rekorlar Kitabına göre tarihte en çok ödül kazanan bayan sanatçı. 170 Milyon Albüm, Dünya çapında 411 Toplam ödül kazandı (2006) 2 Emmy Ödülü 6 Grammy Ödülü 16 Billboard Muzik Ödülü 23 Amerikan Muzik Ödülü 17 Platin Kayıt Ayrıca dünya çapında 44 milyon satan “The Bodyguard”ın film müziği tüm zamanların en çok satan film müziği olmayı başardı. Polis, telefonla yapılan acil yardım çağrısı üzerine sağlık görevlilerinin hızla otele ulaştığını ancak Houston’u yaşama döndürme çabalarının sonuç vermediğini bildirdi. Ölüm nedeninin henüz belirlenmediğini belirten polis, ancak bir cinayet belirtisi görülmediğini açıkladı. Whitney Houston, son yıllarda alkol ve uyuşturucu sorunları yaşıyordu. Houston, 1992’den 2007 ‘e kadar şarkıcı Bobby Brown ile sarsıntılı bir evlilik geçirmiş, 1993 yılında eşi hakkında aile içi şiddet davası açmıştı. Houston ‘un 1985 yılındaki ilk albümü 25 milyon satmıştı. Ünlü şarkıcının bugüne kadar 170 milyonun üzerinde albüm sattığı bildiriliyor. Houston, şarkıcılığının yanısıra oyunculuk da yapmış, “Bodyguard” ve “Waiting to Exhale” gibi büyük gişe geliri getiren filmler çevirmişti. Whitney Houston, Grammy müzik ödüllerini dağıtılacağı törenden bir gün önce hayatını kaybetti. Kaybettiklerimiz Kırık Kalpler Oteli 48 N e tuhaf ki, milyonlarca insanın sevgisine rağmen, o pırıl pırıl yeteneğine, başarılarına, ışığına rağmen, ona bir hediye gibi sunulmuş o güzel sesine rağmen, kendine hep zarar verdi. Kimbilir ne büyük yalnızlıkları vardı ki, kendi değerine hoyratça bu kadar kolay yazık etti. Sevdiği adamın şiddetine, onu sürüklediği uçurumlara rağmen, 2003’te komşularının şikayeti üzerine boynunda çürükle karakola geldiğinde bile sevdiğinin yanındaydı üstelik. Oysa artık mutlu etmediğinde ve üzdüğünde aşk , “aşk” olmaktan çıkmıyor muydu? , ne var ki kişi zayıfsa, zarar veren aşka daha da çok saplanıyordu ve kimbilir hangi nedenlerden zayıflıklarını yenemedi Whitney. 1989 yılında tüm dünyanın en çok kazanan süperstarlarından biri olarak yükselirken, Soul Train Ödül gecesinde tanıştığı Bobby Brown’ı kimbilir ne kadar çok sevdi ama bir yandan da ona bu kadar zarar veren birine teslimiyetiyle, ne üzücü ki çok zayıftı aslında Whitney, kırılgandı ve belli ki yalnızdı. Şimdi o tek başına bu dünyayı terk ettiği otel, tıpkı şarkısı gibi Heartbreak Hotel… Velhasıl 30 Billboard ödülü, toplam 200 milyondan fazla albüm ve single satışı, 6 grammy ödülü ile Whitney 48 yaşında gitti, Whitney de sessizce çekip gitti. 2007 yılında boşanıp, nihayet hayatından çıkardı Bobby Brown’ı ama 14 yıl evli kaldığı Brown’la kendini değersiz hissettiren bir aşkla perişan gitti erkenden. Üstelik güzel bir melodi daha eksildi, aşk azaldı yine şarkılardan. 1985 yılında daha ilk albümüyle 25 milyondan fazla satarak, tüm zamanların en çok satan kadın sanatçısı olmuştu o dönemde. 1987 yılında ikinci albümü Whitney, Billboard listelerine 1 numaradan giriş yapan ilk kadın sanatçı albümü olmuş ve onu bir süperstar haline getirmişti. Bazılarının sanki ilk şöhret getiren şarkısıymış gibi yazıp çizdiği, “I will always love you” şarkısına gelene kadar, ilk 1 numarası ve ilk grammy’sini aldığı “Saving all my love for you”, ya da ilk albümünün son single’ı “Greatest love of all” ile Whitney zaten tüm dünyanın sesinden o güzel aşk şarkılarını dinlemeye bayıldığı genç bir süperstar değil miydi? “How Will I know” ya da “I wanna dance with somebody” 80’lerin pop efsaneleri olmuştu bile. Hatta , meşhur aşk şarkılarından “Where do broken hearts go” , Yalan Rüzgarı dizisi de dahil olmak üzere, dizilerde, ekranlarda kimbilir kaç tane aşk acısını anlatan , kırık kalpler sahnelerine eşlik eden şarkılardan oldu. 90’lar boyunca da ben de dahil radyocular , hem teyzesinin efsane bir başka isim Dionne Warwick olduğunu evvel ezel çok iyi bilirdik, hem de o güçlü sesinin New Jersey’de 11 yaşında kilise korolarında şarkı söylediği çocukluğundan beri ışık saçtığını anlatırdık. Öyle çok şarkısıyla hatırası var ki bazılarımız için, hem çocukluğumuz ve hem de üniversite yılları demek, bir parçamız demek kimimiz için. Belki bütün dünya onu Bodyguard’la iyice ezberledi ve kalbine yazdı, ama Whitney çoktan ilk iki albümüyle tüm dünyada yükselen bir süperstardı zaten. 1990 yılında R&B marketini daha çok mutlu eden albümü “I’m your baby tonight”’ ile çıkışında da , “My name is not susan” gibi yine dans ettiren harika pop şarkıları da söylemeye devam ediyordu, ya da misal büyük aşk şarkısı, “All the man that i need” daha 90’ların başında Bodyguard hiç ortada yokken, kimbilir ne dolu anılar bırakmıştır benim gibi milyonlarca dinleyiciye. Elbette, pop müziği takip eden etmeyen herkes en çok Bodyguard ve şarkılarını öğrendi, hem 44 milyondan fazla satan Bodyguard, aynı zamanda 3 grammy ve 8 Amerikan ödülü de getirdi Whitney’e, o ayrı. Ama 1998 yılında “My love is your love”, “Heartbreak Hotel” ve “It’s not right, but it’s ok” şarkılarıyla ortalığı yıktığı dönemi de kim unutabilir ki? Nitekim, 1999’da da “Yüzyılın en çok satan R&B kadın şarkıcısı” ve “Bodyguard” ile “Yüzyılın en çok satan soundtrack albümü” ödüllerini armağan etti, Amerikan Müzik Yapımcıları Derneği. Bundan tam 10 yıl sonra da, 2009 yılında Guiness Rekorlar Kitabı, 415 ödülle, “Tüm zamanların en çok ödül kazanan kadın sanatçısı” rekorunu kırdığını açıklıyordu, Whitney Houston’ın. Ancak 2000 yılında, İngiltere’de satış 1 numarası olan ve 10 milyondan fazla satan Greatest Hits” albümünden sonra, özel hayatı ve maalesef pençesine düştüğü kokain ve alkol bağımlılığıyla gittikçe gözden düşüp, kendine de zarar vermeye başlamıştı Whitney. Özellikle , 2000 yılında Hawaii’de havaalanınında eşi Bobby Brown’la uyuşturucuyla yakalandıktan sonra büyük hitler çıkaran Whitney, yavaş yavaş yok oluyordu sanki. Konserlerini iptal ediyor, söz verdiği gecelere son anda çıkmıyor, hatta Amerikan Müzik Akademisi ödüllerinden son anda çıkarılacak kadar, hayatının kontrolünü kaybediyordu. 