HABER BÜLTENİ 16 Temmuz 2007 Haber Özetleri Irak Kerkük‟te sabah saatlerinde El-Şüheda Köprüsü üzerinde bir kamyona yerleştirilen bomba patladı. Olayda, çok sayıda ölü ve yaralının olduğu bildirildi. (www.kerkuk.net) Irak Başbakanı Nuri El-Maliki, Irak Güvenlik Güçlerinin teçhizat ve eğitime ihtiyacı bulunmasına rağmen, ülke güvenliğinin kontrolünü ele almaya hazır olduğunu söyledi. El-Maliki, düzenlediği basın toplantısında, Koalisyon Güçlerinin çekilmek istedikleri anda, Irak Güvenlik Güçlerinin ülkenin güvenliğinin sorumluluğunu tam olarak üstlenecek durumda olduğuna tamamen inandıklarını belirtti. El-Maliki, buna rağmen Güvenlik Güçlerinin daha fazla teçhizat ve eğitime ihtiyacı olduğunu da vurguladı. Irak Güvenlik Güçlerinin, ülkedeki operasyonların yönetiminde daha önemli bir rol oynayarak güven kazandığını kaydeden El-Maliki, Hükümetin Güvenlik Güçlerinin mevcudiyetini artırmayı ve donatmayı ciddi biçimde düşündüğünü de belirtti. El-Maliki ayrıca, Beyaz Saray tarafından Kongreye sunulmak üzere hazırlanan ara Irak Raporunun büyük bir bölümünün olumlu olduğunu düşündüklerini, ancak bu raporun tüm sorunları açıklıkla ele almadığı kanısında olduklarını söyledi. El-Maliki, bunun Irak gibi karmaşık bir durum açısından normal olduğunu belirterek, "Irak'taki siyasi durumun kolay olduğunu söyleyemeyiz, çünkü tarihimizde ilk kez bir Ulusal Birlik Hükümeti oluşturduk," dedi. (EL ŞARK EL AVSAT GAZETESİ) (www.iraq-ina.com) Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'nin Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile bir telefon görüşmesi yaptığı bildirildi. Açıklamada, Zebari'nin Gül'e, Türkiye'nin meşru güvenlik endişelerini gidermek üzere ikili ya da ABD'nin de dâhil olacağı üçlü bir yöntemle diyaloğa hazır olduğunu bildirdiği belirtildi. (www.iraq-ina.com) Irak'ın başkenti Bağdat'ın orta kesimlerinde patlayıcı yüklü araçla düzenlenen saldırıda 7 kişi öldü. ABD güçleri isyancılara karşı kapsamlı operasyonlar yapıyor. Polis, Şii Mahallesi Kerrada'daki bir benzin istasyonunun yakınında park halinde bulunan bir araçla düzenlenen saldırıda 15 kişinin de yaralandığını belirtti. Bağdat'ın güneyindeki bir Şii Mahallesinde patlayıcı yüklü araç bir apartmanın yakınında infilak etti. Patlamada bir kişi öldü, bina yerle bir 1 oldu. Polis, park halindeki bir minibüsün infilak ettiğini belirtti. Binada ise kaç kişinin bulunduğunun bilinmediğini söyleyen polis, patlama yüzünden çevredeki araçların da yandığını ifade etti. Yine Bağdat'ın güneyinde silahlı kişiler, aynı aileden 8 erkeği öldürdü. Polis, silahlı kişilerin, Şii ailenin başkentin 65 kilometre kadar güneyinde Sünnilerin çoğunlukta olduğu Cibela kasabasında bulunan evine şafak vakti baskın düzenlediğini bildirdi. Saldırıda 3 erkeğin de yaralandığı açıklandı. (www.aswataliraq.info) Beş haftadır Irak Meclisini boykot eden Sadr Grubunun çok yakında Meclis çalışmalarına geri döneceği bildirildi. Sadr Grubu Milletvekillerinden Baha ElAraci yaptığı açıklamada, Meclis çalışmalarına en kısa sürede döneceklerini belirtti. 