Avrasya Üniversitesi 100 Yılın Ardından I. Dünya Savaşı: Trabzon’un Öyküsü Rus İşğali Döneminde Trabzon'lu Direnişciler Pir Ağa Mustafa Reis ve arkadaşları. Rus İşgaline Karşı Yeni Cumalı Direnişciler Trabzon'da Şehit Çocukları Trabzon'da Askeri Kışla ve Hastane Filistin’de İngilizler tarafından Trabzon esir alınan Hükumet Osmanlı Konağı askerleri .(1918) Filistin’de İngilizler tarafından esir alınan Osmanlı askerleri .(1918) Trabzon Cephanelik Filistin’de İngilizler tarafından Trabzon esir alınan Hapishanesi Osmanlı askerleri .(1918) Filistin’de İngilizler tarafından Trabzon'da esir alınanAskeri Osmanlı Gösteri askerleri .(1918) Filistin’de İngilizler tarafından Kabakesir Meydanı alınan ve Osmanlı İdadi Okulu askerleri .(1918) Filistin’de İngilizler tarafından Trabzon Şehir esir alınan Meydanı, Osmanlı 20. Yüzyıl askerleri Başları .(1918) Trabzon Şehir Meydanı, 20. Yüzyıl Başları Filistin’de İngilizler tarafından esir alınan Osmanlı askerleri .(1918) Savaş Yıllarında Trabzon’un Eşrafı Trabzon'da askeri okul öğretmen ve öğrencileri Eytam Mektebinde Trabzon'lu Şehit Çocukları Yerel Giysilrilye Trabzon'lular, 20. Yüzyılın Başları Trabzon'da Tabahane Köprüsü İstiklal Savaşın'daTümü Şehit OlanTrabzon'un ilk Futbol Takımı, 1913 Trabzon Limanı, 20. Yüzyılın Başları Trabzon Belediyesi, 20. yüzyıl Başları askerleri . Trabzon'da Şehit Çocukları askerleri Mühacirlikte Çocukları ile Trabzon'lu bir Anne Savaş Yıllarında Trabzon'da askeri okul öğretmen ve öğrencileri. Kemeçe Eşliğinde Kılıçlarla Horon 1916 yılı Ocak ayında Trabzon Vilayeti sahillerine çıkarma yapan Filistin’de İngilizler tarafından esir alınan Osmanlı askerleri .(1918) Rus donanma gemileri işgale karşı direniş için konuşlanmış Türk mevzilerini bombalamıştır. Rus donanmasının uzun menzilli toplarıyla bombalanan Trabzon Vilayeti kıyılarındaki köy ve kasabalarda önemli sayıda sivil ve silahsız Türk vatandaşı yaşamlarını yitirmiş, büyük tahribatlar yaşanmıştır. Rus ordusunun Trabzon’a gireceği kesinleşince Trabzon Valisi Cemal Azmi Bey, maiyetiyle birlikte yönetim merkezini Ordu kazasına taşımıştır. Bunun üzerine Trabzon Amerikan Konsolosu Haizer’in de aralarında bulunduğu gayrimüslimlerden oluşan bir heyet Rus ordusuna giderek şehirde herhangi bir direnişin olmayacağını bildirmiştir. Bunun üzerine Rus işgal ordusu Erzurum Caddesi üzerinden 18 Nisan 1916’da şehre girmiş ve gayrimüslimler tarafından sevinçle karşılanmışlardır. Nisan 1916’da henüz savaşa girmemiş olan Amerika Birleşik Devletleri’nin Trabzon Konsolosu Haizer, daha sonra müttefik olacakları Rus işgal kuvvetlerini Trabzon’daki ABD Konsolosluğu önünde karşılamıştır. Trabzon’da henüz liman olmadığı için iskeleden karaya çıkan Rus birlikleri. Rus işgal ordusunun şehre girmesinden sonra, kimi işbirlikçi gayrimüslimler Trabzon Valiliği’nin bazı resmi dairelerinin tabelalarını sökerek, aslında gerçek emellerinin Osmanlı egemenliğinden ayrılmak olduğunu ortaya koymuşlardır. Rus işgaline maruz kalan Erzurum, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane, Rize ve Trabzon’un Müslüman Türkleri, 93 Harbi’nden zihinlerinde kalan “Moskof Zulmü”ne uğramamak için çareyi işgale uğramamış batı vilayetlerine göçte bulmuşlardır. Ellerindeki beyaz bayrakla adına “Muhacirlik” denilen ve sonu belli olmayan bir yolculuğa çıkmışlar ve geride sayıları yüzbinlerle ifade edilen ölüler bırakmışlardır. Eli silah tutan erkeklerin tamamı Rus ilerlemesine karşı siperlerde çarpışırken, çocuk, kadınaskerleri ve ihtiyarlardan oluşan Filistin’de İngilizlertamamına tarafından yakını esir alınan Osmanlı .