İçeriğinin Açıklanmasına İzin Verilmiştir İçeriğinin Açıklanmasına İzin Verilmiştir İçeriğinin Açıklanmasına İzin Verilmiştir İçeriğinin Açıklanmasına İzin Verilmiştir DÜNYA BANKASI GRUBU İklim Değişikliği Karbon fiyatlandırması Durum ve Eğilimleri Washington DC Eylül 2015 Alexandre Kossoy, Grzegorz Peszko, Klaus Oppermann, Nicolai Prytz, Noémie Klein,Kornelis Blok, Long Lam, Lindee Wong, Bram Borkent. 2015. State and Trends of Carbon Pricing 2015 (Eylül), by World Bank, Washington, DC. Doi: 10.1596/ 978-1-4648-0725-1 Lisans: Creative Commons Attribution CC BY 3.0 IGO Bu çeviri, Dünya Bankası tarafından yapılmamış olup, resmi bir Dünya Bankası çevirisi olarak addedilmemelidir. Dünya Bankası bu çevirideki herhangi içerik veya hatadan mesul olmayacaktır. Karbon fiyatlandırması Durum ve Eğilimleri Washington DC Eylül 2015 2015 Bu rapor, Dünya Bankası ve Ecofys tarafından ortaklaşa hazırlanmıştır Dünya Bankası ekibinin liderliğini Alexandre Kossoy ve Grzegorz Peszko yapmıştır. Ekipte aynı zamanda, bu raporun projelendirmesini yapan Klaus Oppermann ve Nicolai Prytz de yer almıştır. Ecofys ekibinde ise Noémie Klein, Kornelis Blok, Long Lam, Lindee Wong ve Bram Borkent yer almıştır. DÜNYA BANKASI GRUBU İklim Değişikliği © 2015 Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası / Dünya Bankası 1818 H Street NW, Washington DC 20433 Telefon: 202-473-1000; Internet: www.worldbank.org Bazı hakları saklıdır. 1 2 3 4 17 16 15 Bu çalışma, harici katkılarla Dünya Bankası kadrosunun bir eseridir. Bulgular, yorumlar ve ifade edilen kanaatlerin her zaman, Dünya Bankasının, Yönetim Kurulunun veya temsil etmekte olduğu hükümetlerin görüşlerini yansıtıyor olduğu varsayılmamalıdır. Dünya Bankası, bu çalışmada yer alan verilerin doğruluğunu garanti etmemektedir. Bu çalışmadaki herhangi bir harita üzerinde gösterilen sınırlar, renkler ve diğer bilgiler, herhangi bir bölgenin yasal statüsüne dair Dünya Bankasının herhangi bir muhakemesi ya da bu sınırları kabul ettiği veya onayladığı anlamına gelmemektedir. Burada yer alan hiçbir şey, Dünya Bankasının imtiyazları ve dokunulmazlıkları üzerine getirilen bir sınırlama ya da bunlardan feragat edilmesi niteliğini taşımayacak ya da bu şekilde yorumlanmayacaktır; zira bahsi geçen imtiyazlar ve dokunulmazlıklar özel olarak saklıdır. – Bu çalışmanın çevirisini yaparsanız, lütfen atıfla beraber şu feragatnameyi ekleyiniz: Bu çeviri, Dünya Bankası tarafından yapılmamış olup, resmi bir Dünya Bankası çevirisi olarak addedilmemelidir. Dünya Bankası bu çevirideki herhangi içerik veya hatadan mesul olmayacaktır. Uyarlamalar – Eğer bu çalışmadan bir uyarlama yaratırsanız, lütfen atıfla beraber şu feragatnameyi ekleyiniz: Bu, Dünya Bankası tarafından hazırlanan orijinal bir çalışmanın uyarlamasıdır. Uyarlamada ifade edilen görüşler ve fikirlere ait sorumluluk sadece uyarlamanın yazar veya yazarlarına ait olup Dünya Bankası tarafından bir onaylamaya tabi tutulmamıştır. Üçüncü şahıs içeriği – Dünya Bankası çalışma içinde yer alan içeriğin her bir bileşenine sahip olmayabilir. Bu nedenle Dünya Bankası, çalışmada yer alan herhangi üçüncü şahsa ait ferdi bileşen veya bölümün, adı geçen üçüncü şahısların haklarını ihlal etmeyeceğini garanti etmemektedir. Böylesi ihlallerden kaynaklı istemlerin riski sadece size aittir. Çalışmadaki bir bileşeni yeniden kullanmak istiyorsanız, bu yeniden kullanım için iznin gerekli olup olmadığını belirlemek ve telif hakkı sahibinden izin almak sizin sorumluluğunuzdadır. Bu bileşenlere örnek olarak tablolar, şekiller veya görüntüler verilebilir ancak bunlarla sınırlı olmak zorunda değildir. Haklar ve İzinler Bu çalışmaya, Creative Commons Attribution 3.0 IGO lisansı (CC BY 3.0 IGO) altında erişilebilmektedir http://creativecommons.org/licenses/by/3.0/igo. Creative Commons Attribution lisansı altında, aşağıdaki koşullar uyarınca, ticari amaçlar da dahil olmak üzere bu çalışmayı özgürce kopyalayabilir, dağıtabilir, aktarabilir ve uyarlayabilirsiniz: Haklar ve lisanslara ilişkin tüm sorular için: Yayın ve Bilgi Bölümü (Publishing and Knowledge Division), Dünya Bankası (The World Bank), 1818 H Street NW, Washington, DC 20433, ABD; faks: 202-522-2625; e-posta: pubrights@worldbank.org . ISBN (elektronik): 978-1-4648-0725-1 DOI: 10.1596/978-1-4648-0725-1 Atıf – Lütfen bu çalışmaya aşağıdaki şekilde atıfta bulununuz: Alexandre Kossoy, Grzegorz Peszko, Klaus Oppermann, Nicolai Prytz, Noémie Klein,Kornelis Blok, Long Lam, Lindee Wong, Bram Borkent. 2015. State and Trends of Carbon Pricing 2015 (Eylül), by World Bank, Washington, DC. (Karbon fiyatlandırması Durum ve Eğilimleri 2015 Eylül, Dünya Bankası). Doi: 10.1596/ 978-1-4648-0725-1 Lisans: Creative Commons Attribution CC BY 3.0 IGO Resim tanıtım bilgileri: sayfa 15: Bay Lukchai Chaimongkon/ iStock/Thinkstock; sayfa 19: Mike_Kiev/iStock/Thinkstock; sayfa 51: Toa55/Shutterstock.com; sayfa 63: omihay/ Shutterstock.com Tasarım: Meike Naumann, Visuelle Kommunikation 2 Dünya çapında karbon fiyatlandırması için artmakta olan ivme göz önünde bulundurularak, Karbon fiyatlandırması Durum ve Eğilimleri raporunun 2015 basımı, karbon fiyatlandırması tasarımı ve uygulamasında görev alan kamu ve özel sektör paydaşlarından oluşan daha geniş bir kitleyi hedeflemektedir. Bu rapor ayrıca, Paris’te gerçekleşecek olan Taraflar Konferansına (COP) kadar devam edecek müzakereler için kritik girdiler sağlamaktadır. Daha önceki basımlarda olduğu gibi rapor, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında girişimler dahil olmak üzere, dünya çapında mevcut ve gelişmekte olan karbon fiyatlandırma araçlarına ilişkin güncel bir inceleme sunmaktadır. Ayrıca, mevcut kurumsal karbon fiyatlandırma araçlarına da genel bir bakış sağlamaktadır. İklim diyaloglarında ele alınan çok çeşitli konuları daha iyi yansıtmak amacıyla rapor ayrıca rekabetçilik ve karbon kaçağını, ve bunların karbon fiyatlandırma araçları üzerindeki etkilerini de analiz etmektedir. Bu rapordan sorumlu olan görev ekibi, gelecek basımlarda araştırılmak üzere yeni ilgili konular seçmeyi planlamaktadır. Bu konular, örneğin mevcut ve yeni gelişmekte olan karbon fiyatlandırma araçlarının etkinliği ve bunun nasıl ölçüleceğini içerebilir. Son olarak bu yılın raporu, katı küresel azaltma hedeflerine ulaşmada uluslararası işbirliğinin avantajlarının geleceğe yönelik bir değerlendirmesini okuyucu kitlesinin dikkatine sunmaktadır. Var olan modelleme çalışmalarının gözden geçirilmesi, sera gazı emisyonlarının 2°C iklim sabitleme hedefi ile tutarlı bir seviyeye azaltılmasına yönelik uluslararası işbirliğine ait maliyet tasarruf potansiyelleri ve mali akışların boyutlarının nicel ve nitel bir değerlendirmesini yapmaktadır. Bu raporun kalitesi ve netliğini sağlamak üzere, iklim ve karbon finans toplumunda yer alan şu meslektaşlarımızın kıymetli yazılı katkıları ve perspektiflerinden büyük ölçüde faydalanmıştır: Emilie Alberola, Carter Brandon, Marcos Castro, Alyssa Gilbert, Andries Hof, Pauline Maree Kennedy, Thomas Kerr, Grant Kirkman, Benoît Leguet, Alexios Pantelias, Jayoung Park, Ian Parry, Paul Steele, Massimo Tavoni, Adam Whitmore ve Peter Zapfel. Ayrıca, bu raporun geliştirilmesi sırasında işbirlikleri ve anlayışlarını bize sunanlara da teşekkürlerimizi iletmeyi borç biliriz: Marion Afriat, Soffia Alarcon-Diaz, Marco Aurélio dos Santos Araujo, Adrien de Bassompierre, Nils Axel Braathen, Stefanie Bradtner, Pieter van Breevort, Kurt van Dender, Guy Ğundas, Maxime Durande, Jane Ebinger, Monica Paola Echegoyen Lopez, Marianne Fay, Shari Friedman, Camille Funnell, Daniela Goehler, Pierre Guigon, Thomas Forth, Shari Friedman, Isabel Hagbrink, Ferry van Hagen, Kelley Hamrick, Takashi Hongo, Matthieu Jalard, Maria Kolos, Franck Lecocq, Pedro Martins Barata, Frank Melum, Sarah Moyer, Samantha Mullender, Christian Nabe, Meike Naumann, Yeni Zelanda Çevre Bakanlığı, Norveç Maliye Bakanlığı, Inge Pakulski, Baptiste Perrissin-Fabert, Simon Quemin, Ulrika Raab, Venkata Ramana Putti, Kate Rich, Juan Pedro Searle, Igor Shishlov, Bianca Sylvester, Manasvini Vaidyula, Detlef van Vuuren, Jessica Wade Murphy, Xueman Wang, John Ward, Carsten Warnecke, Vikram Widge, Qian Wu, Liu Ying ve Menggeng Zhu. Ayrıca, Grzegorz Peszko’nun 3. Bölümü yazmak üzere fazlasıyla faydalanmış olduğu, karbon kaçağına ilişkin yakında çıkacak olan teknik raporu hazırlamış olan Piyasa Hazırlıklılığı ve Canlı Ekonomi Ortaklığının sağladığı destek için teşekkür ederiz. 