giris • Temel anatomi terimleri • İsim takımı tamlaması • İsimlerde anlamca küçülme • Fiilden türeyen isimler • Sıfatlarda karşılaştırma • Sıfat tamlaması • Tekil – çoğul yapısı • Kısaltmalar • Tıp terminolojisinde sık kullanılan ön ekler • Tıp terminolojisinde sık kullanılan son ekler • Yön ve karşılaştırma terimleri • Hareket terimleri • Anatomi • Anatomik pozisyon ve düzlemler • Anatomik eksenler • İnsan vücudunun bölgeleri • Ekstremitelerin bölümleri • Kemiğin yapısı • Kemik hücreleri • Kemik tipleri • Kemiklerde bulunan oluşumlar Cavitas medullaris • Kemiklerin kan damarları • Kemiklerin uyarılması • Periosteum • Kemiklerin fonksiyonu • Kemiklerin toplam sayısı • Kafatası kemikleri • Columna vertebralis • Üst ekstremitedeki kemikler • Alt ekstremitedeki kemikler • Toraks (göğüs) kemikleri • Kıkırdağın yapısı • Eklem tipleri • Articulationes fibrosae • Articulationes cartilagineae • Articulationes synoviales • Sinovyal eklem tipleri • Eklem yüzlerinin ayrılmasını önleyen faktörler • Eklemlerin kan damarları • Eklemlerin uyarılması • Kasın yapısı • Kas tipleri • Fonksiyonlarına göre çizgili kas tipleri • 3 Temel anatomi terimleri Tıp terimleri, esas olarak Latince ve Grekçe’den köken alır ve uluslararası özellik taşır. 7500-8000 kadar özel tıp terimi vardır. Bu terimlerin büyük bölümü (%75) anatomide geçer. Sonuç olarak, tıp terimlerinin büyük bölümü Anatomi’de öğrenilir ve kullanılır. Anatomi, tıp terminolojisinin temelini oluşturur. Vücuttaki bir yapının diğer bir yapı ile ilişkisini tarif ederken anatomik terimler kullanılır. Nomina anatomica, anatomik isimler anlamına gelir. Nomen, isim veya ad demektir. Nomenculature ve terminologia ifadeleri de adlandırma, bir şahıs veya zumre tarafından kullanılan kelimeler olarak ifade edilebilir. Terminologia Anatomica, Anatomi’de kullanılan terimleri içeren uluslararası bir listedir. Bu liste, kısa adı FCAT (Federative Committee on Anatomical Terminology) olan bir komite tarafından zaman zaman düzenlenir. İsim takımı tamlaması Anatomi terimlerinin büyük çoğunluğu isim takımı, sıfat takımı şeklindedir. İsim takımı: iki ya da daha fazla ismin biraraya gelmesinden meydana gelir. Biri belirten (tamlayan) diğeri belirtilendir (tamlanan). Örneğin; costa - eye kemiği, caput - baş, caput costa - eye kemiğinin başı. Türkçedekinin tersine ifade edilir. İsimlerde anlamca küçülme Türkçe’deki “-cik, -cık, -cuk” şeklindeki ekler “ol,ul,el” şeklindedir. Örneğin; Tubus (tüp) ……………………………… Tubulus (tüpcük) Fossa (çukur) ………………. Fossula (küçük çukur, çukurcuk) Arteria (atardamar) …………… Arteriola (küçük atardamar, atardamarcık) Canalis (kanal) ………….. Canaliculus (küçük kanal, kanalcık) Nucleus (çekirdek) ……… Nucleolus (küçük çekirdek, çekirdekçik) 4 Fiilden türeyen isimler İsim fiil olarak da ifade edilebilir. Örneğin; abductor (uzaklaştıran), abductio (uzaklaştırma). Sıfatlarda karşılaştırma Sıfatlar, eşitlik artıklık üstünlük derecesine göre farklı şekilde ifade edilir. Örneğin; Eşitlik derecesi Artıklık derecesi Üstünlük derecesi Exterus; dış Exterior; daha dış Extremus; en dış Interus; iç Interior; daha iç Intimus; en iç Anterus; ön Anterior; daha ön Anticus; en ön