İKLİM BİLGİSİ İklim: Atmosfer olaylarının(sıcaklık, yağış, bulutluluk ve rüzgar) uzun yıllar gösterdiği(en az 35 yıl) ortalama durumudur. İklimi inceleyen bilim dalına Klimatoloji denir. Klimatoloji: Atmosfer olaylarının uzun yıllar gösterdiği ortalama durumunu(İklimi) ve coğrafi dağılışını inceleyen bilim dalıdır. Klimatoloji, iklimleri ve dağılışını incelerken meteorolojinin verilerinden yararlanır. Sıcaklık, rüzgar, yağış gibi Atmosfer olaylarının kısa süreli ortalama durumuna “hava durumu”, Atmosferin sıcaklık ve nem bakımından farklı özellik gösteren geniş parçalarına “hava kütlesi” denir. Başlıca meteorolojik ölçüm aletleri: Termometre : Sıcaklık ölçer, Barometre : Basınç ölçer, Anemometre : Rüzgarın hızını ölçer, Plüviyometre : Yağış miktarını ölçer, Helyograf : Güneşlenme süresini ölçer. Bunun yanında meteorolojik gözlemler saat: 07:00, 14:00 ve 21:00’de yapılır. İklimin Doğal Çevre ve İnsan Hayatına Etkileri: a) İnsanların, hayvanların ve bitkilerin yer yüzüne dağılışını etkiler, b) İnsanların sosyal ve ekonomik faaliyetlerini etkiler(Tarım, turizm ve balıkçılık), c) Kayaların fiziksel ufalanma ve kimyasal çözülmesini sağlar, d) Akarsu akım ve rejimini etkiler, göllerin oluşumu, dağılışını ve sularının özelliklerini belirler, e) Kalıcı kar, orman ve tarımın üst sınırını etkiler. f) Toprak türleri, iklim şartlarına bağlı olarak değişiklik gösterir. ATMOSFER VE ÖZELLİKLERİ Dünyamızı çepe çevre saran ve gazlardan oluşan katmana Atmosfer denir. Yer yüzündeki bütün iklim olayları ile yer yüzünü şekillendiren dış kuvvetlerin oluşmasının nedeni atmosferdir. Atmosferde % 78 oranında azot, % 21 oranında oksijen ve % 1’nde de karbondioksit ve asal gazlar(argon, kripton, helyum ve neon) bulunur. Atmosferin Bazı Özellikleri: a) Atmosfer, Dünya ile beraber döndüğünden, Dünyanın dönüş hızı hissedilmez, b) Dünya ile birlikte döndüğünden savrulmadan dolayı ekvatorda kalın, kutuplarda incedir, c) Dünyamızın aşırı ısınmasını ve aşırı soğumasını engeller, d) Güneşten gelen zararlı ışınları tutar, meteorların Dünyamıza çarpmasına engel olur, e) Canlı hayatın devamını sağlayan gazları bulundurur, f) Atmosfer saydam ve renksizdir. Mavi görünmesinin sebebi: kısa dalga mavi renkli ışınların daha fazla kırılmaya ve dağılmaya uğramasıdır. Atmosferin Katmanları: 1- Troposfer: Atmosferin en alt katmanıdır. Yaşamsal bütün iklim olayları bu katmanda görülür, kalınlığı ekvatorda 16 km., kutuplarda 6 km. dir. Troposfer daha çok yerden yansıyan ışınlarla alttan itibaren ısınır. Sıcaklık 200m yükseldikçe 1ºC azalır. 2- Stratosfer: Troposferin üstündeki katmandır. 25- 30 km yukarıya kadar çıkmaktadır.Bu katmanda su buharı olmadığından bulut oluşmaz bu nedenle görüş mesafesi iyi olduğundan jet uçakları daha çok bu katmanda uçarlar. 3- Mezosfer: Stratosferin üstündeki katmandır. Yerden 80- 90 km yüksekliğe kadar çıkar. Bu katmanın altında güneşten gelen zararlı ışınları tutan “Ozon tabakası” bulunmaktadır. Atmosfere giren meteorların çoğu bu katmanda yanarak toz haline gelir. 4- Termosfer: Mezosferin üstündeki katmandır. 690 km yerden yukarılara kadar çıkmaktadır. Bu katmanda gazlar iyonlarına ayrılmıştır. Bu katman “radyo dalgalarını” geri yansıtır. 