dış ticaret politikası - Dokuz Eylül Üniversitesi

advertisement
DIŞ TİCARET POLİTİKASI
DOÇ. DR. DİLEK SEYMEN
YRD. DOÇ. DR. ASLI SEDA BİLMAN
Kaynakçada belirtilen eserlerden derlenmiştir.
1
İçerik
1. Teori-Politika Farkı
2. Serbest Ticaret Görüşü
3. Serbest Ticaret Karşıtı Görüşler: Korumacılık Tezleri
4. Gelişmekte Olan Ülkelerde Korumacılık
5. Hangi Endüstriler Korunur?
6. Dış Ticaret Politikasının Tanımı ve Belirlenmesi
7. Dış Ticaret Politikasının Amaçları
8. Dış Ticaret Politikasının Araçları
9. Uluslararası Müzakerelerin Gerekliliği
10. Uluslararası Ticaret Anlaşmaları
11. Dünya Ticaret Örgütü
2
1. TEORĐ-POLĐTĐKA FARKI
Uluslararasi Đktisat
International Economics
Uluslararası Ticaret
Teorisi International trade
Uluslararasi Ticaret
Politikası Theory of
theory
International trade policy
Pür, Reel,
Soyut Dış
Ticaret
Teorisi
Moneter Dış
Ticaret
Teorisi
Öd. Blançosu
Pozitif
Normatif
Döviz
Piyasasi
Milli gelirgelir-dış
ticaret
Diş Ticaret
Politikasi
Araçlari ve
Etkileri
Uluslararasi
Ekonomik
Kuruluşlar ve
Etkileri
Uluslararasi
Ekonomik
Bütünleşme
1. TEORĐ-POLĐTĐKA FARKI
Uluslararası İktisat
Uluslararası Para (Finans)
Uluslararası Ticaret
Açık Ekonomi Mikro İktisadı
(Ödemeler Bilançosu, Döviz Piyasası
vb.)
Uluslararası Ticaret Politikası
Uluslararası Ticaret Teorisi
(Reel, Pür, Soyut)
Pozitif
Normatif
(Dış ticaret politikasının
amaç ve araçları, uluslararası
ekonomik kuruluşlar,
uluslararası ekonomik
entegrasyon ve etkileri vb.)
Uluslararası Parasal Teori
Açık Ekonomi Makro İktisadı
Uluslararası Parasal Politika
Uluslararası Makro İktisat
Politikası
2. Serbest Ticaret Görüşü
Serbest ticaret savunusu, hükümetler ticaret politikası
uygulayarak piyasa fiyatlarında bir sapma yaratmadığında,
üreticilerin ve tüketicilerin kaynakları en etkin bir şekilde
tahsis edeceği görüşüne dayanmaktadır.
Serbest ticaret, firmaların ve endüstrilerin ölçek
ekonomilerinden yararlanmalarını sağlar.
Korunan piyasalar, endüstrilerin yığılmasını engelleyerek,
dışsal ölçek ekonomilerinin olumlu etkilerini sınırlandırır.
5
Serbest Ticaret Görüşü (devam)
Serbest ticaret, rekabet ve yenilik fırsatları gibi dinamik
faydaların ortaya çıkmasını sağlar.
Serbest ticaret, kaynakların, rant kollama davranışı
nedeniyle kaybını engeller.
Serbest ticaretin politik argümanı, serbest ticaretin en iyi
uygulanabilir politika olduğudur. Serbest ticaretten sapan
herhangi bir politika, hızla politik gruplar tarafından
manipüle edilebilir ve bu da ulusal refahın azalmasına yol
açar.
6
3. Serbest Ticaret Karşıtı Görüşler:
Korumacılık Tezleri
Merkantilizm
A. Smith: “Bir ülkenin gümrük vergilerini kaldırmasını,
diğer ülkelerin de kaldırmasına” bağlar.
J. S. Mill: “ekonomi politikası ilkelerine dayanarak
koruyucu gümrük tarifelerinin savunulabileceği tek hal,
geçici olarak o ülkenin koşullarına tamamıyla uyan yeni bir
sanayinin yerleşmesi için konuldukları haldir.”
A. Hamilton (1757-1804): İmalat Üzerine Rapor, 1790.
Amerikan sanayinin, İngiliz sanayi karşısında korunması,
sadece refah değil güvenlik açısından da önemlidir.
H. Carey (1793-1879): tarım ve sanayide sürekli koruma.
7
Serbest Ticaret Karşıtı Görüşler (devam)
F. List (1789-1846) ve Alman Tarihçi Okulu: sanayide geçici
koruma, «Bebek Endüstri Tezi».
S. N. Patten: 20.yüzyıl başları, Himayeciliğin Ekonomik
Esasları, serbest ticaret ve ücretlerin eşitlenmesi.
Stolper - Samuelson: serbest dış ticaret yoluyla faktör
fiyatlarının eşitlenmesi.
J.M Keynes: gümrükler yoluyla ithal mallarına talebin
daralması, yerli mallarının tüketimindeki artış çarpanın
büyüklüğüne bağlı olarak mili gelir ve istihdamı artırır.
8
Serbest Ticaret Karşıtı Görüşler:
Korumacılık Tezleri
İhracatın önlenmesi: İhracatı tümüyle önleyen bir ihracat
vergisi (negatif ihracat sübvansiyonu) de ülkenin
durumunu kötüleştirir. Fakat ihracat vergisi, ticaret hadleri
kanalıyla ulusal refahı artırabilir.
İthalatın önlenmesi: İthalatı tümüyle önleyen bir tarife
oranı, ülkenin durumunu kötüleştirirken t0 gibi bir tarife
oranı, ulusal refahı maksimize eder: optimum tarife.
9
Optimum Tarife (Krugman, Obstfeld ve Melitz
(2012))
Ulusal refah
Tarife oranı
Optimum tarife,
Önleyici tarife,
10
Serbest Ticaret Karşıtı Görüşler (devam)
Serbest ticaret karşıtı ikinci argüman, serbest ticaretin yetersiz
bir politika haline gelmesine neden olan iç piyasa
başarısızlıklarıdır.
Piyasa başarısızlıklarının türleri
İşgücünün ve sermayenin eksik istihdamı
Dışsallıklar
Çevresel maliyetler
Eksik bilgi
11
Serbest Ticaret Karşıtı Görüşler (devam)
İktisatçılar, özel üretimin topluma ilave katkısını
göstermek için marjinal sosyal faydayı hesaplarlar.
Piyasa başarısızlığı nedeniyle bir tarife uygulandığında iç
üretim artıyorsa, toplumun faydasının da artması olasıdır.
12
Serbest Ticaret Karşıtı Görüşler (devam)
Serbest ticaret karşısında iç piyasa başarısızlığı
argümanı, ikinci en iyi teorisi adı verilen daha genel
bir argümanın bir örneğidir.
J. Viner, J. Meade, R. Lipsey, K. Lancester, H. G. Johnson.
İkinci En İyi, iktisat politikasının, birinci en iyiyi
gerçekleştirmek mümkün değilse, ondan sonra gelen en
iyiye yani ikinci en iyiye razı olunur, şeklinde
özetlenebilecek kuralıdır.
13
Ekonomide Optimum Şartı
MRS XY =
MRTXY
MU x ∆Y
=
MU Y ∆X
MC x ∆Y
=
=
MCY ∆X
MRS XY = MRTXY
PX
=
PY
14
Optimumdan Sapmalar
X malı tekel şartlarında üretilirse;
MRS XY = MRTXY
MC X PX
<
MCY
PY
PX > MCX
PX
<
PY
Nasıl müdahale edilmeli?
Gümrük Vergisi?
Sübvansiyon?
Dolaylı Vergi?
