Ayzaman Cengiz Coşkunfırat'ın Kaleminden. Açıklama: ORTADOĞUDA ÇİN VE AMERİKA KAPIŞMASI. Kategori: Güncel Eklenme Tarihi: 28 Nisan 2012 Geçerli Tarih: 19 Temmuz 2017, 05:42 Site: ÜLKEM AJANS URL: http://www.ulkemajans.com/haber_detay.asp?haberID=529 ABD’NİN , emperyalist saldırıları soğuk savaşın bitmesi ile iyice hızlanıp, uyduruk yalanlarla çekilmez hale gelirken 1996 yılında Çin, Rusya Özbekistan, Kazakistan,Tacikistan bir araya gelerek Şanghay oluşumu adı altında ekonomik, stratejik birliktelik oluşturdular. ABD nin saldırgan tutumu karşısında güç birliğini ortaya koydular.Bu oluşuma daha sonra gözlemci üye sıfatı ile ekonomisi petrol gelirlerine dayalı Hindistan,Moğolistan İran, Pakistan da katıldı. Geçtiğimiz aylarda dünyanın enerji ihtiyacının büyük bir kısmını elinde tutan Afrika ve Orta doğu ülkelerinde Arap baharı adı altında ABD patentli iç karışıklıklar çıkarıldı. Çin’in petrol tedarikini karşılayan Libya ve Sudan karışıklıklar çıkarılarak bölündü. Bu bölünme ile Çin Afrika’da ki petrol alanını kayıp etti. Afrika’nın kuzeyini hal eden ABD Çin’in Ortadoğuda’ki petrol tedarikçisi olan İran’ı saf dışı etmenin yolunu önce nükleer çalışmalar diyerek kamuoyu oluşturmaya çalıştı. Arkasından da Suriye’deki Esat iktidarının İranla olan mezhepsel ilişkisini kullanmaya başladı.Görünürde özgürlük ve demokrasi dese de bu çıkarılan olayların altında bölgede mezhep savaşı çıkarma İran’ı yalnızlaştırma gayesi bulunmakta. Çünkü ortamın oluşması için yıllarca nakış gibi işlediği toplum pimi çekilmiş bomba haline geldiğinden emin . Şanghay altılısının, gözlemci üyesi olan İran’ın Suriye ile olan mezhep paylaşımı sebebiyle aynı paydada olması ve bu yeşil kuşağın Lübnan’na kadar uzaması, ortakların orta doğudaki stratejik çıkarları çerçevesinde önem arz ettiği. Bilhassa Rusya’nın Suriye ile geçmişe dayalı birlikteliği ve Suriye de ki üssü ise ayrıca başka bir faktör olması. Arap baharı Afrika’da ki zengin güçlü Arap iktidarlarını iki üç haftada yerle bir ederken Suriye gibi ekonomisi çok zayıf petrol ve zengin kaynakları olmayan ülke al aşağı edilmemesinin sebebi ise Rusya ile dolaylı yolla da Çin faktörü öne çıkması. Bu nedenle ABD Orta doğu ki mezhepsel farklılıkları ülkelerde iç savaş çıkarıp amacına ulaşmak istemesi. Bu oyunu eğer tutarsa sonucu dünya ve bölge için kıyameti olacağını tarih bize söylemekte. ABD niye Çin’le kaçak güreşiyor ABD ile Çin kapışmasın da öne çıkan Çin ekonomisinin dünyaya hakim olması. Kendisi için en büyük tehlike olarak gördüğü Çin’le savaşmak işine gelmediği için, ekonomisine zarar verme yolunu seçmekte.Zarar vermenin yolu ise petrol ihtiyacını karşıladığı ülkeleri iç savaşa sürükleyip, bölmek petrol yataklarına el koymak.Böylece Çin ekonomisini baltalamak. Çin geçtiğimiz yıl 3.2 trilyon dolar döviz fazlasının yanında, 1.9 trilyon dolarda ABD tahviline sahip. Çin elinde ki tahvilleri piyasaya sürdüğü anda ABD’nin ekonomisinin yerle bir olacağı, tüm şirketlerinin batacağı korkusu günahsız insanların, Arap baharı komedisi ile kanının oluk gibi akması neden olmakta. Arap baharı yalanı, İran’daki nükleer tehdit, Suriye’ye ye özgürlük sözlerinin altındaki gerçek Çin ekonomisinden korkan Amerika ve korkularıdır.Tüm söylenenler yalan ve kandırmaca dan ileri gitmeyen bir oyun. Bu satranç da Türkiye’ nerede? Bunu anlamak da mümkün değil, AKP iktidara gelirken nasıl bir anlaşma yapmış ki, hasta yatağından kalkıp dünyanın etrafında tur atmaya başladı başbakan. Sanki Arap ülkelerinde ki iktidarlar demokrasinin her şeyine harfiyen uyuyor da. Sadece Suriye uymuyor. Sosyal medyaya düşen haberde Rus ile Çin ordusu Karadeniz’de tatbikat yaptığı.Türk ordusu güneyde teyakkuz da olduğu idi. Bu durumda ABD’den ise ses çıkmazken, Arap ülkeleri suskun. Sesi çıkan sadece Türkiye ve Katar. EĞER ABD’nin Orta doğuda çıkarmaya çalıştığı bir mezhep savaşı yayılır da Suriye’ye girilirse bu Türkiye ve dünya için tehlike boyutu çok büyük olur.. Hele bu çirkin kirli savaş, conilerin daha rahat para kazanması için Müslüman kanını ,Müslüman akıtılması ise affedilmez. Ülkemizi bu bataklığa sokmaya çalışanları ise tarih ve millet hiç affetmez. Vatandaş bunu düşünürken, başbakan, kabinesi ne düşünüyor.Bu çok merak edilmekte. Ülkede 30 yıllık PKK sorunu var.Ya sınırı aşıp girdiğinizde birileri top yekun isyan ettiğinde o zaman ne yapılacak. Ayrıca ABD nin bu bölgede körüklediği mezhep kavgası ve ülkemizde ki aleviler. Bakın her gün bir il’de alevi kapılarına işaretler konuluyor. Şimdiye kadar konulmayan bu işaretler şimdi niye kimler tarafında konulmakta. Bunu iyi düşünmek gerekmez mi? Şunu anlamalıyız Amerika’dan alınan borç para ile büyüdüm diyerek Hasan dağına oduna gidilmez.Var mı Çin gibi dört trilyon dolar döviz fazlan, yok. O zaman Hasan dağına oduna gidemezsin. Savaş çığırtanlığı da yapamazsın. Ordu, ekonomi içler acısı. PKK nın elinde tutsak kaymakam, askerlerin kurtarılmayı beklerken, gözü yaşlı annelerin acılarını duymazlıktan gelip milletin kaderiyle oynamak gibi lüks olamaz olmamalı da. Milet bu filmi bir daha izlemişti. Enver paşayla. İsmet İnönü’yü her akşam anan başbakan onun dış politika hakkında ki öngörülerini örnek alsa iyi olur kanımca.