Sorularlarisale.com Lemeat'ta geçen "İki şer’ bir yerde bazan eder içtima." ifadesini izah eder misiniz? "Melâike bir ümmettir; şeriat-i fıtriye ile memurdur" "Şeriat-i İlâhî ikidir. Hem iki sıfattan gelmiş iki insan muhatap, hem de mükellef olmuş." "Sıfat-ı iradeden gelen şer’-i tekvînî, insan-ı ekber olan âlemin ahvâlini, hem de harekâtını -ki ihtiyarî değil- tanzim eden şer’dir. O meşiet-i Rabbânî, yanlış bir ıstılahla tabiat da denilir." "Sıfat-ı kelâmından gelen şeriat ise, âlem-i asgar olan insanın ef’âlini ki ihtiyarî olmuş, tanzim eden şer’dir. İki şer’ bir yerde bazan eder içtima. Melâike-i İlâhî, bir ümmet-i azîme, hem bir cündü Sübhânî, Birinci şer’e olmuş hamele-i mümtesil, amele-i mümessil. Hem onlardan bir kısmı ibâd-ı müsebbihtir. Bir kısmı da müstağrak, Arşın mukarrebîni."(1) Allah’ın tekvini ve kelami olmak üzere iki türlü şeriatı vardır. Allah’ın kelam sıfatından gelen şeriat, insanların inanç ve amellerini düzenler ve insanlara bu yolda tam bir rehber olur. Allah’ın tekvini şeriatı ise, kainattaki fıtri kanunların toplamıdır. Mesela suyun kaldırma, yerin çekme, soğuğun üşütme, sıcağın yakma özellikleri bu şeriatın meseleleri hükmündedir. İnsanlık her iki şeriata da uyma mecburiyetindedir. Zira tekvini şeriat dünya saadetinin, kelam sıfatından gelen İslam şeriatı da ahiret saadetinin vesikasıdır. Kim bu iki şeriatı terk ederse, iki cihanda da azap ve sıkıntı görür. Müslümanlar İslam’a uyup, tekvini şeriatı terk ederlerse, dünyada tekvini şeriata uyan kafirlerin elinde oyuncak olurlar. Beş milyonluk İsrail kafirinin bir buçuk milyarlık İslam alemine eziyet etmesi gibi. Melekler, kainattaki fıtri kanunların vekil ve temsilcileridirler. Her bir kanun ve o kanuna tabi olan eşya, fıtri bir şekilde Allah’ı tesbih ve tezkir ediyor. Melekler de bu fıtri tesbih ve tezkiri vekaleten Allah’a takdim ediyorlar. “Hamele-i page 1 / 2 mümtesil, amele-i mümessil.” ifadeleri bu manaya geliyor. Öyle ki, bu melekeler içinde birisi küçük bir yağmur damlasına nezaret ve vekalet ederken, başka bir melek bütün kainatı ve ahireti içine alan arşa vekalet ve nezaret ediyor. Yani melekler böyle azametli bir ümmettirler. Bu iki şeriat iç içedirler. Nasıl insanlar namazla Allah’ı tesbih ve tezkirde bulunuyorlar ise, suyun bin tonluk gemiyi fıtri bir kanun ile omuzlaması da onun fıtri bir namazı ve tesbihi niteliğindedir. Ayrıca insanın her halükarda mutlu olabilmesi bu iki şeriatın cem olmasına bakıyor, biri birisiz olmuyor demektir. (1) bk. Sözler, Lemeat. page 2 / 2 Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)