Altıncı Bölüm Taylorizm ve Fordizm Ders: Çalışma Sosyolojisi Hedefler Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Bilimsel yönetim ve Taylorizmi açıklama Fordizmi ve fordist sistemin özelliklerini tanımlama becerilerinin kazandırılması hedeflenmiştir. Anahtar Kavramlar Taylorizm Fordizm Esnek üretim Bilimsel yöntem Post-fordizm İçindekiler 1. 2. 3. 4. 5. 6. Giriş Bilimsel Yöntem Fordizm Konunun Özeti Tartışma Soruları Kaynaklar 1. Giriş Bu bölümde Taylor’un Bilimsel Yönetim İlkeleri ve bu ilkeleri montaj hattına entegre ederek 20. yy’ın büyük bölümünde üretim ve diğer alanlara damgasını vuran Fordizm’den bahsedilecektir. 2 Sakarya Üniversitesi Değişen çalışma kültürü İlk dönem işgücünün yeni kurulan fabrikalarda günümüz anlamıyla etkin çalıştığını söylemek güçtür. Taylor’un yaptığı işçinin kendisinden ve işyerinden kaynaklanan israfların ortadan kaldırılarak daha etkin üretim tekniklerinin bulunmasıdır. Henry Ford ise Taylor’un bu ilkelerini aldı ve montaj hattına entegre ederek belirli bir döneme adını verdi. 2. Bilimsel Yöntem Hedef: Bilimsel yönetim ve Taylorizmi açıklama Bir şeyin yolculuğunda, mümkün olduğunca düz bir çizgi boyunca seyahat etmek en kısa ve en etkili yolu verecektir. Kesinlikle A noktasından B noktasına giden en hızlı yol düz bir çizgi olacaktır. Bu bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir. Matematiksel olarak da o en kısa mesafe olduğundan, en az zamanı alacaktır. Frederick Winslow Taylor bunun ötesinde bir anlayışa sahip değildi. Taylor bir eylemin en verimli yöntemini belirlemek için bilimsel ve ham verileri kullanma ile ilgili sabit bir inanca sahipti. Taylorun düşüncesinde «tahmini» diye bir şey yoktu. Bir olay, araştırmalar ve analizlerle gerçekten bilimsel bir temelde yer alabilir. Bu araştırmalar ve analizlerle bu olayın bilimsel ve değişmez bir süreç olarak yer alabileceği söylenebilir. İşte bu ilkeler, verimliliği arttırmak için kullanılan bir yönetim teorisi, bilimsel yönetimin tesisine izin veren ilkelerdir. Taylor, üst tabaka liberal Philadelphia’lı bir ailenin çocuğu olarak 20 Mart 1865’te dünyaya geldi. Babası bir avukat annesi bir feministti. Her ikisi de hayatı basitleştiren ve ileri görüşlü bir düşünceye sahiptiler. Taylor matematiksel düşünceye sahip biriydi ve her zaman bir şeyi gerçekleştirmenin daha iyi bir yolunu bulmak için bir şeyleri ölçen ve sayan bir yapıdaydı. Taylor 25 yaşında tam zamanlı bir işte çalışırken, New Jersey’de Stevens Institute of Technology’de mühendislik diplomasını aldı. Bu tarihe kadar kimse bu rekora imza atmamıştı. O matematik ve spor konusunda başarılı ve seçkin bir kolejden mezun olmasına rağmen, Philadelphia’da Hidrolik Şirketinde makine teknisyeni ve bir kalıpçı olarak çalışmayı seçti. 3 Bu çıraklık süreci sonunda Midvale Çelik Şirketinde ortak bir işçi oldu. Memur olarak başladığı bu işyerinde hızla makine teknisyenliği, ustabaşı, bakım ustabaşısı ve şef çizimci olarak ilerledi. 