PY < MCY
15
Optimumdan Uzaklaşılmışsa Ne Yapılmalıdır?
İlke
olarak, ekonomi
uzaklaştığında;
Pareto
Optimumundan
Uzaklaşma iç piyasa şartlarından kaynaklanmışsa iç
müdahale araçlarıyla (vergi ve sübvansiyon gibi),
Uzaklaşma dış piyasadan kaynaklanmışsa dış politika
araçlarıyla (tarife ve kota gibi) müdahale edilmelidir.
16
Karşı Argüman
Serbest ticaret taraftarı iktisatçılar, iç piyasa
başarısızlıklarının “birinci en iyi” politika ile
düzeltilebileceğini ifade ederler: doğrudan sorunun
kaynağına yönelik bir politika.
Eğer sorun yüksek işsizlik oranı ise emek maliyeti veya
emek yoğun malların üretimi, hükümet tarafından
sübvanse edilebilir.
Bu politika, tarifeden kaynaklanan ekonomik etkinlik
kayıplarını da önler.
17
Karşı Argüman (devam)
Gerçek dünyada piyasa başarısızlığının ne zaman ve ne
ölçüde var olduğu belirsizdir.
Piyasa başarısızlıklarına yönelik hükümet
politikalarının, politik açıdan güçlü gruplarca manipüle
edilebilmesi mümkündür.
Üretici ve tüketicilerin davranışlarını saptırdığı için,
ticaret politikası istenmeyen sonuçlar da doğurabilir.
18
4. Gelişmekte Olan Ülkelerde Ticaret
Politikası
İşbölümü ve uzmanlaşmaya dayalı karşılaştırmalı üstünlüklerin
gelişmekte olan ülkeler açısından olumsuz etkileri
G.Myrdal, GOÜ ihracat yapısı, ilksel mal ticareti ve dış ticaret
hadleri, sanayileşebilmek için korumacılığın gerekliliği.
Singer-Prebish Tezi, hammadde üretiminde uzmanlaşmanın
GOÜ’ler üzerindeki olumsuz etkisi. Teknolojik gelişmenin gelir
arttırıcı etkisinden yararlanamamaları. GOÜ’lerde ihraç
mallarının gelir-fiyat elastikiyetleri.
R.Nurkse, dış ticaret GOÜ’lerin tüketim kalıplarını olumsuz
etkiler. Lüks mallar ithalatı arttıkça tasarruflar azalır, hammadde
ilkel mallar ihracatı, lüks mallar, AR-GE malları ithalatı. Dengeli
kalkınma için ithal ikamesine yönelik sanayileşme stratejisi
İthal İkamesine Yönelik Sanayileşme-İhracata Yönelik
Sanayileşme
19
İthal İkamesine Yönelik Sanayileşme
İthal ikamesine yönelik sanayileşme, 1980 öncesinde, pek
çok düşük ve orta gelirli ülkenin izlediği bir ticaret
politikasıdır.
Bu politikanın amacı, ülkede üretilmesi olanaklı malların
ithalatını sınırlandırarak, yerli üretimi güçlendirmektir.
Bu politikanın temel dayanağı, bebek endüstri tezidir:
Ülkeler belki bazı endüstrilerde potansiyel olarak karşılaştırmalı
üstünlüğe sahiptirler. Fakat bu endüstriler, ilk başta, diğer
ülkelerdeki köklü rakipleri ile rekabet edemeyebilirler.
Bu endüstrilerin kendilerini güçlendirmeleri için, hükümetler
onları geçici süreyle (uluslar arası rekabete hazır hale gelene dek)
desteklemelidirler.
20
İthal İkamesine Yönelik Sanayileşme
(devam)
Latin Amerika ülkelerindeki bu sanayileşme politikası,
1950’li ve 1960’lı yıllarda imalat sanayinin gelişmesini
sağlamıştır.
Fakat asıl amaç, imalat sanayinin güçlendirilmesi değil;
ekonomik kalkınmanın sağlanmasıydı.
İthal ikamesine yönelik sanayileşme, ekonomik kalkınmayı
sağladı mı?
21
İthal İkamesine Yönelik Sanayileşme
(devam)
Bebek endüstri tezinin her zaman ve her şartta geçerli
olmadığı ortaya çıktı.
Yeni endüstriler, ticaret kısıtlamalarının etkisiyle rekabetçi
olmadılar.
İthal ikamesine yönelik sanayileşme maliyetliydi ve
kaynakların israf edilmesine neden oldu:
Karışık ve zaman alan düzenlemeler gerektiriyordu.
Tüketiciler ve ithal girdi kullanan firmalar yüksek tarife oranlarına
maruz kaldılar.
22
İhracata Yönelik Sanayileşme
(Ticari Serbestleşme)
Serbest ticareti benimsemiş olan bazı düşük ve orta gelirli ülkeler, ithal
ikameci sanayileşme politikasını benimseyen ülkelere kıyasla, daha
yüksek ortalama büyüme oranlarına ulaştılar.
1980’lerin ortasına kadar, pek çok hükümet ithal ikamesine olan
güvenini yitirdi ve ticareti serbestleştirmeye başladı.
Özellikle Hindistan ve Brezilya’da tarife oranlarında keskin bir
düşüş yaşandı.
Gelişmekte olan ülkelerdeki ticari serbestleşme, ticaret hacminde
önemli artışları beraberinde getirdi.
1970-1998 döneminde, özellikle 1985 yılı sonrasında, GSYİH içinde
ticaretin payı üç kat arttı.
Gelişmekte olan ülkelerin toplam ihracatı içinde mamul malların
payı arttı.
Ticarete açıldıkça, olağanüstü büyüme oranlarına sahip gelişmekte olan
ülke sayısı arttı.
23
Ticari Serbestleşme (devam)
Ticari serbestleşme kalkınmayı sağladı mı?
Brezilya ve diğer Latin Amerika ülkelerinde ticaret serbestleştikten
sonraki büyüme oranları, ithal ikameci dönemdekinden düşük
olmuştur. 1980’den sonraki düşük büyüme sürecinde,
makroekonomik istikrarsızlığın ve finansal krizlerin rolü büyüktür.
Hindistan gibi diğer ülkeler ise ticaretin serbestleştirildiği 1980
yılından sonra çok hızlı bir büyüme kaydetmişlerdir. Fakat böyle bir
sonucun ortaya çıkmasında ticaretin serbestleştirilmiş olmasının
katkısı tam olarak belirlenemez.
Bazı iktisatçılar, Heckscher - Ohlin modelinde öngörüldüğü gibi,
ticaretin serbestleştirilmesinin gelir eşitsizliğini artırdığını öne
sürmüşlerdir.
24
Ticari Serbestleşme
Asya’nın Yükselişi
İthal ikamesi yerine, Doğu Asya’daki bazı ülkeler, hedef endüstriler
belirleyerek, bu endüstrilerin ihracatını artırmasını teşvik edecek
ticaret politikaları uygulamışlardır.
Japonya, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore, Singapur, Malezya,
Tayland, Endonezya ve Çin, çeşitli sektörlerde hızlı büyüme ve
genel olarak yüksek ekonomik büyüme rakamlarına
ulaşmışlardır.
Bu durum, ihracata yönelik büyüme kanalıyla da gelişmenin
mümkün olduğunu göstermiştir.
Ancak Meksika ve Brezilya gibi Latin Amerika ülkeleri de
ticaretlerini serbestleştirmelerine ve ihracata yönelmelerine
rağmen, Asya ekonomilerinin başarıları ile karşılaştırılabilir bir
sonuç alamamışlardır.
Latin Amerika’da bu sonuçların ortaya çıkması, Asya mucizesinde
başka faktörlerin de önemli rol oynadığını göstermektedir.
