KENT İÇİ RAYLI SİSTEMLERİMİZİN KALİTESİ YETERLİ Mİ ? Prof.Dr

advertisement
KENT İÇİ RAYLI SİSTEMLERİMİZİN KALİTESİ YETERLİ Mİ ?
Prof.Dr. Aydın EREL
Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi, Ulaştırma Anabilim Dalı
Tel : 0212 2597070 – 2330 (Pbx) ; Mobil: 0533 3602181 ; Fax: 0212 2596762 ; E-Posta:
erel@yildiz.edu.tr
GİRİŞ
Son yıllarda büyük kentlerimizde raylı sistemlerin yapımının hızlandırılması, trafik
sorunlarından bunalmış olan kentlileri çok sevindirmektedir. Ancak kentlerarası demiryolu
taşımacılığının ve dolayısıyla çağdaş demiryolu teknolojisinin “yok” denecek düzeyde
olduğu ülkemizde, kentlerarası demiryolu sisteminden önemli farklılıklar gösteren kentiçi
raylı sistemler konusunda da yeterli bilgi ve deneyim altyapısının bulunmaması, ekonomik
ve yaşamsal önemi çok büyük olan bazı konularda eksik ve hatalı uygulamalara yol
açabilmektedir.
Bu bildirinin amacı, kentlerimizde yapılmakta olan metro, hafif raylı sistem ve tramvay
gibi raylı sistemlerin projelendirme aşamasından işletme aşamasına kadar dikkat edilmesi
gereken konuları özetlemek ve ülkemizdeki raylı sistemlerin tasarımı, teknik şartnamenin
hazırlanması, ihale yöntemi, projelendirme, yapım ve işletme aşamalarında dikkat edilmesi
gereken önemli noktaları hatırlatmaktır.
ÇALIŞMA YÖNTEMİ
Bu bildiride sırasıyla aşağıdaki konular ele alınmaktadır: Kentsel raylı sistem şebekesinin
bütünleşik olarak planlanması, teknik şartnameler, ihale yöntemi, projelendirme, yapım ve
işletim.
Bir kentin ulaşım sistemi bir bütün olup, karayolu, demiryolu, denizyolu, yaya ulaşımı gibi
alt sistemlerin birbirlerinden soyutlanarak planlanması, projelendirilmesi ve işletimi çok
hatalı bir yöntemdir. Zira bu tür uygulamalar hem gereğinin çok üzerinde maliyetlere hem
de alt sistemlerden gerçek kapasitelerinin çok altında yararlanılmasına yol açar. Kaldı ki
bir kentteki raylı sistemlerin birbirlerinden bağımsız, eşgüdümsüz ve farklı standartlarda
oluşturulmaları, onarılması çok güç ve pahalı zararlara yolaçabilir. Bu durumu, bir
vücudun birbirlerinden bağımsız ve farklı hareketler yapan, farklı yapılara sahip organları
ile açıklamak mümkündür.
Bir raylı sistemin teknik şartnamesi, projelendirilme, yapım ve işletim aşamaları için bir
“anayasa” niteliğini taşımaktadır. Oysa kentlerimizin raylı sistemleri için hazırlanmış olan
teknik şartnameler incelendiğinde, bunların genellikle raylı sistemler konusunda yeterli
bilgi birikimine sahip olmayan kişiler tarafından, yabancı kaynaklardan yapılan
çevirilerden yararlanılarak oluşturuldukları, çevirilerde önemli teknik hatalar yapıldığı
görülebilir. Ayrıca
bu şartnameler, mutlaka bulunması gereken bazı bilgilerden ve
sistemin uygulanacağı bölgenin koşullarına özgün bilgilerden yoksun olduğundan, yoruma
açık ve önemli maliyet farklılıklarına yol açabilecek elastiklikliklere sahiptir.
Ülkemizdeki raylı sistemlerinin altyapı, üstyapı, elektrifikasyon ve sinyalizasyon
tesislerinin inşaatı ve taşıt alımlarına ait ihaleler, bunların birbirleri arasındaki ilişki ve
uyumları gözardı edilerek, ayrı aşamalarda ve genellikle farklı firmalara yapılmaktadır. Bu
uygulama, sistemin şebeke-taşıt ve işletim ögeleri arasında çok sayıda uyumsuzluklara
neden olmakta, bunun faturası da sistem hizmete açıldıktan sonra ortaya çıkmaktadır.
Bir ulaştırma yapısının kalitesi, o yapının projesi ile yapım ve işletme kalitesine bağlıdır.
