LOJİSTİK YÖNETİMİ 2. HAFTA: LOJİSTİĞİN ESASLARI YRD.DOÇ.DR. SAMET GÜNER Öğrenme Hedefleri - Taşımacılık, lojistik ve tedarik zinciri yönetimi kavramları ne anlama gelir? Aralarında nasıl bir ilişki vardır? - Lojistiğin gelişim süreci nasıl olmuştur? Hangi gelişmeler lojistiğin önemini artırmıştır? - Temel lojistik aktiviteleri nelerdir? Lojistik esas olarak hangi faaliyetleri kapsar? - Tüm işletme fonksiyonları içerisinde lojistiğin yeri neresidir? İşletmenin amaçlarına ulaşmasında hangi görevleri üstlenir? Temel Kavramlar Tedarik Zinciri Yönetimi Lojistik Taşımacılık Günlük yaşamda birbirlerinin yerine kullandığımız birçok kavram, esasında ciddi farklılıklar içeriyor olabilir. Taşımacılık Dar anlamda taşımacılık; bir nesnenin (eşya, ürün, yük veya insan) bir yerden bir başka yere nakli demektir. Geniş anlamda taşımacılık; müşteri ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla üretilen malların, ihtiyaç duyulan bölge ve merkezlere zamanında ulaştırılmasıdır. O halde taşımacılık, ulaştırma işlevinin yanı sıra yükün taşınması için gerekli evrakların (yük, araç, sürücü, gümrük, vb.) hazırlanmasından müşteri deposuna teslimine kadar, çeşitli hizmetleri de içeren daha kapsamlı ve karmaşık bir süreç olarak tanımlanabilir. A…………………………………………........B Lojistik Müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere, her türlü ürün, hizmet ve bilgi akışının başlangıç noktasından tüketildiği son noktaya kadar olan tüm tedarik zinciri içindeki hareketinin etkili ve verimli bir biçimde planlanması, uygulanması, taşınması, depolanması ve kontrol altında tutulması hizmetidir. TAŞIMACILIK Depolama Ambalajlama Sipariş işleme Elleçleme Müşteri hizmetleri Gümrükleme Sigortalama Envanter yönetimi Tedarik Zinciri Yönetimi Tedarik zinciri, bir birliktelik ve işbirliği içerisinde belirli hammaddeleri işleyerek tamamlanmış ürünlere dönüştüren ve nihai müşteriler açısından bir değer oluşturulmasını sağlayan bir partner grubudur. Nihai tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamak ve bundan ekonomik getiri elde etmeyi amaçlayan tedarik zinciri partnerlerini birbirine bağlayan bu süreçlerin planlaması ve kontrolü, tedarik zinciri yönetimidir. Tedarik Zinciri Yapısı İçe Doğru Lojistik (inbound) Üretim ve Malzeme Yönetimi TZY, inbound lojistik , outbound lojistik ve üretim/malzeme yönetimi aktivitelerini entegre eder. Dışa Doğru Lojistik (outbound) Müşteriler Perakendeci 2. Tedarikçiler 2. Tedarikçiler 2. Tedarikçiler Müşteriler Dağıtımcı 1. Tedarikçiler Perakendeci İmalatçı Müşteriler Müşteriler 1. Tedarikçiler Perakendeci 2. Tedarikçiler Müşteriler Müşteriler Dağıtımcı Müşteriler Perakendeci Ürün Akışı Müşteriler Nakit Akışı Bilgi Akışı Örnek bir tedarik zinciri İşletme deposu 1. seviye tedarikçiler 2. seviye tedarikçiler İşletme deposu Dağıtımcılar / Aracılar / Bayiler / Toptancılar Nihai Müşteriler TZY – Lojistik – Taşımacılık Tedarik Zinciri Yönetimi Tedarikçi Tedarikçi Üretici Perakendeci Müşteri Tedarikçi Lojistik Taşımacılık Depolama Ambalajlama Sipariş işleme Elleçleme Lojistik Taşımacılık Depolama Ambalajlama Sipariş işleme Elleçleme Lojistik Taşımacılık