INFEKSİYÖZ BOVİNE RHİNOTRACHEİTİS IBR IBR hastalığı sığırlarda görülen son derece bulaşıcı, akut ve latent seyirli viral bir hastalıktır. Hastalık sonucu ağırlık kaybı, süt veriminde azalma, yavru atma, ölü doğum, fertilite bozuklukları görülmektedir. Etken Herpesviridae ailesinin dahil olan IBR/IPV virüsü Bovine Herpes Virüs Tip-1 ( BHV-1 ) olarak da isimlendirilmektedir. Virüs -60ºC’da en az 9 ay, - 20ºC’da 2 ay süre ile infektif kalmaktadır. Virüs, 60ºC’da 15 dakikada inaktive olur. Virüs serolojik olarak tek tiptir ve sığırlar virüsün doğal konakçılarıdır. Dezenfeksiyon için, çoğunlukla, % 2’lik formol ve % 2’lik sodyum hidroksit tercih edilir. Bulaşma IBR hastalığı konakçı sayısı az olmasına karşın tüm dünyada yaygındır, yalnızca Norveç, İzlanda ve İsviçre’de hastalığın eradikasyonu gerçekleştirilmiştir. Türkiye’de IBR hastalığı ile ilgili olarak yapılan farklı çalışmalarda hastalığın görüldüğü yaygın olarak bildirilmektedir. Hastalığın yayılmasında akut ve latent enfekte hayvanlar, sperma ve embriyo transferi rol oynar. Akut, subklinik veya latent enfekte boğalara ait spermalar likit nitrojende dondurularak saklandığında virüs uzun süre canlı kalabilir ve suni tohumlama yolu ile enfeksiyonun kolayca yayılmasına neden olabilir. Bu bakımdan seropozitif olan boğalar epidemiyolojik açıdan virüs taşıyıcı ve saçıcı olarak kabul edilmelidir. Yalnız doğal enfeksiyonlarda değil aynı zamanda bazen attenüasyonu iyi yapılmamış canlı BHV-1 aşılarının uygulandığı hayvanlarda abortların görülebileceği bildirilmektedir. durumlarda gebe KLİNİK BULGULAR BHV-1 enfeksiyonunda klinik tablo, virüs suşuna, virüs dozuna, enfeksiyon yoluna, hayvanların bağışıklık durumuna ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişir. Hastalık %100’e yakın bir morbidite ile %2-20 arasında değişen mortaliteye sahiptir. Enfeksiyona her yaş grubundaki hayvanlar duyarlıdır. BHV-1 enfeksiyonu klinik olarak solunum sistemi enfeksiyonlarına genital sistem enfeksiyonlarına (IPV, IPB), enteritis, encephalitis, mastitis, endometritis, abort ve infertiliteye neden olur. Solunum yolu formu ile 6 günlük bir inkubasyon süresinden sonra, yüksek bir ateş ve genel durum bozukluklarla kendini gösterir. Hasta hayvanlarda başta krupöz, seröz, daha sonra mukopurulent bir burun akıntısı oluşur. Morbiditenin yüksek olmasına karşın hastalığın solunum formunda mortalite oranı çoğunlukla düşüktür. Respiratorik form 4 ile 6 haftalık bir inkubasyon süresinden sonra 3. ve 4. aylarda abortlara neden olabilir. Ayrıca bu formda konjunktivitislerle gözde bulanmalara da rastlanır. Dört ile altı aylık buzağılarda nonprulent meningoencephalitisler meydana gelir. Bu durum merkezi sinir sistemi bozukluklarına ve birkaç hafta içinde de ölümlere sebep olur. Mortalite %100’e ulaşabilir. Hastalığın ineklerde görülen genital formu (IPV) vagina ve vulva mukozalarında yangılara neden olur, buralarda kesecikler oluşur ve daha sonra da mukoprulent bir akıntı şekillendirir. Gebeliğin son zamanlarında veya doğumdan çok kısa bir süre sonra enfekte olan yeni doğan buzağılarda sistemik bir hastalık tablosu dikkati çeker. Plasenta