DÖNEM SONU ĠġLEMLERĠ 2 Faaliyetlerine devam eden ya da görünür gelecekte faaliyetini sonlandırmaya karar vermemiĢ iĢletmelerin faaliyetlerinin sınırsız olduğu kabul edilir. Bu muhasebenin temel ilkelerinden biri olan süreklilik ilkesinin gereğidir. Ancak, faaliyetinin sınırsız olduğunu kabul ettiğimiz iĢletmelerin faaliyet süreleri belirli dönemlere ayrılır ve bu dönemler itibarıyla dönem sonuçları çıkarılır ki bu da muhasebenin dönemsellik ilkesidir. 3 Genel olarak –aksi belirtilmemiĢse- iĢletmelerin faaliyet dönemleri takvim yılı esasına göre dönemlere ayrılır. Bir baĢka deyiĢle faaliyet ömrünün sınırsız olduğunu kabul ettiğimiz iĢletmelerin faaliyet dönemleri –aksi belirtilmemiĢse- 1 Ocak’ta baĢlar ve 31 Aralık günü sona erer. Faaliyet dönemlerinin son günü olan 31 Aralık günü iĢletmelerin 01.01.20XX-31.12.20XX faaliyet dönemine iliĢkin kar/zararı ile 31 Aralık tarihindeki varlıkları, borçları tespit edilerek raporlanır. Raporlama sırasında kar/zararın hangi esaslara göre tespit edileceği, varlık ve borçların nasıl değerleneceği dönem sonu iĢlemlerinin en temel sorunudur. 4 Türkiye’de halen yürürlükte olan mevzuata göre, tüm iĢletmeler dönem sonu iĢlemlerini Vergi Usul Kanunu’nun değerleme hükümlerine uygun olarak yapmak zorundadırlar. Yine kar/zarar tespiti de Gerek Vergi Usul Kanunu gerekse Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarındaki hükümlere uygun olarak tespit edilmek zorundadır. Raporlama sürecinde uygulanacak muhasebe kuralları ise, Tek Düzen Muhasebe Uygulama Genel Tebliği ile kurallara bağlanmıĢtır. 5 Dönem Sonunda Yapılan ĠĢlemler Dönem sonu iĢlemleri aĢağıdaki sıraya göre yapılır: Genel Geçici Mizanın Düzenlenmesi Dönem Sonu Envanterinin Çıkarılması Dönem Sonu Muhasebe ĠĢlemlerini Yapılması Kesin Mizanın Düzenlenmesi Finansal Tabloların Hazırlanması KapanıĢ Kayıtlarının Yapılması 6 Genel Geçici Mizanın Düzenlenmesi: Bu aĢama yıl içindeki muhasebe kayıtları sonucu ortaya çıkan muhasebe verilerinden alınacak bir mizandır. Envanter iĢlemleri öncesinde iĢletmedeki mevcut ve borçların sadece muhasebe kayıtlarından tespiti anlamını taĢır. 7 Dönem Sonu Envanterinin Çıkarılması: Envanter, bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir Ģekilde müfredatlı olarak tespit etmektedir. 8 Her tacir, ticari iĢletmesinin açılıĢında, taĢınmazlarını, alacaklarını, borçlarını, nakit parasının tutarını ve diğer varlıklarını eksiksiz ve doğru bir Ģekilde gösteren ve varlıkları ile borçlarının değerlerini teker teker belirten bir envanter çıkarır. Tacir açılıĢtan sonra her faaliyet döneminin sonunda da böyle bir envanter düzenler. Faaliyet dönemi veya baĢka bir kanuni terimle hesap yılı on iki ayı geçemez. Envanter, düzenli bir iĢletme faaliyetinin akıĢına uygun düĢen süre içinde çıkarılır. 9 Yukarıya alınan ve Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümlerinden de anlaĢılacağı üzere, envanter fiziki bir sayım olup, mevcut ve alacaklar ile borçların miktar olarak tespit edilmesi içindir. Burada esas olan fiziki sayımdır. Bu sayımın sonunda muhasebe verileri ile karĢılaĢtırma yapılmalı ve eksik veya fazlalıklar tespit edilmelidir. 10 Dönem Sonu Muhasebe ĠĢlemlerini Yapılması: Fiziki sayım sonucu elde edilecek miktarların parasal değerleri her kalemin Vergi usul Kanununda yazan kendi değerleme ölçüsüne göre daha sonra tespit edilir ve dönem sonu muhasebe kayıtlarında gereken düzeltmeler yapılır. 11 Kesin Mizanın Düzenlenmesi: Envanter sonuçlarına göre muhasebede gereken düzeltme ve değerleme iĢlemleri yapıldıktan sonra envanter sonuçları ile uyumlu ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre değerlemesi yapılmıĢ sonuçların bulunduğu muhasebe kayıtlarında bu kez kesin mizan alınması iĢlemidir. 12 Finansal Tabloların Hazırlanması: Kesin mizan üzerinden kar/zarar hesaplarının kapatılması ve kar/zararın bilanço hesaplarına aktarılması sonrasında Gelir Tablosu ve Bilanço ile diğer Finansal Tablolar hazırlanır. 13 KapanıĢ Kayıtlarının yapılması: Finansal tabloların hazırlanmasından sonra ertesi yıla devretmek üzere tüm hesaplar ters kayıtla kapatılarak muhasebe iĢlemleri sonlandırılır. Envanter iĢlemlerinin yapılması sonrasında mevcut ve alacaklar ile borçlar üzerinde yapılan değerleme iĢlemlerinde aĢağıdaki değerleme ölçülerinden uygun olanı kullanılır. Hangi iktisadi kıymet için hangi değerleme ölçüsünün kullanılacağı Vergi Usul Kanunu’nda hüküm altına alınmıĢtır. 14 DEĞERLEME NEDĠR: ĠĢletmenin vergi matrahının hesaplanması ile ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tespitidir. Yukarıdaki tanımdan da anlaĢılacağı üzerine, Vergi Usul Kanunu gereğince yapılan değerleme iĢlemleri esas olarak vergi matrahını tespit edilmesi amacına yöneliktir. 15 Vergi Usul Kanunu’nda aĢağıda sıralanmıĢtır: belirtilen değerleme ölçüleri Değerleme Ölçüleri VUK Maliyet bedeli Borsa rayici Tasarruf değeri Mukayyet değeri Ġtibari değer Rayiç bedel Emsal bedeli ve ücreti Mükellefçe tahmin olunacak bedel Tapu siciline kayıtlı bedel Vergi Değeri 262. md 263. md 264. md 265.md 266.md Mükerrer 266.md 267.md Geçici md. 5 296.md 268.md 16 DEĞERLEME ÖLÇÜLERĠNĠN UYGULANMASI: ĠKTĠSADĠ KIYMETLERE KASA HESABI Kasa mevcutları ĠTĠBARĠ kıymetleri ile değerlenir. Ġtibari değer, her nevi senetlerle esham ve tahvillerin üzerinde yazılı olan değerlerdir. 17 Doğal olarak daima borç bakiyesi vermesi beklenir. Ancak çeĢitli nedenlerle alacak bakiyesi vermesi halinde muhasebe kayıtlarının vergi matrahının tespitine imkan sağlamasının mümkün olmadığı varsayımı ile Vergi usul Kanunu’nun 30/4 maddesi gereğince re’sen takdir nedeni olur. Fiili envanter ile muhasebe kayıtları arasında fark çıkması halinde farkın nedeni anlaĢılıncaya kadar aĢağıdaki muhasebe kayıtlarının yapılması gerekir. 18 -Kasa sayım fazlası: _____________31/12/201X_____________ 100 KASA 397 KASA SAYIM VE TESELLUM FAZ. ____________ 31/12/201X_____________ 397 KASA SAYIM VE TESELLUM FAZ. 679 DĠĞER OLAĞAN DIġI GEL. VE KAR. ____________________________________ XXX XXX XXX XXX (Fazlalığın nedeni bulunmadığı takdirde gelir olarak matraha ilave edilecektir.) 19 -Kasa sayım noksanı: ____________ 31/12/201X_____________ 197 SAYIM TESELLÜM NOKSANLARI 100 KASA ____________ 31/12/201X_____________ 689 DĠĞER OLAĞAN DIġI GĠDER VE ZARARLAR 197 SAYIM TESELLÜM NOKSANLARI ____________________________________ XXX XXX XXX XXX (Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olarak matraha dahil edilecektir.) 20 Kasada mevcut Döviz tutarının Değerlemesi: ĠĢletmede mevcut dövizli borç ve alacakların Borsa Rayici ile değerlemesi esastır. Ancak, Ülkemizde henüz organize bir döviz borsası bulunmadığından değerlemede uygulanacak döviz kuru, Maliye Bakanlığınca tespit olunur. Kasada döviz cinsinde bir efektif bulunması halinde; söz konusu döviz ait olduğu para birimi için saptanan EFEKTĠF döviz kuru ile değerlenir. 21 ____________ 31/12/201X_____________ 100 EURO KASA 646 KAMBĠYO KARLARI (Kambiyo Karı OluĢması) ____________ 31/12/201X_____________ 656 KAMBĠYO ZARARLARI 100 EURO KASA (Kambiyo Zararı OluĢması) ____________________________________ XXX XXX XXX XXX 22 Kasada Normalin Üstünde Para Bulunması: ÇeĢitli nedenlerle iĢletmelerde normalin çok üstünde kasa bakiyesi görünebilir. Bu tutarın gerçekten var olması çok istisnai ve baĢka bir sonuç doğuran bir durum olmakla birlikte genellikle bu tutarların iĢletmenin kasasında olmadığı da bir gerçektir. Böyle durumlarda vergisel bir sorunla karĢılaĢmamak için fazla paranın iĢletme sahiplerine mal edilmesi ve normalin üstündeki kasa bakiyelerine adat uygulaması yaparak faiz iĢletilmesi gerekir. Hesaplanan faiz tutarının fatura edilmesi ve faturaya KDV uygulanması da zorunluluktur. 23 Adat Uygulaması: Kasada normalin üzerinde TL cinsinden para bulunması, üzerinde bir faiz oranı yazmayan TL alacak ve/veya borç senetlerine ya da ileri vadeli alınan ve/veya verilen TL çeklere reeskont uygulamasında uygulanacak faiz oranı TC Merkez Bankası tarafından ilan edilen avans iĢlemlerinde uygulanacak faiz oranı üzerinden hesaplanır. 24 Uygulanacak faiz oranları aĢağıdadır: 14.12.2014’den itibaren, reeskont iĢlemlerinde % 9, avans ĠĢlemlerinde %10,50 27.12.2013’den itibaren, reeskont iĢlemlerinde % 10,25, avans ĠĢlemlerinde %11,75 21.06.2013’den itibaren, reeskont iĢlemlerinde % 9,50, avans ĠĢlemlerinde %11,00 20.12.2012’den itibaren, reeskont iĢlemlerinde %13,50, avans ĠĢlemlerinde %13,75 Reeskont hesaplamasında kullanılacak hesaplama formülü aĢağıdadır: AxNxT Faiz= 360 x 100 25 ALINAN VE VERĠLEN ÇEKLER HESAPLARI Çekler Ġtibari Değeri ile değerlenir. Alınan vadeli çeklerin sene sonu bakiyesi, mali tabloların doğru bilgiler içermesi açısından aĢağıdaki hesaplara virman edilmelidir. Çünkü çekler hazır değerler hesap grubunda raporlanır, oysa vadeli çekin vadesinden önce hazır değer olması söz konusu olamaz. Ticari nitelikli olanlar = 121 ALACAK SENETLERĠ Ticari nitelikli olmayanlar = 136 DĠĞER ÇEġĠTLĠ ALACAKLAR Verilen çeklerin sene sonu bakiyesi Ticari nitelikli olanlar = 321 BORÇ SENETLERĠ Ticari nitelikli olmayanlar = 336 DĠĞER ÇEġĠTLĠ BORÇLAR Dövizli çekler yıl sonunda Maliye Bakanlığınca belirlenen döviz alıĢ kuru üzerinden değerlenir. 26 Dövizli Çekler Hesabının Değerlemesi: ____________ 31/12/201X_____________ 101.02 EURO ÇEKLERĠ 646 KAMBĠYO KARLARI (Kambiyo Karı OluĢması) ___________ 31/12/201X_____________ 656 KAMBĠYO ZARARLARI 103.02 EURO ÇEKLERĠ (Kambiyo Zararı OluĢması) ____________________________________ XXX XXX XXX XXX Döviz cinsinden düzenlenen çek ve senetlere reeskont, -eğer üzerinde bir faiz oranı belirtilmemiĢse- Londra Bankalararası Faiz Oranı (LIBOR) üzerinden hesaplanır. 27 BANKALAR HESABI Bankalar hesabının envanteri yapılırken öncelikle bankalar hesabı ile ilgili yanlıĢ ve eksik kayıtların düzeltilmesi yapılarak muhasebe kayıtlarının banka ekstreleri ile uyumu sağlanır. Banka hesabında TL ve döviz cinsinden paralar tutulduğu için TL cinsinden kıymetler mukayyet değerle, döviz cinsinden değerler ise, Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan ilgili döviz alıĢ kuru ile değerlenirler. Bankalarda bulunan yabancı para mevcutlarının dönem sonunda mutlaka değerleme iĢlemi yapılarak oluĢan kur farklarının ilgili hesaplara alınması gerekir. 28 -Kambiyo Karı oluĢması: ___________ 31/12/201X_____________ 102.02 XYZ BANKASI (EURO) 646 KAMBĠYO KARLARI ____________________________________ XXX XXX -Kambiyo Zararı oluĢması: ___________ 31/12/201X_____________ 656 KAMBĠYO ZARARLARI 102.02 XYZ BANKASI (EURO) ____________________________________ XXX XXX Mevduat ve Kredi sözleĢmelerine dayanan alacaklar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınır. 29 AĢağıdaki örnek, vadesi dönem sonunu aĢan vadeli mevduatın henüz elde edilmemiĢ faiz gelirinin nasıl hesaplanacağına iliĢkindir. Hesap Borç Alacak Borç Bakiyesi 102.04 XYZ Bankası 254.245,24 12.547,24 241.698,00 102.04 XYZ Bankası Vadeli 120.000,00 0,00 120.000,00 102.05 ABC Bankası Vadeli 60.000,00 0,00 60.000,00 30 Faiz 31.12.2013'e Anapara BitiĢ Vade Toplam Vade Sonu BaĢlangıç Vade Kalan Gün Gün Tutar Oranı VUK Faizi 120.000,00 10.10.2013 82 09.04.2014 181 125.430,00 9 2.460,00 60.000,00 20.11.2013 41 19.03.2014 119 61.586,67 8 546,67 31 Faiz= A x N x T 360 x 100 120.000 X 9 X 82 = 2.460,00 36000 60.000 X 8 X 41 36000 = 546,67 32 Hesaplanan faizin gelir kaydı ise aĢağıdaki Ģekilde muhasebeleĢtirilir: ___________ 31/12/201X_____________ 181 GELĠR TAHAKKUKLARI 642 FAĠZ GELĠRLERĠ ___________________________________ 3.006,67 3.006,67 33 Tahakkuk ettirilen bu faiz geliri, Kurumlar Vergisi beyannamesi verme süresinin son gününe kadar fiilen elde edilmiĢse, faiz gelirinden banka tarafından yapılan vergi stopajının da kurum beyannamesinde ödenecek vergiden mahsup edilmesi mümkündür. Kurumlar vergisi beyannamesinin verme süresinin son gününden sonraya sarkan vadeli mevduatlarda ise, raporlama döneminde isabet eden faizden yapılacak vergi stopajının dönem kurumlar vergisi beyannamesinde mahsubu mümkün değildir. 34 DĠĞER HAZIR DEĞERLER HESABI Bu hesap en çok kredi kartı sliplerinin muhasebeleĢtirilmesinde kullanılmaktadır. Kredi kartı mukabili satıĢ bedeli iĢletmenin hesabına hemen geçilecek ise, kredi kartı slip tutarı 108 DĠĞER HAZIR DEĞER hesabına satıĢ bedeli, banka ile yapılan sözleĢme gereği belli bir süre sonra hesaba geçecekse 127 DĠĞER TĠCARĠ ALACAKLAR hesabına kaydedilir. 35 MENKUL KIYMETLER Faiz geliri veya kâr payı sağlamak veya fiyat değiĢmelerinden yararlanarak kâr elde etmek amacı ile geçici bir süre elde tutulmak üzere alınan hisse senedi, tahvil, hazine bonosu, finansman bonosu, yatırım fonu katılma belgesi, kâr-zarar ortaklığı belgesi, gelir ortaklığı senedi gibi finansal araçlardır. Kimi -tahvil gibi- dönem sonunda sabit bir getiriyi garanti eden, kimi –hisse senedi gibi- dönem sonunda herhangi bir getiri garanti etmeyen belki de satıldığında zarar ettirebilecek menkul kıymet türleri vardır. Bunların bir kısmı organize bir borsada iĢlem görür -BĠST gibi- kiminin iĢlem gördüğü bir borsa yoktur. 36 Birbirinden farklı cins ve özellikteki bu menkul kıymetlerin değerlemesi de birbirinden farklı değerleme hükümlerine tabi olmaktadır. ĠĢte bu nedenle Menkul Kıymetler özeliklerine göre; Borsa Rayici AlıĢ Bedeli Kıst getiri ölçütü (Kar Ġlaveli AlıĢ Bedeli) yöntemlerinden biri ile değerlemeye tabi tutulur. 37 Borsada iĢlem görüyor olması kaydıyla borsa rayici ölçüsü ile değerlenecek menkul kıymetler aĢağıdadır: Devlet Tahvilleri Hazine Bonosu Gelir Ortaklığı Senetleri Özel Sektör Tahvilleri Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler Finansman Bonoları Kamu idarelerince ihraç edilmiĢ tahviller 38 AlıĢ bedeli ölçüsü ile değerlenecek menkul kıymetler aĢağıdadır: Hisse Senetleri Yabancı Hisse Senetleri Bedelsiz Hisse Senetleri Yatırım Ortaklıklarına ĠliĢkin Hisse Senetleri Yatırım Fonu Katılma Belgeleri Türkiye’de kurulmuĢ bulunan senetlerinden oluĢan) Kar Zarar Ortaklığı Belgeleri (portföyleri Ģirketlerin %51’i hisse 39 Kıst getiri ölçüsü ile değerlenecek menkul kıymetler aĢağıdadır: Yatırım Fonu Katılım Belgesi (AlıĢ Bedeli ile değerlenemeyen, Portföyünün, en az %51’i Türkiye de kurulmuĢ Ģirketlerin hisse senetlerinden olmayan) Euro Bondlar Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler Gelir ortaklığı Senetleri 40 Kıst getiri ölçüsünün kullanılmasına iliĢkin bir örnek; XYZ A.ġ. 01.01.2013 tarihinde birim fiyatı 3 TL den 20.000,00 adet B Tipi Likit Fon almıĢtır. 31.12.2013 tarihinde likit fonun birim fiyatı 3,20 TL olmuĢtur. ______________01/01/2013______________ 111 ÖZEL KESĠM TAH.SEN.BON. 102 BANKALAR B tipi likit fon alımı _____________________________________ 60.000,00 60.000,00 41 31.12.2013 likit fon değeri 3,20 TL 3,20 – 3,00 = 0,20 TL 20.000 X 0,20 = 4.000,00 TL ______________31/12/2013______________ 111 ÖZEL KESĠM TAH.SEN.BON. 642 FAĠZ GELĠRLERĠ Likit fon dönem sonu değerlemesi _____________________________________ 4.000,00 4.000,00 42 ALACAKLAR Alacaklar mukayyet değer ile değerlenirler. Mukayyet değer bir iktisadi kıymetin muhasebe kayıtlarında gösterilen hesap değeridir. Mukayyet değer ölçüsü uygulanmadan önce alacaklar içinde Ģüpheli ve değersiz alacaklar varsa saptanır ve bunlar muhasebe kayıtlarıyla düĢüldükten sonra geriye kalan alacaklara mukayyet değer ölçüsü uygulanır. 43 Alacakların envanter ve değerlemesinde cari hesaplarla ilgili olarak dönemsel gelir tahakkuklarının yapılması sağlanmalıdır. Dövizli alacaklarda mukayyet değer ile değerlenir. Dövizli alacakların mukayyet değerine Maliye Bakanlığınca açıklanan döviz alıĢ kuru üzerinden yapılacak kur değerlemesi sonuçlarının da ilave edilmesi gerekmektedir. 44 Ġhracat kaynaklı yurt dıĢı alacakları da dönem sonu itibariyle kur değerlemesine tabi tutulur. Dövizli alacağın ihracattan kaynaklanan bir alacak olması halinde, kambiyo kar/zarar hesabı yerine aĢağıdaki hesapların kullanılması gerekir: 45 Kur artıĢı halinde, ___________ 31/12/201X_____________ 120 ALICILAR XXX 601 YURT DIġI SATIġLAR 601.99 KUR FARKLARI ___________________________________ XXX Kur azalıĢı halinde, ___________ 31/12/201X_____________ 612 DĠĞER ĠNDĠRĠMLER(-) 120 ALICILAR ___________________________________ XXX XXX 46 ġÜPHELĠ ALACAKLAR Vergi Usul Kanunu, bir alacağın Ģüpheli alacak hükümlerine tabi olması ve karĢılık ayrılabilmesi için; alacağın, Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olması, Dava veya icra safhasında bulunması veya Dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklardan oluĢması gerekir. Alacaklı tarafın muhasebe kayıtlarını bilanço esasına göre tutuyor olması gerekir. Yukarıdaki Ģartları taĢısa bile teminata bağlanmıĢ alacaklar için karĢılık ayrılmaz. ġüpheli hale gelen alacaklar için değerleme gününde tasarruf değerine göre pasifte karĢılık ayrılabilir. 