25
Asya’nın Yükselişi (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012))
ABD’ye kıyasla Kişi Başına Düşen GSYĐH (%)
Güney Kore
Çin
Hindistan
26
Asya’nın Artan Ticareti (Krugman, Obstfeld ve Melitz
(2012))
GSYĐH Đçinde Đhracatın Payı
Güney Kore
Çin
Hindistan
27
İthal İkamesine ve İhracata Yönelik Sanayileşme
Politikalarının Değerlendirilmesi
1.
İthal ikamesine yönelik sanayileşme, düşük ve orta gelirli
ülkelerde, yerli ürünlere rakip olan malların ithalatını
kısıtlayarak ekonomik büyümeyi sağlamayı amaçlamıştır.
2.
İthalata yönelik sanayileşme görüşünün teorik dayanağı
olan bebek endüstri tezi, yeni endüstrilerin, piyasa
başarısızlıkları nedeniyle geçici olarak korunmaları
gerektiğini ifade eder.
28
İthal İkamesine ve İhracata Yönelik Sanayileşme
Politikalarının Değerlendirilmesi (devam)
3.
İthal ikamesine yönelik sanayileşme 1950’li ve 1960’lı
yıllarda denenmiş; fakat 1980’lerin ortalarından sonra
ticari serbestleşme öne geçmiştir.
4.
Serbestleştirilmiş ticaretin ulusal refah üzerindeki etkisi
hala tartışmalıdır.
Ticaret, bazı sektörlerde büyümeyi sağlamıştır. Ticaretin, toplam
büyüme oranını artırdığını söylemek fazla iddialı olacaktır.
Ticaretin, gelir eşitsizliğine neden olduğu da iddia edilmektedir.
29
İthal İkamesine ve İhracata Yönelik Sanayileşme
Politikalarının Değerlendirilmesi (devam)
5.
Bazı Doğu Asya ekonomileri, ithal ikamesine yönelik
sanayileşme yerine ihracata yönelik sanayileşmeyi
benimsemişlerdir.
Yüksek ihracat ve ithalat hacimleri ve görece düşük ticaret
kısıtlamaları, bu politikanın temel özellikleridir.
Bu politikanın toplam ekonomik büyümeye ne ölçüde katkı
sağladığı belirsizdir. Çünkü bazı ülkeler başarılı sonuçlar elde
edememiştir.
30
5. Hangi Endüstriler Korunur?
Tarım: ABD’de, Avrupa’da ve Japonya’da seçmenlerin
az bir kısmını temsil etmesine rağmen çiftçiler, önemli
ölçüde sübvansiyon almakta ve ticari koruma altında
tutulmaktadır.
Örnekler: Avrupa Birliği’nin Ortak Tarım Politikası,
Japonya’nın ithal pirince %1000 oranında tarife
uygulaması, Amerika’nın şeker kotası uygulaması.
32
Hangi Endüstriler Korunur? (devam)
Tekstil: tekstil (kumaşın işlenmesi) ve konfeksiyon
(kumaşın giyecek haline gelmesi).
2005’e kadar Çok Elyaflılar Anlaşması çerçevesinde
korumacılık tedbirleri alınmıştır.
32
6. Dış Ticaret Politikasının Tanımı ve Belirlenmesi
İktisat Politikası-Dış Ticaret Politikası
Klasik Teorinin Kısıtlayıcı Varsayımları ve Statik Varsayımların Değiştirilmesi
Zorunluluğu
Bireysel maliyetlerle toplumsal maliyetlerin örtüşmemesi,
Dışsal ekonomilerin varlığı gibi,
Tam rekabetin gerçekleşmemesi.
Ekonominin karar organları tarafından belirlenmiş olan amaçlara ulaşmak
üzere, alınan önlemler ve seçilen araçların tümü.
Pozitif iktisat-normatif iktisat
İktisatçı-politikacı
Amaçlar
Ekonomik Amaçlar (iç ve dış dengenin sağlanması, istihdamın artırılması
gibi),
Meta-Ekonomik Amaçlar (genel sağlık, güvenlik, çevre gibi) ve
Sosyo-Ekonomik Amaçlar (gelir dağılımı gibi) olarak sınıflandırılabilir.
Araçlar
Tarifeler
Tarife Dışı Önlemler
33
Ticaret politikasının politik modelleri
Ticaret politikası nasıl belirlenir?
Ulusal refahtan çok politik başarıyı maksimize
etmeye yönelik hükümet modelleri:
1.
Medyan seçmen teoremi
2.
Kolektif eylem
3.
Kolektif eylem ve medyan seçmen teoremini
sentezleyen bir model (ticaret politikası modeli)
34
Medyan Seçmen Teoremi
Medyan seçmen teoremi, demokratik siyasi partilerin,
ideoloji spektrumunun ortasındaki (medyan seçmen)
seçmenin oylarını almayı hedeflediğini öne sürmektedir.
Çoğunluğun oylarını almak için, medyan seçmenin istediği
tarife oranı önerilecektir.
35
Kolektif Eylem
Politik eylem, sıklıkla kolektif eylem problemi
olarak tanımlanır. Bir grup olarak tüketiciler serbest
ticareti savunurken, bireysel bir tüketici bunu tercih
etmeyebilir.
Bununla birlikte, serbest ticaretten ağır kayıplara
uğrayan gruplar (örneğin, işsizler) söz konusu
olduğunda, o gruptaki her bir birey arzuladığı
politikayı desteklemek için güçlü bir motivasyona
sahiptir.
36
Ticaret Politikası Modeli
Politikacılar, medyan seçmen teoreminde ima edildiği gibi,
popüler politikaları savunarak seçimleri kazanabilirler;
fakat kampanyalarını sürdürebilmek için, aynı zamanda
fonlara ihtiyaç duyarlar.
Bu fonlar, kolektif eylem problemi olmayan ve belirli bir
politikayı desteklemeye istekli gruplardan sağlanabilir.
37
7. Dış Ticaret Politikasının Amaçları
Ekonomik olmayan gerekçeler (Sosyal, siyasal, askeri nedenler,
çevrenin korunması)
Ekonomik Gerekçeler
Yurt içi Piyasalarda Sapmalar: Optimum Koşulların Bozulması
Ekonomik Kalkınma: Liberal ekonomi-otarşi
Bebek Sanayilerin Korunması-dış rekabetten korunma
İç Ekonomik İstikrar: İstihdamın Artırılması, Büyüme, Fiyat İstikrarı
Devlete Gelir Sağlama
Damping ve Sübvansiyona Karşı Korunma
Ödemeler Bilançosu- Dış Ticaret Dengesizliklerinin Giderilmesi
Ülkeler Arasındaki Ücret Farklılıkları
Üretim Maliyetlerinin Eşitlenmesi: Bilimsel Tarife Görüşü
Dış Ticaret Hadlerinin İyileştirilmesi: Optimum Tarife Görüşü
Dış Piyasaya Açılırken Devlet Desteği ile Monopolleşme: Stratejik Dış
Ticaret Politikası
38
Piyasada Optimum Şartlarının Bozulması
Tarım
Pd
Pf
Ps
T
α
P’
P, C
C’
I
I’
0
T
Sanayi
39
Optimum Şartlarının Bozulduğu Bir Piyasada Tarifeler ve
Sübvansiyonların Etkileri
Tarım
Pf’
Pf
Pf’’
Pt
T
C’’
P
Pt
C
0
C’
P’’
T
Sanayi
40
Bebek Sanayilerin
Korunması
Tarifeler
Yoluyla
Sanayi
Pf’
C’’
T’ Pf
C
Pt
T
P’’
P’, C’
P
0
T
Tarım
41
Dış Ticaret Hadlerinin İyileştirilmesi:
Optimum Tarife
Kumaş
A
A1
a2
P1
K0
K1
P
a1
b1
B
K2
0
B1
B0 Buğday
42
Eksik Rekabet ve Stratejik Ticaret Politikası
Eksik rekabetçi endüstriler, tipik olarak, monopol kârı veya
aşırı kâr elde eden az sayıda firmanın hakim olduğu
endüstrilerdir.
