Yerel Yönetimler ve Çevre Cevat Geray · Çevre siyasalarımız ve yasalarımız, aşırı özekselci (merkeziyetçi) olan yöne­ tim yapımızın bir yansıması olarak yerel yönetimlerimizi yeterli görev, yetki ve sorumluluklarla donatmamış, taşrada il yöneticilerini ön plana çıkarmıştır. Oysa yerel yönetimleri bu konuda ön plana çıkarmak için pek çok neden gerekçe ola­ rak gösterilebilir: sorunları, yerel toplumları, İlleri, kentleri, hatta Ulkeleri, anakaraları hatta evrene uzanan boyutlar kazanmakla birlikte, sorunlar beııi bir yerde çıkmaktadır. Örneğin, Çernobil'deki kazanın yarattığı olumsuz etkiler başta Türkiye olmak üzere pek çok ülkeyi içeren çok geniş bir bölgeye yayılmıştır. Ama kirliliğin, tehlikenİn çıktığı yer beııidir ve belli bir yerleşme noktası olan Çernobil'dir. Bu ne.Qenle, evrensellik taşımasına karşın çevre sorunları, çıkışın­ da yerellik nitel iği taşımaktadır. I. Çevre aşan, 2. SorlilllI çıkmadan ya da çıktığında önlemek ya da zararlarını en aza indir­ gemek yerelde önlemler almayı gerektirmektedir. Bu hem geleneksel yerinden yönetim (özekselsizleşme=adem-i merkeziyet), bem de Avrupa Birliği'nce be­ nimsenen hizmetin yerel halka yakın yönetim birimince görülmesi (subsidiarity) ilkelerinin bir gereğidir de. 3. 1992'de, Rio'daki Dünya Çevre Doruğu'nda benimsenen Gündem 2/ bil­ dirgesinde öngörüldüğü gibi ülkelerin ulusal eylem planları hazırlamaları, fakat bunun uygulanması için Yerel Gündem 21 eylem planlarının yapılarak yaşama geçirilmesi öngörülmüştür. 4. Türkiye Ulusal Çevre Stratejisi ve Eylem PlanI Mayıs 1998'de yayımlana­ bilmiştir. 1 Bununla birlikte Bursa ve İzmit büyükşehir belediyeleri olmak üzere, Urla, Çanakkale gibi çevreye duyarlı kimi belediyelerimizin Yerel Gündem 21 ve kimİ uygulamalara geçtiklerini biliyoruz. Kısa­ cası, yerel eylem planlarının ülke eylem planından önce yürürlüğe geçmiş 01­ çalışmalarını başlattıklarını i Prof Dr., Mersin Üniversitesi iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamlı Yönetimi Bölümü Başkanı. Devlet Planlama Teşkilatı, Türkiye lllusal Çevre Stratejisi ve Eylem Planı, Ankara. ı 998. ('ai';da:j Yerel rönetimler. Ci/ı 7 Sa}'! 3 Tell/mıc /998. s. 57-M. 58 Çağdaş Yerel Yönetimler, 7 (3) Temmuz 1998 ması, belediyelerimizin konuyla yakın ilgisinin bir göstergesidir. Bu nedenlerle yerel yönetimlerimiz ve çevre konusuna eğilmekte yarar görmekteyiz. Yerel Yönetimler ve Yerel Yaşama Yakınlık Devlet yönetimleri, genelolarak özekten ve yerinden yönetim olmak üzere iki düzeyde gerçekleşmektedir. Özeksel yönetim, daha çok genel nitelikli ve soyut kararlar alır, yerel nitelikteki düzenlemelere ayrıntılarıyla girmez. Yerel düzey­ deki karar ve düzenlemeler, bunların uygulanması, yerel yönetimlere bırakırır. Yerel yönetimler, özeksel yönetimden farklı olarak, yerel yaşama, yerel dü­ zeydeki sorun ve gereksinimlerin kaynağına yakın olma üstünlüğüne sahiptir. Yerel yönetimleri, özeksel yönetimin ülkenin her alanına ulaşan hizmet eli ola­ rak düşünenler vardır. Bu, yerel yöntemlerin özerkliğinin gözardı edilmesine, bağımlılığının artmasına yol açan bir yaklaşımdıL Doğanın bütünlüğü ilkesi gereğince, dünyanın bir noktasındaki çevre sorunu­ nun etkileri bütün dünyaya yayılabilir. Bununla birlikte, çevre sorunlarının en belirgin özelliği, tehlikenin ortaya