47 ġüpheli alacaklarda muhasebeleĢtirme: _______________15/08/201X_____________ 128 ġÜPHELĠ ALACAKLAR XXX 121 ALACAK SENETLERĠ ___________ 31/12/201X_____________ 654 KARġILIK GĠDERLERĠ XXX 129 ġÜPHELĠ ALACAK KARġILIĞI _____________________________________ Alacak sonradan tahsil edildiğinde: _______________15/10/201X_____________ 100/102 KASA/BANKA XXX 128 ġÜPHELĠ ALACAKLAR _______________15/10/201X_____________ 129 ġÜPHELĠ ALACAK KARġILIĞI XXX 644 KONUSU KALMAYAN KARġILIKLAR _____________________________________ XXX XXX XXX XXX 48 Alacağın tahsilinin imkansız hale gelmesi nedeniyle, değersiz alacak niteliğini kazanması halinde, ___________ 31/12/201X_____________ 128 ġÜPHELĠ ALACAKLAR 129 ġÜPHELĠ ALACAK KARġILIĞI ____________________________________ XXX XXX 49 ġÜPHELĠ ALACAK KARġILIĞI AYRILMASINDA ÖZELLĠKLĠ DURUMLAR Kampanyalı (ön ödemeli) satıĢlardan doğan alacaklar ve avans mahiyetindeki alacaklar için karĢılık ayrılamaz. 334 sayılı VUK Genel Tebliği’ne göre alacağın ilgili dönem kayıtlarına girmiĢ olması ve KDV beyannamelerinde beyan edilmiĢ olması Ģartıyla, KDV içeren Ģüpheli alacaklarda katma değer vergisi için de karĢılık ayrılabilecektir. Aciz vesikasına bağlanan alacaklarda alacağın tamamı için değil bu vesikada yer alan tutar kadar karĢılık ayrılabilir. Yurt dıĢından olan alacaklar içinde dava açıldığının dıĢ temsilciliklere onaylatılması Ģartıyla karĢılık ayrılabilir. (VUK md 323) Dövize endeksli veya döviz cinsinden olan Ģüpheli alacaklar için karĢılık ayrılmasına karar verilmesi halinde, bu alacağa bağlı olarak ortaya çıkan kur farkları da Ģüpheli alacak kabul edilerek karĢılık ayrılır. 50 ĠĢtiraklerden olan alacaklar için karĢılık ayrılabilir. Ġflas halindeki kiĢilerden olan alacaklar için karĢılık ayrılabilir Ferdi iĢletme ve Ģahıs Ģirketlerinde Ģirketin ortaklarından olan alacakları için karĢılık ayrılamaz. ġahıs Ģirketlerinden (Kollektif ve Adi Ortaklıklar) olan alacaklarda TTK hükümlerine göre tüm ortaklar bütün mal varlıklarıyla müteselsilen sorumlu olduklarından Ģüpheli alacak karĢılığı ayrılabilmesi için Ģirket tüzel kiĢiliği ve ortakların hepsi için takibata geçilmiĢ olması gerekmektedir. Ciro edilmek suretiyle gelen senet bedelinin ödenmemiĢ olması durumunda, Ģüpheli alacak karĢılığı ayrılabilmesi için bu senedi ciro eden kiĢi hakkında takibat yapılmıĢ olması gerekir. 51 Kefalete bağlı olan alacaklarda asıl borçlunun yanı sıra kefil nezdinde de takibata geçilmiĢ olması gerekir. Hatır senetleri için Ģüpheli alacak karĢılığı ayrılamaz. TMSF’ ye devredilen bankalarda bulunan mevduat ve repo hesapları için karĢılık ayrılamaz Grup içi firmalardan olan alacaklar için Ģüpheli alacak ayrılabilir. 52 ġüpheli Alacak KarĢılığı Ayrılacak Dönem: Borçlusu tarafından vadesinde ödenmeyen alacaklar kanuni yollara hangi dönemde baĢvurulmuĢsa alacak o dönemde Ģüpheli hale geleceğinden, karĢılık da söz konusu dönemde ayrılacaktır. Alacağın vadesi ile kanuni yollara baĢvurulması farklı dönemlere rastlarsa, karĢılık vadenin dolduğu yılda değil, gerekli kanuni Ģartların sağlandığı yılda ayrılacaktır. ġüpheli alacak uygulaması ihtiyari bir uygulamadır. Alacak Ģüpheli hale geldiği dönemde karĢılık ayrılmadığı durumda, tercihin karĢılık ayırmama yönünde kullanıldığı kabul edilerek, daha sonraki dönemlerde bu alacak için karĢılık ayrılamaz. 53 DEĞERSĠZ ALACAKLAR Bir yargı kararına veya kanaat verici bir vesika istinaden değersiz hale geldiği anlaĢılan alacaklar değersiz alacak olarak değerlendirilir. Değersiz Alacağın Zarar Yazılacağı Dönem: Değersiz alacaklar bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleri ile zarara geçirilerek yok edilirler. Alacakların değersiz alacak niteliğini aldıkları dönemde zarar yazılması gerekir. Ġlgili yılda zarara geçirilmeyen değersiz alacağın, sonraki yıllarda zarar yazılabilmesi mümkün değildir. 54 Diğer Hususlar: ġüpheli alacak karĢılığından farklı olarak, iĢletme hesabı esasında defter tutan mükellefler de değersiz alacaklarını gider kaydetmek suretiyle zarar yazabilirler. ġirket avukatlarının alacağın takibi için yapılan iĢlemlerin sonuçsuz kaldığı yolundaki görüĢüne istinaden değersiz alacak kaydı yapılamaz. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler.” 55 Bir alacağın değersiz alacak sayılabilmesi için tüm hukuki yolların tüketilmiĢ olması gerekir. Borçlunun iflas etmiĢ olması tek baĢına değersiz alacak yazmak için yeterli değildir. Vergi Usul Kanununa göre değersiz alacak yazabilmek için yargı kararının ne olduğu açık olmakla birlikte “kanaat getirici vesika” nın ne olduğu o kadar açık değildir. AĢağıda kanaat getirici vesikaya birkaç örnek sıralanmıĢtır. 56 Borçlunun gaipliğine iliĢkin mahkeme kararı, Konkordato ilan edildiği durumda alacaklının borçluyu ibra ettiği tutar, Alacağın olmadığını ifade eden mahkeme tutanakları, Borçlunun herhangi bir malvarlığı bırakmadan ölümü ve mirasçıların da mirası red kararı, Borçlunun memleketi terk ettiği ve haczi mümkün mal bulunmadığını gösteren belgeler, Mahkeme huzurunda sulh suretiyle alacağın bir kısmından vazgeçilmesi. 57 VAZGEÇĠLEN ALACAKLAR Vazgeçilen alacak kavramı Vergi usul Kanunu’nun 324. maddesinde düzenlenmiĢtir. Bir alacağın vazgeçilen alacak olarak değerlendirilebilmesi için borçlu tarafından ilan edilen konkordatonun kabul edilerek alacağın bir kısmından vazgeçilmesi veya alacaklı ve borçlu tarafın anlaĢarak alacaklının alacağından vazgeçilmesi gerekir. 58 Alacaklının alacağından vazgeçmesi borçlu için borcundan kurtulma ve bu sayede borcunu ödemekten kurtulmak suretiyle bir kazanç elde etme olanağı sunar. Ancak bu kazanç sonuçta zarardan kurtulma Ģeklinde gerçekleĢtiğinden Kanun Koyucu bu kazancı hemen vergilendirmeyi tercih etmemiĢ bunun yerine üç yıl süreyle borçlunun durumunu gözlemlemeyi tercih etmiĢtir. 59 Madde hükmüne göre alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan baĢlayarak üç yıl içinde zararla itfa edilmemesi halinde üçüncü yılın sonunda borçlunun kayıtlarında gelir yazılarak vergilendirilmesi gerekir. BirleĢme, devir, tasfiye hallerinde ise üç yıllık süre beklenmeden gelir yazılması gerekmektedir. Kanun Koyucu, konkordato veya sulh yoluyla vazgeçilen alacakların, borçlunun geçmiĢ yıl zararlarından itfa edilmesini kabul etmemiĢ, alacaktan vazgeçildiği yıl dahil gelecek üç yıl içinde zarar oluĢması halinde zarar mahsubuna imkan vermiĢtir. 60 ALACAK VE BORÇ SENETLERĠ REESKONTU Reeskont, iĢletme aktifinde veya pasifinde yer alan alacak ve borç senet ve/veya çeklerinin değerleme günündeki gerçek değerine indirgenmesidir. Reeskont Uygulamasının ġartları: Alacak veya borç senede veya çeke bağlı olmalıdır. Senet veya çek, vade içermelidir. Senedin veya çekin vadesi değerleme günü itibariyle gelmemiĢ olmalıdır. Senet veya çek bilançoda yer almalıdır. Senet veya çekin bilançoda bulunma nedeni kazancın elde edilmesine yönelik olmalıdır. 61 Reeskont Uygulamasında Özellikli Durumlar: Bankalar, bankerler ve sigorta Ģirketleri dıĢında kalan ve bilanço esasına göre defter tutan mükellefler için reeskont iĢlemi ihtiyaridir. Ancak alacak senetlerini reeskonta tabi tutan kuruluĢlar, borç senetlerini de reeskonta tabi tutmak zorundadır. Kısmi reeskont iĢlemi yapılamaz. Örneğin; alacak senetlerinin bir kısmını reeskonta tabi tutup, diğer kısmını tutmamak olmaz. Bankalara Teminata ve tahsilata verilen senetler için reeskont hesaplanabilir. 62 Kampanyalı ( ön ödemeli ) satıĢlarla ilgili olarak alınan senetler için reeskont hesaplanamaz. Hatır senetleri için reeskont hesaplanamaz. Yıllara sari inĢaat dolayısı ile alınan senetler için reeskont hesaplanamaz. Vadesi belli olan senetsiz alacak ve borçlar için reeskont hesaplanamaz. Müflisten olan alacaklar için reeskont hesaplanamaz. 63 kiralama iĢlemlerinde kiralayan tarafından aktifleĢtirilen alacak tutarının reeskonta tabi tutulması mümkün bulunmamaktadır. Finansal içermeyen senetler için reeskont iĢlemi yapılamayacaktır. Vade, reeskont hesaplamasında teknik bir gerekliliktir. Vade Döviz cinsinden senetli alacak ve borçlar ile çekler reeskonta tabi tutulur. Maliye Bakanlığı 30.04.2013 tarih ve 64 sayılı Vergi Usul Kanunu sirküleri ile vadeli çeklerde reeskont uygulaması yapılacağını kabul etmiĢtir. 64 Dövizli çeklerde LĠBOR (Londra Bankalar arası Faiz Oranı) esas alınır. 31/12/2017 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.” 65 REESKONT HESAPLAMA Reeskont Ģu formülle hesaplanacaktır: F= A-[A x 360/360+(M x T)] F=Reeskont tutarı, A=Nominal değer, M=Faiz oranı T=Vade (vadeye kalan gün sayısı) 66 ÖRNEK VAN GÖLÜ A.ġ’nin 31.12.20XX tarihi itibariyle bilançosunun aktifinde kayıtlı 90 gün vadeli, nominal bedeli 100.000 TL olan bir adet alacak senedi bulunmakta ve senet üzerinde faiz oranı yer almamaktadır. Merkez Bankası kısa vadeli avans iĢlemleri için belirlediği oran % 11,75 dir. Ġç iskonto formülüne göre: F=100.000.-[100.000 x 360/360+(90 x 0.11,75)] F=100.000.-[36.000.000/370.58] F=100.000.-97.146,33 F= 2.853.67 67 Dönem sonunda hesaplanarak dönem kazancının tespitinde dikkate alınan reeskont giderleri izleyen dönemin baĢında reeskont geliri yazılarak (122 veya 222 no.lu hesap) kapatılır. Dövizli senetlerde reeskont tutarı önce döviz bedeli üzerinden hesaplanır. Daha sonra bu tutar kur değerlemesine tabi tutularak reeskont tutarına ulaĢılır. 68 ÖRNEK Bir iĢletmenin aktifinde 31.12.201X tarihi itibariyle 100 gün vadeli 7.000 $ (10.500.TL olarak kayıtlı) tutarında alacak senedi (senette faiz oranı % 10 olarak belirtilmiĢtir) ve 10.000.TL tutarında 40 gün vadeli çeki bulunduğunu varsayalım. TC Merkez Bankası avans iĢlemleri reeskont oranı %11’dir. Dönem sonu $ kurunun 1.82 TL/$ olduğunu kabul edelim. Bu durumda reeskont tutarı Ģöyle hesaplanacaktır: 69 Dövizli Senet Değerlemesi: F= 7000-[7000 x 360/360+(100 x 0.1)] F=7000-[2.520.000/370] F=7000-6810 F=190 $ F=190 x1.82 =345.8.-TL Senet değeri: 7000 x1.82=12.740.-TL Kur farkı geliri: (12.740.-10.500=) 2.240-TL Vadeli çek değerlemesi: F=10.000.-[10.000. x 360/360+(40 x 0.11)] F=10.000.-[3.600.000/364.40] F=10.000.-9.879,25 F=120,75.TL 70 -Muhasebe kayıtları Ģöyle olacaktır: ___________ 31/12/201X_____________ 121 ALACAK SENETLERĠ 646 KAMBĠYO KARLARI Dövizli senet dönem sonu değerlemesi ___________________________________ ___________ 31/12/201X_____________ 657 REESKONT FAĠZ GĠDERLERĠ 657.01 Gider niteliğinde 345,80 657.03 Gider niteliğinde 120,75 122 ALACAK SEN. REESKONTU Dönem sonu reeskont hesaplanması ___________________________________ ___________ 01/01/201X_____________ 122 ALACAK SENETLERĠ REESKONTU 647 REESKONT FAĠZ GELĠRLERĠ 647.01 Mali gelir nit. 345,80 647.03 Mali gelir nit. 120,75 Önceki yıl ayrılan reeskontların iptali ___________________________________ 2.240,00 2.240,00 466,55 466,55 466,55 466,55 71 TĠCARĠ BORÇLAR HESABI ĠĢletme ticari borçları Ģu borç kalemlerinden oluĢur: Satıcılar (satıcılara senetsiz borçlar), Borç Senetleri, Alınan Depozito ve Teminatlar, Alınan Avanslar, Diğer Ticari Borçlar. 72 ĠĢletme yabancı kaynakları içinde yer alan ve ticari borçlar olarak nitelendirilen borçlar, iĢletmelerin ticari işlemleri çerçevesinde doğan borçlardır. Ticari faaliyetle ilgili olmakla birlikte bir ticari işlem sonucu oluşmayan borçlar işletme bilançosunun bu kalemi içinde gösterilmez. Bu tür borçlar diğer borçlar içinde gösterilir. Mukayyet değeri ile değerlenir. Ticari borçlar vadelerine göre kısa ve uzun vadeli olmak üzere ikiye ayrılır. Döviz cinsinden alınan ticari borçlar dönem sonunda Maliye Bakanlığı’nca ilan edilen döviz alıĢ kuru üzerinden değerlemeye tabi tutulur. 73 BORÇ SENETLERĠ HESABI ĠĢletmenin ticari faaliyeti ile ilgili olarak ortaya çıkan senede bağlı borçları bilançonun uzun veya kısa vadeli yabancı kaynakları içinde bu kalemde gösterilir. Borç senetlerinden kasıt TTK uyarınca düzenlenmiĢ ve borçlusu iĢletme olan Bono ve Poliçelerdir. Borç senetlerinin fiili envanterinde alacaklı iĢletmelerle mutabakat sağlanır ve vadeleri bazında ayırım yapılır. Dönem sonu itibariyle nedeni tespit edilememiĢ envanter farklılıkları 197 ve 397 no.lu hesaplar kullanılmak suretiyle düzeltilir. Envanter farklılığının nedeni tespit edildiğinde gerekli düzeltme kaydı yapılarak 197 ve 397 no.lu hesaplar kapatılır. 74 ALINAN DEPOZĠTO VE TEMĠNATLAR Alınan depozito ve teminatlar diğer borçlar gibi mukayyet değeri ile değerlenir. Döviz cinsinden alınan depozito veya teminatlar dönem sonunda Maliye Bakanlığı’nca ilan edilen döviz alıĢ kuru üzerinden değerlemeye tabi tutulur. 75 ALINAN AVANSLAR Avans; belirli veya belirsiz bir iktisadi kıymeti veya hizmeti belli bir zamanda belli kiĢiden almak veya kiĢiye satmak amacıyla alım-satım bedeline mahsuben alıcı tarafından verilen satıcı tarafından da alınan ön ödeme niteliğinde bir bedeldir. Döviz olarak alınan avansların mukayyet bedeli, Maliye Bakanlığınca yayımlanan kur üzerinden yapılacak kur değerlemesi sonucuna göre düzeltilir. Kur değerlemesinde tespit edilecek lehte kur farkları gelir (646 no.lu hesap), aleyhte kur farkları da gider (780/797 no.lu hesap) kaydedilir. 76 STOKLAR Tanımı Ve Stok Hesapları Stoklar iĢletmenin üretimde kullanmak veya satmak amacı ile edindiği ilk madde ve malzeme, yarı mamul, mamul, ticari mal, hurda gibi varlıklar ile kendi ürettiği benzeri nitelikteki iktisadi kıymetleri ifade eder. Stoklar maliyet bedeli ile değerlenir. Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder. 77 Satın Alınan Emtianın Değerlemesi Stoklar maliyet bedeli ile değerlenir. Buna göre, satın alman emtiada, maliyet bedeline aĢağıdaki unsurların girmesi gerekir: Satın alma bedeli. Malın iĢ yerine getirilmesine kadar ödenen nakliye ve sigorta giderleri. Ödenen alıĢ komisyonları. Ġthal edilen emtianın CĠF bedeli, gümrükte ödenen vergiler ve emtianın gümrükten iĢyerine gelinceye kadar yapılan nakliye, komisyon ve benzeri giderler. Ġthalat teminatları için ödenen faiz ve komisyonlar. Emtianın satın alınıp iĢletme stoklarına girdiği tarihe kadar oluĢan kur farkları. 78 Kur Farkında Ve Finansman Giderlerinde Durum Seçimlik Stokta kalan emtia ile ilgili olarak daha sonra ortaya çıkacak aleyhe kur farklarının ilgili bulundukları yıllarda gider yazılması veya malın maliyetine intikal ettirilmesi mükelleflerin seçimine bırakılmıĢtır. (VUK 238 Sıra No’lu Genel Tebliğ) Emtianın iĢletmenin stoklarına girdiği tarihe kadar oluĢan lehe kur farklarının maliyetten düĢülmesi, daha sonrasında ortaya çıkan lehe kur farklarının ise doğrudan gelir yazılması veya malın maliyetinden düĢülmesi, mükellefin tercihine bırakılmıĢtır. (VUK 334 Sıra No’lu Genel Tebliğ ) ĠĢletmelerin finansman temini amacıyla bankalardan veya benzeri kredi kurumlarından aldıkları krediler için ödedikleri faiz ve komisyon giderlerini doğrudan gider olarak kaydedebilecekleri gibi, diledikleri takdirde malın maliyetine de kaydedebilirler (VUK 238 Sıra No’lu Genel Tebliğ) 79 Ġmal Edilen Emtianın Değerlemesi Ġmal edilen (üretilen) emtianın (tam ve yarı mamul mallar) maliyet bedeli aĢağıda yazılı unsurları ihtiva eder. Mamulün vücuda getirilmesinde sarf olunan iptidai ve ham maddelerin bedeli. Mamule isabet eden iĢçilik Genel imal giderlerinden mamule düĢen hisse Genel idare giderlerinden mamule düĢen hisse; (Bu hissenin mamulün maliyetine katılması ihtiyaridir.) Ambalajlı olarak piyasaya arz edilmesi zaruri olan mamullerde ambalaj malzemesinin bedeli. 80 ĠĢletmeler imal ettikleri emtianın maliyet bedellerini yukarıdaki unsurları ihtiva etmek Ģartıyla diledikleri usulde tayin edebilirler. (VUK Md. 275) AĢağıda en çok kullanılan maliyet yöntemleri sıralanmıĢtır. Maliyet hesaplanırken birinci öncelik fiili maliyet yönteminin uygulanmasıdır. Vergi Usul Kanunu’nun da tercihi budur. Misli nitelikteki mal üretim ve satıĢları gibi fiili maliyetin hesaplanmasının mümkün olmadığı durumlarda diğer maliyet yöntemlerine baĢvurulur. 81 Fiili Maliyet Yöntemi Ortalama Maliyet Yöntemi Basit Ortalama Maliyet Yöntemi Ağırlıklı Ortalama Maliyet Yöntemi Hareketli Ağırlıklı Ortalama Maliyet Yöntemi FĠFO (Ġlk Giren Ġlk Çıkar) Yöntemi Standart Maliyet Yöntemi ile Değerleme 82 Emtiada DüĢük Bedelle Değerleme Dönem sonlarında stok hesaplarında emtia açısından en çok dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi emtiada değer düĢüklüğünün olup olmadığının tespitidir. Kanun Koyucu, çeĢitli nedenlerle satıĢ bedeli maliyet bedelinin % 10 veya daha fazla altına düĢmüĢ emtianın bulunması halinde bu düĢüklüğün zarar olarak kayıtlara iĢlenebileceğini hüküm altına almıĢtır. Yukarıda açıklanan nedenlerle değer düĢüklüğüne uğrayan emtianın dönem sonundaki değerleme ölçüsü maliyet bedeli yerine emsal bedeli olur. 83 Vergi Usul Kanunu, değeri düĢen mallarda emsal bedelin nasıl hesaplanacağını 267. Maddesinde açıklamıĢtır. Buna göre, değeri düĢen malların emsal bedeli aynı cins ve nevideki mallar için sıra ile değerlemenin yapılacağı ayda, veya bir önceki ayda ya da bir da önceki ayda bu mallardan satıĢ yapılmıĢsa, bu mallardan satıĢların miktar ve tutarına mükellef tarafından çıkarılacak olan ortalama satıĢ fiyatına göre hesaplanır. Bu esasın uygulanması için aylık satıĢ miktarının, emsal bedeli tayin olunacak her bir malın miktarına nazaran % 25’den az olmaması gerekir. 