6 yıl içinde baş mühendis ve son olarak da araştırma müdürü oldu. 37 yaşında danışman mühendis oldu. 1915 yılında bir gribe yakalandı ve 59. doğum gününü kutladığı günün ertesi gün öldü. 1878’de Taylor ilk işine Midvale Çelik Firmasında mühendis olarak başladı. Ancak Sanayi Devrimi ve sanayileşme bir 100 yıldır devam ediyordu. Sanayi devrimi malların üretilme yönetimini değiştirmiştir. İngiltere’de başladıktan sonra, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa gibi diğer ülkelerde bu devrimde katıldı. Kısa zamanda yeni birçok teknolojik gelişmeler ortaya çıkarken, çeşitli sosyoekonomik ve kültürel sorunlar da birlikte yükseldi. (Şehirleşme, göç, işsizlik, düşük ücretler, kötü koşullar, uzun sürelerle çalışma, çocukların çalışması, tüketimin artması, maddi temellere dayalı bir dünya anlayışı vs) Buhar gücünün teknolojiye entegre edilmesi ve daha sonra kömür, petrol gibi yakıtların sisteme entegre edilmesi tekstil ve imalat sanayini dönüştürdü. İletişim teknolojilerinin de devreye girmesi bu dönüşümü hızlandırdı. Taylorun çalışması önemli değişimler esnasında gerçekleşti. Ulusal endüstriler içerisinde çelik, cam, tekstil ve ayakkabı genişledi ve küçük firmalar büyük işletmelere dönüştüler. Örgütlenmiş kapitalizmin aşamasıdır aynı zamanda bu dönem. Sermaye sahiplerinin kitlesel üretim artışı ile zenginleştikleri ancak kötü koşulların da nedeni ile çalışanların daha az ilgi gösterdiği bir dönemdir. Aslında tam anlamıyla verimliliğin arttırılamadığı bir dönemdir. İşyerlerinde sorunlar dikkatsizlik, güvenlik, verimsizlik ve iş yaparken isteksizliği içeriyordu. Tabi bunun nedenleri ve çözümleri önemlidir. Taylor bunu teşvik edici sitemlerle çözüleceğine inanıyordu. Taylor bu sistemlerin özenle planlanmış ve kolayca öğrenilebilen etkili görevler ile kombine edilmedikçe başarılı olabileceğine inanmıyordu. Bilimsel yönetimin doğuşunda 1880’lerde ABD’de ortaya çıkan «yönetim hareketinin» etkili olduğu iddia edilmektedir. Bu hareketin ASME (Amerikan Mekanik Mühendisler Derneği) öncülüğünde geliştiği ifade edilmektedir. Bilimsel yönetimin kurucusu F.W. Taylor ve diğer öncüleri ASME konferanslarına katılmış ve etkilenmişlerdir. 1885’ten sonra Taylor kendisi de bu yönde konferanslar vermiştir. Bilimsel yönetimin gelişmesini sağlayan faktörler Taylor’un çalışma hayatındaki gözlemleridir. 4 Sakarya Üniversitesi Değişen çalışma kültürü Bunlar; İşyerlerinde çoğunlukla verimsiz çalışma mevcuttur Bu çalışma düzeni milli ekonomiyi etkileyecek derecede israf ve kayıplara yol açmaktadır. Çalışanlar arasında az çalışma ya da tembellik eğilimi fazladır İşe alım süreçlerinde ehliyet ve yetenekler dikkate alınmamaktadır Yöneticiler işlerin yapılmaları bakımından standart süreler belirlememekte ve yönetime ait birtakım sorumluluklar çalışanlar üzerine yüklenmektedir. Taylor’un gözlemleri işyerlerinde ve işçilerden kaynaklanan ve verimliliği büyük ölçüde düşüren israflardı ve bu israfların ortadan kaldırılması gerekliydi. Taylorizm 20. yy başlarında, hızla büyüyen kapitalist işletmelerde giderek karmaşıklaşan emeğin kontrolü sorununa çözüm getirmek üzere, kullanılan üretim teknolojisinin doğasından bağımsız olarak uygulanabilecek bilimsel yöntemler geliştirme çabasıdır. İşin organizasyonu ve işçi konusunda geliştirmiş olduğu sistematik felsefe, çalışmalarında da ifade ettiği gibi, işçinin doğuştan günahkar ve aptal olduğu kabulüne dayanmaktadır. Dolayısıyla eğer denetlenmezse doğal olarak işi kolaydan alma ve kaytarmaya çalışacaktır. Yönetici veya bir denetleyici bulunmadığında bile işçilerin işlerini hiç aksatmadan ve yavaşlatmadan yürütmelerinin sağlanması şarttır. Bu nedenle yapılması gereken