PSİKOAKTİF MADDE KULLANIMINA BAĞLI RUHSAL BOZUKLUKLAR Prof. Dr. Mücahit ÖZTÜRK ALKOL (ALKOLİZM) • Alkolizm bir hastalıktır. Ancak, her içki içen hasta değildir. TANIMLAMA • Alkolizm, bireyin beden ve ruh sağlığını, aile toplum ve iş uyumunu bozacak derecede sık ve fazla alkol alma; alkol alma isteğini durduramama ile belirli bir bozukluktur. • Alkolizm sıklıkla başka ruhsal bozukluklarla birlikte görülür. • Alkolizm tanısı konan kişilerde başka maddelere bağımlılık, çökkünlük, şizofreni kişilik bozukluğuna ek tanıları çok sık konur. ALKOLİZMİN OLUŞ NEDENLERİ Biyolojik Nedenler: • Alkolizmde kalıtımsal bir etkenin varlığı kabul edilmektedir. Bu bakımdan çok genç yaşta “alkol bana dokunmuyor” diyenler risk altındadır. ALKOLİZMİN OLUŞ NEDENLERİ Psikososyal ve Ekonomik Nedenler: • Kişilik Etkeni: Özgül bir kişilik yapısı gösterilmemiştir. Değişik yayınlarda alkolikler bağımlı, engellemeye dayanma gücü düşük, zayıf benlikli, atak, bencil, aşırı isteyici, antisosyal kişilik özellikleri olan, cinsel kimlik sorunları olan kişiler olarak tanımlanmışlardır. Fakat bütün bu özellikler ciddi eleştirilerle karşılaşmıştır. ALKOLİZMİN OLUŞ NEDENLERİ Psikososyal ve Ekonomik Nedenler: • Toplumsal Etkenler: Din ve töreleri alkolü onaylamayan toplum kesimlerinde alkolizm oranı düşüktür. Sosyoekonomik bakımdan üst tabakalarda daha sık görülür. • Stres Etkenleri: Alkol bazı kişilerce en çabuk etki yapan bir yatıştırıcı, rahatlatıcı olarak kullanılabilir. Bunaltı bozukluklarında, ruhsal çökkünlüklerde alkol kimi kişilerce bir ilaç gibi kullanılıyorsa da genellikle bu yolun eninde sonunda ters tepen bir yol olduğunu vurgulamak gerekir. ALKOLE BAĞLI BOZUKLUKLAR Akut zehirlenme: Akut zehirlenme geçici bir durumdur. Genellikle alınan miktar ile ilgilidir. • denge kusuru • konuşmanın bozulması • dikkat ya da bellekte bozukluk • tedirgin, denetimsiz • saldırgan davranışlar • yargılama kusuru Genel olarak kan alkol düzeyi 100 ml de 200 mg’ı bulursa zehirlenme belirtileri hemen her zaman görülür. Kan düzeyi 100 ml de 400-500 mg olursa bilinç kapanır ve 600-800 mg da ölüm olur. ALKOLE BAĞLI BOZUKLUKLAR 2. Alkol Kötü Kullanımı (abuse) ya da Zararlı kullanım: • Zararlı kullanma sağlığa, iş, sosyal ve aile yaşamına zararları görüldüğü halde kişinin sık sık ya da sürekli alkol alması durumudur. Örneğin sirozu, ülseri, hepatiti, epilepsisi olduğu halde, içtiği zaman işini yapamadığı halde içmeyi sürdürmek içkili taşıt kullanmak, alkolle birlikte alınmayacak ilaçları almak gibi. ALKOLE BAĞLI BOZUKLUKLAR 3. Alkol Bağımlılığı: • İçkiye karşı aşırı bir istek ya da tutku • İçmeyi durduramamak ve bunu bilmek • İçkiyi bırakma (withdrawal) belirtilerinin ortaya çıkmasını önlemek ya da bu belirtileri yatıştırmak için içmek • İçki bırakılınca fizyolojik bırakma belirtilerinin ortaya çıkması ALKOLE BAĞLI BOZUKLUKLAR 3. Alkol Bağımlılığı: • İçkiyi artırma eğilimi ve başkalarını ağır derecede zehirleyebilecek miktarlara kadar içebilmek; tolerans oluşumu • Sosyal, aile, iş yaşamının gereklerini yerine getirmeyecek biçimde içmeyi sürdürmek • Başka ilgi ve zevklere yer vermemek • Sağlığa zararı görüldüğü (örneğin sirozlu hasta); işinden, eşinden olacağını bildiği halde içmeyi sürdürmek • Bir süre bıraktıktan sonra yeniden başlayınca bağımlılık belirtilerinin hızla gelişmesi Aşırı alkol kullanma ve bağımlılık durumlarında içme biçimi genellikle üç türde olur; • Yüksek miktarda alkolü her gün düzenli olarak içmek, • Yüksek miktarda alkolü düzenli olarak yalnız hafta sonları içmek, • Uzun aralar verdikten sonra birden günlerce, haftalarca ya da aylarca ağır miktarda her gün içmek (dipsomani diye bilinen durum). Alkolizme Ek tanılı (comorbid) Bozukluklar: • Alkolü aşırı kullananlar ve bağımlı