Aşırı kârlar, tüm alternatif maliyetleri aşan gelirlerdir: ekonomide
eşit derecede riskli başka alanlardaki yatırımlardan
kazanılabileceğinden daha yüksek kâr.
43
Serbest Ticaret Durumunda Monopolcü (Krugman,
Obstfeld ve Melitz (2012))
Serbest ticaret durumunda ithalat
44
Tarife ile Korunan Monopolcü (Krugman, Obstfeld ve
Melitz (2012))
t kadar tarife uygulandığında ithalat
45
DAMPİNG
Damping, bir malın dış piyasalarda iç piyasadan daha
düşük bir fiyattan satılmasıdır.
Bir malın ihraç fiyatı üretim maliyetinin altındaysa da
damping olarak tanımlanır.
Bir malın ithalatçı ülke piyasasında “normal fiyatı” nın
altında satılmasıdır. (GATT, madde VI.)
46
Sürekli damping
Geçici damping
Yıkıcı damping
Konjonktürel damping
Sübvansiyon dampingi
Sosyal damping
Eko-damping
47
Damping tekelci bir firmanın fiyat farklılaştırmasıdır.
Denge için; firmanın iç ve dış piyasadaki satışlarından
sağladığı marjinal hasılatların birbirine eşit olması gerekir.
MR f = MRd

1
Pf 1 −
 e
f



1
 = Pm 1 −
 e

d





48
Damping
P
MC
H
Pd
G
Pm
F
E’
Pf
r
Pa
ATC
Df=MRf
AVC
E
A
0
MRd
qd qm qf
Đhracatçı Ülke
Dd=AR
q
49
P
MC
G
Pm
Pp
P
d
Pf
A
B
F
E
MR
0
ATC
C
qm
qa
Đthalatçı Ülke
Sf
Dd=ARd
q
50
Dampingin başarılı olması için iki koşul gerekir:
İç ve dış piyasalar birbirinden ayrılmış olmalıdır.
Malın farklı piyasalardaki fiyat talep elastikiyetlerinin
farklı olması gerekir.
51
Dampinge müdahale edilmeli mi?
Tüketiciye etkisi
Üreticiye etkisi
Haksız rekabet!
52
KARTEL
Kartel, üreticilerin fiyat, piyasa paylaşımı, teknoloji
transferi vb. konularda kendi aralarında açıkça ve
resmen veya gizlice yaptıkları anlaşmalardır.
Kartellerin Sakıncaları:
Tüketicilerin sömürülmesi,
Eksik kapasite kullanımı,
AR-GE çalışmalarının yapılmaması,
Dış piyasaya açılmak istememe,
Ucuza üretilen malların karşılaştırmalı üstünlüklerinin
giderilmesi,
Rantların doğması.
53
Kartellerin Olası Yararları:
Teknik bilgi alışverişine olanak sağlama,
Malların standartlaşması,
Reklam masraflarından tasarruf,
Politik gerginliklerin önlenmesi,
Faktör israfının ve piyasa dalgalanmalarının önlenmesi.
54
Chamberlin Modeli
H.Chamberlin,The Theory of Monopolistic Competition,1933
P
A
Pk
MC1
MC2
MC3
MCk
MCk
E
Dk
MRk
0
q1
q2
q3
qk
q
55
Kartellerin Başarı Şartları
R. Caves (1977)’e göre kartellerin başarı şartları şöyle
sıralanabilir:
Talep elastikiyeti düşük olmalıdır,
Firmalar kartele girmekte istekli olmalıdır,
Potansiyel satıcılar olmamalıdır,
Alıcıların örgütlenme olanağı olmamalıdır,
Mal homojen olmalıdır,
Üyeler kartele sadakatle bağlı kalmalıdır.
56
Eksik Rekabet ve Stratejik Ticaret Politikası(devam)
Eksik rekabetçi bir endüstride, hükümetin verdiği
sübvansiyonlar, aşırı kârların yabancı firmadan yerli
firmaya aktarılmasını sağlayabilir.
Örnek (Brander-Spencer Analizi):
İki firma (Boeing ve Airbus) uluslararası piyasada rekabet
etmektedir ve iki farklı ülkede yerleşiktirler (ABD ve AB).
Her iki firma da uçak imal etmektedir; fakat her bir firmanın kârı
diğerinin davranışına bağlıdır.
Her bir firma, kâr düzeylerine bakarak üretme ya da üretmeme
kararı vermektedir.
57
İki Firmalı Rekabet (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012))
58
Eksik Rekabet ve Stratejik Ticaret Politikası(devam)
Tahmin edilen çıktı, önce hangi firmanın yatırım
yapacağına/üreteceğine bağlıdır.
Eğer önce Boeing üretirse, Airbus üretmeyi kârlı bulmayacaktır.
Eğer önce Airbus üretirse, Boeing üretmeyi kârlı bulmayacaktır.
Fakat AB’nin Airbus’a sübvansiyon vermesi, Boeing’in
davranışından bağımsız olarak, Airbus’ın üretmesini kârlı
hale getirerek, çıktıyı değiştirir.
59
Airbus Firmasına Verilen Sübvansiyonun Etkisi
(Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012))
60
Eksik Rekabet ve Stratejik Ticaret Politikası(devam)
Eğer Boeing AB’nin Airbus’ı sübvanse edeceğini düşünürse,
endüstriye girmekten vazgeçecektir
Bu nedenle, 25 birimlik sübvansiyon, Airbus’ın 125 birim kâr elde
etmesini sağlayacaktır.
Sübvansiyon, dış rekabetteki bu caydırıcı etkisi nedeniyle, kârları
kendisinden daha fazla miktarda artırır.
61
Eksik Rekabet ve Stratejik Ticaret Politikası(devam)
Yerli firmaya üretimde stratejik bir avantaj sağlayan
hükümet politikasına stratejik ticaret politikası adı
verilir.
Analizin eleştirisi:
Stratejik ticaret politikasının kullanımı, firmalar
hakkında çok daha fazla bilgi sahibi olmayı gerektirir.
Dış misillemelerle de sonuçlanabilir.
Stratejik ticaret politikası, diğer ticaret politikaları gibi,
politik alanda güçlü gruplar tarafından manipüle
edilebilir.
62
8. Dış Ticaret Politikası Araçları
Tarifeler (tariffs)
Tarife Dışı Önlemler (non-tariff measures)
63
Tarife
Gümrük vergisi/tarife
Spesifik/advalorem/karma vergi
Sözleşmeli/otonom vergi
Neden gümrük vergisi uygulanır?
Gümrük vergisinin ekonomik etkileri
WTO ve tarifeler
AB, GB ve tarifeler
64
Tam Rekabet Şartlarında Tarifelerin
Etkileri
P
Sd
E
(1+t’)p
C
(1+t)p
A
p
St
D
B
F
G
Sw
Dd
0
qA
qC qE
qD
qB
Q
65
Tarifenin Maliyetleri ve Yararları
Tarife, ithalatçı ülkede fiyatı yükselttiği için, bu
ülkedeki tüketicilere zarar verirken; bu ülkedeki
üreticilere ise yarar sağlar.
İlave olarak, hükümet tarife geliri elde eder.
Bu maliyet ve yararlar nasıl ölçülür?
Tüketici ve üretici fazlasından yararlanarak
açıklayabiliriz.