Posterus; arka Posterior; daha arka Postremus; en arka Superus; üst Superior; daha üst Supremus; en üst Inferus; alt Inferior; daha alt Infimus; en alt Latus; geniş Latior; daha geniş Latissimus; en geniş Longus; uzun Longior; daha uzun Longissimus; en uzun Magnus; büyük Major (maior); daha büyük Maximus; en büyük Parvus; küçük Minor; daha küçük Minimus; en küçük Sıfat tamlaması Biri belirten (tamlayan) diğeri belirtilendir (tamlanan). Örneğin; labium - dudak, superior - üst, labium superior - üst dudak. Türkçedekinin tersine sıfat isimden sonra gelecek şekilde ifade edilir. Tekil - çoğul yapısı Arteria; atardamar, arter Arteriae; atardamarlar Articulatio; eklem Articulationes; eklemler Cartilago; kıkırdak Cartilagines; kıkırdaklar Fibra; lif Fibrae; lifler Ganglion; düğüm Ganglia; düğümler Glandula; bez Glandulae; bezler Gyrus; kıvrım Gyri; kıvrımlar Labium; dudak Labia; dudaklar 5 Ligamentum; bağ Ligamenta; bağlar Meninx; beyinzarı Meninges; beyin zarları Musculus; kas Musculi; kaslar Nervus; sinir Nervi; sinirler Organum; organ Organa; organlar Pilus; kıl Pili; kıllar Radix; kök Radices; kökler Ramus; dal Rami; dallar Regio; bölge Regiones; bölgeler Septulum; bölmecik Septula; bölmecikler Truncus; gövde Trunci; gövdeler Vena; toplardamar Venae; toplardamarlar Kısaltmalar Tıp terminolojisinde sık kullanılan terimlerin kısaltmaları; -Arteria (atardamar); A., -Arteriae (atardamarlar); Aa., -Articulatio (eklem); Art., -Cartilago (kıkırdak); Cart., -Ganglion (düğüm); Gang., -Glandula (bez); Gl., -Glandulae (bezler); Gll., -Ligamentum (bağ); Lig., -Ligamenta (bağlar); Ligg., -Musculus (kas); M., -Musculi (kaslar); Mm., -Membrana (zar); Membr., -Nervus (sinir); N., -Nervi (sinirler); Nn., -Nucleus (çekirdek); Nuc., -Plexus (ağ); Pl., -Processus (çıkıntı); Proc., -Protuberentia (tümsek); Prot., -Proximalis (merkeze yakın); Prox., -Ramus (dal); R., -Rami (dallar); Rr., -Truncus (gövde); Tr., -Trigonum (üçgen); Trig., -Tuberculum (küçük tümsek); Tuberc., -Vena (toplardamar); V., -Venae (toplardamarlar); Vv. Tıp terminolojisinde sık kullanılan ön ekler Tıp terimlerinin türetilmesinde önemli olan ön ekler, genellikle bir ya da iki hecelidirler. Tıp terminolojisinde sık kullanılan son ekler Tıp terimlerinin türetilmesinde önemli yere sahip olan son ekler, türetilen sözcüğün son hecelerini oluştururlar. Genel- 6 likle isimlerin sonuna gelerek onları sıfat yaparlar. Yön ve karşılaştırma terimleri Anterior; vücudun ön tarafında olan. Örneğin, burun, baş bölgesinin ön tarafındadır. Ventralis ve rostralis terimleri anterior yerine kullanılır. Ön uca yakın olan anlamındadırlar. Posterior; vücudun arka tarafında olan. Örneğin, sırt bölgesi vücudun arka tarafındadır. Dorsalis; yaygın olarak posterior yerine kullanılmaktadır. Özellikle elin arka yüzü ve ayak sırtı tarif edilirken dorsal terimi kullanılır. Palmar; elin anterior yüzü. Plantar; ayağın alt yüzü. Superior; yukarıda olan anlamındadır. Cranialis (başa daha yakın olan) superior yerine kullanılmaktadır. Inferior; ayaklara daha yakın olan, aşağıda olan anlamındadır. Caudalis (kuyruğa daha yakın olan) sadece embriyolojik tariflerde inferior’a yerine kullanılmaktadır. Medialis; median