T.C. KARABÜK ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ PLC PWM MODULASYONU İLE DC MOTOR HIZ KONTROL UYGULAMASI LİSANS BİTİRME TEZİ Hazırlayanlar Beytullah DÖNMEZ 2013210226008 Celal ACAR 2013210226005 Proje Danışmanı Yrd.Doç.Dr. Bektaş ÇOLAK KARABÜK-2017 İÇİNDEKİLER Sayfa İÇİNDEKİLER ...................................................................................................................... 1 ŞEKİLLERİN LİSTESİ......................................................................................................... 3 KABUL VE ONAY............................................................................................................... 4 ÖNSÖZ .................................................................................................................................. 5 ÖZET ..................................................................................................................................... 6 BÖLÜM 1 .............................................................................................................................. 7 1.1. Giriş ............................................................................................................................ 7 1.2. PLC Tarihçesi ............................................................................................................. 8 1.3. PLC Program Yazılım Dilleri………..………….……………………….…………11 1.3.1. Kontak Plan (LADDER Plan) …………………………...…….……...…....…11 1.3.2. Fonkiyon Plan (FBD)…………………………………………………………..12 1.3.3. Deyim Listesi (STL)……………………………………………………….…..12 1.4. Siemens S7-1200 Serisi PLC …………………………………………………….. 13 1.4.1. PLC PWM Modulasyonu………………………………………………………14 1.5. Scada Sistemleri……………………………………………………………………15 1.5.1. Siemens SCADA Sistemleri: Simatic WinCC……………………...…………..17 1.6. Fırçalı DC Motor ……………………………………………………….…………18 1.6.1. Stator………………………………………..……………………...…………..18 1.6.2. Endüvi (Rotor)……………………………..……………………...….………..19 1.6.3. Fırça………………………..……………………………………...…………...19 1 1.6.4. Kollektör…….……………………………..………………………..…………..19 1.6.5. Encoder……………………………………………………………...…………..20 1.6.6. Projede Kullanılan Motorun Genel Özellikleri……………………..…………..21 BÖLÜM 2 ............................................................................................................................ 22 2.1. Güç Bileşenlerinin Tanımlanması ............................................................................ 22 2.1.1. H Köprüsü ......................................................................................................... 22 2.1.2. Güç Transistörleri .............................................................................................. 23 2.1.3. Optakuplor ......................................................................................................... 24 2.1.4. Diyot .................................................................................................................. 25 BÖLÜM 3 ............................................................................................................................ 26 3.1 Sistemin Modellenmesi Ve Proje Çizimleri .............................................................. 26 3.1.1. DC Motor Hız Kontrol Diyagramı .................................................................... 26 3.1.2. DC Motor Tork Analizi ..................................................................................... 27 3.2. PID Kontrolü ............................................................................................................ 27 3.3. Sistemin Elektriksel Eşdeğeri ................................................................................... 28 3.3.1. Kontrol Paneli .................................................................................................... 29 3.4. Sonuç ........................................................................................................................ 30 BÖLÜM 4 ............................................................................................................................ 31 4. 1 Kaynakça .................................................................................................................. 31 4.2. Ekler ......................................................................................................................... 32 ÖZGEÇMİŞ……………………………………………………………………….……….38 2 ŞEKİLLERİN LİSTESİ Şekil Sayfa Şekil 1.1.................... Allen Bradley Plc 3 .......................................................................... 7 Şekil 1.2.................... Ladder Diyagram Örneği ............................................................... 11 Şekil 1.3.................... FBD Program Örneği. .................................................................... 12 Şekil 1.4.................... STL Program Örneği ...................................................................... 12 Şekil 1.5.................... Simens S71200 1211C ................................................................... 