Depolama Ambalajlama Sipariş işleme Elleçleme Temel Lojistik Aktiviteleri 1- Taşımacılık Birçok firma için taşımacılık lojistik faaliyetlerin en önemlisi olarak görülür. Sektöre göre değişmekle beraber lojistik maliyetlerin ortalama üçte birini veya üçte ikisini oluşturur. Önemlidir çünkü, hiçbir modern firma hammaddelerini ya da bitmiş ürünlerini bir şekilde hareket ettirmeden faaliyetlerini sürdüremez. Bu hayati önem, ulusal demir yolu grevlerinde veya bağımsız karayolu taşıyıcılarının akaryakıt fiyatlarından dolayı ürünleri hareket ettirmedikleri veya havayolu grevlerinde durumlarda daha iyi anlaşılmaktadır. Bu tür durumları ulusal felaket olarak değerlendirmek alışılmadık bir durum değildir. Envanter, arz ve talep arasında tampon görevi görür. 2- Envanter Yönetimi Ürünlerin çok hızlı bir şekilde üretilmesi veya müşteriye çok hızlı bir şekilde aktarılması genelde uygulanabilir ve alışıldık bir durum değildir. Ürün kullanılabilirliğini sağlayabilmek için, envanterlerin arz ve talep arasında tampon olarak kullanılması gerekmektedir. Envanter seviyesi, lojistik maliyetlerinin ortalama olarak yaklaşık üçte biri veya üçte ikisini kaplamasına neden olur ki bu durum envanter yönetimini kilit bir lojistik faaliyet haline getirir. Taşımacılık ürünlere “yer” değeri eklerken, envanter kontrolü ise “zaman” değeri ekler. Bu zaman değerini ortaya çıkarmak için, envanterler müşterilere veya üretim noktalarına yakın yerlere yerleştirilmelidir. 3- Talep Tahmini Tedarik zinciri üyeleri, artan karşılıklı bağımlılık nedeniyle, birbirlerinin talep tahminlerine ihtiyaç duymaktadırlar. Doğru talep tahmini, envanter seviyesinin azaltılmasını sağlar. 4- Satın Alma Satın alma, bir firmanın operasyonlarını desteklemek amacıyla dışarıdan hammadde, ara mamul veya parçalar tedarik etmesidir. En iyi tedarik kaynaklarının belirlenmesi, tedarik riskinin azaltılması, tedarikçi performansı değerlendirme gibi faaliyetleri içerir. 5- Sipariş İşleme Sipariş işleme faaliyeti, taşımacılığa veya envanter yönetimine göre daha az maliyet gerektirir. Yine de, temel bir lojistik faaliyettir. Ürün hareketliliğini ve servis dağıtımı işlemlerini harekete geçiren unsur olarak temel bir aktivedir. Sipariş işleme sistemi, lojistik sistemin en hassas merkezidir. Bilgi akışının hızı ve miktarının, tüm operasyonların maliyet ve verimliliği üzerinde büyük etkisi vardır. Sipariş işleme sistemlerinin öncelikli fonksiyonu, müşteriler ile tedarikçileri birbirine bağlayan iletişim ağı yapısıdır. Yönetim, tutarlı ve doğru sipariş iletim yöntemleri bulmalıdır. Yavaş, değişken iletişim sadece müşteri kaybına değil aynı zamanda aşırı taşımacılık, envanter ve depolama maliyetlerine sebep olurken, üretim hattı değişiklikleri nedeniyle verimsiz üretime de neden olur. 6- Depolama Depolama, envanterlerin elde tutulması için gerekli olan alanların yönetimini ifade eder. Bölge seçimi, alan belirleme, stok düzenleme ve depolama konfigürasyonları problemleriyle ilgilenir. 