2002’de Diane Sawyer ile röportajı rating rekorları kırdı,çünkü kokain kullandığını ilk kez itiraf ediyordu. “Just Whitney” albümü döneminde öyle zayıflamıştı ki, uyuşturucudan gittikçe eriyip kayboluyor dedikoduları ayyuka çıkıyordu. Sesini de kaybetmeye başlamıştı Whitney. 2007de resmi olarak eşinden nihayet boşandı, artık kendine çeki düzen vermeye başladı ve 2009 yılında bizde de Sony Music etiketiyle yayınlanan “I look to you” albümüyle geri döndü. Albümü listelere direkt 1 numaradan girdiği halde, hatta kariyerinin en yüksek ilk hafta satışını da getirmesine rağmen , ilerleyen günlerde hiç te eskisi gibi olamamıştı Whitney. Oysa ki videosuyla ödül bile kazanan RKelly şarkısı, “I look to you” belki de tüm zamanların en güzel aşk şarkılarından biri, ve Whitney de hayatını aşkla perişan etti aslında, kurban etti. Son turnesinin adı bu gerçeği çok iyi özetliyordu: “Aşktan başka bir şey değil”- Nothing but love. Değişmek istiyor, eski gücünü tekrar kazanmak istiyordu ama tıpkı Amy Winehouse’ı güçlükle çıktığı sahnede yuhalayanlar gibi, basında acımasızca yargılayıp, başarısızlıklarından haz alırcasına haberler yaparak linç edenler gibi, bu dünyanın hesabını kitabını bilemeyen, gözü dönmüş bir müzik makinesi olup, hırsını gözünden taşıranlara benzemeyen Whitney’i de harcadılar, yalnız bıraktılar. Whitney , Aşktan başka bir şey değildi. Whitney aşk demekti ve aşka pek yeri kalmayan dünyadan gitti. O çok güzel söylediği şarkısındaki Kırık Kalpler Oteli’nde sessizce. Cenk Erdem. 49 Müzik Grammy 2012 50 M üzik dünyasının önemli ödülleri arasında yer alan Grammy Ödülleri‘nin 54.'sü, ABD’nin Los Angeles kentindeki Staples Center’de düzenlen törenle sahiplerini buldu. Pazar akşam düzenlenen geceye en iyi album, en iyi şarkı ve en iyi kayıt dalları da dahil, aday olduğu 6 dalda da Grammy kazanan Adele damga vurdu. Adele’yi unutulmaz keyifli anlar yaşatan organizasyon, Whitney Houston'un ailesi, dostları ve hayranları için de unutulmaz ama melesef hüzün dolu oldu. Müzik dünyası, onu ne kadar özleyeceğini ilk günden gösterdi. Cumartesi akşamı, Grammy Ödülleri Töreninden sadece 24 saat önce 48 yaşında hayata veda eden Amerikalı şarkıcı Whitney Houston, Grammy ödülleri töreninde anıldı. Los Angeles'taki gecenin sunucusu LL Cool J töreni, Houston için bir dua okuyarak açtı. Gecede Chris Brown, Paul McCartney ve Bruce Springsteen sahne aldı. Whitney Houston'ı "ilham kaynağı ve en büyük idollerinden biri" olarak tanımlayan siyahlar içindeki Jennifer Hudson, Houston'ın "I Will Always Love You" şarkısını seslendirdi.Hudson, şarkıyı söylerken gözyaşlarına zor hakim oldu. Gecenın damgasını vuran 23 yaşındaki yıldız Adele, müzik dünyasını adeta bir fırtına gibi sarstı. Geçen sene ses telleri üzerinde ameliyat geçiren şarkıcı, doktorların kontrolü altında aylardır süren dinleme sürecini geçirip müzik sektörün en önemli gecesine hazırlk yapıyordu. Ameliyattan sonra ilk kez sahneye çıkan genç şarkıcı ayakta alkışlandı. Adele en iyi albüm ödülünü alırken gözyaşlarını tutamadı ve konuşmasında “Bu albümümü gerçekten çok sıradan bir şeyden esinleyerek hazırladım, çoğu insanın hayatta yaşadığı şeyden, saçma bir ilişkiden. Şu an kendimi nasıl hissettiğimi size anlatamam, bu yıl hayatımın en önemli yılı oldu.” dedi. 51 Müzik Album of the Year – Adele, 21 Record of the Year – Adele, “Rolling in the Deep” Song of the Year – Adele, “Rolling in the Deep” Best New Artist – Bon Iver Best Pop Solo Performance – Adele, “Someone Like You” Best Pop Duo/Group Performance – Tony Bennett & Amy Winehouse, “Body and Soul” Best Pop Instrumental Album – Booker T. Jones, The Road From Memphis Best Pop Vocal Album – Adele, 21 Best Dance Recording – Skrillex, “Scary Monsters and Nice Sprites” Best Dance/Electronica Album – Skrillex, Scary Monsters and Nice Sprites Best Traditional Pop Vocal Album – Tony Bennett & Various Artists, Duets II Best Rock Performance – Foo Fighters, “Walk” Best Hard Rock/Metal Performance – Foo Fighters, “White Limo” Best Rock Song – Foo Fighters, “Walk” Best Rock Album – Foo Fighters, Wasting Light Best Alternative Music Album – Bon Iver, Bon Iver Best R&B Performance – Corinne Bailey Rae, “In This Love” Best Traditional R&B Performance – Cee Lo Green & Melanie Fiona, “Fool For You” Best R&B Song – “Fool For You” (Performed by Cee Lo Green & Melanie Fiona) 52 Best R&B Album – Chris Brown, F.A.M.E. Best Rap Performance – Kanye West & Jay-Z, “Otis” Best Rap/Sung Collaboration – Kanye West, Rihanna, Kid Cudi & Fergie, “All Of The Lights” Best Rap Song – “All Of The Lights” (Performed by Kanye West, Rihanna, Kid Cudi & Fergie) Best Rap Album – Kanye West, My Beautiful Dark Twisted Fantasy Best Country Solo Performance – Taylor Swift, “Mean” Best Country Duo/Group Performance – The Civil Wars, “Barton Hollow” Best Country Song – Taylor Swift, “Mean” Best Country Album – Lady Antebellum, Own The Night Best Spoken Word Album – Betty White, If You Ask Me (And Of Course You Won’t) Best Comedy Album – Louis C.K., Hilarious Best Musical Theater Album – The Book of Mormon Best Compilation Soundtrack for Visual Media – Boardwalk Empire: Volume 1 Best Score Soundtrack for Visual Media – Alexandre Desplat, The King’s Speech Best Song Written For Visual Media – Tangled, “I See The Light” Best Historical Album – Paul McCartney, Band On The Run Best Short Form Music Video – Adele, “Rolling in the Deep” Best Long Form Music Video – Foo Fighters, Foo Fighters: Back And Forth Grammy Ödülleri, (Gramafon ödüllerinden ismi gelmektedir) Amerika kökenli müzik ödülleridir. Amerikan müzik endüstrisinde büyük bir öneme sahip Grammy Ödülleri, 1957’den bu yana tertip ediliyor. Ödülleri veren kurum ise NARAS (the recording academy) adlı bir akademi. Sinema dünyasının ilgisinin toplandığı Oscar Ödülleri kalibresinde bir öneme sahip olan Grammy Ödülleri 108'den farklı kategoriyi ve 30 farklı müzik türünü kapsamaktadır. Grammy'yi en çok kazanan ünlülerin başında 22 Grammy ödülü ile U2 18 Gramy Ödülü İle Michael Jackson gelir. Beyonce, Alicia Keys, LeAnn Rimes, Norah Jones gibi ünlüler Grammy rekorcularından birkaçıdır. Grammy'yide Bir Rekorda Michael Jackson'a Aittir Jackson Thriller Albümü İle Bir Gecede 8 Ödül Alarak Daha Sonra Kimsenin Başaramadığı Bir Başarıya İmza Atmıştır Kültür - Sanat S Oscar 2012 inema dünyasının en prestijli ödülleri Oscarlar, ABD’nin Los Angeles kentindeki Kodak Tiyatrosu’nda sahiplerini buldu. NTV ve CNBC-e’den canlı olarak yayınlanan gece her zamanki gibi Kırmızı Halı seremonisiyle başladı. George Clooney, Brad Pitt, Angelina Jolie, Jean Dujardin, Natalie Portman, Glenn Close, Michelle Williams, Glenn Close gibi birçok yıldızın şıklık yarışına girdiği törenin sunuculuğunu Billy Crystal yaptı. Gecenin kazananı The Artist oldu. Siyahbeyaz, sessiz film olan ‘The Artist’ En İyi Film ödülünü kazanırken, yönetmeni Michel Hazanavicius ve başrol oyuncusu Jean Dujardin’e de Oscar kazandırdı. Böylece 10 dalda aday gösterilen ‘The Artist’ 5 dalda Oscar kazanırken, En İyi Film Ödülü’ne layık görülen ikinci sessiz 54 film oldu. 1929′da yapılan ilk Oscar Ödül Töreni’nde ”Wings” adlı sessiz film, En İyi Film seçilmişti. Filmin Altın Tasma ödüllü dört ayaklı oyuncusu Uggie, En İyi Film ödülünü almak için yönetmen Michel Hazanavicius ile sahneye çıktı ve büyük alkış aldı. En İyi Kadın Oyuncu ödülünü daha önce 2 defa altın heykelciği evine götüren Meryl Streep kazanırken, Yardımcı Oyuncu dalında Oscar ödülleri de ‘Beginners’ ile Christopher Plummer ve ‘The Help’ ile Octavia Spencer’ın oldu. Bir diğer favori Martin Scorsese imzalı ‘Hugo’ ise sadece teknik dallarda başarılı oldu. ‘Hugo’ Görüntü Yönetimi, Sanat Yönetimi, Görsel Efekt, Ses Kurgusu ve Ses Miksajı dallarında Oscar kazandı. Yabancı Film dalında Oscar’a beklendiği gibi İran yapımı ‘A Separation’ ulaşırken, filmin yönetmeni Farhadi, ödül töreninde yaptığı konuşmada ”Bugün bizi dünyanın dört bir yanında milyonlarca İranlı seyrediyor. Eminim hepsi çok mutlular. İran haklı mutlu çünkü siyasetçilerin savaş, tehdit ve saldırıdan söz ettiği bir dönemde ülkelerinin ismi, siyasetin tozu altında saklanan zengin, köklü bir tarihe sahip ve muhteşem kültürü ile anılıyor” dedi. En İyi Orijinal Senaryo Oscar’ını Midnight in Paris ile Woody Allen, Uyarlama Senaryo Oscar’ını ise The Descendants ile Alexander Payne kazandı. Gecenin sunuculuğunu Billy Crystal yaptı. Her sene olduğu gibi 84. Oscar töreninde de 2011′de hayatını kaybeden sinema dünyasının önemli isimleri anıldı. 55 Kültür - Sanat İşte kategoriler ve kazananlar: En İyi Film: The Artist En İyi Yönetmen: Michel Hazanavicius – The Artist En İyi Erkek Oyuncu: Jean Dujardin – The Artist En İyi Kadın Oyuncu: Meryl Streep – The Iron Lady En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Christopher Plummer – Beginners En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Octavia Spencer – The Help En İyi Uyarlama Senaryo: A.Payne ve Nat Faxon & Jim Rash – The Descendants En İyi Orijinal Senaryo: Woody Allen – Midnight in Paris En İyi Yabancı Film: A Separation (İran) En İyi Görüntü Yönetimi: Robert Richardson – Hugo En İyi Sanat Yönetmeni: Dante Ferreti, Francesca Lo Schiavo – Hugo En İyi Animasyon: Rango (Gore Verbinski) En İyi Belgesel: Undefeated (TJ Martin, Dan Lindsay, Rich Middlemas) En İyi Animasyon (Kısa Metraj): The Fantastic Flying Books of Mr. Morris Lessmore En İyi Belgesel (Kısa): Saving Face (Daniel Junge, Sharmeen Obaid-Chinoy) En İyi Kısa Film: The Shore (Terry George, Oorlagh George) En İyi Müzik: Ludovic Bource – The Artist En İyi Şarkı: Bret McKenzie – Man or Muppet (The Muppets) En İyi Görsel Efekt: Rob Legato, Joss Williams, Ben Grossman, Alez Henning – Hugo En İyi Kurgu: Kirk Baxter, Angus Wall – The Girl With The Dragon Tattoo En İyi Ses Miksajı: Tom Fleischman, John Midgley – Hugo En İyi Ses Kurgusu: Philip Stockton, Eugene Gearty – Hugo En İyi Makyaj: Mark Coulier, J. Roy Helland – The Iron Lady En İyi Kostüm: Mark Bridges – The Artist 56 Laureus Spor Ödülleri Sporun oscarları sahiplerini buldu Spor D 58 ünyanın en prestijli spor ödülleri arasında gösterilen Laureus Ödülleri sahiplerini buldu. Sporun Oscarları olarak kabul edilen Laureus Spor Ödülleri, spor ve sanat dünyasından çok sayıda kişinin katılımıyla Londra Queen Elizabeth II Center’da yapıldı. Olimpiyat oyunları için geri sayıma başlayan Londra’da dünyanın en iyi sporcularından oluşan 47 kişilik akademik kurul, 2011′in altın sporcularını ödüllendirmek için bir araya gelirken, geceye dünya tenis sıralamasının 1 numarası Novak Djokoviç damga vurdu. Barcelona’nın yıldız futbolcusu Lionel Messi ve dünyaca ünlü rekortmen sprinter Usain Bolt’u geride bırakan Djokoviç “yılın en iyi erkek sporcusu” seçildi. 