84 Örnekle açıklamak gerekirse, 31 Aralık günü stoklarınızda bulunan bir emtianın (ticari mal da olabilir imal edilmiĢ emtia da)birim maliyet bedelinin 100 TL olduğunu ve elinizde bu maldan 1.000 adet bulunduğunu varsayalım. ĠĢletme aynı maldan en az 250 adetini aralık ayında veya kasım ayında ya da ekim ayında 90 TL’ne satmak zorunda kalmıĢsa, yani birim baĢına % 10 zarar etmiĢse, 31 Aralıkta stokta bulunan 1.000 adet emtianın değerini de (1.000 Ad. x 100 TL=)100.000 TL değil, (1.000 Ad. x 100 TL=) 90.000 TL olarak belirleyebilir. Aradaki 10.000 TL farkı ise dönem zararı olarak gelir tablosunda raporlar ve vergi matrahından indirebilir. Bu örnekteki rakamlardan yola çıkarak dönem sonu stoktaki malın değeri olan 100.000 TL maliyet bedeli, 90.000 TL ise emsal bedelidir. 85 Kıymeti DüĢen Emtiada Değerleme Yukarıdaki anlatılan değer düĢüklüğü emtiada herhangi bir fiziksel kayıp olmadığı halde piyasa koĢulları vb. nedenlerle malın değer düĢüklüğü göstermesi hali ile ilgilidir. Ancak bazı durumlarda malın fiziki olarak değer düĢüklüğüne uğraması söz konusu olabilir. Bunlar; Yangın, deprem ve su basması gibi afetler, Bozulmak, kırılmak, çürümek, çatlamak, paslanmak gibi hallerdir. 86 Bu gibi nedenlerle iktisadi kıymetlerinde önemli bir azalıĢ olan emtia da maliyet bedeli yerine emsal bedeli ile değerlenir. (VUK 278) Bu haller dıĢında, örneğin çalınma veya kaybolma suretiyle emtiada meydana gelen kayıplar için bu hükmün uygulanması mümkün değildir. Emtiadaki piyasa fiyatının düĢmesi vb. nedenlerle değer düĢüklüğü halinde emsal bedeli, Vergi usul Kanunu’ndaki yönteme göre bizzat Mükellef ĠĢletme tarafından tayin edilirken, fiziki nedenlerle meydana gelen kıymet kaybı dolayısıyla takdir komisyonuna baĢvurulması ve emsal bedeli takdir komisyonunca tespit edilmesi gerekir. 87 Çalınan Malların Değerlemesi Gerek satın alınan gerekse imal edilen emtianın maliyet bedeli ile kayıtlara alınması esastır. Söz konusu malın değerinin düĢmesi ya da fiziki nedenlerle değer kaybına uğraması halinde maliyet bedeli yerine emsal bedelinin uygulanacağı yukarıda açıklanmıĢtır. Çalınan veya kaybolan mallar da ise durum farklıdır. Çalınan veya kaybolan malların çalındığı veya kaybolduğu polis raporuyla ya da mahkeme kararıyla bile tespit edilse bu malların maliyet bedellerinin gider olarak vergi matrahından düĢülmesi mümkün değildir. Dolayısıyla çalınan veya kaybolan mallara ilgili bir değerleme yapılmaz. Muhasebe kayıtlarına alındığı tarihteki maliyet bedeli üzerinden kayıtlardan çıkarılır. Ayrıca çalınan veya kaybolan mal ve sair kıymetler dolayısıyla bu malların iktisabında veya üretiminde indirim konusu yapılan KDV düzeltilmelidir. 88 Vade ve fiyat farkı Vade farklarının stok maliyetine ilave edilip edilmeyeceği, vade farkının alıĢ faturasında gösterilip gösterilmediğine bağlıdır. Bir baĢka deyiĢle alıĢ faturasında açıkça gösterilen veya alıĢ fiyatı içinde gizlenmiĢ olan vade farkları maliyete dahildir. Bunlar, malın iktisabı aĢamasında kesinleĢen maliyet unsurlarıdır. Daha sonra ortaya çıkan örneğin mal bedelinin vadesinde ödenmemesinden kaynaklanan vade farkları ise finansman gideri niteliğindedir. Ancak bunların da mal maliyetine ilave edilmesi ihtiyaridir. 89 Ġskontolar ve Primler Ġskonto için de durum vade ve fiyat farklarındaki gibidir. Fatura üzerinde belirtilen iskonto malın maliyet bedelinden düĢülür. Ancak, daha önce alınmıĢ bir malla ilgili olarak, belirlenen vadeden önce ödemeden dolayı, sonradan yapılan erken ödeme iskontosu maliyet bedelinden düĢülmez, gelir yazılır. (26 Seri No.lu KDV Genel Tebliği) 90 ĠĢletmeden Çekilen Emtia ĠĢletme sahip ve/veya ortaklarının ya da bunların eĢ ve çocuklarının iĢletmeden çektikleri paralar veya aynen aldıkları sair değerler gider kaydedilmez. Bunlar tarafından alınan veya çekilen iktisadi kıymetler emsal bedeli ile değerlenerek ortakların iĢletmeden çekiĢi olarak emsal bedel olarak hasılata ilave edilir ve emsal bedeli üzerinden KDV hesaplanır. 91 Ayın Ücret Olarak Ödenen Emtia Gerek iĢletmede üretilen gerekse hazır olarak tedarik edilen emtianın hizmet karĢılığı olarak iĢletme çalıĢanlarına verilmesi halinde, verilen bu emtialar verildiği gün ve yerdeki perakende fiyatlar ile değerlenir. 92 Ayın Olarak BağıĢlanan Emtia BağıĢ ve yardımın nakden yapılmaması halinde, bağıĢlanan veya yardımın konusunu teĢkil eden mal veya hakkın maliyet bedeli veya mukayyet değeri, bu değer mevcut değilse Vergi Usul Kanunu hükümleri dairesinde takdir komisyonlarınca tespit edilecek değerinin esas alınması gerekmektedir. Yapılan bağıĢ ve yardımın maliyet bedeli ticari kazancın tespitinde gider kaydedilir. Ancak bu giderin vergi matrahından indirilip indirilemeyeceğinin tespitinde bağıĢ ve yardımın kime ve ne amaçla yapıldığına bakılması gerekir. 93 Konsinye Mallar Konsinye mal, bir iĢletmenin satılması amacı ile baĢka iĢletmeye gönderdiği maldır. Bu gönderilen mal herhangi satıĢ iĢlemi içermez. Dolayısıyla konsinye olarak gönderilen mal gönderen iĢletmenin aktifinde kayıtlı olmakla beraber, fiili stokları içinde yer almaz. Konsinye mal veren iĢletmeler bu malları stoklar hesabının detayında izler. Bu mallar envanter ve değerlemede bu iĢletmenin stokları arasında gösterilir. Konsinye mal kabul eden iĢletmeler ise konsinye mal gelmesi ile herhangi bir iĢlem yapmayacaklardır. Durumu nazım hesaplarda takip edebilirler. 94 DURAN VARLIKLAR ĠĢletme kayıtlarında bulunan sabit kıymetler gerek ilk muhasebeleĢtirilmesinde gerekse dönem sonunda maliyet bedeli ile değerlenir. Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder. 95 Satın alınan sabit kıymetin maliyeti aĢağıdaki unsurlardan oluĢur: Satın alma bedeli, Makine tesisatta gümrük vergileri, nakliye ve montaj giderleri, Mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsanın tesviyesinden oluĢan giderler. Ġmal ve inĢa edilen iktisadi kıymetlerde, imal ve inĢa bedelleri toplamından oluĢur. Sabit kıymetin finansmanında kullanılan kredi faizleri ile yurt dıĢından döviz kredisi ile sabit kıymet ithali nedeniyle oluĢan kur farları aktifleĢtirildikleri dönemin sonuna kadar maliyete intikal ettirilmek zorundadır. Sonraki dönemlerde devam eden finansman giderinin ise maliyete ilave edilmesi veya giderleĢtirilmesi ihtiyaridir. Ancak sabit kıymetin satın alındığı dönemden sonraki dönemde finansman giderini aktifleĢtirmeyi ya da giderleĢtirmeyi tercih eden mükelleflerin söz konusu sabit kıymetin daha sonraki yıllarda devam eden finansman giderlerini de önceki tercihine uygun olarak aktifleĢtirmesi ya da giderleĢtirmesi gerekir. Bir baĢka deyiĢle söz konusu sabit kıymet için ikinci yılda kullandığı tercihi daha sonraki yıllarda değiĢtirmesi mümkün değildir. 96 Maliyet bedeline eklenmesi ihtiyari giderler: Vergi Usul Kanunu sabit kıymet alımı esnasında ortaya çıkan bazı harcamaların aktifleĢtirilmesi ya da giderleĢtirilmesi konusunda mükellefi serbest bırakmıĢlardır. Bu giderler aĢağıdadır: Sabit kıymetin satın alınmaları sırasında ödenen Noter, Mahkeme, Kıymet takdiri, Komisyon ve Tellaliye, Emlak alım ve taĢıt alım vergileri. ÖTV 97 Sabit kıymet bir kere alındıktan ve maliyet bedeli tespit edildikten sonra dönem sonlarında da bu değerle izlenir. Ancak daha önce aktife alınan sabit kıymetin; Ömrünü uzatan harcamalar ve Normal iktisadi ömründe, fonksiyonlarını değiĢtiren harcamalar doğrudan gider kaydedilmeyerek maliyete ilave olunur. Bu nedenle sabit kıymetlerle ilgili olarak yapılan harcamaların niteliklerine bu açıdan bakılarak maliyete ilave veya gider yazma konusunda karar vermek gerekir. Yukarıda belirtilen iĢlevleri görmeyen normal bakım, tamir ve temizleme giderleri maliyete eklenmeyerek doğrudan gider yazılır. 98 AMORTĠSMANLAR ĠĢletme aktifinde olup iĢletmede bir yıldan fazla kullanılan, yıpranmaya aĢınmaya veya kıymetten düĢmeye maruz bulunan sabit kıymetlere uygulanır. Amortisman oranları iĢletmenin içinde bulunduğu sektör ve sabit kıymet cinsi itibarıyla ayrı ayrı olmak üzere Maliye Bakanlığı tarafından tebliğ ile ilan edilmiĢtir. Ġlan edilen oranların altında veya üstünde amortisman ayrılamaz. 99 BoĢ arazi ve arsalar hariç gayrimenkuller, maden ocakları, petrol kuyuları, makine ve tesisat, gemiler, diğer taĢıt araçları, alet, edevat, mefruĢat, demirbaĢ, sinema filmi ve benzeri sabit kıymetlerle patent, telif, ihtira, imtiyaz, gayrimaddi haklar amortisman konusuna girmektedir. Amortisman uygulamasında sabit kıymete sonradan yapılan harcamalardan iktisadi kıymetin ömrünü uzatıcı giderler, aktifleĢtirildikleri yıldan itibaren bağımsız olarak, fonksiyonunu artırıcı giderler ise asıl Ġktisadi kıymetin kalan itfa süresi içerisinde eĢit tutarlarda itfa edilirler. 100 Ġktisadi ve Teknik Bütünlük Amortisman uygulamasında dikkat edilmesi gereken diğer bir husus da; iktisadi ve teknik açıdan bütünlük arz eden sabit kıymetlerin birlikte değerlendirilmesi ve uygulanacak amortisman oranının da, amortisman ayırma yönteminin de aynı olması zorunluluğudur. Ġktisadi bütünlük, iktisadi kıymetlerin bir arada kullanılmasının daha rasyonel, istenen amacı gerçekleĢtirmede daha etkili, kayıpların daha az olmasını ifade eder. Teknik bütünlük, iktisadi kıymetlerin bir amacı gerçekleĢtirmede bir arada kullanılmalarının zorunlu olmasını belirler. 101 Amortisman ayırma yöntemleri Vergi Usul Kanunu amortisman uygulamasında çeĢitli yöntemler kabul etmiĢtir. Bunlar; Normal amortisman; Maliye Bakanlığı’nca belirlenen amortiman oranı ve faydalı ömür üzerinden eĢit oran ve tutarda amortisman ayrılmasıdır. Azalan bakiyeler usulü ile amortisman; Bilanço usulü ile defter tutan mükelleflerin uygulayabileceği bir amortisman yöntemidir. Esası, Maliye Bakanlığı’nca belirlenen oran ve faydalı ömre uygun olmak Ģartıyla her yıl üzerinden amortisman ayrılacak tutarın önceki yıllarda ayrılmıĢ amortismanın tenzili suretiyle bulunmasıdır. Uygulanacak amortisman oranı ise Maliye Bakanlığı’nca belirlenen amortisman oranının iki katıdır. Ancak normal oranın iki ile çarpılması sonucu bulunacak bu oran da her halükarda % 50’den fazla olamaz. Fevkalade amortisman; doğal afetler, yeni icatlar veya cebri çalıĢmaya maruz tutulmadan dolayı kullanılamaz hale gelen sabit kıymetler için Maliye Bakanlığı’ndan alınacak özel bir amortisman tutarıdır. 102 Amortisman ayırmada özellikli durumlar Amortismanın herhangi bir yıl yapılmamasından veya ilk uygulanan orandan daha düĢük bir oran uygulanmasından dolayı amortisman süresi uzamaz. Amortisman ayırma hakkı o yıl için kullanılır. Kullanılmaması halinde sonraki yıla devretmez. O yıl için amortisman hakkından vazgeçilmiĢ sayılır. Amortisman yönteminde normal amortisman uygulamasından azalan bakiyeler usulüne geçiĢ mümkün değildir. Ancak azalan bakiyeler usulünden normal usule dönmek mümkündür. Yöntem değiĢikliği amortisman süresini uzatmaz. Amortismana tabi tutulan iktisadi kıymetler ve bunların amortismanları envanter defterinin ayrı bir yerinde, özel bir amortisman defterinde veya amortisman listelerinde gösterilmek zorundadır. 103 Alındıktan sonra montajı gereken iktisadi kıymetlerde, montaj iĢlemi tamamlandıktan sonra iktisadi kıymetin kendisinden bekleneni yerine getirebilir, (kullanılabilir) duruma geldikten sonra amortisman uygulanabilir. ĠĢletmede imal ya da inĢa edilen iktisadi kıymetlerde de, imal ya da inĢa tamamlandıktan, kendisinden beklenen yerine getirebilir, (kullanılabilir) duruma geldikten sonra amortisman uygulanabilir. Burada söz konusu iktisadi kıymetler inĢaat, imalat hesaplarından çıkarılarak sabit kıymet hesabına aktarılmıĢ olmalıdır. Tarım tesislerinde, tesislerin ürün vermesi beklenmez, tesislerin tamamlanması yeterli sayılır. 104 Kıst Dönem Amortismanı Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeĢitli Ģekillerde iĢletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobilleri hariç olmak üzere iĢletmelere ait binek otomobillerinin aktife girdiği hesap dönemi için ay kesri tam ay sayılmak suretiyle kalan ay süresi kadar amortisman ayrılması zorunlu olup, amortisman ayrılmayan süreye isabet eden bakiye değer ise, itfa süresinin son yılında tamamen yok edilir. Bu yöntem sadece binek otomobillere uygulanabilir. 105 YENĠLEME FONU Satılan bir sabit kıymetin yerine yenisi alınması gerekiyorsa, satılan sabit kıymetin satıĢından elde edilen karın vergilendirilmemesi için aĢağıdaki Ģartlar dahilinde yenileme fonu uygulaması yapılabilir. Yenileme fonu ayırabilmek için bilanço hesabı esasına göre defter tutmak gerekir. Satılan iktisadi kıymetin yenilenmesinin zaruri olması veya iĢletmeyi yönetenlerce karar verilip teĢebbüse geçilmiĢ bulunulmalıdır. Satın alınacak iktisadi kıymetin daha önce satılan kıymetle aynı nitelikte olması gerekir. Satılan ve yenilenecek olan iktisadi kıymet Amortismana Tabi iktisadi kıymet olmalıdır. Bu anlamda boĢ arazi ve arsalar amortismana tabi olmadığından satıĢından doğan kar yenileme fonuna alınmaz. Yenileme fonuna alınan satıĢ karı, alınan yeni sabit kıymetin amortismanları ile itfa edilerek kapatılır. 106 Yenileme Fonunda kullanım süresi: Yenileme fonuna ayrılan tutar en çok üç yıl bu hesapta bekletilebilir. Üç yıl içinde sabit kıymet yenilenemez ise fondaki tutar dönem karına ilave edilerek vergilendirilir. Üç yılın tespiti tartıĢmalıdır. Bu konuda iki görüĢ vardır: Süre ile ilgili birinci görüĢ: Amortismana tabi iktisadi kıymetin satıĢından elde elde edilen karın yenileme giderlerini karĢılamak üzere pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl sure ile tutulabileceği kesin hüküm olduğundan, yıl deyimi dönem kabul edilmekte, yenileme fonuna alınıldığı yılı baĢlangıç yılı sayılmaktadır. 107 Süre ile ilgili ikinci görüĢ: DanıĢtay tarafından benimsenen ikinci görüĢ karın satıĢın yapıldığı yılı izleyen üçüncü yılın vergi matrahına dahil edileceği yönündedir. SatıĢ karından oluĢan fonun döviz veya mevduat hesaplarında tutulması sonucu elde edilen kur veya faiz geliri fona eklenmez. 108 ÖZEL MALĠYET BEDELĠ Kiralanan gayrimenkullerle ilgili olarak iĢletmeler tarafından yapılan değer artırıcı veya gayrimenkulü geniĢletici nitelikteki giderlerden kira süresi sonunda kiralayanda bırakılacak olan kıymetler özel maliyet adını almaktadır. Bu tür harcamalar doğrudan gider yazılmayıp aktifleĢtirilir. Özel maliyetler kira süresine göre eĢit yüzdelerle amortismana tabi tutulur. Kira süresinin belirsiz olması durumunda amortisman beĢ yıllık süre esas alınarak hesaplanacaktır. Özel maliyet bedellerinin itfasında kıst amortisman uygulaması yapılmaz ve azalan bakiyeler usulü kullanılmaz. Özel maliyetin bir bedel karĢılığında devredilmesi durumunda iktisadi kıymet satısı gibi iĢlem yapılır. • 109 FĠNANSAL KĠRALAMA ĠġLEMLERĠNDE DEĞERLEME Finansal kiralama iĢlemlerinde, finansal kiralamaya konu olan iktisadi kıymet ile sözleĢmeden doğan hak, borç ve alacakların değerlenmesinde; kiracı tarafından finansal kiralama iĢlemine konu iktisadi kıymetin kullanım hakkı ve sözleĢmeden doğan borç, kiralama konusu iktisadi kıymetin rayiç bedeli veya sözleĢmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerinden düĢük olanı ile yapılır. Dönem sonunda döviz cinsinden yapılan finansal kiralamalarda Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan döviz alıĢ kuru ile değerlenir. 110 YILLARA YAYGIN ĠNġAAT VE ONARIM ĠġLERĠ Birden fazla takvim yılına sirayet eden inĢaat (dekapaj iĢleri de inĢaat iĢi sayılır) ve onarma iĢlerinde kar veya zarar iĢin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, o yıl beyannamesinde gösterilir. ĠnĢaat ve onarma iĢlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarih; diğer hallerde iĢin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarih bitim tarihi olarak kabul edilir. Dönem sonunda henüz tamamlanmamıĢ iĢlere iliĢkin giderler 170 hesapta, alınan hakkediĢ bedelleri ise 350 hesapta mukayyet değerleri ile muhafaza edilir. 111 MüĢterek Giderlerin Dağıtımı Yıllara sari inĢaat ve onarma iĢlerinde müĢterek genel giderlerin nasıl dağıtılacağı önemlidir. Yıl içinde birden fazla inĢaat ve onarma iĢinin birlikte yapılması halinde, her yıla ait müĢterek genel giderler bu iĢlere ait harcamaların birbirine olan nispeti dahilinde; 112 ÖRNEK E. Mühendislik Mümessillik A.ġ. 2012 yılında üç inĢaat ve taahhüt iĢi için 120.000.TL tutarında genel gider yapmıĢ ve bu iĢlerle ilgili olarak aĢağıdaki harcamaları gerçekleĢtirmiĢtir. Yıllara Yaygın Taah.ĠĢi Harcama Tutarı Dağıtım Oranı Gider Payı A Taahhüt ĠĢi 150.000. % 25 30.000.B Taahhüt ĠĢi 200.000. % 33,3 40.000.C Taahhüt ĠĢi 250.000. % 41,7 50.000.----------------------------------600.000.%100 120.000 113 Yıl içinde tek veya birden fazla inĢaat ve onarma iĢinin bu madde Ģümulüne girmeyen iĢlerle birlikte yapılması halinde, her yıla ait müĢterek genel giderler, bu iĢlere ait harcamalar ile diğer iĢlere ait satıĢ ve hasılat tutarlarının birbirine olan nispeti dahilinde; 114 ÖRNEK E. Mühendislik Mümessillik A.ġ. 201X yılında üç inĢaat ve taahhüt faaliyeti üzerinde çalıĢmıĢ, bu iĢlerin yanında bir de Otomotiv iĢinde faaliyet göstermiĢtir. Bunların hepsi için yapılan ortak genel giderler 140.000.- TL’dir. A taahhüt iĢinde 150.000.- TL, B taahhüt iĢinde 200.000.- TL, C taahhüt iĢinde 250.000.- TL harcama yapmıĢtır. Otomotiv iĢinden dolayı ise 100.000.-TL hasılat elde etmiĢtir. Bu verilere göre müĢterek genel giderler aĢağıdaki Ģekilde dağıtılacaktır. ĠĢin Adı Harcama/Hasılat Tutarı A Taahhüt ĠĢi 150.000.B Taahhüt ĠĢi 200.000.C Taahhüt ĠĢi 250.000.Otomotiv ĠĢi 100.000.