Sorularlarisale.com "Bazan adavet şiddet-i muhabbetten gelir." Bu ifadeye göre, insanlara karşı sevgi ve muhabbette ölçü ne olmalıdır? "S - Sen eskiden umum şeyhlere muhabbet, hattâ müteşeyyihlere de hüsn-ü zan ederdin. Neden şimdi bid'aya düşmüş bir kısım müteşeyyihlere hücum ediyorsun?" "C - Bazan adavet, şiddet-i muhabbetten gelir. Evet, nefsim için onları ne kadar severdim; nefs-i İslâmiyet için bin derece daha ziyade onlara âşıktım."(1) İnsanları Allah için sevip, onlara Allah için buğz etmeliyiz. Ölçü bu olmalıdır. Bir kimse İslam’a hizmet ediyor ise, onu Allah için sevmeli ve desteklemeliyiz. Şayet o kimse yoldan çıkarsa, muhabbetin sebebi olan livechillah gittiği için, muhabbet de gider. Nefret muhabbetin zıddı olduğu için, muhabbetin gittiği yeri hemen doldurur, muhabbete yer bırakmayabilir. Bu bir adetullahtır. Çok sevdiğimiz birisinin ihaneti ile, az sevdiğimiz birisinin ihaneti aynı derecede insana dokunmaz. Çok sevdiğimiz kimsenin ihaneti daha ağır olduğu için, nefret de ona göre ağır ve şiddetli düşer. Muhabbetin şiddeti, nefrete en yakın sınırdır. Az bir ihanet ve kusur çabucak nefret sınırına geçirebilir. Farklı Bir Mülahaza Burada, şiddetten kast edilen mana, ölçü ve vasatın harici olan ifrata girmek demektir. Mesela Hazreti İsa'ya (as) olan şiddetli muhabbet, yani müfrit sevgi inkara varmıştır ve sahibini ateşe atmıştır. Yoksa, hak ölçüler içinde ve vasat dairede ne kadar şiddetli seversen, o kadar kamil olur. Yine Alevilerin Hazreti Ali'ye (ra) olan muhabbetleri vasattan çıkıp ifrata girdiği için, bir kısım rafiziler onu ilahlaştırarak dinden ayrılmışlardır. Öyle ise Allah’tan başka hiçbir şeyi ifrata gidip tapacak kadar sevmemeliyiz. İşte böyle haktan çıkmış ve ifrat olan bir sevgi, küfür ve inkar olur. Yoksa hak ölçüler içinde ne kadar şiddetli muhabbet olsa o kadar iyidir. (1) bk. Münazarat, Sualler ve Cevaplar page 1 / 1 Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)