5- Eksosfer: Atmosferin en dış katmanıdır. Yerden 10.000 km ye kadar çıkar. Eksosfer tabakasına gelen güneş ışınlarının değerine “solar konstant” ve ya “Güneş sabitesi” denir. Bu katmanda meteoroloji uyduları yörüngeye yerleştirilmiştir. İKLİM ELEMANLARINDAN NE ANLIYORUZ(İKLİM ELEMANLARI) İklim elemanları, sıcaklık, basınç, rüzgar, nemlilik ve yağıştır. A- SICAKLIK: İklim elemanları içerisinde en önemlisi sıcaklıktır. Çünkü basıncı değiştiren, rüzgarı oluşturan; nem ve yağışı sağlayan sıcaklıktır. Sıcaklığın kaynağı Güneşten gelen ışınların enerjisidir. Atmosfere gelen Güneş ışınlarının % 25’i bulutlardan uzaya yansır, % 15’i atmosferde emilir, % 8’i yerden uzaya yansır, % 25’i atmosferde dağılmaya uğrar(bu ışınlar, gündüz güneş ışığı almayan yerlerin aydınlatılmasını sağlar), %27’si yeryüzü tarafından tutulur. Dünyamız, Güneş’ten doğrudan gelen ışınlarla değil yerden yansıyan ışınlarla ısınır. Yeryüzünde sıcaklığın dağılışı İzoterm(Eş sıcaklık eğrisi) haritalarıyla gösterilir. Gerçek izoterm haritalarında yükselti dikkate alınır, indirgenmiş izoterm haritalarında ise yükselti ortadan kaldırılır. Sıcaklığın Dağılışında Etkili Olan Faktörler 1- Güneş Işınlarının yere düşme açısı: Güneş ışınlarının yere düşme açısı, sıcaklığı etkileyen en önemli faktördür. Güneş ışınlarının dik yada dike yakın açılarla geldiği alanlarda birim alana düşen enerji miktarı artacağından sıcaklık yükselir. Ayrıca güneş ışınlarının dik yada dike yakın açılarla geldiği alanlarda, güneş ışınlarının atmosferde tutulması azalır. Diğer taraftan güneş ışınlarının eğik açılarla geldiği alanlarda birim alana düşen enerji miktarı azalacağından sıcaklık düşer. Ayrıca güneş ışınlarının eğik geldiği alanlarda atmosferde tutulma da fazladır. Güneş ışınlarının geliş açılarını etkileyen faktörler: a) Dünyanın şekli(Enlem): EKVATOR Enlemin etkisiyle güneş ışınlarının gelme açısı ekvatordan kutuplara gidildikçe küçülür ve buna bağlı olarak da sıcaklık düşer. Bazı özel konumlara bağlı olarak(Yer şekillerine) sıcaklık ekvatordan kutuplara gidildikçe düşmeyebilir. Bunda yer şekilleri etkilidir. Örneğin Samsun Ankara’dan daha kuzeyde olmasına rağmen kışın daha sıcaktır. Bunda Ankara’nın daha yüksekte ve daha içeride olmasının etkisi vardır. b) Dünyanın günlük hareketleri: Günlük olarak güneş ışınlarının geliş açılarının değişmesine bağlı olarak sıcaklık gündüz fazla gece azdır. Günün en sıcak saati enerji birikiminin fazla olduğu öğleden sonradır. En soğuk saati ise ışımayla ısı kaybının en fazla olduğu güneş doğmadan hemen önceki saattir. c) Mevsimler(Dünyamızın eksen eğikliği veya yıllık hareketleri): dünya üzerinde herhangi bir noktaya güneş ışınlarının yıl boyunca geliş açıları değişir. Güneş ışınları dönencelere yılda bir kez, dönenceler arasına ise iki kez dik açıyla gelir. Güneş ışınlarının dik yada dike yakın geldiği yerler sıcaklık yüksek, eğik açıyla geldiği yerlerde ise sıcaklık düşüktür. d) Eğim ve Bakı: Güneş ışınlarının düşme açısı eğim ve bakı durumuna göre de değişir. Dağların, Dönenceler dışında kalan Kuzey Yarım Küre’de güney yamaçları, Güney Yarım Küre’de kuzey yamaçları güneş ışığını diğer yamaçlara göre daha dik açıyla ve daha fazla süreyle alır. Bu yüzden dağların güneşe bakan yamaçları diğer yamaçlardan daha sıcaktır. Bakı etkisene bağlı olarak dağların güneşe dönük yamaçları diğer yamaçlara nazaran; - Güneşlenme süresi ve sıcaklık daha fazladır, - kalıcı kar sınırı, orman üst sınırı tarım üst sınırı daha yüksektir, karlar daha erken erir. 2- Yükselti: Yükselti arttıkça her 200 m de sıcaklık 1ºC artar. Ayrıca yükselti arttıkça; sıcaklık, gaz yoğunluğu, basınç, nem ve yer çekimi azalır. Bitki türleri değişir, Hava sıcaklığı çabuk yükselir ve çabuk düşer. Örnek soru- 1: 200 m yükseltiye sahip X merkezinde sıcaklık 5 ºC iken aynı anda 2000 m yükseklikteki Y kentinde sıcaklık kaç derecedir?