2011′de kariyerinin zirvesine çıkan Novak Djokoviç, Avustralya Açık, Wimbledon ve Amerika Açık’ı kazanarak, dünya sıralamasının 1 numarasını Rafael Nadal’dan devralmıştı. 7 dalda verilen ödüllerin kategorileri arasında En İyi Sporcu Erkek, En İyi Sporcu Kadın, En Büyük Gelişme, En İyi Takım, En İyi Geri Dönüş, En iyi Engelli Spor Adamı, En İyi Spor Adamı yer alıyor. Güney Kore’nin Daegu kentinde düzenlenen dünya şampiyonasında 5 bin ve 10 binde altın madalyaya ulaşan Kenyalı kadın atlet Vivian Cheruiyot 2011 yılının kadın sporcusu seçildi. Yılın takımı ise La Liga ve Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu kazanan Joseph Guardiola yönetimindeki Barcelona oldu. Yılın çıkışı ödülünü ise golfçü Rory Mcllroy elde etti. 22 yaşındaki Kuzey İrlandalı sporcu, kariyerinde katıldığı ilk büyük şampiyona olan Amerika Açık’ı kazandığı için bu ünvana layık görüldü. Yılın geri dönüşüne ise yine bir golfçü Darren Clarke imza attı. 42 yaşında, 20. denemesinde Royal St. George Açık’ı kazanan Clarke, ödüle layık görüldü. Yılın engelli sporcusu ise protez bacaklarıyla dünya şampiyonasında 4 çarpı 400′de gümüş madalyaya uzanan Güney Afrikalı Oscar Pistorius oldu. Pistouriu, bunu başaran ilk sporcu olarak tarihe geçmişti. İngilizler’in 1966 dünya kupasını kazanan kadrosunda yer alan Bobby Charlton ömür boyu başarı, eski Brezilyalı Milli Futbolcu Rai de “iyilik için spor” dallarında başarı ödülüne layık görüldü. 59 Tutku & Macera “O sadece motorsiklet değil; bir yaşam biçimi” Harley Davidson 60 H arley-Davidson Motor Company, bir Amerikan motor şirketidir. Marka adı, şirketin kurucusu olan William Harley ve Arthur Davidson'ın soyadlarından gelir. Merkezi Milwaukee, Wisconsin bulunmaktadır. Amerika'nın ve dünyanın en büyük motor üreticisidir. Şirket, hızları nedeni ile çoğunlukla polis merkezlerine üretim yapmaktadır. Wiiliam S. Harley, 1901 yılında motor eklenmiş bisiklet fikrinin ilk taslaklarını çizmeye başladı. Wiliam S.Harley ve Arthur Davidson kardeşler, 1903 yılında bu fikri hayata geçirdi ve ilk Harley Davidson motorsikleti üretildi. Küçük fabrikalarının kapısında ise "Harley Davidson Motor Company" yazıyordu. 1962 Model 2007 Model 61 NIGHT ROD® SPECIAL 2012 62 Tutku & Macera İ lk yıllarda nakliye aracı olarak kullanılan Harley'ler Birinci Dünya Savaşı sırasında keşfedildi. 1920 yılında ise Harley Davidson dünyanın en büyük motorsiklet üreticisi haline geldi. Harley Davidson'ın ilk yıllarında "Wrecking Crew" adında bir yarış takımı da kuruldu. Ayrıca İkinci Dünya Savaşı'nda ise üretilen her 10 Harley'den 9'u orduya temin edilir ve savaşın en önemli araçları arasında yerini alırmış. 1950'li yılların ilk yarısında Harley Davidson motorları Hollywood'un da dikkatini çekti. 1960'lı yıllarda çekilen "Easy Rider" filmi Harley'lere olan ilgiyi daha da arttırır. Otobüslerin, hatta canlı köpekbalıklarının üzerinden atlamasıyla ünlenen motosikletçi Evel Kneivel tüm gösterilerinde Harley Davidson kullanıyordu. 1970'li yılların sonunda ise Japonlar'ın motosiklet piyasasında güçlenmeleriyle birlikte Harley Davidson krizle karşı karşıya gelir. Şirket sahipleri Harley'i kapatma kararı aldıkları sırada ise birkaç Harley Davidson tutkunu bu şirketi satın almak ister ve bankadan kredi çekerek Harley Davidson Motor Company'nin kapanmasını son anda önlerler. Günümüzde ise Sturgis kasabası ve çevresi Harley tutkunları için adeta kutsal topraklar. Her yıl Ağustos ayında düzenlenen Harley Festivali için bölgeye binlerce motorcu geliyor. Sia Furler 64 Müzik S ia Kate Isobelle Furler, aslen Güney Avustralyalı bir acid jazz sanatçısı. Kendi ülkesinde kurduğu Crisp adlı toplulukla “Word and the Deal” ve “Delirium” isimlerini taşıyan 2 albüm kaydeden Sia, çok gecikmeden ilk solo albümü “OnlySee”yi 1997’de bağımsız bir plak şirketinden yayımladı. Bu albümle herhangi bir ticari başarı yakalayamayınca solo kariyerinde sağlam bir noktaya gelebilmek için Avustralya’yı bırakıp soluğu İngiltere’de aldı. İngiltere’de Sony ile anlaşma imzalayan sanatçı, 2000 senesinde bu plak şirketi bünyesinde kaydedilen ilk albümü “Healing Is Difficult”ı piyasaya sürdü. R&b-jazz etkileşimli bu albümde yer alan “Drink To Get Drunk” ve “Little Man” parçalarının remixleri underground müzik kulüplerinde sıkça çalındı. Aynı albümden çıkan “Taken For Granted” single’ı İngiltere listelerinde ilk 10’a girdi. Bu sayede kısa sürede üne kavuşan sanatçı, Lauryn Hill ve Nelly Furtado ile sıkça karşılaştırılır oldu. Anlaşmazlıklar nedeniyle Sony’den ayrılıp Universal’ın alt şirketi Go! Beat Records’a geçtiğinde Sia, en başarılı albümünü hazırlamak üzereydi. Sanatçının 2003 senesinde çıkarttığı “Don’t Bring Me Down” ep’sini “Colour The Small One” adını taşıyan yeni bir albüm izledi. Öncelikle Avustralya’da Avrupa’da piyasaya sürülen bu albüm, hafif bir elektronik altyapının üzerine çalınmış akustik enstrümanlardan oluşuyordu. Bu nedenle Dido ve Sarah McLachlan ile aynı kulvarda yer almaya başlayan Sia, albümden çıkan “Breathe Me” single’ı ile dünya çapında ün kazandı. Ününü Spider-Man 2 filminin soundtrack’inde yer alacak “Where I Belong” parçasıyla pekiştirmek isteyen sanatçı, plak şirketiyle yaşanan sorunlar yüzünden bu parçayı ayrı bir single olarak çıkartmak zorunda kaldı. Single’ın kapağında ise, Spider-Man 2 ile ilgili yaşananlara bir gönderme yapmak amacıyla, sanatçının Spider Man kostümüyle çekilmiş bir fotoğrafı bulunuyordu. 