14 Şekil 1.6.................... PWM Modulasyonu ....................................................................... 15 Şekil 1.7.................... Scada .............................................................................................. 15 Şekil 1.8.................... Dc Motorun Genel Yapısı .............................................................. 18 Şekil 1.9.................... Enkoder .......................................................................................... 20 Şekil 1.10...................Artırımlı Enkoder Yapısı ............................................................... 20 Şekil 1.11...................47:1 Redüktörlü DC Motor. ........................................................... 21 Şekil 2.1.................... Motor Sağ Yön Çalışma ................................................................. 22 Şekil 2.2.................... Motor Sol Yön Çalışması ............................................................... 22 Şekil 2.3.................... H Köprüsü Tasarımı……………………………………………... 23 Şekil 2.4.................... Güç Transistörleri Yapısı ............................................................... 23 Şekil 2.5.................... Optakuplor Yapısı ......................................................................... .24 Şekil 2.6.................... Sürücü Devrelerinde Diyotların Kullanımı……………….………25 Şekil 3.1.................... Dc Motor Kontrol Akış Şeması. .................................................... 26 Şekil 3.2.................... DC Motor Tork Grafikleri……………………………………….. 27 Şekil 3.3.................... Güç Transistörleri Yapısı ............................................................... 27 Şekil 3.4.................... PID Parametleri ............................................................................. 28 Şekil 3.5.................... Sistemin Elektrik Devresi ……………….…………………….…28 Şekil 3.6.................... Kontrol Paneli ................................................................................ 29 3 4 ÖNSÖZ Günümüzde hızla gelişen ve değişen , endüstriyel otomasyon alanında çok yaygın olarak kullanılan PLC teknolojisi kullanıcılara birçok farklı çözüm üretmektedir. Seri üretim hatlarında, analog ve dijital giriş çıkışlara sahip PLC’ler yüksek performans, ortamdaki olumsuz şartlardan (nem, elektro manyetik alan,ısı) etklilenmemeleri, giriş ve çıkışlarındaki değişimlere çok hızlı cevap vermeleri, programlama arayüzünün birkaç farklı programlama seçeneği sunması vb avantajlarından dolayı endüstriyel otomasyon teknolojisinde son derece kullanışlı mikrodenetleyicilerdir. Bu proje çalışmasında PLC kullanılarak bir Dc motorun hız kontrolü PID parametleri kullanılarak yapılmıştır. Bu konuda çalışma yapmamıza olanak sağlayan, çalışmanın her aşamasında yoğun ilgisini değerli destek ve önerilerini eksik etmeyen kıymetli hocamız Doç. Dr. Bektaş Çolak'a ve Elektrik Mühendisi Ercan Sever’e teşekkürü borç biliriz. Haziran 2017, KARABÜK Beytullah DÖNMEZ Celal ACAR 5 PLC PWM MODULASYONU İLE DC MOTOR HIZ KONTROL ÖZET Bu proje çalışmasında PLC kullanılarak bir DC motorun hızı değişen yükler altında kontrol edilmiştir. Motorun hız bilgisi mile bağlı bir encoderden alınmıştır.Giriş ve çıkış değerleri arasında oransal kontrolü PID parametresi kullanılarak dengelenmiştir.PID sürücü devresine uygulanan giriş değeri ile encoderden gelen gerçek hız bilgisini sürekli olarak karşılaştırıp, çıkış değerini değişen yüklere karşı dengelemektedir. Pojede motorun güç devresi güç transistörleri kullanılarak bir H köprüsü ile oluşturulmuştur.Kontrol ve güç katı birbirinden optacuplor ile ayrılmıştır. Proje S71200-1211C Siemens PLC kullanılmıştır.PWM, PID parametleri Tia Portal proğramı ile programlanmıştır. Anahtar Sözcükler: Pwm, DC Motor Hız Kontrol, PLC, H Köprüsü, PID denetleyicisi 6 BÖLÜM 1 1.1 GİRİŞ Sistemde kullanılan motor her iki yöndede çalışacağı için, PLC çıkışlarının iki tanesi PWM modulator olarak atanır.Motorun ideal çalışması frekansı her iki yönde atanan PLC çıkışlarına uygulanır. PLC çıkışları doğrudan güç devresine uygulanamaz.Güç ve kontrol katı bir optacuplor aracılığı ile birbirinden elektriksel olarak ayrılır. Motorun hızı devir/dk cinsinden ifade edilir.Motorun hız bilgisini okumak için kullanılan sensor iki kanala sahip encoder (hall sensoru) frekans cinsinden saniyede 48 CPR bir sinyal üretir. PLC’lerin çevrim süresi encoderin çok hızlı değişen frekansını yakalayamaz.Ancak ozel bir komut olan HSC High speed counter, (Yüksek hızlı sayıcı) komutu kullanılarak encoderin çok hızlı değişen frekansını okuyabilir. 