düzleme yakın olan anlamındadır. Lateralis; median düzlemden uzak olan anlamındadır. Medius; vücudun tam ortasında ya da bir yapının tam ortasında olan anlamındadır. Intermedius; medialdeki ve lateraldeki iki yapının ortasında olan anlamındadır. Dexter; sağ (taraf), sinister; sol (taraf) anlamındadır. Proximalis; orijin noktasına ya da gövdeye yakın olan, distalis; orijin noktasına ya da gövdeye uzak olan anlamındadır. Superficialis; yüzeye yakın (yüzeyel) olan, profundus; yüzeye uzak (derin) olan anlamındadır. Internus; bir organ yada boşluğun içinde olan, externus; bir organ yada boşluğun dışında olan anlamındadır. Ipsilateral; vücudun aynı tarafında olan, contralateralis; vücudun karşı tarafında olan anlamındadır. Hareket terimleri Flexio; sagittal düzlemde yapılan ve vücut bölümleri yada kemikler arasındaki açıyı azaltan bükme hareketidir. Genellikle anterior yönde olur. Ancak bacağın ve ayağın fleksiyo- 7 nu, posterior yöndedir. Ayağın plantar yüzünün aşağıya doğru bükülmesi plantar fleksiyon’dur. Normalden fazla yapılan fleksiyon hareketine, hiperfleksiyon denir. Extensio; sagittal düzlemde yapılan ve vücut bölümleri yada kemikler arasındaki açıyı artıran germe harekettir. Genellikle posterior yönde olur. Ancak bacağın ve ayağın ekstensiyonu, anterior yöndedir. Ayağın dorsal yüzünün yukarı doğru bükülmesi dorsal fleksiyon (ekstensiyon)’dur. Normalden fazla yapılan ekstensiyon hareketine, hiperekstensiyon denir. Lateral flexio; koronal düzlemde yapılan baş ve gövdenin yana eğilme hareketidir. Abductio; koronal düzlemde yapılan median düzlemden uzaklaşma hareketidir. Parmakların abduksiyonu; elde üçüncü parmağa göre, ayakta ise ikinci parmağa göre diğer parmakların birbirinden uzaklaşmasıdır. Adductio; abduksiyon’un tersidir. Koronal düzlemde median düzleme doğru yapılan harekettir. Elde ve ayakta parmakların adduksiyonu, parmakların birleştirilmesidir. Oppositio; başparmak pulpasının diğer parmak pulpalarına değdirildiği harekettir. Bu harekette başparmak sırasıyla; ekstensiyon, abduksiyon, iç rotasyon, fleksiyon ve adduksiyon yapar. Hareketin tersi repositio olarak bilinir. Protractio; mandibula’nın yada omuzun öne doğru çekilme hareketi, retractio; mandibula’nın yada omuzun arkaya doğru çekilme hareketidir. Elevatio; mandibula yada omuzun yukarı doğru hareketi (kaldırma), depressio; mandibula yada omuzun aşağı doğru hareketidir (indirme). Circumductio; fleksiyo, abduksiyo, ekstensiyo ve adduksiyo hareketlerinin kombinasyonu olan dairesel harekettir. Rotatio; vücudun bir parçasının uzun ekseni (vertikal eksen) çevresinde yaptığı dönme hareketidir. İç rotasyon; ekstremitenin ön yüzünü median düzleme yaklaştıran harekettir. Dış rotasyon; ekstremitenin ön yüzünü median düzlemden 8 uzaklaştıran harekettir. Evertio; ayak tabanını median düzlemden uzaklaştıran ve dışa doğru baktıran iç rotasyon hareketidir. Invertio; ayak tabanını median düzleme doğru yaklaştıran ve içe doğru baktıran dış rotasyon hareketidir. Pronatio; radius kemiğinin uzun ekseni etrafında içe dönmesi ile oluşan önkol ve elin iç rotasyon hareketidir. Bu hareket sonucu elin palmar yüzü arkaya bakar. Hareket sırasında radius