3 KISALTMALAR VE AKRONİMLERİN LİSTESİ °C A / AAU AB AB ETS ABD ADB ADP ARB Santigrat Derece Atanan Emisyon Avrupa Birliği Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi Amerika Birleşik Devletleri Asya Kalkınma Bankası Arttırılmış Faaliyet için Durban Platformunda Özel Amaçlı Çalışma Grubu Hava Kaynakları Kurulu B / BCA Sınırda karbon Düzenlemesi C / CCER Çin Onaylı Emisyon Azaltması Maliyet Çevreleme Rezervi Karbon Tutma ve Depolama Temiz Kalkınma Mekanizması Karbon Açıklama Projesi Onaylı Emisyon Azaltması Gelişim için Karbon Girişimi Kyoto Protokolü Taraflarının Toplantısı olarak görev gören Taraflar Konferansı Karbon Dioksit Karbon Dioksit Eşdeğeri Taraflar Konferansı Kyoto Protokolü altındaki İlk Taahhüt Dönemi Kyoto Protokolü altındaki İkinci Taahhüt Dönemi Karbon Fiyatlandırma Mekanizması CCR CCS CDM CDP CER Ci-Dev CMP CO2 CO2e COP CP1 CP2 CPM D / DNA Atanmış Ulusal Kuruluş E / EBRD Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Emisyon Azaltma Birimi Emisyon Ticaret Planı ERU ETS F / FCPF FSB FVA Orman Karbon Ortaklığı Tesisi Sabit Sektör Kıyaslaması Çeşitli Yaklaşımlara yönelik Çerçeve 4 G / GHG GSYİH Gt GtCO2e I / ICAO ICAP IEA IET INDC IPCC Sera gazı Gayrı Safi Yurt içi Hasıla Gigaton Gigaton Karbon Dioksit Eşdeğeri Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı Uluslararası Karbon Eylem Ortaklığı Uluslararası Enerji Kurumu Uluslararası Emisyon Ticareti Amaçlanan Ulusal olarak Belirlenmiş Katkı Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli J / JI Ortak Uygulama L / LIMITS Düşük iklim etki senaryoları ve gerekli sıkı emisyon kontrol stratejilerinin getirileri Sıvılaştırılmış Petrol Gazı LPG M / MRV Mt MtCO2e MW N / NAMA NDRC NMM NZ-AAU NZ ETS NZU O / OBA OECD P / PBL PMR PoA ppm İzleme, Raporlama ve Doğrulama Megaton Megaton Karbon Dioksit Eşdeğeri Megawatt Ulusal olarak Uygun Görülmüş Azaltım Eylemi Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu Yeni Piyasaya Dayalı Mekanizma Yeni Zelanda Kökenli Atanan Emisyon Yeni Zelanda Emisyon Ticaret Planı Yeni Zelanda Birimi Üretime dayalı Tahsis Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Planbureau voor de Leefomgeving (Hollanda Çevre Değerlendirme Kurumu) Piyasa Hazırlıklılığı için Ortaklık Faaliyetler Programı Milyondaki parça adedi 5 R / RBF REDD REDD+ RGGI S / SBSTA sCER T/ t tCO2 tCO2e U / UK UN (BM) UNDP UNEP UNFCCC US EPA Sonuçlara dayalı Finansman Ağaç Kesimi ve Orman Bozunmasından kaynaklı Emisyonların Azaltılması Sürdürülebilir orman yönetimi, ormanların korunumu ve karbon yutaklarının arttırılmasını dahil ederek REDD’in genişletilmesi Bölgesel Sera Gazı Girişimi Bilimsel ve Teknolojik Tavsiye için Yan Kurum İkincil Onaylı Emisyon Azaltması Ton (aksi belirtilmediği sürece bu raporda “ton”, 1 metrik ton, yani 1.000 kg’a tekabül etmektedir) Ton Karbon Dioksit Ton Karbon Dioksit Eşdeğeri Birleşik Krallık (İngiltere) Birleşmiş Milletler Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Birleşmiş Milletler Çevre Programı İklim Değişikliğine dair Birleşmiş Milletler Çerçeve Anlaşması Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Kuruluşu V / VCS Doğrulanmış Karbon Standardı Y/ y Yıl 6 İÇİNDEKİLER Kısaltmalar ve akronimlerin listesi İdari özet 4 10 1 / Giriş 15 2 / Dünya çapında mevcut ve yeni çıkan karbon fiyatlandırma araçları 19 2.1 Genel bakış, yakın zamanlı gelişmeler ve yeni çıkan eğilimler 2.1.1 Karbon fiyatlandırma araçlarına küresel bakış 2.1.2 Yakın zamanlı gelişmeler ve yeni çıkan eğilimler 2.2 Uluslararası karbon fiyatlandırma araçları 2.2.1 UNFCCC kapsamında uluslararası karbon fiyatlandırması 2.2.2 UNFCCC dışında uluslararası karbon fiyatlandırması 2.3 Bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma araçları 2.4 Kurumsal karbon fiyatlandırması 3 / Rekabetçilik ve karbon kaçağı 4/ 20 20 26 31 31 37 40 48 51 3.1 Karbon fiyatlandırmasının rekabetçilik üzerindeki etkisinin analizi 3.2 Karbon fiyatlandırmasının rekabetçilik üzerindeki olumlu etkileri 3.3 Karbon fiyatlarının rekabetçilik üzerindeki olumsuz etkisi; karbon kaçağı 3.4 Karbon kaçağı riski nasıl değerlendirilir? 3.5 Hangi firmalar ve ne zaman kaçağı önlemek için yardıma ihtiyaç duyar? 3.6 Maruz kalan ve hassas sektörlere nasıl yardım edilebilir? 3.6.1 Entegre yardım tedbirleri 3.6.2 Tamamlayıcı kaçak azaltım tedbirleri 3.6.3 Hedefli ve etkin kaçak yardım tedbirlerinin sağlanması 53 Azaltım konusunda uluslararası işbirliği 63 4.1 İklim azaltımına dair işbirliği için teşvikler 4.2 İşbirliği faydalarının gerçekleştirilmesi 65 69 Ek I – Kur oranları 73 Ek II – Kaçak riskini azaltmak için entegre yardım tedbirleri 74 Terimler Sözlüğü 80 7 54 56 58 59 60 60 62 62 Tablolar / 1 2 3 4 5 Şekiller / 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Kyoto Protokolü altında mekanizmalar için piyasa ve politika güncellemesi ve UNFCCC altındaki yeni mekanizmalar Uluslararası işbirliğinden elde edilen küresel maliyet tasarruflarına dair literatür incelemesi 1 Ağustos 2015 itibariyle döviz kur oranları Çeşitli kaçak yardım tedbirlerinin artıları ve eksileri Ücretsiz tahsis yaklaşımları ve bunların bir firmanın üretim ve emisyon yoğunluğu ile ilişkisi 36 Mevcut, yeni çıkan ve potansiyel bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma araçlarına genel bakış (ETS ve vergi) Halihazırda uygulamaya geçirilmiş veya programa alınmış bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma araçları: kapsanan küresel GHG emisyonlarının payı Mevcut karbon fiyatlandırma araçlarındaki fiyatlar Mevcut, yeni çıkan ve potansiyel bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma araçlarına genel bakış (ETS ve vergi) Halihazırda uygulamaya geçirilmiş veya programa alınmış bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma araçları: kapsanan küresel GHG emisyonlarının payı Mevcut karbon fiyatlandırma araçlarındaki fiyatlar Karbon fiyatlandırma araçlarında karbon fiyatı ve emisyonlarının kapsanması Sunulan INDC’ler 2020’ye kadar potansiyel CER arzı Yıllık ve kümülatif CER ve ERU piyasaya sürümü, ikincil CER fiyatları (sol) ve gönüllü denkleştirme piyasaya sürümü ve fiyatları (sağ) 11 8 67 73 74 75 12 13 22 23 24 25 32 35 37 11 12 13 14 15 16 Kutular / 1 2 3 4 5 6 7 8 Sektörel kapsam ve kapsanan GHG emisyonları ile birlikte uygulamaya geçirilmiş veya programa alınmış karbon fiyatlandırma araçları Şirketler tarafından CDP’ye açıklanmış ortalama dahili karbon fiyatının fiyat aralığı Emisyon kaçağını aktarmanın üç kanalı Karbon kaçağının tahmin edilen ve nihai değerlendirmeleri 2030 itibariyle on bölge için uluslararası işbirliğinin olmaması durumundaki azaltım maliyetleriyle karşılaştırmalı olarak uluslararası işbirliğinden elde edilecek maliyet tasarruflarının gösterimi 2030 itibariyle küresel en az maliyetlerde 2°C hedefine uygun GHG