7 1.2 PLC Tarihçesi Şekil 1.1 Allen Bradley Plc 3 PLC’ler ilk olarak 1960’lı yılların sonunda ortaya çıktı. Böyle bir cihazın dizayn edilmesinin temel nedeni röle tabanlı makine kontrol sistemlerinde bozulan rölelerin değiştirilmesi işlemlerinin çok masraflı olmasıdır. İlk olarak Bedford Associates (Bedford, MA) firması Modular Digital Controller (MODICON) adlı bir cihazı Amerikan araba üreticilerine tanıttı.Başka diğer firmalar da o sıralarda bilgisayar tabanlı sistemlerini ilan ettiler (örn. PDP-8). Ancak MODICON 084 dünyanın ilk ticari PLC’si olarak piyasaya girdi. Eskiden üretim gereksinimleri değiştikçe kontrol sistemleri de değişirdi .Değişim çok sık olduğu zaman kontrol sistemlerinin de değiştirilmesi çok pahalıya mal oluyordu. Mekanik elemanlar olan rölelerin sınırlı ömürlere sahip olması yüzünden devamlı olarak bakım ve onarıma ihtiyaç duymaları dezavantajlarıydı. Üretilecek yeni tip kontrollörler bakım ve işletme mühendisleri tarafından bile kolayca programlanabilmeliydi. Ömürleri uzun olmalı ve program değişiklikleri ise kolayca ve çabucak yapılabilmeliydi.Ayrıca çalışacaklardı.Bütün bu bu ihtiyaçlara cihazlar cevap çok kötü verebilmek endüstriyel için üreticiler ortamlarda herkesin anlayabileceği bir dilde programlanacak ve mekanik parçalar yerine katıhal elemanları kullanacak cihazları geliştirdiler. 8 1970’li yılların ortalarında PLC’lerde kısmen ardışık durum makinaları diye adlandırılan bir teknik, kısmen de düşük bitli mikroişlemciler kullanılıyordu.AMD 2901 and 2903 mikroişlemcileri o zamanın Modicon ve A-B marka PLC’lerinde en sık kullanılan işlemcilerdi.Ancak bu eski işlemciler, küçük PLC lerin haricindeki diğer büyük PLClerde ihtiyaçlara cevap veremiyorlardı.Bu işlemciler de geliştikçe orta ve büyük çaplı tüm PLC’ler mikroişlemci tabanlı olmaya başladılar. Ancak buna rağmen A-B PLC3 serisi hala eski AMD2903 işlemcisini kullanmaya devam etmektedir. PLC’ler ilk olarak 1973’te haberleşme yeteneklerine sahip olmaya başladı.Böyle ilk sistem Modicon’un MODBUS sistemidir .Artık bir PLC başka PLC’lerle konuşabiliyor ve kontrol ettikleri makinalardan uzakta bulunabiliyorlardı. Ayrıca değişik mertebelerde gerilim gönderip alarak da analog dünyaya giriş yapmışlardı. Ancak ne yazık ki, hızla değişen teknolojide uyulacak bir standartın olmaması PLC haberleşmeleri konusunda çok sayıda ve birbirleriyle uyumsuz protokollerin ve fiziksel ağların ortaya çıkmasına neden olmuştur. 1980’lerde General Motors’un çıkardığı MAP adlı üretim otomasyon protokolü ile ilk standartlaştırma adımı atıldı .Bu yıllar PLC’lerin boyutlarının da düşürüldüğü yıllardı. Yine bu yıllarda, PLC’lerin programlanması için programlama terminalleri veya el terminalleri yerine bilgisayar tabanlı sembolik programlama yazılımları da ortaya çıktı. 1990’lı yıllarda ise yeni protocol tanıtımlarının azaldığı ve 80’lerden kalan popüler bir takım protokollerin fiziksel katmanlarının modernize edildiği yıllardır. En son çıkan IEC 1131-3 standartı tüm PLC programlama dillerinin tek bir uluslararası standart çatısı altında toplamayı hedeflemektedir. Günümüzdeki PLC’ler aynı anda fonksiyon blok diyagramları yöntemi, komut listesi yöntemi, ladder, C ve yapısal metin programlama yöntemleri gibi tüm tekniklerle programlanabilmektedirler. PLC’ler fabrika kontrolünde popülerliğini artırmaya devam etmektedir ve muhtemelen de belirli bir süre de hakim unsur olarak kalacaktır. Bunun nedeni de PLC’lerin sunduğu avantajlardır. 9 • Karmaşık sistemlerin kontrolünde en ekonomik çözüm sunması. • Esnek yapıya sahip ve başka sistemlere kolay ve çabucak uygulanabilir. • Hesaplayıcı ünitelere sahip olmasından ötürü sofistike kontrolleri gerçekleştirebilir. • Programlaması ve arıza takibi kolaydır. • Güvenilir parçalardan oluştuğu için yıllarca sorunsuz çalışabilir. Bir PLC kabaca bir CPU (Merkezi İşlemci Birimi), bellek alanları ve giriş/çıkış bilgilerini alıp verecek uygun devrelerden oluşur. PLC’yi yüzlerce veya binlerce adet ayrı röleler, sayıcılar, zamanlayıcılar ve veri saklama yerlerinden oluşmuş bir kutu gibi düşünebiliriz. Bu kadar eleman aslında fiziksel olarak mevcut değildir. Sadece simule edildiklerini ve sanal olarak yazılımca yaratıldıklarını düşünebiliriz. Bu dahili röleler registerlarda (yazmaç) bulunan bit konumlarında simüle edilirler. Dahili Röleler (Kontaklar); Bunlar dış dünyaya bağlanır.Fiziksel olarak vardırlar ve switch (anahtar), sensor (algılayıcılar) vs gibi elemanlardan sinyal alırlar.Röleden çok transistor olarak imal edilirler. Dahili Yardımcı Röleler (Kontaklar); Ne fiziksel olarak vardırlar ne de dışarıdan bir sinyal alırlar. Simüle edilmiş veya sanal röleler diyebiliriz. Bunlar sayesinde PLC’nin harici rölelere olan ihtiyacı azaltılmış olur. Bazen de, sadece bir tek özel iş için ayrılmış röleler vardır. Bazı röleler her zaman açık, bazıları da kapalı olabilir. Bir kısmı da sadece enerji verilmesi anında çalışırlar. Bunlar genellikle ilk başlatma işlemlerinde kullanılır. Sayıcılar; Bunlar da aslında yokturlar. Pulse (darbe) sayabilmek için yazılımca oluşturulan sanal sayaçlardır.Standart olarak yukarı, aşağı ve hem aşağı hem yukarı sayabilme yetenekleri vardır. Yazılımca oluşturuldukları için sayma hızları sınırlıdır.Bazı üreticiler donanım tabanlı yüksek süratli sayıcılar üretirler.Bu durumda onları fiziksel olarak var sayabiliriz. Zamanlayıcılar; Fiziksel olarak yokturlar. Değişik tiptedirler. En yaygın kullanılanı ondelay (açmada gecikmeli) tipidir. Diğerleri kapamada gecikmeli, kalıcı ve kalıcı olmayan olarak adlandırılabilir. Artış miktarları 1 ms ile 1 s aradındadır. 