7- Materyal Elleçleme Elleçleme, lojistik süreç içerisindeki bir materyalin taşıma modları arasında, depo içerisinde veya sipariş için hazırlanması sırasında bir yerden alınıp başka bir yere bırakılmasıdır. Örneğin; ürünlerin depo kabul noktasından stok merkezine ve stok merkezinden depo kabul noktasına taşınması, bir gemideki konteynırın limana indirilmesi ve oradan trene yüklenmesi, siparişi alınan bir kitabın müşteriye gönderilmek üzere kutusuna koyulması gibi. 8- Koruyucu Paketleme Ürünün lojistik süreç içerisinde zarar görmeden ve elleçlemeyi kolaylaştıracak şekilde hareket etmesini sağlamak. Uygun paketleme boyutları, verimli stoklama ve elleçlemeye imkan tanır. Lojistiğin amaçlarından bir tanesi de, ürünlerin ekonomik olarak kabul edilemez derecede hasar görmesini engellemektir. Ürünlerin korunması için paketlerin iyi dizayn edilmiş olması, ürün hareketlerinin hasarsız gerçekleştirilmesini güvence altına alır. 9- Bilgi Yönetimi Bir firmadaki hiçbir lojistik fonksiyonu, ihtiyaç duyulan maliyet ve performans bilgileri olmadan verimli işletilemez. Bu bilgiler iyi lojistik planlama ve kontrol için gereklidir. Önemli bilgileri (müşteri lokasyonu, satış hacimleri, taşıma biçimleri ve envanter seviyeleri gibi) içeren bir veri tabanının kullanılması, öncelikli ve destekleyici lojistik aktivitelerinin etkili ve verimli bir şekilde yönetimini destekler. 10- Malzeme Yönetimi Fabrika, depo veya dağıtım merkezi gibi tesislerin içerisindeki ürünlerin kısa mesafeli yer değişimidir. Hedef = Müşteri Memnuniyeti Tüm bu lojistik aktiviteler, müşteri memnuniyetini sağlamaya yöneliktir. Müşteri hizmetleri, müşterileri memnun tutma faaliyeti olarak tanımlanabilir. Birçok firma müşteri hizmetinin mükemmel bir stratejik avantaj olduğunu fark etmiştirler çünkü müşteri memnuniyeti diğer faktörler gibi kolayca kopyalanamaz. Teslim Süresi – siparişin gönderilmesinden teslim edilişine kadar geçen süre Teslim Güvenilirliği – ürün teslimini planlandığı gibi gerçekleştirebilmek (ne erken, ne geç, tam zamanında teslimat) Sipariş Doğruluğu – siparişin hatasız bir şekilde gönderilmesi veya alınması Bilgi Erişimi – müşterinin siparişin durumu, ürünün uygunluğu gibi sorularına satıcının verebildiği cevap (kargom nerede?) Ulaşımda Zarar – ürünün zarar görmeden müşteriye teslim edilmesi. Hem gönderen hem de taşıyıcı firma hasarlı üründen sorumlu tutulur. İş Yapma Kolaylığı – ölçülmesi zordur ancak alıcının satıcı ile çalışmaktan memnun olması (Süreçler ne kadar hızlı ve anlaşılır) Katma Değerli Lojistik Hizmetleri – satıcı, alıcının tasarruf etmesini veya rekabet avantajı kazanmasını sağlayan ek hizmetler sunuyor mu? Yükleniciden partnerliğe (paketleme, gümrükleme vs.) Maliyet – tüm bu hizmetler makul ve rekabetçi bir fiyatla sunulabiliyor mu? Değer Zincirinde Lojistik Değer zinciri, siparişten teslimata kadar geçen sürede ürüne ya da hizmete değer katan işletme faaliyetlerini ifade etmektedir. Değer zinciri kavramı, işletme faaliyetlerini öncelikli veya destekleyici olmalarına göre sınıflandırmaktadır. Kavram Michael Porter tarafından önerilmiştir. Değer Zincirinde Lojistik Destekleyici Aktiviteler Firmanın altyapısı İnsan Kaynakları Yönetimi Teknoloji geliştirme Tedarik (personel, hizmet vs.) Inbound Lojistik Süreçler Outbound Pazarlama & Satış