------------------700.000. Oranı % 21,4 % 28,5 % 35,7 % 14,4 ----------------%100 Gider Payı 30.000.40.000.50.000.20.000.-------------------140.000.- 115 Amortismanların Dağıtımı: Birden fazla inĢaat ve onarma iĢlerinde veya bu iĢlerle sair iĢlerde müĢtereken kullanılan tesisat, makine ve ulaĢtırma vasıtalarının amortismanları, bunların her iĢte kullanıldıkları gün sayısına göre dağıtılır. 116 TĠCARĠ KÂRDAN MALĠ KÂRA GEÇĠġ 117 Kanunen Kabul Edilmeyen Gider (K.K.E.G.) Kavramı ĠĢletmelerin faaliyetiyle ilgili olduğu veya doğrudan iĢletme tarafından çeĢitli nedenlerle yapıldığı halde vergi mevzuatı gereğince vergi matrahının tespitinde, matrahtan indirim konu yapılamasına izin verilmeyen giderlerdir. Örneğin iĢletmeye ait vergi borcunun geç ödenmesi nedeniyle oluĢan gecikme faizi gideri iĢletme faaliyeti ile ilgili olduğu halde 6183 sayılı Kanun uyarınca K.K.E.G.’dir. ĠĢletme tarafından yapılan bazı bağıĢlar da, bağıĢ yapmak iĢletme tüzel kiĢiliğinin bir tasarrufu olduğu halde K.K.E.G.’dir. 118 Bu giderlerin iĢletmenin faaliyet konusu ile ilgisi olmayan ve iĢletme tüzel kiĢiliğinin kararı olmayan bir takım harcamalarla karıĢtırılmaması gerekir. Örneğin iĢletme sahibinin iĢletmede çalıĢmayan eĢinin arabasının giderleri K.K.E.G. değildir. O harcama esasen iĢletme sahibinin iĢletmeden çektiği değerdir. K.K.E.G. değil, iĢletme sahibinin cari hesabına yazmak gerekir. 119 Gelir Vergisinde Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler Gelir Vergisinde kanunen kabul edilmeyen giderler 41. Maddede sayılmıĢtır. Bunlar; 1. TeĢebbüs sahibi ile eĢinin ve çocuklarının iĢletmeden çektikleri paralar veya aynen aldıkları sair değerler (Aynen alınan değerler emsal bedeli ile değerlenerek teĢebbüs sahibinin çektiklerine ilave olunur.) 2. TeĢebbüs sahibinin kendisine, eĢine, küçük çocuklarına iĢletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatlar; 3. TeĢebbüs sahibinin yürütülecek faizler; iĢletmeye koyduğu sermaye için 120 4. TeĢebbüs sahibinin, eĢinin ve küçük çocuklarının iĢletmede cari hesap veya diğer Ģekillerdeki alacakları üzerinden yürütülecek faizler; 5. TeĢebbüs sahibinin, iliĢkili kiĢilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel veya fiyatlar üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması halinde, emsallere uygun bedel veya fiyatlar ile teĢebbüs sahibince uygulanmıĢ bedel veya fiyat arasındaki iĢletme aleyhine oluĢan farklar iĢletmeden çekilmiĢ sayılır. 121 6. Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teĢebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar (Akitlerde ceza Ģartı olarak derpiĢ edilen tazminatlar, cezai mahiyette tazminat sayılmaz.) 7. Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklam giderlerinin tamamı 122 8. Kiralama yoluyla edinilen veya iĢletmede kayıtlı olan yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz, uçak ve helikopter gibi hava taĢıtlarından iĢletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ile amortismanları; 9. Kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aĢan iĢletmelerde, aĢan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, iĢletmede kullanılan yabancı kaynaklara iliĢkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10'unu aĢmamak üzere Bakanlar Kurulunca kararlaĢtırılan kısmı. 123 10. Basın yoluyla iĢlenen fiillerden veya radyo ve televizyon yayınlarından doğacak maddî ve manevî zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri. 124 Kurumlar Giderler Vergisinde Kanunen Kabul Edilmeyen Gelir Vergisi Kanunu Md. 41 Kurumlar Vergisi mükellefleri için de geçerlidir. Kurumlar Vergisi mükellefleri yukarıda sayılanlara ilave olarak; aĢağıdaki giderleri de matrahtan indirim konusu yapamazlar: 1. Öz sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faizler. 2. Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler. 3. Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar. 125 4. Her ne Ģekilde ve ne isimle olursa olsun ayrılan yedek akçeler (Türk Ticaret Kanununa, kurumların kuruluĢ kanunlarına, tüzüklerine, ana statülerine veya sözleĢmelerine göre safî kazançlardan ayırdıkları tüm yedek akçeler ile Bankacılık Kanununa göre bankaların ayırdıkları genel karĢılıklar dahil). 5. Kanunlarla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak tespit edilen hadler saklı kalmak kaydıyla, menkul kıymetlerin itibarî değerlerinin altında ihracından doğan zararlar ile bu menkul kıymetlere iliĢkin olarak ödenen komisyonlar ve benzeri her türlü giderler. 126 6. SözleĢmelerde ceza Ģartı olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalıĢanlarının suçlarından doğan maddî ve manevî zarar tazminat giderleri. Yukarıdaki maddelere ek olarak Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/3 maddesi uyarınca, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına iliĢkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dıĢı kurum kazancından indirilmesi kabul edilmez. Bu kuralın tek istisnası iĢtirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleridir. 127 Diğer Kanunlarda bulunan Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında belirtilmediği halde baĢka kanunlarda gelir ve kurumlar vergisi matrahından düĢülmesi yasaklanan giderler aĢağıdadır: 1-5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. maddesi gereğince, fiilen ödenmeyen SSK primleri 2-Motorlu TaĢıtlar Vergisi Kanunu’nun 14 maddesi gereğince Binek otomobillere ve motosikletlere iliĢkin olarak ödenen MTV 128 3- 6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 39. maddesinde düzenlenen Özel ĠletiĢim Vergisi 4-6111 sayılı Kanunun çeĢitli hükümlerine göre vergi matrahından indirimi kabul edilmeyen giderler; -6111/7-7 hükmüne göre; vergi artırımı sonucu ödenen katma değer vergisi, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınamaz. - 6111/8 vergi artırımı sonucu ödenen gelir (stopaj) vergisi, mükelleflerin gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınamaz. 129 - 6111/9-2 matrah artımı uygulaması nedeniyle hesaplanarak ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez, indirim, mahsup ve iade konusu yapılmaz. - Kayıtlarda yer aldığı halde iĢletmede bulunmayan kasa ve ortaklardan alacaklar mevcudu için ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmez. 130 ÇeĢitli Nedenlerle Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler AĢağıda belirtilen giderler, Gelir veya Kurumlar Vergisi kanunlarında açıkça belirtilmemekle birlikte K.K.E.G. olarak değerlendirilir ve vergi matrahının tespitinde matrahtan indirilmez. 1- Polis kayıtlarıyla sabit olsa bile iĢletmeden çalınan değerlerin hem maliyet bedelleri hem de alımlarında yüklenilen KDV vergi matrahının tespitinde K.K.E.G. olarak değerlendirilir. 2- Maliye Bakanlığınca mücbir sebep ilan edilen yerlerdeki yangınlar hariç olmak üzere yangın nedeniyle zayi olan mallara ait yüklenilmiĢ KDV vergi matrahının tespitinde K.K.E.G. olarak değerlendirilir. 131 3- BağıĢ ve yardımlar ile bu yardımların ayın olarak yapılması halinde yüklenilen KDV tutarı vergi matrahının tespitinde K.K.E.G. olarak değerlendirilir. 4- Borç senet veya çekleri olduğu halde bunlara reeskont uygulamaksızın sadece alacak senet veya çeklerine reeskont uygulayan iĢletmelerin hesapladıkları tutarlar vergi matrahının tespitinde K.K.E.G. olarak değerlendirilir. 5- Kanunla üye olunması zorunlu olmayan oda, dernek vb. yerlere yapılan ödemeler, 132 6- Maliye Bakanlığınca ilan edilen oranların üstünde oranlarla ayrılan amortismanlar, 7- RüĢvet, bir iĢi yapmaması ya da bir ihaleye girmemesi karĢılığında yapılan ödemeler, 8- Cari dönemden önceki veya sonraki dönemlere ait harcamalar, 9- Genel olarak belgelendirilemeyen ya da Vergi Usul Kanununa uygun olmayan belgelerle belgelendirilen giderler, 133 10- Nedeni bulunamayan sayım ve tesellüm noksanları, 11- ÖdenmemiĢ kıdem tazminatı karĢılıkları, garanti karĢılıkları, izin karĢılıkları gibi karĢılıklar, 12- Cari yıl için personele verilmesi kararlaĢtırılan ancak beyanname verme süresine kadar ödenmeyen temettü ikramiyesi. 134 ZARAR OLSA DAHĠ ĠNDĠRĠLECEK ĠSTĠSNA VE ĠNDĠRĠMLER 135 ĠĢtirak Kazançları Bu istisna ile mükerrer vergilemenin önlenmesi amaçlanmaktadır. Ġstisnaya konu kazanç, esas itibarıyla kazancın elde edildiği ilk kurumda kurumlar vergisine tabi tutulduğundan, kazancın kâr dağıtımı yoluyla intikali sağlanan diğer kurumlarda da kurumlar vergisine tabi tutulmasının önüne geçilmek istenmiĢtir. 136 Ġstisnaya Tabi ĠĢtirak Kazançları Kurumların; 1) Tam mükellefiyete tabi baĢka bir kurumun sermayesine katılımlarından elde ettikleri kazançlar, 2) Tam mükellefiyete tabi baĢka bir kurumun kârına katılma imkanı veren kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde ettikleri kâr payları, 3) Tam mükellefiyete tabi giriĢim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile giriĢim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kâr payları. Ancak, diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları bu istisnadan yararlanamaz. 137 Kurumların baĢka bir kuruma iĢtirak etmeleri nedeniyle bu kurumun yönetim kurulunda bulunan temsilcileri vasıtasıyla elde etmiĢ oldukları kâr payları da iĢtirak kazancı istisnasından yararlanabilecektir.(GVK 75/3) Kurumlar vergisi mükelleflerinin iĢtirak ettikleri tam mükellef kuruma hangi oranda iĢtirak ettiklerinin ya da ne kadar süreyle iĢtirak ettiklerinin önemi bulunmamaktadır. 138 Yurt DıĢı ĠĢtirak Kazançları Kurumların yurt dıĢı iĢtirak kazançlarının Kurumlar Vergisinden istisna olabilmesi için aĢağıda sayılan koĢulların birlikte sağlanması gerekir. 1-ĠĢtirak edilen kurumun anonim veya limited Ģirket niteliğinde bir kurum olması, 2-ĠĢtirak edilen kurumun kanuni ve iĢ merkezinin Türkiye’de bulunmaması, ĠĢtirak payını elinde tutan kurumun, yurt dıĢı iĢtirakin ödenmiĢ sermayesinin en az %10’una sahip olması, 139 3-ĠĢtirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla, iĢtirak payının kesintisiz olarak en az bir yıl süre ile elde tutulması, 4-ĠĢtirak kazancının üzerinde iĢtirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az %15 oranında vergi yükü bulunması, 140 5-iĢtirak edilen yabancı kurumun esas faaliyet konusunun finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, en az % 20 vergi yükü taĢıması, 6-ĠĢtirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine iliĢkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi 141 AÇIKLAMA TUTAR TĠCARĠ KAZANÇ 100,00 KKEG 20,00 MALĠ KAR GEÇMĠġ YIL ZARARI 120,00 (1+2) ĠSTĠSNA KAZANÇ - 50,00 KV MATRAHI VERGĠ % 15 - 40,00 30,00 (3-4-5) 4,50 ĠSTĠSNA KAZANÇ STOPAJI % 5 (6 X %15) 2,50 DAĞITILABĠLĠR KAR (5 X %5) 53,00 KAR ÜZERĠNDEN GV STOPAJI % 5 (1-4-7-8) 2,65 VERGĠ YÜKÜ (9 X %5) 9,65 VERGĠ YÜKÜ ORANI (7+8+10) 16,1% 142 Yurt dıĢındaki inĢaat iĢlerinin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir Ģirket kurulmasının zorunlu olduğu durumlarda istisna uygulaması Yurt dıĢındaki inĢaat, onarım, montaj iĢleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir Ģirket kurulmasının zorunlu olduğu durumlarda, söz konusu Ģirketlere iĢtirak edilmesinden elde edilen kazançlara, herhangi bir Ģart aranmaksızın yurt dıĢı iĢtirak kazançları istisnası uygulanacaktır. 143 Tam Mükellef Kurumların Y.D. ĠĢtirak Hissesi SatıĢ Kazancı Bu istisna ana faaliyet konusu yurt dıĢında bulunan Ģirketlere iĢtirak etmek olan Kurumlara tanınmıĢtır. Düzenlemeye göre, istisna uygulamasına konu kazancın istisna olabilmesi için; Kazancı elde edecek Kurumun; Tam mükellef A.ġ. olması, Aktif toplamının -en az bir yıldır- %75 veya daha fazlasının tam mükellef olmayan anonim veya limited Ģirket niteliğindeki Ģirketlerin her birinin sermayesine en az %10 oranında iĢtirakten oluĢması, SatıĢa konu iĢtirak hissesinin en az 2 tam yıl süreyle aktiflerinde bulunması gerekir. 144 Emisyon Primi Ġstisnası Bu istisna ile anonim Ģirketlerin gerek kuruluĢlarında gerekse sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları payların, itibari değerin üzerinde bir bedelle elden çıkarılması halinde oluĢan kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmektedir. Doğal olarak payların itibari değerin altında elden çıkarılmasından kaynaklanan zararlar K.K.E.G. niteliğindedir. Ġstisna, anonim Ģirketlerin portföylerinde bulunan baĢka Ģirketlere ait hisse senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançları kapsamamaktadır. 145 Yatırım Fonu ve Ortaklıklarının Portföy ĠĢletmeciliği Kazanç Ġstisnası Bu istisna ile aĢağıda sayılan fon ve ortaklıkların kazançlarını K.V’den istisna etmiĢtir. Bunlar; 1-Menkul kıymetler yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy iĢletmeciliğinden doğan kazançları, 2-Portföyü Türkiye’de kurulu borsalarda iĢlem gören altın ve kıymetli madenlere dayalı yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy iĢletmeciliğinden doğan kazançları, 3-GiriĢim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları, 146 4-Gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları, 5-Emeklilik yatırım fonlarının kazançları, 6-Konut finansmanı fonları ile varlık finansmanı fonlarının kazançları Ġstisna uygulaması bakımından bu fon veya ortaklıkların Türkiye’de kurulmuĢ olmaları Ģarttır. Bu istisna, anılan fon ve ortaklıkların söz konusu kazançları üzerinden kesinti yoluyla vergi alınmasına engel teĢkil etmemektedir. 147 TaĢınmazlar ve iĢtirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satıĢ kazancı istisnası Bu istisnadan tüm tam ve dar mükellefler yararlanabilir. Ġstisna uygulamasından yararlanılabilecek iktisadi kıymetler Ģunlardır: 1- TaĢınmazlar 2-Yurt iç veya yurt dıĢında bulunan ġirketlere ait iĢtirak hisseleri, kurucu senetleri veya intifa senetleri ile 3-Rüçhan hakları 148 Ġstisnadan Yararlanma ġartları ve Oranı 1- Ġki tam yıl süre ile aktifte bulundurulma, 2-SatıĢ kazancının 5 yıl süreyle fon hesabında tutulması, 3-Menkul kıymet veya taĢınmaz ticareti ile uğraĢılmaması, Ġstisna satıĢ kazancının tamamına değil % 75’lik kısmına uygulanır. Kazancın tamamı gelir tablosuna alınarak ticari karda beyan edilir. K.V. Beyannamesinde % 75’lik kısmı matrahtan indirilir. Takip eden yıl özel fon hesabına alınarak 5 yıl burada tutulması gerekir. 149 Banka veya TMSF’ye Borçlu Durumda Olan Kurumların TaĢ. Ve ĠĢt. His. Ġle Kur. Sen. Ġnt. Sen. R. Hakl. SatıĢ Kazancı Bankalara borçları nedeniyle kanuni takibe alınmıĢ veya TMS Fonuna borçlu durumda olan kurumlar ile bunların kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taĢınmazlar, iĢtirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının, bu borçlara karĢılık bankalara veya bu Fona devrinden sağlanan hasılatın bu borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet eden kazançların tamamı kurumlar vergisinden istisna edilmiĢtir. 150 Yurt DıĢı ġube Kazançları Kurumların yurt dıĢında bulunan iĢ yerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri kurum kazançları, belli Ģartlar altında kurumlar vergisinden istisna edilmiĢtir. Bu Ģartlar; 1-Kazancın ilgili ülkede en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taĢıması, 2- Elde edildiği hesap dönemine iliĢkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiĢ olması, 151 ĠĢtirak edilen Ģirketin ana faaliyet konusunun, finansal kiralama dahil finansman temini, sigorta hizmetlerinin sunulması veya menkul kıymet yatırımı olması durumunda, bu kazançların doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında (%20) gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taĢıması gerekir. 152 Yurt DıĢı ĠnĢaat, Onarım, Montaj ĠĢlerinden Sağlanan Kazanç istisnası Bu istisna ile yurt dıĢında yapılan inĢaat, onarım, montaj iĢleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar, herhangi bir koĢula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiĢtir. 153 Eğitim Öğretim ve Rehabilitasyon Merkezleri Kazançları istisnası Bu istisna, 1- 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında yer alan okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve orta öğretim özel okullarının iĢletilmesinden elde edilen kazançlar ile 2- Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara veya kamu yararına çalıĢan derneklere bağlı rehabilitasyon merkezlerinin iĢletilmesinden elde edilen kazançlara uygulanacaktır. 154 Ġstisna, okulların eğitim-öğretim, merkezlerin ise rehabilitasyon faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına uygulanacaktır. Eğitim tesisleri ile rehabilitasyon merkezlerinde yer alan büfe, kantin, kafeterya, kitap satıĢ yeri gibi tesislerin gerek bizzat iĢletilmesinden gerekse kiraya verilmesinden elde edilen kazançlara istisna uygulanmaz. Yemek ve konaklama hizmetlerinin okul bünyesinde verildiği ve bu hizmetlere iliĢkin bedelin okul ücretine dahil olduğu durumlarda, istisnaya dahil edilir. 155 Eğitim Öğretim ve Rehabilitasyon Merkezleri Kazançları istisnası Diğer Hususlar Bu istisna, her okul için faaliyete geçtiği dönemden itibaren beĢ hesap dönemi süreyle geçerlidir. Okulun istisna süresi içinde devri halinde devralan kalan süreyle istisnadan yararlanabilir. 