10 Çıkış Röleleri (Bobinler); Bunlar dış dünyaya bağlanan fiziksel bağlantılardır.Selenoid, lamba vs gibi elemanlara sinyal gönderirler. Transistör, röle veya triyak gibi elemanlardan imal edilebilirler. Veri Saklama; Bir veriyi saklamak için yazmaçlar kullanılır. Bu yazmaçlar matematiksel işlemler ve veri işlemleri için geçici saklama yerleridir. Ayrıca enerji gittiğinde bilgileri saklamak için de kullanılabilirler. Enerji geri geldiğinde kesintiden önceki bilgileri saklarlar. 1.3 PLC Program Yazılım Dilleri 1.3.1 Kontak Plan (LADDER Plan) Ladder plan, röle ve kontaktörlerlerle yapılan klasik kumanda devrelerinin çizimlerine benzeyen grafiksel bir programlama şeklidir. Ladder plan gerçek elektrik devrelerinde olduğu gibi bir enerji kaynağından kontaklar aracılığıyla akan enerjiyi sembolize etmek şeklinde kullanıcıya kolay gelebilecek bir programlama mantığına sahiptir. Ladder programında sol tarafta gösterilen dikey çizgi enerji kaynağını gösterir. Kapalı kontaklar enerji akışına izin verirken açık kontaklar enerji akışına izin vermezler. Ladder plan yöntemi daha çok elektrik eğitimi almış kişiler ve yeni başlayanlar için uygundur. Şekil 1.2’de LADDER yöntemiyle yazılmış program örneği görülmektedir. Şekil 1.2 Ladder Diyagram Örneği 11 1.3.2 Fonkiyon Plan (FBD) FBD yöntemi, lojik kapıların kullanımına dayanan ve şematik bir gösterim şekli sunan programlama şeklidir. Burada kullanılan lojik semboller kutular şeklinde gösterilir. Sembollerin sol tarafında giriş sinyalleri, sağ tarafında ise çıkış sinyalleri bulunur. Bu yöntem dijital elektronik eğitimi almış kişilerce daha rahat kullanılabilir. Şekil 1.3’te FBD yöntemiyle yazılmış program örneği görülmektedir. Şekil 1.3 FBD Program Örneği 1.3.3 Deyim Listesi (STL) STL yönteminde PLC’nin türüne ve markasına göre aynı işlevi gören fakat yazılım şeklinde küçük farklılıklar olan komutlar kullanılır. Bir komut yapılan işlemi belirten Mnemonic ve üzerinde işlem yapılan hafıza alanlarını gösteren operantlardan oluşur. Bu yöntem cihazın, makina koduna en yakın gösterim şekli olduğundan çok geniş programlama imkanları sunar. STL yöntemi bilgisayar teknolojisine yatkın kişilere hitap eder.STL, FBD ve LADDER yöntemiyle yazılan programlar hatasız yazılmış ve derlenmiş olmak şartıyla birbirinin stillerine dönüştürülebilir. Şekil 1.4’te STL yöntemiyle yazılmış program örneği görülmektedir. Şekil 1.4 STL Program Örneği 12 1.4 Siemens S7-1200 Serisi PLC Yapılan çalışmada S7-1200 serisi 1211C DC/DC/DC PLC kullanılmıştır. PLC’lerin genel çalışması yapısı programlama mantıklarından kısaca bahsetmekmek gerekirse; PLC (Programlanabilir Mantıksal Denetleyici, İngilizce: Programmable Logic Controller) fabrikalardaki imalat hatları veya makinelerin kontrolü gibi işleçlerin denetiminde kullanılan özel bilgisayar. Genel kullanımlı bilgisayarların aksine PLC birçok girişi ve çıkışı olacak şekilde düzenlenir ve elektriksel gürültülere, sıcaklık farklarına, mekanik darbe ve titreşimlere karşı daha dayanıklı tasarlanırlar. PLC'lere denetleyeceği sistemin işleyişine uygun programlar yüklenir. PLC programları, giriş bilgilerini milisaniyeler mertebesinde hızla tarayarak buna uygun çıkış bilgilerini gerçek zamanlıya yakın, cevap verecek şekilde çalışırlar. Günümüzde diğer programlanabilir bilgisayarlarla arasındaki farklılıklar giderek azalmaktadır. PLC bir bakıma monitörü ve klavyesi bulunmayan bir bilgisayar gibidir. Mikroişlemcilerin maliyeti daha düşük olmasına rağmen, PLC'lerin tercih edilmelerinin sebebi; elektronik tasarım için harcanacak zamanı en aza indirmesidir. Aynı zamanda endüstriyel ortamların sahip olduğu koşullardan (manyetik alan, büyük sıcaklık farkları, toz vb.) etkilenmeden çalışabilen hazır çözümler olmalarıdır. Bir fabrikanın tüm otomasyon işlerini yüklenebilecek kadar Giriş/Çıkış sayısına sahip PLC'ler bulunmaktadır. Günümüzde geliştirilen modüler yapıdaki PLC'lere gerektiğinde ek giriş-çıkış modülleri, RS232, RS485, modem, ethernet gibi haberleşme modülleri eklenebilmektedir. Bu gibi özelliklerle mevcut yapı geliştirilebilmektedir. Ayrıca birçok modelde proses kontrolüne yönelik hazır on-off (aç-kapa), PID, Fuzzy (Bulanık) vb. tiplerdeki kontrolörler standart olarak bulunmaktadır. 13 Şekil 1.5 Simens S71200 1211C Projede Şekil 1.5’te gösterilen 1211C serisi PLC kullanılmıştır. 6 dijital girişe (I) 4 dijital çıkışa (Q) ve iki analog girişe (AI) sahip 25Kb program hazıfazasına, (harici hafıza kartı takılarak hafıza boyutu yükseltilebilir) DC giriş ve çıkışlara sahip, transistor çıkışlı yapıdadır. 1.4.1 PLC PWM Modulasyonu PWM (Pulse Width Modulation-Darbe Genlik Modülasyonu) tekniği, iki durumlu dijital sinyalleri kullanarak analog bir ortalama değer oluşturmaya yarar. Üretilen bir kare dalgada ON-OFF süreleri ayarlanarak sisteme verilen güç ayarlanabilir. PWM analog olarak elde edilebileceği gibi mikrodenetleyiciler üzerinden de elde edilebilir. PWM sinyali anahtarlama ile elde edilir. Burada önemli olan iki kavram vardır. Bunlar frekans ve duty cycle (görev döngüsü) dır. Duty Cycle: Sinyalin ON süresinin sabit T periyoduna oranıdır. Yüzde olarak ifade edilebilir ve her zaman 0-1 arası bir değer alır. Bir PWM sinyalinin ortalama değeri, duty cycle ile doğru orantılıdır ve D * Vmax + (1-D) * Vmin olarak bulunur. 