(Sınıfta çözülecek) Örnek soru- 2: Aşağıda gerçek ve indirgenmiş sıcaklıkları verilen üç merkezin yükseltilerini büyükten küçüğe doğru sıralayınız?(Sınıfta çözülecek) Merkez Gerçek sıcaklık I 20ºC İndirgenmiş sıcaklık 24ºC II -5ºC 8ºC III 10ºC 15ºC Sıcaklık terselmesi: Kışın havanın çok soğuk olduğu zamanlarda, soğuk hava, ağır olması nedeniyle dağ yamaçlarından vadiye iner. Böylece vadiler, normalde dağ yamaçlarına göre sıcak olması gerekirken daha soğuk olur. 3- Rüzgarlar: Rüzgarlar geldikleri yerlerin sıcaklıklarını gittikleri yerlere götürürler. Rüzgarlar enlem faktörüne bağlı olarak kutuplardan ekvatora doğru esiyorsa soğuk karakterli, ekvatordan kutuplara doğru esiyorsa sıcak karakterlidir. Bir dağ yamacından yukarı çıkarak nemini bırakan rüzgar, dağın öbür yamacından aşağı inerken sürtünmenin de etkisiyle her 100 m de bir sıcaklığı 1ºC artar. 4- Okyanus Akıntıları: Sürekli rüzgarların oluşturduğu okyanus akıntıları, geldikleri yerlerin sıcaklığını gittikleri yerlere taşırlar. Akıntılar kutuplardan ekvatora doğru geliyorsa soğuk karakterli, ekvatordan kutuplara doğru gidiyorsa sıcak karakterlidir. Sıcak su akıntıları gittikleri yerlere bol yağış bırakırlar. Batı Avrupa kıyılarının çok yağış alması bundandır. Başlıca sıcak su akıntıları; Golfstream, Alaska, Brezilya, Mozambik, Doğu Avustralya ve Kuroşiva’dır. Soğuk su akıntıları yağışlara sebep olmaz, çünkü kutuplardan ekvatora doğru geldikçe sıcaklığı artar ve sıcaklığı artan hava kütlesinde yağış olmaz. Başlıca soğuk su akıntıları; Labrador, Kanarya, Humbort(Peru), Bengal, Batı Avustralya ve Oyaşivo’dur. Okyanus akıntıları, Dünya’nın eksen hareketine bağlı olarak Kuzey Yarım Küre’de sağa, Güney Yarım Küre’de ise sola saparlar. Sıcak ve soğuk okyanus akıntılarının karşılaşma alanlarında balıkçılık çok gelişmiştir. 5- Atmosferdeki Nem Miktarı: Atmosferdeki nem, güneş ışınlarını ve yerden yansıyan ısıyı emerek tutar. Nem bir yerin gündüz fazla ısınmasını gece de fazla soğumasını önler. Nemin az olduğu çöl bölgelerinde ve karasal iklim bölgelerinde günlük sıcaklık farkı fazladır. Yerden itibaren yükseklere çıkıldıkça nem miktarı azalır. Bu yüzden yükseklerde hava çabuk ısınır ve çabuk soğur. Güneş ışınlarının bütün yıl dik açılarla geldiği ekvatoral bölge Dünya’nın en sıcak yerleri olması gerekirken nem miktarı çok fazla olduğundan buralar fazla sıcak değildir. Dönenceler çevresindeki çöller nem miktarının çok az olması nedeniyle Dünya’nın en sıcak yerleridir. 6- Kara ve Denizlerin Dağılışı: Kara ve denizlerin ısınma ısıları farklıdır. Karalar çabuk ısınır ve çabuk soğur, denizler karalara göre geç ısınır ve geç soğur. Ayrıca karalar denizlere göre daha fazla ısınır daha fazla soğur. Dünya üzerinde karalar Kuzey Yarım Küre’de fazla olduğundan yıllık sıcaklık ortalamaları Güney Yarım Küre’den 1- 2 ºC daha fazladır. Ülkemizde yaz mevsiminde aynı enlemlerde bulunmasına rağmen Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Akdeniz kıyılarından daha sıcak olmasının sebebi karasallıktır. Aynı zamanda kışın da daha soğuk olmasının sebebi yine karasallıktır. 