İLAÇLA TEDAVİ EFSANES Joanna Moncrieff A TEDAVİ EFSANESİ

advertisement
İLAÇLA TEDAVİ EFSANESİ
Joanna Moncrieff
5.Antipsikotik Fikrinin Doğuşu
6.Nöroleptikler Etkili ve Özgün müdür?
7. Nöroleptikler Gerçekten Ne Yapar ?
Dr. Ayşe Özkırış
ESOGÜ Tıp Fak. Psikiyatri
Antipsikotik Fikrinin Doğuşu
• 1952
Fransız cerrah Henri Laborit,
‘Klorpromazin‛i anesteziyi kolaylaştırmak
amaçlı kullanıyordu.
• Fransız psikiyatristler Jean Delay ve Pierre
Deniker ilk kez psikiyatri hastalarında
kullandılar ve
‘NÖROLEPTİK‛ (Sinir Sistemini Bağlayıcı)
şeklinde adlandırdılar.
[İlaç
İlaç merkezli yaklaşım]
yaklaşım
Antipsikotik Fikrinin Doğuşu
• 1955
Klorpromazinin hastalığın esasını
tedavi etmek için değil, ortaya çıkardığı bazı
nörofarmakolajik etkiler için kullanılabileceği
sonucuna varıldı.
(Smith Kline & French Lab. Toplantıları)
• İngiltere‛de Benzodiazepinler gibi minör
tranklizanlardan ayırmk için,
‘MAJOR TRANKLİZANLAR‛
(Güçlü Yatıştırıcılar)
olarak adlandırıldılar.
[İlaç
İlaç merkezli yaklaşım]
yaklaşım
Antipsikotik Fikrinin Doğuşu
Klorpromazin etkileri ile ilgili ilk bilgiler
• Dış uyaranlara kayıtızlık, tepkilerde
yavaşlama, durgunluk, farketmede ve
konsantre olmada güçlük, solukluk (Delay ve
Deniker, 1952)
• Ruhsal kayıtsızlık (Anton ve Stephens,
1954)
• Hareketsizlik –kukla
kukla gibigibi (Flugel, 1956)
• Zihnin patolojik dinginliği (Winkelman,
1957)
Antipsikotik Fikrinin Doğuşu
KLORPROMAZİN
• 1954‛ün Mucize İlacı (Time, 1955)
• Akıl Hastalıklarının Tedavisinde Devrim
Yaratacak Buluş (New York Times, 1955)
(Smith Kline&French)
Antipsikotik Fikrinin Doğuşu
• 1962
Kuzey Amerika‛da ilk kez bir
bilimsel yayında ‘ANTİPSİKOTİK‛ terimi
kullanılmaya başlanmıştır. (Mapp ve Nodine,
1962) [Hastalık
Hastalık merkezli yaklaşım]
yaklaşım
• Nöroleptiklerin antipsikotik ilaçlara
dönüşmesiyle birlikte, ilacın oluşturduğu
etkiler, ‘terapötik etki‛ ve ‘yan etki‛
şeklinde ayrılmıştır. 1950‛lerde tanımlanmış
pekçok etki başka isimler altında yeni
keşfedilmiş gibi anlatılmıştır.
Antipsikotik Fikrinin Doğuşu
• 1966
Nöroleptik etkiler için,
extrapiramidal yan etkilerin gerekli
bir koşul olduğunu söyleyen Van
Rossum, şizofreninin dopamin
kuramından ilk bahseden kişi
olmuştur.
• 1975
‘Akatizi‛ tanımlanmıştır.
( Rifkin, Quitkin, Klein, 1975)
Antipsikotik Fikrinin Doğuşu
– 1976
Nöroleptik ilaçların dopamin
reseptörlerini bloke ettiği ile ilgili yayınların
ardından, şizofreninin bazı dopaminerjik
nöronların gereğinden fazla çalışması sonucu
ortaya çoktığı öne sürülmüştür.
(Meltzer ve Stahl, 1976)
– 1991
Negatif belirtiler ???
Şizofreni dopamin aktivasyonunun beynin frontal
lobunda azalması, kortexaltı bölgelerde
artması sonucu oluşur. (Davis, 1991)
Antipsikotik Fikrinin Doğuşu
• 1995
Dopamin kuramı halen
tesirini korumakta,
Şizofreni hastalarının beyinlerindeki
seratonin ve dopamin
nörotransmitterleri arasındaki
dengesizlik, antipsikotik ilaçlarla
giderilmektedir. (Huttuner, 1995)
Antipsikotik Fikrinin Doğuşu
• 1950‛lerin yatıştırıcı ilaçlarının, zamanla
özgül antipsikotik tedavilere dönüşümünün
bu öyküsü, arzuların nesnel gözlemlere nasıl
galip geldiğini göstermektedir.