14 Şekil 1.6 PWM Modulasyonu Frekans: PWM frekansı sürülecek elemana göre özenle seçilmelidir. Transformatör, DC motor gibi elemanlar anahtarlanırken frekansın insan kulağının duyma frekansları olan 20Hz-20kHz dışında seçilmesi gerekir. Aksi taktirde devre çalışırken rahatsız edici sesler çıkarabilir. DC motorlarda frekans arttıkça tork azalır. Bu durumda tork ile gürültü arasında uygun bir seçim yapmak gerekir. Anahtarlamalı güç kaynaklarında frekans bobin değerlerini küçültürken anahtarlama kayıplarını artırır bu yüzden yine burada da frekans konusunda uygun bir seçim yapmak gerekir. 1.5 Scada Sistemleri Şekil 1.7 Scada 15 Bir sistemi tek bir merkezden denetlemek, izlemek ve kontrolünü sağlamak günümüzde oldukça önemlidir. Bu sebeple SCADA sistemleri, enerji yönetimindeki en önemli etkenlerden biridir. SCADA sistemleri, endüstriyel tesislerde veya işletmelerdeki tüm ekipmanların kontrolünü, tesise veya işletmeye ait tüm birimlerin otomatik kontrolünü ve yönetimini sağlar. Siemens bu konuda Simatic WinCC SCADA Sistemi ile kullanıcılara büyük kolaylıklar sağlıyor. PLC’ler endüstriyel otomasyonun her alanında genel amaçlı kumanda ve otomasyon işlemleri için kullanıcılara çok etkili çözümler sunmaktadır. SCADA sistemleri ise endüstriyel tesis veya işletme içinde geniş alana yayılmış cihazların bir merkezden bilgisayarlar aracılığıyla kontrol edilmesini, gözetlenmesi ve yönetimini sağlar. Böylece sistem, programlanmış veya tasarlanmış bir mantık çerçevesinde işletilir ve geçmiş zamana ait bilgiler saklanır. SCADA sistemleri ile bir tesisin, santralin, fabrikanın, işletmenin veya bir binanın kontrolü tek bir merkezden sağlanabilmektedir. Bir sistemi tek bir yerden kontrolünü sağlamak, o sistemin yönetimi için büyük avantajlar sağlar. Üretim ve tüketim verileri her an kayıt altına alınır ve analiz edilebilmektedir. Sistemin enerji takibi yapılır. Bu sayede enerji tasarrufu sağlanabilir. Yani SCADA sistemlerinin enerji verimliliğine katkısı büyüktür. Enerji yönetilerek enerji tasarrufu yapılır. Enerji yönetimini de SCADA sistemleri yapmaktadır. Ayrıca SCADA sistemleri sayesinde endüstriyel tesislerde meydana gelebilecek bir durumdan önce haber alınması ve anında müdahale edilmesi sağlanabilir. Bu müdahaleler kayıt altına alınabilmektedir. Arıza riski olan bölgeler tespit edilebilir. Kompanzasyon vb. sistemlerde tesislerin ceza alması önlenebilir. 16 1.5.1 Siemens SCADA Sistemleri: Simatic WinCC Enerji yönetiminde ve otomasyon alanında önde gelen firması Siemens, Simatic WinCC SCADA yazılımı ile SCADA sistemlerinde en çok tercih kullanılan ürünüdür. Çok yönlü ve çok dilli uygulamaları ile dünyanın farklı yerlerinde kullanılabilen bir yazılım olan Simatic WinCC, Windows işletim sisteminin olanaklarını kullanarak otomasyon konusunda endüstriyel uygulamalarda verimli arayüzü ile önemli ayrıcalıklar sağlar. Çoklu dokunmatik uygulaması, tasarım şablonları, mobil olarak çözümler sunabilmesi ve her türlü donanıma entegre olabilmesi gibi birçok avantajı barındıran Simatic WinCC SCADA yazılımı kullanıcılara büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Sürekli güncellenen ve geliştirilen WinCC SCADA yazılımının birçok versiyonları mevcuttur. Kullanıcılara yapmak istedikleri tüm işlem akışının kolay bir yoldan tüm yönleriyle otomatik olarak gözleyip, kontrol edilmesine imkan tanır. Simatic WinCC, güçlü arşivleme ve yüksek veri güvenlik sistemini etkin bir mühendislikle birleştirerek işletmelerde üretkenliğin ve verimliliğin artmasını sağlar. Etkili kontrol sistemi ve akıllı üretim analizi ile kullanıcılara kolaylık sağlar. Böylece sistem operatörlerinin endüstriyel tesislerdeki kritik noktaları tespit dilmesi sağlanır. Düşük maliyet ve verimlilik açısından tesis için optimizasyon çalışmalarının yapılması sağlanır Simatic WinCC yazılımının yeni versiyonları geliştirilmektedir. WinCC, herhangi bir zamanda herhangi bir yerde mobil olarak SCADA çözümleri de sunabilmektedir. Mobil uygulamalar tabletler ve akıllı telefonlar içinde geçerlidir. Ayrıca çoklu dokunmatik operatör kontrol konsepti, yakınlaştırma ve ekran kaydırma gibi sezgisel işlemler, operatör işlemlerini daha kolay getirir.. Simatic WinCC sisteminin ölçeklenebilmesi en büyük avantajlarındandır. Sistem kontrolü, tek kullanıcılı bir istasyondan, sunuculu/istemcili çözümlere kadar her türlü sistemin gereksinimi sağlanacak şekilde genişletilebilir.Simatic WinCC, esnekliği, açıklığı, çok yönlü ve çok dilli konfigürasyonları ile dünyanın en çok kullanılan SCADA sistemidir. Var olan her donanıma kolayca entegre olabilen WinCC, merkezi olarak değiştirilebilen tasarım şablonları ile kullanımı kolaydır. 