RUHU ÜRYAN, BAŞI KAPALI TÜRBANLILAR Sıradışı fetvaları ve

advertisement
RUHU ÜRYAN, BAŞI KAPALI TÜRBANLILAR
Sıradışı fetvaları ve sanatçı kişiliği ile Kamuoyunda tanınan Çorum
Ortaköy Müftüsü Adnan Zeki Bıyık, başını deve hörgücü gibi yapıp yüzünü
gözünü boya ile dolduran sözde örtülü bayanların İslam Hanımefendisi
olamayacağını sosyal medyada yayınladı. İşte o yazı;
Kuran-ı Kerim’de yüce Yaradan Örtüyü emretmiştir. Bu, erkek-kadın herkese şamil bir
emirdir. Yani Kuran, sadece hatun kişilerin başını örtmesini istemiyor, genel anlamda
örtünmek emrediliyor. Her müslüman takva libasını giyip ahlak örtüsü ile bir hayat
sürmüyorsa başını, döşünü örtse ne ifade eder. Dikkat buyrulursa zamanede örtündüğünü
zanneden, Peygamberimizin “Cennetin kokusunu alamayacaklar” ikazına rağmen başını deve
hörgücü gibi diken bayanlar o kadar çoğaldı ki transparan giyen bayanlardan çok daha çekici
görünüp erkekleri kışkırtmaktadırlar. Üstüne üstlük rujlar, maskaralar (kaş kirpik boyası)
muhtelif tahrik edici parfümler, vesair mübarek cildi uzun vadede tahriş edip yaşlanmayı
hızlandıran bir sürü kimyevi alaşımlar... Bir İlahiyat Hocamız bu kozmetik harcamalarına bir
yılda harcanan para 5 Miyar dolarmış… İsrafın boyutunu da bu arada belirmiş olayım, ne
uğruna bu meş’um durumlara giriliyor… Seksi görünmek… Peki kızlar sizin bu davranışınız
İslam Ahkamına, İslam ahlakına uyuyor mu? Bir zamanlar sizin maskara ettiğiniz bu garip
türbanlarınızın gerçek şekli olan örtü için bu ülkede ne sıkıntılar çekildi biliyor musunuz?
Hocam işte Kuran “Örtünün” demiş biz de örtündük, niye kızıyorsun bize?
Ey ruhu açık başı kapalı kızlarım! Kuran size böyle mi örtünün diyor, palyaçoları
kıskandıracak kadar boyaları en güzel azalarınıza sürerek vücut tahribatı yapıp, erkekleri
kışkırtın mı diyor? Kendinizi kandırmayın. Yazımın başında belirttiğim gibi Kuran sadece siz
bayanlara değil biz erkelere de aynı talimatı veriyor. “Takva ve ahlak libasını örtün”
Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki bir örtüsü bir kabuğu olmasın. Biz insanoğlunun da iki
parçalık çaputtan önce gerçek örtümüz ahlak örtüsü olmalıdır. Zaten ahlak olmayınca ne
ibadet kabul olur, ne tesbihat, ne de vesair hasenat…Kabul olsa da içi boş bir gayretten öte
gitmez …Tam takır kuru bakır tarzında bir şey…
Hatırlayın her kurban bayramında okuduğumuz müstesna güzellikte bir ayet vardır.
“Kestiğiniz hayvanları kanı ve etleri Allah’a ulaşmaz, Allah’a ulaşan yalnızca takvanızdır. Bir
başka Kuran Talimatında manâ olarak “O gün (Ahirette) mal ve çocuklarınız size hiçbir fayda
sağlamaz, yani size fayda sağlayacak olan tertemiz bir kalptir. Allah kimsenin kimseye fayda
veremeyeceği birgünde sizin kalb-i seliminize bakar, Şair bunu ne kadar güzel ifade etmiş;
“Sanma Ey Hoca! Senden Zer û sîm İsterler
Yevme Lâ Yenfeu’da Kalb-i Selim İsterler.
(Ey Hoca Yarın Ahirette senden altun gümüş isteyeceklerini sanma…Kimsenin yardım
edemeyeceği o günde Allah senden tertemiz bir kalp ister.) Buradaki tertemiz kalbi, bugünkü
sosyetenin anlamak istediği gibi değerlendirmeyin lütfen…
Diyeceksiniz ki Hocam! “Kalbi Selim nedir”?