çıktığı yere özgü olmalarıdır. Yerel düzeyde ortaya çıkan çevre sorunları, etkileşim yoluyla öteki ekodizgeleri de etkiler. Ye­ rel yönetimlerin sorunların kaynağında yer almaları, onları sorunların önlenme­ sinde ve çözülmesinde sorumlu kılmaktadır. En etkili çözümün, sorunun kayna­ ğına en yakın kuruluşlarca gerçekleştirileceği açıktır. İnsan yaşamıyla ilgili pek çok konu yerel yönetimlerin sorumluluk alanına girmektedir. Bu nedenle, insanın yaşam ortamı ve koşuııarının, insan yaşamına uygun duruma getirilmesi ve korunması, yerel yönetimlerin sorumluluk alanı i­ çinde kalmalıdıL 2 İnsan gereksinimleri hızla artarken doğal kaynakların aynı kaldığı bir dünya­ da, çevre yönetimine duyulan zorunluluk açıktır. Çevre yönetimi farklı ölçek ve düzeylerde örgütlenir. Uluslararası boyuttaki çevre yönetiminden bireysel yaşam çerçevesi içerisinde uygulanan çevre yöne­ timine değin çeşitlenen çevre yönetim türlerinden söz edilebilir. Konuyla ilgili olarak şu kaynaklara bakılabilir: Ferzan Bayramoğlu Yıldırım (Haz), Çevre ve Yerel Yöne­ tim, T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve IULA-EMME Yayını, Ankara, 1993: Özer Bostanoğlu, "Türk Belediyeciliğinde Güncel Tarihsellik", Amme İdaresi Del'gisi, Cilt 23, Sayı 2, Haziran 1990, s. 75-93; Çevre Mühendisleri Odası, Aliağa Özelinde Ülkemizde Termik Santrallar ve Çevre, An­ kara, 1992; Can Hamamcı, Ruşen Keleş, Çevrebilim, (2. Bası) imge Kitabevi. Ankara, 1997; IULA-EMME ve TKi Başkanlığı, Yerel Yönetimler ve Çevre, İstanbuL, 1994: Mihriban Şengül, Belediye ve Çevresel Et­ ki Değerlendirmesi, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ka­ mu Yönetimi Anabilim Dalı, Malatya, i 994: Türk Belediyecilik Derneği ve KAY, Yerel Yönetimler ve Çevre, Ankara, 1993; Firuz Demir Yaşamış, "Yerel ve Bölgesel Çevre Araştırmaları İçin Bir Yaklaşım", Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 2, Sayı 5, Eylül 1993, s. 27-35; Finız Demir Yaşamış, Çevre Yöne­ timinin Temel Araçları, Imge Kitabevi, Ankara, 1995; Fehmi Yavuz, Ruşen Keleş, Çevre Sorunları, SBF Yayını, Ankara, 1983. 2 Yerel Yönetimler ve ÇelTe 59 Çevre yönetimi genelolarak, insan, bitki ve hayvan varlığının dengeli, sağ­ için gerekli doğal kaynakların değerlendirilmesi, üretilmesi, ula­ şımı ve tüketilmesi sırasında ortaya çıkabilecek olumsuzlukları saptamak, çö­ züm yolu aramak, bulunan çözüm yollarını uygulamak için yapılan planlama, eşglidüm, iletişim, denetim ve yürütme işlevlerinin tümü olarak tanımlanmakta­ lıklı yaşaması dır.:\ Çevre yönetimi, önleyici (koruyucu), onarıcı ve geliştirici nitelikteki üç tür çevre siyasalarını geliştirmek ve uygulamak durumundadır. Çevresel açıdan ö­ nemli ve en ussal olan, önleyici ve geliştirici çevre yönetimi siyasalarının uy­ gulanmasıdır. Bu siyasaların etkin bir biçimde yaşama geçirilmesi, yerel yöne­ timlerin, çevre yönetiminde doğrudan görev ve sorumluluk almalarıyla olanak­ lıdır. Yerel yönetimler, çevreyle ilgili işlerde ve yerel girişimlerde tam yetkili orun ya da yönetim birimi durumuna getirilmedikçe, özeksel yönetimin yereldeki rolü, çevre bozulması ve kirlilik oluştuktan sonra ancak kolluk önlemleri al­ maktan öteye bir şey yapamaz. 