Slayt 1 - OKYANUS

advertisement
ABDULKADİR
UDEH
 “Benim kanım, Nasır ve arkadaşlarına lanet
edecektir!.. Benim için yatağında ölmekle
düşmanın elinde esir olarak ölmek arasında bir
fark yoktur…”
1907 yılında,
Mısır'da fakir bir
aile yuvasında
dünyaya gelen
Abdulkadir Udeh,
1930'da Kahire
Üniversitesi Hukuk
Fakültesi'nden
mezun oldu.
Okul yıllarında Udeh dinle,
dünya işlerinin birbirinden ayrı
olduğuna inananlar arasında yer
alıyordu. Ancak o yıllarda
Hasan el-Benna'nın başlattığı
harekette tertiplenen toplantılara
katılmaya başlayınca sahip
olduğu yanlış fikirlerden döner
ve bu harekete katılır.
Öyle ki ilerleyen zaman içinde Udeh, cemaatin ikinci
adamı durumuna gelir. Toplantılarda Hasan elBenna'dan sonra yer alırdı.
Doğruları Söylemekten Kaçınmıyordu
 Udeh, hukuk ilminde derin ve kapsamlı bir bilgiye
sahip olduğu gibi gerek hukuk alanında ve gerekse
siyasi mücadelesinde cesur bir karaktere sahipti.
"İslam ve Yürürlükteki Kanunlar" adlı eserinde
"Kanun Kusura Bakmasın" başlığı altında şunları
söylemektedir:
"Doğrusu üzerimde büyük bir sorumluluk
hissediyorum. O da, beşeri hukuka karşı mazeretimi
ortaya koyma mükellefiyetidir. Hukuka karşı mazeret
beyan etmek için benim gibi bir hukukçudan daha
evla kim olabilir? Çünkü hukuku açıklamak, tatbik
etmek, zihinlere yerleştirmeye çalışmak saldırı ve
tahripten kurtarmak benim gibi hukukçuların
vazifesidir. Fakat ben kanuna karşı mazeretlerimi
beyan edip karşı çıkıyorum.”
Siyasette Cesurdu
 Hukuk alanındaki bu cesaretinin yanısıra siyasi
alanda da aynı cesarete sahipti. Subaylar Necib'i
başkanlıktan atmak istediklerinde Udeh
onbinlerce Mısırlının başına geçerek, onları
caddelerde yürütmüş ve subayları, bakanları
zorlayarak Muhammed Necib'in tekrar Mısır'a
başkan olması için çalışmıştı.
 "Zulüm Karşısında Tarafsız Olamam"
Abdulkadir Udeh'in meslek hayatındaki cesaretine
diğer bir örnek de onun açıkça "ben tarafsız
değilim" demesiydi.
İslami İlimlerde Kendini Yetirmişti
 Abdulkadir Udeh hukuk ilminin yanısıra İslami
ilimlerde de derin bir bilgiye sahipti.
"Kimler Allah'ın indirdikleriyle hükmetmezlerse işte
onlar kafirdirler." (Maide, 5/44)
"Kimler Allah'ın indirdikleriyle hükmetmezlerse işte
onlar zalimdirler." (Maide, 5/45)
"Kimler Allah'ın indirdikleriyle hükmetmezlerse işte
onlar fasıktırlar." (Maide, 5/47)
Bu ayetleri diğer müfessirlerin tefsirlerini de
göz önünde bulundurarak şöyle
açıklamaktadır:
"Allah'ın indirdiklerinden başka birtakım hükümler
ortaya koyarak, kısmen veya tamamen Allah'ın
indirdiklerini bırakıp, bununla beraber Allah'ın
hükümlerinin doğru olduğunu kabul ediyorsa; onun
dediği, kendisi hakkında geçerli kabul edilir ve herkes
içinde bulunduğu duruma göre değerlendirilir.
İnsanların ortaya koymuş olduğu bazı düzenleri,
Allah'ın indirdiklerinden daha üstün gördüğü için,
Allah'ın hükümlerinden yüz çevirirse, o kimse
kesinlikle kafir olur.”
ŞEHADETİ
 İslam ceza hukukuyla ilgili "et-Teşriu'l-Cinaiyyu'l-
İslami Mukarinen bi'l-Kanuni'l-Vaz'i“ adlı eserinde
islam hukuku ile beşeri hukuk arasında mukayeseler
yapması sebebiyle ve özellikle de resmi görevini
terkederek kendisini tamamen İslami çalışmalara
vermesi, kararlılıkla ve cesaretle davasını savunması
dolayısıyla 1954'de beş arkadaşıyla birlikte idam
edilerek şehid edilmiştir.
 Ancak asılarak şehid edilirken bu sebeplerden
hiç birisi gündeme gelmemiştir. Bilakis o hiç
alakası olmayan bir suçla; Abdünnasır'a
suikaste teşebbüsle itham edilerek hakkında
idam kararı verilip asılmıştır.
 Darağacına yaklaştığında şöyle diyordu: "Ben
Allah'la görüşmeye gidiyorum. Onun için ister
yatağımda, ister savaş meydanında, isterse esir
veya hür olarak öleyim hiç önemli
değildir."Hazır bulunanlara hitaben de şunları
söyledi: "Bana şehadeti nasip eden Allah'a
şükrediyorum. Şunu bilin ki benim kanım
sizin inkilabınızı boğacaktır."
ESERLERİ
Mukayeseli İslam Hukuku ve Beşeri Hukuk

Dört cilt olarak Türkçe'ye tercüme edilmiştir. (Orjinali 3
cilttir) İlk iki cilt Ceza hukukunun genel kısmını
içermektedir. genel kısmında; ceza, ceza hukukunun amacı,
suç, suç türleri, suçun görünüm şekilleri, ceza hükümlerinin
yer itibariyle tatbiki, cezai sorumluluğun esası, cezai
sorumluluğu ortadan kaldıran haller gibi konular
işlenmiştir. Aynı zamanda laik hukuk sistemleriyle de
mukayeseler yapılmıştır.
İslamda Mal ve İdare

Türkçeye tercüme edilmiştir.
İslam ve Siyasi Durumumuz

Türkçeye tercüme edilmiştir.
Sömürge Hukuku ve İslam

Türkçeye tercüme edilmiştir.
El-İslam beyne cehli ebnaih ve aczi ulemaih

Türkçeye “Evlatların
Cehaleti,Alimlerin Acizliği
Karşısında İslam” adıyla
tercüme edilmiştir.
Download