• ‘Antipsikotik‛ isimlendirmesi, doğrudan
hastalık merkezli modele dayandığından; bu
ilaçları nöroleptik olarak adlandırmayı daha
doğru buluyorum.
Joanna Moncrieff
NÖROLEPTİKLER
ETKİLİ ve ÖZGÜL müdür ?
• Nöroleptikler psikozun düzelmesiyle ilgili
doğal süreçlerei hızlandırmakta mıdır ?
• Nöroleptik alanlar plasebo ya da diğer
diğer ilaçları alanlara ya da hiç ilaç
almayanlara göre daha kesin bir iyileşme
mi göstermektedir ?
• Nöroleptiklerle şizofreniden kurtulan
insanların sayısı artmış mıdır ?
NÖROLEPTİKLER
ETKİLİ ve ÖZGÜL müdür ?
• Nöroleptiklerin psikoterapi, ortam tedavisi ve
ekt ile karşılaştırıldığı geniş katılımlı, 3 ve 5
yıllık izlem çalışmasında, kısa vadede ilaçlar daha
etkili sonuçlar vermesine karşın, uzun vadede
son derece küçük farklar kaydedilmiştir.
(May ve ark, 1981)
• Yeni nöroleptiklerden Risperidon ve Olanzapin‛in
karşılaştırıldığı yakın tarihli bir çalışmada;
Risperidon alanlardan %46‛ının,
Olanzapin alanlardan %56‛sının 4 aylık tedaviye
yanıt vermedikleri kaydedilmiştir.
(Robinson ve ark, 2006)
NÖROLEPTİKLER
ETKİLİ ve ÖZGÜL müdür ?
• Nöroleptik alan hastaların %70‛inin,
çoğunlukla Bnz ve duygudurum düzenleyici
olmak üzere başka bir psikotrop ilaç daha
aldıkları unutulmamalıdır.
(Baldessarini, 1995)
• İlk defa şizofreni belirtileri göstermiş
insanlar üzerinda yapılan 5 yıllık bir izlem
çalışmasında, insanların yalnızca %14‛ünün
tümüyle iyileştiği kaydedilmiştir.
(Robinson ve ark, 2004)
NÖROLEPTİKLER
ETKİLİ ve ÖZGÜL müdür ?
• Nöroleptikler ortaya çıkmadan hemen önce
1947 yılında hastaneye yatanların tedavi
sonuçlarıyla, ilaçlar ortaya çıktıktan sonra
1957 yılında hastaneye yatanların tedavi
sonuçları karşılaştırılmıştır.
1. grubun %76‛ı,
2. grubun %87‛i 5 yıllık izleme süresi boyunca
hastaneye yatmadan toplum içinde
yaşayabilmiştir.
(Bockoven ve Solomon, 1975)
NÖROLEPTİKLER
ETKİLİ ve ÖZGÜL müdür ?
• İlaç alanlarla almayan psikoz hastalarının
15 yıl sonra karşılaştırıldığı uzun süreli bir
izleme çalışmasında; tam olarak iyileştiği
düşünülenlerin oranı
hiç ilaç almayanlarda %40,
nöroleptik alanlarda ise %7-15
%7
olarak
bulunmuştur. (Harrow ve ark, 2005)
NÖROLEPTİKLER
ETKİLİ ve ÖZGÜL müdür ?
• Psikoz ve şizofreni tedavisinde nöroleptikler ve diğer
sedatiflerin karşılaştırıldığı 14 çift-kör
çift
çalışma gözden
geçirilmiştir.
-Klorpromazin
Klorpromazin barbitüratlardan daha etkili, opiyatlarla
eşit etkili bulunurken, Lityum hafif hastalarda eşit, ağır
hastalarda daha az etkili bulunmuştur.
-Nöroleptiklerle
Nöroleptiklerle benzodiazepinleri karşılaştıran 6
randomize kontrollü çalışmadan,
3‛ünde ilaçlar eşit etkili,
2‛sinde denzodiazepinler daha etkili,
1‛inde nöroleptikler daha etkili bulunmuştur.
(Wolkowitz ve Pickar, 1991)
NÖROLEPTİKLER
ETKİLİ ve ÖZGÜL müdür ?
Nöroleptiklerin kısa ve uzun vadede
etkilerini, plasebo ve diğer sedatiflerle
etki güçlerini karşılaştıran bu
çalışmalardan elde edilen bulgular;
Şizofreninin zor iyileşen ve yineleyen
doğasının nöroleptikler tarafından pek de
ıslah edilemediğini, ilaçların pek de
vazgeçilmez olmadıklarını göstermektedir.
Joanna Moncrieff
NÖROLEPTİKLER
GERÇEKTEN NE YAPAR ?