şey, planlama ve icra ayrımı (tasarım ve uygulama). Bu nedenle temel fikir rutin işlerin görülmesinde insan unsurunun makinelere ek olarak nasıl etkin bir şekilde kullanılabileceği şeklinde oluşmuştur. Uzun süren gözlemleri sonucunda Taylor işyerleri ve çalışanlardan kaynaklanan israfları ortadan kaldırıcı ve verimliliği arttırıcı yeni yöntemleri uygulamaya sokmuştur. Bu ilkeler; İş örgütlenmesinde tüm sorumluluk işçilerden alınıp yöneticilere verilmelidir. İşin planlanması ve tasarımı yöneticilerin, sadece uygulama görevi işçilerin olmalıdır İşin icrasında bilimsel yöntemlerin kullanılması. Bilimsel yöntem işin en verimli nasıl yapılacağını gösterir. Bilimsel yönteme göre değerlendirilmiş ve tasarlanmış işleri yerine getirecek en doğru kişinin seçilmesi. İşin verimli ve etkili biçimde icra edilmesi için işçinin eğitilmesi 5 Gerekli iş prosedürlerinin izlenmesini ve gerekli sonuçlara ulaşılmasını sağlamak için işçi performansını izlemek Ayrıca personelin verimli bir şekilde çalışmalarını teşvik etmek için standartlara dayalı ve iki kademeli ücret haddini içeren farklılaştırılmış ücret sistemi geliştirilmiştir. Hem ücret eşitliğini sağlamak hem de verimliliği arttırmak için standart iş yöntemleri ve iş süreleri belirlenmiştir. Standart iş yöntemleri belirlenirken her işin en iyi yapılış şeklini belirlemeyi, standart iş süreleri belirlenirken de, bir günlük yeterli miktar ve kalitedeki işe adil günlük ücret ödeme amaçlanmıştır Taylorun temel odağı: Karı ve çalışanların yeteneğini Maximize etmek PROBLEM: Maksimum kapasitede çalışması için çalışanlar nasıl örgütlenmeli? ÖNCELİKLİ ODAK: GÖREVLER. Artık iş yok görev var. Taylorizmde iş nasıl örgütleniyor? İlk olarak işin tasarımı için sistematik olarak inceleniyor ve iş parçalara bölünüyor. İkincisi işin kontrolü, hareket ve zaman etüdleri ile gerçekleşmektedir. Daha sonra teşvik edici ücret sistemlerinin devreye sokulması gelir (parça başı ücret). Ve sonuçta emek sürecinin işçilerin becerilerinden tamamen arındırılması gelir. Böylelikle tüm zihinsel faaliyet işçilerden koparılıp, yönetimin fabrika düzeni ve üretim planlama bölümlerinde toplanıyor. Tasarımın işçinin faaliyeti olmaktan çıkarılması iki açıdan gereklidir. İlk olarak vasıflı işçiye gerek kalmayacaktır. Dolayısıyla vasıfsız işçiyi daha ucuza çalıştırmak mümkün olacaktır. Ayrıca işin vasıfsızlaştırılması işyerlerinde işçinin birbiri yerine ikame edilebilir konuma indirgenmesine yol açacaktır. İkinci olarak yönetim emek süreci üzerinde tam bir kontrole sahip olabilecektir. Bunun için işçilere sadece basit parçalara ayrılmış iş sürecindeki işlerin nasıl ve ne kadar sürede yapılacağı talimatı verilmeliydi. Üretim bilgisi tümüyle yönetimde toplanmalı ve bu bilgi yönetim tarafından emek sürecinin her aşamasının kontrolü, geliştirilmesi ve işlerin nasıl yapılacağının kontrolü için kullanılmalıydı. Üretim teknolojisinin geliştirilmesi, tamamen yönetimin istekleri ve gereksinimleri doğrultusunda mühendisler, teknisyenler ve bilim adamları tarafından yapılmalıydı. 