275 sandalyeli Irak Meclisinde 32 sandalyeye sahip olan Sadr Grubu Samarra‟daki Askeriyeyn Türbesine düzenlenen ikinci terörist saldırıdan sonra Meclis çalışmalarını boykot etmişti. (www.yakindoguhaber.com) Direnişçiler son iki gün içinde 2 Amerikan askerini daha öldürdü. Amerikan Ordusu tarafından yapılan açıklamada, askerlerden birinin Nineveh bölgesindeki çatışmalar sırasında, diğerinin ise Bağdat yakınlarında yola bomba yerleştirilmesi sonucu öldüğü bildirildi. Böylece Irak'ta 2003 yılından bu yana hayatını kaybeden Amerikan askerlerinin sayısı, Pentagon verilerine göre 3 bin 616'ya yükseldi. (AA) Birleşik Irak İttifakı üyesi Hasan El-Suneyid dün yaptığı açıklamada, Parlamento Başkanı Mahmut El-Meşhedani‟nin gelecek toplantıların Başkanlığını yapacağını ifade etti. El-Suneyid, El-Meşhedani‟nin Parlamento üyelerinin emeklilik kanunu çıkana kadar görevine devam edeceğini belirtti. Güvenli kaynaklardan alınan habere göre El-Meşhedani bugün yapılacak olan Ulusal Siyasi Meclis‟in toplantısına da katılacak. (www.nahrain.com) (www.radiosawa.com) İngiltere'nin Irak politikasını incelemekle görevlendirilen bir Komisyon, Hükümete, Irak Güvenlik Güçleri eğitilir eğitilmez askerlerin çekilmesi tavsiyesinde bulundu. Komisyonun eşbaşkanlarından Lord Paddy Ashdown, ABD öncülüğündeki güçlerin Irak'taki hedeflerinin "gülünç şekilde iddialı" olduğunu söyledi. Ashdown, 'Artık şiddetin önüne geçemeyiz. Bir anlamda aslında şiddetin hedefi biziz. İşte bu yüzden bu görevi Iraklılara devretmemiz gerek. Şiddetin önüne geçemezsek daha kötüye gitmesini de önleyemeyiz. Şu anda ihtiyacımız olan şey, vaziyetle baş edebilecek ve Iraklılardan oluşan yerel bir güç oluşturmak,' dedi. Londra merkezli düşünce kuruluşu Dış Politika Merkezi ve İngiliz Channel Four Televizyonu tarafından oluşturulan Irak Komisyonu'nun hazırladığı 119 sayfalık rapor, boyutları itibarıyla ABD'deki Irak Çalışma Grubunun hazırladığına yakın, geniş bir içeriğe sahip. İngiltere Dışişleri Bakanı David Milliband, Komisyonun bulgularını dikkatle inceleyeceği sözünü verdi. (BBC) Telafer polis yetkililerinden alınan habere göre, dün Telafer‟de yol kenarına döşenen mayının patlaması sunucunda 2 kişi öldü, 3 kişi de yaralandı. (www.eyeiraq.com) 2 Beyaz Saray, önde gelen iki Cumhuriyetçi senatör tarafından önerilen ve Irak‟taki Amerikan askeri sayısının azaltılmasını öngören planı reddedeceğini açıkladı. Amerika Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley, Başkan Bush‟un, Irak‟taki ilerlemeyi görmek için Eylül ayına kadar bekleme planında kararlı olduğunu bildirdi. Hadley televizyonda yaptığı açıklamada, Amerika‟nın Irak‟ta “kayda değer bir süre daha kalması gerektiğini” belirtti. (AA) Irak Uzlaşma Cephesi Başkanı Adnan El-Duleymi‟ye dün Parlamento toplantısına gittiği sırada bir suikast girişiminde bulunuldu. Aynı gün, Ahmet Çelebi‟nin konvoyuna da silahlı saldırı düzenlendi. Her iki olayda da ölen ya da yaralanan olmadığı bildirildi. (www.nahrain.com) Los Angeles Times gazetesi, Irak'ta savaşan yabancı direnişçilerin ve intihar komandolarının büyük bölümünün Suudi olduğunu savundu. Los Angeles Times gazetesinin, adı