7- Bitki Örtüsü: Bitki örtüsü de atmosferdeki nem gibi ısıyı tutar. Bitki örtüsünün gür ormanlık olduğu alanlarda gündüz aşırı ısınma gece de aşırı soğuma olmaz. 8- Zemin Özellikleri: Zemindeki kayaçların ve zemin özelliklerine bağlı olarak ısınma ve soğuma da değişir. Buna göre; - Kuru topraklar bataklıklara göre, - Pürüzlü zeminler pürüzsüz zeminlere göre, - Koyu renkli zeminler açık renkli zeminlere göre, - Bozkır alanlar ormanlık alanlara göre gündüz daha fazla ısınırlar gece de daha fazla soğurlar. 9- Güneşlenme Süresi: Güneşlenme süresinin uzun olması o bölgede sıcaklığın artmasına sebep olur. Yeryüzünde güneşlenme süresinin yıl boyunca fazla olduğu yerler dönencelerdir. Bu bölgelerde nem de az olduğundan güneşlenme süresine bağlı olarak sıcaklık çok yüksektir. Diğer taraftan kutup bölgelerinde de yaz mevsiminde güneşlenme süresi çok uzundur. Fakat buralara güneş ışınları çok eğik açılarla geldiğinden dağılma ve tutulma çok fazladır ve ısı birikmez. Güneşlenme süresini etkileyen faktörler; - Bulutluluk, bakı, Gündür süresi ve basınç koşullarıdır. Yüksek basınç alanlarında alçalıcı hava akımları bulut oluşumunu engeller bu yüzden yüksek basınç alanlarında güneşlenme süresi fazladır. Alçak basınç alanlarında yükselici hava akımları olduğundan bulut oluşumu fazladır. bu yüzden alçak basınç alanlarında gök yüzü genelde bulutludur. BASINÇ Basınç ölçen alete Barometre denir. Yeryüzünde aynı basınç değerini gösteren çizgiye İzobar8Eş Basınç) eğrisi denir. A- Dünya’nın Küresel Şekli Sebebiyle Oluşan Sürekli Basınç Kuşakları; 1-Ekvator Üzerinde termik Alçak Basınç Alanları: Ekvator, Güneş ışınlarını yıl boyunca yüksek açılarla alır ve sıcaktır. Isınan hava yükselir ve zemine daha az ağırlık yapar ve alçak basınç alanlarını oluşturur. 2- Kutuplar Termik Yüksek Basınç Alanları:Kutuplar, Güneş ışınlarını yıl boyunca ya eğik açıyla alırlar yada hiç alamazlar. Bu yüzden çok soğukturlar ve Soğuk hava aşağıya doğru yığılır ve yüksek basınç alanlarını oluşturur. B- Dünya’nın Günlük Hareketi Sonucu Olaşan Dinamik Basınç Kuşakları; 1- 30º Kuzey ve Güney Paralelleri üzerinde Dünyanın günlük hareketi sonucu ters alizeler yere doğru saparak yığılırlar ve yüksek basınç alanları oluşur. 2- 60º Kuzey ve Güney Paralelleri üzerinde Kutup ve Batı Rüzgârları karşılaşırlar ve Dünyanın günlük hareketi sonucunda birbirlerini yukarıya doğru iterler böylece yere daha az ağırlık yaparlar ve alçak basınç alanları oluşur. RÜZGÂRLAR Rüzgâr hızını “Anemometre” denilen alet ölçer. Rüzgârın esme sayısını ve esme yönünü ise “Rüzgâr Gülü” belirler. Rüzgâr hızını etkileyen faktörler; Basın merkezleri arasındaki uzaklık, Basınç merkezleri arasındaki basınç farkı, Yer şekilleri, Korale us kuvveti(Dünyanın kendi etrafındaki hareketi sonucu oluşan sapma) Rüzgarın yönünü belirleyen faktörler; Basınç merkezlerinin konumu, Yer şeklileri Dünyanın günlük hareketi sonucu sapmalar. Sürekli Rüzgarlar: Alizeler: 30º Kuzey ve Güney Dinamik Yüksek Basınç alanlarından Ekvatora doğru esrn sürekli rüzgarlardır. b)Batı Rüzgarları: 30º Kuzey ve Güney Dinamik Basınç alanlarından 