ulna’yı önden çaprazlar. Supinatio; radius’un uzun ekseni etrafında dışa dönmesi ile oluşan önkol ve elin dış rotasyon hareketidir. Bu hareket sonucu elin palmar yüzü öne bakar. Hareket sırasında radius ve ulna birbirine paralel olur. Supinasyon, pronasyondan çok daha kuvvetlidir. Supine; sırtüstü yatış pozisyonu, prone; yüzüstü yatış pozisyonudur. Anatomi Anatomi; vücudun normal şekil ve yapısı ile vücudu oluşturan organları ve bu organlar arasındaki komşuluğu ve fonksiyonel ilişkiyi inceleyen bilim dalıdır. Ana + Tome denilen iki sözcüğün birleşmesinden oluşan Anatomi, Yunanca’dır. Sözcük anlamı; “kesme, doğrama”dır. Anatomi eğitiminin esası olan kadavra (cadaver), ”solucana verilecek et” anlamına gelir. Cadaver, üç sözcüğün ilk hecelerinden türetilmiştir; CADAVER = CARO (et) + DATA (vermek) + VERMIS (solucan) 9 Anatomik pozisyon ve düzlemler Anatomik pozisyon; kişi ayakta ve dik, üst ekstremiteleri yanlarda, ayaklar bitişik, avuç içleri, yüz ve gözler karşıya bakar durumdadır. Bütün anatomik tarifler, bu pozisyondaki bir insanın vücudundan geçen hayali düzlemlerle ilişkisine göre yapılır. Anatomik pozisyondaki bir vücuttan geçen 3 tane hayali düzlem vardır. Planum sagittale; vücuttan vertikal olarak geçen düzlemlerdir. Vücudu sağ ve sol iki kısma ayırırlar. Vücudun tam ortasından geçerek, vücudu sağ ve sol iki eşit yarıma ayıran düzleme planum medianum adı verilir. Planum frontale (coronale); vücudu ön ve arka olarak iki kısma ayıran düzlemlerdir. rlar. Frontal kemiğe paralel oldukları için bu isimle anılırlar. Planum horizontale (transversale); vücudu üst ve alt olarak iki kısma ayıran düzlemlerdir. 10 Anatomik eksenler İnsan vücudunun bölgeleri 11 Caput Cervix (collum) Corpus Thorax Abdomen Dorsum Membri Perineum Regio Superior Inferior : Baş : Boyun : Gövde : Göğüs : Karın : Sırt : Ekstremite : Apış arası : Bölge : Üst : Alt Ekstremitelerin bölümleri 12 Brachium Antebrachium Cubitus Carpus Manus Femur Genu Crus Tarsus Pedis : Kol : Önkol : Dirsek : El bileği : El : Uyluk : Diz : Bacak : Ayak bileği : Ayak Kemiğin yapısı Kemik, bağ dokusunun sert bir formudur. Latince’de tekil haline os, çoğul haline de ossa denilmektedir. Kemik, vücudun temel destek dokusudur ve vücuttaki birçok yapının korunmasını sağlar. Kemiklerin bir araya gelmesiyle vücudun çatısı olan iskelet meydana gelir. Kemikler, kaslar için tutunma yerleri meydana getirir ve hareket sisteminin oluşmasına katkı sağlar. Kemikler, dışta substantia compacta, içte substantia spongiosa denilen iki dokudan oluşur. Bütün kemikler, santral bir spongioz dokuyu çevreleyen kompak bir dokuya sahiptir. Spongioz doku içindeki cavitas medullaris denilen ilik boşluğunda kemik iliği, kompak kemik dokusunda ise kan damarlarını içeren Havers kanalları bulunur. Kemikler, organik ve inorganik maddelerden oluşan dokulardır. Organik bölümünün % 95’ini intersellüler olarak bulunan mukopolisakkarit yapısındaki kollajen lifler yapar. Kollajen lifler, kemiğe elastikiyet ve dayanıklılık kazandırır. İnorganik bölümünü ise Ca, P ve Mg’dan zengin tuzlar oluşturur. En yüksek oranda kalsiyum fosfat tuzu vardır. Tuzlar, kemiğe sertlik verir. Kemik hücreleri Osteogenik (osteoprogenitör) hücre; periosteum’da ve endosteum’da bulunan bu hücreler, mezenşimal kökenlidir. 