açıklanmayan Amerikalı üst düzey bir askeri yetkiliyi ve Iraklı Milletvekillerini kaynak gösterdiği haberinde, Irak'taki yabancı direnişçilerin büyük bölümünün sanılanın aksine Suriye ve İranlı olmadığı belirtildi. Haberde, Amerikan Ordusunun ele geçirdiği yabancı direnişçilerin yüzde 45'inin Suudi, yüzde 15'inin Suriyeli, yüzde 15'inin Lübnanlı ve yüzde 10'unun Kuzey Afrikalı olduğu kaydedildi. (CNN TÜRK) Mesut Barzani dün Selahattin‟de BM‟nin Irak Özel Temsilcisi Eşref Kadi ile görüştü. Görüşmede Irak‟ın genel durumu, 140. maddenin uygulanması ve komşu ülkelerin Irak‟a etkilerinin konuşulduğu bildirildi. (www.nahrain.com) İran Devrim Muhafızlarının ve Güvenlik Güçlerinin Süleymaniye‟ye bağlı Pencevin kenti sınırına konuşlandırıldığı bildiriliyor. Habere göre İran Devrim Muhafızları ve Güvenlik Güçleri Pencevin sınır bölgesine konuşlandırıldı. Sınıra yerleştirilen İran Devrim Muhafızları ile Güvenlik Güçlerinin Başmak Sınır Kapısındaki tüm giriş ve çıkışları da yasakladığı bildiriliyor. Pencevin Kaymakamı Garib Ali‟nin de Başmak sınır kapısının İran Güvenlik Güçleri tarafından ansızın kapatıldığını açıkladı.( www.yakindoguhaber.com) El-Sadr Grubundan bir heyet dün Süleymaniye‟de KYB‟nin siyasi grubu ile bir araya geldi. Görüşmeden sonra KYB siyasi ofisi üyesi Mualla Bahtiyar ve ElSadr Grubunun Heyet Başkanı Baha El-Araci ortak basın toplantısı düzenlediler. Mualla Bahtiyar yaptığı açıklamada El-Sadr Grubu ile Kürt Listesinin ilişkilerinin ele alındığını belirterek, El-Sadr Grubunun 140. maddenin uygulamasını desteklediğini belirtti. (www.almalafpress.net) Irak Ulusal Listesi üyesi Usame El-Nuceyfi‟ye dün Musul‟da kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırı düzenlendi. Saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı. (MUSUL HABER AJANSI) 3 Amerikan Ordusu, Irak'ın başkenti Bağdat'ta El-Kaide'ye karşı 8 bin askerin katıldığı yeni bir operasyon başlattı. Bağdat'ın güney kesiminde başlatılan operasyonun amacının, Irak'taki El-Kaide'ye silah ve militan akışını kesmek olarak açıklandı. Şafakla birlikte helikopter desteğinde harekete geçen birlikler Fırat Nehri Vadisi boyunca arama çalışmaları yapıyor. (AA) (TRT) Ortadoğu İsrail'in Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi lideri Naif Havetme'ye Batı Şeria'ya gitme izni vereceği açıklandı. İsrail, Suriye'nin başkenti Şam'da sürgünde bulunan Havetme'yi, 1974'te Maalot'ta çoğu çocuk 24 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir okul saldırısından sorumlu tutuyor. Havetme'ye izin kararı, İsrail'in Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ı güçlendirme çabasının bir parçası olarak yorumlanıyor. Abbas, geçen ay Gazze Şeridi'nde denetimi ele geçiren Hamas liderliğindeki Hükümeti feshetmişti. (BBC) Lübnan'da, Filistin mülteci kampı Nehr El-Bared'de şiddetli çatışmalar dün de sürerken, Fethülislam militanları Katyuşa roketleri fırlattı. Güvenlik yetkilileri, bu sabahki çatışmalarda militanların Akar bölgesindeki tarım alanlarına 5 Katyuşa roketi attıklarını, olayda can kaybı meydana gelmediğini söyledi. Lübnan Ordusunun da