M. Meclisi B : 95 5 . 5 . 1971 O : 1 Sayın Erim Hükümetinden istemek bu milletin hakkıdır. Türkiye'nin stratejik madenlerinin devletleştirilerek yaJbancı sermayeden kurtarılması günü de gelmiş çatmıştır. Türkiye'nin stratejik ma'denleri olan; demir, çelik, alüminyum, bakır, kurşun, boraks gibi madenlerin yabancı serma­ ye elinde olmasının mahzurları ortadadır. Çün­ kü, yabancı sermaye kendi çıkarları için üretim artışını engellemek, üretimi kendi, kâr gayeleri­ ne göre ayarlamak suretiyle hem iktisadi gidi­ şi, hem ds Türkiye'nin dış siyasetini etkiliyecek bir güce sahiptir. betin yurt içinde, yani yatırımlara kullanıldığı ve ne kadarının yurt dışına transfer edildiği, bu transferlerin dış ticaret dengesini bozup bozma­ dığı hususlarında araştırma yapılmak üzere bir Meclis araştırması açıUmaisına, bu yönden karar ittihazını Yüksek Heyetinizden talebederim. Maden sektörümüzün Hazineye gelir temin edecek müspet yönleriyle ilgili ve yabancı ser­ maye ile birleşik çalışmaları alanındaki temen­ nilerimizi de; Dış Ekonomik İlişkiler Bakanlı­ ğına, Enerji ve Sanayi Bakanlığına takdim ede­ ceğimi arz eder, Yüce Meclise saygılarımı su­ narım. (O. H. P. sıralarından alkışlar.) Ülkemizde yaJbancı sermaye, petrolden sonra en çok miktarda yatırımını demir - çelik yatı­ rımına teksif etmiştir. Yabancı sermayenin ge­ tirdiği teknoloji, yan endüstrilerin gelişmesine katkısı, .sağlamış olduğu döviz kazancı ve ya­ rattığı iş imkânları, yerli faktörlere yapmış ol­ duğu ödemeler bakımından sanayimize büyük bir katkısı da olmamıştır ve bilhassa yabancı sermaye kâr, dolayısiyle sermaye birikimini yurt dışına çıkarmakta, böylece Türkiye'de ka­ nunlarla ödenen vergilerin de azlığı nazara alı­ nırsa memleketimizin gelişimine pek mahdut katkıda bulunmaktadır. BAŞKAN — Sayın îbrahim Öztürk, buyu­ run. ÎBRAHÎM ÖZTÜRK (Maraş) — Sayın Baş­ kan, sayın milletvekilleri; Yabancı sermaye konusunda vermiş oldu­ ğum genel görüşme önergesini geçen haftaki oturumda resmî rakamlara dayanarak izah et­ mek fırsatını bulmuştum. Şimdi yeni bilgileri de ilâve etmek suretiyle Heyetinizce kabul edilen önergemin mahiyetini Yüce Meclise saygılarım­ la takdim edeceğim. Ulusal Kurtuluş Savaşından sonra kurulan Cumhuriyet idaremiz, 1950 yılma kadar olan dönemde kurulmuş olan bütün yaJbancı serma­ yeli şirketleri ve kurumları millüfc'ştirmiş ve memlekete yeniden yabancı sermaye girmesini önlemiştir. 1950 tarihinde çok partili döneme girdikten sonra iktidara gelen liberal görüşlü bir parti ile birlikte yabancı sermayeye kapan­ mış olan kapı tekrar açılmıştır. Bunlann sonucu ise; yalbancı sermaye, kal­ kınmamız için faydadan çok zararlı olmakta ve millî sanayimizin gelişmesini de önlemektedir. Sağladığı aşın kârlarla bir sömürü düzeni kur­ duğu gibi, bu kârların tümünü dışarı transfer ederek dış ticaret dengemizi de aleyhimize boz­ maktadır. Siyasi bağımsızlık, daha evvelce de izah et­ tiğimiz gibi, iktisadi bağımsızlığa dayanır. İk­ tisadi bağımsızlık da iktisadi gelişmeye dayanır. Eğer iktisadi gelişme için iktisadi bağımsızlık tehlikeye girerse siyasi bağımsızlık da aynı öl­ çüde tehlikeye girmiş demektir. îktisaldi ve si­ yasi bağımsızlık için kendi doğal güçlerimizi harekete geçirmek, yani doğal kaynaklardan faydalanmak gerekir. ıBiz, yabancı sermayenin kalkınmamıza ya­ rarlı olmadığı, aksine memleketimizde sömürü­ cü ve zararlı rol oynadığı kanısındayız. Bu se­ beple de Meclisin gerekli tedbirler almak üze­ re Türkiye'de yabancı sermayenin durumu, hangi alanlara yatırım yaptığı, ne miktar kâr sağladığı, bu kârı ne şekilde kullandığı, ne nis- 5581 ve 5583 sayılı kanunlardan sonra arzu edilen sonuç alınamayınca 1954 yılında mem­ leketimize Amerikalı uzman Mr. Randıl'm ha­ zırladığı bir kanun tasarısı Yüce Meclise getiril­ miş ve kabul edilmiş ve fakat bu kanundan da istenilen sonuç alınamamıştır. 1954 - 1906 arasında Türkiye'ye gelen ya­ bancı sermaye miktarı 513 3154 000 Tl. dır. 1950 - 1960 arasında transfer edilen kâr top­ lamı ise, 134 milyon Tl. dır. Ayrıca teknik yardım, lisans, patent hakkı, marka ve ihtira beratları karşılığında 24 milyon Tl. döviz transferi yapılmıştır. YaJbancı olsun, yerli olsun sermaye yatırım­ larını teşvik eden ortak unsur, ekonomik ko­ şulların uygunluğudur. Ekonomik ve malî is- — 136 —