azaltımına ulaşabilmek için gereken yaklaşık bölgesel mali akışların gösterimi 41 Sayılarla karbon fiyatlandırması Emisyon ticareti sistemleri ve karbon vergileri Kamu bütçesini desteklemek üzere birer araç olarak karbon vergileri ve ETS’ler Küresel bir sanayi için küresel piyasaya dayalı tedbir Bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma araçlarında bazı seçilen değişikliklerin özeti Karbon fiyatlandırmasına ilişkin İklime Önem Verilmesi anketinden başlıca sonuçlar Karbon kaçağının farklı kanalları Karbon fiyatlandırma araçlarının birbirine bağlanması 21 27 30 9 48 57 58 68 72 39 47 49 57 70 İdari özet Paris iklim değişikliği konferansına geri sayım devam ederken, karbona bir fiyat biçmeye yönelik ivmenin arttığını gösteren net deliller mevcuttur. Dünya çapında karbon fiyatlandırmasındaki büyüme kayda değer olmuştur. Ocak 2012’den bu yana, halihazırda uygulamaya geçirilmiş veya uygulamaya geçirilmek üzere programa alınmış olan karbon fiyatlandırma araçlarının sayısı neredeyse iki katına çıkarak 20’den 38’e yükselmiştir. Ayrıca karbon fiyatlandırması kapsamında yer alan emisyonların payı da, son on yıl içerisinde üç kat artış sergilemiştir. büyük ulusal karbon fiyatlandırma girişimini teşkil etmektedir. Avrupa Birliği Emisyon Ticareti Sistemi (AB ETS), emisyonların yaklaşık 2 GtCO2e’sini kapsamakta olup, en büyük tek uluslararası karbon fiyatlandırma aracı olma sıfatını taşımaya devam etmektedir. Günümüzde, yaklaşık 40 ulusal yetki alanı ve 20’nin üzerinde şehir, eyalet ve bölge – küresel sera gazı (GHG) emisyonlarının neredeyse dörtte birini temsil eden bir toplam alan – karbona bir fiyat biçmektedir (Şekil 1). Bir arada karbon fiyatlandırma araçları, bu yetki alanlarındaki emisyonların yaklaşık yarısını kapsamaktadır ve bu da yaklaşık 7 Gigaton karbon dioksit eşdeğeri (GtCO2e) ya da küresel emisyonların yaklaşık yüzde 12’si etmektedir (bkz. Şekil 2). Bu yıl içerisinde şimdiye dek Kore Cumhuriyeti bir ETS’yi devreye sokmuş, Kaliforniya ve Québec’in üst sınır ticareti planları, GHG emisyon kapsamlarını, ulaştırma yakıtını da dahil ederek yaklaşık yüzde 35’ten 85’e genişletmiştir. Ayrıca Ontario, Kaliforniya ve Québec’in programlarıyla bağlantısı olan bir ETS’yi uygulamaya geçirme niyetini açıklamıştır. AB ETS’de önemli bir yapısal reform, 2019’da uygulamaya geçirilmek üzere onaylanmış ve 2020’den sonra AB ETS’nin revize edilmesine yönelik bir teklif sunulmuştur. Bu değişikliklerin, AB ETS’yi makroekonomik koşullardaki ani değişikliklere karşı daha dirençli kılması ve AB ETS’nin önümüzdeki on yıllık süreçte maliyete etkin emisyon azaltımlarını sağlamasına yardım etmesi beklenmektedir. Bugüne dek Çin ve Amerika Birleşik Devletleri, karbon fiyatlandırma araçları ile kapsanan en fazla emisyon hacmine sahip iki ülke olmuştur. Çin’de, karbon fiyatlandırma araçları 1 GtCO2e’yi kapsarken, Amerika Birleşik Devletlerinde 0,5 GtCO2e’yi kapsamaktadır. Çin, ulusal emisyon ticareti sistemine (ETS) geçme niyetini açıklamıştır. Halihazırda yedi adet pilot ETS’si bulunmaktadır ve bunlar bir arada, hacim itibariyle dünyadaki en 2015’deki gelişmeler, Hubei ve Çongçing’deki (iki adet Çinli yetki alanı) iki adet yeni bölgesel ya da şehir bazında ETS’nin uygulamaya geçirilmesi, Fransa ve Meksika’da karbon vergilerinin getirilmesi ve Şili’de yeni vergi mevzuatının kabul edilmesi gibi 2014’teki dönüm noktalarının ayak izlerini takip etmektedir. Bu yılda ayrıca, karbona dahili fiyat ataması kullanan şirket sayısında artış gözlenmiştir. 10 Şekil 1. Mevcut, yeni çıkan ve potansiyel bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma araçlarına genel bakış (ETS ve vergi) ALBERTA MANITOBA ONTARIO İNGİLİZ KOLUMBİYASI İZLANDA KAZAKİSTAN AB UKRAYNA KORE CUMHURİYETİ QUÉBEC WASHINGTON OREGON KALİFORNİYA JAPONYA RGGI TÜRKİYE ÇİN MEKSİKA TAYLAND BREZİLYA RIO DE JANEYRO SAO PAULO ŞİLİ YENİ ZELANDA GÜNEY AFRİKA NORVEÇ İSVEÇ DANİMARKA FİNLANDİYA KORE CUMHURİYETİ İNGİLTERE ESTONYA LETONYA İRLANDA POLONYA PORTEKİZ PEKİN TIANJIN KYOTO SAITAMA TOKYO HUBEI ŞANGHAY ÇONGÇING GUANGDONG TAYVAN ŞENZEN FRANSA SLOVENYA İSVİÇRE Karbon fiyatlandırma araçları cetveli ETS uygulanıyor veya programa alınmış Karbon vergisi uygulanıyor veya programa alınmış ETS ve karbon vergisi uygulanıyor veya programa alınmış ETS uygulanıyor veya programa alınmış, vergi düşünülüyor ETS veya karbon vergisi düşünülüyor Karbon vergisi uygulanıyor veya programa alınmış, ETS düşünülüyor Daireler, bölgesel ya da şehir bazında yetki alanlarını temsil etmektedir. Daireler, karbon fiyatlandırma aracının boyutunu temsil etmemektedir; sadece bölgesel ya da şehir bazında bölgeleri (büyük daireler) ve şehirleri (küçük daireleri) göstermektedir. Ulusal düzeyde Bölgesel ya da şehir bazında Not: Karbon fiyatlandırma araçları, mevzuat yoluyla resmi olarak kabul edilip resmi, planlanmış bir başlangıç tarihine sahip oldukları anda uygulamaya geçirmek için “programa alınmış” olarak addedilmektedir. 11 Şekil 2. Halihazırda uygulamaya geçirilmiş veya programa alınmış bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma araçları: kapsanan küresel GHG emisyonlarının payı %14 37 38 %12 36 35 %10 31 %8 Küresel GHG emisyonlarının payı 23 %6 14 15 18 20 %4 9 %2 %0 10 Uygulamaya geçirilen araç adedi 2 4 5 6 7 8 Finlandiya karbon vergisi (1990 ) İsviçre karbon vergisi (2008 ) Polonya karbon vergisi (1990 ) RGGI (2009 ) Şanghay Pilot ETS (2013 ) İsveç karbon vergisi (1991 ) İrlanda karbon vergisi (2010 ) Pekin Pilot ETS (2013 ) Norveç karbon vergisi (1991 ) İzlanda karbon vergisi (2010 ) Tianjin Pilot ETS (2013 ) Danimarka karbon vergisi (1992 ) Tokyo CaT (2010 ) Guangdong Pilot ETS (2013 ) Letonya karbon vergisi (1995 ) Saitama ETS (2011 ) Hubei Pilot ETS (2014 ) Slovenya karbon vergisi (1996 ) Kyoto ETS (2011 ) Çongçing Pilot ETS (2014 ) Estonya karbon vergisi (2000 ) Kaliforniya CaT (2012 ) Fransa karbon vergisi (2014 ) AB ETS (2005 ) Avustralya CPM (2012 - 2014) Meksika karbon vergisi (2014 ) Alberta SGER (2007 ) Japonya karbon vergisi (2012 ) Kore ETS (2015 ) İsviçre ETS (2008 ) Québec CaT (2013 ) Portekiz karbon vergisi (2015 ) Yeni Zelanda ETS (2008 ) Kazakistan ETS (2013 ) Güney Afrika karbon vergisi (2016 ) BC karbon vergisi (2008 ) UK karbon fiyat tabanı (2013 ) Şili karbon vergisi (2017 ) Şenzen Pilot ETS (2013 ) Not: Sadece bir ETS veya karbon vergisinin devreye sokulması veya devreden çıkartılması gösterilmektedir. Emisyonlar, 2012’deki küresel GHG emisyonlarının payı olarak verilmiştir. Küresel, bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında GHG emisyonlarındaki yıllık değişiklikler, grafikte gösterilmemektedir. Şehir düzeyinde Kyoto ETS’nin kapsamına dair verilere ulaşılamamıştır; bu yüzden kapsamı sıfır olarak gösterilmiştir. 