Nehr El-Bared kampında militanların bulunduğu sanılan yerlere tank ve top ateşi açtığı, militanların makineli tüfek ve RPG'lerle karşılık verdiği kaydedildi. Yetkililer, Lübnanlı askerlerin Fethülislam mevzilerine doğru ilerlediğini belirtiyorlar. (BBC) Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ile İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in bugün Kudüs'te bir araya gelmesi bekleniyor. Olmert'in, görüşmede, ikiye bölünen Filistin'in Devlet Başkanı Abbas'a desteğini göstermek için bazı jestler yapacağı bildiriliyor. İsrail Başbakanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşme, büyük ihtimalle Kudüs'te gerçekleşecek. Görüşmede, Olmert, İsrail'in arananlar listesinde yer alan 180 kadar El-Fetih militanının, saldırıları durduracakları açıklamaları karşılığında yakalama emirlerini iptal edecek. Olmert, Şam merkezli Filistin Kurtuluş Demokratik Cephesi'nin sürgündeki lideri Nayef Hawatmeh'in de, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün toplantısına katılabilmesi için Batı Şeria'ya girmesine izin verecek. Ayrıca, İsrail hapishanelerinden serbest bırakılacak 250 kadar Filistinli tutuklunun listesi de görüşmede Olmert tarafından Abbas'a sunulacak. Listedeki isimlerin yüzde 85'inin Abbas'ın başında olduğu El-Fetih'in, yüzde 15'inin ise, aralarında Hawatmeh'nin lideri olduğu cephenin de bulunduğu grupların yandaşı olduğu bildiriliyor. (TRT) İsrail Parlamentosunun seçtiği yeni Cumhurbaşkanı Peres yemin etti. Cumhurbaşkanlığı görevi her ne kadar sembolik önem taşısa da, çok sayıda İsrailli, Peres gibi bir ismin aylardır skandallarla çalkalanan İsrail siyasi hayatını toparlayıp, "saygınlık" getireceği umudunu taşıyor. (AA) 4 Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu UNRWA'dan bir heyet, Mısır'ın başkenti Kahire'de, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ile görüştü. Görüşmede, Gazze'deki gelişmeler ve olası bir mülteci dalgası ile Lübnan'daki Filistin mülteci kamplarında yaşanan çatışmalardan zarar gören sivillerin durumu ele alındı. Mısır'ın başkenti Kahire'deki Arap Birliği Genel Merkezi'nde yapılan görüşmeden sonra bir açıklama yapan UNRWA Genel Komisyon Üyesi Caren Josef, Lübnan'daki Filistin mülteci kamplarında çıkan çatışmalarda sivillerin zarar görmemesi için çalıştıklarını söyledi. Gazze'deki sorunun askeri bir durum olduğuna işaret eden Josef, temel ihtiyaçlara yönelik insani yardım çalışmalarının devam edeceğini kaydetti. (TRT) Türkiye'nin İran'la yaptığı sürpriz doğalgaz anlaşması, büyük yankı uyandırdı. Önceki gece imzalanan mutabakat zaptı, Türkmenistan ve İran doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasını öngörüyor. İran ile doğalgaz konusunda varılan anlaşma, Rusya'nın Nabucco Projesi'ni devre dışı bırakma girişimine karşı bir hamle olarak değerlendiriliyor. Türkiye, anlaşma sayesinde ilk kez yurtdışında doğalgaz üreticisi konumuna gelecek. Ayrıca Tahran Yönetimi, 3 gaz sahasını ihalesiz olarak Ankara'ya verecek. Reuters Haber Ajansı, Türkiye'nin yılda 20 milyar metreküp gazı İran'dan çıkarıp ülkesine taşıyacağını vurguladı. İran ilk