17 1.6 Fırçalı DC Motor Elektrik enerjisini, mekanik enerjiye çeviren elektrik makinasına doğru akım motoru denir. Doğru akım motorlarına DA motor veya DC motor da denilmektedir. Buna bağlı olarak doğru akım makinası, doğru akım genaratörü yada doğru akım motoru olarak da çalıştırılabilir. Şekil 1.8 Dc Motorun Genel Yapısı Herhangi bir iletkene doğru akım uygulandığında iletken, sabit bir manyetik alan meydana getirir. N ve S kutuplarından meydana gelen bu sabit manyetik alan etki alanının içindeki iletken cisimlere yada farklı manyetik alanlara sabit mıknatısın gösterdiği etkiyi gösterir. İletken cisimleri çeker, aynı kutuplu manyetik alanları iter; farklı kutuplu manyetik alanları çeker. N kutbundan S kutbuna doğru meydana gelen bu kuvvete manyetik akı adı verilir. Doğru akım motorları, duran ve dönen kısımlardan meydana gelir. Duran kısım stator, dönen kısım ise rotordur. 1.6.1 Stator Stator makinanın dış tarafında kalan, duran kısmıdır. Karkas üstüne yerleştirilen ana ve yardımcı kutuplar ve bunlar üstündeki sargılardan meydana gelir. Mıknatıs 18lanine sağlar. Makinadaki sargılar doğru akımla beslenir. Doğru akım motorlarında manyetik alan endüktörde oluşur. Aynı zamanda endüktöre kutup da denir. 18 1.6.2 Endüvi (Rotor) Endüvi, iletkenleri taşıyan ve gerilim indüklenen bölümdür. Doğru akım motorlarının dönen kısmına endüvi denir. Endüvi milinden mekanik enerji alınır. Rotor mıknatıs alanında döner. Stator ile rotorun bir ortak yönü vardır. Her ikisinde de saç paket ve bobinler bulunur. Endüvi, çelik bir mil üzerine preslenmiş rotor sac paketlerinden, bu sac paketi oluklarına döşenmiş endüvi sargılarından ve sargı uçlarının bağlandığı bir kollektörden oluşur. Rotor akımı, fırça adını verdiğimiz (yayların bastırdığı) kömür çubuklarla kollektör denilen bakır lamalardan meydana gelen kısımdan verilir. 1.6.3 Fırça Dış devrede ki akımı, fırçalar yardımı ile endüviye ileten sistemde doğru akım motorları kullanılır. İletimi iyi sağlayan ve aşınmayı asgariye indiren fırça kullanılır. Yani aşınmayı fazlalaştıran saf bakır kullanılmaz. Kolektör ile elektriksel bağlantıyı sağlayan kömürden yapılmış fırçalar, fırça tutucuları ve fırça taşıyıcıları monte edilmiştir. Fırçalar, makinanın akım ve gerilimine göre sert, orta, yumuşak karbonlardan imal edilirler. Bazen iletkenliği arttırmak için karbon bakır alaşımlı yapılırlar. 1.6.4. Kollektör Kollektör sayesinde doğru akım motorlarında endüviye gerilimin iletilmesi sağlanır. Statorda üretilen alternatif gerilim kolektör tarafından doğrultulur ve kolektör üzerine temas eden fırçalar yardımı ile dış devreye iletilir. Kollektör birbirinden tek tek yalıtılmış sert bakır levhalardan oluşur. Bu levhalar bakalit dökümü veya mekanik bir sıkıştırma yöntemi ile birleştirilmiştir. Endüvide üretilen alternatif gerilim, kollektör tarafından doğrultulur ve kollektör üzerine temas eden fırçalar yardımıyla dış devreye iletilir. Kollektör dilimleri yüksek ısıya dayanıklı sert bakırdan yapılır. 19 1.6.5 Enkoder Şekil 1.9 Encoder Encoder dönme hareketini ardışık sayısal sinyallere çevirerek dönme hızı ve dönme sayısı hakkında bilgi verir. Manyetik veya optik olarak çalışır. Doğrusal ve döner olmak üzere ikiye ayrılır. Döner encoderlar da konum bilgisinin veriliş tarzına göre artımlı ve mutlak olmak üzere ikiye ayrılır. Optik sensörlerde ışık kaynağı, alıcı ve üzerinde yarık ya da çizgiler kullanılır. Artımlı (incremental) encoderda disk yarıklı ise ışık, yarıktan geçerek alıcıya gelir. Yansımalı tipte ise ışık, üzerine siyah ve beyaz çizgiler çizilmiş disk üzerinden yansır. Şekil 1.10 Artırımlı Enkoder Yapısı 20 Dönüş yönü için iki sıra hâlinde dizilmiş yarıklar kullanılır. Alttaki yarıkla üstteki yarık arasında çeyrek açıklık vardır. Üstteki yarıktan gelen sinyale A, alltan gelen sinyale B kanalı denir. Mil döndükçe mil hızıyla orantılı bir frekansta bu kanallarda pulse üretilir. Bu iki sinyal arasındaki faz farkı dönme yönü konusunda bilgi verir. Örneğin A kanalı B’ye göre önde ise mil saat yönünde döner. Disk üzerindeki yarık sayısı encoderin çözünürlüğünü verir. Diskte 1024 yarık ya da iz var ise bu encoderın çözünürlüğü 1024 adım/tur olarak verilir. Her bir kanaldaki pulse sayısı ve çözünürlük bilinirse milin açısal konumu tayin edilir. Encoderlarda çoğunlukla üçüncü bir kanal daha bulunur. Z ya da indeks kanalı denilen bu kanal, her turda bir pulse üretirek milin dönme sayısı hakkında bilgi verir. Ayrıca mekanizmalarda başlangıç konumuna gelmek için bir referans sinyali olarak da kullanılır. 1.6.6 Projede Kullanılan Motorun Genel Özellikleri Şekil 1.11 47:1 Redüktörlü DC Motor Çalışma Voltajı: 12V Hız: 210 Rpm Boşta Çektiği Akım: 300mA Zorlanma Akımı: 5.6A Redüktör Çapı: 25mm Mil: 4mm D Şaft Ortadan Çıkışlı Mil Uzunluğu: 12.5mm Zorlanma Torku: 12 kg- cm 21 BÖLÜM 2 2.1 Güç Bileşenlerinin Tanımlanması 2.1.1 H Köprüsü H köprüsü DC motor yön ve hız control devrelerinde mutlaka kullanılması gereken sürücülerdir.Genel olarak 4 adet güç transistörü, mosfet ,JFET kullanılarak istenilen güçe uygun H köprüsü tasarımları yapılabilir. Şekil 2.1 Motor Sağ Yön Çalışma Şekil 2.2 Motor Sol Yön Çalışma Şekil 2.1. ve şekil 2.2’de bir Dc motor sürücü H köprüsü devresinde, collektörler arasına bağlanan bir Dc motorun sağ-sol çalışma prensibi gösterilmiştir.Burada dikkat edilmesi gereken husus motoru kısa devre etmemektir.Bu yüzden hem sağ hem sol yön sinyalleri birlikde güç transistörlerine uygulanmamalıdır. 