66
Tarifelerin Maliyetleri ve
Yararları
Tarife, fiyatı ithalat yapan ülkede artırır:
Tüketici fazlası azalır (tüketicilerin durumu kötüleşir)
Üretici fazlası artar (üreticilerin durumu iyileşir).
Hükümet, tarife oranı ile tarife uygulanan malın ithal edilen
miktarının çarpımı kadar gelir elde eder.
t QT = (PT – PT* ) (D2 – S2)
Tarife nedeniyle refahtaki değişim: e – (b + d).
67
Tarifenin İthalatçı Ülkeye Maliyetleri ve Yararları
(Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012))
Tüketicinin kaybı (a+b+c+d)
Üreticinin kazancı (a)
Hükümetin geliri (c+e)
68
Tarifenin Maliyetleri ve Yararları
(devam)
İthalatı ve ihracatı dünya fiyatını etkileyen “büyük” ülke
için, tarifenin refah etkisi muğlaktır.
b ve d üçgenleri etkinlik kaybını temsil etmektedir.
Tarife üretim ve tüketim kararlarını saptırır: üreticiler çok fazla
üretirken; tüketiciler ise tüketimlerini çok fazla kısarlar.
e dikdörtgeni ticaret haddi kazancını gösterir.
Tarife dış ülke fiyatını düşürerek, yerli ülkenin ithalatını daha ucuz
yapmasını sağlar.
69
Tarifenin Maliyetleri ve Yararları
(devam)
Hükümet gelirini gösteren alanın bir kısmı (e dikdörtgeni)
ticaret haddi kazancını gösterir, diğer kısım (c dikdörtgeni)
tüketici fazlasındaki azalmanın bir bölümünü yansıtır.
Hükümet tüketicilerin ve yabancıların kayıplarından gelir elde eder.
Eğer ticaret haddi kazancı etkinlik kaybını aşarsa, tarifenin
uygulanması durumunda ulusal refah artacaktır. Maliyete
katlanan taraf dış ülke olacaktır.
Ancak dış ülkeler misilleme yapabilir.
70
Tarifenin Net Refah Etkileri (Krugman, Obstfeld ve Melitz
(2012))
ithalat
Etkinlik kaybı (b+d)
Ticaret haddi kazancı (e)
31
Nominal ve Efektif Tarifeler
S’d
Sd
P
H I
J
(1+t)p
p
A
F
E’d
Ed
C
D
K
G
St
Sw
B
D
0
qA q’C qC qE qD
qB
Q
72
Efektif Koruma Oranı
V ' X − VX
g=
VX
X malının iç piyasa fiyatı 1 TL’dır. Bu malın üretiminde kullanılan tüm
girdiler ithaldir.
VX + ∑ ai = 1
veya
VX = 1 − ∑ ai
X malının ithalatına %tx kadar gümrük vergisi uygulanırsa;
V ' X + ∑ ai = 1 + t x
Girdilere de %ti kadar gümrük vergisi uygulanırsa;
V ' X + ∑ ai (1 + ti ) = 1 + t x
V ' X = 1 + t X − ∑ ai (1 + ti )
V ' X = 1 + t X − ∑ ai − ∑ aiti
1 + t X − ∑ ai − ∑ aiti − 1 + ∑ ai
g=
1 − ∑ ai
veya
t X − ∑ aiti
g=
1 − ∑ ai
73
Efektif Koruma Oranı
Efektif koruma oranı, bir tarifenin (veya diğer ticaret
politikası önlemlerinin) ne ölçüde koruma sağladığının
ölçüsüdür.
Ticaret politikası değiştiğinde (Ticaret politikası nedeniyle fiyatlar
değiştiğinde), endüstrideki firmaların üretim sürecine ilave ettikleri
değerdeki değişmeyi gösterir.
Efektif koruma oranı, tarife oranlarından farklılaşır. Çünkü
tarife, korunan sektör dışındaki sektörleri de etkiler. Bir
başka deyişle, fiyatlar ve korunan sektördeki katma değer
üzerinde dolaylı etkiler meydana getirir.
74
Efektif Koruma Oranı (devam)
Örneğin, otomobilin dünya piyasasında 8.000$’a satıldığını;
otomobili üretmek için kullanılan üretim faktörlerinin
değerinin ise 6.000$ olduğunu varsayalım.
Bu üretim sürecindeki katma değer:
8.000$ – 6,000$.
Ülkenin ithal edilen otomobil için %25 tarife uyguladığını ve
bu nedenle fiyatın 8.000$’dan 10.000$’a çıktığını varsayalım.
75
Efektif Koruma Oranı (devam)
Yerli otomobil üreticileri açısından efektif koruma oranı,
katma değerdeki değişim kadar olacaktır:
($4,000 – $2,000)/$2,000 = 100%
Bu örnekte, efektif koruma oranı, tarife oranından
büyüktür.
76
Tarife Dışı Önlemler
Neden Tarife Dışı Önlem?
Tarifelerden farkı
Tarife dışı önlemlerin ekonomik etkileri
WTO ve tarife dışı önlemler
77
Tarife Dışı Önlemler
Miktar Kısıtlamaları
Mali Nitelikli Tarife Dışı Önlemler
Ticarette İdari ve Teknik Engeller
78
Miktar Kısıtlamaları
İthalat Yasakları (import prohibitions)
Ambargo (embargo)
Kota (quotas)
Tarife Kotaları (tariff quotas)
Gönüllü İhracat Kısıtlamaları (voluntary export
restrictions)
Pazar Payını Düzenleme anlaşmaları (orderly
marketing agreements)
79
İthalat Kotası
İthal edilmesi muhtemel malların miktarına konan
sınırlamadır.
Bu kısıtlama, çoğunlukla, lisans veya kota hakları ile
güçlendirilir.
Kota uygulamak, ithalat fiyatını yükseltir. Çünkü yerli
tüketicilerin talebi ithalat arz miktarını aşacaktır.
80
İthalat Kotası (devam)
İthalatı kısıtlamak üzere tarife yerine kota uygulandığında,
hükümet de herhangi bir gelir elde edemez.
Bunun yerine, yükselen fiyatlar kota lisans haklarını ellerinde
bulunduranlara kazanç sağlar.
Bu ilave gelirlere kota rantı adı verilir.
81
ABD’nin Şeker İthalatına Kota Koymasının Etkileri
(Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012))
Arz
ABD piyasasındaki fiyat
Dünya fiyatı
Talep
Milyon ton
Tüketicinin kaybı (a+b+c+d)
Üreticinin kazancı (a)
Kota rantı (c)
82
İthalat Kotası ile Korunan Monopolcü
(Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012))
Đthalat
83
Tarife ve Kotanın Karşılaştırılması
(Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012))
Đthalat
84
Gönüllü İhracat Kısıtlamaları
Gönüllü ihracat kısıtlaması, ithalat kotası gibi işler.
Ancak, bu kotayı ithalatçı ülke değil ihracatçı ülke
koymaktadır.
Bu kısıtlamalar çoğu kez ithalatçı ülke tarafından rica
edilir.
Bu politikanın kârları veya rantları, dış hükümetlere veya
dış üreticilere gider.
Fiyatlar artsa da sınırlı bir miktarda satış yapılır.
85
Mali Nitelikli Önlemler
Üretim Sübvansiyonları (production subsidies)
İhracat Sübvansiyonları (export subsidies)
Anti-damping Vergisi (anti-dumping duties)
Telafi Edici Vergiler (countervailing duties)
Değişken Nitelikli Vergiler (veriable tax)
Ayırımcı Devlet Satın Alımları (discriminatory government
procurement)
86
İhracat Sübvansiyonu
İhracat sübvansiyonu da spesifik veya ad valorem olabilir:
Spesifik sübvansiyon ihracat birimi başına yapılan ödemedir.