(1918) Müslüman Türk muhacirleri kendilerine işgale uğramamış yeni bir yaşam alanı bulmak için yola koyulmuşlardır. Rus işgali sırasında adeta yağmalanan Trabzon, kurtuluş sonrasında metruk ve harap bir durumdaydı. İşgal kuvvetleri, Müslüman Türkler üzerinde manevi bir baskı oluşturmak ve kendi idarelerine tabi kılmak için bir tür algı operasyonu başlatmışlardı. Bu operasyonlardan biri de Trabzon için derin bir manevi anlamı olan Boztepe’deki Ahi Evren Dede Camii’ni işgal ederek caminin sancaklarına el koymalarıdır. Rus işgalini, gelecekte kurmak istedikleri bağımsız Pontus Devleti için bir fırsat olarak değerlendiren ve bunun için uluslararası düzeyde mücadele veren Trabzon Metropoliti Hrisantos işgal ordusu komutanı Lyahov’a saygılarını sunmuştur. Filistin’de İngilizler tarafından esir alınan Osmanlı askerleri .(1918) Bolşevik devriminden sonra Osmanlı Devleti ile Brest-Litovsk Antlaşması’nı imzalayarak işgal ettiği topraklardan çekilen Ruslar, Trabzon Limanında çok sayıda savaş ve inşaat malzemesi bırakmıştır. Trabzon’a ait tarihi eserlerden biri olan ve 1958’de yıkılan Sümer Sineması önünde çekilmiş topluaskerleri bir fotoğraf. Filistin’de İngilizler tarafından esir alınan Osmanlı .(1918) Rus ordusuna mensup donanmanın Trabzon Vilayeti sahillerindeki durumunu canlandırmak üzere bir İngiliz tarafından çizilmiş illüstrasyon. Kafkas Cephesi, Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesinin hemen ardından Almanya’nın Orta Avrupa’da maruz kaldığı Rus baskısından kurtulması ve Osmanlı ordularının Kafkasları aşarak Türk dünyası ile irtibatlanmasını sağlamak üzere açılmış stratejik bir cephedir. Sarıkamış Harekatı ağır kış koşulları altında başlatılmıştır. Osmanlı Devleti, farklı dine mensup cemaatleri, “Millet Sistemi” içinde bir arada yaşatmayı başarmış bir devlettir. Bu bağlamda, Doğu Cephesi’nde 134. Alaya sancak verilme töreninde Müslüman, Hıristiyan ve Musevi din adamları alayın başarısı için dua ediyorlar. Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı’na girdikten sonra yalnızca kendi sınırları içindeki cephelerde savaşmamış, müttefiklerinin zor durumda kaldıkları cephelere binlerce asker göndermiş ve şehit vermiştir. Birinci Dünya Savaşı teknoloji savaşı olarak da bilinmektedir örneğin; 635 kiloluk bombalar ilk kez kullanılmıştır. Irak Cephesi’nde çölün zorlu şartlarında atların yerine, çöl koşullarına daha dayanıklı develerden yararlanılmıştır. Bunlardan biri de Hecinsüvar Alayı’dır. Yemen Cephesinde 39. Tümen Kurmay Binbaşısı Hüseyin Hüsnü Bey ile Osmanlının yanında yer alan Yemenli Arap şeyhlerinden Amiri Biraderler. Osmanlı Devleti Galiçya Cephesi’nde Al­manya ile kara bağlantısını sağlayan demir yolunun güvenliği için savaşmıştır. İngilizlerin görkemli savaş gemilerinden Goliath Osmanlı’nın mütevazı Muavenet-i Milliye Torpidosu tarafından torpillenip batırılmıştır. Birinci Dünya Savaşı’nda hava taarruzlarını etkisizleştirmek ve caydırıcı tedbir almak üzere Türk ve Alman subaylar, askerlerine eğitim vermişlerdir. Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’nda milyonlarla şehit vermiş ayrıca daha fazla sayıda askeri de yaralanarak cephe gerisindeki sahra hastanelerinde tedavi edilmiş yeniden cephelere sevk edilmiştir. Çanakkale’de yaralanıp sahra hastanelerinde tedavi edilemeyen askerler gemilerle İstanbul’daki daha donanımlı hastanelere sevk edilmiştir. Osmanlı Devleti’nin Ruslara karşı açtığı Sarıkamış Cephesi’ne mevzilenmiş Rus askerleri. Birinci Dünya Savaşı’nda savaş aracı olarak kullanılan teknoloji ürünlerinden Almanlar tarafından kullanılan zeplin Batı Cephesi’nde; İngiliz ve Fransızların korkulu rüyası haline gelmiştir. Birinci Dünya Savaşının yaşamlarına son verdiği milyonlarca insanın yanında, zorlu esaret yılları ve yaşam öyküleri trajedilerle dolu olan savaş esirleri de önemli bir olgu olarak tarihteki yerini almıştır. İtilaf Devletlerinin hava taarruzlarına karşı etkili önlem alabilmek için Osmanlı ordusunda atış eğitimleri yapılmıştır. Birinci Dünya Savaşı’nda kullanılan teknolojilerinden biri de Almanlar’ın geliştirdiği siper kazma makinesidir. İngiltere, başta Çanakkale olmak üzere birçok cephede Avusturalya gibi sömürgelerinden getirdiği askerleri savaştırmış ve onlara cepheye sevk etmeden Mısır’daki askeri kampta eğitim vermişlerdir. Birinci Dünya Savaşı’nda 1917’de Filistin Cephesi’nde Harcira bölgesinde savunma konumundaki Türk topçuları. Birinci Dünya Savaşı’nda Suriye ve Şam savunması askeri imkânların yetersizliği nedeniyle Konya Mevlevî tekkeleri dervişlerinden alaylar takviye kuvvet olarak cepheye sevk edilmiştir. Mehmetçik, Çanakkale Cephesi’nde, vatan savunmasının emsalsiz örneğini vererek tarihe kaydetmiştir. Sabah yemeği “üzüm hoşafı”, öğle yemeği “yok”, akşam yemeği “üzüm hoşafı”, ekmek “tam” olan yemek listesi, aslında doymayı ve beslenmeyi değil, adeta usulü yerine getirmekten ibaret kalmıştır. Klor, DA, hardal, fosgen gibi ölümcül kimyasal gazların kullanılması nedeni ile Birinci Dünya Savaş’ına ayrıca "Kimyagerlerin Savaşı" da denilir. Osmanlı Devleti gaz kullanmamıştır. Birinci Dünya Savaşı’nda Almanların geliştirdiği alev makineleri müttefiklere karşı kullanıldığında umulanın ötesinde etkili olmuştur. 1853-56 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan itibaren Müslüman – Türk halk, Balkanlar ve Kafkaslardan açlık ve sefalet içinde Anadolu’ya göç etmek zorunda kalmıştır. Savaşta yaralanan Türk askerleri, hastanelerde tedavi gördükten sonra büyük bir şevkle yeniden cepheye gitmişlerdir. Çanakkale Cephesi’nde yaralanan ve tedavi için vapurla Sirkeci iskelesine nakledilen askerler. Çanakkale Cephesi’nde yaralanan ve tedavi için vapurla Sirkeci iskelesine nakledilen askerler. Cephede yaralanan bir Türk subayının cenazesi töreni. Uzun süredir gerginleşen İtilaf-İttifak fayının kırılarak Birinci Dünya Savaşı’nın çıkmasına neden olan 28 Haziran 1914'te Avusturya-Macaristan Veliahtı Franz Ferdinand ve eşi Saraybosna'da öldürülmesinden bir kaç dakika önce. Birinci Dünya Savaşı’nda kimyasal silah saldırılarına karşı hazırlıklı iki Alman askeri katırlarına da gaz maskesi giydirmeyi ihmal etmemiştir. Erzurum savunması sırasında ordu mensubu askerlerin yanında halk da üzerine düşen vatan savunması görevini yerine getirmiştir. Hasankale'de Ruslarla girdikleri çatışmada yaralanan Türk mülteciler. Savaşın ağır koşulları, siper savaşlarında kendini daha ağır şekilde hissettirmiştir. Günlerce siperlerinde çakılı vaziyette kalan Mehmetçik, aynı zamanda bir tür sabır imtihanı da vermiştir. Birinci Dünya Savaşı yıllarında savaşın ızdırabını en ağır şekilde yaşayanların başında çocuklar çekmiştir. Anadolu’nun her köşesinde yiyecek sıkıntısı hat safhada yaşanmıştır. Karnını doyurmak için değil, hayatta kalabilmek için bir miktar ekmek bulabilenler şanslı addedilmiştir. Kafkas Cephesi, sonuçları itibarıyla Osmanlı Devleti’nin en ağır kayıplara uğradığı cephelerin başında gelmektedir. Bu cephede yaşanan zayiat, Rus ordusunun önce Doğu Anadolu, ardından Doğu Karadeniz’de bazı vilayetleri işgal etmelerine neden olmuştur. Kafkas 