Lojistik Öncelikli Aktiviteler Değer Zinciri, Porter, 1985 Hizmetler Lojistik, tüm işletme fonksiyonları içerisinde öncelikli bir yer tutmaktadır. Inbound ve Outbound Lojistik Öncelikli aktiviteler, ürün ya da hizmetin fiziksel olarak üretilmesi, dağıtılması ve müşterilere dağıtılmasıdır. Bu süreçte lojistik, işletmenin öncelikli aktiviteleri içerisinde inbound (içe doğru) ve outbound (dışa doğru) olarak iki farklı misyon üslenir. - Inbound lojistik: Ürünün ya da hizmetin fiziksel üretiminden önceki aşamayı ifade eder. Hammadde tedariki, elleçleme, depolama, envanter kontrolü, tedarikçi ilişkileri gibi fonksiyonları içerir. - Outbound lojistik: Ürünün tamamlanmasından müşteriye ya da pazara ulaştırılmasına kadar geçen faaliyetleri içerir. Dağıtım, rota optimizasyonu, sipariş işleme, planlama gibi faaliyetleri kapsar. Lojistiğin Gelişim Trendi 1950 Öncesi – Durağan Yıllar 1950’ler de işletmeler, kilit lojistik faaliyetlerinin yönetimini parçalara ayırmışlardır. Buna göre taşımacılık üretimin kontrolünde, envanterler pazarlamanın sorumluluğunda, sipariş işleme muhasebenin veya satışın altında idi. II. Dünya Savaşı’nın lojistik faaliyetleri, günümüzde kullanılan lojistik kavramlarının ilk uygulamalarını oluşturduysa da, ticari firmalarda yer alması ancak ilerleyen yıllarda mümkün olmuştur. 1945 yılı itibariyle bazı firmalar taşımacılık ve bitmiş ürün depolama faaliyetlerini tek bir yönetici altında ele almışlardır. Gıda endüstrisi bu konuda öncü olmuştur. II. Dünya Savaşı sonrasında, depresyon yıllarının bastırılmış talepleri ve ABD endüstrisinin dünya pazarlarındaki baskınlığı sayesinde, Amerikan ekonomisi hızlı bir şekilde büyümüştür. Ekonominin iklimi satış ve üretime odaklanmıştır. Kârlar iyi düzeydedir. Bu şartlar altında, ürünlerin fiziksel dağıtımında verimsizlikler olsa dahi, bu verimsizlikler yüksek kârlar ve iyi ekonomik koşullar ile telafi edilebilmekte idi. Dolayısıyla bu dönemde lojistik stratejik bir araç olarak görülmemektedir. 1950 – 1970: Gelişme Periyodu Bu dönemdeki bazı ekonomik ve teknolojik şartlar, lojistik faaliyetlerinin gelişmesine neden olmuştur. 1) Tüketici talep modellerindeki ve tutumlarındaki değişim Nüfusun kırsal alanlardan şehirlere kayması ile dağıtım kolaylaşmıştır. Daha az talep merkezine yüksek miktarlarda göndermek yeterli olmaktadır. Tüketicilerin daha fazla çeşitlilik talebi. Büyük süper marketlerdeki ürün çeşidi birkaç binden 12.000’e çıkmıştır. Çeşitlilik, daha yüksek envanter maliyetleri anlamına gelir. Dağıtım modelleri değişmeye başlamıştır. Stokları kendileri kontrol etmek isteyen perakendeciler, artık stoklarını tedarikçilerinde veya dağıtım merkezlerinde tutarak ellerinde daha az stok bulundurmak istemekte, bununla beraber daha sık ürün yenileme yapmak istemektedirler. Tipik bir Wal-Mart süper market stoklarındaki farklı ürün sayısı 140.000’dir. Müşteri taleplerinin ve beklentilerinin farklılaşması (Tek beden kıyafet herkese uymaz) FedEx ve UPS gibi lojistik hizmet sağlayıcıları müşterilerine çeşitli kargo hizmet opsiyonları sunmaktadır. Aynı gün teslim, ertesi gün öğlende teslim, ertesi gün mesai saati bitimine