4 Doğanııı bütünıÜğü ilkesi ile vurgulandığı gibi, dünyanın herhangi bir nokta­ çevre sorunu tüm yerkürede etkili olabilmektedir. Bununla birlikte, çev­ re sorunlarının en belirgin özelliği "yerel" odaklı olmalarıdır. Daha geniş bir bölgeyi etkilese bile olay, sorun ya da tehlike belli bir yerde ortaya çıkmaktadır. Yerel düzeyde ortaya çıkan çevre sorunları doğanın bütünlüğü ilkesi gereğince, etkileşimler yoluyla öteki yöreleri ve ekodizgeleri de etkiler. Yerel yönetimlerin sorunların kaynaklandığı odaklarda yer almaları, onları sonınıarın önlenmesin­ de, çözümlenmesinde sorumlu kılmaktadır. En etkili çözümün, sorunun kayna­ ğına, soruının çıktığı yere en yakın kamu kuruluşunca gerçekleştiri leceği açık­ tır. Avrupa Birliği'nce benimsenen yerellik ya da hizmeti yerinden görme (subsidiarity) ilkesi de bunu gerektiriyor. sındaki Belediyeler ve Çevre İl özel yönetimleri ve köy yönetimleriyle karşılaştırıldığıııda belediyeler çevre yönetimi açısından daha önemli bir konumdadır. Belediyeler, kentte yaşayan insanların gereksinimleri ve etkinliklerinin çeşitliliği oranında çok sayıda so­ rumlulukla karşı karşıyadır. Belediye Yasası ile belediyelere verilen görevlerin çoğunluğu, çevreyle doğrudan ilgili olan insan etkinliklerine ve gereksinimleri­ ne yönelik olduğundan, belediyelerin çevre koruma ve geliştirme sürecinin ı­ çinde yer alması kaçınılmaz görülmektedir. :\ Firuz Demir Yaşamış, "Yerel ve Bölgesel Çevre Araştırmaları. .", a.g.k., s. 27. 4 Ferzan Bayramoğlu Yıldırım. a.g.k., s. 52. Ça,ğdaş 60 Yerel Yönetim/er. 7 (3) Temmıı= 1998 Belediye Yasası'nın 15. ve 19. maddelerinde belediyelere verilen görevler, çevrenin korunması ve geliştirilmesiyle, "çevre" sözeUğU geçmeksizin (yasanın çıktığı 1930 yılında bu sözelik yerel yönetim yazınına girmemişti) çevreyle il­ gili görevlerdir. Halka açık yerlerin temizliğinİ, düzenini sağlamak~ patlayıcı ve parlayıcı maddeleri belediye depolarından başka yerde bulundl1rmamak~ halkın, sağlık, huzur ve esenliğini etkilemesi olası olan yapım ve üretim kuruluşlarının yerleştirileceği yerleri belirlemek~ beldenin esenliğini, düzenini, sağlık ve huzu­ runu bozan etkinliklere İzin vermemek, bunları yasaklamak; endüstri, aydmlat­ ma kuruluşlarının motor, kazan ve ocak bacalarını incelemek; çevresindekilerin sağlık, huzur, rahat ve malları üzerinde olumsuz etki yapıp yapmadıklarını de­ netleyerek, beldenin ve belde halkmIll sağlık, esenlik ve ralıatını sağlamak~ bel­ den in düzenini konımak amacıyla buyruklar çıkarmak, belediye yasakları koy­ mak, uygulatmak ve uygulamayanları cezalandırmak, çevreyle ilgili belediye görev, yetki ve sorumlulukları arasındadır. s Ayrıca, çevre koruma ve geliştirme sürecinde daha etkin roller oynamak İste­ yen belediyeler için, Belediye Yasası'nın 19. maddesinin i. fıkrası bu olanağı sağlamaktadır. Bu fıkraya göre, belediye yönetimleri, yasanın kendilerine yük­ lediği görev ve hizmetleri yerine getirdikten sonra beldede oturanların ortak ve uygarca gereksinmelerini karşılayacak her türlü girişimleri yürütmeye ilişkin genel bir yetkiye sahiptir. Belediyelere, genel sağlığı konıına yasası, imar, gecekondu, kü ItUr ve tabiat varlıklarını koruma, çevre yasalarıyla da verilen, çevreyle ilgili çeşitli görevler vardır. Belediyeler: Çevre Kaynaklarının Kullanıcısı Yerine getirmesi gereken birçok hizmet için doğal kaynakları doğrudan doğ­ kendisi kullanan belediyeler