12 Şekil 3. Mevcut karbon fiyatlandırma araçlarındaki fiyatlar ABD$140/ tCO2e İsveç karbon vergisi … … 130 64 62 Finlandiya karbon vergisi (ulaştırma yakıtları) İsviçre karbon vergisi ABD$60/ tCO2e 52 Norveç karbon vergisi (üst) 48 Finlandiya karbon vergisi (ısıtma yakıtları) Mevcut karbon fiyatları fazlasıyla değişkenlik göstermektedir – tCO2e başına ABD$1’dan başlayarak tCO2e başına ABD$130’a kadar değişebilmektedir (bkz. Şekil 3). Emisyonların büyük çoğunluğu (yüzde 85), tCO2e başına ABD$10’ın altında bir fiyata sahiptir ve bu, bilim adamları tarafından tavsiye edilen 2°C iklim sabitleme hedefini sağlamak için ekonomik modellerin gerekli olduğunu tahmin ettiği fiyatın önemli ölçüde altında kalmaktadır. Not: 1 Ağustos 2015’teki nominal fiyatlar sadece gösterim amaçlı verilmiştir. Karbon Fiyatlandırma Gözlemi 2015’te verilen şekiller, 1 Ağustos 2015’e göre güncellenmiştir. Karbon Fiyatlandırma Gözlemine göre farklılıklar, fiyatlar ve döviz kurlarındaki gündelik değişimler yüzündendir. Fiyatlar, karbon fiyatlandırma araçları arasında pek karşılaştırılabilir nitelikte değildir çünkü kapsanan sektör sayısı ve tatbik edilen tahsis yöntemlerindeki farklılıklar, özel muafiyetler ve farklı telafi yöntemlerinin kullanımı bu karşılaştırmayı zorlaştırmaktadır. ABD$40/ tCO2e 36 Bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma araçlarının 2015 yılındaki birleşik değerinin, küresel olarak ABD$50 milyar’ın biraz altında olduğu tahmin edilmektedir ve bunun neredeyse yüzde 70’i (yaklaşık ABD$34 milyar), ETS’lere, kalanı ise (yaklaşık yüzde 30) karbon vergilerine atfedilmektedir. Tokyo CaT ABD$20/tCO2e 28 25 23 22 ABD$20/ tCO2e 19 İngiltere karbon fiyat tabanı Danimarka karbon vergisi BC karbon vergisi İrlanda karbon vergisi İsviçre ETS, Kore ETS, AB ETS Slovenya karbon vergisi 16 Fransa karbon vergisi 13 12 Kaliforniya CaT, Québec CaT Alberta SGER Pekin Pilot ETS RGGI Şenzen Pilot ETS, Yeni Zelanda ETS 9 8 İzlanda karbon vergisi 6 Portekiz karbon vergisi 7 5 4 9 Hubei Pilot ETS Letonya karbon vergisi 8 7 6 Meksika karbon vergisi (üst) Norveç karbon vergisi (alt) Tianjin Pilot ETS 3 5 4 3 2 Meksika karbon vergisi (alt) Polonya karbon vergisi <1 US0$/ tCO2e 13 <1 Guangdong Pilot ETS 2 Çongçing Pilot ETS Kazakistan ETS, Estonya karbon vergisi Şanghay Pilot ETS, Japonya karbon vergisi Karbon fiyatlandırması gittikçe artan bir şekilde şirketler tarafından dahili olarak işletme ve yatırım stratejisinin analiz edilmesine yönelik bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu karbon fiyatlarının bir kısmı, zorunlu karbon fiyatlandırma araçlarındaki mevcut fiyat seviyelerinin ciddi ölçüde üzerindedir. Dahili karbon fiyatlandırması, ticari işletmelerde şart koşulan karbon fiyatı üzerindeki mevcut veya potansiyel etkiyi değerlendirmeye yönelik bir risk yönetim stratejisinin bir parçasını oluşturmaktadır. Düşük karbonlu yatırımlarda maliyet tasarruflarını ve gelir fırsatlarını tespit edip kıymetlendirmek için bir yöntem olarak da kullanılır. Parçalı karbon fiyatlandırma araçlarının bulunduğu bir dünyada, karbon fiyatlandırmasının bazı yurtiçi sanayi sektörlerinin uluslararası rekabetçiliği üzerindeki potansiyel etkisi bir endişe oluşturmaktadır. Karbon fiyatı sinyalleri güçlüyse ve iklim politikalarının sıkılığı yetki alanları arasında ciddi farklar gösteriyorsa karbon kaçağı riski oldukça gerçektir. Ancak rapor, var olan araştırmalara dayalı olarak karbon kaçağının – şirketin kendi üretimlerini ve/veya yatırımlarını, emisyon maliyetlerinin daha düşük olduğu yetki alanlarına kaydırmaları ve böylece oradaki emisyonları arttırmaları şeklinde tanımlanan olgu – kayda değer bir ölçüde gerçekleşmemiş olduğunu tespit etmiştir. Bu risk sadece sınırlı sayıda maruz kalan sektörü, aslen hem emisyon hem de ticari faaliyet açısından yoğun olan sektörleri etkiliyor gibi gözükmektedir. Bu risk, ücretsiz tahsisler, muafiyetler, indirimler ve sınırda düzenleme tedbirleri ve ayrıca özel tamamlayıcı tedbirler, örneğin mali yardım, gibi politika tasarım bileşenleri sayesinde etkin şekilde yönetilebilir. Gittikçe daha fazla ülke iklim değişikliğini önlemek için somut eylemler gerçekleştirmeye başladıkça karbon kaçağı riski azalır. Karbon fiyatlandırma araçları ve iklim finansı sayesinde uluslararası işbirliği, karbon fiyatlandırma sinyallerindeki mevcut asimetriyi gidermek, rekabetçilik üzerindeki etkileri hakkındaki endişeleri azaltmak ve şirketlerin korunmasına yönelik ihtiyacı ortadan kaldırmak konusunda yardımcı olabilir. Bu şartlar altında karbon fiyatları – özellikle yenilikçi, düşük karbonlu firmalara fayda sağlayarak ve emisyon açısından yoğun sanayilerde etkinliği en az olan firmaların teknik yükseltilmesi ya da piyasadan çıkışlarını destekleyerek – ekonomilerin performansını iyileştirmekte kullanılabilir. Bu, ekonominin toplam verimliliğini iyileştirecektir. Karbon kaçağı riskini azaltmaya ek olarak ülkeler arasındaki işbirliği, tek başına alınan yurtiçi eylemlere kıyasla 2°C iklim sabitleme hedefine ulaşmanın toplam maliyetini önemli ölçüde azaltabilir zira ülkeler böylece kimin emisyon azaltmalarını üstleneceği ve kimin bunlar için ödeme yapacağını seçmede daha esnek olabilirler. Ayrıca söz konusu işbirliği, düşük gelirli ülkelerdeki düşük karbonlu gelişimi güdebilir zira bu ülkelerin bazıları ekonomilerini modernize etmek, düşük karbonlu sektörlerde iş imkânları yaratmak ya da sürdürülebilir bir şekilde fakirliği azaltmak için gerekli kaynaklara sahip olmayabilir. Uluslararası işbirliği sayesinde, belli bir emisyon azaltma hedefiyle bağlantılı küresel maliyetler azaltılabilir ya da belli bir maliyetle daha büyük azaltım hedefine ulaşılabilir, ve gelişim açıkları daraltılabilir. Ekonomik modellerden elde edilen tahminlere göre, işbirliği sayesinde mali transferler 2030 itibariyle yılda 100–400 milyar ABD$’ına ulaşabilir, muhtemelen 2050 yılına gelindiğinde 2 trilyon ABD$’ına çıkabilir. Transferlerin boyutu kamu sektörü harcama seviyesinin üzerinde olacaktır ve araçların bir karışımı üzerinden kanalize edilmesi gerekecektir. Bunlar arasında ETS, karbon vergisi, denkleştirmeler gibi karbon fiyatlandırma araçları ve bunların kombinasyonları ile bağlantıları, ve ayrıca sonuçlara dayalı iklim finansının varyasyonları gibi yenilikçi hibrit araçlar da yer almaktadır. İklim finansı ve karbon fiyatlandırma araçları, bu mali transferleri desteklemekte ve işbirliğinin iklim değişikliğini azaltmasına olanak sağlamasında elzem olacaktır. 14 Bölüm Giriş 15 1 / Giriş 2014 yılı, kayıt tutmanın başladığı zamandan bu yana en sıcak yıl olmuştur1 ve sıcaklıklar şu anda, sanayileşme öncesi seviyelerinin 0,8°C üzerindedir. 2 Isı ve yağıştan kuraklık ve siklon faaliyetine, aşırı meteorolojik olayların sıklığı artmış,3 meskun mahaller, mahsuller, yiyecek, su ve enerji güvenliği üzerinde olumsuz etkilerini göstermiştir. Bu durumun, insanların yaşamları ve refahı üzerinde yarattığı riskin, küresel sera gazı (GHG) emisyonları eğiliminin kontrol edilmeden bırakılması halinde çok daha yüksek olması beklenmektedir. Uzmanlar, ortalama küresel sıcaklık artışının 2°C’nin altında kalması halinde en şiddetli iklim etkilerinin önlenebileceği görüşündedirler. Bu hedefe ulaşılmasını mümkün kılmak için tüm GHG emisyonlarında ciddi bir azalma sağlanması gerekmektedir. 2012’deki toplam 54 gigatonluk karbon dioksit eşdeğeri (GtCO2e) seviyesine kıyasla, GHG emisyonlarının 2050 yılına kadar 32 GtCO2e kadar azaltılması gerekmektedir.4 Uluslararası toplum, ülkeler tarafından bugüne dek ifade edilen gayret düzeyini, tehlikeli iklim değişikliğini önlemek için gerçekte gereken düzeye çıkartabilmek konusunda ciddi bir zorlukla karşı karşıyadır. Önümüzdeki 35 yıl içerisinde, küresel, düşük karbonlu bir enerji sistemine geçmek için yaklaşık 40 trilyon ABD$ ilave yatırım gerekecektir.5 İklim Değişikliğine dair Birleşmiş Milletler Çerçeve Anlaşması (UNFCCC) kapsamında yürütülen resmi iklim müzakerelerinin ötesinde, gereken değişikliklere ilişkin destek, çok çeşitli aktörlerden gelmektedir, 6 kamu ve özel sektör finansı da gittikçe artan önemli bir rol oynamaktadır. İklim değişikliği azaltımı ve uyarlamayla ilişkili günümüzdeki mali akışlar, küresel olarak yaklaşık 343–385 milyar ABD$/yıl tutmakta olup bu rakamın çoğu azaltım gayretlerine yöneliktir. 7 Ancak iklimi sabitlemek için bu kaynakların arttırılması ve yatırım kalıplarının değişmesi gerekmektedir. 