156 Serbest Bölgelerde Elde Edilen Kazançlar Bu istisna, 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmaktadır. Kanuna göre; genel olarak faaliyet ruhsatlarını 6 ġubat 2004 tarihine kadar almıĢ olan mükelleflerin, bu bölgelerde gerçekleĢtirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançları, faaliyet ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu genel uygulama olup imalat ya da ticaret iĢletmelerinin tamamı için geçerlidir. 157 6 ġubat 2004 tarihinden sonra değiĢen uygulamaya göre; Serbest bölgelerde imalat faaliyetinde bulunan mükelleflerin bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satıĢından elde ettikleri kazançları, Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyeliğinin gerçekleĢtiği tarihi içeren yıllık vergileme döneminin sonuna kadar kurumlar vergisinden istisnadır. Bu istisnadan, bölgede yeni faaliyete geçen mükellefler ile faaliyet ruhsatlarında yer alan sürenin dolmasıyla normal vergileme rejimine tabi olacak mükellefler yararlanacaktır. 158 Teknoloji GeliĢtirme Bölgeleri Kanununda yer alan istisna 1- Teknoloji Bölgelerdeki Yönetici Ģirketlerin bu faaliyetleri kapsamında elde ettikleri kazançlar ile 2- Teknoloji geliĢtirme bölgelerinde faaliyet gösteren mükelleflerin, münhasıran bu bölgedeki yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar, faaliyete baĢlanılan tarihten bağımsız olmak üzere, 31/12/2023 tarihine kadar kurumlar vergisinden istisna edilmiĢtir. 159 TUGS kayıtlı gemilerin iĢletilmesinden ve devrinden elde edilecek kazançlara iliĢkin istisna Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların iĢletilmesinden elde edilen kazançlar, faaliyetin yapanın mükellefiyetine göre G.V. ve K.V.’den istisnadır. Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin devrinden elde edilecek kazançlar da gelir ve kurumlar vergisinden istisnadır. Ayrıca, Türkiye’de inĢa edilen gemi ve yatlardan anılan Sicile kayıtlı olanların iĢletilip iĢletilmediğine bakılmaksızın devrinden elde edilen kazançlar da istisna kapsamında değerlendirilecektir. 160 GEÇMĠġ YIL ZARARLARI 161 GeçmiĢ yıl zararlarının mahsubu, gelir vergisi mükellefleri için Gelir Vergisi Kanunu’nun 88. maddesinde, kurumlar vergisi mükellefleri için Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinde düzenlenmiĢtir. 162 Gelir Vergisi Mükellefleri Ġçin GeçmiĢ Yıl Zararlarının Mahsubu Gelir vergisi mükellefleri, beyana tabi gelirlerini G.V.K.’nun 2. maddesinde belirtilen yedi farklı kazanç ve irat unsurundan elde edebilirler. Bu nedenle farklı gelir unsurlarından elde ettikleri kazanç ve iratlarını yıllık G.V. beyannamesinde toplamak zorunda olan mükellefler öncelikle, gelirin toplanması sonucu gelir kaynaklarının bir kısmından meydana gelen zararlarını (80'inci maddede yazılı diğer kazanç ve iratlardan doğanlar hariç) diğer kaynakların kazanç ve iratlarına mahsup ederler. Bu mahsup neticesinde kapatılmayan zarar kısmı, müteakip yılların gelirinden indirilir. Arka arkaya beĢ yıl içinde mahsup edilmeyen zarar bakiyesi müteakip yıllara nakledilemez. 163 Tam mükellefiyette yurt dıĢı faaliyetlerden doğan zararlar faaliyette bulunulan ülkenin vergi kanunlarına göre beyan edilen vergi matrahlarının (zarar dahil) her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisi verilen kuruluĢlarca rapora bağlanması ve bu raporun aslı ile tercüme edilmiĢ bir örneğinin Türkiye'deki ilgili vergi dairesine ibrazı halinde mahsup edilebilecektir. 164 Denetim kuruluĢlarınca hazırlanacak raporun ekinde yer alan vergi beyanlarının, bilanço ve kâr-zarar cetvellerinin o ülkedeki yetkili mali makamlarca onaylanması zorunludur. Faaliyette bulunulan ülkede denetim kuruluĢu olmaması halinde, her yıla ait vergi beyannamesinin, o ülke yetkili makamlarından alınan birer örneğinin mahallindeki Türk elçilik ve konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan ülkenin aynı mahiyetteki temsilcilerine onaylatılarak, aslının ve tercüme edilmiĢ bir örneğinin ilgili vergi dairesine ibrazı yeterlidir. 165 Türkiye'de mahsup edilen yurt dıĢı zararın, ilgili ülkede de mahsup edilmesi halinde, Türkiye'deki beyannameye dahil edilecek yurt dıĢı kazanç, mahsuptan önceki tutar olacaktır. Türkiye'de Gelir Vergisi'nden istisna edilen kazançlarla ilgili yurt dıĢı zararlar, yurt içindeki kazanç ve iratlardan mahsup edilmez. 166 Kurumlar Vergisi Mükellefleri Zararlarının Mahsubu Ġçin GeçmiĢ Yıl Kurumlar Vergisi mükelleflerinin elde ettiği gelirler, hangi gelir unsurundan kaynaklanırsa kaynaklansın tamamı “kurum kazancı” dır. Bu nedenle tamamı ticari kazancın elde edilme esaslarına göre hesaplanır ve sonunda kurum kârı/zararı ortaya çıkar. 167 Kurum kârının ortaya çıkması halinde K.V. Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca kurumlar vergisi mükellefleri; GeçmiĢ yıllara ait zararları, Devralınan veya tam bölünme suretiyle kurumlara ait zararları, Yurt dıĢı faaliyetlerden doğan zararları, bölünen kurumlar vergisi matrahının tespitinde beyanname üzerinde indirim konusu yapabilirler 168 Kurumun GeçmiĢ Yıl Zararlarının Mahsubunda Usûl Kurumlar vergisi mükelleflerinin beĢ yıldan fazla nakledilmemek kaydıyla geçmiĢ yıllara ait kurumlar vergisi beyannamelerinde yer alan zararlarını, kurumlar vergisi matrahının tespitinde kurum kazancından indirebilecekleri Kanun’un 9/1-a maddesinde hüküm altına alınmıĢtır. 169 GeçmiĢ yıl zararlarının mahsubunda, Söz konusu zararların en önceki hesap dönemi zararından baĢlayarak sırasıyla mahsup edilmesi, GeçmiĢ yıllara ait zararların mahsubunun, yıl atlanmaksızın, mahsup imkânının doğduğu hesap döneminde yapılması gerekmektedir. Bir baĢka deyiĢle, mahsup imkânının olduğu dönemlerde mahsup edilmeyen zarar tutarlarının sonraki dönemlerde elde edilen kazançlardan düĢülmesi mümkün değildir. 170 Devralınan Veya Bölünen Kurumlara Zararlarının Mahsubunda Usul Ait GeçmiĢ Yıl Devralınan veya bölünme yoluyla edinilen kurumlardan gelen geçmiĢ yıl zararlarının mahsubunda ilave Ģartlar getirilmiĢtir. Bunlar; Kurumun, devraldıkları kurumların devir tarihi itibariyle öz sermaye tutarını geçmeyen zararları, Kurumun tam veya kısmi bölünme yoluyla devraldıkları bölünen kurumdaki öz sermayesinin devralınan tutarını geçmeyen ve devralınan kıymetle orantılı zararları, Kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilir. 171 Burada dikkat edilecek husus indirilebilecek geçmiĢ yıl zararları, devralınan kurumun devralınan öz sermayesi ile sınırlı bir kısmının indirilebilecek olmasıdır. Devralınan veya bölünen kurumun öz sermaye tutarının sıfır veya negatif olması halinde bu kurumların zararlarının mahsubu mümkün değildir. Ġndirimin nasıl yapılabileceğine iliĢkin yukarıdaki bölümde sayılan Ģartlar burada da geçerlidir. 172 Ayrıca devir ve bölünme halinde zarar mahsubunun yapılabilmesi için ilave olarak; Devralınan veya bölünen kurumların son 5 yıla iliĢkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiĢ olması, Devir veya bölünme neticesinde zarar mahsubu yapacak kurumun, aynı faaliyete devir veya bölünmenin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az 5 yıl süreyle devam etmesi, Ģartlarının da sağlanması gerekir. 173 Vergiden kaçınma amacına yönelik olarak ekonomiye kazandırılması mümkün olmayan kurumların devir veya bölünme suretiyle devralınması ya da devralınan veya bölünen kurumların faaliyetinin 5 yıllık süre içinde arızi hale getirilerek kısmen durdurulması veya sona erdirilmesi gibi ekonomik olmayan sebeplerle devir ve bölünme iĢleminin yapılması halinde zarar mahsubu mümkün değildir. Zarar mahsubuna iliĢkin Ģartların ihlal edilmesi durumunda zarar mahsubu olanağı ortadan kalkacağından, gerekli düzeltme iĢlemi yapılacak; yersiz zarar mahsubu nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler için vergi ziyaı doğmuĢ sayılacaktır. 174 6111 Sayılı Kanundan Yararlanarak Matrah Artırımında Bulunan Mükelleflerin Matrah Artırımında Bulundukları Yıllara Ait GeçmiĢ Yıl Zararlarının Mahsubunda Dikkat Edilmesi Gereken Konular 6111 sayılı Kanuna göre matrah artırımında mükellefler, matrah artırımında bulundukları yıllara ait olup indirim konusu yapılamamıĢ geçmiĢ yıl zararlarının yarısını, 2010 ve müteakip yıl karlarından mahsup edemeyeceklerdir. 175 ÖRNEK (Y) A.ġ.’nin geçmiĢ yıllar mali kâr/zararları beyan edildikleri dönemde aĢağıdaki gibidir: YILLAR MALĠ KÂR / ZARAR 2007 -200.000 Zarar 2008 -500.000 Zarar 2009 300.000 Kar 2010 600.000 Kar Mükellef 2007 ve 2008 yılları için 6111 Sayılı Kanun kapsamında matrah artırımında bulunmuĢtur. 176 Bu durumda geçmiĢ yıl zararlarının mahsubu aĢağıdaki gibi olacaktır: 2009 Yılı: MALĠ KAR 300.000 2007 Yılı Zararı (200.000) 2008 Yılı Zararından (100.000) Matrah - 177 Mükellefin 2009 yılında elde ettiği mali kar, 2007 ve 2008 yılları mali zararlarından mahsup edilmiĢ ve söz konusu yıl için matrah oluĢmamıĢtır. Mahsuptan sonra indirilebilir geçmiĢ yıl zararları aĢağıdaki gibidir: Yıllar Ġndirilebilir Zarar Kalanı 2007 0 2008 400.000 178 • Mükellefin 2010 yılı Kurumlar Vergisi beyannamesinde indirebileceği geçmiĢ yıl zararı aĢağıdaki gibi olacaktır. 2008 Yılı: 2008 Yılı Zararı 2009 Karından Mahsup Edilen Kısmı Kalan 6111 S.K. Gereği Mahsubu Yapılamayacak Kısım % 50 2010 Yılı Karından Mahsup Edilebilecek Kısmı 500.000 (100.000) 400.000 (200.000) 200.000 179 Bu durumda mükellefin 2010 yılı K.V. beyanı aĢağıdaki gibi olacaktır: 2010 Yılı: Mali Kar 2009 Yılı Zararından Matrah 600.000 (200.000) 400.000 180 Yurt DıĢı Zararların Mahsubunda Usul Kurumların yurt dıĢı faaliyetleri nedeniyle zarar etmeleri halinde kural olarak bu zararların kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alınmıĢtır. Yurt dıĢı faaliyetlerden elde edilen zararın Türkiye’de Kurumlar Vergisi beyannamesinden indirim konusu yapılabilmesi için gerekli koĢullar aĢağıda sıralanmıĢtır: 181 Zarar edilen yurt dıĢı faaliyet Türkiye’de Kurumlar Vergisinden istisna bir kazanç olmamalıdır. BeĢ yıldan fazla nakledilmemelidir. dıĢı faaliyetlerinden doğan zararlarını, faaliyette bulundukları ülkenin vergi kanunlarına göre beyan ettikleri vergi matrahlarını (zarar dahil), her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisini haiz kuruluĢlara incelettirip rapora bağlatmaları ve bu raporun aslı ile birlikte tercüme edilmiĢ bir örneğini Türkiye’deki ilgili vergi dairesine vermeleri gerekir. Yurt Ayrıca, söz konusu denetim kuruluĢlarınca hazırlanan rapor ekinde yer alacak vergi beyanları ile bilanço ve gelir tablosunun, yabancı ülkedeki yetkili makamlara onaylatılması zorunludur. 182 Faaliyette bulunulan yabancı ülkede denetim yetkisini haiz bir denetim kuruluĢunun olmaması halinde, her yıla ait vergi beyannamesi ve eki bilanço ile gelir tablosunun, yabancı ülkenin yetkili makamlarından alınacak veya onaylatılacak birer örneğinin, mahallindeki Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan ülkenin aynı mahiyetteki temsilcilerine onaylatılarak, aslının ve tercüme edilmiĢ bir örneğinin ilgili vergi dairesine verilmesi gereklidir. Türkiye’de indirim konusu yapılan yurt dıĢı zararın, ilgili ülkede de mahsup edilmesi veya gider yazılması halinde, Türkiye’deki beyannameye dahil edilecek yurt dıĢı kazanç, mahsup veya gider yazılmadan önceki tutar olacaktır. 183 ÖRNEK: Mükellef Kurumun yurt dıĢı Ģubesinde yaptığı faaliyetten 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında kar ettiğini 2013 yılında ise zarar ettiğini varsayalım. Bu zararını 2013 yılı ve müteakip beĢ yıl boyunca Türkiye’deki kazançlarından mahsup edebilmesi için hem 2013 hem de kar ettiği 2012, 2011, 2010 ve 2009 yıllarına ait o ülke mevzuatına göre denetim yetkisini haiz kuruluĢlarca hazırlanan raporla tevsik etmeleri gerekir. 184 KAZANCIN BULUNMASI HALĠNDE ĠNDĠRĠLECEK ĠSTĠSNA VE ĠNDĠRĠMLER 185 BĠREYSEL VE ZORUNLU OLMAYAN SĠGORTALARA ÖDENEN PRĠMLER Bu hüküm sadece Gelir Vergisi mükellefleri için geçerlidir. Beyan edilen gelirin %15'ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aĢmamak Ģartıyla mükellefin Ģahsına, eĢine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen primlerin %50'si ile ölüm, kaza, hastalık, sağlık, engellilik, analık, doğum ve tahsil gibi Ģahıs sigorta primleri beyan edilecek gelirden indirilebilir. 186 Eğitim Ve Sağlık Harcamaları Bu hüküm sadece Gelir Vergisi mükellefleri için geçerlidir. Beyan edilen gelirin % 10'unu aĢmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kiĢilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi Ģartıyla, mükellefin kendisi, eĢi ve küçük çocuklarına iliĢkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları beyan edilecek gelirden indirilebilir. 187 RĠSTURN ĠSTĠSNASI Kooperatiflerde, ortakların yönetim gideri karĢılığı olarak ödedikleri tutarlardan harcanmayarak iade edilen kısımlar da kooperatifin türüne bakılmaksızın istisnadan yararlanacaktır. Tüketim, üretim , kredi kooperatifleri ile tarımsal üretici birliklerinde ise ortakları için hesapladıkları risturnlar (bazı koĢullar altında) kurumlar vergisinden istisna edilmiĢtir. 188 Tüketim kooperatiflerinde risturn istisnası Tüketim kooperatiflerinde, ortakların kiĢisel ve ailevi gıda ve giyecek ihtiyaçlarını karĢılamak için satın aldıkları malların değerine göre hesaplanan risturnlar. Üretim kooperatiflerinde risturn istisnası Üretim kooperatiflerinde, ortakların üreterek kooperatife sattıkları veya kooperatiften üretim faaliyetinde kullanmak üzere satın aldıkları malların değerine göre hesaplanan risturnlar kurumlar vergisinden istisna edilmiĢtir. Kredi kooperatiflerinde risturn istisnası Kredi kooperatiflerinde, ortakların kullandıkları kredilere hesaplanan risturnlar kurumlar vergisinden istisna edilmiĢtir. göre Tarımsal üretici birliklerinde risturn istinası Birliklerin üyeleri ile yaptıkları muameleler hakkında da risturnlara iliĢkin hükümler uygulanır 189 ARAġTIRMA – GELĠġTĠRME (AR-GE) HARCAMALARI Ar-Ge Harcamalarının Tanımı AraĢtırma ve geliĢtirme (Ar-Ge) faaliyeti, bilim ve teknolojinin geliĢmesini sağlayacak yeni bilgileri elde etmek veya mevcut bilgilerle yeni malzeme, ürün ve araçlar üretmek, yazılım üretimi dahil olmak üzere yeni sistem, süreç ve hizmetler oluĢturmak veya mevcut olanları geliĢtirmek amacıyla yapılan düzenli çalıĢmaları ifade etmektedir. Ar-Ge harcamalarının tutarının beyan edilen vergi matrahından düĢülebileceği, Gelir Vergisi Kanunu’nun 89/9 ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun10/1-a ve 5746 Sayılı AraĢtırma ve GeliĢtirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile hüküm altına alınmıĢtır. 190 Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları birbirlerine paralel düzenlemeler içermektedir. 5746 Sayılı Kanun ise uygulamanın kapsamı açısından diğerlerinden farklıdır. Her üç düzenlemede de yapılan Ar-Ge harcamalarının % 100’ü oranında bir tutarın vergi matrahından indirim imkânı verilmiĢtir. 191 Ar-Ge Faaliyetinin Kapsamı Kurumlar vergisi Kanunu 1 seri numaralı Tebliğ Ar-Ge faaliyetinin kapsamını belirlemiĢtir. Buna göre: Yapılan bir harcamanın Ar-Ge indirimine konu edilebilmesi için Ar-Ge faaliyeti kapsamında yapılmıĢ olması gerekmekte olup aĢağıda belirtilen amaçlara yönelik faaliyetler Ar-Ge faaliyetleridir: Bilimsel ve teknolojik alanlardaki belirsizlikleri gidermek ve bunları aydınlatmak amacıyla, bilim ve teknolojinin geliĢmesini sağlayacak yeni teknik bilgilerin elde edilmesi, Yeni yöntemlerle yeni ürünler, madde ve malzemeler, araçlar, gereçler, iĢlemler, sistemler geliĢtirilmesi, tasarım ve çizim çalıĢmaları ile yeni teknikler ve prototipler üretilmesi, Yeni ve özgün tasarıma dayanan yazılım faaliyetleri, Yeni üretim yöntem, süreç ve iĢlemlerinin araĢtırılması veya geliĢtirilmesi, Bir ürünün maliyetini düĢürücü, kalite, standart veya performansını yükseltici yeni tekniklerin /teknolojilerin araĢtırılması. 192 Ar-Ge Faaliyeti Sayılmayan Harcamalar Kurumlar vergisi Kanunu 1 seri numaralı Tebliği hangi harcamaların Ar-Ge faaliyetinin kapsamını dıĢında olduğunu belirlemiĢtir. Buna göre: AĢağıda sayılan değerlendirilmez: faaliyetler Ar-Ge faaliyetleri kapsamında Pazar araĢtırması ya da satıĢ promosyonu, Kalite kontrol, Sosyal bilimlerdeki araĢtırmalar, Petrol, doğalgaz, maden rezervleri arama ve sondaj faaliyetleri, Ġcat edilmiĢ ya da mevcut geliĢtirilmiĢ süreçlerin kullanımı, 193 Biçimsel değiĢiklikler (Tebliğin “10.2.2. Ar-Ge faaliyetleri” bölümündeki amaçlara yönelik olmayan Ģekil, renk, dekorasyon v.b., estetik ve görsel değiĢiklikler), Bilimsel ve teknolojik yenilik doğurmayan rutin faaliyetler (rutin veri toplama, rutin analizler için kullanılan program, yazılım gibi üretilen prototiplerin rutin ayarlamaları), Ġlk kuruluĢ aĢamasında kuruluĢ ve örgütlenmeyle ilgili araĢtırma giderleri, Proje sonucunda geliĢtirilen ürüne iliĢkin fikri mülkiyet haklarının korunmasına yönelik çalıĢmalar, Numune verilmek amacıyla prototiplerden kopyalar çıkarılıp dağıtılması ve reklam amaçlı tüketici testleri. 