İL : OSMANİYE AY – YIL : ARALIK 2008 TARİH : 05.12.2008 َو ِم ْن آيَاتِ ِه أ َ ْن َخلَقَ لَ ُكم ِم ْن أَنفُ ِس ُك ْم أ َ ْز َوا ًجا ًِلت َ ْس ُكنُوا ِإلَ ْي َها َو َج َع َل بَ ْينَ ُكم َّم َودَّة ً َو َر ْح َمة Rum 30 / 21 İSLAM’DA KADIN HAKLARI Muhterem Müslümanlar! İnsanlık tarihinde kadına gerçek değeri veren ve onu başlı başına bir şahsiyet olarak kabul eden tek din İslam’dır. İslam’dan öncesine baktığımız zaman kadınlar dünyanın her yerinde horlanıyordu. Hürriyetleri ellerinden alınarak en bayağı bir varlık sayılmıştı. Kadın zulme uğramış, şehevi arzulara alet edilmiş, her türlü hakları gasp edilmişti. Asya’da kadın insan bile sayılmıyor, ona isim bile verilmiyordu. Batıda kadın çarşı ve pazarda alınıp satılıyordu. Kadının ruhu var mı yok mu diye tartışmalar yapılıyordu. Arabistan’da ise kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu. Değerli Mü’minler! Dünya ve Ahiret saadetini hedefleyen İslam dini, toplumun temeli olan aileyi sevgi ve saygıya dayanan bir kurum olarak tanımlamıştır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de; “Huzur bulmanız için size kendi cinsinizden eşler yaratması, aranızda sevgi ve merhamet bağları oluşturması da Allah’ın varlığının delillerindendir. Gerçekten bunda düşünen bir toplum için alınacak dersler vardır”(1) buyrulmaktadır. İslam’da eşler birbirlerine karşı yükümlü ve sorumlu kılınmışlardır. Ailede erkeğin kadına nasıl davranacağı konusunda Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır; “İmanı en olgun olan mü’min, ahlakça en güzel olandır. En hayırlınız da hanımına en güzel davranandır.” Aziz Kardeşlerim! Aile hayatı konusunda en güzel örneği teşkil eden Peygamberimiz, hiçbir zaman hanımlarına sert muamelede bulunmamış ve onlara karşı daima iyi davranarak şefkatle muamele etmiştir. Peygamberimiz veda hutbesinde; ‘Kadınlar size Allah’ın bir emanetidir.’ buyurmuştur. Dolayısıyla bu emaneti korumak ve kollamak görevi de erkeğin boynunun borcudur. İslamiyet kadının toplumdaki yerini çok sağlam bir şekilde belirlemiştir. Kadın, insanı doğuran ve yetiştiren muhterem bir varlıktır. Onun kalbi sevgi ile nakış nakış işlenmelidir ki çocuklarını o sevgiyle korusun, büyütsün ve topluma yararlı insanlar haline getirebilsin. Onun içindir ki evlat, hayatı tanımaya, akli ve ruhi melekelerinin gelişmeye başladığı çocukluk döneminde, sevgiyle doyurulmalı, sağlıklı ve dengeli bir ruh haline kavuşturulmalıdır. Bu itibarla kadın ailenin ve dolayısıyla da toplumun temel taşıdır. O’nun mükemmelliği toplumun mükemmelliğini sağlayacaktır. Değerli Kardeşlerim! Dinimiz ana-babaya geleceğin anneleri olması bakımından; kız çocuğunun terbiyesi üzerine daha bir hassasiyetle ve sevgiyle eğilmeyi tavsiye etmektedir. Kız çocuğunu bakıp büyütüp güzelce terbiye edene cennet, hem de cennette en güzel makam, Rasulullah’a (s.a.v.) komşu olma makamı va’d edilmektedir.(2) İslam’da kadın, İslam düşmanlarının iddia ettikleri gibi kişiliği olmayan bu sebeple de kocaya tabi olmak zorunda kalan, kendisini yönetmekten aciz, aklı bir şeye ermeyen bir varlık asla değildir. Bilakis mehir isteme ve mülk edinme hakkına sahip şahsiyetli bir varlıktır. Evlilik müessesinde erkeğin hayat arkadaşı olarak kabul edilmiştir. Bütün bu güvenceler karşısında, inançlı bir kadının aldığı insani ve dini terbiye; onun çocuğunu şefkatle emzirmesini de evin işlerinde kocasına yardımcı olmayı da ona telkin eder. İslamiyet kocasına itaat eden geçim ehli bir hanımın Allah rızasına da nail olacağını müjdeler ve ona layık olduğu değeri verir. Muhterem Müslümanlar! Hutbemizi Rabbimizin şu beyanı ile bitirelim: “Onlar sizin örtüleriniz, siz de onların örtülerisiniz. Onların sizlerin üzerinizde, sizinde onların üzerinde haklarınız vardır.”(3) HAZIRLAYANIN ADI : Nuh ÜSTE ÜNVANI: Hamidiye Cami İmam Hatibi KADİRLİ OSMANİYE __________________________________________ 1-Rum 30/21 2-Riyazü’s Salihin C.1/270 3-Bakara 2/187 ve 228