22 Şekil 2.3 H Köprüsü Tasarımı Projemizde Şekil 2.3’de devre şeması gösterilen H köprüsü tasarlanmış ve simulasyonu ISIS programında yapılmıştır.Devrede güç transistörleri doğrudan optacuplerin çıkışından değil bir düşük güçlü 2N2222 tip NPN transistor ile sürülmüştür.Devredeki diyotlar parazitleri engellemek ve ters EMK’ları ortadan kaldırmak için kullanılmıştır. 2.1.2 Güç Transistörleri Projede iki adet TIP142 NPN, ve TIP147 PNP darlington güç transistörü kullanılmıştır. Darlington bağlantısı ya da Darlington çifti, aynı tür iki ya da üç BJT'nin (Bipolar Jonksiyonlu Transistör) birbirlerine doğrudan bağlanmaları ile oluşturulan elektronik devre yapısıdır. Şekil 2.4 Güç Transistörleri Yapısı 23 Darlington bağlantısı ile üretilmiş transistörler, genellikle güç kuvvetlendiricilerinin çıkış katlarında tercih edilirler. Darlington çiftinin akım kazancı, yaklaşık olarak her iki transistörün akım kazançları çarpımına eşittir. Örneğin 1. transistörün ileri yönde akım kazancı βF1 = 50, 2. transistörün ileri yönde akım kazancı βF2 = 80 ise Darlington çiftinin ileri yönde akım kazancı yaklaşık olarak; βFD ~= βF1 x βF2 = 50 x 80 = 4000 'dir. Görüldüğü gibi, aynı tür iki transistör Darlington yöntemiyle bağlandığında, çok büyük akım kazançlarına ulaşırlar. 2.1.3. Optakuplor Şekil 2.5 Optakuplor Yapısı Elektriksel bir bağlantı olmadan düşük gerilimlerle, yüksek gerilim ve akımları kontrol edebilen, yalıtım amaçlı kullanılan devre elemanına denir. Optokuplörün çalışması şekil 2.5’te görüldüğü gibi bir iletişim sistemi olarak düşünülebilir. Led’e bir giriş işareti uygulandığında, yayılan ışık Fototransistör tarafından alınır ve tekrar elektriksel işarete dönüştürülür. Projede optakuplor 2 amaç için kullanılmıştır; ilk amaç olarak güç katı ve sinyal katını birbirinden elektriksel olarak soyutlamak için kullanmıştır.PLC PWM outputundan 0-10V arası üretilen PWM sinyali optakuplorun led ucuna bağlanmıştır.PWM sinyalin frekansına göre led enerjilendikçe fototransistör iletime geçmiş optakuplor çıkışına bağlı anahtarlama transistörü güç transistörlerini iletime geçirmiştir.PWM frekansına göre çok hızlı olarak anahtarlama yapabilmesi için 4N25 tipi optakuplörler kullanılmıştır. 24 İkinci bir amaç olarakda motorun miline bağlı encoderin çalışma voltajı 3-20V arası olarak datasheetde belirtilmiştir.Encoderin A ve B kanalı doğrudan PLC inputlarına bağlanmıştır.Ancak PLC input, +24V seviyesindeki voltajları algılayabilmektir.Bizim encoder çıkışlarından maksimum alabileceğimiz voltaj +20V’dur.Encoder çıkışlarından alınan voltajı ayrı bir devre kullanarak +24V seviyesine yükseltmek yerine, encoder A ve B kanalı 4N35 tip optakuplorın led anot ucuna bağlanmış, fototransitörün kollektör ucuna +24V DC uygulanmış emiter ucuda PLC inputuna aktarılmıştır.Bu durumda encoder çıkışları bir optakuplor yapısı içerisinde bir fototransistörü sürmüş, fototransistörün Collektor-Emıter ucları arasıda +24V DC seviyesinde PLC’nin algılayabileceği voltaj inputlara uygulanmıştır.Bölüm 3’de yapılan deneysel çalışmalar kısmında bu bölümün elektriksel şeması detaylı olarak gösterilecektir. 2.1.4 Diyot Şekil 2.6 Sürücü Devrelerinde Diyotların Kullanımı Güç devresi uygulamalarında teoride öngörülemeyen ama uygulamada ortaya çıkan en önemli problemlerin başında parazitler ve ters endüktif gerilimler gelir.Motorun durması sırasında motor uçları arasındaki akım aynı anda sıfırlanamayacağı için, bir endüktif gerilim meydana gelebilir ve bu gerilim transistörlere zarar verebilir.Bu nedenle sürücü devresi tasarımlarında bu değişimlere hızlı cevap verebilen diyotlar ilave edilir.Böylece güç devresi bileşenleri korunur, kaçak akımlar diyotlar üzerinde yok edilir. 25 BÖLÜM 3 3.1 Sistemin Modellenmesi ve Proje Çizimleri 3.1.1 DC Motor Hız Kontrol Diyagramı Şekil 3.1 Dc Motor Kontrol Akış Şeması DC motor kontrol tasarlanmıştır.Sistemin modeli PID blok diyagramı parametleri TIA Şekil portal 3.1’de gösterildiği program arayüzü gibi ile programlanmıştır.Sürücü devreye uygulanan set değeri ve encoderden gelen hız bilgisi sürekli olarak örneklenip karşılaştırılmıştır. Dc motorlar yüke bindiklerinde güç devresinden çektikleri akım artar ama ters orantılı olarak voltaj değeri düşer. Voltaj değeri düştüğünde motor hızı uygulanan voltaj ile doğru orantılı olduğu için, motorun hızı da düşer. Bu durumda PID devreye girerek düşen hız girişte uygulanan değere çıkarmak için PWM frekansını yükseltir. 26 3.1.2 DC Motor Tork Grafikleri Şekil 3.2 DC Motor Tork Grafikleri 3.2. PID Grafikleri Şekil 3.3 Motorun Yük Altında PID Grafiği Şekil 3.3’de motor %60 ile çalışırken yük uygulanmış ve encoder çıkışından şekilde görüldüğü gibi yük altında motorun hızının %56 seviyesine düştüğü gözlenmiştir. 