Çetin: "Türk Medeni Kanunu, Türk Devriminin en önemli temellerinden birisidir TBMM Başkanı Hikmet Çetin, Medeni Kanunun Meclis tarafından ka­ bul edilmesinin 72 inci yılı dolayısıyla düzenlenen toplantıda "Şu bir ger­ çektir ki, Medeni Kanunumuz öncelikle Türk kadınını yüceltmiştir" dedi. TBMM Başkanı Hikmet Çetin, Türk Medeni Kanunu'nun tarihin en büyük çağdaşlaşma hareketi olan Türk Devrimi'nin içinde, Borçlar Ka­ nunu ile birlikte son derece önemli bir yeri olduğunu ve evrensel bir de­ ğer taşıdığını bildirdi. Türk Medeni Kanunu'nun Türki­ ye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmesinin 72 inci yıldönümü dolayısıyla İstanbul Kadın Kuruluş­ ları Birliği tarafından bir toplantı dü­ zenlendi. Toplantıya TBMM Başka­ nı Hikmet Çetin de katıldı. Çetin toplantıda yaptığı konuş­ mada, Medeni Kanunun Atatürk'ün başlattığı Türk Devriminin en önem­ li halkalardan biri olduğunu belirtir­ ken, yasanın bazı maddelerinin da­ ha da çağdaşlaştırılması için hazır­ lanan taslağın yasalaşması için elinden gelen çabayı şadedeceğini söyledi. Atatürk'ün demokrat bir Türk toplumu yaratmak için hukuk ve eğitim alanlarında çok önemli deği­ şiklikler yaptığını belirten Çetin, şöyle devam etti: "Atatürk'ün amacı toplumu çağdaşlaştırmaktı. Cumhuriyetin devrimci hamlesinin bu hedefe ulaşabilmesi için çeşitli kurum­ sal değişimlerin ve yöntemlerin mümkün olduğu kadar bir arada ve bir bütünlük içinde gerçekleş­ mesi gerekiyordu. Bu yöntemle­ rin başında da hukuk ve eğitim alanında yapılacak değişmeler gelmekteydi. Devrimin kalıcı olması ve gi­ derek sağlam bir evrimsel geliş­ meye dönüşebilmesi için ilk planda bu iki alanın bütünüyle devrim amaçlarına uygun biçim­ de yeni baştan ve hızla düzenlen­ mesi gerekiyordu. Devrimin ba­ şarıya ulaşmasındaki en önemli etken, hiç kuşkusuz bu iki alanda Büyük Önder Atatürk ve kadro­ sunun akılcı bir biçimde yaptığı yeniliklerdir." Modelini İsviçre Medeni Kanu­ nundan alan Türk Medeni Kanu­ nu'nun Türk toplumunun gereksi­ nimlerini en iyi şekilde karşılayacak esasları içerdiğinin görüldüğünü belirten Çetin, Cumhuriyet'e kadar toplumun tümünü içine alan ve eşit­ lik ilkesine dayanan bir hukuk dü­ zenlemesi yapılmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Osmanlı Devleti'nin bütün yurttaşlarını kapsayan bir mede­ ni hukuk düzenlemesi yoktu. Bir devlet düşününüz ki, içinde ya­ şayan her din mensubu kendi inancına göre aile kuruyor, boşa­ nıyor, mirasını paylaştırıyor, ka­ dınlara gene aynı çerçevere hak­ lar tanınıyor veya tanınmıyor. Böyle bir durumun çağdaş bir toplumda ve çağdaş bir devlette yeri olamazdı. Çağdaşlaşmak için yapılan Türk Devrimi, Osmanlı Devletin­ deki bir hukuk sistemi daha doğ­ rusunu sistemsizliği ile amacına ulaşamazdı. Çünkü medeni hu­ kuk kuralları her bakımdan yeter­ sizdi ve çağdaşlaşmayı önleyici nitelikteydi. Devletin temel yapısı 1924 yılında yeni bir anayasa ile kesin bir istikrarara kavuşunca hukuk alanında da devrimi ba­ şarmak gereği kendini açıkça hissettiriyordu. Bu yapıldı ve Atatürk'ün direktiflerine uygun olarak 1926 yılında Medeni Ka­ nun Yüce Meclisimizce kabul edildi." TBMM BÜLTENİ ) 3