6 Sakarya Üniversitesi Değişen çalışma kültürü Taylor daha sıkı değil daha akıllı çalışmayla üretim artışının sağlanacağını göstermiştir. Çıktı artışının anlamı: Daha fazla saat, Daha fazla çalışan, Daha fazla hammadde ve daha fazla maliyet Bilimsel yönetimin temel mantığı: Standardizasyon Verimlilik ve Emeğin bölünmesi Etkinlik artışı Taylor çalışılan süreyi, işçiyi, hammadde ve maliyetleri arttırmadan, standartlaşma, verimlilik artışı ve emeğin bölünmesiyle etkinlik artışının sağlanacağını gösterdi. Bilimsel Yönetim Prensipleri Çince, Almanca, Fransızca, İtalyanca Rusça ve Japoncaya çevrilmiştir. ABD dışında bilimsel yönetim ilkelerini ilk uygulayan ülkelerden biri Sovyetler Birliğidir. Lenin SSCB’yi feodal yapıdan dönüştüreceğine inandı. Bir kitlevi eğitim çabası gerekliydi O tüm ulusu yönetmede Taylor’un yöntemlerini kullanabileceğine inandı. Sovyetler Birliğinin meşhur, ekonomik gelişme ve endüstriyel verimlilik için hedefler kuran, 5 yıllık planlar bilimsel yönetim ilkelerinin doğrudan bir sonucu idi. Ayrıca Japon endüstrisi de Taylor’un tekniklerini benimsedi. Japoya’daki bilimsel yönetimin ilk müritlerinden biri Ueno Yoichi idi. 1919’da, Ueno, Lion Toothpowder Şirketi tarafından işe alındı. O, günlük çalışmayı %30 azaltırken % 20 paketleme bölümünün verimliliği arttırdı Taylor’un bilimsel yönetimi, işyerlerinde muazzam etkilere neden olmuş, vasıflı zanaatkarların yerini vasıfsız işçilerin alması süreci hızlandırmanın yanında üretkenliği birkaç kat arttırmıştır. Taylor’un bu ilkeleri çalışma hayatında yerini bulmuş ve fiiliyata geçmiştir. «McDonaldlaştırma ve McJobs». Tüketici, yönetici ve işçilere verimlilik, hesaplanabilirlik, öngörülebilirlik ve denetim sunan iş tasarımına McDonaldlaştırma denmektedir. Bu tasarımın başarısı o kadar büyük oldu ki hastaneler, fabrikalar, perakende mağazaları, okullar, üniversiteler ve çalışmalarını rasyonelleştirme 7 arayışındaki diğer örgütlenmeler (tele bankacılık hizmetleri, sigorta kuruluşları vb.) bu ilkeleri uygulamışlardır. Taylorun örgütlenme modeli, enformasyon teknolojileri sayesinde daha önce bu ilkelerin uygulanmadığı beyaz yakalı işçilerde de uygulanmaya başlanmıştır. Taylorizm egemen ilke olarak kaldığı ölçüde, enformasyon teknolojisinin işgücünü proleterleştirme kapasitesi, profesyonelleştirme kapasitesinden daha büyük olacaktır. İşin planlama ve tasarımının işin icrasından ayrılması ilkesi, Taylorun yönetim düşüncesinin en zararlı etkisi olarak görülmektedir. Çünkü bu ilke, kol ve beynin ayrılmasını savunduğundan işçiyi manevi olarak parçalamaktadır. Taylor’un deyişiyle işçilerden beklenen, işin tasarlanması bakımından düşünmeleri değil, sadece söyleneni yapmalarıdır. Bilimsel yönetim anlayışının sonuçları bazı problemlere neden olmuştur. Öncelikle yöneticiler çoğunlukla Taylor’un planını sadece artan çıktı tarafını uygulamıştır. Bu açıdan bakıldığında çalışanlarla artan çıktı paylaşılmamıştır. İkinci olarak uzmanlaşmış işler çok sıkıcı olmuştur. İşin vasıfsızlaştırılması işçinin de vasıfsızlaşmasına ve sıkıcı görevlerin uzun süreler yapılması işçinin ürününe, kendisine ve topluma karşı yabancılaşmasına neden olduğu iddia edilmektedir. Bunun dışında işçiler kasten düşük performans sergileyebilir. Ancak bu durumda yönetim buna makinelerin kullanımını arttırarak yanıt vermiştir. 2. Fordizm Hedef: Fordizmi ve fordist sistemin özelliklerini tanımlama Ford Mucizesi 1903— Ford Motor Şirketi 125 çalışan ve 1700 oto üretimi 1908— 450 çalışan— 10,600 oto 1914—14,000 çalışan— 248,000 oto 1921— 32,700 çalışan— 934,000 oto 1914’te, dünya otomobil piyasasının %48’ini elinde tutmaktaydı. 