194 Ar-Ge Faaliyetinin Sınırı Ar-Ge faaliyeti, esas itibarıyla denemelerin son bulduğu, ilk üretimin yapıldığı aĢamada sona erer. Ar-Ge projesi neticesinde elde edilen ürünün pazarlanabilir aĢamaya geldiği andan itibaren Ar-Ge projesi bitmiĢ sayılır. Bu tarihten sonra yapılan harcamalar Ar-Ge harcaması kapsamında değerlendirilmez. Ancak, tamamlanan bir proje sonucunda elde edilen ürünün geliĢtirilmesi amacıyla yapılacak çalıĢmalar, yeni Ar-Ge projesi olarak değerlendirilir. 195 Nihai ürünün oluĢturulması aĢamasında elde edilen ürünlerin kullanılabilirliğini ölçmek ve gerektiğinde değiĢiklik yapılmak üzere iĢletme içinde veya dıĢında test edilmesi amacıyla yapılan harcamalar Ar-Ge faaliyeti kapsamındadır. Ancak, ticari üretimin planlanması ve seri üretim sürecine iliĢkin harcamalarla, ürünün tanıtılması amacıyla üretilip dağıtılan numuneler için yapılan harcamalar Ar-Ge faaliyeti kapsamı dıĢındadır. Yukarıda “8.2 Ar-Ge faaliyetlerinin Kapsamı” bölümünde belirtilen amaçlara yönelik olmayıp, mevcut teknolojinin kullanılmasıyla elde edilen, Ģekil ve estetiğe yönelik değiĢiklikler Ar-Ge faaliyeti kapsamı dıĢındadır. 196 Ar-Ge Faaliyetinin Kapsamına Giren Harcamalar Ar-Ge harcamalarının Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında ArGe harcaması olarak değerlendirilebilmesi için iĢletmelerin ayrı bir Ar-Ge departmanı kurmaları zorunlu olup Ar-Ge faaliyeti kapsamında değerlendirilen harcamalar aĢağıda gösterilmiĢtir: Ġlk Madde ve Malzeme Giderleri: Her türlü direkt ilk madde, yardımcı madde, iĢletme malzemesi, ara mamul, yedek parça ve benzeri giderleri ile amortisman uygulamasına konu olmayan maddi ve gayrimaddi kıymet iktisaplarına iliĢkin giderleri kapsar. Hammadde ve diğer malzeme stoklarından Ar-Ge faaliyetlerinde fiilen kullanılan kısma iliĢkin maliyetler Ar-Ge harcaması kapsamındadır. Bu nedenle, henüz Ar-Ge faaliyetlerinde kullanılmamıĢ olan hammadde ve diğer malzemelere iliĢkin maliyet tutarlarının stoklar hesabında; kullanılan, satılan ya da elden çıkarılanların da stoklar hesabından mahsup edilmek suretiyle izlenmesi gerekmektedir. 197 Giderleri: Ar-Ge faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla çalıĢtırılan ve faaliyetin gerektirdiği nitelikte personel ile ilgili olarak tahakkuk ettirilen ücretler ile bu mahiyetteki giderlerdir. Personel ĠĢletmenin Ar-Ge departmanında çalıĢtırılan hizmetliler ve benzeri vasıfsız personel ile Ar-Ge departmanına tahsis edilmemiĢ olup günün bir kısmında Ar-Ge departmanında çalıĢan personele ödenen ücretler bu kapsamda değerlendirilmeyecektir. 198 Genel Giderler: Ar-Ge faaliyetlerini yürütmek amacıyla elektrik, su, gaz, bakım-onarım, haberleĢme, nakliye ile Ar-Ge faaliyetlerinde kullanılan makine ve teçhizata iliĢkin bakım ve onarım giderleri gibi Ar-Ge faaliyetinin devamlılığını sağlamak için katlanılan diğer giderleri kapsar. Sigorta giderleri, Ar-Ge faaliyetlerinin bizzat yürütülmesi amacıyla kullanılan tesis için ödenen kira giderleri ile kitap, dergi ve benzeri bilimsel yayınlara ait giderler de bu kapsamdadır. Bu giderlerin, Ar-Ge harcaması olarak değerlendirilebilmesi için Ar-Ge departmanında fiilen kullanıldığının tespit ve tevsik edilmesi gerekmektedir. ÇeĢitli kıstaslara göre genel iĢletme giderleri üzerinden hesaplanacak paylar bu kapsamda değerlendirilmez. 199 DıĢarıdan Sağlanan Fayda ve Hizmetler: Normal bakım ve onarım giderleri dıĢında Ar-Ge faaliyetleriyle ile ilgili olarak iĢletme dıĢında yerli veya yabancı diğer kurum ve kuruluĢlardan mesleki veya teknik destek alınması veya bunlara yaptırılan analizlerle ilgili olarak yapılan ödemelerle, bu mahiyetteki diğer ödemelerdir. Vergi, Resim ve Harçlar: Doğrudan Ar-Ge faaliyetlerine iliĢkin olan ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan ayni vergi, resim ve harçları kapsar. Doğrudan Ar-Ge faaliyetlerinin yürütüldüğü taĢınmazlar için ödenen vergiler, Ar-Ge projesinde kullanılmak üzere ithal edilen mallarla ilgili gümrük vergileri ile benzeri vergi, resim ve harçlar bu kapsamdadır. 200 Amortisman ve Tükenme Payları: Doğrudan Ar-Ge faaliyetlerinde kullanılan bina, makine-tesis ve cihazlar, taĢıtlar, döĢeme ve demirbaĢ gibi maddi ve maddi olmayan duran varlıklar için ayrılan amortisman ve tükenme paylarından oluĢur. Diğer taraftan, iktisadi kıymetin münhasıran Ar-Ge faaliyetlerinde kullanılması ve bu kullanımın sürekli olması gerekmektedir. Ar-Ge departmanı dıĢında baĢka faaliyetlerde de kullanılan iktisadi kıymetlere iliĢkin amortismanlar Ar-Ge harcaması kapsamında değildir. Giderleri: Ar-Ge projesi bazında yerli, yabancı ve uluslararası kurumlardan temin edilen kredilere iliĢkin finansman giderleridir. Finansman 201 Ar-Ge Harcamalarının Kayıtlarda Ġzlenmesi Kurumlar, hesap dönemi içerisinde gayrimaddi hakka yönelik yaptıkları araĢtırma ve geliĢtirme harcamalarının tamamını aktifleĢtirmek zorundadırlar. Ancak, gayrimaddi hakka yönelik olmayan ve Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde aktifleĢtirilmesi gerekmeyen harcamalar doğrudan gider yazılabilecektir. Örneğin, kanser ilacı geliĢtirmek için yapılan araĢtırma faaliyetleri sonucunda patent, lisans gibi bir gayrimaddi hak ortaya çıkacağından, yapılan araĢtırma harcamalarının aktifleĢtirilmesi gerekecektir. 202 Proje sonucu ortaya bir gayrimaddi hak çıkması halinde, aktifleĢtirilmesi gereken bu tutar, amortisman yoluyla itfa edilecektir. Ancak projeden, daha sonraki yıllarda vazgeçilmesi veya projenin tamamlanmasına imkan kalmaması durumunda, kurumun Ar-Ge faaliyeti kapsamında yapmıĢ olduğu ve önceki yıllarda aktifleĢtirilmiĢ olan tutarların doğrudan gider yazılabilmesi mümkün bulunmaktadır. 203 Örneğin; bir kurum tarafından 3 yıl süreli Ar-Ge projesi hazırlanarak, ön fizibilite çalıĢmalarının akabinde, Ar-Ge faaliyetine baĢlanılmıĢtır. Ġkinci yılın sonunda, kurum Ar-Ge projesinin gerçekleĢmesinin mümkün olmadığı düĢüncesiyle projeden vazgeçme kararı almıĢtır. Dolayısıyla, projenin baĢlama tarihinden itibaren aktifleĢtirilen Ar-Ge harcamaları, projeden vazgeçildiği tarih itibarıyla doğrudan gider yazılabilecektir. Ġster aktifleĢtirilsin ister doğrudan gider yazılsın ilgili dönemde yapılan Ar-Ge harcamalarının tamamı %100 oranında Ar-Ge indirimi ayrıca hesaplanacak ve indirim konusu yapılacaktır. 204 Ar-Ge Ġndiriminin Uygulanması Mükellefler, Ar-Ge harcamalarının %100'ü oranında hesaplayacakları Ar-Ge indirimini, beyanname üzerinden hesaplanan kurum kazancından indirebileceklerdir. Ar-Ge indirimi, Ar-Ge faaliyetine baĢlandığı andan itibaren hem yıllık beyannamede hem de geçici vergi beyannamelerinde uygulanabilecektir. Hesaplanan Ar-Ge indirimi tutarı, mükellefler tarafından yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ile geçici vergi beyannamesinin ilgili satırına yazılarak kazançtan indirilecektir. Ġlgili dönemde kazancın yetersizliği nedeniyle indirim konusu yapılamayan Ar-Ge Ġndirimi tutarı sonraki hesap dönemlerine devredecektir. 205 Alanında uzman kuruluĢlarca hazırlanan “Ar-Ge Projesi Değerlendirme Raporu” nun olumsuz olması halinde, Ar-Ge indirimi dolayısıyla eksik ödenen vergilerle ilgili olarak gerekli tarhiyat yapılacaktır. Mükelleflerin Ar-Ge projesi kapsamındaki harcamalarını, iĢletmenin diğer faaliyetlerine iliĢkin harcamalarından ayırarak, Ar-Ge indiriminin doğru hesaplanmasına imkan verecek Ģekilde muhasebeleĢtirmeleri gerekmektedir. 206 AktifleĢtirilen Kıymetlerin Devri Henüz tamamlanmamıĢ bir Ar-Ge projesinin, baĢka bir kuruma satılması halinde aktifleĢtirilen tutarlar kazanç tutarının tespitinde maliyet unsuru olarak dikkate alınacaktır. Ar-Ge indirimi uygulamasında, henüz tamamlanmamıĢ bir Ar-Ge projesinin baĢka bir kuruma satılması durumunda, Ar-Ge projesini devralan kurumun bu projeye iliĢkin olarak ilave yaptığı harcamalar Ar-Ge indiriminden yararlanabilecek olup devreden kurumda yapılan Ar-Ge harcamaları için indirimden yararlanılması söz konusu olmayacaktır. TamamlanmıĢ bir Ar-Ge projesinin baĢka bir kuruma satılması durumunda ise Ar-Ge projesini devralan kurumun Ar-Ge indiriminden yararlanması söz konusu değildir. 207 DıĢardan Sağlanan Fayda Ve Hizmetler Ar-Ge faaliyetinin esas itibarıyla iĢletme bünyesinde yapılması gerekmektedir. Fiili kullanım durumunun tespit edilmesi ve ortak giderlerin de buna göre paylaĢtırılması Ģartıyla bir kuruma ait olduğu halde diğer kurumlarla ortak kullanılan Ar-Ge departmanında yapılan Ar-Ge faaliyetleri, iĢletme bünyesinde yapılmıĢ sayılacaktır. ĠĢletmenin organizatörlüğünde olmak Ģartıyla, kamu kurum ve kuruluĢlarına ait ArGe merkezleriyle üniversiteler bünyesinde yapılan Ar-Ge faaliyetleri de bu kapsamda bulunmaktadır. Ar-Ge faaliyetlerinin yürütülmesi esnasında, proje bazında yerli ve yabancı teknik personelden mesleki ve teknik destek alınması veya bazı analizlerin dıĢarıda yaptırılması halinde bunlarla ilgili olarak yapılan ödemeler de Ar-Ge harcaması kapsamında değerlendirilecektir. 208 Ar-Ge Projesi Ġle Ġlgili Ġstenecek Belgeler Ar-Ge indiriminin uygulanmaya baĢlanacağı döneme ait geçici vergi beyannamesinin verileceği tarihe kadar Ar-Ge faaliyetiyle ilgili olarak Ek-1'de yer alan formata uygun olarak hazırlanacak rapor, bir yazı ekinde iki nüsha olarak Gelir Ġdaresi BaĢkanlığına elden veya posta yoluyla gönderilecektir. Ancak, bu süre içinde baĢvurusu yapılmayan projeler ile ilgili olarak, çalıĢmalara baĢlanıp harcama yapılmakla birlikte projenin herhangi bir aĢamasında baĢvuruda bulunulması ve uygun bulunması halinde, baĢvuru tarihinin içinde bulunduğu geçici vergilendirme döneminin baĢlangıcından itibaren yapılan Ar-Ge harcamaları ArGe indiriminden yararlanabilecek, Ar-Ge projesi bittikten sonra yapılan baĢvurular değerlendirmeye alınmayacaktır. 209 Bakanlık, raporun genel değerlendirmesini yaptıktan sonra, projenin bilimsel olarak incelenerek münhasıran yeni bilgi ve teknoloji arayıĢına yönelik olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla, projeyi Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumuna (TÜBĠTAK) ve/veya üniversiteler ile araĢtırma yapılan konuda uzmanlaĢmıĢ kuruluĢlara intikal ettirecektir. Mükellefe, proje bütçesinin %0,3’ü oranında bir tutarı incelemeyi yapan kuruluĢa ödemesi için bir yazı gönderilecek, ancak bu tutar 15.000.- YTL’yi aĢmayacaktır. Ar-Ge projesine iliĢkin incelemeyi yapacak kuruluĢ, ihtiyaç duyması halinde ilave bilgi veya belgeleri de isteyerek, kendi uzmanları veya görevlendireceği baĢka kuruluĢlara ait uzmanlar marifetiyle gerekli incelemeleri kısa sürede yaptıracak, Kurumlar Vergisi Kanunu 1 Seri Numaralı Tebliğ ekinde yer alan formata göre düzenlenen değerlendirme raporunun bir örneğini Gelir Ġdaresi BaĢkanlığına ve baĢvuru sahibine gönderecektir. 210 Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararlarına istinaden uygulanan Ar-Ge yardımına iliĢkin mevzuat çerçevesinde TÜBĠTAK tarafından daha önce incelemesi yapılmıĢ olan projelerle ilgili olarak yeniden inceleme yapılmasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu kapsamda TÜBĠTAK tarafından incelenerek desteklenmesi uygun bulunmuĢ Ar-Ge projesi bulunan mükelleflerin bu projeler hakkında ayrıca bir inceleme yapılması için Gelir Ġdaresi BaĢkanlığına müracaat etmelerine gerek olmayıp, desteklenmesi uygun bulunmuĢ projelere iliĢkin Ar-Ge değerlendirme raporları veya TÜBĠTAK'dan alınan destek karar yazısının bir örneğinin YMM tasdik raporuna eklenmesi yeterli olacaktır. 211 Projesinin Ar-Ge Projesi Olarak değerlendirilmemesinin Sonuçları Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu (TÜBĠTAK) ve/veya üniversiteler ile araĢtırma yapılan konuda uzmanlaĢmıĢ kuruluĢlarca Ar-Ge projesi olarak değerlendirilmeyen projeler nedeniyle mükellef tarafından haksız yere indirim konusu yapılan tutarlar, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte mükelleften aranacaktır. 212 Yeminli Mali MüĢavirlik Tasdik Raporu 02/01/1990 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Yeminli Mali MüĢavirlerin Tasdik Edecekleri Belgeler, Tasdik Konuları ve Tasdike ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” hükümleri uyarınca “ArGe indirimi” ile ilgili iĢlemler yeminli mali müĢavirlerin tasdik edeceği konular kapsamına alınmıĢtır. Ar-Ge indiriminden yararlanan mükelleflerin, kurumlar vergisi beyannamesinde yararlanılan Ar-Ge indiriminin doğru hesaplandığı ve uygulandığına iliĢkin YMM tasdik raporunu ilgili mevzuatta belirtilen süre içinde bağlı bulundukları vergi dairelerine vermeleri gerekmektedir. Ar-Ge proje değerlendirme raporlarının, YMM tasdik raporlarının verilmesi gereken ay içinde veya daha sonra gelmesi halinde de mükellefler Ar-Ge indiriminden yararlanabileceklerdir. Bu durumda, değerlendirme raporunun ilgili vergi dairesi kayıtlarına girdiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde YMM tasdik raporunun ibraz edilmesi gerekecektir. Söz konusu raporun bu süreler içinde verilememesi halinde ise Ar-Ge indiriminden yararlanılamayacağı tabiidir. 213 Ar-Ge indirimine iliĢkin hususlara tam tasdik raporunda yer verilmiĢ olması durumunda, Ar-Ge indirimine iliĢkin olarak ayrıca tasdik raporu düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. YMM tasdik raporunda en az aĢağıdaki bilgilerin bulunması gerekmektedir: raporuna eklenecek olan ve teknik kuruluĢlarca düzenlenmiĢ olan “Ar-Ge Projesi Değerlendirme Raporu”nda belirtilen projenin veya projelerin hangi aĢamada bulunduğu, bu projelerin sonuçları ile uygulanma durumuna iliĢkin mükellef kurumdan alınan bilgiler, Tasdik Ar-Ge departmanına iliĢkin mükellef kurumdan alınan bilgiler (yeri, hacmi, teknik donanımı ve varsa kullanılan diğer laboratuvarlar v.b.), 214 Ar-Ge indirimine konu olan harcamaların ana gruplar itibarıyla dökümü (harcamaların ayrıntılı dökümüne rapor ekinde yer verilecektir), Dönem içinde Ar-Ge departmanında kullanılan ve Ar-Ge indirimine konu edilen sabit kıymetlere iliĢkin liste ve bunlar için ayrılan amortisman tutarları. Dönem içinde alınan ilk madde, yarı mamül ve diğer sarf malzemeleri listesi, kullanım, iade, satıĢ ve çıkan firelere iliĢkin tutar ve miktar itibarıyla bilgiler, 215 ünitesinde çalıĢanlar ve ücretleri (Ar-Ge indiriminden yararlanabilecek personelin listesi ve ilgili dönemde bunlara ödenen ve gider kaydı yapılan ödemelere iliĢkin döküm), Ar-Ge DıĢarıdan alınan danıĢmanlık, ekspertiz ve benzeri hizmetlere iliĢkin bilgiler (alınan kiĢi/kurum adı, vergi kimlik numarası, fatura tarih ve numarası, tutarı ve KDV’si), Geçici vergi dönemleri itibarıyla uygulanan Ar-Ge indirimi tutarları, Uygulanması gereken Ar-Ge indiriminin hesaplanması. 216 Diğer Kurumlardan Sağlanan Ar-Ge Destekleri 94/6401 sayılı Ġhracata Yönelik Devlet Yardımları Kararı çerçevesinde Para–Kredi Koordinasyon Kurulunun 9/9/1998 tarih ve 98/16 sayılı Kararına istinaden yayımlanan 98/10 sayılı AraĢtırma–GeliĢtirme (ArGe) Yardımına ĠliĢkin Tebliğ çerçevesinde DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı tarafından, sanayi kuruluĢlarının uzman kurumlar tarafından Ar-Ge niteliğine sahip olduğu tespit edilen projeleri kapsamında izlenip değerlendirilebilen giderlerin belli bir oranı hibe Ģeklinde karĢılanmakta veya bu projelere geri ödeme koĢuluyla sermaye desteği sağlanmaktadır. Yukarıda belirtilen mevzuat çerçevesinde geri ödeme koĢuluyla sermaye desteği olarak sağlanan destekler, borç mahiyetinde olup ticari kazanca dahil edilmesi söz konusu değildir. Ancak, bu mevzuat çerçevesinde hibe Ģeklinde sağlanan destek tutarları ile diğer kurumlardan bu mahiyette sağlanacak her türlü destek tutarları, ticari kazancın bir unsuru olarak kazanca dahil edilecektir. Maliyetleri, bu tür desteklerle karĢılanan Ar-Ge harcamaları da Ar-Ge indiriminin hesabında dikkate alınacaktır. 217 Teknoloji GeliĢtirme Bölgelerinde Ve Serbest Bölgelerde GerçekleĢtirilen Ar-Ge Harcamaları 5228 sayılı Kanunun gerekçesinde, Ar-Ge indirimine iliĢkin düzenlemenin, Ar-Ge faaliyetlerine yönelik olarak 4691 sayılı Teknoloji GeliĢtirme Bölgeleri Kanununda yer alan teĢvik edici düzenlemenin bir tamamlayıcısı niteliğinde olduğu belirtilmiĢtir. Ar-Ge indirimi uygulaması açısından, Ar-Ge departmanının bulunduğu yerin önemi bulunmamaktadır. Firmanın faaliyet yeri olması Ģartıyla, gerek firma merkezinin bulunduğu yerde veya ayrı bir yerde, gerekse teknoloji geliĢtirme bölgelerinde kurulan Ar-Ge departmanlarında yapılan harcamalardan bu Tebliğde belirtilen kriterlere uyanlar Ar-Ge indirimi kapsamındadır. 218 Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına iliĢkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dıĢı kurum kazancından indirilmesinin kabul edilemeyeceği hüküm altına alınmıĢ bulunmaktadır. Dolayısıyla, teknoloji geliĢtirme bölgelerinde veya serbest bölgelerde gerçekleĢtirilen Ar-Ge faaliyetlerinden bir kazanç doğması ve bu kazançla ilgili olarak 4691 sayılı Teknoloji GeliĢtirme Bölgeleri Kanununun geçici 2 nci maddesinde ya da 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinde yer alan istisnadan yararlanılacak olması durumunda, istisna uygulanacak kazancın elde edilmesine yönelik olarak yapılan harcamalar Ar-Ge indirimi kapsamında değerlendirilmeyecektir. 