• Nöroleptik ilaçların hepsi D2 dopamin
reseptörlerini bloke etmektedir ve bu
reseptörlerin belli düzeylerde bloke edilmesinin
Parkinson benzeri belirtilere yolaçtığı bilinen bir
gerçektir. Nöroleptik ilaçlar terapötik etkilerini
bu reseptörleri %40-60
60 oranında bloke ederek
gösterirken, %80 gibi yüksek oranda bloke
edildiğinde gözle görülür Parkinson benzeri
belirtiler ortaya çıkarır.
Düşük dozlarda da daha hafif ve belirsiz
olarak bu etkiler ortaya çıkar.
NÖROLEPTİKLER
GERÇEKTEN NE YAPAR ?
• Deaktivasyon (etkisizleştirilmişlik) sendromu:
İlgisizlik, duygusuzluk, kayıtsızlık, körelme,
istemsizlik, apati ve uyuşukluk nöbetleri
(Breggin,1993)
• Ruhsal kayıtsızlık, psikomotor kayıtsızlık (Deniker,
1970)
• Akinetik, avolüsyonel sendrom (Flugel, 1959)
• İç ve dış uyaranlara tepkisizlik, kendiliğinden
hareketlerde azalma, duygusal körelme (Lehmann,
1975)
NÖROLEPTİKLER
GERÇEKTEN NE YAPAR ?
• Psikiyatrik ilaç tedavisini savunmakla birlikte,
nöroleptik ilaç alan insanların neler yaşadıklarını
ayrıntılarıyla tarif eden Wallace;
hastaların bu ilaçları hiç sevmediklerini,
‘kendilerini zombi gibi hissettiklerini‛,
‘ayaklarında civa varmış gibi yürüyebildiklerini‛,
‘düşünceleri boşalmış, boşluktaymış gibi‛
hissettiklerini yazmıştır. (Wallace, 1994)
• “İlaç bir hastada işe yaramışsa, bu hasta çevre
uyaranlarıyla birlikte kendi semptomlarına da
kayıtsızlık tepkisi geliştirmiştir.”
(Noyes ve Kolb, 1958)
NÖROLEPTİKLER
GERÇEKTEN NE YAPAR ?
• Nöroleptikleri yararlı bulan hastalar, bu
ilaçların hastalığı ve belirtilerini ortadan
kaldırmak yerine bu belirtilerin üzerini
kapatarak onları daha az hissedilir hale
getirdiğini düşünmektedirler. (Mizrahi ve
ark, 2005)
• Hayvanlarda yapılan tutarlı çalışmalar da,
bu ilaçların motor aktiviteyi, öğrenme ve
bellek performansını düşürdüğünü
göstermektedir. (Gemperle, 2003;
Rosengarten, 2002; McAllister, 2003)
NÖROLEPTİKLER
GERÇEKTEN NE YAPAR ?
• Beyin hasarına yol açar. (Breggin 1993, 1997)
• Yeni başlangıçlı psikozu olan hastalarla yapılmış
en geniş katılımlı beyin izleme çalışmasında
(n:161) Olanzapin ve Haloperidol, kontrol
gruplarıyla karşılaştırılmıştır. Düzenli
aralıklarla çekilen MR görüntüleri sonucunda
Haloperdol kullananlarda 12 hf sonra,
Olanzapin kullananlarda 1 yıl sonra beyin gri
madde hacminde kontrollere göre anlamlı
düzeyde (H;p=0.005, O;p=0.003) azalma
gözlenmiştir.
(Lilly destekli)
(Lieberman ve ark. 2005, Am J Psyc)
NÖROLEPTİKLER
GERÇEKTEN NE YAPAR ?
• Beyin atrofisi, nörolojik,
kardiyovasküler ve metabolik
bozulmalar gibi son derece zararlı
etkiler ya tümüyle görmezden
gelinmiş, ya istenmeyen önemsiz yan
etkiler olarak sunulmuş, ya da bu
etkilerin hastalığın doğasından
kaynaklandığı iddia edilmiştir.
Joanna Moncrieff
NÖROLEPTİKLER
GERÇEKTEN NE YAPAR ?
• Nöroleptikler, ‘antipsikotik‛ sözcüğünün de
ifade ettiği gibi, psikiyatristlerin en ciddi
akıl hastalıkları için bile şifalar ürettiğinin
somut delilleri olarak sunulmaktadır. Bu
argüman, psikiyatrik hastalıkların da diğer
fiziksel hastalıklar gibi görülmesi gerektiği
fikrini ayakta tutan en temel
dayanaklardan birini oluşturmaktadır.
Eğer bu dayanak olmasaydı, belki de tıbbi
psikiyatri anlayışı yerle bir olurdu.
Joanna Moncrieff
Download