Ad valorem sübvansiyon ihracat değerinin belirli bir oranı şeklinde
yapılan ödemedir.
İhracat sübvansiyonu, ihracatçı ülkede fiyatı artırır, tüketici
fazlası azalır (tüketicilerin durumu kötüleşir) ve üretici
fazlasını artırır (üreticilerin durumu iyileşir).
87
İhracat Sübvansiyonu (devam)
Ayrıca, hükümet geliri ödeme yapılması nedeniyle azalır:
s XS* kadar ihracat sübvansiyonu ödenir.
İhracat sübvansiyonu ithalatçı ülkenin ödediği fiyatı
düşürür: PS* = PS – s.
Tarifenin tersine, ihracat sübvansiyonu, dünya
piyasalarında ihracat fiyatını düşürerek, ticaret hadlerini
kötüleştirir.
88
İhracat Sübvansiyonun Etkisi (Krugman, Obstfeld ve
Melitz (2012))
Sübvansiyon
Đhracat
Üreticinin kazancı (a+b+c)
Tüketicinin kaybı (a+b)
Hükümet sübvansiyonun maliyeti (b+c+d+e+f+g)
89
İhracat Sübvansiyonu (devam)
İhracat sübvansiyonu ulusal refaha zarar verir.
b ve d üçgenleri etkinlik kaybını gösterir.
İhracat sübvansiyonu üretim ve tüketim kararlarını saptırır: Piyasa
sonucuna kıyasla, üreticiler çok fazla üretir; tüketiciler ise
tüketimlerini çok fazla kısarlar.
b + c + d + f + g alanı hükümetin ödediği sübvansiyonun
maliyetini temsil etmektedir.
İhracat fiyatı düştüğü için, ticaret hadleri düşer.
90
Avrupa’da İhracat Sübvansiyonu
AB’nin Ortak Tarım Politikası, tarımsal mallara yüksek
fiyatlar uygulanmasını ve üretim fazlası olan ihracatın
sübvanse edilmesini gerektirmektedir.
Sübvanse edilen ihracat, tarımsal ürünlerin dünya fiyatlarını
düşürür.
Bu politikanın Avrupalı vergi mükelleflerine maliyeti,
2007’de faydalarına kıyasla yaklaşık olarak 30 Milyar Dolar
fazladır.
Fakat AB, çiftçilere AB fiyatlarının ve üretimin düşmesine yardımcı
olmak için, üretim miktarından bağımsız olarak doğrudan ödeme
almalarını önermiştir.
91
Avrupa’nın Ortak Tarım Programı (Krugman, Obstfeld ve
Melitz (2012))
Destekleme fiyatı
Đthalatsız AB fiyatı
Dünya fiyatı
Đhracat
Hükümet sübvansiyonunun maliyeti
92
İdari ve Teknik Engeller
İdari Nitelikli Engeller (Administrative Barriers to
Trade)
* Gümrüklerdeki değerleme prosedürleri (custom
valuation procedure)
* İthalatın gözetimi (import surveillance)
* İthalat lisansı (import license)
* Menşe kuralları (rule of origins)
* Sevk öncesi inceleme (pre-shipment inspection)
93
İdari ve Teknik Engeller
Teknik engeller
* teknik düzenlemeler (regulations)
* standartlar (standarts)
94
Diğer Ticaret Politikası Araçları
Bağlı Ticaret Yöntemleri
Serbest Bölgeler
Dış Ticaret Sermaye Şirketleri/Sektörel Dış Ticaret
Şirketleri
Yurt İçi Katkı Zorunluluğu
Yabancı Sermaye
Döviz Kuru Politikası
95
Yurt İçi Katkı Zorunluluğu
Yurt içi katkı zorunluluğu, nihai malın belirli bir
bölümünün yurt içinde üretilmesini gerektiren bir
düzenlemedir.
Malın değerinin (iç ülkedeki üretimin katma değeri)
minimum bir kısmını gösterecek şekilde değer üzerinden
tanımlanabileceği gibi fiziksel miktar olarak da
tanımlanabilir.
96
Yurt İçi Katkı Zorunluluğu
(devam)
Girdilerin yerel üreticileri açısından, yurt içi katkı
zorunluluğu, ithalat kotası gibi bir koruma sağlar.
Yerli girdi kullanmak zorunda olan firmalar açısından,
gereklilik ithalat üzerinde katı bir kısıtlama değildir.
Firmaların daha fazla yerli girdi kullanmaları halinde daha
fazla ithalat yapmalarına olanak sağlar.
97
Yurt İçi Katkı Zorunluluğu
(devam)
Yurt içi katkı zorunluluğu ne tarifede olduğu gibi bir
hükümet geliri sağlar ne de kota rantı.
Bunun yerine, yerli mallar ile ithalat fiyatı arasındaki fark,
nihai ürünün fiyatına ortalama olarak yansır ve
tüketicilerce ödenir.
98
Ticaret Politikasının Etkileri
Her bir ticaret politikası uygulamasında, yerli ülkede fiyat
yükselişi söz konusu olur.
Yerli üreticiler daha fazla arz eder ve kazanç elde eder.
Yerli tüketicilerin talepleri azalır ve kaybederler.
Yerli ülke, dünya fiyatlarını etkileme gücüne sahip bir
büyük ülke ise dünya fiyatı düşer.
Tarife hükümet gelirlerini artırır; ihracat sübvansiyonları
bu gelirleri düşürür; ithalat kotası ise hükümet gelirini
etkilemez.
Tüm bu ticaret politikaları, üretim ve tüketimde sapmalara
yol açar.
99
Alternatif Ticaret Politikalarının Etkileri
(Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012))
Tarife
İhracat
Sübvansiyonu
İthalat Kotası
Gönüllü İhracat
Kısıtlaması
Üretici Fazlası
Artar
Artar
Artar
Artar
Tüketici Fazlası
Azalır
Azalır
Azalır
Azalır
Hükümet Geliri
Artar
Azalır (hükümet
harcaması artar)
Değişmez (lisans
sahipleri rant geliri
elde eder)
Değişmez (dış
ülkeler rant sağlar)
Ulusal Refah
Belirsiz (küçük ülke
için azalır)
Azalır
Belirsiz (küçük ülke
için azalır)
Azalır
100
9. Uluslararası Müzakerelerin Gerekliliği
Ticaret Savaşı Problemi (Krugman, Obstfeld ve Melitz
(2012))
Serbest ticaret
Korumacılık
Serbest ticaret
Korumacılık
101
Ticaret Savaşı Problemi (açıklama)
Bu örnekte, her bir ülke bireysel olarak korumacılığı
tercih ettiğinde en yüksek çıkarı elde eder (20 > 10),
fakat her iki ülke de serbest ticareti tercih ederse,
ikisinin de korumacılığı seçmesine göre daha yüksek
çıkar elde edecektir (10 > –5).
Japonya ve ABD serbest ticaret anlaşması yaparsa,
korumacılığın sakıncalarından kaçınmış olurlar ve her
iki ülkenin de durumu daha iyi olur. Bu da uluslararası
ticaret müzakerelerinin önemini göstermektedir.
102
Ticaret ve Düşük Ücretli Emek
Düşük ve orta gelirli ülkelerin mamul mal ihracatı
artmaktadır.
Zengin ülkelere kıyasla, düşük ve orta gelirli ülkelerde bu
malları üreten işçiler daha düşük ücretler almakta ve daha
kötü koşullarda çalışmaktadır.
Bazıları, bu nedenle serbest ticarete karşı çıkmaktadır.
103
Ticaret ve Düşük Ücretli Emek
(devam)
Bu durumun bir örneği makildero sektörüdür: Meksika
firmaları ABD’ye ihraç etmek üzere üretim yapar.