16 1 Sıcaklık kaydı tutma işlemi 1880 yılında başlamıştır (Kaynak: NOAA Ulusal İklimsel Veri Merkezi, Küresel Analiz – Yıllık 2014, en son erişim tarihi: 28 Nisan 2015, https://www.ncdc.noaa.gov/sotc/global/2014/13 ) 2 3 Dünya Bankası, Sıcaklığı Azaltın: Yeni İklim Normalleriyle Uğraşılması, 2014. Dünya Bankası, Sıcaklığı Azaltın: Yeni İklim Normalleriyle Uğraşılması, 2014. 4 UNEP, bu hedef için gereken medyan emisyon seviyesinin 2030 yılında 42 GtCO2e ve 2050’de 22 GtCO2e olduğunu ifade etmektedir. Kaynak: UNEP, Emisyon Açığı Raporu 2014. IPCC’ye göre, sıcaklık değişikliğinin 2°C altında tutulabilmesi konusunda muhtemel bir olanağa sahip olabilmek için küresel emisyonların 2050 yılında, 2010 seviyelerine kıyasla %40-70 oranında azaltılması gerekmektedir. Kaynak: IPCC, İklim Değişikliği 2014: İklim Değişikliğinin Azaltımı –Politika Yapıcılar için Özet, 2014. 5 İlave yatırım, olağan ticari işler senaryosunda yatırım yapılması beklenen tutar olan 318 trilyon ABD$’ının üzerinde gereken miktardır. Kaynak: Uluslararası Enerji Kurumu, Enerji Teknoloji Perspektifleri 2015, 2015. 6 7 UNEP, Bölgesel ya da şehir bazında aktörler ve işletmelerin iklim taahhütleri: Emisyon azaltma etkilerinin nicel değerlendirmesi, 2015. IPCC, İklim Değişikliği 2014: İklim Değişikliğinin Azaltımı –Politika Yapıcılar için Özet, 2014. 16 Karbondan arındırılmış bir ekonomiye geçişte, karbon fiyatlandırmasının asli rolüne dair hem hükümetler hem de işletmeler arasında artmakta olan bir fikir birliği söz konusudur. GHG emisyonlarına yeterli bir fiyat getirilmesi, yakıt olarak kömürden doğal gaza geçiş, yenilenebilir enerji konuşlandırması, enerji verimliliği tedbirlerinin benimsenmesi ve sanayide düşük karbonlu teknolojilerin kullanılması gibi çeşitli eylemleri desteklemek için gereken mali yatırımları mobilize etmeye yardımcı olur. ticaret sistemlerini (ETS’ler), karbon vergilerini, denkleştirme mekanizmalarını, ve sonuçlara dayalı finansı (RBF) değil aynı zamanda şirketler tarafından belirlenen dahili karbon fiyatlarını da içermektedir. Bu kapsam göz önünde bulundurularak, GHG emisyonları üzerine dolaylı fiyat koyan diğer politikalar – örneğin fosil yakıt sübvansiyonlarının kaldırılması, enerji vergilendirmesi, yenilenebilir enerji için destek ve enerji verimlilik sertifikası ticareti – dahil değildir. Hükümetler için karbon fiyatlandırması, emisyon azaltımı sağlanmasına yönelik bir araçtır ve aynı zamanda bir gelir kaynağıdır, ve bu da, günümüzdeki bütçesel kısıtların yer aldığı ekonomik çevrede özel bir önem taşımaktadır. İşletmeler, zorunlu karbon fiyatlarının işlemleri üzerindeki etkisini değerlendirmek ve potansiyel maliyet tasarrufu ile gelir fırsatlarını tespit etmek üzere bir araç olarak dahili karbon fiyatlandırmasını kullanmaktadır. Son olarak, uzun vadeli yatırımcılar, iklim değişikliği politikalarının yatırım portföyleri üzerindeki potansiyel etkisini analiz etmek için karbon fiyatlandırmasını kullanmaktadır, böylece yatırım stratejilerini yeniden değerlendirip, sermayelerini düşük karbonlu veya iklim açısından güvenli faaliyetlere yeniden tahsis edebilmektedirler. Bu araçlarda gözlemlenen karbon fiyatları, ABD$1/tCO2e’nin altından $ABD130/tCO2e’ye kadar değişerek kendi aralarında ciddi farklılık göstermektedir. Emisyonların büyük çoğunluğuna (yüzde 85’ine), ABD$10/tCO2e’nin altında fiyat biçilmektedir ve bu, bilim adamları tarafından tavsiye edilen 2°C iklim sabitleme hedefini sağlamak için ekonomik modellerin gerekli olduğunu tahmin ettiği fiyatın önemli ölçüde altında kalmaktadır. Karbon fiyatlandırmasının dünya çapında homojen olarak uygulamaya geçirilmemiş olması nedeniyle, etkilenen sanayilerin karşı karşıya kaldığı kilit sorunlardan biri karbon kaçağıdır – üretim ve ilişkili emisyonların, eşdeğer politikaları yürürlüğe koymamış olan yetki alanlarına kayması durumudur bu. 3. Bölüm bu sorunu incelemekte ve bunu azaltmaya yönelik politika hükümleri önermektedir. Geçtiğimiz yıl içerisinde, operasyonel deneyimlerden edinilen derslere dayalı olarak yeni karbon fiyatlandırma araçları piyasaya çıkartılmıştır ve var olanlarda evrim sürecinden geçmektedir. Bu var olan ve yeni araçlar, ve ayrıca karbon fiyatlandırması eğilimleri, 2. Bölümde ele alınmaktadır. Bu raporun amaçları için karbon fiyatlandırması terimi, GHG emisyonlarına açık bir fiyat 8 koyan girişimlerden bahsetmek için kullanılmaktadır. Bu girişimler, sadece emisyon Son olarak, karbon fiyatlandırması ve diğer politika araçlarının sağlayabileceği emisyon azaltmalarını optimize etmek için, her seviyede işbirliği gerekmektedir. 4. Bölüm, ortak bir azaltım gayretinin mantık çerçevesi ve potansiyel ekonomik getirilerine odaklanmaktadır. Bu rapor, karbon fiyatlandırma araçlarının ve uluslararası işbirliği sayesinde maliyet tasarrufu elde etmek için gereken kaynakların mobilize edilmesindeki elzem rollerini irdeleyerek son bulmaktadır. 8 Bir diğer deyişle, ton of CO2 başına bir değer olarak ifade edilen bir fiyat. 17 _____________________ » İklim değişikliği hepimiz için büyük tehlikeleri beraberinde getirmektedir. Bu da, zararlı sera gazı emisyonlarını etkin bir şekilde sınırlandırmamız gerektiği anlamına gelmektedir. Ekonomik teşvikler, bu hedefe ulaşmanın iyi yollarından biridir. Karbon fiyatlandırması, düşük karbonlu veya karbonsuz teknolojilere yapılan yatırımları çekici kılmaktadır ve fosil yakıtların etkin şekilde kullanılmasını sağlamaktadır. Bu, bizim ortak iki derece iklim hedefine sadık kalmamıza yardım etmektedir. […] Ülkemizin pozitif ekonomik kalkınması, teknolojik ilerleme ve büyümenin, iklim koruma ile birlikte el ele yol alabileceğini göstermektedir. […] Sera gazlarının zararlı emisyonlarının bir bedeli olmalıdır. İklim korunumu konusunda herhangi elle tutulur bir ilerleme sağlayabilmemizin tek yolu budur. Ve bu, sonunda çok daha yüksek bir bedel ödemek zorunda kalmamamızı sağlamanın da tek yoludur. Neyse ki bir çok hükümet ve şirket halihazırda karbon fiyatlandırma araçlarını kullanmaktadır. Ümidimiz, tüm ülkelerin, ekonomik verimliliğe sahip ve düşük karbonlu gelişimin onlara sunabileceği fırsatları görebilmeleridir. « Angela Merkel, Almanya Başbakanı _____________________ 18 Bölüm Dünya çapında mevcut ve yeni çıkan karbon fiyatlandırma araçları 19 2 / Dünya çapında mevcut ve yeni çıkan karbon fiyatlandırma araçları 2.1 GENEL BAKIŞ, YAKIN ZAMANLI GELİŞMELER VE YENİ ÇIKAN EĞİLİMLER _________________ 2.1.1 Karbon fiyatlandırma araçlarına küresel bakış 31 Ağustos 2015 itibariyle 39 ulusal ve 23 bölgesel ya da şehir bazında yetki alanı, ETS’ler ve vergiler sayesinde karbona bir fiyat biçmektedir (Kutu 1 ve Şekil 4). Bir arada bu karbon fiyatlandırma araçları, yaklaşık 7 GtCO2e’lik bir miktarı, yani yıllık küresel GHG emisyonlarının yaklaşık yüzde 12’sini kapsamaktadır. 9 Bu, önemli bir ilerlemeyi temsil etmektedir: Karbon fiyatlandırma araçlarının sayısı 2012’den bu yana yüzde 90 artmıştır. Daha spesifik olarak ifade etmek gerekirse, 1 Ocak 2012’den bu yana, uygulamaya geçirilen ve programa alınan karbon fiyatlandırma araçlarının sayısı 20’den 38’e çıkmıştır. Buna ek olarak, bir karbon fiyatlandırma aracı altındaki küresel emisyonların payı, son on yıl içerisinde üç kat artış sergilemiştir (Şekil 5).10. 