27 Bu durumda PİD parametresi devreye girerek motora uygulanan set değerini %65’lere çıkararak motorun %60 ile çalışmaya devam etmesini sağlamıştır.Sistemin yerleşme süresi yaklaşık 3 saniyedir. Şekil 3.4 PID Parametleri 3.3. Sistemin Elektriksel Eşdeğeri Şekil 3.5 Sistemin Elektrik Devresi 28 Şekil 3.5’de sistemin bütün elektriksel bağlantıları Eplan Electric P8 programında çizilmiştir.Sistemin bütün güç ve kontrol bağlantıları açıkca gösterilmiştir. E plan elektriksel bağlantıları projelendirmek ve isimlendirmek için kullanılan bir arayüz olduğu için H köprüsünün içerisindeki bağlantılar Şekil 3.5’da gösterilmiştir. 3.3.1 Kontrol Panel Ekranı Şekil 3.6 Kontrol Paneli Sistem TIA Portal programı içerisinde bulunan, WinnCC Scada panel tasarım programıyla tasarlanan Şekil 3.6’da gösterilen sanal panel ile kontrol edilmektedir.WinCC dünyada ilk IHMI (insan arayüz makine bütünleşmesi) yazılım sistemidir.Tasarladığımız bir sistemi görsel olarak takip etmeyi, gerektiğinde müdahale etmeyi sağlayan çok amaçlı bir yazılımdır.Bütün Siemens marka PLC’ler hem sanal hemde fiziki olarak WinCC ile tasarlanan panellerle kolayca iletişimlendirilebilir. Şekil 3.6’de gösterilen kontrol ekranında Dc motoru ileri geri yönde çalıştıracak butonlar, PWM frekansı ayarlayabileceğimiz ve motoru istediğimiz değerde çalıştırabileceğimiz skala, encoderden gelen bilgiyi ekrana yansıtan skala, PİD çıkışını gösteren skala bulunmaktadır.Bunun yanında PWM frekansını, encoder frekansını, ve PİD çıkışını 29 grafiksel olarak gösteren bir ekran tasarlanmıştır.Siemens marka bir panele tasarımımız yüklenerek sistem panel üzerinden fiziki olarak kontrol edilebilir. 3.4 Sonıçlar DC Motor Plc Pwm Modulasyon hız kontrol uygulamalarında, Plc’den sürücü devreye uygulanacak Pwm frekansı ilk olarak hesaplanmalı, güç devresindeki güç elemanlarının güç harcamaları da hesaba katılmalıdır.Sürücü devrelerde ortaya çıkan elektriksel parazitler, diyot kondansatör gibi devre elemanlarıyla ortadan kaldırılmalıdır.Plc ile güç devresini birbirinden ayıran optakuplörün çalışma frekansı, Pwm frekansı ile çalışmaya uyumlu olmalıdır. Plc ile bir motorun hızını panel üzerinden veya yazılım üzerinden kontrol ederken, potansiyometre kullanırak yapılan hız kontrol devrelerini kullanmaya gerek kalmamaktadır.Hız kontrol devrelerine oranla Plc Pwm modülasyonu ile hız kontrol çok daha hassas hız kontrolü sağlamaktadır. Endüstriyel otomasyon alanında Plc ile hız kontrol uygulamaları çok yaygın olarak kullanılmaktadır.Amaca uygun olarak seçilen Plc’ler ile bir fabrikadaki bütün sistemler hassas olarak kontrol edilebilir. 30 BÖLÜM 4 4.1 Kaynakça [1] Yavuz Eminoğlu ‘‘ Plc Programlama ve S7 1200’’ Birsen Yayınevi, İstanbul 2015 [2] Ali Aktuna , Mustafa Uzun ‘‘Fırçasız Doğru Akım Motorunun PLC ile Hız Kontrolü ’’ Trabzon 2012 [3] Pololu DC Motor Sürücü Sitesi (2016) https://www.pololu.com/product/3217 [4] Siemens Endüstriyel Çözümler Sitesi (2016) http://www.siemens.com.tr/web/1293-11663-11/siemens_urunler___cozumler/siemens_urunler___cozumler/endustri/end_252stri_otomasy onu [5] S. Akpınar ‘‘Özel Elektrik Makinaları Ders Notları’’ Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon 2010 [6] MEGEP ‘‘Scada Sistemleri’’ Ankara 2007 31 4.2 Ekler Plc ladder diyagramı ile programlanmıştır. Network 1: Yön değiştirmede bekleme süresi Network 2: İleri ve Geri Çıkışlarının Data Bloklarına Atanması 32 Network 3: İleri ve Geri Yönde Aynı Anda Çalışmayı Engelleme Network 4: PWM Network 5: Scada Ekranında Pwm Frekansının Skala Olarak Atanması 33 Network 6: PWM Parametlerini İleri-Geri Yönde Atama Network 7: Rampa Fonksiyonu Network 8: Skala 34 Network 9: Encoder Network 10: Encoder minimum ve maksimum değerlerin atanması Network 11: Encoder Skalasının Atanması 35 Network 12: Encoder Frekansını Skalaya Atama Network 13: PID Skalasının Atanması Network 14: PID Bloğu 36 Network 15: PID Network 16: PID Network 17: Çıkışların PLC’ye Atanması 37 ÖZGEÇMİŞ Celal ACAR 1993 yılında Kastamonu’da doğdu, ilköğrenimi ve ortaöğrenimini Fatih İlköğretim Okulun da, lise öğrenimini ise Haydarpaşa Teknik Lisesinde tamamladı. 2011 yılında Kastamonu Üniversitesi Mekatronik bölümünü kazandı. 2013 yılında DGS (dikey geçiş sınavı) ile Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Mekatronik Mühendisliği bölümünü kazandı ve öğrenim hayatına devam etmektedir. İletişim Bilgileri Adres: Fatih mah. Sümer cd. No:12/2 Sultanbeyli/İSTANBUL E-posta: acarcelal037@gmail.com Telefon: +90 539 561 46 12 38 ÖZGEÇMİŞ Beytullah Dönmez 1992 yılında Karabük’te doğdu, ilköğrenimi ve ortaöğrenimini Penyelüks Hasan Gürel İlköğretim Okulun da, lise öğrenimini ise Nahit Menteşe Endüstri Meslek Lisesinde tamamladı. 2011 yılında Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesinde Kontrol ve Otomasyon Teknolojisi bölümünde önlisans eğitimini tamamladı. 2013 yılında DGS (dikey geçiş sınavı) ile Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Mekatronik Mühendisliği bölümünü kazandı ve öğrenim hayatına devam etmektedir. İletişim Bilgileri Adres: Tevfikbey mahallesi Gökmen sokak.Yeni Özbirlik sitesi No:12 Küçükçekmece / İSTANBUL E-posta: beytullahdonmez78@gmail.com Telefon: +90 554 713 13 98 39