6. kamu yönetiminde halkla ilişkiler

advertisement
6. KAMU YÖNETİMİNDE HALKLA İLİŞKİLER
Kamu yönetimlerinin halkla ve daha iyi bir deyimle kamuoyu ile ilişki kurmaları, özel
kuruluşların halkla ilişkiler çalışmalarından ayrı olarak incelenmeli ve değerlendirilmelidir.
Kamu yönetimleri için özellik arz eden en önemli nokta, halkın çoğu zaman kamu
yönetimleriyle ilişkilerini en ön kademelerdeki (en alt basamaklar) görevlilerle yüz yüze
gelmek suretiyle kuruyor olmalarıdır. Halkın gözünde bu görevliler devletin kendisidir. Bu
görevlilerin tutum ve davranışları karşısında halkın duyguları doğrudan devlet için
oluşmaktadır. Salt bu nokta bile kamu kuruluşlarının halkla ilişkilerinin düzenlenmesinin
önemini ortaya koyar.
Öte yandan demokratik ülkelerde kamu kuruluşlarındaki yetkili organların
seçilmesiyle halkın görevi bitmemektedir. Türlü sorunların
çözümünde, kararların
alınmasında, bunların uygulanmasında halkın yardımı, desteği ve katkısı sağlanmalıdır.
Halk genellikle bütün ülkelerde yönetimden yakınır. Devlet dairelerinde işlerin
yürütülmediğinden, gereksiz gecikme ve kırtasiyeden şikayetçidir. Bu yakınmaların kuşkusuz
haklı yönleri bulunmakla beraber, çok zaman halkın devlet dairelerinde olup bitenlerden
habersiz olması da bu yakınmaların nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkar. Bu nedenleri
sırasıyla incelecek olursak karşımıza şöyle bir tablo çıkar.
6.1. Halkın Yönetiminin Çalışmalarından Habersiz Oluşu
Halkın devlet dairelerinde memurların neler yaptığından çoğu zaman habersizdir. Bu
nedenle memurların boş oturduğunu tembel olduklarını, sabahtan akşama kadar dairede
sohbet edip hiçbir işe yaramadığını düşünür. Bunun nedeni halkın devlet dairelerinde yapılan
işlerden haberdar edilmeyişleri, halkla bilgi verilmeyişidir.
Kamu yönetimlerinin halka bilgi vermemelerinin türlü nedenleri vardır. Bu bazen
kamu yönetimlerinin örgütlenme yanlışlıklarından ileri gelir. Gereğinden fazla merkeziyetçi
bir yapıya sahip olan kamu yönetimlerindeki yöneticiler, gerekli bilgilerin verilmesini ve
zaman zaman açıklamalar yapılmasını daima bir üst yöneticiye bırakırlar ve bu açıklama
hiçbir zaman yapılmaz. Çok zaman yetki ve sorumlulukların kesin biçimde belirlenmiş
olmaması veya biçimsel olmayan yollarla engellenmesi kamuda çalışan yöneticilerin inisiyatif
kullanmalarını önler ve zamanla bu yetenekleri körelen yetkililer, izin verilse de halkı
aydınlatmaktan çekinir hale gelirler ve giderek bu bir alışkanlık ve umursamazlık biçimine
dönüşür.
Kamu yönetimleri bu davranışlarını haklı göstermek için çoğu zaman *gizlilik*
sözcüğüne sığınırlar. Yönetimin halka güvenmemesi ve onu küçümsemesi kamu işlerinin
büyük bir gizlilik içinde yapılmaya çalışılmasının asıl nedenidir. Bu tutum ve davranış
biçiminin ne kadar yanlış olduğu açıkça ortadadır. Günümüzde kamu yönetimleri de karar ve
eylemlerini halka açıklayan, kamuoyunda tartışılmasını sağlayan biçimde çalışılmalıdır.
Hizmetin nasıl yapıldığı ve özellikle niçin böyle yapıldığı kamuya en açık biçimde
anlatılmalıdır.
Uygulamada kamu yönetiminin halkla ilişkisi geniş ölçüde yüz yüze ilişkiler sonucu
yürütülmektedir. Bu da bize uç noktalarda çalışan kamu görevlilerinin önem derecesini
açıklar. Açıklamaların ne olacağı ve nasıl yapılacağı, halkla her gün yüz yüze ilişkide bulunan
görevlilere kesin biçimde belirtilmeli ve bu görev bilinci olarak yerleştirilmelidir.
28
6.2. Yönetimin Halkın İsteklerinden Habersiz Oluşu
Çok zaman kamu yönetimleri de halkın gerçek istek ve gereksinimlerinden
habersizdir. Demokratik alışkanlıkların yürürlükte olduğu ve yerleştiği ülkelerde halk çeşitli
kuruluşlar aracılığı ile (sendikalar, mesleki örgütler, basın gibi) isteklerini yönetime
duyurmaya çalışır.