13 Gerektiğinde osteoblast’lara dönüşürler. Osteoblast; osteogenik hücrelerden derive olurlar. Kemiğin serbest yüzeylerinde bulunurlar. Kemik matriksinin organik elemanlarını sentezlerler. Mineralize olmamiş bu matrikse osteoid denir. Osteoid’e kalsiyum fosfat eklendiğinde kemik olur. Bu işlem osteoblast’ların varlığını gerektirir. Osteoblast’lar, matriksteki lakunalara gömülünce osteosit adını alir. Osteosit (matür kemik hücresi); tam olarak gelişmiş kemiklerin esas hücreleridir. Matriksteki lakunalarda otururlar. Potansiyel osteoblast’lardır. Osteoklast; kemik iliğinden derive olurlar. Kemiklerin en büyük hücreleridir. Kemiğin rezorpsiyonundan sorumludurlar. Kemik tipleri 14 Os longa (uzun kemik); humerus, ulna, femur ve tibia uzun kemiklerden bazılarıdır. Os breve (kısa kemik); ossa carpi (el bileği kemikleri) ve ossa tarsi (ayak bileği kemikleri) kısa kemiklerden bazılarıdır. Os plana (yassı kemik); os occipitale, os parietale ve sternum yassı kemiklerden bazılarıdır. Os pneumatica (havalı kemik); maxilla ve os occipitale, havalı kemiklerden bazılarıdır. Os sesamoidea (susamsı kemik); susamsı kemiklerin en büyüğü patella’dır. Os irregulare (düzensiz kemik); vertebra (omur), os sacrum, os coxa (leğen kemiği) ve mandibula düzensiz kemiklerden bazılarıdır. Kemiklerde bulunan oluşumlar Kemiklerin üzerinde çeşitli çıkıntılar, çukurlar ve delikler bulunur. Bu oluşumlar, tendonlar, ligamentler ve fasiya’ların kemiklere tutundukları yerlerde görülür. Bazı yüzey işaretleri şunlardır; Arcus : Kemer, yay Angulus : Açı, köşe Caput : Baş Collum : Boyun Condylus : Yumru, vuvarlak ya da oval çıkıntı Corpus : Beden, gövde Crista : İbik (keskin kenar) Eminentia : Kabartı Epicondylus : Kondillerin üzerindeki çıkıntı Facies : Yüz, yüzey Foramen : Delik Fossa : Çukur Fossula : Çukurcuk Fovea : Geniş ve sığ çukur Foveola : Geniş ve sığ çukurcuk Incisura : Çentik Labium : Dudak 15 Lamina Linea Malleus Margo Pediculus Processus Protuberantia Ramus Spina Sulcus Trochanter Tuber Tuberculum Tuberositas : Yaprak, tabaka : Çizgi : Çekiç şeklinde çıkıntı : Kenar : Küçük uzantı, küçük ayak, ayakçık : Çıkıntı : Tümsek şeklinde kabarıntı : Dal : Diken, ucu sivri çıkıntı : Oluk : Yuvarlak çıkıntı : Tümsek : Tümsekçik : Pürtüklü kabartı ya da alan Cavitas medullaris Uzun ve yassı kemiklerin içerisinde kemik trabekülleri arasında bulunan boşluktur ve içerisinde medulla ossium (kemik iliği) vardır. Yetişkinlerde iki çeşit kemik iliği bulunur. Hematopoiezis’te (kan yapımında) aktif olan medulla ossium rubra (kırmızı kemik iliği), kan yapımı ile ilgili olan yapıları içerdiği için kırmızı renktedir. İnaktif olan medulla ossium flava (sarı kemik iliği), yağ dokudan oluştuğu için sarı renktedir. Doğumda vücuttaki bütün kemikler kırmızı kemik iliğine sahiptir, yani hemopoetiktir (kan yapımı ile ilgili olan). Bu durum, yaşla kademeli olarak azalır ve ileri dönemde kırmızı kemik iliğinin yerini sarı kemik iliği alır. Yetişkinde; kafa kemikleri, vertebrae (omurlar), sternum, costa’lar (kaburgalar), clavicula (köprücük kemiği), scapula (kürek