8 Sakarya Üniversitesi Değişen çalışma kültürü Fordun fikri nedir? 1. 2. 3. 4. Standartlaşmış üretim İş ve iş süreçlerinin basitleştirilmesi ve Taylorizasyonu En gelişmiş makine teknolojisinin benimsenmesi Tüm üretici süreçlerin senkronizasyonu ve entegrasyonu Fordizm kapitalist emek sürecinde yönetimin işçilerin becerilerine olan bağımlılığını ortadan kaldırıp işçileri vasıfsızlaştıran bir dizi adımın mekanize olmuş bir biçimidir. Fordist iş organizasyonunda Taylorist ilkelere göre küçük parçalara bölünen işler yapılış sırasına göre dizilerek bir montaj hattı ortaya çıkmaktadır. Fordizmin temel özellikleri: Ayrıntılı iş bölümü Standart ve kitlesel üretim Özel amaçlı araçlar: montaj hattı Nitelikli vasıflı emek ortadan kaldırılıyor. Onun yerine emek niteliksizleştiriliyor. Henry Brevermanın temel iddiası bu. Esneklikten yoksun, katı bir üretim sistemi. Büyük ölçekte yatırım gerektiriyor. Sendikal örgütlenme büyük. İş örgütlenmesi ve işletme yönetimi merkezi, bürokratik ve hiyerarşik Fordun ilk uygulamaları, büyük bir fabrikadan ziyade bir atölyededir. Atölye ölçeği genişletilmeye çalışılırken uzmanlık gerektirmeyecek standart ürün ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu noktada ilk nitelikli işbölümü gerçekleşmiştir. Parçaları taşıyanlar ile onları monte edenler arasında bir işbölümü meydana geliyor. Bu işbölümü ilerleyen dönemlerde çok daha fazla sayıda ayrıntılı iş bölünmeleriyle neticeleniyor. Ve burada zaman ve hareket etüdleri de kullanılarak bir montaj hattı tasarlanıyor. Bu sistem işçiler tarafından kolaylıkla kabul görmemiş. Göstergeleri: işgücü devir oranı, 1914 te Ford fabrikasında % 400. Makinalara sabotaj. Kasıtlı hatalı üretim ve fire artışı. 9 İşten kaytarmalar. Bütün bu tepkiye karşı Ford yetkililerinin çözümü günlük ücreti iki katına çıkarmak. 2 dolar 34 cent : 5 dolara çıkartarak, işçilerin Taylorist yöntemlere Fordizme olan direnişini kırmaya çalışmışlar. Ve bunda da başarılı olmuşlardır. Fordizmin işletme içi emek ve üretim organizasyonu dışında bir de kültürel boyutu da var. Mimari alanında kültür endüstrilerinde mesela Amerikan müziğinin, sinemasının, beslenme alışkanlıklarının, yaşam tarzının yaygınlaşması, aslında bu Fordizmin sonucudur. Dünya ekonomisinde Amerikan hegemonyasının kurulması. Gene Fordizm bir tür siyasi sistem olarak da görülebilir. Bu dönem 1930’lar -1970’ler arası bir Fordist refah devletinden söz etmek mümkün. Çalışanlara sosyal güvenlik, eğitim sağlık gibi alanlarda çok düşük bir fiyatla bedava hizmetler sunma politikaları da bir Fordist birikim rejiminin yansıması olarak değerlendirilebilir Fordizmin var olma koşulu piyasaların istikrarlı olması ve doymamasıdır. Kitle üretimi her zaman kitlesel tüketimi gerektiriyor. Dolayısıyla kitlesel üretim kitlesel tüketimi gerektirdiğinden kitlevi bir tüketim normlarının yerleştirilmesi gerekiyordu. Yani, reklamcılık, pazarlama, kültürel olarak tüketimin teşvik edilmesi ortaya çıktı. 