öteki kişi ve kuruluşların, belirli koşullara uymak koşuluyla, doğal kaynakları kuııanmalarına izin verir. Belediyeler, doğal dengenin korunduğu bir süreç içinde, doğal kaynakları da kullanarak yerel hal­ kın gereksinimlerini karşılayan, çevreyle doğrudan ilgili ve ona en yakın örgüt nitel iğinded İr. nıya Belediyelerin Çevre Kaynaklarını Kullandırnıaya İlişkin İzin ve Denetim İşlevleri Yerel çevre siyasasının etkin olabilmesi, doğal dengenin korunabilmesi için, belediye dışındaki kişi ve kuruluşlar da çevreyi, doğal kaynakları, belediyenin belirlediği ve denetlediği bir düzen ve smırlar içinde kullanmalıdırlar. Beledi­ 5 Ruşcn Keleş. Can Hamamcı. a.g.k., s. 2Rl Yerel Yönetimler ve Ç'e\'l'e yeler, halkın, çevre maktan sorumludur. kaynaklarını belli bir düzenlilik içinde 6ı kuııanımını sağla­ Hizmet götürürken, çevresel yaşam olanaklarını, yerel halka, gereksinimleri durumunda olan belediyeler, doğal dengenin korunması gerektiğini ve çevresel kaynakların sınırsız olmadığını göz önünde bulundur­ mak zorundadır. oranında paylaştırmak Belediyelerin Çevreyi Koruma İşlevi Sınırsız ve tükenmez olmayan çevresel kaynaklardan kimisi (örneğin orman­ yenilenebilir, kimisi de yeııilenemez niteliktedir (örneğin petrol). Beledi­ yeler, bu kaynakları ussal biçimde kuııanmak, kullandırmak, korumak ve ko­ rutturmak durumundadır. ıar) Belediyeler, çevre kaynaklarını kullanarak mal ve hizmet üretirken, bu kay­ için gerekli önlemleri almak zorundadır. Ya­ şamın sürekliliğinin, yaşam olanaklarının sürekliliğine bağlı olması nedeniyle, doğanın kendisinin yaşamı destekleyen bir dizge oluşturmasının doğayı koru­ manın en önemli nedeni olduğu vurgulanıyor.(, nakların sürekliliğini de sağlamak Belediyelerin Çevre KaynaklaTllıın Yeniden Üretilmesi/uleki İşlevi Belediyeler, çevre kaynaklarını korumanın ve kOflltturmanın yanında, sınırsız olmayan çevre kaynakları kullanıldıktan sonra, öbür kaynakların yeniden üre­ tilmesine de önem vermek zorundadır. Hizmet, mal, düşünce, insanlararası iliş­ kiler dizgesi ve yerel toplumun yaşam düzenini üreten birer üretim özeği olarak belediyelerin kullandığı temel girdilerden birçoğu çevresel kaynaklardır. Üre­ timlerini sürdürebilmek için belediyeler, bu girdilerin sürekliliğini sağlamak durumundadır. Üretim sürecinde, girdiler ile ürünler bir dizgenin birbirini bes­ leyen iki öğesi olduğuna göre, belediyeler, ku Ilandığı ve kullandırdığı çevresel kaynakların yerine yeniden çevre kaynakları üretme çabasını sürdürmeli, yerel halkın ve yerel örgütlerin de bu süreçte yer almaları için gerekeni yapmalıdır. Belediyelerin Çevre Kay n aklann i Geliştirme İşlevi Belediyeler, hizmet ve etki alanları içindeki doğal kaynakları geliştirme so­ da taşımalıdır. Kentsel yaşamın kalitesiyle çevre kalitesi arasında doğrudan ilişkiyi dikkate alarak belediyeler çevresel kaynakları geliştirme gö­ revini yüklenmelidif. Çevrenin kalitesi, yalnızca kirlilikten kurtulunmasıııı de­ ğil, aynı zamanda, insan eliyle yapılmış (yapay) çevrenin insansal değerlere rumluluğunu (, Itliseyin Özgür, "Doğayı Korumanm Gelişimi ve Nedenleri". Ekoloji, Çevre Dergisi, Sayı 6. 1993. s. 38. 