ĐKTĐSADĐ KALKINMA VAKFI E – Bülteni 9-15 MAYIS 2011 “AVRUPA KONSEYİ KADINA KARŞI VE EV İÇİ ŞİDDETLE MÜCADELE VE BUNUN ÖNLENMESİ SÖZLEŞMESİ” İMZALANDI Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 121. toplantısı çerçevesinde, "Avrupa Konseyi Kadına Karşı ve Ev İçi Şiddetle Mücadele ve Bunun Önlenmesi Sözleşmesi" 13 ülke tarafından imzalandı. İstanbul'da Çırağan Sarayı'nda yapılan törende sözleşmeye ilk olarak imza atan ülkeler, Türkiye, Avusturya, Almanya, Yunanistan, İzlanda, Karadağ, Portekiz, Finlandiya, Fransa, İspanya, İsveç, Slovakya ve Lüksemburg oldu. Sözleşmede şiddet gören kadınlar için sığınma evleri ve 24 saat hizmet veren çağrı merkezleri bulunması, koruma emirlerinin zaman geçirilmeden müracaat üzerine çıkarılması, şiddet gören kadın şikâyetini geri çekse de savcıların soruşturmayı yürütmeye devam etmesi gibi hükümler yer alıyor. Sözleşmenin, imzası bulunan ülkeler tarafından ne kadar uygulandığı ise yakından denetlenecek. Bu konuda hukuki açıdan bağlayıcı ilk metin olma özelliği taşıyan sözleşmenin hükümlerini ülkelerin, kendi yasaları çerçevesinde değerlendirmesi gerekiyor. Söz konusu sözleşme, kadın hakları ve kadına karşı şiddetle mücadele konulu diğer uluslararası belgelerin ötesine geçerek, kadına karşı şiddeti, ilk kez açıkça insan hakkı ihlali ve ayrımcılık olarak tanımlıyor. Sözleşmenin metni, 4 P ilkesi çerçevesinde kaleme alınırken; 4 P ilkesi, kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi (prevention), şiddet mağdurlarının korunması (protection), suçluların cezalandırılması (prosecution) ve kadına karşı şiddetle mücadele alanında bütüncül, entegre ve koordineli politikaların (policy) uygulanması olarak sıralanıyor. Aile içi şiddet dâhil olmak üzere kadına karşı uygulanan her türlü şiddetle mücadeleyi amaçlayan sözleşme, taraf devletlerin, ceza hukuku alanında, somut önlemler almalarını öngörüyor. Sözleşme maddeleri, zoraki evlilik, psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, kadın sünneti, zoraki kürtaj, zoraki kısırlaştırma, cinsel taciz ile namus adına işlenen cinayetler dâhil olmak üzere kadına karşı uygulanan tüm şiddet eylemlerinin cezaya tabi tutulmasını gerektiriyor. Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddet konusunda, devletin sorumluluktan muaf tutulamayacağına işaret edilirken; ulusal parlamentolar ile medya ve sivil toplum kuruluşlarının kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetle mücadele bağlamındaki sorumlukları ile bu alanda sağlayabilecekleri katkılara ilişkin düzenlenmeler getiriliyor. Buna ek olarak, sözleşmenin taraf devletlerce uygulanmasını izlemek üzere etkili bir denetim mekanizmasının oluşturulması öngörülüyor. Diğer taraftan, İstanbul'daki toplantıda Türkiye, 6 aydır yürüttüğü Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanlığını Ukrayna'ya devretti. Toplantı sonunda yayımlanması öngörülen İstanbul Bildirisi, Gürcistan ile Rusya arasındaki anlaşmazlık nedeniyle yayımlanmazken, bildiri yerine Türkiye- Ukrayna eşbaşkanlık açıklaması yapıldı.