Bu aşamaların herbirinde yeterli bilgi ve deneyime gereksinim vardır. Özellikle kentiçi
ulaştırma yapılarında kullanılan üstyapı tipi, kentlerarası demiryollarında kullanılmakta
olan klasik balastlı üstyapı tipinden çok farklı olup, ayrı bir statik ve dinamik hesaplamayı
ve yüksek kaliteli bir imalatı gerektirmedir. Kentsel raylı sistemlerde balast tabakası
genellikle kullanılmamakta, raylar traversli ya da traverssiz olarak yol boyunca döşenen
prefabrik beton plaklara ya da yerinde imal edilen beton plak üzerine tespit edilmektedir
(rijit üstyapı). Balast tabakasının sağladığı “elastik yatak” ve “titreşim sönümleyici”
görevleri ise, ray, selet ve travers tabanlarına yerleştirilen elastomer mesnetler tarafından
yerine getirilmeye çalışılmaktadır. Doğal zemin, viyadük, köprü ve tünel gibi farklı elastik
ve dinamik davranışlar gösteren değişik altyapılarda kullanılacak üstyapı tiplerinin ve
elastik mesnetlerin seçiminde çok duyarlı davranılması gerekmektedir. Oysa günümüzde
kullanılmakta ve yapılmakta olan kentiçi raylı sistemlerimizin çoğunda bu hususlara dikkat
edilmemektedir.
Kentiçi raylı sistemlerde yol yerleşim bölgelerinin içinden ve/veya altından geçtiğinden ve
bu yol üzerinden çok sık aralıklarla aynı özelliklere sahip olan taşıtlar kullanıldığından, bu
sistemlerde dinamik zorlanmaların yol açtığı gerilmeler, titreşimler ve gürültü, yol yapısına
ve çevresine önemli zararlar verebilmektedir. Bu olumsuz etkilerin en az düzeye
indirilebilmesi, ayrıntılı bir statik ve dinamik hesaba dayalı proje, gerekli özelliklere sahip
malzemelerin kullanılacağı kaliteli bir inşaat ve iyi bir bakımla sağlanabilir.
Bir raylı sistemin işletim aşaması, en az önceki aşamalar kadar önemlidir. Taşıt trafiği,
çevre koşulları, trafik yönetim ve denetimi, taşıtların ve yolun uyumu ve bakım koşulları,
bir raylı sistemin çok kısa sürede istenilen standartların altına düşmesine neden olabilir ve
işletme maliyetlerini beklenenden çok üst düzeylere çıkarabilir. Aşırı tekerlek ve ray
aşınmaları, ondülasyon, kaçak akım korozyonu, titreşim, gürültü ve çevreye zararlı etkiler,
kötü işletme sonuçlarına örnek olarak verilebilir.
BULGULAR:
İstanbul ve Ankara raylı sistemlerinde çalışmakta olan raylı sistemlerde kısa sürede bazı
sorunlarla karşılaşılmıştır. Bunların en belirginleri, yol üstyapısında çökmeler, ray ve
makas aşınma ve kırılmaları, tekerlek aşınmaları, ray üst yüzeyinde kısa dalgalı
ondülasyon, kaçak akım, titreşim ve gürültüdür. İlgili işletmeler bu konularda önlem
almaya çalışmakta ise de, aynı sorunların tekrarlanması kaçınılmazdır.
Daha kaliteli ve daha düşük maliyetli bir raylı sistem, ancak aşağıdaki sıralanan konulara
gereken önemin verilmesi ile mümkündür:
•
Raylı sistemlerin yapımıyla ve işletmesiyle ilgili tüm kuruluşlarda bu konuda
uzmanlaşmış elemanların istihdamı, mevcut elemanların çağdaş teknolojiye uygun
olarak göre eğitilmesi,
•
Metro, hafif raylı sistem, tramvay gibi tüm raylı sistemler ile ilgili planların, kentin
ulaşım planı kapsamında, alt sistemler arası entegrasyon birinci planda tutularak
yapılması,
•
Raylı sistemler için ülke genelinde standartlaşmaya gidilmesi,
•
Uzmanlardan oluşan bir kurul tarafından, çağdaş teknolojiye ve ülke koşullarına uygun
teknik şartnamelerin hazırlanması ve bunların belirli periyotlarla yenilenmesi,
•
Raylı sistemlerin altyapı, üstyapı, sinyalizasyon, telekominikasyon vb. aşamalarının
mümkünse bir seferde ihale edilmesi, bu mümkün değilse, bir protokol yapılarak sistem
elemanları arasındaki uyumun garanti edilmesi,
•
Projelendirmede yolun değişik tipteki yol kesimleri ve değişik eleman tipleri için, 3
boyutlu statik ve dinamik hesabının yapılması,
•
Yapım ve taşıt alımı sırasında iyi bir denetimle gerekli özenin gösterilmesi,
•
İşletme sırasında düzenli bir gözlem, ölçüm, denetim ve bakım sisteminin
gerçekleştirilmesi.
Download