62 Çağdaş Yerel Yönetimler, 7 (3) Temmuz 1998 saygı duyulmasını sağlamayı da gerektiriyor.' Çevre kaynaklarının olmak belediyelerin öncelikli bir görevidir. geliştirimeisi Çevre Yönetimini Yerel Halkla Birlikte Yürütmede Belediyelerin Rolü Demokratik bir yönetsel yapıya sahip olduğu ölçüde belediyelerin işleyişleri­ nin de demokratik ilkelere uygun olması beklenmektedir. Belediyelerin çevre yönetiminin de olması gerekir. Belediyelerin tek başına, çevre kaynaklarını ko­ ruması, yeniden üretmesi ve geliştirmesi olanaksızdır. Çevre kaynaklarını kul­ lanan bütUn bireylerin ve örgütlerin işbirliği, güçbirliği yapması gerekir. Çevre­ nin korunması ve geliştirilmesi konusunda belediye ile halkın iyi bir iletişim ve işbirliği içinde hareket etmesi, toplumun ortak varlığı olan çevreyi konıına ve geliştirınede birlikte hareket edilmesi, belediye ile halkın bütünleşmesini de sağlar. Çevre yönetimeisi ve yerel halkın özörgütU olarak belediyelerin bu ge­ rekliliği yaşama geçirmeleri beklenmektedir. İl Özel Yönetimleri ve Çevre iı Özel Yönetimleri Yasası, il özel yönetimlerine çevreyle ilgili sayılabilecek kimi görevler vermiş olmakla birlikte, doğrudan çevre koruma ve geliştirmeyle ilgili görevler vermemiştir. İl özel yönetimlerinin çevreyle ilgili sayılabilecek görevleri şöyle özetlenebilir: • Örnek çiftlikler, fidanlıklar kurmak, yabani ağaçları aşılamak (m. 78/4). • Tarım müzeleri kurmak. • Tarım alanındaki gelişmeyi sağlamak üzere her türlü girişimde bulunmak. • Orman yetiştirmek (m. 79/5). • Ulusal park tüzel konumunda bulunmayan, doğal güzellikler taşıyan ya da tarihsel yıkıntı niteliğinde olan, Kültür Bakanlığı'nca giriş ücreti alınmayan yö­ reler için valilerin önerisi ve Kültür Bakanlığı'nın onayı ile gezi-giriş ücreti al­ mak (m. 80). • Çevre sağlığı ve korunması (3360 sayılı yasayla değişik m. 78117). Çevre ve Köy Yönetimleri Köy yerel yönetimleri, belirli ölçülerde de olsa doğal yaşamın daha çok başat üretimin doğal koşullara ve olanaklara bağlı bulunduğu, ekonominin ta­ rım ve hayvancılığa dayandığı yerleşimlerde kurulmakta. Nüfus ölçütü bir yana bırakılırsa, köy, geçimini toprağı işleyerek, doğadan (doğal kaynaklardan) doğ­ rudan doğruya yararlanarak sağlayan insanların yaşadığı, geleneksel ilişki ve kurumların egemen olduğu yerlerdir. olduğu, , Firuz Demir Yaşamış, "Yerel ve Bölgesel Çevre Araştırmaları .. :', a.g.k., s. 28. Yerel Yiiııetimler ve Çevre 63 422 sayılı Köy Yasası'na göre köy yönetiminin görevleri arasında çevreyle il­ gili kimi görevleri vardır. Bu görevler özetle aşağıda sıralanmıştır: • Köy yollarının ve meydanının çevresine ve köylin içinde ve çevresindeki su kenarlarına, mezarlıklar ile mezarlık ve köyarasına köylünün her yıl adam başına en az bir ağaç dikmesini, bu ağaç tamamen tutup yeşilleninceye değin a­ ğaca bakmasını, yeni dikilmişlere hayvanların sürünerek, kemirerek zarar ver­ mesinin önünü almak için çevresine çalı çırpı sardırmasını sağlamak (m. ı 3/16). • Köy sınırı içinde uygun yerlerde, tepelerde orman yetiştirmek (m. 14/8). • Köyü, kasaba ve komşu köylere bitiştiren yolların kenarına ağaç dikmek ve köy sınırı içindeki yabanıl ağaçları aşılamak (m. 14/9). • Köy korusu olmayan yerlerde koru yetiştirmek (m. ı 4/29). Köy Yasası ile köy yönetimlerine verilen çevre ve toplum sağlığı ile ilgili o­ lan öteki görevler arasında, köy sınırları içindeki su birikintilerini önlemek; köy içme suyunu getiren boruları delik deşik