NAFTA’ya muhalif olanlar, işverenler açısından ABD’deki
yüksek ücretli çalışanların kolaylıkla Meksika’nın düşük
ücretli çalışanları ile ikame edilebileceğini iddia
etmektedirler.
104
Ticaret ve Düşük Ücretli Emek
(devam)
Yukarıdaki iddia doğru olabilir; fakat yine de ticaret
çalışanlara zarar verir gibi bir sonuca varamayız.
Ricardo Modeli, Meksika’da düşük verimlilik nedeniyle
ABD’ye göre daha düşük olan ücretlerin, ticaret sonrasında
öncesine kıyasla yükseleceğini öngörmektedir.
Heckscher-Ohlin Modeli, ABD’deki niteliksiz işgücünün
NAFTA’dan zarar göreceğini fakat Meksika’daki niteliksiz
işgücünün kazanç sağlayacağını iddia etmektedir.
105
Ticaret ve Düşük Ücretli Emek
(devam)
Meksika’daki işgücünün düşük ücret almasına rağmen, her
iki teori de, ticaretin olmadığı duruma kıyasla olduğu
durumda çalışanların daha iyi duruma geleceğini
açıklamaktadır.
Bu açıklamalarla tutarlı bir kanıt olarak, makilderolardaki
ücretlerin, Meksika’daki diğer sektörlerdeki ücretlere kıyasla
arttığını gösterilebilir.
Ayrıca makilderolardaki çalışma koşulları, Meksika’daki diğer
sektörlerle ve ABD’dekilerle karşılaştırılabilir.
106
Reel Ücretler (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012))
(A) Ticaretten Önce
ABD
Meksika
Yüksek Teknolojili
Mallar/Saat
Düşük Teknolojili
Mallar/Saat
1
1
1/8
1/2
1
2
1/4
1/2
(B) Ticaretten Sonra
ABD
Meksika
107
Ticaret ve Düşük Ücretli Emek
(devam)
Bazı emek aktivistleri, ticaret müzakerelerinde emek
standartlarının da yer almasını istemektedirler.
Ancak, yabancı ülkeler tarafından önerilen emek standartları,
düşük ve orta gelirli ülkelerin hükümetleri tarafından
reddedilmektedir.
Uluslararası standartlar, yerli üreticiler bu standartları
karşılayamadığında, korumacı bir politika veya davalar için bir
dayanak olarak kullanılabilir.
Yüksek gelirli ülkeler tarafından belirlenen standartlar, düşük ve
orta gelirli ülkelerdeki üreticiler açısından maliyetli olabilir.
108
Ticaret ve Çevre
Zengin ülkelerin standartlarına kıyasla, düşük ve orta gelirli
ülkelerde çevre standartları oldukça özensizdir.
Bu nedenle serbest ticarete de karşı çıkabilmektedirler.
Yine de ticaretin çevreye zarar verdiği gibi bir sonuca
varılamaz. Çünkü üretim ve tüketim faaliyetleri, ticaret
yapılmasa bile çevreyi aşındırmaktadır.
109
Ticaret ve Çevre (devam)
Bazı çevreci aktivistler, ticaret müzakerelerinde çevresel
standartların da yer almasını istemektedir.
Ancak, yabancı ülkeler tarafından uygulanan çevre standartlara,
düşük ve orta gelirli ülkelerin hükümetleri karşı çıkmaktadır.
Uluslararası standartlar, korumacı bir politika aracı veya yerli
üreticilerin bu standartları karşılamaması halinde davalara esas
olarak kullanılabilir.
Yüksek gelirli ülkeler tarafından belirlenen standartlar, düşük ve
orta gelirli ülkelerdeki üreticiler için maliyetli olabilir.
110
Ticaret ve Çevre (devam)
Fakir ülkeler büyürken, bir bakıma ticaret sayesinde, daha
fazla üretme ve tüketme olanağına kavuşurlar. Bu da daha
fazla çevresel tahribata neden olur.
Fakat ülkeler zengin bir şekilde büyürken, daha sıkı çevre
koruma önlemleri için de bedel ödemek isterler.
Bu iki düşünce çevresel Kuznets eğrisi ile temsil
edilmektedir:
Çevresel tahribat ile kişi başına gelir arasındaki ters “U şeklindeki”
ilişki
111
Çevresel Kuznets Eğrisi (Krugman, Obstfeld ve Melitz (2012))
Çevresel Tahribat
Kişi Başına Düşen Gelir
112
Ticaret ve Çevre (devam)
Zengin ülkeler daha sıkı çevresel düzenlemelere sahip
oldukları için, çevre açısından tehlike arz eden faaliyetler
fakir ülkelere kayabilir.
Kirlilik sığınağı, sıkı çevresel kontrollere tabi ekonomik
faaliyetlerin, daha gevşek düzenlemelerin olduğu diğer ülkelerdeki
yeridir.
Şimdilik, uluslararası ticaret olmadığında ortaya çıkan kirliliğe
kıyasla kirlilik sığınaklarının önemsiz düzeyde olduğuna dair
kanıtlar vardır.
113
Karbondioksit Emisyonları (Krugman, Obstfeld ve Melitz,
(2012))
Karbondioksit Emisyonları (milyon ton)
114
Ticaret ve Çevre (devam)
Bazı ülkelerdeki kirlilik, diğer ülkelerde negatif dışsallığa
neden olabilir.
Örneğin, Çin’deki üretim Kore’de (veya ABD’nin batı kıyısında)
hava kirliliğine neden olabilir.
Kirlilik diğer ülkelerde negatif dışsallıklara yol açtığı ölçüde, bu
ülkeler konunun uluslararası müzakerelerde yer almasını talep
etmektedir.
Karbondioksit emisyonları negatif dışsallığa neden olan bir kirlilik
örneğidir ve uluslararası müzakerelerde ele alınmaktadır.
115
Ticaret ve Kültür
Bazı aktivistler, ticaretin diğer ülkelerdeki kültüre zarar
verdiğini düşünmektedirler.
Ancak, sadece ticaret değil, herhangi bir ekonomik değişim günlük
hayatta değişimlere yol açmaktadır.
116
10. Uluslararası Ticaret Anlaşmaları
Kısa Tarihçe
1930’da, ABD bir tarife kanunu (Smoot-Hawley Kanunu)
çıkardı.
Tarife oranı hızlı bir şekilde yükseldi ve ABD ticareti önemli ölçüde
düştü.
Tarife oranlarını düşürmek için ilk adımlar, iki taraflı
ticaret müzakereleri çerçevesinde atıldı:
ABD, karşı ülkenin ABD’nin bazı ihraç mallarına uyguladığı tarife
oranını düşürmesi şartıyla bazı ithal mallarına uyguladığı tarife
oranını düşürmeyi önermiştir.
117
Tercihli Ticaret Anlaşmaları
Tercihli ticaret anlaşmaları, dünyanın geri kalanı için değil;
sadece birbirlerine uyguladıkları tarifeleri düşüren ülkeler
arasındaki ticaret anlaşmalarıdır. WTO, bu gibi ayrımcı
ticaret politikalarına genel olarak izin vermez:
WTO üyesi her ülke, bir ülkeye en düşük tarifeyi uyguladığı başka
bir ülkeye uyguladığından daha yüksek tarife uygulayamaz: en çok
kayrılan ülke (most favored nation, MFN) kuralı.
En düşük tarife oranının sıfır olması bu kuralın bir istisnasıdır.
118
Tercihli Ticaret Anlaşmaları( devam)
Tarife oranlarının sıfır veya sıfıra çok yakın olduğu iki
tercihli ticaret türü vardır:
1.