olanlarda sıklıkla başka psikoaktif maddelere (esrar, amfetaminler, afyon türevleri, benzodiazepinler) bağımlılık görülür. Başta duygudurum bozuklukları olmak üzere diğer psikiyatrik bozukluklar görülebilir. Alkolü Bırakma (Withdrawal) Sendromu • Uzun süre düzenli alkol alan kişiler alkolü bırakınca değişik derecede bırakma belirtileri gösterirler. Ellerde, dilde, göz kapaklarında titremeler, dizartrik konuşma, derin tendon reflekslerinde artma, kaslarda miyoklonik kasılmalar, taşikardi, terleme, kan basıncının yükselmesi, bunaltı, ağır tedirginlik (ajitasyon), uyku bozukluğu, kısa süreli görme, işitme, dokunma varsanıları. • Genellikle 5-7 günde tam iyileşme olur. Deliriyum Tremens: • Bırakma deliriyumu da denen deliriyum tremens kronik, alkolizmde alkolü bırakmaya bağlı olarak gelişen akut bir beyin sendromudur. • Hasta dağınık, telaşlı, şaşkın, ajite görünümündedir. Ellerinde ve bedeninde titremeler göze çarpar. Bazen saldırgan olabilir. • Konuşma dizartriktir. Bilinç sislenmesi ve ajitasyon nedeni ile ilişki kurulamayabilir. Deliriyum Tremens: • Hastada ağır telaş, panik derecesine varabilen bunaltı, öfkelilik, taşkın ya da çökkün duygudurum olabilir. • Bilinç sıklıkla bulanıktır. • Hastanın dili, elleri, kolları, bacakları titrer. • Bazen de çok taşkın, zapt edilemez olur. Alkol Halüsinozu: OPİOİDLERE BAĞLI BOZUKLUKLAR: • Morfin, kodein, tebain, papaverin ve noskapin. Eroin ve dilaudit yarı sentetik, metadon ve petidin de sentetik yapılı narkotik analjezilerdir. • Merkez sinir sisteminde hem depresan, hem uyarıcı etki yaparlar. Güçlü ağrı gidericilerdir. Alındığında bir iyilik, gevşeme ve rahatlama, uyuklama durumu olur. OPİOİDLERE BAĞLI BOZUKLUKLAR: • Kısa sürede bağımlılık oluşur. Kandaki miktar biraz azalınca gerginlik ve hoş olmayan bir duygu belirince ilacı alma gereksinimi artar. İlaç alınınca ortaya çıkan rahatlama ile ilacı alma eğilimi pekiştirilmiş olur. Giderek fiziksel bağımlılık ve tolerans oluşur ve aynı etkiyi elde edebilmek için ilacın dozu arttırılır. Gidiş ve Sonlanış: • Opioidleri öncelikle damar yolu ile kullananlarda hepatit B, AIDS bulaşması nadir değildir. Zamanla hastaların kol ve bacak damarlarında tıkanmalar, hatta ülserler görülür. Opioid bağımlılığında ilacı sağladığı sürece hastada büyük bir uyum sorunu olmayabilir. Fakat ilacın sağlanmasındaki yasal ve ekonomik engeller hastayı giderek sosyal yaşamından, değerlerinden çok uzaklaştırabilir. ESRAR • Sigara olarak içilirse etkisi 2-4 saat, ağızdan alınırsa 5-12 saat sürmektedir. Esrar alındığında dış uyaranlara duyarlılık artar. • Ayırıcı bir algılama olur, renkler daha parlak, zengin görülür. Zaman, yer algısı değişir. • 5-10 dakikalık bir süre sanki saatler sürmüş gibi algılanır. • Bilinçdışı inhibisyonların kalkması, sese aşırı duyarlılık olur. ESRAR • Uzun süre esrar kullanımı kişide bir yavaşlama, edilginlik, üretim yapamama, istek ve canlılıkta sönme durumu doğurabilir. • Ancak yatkın kişilerde şizofreniyi ya da paranoid psikozu kamçılayabilir. SEDATİFLER, HİPNOTİKLER • Bunlar Merkezi Sinir Sisteminde depresan etki yapar. Bağımlılık yapabilen ilaçlardır. Bu nedenle Türkiye’de serbest kullanımı önlenmiştir ve ancak özel reçete ile alınabilmektedir. • Ağır bağımlılık durumunda birden bırakma konvülsiyonlara, deliriyuma ve kardiyovasküler kolapsa yol açabilir. KOKAİN • Son yıllarda öncelikle zengin Batı ülkelerinde önemli bir sorun olmuştur. Amfetaminler gibi merkezi uyarıcı ve sempatomimetik etkisi vardır. Kişiye öfori, güven, güçlülük duygusu verir. Fakat zamanla ve fazla alındıkça gerginlik, sıkıntı, öfkelilik, paranoid psikoz belirtileri ortaya çıkar. Fiziksel bağımlılığın olmadığı, fakat çok şiddetli psikolojik bağımlılığın olduğu kabul edilmektedir.