6. Süvari Alayı. Birinci Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi'nde kendi ailesinden dokuz-on kadınla birlikte savaşan Kara Fatma, eşi Derviş Bey'in Sarıkamış'ta şehit olduğu haberini aldıktan sonra memleketi Erzurum'a dönmüş; 1919'daki kongre günlerinde, Mustafa Kemal'le bizzat görüşebilmek için Sivas'a gitmiş ve daha sonra Milis Müfreze Komutanı olarak Batı Cephesi’nde görevlendirilmiştir. Bir teftiş sırasında Mustafa Kemal Paşa, Enver Paşa ve Cemal Paşa bir arada. Osmanlı Devleti Çanakkale’de vatan savunması için çocuk yaştaki evlatlarını da cepheye göndermiştir. Halk Müziğimizde “Hey onbeşli onbeşli, Tokat yolları taşlı” olarak bilinen türkü, Çanakkale’ye giden onbeş yaşındaki Mehmetçiklerin hazin öyküsünü anlatmaktadır. Osmanlı askeri Filistin Cephesi’nde Şeria-Gazze savunma hattında cansiperane bir şekilde vatan savunması yapmıştır. Birinci Dünya Savaşında Fransa sınırında esir Alman askerleri. Türk askerinin insanüstü bir cesaret ve fedakarlıkla savunma yaptığı Seddülbahir’de düşmana ait 24’lük bir topun ele geçirilmesi. İngiltere, başta Çanakkale olmak üzere savaşın her cephesinde sömürgelerinden topladığı askerleri kullanmıştır. Hindistan’dan getirdiği askerlere cepheye sevk etmeden önce Selanik'teki gaz maskeleriyle eğitim yaptırması. Osmanlı Devleti cephelerde meydana gelen asker eksiğini gidermek için sürekli olarak cephe gerisinde yeni birlikler oluşturmakta idi. Düşman mitralyözlerinin Türk askerlerine verdiği ağır kayıpları önlemek için Mehmetçik arasından Gönüllü Bombacılar seçilmişti. Bunlar, ölümü göze alarak gizlice düşman siperlerine sokulup attıkları bombalarla düşman mitralyözleri susturmakla görevli genç Türk askerleriydi. İtalya’nın Alman işgaline uğradığı sıralarda ileri Alman teknoloji ürünü savaş aracı. Çanakkale’de Anafartalar kahramanı unvanını alan Mustafa Kemal’in “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir” diye emir verdiği ve bu emri uygulamaktan zerre kadar tereddüt etmeyen bir Türk birliği cepheye gidiyor 1917’de cepheye ulaşmak için ilerleyen birliğe manevi moral ve cesaret veren gücün başında göğsündeki imanı ve bunu yansıtmak üzere ellerinde dizaynı Arapça “Allah” olarak tasarlanmış sancağı. Birinci Dünya Savaşı, yalnızca milyonlarca insanın yaşamına son vermekle kalmamış, tabiatta da on yıllarca izi silinmeyecek tahribatlara neden olmuştu. Bu fotoğraf, Avrupa cephelerindeki tahrip olmuş ormanlık bir alana tanıklık etmektedir. Savaşların en kötü yanı, tarafların savaş gerisindeki sivil yaşam alanlarını da hedef almasıdır. Sömürgeci devletlerin, bir emperyalist paylaşım mücadelesi uğruna tonlarca ağırlıkta bombaları patlattıkları sivil yerleşim bölgeleri de savaştan nasibini almıştır. Çanakkale Savaşı’nda aynı ideal uğruna savaşan Mehmetçik, eldeki kısıtlı imkanlarla hazırlanan yemeklerini de aynı tabaktan yiyor ve belki de aynı siperlerde koyun koyuna can veriyorlardı. Filistin’de İngilizler tarafından esir alınan Osmanlı askerleri. (1918) 16 Şubat 1916’da Erzurum’un işgalinden önce siperlerinde konuşlanmış Filistin’de İngilizler tarafından esir alınan Osmanlı askerleri .(1918) Rus askerleri. Erzurum yakınlarında Ruslar tarafından bombalanarak tahrip edilen bir Filistin’de İngilizler tarafından esir alınan Osmanlı askerleri .(1918) köprü. Erzurum şehri Rus bombardımanlarından büyük zararlar görmüştür. Tabyalarİngilizler ateşe verilmiş, adeta üstünde taş bırakılmamıştır. Filistin’de tarafından esirtaş alınan Osmanlı askerleri .