9 Şekil 5, karbon fiyatlandırma araçlarının getirilmesinden bu yana üç ayrı dönemi göstermektedir: (i) 1990-2005 dönemi: bu dönem, karbon vergisini tanıtan erken harekete geçenlerin hakimiyetinde olmuştur; (ii) 2005-2011 dönemi, Kyoto Protokolünün başlangıcına ve, büyük ölçüde Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sisteminin (AB ETS) uygulamaya geçirilmesi nedeniyle, GHG emisyonlarının kapsanmasında hızlı bir genişlemeye şahit olmuştur; 11 ve (iii) 2012’den günümüze kadarki dönem, aslen Kyoto Protokolü altındaki mekanizmaların gerilemesi ve hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerde yeni, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında, karbon fiyatlandırma araçlarının ortaya çıkması ile tanımlanmaktadır. _________________ » Karbon fiyatlandırma araçlarının sayısı 2012’den bu yana yüzde 90 artmıştır. « _________________ AB ETS, 28 AB üye devleti ve Avrupa Ekonomik Alanının üç diğer üyesinde (İzlanda, Lihtenştayn, ve Norveç) faaliyet göstermektedir. 10 Bu sayılar, her bir yetki alanındaki GHG emisyonu güncellenmiş rakamlarını, mevcut karbon fiyatlandırma araçlarının tasarımı ve kapsamındaki değişiklikleri, yeni araçların dahil edilmesini ve yeni verilerin erişilebilirliğini yansıtacak şekilde düzenli olarak revize edilmektedir. Dolayısıyla, bu rakamlar ve daha önceki Karbon fiyatlandırması durum ve eğilimleri raporlarındaki rakamlar, birbiriyle karşılaştırılabilir durumda olmayabilir. 11 2005 yılında karbon fiyatlandırma araçları, yıllık küresel GHG emisyonlarının yüzde 4’ünü kapsamıştır; 2015 yılında ise bu rakam yüzde 12 düzeyine ulaşmıştır. 20 Kutu 1. Sayılarla karbon fiyatlandırması 39 23 ULUSAL YETKİ ALANI BÖLGESEL YA DA ŞEHİR BAZINDA YETKİ ALANI karbon fiyatlandırma araçlarına sahiptir %90 38 KARBON FİYATLANDIRMA ARACI ARTIŞ halihazırda uygulamaya geçirilmiş veya uygulamaya geçirilmek üzere programa alınmış 1 Ocak 2012’ye göre araç sayısındaki artış YILLIK KÜRESEL GHG EMİSYONLARININ KAPSANMA ORANI ~%12 = 7 GtCO2e %8 %4 ETS KARBON VERGİLERİ 3x ARTIŞ 2005-2015 döneminde kapsanan küresel emisyonlar payında gözlemlenmiştir UYGULAMAYA GEÇİRİLEN ARAÇLARDAKİ FİYATLAR ABD$ 1-130/tCO2e emisyonların %85’i, <ABD$ 10/tCO2e düzeyinde bir fiyat ile kapsanmaktadır UYGULAMAYA GEÇİRİLEN ARAÇLARIN YILLIK DEĞERİ ABD$ 50 milyar tutarının biraz altında kalmaktadır. 12 12 Uygulamaya geçirilen karbon fiyatlandırma araçlarının değerine ilişkin yapılan hesaplama için dipnot 15’e bakınız. 21 Şekil 4. Mevcut, yeni çıkan ve potansiyel bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma araçlarına genel bakış (ETS ve vergi) ALBERTA MANITOBA ONTARIO İNGİLİZ KOLUMBİYASI İZLANDA KAZAKİSTAN AB UKRAYNA KORE CUMHURİYETİ QUÉBEC WASHINGTON OREGON KALİFORNİYA JAPONYA RGGI TÜRKİYE ÇİN MEKSİKA TAYLAND BREZİLYA RIO DE JANEYRO SÃO PAULO ŞİLİ YENİ ZELANDA GÜNEY AFRİKA NORVEÇ İSVEÇ DANİMARKA FİNLANDİYA KORE CUMHURİYETİ İNGİLTERE ESTONYA LETONYA İRLANDA POLONYA PORTEKİZ PEKİN TIANJIN KYOTO SAITAMA TOKYO HUBEI ŞANGHAY ÇONGÇİNG GUANGDONG TAYVAN ŞENZEN FRANSA SLOVENYA İSVİÇRE ETS uygulanıyor veya programa alınmış Karbon vergisi uygulanıyor veya programa alınmış Karbon fiyatlandırma araçları cetveli Ulusal düzeyde Bölgesel ya da şehir bazında ETS veya vergisi düşünülüyor ETS ve karbon vergisi uygulanıyor veya programa alınmış ETS uygulanıyor veya programa alınmış, vergi düşünülüyor Karbon vergisi uygulanıyor veya programa alınmış, ETS düşünülüyor Daireler, bölgesel ya da şehir bazında yetki alanlarını temsil etmektedir. Daireler, karbon fiyatlandırma aracının boyutunu temsil etmemektedir; sadece bölgesel ya da şehir bazında bölgeleri (büyük daireler) ve şehirleri (küçük daireleri) göstermektedir. Not: RGGI = Bölgesel Sera Gazı Girişimi. Karbon fiyatlandırma araçları, mevzuat yoluyla resmi olarak kabul edilip resmi, planlanmış bir başlangıç tarihine sahip oldukları anda uygulamaya geçirmek için “programa alınmış” olarak addedilmektedir Uygulamaya geçirilmiş veya programa alınmış araçlar: Ulusal ETS’ler: Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Hırvatistan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Kazakistan, Lihtenştayn, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Yeni Zelanda, Kore Cumhuriyeti, Romanya, Slovakya ve İspanya. Ulusal karbon vergileri: Şili, Japonya, Meksika ve Güney Afrika. Hem ETS hem karbon vergisi: Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, İzlanda, İrlanda, Letonya, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovenya, İsveç, İsviçre ve Birleşik Krallık (İngiltere). Bölgesel ya da şehir bazında ETS’ler: Alberta, Pekin, Kaliforniya, Çongçing, Connecticut, Delaware, Guangdong, Hubei, Kyoto, Maine, Maryland, Massachusetts, New Hampshire, New York, Québec, Rhode Island, Saitama, Şanghay, Şenzen, Tianjin, Tokyo ve Vermont. Bölgesel ya da şehir bazında karbon vergisi: İngiliz Kolumbiyası. Düşünülmekte olan araçlar: Ulusal ETS veya karbon vergisi: Brezilya, Çin, Japonya (ETS), Meksika (ETS), Kore Cumhuriyeti (karbon vergisi), Tayland, Türkiye ve Ukrayna Bölgesel ya da şehir bazında ETS veya karbon vergisi: Manitoba, Ontario, Oregon, Rio de Janeyro, São Paolo, Tayvan ve Washington Eyaleti. 22 Şekil 5. Halihazırda uygulamaya geçirilmiş veya programa alınmış bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma araçları: kapsanan küresel GHG emisyonlarının payı %14 37 38 %12 36 35 %10 31 %8 23 Küresel GHG emisyonlarının payı %6 14 15 18 20 %4 9 %2 %0 10 Uygulamaya geçirilen araç adedi 2 4 5 6 7 8 Finlandiya karbon vergisi (1990 ) İsviçre karbon vergisi (2008 ) Şenzen Pilot ETS (2013 ) Polonya karbon vergisi (1990 ) RGGI (2009 ) Şanghay Pilot ETS (2013 ) İsveç karbon vergisi (1991 ) İrlanda karbon vergisi (2010 ) Pekin Pilot ETS (2013 ) Norveç karbon vergisi (1991 ) İzlanda karbon vergisi (2010 ) Tianjin Pilot ETS (2013 ) Danimarka karbon vergisi (1992 ) Tokyo CaT (2010 ) Guangdong Pilot ETS (2013 ) Letonya karbon vergisi (1995 ) Saitama ETS (2011 ) Hubei Pilot ETS (2014 ) Slovenya karbon vergisi (1996 ) Kyoto ETS (2011 ) Çongçing Pilot ETS (2014 ) Estonya karbon vergisi (2000 ) Kaliforniya CaT (2012 ) Fransa karbon vergisi (2014 ) AB ETS (2005 ) Avustralya CPM (2012 - 2014) Meksika karbon vergisi (2014 ) Alberta SGER (2007 ) Japonya karbon vergisi (2012 ) Kore ETS (2015 ) İsviçre ETS (2008 ) Québec CaT (2013 ) Portekiz karbon vergisi (2015 ) Yeni Zelanda ETS (2008 ) Kazakistan ETS (2013 ) Güney Afrika karbon vergisi (2016 ) BC karbon vergisi (2008 ) UK karbon fiyat tabanı (2013 ) Şili karbon vergisi (2017 ) Not: Sadece bir ETS veya karbon vergisinin devreye sokulması veya devreden çıkartılması gösterilmektedir. Emisyonlar, 2012’deki küresel GHG emisyonlarının payı olarak verilmiştir. Küresel, bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında GHG emisyonlarındaki yıllık değişiklikler, grafikte gösterilmemektedir. Şehir düzeyinde Kyoto ETS’nin kapsamına dair verilere ulaşılamamıştır; bu yüzden kapsamı sıfır olarak gösterilmiştir. 