219 Diğer bir ifadeyle, kazancına istisna uygulanacak Ar-Ge faaliyetleri için yapılan harcamalar dolayısıyla Ar-Ge indiriminden yararlanılması söz konusu değildir. Ancak, teknoloji geliĢtirme bölgelerinde veya serbest bölgelerde yürütülen Ar-Ge faaliyetlerinin iĢletmenin kendi faaliyetiyle ilgili olması ve anılan kanunlarda yer alan istisnalara konu olmaması durumunda, bu tür harcamalar Ar-Ge indirimi kapsamında değerlendirilecektir. 220 AR-GE UYGULAMASINDA ARASINDAKĠ FARKLAR 5520 S.K. ĠLE 5746 S.K. G.V.K. Ve K.V.K. da süre sınırı yok. 5746’da 31.12.2023’e kadar. G.V.K. Ve K.V.K. da BaĢka faaliyetlerde kullanılan sabit kıymetlerin amortismanı Ar-Ge harcaması sayılmıyor. 5746’da Ar-Ge faaliyetinde kullanıldığı gün sayısına göre sayılıyor. G.V.K. Ve K.V.K. da tam zamanlı Ar-Ge projesinde çalıĢmayan personelin ücret gideri Ar-Ge harcaması sayılmıyor. 5746’da Ar-Ge faaliyetinde çalıĢtığı gün sayısına göre sayılıyor. 221 Ve K.V.K. da dıĢardan sağlanan fayda ve hizmetlerde üst sınır yok. 5746 S.K.’da var. Toplam harcamanın % 20 ile sınırlı. G.V.K. Kazanç yetersizliği nedeniyle sonraki döneme devir K.V.K.’da var. G.V.K.’da yok. 5746’da var. Yeniden değerleme K.V.K’da yok. 5746’da var. Finansman giderleri K.V.K’da Ar-Ge harcaması sayılıyor. 5746’da sayılmıyor. Hibe destekleri K.V.K’da kazanca ilave, 5746’da kazanca ilave edilmez. Öz varlıkda fon olarak durur. 222 SPONSORLUK HARCAMALARI Sponsorluk Harcaması Tanımı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/8. Maddesinde hüküm altına alınan sponsorluk harcaması 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 17.6.1992 tarihli ve 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu KuruluĢ ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarıdır. Bu kapsamda olmak Ģartıyla yapılan sponsorluk harcamasının amatör spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için % 50'si kurumlar vergisi matrahından indirilebilecektir. 223 Sponsorluk Harcamasının Kurumlar Vergisi Beyannamesinde Ġndirim Konusu Yapılabilmesi Ġçin Gerekli KoĢullar 1- Sponsor olan ile spor kulübü arasında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Sponsorluk Yönetmeliğinin 8. Maddesine uygun sözleĢme düzenlenmelidir. 2-Sponsorluk bedelinin banka üzerinden yapılması halinde makbuz üzerinde “sponsorluk bedeli” olduğuna dair ibare bulunmalıdır. Ödeme elden yapılacaksa spor kulübünün düzenleyeceği makbuzda sponsorluk bedeli olduğu açıkça belirtilmelidir. 224 3-Ayni destek yapılması halinde, teslim edilecek mal, iĢletme bünyesinden çıkacaksa fatura düzenlenmesi ve faturada sponsorluk amacıyla verildiğinin belirtilmesi gereklidir. Ayrıca teslim alan kulüp yetililerinin de teslim aldığına dair kaĢe ve yetkili imzalarının bulunması gerekir. 4-Ayni destek dıĢarıdan alınan mal ile yapılmıĢsa, alımda mükellef adına düzenlenen faturaya ilaveten teslim sırasında spor kulübünün yetkililerince bir makbuz düzenlenmeli ve alınan malzeme ve miktarı açıkça belirtilerek hem alım faturası hem de makbuz kaĢe ve yetkililerce imzalanmalıdır. 5-Vergi borcu bulunan mükelleflerin sponsor olmaları mümkün değildir. 225 BAĞIġ VE YARDIMLAR BağıĢ Ve Yardımların Vergi Kanunlarımızdaki Yeri BağıĢ ve yardımlar Gelir Vergisi Kanunun 89. maddesinde, 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinde ve vergi kanunları dıĢında pek çok baĢka kanunda düzenlenmiĢtir. Bu maddeler kapsamında yapılan her türlü bağıĢ ve yardım esasen iĢletmenin faaliyetini sürdürmesi ile ilgili olmadığından her halükarda K.K.E.G.’dir. Ancak, yukarıda sayılan maddelerde ve vergi kanunları dıĢında pek çok baĢka kanunda yapılan düzenlemeyle iĢletmeler tarafından yapılan bazı bağıĢ ve yardımların belirli Ģartlar altında tamamının veya bir kısmının vergi matrahlarından indirilmesi kabul edilmiĢtir. 226 Yüzde 5 Ġle Sınırlı BağıĢ Ve Yardımlar BağıĢ ve yardımların ne kadarının vergi matrahından indirilebileceğine göre bağıĢ ve yardımlar; Kurum kazancının % 5’i ile sınırlı bağıĢ ve yardımlar, Kurum kazancının tamamı ile sınırlı bağıĢ ve yardımlar olarak ayrılabilir. Bu ayrımda iki kriter vardır. Bunlardan birincisi vergi matrahından düĢülmesi kabul edilecek bağıĢ ve yardımın sınırı, diğeri ise kurum kazancının tutarı. 227 Örneğin, kurum kazancının % 5 ile sınırlı nitelikteki bir bağı türünden 100 TL bağıĢ yapıldığını, bağıĢı yapan kurumun da dönem kurum kazancının 1.100 TL olduğunu varsayalım. Bu durumda kurum kazancının % 5’i ( 1.100 x % 5=) 55 TL olduğundan, yapılan bağıĢın 55 TL’si matrahtan indirilebilecek, kalan 45 TL’si ise matrahtan indirilemeyeceği gibi gelecek yıla da devretmeyecektir. Örnekteki bağıĢın nitelik olarak tamamı indirilebilen bir bağıĢ olması halinde, kurum kazancı 1.100 TL olduğundan 100 TL’nin tamamı matrahtan düĢülebilecektir. 228 Eğer iĢletmenin cari dönemde kurum kazancı bulunmasaydı, yapılan bağıĢın tamamı matrahtan düĢülemeyecek ve gelecek yıla da devredemeyecektir. Yapılan bağıĢ ve yardımın matrahtan indirilebilmesi için önemli bir koĢul da yapılan bağıĢ ve yardımın mutlaka makbuz ile tevsik edilmesi gerektiğidir. Ayni mal teslimi Ģeklinde yapılan yardımlarda yardım malzemesi için düzenlenen faturaya, yardımı teslim alan kuruluĢun kaĢe ve yetkili imzalarının alınması, faturanın, teslim edilen malzemenin miktar ve cinsinin açıkça belli edilecek Ģekilde düzenlenmesi zorunludur. Ayni bağıĢ ve yardımlarda bağıĢ ve yardımın tutarı bağıĢlanan malzemenin KDV dahil maliyet bedelidir. 229 Yüzde 5 Ġle sınırlı BağıĢ Ve Yardım Kimlere Yapılabilir: Yüzde 5 ile sınırlı nitelikteki bağıĢ veya yardımın vergi matrahından indirilebilmesi için öncelikle aĢağıdaki kurum ve kuruluĢlara yapılması gerekmektedir. Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, Ġl özel idareleri ve belediyeler, Köyler Kamu yararına çalıĢan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar, Bilimsel araĢtırma ve geliĢtirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluĢlar 230 Yapılan BağıĢ ve Yardımın Matrahtan Ġndirilmesinde Kurum Kazancı Yapılan yardımın ne kadarının vergi matrahından düĢüleceğinin tespitinde esas alınan kurum kazancına ulaĢmak için öncelikle zarar olsa dahi indirilecek istisnaların, daha sonra geçmiĢ yıl zararlarının ve sonrasında da Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddedeki yer alan diğer indirimlerin sırasıyla yapılması gerekmektedir. 231 Tamamı Ġndirilebilecek BağıĢ Ve Yardımlar Bu kısımda toplanan bağıĢ ve yardımlar, bazen yardımın ne için yapıldığı, bazen yardım edilen kurumun kim olduğu, bazen yardımın ayni mi nakdi mi olduğuna göre bazen de iki kritere birden bakılarak tespit edilmiĢtir. Dolayısıyla hem yapılan yardımın amacının hem de kime yapıldığının ya da nasıl yapıldığına göre yüzde yüzü indirilebilecek bağıĢ ve yardımlar aĢağıdadır. 232 1- Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, Ġl özel idareleri ve belediyeler ve Köylere bağıĢlanan okul, sağlık tesisi, 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak kaydıyla öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiĢtirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet ĠĢleri BaĢkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inĢası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inĢası için bu kuruluĢlara yapılan her türlü bağıĢ ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağıĢ ve yardımların tamamı. 233 2- Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler ve köyler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu yararına çalıĢan dernekler ile bilimsel araĢtırma ve geliĢtirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluĢlar tarafından yapılan veya Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen ya da desteklenmesi uygun görülen; 1) Kültür ve sanat faaliyetlerine iliĢkin ticarî olmayan ulusal veya uluslararası organizasyonların gerçekleĢtirilmesine, 2) Ülkemizin uygarlık birikiminin kültürü, sanatı, tarihi, edebiyatı, mimarîsi ve somut olmayan kültürel mirası ile ilgili veya ülke tanıtımına yönelik kitap, katalog, broĢür, film, kaset, CD ve DVD gibi manyetik, elektronik ve biliĢim teknolojisi yoluyla üretilenler de dahil olmak üzere görsel, iĢitsel veya basılı materyallerin hazırlanması, bunlarla ilgili derleme ve araĢtırmaların yayınlanması, yurt içinde ve yurt dıĢında dağıtımı ve tanıtımının sağlanmasına, 234 3) Yazma ve nadir eserlerin korunması ve elektronik ortama aktarılması ile bu eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılmasına, 4) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki taĢınmaz kültür varlıklarının bakımı, onarımı, yaĢatılması, rölöve, restorasyon, restitüsyon projeleri yapılması ve nakil iĢlerine, 5) Kurtarma kazıları, bilimsel kazı çalıĢmaları ve yüzey araĢtırmalarına, 6) Yurt dıĢındaki taĢınmaz Türk kültür varlıklarının yerinde korunması veya ülkemize ait kültür varlıklarının Türkiye'ye getirilmesi çalıĢmalarına, 235 7) Kültür envanterinin oluĢturulması çalıĢmalarına, 8) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki taĢınır kültür varlıkları ile güzel sanatlar, çağdaĢ ve geleneksel el sanatları alanlarındaki ürün ve eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılması ve güvenliklerinin sağlanmasına, 9) Somut olmayan kültürel miras, güzel sanatlar, sinema, çağdaĢ ve geleneksel el sanatları alanlarındaki üretim ve faaliyetler ile bu alanlarda araĢtırma, eğitim veya uygulama merkezleri, atölye, stüdyo ve film platosu kurulması, bakım ve onarımı, her türlü araç ve teçhizatının tedariki ile film yapımına, 236 10) Kütüphane, müze, sanat galerisi ve kültür merkezi ile sinema, tiyatro, opera, bale ve konser gibi kültür ve sanat faaliyetlerinin sergilendiği tesislerin yapımı, onarımı veya modernizasyon çalıĢmalarına, iliĢkin harcamalar ile makbuz karĢılığı yapılan bağıĢ ve yardımların tamamı. 237 3- Ġktisadi iĢletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye YeĢilay Cemiyetine makbuz karĢılığı yapılan nakdi bağıĢ veya yardımların tamamı. 4- Bakanlar Kurulunca yardım kararı alınan doğal afetler dolayısıyla BaĢbakanlık aracılığı ile makbuz karĢılığı yapılan aynî ve nakdî bağıĢların tamamı. Yukarıda belirtilen bağıĢ ve yardımlar Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. Maddesinde düzenlene bağıĢ ve yardımlardır. 238 Diğer Kanunlarda Düzenlenen Ġndirilebilecek BağıĢ Ve Yardımlar AĢağıda belirtilen muhtelif kanunlarda gelir veya kurumlar vergisi matrahından indirilebilecek bağıĢ ve yardımlar düzenlenmiĢtir. Sosyal YardımlaĢmayı ve DayanıĢmayı TeĢvik Fonuna veya Bu Fona ĠliĢkin Vakıflara Yapılan BağıĢ ve Yardımlar 7269 sayılı Kanun Uyarınca Afetzedelere Yapılacak BağıĢ ve Yardımlar 222 sayılı Ġlköğretim ve Eğitim Kanunu’na Göre Yapılan BağıĢ ve Yardımlar Sekiz Yıllık Kesintisiz Eğitim Ġçin Yapılan BağıĢ ve Yardımlar TÜBĠTAK’a Yapılan BağıĢ ve Yardımlar Üniversitelere ve Ġleri Teknoloji Enstitülerine Yapılan BağıĢ ve Yardımlar Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna Yapılan BağıĢlar Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumuna Yapılacak BağıĢ ve Yardımlar Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne Yapılacak BağıĢ ve Yardımlar Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Harcamaları 239 Gıda Bankacılığı Faaliyetinde Bulunan Dernek ve Vakıflara Yapılan BağıĢlar Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinin, fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağıĢladığı gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamını gider olarak kaydetmesi mümkündür. 240 Gıda Bankacılığı Faaliyetinde Bulunan Dernek ve Vakıflara Yapılan BağıĢların Gider Kabulünde KoĢullar 1- Gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddesi bağıĢının dernek veya vakfa yapılmıĢ olması gerekmektedir. Ġhtiyacı bulunanlara doğrudan veya baĢka organizasyonlar aracılığıyla yapılacak gıda yardımlarının yukarıda belirtilen maddeler kapsamında yapılmıĢ bağıĢ olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. 2- BağıĢı kabul edecek dernek veya vakfın tüzüğünde veya senedinde ihtiyacı bulunanlara Gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddesi yardımı yapabilmesine iliĢkin hükümlerin bulunması gerekmektedir. Bununla beraber, dernek veya vakfın baĢka alanlarda da faaliyet gösteriyor olmasının, kamuya yararlı dernek veya vergiden muaf vakıf olup olmamasının uygulama açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 241 3-Gıda bankacılığı kapsamında yapılacak bağıĢların gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddesi niteliğinde olması gerekmektedir. Yapılacak bağıĢlar Ģartlı olarak (bedelsiz olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere) yapılmalıdır. Gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddesi niteliğini taĢımayan veya Ģartlı olarak yapılan bağıĢlar, gıda bankacılığı kapsamında yapılacak bağıĢ olarak değerlendirilmeyecektir. 4-Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesine eklenen hüküm çerçevesinde indirim konusu yapılacak bağıĢlar, bağıĢa konu mal bedeli Vergi Usul Kanununun 232 inci maddesinde belirtilen fatura düzenleme sınırının altında kalsa dahi mutlaka fatura ile belgelendirilecek ve ayrıca taĢıma için sevk irsaliyesi düzenlenecektir. BağıĢlanan mala iliĢkin bilgileri eksiksiz olarak içerecek fatura, bağıĢ yapılan dernek veya vakıf adına düzenlenecektir. Mal bedeli olarak faturada, bağıĢa konu malın maliyet bedeli yazılı olacaktır. Faturada “İhtiyaç sahiplerine yardım şartıyla bağışlandığından KDV hesaplanmamıştır.” ibaresinin yer alması zorunludur. 242 5-Dernek ve vakıflar kendi mevzuatlarının öngördüğü belgeleri düzenleyecek ve bağıĢ yapanlara bir örneğini vereceklerdir. Ticari faaliyetle uğraĢanlarca düzenlenen faturalar dernek ve vakıf tarafından muhafaza edilecektir. 6-Ticari iĢletmeye dahil malların (gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin) bağıĢlanması durumunda bu malların maliyet bedeli Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesi çerçevesinde gider kaydedilir. Bu iĢlem, faturanın bir yandan gelir bir yandan da gider kaydedilmesi suretiyle gerçekleĢtirilir. 243 GiriĢim Sermayesi Fonu S.P.K. nın düzenleme ve denetimine tabi olarak Türkiye'de kurulmuĢ veya kurulacak olan giriĢim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya giriĢim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden giriĢim sermayesi fonu ayrılabilir. GiriĢim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar pasifte geçici bir hesapta tutulur. Mükelleflerce, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar yatırım yapılmaması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Ayrılacak tutarın formülü; GiriĢim sermaye fonu= { (Ticari bilanço kârı/zararı + Kanunen kabul edilmeyen giderler) – (GeçmiĢ yıl zararları + Tüm indirim ve istisnalar)} X %10 Bu Ģekilde hesaplanan giriĢim sermayesi fonunun toplamı öz sermayesinin %20’sini geçemez. 244 Katma Değeri Yüksek Hizmet Ġhracatı -Türkiye'de yerleĢmiĢ olmayan kiĢilerle, - ĠĢ yeri, kanuni ve iĢ merkezi yurt dıĢında bulunanlara, Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dıĢında yararlanılan bazı hizmetlerden elde edilen kazancın %50'sinin beyan edilen kurum kazancından indirilebilir. Ġndirim kapsamındaki hizmetler; - Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetleri. - Ġlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak verilen eğitim ve sağlık hizmetleri. 245 Ġndirim Tutarının Tespiti Kazancın %50'si, kurumlar vergisi beyannamesinin "Kazancın Bulunması Halinde Ġndirilecek Ġstisna ve Ġndirimler" bölümünde gösterilmek suretiyle indirim konusu yapılabilecektir. Diğer indirim ve istisnalar ile geçmiĢ yıl zararları nedeniyle indirim konusu yapılamayan tutar izleyen dönemlere devredilemeyecektir. Faaliyet sonucunun zararlı olması halinde ise indirim söz konusu olmayacaktır. 246 Yatırım Ġndirimi Uygulamasında Son Durum Yatırım indirimi uygulaması, Vergi Mevzuatımızdan 01.01.2006 tarihi itibarıyla kalkmıĢtır. Ancak buna rağmen gerek devreden ve henüz indirilememiĢ yatırım harcamaları gerekse baĢlayan ve uygulamanın kalktığı tarih itibarıyla sonuçlanmamıĢ ve devam eden yatırımla iktisadi ve teknik bütünlük arz eden yatırım harcamalarının durumu uzun bir süre Maliye Ġdaresi ile mükellefler arasında yargıda çekiĢme konusu olmuĢtur. 247 Sonuçta geline noktada henüz matrahtan indirilemeyen yatırım indirimi hakkının nasıl kullanılacağı aĢağıda özetlenmiĢtir. 1- 24.04.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen Yatırım TeĢvik Belgesi kapsamında yapılan yatırım harcamaları üzerinden hesaplanan, ancak kazancın yetersiz olması nedeniyle indirim konusu yapılamayan yatırım indirimi istisnası tutarı 2013 yılı için % 7,70 oranında yeniden değerleme oranında arttırılmak suretiyle, 2- Gelir Vergisi Kanunu’nun Mülga 19’uncu maddesi kapsamında 08.04.2006 tarihinden önce baĢlanan yatırımlarla ilgili olarak gerçekleĢen harcamalar üzerinden hesaplanan ancak kazancın yetersiz olması nedeniyle dikkate alınamayan yatırım indirimi istisnası tutarı ise 2013 yılı için % 2,45 oranında ÜFE artıĢ oranında arttırılmak suretiyle, Uygulanacaktır. 