2005 senesine geldiğimizde, Sia’nın albümü hala Amerika’da yayımlanmamıştı. Albüm tanıtımındaki eksiklikler nedeniyle Go! Beat Records’dan ayrılan müzisyen, 2006’da Astralwerks ile anlaştı ve bu sayede albümü Amerika’da yayımlama şansını elde etti. Orada da kısa sürede ünlenen “Breathe Me” parçası, Six Feet Under dizisinde ve 2006 Victoria’s Secret moda gösterisinde yer aldı. “Exit Music: Songs with Raido Heads” albümü için coverladığı Radiohead’in “Paranoid Android” şarkısı ise The O.C. dizisinin bir bölümünde çalındı. 65 Müzik Sia Sia, solo kariyerine ek olarak Zero 7 grubunun “Simple Things” albümündeki ‘Destiny’ ve ‘Distractions’ ile “When It Falls” albümündeki ‘Somersault’ ve ‘Speed Dial No. 2.’ parçalarına vokaliyle eşlik ederken, üçüncü Zero 7 albümü “The Garden”a ise 6 şarkıda konuk oldu. Nisan 2007’de Sia’nın 3. LP’si “Lady Croissant” yayımlandı. Albüm, 8 canlı versiyon ve 1 yeni stüdyo kaydını içeriyordu. Kasım 2007’de yayımlanan “Day Too Soon” ep’si ise sadece iTunes’dan satışa sunuldu. Sanatçının “Some People Have Real Problems” ismini taşıyan 4. albümü 2008’in Ocak ayında piyasaya sürüldü. Albümden ilk single ise “Day Too Soon” parçasına seçildi. 66 Kate Isobelle Furler Diskografi: OnlySee (1997) Healing Is Difficult (2000) Don’t Bring Me Down EP (2003)+++ Colour the Small One (2004, 2006) Lady Croissant - Live LP (2007)+++ Day Too Soon EP (2007)+++ Some People Have Real Problems (2008) We Are Born (2010) Reklam Sanatı En İyi Gerilla Reklamlar 68 G erilla Reklam: İlk olarak, dünyada reklam sektörünün geliştiği cadde olarak kabul edilen Madison Avenue’deki ajanslar tarafından uygulanan bu pazarlama-reklam tekniği, reklamcılığın gelişimiyle beraber çok farklı noktalara gelebildi. Düşük maliyetle büyük etki yaratmayı amaçlayan reklam anlamına “gerilla reklam” kavramı, güçlü bir fikir, yaratıcılık ve ustalığı gerektiriyor. Bu reklam tekniğinin dünya üzerindeki dahice örneklerini Pamukkale Dergisi olarak mercek altına alıyoruz. Vay canına seslerini şimdiden duyar gibiyiz. 69 Müzik B Metro Cazcıları oğaziçi Caz Korosu, İstanbul Metrosu'nun içinde şarkı söylerken çektikleri videoyla, izleyen herkesin ilgisini ve takdirini toplamıştı. Türkiye'nin en tanınan caz topluluğu olmayı başaran Boğaziçi Caz Korosu, Avusturya'nın Graz kentinde düzenlenen Dünya Koro Yarışması'nda da birinci oldu. Sosyal medya ve paylaşım sitelerinde yayılan metro performansı videosu büyük ilgi toplayınca, Koro çeşitli televizyon programlarına katılarak, yaptıklarını daha geniş bir kitleyle paylaşma şansı bulmuştu. Bu esnada, Dünya Koro Yarışması'na katılmak için sponsor arayışında olan grup, sponsorlarını metroda çektikleri bu video sayesinde buldu. Bir hafta boyunca süren ve üç kategoride düzenlenen Dünya Koro Yarışması'nın iki kategorisinde altın madalya kazanan koronun şefi Masis Aram Gözbek: "Şu an hâlâ ne yapmış olduğumuzun farkında değiliz. İki defa altın madalya aldık, iki defa Türk bayrağı göndere çekildi ve İstiklal Marşı okundu. İnsanların gözleri doldu. Çok 70 emek verdik, çok zor geldik buraya. Ama geldiğimize değdi. Grandprix'ye katılma hakkı kazandık" diye konuştu. Yarışmada Türkiye'yi temsil eden Boğaziçi Caz Korosu, "Çağdaş müzik" ve "Folklor" kategorilerinde dünya birincisi, "Karma Korolar" kategorisinde ise dünya ikincisi oldu. Boğaziçi Caz Korosu, 2010'da Çin'de düzenlenen Dünya Koro Olimpiyatları'na da katılmış ve derece kazanmıştı. 1994 yılında kurulan topluluk, hedeflerinin çok sesli müziği daha geniş kesimlere tanıtmak olduğunu söylüyor. The Big Bang Theory Dizi T 72 he Big Bang Theory (kısa olarak TBBT) Chuck Lorre ve Bill Prady tarafından yaratılan Amerikan durum komedisidir. Dizi, kuantum fiziğine kafa yoran üstün zekalı iki arkadaş ve karşı dairelerinde garson olarak çalışan sarışın komşuları arasındaki olayları konu almaktadır. Dizinin prodüksiyonu Warner Bros. Television ve Chuck Lorre Productions tarafından gerçekleştiridi. İMAJ HİÇBİR ŞEYDİR ZEKA HERŞEY Bir apartman dairesini paylaşan üstün zekalı iki arkadaşın karşı dairesine oyuncu olma sevdasıyla büyük şehre gelmiş ancak bir garson olmaktan öteye geçememiş, üstelik sevgilisinden ayrılmış çok güzel bir sarışın taşınır. Üstün zakalı iki arkadaşa günlük yaşamda zekaları yardımcı olmaktan ziyade köstek olur ve güzel sarışına da güzelliği mutluluk yerine hep mutsuzluk getirir. Bunların üzerine bir de iki dahinin işyerinde birlikte çalıştıkları birkaç dahi arkadaşı daha eklenir. The Big Bang Theory’nin altında imzası bulunan iki isimden ilki; Chuck Lorre. ‘Dharma & Greg’ ve ‘Two and a Half Men’ dizilerinden tanınıyor. Dizinin altındaki ikinci imza ise Bill Prady’ye ait. O da daha önce ‘Married With