23 Şekil 6. Mevcut karbon fiyatlandırma araçlarındaki fiyatlar ABD$140/ tCO2e İsveç karbon vergisi … … 130 64 62 Finlandiya karbon vergisi (ulaştırma yakıtları) İsviçre karbon vergisi ABD$60/ tCO2e 52 Norveç karbon vergisi (üst) 48 Finlandiya karbon vergisi (ısıtma yakıtları) 2015 yılındaki bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma araçlarının küresel değeri 50 milyar ABD$’ının biraz altında olarak tahmin edilmektedir.15 Not: 1 Ağustos 2015’teki nominal fiyatlar sadece gösterim amaçlı verilmiştir. Karbon 16 Fiyatlandırma Gözlemi 2015’te verilen şekiller, 1 Ağustos 2015’e göre güncellenmiştir. Karbon Fiyatlandırma Gözlemine göre farklılıklar, fiyatlar ve döviz kurlarındaki gündelik değişimler yüzündendir. Fiyatlar, karbon fiyatlandırma araçları arasında pek karşılaştırılabilir nitelikte değildir çünkü kapsanan sektör sayısı ve tatbik edilen tahsis yöntemlerindeki farklılıklar, özel muafiyetler ve farklı telafi yöntemlerinin kullanımı bu karşılaştırmayı zorlaştırmaktadır. ABD$40/ tCO2e 36 Fiyatlar günümüzde yaklaşık ABD$1’den ABD$130/tCO2e’ye kadar değişmektedir (Şekil 6) ve son yıl içerisinde mutlak değer açısından çok az hareket kaydetmiştir.13 Bu nispi olarak geniş aralığa rağmen, emisyonların yüzde 99’u, ABD$30/tCO2e altında bir fiyata sahiptir ve yüzde 85’i ise ABD$10/tCO2e’nin altında fiyatlandırılmaktadır (Şekil 7). Çoğu senaryo analizi, 2030 yılı itibariyle ABD$80/tCO2e ve ABD$120/tCO2e arasında bir küresel ortalama karbon fiyatının küresel ısınmanın 2°C ile sınırlanması hedefi ile tutarlı olacağını belirtmektedir.14 Her ne kadar bu, büyük ölçekli iklim-ekonomi modelleri ile hesaplanan karbon fiyatları açık/kesin karbon vergisi oranı ya da tahsisat fiyatı olmak zorunda olmasa da, bu aralık ile, günümüzde gözlenen fiyatlar arasındaki fark, önümüzdeki zorluğun ölçeğini açıkça gözler önüne sermektedir. Tokyo CaT ABD$20/tCO2e 28 25 23 22 ABD$20/ tCO2e 19 İngiltere karbon fiyat tabanı Danimarka karbon vergisi BC karbon vergisi İrlanda karbon vergisi İsviçre ETS, Kore ETS, AB ETS Slovenya karbon vergisi 16 Fransa karbon vergisi 13 12 Kaliforniya CaT, Québec CaT Alberta SGER Pekin Pilot ETS RGGI Şenzen Pilot ETS, Yeni Zelanda ETS 9 8 İzlanda karbon vergisi 6 Portekiz karbon vergisi 7 5 4 9 Hubei Pilot ETS Letonya karbon vergisi 8 7 6 Meksika karbon vergisi (üst) Norveç karbon vergisi (alt) Tianjin Pilot ETS 3 5 4 3 2 Meksika karbon vergisi (alt) Polonya karbon vergisi <1 US0$/ tCO2e 24 <1 Guangdong Pilot ETS 2 Çongçing Pilot ETS Kazakistan ETS, Estonya karbon vergisi Şanghay Pilot ETS, Japonya karbon vergisi Karbon fiyatı [ABD$/tCO2e] Şekil 7. Karbon fiyatlandırma araçlarında karbon fiyatı ve emisyonların kapsanması İsveç karbon vergisi … … … … 130 70 İsviçre karbon vergisi Finlandiya karbon vergisi 60 50 Polonya karbon vergisi Japonya karbon vergisi AB ETS İzlanda karbon vergisi Pekin Pilot ETS RGGI Tokyo CaT İngiltere karbon fiyatı tabanı Danimarka karbon vergisi BC karbon vergisi Portekiz karbon vergisi Şenzen Pilot ETS 40 İrlanda karbon vergisi Slovenya karbon vergisi Yeni Zelanda ETS Hubei Pilot ETS Letonya karbon vergisi Tianjin Pilot ETS 30 Fransa karbon vergisi Québec CaT Kaliforniya CaT Alberta SGER Norveç karbon vergisi İsviçre ETS Guangdong Pilot ETS Çongçing Pilot ETS 20 Meksika karbon vergisi Kazakistan ETS Estonya karbon vergisi Şanghay Pilot ETS 10 Kore ETS 0 0 1000 2000 3000 4000 5000 Not: Meksika, Finlandiya ve Norveç’te uygulanan karbon vergisi, fosil yakıt türü ve kullanıma göre değişiklik göstermektedir. Grafikler, bu yetki alanlarındaki farklı vergi oranların kapsanan emisyonların miktarına göre ağırlıklandırılmış ortalama karbon vergisi oranlarını göstermektedir. 13 14 15 16 ETS 6000 Kapsanan emisyonlar [MtCO2e] Karbon vergisi 13 Bir OECD analizi, ekonomik olarak benzer olmaları nedeniyle açık/ belirtilmiş karbon vergilerini ve özel enerji vergilerinden çıkartılan dolaylı karbon vergisi oranlarını dikkate alarak CO2 için bir toplam etkin vergi oranı hesaplamıştır. Ortalama olarak, bir OECD ülkesi için 2012 yılındaki toplam etkin vergi oranı karayolu ulaştırmasında kullanılan petrol ürünleri için €164/tCO2, ısınma ve proses kullanımında kullanılan petrol ürünleri için €24/tCO2 ve ısınma ve proses kullanımında kullanılan kömür ve turba için €5/tCO 2 düzeyindedir. Kaynak: OECD, Enerji Kullanımının Vergilendirilmesi, 2015. 14 Leon Clarke, Kejun Jiang, Keigo Akimoto, Mustafa Babiker, Geoffrey Blanford, Karen Fisher-Vanden, Jean-Charles Hourcade, Volker Krey, Elmar Kriegler, Andreas Loschel, David McCollum, Sergey Paltsev, Steven Rose, Priyadarshi R. Shukla, Massimo Tavoni, Bob van der Zwaan ve Detlef P. van Vuuren, “Dönüşüm Yollarının Değerlendirilmesi,” İklim Değişikliği 2014: İklim Değişikliğinin Azaltımı. III. Çalışma Grubunun İklim Değişikliğine dair Hükümetler Arası Panelin Beşinci Değerlendirme Raporuna Katkısı, 2014; IEA, Dünya Enerjisine Genel Bakış, 2014. 15 ETS piyasalarının toplam değeri, her bir ETS’nin 2015, ya da verinin erişilebilir olduğu en son yıl için yıllık tahsisat hacminin 1 Nisan 2015’teki tahsisat fiyatıyla çarpılması ile tahmin edilmektedir. Karbon vergileri için toplam değer ise, 2015 için resmi hükümet bütçelerinden elde edilmektedir. (Bir ETS için) Tahsisat hacmine ya da (bir karbon vergisi için) bütçe bilgilerine erişilemediği yerde, karbon fiyatlandırma aracının değeri, kapsanan GHG emisyonlarının 1 Nisan 2015’teki nominal karbon fiyatıyla çarpılması ile hesaplanmıştır. 2014 Karbon Fiyatlandırması Durum ve Eğilimleri raporu, sadece ETS’ler için 32 milyar ABD$ toplam değeri rapor etmiştir. 1 Nisan 2015 itibariyle küresel ETS’lerin değeri 34 milyar ABD$ olmuştur —2014’e göre hafif bir artış— bunun da aslen sebebi, Kore Cumhuriyeti ETS’sinin faaliyete geçirilmesi ve, Kaliforniya ve Québec ETS’lerindeki GHG emisyon kapsamının genişletilmesidir. Temmuz 2014’te Avustralya’nın Karbon Fiyatlandırma Mekanizmasının yürürlükten kaldırılmasına rağmen bu artış elde edilebilmiştir. Dünya çapında karbon vergilerinin toplam değeri yaklaşık 14 milyar ABD$’dır. Karbon Fiyatlandırma Gözlemi 2015’te sunulan değerleri 1 Ağustos 2015’e güncellemeye gerek olmamıştır zira söz konusu sunumun Mayıs 2015’te basımı sonrasında yeni bir karbon fiyatlandırma aracı uygulamaya geçirilmemiş ya da var olan araçlarda herhangi bir değişiklik oluşmamıştır. Ayrıca, 4 aylık bir dönem içerisinde fiyatlar ve döviz kurlarındaki gündelik değişiklikler, küresel karbon fiyatlandırma araçlarının evriminin bir göstergesi olarak kullanılamaz. 16 Kossoy, Alexandre; Peszko, Grzegorz; Oppermann, Klaus; Prytz, Nicolai; Gilbert, Alyssa; Klein, Noemie; Lam, Long; Wong, Lindee. 2015. Karbon Fiyatlandırma Gözlemi 2015. Washington, DC. Dünya Bankası. 25 2.1.2 Yakın zamanlı gelişmeler ve yeni çıkan eğilimler Bu rapor, 2014-2015 dönemindeki karbon fiyatlandırmasındaki gelişmeleri izlemekte 17 ve hükümetlerin devam eden ilgisi ile özel sektörün artmakta olan müdahiliyetine dikkat çekmektedir. Karbon fiyatlandırmasında daha fazla deneyim elde edildikçe yeni araçlar tasarlanmakta ve var olanlar, geçtiğimiz on yılda öğrenilen dersleri yansıtacak şekilde yeniden düzenlenmektedir. Bu bölüm, bu yeni çıkan eğilimleri ve politika tasarım derslerini ele alınmaktadır. Yeni araçlar çıkmaya devam etmektedir Altı yetki alanı, bu raporun kapsadığı 2014-2015 döneminde yeni karbon fiyatlandırma araçlarını uygulamaya geçirmiştir. Bu araçlar arasında aşağıdakiler yer almaktadır: 2014’te Çin ve Amerika Birleşik Devletleri, iklim değişikliğine dair bugüne dek en önemli ikili anlaşmalardan birine imza attılar. Dünyanın en büyük iki emisyon salıcısı arasındaki bu anlaşmanın bir parçası olarak her ikisi de GHG emisyon azaltma hedefleri taahhüt ettiler. Çin ve Amerika Birleşik Devletleri ayrıca, karbon fiyatlandırma araçları altında kapsanan emisyon hacmi en büyük olan iki ülkedir. Eğer her bir ülkenin bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma araçları toplanırsa, karbon fiyatlandırması Çin’de yaklaşık 1 GtCO2e ve Amerika Birleşik Devletleri’nde de 0.5 GtCO2e düzeyinde GHG emisyon hacmini kapsamaktadır. 19 Amerika Birleşik Devletleri bu emisyon azaltma hedefini kısmen A.B.D.’nin Çevre Kurumunun (US EPA) Ağustos 2015’te sonuçlandırılmış olan Temiz Güç Planı sayesinde tutturmayı planlamaktadır. _________________ » Çin ve Amerika Birleşik Devletleri, karbon fiyatlandırma araçları altında kapsanan emisyon hacmi en büyük olan iki ülkedir. « –– 2014 yılında: –– Hubei ve Çongçing’deki ETS’ler (her ikisi de Çin’dedir) ––Fransa ve Meksika’daki karbon vergileri18 –– 2015 yılında: –– Kore Cumhuriyeti’ndeki ETS, –– Portekiz’deki karbon vergisi. Buna ek olarak Şili, 2017’de yürürlüğe girmek üzere bir karbon vergisi için bir mevzuatı kabul etmiş, Tayvan ve Ontario ise gelecekte bir ETS’yi kabul edeceklerini bildirmişlerdir. Planlanmış olduğu üzere 1 Ocak 2015’te Kaliforniya ve Québec, Emisyon üst sınırı ve ticareti planlarının GHG kapsamını, ulaştırma yakıtlarını içerecek şekilde genişletmiştir. 