248 DÖNEM SONU ĠġLEMLERĠNDE ÖZELLĠKLĠ KONULAR 249 GÖTÜRÜ GĠDER UYGULAMASI Götürü Gider Uygulaması Tanımı ve Amacı Götürü gider uygulaması, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin birinci bendinin parantez içi hükmünde düzenlenmiĢtir. Düzenlemenin amacı, ihracat, yurt dıĢında inĢaat, onarma, montaj ve taĢımacılık faaliyetleri ile ilgili olup fiilen yapıldığı halde belgelendirilemediği için vergi matrahının tespitinde indirilemeyen harcamaların, hasılatın binde beĢi ile sınırlı kısmının matrahtan indirilmesine olanak sağlamaktır. 250 Götürü Gider Faaliyetler Uygulamasından Yararlanılabilecek Götürü gider, ticari kazanç türlerinden ihracat, yurt dıĢında inĢaat, onarma, montaj ve taĢımacılık faaliyetlerinden elde edilen kazançlara uygulanabilir. Söz konusu hüküm uyarınca yukarıda bahsi geçen faaliyetlerden kazanç elde eden mükellefler, döviz olarak elde ettikleri hasılatların binde beĢini aĢmamak Ģartıyla yurt dıĢındaki bu iĢlerle ilgili giderlerine karĢılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderlerini de vergi matrahından indirebileceklerdir. 251 Götürü Gider Uygulamasından Yararlanma KoĢulları Bu hükümden yararlanabilmek için söz konusu faaliyetlerle ilgili bir harcamanın fiilen yapılmıĢ olması, bu harcamanın defter kayıtlarına iĢlenmiĢ olması ancak Vergi Usul Kanunu uyarınca geçerli bir belge ile tevsik edilemediği için kanunen kabul edilmeyen gider olarak vergi matrahına ilave edilmiĢ olması gerekiyor. Yurt dıĢında inĢaat, onarma, montaj ve teknik hizmetlere iliĢkin faaliyetlerin zararla sonuçlanmıĢ olması götürü gider hesaplanmasına engel teĢkil etmemektedir. Bu durumda, götürü olarak hesaplanan giderler, bu zararları artırıcı bir unsur olacak ve genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılacaktır. 252 Götürü gider uygulamasına esas tutarın belirlenmesinde döviz olarak elde edilen kazancın Türk Lirası karĢılığının tespiti için hasılatın elde edildiği tarihteki TCMB döviz alıĢ kuru kullanılacaktır. Ġhraç kaydıyla mal tesliminde bulunanlar, götürü gider uygulamasından yararlanamaz. Götürü gider uygulaması ve yurt dıĢında elde edilen hâsılatın ne Ģekilde belirleneceğine iliĢkin açıklamalar 194 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılmıĢtır. 253 Örnek: (X) A.Ş.’nin 2013 yılı ihracat hasılatının TL karşılığı 10.000.000 TL’dir. Bu işletmenin ihracat faaliyeti nedeniyle katlandığı ancak belgelendiremediği giderler ise yıl içinde çeşitli tarihlerde olmak üzere 40.000 TL olarak defterlere kaydedilmiştir. Mükellef yıl içinde katlandığı bu belgesiz defterlerine aşağıdaki şekilde kaydetmiştir. giderleri 254 ______________ / /2013__________________ 760 Hs. Pazarlama Satış Dağıtım Giderleri 760.01 Hs. İhracat ilgili Belgelendirilemeyen Giderler 100 Kasa Hs _______________________________________ 40.000 40.000 Söz konusu giderler belgesiz olduğundan vergi matrahının tespitinde beyanname üzerinde K.K.E.G. olarak matraha ilave edilmiştir. Götürü Gider hesabı aşağıdaki gibi yapılacaktır. İhracat Hasılatı 10.000.000 TL %05 Götürü Gider Uygulanabilecek Tutar 50.000 TL Fiilen Yapılan Belgesiz Gider 40.000 TL Vergi Matrahından İndirilebilecek Götürü Gider Tutarı 40.000 TL 255 ÖRTÜLÜ SERMAYE Örtülü Sermayenin Tanımı ve Amacı Sermaye Ģirketlerinde ortakların, ġirketin faaliyet hacmi ile orantılı olarak sermaye vermeleri esastır. Ortakların faaliyetlerini sürdürebilmeleri için Ģirkete koydukları sermaye üzerinden elde edebilecekleri kazanç, kar payıdır. ġirket ortaklarının koydukları hesaplamaları yasaklanmıĢtır. sermaye üzerinden faiz 256 Bazı durumlarda Ģirketin baĢlangıçta düĢünülenin çok üzerinde faaliyet hacmine ulaĢmaları nedeniyle ya da ortakların bilinçli olarak önce düĢük sermaye koyup daha sonra Ģirketin ihtiyacı olan sermayeyi Ģirkete borç olarak vermeleri nedeniyle, ortakların ġirketten alacakları söz konusu olabilmektedir. Konu, Kurumlar düzenlenmiĢtir. Vergisi Kanunu’nun 12. Maddesinde Madde hükmüne göre; Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla iliĢkili olan kiĢilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek iĢletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aĢan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır. 257 Düzenlemenin amacı, Ģirket ortaklarının sermaye olarak vermesi gerektiği halde borç olarak verdikleri bu borçların üzerinden faiz geliri elde etmelerini engellemektir. ġirket ortağının verdiği borcun ne kadarının bu tanıma (sermaye olarak vermesi gerektiği halde borç olarak verdikleri) girdiğinin ölçüsünü, Kanun hükmü üç kat olarak belirlemiĢtir. Bir baĢka deyiĢle, Kanun hükmü; Ģirketin dönem baĢı öz varlığının 3 katını aĢacak Ģekilde ortaklardan veya ortakla iliĢkili kiĢilerden yapılan borçlanmaların örtülü sermaye sayılması gerektiğini belirleyerek bir ölçü getirmiĢ bulunmaktadır. 258 Madde önce ortak ve ortak ile “iliĢkili kiĢi” kavramını düzenlemiĢ, sonra da bu kiĢilerin Ģirkete verdikleri borcun, öz varlığın üç katını aĢan kısmını örtülü sermaye saymıĢtır. ĠliĢkili kiĢinin verdiği borcun da örtülü sermaye hesabında dikkate alınmasının nedeni, ortakların örtülü sermaye hükümlerine takılmamak için Ģirkete doğrudan borç vermek yerine örneğin; ortağın en az % 10 ortağı olduğu bir baĢka kurum üzerinden borç vererek madde düzenlemesinin engelleri ile karĢılaĢmadan sermaye üzerinden faiz geliri elde etmesinin önüne geçmektir. Bir baĢka deyiĢle, iliĢkili kiĢilerin verdiği borçların da esasen ortak tarafından verildiğinin varsayılmasıdır. 259 ĠliĢkili KiĢi ve Öz Sermaye Kavramı Düzenleme uyarınca; - Ortakla iliĢkili kiĢi, Ortağın doğrudan veya dolaylı olarak en az %10 oranında ortağı olduğu bir kurumu, ortağın en az %10 oranında oy veya kâr payı hakkına ya da hisselerine sahip olduğu bir kurumu, doğrudan veya dolaylı olarak, ortağın veya ortakla iliĢkili bu kurumun sermayesinin, oy veya kâr payı hakkına sahip hisselerinin en az %10'unu elinde bulunduran bir gerçek kiĢi veya kurumu ifade etmektedir. -Öz sermaye, kurumun Vergi Usul Kanunu uyarınca tespit edilmiĢ hesap dönemi baĢındaki öz sermayesini ifade etmektedir. 260 Örtülü Sermaye Borçlanmalar Hesabında Dikkate Alınmayan Ortak veya ortakla iliĢkili kiĢilerden yapılan ve aĢağıda sayılan borçlanmalar örtülü sermaye hesabında dikkate alınmaz. a) Kurumların ortaklarının veya ortaklarla iliĢkili kiĢilerin sağladığı gayri nakdî teminatlar karĢılığında üçüncü kiĢilerden yapılan borçlanmalar. b) Kurumların iĢtiraklerinin, ortaklarının veya ortaklarla iliĢkili kiĢilerin, banka ve finans kurumlarından ya da sermaye piyasalarından temin ederek aynı Ģartlarla kısmen veya tamamen kullandırdığı borçlanmalar. 261 c) Bankalar için; 5411 sayılı Bankacılık Kanununa göre faaliyette bulunan bankalar tarafından yapılan borçlanmalar. ç) 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamında faaliyet gösteren finansal kiralama Ģirketleri, 90 sayılı Ödünç Para Verme ĠĢleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında faaliyet gösteren finansman ve faktoring Ģirketleri ile ipotek finansman kuruluĢlarının bu faaliyetleriyle ilgili olarak ortak veya ortakla iliĢkili kiĢi sayılan bankalardan yaptıkları borçlanmalar. 262 Yukarıda sayılanlar dıĢında olup, ortak veya ortakla iliĢkili kiĢilerden yapılan her türlü borçlanmalar, örtülü sermayenin hesabında dikkate alınır. Örtülü sermayenin hesabında, sadece iliĢkili Ģirketlere finansman temin eden kredi Ģirketlerinden yapılan borçlanmalar hariç olmak üzere, ana faaliyet konusuna uygun olarak faaliyette bulunan ve ortak veya ortakla iliĢkili kiĢi sayılan banka veya benzeri kredi kurumlarından yapılan borçlanmalar ise % 50 oranında dikkate alınır. 263 Örtülü Sermayenin Hesaplanmasına ĠliĢkin Bir Örnek (Z) A.ġ.’nin ortaklık yapısı ve 2013 yılında ortaklarından aldığı borçlar aĢağıdadır. Ortak Hisse Oranı Alınan Borç TL Borcun Niteliği Bir bankadan temin edilerek aynı Ģartlarda iĢletmeye aktarılan borç. Ört. Sermaye Uygulamasınd a Sayılacak Borç Tutarı Bay Erdem % 10 200.000 (F) A.ġ. %20 300.000 300.000 (X) Bankası %10 500.000 250.000 Bayan Bilge %30 200.000 200.000 Bayan AyĢe %30 100.000 100.000 1.300.000 850.000 Toplam 0 264 (Z) A.ġ.’nin 2012 Bilançosunda Öz Kaynaklar Bölümünün detayı aĢağıdadır. Hesap Kodu Hesap Adı 500 Hs Sermaye 100.000 501 Hs. ÖdenmemiĢ Sermaye (20.000) 503 Hs Sermaye Düzeltmesi Olumsuz Farkları (10.000) 540 Hs Yasal Yedekler 20.000 549 Hs Özel Fonlar 40.000 570 Hs GeçmiĢ Yıl Karları 120.000 580 Hs GeçmiĢ Yıl Zararları Öz Kaynaklar Toplamı Tutar (100.000) 150.000 265 Yukarıdaki tablodan da anlaĢılacağı üzere Ģirketin 2013 dönem baĢı öz varlığı 150.000 TL’dir. Bu ġirketin ortak veya ortakla iliĢkili kiĢilerden temin ettiği borç ise 1.300.000 TL’dir. Ancak yukarıda açıklandığı üzere söz konusu borcun 850.000 TL’si örtülü sermaye hesabında kullanılabilir. Kanun, dönem baĢı öz sermayenin 3 katını aĢan borçlanmalara ödenen faizi gider kabul etmemektedir. Bu durumda önce dönem baĢı öz sermayenin 3 katını hesaplamak gerekir. Dönem baĢı Öz Sermaye: 150.000 TL x 3 = 450.000 TL Örtülü Sermaye Hesabına Giren Borçlanma = 850.000 TL Öz sermayenin 3 katını aĢan borçlanma = (850.000 – 450.000) = 400.000 TL 266 Örneği basitleĢtirmek için alınan borçların tamamının 01.01.2013 tarihinde alındığını ve hepsinin TL cinsinden alındığını varsayalım. Yıl sonunda alınan borçlara hesaplanan faizler aĢağıda listelenmiĢtir. Hesaplanan Faiz Örtülü Sermaye hesabında Sayılacak Faiz Tutarı Alınan Borç TL Borcun Niteliği Ört. Sermaye Uygulamasında Sayılacak Borç Tutarı Bay Erdem 200.000 Bir bankadan temin edilerek aynı Ģartlarda iĢletmeye aktarılan borç. 0 10.000 (*) 0 (F) A.ġ. 300.000 300.000 30.000 30.000 (X) Bankası 500.000 250.000 50.000 (**) 25.000 Bayan Bilge Bayan AyĢe Toplam 200.000 200.000 20.000 20.000 100.000 100.000 10.000 10.000 1.300.000 850.000 130.000 85.000 Ortak 267 (*) Burada yazılan faiz, krediyi alan ortağımızın kredi kuruluĢuna ödediği veya borçlandığı faizdir. (**) Bankalar tarafından verilen borçların % 50’si örtülü sermaye hesabında sayılmadığından faizin de yarısı hesap dıĢı bırakılmıĢtır. 268 ġimdi her ortak için örtülü sermaye üzerinden hesaplanan faizi ve bunun vergi mevzuatı karĢısındaki durumunu tespit edelim. Borcun örtülü sermayeye isabet eden kısmı: (850.000 – 450.000) = 400.000 TL Örtülü Sermayeye isabet eden borcun toplam borca oranı : (400.000 / 850 000)=% 47 Ortak Ört. Sermaye Uygulamasında Sayılacak Borç Tutarı Örtülü Sermaye hesabında Sayılacak Faiz Tutarı Örtülü Sermaye sayılan Borcun toplam Borca Oranı Gider Sayılmayan Faiz Tutarı (F) A.ġ. 300.000 30.000 % 47 14.100 (X) Bankası 250.000 25.000 % 47 11.750 Bayan Bilge 200.000 20.000 % 47 9.400 Bayan AyĢe 100.000 850.000 10.000 85.000 % 47 % 47 4.700 39.950 Toplam 269 Gider sayılmayan ( örtülü sermaye üzerinden örtülü kazanç dağıtımı sayılan ) bu tutarlar, hesap döneminin son günü ortaklara dağıtılmıĢ kar payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılmıĢ tutar sayılır. Bu durumda söz konusu faizi ödeyen iĢletme bu tutarları vergi matrahının tespitinde gider yazamayacaktır. Ayrıca kar payı dağıtılmıĢ sayılan iĢletmeler de bu tutarı vergi matrahının tespitinde gelir yazmayacaklardır. 270 Kar payına dönüĢen bu faiz kısmını elde eden kiĢinin hukuki statüsüne göre yapılacak vergilendirme iĢlemleri ise aĢağıdadır. Ortak Gider Sayılmayan Faiz Tutarı Ortağın Hukuki Statüsü (F) A.ġ. 14.100 Tüzel KiĢi (X) Bankası Bayan Bilge 11.750 9.400 Bayan AyĢe 4.700 Toplam 39.950 Tüzel KiĢi Uygulanacak Vergi Mevzuatı Vergi 0 Geliri elde eden kurum kendi kayıtlarına alır. ĠĢtirak kazancı istisnası olarak beyan eder. 0 Gerçek KiĢi Ödenen net tutar (9.400 / 0,85) brütleĢtirilerek GV Md. 94 % 15 Stopaj = 11.059 Brüt Kar payı yapılır. Gerçek KiĢi Ödenen net tutar brütleĢtirilerek GV Md. 94 % 15 Stopaj yapılır. (4.700 / 0,85) = 5.529 Brüt Kar Payı 271 Örtülü sermaye hesabında dikkate alınan borçların döviz karĢılığı olması nedeniyle kur farkı doğması halinde, iĢletme aleyhine doğan borçlar vergi matrahının tespitinde K.K.E.G. olarak hesaplanır. ĠĢletme lehine kur farkı doğması halinde örtülü kazanca isabet eden bu tutar vergi matrahın tespitinde gelir olarak dikkate alınmaz. Son olarak ortaktan yapılan borçlanmalar öz sermayenin 3 katını aĢsa bile yapılan borçlanmalar üzerinden ortaklara herhangi bir faiz ödenmiyorsa örtülü sermaye üzerinden örtülü kazanç dağıtımı ve dolayısıyla bu madde hükmüne göre yapılacak bir iĢlem de söz konusu olmayacaktır. 272 TRANSFER FĠYATLANDIRMASI Transfer Fiyatlandırmasının Tanımı Ve Amacı Madde hükmüne göre; kurumlar, iliĢkili kiĢilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmıĢ sayılır. 273 Maddenin amacı; iliĢkili kiĢiler arasında emsallerine göre daha yüksek veya daha düĢük mal ve hizmet alım satımı yapılarak vergi kaybına neden olunmasını önlemektir. Örneğin, merkezi yurt dıĢında bulunan bir ana Ģirkete bağlı ve Türkiye’de mukim bir Ģirketin emsal bedeli 5 TL olan bir malı 3 TL’ye ana Ģirketine satması halinde, Türkiye’deki Ģirket kar etmeyecek veya düĢük kar edecek ve gerçek kar transfer fiyatlaması yoluyla ana Ģirkete Türkiye’de vergi ödemeksizin aktarılmıĢ olacaktır. Yine, aktifinde bulunan ve rayiç bedeli örneğin 1.000.000 TL olan bir arsayı ortağına 600.000 TL’ne satan Ģirket de 400.000 TL karı transfer fiyatlaması yoluyla vergisiz olarak aktarmıĢ olmaktadır. Ya da Ģirketten ortakların çektiği ve ortaklardan alacaklar hesabında duran paranın kapatılması için gerçekte 100.000 TL rayiç bedeli olan bir arsanın örneğin 250.000 TL’ne Ģirkete satılması da yine transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımıdır. Madde olası tüm bu ve buna benzer Ģekillerde ortaya çıkabilecek vergi kayıplarını önlemek için getirilmiĢtir. 274 ĠliĢkili KiĢi ve Emsallere Uygunluk Ġlkesi Madde hükmünde iliĢkili kiĢi; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kiĢi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kiĢi veya kurumları ifade eder. Ortakların eĢleri, ortakların veya eĢlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları da iliĢkili kiĢi sayılır. Madde hükmünde iliĢkili kiĢinin tanımında Ģirket ortaklarının yanında Ģirketle veya ortaklarla iliĢkisi olan kiĢilerle yapılan mal ve hizmet alım ve satımları da transfer fiyatlandırması hükmünün kapsamına alınmıĢtır. Bunun amacı da tıpkı örtülü sermaye bahsinde açıklandığı gibi, transfer fiyatlandırması hükümlerine takılmamak için ortakların kendi adlarına yapamayacakları emsallerine göre düĢük veya yüksek fiyattan mal ve hizmet alımlarını iliĢkili kiĢiler vasıtasıyla yapmalarının önüne geçmektir. 275 Emsallere uygunluk ilkesi, iliĢkili kiĢilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir iliĢkinin bulunmaması durumunda oluĢacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade eder. Emsallere uygun fiyat veya bedelin tespiti açısından madde hükmünde bazı yöntemler öngörülmüĢtür. Bunlar baĢlıklar halinde aĢağıda sıralanmıĢtır. KarĢılaĢtırılabilir fiyat yöntemi, Maliyet artı yöntemi Yeniden satıĢ fiyatı yöntemi Diğer Yöntemler 276 Transfer Fiyatlandırması kapsamındaki ĠĢlemler Madde hükmü iliĢkili kiĢiler arasındaki nerdeyse tüm iĢlemleri kapsama almıĢtır. Madde hükmünde sayıldığı Ģekli ile kapsama giren iĢlemler Ģunlardır: Alım, satım, imalat ve inĢaat iĢlemleri, kiralama ve kiraya verme iĢlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren iĢlemler her hal ve Ģartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir. 277 Fiyatlandırması Yoluyla Dağıtımında Hazine Zararı Kavramı Transfer Örtülü Kazanç Transfer fiyatlandırması hükmünün vergi mevzuatı açısından bir sonuç doğurabilmesi için transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtılması tek baĢına yeterli olmamakta ayrıca bu iĢlemin hazine zararına d yol açması gerekmektedir. Hazine zararından kasıt, emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen fiyat ve bedeller nedeniyle kurum ve iliĢkili kiĢiler adına tahakkuk ettirilmesi gereken her türlü vergi toplamının eksik veya geç tahakkuk ettirilmesidir. 278 Hazine Zararının Tespitine ĠliĢkin Bir Örnek A.ġ., (B) Ltd. ġti.’nin % 40 ortağıdır. Her ikisi de Türkiye’de tam mükellef kurum olan bu Ģirketlerin 2013 yılı kurumlar vergisi matrahları aĢağıdaki gibidir: (A) A.ġ. KV Matrahı (B) A.ġ.KV Matrahı Toplam 500.000 400.000 900.000 Yıl içinde (A) A.ġ.’nin emsal bedeli 750.000 TL olan ticari malları 450.000 TL’ne (B) A.ġ.’ne sattığı (B) A.ġ.’nin de bu malları aynı yıl 850.000 TL’sına piyasaya sattığı tespit edilmiĢtir. 279 K.V. Kanunu 13. Maddesi uyarınca (A) A.ġ.’nin (B) A.ġ.’ne (750.000 – 450.000) = 300.000 TL’ nı transfer fiyatlaması yoluyla aktardığı anlaĢılmaktadır. Eğer satıĢ iĢlemi emsal bedeli üzerinden yapılsaydı, (A) A.ġ. karı ve dolayısıyla vergi matrahı 300.000 TL artacak, (B) A.ġ.’nin karı da aynı tutarda azalacaktı. Bir baĢka deyiĢle yukarıdaki tablo aĢağıdaki gibi gerçekleĢecekti. (A) A.ġ. KV Matrahı (B) A.ġ.KV Matrahı Toplam 800.000 100.000 900.000 280 Bu örnekte Kurumlar Vergisi açısından hazine zararının oluĢmadığı anlaĢılmaktadır. Zira her iki durumda da hazineye beyan edilen matrah ve üzerinden ödenen vergi değiĢmemiĢtir. Eğer örneğin (B) A.ġ.’de yatırım indirimi ya da geçmiĢ yıl zararlarının mahsubu nedeniyle 400.000 kâr olduğu halde hiç matrah çıkmamıĢ olsaydı. Bu defa hazine zararından ve vergi kaybından söz edilebilecektir. 281