Children’, ‘Dharma & Greg’ ve ‘Gilmore Girls’ dizilerinin yapımında yer aldı. Ortaklaşa imza attıkları ‘The Big Bang Theory’nin önceki işlerini aratmadığı söyleniyor. Eleştirmenlerin beğendiği ‘Big Bang Theory’nin izlenme oranları da yapımcıları mutlu etti. Otomobil Aston Martin V12 Zagato 74 H er birinin yapılması yaklaşık 2000 adam-saat alan otomobilin kaputu, tavanı ve kapıları alüminyumdan imal edilmiş. Çamurluklar, kapı eşikleri ve bagaj kapağının çevresi karbon fiberden yapılmış. İç kısımda, kabin yarı anilin deri koltuklar, karbon fiber trim ve parlak siyah kaplamalar barındırıyor. Ayrıca koltuklar, kapılar ve tavan döşemesinde Zagato armaları ve elle dikilmiş bir örgü deseni bulunuyor. Modelin 6,0 litrelik V12 motoru 517 beygir güç ve 570 Nm tork üretiyor. Motora bağlı altı vitesli mekanik şanzıman 1680 kilogram ağırlığındaki otomobilin 0’dan 100 km/s’ye 4,2 saniyede çıkmasına ve 305 km/s azami hıza ulaşmasına imkan tanıyor. V12 Zagato’nun vergiler hariç satış fiyatı 330.000 sterlinden (920.000 Lira) başlıyor. Üretim 150 adetle sınırlı tutulacak ve ilk teslimatlar bu yıl içinde yapılacak. Şirketin “Vantage yelpazesinin doruk noktası” olarak tanımladığı spor otomobil, V12 Vantage’ı temel alıyor ve DB4GT Zagato’nun 50. Yıldönümünü kutluyor. 75 Sinema Apollo 18 Vizyon tarihi: 23 Mart 2012 Yönetmen: Gonzalo Lopez-Gallego Oyuncular: Ryan Robbins, Lloyd Owen, Andrew Airlie Özet: 17 Aralık 1972'de Apollo17 adlı uzay aracı aya insanlı son seyahatini gerçekleştirir. Fakat iddialara göre bundan tam bir yıl sonra, Amerika Savunma Bakanlığı tarafından görevlendirilen iki astronot gizli bir görev için Apollo 18 uzay aracı ile yeniden aya gönderilir; ve bu bilgi herkesten gizlenir. NASA'ya ait neredeyse 40 yıllık bir video kaydı ortaya çıkınca bu iki astronotun yaşadıkları da gün yüzüne çıkacaktır. Yönetmenliğini İspanyol sinemacı Gonzalo López-Gallego'nun üstlendiği bilim-kurgu türündeki yapımın senaryosu ise sinemadaki ilk işine imza atan Brian Miller'a ait. Yurtdışındaki eleştirmenlerde ve seyircilerde büyük hayal kırıklığı yaratan filmin oyuncuları ise Warren Christie, Lloyd Owen ve Ryan Robbins... 76 Son Vurgun Vizyon tarihi: 16 Mart 2012 Yönetmen: Baltasar Kormakur Oyuncular: Mark Wahlberg, Kate Beckinsale, Ben Foster Özet: Eski bir suçlu olan Chris Farraday (Wahlberg) uzun zamandır belaya bulaşmadan, kendisine yeni bir hayat kurmuş, evlenmiş ve çocuk sahibi olmuştur. Fakat güzel karısının erkek kardeşi bir uyuşturucu çetesinin işlerini eline yüzüne bulaştırınca Chris, Andy’nin hayatını kurtarmak ve borcunu ödemek için yeniden kaçakçılık planlarına dahil olur. Eski kaçakçılık ününü kullanarak, eski arkadaşlarına ve sağlam bir ekibe ulaşan Chris, zekice bir planla sahte bankonotlarla milyonlarca dolara ulaşmayı hedefler. Fakat planın polislere ve uyuşturucu baronlarına rağmen başarıyla tamamlanmasına saatler kala ailesi de tehdit altındadır... Bir Ses Böler Geceyi Vizyon tarihi: 23 Mart 2012 Yönetmen: Ersan Arsever Oyuncular: Cem Davran, Merve Dizdar, İpek Tenolcay Özet: Süha üniversitede çalışan bir araştırma görevlisidir. Şiddetli yağmur yağan bir gece arabasını bir mezarlık duvarına çarparak kaza geçiren Süha, mezar taşlarının arasında uyanarak kendisine gelir. Önündeki boş bir mezardan, kendi geçmişine doğru gizemli ve gerilim dolu bir yolculuğa çıkacaktır... Boş mezarın sahibi olması gereken Alevi genci İsmayil, bu yolculukta Süha’nın yol göstericisi olacaktır. Süha İsmayil'in kendisine ayna olmasına izin verir ve kendi gençliğinin geçtiği Türkiye’nin yakın tarihine, 1970 sonu ve 12 Eylül Darbesi sonrasına geri döner... Roman yazarı Ahmet Ümit'in aynı adlı eserinden Ersan Arsever tarafından senaryolaştırılıp çekilen filmin başrollerini ise Cem Davran, Merve Dizdar, Ali Sürmeli paylaşıyor... Titanların Öfkesi Vizyon tarihi: 30 Mart 2012 Yönetmen: Jonathan Liebesman Oyuncular: Sam Worthington, Liam Neeson, Ralph Fiennes Özet: Zeus yarı insan yarı tanrı oğlu Perseus, canavar Kraken'i destansı bir şekilde alt ettikten 10 yıl sonra daha sakin bir hayat sürdürmek ve 10 yaşındaki oğlu Helius'a bakmak için bir balıkçı kasabasına yerleşir. Fakat bu arada Tanrılar ve Titanlar arasındaki güç yarışı gittikçe kızışmaktadır. Tanrılar Zeus, Hades ve Poseidon, vahşi ve zalim Titan babaları Kronos'u yıllar önce Tartarus'un bekçiliğini yaptığı yer altına göndermişlerdi. Fakat şimdi Tanrılar Zeus'a karşı Kronos ile birleşerek onun yenilmez ve sonsuz güçlerine meydan okumaya hazırlanıyorlar... Perseus şimdi kendi oğlu Ares ve kardeşi yeraltı Tanrısı Hades'in kurduğu oyunla tuzağa düşen Zeus'u kurtarmak için yeniden sahnede... 