Kamu yönetimlerinin halkın isteklerini öğrenip anlayabilmek, tutum ve politikalarını
buna göre düzenlemek gereksinimi duymaları geniş ölçüde eğitim düzeyine ve yöneticilerin
halkın isteklerini öğrenerek çalışmalarını buna göre yönlendirmelerinin sağlayacağı yararı
kavramış olmalarına bağlıdır.
Kamu yöneticilerinin ve memurlarının halkla ilişkiler konusundaki bilgisizlik ve
vurdumduymazlıkları sonucu olay fasit bir daire haline gelmekte, yönetim çalışmalarını ve
nedenlerini halka duyurma gereksinimi duymamakta, halkta yönetimden bir şey
beklememekte ve giderek kamuyla olan sorunlarını en alt düzeyde tutma alışkanlığını
kazanmaktadır.
Kamu yönetimlerinin halkın istek ve şikayetlerini öğrenme gereksinimi bir başka
deyişle halkla ilişkiler uygulamaları halk – yönetim etkileşimleri için en uygun yöntemdir.
Halkın tepkileri zamanında ve doğru olarak öğrenildikçe, yapılacak düzeltmeler ve yeniliklerle
yönetim halkın desteğini sağlayacak ve iki taraf içinde daha mutlu ve rahat bir yaşam
sağlanmış olacaktır. Konu bu açıdan ele alındığında kamu yönetimlerinin geri besleme
(feedback) olayına önem vermesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Halkla ilişkiler
uygulamalarının iki yönlü bir süreç oluşu geri beslemenin kendiliğinden sağlanması demekse
de özellikle kamu yönetimlerinin halkla ilişkiler çalışmalarında, üzerinde önemle durulması
gereken bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Halkı ve isteklerini iyi tanıyan yönetimler,
bu bilgi üstünlükleri nedeniyle başarılı yönetimler olacaklardır.
Kamu yönetimlerinde halkla ilişkilerde başarı sağlanması öncelikle yönetimin halkla
ilişkiler sonucunda elde ettiği tepkilere göre kendi için sonuçlar çıkarabilme amacında
olmasına bağlıdır. Yönetimin bu ilişkilerden gelecekteki eylem ve politikaları için sonuçlar
çıkarması olayın en önemli yönünü oluşturmaktadır.
Kamu yönetimlerinin halkla ilişkilerinde üzerinde durulması gereken birkaç önemli
noktayı şöyle sıralayabiliriz:
-Kurumda çalışanların gerçekten hizmet etme duygusu taşımaları sağlanmalıdır.
Bunun kolay olmadığı ileri sürülecekse de zorluklar yenilmeli ve çalışanların maddi, manevi
gereksinimleri karşılanarak onların gerçekten iş görmek isteyen birer memur olmaları
sağlanmalıdır. Terslik ve nezaketsizliğin halkla ilişkileri düzeltilmesi en zor biçimde yaraladığı
bütün çalışanlara anlatılmalıdır.
-Çalışanların ciddi, çabuk ve doğru iş yapan, düzenli kişiler olması sağlanmalıdır.
Üstler bu konuda uyarıcı ve eğitici davranmalıdırlar.
-Halkla doğrudan yüz yüze gelen memurların nazik ve hoşgörülü davranmayı
öğrenmesi gerekir. Kamu kuruluşlarına işi düşen vatandaşları azarlayan, işlerini yokuşa
süren, gerekli açıklamaları kibarca yapmayan memurların, kamu kuruluşlarının çevrede
bıraktığı izlenimi en kötü biçimde etkilediği unutulmamalıdır.
29
-Kurumu ilgilendiren konularda verilmiş olan sözler kesinlikle yerine getirilmelidir.
İlişkide bulunulan kişilere o kurumda işi olan vatandaşlara kolaylıklar sağlamak için elden
gelen yapılmalı ve bu sağlananlar ilgililere duyurularak uygulamalar titizlikle sürdürülmelidir.
Sağlanan bazı kolaylıkların sudan nedenlerle kaldırılmasına izin verilmemelidir.
-Söz verilen bir işin veya sağlanan bazı kolaylıkların yerine getirilmesi yada zamanında
yerine getirilmesi mümkün olmadığı takdirde bu aksamanın nedenleri ilgili kişilere en açık
biçimde ve usanmadan açıklanmalıdır. Çalışanların haberleşme ve ikna etme konusunda
eğitmek bu önlemin başarısı için gerekli olabilir.
-Özellikle halkla yüz yüze gelerek iş yapan memurlara, hoşgörülü olmanın önemi
anlatılmalı ve zaman zaman o memura kendisini karşısındaki vatandaşın yerine koyarak
çalışmasının yararları açıklanmalıdır.
-Kurum elden geldiğince düzenli, temiz, sevimli bir yer haline getirilmeli ve orada işi
olabilecek kişilerin işinin hangi bölümde görüleceğini kolayca anlamasını sağlayan önlemler
alınmalıdır.