defa Türkmenistan gazının kendi toprakları üzerinden geçerek Türkiye'ye, oradan da Avrupa'ya açılmasını kabul etti. (AA) İsrail‟in Kanal 2 Televizyonu, Başbakan Ehud Olmert‟in geçtiğimiz Perşembe Ürdün‟e gizli bir ziyaret yaparak, Ürdün Kralı Abdullah ile görüştüğünü duyurdu. Haberde, Olmert‟in Ürdün‟e helikopterle gittiği belirtilirken, ziyaretin ayrıntılarıyla ilgili bilgi verilmedi. Başbakanlık bürosu, Olmert‟in gizli Ürdün ziyareti ile ilgili haber konusunda herhangi bir doğrulama ya da yalanlama yapmayı reddetti. (NTV) İran, plütonyum üretecek nükleer santralinin uluslararası denetçiler tarafından incelenmesine izin verdi. Tahran‟la Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, İran‟ın nükleer programındaki belirsizlikleri ortadan kaldırmak için uzlaşma sağladı. 2 gün süren görüşmelerin ardından, İranlı yetkililer, Arak şehrindeki reaktörün Temmuz ayının sonunda incelenmesine onay verdi. İnşaatı 2009‟da tamamlanacak ağır su reaktörü, nükleer silahlarda uranyuma alternatif olarak kullanılan plütonyum üretiyor. İran nükleer faaliyetlerinin amacının elektrik enerjisi elde etmek olduğunu savunuyor. (AA) Kafkasya ve Orta Asya Rusya'nın NATO ve Batılı ülkelerle ilişkilerinde yeni gerginlik. Rusya Devlet Başkanı Putin 1990 yılında imzalanan AKKA Anlaşması'nı askıya alan kararnameyi imzaladı. NATO üyelerinin, yeni bir füze savunma sistemi kurma planlarıyla AKKA'yı çiğnediklerini kaydeden Vladimir Putin, ülkesinin güvenlik kaygıları giderilmezse, anlaşmadan çekileceklerini söylemişti. AKKA, NATO ve eski Varşova Paktı arasında, Atlas Okyanusu'ndan Rusya'nın Ural Dağları'na kadar uzanan bölgede konuşlandırılabilecek, tank, ağır topçu, saldırı uçağı gibi konvansiyonel silahlara sınırlamalar getiriyor. Anlaşma,1999 yılında gözden 5 geçirilmiş, ancak bu yeni versiyonun onaylanması için, Rusya'dan, Gürcistan ve Moldova'daki askerlerini çekmesi istenmişti. (AA) Avrupa Birliği Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler, yenilenen Göç Yasası'yla ilgili olarak Alman Hükümetine yöneltilen ırkçılık iddialarını reddetti. Köhler, ZDF televizyonuna verdiği demeçte, Göç Yasası'nı ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğini belirterek, "Irkçılıkla ilgili iddiaları duyduğumda çok şaşırdığımı söylemeliyim," dedi. Horst Köhler, Alman Hükümetinin, kendileri açısından hiçbir dayanağı olmayan bu iddialara karşı nasıl tepki göstereceği konusunda itinalı da bir cevap hazırlaması gerektiğini söyledi. (AB HABER) AB Dönem Başkanı Portekiz Dışişleri Bakanı Luıs Filipe Marques Amado, The Parliament Magazine dergisine verdiği mülakatta Türkiye konusunun AB‟nin geleceği hakkında çok büyük öneme sahip olduğunu söyledi. Amado, bilhassa Türkiye‟nin stratejik konumu ve İslam Dünyası ile ilişkilerin ilerletilmesi konularında oynayacağı önemli rollerin bulunduğunu kaydetti. Amado ayrıca taraflar arasında bir politik kriz çıkması halinde Türkiye‟nin geriye dönmeyi düşünmeden Avrupa‟dan kopabileceği uyarısında bulundu. Bununla birlikte Türkiye ile AB arasında katılım anlaşması bulunduğuna dikkati çeken Amado, şunları söyledi: „‟Elbette ki Türkiye‟nin AB yolunda uzun bir yol kat etmesi lazım. Türkiye üyelik kriterlerini tamamladığında üye olacaktır. Bu sureci Avrupa Birliği‟nin de iyi niyetli bir şekilde sürdürmesi gerekiyor.