kemiği), coxa (leğen kemiği), femur (uyluk kemiği) ve humerus (kol kemiği) kırmızı kemik iliği içerir. Kemiklerin kan damarları Kemikler zengin arteryel beslenmeye sahiptir. Periostal arterler, birçok noktadan kemiğin gövdesine girerek kompak 16 kemiği beslerler. Bu yüzden periosteum’u kaldırılan yerdeki kemik dokusu ölür. Gövdenin merkezine yakın olarak bulunan bir delikten (foramen nutricium) giren arter (a. nutricia), kompak kemikten oblik olarak geçip, spongioz kemik ve kemik iliğini beslemek üzere dağılır. Metafizial ve epifizial arterler, kemiklerin uçlarını beslerler. Başlıca komşu eklemleri besleyen arterlerden gelirler. Büyüme kıkırdaklarını besledikleri için önemlidirler. Bu arterlerden gelen kan, herhangi bir nedenle kesilecek olursa kemiğin büyümesi etkilenir. Büyümesini tamamlamış kemiklerde ise avaskular (aseptik) nekroza neden olur. Kemiğin venleri, arterlere eşlik eder. Kemiklerin uyarılması Periosteum, periostal sinirler adı verilen duyu sinirlerinden zengindir. Kemik kırılmalarında şiddetli ağrının sebebi, bu sinirler tarafından taşınan periosteum’daki yırtılma yada gerilme duyularıdır. Periosteum Bütün kemikler, eklem yüzleri hariç periosteum (kemik zarı) denilen ince bir fibröz doku tabakası ile örtülüdür. Bu zar kemiklerin ekleme katılan yüzlerinde bulunmaz. Stratum fibrosum ve stratum cambium olmak üzere iki tabakalı bir yapısı vardır. Stratum fibrosum; dış tabakadır. Bu tabakada periosteum’u kompak kemiğe bağlayan Sharpey lifleri mecvuttur. Stratum cambium; içteki tabakadır ve yapısında osteoblastlar bulunur. Osteoblastlar kemik kırılmalarında aktiflenir ve iyileşmeyi hızlandırır. İyileşme sürecinde kırık bölgesinde genellikle callus denilen kemik dokusu oluşur. Callus, yeni ve aşırı bir kemik üretimi sonucunda oluşur. Periosteum, damardan ve sinirden son derece zengindir. Bu yüzden çok duyarlıdır. 17 Kemiklerin fonksiyonu Kemiklerin koruma, destek, hareketler için mekanik bir temel, kan hücreleri yapımı ve tuzları depolama fonksiyonları vardır. Kemiklerin toplam sayısı Kafatası kemikleri 3 çift kulak kemikçiği + 22 Cranium kemiği = 28 kafatası kemiği 18 Columna vertebralis Columna vertebralis (omurga); toplam 26 kemiktir (24 tane vertebra, 1 sacrum ve 1 coccyx). Ancak 33 vertebradan oluşur. Sacrum 5, coccyx de 4 tane vertebranın birleşmesinden oluşur. 19 Üst ekstremitedeki kemikler Her bir ekstremitenin serbest bölümünün kemik sayısı 30’dur. Bir üst ekstremitedeki kemik sayısı 32’dir (30+clavicula+scapula). 20 Alt ekstremitedeki kemikler Bir alt ekstremitedeki kemik sayısı 31’dir (30+coxa). Coxa (kalça kemiği) = Ilium + Pubis + Sacrum 21 Toraks (göğüs) kemikleri 22 Kıkırdağın yapısı Kıkırdak, mezenşimden derive olan bir bağ dokusudur. Latince’de chondro denilmektedir. Kondrosit denilen hücreler ile matriksten oluşur. Matriks de lifler ve ara maddeden oluşur. Matriksin büyük bölümünü kollajen lifler ve proteoglikanlar yapar. Kıkırdak; kan damarı, lenf damarı, sinir ve duyu reseptörü içermez. Komşu bağ dokusundaki kapillerlerden ve matriksten difüzyonla beslenir. Perichondrium; kıkırdağı örten zara verilen isimdir. Epifizyal kıkırdağın, fibröz kıkırdakların ve eklem kıkırdaklarının