77 in Bir kez daha pamukkale turizmi tercih etmenin ne kadar doğru bir karar olduğunun farkına vardım bugün. Bu kadar özenli iş yaptığınız için öncelikle çok teşekkür ederim Pamukkale ailesine... Aile diyorum çünkü gerçekten kendi ailesi gibi özenli çalışan personeliniz var. • Denizli otogarından ali beye ve • İzmir otogarı halkla ilişkilerden Serdar beye çok teşekkür ediyorum • Sorunları çözmede bu kadar seri ve pratik oldukları için... Her zaman ve her yerde Pamukkale turizm diyorum!!! @ fo @Pamukkale takdire şayan ve turizmler içinde ilk tercihimdir. Seninle seyahat etmek ayrıcalıktır bu arada pizzapizza kampanyasını asla kaçırmam Önemli ve zengin kişilerin Villa , Dublex, yalı veya yazlık vs vs tarzında evleri varsa bizimde Pamukev ' imiz var ... Bize her yer Pamukkale ;) .tr 78 Bursa'ya Pamukkale ile gidip geldim. Servis güzel. Özellikle koltuk arkalarındaki ekranlarda film ve mp3 arşivi şaşırtıcı. Sağol @pamukkale m son on yılda kendisini bir kaç adım öteye taşımayı başaran nadir ulaşım firmalarından. başka var mı aklıma gelmiyor zaten. funtoro ekranlı araçları denk gelirse usbden cep telefonunuzu şarj edebilir, flash bellekteki müzik ve film dosyalarınıza ulaşabilirsiniz. dardanel sandviçler aç çıkılan yolculuklarda can kurtarır. bence hiç bozmadan daha da geliştirerek devam etmeleri müşteri memnuniyetini katlamaya devam edecek gibi gözüküyor. co e. ekşisözlük l ka Yolculuk bitmek üzere... Denizli'ye vardım sayılır. Yollar kötü, şoför iyi :) @pamukkale'nin ekşisözlük special list'i ise inanılmazdı... uk Ben bir markayı kolay kolay övmem. Pamukkale Turizm; harikanın ötesi. m Sizden Gelenler pa pamukkale bu işte hizmette sınır yok @Pamukkale Şuan yolda değilde odamdayım sanki o kadar rahat 5 no lu koltuk :) sen hep bizi taşı pamukkale :) @Pamukkale 50dk109 ile ank-ist yolculuğu. otoban karla kaplı ama kaptanımız gayet iyi. kar yağarken kahve keyfi yapıyorum. teşekkürler PK... ekşisözlük 8 yıl aradan sonra ilk otobüs yolculuğumu gerçekleştirdiğim seyahat firması. neler dönmüş burada demek istiyorum. müzik seçeneklerinin güzelliği, teknobüş adını verdikleri araçların şıklığı, host'un içten davranışları ve ikram kalitesi. hepsi ayrı ayrı entry konusun olabilecek kadar güzeldi. helal olsun sadece. in iyi çalışmalar dileklerimle; edindiğim İstanbul Esenlerden İzmir'e tecrübelere göre, en firmanızla seyahat ettim. iyisi Pamukkale. 2+1 • transfer saatinden İzmir’e inene kadar koltuklu otobüslerinde tüm çalışanlar kıyafetlerinden davranışlarına, yolculuk etmek gerçekten • konuşmalarından temizliklerine kadar çok titizler. konforlu. :) • hiçbir yolcunun isteklerini geri çevirmiyor host arkadaşlar. Manisa'nın garajı haricinde inmek isteyen bir yolcuya bunun imkansız olduğunu öyle kibar ve beyefendi bir dille anlattılar ki, • hatta kaptan koltuğundan kalkarak özür diledi. • uzun süredir firmanızla seyahat etmiyordum. • ancak yaşadıklarımı herkese anlatıyorum info@pamukkale.com.tr • başka firmalar suyu bile kıskanırken, firmanız 18.02.2012 molaya 10 dk. kala ikram servisi bile yapıyor pes günü 19:00 saatinde doğrusu. ZONGULDAK'tan ANTALYA'ya sefer bir müşteri bu kadar düşünülebilir. yapmakta olan aracınızla eşimi Hepinize çok teşekkürler ederim. ANTALYA'ya göndermiştim. Yolculuk esnasında Saygılarımla, eşimin rahatsızlanması sonucu muavinlerin onunla ilgilenmesi ve ambulans çağırıp hastaneye göndermeleri ve muavinin bagajımızı alıp ona sahip Otobuste çıkması ve daha sonra eşimi arayıp sağlık durumunu priz var,daha sormaları hiçbir turizm firması tarafından yapılmayan ne diyeyim ben takdire şayan bir olaydır. Eşime yaptıkları yardımdan simdi dolayı PAMUKKALE TURİZM EKİBİNE SONSUZ @pamukkale TEŞEKKÜRLER VE ŞÜKRANLARIMI SUNARIM... İYİ Kİ SİZ VARSINIZ... YOLUNUZ HER ZAMAN AÇIK Servislerde OLSUN... ALLAH'A EMANET OLUN... (ayrıca Dardanel 20 PK 107 PLAKALI ARAÇ SÜRÜCÜSÜNE sandviç dağıtan DE AYRICA TEŞEKKÜR ETMEK Pamukkale; İSTİYORUM SAYGILAR..) helal sana :) vayy @ fo pa m uk l ka co e. m .tr info@pamukkale.com.tr 18,02,2012 tarihinde 23:00 Ankara bucak seferinde seyahat ettim araç çok rahattı ve o soğuk havada host bol bol sıcak ikramlarda bulundu ve bende bir otobüste ilk kez Türk kahvesi içmiş bulundum çok güzel olmuştu. başta Pamukkale’ye sonra araç host'u Kıyas Bilgi’ye güler yüzlü ve ikramlarından dolayı teşekkür ederim... tekrar görüşmek üzere Pamukkale teşekkürler... be Pamukkale’de bildiğin lig tv var her koltukta. bilsem daha sık gider gelirdim Denizli’ye ekşisözlük 5 saat süren istanbul ankara seferinde 2 kez ikram, 2 kez içecek servisi yapıp, üstüne 1 tur da her yolcuya "bir arzunuz var mı?" diye sorarak dolaşan, uyuyanların kafasının altına yastık sıkıştırmaya çalışan ve ankara'ya varışta otobüsten inerken hala gülümsemeyi başaran bir muavine sahiptir bu firma. kendisinden öğreneceğim çok şey var, tebrik ve takdir ediyorum. 79 Bilet Satış Noktaları Nerede olursanız olun: AFYON Otogar Ataköy Park Sandıklı Dazkırı Dinar Kolaylı Tesis Eski Otogar Yeşilyol AKÇAKOCA Otogar Merkez ANKARA AŞTİ KIZILAY KÜÇÜKESAT ULUS HEYKEL BAHÇELİEVLER AYDINLIKEVLER K.ÖREN TEPEBAŞI K.ÖREN DUTLUK ETLİK CEBECİ TUZLUÇAYIR ODTÜ KAMPÜS YÜZÜNCÜYIL ÇANKAYA ÇAYYOLU YENİMAHALLE DEMETEVLER BATIKENT ERYAMAN SİNCAN POLATLI ELVANKENT ETİMESGUT AYDIN Nazilli Otogar Çine Otogar Aydın Otogar Aydın Otogar II Ş.içi Terminal Söke Otogar Kuşadası Otogar Belediye Çevreyolu Güzelçamlı Akbük Altınkum Didim Otogar Mavişehir Yunusemre AYVALIK Otogar Altınova Merkez Sarımsaklı Ayvalık Merkez Altınova Çarşı BALIKESİR Otogar T.Taşıma Merkezi Çardaklı Çarşı Terminal BODRUM Otogar Yalıkavak 80 0.272 2299999 2174141 2153334 5151250 4213004 3534100 2299012 2151866 2121199 0.380 6187595 6117485 0.312 224 00 24 419 09 25 417 93 38 312 16 96 222 09 94 317 84 83 358 92 62 381 06 35 321 78 79 319 40 04 365 35 20 210 10 62 286 35 99 442 55 63 235 97 99 315 22 68 334 52 12 385 11 20 283 49 75 268 24 44 623 14 74 261 09 99 245 35 06 0.258 3131665 7116340 2251328 2132035 2251236 2150852 2254639 5184646 6141497 6120938 6149571 6142126 6127199 6463111 8564436 8131145 8113334 