‟‟ Öte yandan Portekiz Dışişleri Bakanı Luís Filipe Marques Amado, The Parliament Magazine dergisine, Portekiz‟in AB Dönem Başkanlığı süresince ajandalarındaki konu başlıklarını ve önceliklerini açıkladı. (AB HABER) Kıbrıs Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, KKTC‟deki bazı grupların Rum politikalarına destek verdiğini söyledi. Korgeneral Kıvrıkoğlu, Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri‟ne yönelik tutum ve açıklamaları da eleştirdi. Türk Kuvvetleri alayıyla komando ve topçu alaylarının komuta ve sancak devir teslim töreninde konuşan Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, isim vermeden bazı kesimlere sert mesajlar gönderdi. Kıvrıkoğlu, KKTC‟de belirli kesimlerin yapay yetki tartışmaları yaratarak Türkiye‟yi Anavatan yerine sıradan bir komşu ülke, Türk Silahlı Kuvvetleri‟ni de yabancı bir ordu gibi gördüklerini ve Türkiye‟ye karşı egemenlik iddiasına girdiklerini kaydetti ve “Üzülerek belirtmeliyim ki tek vücut olmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz bu safhada, KKTC halkının hedefiyle örtüşmeyen ve KKTC‟nin güvenliğini risk altına sokabilecek eylem ve söylemlere tanıklık etmekteyiz,” dedi. (NTV) Diğer Haberler 6 Birleşmiş Milletlere bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, Kuzey Kore'nin ülkedeki tek faal nükleer reaktörünü kapattığını doğruladı. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed El-Baradey, tesiste incelemeler yapan uluslararası heyetin, Yonbyon reaktörünün devre dışı bırakıldığını doğruladığını bildirdi. Kuzey Koreli diplomat Kim Myong Gil, bir sonraki adımlarının nükleer programlarını açıklayarak diğer tesislerini kapatmayı kapsayacağını söyledi. Kim, bunun Washington Yönetiminin, Pyongyang'a uygulanan ekonomik ambargoyu kaldırması ve Kuzey Kore'yi terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkarmasını da içeren adımlar atmasıyla mümkün olacağını ifade etti. (BBC) Pakistan‟ın kuzeybatısındaki aşiret bölgelerinde yaşayan Taliban yanlısı militanlar, İslamabat Hükümetiyle vardıkları barış anlaşmasından çekildiklerini duyurdu. Militanların bu açıklaması Pakistan güvenlik kuvvetlerini hedef alan bir dizi bombalı saldırıyı izliyor. Saldırılarda en az 56 kişi hayatını kaybetti. Kuzey Veziristan‟daki militanlar, 10 aydır yürürlükte olan barış anlaşmasından çekilme kararına, Hükümet kuvvetlerinin kendilerine saldırmasını gerekçe gösterdi. Bölgedeki son bombalı saldırıda sınava girmek üzere toplanan polis adayları hedef alındı. Buradaki patlamada en az 18 kişi öldü. Daha önce de güvenlik kuvvetlerini taşıyan bir konvoya girişilen bombalı saldırıda, aralarında sivillerin de bulunduğu 14 kişi ölmüştü. (VOANEWS) Sudan'ın Darfur Bölgesindeki krizi sona erdirmek amacıyla bir araya gelen Darfurlu 5 isyancı grup, güçlerini birleştirme kararı alarak ortak cephe kurdular. İsyancı gruplar, dünkü toplantılarının ardından yaptıkları