perikondriyum’u yoktur. Hiyalin, elastik ve fibröz kıkırdak olmak üzere üç tip kıkırdak vardır. Hiyalin kıkırdak; vücutta en yaygın bulunan kıkırdak tipidir. Aşınmaya karşı çok dirençlidir. Mavimsi renktedir. Burun kıkırdakları, larynx’in (gırtlak) bazı kıkırdakları, trachea (soluk borusu), bronkus’lar, bütün oynar eklemlerin eklem yüzlerini örten kıkırdak, kaburgaların sternal uçları ve epifiz plağı hiyalin kıkırdaktır. Elastik kıkırdak; hiyalin kıkırdakla yapı olarak tamamen benzerdir. Çok miktarda elastik lif içermesi nedeniyle sarı renklidir. Kulak kepçesi, dış kulak yolu, tuba auditiva (Eustachian tüpü) ve larynx’in (gırtlak) bazı kıkırdakları elastik kıkırdaktır. Fibröz kıkırdak; perikondriyumu yoktur ve beyaz renktedir. Eklem yüzleri arasında bulunan diskuslar, menisküsler ve labrum articulare’ler bu tip kıkırdaktır. 23 Eklem tipleri 24 Articulationes fibrosae Articulationes fibrosae (synarthroses, oynamaz eklem); Sutura, syndesmosis ve gomphosis ve schindylesis olmak üzere dört bölümden oluşur. Hareketsiz eklemlerdir. Eklem yüzlerinin arasında boşluk bulunmaz, fibröz yapıda bağ dokusu vardır. Sutura; kafa kemikleri arasında bulunan eklemlerdir. Gomphosis; diş kökleri ile çene kemikleri arasındadır. 25 Articulationes cartilaginea Articulationes cartilagineae (amphiarthroses, yarı oynar eklem); symphysis (sekonder kartilaginöz eklem) ve synchondrosis (primer kartilaginöz eklem) olmak üzere iki bölümden oluşur. Symphysis; eklem yüzlerinin arasında fibrokartilaginöz yapılı bir discus bulunur. Synchondrosis; eklem yüzlerinin arasında kıkırdak dokusu bulunur. 26 Articulationes synoviales Articulationes synoviales (diarthroses, oynar eklem); diğer eklemlerden ayıran üç özellik; cavitas articularis (eklem boşluğu), cartilago articularis (eklem kıkırdağı) ve capsula articularis’tir (eklem kapsülü). En önemli özellik eklem kapsülüdür. Eklem yüzlerini örten eklem kıkırdağı sternoklavikular eklem, akromioklavikular eklem ve temporomandibular eklem fibröz kıkırdak, bunun dışındaki oynar eklemler hiyalin kıkırdak yapısındadır. Hareketli eklemlerdir, ekleme katılan kemik yüzeyler birbirinden ayrıdır ve eklem yüzleri biribiri ile temas eder. Sinovyal eklemlerde hareketler; üç ana eksende yapılır. Transvers eksende; fleksiyon ve ekstensiyon, vertikal eksende; iç rotasyon ve dış rotasyon, sagittal eksende; abdüksiyon ve addüksiyon. Sinovyal eklem tipleri Sinovyal eklemlerde hareketler, transvers, vertikal ve sagittal eksen olmak üzere üç ana eksende yapılır. Transvers eksende fleksiyon ve ekstensiyon hareketleri yapılır. Vertikal eksende iç rotasyon ve dış rotasyon hareketleri yapılır. Sa- 27 gittal eksende abdüksiyon ve addüksiyon hareketleri yapılır. Ginglymus (art. Trochlearis, menteşe tipi eklem); sadece transvers ekseni vardır ve sadece fleksiyon ve ekstensiyon hareketi yapılır. Art. bicondylaris; konveks eklem yüzü iki kondilden oluşur. Transvers ekseni vardır ve hareket yönünden ginglymus’a benzer. Farkı, bu eklemde çok az iç ve dış rotasyon hareketlerinin de yapılabilmesidir. Art. trochoidea; konveks eklem yüzü silindir şeklindedir. Sadece vertikal eksende iç ve dış rotasyon hareketi yapılır. Art. ellipsoidea (art. condylaris); konveks eklem yüzü uzunlamasına kesilmiş yarım yumurta şeklindedir. Sagittal ve transvers olarak iki ekseni vardır. Fleksiyon, ekstensiyon, abdüksiyon ve addüksiyon hareketleri yapılır. Art. sellaris; eklem yüzleri at eğerine benzer. Sagittal ve transvers olarak iki ekseni vardır. Fleksiyon, ekstensiyon, abdüksiyon ve addüksiyon hareketleri yapılır. Art. spheroidea; konveks eklem yüzü küre şeklindedir. Sagittal, transvers ve vertikal eksene ek olarak bir çok ikincil eksene sahiptir. Bu eklemlerde tüm hareketler (fleksiyonekstensiyon, abdüksiyon-addüksiyon, rotasyon ve sirkumdüksiyon) yapılabilir. Art. plana; eklem yüzleri oldukça düzdür. Belli bir ekseni yoktur. Bu eklemlerde sadece kayma hareketi yapılır. Vücuttaki sinovyal eklemlerin çoğu bu tiptir. Eklem yüzlerinin ayrılmasını önleyen faktörler Eklem yüzlerinin ayrılmasını önleyen faktörler eklem boşluğundaki negatif basınç, eklem yüzlerinin şekli, eklem kapsülü, eklem bağları, eklemi saran kas ve tendonlardır. Eklemlerin kan damarları Eklem kıkırdağının ekleme katılan bölümleri, discus’lar ve meniscus’ler sinovyal sıvı tarafından beslenir. Bunlar dışındaki eklemin diğer bölümleri arteryel pleksustan beslenir. Venleri arterlere eşlik eder. 28 Eklemlerin uyarılması Eklemler sinirden zengindir. Özellikle eklem kapsülünde zengin sinir sonlanmaları vardır. Artiküler sinirler, eklemi hareket ettiren kasların ve bu kasların üzerindeki derinin duyusunu taşıyan deri sinirlerinden gelir. Eklem kapsülü ve eklemle ilgili ligamentlerde çok miktarda ağrı duyusunu taşıyan sinir lifleri bulunur. Kasın yapısı Vücudun en büyük organı olan derinin altında fascia superficialis, bu fasyanın altında da fascia profunda bulunur. Fascia superficialis (hypodermis); dermis’in altında bulunan iki yapraklı bağ dokusudur. Yapraklar arasında kan damarları, deri sinirleri, meme bezi, lenf damarları ve mimik kasları bulunur. Fascia profunda; fascia superficialis’in altındaki fibröz bağ dokusu tabakasıdır. Kasları sarar, kasların serbest olarak hareket etmelerini sağlar, kaslara orijin yeri oluşturur. Sadece yüz bölgesinde ve fossa ischioanalis’te yoktur. Kaslar arasına septum intermusculare denilen bölmeler verir. Fascia profunda’nın altında kaslar bulunur. Vücuttaki kasların çoğu mezoderm’den gelişir. Sadece iris’de bulunan m. sphincter pupillae ve m. dilatator pupillae ektoderm kökenlidir. Kas tipleri 1-İskelet kası (çizgili kas, istemli kas); hızlı, kuvvetli ve istemli kasılırlar, ancak çabuk yorulurlar. Vücudun en uzun kası m.sartorius, en kısa ve küçük kası m.stapedius, en kalın kası m.gluteus maximus, en büyük kası m.quadriceps femoris, en geniş kası ise m.latissimus dorsi’dir. 2-Düz kas (çizgisiz kas, otonom kas); yavaş, ritmik ve istem dışı kasılırlar. Organ ve damar duvarlarında bulunurlar. 3-Kalp kası (çizgili ve otonom kas); düzenli, ritmik ve istem dışı çalışır, ancak çizgili kastır. 29 Fonksiyonlarına göre çizgili kas tipleri Agonist kas; bir harekette aktif olan kastır. Antagonist kas; agonist kasın hareketinin tersine hareket yapan kastır. Sinerjist kas; agonist kasla birlikte çalışan kastır. Fiksatör kas; hareket ettirdiği eklemi sabitleyen kastır.