yakın teslim, ikinci gün öğlende teslim gibi. 2) Endüstrideki maliyet baskısı 1950’lerdeki genel ekonomik iklim lojistiğin önem kazanmasını sağlamıştır. Durgunluk dönemi, yönetimleri üretkenliği artırma yollarını bulmaya zorlar. Yeni lojistik konsepti de bu fırsatı sunar. Endüstriyel mühendislik, satış ve promosyon gibi alanlar, uzun yıllar üretkenliği artırıcı fırsatlar sunmuşlardır. Yöneticiler lojistiğe maliyet azaltmanın yeni bir boyutu olarak bakmaya başlamışlardır. Lojistik maliyetleri işletmelerde sektörden sektöre farklılık gösterir. Gıda %32, makine %10 gibi. Bu nedenle gıda sektörünün lojistik faaliyetler konusunda öncü olması sürpriz sayılmaz. 3) Bilgisayar Teknolojilerindeki İlerleme İlerleyen yıllarda lojistik problemler daha karmaşık bir hal almıştır. Tercih yapılması gereken daha fazla taşımacılık şekli, daha fazla envanterin yönetilmesi anlamına gelen ürün çeşitliliği ve dağıtım sistemi içindeki depo sayısının artması ile sonuçlanan, müşterilerin hizmet seviyesinin artması talebi. Teknolojik ilerlemeler bu karmaşık lojistik operasyonlarını mümkün kılmıştır. İnternet – Doğrudan dağıtıma imkan vermesi Gelişen teknoloji, mevcut dağıtım kanalına yeni alternatifler sunmuştur. Üretici, ürününü aracısız olarak müşterisi ile buluşturabilmektedir. Bu alternatif lojistik sistem tasarımını etkilemektedir çünkü depo ve dağıtım merkezi gibi sabit tesislerin yer ve sayısı değişmektedir. Ayrıca küçük hacimlerde ve çok sayıda sevkiyat yapılması gerekmektedir. GPS – Sipariş takibini kolaylaştırması Eskiden sipariş takibi zor ve zaman alıcı bir faaliyet idi. Günümüzde ise küresel konumlandırma sistemleri sayesinde hareket halindeki bir ürünün gerçek zamanlı yer bilgisini öğrenmek sadece saniyeler almaktadır. 4) Askeri Tecrübe Askeriye, lojistiğin önemini işletmelerden çok önce anlamış ve önem vermiştir. Askeriye, tarihteki en sofistike ve en iyi planlanmış lojistik operasyonu uygulamıştır, Avrupa’nın istilası. Askeri lojistik fonksiyonları depolama, temin, ihtiyaç planlama, taşıma ve envanter yönetimi gibi, işletme lojistiği tanımı içerisinde yer alan fonksiyonları içerir Bu dönemin sonunda yönetim felsefesi belirginleşmiş, üniversiteler bu alanda eğitim vermeye başlamış, çalışma kitapları hazırlanmış, işletmeler yenilikçi uygulamalar ortaya koymuş ve Fiziksel Dağıtım Yönetimi Ulusal Konseyi kurulmuştur. 1970 ve Sonrası: İlerleme Yılları 1970’lere girildiğinde işletme lojistiği, yarı olgunlaşma dönemindeydi. Temel prensipler oturtulmuş ve bazı firmalar bu prensipleri uygulayarak faydalarını görmüşlerdir. Ancak Lojistik kavramının tam olarak yerine oturması, 1990’lı yılları bulmuştur. Dönemin ekonomik konjonktürü: Dünya çapında bitmiş ürün rekabeti artmakta ancak kaliteli hammadde kıtlığı hissedilmeye başlanmıştır. Petrol ambargosu ve petrol fiyatlarının artışı. Büyüme hızı yavaşlamış, enflasyon artmış ve üretkenlik azalmıştır. Talep teşvikinden, tedarikin daha iyi yönetilmesi anlayışına geçiş. Bu durumdan en çok etkilenen sektör: Lojistik Petrol fiyatlarının artması ile taşıma maliyetinin artması, enflasyon ve rekabet nedeniyle sermaye maliyetlerinin artışı, envanter bulundurma maliyetinin artması. Gelişme yıllarında formüle edilen prensipler ve konseptler başarıyla kullanılmaya başlanmıştır. Bu ilgi entegre lojistiği ortaya çıkarmıştır. 