açıklamada, bu yeni ittifaka, "Kurtuluş ve Kalkınma İçin Birleşik Cephe" adını verdiklerini belirtti. Cephe, Darfur'daki diğer gruplardan da bu ittifaka katılmalarını istiyor. Sudan Kurtuluş Ordusu lideri Şerif Herir, Birleşik Cephenin amacının barış görüşmelerine hazırlık olduğunu söyledi. Herir, "Kapımız, bu oluşuma katılacak tüm hareketlere açıktır," dedi. (BBC) Dünya Basını Times başyazısında, seçimlerin Türkiye'nin hem kimliği hem de Batı ve İslam dünyasıyla ilişkileri açısından belirleyici olacağını yazıyor: "Seçimler öncesinde, bir kargaşa havası hâkim. Bu kargaşa henüz krize dönüşmüş değil. Ordunun Nisan sonundaki bildirisine karşın tanklar sokağa çıkmadı. Aynı şekilde şeriat düzenine geçilmesi için kitlesel gösteriler de yapılmıyor. Koyu Müslümanlar dâhil, Türklerin büyük bir çoğunluğu dinin ayrı bir alanı olduğuna inanıyor. İslamcı eğilimlerine rağmen AKP de bu görüşü paylaşıyor. Bu nedenle seçimlerin Atatürk devrimlerinin savunucusu güçlü Türk ordusuyla, din ve siyaset ayrılığına son vermeyi amaçlayan İslamcılar arasında bir mücadele olacağını söylemek yanıltıcı olur. Kampanyanın en önemli, ancak en az öne çıkan teması bu seçimlerin, Türkiye'nin kimliğini etkileyecek olmasıdır. Seçimler, Türkiye'nin Batı ve İslam dünyasıyla ilişkilerini tanımlayacak.” 7 Times başyazısında, AKP'nin iktidara geldikten sonra batılı müttefiklerini, İslami eğilimlerinin bir tehdit oluşturmadığına ikna etmek için çok çaba harcadığına dikkat çekiyor: "Erdoğan'ın 2004'te zinayı suç sayma girişimi dışında bu konuda Batı'yı alarma geçirecek fazla bir şey olmadı. Aksine Erdoğan'ın reformları övgü topladı. Ekonomik anlamda Türkiye gelişti, enflasyon hızla düştü, milli gelir iki katından fazla arttı, Türkiye'ye yabancı sermaye akmaya başladı. Fakat AKP'nin 'gerçek' gündemi konusundaki şüpheler hiçbir zaman kalkmadı. Muhalefetin bölünmüşlüğü ve ABD'nin ihmal ettiği, Avrupa'nın sırt çevirdiği bir Türkiye'nin Batı Asyalılık kaderine boyun eğmekten başka seçeneği olmadığı yolunda giderek yaygınlaşan kanaat, AKP'ye bu seçimleri de kazandıracak. Fakat hala Türkiye'nin en güvenilen kurumu olan orduya duyulan saygı, AKP'yi Parlamentoda üçte iki çoğunluktan mahrum bırakabilir. Sonuç ne olursa olsun Erdoğan Cumhurbaşkanlığı konusunda uzlaşma aramalı. Avrupalılar da, Türkiye'nin ihanete uğramışlık hissinin olası sonuçlarının bilincinde olmalı." Guardian gazetesi, özel bir haberinde Beyaz Saray'da İran'a askeri harekât seçeneğinin yeniden ağırlık kazanmaya başladığını yazıyor: "Beyaz Saray'da dengeler yeniden değişti. Bush'un görev süresi dolmadan İran'a askeri harekât düzenlenmesi seçeneği bir kez daha ağırlık kazandı. Geçen ay Beyaz Saray, Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı'nın katılımıyla yapılan bir değerlendirme toplantısında Bush, İran'a karşı harekete geçilmesi için bastıran Başkan Yardımcısı Cheney'in yanında yer aldı. Güvenilir bir kaynak, 'Bush, İran işini çözmeden Başkanlıktan ayrılmayacak' dedi. ABD'nin Irak'ta büyük sorunlar yaşamasına karşın gözlerini İran'dan ayırmadığına dikkat çeken Guardian'a göre, Beyaz