1 Aralık Dünya AIDS Günü BİLGİ NOTU

advertisement
1 Aralık Dünya AIDS Günü BİLGİ NOTU
Açıklama: Artvin HSM
Kategori: HASTALIKLAR HAKKINDA
Eklenme Tarihi: 30 Kasim 2015
Geçerli Tarih: 19 Temmuz 2017, 12:19
Site: Artvin Halk Sağlığı Müdürlüğü
URL: http://www.artvin.hsm.saglik.gov.tr/haber_detay.asp?haberID=488
1 Aralık Dünya AIDS Günü
BİLGİ NOTU
İlk kez 1980’li yıllarda tanımlanan HIV Enfeksiyonu o yıllardan bu yana tüm
dünyada din, dil, ırk, cins, ülke ayırımı yapmadan yayılmaya devam etmektedir.
Hastalıkkorunmasız cinsel temas, ortak paylaşılan enjektörlerle damar içi madde
kullanımı, gebelik sırasında ve doğum sırasında anneden bebeğe ve kan
transfüzyonu yolu ile bulaşabilmektedir. Bu geçiş yolları nedeni ile HIV
enfeksiyonu, erişkinlerin yanı sıra, tüm yaş gruplarında görülebilmektedir.
Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı UNAIDS 2014 yılı raporuna göre;
dünyada 2014 yılı içinde yaklaşık 2 milyon kişinin HIV’e yakalandığı, dünyada 36,9
milyon HIV taşıyıcısının bulunduğu ve 1,2 milyon kişinin AIDS nedeni ile öldüğü
belirtilmektedir.
Uluslararası hastalık ile mücadelede; Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı
kapsamında Küresel Hedefler belirlenmiştir. Söz konusu Küresel Hedefler
doğrultusunda; tüm dünyada AIDS İlişkili Ölüm sayısının, 2020 yılında
500.000, 2030 yılında 200.000’e düşürülmesi, HIV ile enfekte olduğu tespit edilen
kişilerin %90’ının tedaviye erişiminin sağlanması ve tedavi görenlerin %90’ında
viral supresyonun sağlanması gerekmektedir. Hastalığın önleme çalışmaları
kapsamında ise; yeni HIV enfekte vaka sayısının %75 azaltılması, HIV enfekte
yenidoğan sayısının sıfır olması hedeflenmektedir. Bu hedeflere ulaşmada her türlü
ayrımcılığın engellenmesi; HIV ile yaşayan veya etkilenen kişilerin kendi toplumları
içinde eşit koruma ve sağlık hizmetine erişim hakkına sahip olması temel yaklaşım
olarak benimsenmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü bu Küresel Hedeflere paralel olarak 2020 yılı için ortak
hedefler belirlemiştir. 90-90-90 Hedefleri olarak adlandırılan bu hedefler; genel
popülasyonda bulunan HIV (+) bireylerin nüfusunun tahmin edilmesi sonrasında:
• Tahmin edilen HIV(+) nüfusun %90’ının tespit edilmesi
• Tespit edilen HIV(+) lerin %90’ının tedaviye erişiminin sağlanması
• Tedaviye erişenlerin %90’ının viral yükünün suprese olmasıdır.
Ülkemizde 1985 yılından bu yana HIV/AIDS enfeksiyonu görülmektedir. 1985
yılından bu yana 31 Aralık 2014 tarihi itibari ile doğrulama testi pozitif tespit
edilerek bildirimi yapılan toplam vaka sayısı 9.582 dir. Kasım 2015 tarihi itibarı ile
yapılan bildirimlere göre AIDS insidansı yüzbinde 0,15 olarak tespit edilmiştir.
2014 yılı, tanı konularak bildirimi yapılan HIV/AIDS vaka sayısı 1967’dir. Bildirimi
yapılan vakaların %75’i erkek, %25 i ise kadındır. Vakaların %16’sının yabancı
uyruklu olduğu, bulaşma yollarına göre değerlendirme yapıldığında % 52’sinin
cinsel yolla bulaştığı tespit edilmiştir.
Ülkemiz HIV/AIDS hastalığı açısından uluslararası değerlendirmelerde vaka
sayılarında artış olmakla birlikte düşük prevalanslı ülkeler arasında yer almaktadır.
Enfeksiyona yönelik 1985 yılından günümüze yürütülen çok yönlü programlarla
HIV/AIDS hastalığının insidansının azaltılması amaçlanmaktadır.