1960’ların sonlarından itibaren, bu üretim ve tüketim arasındaki denge bozulmaya başladı. İktisadi kriz verimlilik artışı ile ücret artışı arasındaki döngü işleyemez oldu. Bu da Fordizmin üstyapı kurumlarının (sendikalar ve sosyal güvenlik kurumları), tartışılmasına neden oldu Ancak ne zaman ki üretim tüketim arasındaki denge bozulmaya başladı, verimlilik artışları zayıflamaya başlamış, yeni büyük ve ekonomik güçler Amerika ve diğer batı firmalarını zorlamaya başlamış, Japonyanın büyük bir ekonomik güç olarak tarih sahnesine çıkışı, 10 Sakarya Üniversitesi Değişen çalışma kültürü artı bir de 1970 li yıllarının başındaki Arap- İsrail savaşının bir neticesi olarak Petrol fiyatlarının hızlı bir şekilde yükselmesi Fordizmin krize girmesine neden olmuştur. Peki, bu krize karşı ne gibi önlemler, tepkiler geliştirilmiştir. Burada Japon kaynaklı yönetim sistemleri, bir çözüm olarak önerildi. Esnek üretim, Toyotoizm, TKY, İKY, Rotasyon, Otomasyon, Takım Çalışması gibi günümüzde de yaygın bir şekilde kullanılan bir takım yeni yönetim teknikleri, biçimleri tarih sahnesine çıkmış. Bütün bunlar post-fordizm adı alarak özetlenebilir. Yani, Fordizm krize giriyor bu krize karşı bir çözüm yolu olarak, Japon modelinden hareketle, post-fordizm adı verilen yeni bir birikim sistemi kurulmaya çalışılıyor Bu tabi bunu sadece Japon modeliyle bunu sınırlandırmak doğru değil. İtalya’nın kuzey bölgelerinde olan bir takım üretim sistemleri esnek üretim biçimleri. Amerika’nın silikon vadisinde yeni teknolojiye dayalı gene esnek üretim sistemlerinin ortaya çıkması da post fordizm adı verilen yeni bir yaklaşımın veya genel adıyla esnek üretim tarzının öne çıkmasına neden olmuş. Tabi bütün bunlar Fordizmin tarih sahnesinden çekildiği anlamına gelmez. Fordizm hala varlığını özellikle işletme düzeyinde devam ettirmektedir. Ancak sektörden sektöre bu büyük farklılıklar göstermektedir. Değişen esas olarak bir üretim biçimi olarak bir Fordizm den ziyade bir ekonomi yönetme modeli olarak Fordizmdir 5. Konunun Özeti Taylor işyerlerinde ve işçilerden kaynaklanan ve verimliliği büyük ölçüde düşüren israfları gözlemledi ve bu israfların ortadan kaldırılması için bir yöntem geliştirdi. Taylorizm 20. yy başlarında, hızla büyüyen kapitalist işletmelerde giderek karmaşıklaşan emeğin kontrolü sorununa çözüm getirmek üzere, kullanılan üretim teknolojisinin doğasından bağımsız olarak uygulanabilecek bilimsel yöntemler geliştirme çabasıdır. Taylorizmde temel fikir rutin işlerin görülmesinde insan unsurunun makinelere ek olarak nasıl etkin bir şekilde kullanılabileceği şeklindedir. Fordizm kapitalist emek sürecinde yönetimin işçilerin becerilerine olan bağımlılığını ortadan kaldırıp işçileri vasıfsızlaştıran bir dizi adımın mekanize olmuş bir 11 biçimidir. Fordist iş organizasyonunda Taylorist ilkelere göre küçük parçalara bölünen işler yapılış sırasına göre dizilerek bir montaj hattı ortaya çıkmaktadır. 6. Değerlendirme Soruları 1. Bilimsel yönetim ve Taylorizmi tanımlayarak, özelliklerini tartışınız? 2. Fordist sistemin temel özelliklerini tartışınız? 7. Kaynakça Baransel, A. (1993) Çağdaş Yönetim Düşüncesinin Evrimi. İstanbul. Morgan, G. (1998) Yönetim ve Örgüt Teorilerinde Metafor, Çev: Gündüz Bulut, MESS, İstanbul. Ritzer, G. (1998) Toplumun McDonaldlaştırması: Çağdaş Toplum Yaşamının Değişen Karakteri Üzerine Bir İnceleme, Ayrıntı, İstanbul. Kumar, Krishan (1999) Sanayi Sonrası Toplumdan Post-modern Topluma, Çağdaş Dünyanın Yeni Kuramları, Dost, Ankara. Özdemir, G. Y. (2002) Emek Süreci Teorisi ve Türkiye’de Emek Süreci Çalışmaları Üzerine Bir Değerlendirme, İmaj Yay. Ankara.