bırakmamak, mezarlık, gübrelik gibi yerlerden geçmesini önlemek; evlerde odalar ile ahırları birbirinden ayırmak; evlerde ve halka açık yerlerde kapalı tuvalet yaptırmak; evlerden dökülecek pis suların içme sularına karışmasını önlemek; konutların çevresini ve köy sokakla­ rını temiz tutmak; köyün süprüntü ve gübrelerini köyden uzakça, yol üstü olma­ yan, sapa ve rüzgar altı yerlerde yakmak gibi görevler de vardır. Köy yönetimleri gelirler ve yetkiler açısından zayıf durumdadır. Ancak, iki a­ üzerinde önemli durulması gereken yönetim ölçekleridir. Birincisi, köy­ ler, doğrudan doğruya doğal kaynakları kullanarak yaşamlarını sürdüren insan­ ların yaşadığı yerlerdir. Doğa henüz bozulmamış ve hala kendi kendini yeni le­ yebilme yeteneğini yitirmemiş olduğundan, doğayı bozulmadan koruma olanağı bulunuyor. çıdan İkincisi, köy yerel yönetimlerinin çalışma biçimi ve nüfusun az oluşu nede­ niyle, demokratik işleyişin etkin bir biçimde gerçekleşme olanağının bulunma­ sıdır. Bu olanaklardan yararlanabilmek için eğitim düzeyinin yükseltilmesi, ile­ tişim yoğunluğunun sağlanarak çevresel duyarlılığın artırılması gerekir. Köyde insanlar, çevre kirliliği ve bozulmasına yol açan etkenlerden uzak ya­ çevre sorunlarının ortaya çıkabileceği, doğal dengenin bozulabileceği, bunların doğrudan doğruya kendi yaşamlarını etkileyebileceği kaygısını taşı­ mamaktadır. Oysa, çevre sorunları çok uzaklarında değildir. Bilinçsiz tarım ila­ cı kullanımıyla, toprak erozyonuna yol açacak etkinliklerle ya da fabrika kur­ mak isteyen bir kentliye verimli toprağı satarak, çevre sorunlarına çağrıda bu­ şamakta, 64 Çağdaş Yerel Yönelimler, 7 (3) Temmuz 1998 lunmaktadırlar. Köy insanları, "balık su içinde yaşadığını bilmezmiş" misali, bütünüyle tanımamakta, bu nedenle yüzyüze oldukları teh li­ keleri ve bu tehlikelerden nasıl korunacaklarını bilmemektedirler. yaşadıkları ortamı Çevre sorunları, insanııı yaşamla ilgili etkinliklerinden kaynaklanmaktadır. Yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklan, daha da önemlisi temel varlık ne­ denleri, insan yaşamı ve insan yaşamının kalitesinin iyileştirilmesiyle ilgilidir. Bu yüzden, yerel yönetimler dışanda bırakılarak çevrenin korunması ve gelişti­ rilmesİ olanaklı değildir. Çevre sorunlarınııı önlenmesİ ve çevre kalitesinin iyileştirilmesi sorumlulu­ üstlenen yerel yönetimlerin de taşıması gereken kimi nitelikler vardır. Ye­ rel yönetimler, öncelikle "demokratik", "özerk" ve "saydam" bir yapıya sahip olmalıdır. Yerel yönetimler, hizmet ettikleri yerin toplumsal ve çevresel özel­ liklerine uygun bir çevre siyasası geliştirmeli ve yaşama geçirmelidir. Bunu ya­ pabilmek için, özerk bir yapıya sahip olmalıdır. Toplumun ve çevrenin yerel ö­ zeııiklerinİ dikkate alarak geliştİrdikleri çevre siyasasını, özeksel yönetimin o­ lumsuz karışması olmaksızın yaşama geçirebilmek için "özerk" bir yönetim ya­ pısıııa sahip olmalıdır. Yerel yönetimler, karar ve işlemlerinde, bu karar ve iş­ lemleri etkilerneye çalışan çıkar çevrelerinden bağımsız ve özgür kalabilmeli­ dir. ğunu Çevre sorunlarının ulaştığı boyutlar kökli.i ve etkin çözi.imler gerektirdiğinden, yerel halkın ve yerel yönetimlerin doğrudan katıldığı çevre koruma ve geliştir­ me süreçlerine elverişli bir yerel yönetim yapısı ve ortamı yaratılmalıdır.