1950-60’larda baskın eğilim fiziksel dağıtım iken, artık satın alma da önem kazanmıştır. Talep Tahminleme Satınalma İhtiyaç Planlaması Üretim Planlama 1980’ler Malzeme Yönetimi İmalat Envanteri 1990’lar 2000’ler LOJİSTİK TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ Depolama Malzeme Elleçleme Ambalajlama Envanter Dağıtım Planlama Sipariş Süreçleri Taşıma Müşteri Hizmetleri Fiziksel Dağıtım Bilişim Teknolojileri Pazarlama Stratejik Planlama Lojistiğin Diğer İşletme Fonksiyonları ile İlişkisi Finans Pazarlama Üretim ve Lojistik ilişkisi Finans LOJİSTİK Pazarlama Üretim Lojistik – Finans Finans departmanı, gelecekteki nakit akışını belirlemek için tamamlanmış ürünlerin firma ile tüketici arasında nerede olduğunu bilmesi gerekir. Elleçleme ve paketleme materyalleri gibi lojistikle ilgili araçların satın mı alınacağı yoksa kiralanacağı kararları finans departmanı verir. Envanterler finansal bir değere sahip olduğu için hem lojistiğin hem de finansın ilgi alanındadır. Envanterlerin LIFO veya FIFO yöntemlerinden hangisi ile değerleneceğine finans departmanı karar verir. Lojistik – Pazarlama Günümüzde lojistik, müşteri memnuniyeti sağlama noktasında pazarlamaya önemli fırsatlar sunmaktadır. Lojistik daha çeşitli ürünü, daha uygun maliyetlerle, daha ulaşılabilir kılar. Lojistiği pazarlamanın 4P’si açısından değerlendirelim. Yer Lojistik, ürünün üretim yerinden satış yerine kadar en etkin şekilde depolanması ve taşınması kararları ile ilgilidir. Üretici, ürünlerini nerede (yani hangi dağıtım kanalında ve hangi tedarik zinciri üyeleri ile) satışa sunacağına karar vereceği gibi, perakendeciler de hangi üreticinin ürünlerini satacağına karar verecektir. Bu nedenle ürünlerin doğru yerde, doğru zamanda ve doğru miktarda satışa hazır hale gelmesi ve doğru tedarik zinciri üyelerine karar verilmesi noktasında pazarlama ve lojistik yöneticileri koordineli çalışmalıdır. Örnek olay Yum! firması, KFC, Pizza Hut ve Taco Bell gibi birçok markayı aynı mekan içerisinde müşteriye sunmaktadır. Pazarlama açısından bakıldığında (1) müşterilere birçok ihtiyacını aynı yerde karşılama kolaylığı sunar, (2) müşterilerin daha fazla para harcamalarını sağlar ve (3) marka bilinirliğini artırır. Lojistik açıdan bakıldığında ise, bu durum, ürün teslimatının maliyetini artırır ve zamanlamayı zorlaştırır. Yum!, bu problemin üstesinden, tüm markaların ürünlerini aynı araca yükleyerek ve her mekana yalnız bir kez taşımacılık yaparak gelmiştir. Fiyat Hizmet seviyesi Lojistik maliyetler toplam maliyetler içerisinde önemli bir yer tutar. Örneğin gıda sektöründe %32, makine %10. Toplam lojistik maliyetler ise %50’yi bulabilir. Hizmet seviyesi belirlenirken dağıtım stratejileri ve bunların maliyetleri göz önünde bulundurulmalıdır. Lojistik maliyet Ürünün satış fiyatı belirlenirken, lojistik maliyetler göz önüne alınmalıdır. Hizmet seviyesi arttıkça (hızlı teslimat) lojistik maliyetler artacak, hizmet seviyesi düştükçe (geç teslimat) lojistik maliyetler de düşecektir. Eğer ürün soğuk depoya ihtiyaç duyuyorsa, lojistik maliyet artacaktır. Ürün Promosyon Ürün kararları lojistikle yakından ilişkilidir. Promosyon kararlarında pazarlama ile lojistik koordineli çalışmalıdır. - Ürün çeşitliliğinin artması müşteri memnuniyetini artırır ve pazarlama açısından tercih edilir. Ancak lojistik açıdan zorluklar getirir. - İndirimli ürünlerde stoksuz kalınması firmaya zarar verir. Lojistik sistem, satılan ürünlerin yerini hızlıca doldurabilmelidir. - Pazarlamacılar, stoksuz kalmamak için her üründen ellerinde bol miktarda olmasını isterler. Ancak fazla envanter için daha fazla stok alanına ihtiyaç vardır ve bu durum taşıma maliyetlerini artırır. - Piyasaya yeni sürülen ürünlerin lojistik sistem tarafından tam zamanında raflara yerleştirilmesi gerekmektedir (ne erken, ne geç). - Ürünler lojistik sistem içerisinde kolayca taşınabilecek şekilde tasarlanmalıdır (Toblerone – Milka). Lojistik – Üretim Lojistik ile üretimin en fazla ilişkili olduğu konu üretim dönemleridir. Üreticiler, üretim dönemlerinin uzun olmasını isterler. Böylelikle daha fazla üretir ve birim başına maliyetleri düşürürler. Ancak uzun üretim dönemleri neticesinde fazla envanter ortaya çıkar. Bunlarla ilgilenmek için bir lojistik personeli atanmak zorundadır. Ayrıca talepten daha fazla üretim yapılması durumunda envanter fazlası ortaya çıkar. Bu ölü stoklar hem taşıma maliyetine sebep olur, hem de depoda yer kaplar. Diğer yandan, önceden üretim bandında yapılan paketleme ve etiketleme gibi faaliyetler günümüzde çoğunlukla depolarda yapılmaktadır. Bunun için depolara çeşitli ekipmanlar yerleştirilmektedir. Böylelikle depolarda üretimle alakalı katma değerli işlemler yapılmaktadır. Üretim planlama ve satın alma (hammadde ihtiyacı) Toplam Maliyet Yaklaşımı İşletmenin amacına ulaşabilmesi için, tüm işletme fonksiyonlarının birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Aralarındaki karşılıklı bağlılıktan ötürü, bu fonksiyonların birisinde yapılacak bir değişim, diğerini etkileyecektir. Örneğin, pazarlama biriminin ürün çeşitliliğini artırması işletmeye birçok avantaj kazandıracak olmasına rağmen lojistik açıdan şu sakıncaları doğuracaktır; - daha fazla birim lojistik sisteme tanıtılacak, - daha fazla birim depolanacak, - daha fazla envanter yöneticilecek - daha fazla birim taşınacak. Lojistik sistemi içerisinde yer alan inbound lojistik, outbound lojistik ve malzeme yönetimi/üretim faaliyetlerinin birbirleriyle entegre bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Bu faaliyetlerin maliyeti bireysel değil, tüm sistem göz önüne alınarak hesaplanmalıdır. Buna toplam lojistik maliyeti adı verilir. Toplam Lojistik Maliyeti Hammadde Üretim Tedarik maliyeti Malzeme yönetimi maliyeti Müşteri Dağıtım maliyeti Toplam Lojistik Maliyeti Toplam lojistik maliyeti Maliyet Envanter maliyeti Taşımacılık maliyeti Toplam Depo Sayısı Maliyetlerin birbirleriyle ilişkili olması, çelişkilere neden olacaktır. Bir hizmet alanı iyileştirilirken diğeri kötüleştirilebilir. İşletmenin hedefleri doğrultusunda en optimal nokta belirlenmelidir.