Serbest ticaret bölgesi: üyeleri arasında serbest
ticaretin olduğu; ancak her bir ülkenin üye olmayan
ülkelere karşı kendi ticaret politikasını uyguladığı bir
anlaşmadır.
Bunun bir örneği; Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması
(North America Free Trade Agreement, NAFTA)’dır.
119
Tercihli Ticaret Anlaşmaları (devam)
Gümrük birliği: üye ülkelerin kendi aralarında ticaret
engellerini kaldırdığı ve üye olmayan ülkelere karşı ortak
bir dış ticaret politikası izledikleri anlaşmalardır.
2.
Bunun örneği Avrupa Birliği’dir.
120
Tercihli Ticaret Anlaşmaları (devam)
Tercihli ticaret anlaşmaları, ulusal refah için mutlaka iyi
midir?
Hayır, ulusal refah, tercihli ticaret anlaşmaları nedeniyle
düşebilir.
Nasıl? Ülke, üye ülkelerden daha pahalıya ithalat yapmak
zorunda kalabilir ve tarife gelirlerinden de mahrum kalır.
121
Tercihli Ticaret Anlaşmaları (devam)
Tercihli ticaret anlaşmaları, ulusal refahı, yeni ticaret
yaratılırsa artırır; fakat mevcut ticaret, dış dünyadan üye
ülkelere kayarsa artmaz.
Ticaret yaratıcı etki
Yüksek maliyetli yerli üretimin yerini, üye ülkelerden düşük
maliyetli ithalat alırsa ortaya çıkar.
Ticaret saptırıcı etki
Düşük maliyetli ithalatın yerini, yüksek maliyetli üye ülkelerden
yapılan ithalat alırsa ortaya çıkar.
122
11. Dünya Ticaret Örgütü
1947’de , 23 ülke, Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması
(GATT) olarak bilinen geçici bir kurallar bütünü
üzerinde ticaret müzakerelerine başladılar.
1995’te, Dünya Ticaret Örgütü veya WTO, çok taraflı
ticaret müzakerelerini uygulamak için resmi bir
organizasyon olarak kuruldu.
123
Dünya Ticaret Örgütü (devam)
WTO müzakereleri, ticaret kısıtlarını en azından üç
yolla kaldırmayı hedeflemektedir:
1.
Tarife oranlarını düşürmek çok taraflı müzakereler
ile.
2.
Tarife oranlarını bağlamak: tarifeyi uygulayan ülke,
tarife oranının gelecekte yükseltilmeyeceğini taahhüt
ederek tarifeyi bağlar.
124
Dünya Ticaret Örgütü (devam)
3.
Tarife dışı engelleri ortadan kaldırmak: kotalar ve
ihracat sübvansiyonları yerine tarife kullanılır; çünkü
tarife ile korumanın maliyeti daha açıktır ve müzakere
etmeye daha uygundur.
Tarım ürünleri ihracatı istisnadır.
İthalatın çok fazla artmasından veya
dalgalanmasından kaynaklanan «piyasa bozuklukları»
için istisnalara izin verilir.
125
Dünya Ticaret Örgütü (devam)
Dünya Ticaret Örgütü birkaç anlaşmaya
dayanmaktadır:
Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması: mal ticaretini
içerir.
Tarifeler ve Hizmetler Genel Anlaşması: hizmet ticaretini
içerir (örneğin; sigorta, danışmanlık, yasal hizmetler,
bankacılık).
Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Anlaşması:
uluslararası mülkiyet haklarını içerir (örneğin; patentler
ve telif hakları).
126
Dünya Ticaret Örgütü (devam)
Anlaşmazlıklarda arabuluculuk: ticari anlaşmazlıklarla
karşı karşıya kalan ülkeler, sorunlarını WTO
uzmanlarından oluşan panellere çözüm bulmak
amacıyla getirebilirler.
Panel, üye ülkelerin anlaşmalara uyup uymadıklarına karar
verir.
Panelin kararına itaat etmeyen ülke, WTO tarafından diğer
ülkelere ilgili ülkenin ihracatına karşı ticaret engelleri
getirmelerine izin verilmesi ile cezalandırılabilir.
127
Dünya Ticaret Örgütü (devam)
GATT çok taraflı müzakereleri 1994’te Uruguay
Görüşmeleri ile onaylandı:
Daha önce Çok Elyaflılar Anlaşması ile belirlenen tekstil
ve giyim ticaretindeki tüm niceliksel kısıtlamaların 2005
yılına kadar tümüyle kaldırılmasına karar verildi.
Çok Elyaflılar Anlaşması sona erdikten sonra Çin’in
tekstil ihracatındaki patlama nedeniyle, Çin’den
yapılacak ithalata uygulanan kotalar, aşamalı olarak
yeniden uygulanmıştır.
128
Dünya Ticaret Örgütü (devam)
2001’de Katar’ın Doha kentinde yeni müzakereler
başladı. Fakat bu görüşmelerde henüz bir anlaşmaya
varılamadı.
Korumacılığın pek çok formu, tarım, tekstil ve
konfeksiyon gibi politik açıdan daha iyi organize olmuş
endüstrilerde uygulanmaktadır.
129
Serbest Ticaretten Potansiyel Kazançların Yüzdesel
Dağılımı (Krugman, Obstfeld ve Melitz, (2012))
Sektörlerin tam serbestleştirilmesi halinde:
Ekonomi
Tarım ve
Yiyecek
Tekstil ve
Konfeksiyon
Diğer
Ticaret
Tüm
Mallar
Gelişmiş
46
6
3
55
Gelişmekte Olan
17
8
20
45
Toplam
63
14
23
100
130
Zengin Ülkelerdeki Tarım Sübvansiyonları Fakir Ülkelere
Zarar Verir mi?
Sübvansiyonlar, ürünlerin dünya fiyatlarını düşürür.
Daha ucuza yiyecek ithal etmek avantajlı olduğuna
göre, neden fakir ülkeler, zengin ülkelerin tarım
sübvansiyonlarını kaldırmasını talep ederler?
Sübvansiyonlar, zengin ülkelerdeki çiftçilerle rekabet
eden fakir ülkelerdeki çiftçilere zarar vermektedir.
131
WTO İlkeleri
Ticarette ayırım gözetmeme
Ticarette haksız rekabetin önlenmesi
Tarifelerin bağlayıcılığı ilkesi
Şeffaflık
132
Tarife Dışı Önlemler ve WTO
(Korunma Önlemleri-Escape Clauses)
Genel Nitelikli İstisnalar: Sosyal, kültürel ve ulusal
güvenlik amaçlı korunma: (Md.XX-Md.XXI)
Haksız Ticari Uygulamalara Yönelik Önlemler (Md.VI)
Ulusal Sanayinin “Acil Durumlarda” Korunması
(Md.XIX-Safeguard)
Bebek Sanayilerin Korunması (Md.XVIII.a-c)
Ödemeler Dengesi Açıklarının Giderilmesi (Md.XII –
Md.XVIII.b)
133
Kaynakça
Acar, Sadık, (2004), Uluslararası Reel Ticaret: Teori, Politika,
Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları, İzmir.
Hoekman, Bernard ve Michel Kostecki, (1995), The Political
Economy of the World Trading System, From GATT to WTO,
Oxford University Press.
Krugman, Paul, Maurice Obstfeld ve Marc Melitz, (2012), International
Economics: Theory and Policy , 9/E, Pearson.
Seymen, Dilek, (2002), “Dış Ticarette Yeni Korumacı Eğilimler ve Türk
Dış Ticareti Açısından Değerlendirilmesi”, (Dan. Prof. Dr. Sadık Acar),
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt: 4, Sayı:
4, Yıl: Ekim-Aralık 2002.
Dünya Ticaret Örgütü’nün Resmi İnternet Sitesi: www.wto.org
134
Download