(1918) Erzurum tabyalarında ve kalesinde bulunan Türk sancaklarından dokuz Filistin’de İngilizler tarafından esir alınan Osmanlı askerleri .(1918) tanesi Erzurum’a giren Rus birlikleri tarafından ele geçirilmiştir. Türk sancakları ile fotoğraf çektiren Rus askerleri. Bombardımanda yalnızca askeri hedefler gözetilmemiş, sivil yapılar ve camiler de hunharca saldırılara maruz kalmıştır. Rus saldırılarından en büyük zararı hiç kuşkusuz Erzurum tabyaları görmüş, neredeyse tamamına yakını ateşe verilmiştir. 1915 yılının Haziran ayında Çanakkale Cephesi’ne bir ‘Edebî Heyet’ gönderildi. Aralarında şair, yazar, ressam ve bestekârların yer aldığı bu heyet Arıburnu ve Seddülbahir’de on gün geçirdi ve burada Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal onlara cepheyi gezdirerek bilgi verdi. Edebî Heyet’te şu isimler yer alıyordu: Mehmed Emin Yurdakul, Ağaoğlu Ahmet, Yusuf Razi Bel, Nazmi Ziya Güran, Çallı İbrahim, Ömer Seyfeddin, Celâl Sâhir Erozan, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Ahmet Yekta Madran, Müfid Râtib, Ali Cânip Yöntem, İbrahim Alâettin Gövsa, Orhan Seyfi Orhon, Enis Behiç Koryürek, Hıfzı Tevfik Gönensay, Hakkı Süha Gezgin. Her bir anı sanat eserlerine konu olacak kahramanlıkların yaşandığı Çanakkale’de Arıburnu Muharebelerindeki kahramanlıklarından dolayı 27'nci Piyade Alayı Sancağına Altın ve Gümüş İmtiyaz Muharebe Madalyaları verilmiştir. Filistin’de İngilizler tarafından esir alınan Osmanlı askerleri .(1918) İnsanüstü bir kuvvet göstererek Çanakkale’nin simgesi haline gelen Seyit Onbaşı, hak ve adaletin emperyalist işgale karşı galibiyetini temsil etmiştir. Filistin’de İngilizler tarafından esir alınan Osmanlı askerleri .(1918) Anadolu’nun ücra köşelerinden çıkıp vatan savunması uğruna Çanakkale’ye giden Mehmetçik, muharebelerin kesildiği anlarda, tıpkı köylerinde olduğu gibi yemeklerini paylaşmaktan geri durmadılar. Şairin, “hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler” dediği ölümle burun buruna yaşayan Mehmetçik, fırsat buldukça zaman zaman eğlenmekten de geri kalmamıştır. Düvel-i Muazzama diye bilinen ve gücüyle dünyaya korku salmış olan İtilaf Devletleri donanmalarına Çanakkale Boğazı’nı mezar haline getiren Türk topçu bataryalarının bu destanda özel bir yeri olmuştur. Hasta Adam diye niteledikleri Osmanlı Devleti’ni yok etmek amacıyla Çanakkale’yi geçmek isteyen düşmana karşı Türk milletinin verdiği mücadelede Osmanlı şehzadeleri de üzerine düşeni yerine getirmiştir. Bazıları cephelerde savaştıkları gibi, tamamı Çanakkale destanının yazıldığı cepheleri ziyaret ederek Mehmetçiğe moral kaynağı olmuştur. Çanakkale Zaferi üzerine başta İstiklal Şairi Mehmet Akif olmak üzere çok sayıda şair ve edebiyatçı şiir ve romanlar kaleme almıştır. Bu büyük kahramanlığı, Osmanlı Padişahı Mehmet Reşat da kaleme aldığı “Gazel-i Hümayun”la tarihe kaydetmiştir. Cephe gerisindeki asker çadırları. Filistin’de İngilizler tarafından esir alınan Osmanlı askerleri .(1918) Düşmanla göğüs göğüse muharebelerin yaşandığı ve en sonunda Türk askerinin kontrolünde kalan Kanlısırt’ı ele geçiren alaya Gazi Alayı Sancağı verilmiştir. Savaşın stratejik noktalarından biri olan Kanlısırt’ı ele geçiren Mehmetçik haklı bir gurur içindedir. Filistin’de İngilizler tarafından esir alınan Osmanlı askerleri .(1918) Filistin’de İngilizler tarafından esir alınan Osmanlı askerleri .(1918) Filistin’de İngilizler tarafından esir alınan Osmanlı askerleri .(1918) Verdiği kararlar ve aldığı tedbirlerle savaşın seyrini değiştiren 19.Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, Esat Paşa ve diğer komutanlar Arıburnu'nda.