8112221 8257022 8113711 0.266 3313112 3381972 3242238 3121969 3382227 0.266 2466120 2466130 2433629 2411121 2443535 0.252 3161369 3160650 3852166 Turgutreis Gündoğan Güvercinlik Güllük Milas Üçyol Milas Otogar 3823085 3879609 3746048 5223888 5151015 5124835 5130330 BURDUR 0.248 Otogar 2333500 2335169 Ş.içi Terminal 2333526 Çavdır 4271011 Gölhisar Otogar 4115535 Bucak 3251174 BURSA 0.224 OTOGAR 2615171 2615200 ALTIPARMAK 2241535 BEŞEVLER 4521612 ÇARŞAMBA 2552616 DİKKALDIRIM 2398988 ESKİ FAKÜLTE 3661662 FSM BULVARI 2401625 GÖRÜKLE 4837130 GÜRSU 3713235 HEYKEL 2252002 HÜRRİYET 2473916 KENT MEYDANI 2501613 KORUPARK 2421624 KÜKÜRTLÜ 2348990 NİLÜFER BLD T. 2400033 SETBAŞI 3260500 KAMPÜS 4428988 YEŞİLYAYLA 3610186 GEMLİK-OTOGAR 5120025 GEMLİK-ÇARŞI 5120083 GEMLİK-MERKEZ 5120082 İNEGÖL 7134775 DALAMAN 0.252 Dalaman Otogar 6923939 DATÇA 0.252 Otogar 7124148 Merkez 7123101 Aktur 7246242 DENİZLİ 0.258 Acıpayam 5182122 Buldan 4313604 Çivril Otogar 7139940 Çivril Şehiriçi 7139930 Otogar ( 3 Hat ) 2424000 Honaz 8113577 Kale 6711313 Karahayıt 2714973 Pamukkale Kasaba 2722458 Sarayköy 4156020 Tavas 6131911 Bağbaşı 2662089 Çamlık 2110491 Kampüs 2117177 Pamukkale Petrol 2424000 Tedaş 3610110 Yenişehir 3738106 DİKİLİ 0.232 Salihleraltı 6765080 Dikili Otogar 6710074 6715588 Dikili Çarşı 6713142 6713242 Çandarlı 6731112 6730555 EDREMİT 0.266 Otogar 3730071 Edremit Çarşı 3742712 Akçay Otogar 3847853 Altınoluk Otogar Küçükkuyu Otogar ESKİŞEHİR Otogar 3967373 7521080 0.222 2271020 2271314 Bağlar 3239543 Kızılay 2212535 Osman Gazi Üniv. 2399595 Kızılcıklı 2343823 Sedef Turizm 2331497 FETHİYE 0.252 Otogar 6141451 6141919 Çarşı Terminal 6142437 Günlükbaşı Term. 6137110 Göcek Terminal 6452647 ISPARTA 0.246 Otogar 2273434 2273535 2273636 Mimar Sinan 2330376 Aksu 2187701 Tural 2181568 Köy Yazıhanesi 2186262 Senirkent 5113050 Uluborlu 5313207 Gelendost 3812828 İSTANBUL (AVRUPA) 0.212 Esenler Otogar (9ht) 6582222 Alibeyköy 6273535 Avcılar 6763266 Bağcılar 6346020 Bakırköy 5703654 Balat 5232623 Beşiktaş 2584854 Beşyüzevler 5377729 Beylikdüzü 8722562 Büyükçekmece 8820488 Camlıkahve 6431900 Cennet 5403103 Esenyurt 4501754 Gaziosmanpaşa 6152366 Gültepe 2812733 İkitelli 4701375 İstinye 2772281 KocaMustafaPaşa 5879777 Levent 2783535 Mecidiyeköy 2743536 Okmeydanı 2211120 Sefaköy 5800391 Sirkeci 5271250 Şehremini 5852674 Şişli 2300015 Taksim 2452946 Yayla 5075377 Yenibosna 5512434 Yeşilpınar 6500550 Zeytinburnu Adliye 6659878 İSTANBUL (ANADOLU) 0.216 Ataşehir 3800929 Kavacık 5371823 Harem 3340998 Bostancı 5770250 Cevizli 4414930 Çekmeköy-Çamlık 3149555 Çekmeköy- Şahinbey 6428954 Çiftehavuzlar 3508812 Kadıköy 3365413 Kartal 4884255 Kaynarca 3907267 Kozyatağı 3857192 Kuyubaşı 4189092 Maltepe 3839961 Pendik 3900788 444 35 35‘i arayın biletinizi alın. Sancaktepe Sarıgazi Soğanlık Sultanbeyli Tepeüstü Tuzla Uğur Mumcu Ümraniye Çarşı Ümraniye Sondurak Ümraniye Meydan Üsküdar İZMİR İzmir Otogar Atakent Balçova Bornova Park Bornova Stad Bostanlı Buca Heykel Buca Üçkuyular Çiğli Dokuzeylül Ege Üniv.Hastanesi Efes F.Altay Gaziemir Girne KSK Yalı KSK Çarşı Kolej Narlıdere Nokta Özkanlar Şirinyer Üçyol Yeni Girne Yeşilyurt Aliağa Menemen Yeni Şakran Selçuk KOCAELİ Çarşı Darıca Gebze Otogar İzmit Otogar KÖYCEĞİZ Otogar Köyceğiz Terminal KÜTAHYA Otogar Müftülük Vazo Yoncalı Altıntaş Simav MARMARİS Marmaris Otogar Marmaris Merkez İçmeler MUĞLA Otogar Kurşunlu Kötekli Akyaka ORTACA Otogar UŞAK Otogar 5611357 6211393 4515061 6691131 6140190 7011066 4761835 3292184 5238746 3168689 3433805 0.232 4720313 3305201 2784838 3733131 3887272 3305201 4407576 4420442 3764554 2788638 3736767 4454360 2477799 2513323 3644618 3644673 3237373 2470555 2390440 2446449 3426797 4391346 2618980 3636693 2271422 6161913 6160009 8321285 6289285 8923961 0.262 3220711 6557770 6443956 6443957 3113034 3115551 0.252 2624164 2623066 0.274 2251135 2251235 3330073 2740022 2494099 3112772 5131276 0.252 4125586 4131369 4553535 0.252 2141692 2141596 2130813 2239119 2435518 0.252 2825264 0.276 2230064 Otogar Cadde Dörtyol Banaz Sarayaltı Sivaslı Devlet Hastanesi Eşme Şekerevleri YALOVA Otogar Cumhuriyet Çiftlik Köy YATAĞAN Otogar ZONGULDAK Otogar Çarşı Yazıhane Kozlu KDZ.Ereğli Otogar Kilimli Yazıhane Demirpark AVM Çatalağzı Alaplı MANİSA Manisa Otogar ANTALYA 100.YIL Alanya Alanya Şehiriçi Altınkum Antalya Otogar Avsallar Burhanettin Onat Kolej Çalkaya Çallı Çimtur Doğu Garajı II Dokuma Düden Faysal Fener ( Astur ) Işıklar Kalekapı Kalkan Kampüs Kemer Konaklı Korkuteli Liman Mahmutlar Meltem Metropol Meydan Muratpaş Örnekköy Plaza 2000 Serik Şirinyalı Tekirova TRT Uncalı Yenigün Finike Kumluca Serik Otogar Manavgat Kalkan Otogar Kaş Otogar 2247800 2156008 2245044 3156406 2235070 6182020 2273780 4143468 2317522 0.226 8128400 8133939 3520505 0.252 5722272 0.372 2910167 2910267 2010167 2661198 3220202 2656253 2578807 2641011 3785592 0.236 2320626 0.242 2410643 5133606 5123566 2295585 3311020 3311021 5173536 3119736 2427776 4631246 3441070 5274646 3110517 3451765 3610466 3391645 3234732 2420858 2449614 8442777 2261045 8142600 5653001 6430090 2262923 5280801 2375900 3217271 3223595 2471600 3492431 3210804 7224495 3168262 8215093 2420857 2262923 3225656 8552900 8874161 7224495 7461914 8442777 8443756 8361310 info@pamukkale.com.tr köftezade iyifikir 0 258 242 05 65 'HQL]OLnQLQ \ H Q L E X O X í P D merkezi