Kalb-i Selim, gönlü Allah sevgisi ile doldurulmuş, Yüce Yaratıcının Kâbesi olarak tavsif
edilen gönülden, fesadı ve hasedi çıkarıp, Ahlak-ı Muhammedi örtüsüyle örtülen, hayatı
insanların beğenisinden öte Allah’ın beğenisi ve rızasına muvafık olarak tanzim edilen kalb
demektir. İşte bu kalbi taşıyabilen kadınlar ne yüzüne saçma sapan boyaları sürer, ne de
daracık pantolonlar giyip vücut hatlarını teşhir eder. Daha önceki yazılarımdan “Bekâret zarı
sadece kadınlarda değil erkeklerde de vardır” başlıklı makalemde erkeklerin de kadınlar gibi
namuslu olmalarını, onların da tıpkı bayanlar gibi çul çaputtan öte evvela ahlak elbisesi, edep
örtüsüyle örtünmesini İslam’ın ve insanlığın mûcibâtı olarak beyan etmiştim.
Rengarek başörtüleri, insanları mütemadiyen tahrik etmek için Versace motifli ucubeleri veya
muhtelif batı tandanslı manevi dünyamızı yıkıcı türbanları, ülkemizde yaygınlaştırıp, sözde
tesettürü yayıyoruz tezgahıyla İslam Kadınlarını seksapalite putlarına dönüştüren “Tekbir”
adıyla maruf sözde İslami tesettür firmasını ve sahibini kınıyorum, ve bu şahısları
Önce Allah’a sonra Hz Peygamber’e şikayet ediyorum. Örtü adı altında kızlarımızı lükse
özenen, İslam ahlakından uzaklaşan, şuursuz ve de formalite kabilinden örtünen bayanlara
tebdil ettiği için…Ve bunların çoğalmasına zemin oluşturduğu için….
Bir de anti parantez söylemek isterim Tekbir gibi dinimizin çok önem verdiği Allah’ı
ululamak anlamına gelen bir İslam Literatürüne ait bir kelimenin bir ticaret firmasında ne işi
var. Soruyorum Tekbir firmasının yöneticilerine;
“Siz, deve hörgüçlü Versace motifli, astronomik fiyatlarla sattığınız İslâm’ın örtüsü ile
alakası olmayan ürünlerinizle mi Allah’ı ululuyorsunuz? Buram buram, tahrik kokan,
baktığınızda kalplerde takva saygınlığı sağlayacağı yerde insanımızın aklına cinsellik getiren
ürünlerinizle mi Allah’ın şanını yücelteceksiniz.?”
Bu arada da belirteyim, sizin bu adını istismar ettiğinizi düşündüğüm “tekbir”
mağazalarınızdan daha bir kez bile başörtü pardon türban almadım almam da. Benim eşim
fiyatı sizdekiler gibi 300-500 ile 2000 TL arası fiyatlarda olan türbanları değil de 20-30 TL
olan mütevazi örtüsünü örtünür. Neden mi çünkü yukarıda deminden beri anlatmaya
çalıştığım ahlak örtüsü ile örtündüğü için….
Diğer taraftan çok sayıda başını örtmeyen ama ahlaki noktada çok değerli dostlarımız
arkadaşlarımız var…Bunlardan biri de Melek Abla…Emekli bir Almanca Öğretmeni, görev
yaptığım ilçedeki banka müdürü Hüseyin Abi’nin eşi, Kuran Kursunda öğrencimizdi. Kendisi
Kuran Okumayı, Peygamberimizin hayatını birçok şeyi öğrendi. Tefsir derslerimize katıldı.
Çok hayırsever bir insan. Her sosyal faaliyette var. ( Helva dağıtılacak, Hatim merasimi
yapılacak, bir muhtaç hasta huzurevine yatırılacak, Yetimlere yardım toplanacak, Kutlu
doğumda Bedenen ve mali olarak yardımlarda bulunulacak Melek Abla hep oralarda)
Allah aşkına siz söyleyin şimdi… Kafasında deve hörgücü bir türban, yüzünde 200 gr boya,
bacağında Lee Cooper kot pantolon, burnunda 2 milyarlık pırlanta bir hızma, kolunda İsviçre
üretimli 4 milyarlık bir saat, İpekleri çoooook uzaklardan getirilmiş soyu sopu beli olmayan
türbişler…Biz şimdi bunlara İslam’ın Hanımefendisi mi diyeceğiz ?
Ben Melek Ablamı bu zipçiktilere değişmem…
Kelamın Özü; Ahir zamanda lüks ve debdebe merakından Birçok değerler pay-i mal
edilecek, Ruhu ve gönlü çıplak başı kapalılar türeyecek…
Edep Bir Tâc imiş Nur-û Hüdâdan
Giy Ol Tâcı emin ol her belâdan..
Adnan Zeki Bıyık
Çorum Ortaköy Müftüsü
Download