Çift/Aile Terapisi ÇiftAile Terapisi Yaklaşımı Bireysel Terapi ve Aile Terapisi bir kaç açıdan önemli farklılıklar içerir: Bireysel Terapide müdahaleler bireyin duygu, düşünce ve davranışlarına odaklanır. Örneğin Psikodinamik yaklaşım ağırlıklı olarak duygulara, CBT düşünceye, Davranışçı Terapi ise davranışlara odaklanır. Terapinin etkinliği ya da değişim terapi yaklaşımına göre belirlenir: Kişiliğin yeniden yapılanması, depresyonun, kaygı bozukluğunun ortadan kalkması ya da yalnızca şikayetlerin sona ermesi gibi. Çift ve Aile Terapisinde müdahale ilişkilere yapılır. Değişimin temel ölçüsü; ilişkilerin değişimidir. Aile Terapisi; Sistemik, Stratejik, Yapısalcı Aile Terapisi gibi değişik yaklaşımları içerse de, temelde müdahalelerini ilişkilere yönlendirdiği için tümünde sistemik anlayışın hakim olduğunu söyleyebiliriz. Buna göre; örneğin, depresyon ya da kaygı bozukluğu olarak tanımlanan davranışlar aslında ilişkilerin (sistemin) yansımasıdır. Bilgi Üniversitesi Çift ve Aile Terapisi Sertifika Programı, müdahalelerini ilişkiye yönlendiren terapilerin bir “entegrasyonunu” amaçlamaktadır. Programa katılanların, sistemik-ilişkisel perspektifi kaybetmeden, değişik yaklaşımların en çok işe yarayan müdahalelerini öğrenmeleri ve pratiklerine yansıtmaları hedeflenmiştir. Aile terapisi, terapi denince ilk akla gelen bireysel terapinin öznesi olan kişide değişim yaratmak yerine, sorunlara aile sistemlerinde değişiklik yaratarak çözüm üretmeye çalışır. Bu bakış doğrultusunda, program, kişisel değişim yaratma amacının ötesinde, aile sistemine ya da ilişkilere müdahale ile sorunların çözümüne odaklanacaktır. Kısa Tarihçe: Çeşitli problemler yaşayan kişilere ve ailelere yardım etmek amacıyla ailelere kurallara uygun müdahale birçok kültürde karşımıza çıkmaktadır. Farklı bir meslek dalı olarak Aile Terapisi 19. yüzyılda İngiltere ve Amerika’da ortaya çıkmıştır. Bir psikoterapi dalı olarak ise kökleri daha sonrasına, çocuk rehberliği hareketi ve evlilik danışmanlığının ortaya çıkmasıyla, 20. yüzyıla dayanmaktadır. Aile terapisinin resmen gelişmesi ise 1940’lı yıllarda ve 1950lerin başlarında, 1942’de American Association of Marriage Counselors’ın kurulması, İngiltere (John Bowlby, Tavistock Kliniği), Amerika (John Bell, Nathan Ackerman, Christian Midelfort, Theodore Lidz, Lyman Wynne, Murray Bowen, Carl Whitaker, Virginia Satir) ve Macaristan’da (D.L.P. Liebermann) danışan olarak aile görmeye başlayan birçok bağımsız klinisyen ile grubun çalışması ile gerçekleşmiştir. 1960’ların ortalarında birtakım aile terapisi okulları ortaya çıkmıştır. Aile ve çift terapisinin ilk büyük atılımı Gregory Bateson ve çalışma arkadaşları tarafından sibernetik ve sistem fikirlerinin aile tedavisine eklenmesi ile gerçekleşmiştir (MRI Palo Alto Grubu). Sibernetik ve sistem teorisinden etkilenen gruptan sonra stratejik terapi ortaya çıkmıştır. 1980’den beri alana, bireysel terapiden ve başka yerlerden farklılaşan birçok yaklaşım eklenmiştir. Yapılan araştırmalara göre sürekli aile terapistliği yapan terapist sayısı her geçen gün artmaktadır ve çift ve aile terapisi CBT’den sonra en çok kullanılan terapi çeşididir.