Bulaşıcı hastalıkların ihbarı ve bildirim sistemi doğrultusunda, HIV/AIDS
vakalarının bildirimleri zorunlu olmakla birlikte, hasta kişilerin damgalanmalarını
engellemek amacıyla, birimlerimiz tarafından tanı konulan hastaların bildirimleri
mahremiyetlerine özen gösterilerek yapılmaktadır.
Ülkemizde HIV enfeksiyonunun varlığını saptamak amacıyla riskli davranışları olan
kişiler ve şikayeti olan herhangi bir kişi istediği sağlık kurumuna başvurması
durumunda testleri yapılmakta ve test sonucunun pozitif çıkması halinde hasta takip
ve tedaviye alınmaktadır. HIV/AIDS vakalarının tanı ve tedavi giderleri sosyal
güvenlik uygulamaları kapsamında karşılanmaktadır.
Hastalığın tam anlamıyla tedavisi bulunmamakla birlikte uygulanan ilaç tedavileri
ile HIV/AIDS hastalığından ölümler azalmakta ve kişiler yaşantılarına devam
edebilmektedir. Bununla birlikte uygulanan ilaç tedavisi ile bulaşıcılık
azalmakta, gebelik sırasında uygulanan tedavi ile birlikte HIV(+) anneden hastalık
bulaşması engellenmekte HIV(-) bebek doğabilmektedir.
HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır ve diğer hastalıklarda olduğu gibi
korunma önlemleri tedaviden çok daha etkili ve ucuzdur. En sık görülen bulaşma
yolu cinsel temasla olduğu için bu yolla korunma büyük önem taşımaktadır. Tek
eşliliğin yanı sıra, riskli cinsel temasta doğru kondom kullanımı, hastalığın cinsel
yolla bulaşmasına karşı en güvenli ve basit korunma yollarıdır.
Diğer bir bulaş yolu olan kan ve kan ürünleri ile olan bulaşmaya karşı korunma
amacı ile 1987 yılından beri de ülkemizde kan ve kan ürünleri HIV yönünden test
edilmektedir. Organ ve doku nakilleri öncesinde gerekli testlerin yapılması HIV
geçiş riskini en aza indirmektedir. Ayrıca, dövme ve piercing gibi uygulamaların
temiz ve steril koşullarda yaptırılması, vücuda takılan delici, kesici özellikli takılar
ortak kullanılmaması, tek kullanımlık steril enjektör kullanılması HIV bulaşma
riskini azaltmaktadır.
Hastalık, virusu taşıyan kişilerle birlikte oturmak, yemek yemek, aynı iş yerinde
çalışmak, aynı okulda okumak, el sıkışmak, öpüşmek, tokalaşmak, telefon, kitap,
defter gibi araçları, ortak duş-banyo alanlarını ve tuvaletleri ortak kullanmakla
bulaşmaz.
Ülkemizde; HIV/AIDS hastalığının yayılımının önlenmesi hedefiyle toplumda ve
yüksek riskli davranışta bulunan gruplarda korunma ve önleme çalışmalarına
öncelik verilmesi, HIV ile yaşayan kişilere yönelik ayrımcılık ve damgalanmanın
önlenmesi, şüpheli teması olan kişilerin HIV/AIDS hastalığı, bulaşma, korunma
yolları konusunda bilgilendirilmesi ve doğru yönlendirilmeleri, HIV ile yaşayan
kişilerin tedaviye kolay ve kesintisiz biçimde ulaşmasının sağlanması, sosyal destek,
bakım olanaklarının iyileştirilmesi ve yaşam kalitelerinin arttırılması için çalışmalar
yürütülmekte ve yeni çalışmalar planlanmaktadır.
Bakanlığımız, etik kurallar ve insan haklarını gözeten yaklaşımlar doğrultusunda ve
DSÖ öneri ve uygulamaları takip edilerek, konunun tüm taraflarını kapsayacak bir
bakış açısı ile çalışmalarını işbirliği ve dayanışma içinde sürdürmeye devam
etmektedir.
“VİRÜSLE SAVAŞMANIN EN ETKİLİ YOLU, ONDAN
KORUNMAKTIR.”
Bacalar Tütsün Ama Ocaklar Sönmesin Önlemler İçin Tıklayınız...
Hiv Broşürü İçin Tıklayınız...
Download