yoluyla meydana gelen enfeksiyonlarda gebeliğin son 1/3’ünde abortlar görülür. Abort olan fötuslar çoğunlukla otolize olmuşlardır. Bu nedenle karakteristik bir makroskopik tablo göstermezler. Boğalarda hastalık balonopostitits (IPB) şeklindedir. Gerek ineklerde ve gerekse boğalarda genital mukozalarda toplu iğne başı büyüklüğünden bezelye tanesi büyüklüğüne kadar değişen, beyaz renkli, kese bezleri oluşumlarına rastlanır. Bakteriyel kontaminasyonların olmadığı durumlarda 2 ile 4 hafta içinde tamamen iyileşme gözlenir. BR/IPV hastalığına yakalanan hayvanların etleri ve sütleri normal olarak değerlendirilir. LABORATUVAR TEŞHİS YÖNTEMLERİ Klinik olarak hastalıktan şüphe edilirse de kesin teşhis için laboratuvar muayeneleri gereklidir. Etkenin direkt teşhisinde, laboratuvara steril şartlarda gönderilen örneklerin duyarlı hücre kültürlerine virüs izolasyonu yapılır. Spesifik antikorların tespiti, akut enfeksiyonlarda 14 gün ara ile alınan kan serum örneklerinde çift katlı antikor artışının saptanmasıyla mümkündür. Ancak klinik semptom göstermeyen latent enfekte hayvanların tespitinde, kan serum örneğinin alındığı hayvanın aşılı olup olmadığının bilinmesi zorunludur. Çapraz serum nötralizasyon test ve ELISA bu amaç için kullanılan en yaygın testlerdir. AYIRICI TEŞHİS Klinik olarak solunum formundan şüphe edildiği olaylarda aynı zamanda Bovine Viral Diyare/Mukozal Disease (BVD/MD), Coryza Gangrenosa Bovum (CGB), Sığır Vebası (RP), Mavi dil (BT) her zaman dikkate alınmalıdır. Merkezi sinir sistemi formunda da kuduz ve yalancı kuduz göz önünde bulundurulmalıdır. Abortlarda ise trikomoniosis ve vibrio abortlar ayırt edilmelidir. listeriosis, brusellosis, KORUNMA VE MÜCADELE Hastalıkla mücadelede engellenmesidir. Bu en önemli nedenle faktör sürüye hastalığın alınacak sürüye yeni girişinin hayvanların enfeksiyondan ari olduğunun teyit edilmesi veya enfeksiyondan ari sürülerden temin edilmesi zorunludur. IBR hastalığı ile mücadelede önemli bir yöntemde belirli aralıklarla sürülerdeki hayvanları serolojik kontrole tabi tutmak, seropozitif olanları elimine etmektir. Bu şekilde hastalıktan ari sürülerin devamlılığı sağlanabilir. Hastalık kontrolünde başarılı olmak için, sürülerde hijyenik tedbirlerin alınması, bakım şartlarının iyileştirilmesi, eradikasyon ve izolasyon tedbirlerine başvurulması ve aşılama önemlidir. Tabii tohumlama boğalarının, hastalıktan korunması için mutlaka inaktif marker IBR aşısı ile aşılanması, yapılacak inaktif marker aşıların seronegatif hayvanlara yapılması, aşılı hayvanlara azda olsa hastalık bulaşma ihtimali bulunmasından dolayı ve diğer hayvanlara hastalığın bulaşmasını engellemek amacıyla tabii tohumlama boğalarının 6 ayda bir rutin olarak kontrol edilmesi ve hastalıktan dolayı seropozitif olan tabii tohumlama boğalarının kesinlikle damızlıkta kullanılmaması gerekir. Önemli ekonomik kayıplara neden olan IBR hastalığından korunmak veya mücadele edebilmek için yetiştiricilerin mutlaka bir veteriner hekime müracaat etmesi ve veteriner hekimlerin de laboratuvarlarla işbirliği yaparak hastalıkla ilgili gerekli tedbirleri alması önem arzetmektedir.