Saray, Orta Doğu'da etkinliğini son altı yılda iyice artıran Tahran'ın nükleer silah peşinde olduğuna, Irak ve Afganistan'daki direnişçileri silahlandırdığına inanıyor. Gazete, Cheney'in başından beri İran'a askeri müdahale için bastırdığını, ancak Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve Savunma Bakanı Robert Gates'in muhalefetiyle karşılaştığını hatırlatıyor: "Geçen yıl Bush, İngiltere, Almanya ve Fransa'yla birlikte İran'a diplomatik baskı uygulayan Rice'ın yanında yer almıştı. Son toplantıda ise, İran'dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Nick Burns, diplomatik manevraların Ocak 2009'da devam ediyor olacağını söyledi. Ancak Bush ve Cheney buna karşı çıktılar. Washington'daki kaynağa göre, Bush ve Cheney, ister Demokrat ister Cumhuriyetçi olsun, yeni Başkanın kararlılıkla İran'ın üzerine gideceğine inanmıyor. Başkan ve Yardımcısı, nasıl olsa bölgede yine ABD suçlanacağı için İran'a harekâtı İsrail'in gerçekleştirmesi konusunda da gönülsüz.” Guardian Beyaz Saray'daki dengelerin değişmesine karşın, İran'a harekât konusundaki nihai kararın gelecek yıldan önce alınmasının beklenmediğini, bu süre içinde diplomatik çabaların süreceğini ekliyor. Financial Times, Dışişleri Bakanı David Milliband'ın Gordon Brown Hükümetinin Amerika'yla arasına mesafe koyacağı yolundaki yorumları reddettiğini aktarıyor: 8 "Brown Hükümetinden bir Bakan ve bir Bakan Yardımcısının ilişkilerde değişim sinyali olarak yorumlanan mesajlarına rağmen Milliband, İngiltere'nin en önemli müttefikinin Amerika Birleşik Devletleri olduğunu söyledi." Daily Telegraph gazetesi, İngiliz askerlerinin Irak'tan çekilmesine yönelik bir takvim belirlemesi için Başbakan Brown'a yönelik baskıların arttığını belirtiyor. Gazeteye göre muhalefetten önde gelen isimler artık Irak'ta başarısız olunduğunun kabul edilmesi gerektiğini ve koalisyon güçlerinin Irak'a yönelik hedeflerinin gülünç şekilde aşırı iyimser olduğunu söylüyorlar. İşçi Partisi eski danışmanlarından David Clark ise Guardian'daki yazısında "İngiltere, ilk çekilen ülke olarak Irak'ta diğerlerine öncülük etmeli," diyor ve ekliyor: "Bush Yönetimi müttefiklerinden koşulsuz sadakat bekliyor. Bu açıdan iki İngiliz yetkilinin yeni muhafazakâr anlayışa meydan okuyan görüşler açıklaması rahatlatıcı. Ancak ton değişikliği işin en kolay yanı. Asıl sınav, zorlu siyasi tercihlerin gerçek dünyasında ilkesel farklılıkları çatıştığı zaman yaşanacak. Brown Hükümeti, Filistin'de iki devletli çözümün önündeki en büyük engelin Washington'un İsrail'e baskı yapmaması olduğunu ortaya koyacak mı? Lübnan'da yeniden savaş patlak verirse, Amerika'nın çizgisinden çıkabilecek mi? Gerektiğinde hayır diyemezsek dengeli bir ilişki kurulamaz. Irak meselesinde de son, başlangıç gibi olmamalı. Yani Amerika'nın eteklerine asılarak geldiğimiz Irak'tan yine aynı şekilde seğirterek gitmemeliyiz. Bunun yerine seçilmiş liderlerimiz, durumun ciddiyetine uygun olarak çıkış stratejisi tartışmalarına öncülük etmeli. Amerikalıların yüzde 70'inin çekilmeden yana olması, bu konuda İngiltere'ye hareket serbestîsi sağlayabilir." 9