6.3. Kamu Yönetimlerinde Halkla İlişkilerin Gelişebileceği Ortamlar
Genelde ister kamu kesiminde ister özel kesimde yapılsın halkla ilişkiler çalışmalarının
başarılı olabilmesi için etkili olan ortam değişmekle beraber kamu kesimi çalışmalarında
başarının elde edilmesinde daha yakından etkili olan birkaç temel noktayı şöyle
sıralayabiliriz:
İletişim: Daha önce de geniş biçimde açıklanmaya çalışıldığı gibi halkla ilişkilerin
temeli iletişimdir. İletişimin en çabuk ve en kolay biçimde sağlanması halkla ilişkilerde
başarıyı olumlu yönde etkileyecektir. Özellikle kamu kesiminin halkla ilişki kurabilmesi bazı
kalıpların dışına çıkarak iletişim araçlarının çeşitlendirilmesine bağlıdır.
Halkla kamu kuruluşları arasındaki bu iletişim eksikliği giderilmedikçe kamu
kuruluşlarının halkın isteklerinden haberli olması ve çalışmaların buna göre yönlendirilmesi
olanağı olamayacağı gibi, halkın da kamu kuruluşlarının çalışmalarından haberli olması
sağlanamayacaktır.
Eğitim: Gerek kamu yönetimlerinden hizmet bekleyen halk topluluklarının ve gerekse
kamu kuruluşlarında çalışanların genel eğitim durumları ve kültür yapıları halkla ilişkilerinin
yürütülebilmesini etkileyecek önemli bir öğedir. Genel eğitim düzeyinin yanında kamu
kuruluşlarında çalışanların halkla ilişkiler konusunda hiç eğitilmemiş olmaları bu ilişkiyi
büsbütün zorlaştırmaktadır. Kaldı ki, yukarıda önemine değinmeye çalıştığımız iletişimin de
eğitimle çok yakından ilgisi vardır.
Örgüt Kültürü: Örgüt kültürü (Organizational Climate) kavramı örgüt üyelerinin
aralarındaki ve örgütle olan ilişki ve etkileşimlerinin nitelik ve biçimini anlatmak için
kullanılmaktadır. Bu kavram, ilişki ve etkileşimlerin örgüte verdiği genel hava, örgütün
dinamik, tutucu, yeniliklere açık, değişikliklere çabuk ve kolay uyum sağlayan veya
sağlayamayan ya da başka niteliklerini ortaya koyan bir anlatıma sahiptir. Bir örgütü bu
biçimde niteleyen ve örgüt kültürünü oluşturan, daha çok o örgütteki biçimsel olmayan
ilişkilerdir. Böyle olunca da örgüt kültürü çok kapsamlı ve güçlü etkileri olan bir kavram
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kamu kuruluşlarında oluşmuş örgüt kültürü geleneksel bürokrasi havasından ne
derece kurtarılabilirse, halkla ilişkilerinde o derecede başarılı olacağı açıktır. Olumlu etkileri
olabilecek bir örgüt kültürünün oluşmasında üst düzey yöneticilerinin yönetim felsefeleri,
30
davranış ve tutumları büyük ölçüde önem taşımaktadır. İyi yetişmiş, kültürlü ve halkla
ilişkilerin önemin kavranmış yöneticilerin görevli oldukları kamu kuruluşlarını kısa zamanda
halkın gözünde sevimli bir hale getirebilecekleri kuşkusuzdur.
Siyasal Kesim: Kamu kuruluşlarının halkla ilişkilerinde başarılı olması, ülkedeki siyasal
rejimle sıkı sıkıya ilgilidir. Totaliter rejimlerle yönetilen ülkelerde, kamu kuruluşlarının
yöneticileri, halkla ilişkilerinin düzenlemek yerine, bulundukları makamı sağlamlaştırmak ve
yükselebilmek için daha üst düzeydeki yöneticilerle ilişkilerini sağlam tutmayı
yeğleyeceklerdir. Bu tür siyasal rejimlerle yönetilen ülkelerde, halkın kamu kuruluşlarıyla
olan ilişkileri katı kurallarla düzenlendiğinden, yöneticilere bildirmekte isteksiz
davranmaktadır. Kaldı ki, bu durumda herhangi bir isteği yöneticiye duyurmak çok zaman
olanaksızdır.
Demokrasiyle yönetilen ülkelerdeyse, kamuoyu çabuk ve etkili biçimde tepki
gösterdiğinden kamu yönetimiyle halk arasında iyi işleyen bir etki-tepki mekanizması
oluşmuştur. Bu konuda önem taşıyan bir başka nokta da, demokratik siyasal rejimin yanında,
köklü bir demokrasi geleneğinin yerleşmiş olması, ya da olmamasıdır.
31
Download