60º Kuzey ve Güney Paralellerindeki Dinamik Alçak Basınç alanlarına doğru esen rüzgarlardır. c) Kutup Rüzgarları: Kutuplardan 60º Kuzey ve Güney Dinamik Alçak Basınç alanlarına doğru esen rüzgarlardır. Mevsimlik Rüzgarlar: a) Yaz Musonları: Yazın Asya Kıtası aşırı ısındığından Hint Okyanusu’na göre Alçak Basınç alanı haline gelir ve Okyanustan Asya Kıtsına doğru rüzgarlar eser. Bu rüzgarlar okyanustan estikleri için çok fazla yağış bırakırlar. b) Kış Musonları: Kışın Asya Kıtası çok fazla soğur ve Hint Okyanusu’na göre Yüksek Basınç Alanı haline gelir böylece Asya Kıtası’ndan Hint Okyanusu’na doğru rüzgarlar eser. Kış Musonları kurudur. Yerel Rüzgârlar: Sıcak Yerel Rüzgârlar: Sirocco, Hamsin, Föhn ve Samyelidir. Soğuk Yerel Rüzgarlar: Mistral, Bora ve Krivetz Tropikal Rüzgarlar: Siklon, Tayfun ve Tornado’dur. Türkiye’yi Etkileyen Rüzgarlar: Kuzeyden; Yıldız, Poyraz(Kuzeydoğu), Karayel(Kuzeybatı). Güneyden; Lodos(Güneybatı), Keşişleme(Güneydoğu) NEM VE YAĞIŞ Nem: Havada bulunan su buharı miktarıdır. Üç tane nem vardır. Mutlak Nem: Belli bir sıcaklıkta 1 m3 hava içerisinde bulunan su buharının gram cinsinden değeridir. Maksimum Nem: Belli bir sıcaklıkta havanın taşıyabileceği en fazla nem miktarıdır. Bağıl Nem: Mutlak nemin maksimum neme oranıdır. Bağıl Nem= Mutlak Nem.100 dır. Bağıl nem, sıcaklıkla ters orantılıdır. Sıcaklık arttıkça bağıl nem Maksimum Nem Düşer. Mutlak nem; Karalarda az, denizlerde fazla- Çölde az, ekvatorda fazla- Yazın fazla, kışın az- ormanlarda fazla, steplerde azdır. Yoğuşma: havadaki nemin sıcaklığın düşmesine bağlı olarak buz kristalleri veya su zerrecikleri şeklinde görünür hale gelmesi olayına denir. Yoğuşma Şekilleri: 1- Sis: Sis, zeminde oluşan stratüs bulutlarıdır. Genelde kışın havanın açık ve durgun olduğu günlerde gece zemin çok soğur ve nenli hava zeminle temas edince hemen orada yoğuşur. Buna sis denir. Sis; Nemli havanın soğuk zemine teması ile, Nemli havanın bir dağ yamacı boyunca yükselmesiyle, Soğuk havanın vadilere dolmasıyla, soğuk havanın sıcak denizler üzerinden geçmesiyle oluşur. 2- Bulut: Sıcaklığın düşmesiyle, nemin havada buz ve su zerrecikleri halinde görülmesine denir. 3- Çiy: genelde ilkbahar aylarında sabah nemli havanın zemindeki bitki yada çimenlerin üzerinde su tanecikleri şeklinde yoğuşmasıdır. 4- Kırağı: İç kesimlerde sıcaklığın çok düşük olduğu kış aylarında nemin, bitkiler üzerinde sanki kar yağmış gibi yoğuşmasıdır. Aslıdan kar yağmamıştır. 5- Kırç: Nemin çok soğuk günlerde ağaç dallarında veya telefon ve elektrik telleri üzerinde buz şeklinde yoğuşmasıdır. Yağış Oluşum Şekilleri: 1- Orografik Yağışlar: Rüzgarlarla gelen nemin bir dağ yamacı boyunca yükselerek sıcaklığın da düşmesiyle yoğuşarak yamaca yağış olarak düşmesidir. Bu yağış türü en fazla Muson Asya’sı ile Batı Rüzgaralrın etkili olduğu Batı Avrupa kıyılarında görülür. Ülkemizde Karadeniz kıyılarında da görülen yağış türüdür. 2- Yükselim(Konveksiyonel)Yağışlar: İlkbahar ve yaz aylarında ısınan havanın yükselerek içindeki nemin yoğuşması ve yağış olarak düşmesidir. Karasal ve step iklimlerde ve ekvatoral iklim bölgelerinde bu yağış türü görülmektedir. 3- Cephe Yağışları: Farklı karakterli iki hava kütlesinin karşılaşma alanlarında görülen yağış türüdür. Akdeniz İklim bölgelerinde kışın görülen yağış türüdür.