17 _________________ Bu arada, ulusal veya bölgesel ölçekte emisyon azaltımı konusunda karbon fiyatlandırmasının rolü konusundaki tartışmalar devam etmektedir. Avustralya, Karbon Fiyatlandırma Mekanizmasını Doğrudan Eylem Planı ile değiştirmiştir ve bu yeni sistem, denkleştirmeyi devam ettirmektedir ancak GHG emisyonlarına bir üst sınır şartı getirmemektedir. Oregon, Ontario ve Washington eyaletleri, karbon fiyatlandırma araçlarını uygulamaya geçirmiş olan komşu eyaletlerin – İngiliz Kolumbiyası, Kaliforniya, Québec ve Bölgesel Sera Gazı Girişimi (RGGI) 20 eyaletleri – öncülüğünü takip ederek bir ETS’yi uygulamaya geçirmeyi düşünmektedir. Bu rapor, 1 Ocak 2014 ile 1 Ağustos 2015 arasındaki dönemi kapsamaktadır. 18 Fransa ve Meksika karbon vergileri hakkında daha fazla bilgi için lütfen bakınız: Dünya Bankası, Karbon Fiyatlandırması Durum ve Eğilimleri 2014, Mayıs 2014. 19 Kapsanan GHG emisyonlarının hacmi, ETS’nin tahsisat hacmine (yani üst sınır boyutuna) eşdeğer değildir. Üst sınırın boyutu, bir ETS’nin değerini hesaplamada kullanılır. 20 Bölgesel Sera Gazı Girişimi (RGGI), Amerika Birleşik Devletlerinde GHG emisyonlarını azaltmaya yönelik ilk piyasaya dayalı düzenleyici programdır. Connecticut, Delaware, Maine, Maryland, Massachusetts, New Hampshire, New York, Rhode Island ve Vermont eyaletleri arasında, elektrik sektöründen kaynaklı CO2 emisyonlarını bir üst sınıra tabi tutup azaltmak üzere devreye sokulmuş işbirlikçi bir gayrettir. 26 Karbon fiyatlandırması için destek kamu ve özel sektörlerde artışta. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerdeki çeşitli hükümet liderleri ve politika yapıcılar, küresel karbondan arındırılmış bir ekonomiye ulaşabilmek için karbon fiyatlandırmasının kullanımını savunmaya devam etmektedir.21 İşletme liderleri de, gittikçe artan bir şekilde bu konuya müdahil olmaktadır ve birçoğu karbon fiyatlandırması konusundaki desteğini ifade etmiştir. Örneğin 1.000’i aşkın yatırımcı ve şirket, “Karbona bir Fiyat Koyun Beyanı”nı imzalamıştır. 22 Buna ek olarak, karbon fiyatlandırması için bir işletme vakasını ortaklaşa olarak oluşturmak ve başarılı bir politika tasarım ve uygulamasına yönelik kilit ilkeleri ortaya koymak amacıyla, Karbon Fiyatlandırma Liderlik Koalisyonu gibi çeşitli girişimler başlatılmıştır.23 Karbon fiyatlandırma aracının seçimi, ulusal şartlara ve politik gerçekliklere dayanmaktadır. Karbon fiyatlandırmasına ilişkin on yılı aşkın bir deneyimin ardından, bir ETS’nin mi yoksa verginin mi daha üstün olduğuna ilişkin uzun süredir devam eden tartışmanın yerini, pragmatik bir diyalog almıştır. Aslında, hangi aracın en uygun olduğu, belli bir yetki alanındaki özel şartlara ve ortama bağlıdır ve aracın politika hedefleri, daha geniş anlamda ulusal ekonomik öncelikler ve kurumsal kapasitelerle eş hizada olmalıdır. Bir ETS ve bir karbon vergisi gittikçe artan bir şekilde birbirini tamamlayıcı olarak kullanılmaktadır, her iki aracın özellikleri sıklıkla hibrit yaklaşımlar oluşturacak şekilde birleştirilmektedir.24 ETS’ler ve karbon vergilerinin farklı ve ortak yönleri daha detaylı olarak Kutu 2’de ele alınmaktadır. Karbon fiyatlandırması, emisyonların azaltımı için seferber edilmesi gereken çeşitli yaklaşımlar içerisinde yer alan araçlardan sadece biridir. Diğer politika araçları, örneğin fosil yakıt sübvansiyonların kaldırılması, ulaştırma ve enerjide altyapı yatırımları, yenilenebilir enerji portföyü standartları ve enerji verimliliği standartları da, emisyon azaltmasına ulaşmada önemli birer role sahiptir. Karbon fiyatlandırması ve bu tamamlayıcı politika araçlarının, iklim değişikliği azaltımı adlı zorluğun aciliyeti ve ölçeğini ele alma gayretleriyle el ele yürütülmesi gerekmektedir. Kutu 2. Emisyon ticareti sistemleri ve karbon vergileri Her ne kadar hem bir ETS hem de bir karbon vergisi, maliyete etkin ve verimli emisyon azaltmaları sağlayabilirse de bu araçlar arasında önemli farklar bulunmaktadır. Kilit farklardan biri, ulaşılacak olan karbon fiyatı ve emisyon azaltması ile bağlantılı olarak belirsizlik seviyesidir. Bir yandan, bir karbon vergisi fiyat seviyesi konusunda daha fazla kesinlik sunar zira bu seviye, hükümet tarafından belirlenir, ancak bu konu nizami riske tabidir. Diğer yandan, bir ETS’den gelen fiyat sinyali, emisyon tahsisatlarının miktarı ve ekonomik döngülere dair bir kısıtlamadan gelir. Fiyat kesinliği istenen bir özelliktir çünkü düşük karbonlu teknolojiye yatırım yapılması, yeterince yüksek, uzun vadeli bir karbon fiyatının var oluşuna dair güvenilirlik gerektirir. Diğer yandan, bir ETS’nin emisyon azaltması sağlayacağı neredeyse kesindir zira bu, emisyon üst sınırı sayesinde tahsisatların hacminin kontrol edilmesi ile başarılır, diğer yandan bir vergi, doğrudan emisyon azaltma hedefi ile ilişkili değildir. Vergiler genelde, belli bir hedefe kadar emisyonları azaltmanın maliyetinin modellenmesi ile belirlenir. Kullanılan modeldeki herhangi hatalar, emisyon azaltma hedefinden farklı olan fiili emisyon azaltmalarının elde edilmesine yol açacaktır. 21 Dünya Bankası Grubu, katalitik girişimler içeren bu gelişmeleri desteklemektedir ve bu girişimlere örnek olarak Karbon Fiyatlandırma Liderlik Koalisyonu (CPLC) ve Piyasa Hazırlıklılığı Ortaklığı (PMR) gösterilebilir. 22 23 Dünya Bankası, Karbona bir Fiyat Getirilmesini Destekliyoruz, 2014. Karbon Fiyatlandırma Liderlik Koalisyonu, son erişim tarihi: 11 Haziran 2015, http://www.carbonpricingleadership.org/. 24 Genellikle ETS’ler ve karbon vergileri farklı sektörleri kapsamaktadır; örneğin AB’de karbon vergileri çoğunlukla AB ETS kapsamında yer almayan sektörler için geçerlidir. 27 Ancak, çevresel hedeflerin tutturulması veya fiyat sinyalinin güçlendirilmesinin derecesi, değişen şartlara göre yapılan dinamik ayarlamalar/ düzenlemeler sayesinde arttırılabilir. Örneğin vergi oranları, emisyon azaltmalarında elde edilen ilerleme seviyesini yansıtacak şekilde değiştirilebilir, diğer yandan emisyon tahsisatlarının tedariki ,fiyatları etkileyecek şekilde modifiye edilebilir. Bir ETS ve bir karbon vergisi ayrıca idari karmaşıklık açısından da fark gösterirler. Bir karbon vergisinin uygulamaya konulması genelde daha kolaydır zira var olan vergilendirme altyapısının üzerine oturtulabilir, örneğin, bir enerji vergilendirme politikasının genişletilmesiyle yürürlüğe konabilir. Bir karbon vergisinin işletimi de göreli olarak kolaydır çünkü sadece emisyonların izlenmesi ve raporlanmasını gerektirir. Ancak, vergi oranlarının belirlenmesinde sıkça kullanılan iteratif yaklaşımda idari bir yük ortaya çıkar. Bu revizyonlar, karbon vergisinin kapsamında ya da genel geniş bir enerji vergisinin içine entegre edilmesinde bazı değişiklikleri içerebilir, böylece düşük karbonlu yatırımlar için bir belirsizlik yaratırlar. Bir ETS’nin uygulamaya geçirilmesi ise daha karmaşıktır çünkü yeni bir emtianın (emisyon tahsisatları) yaratılmasını, bu emisyon tahsisatlarının dağıtımını ve ticaret için bir piyasanın oluşturulmasını gerektirir. Yeni kurumların da oluşturulması gerekebilir, ve bu da karmaşıklık ve masrafları daha da arttırır. Ancak, karbon fiyatlandırma aracının değeri ile ilgili olarak idari maliyetler genelde düşüktür. Sıklıkla, araç seçimi sadece yukarıdaki özelliklerden göre değil, özel ulusal şartlardan da etkilenir. Örneğin AB’nin karbon vergisi yerine bir ETS seçmesinin kısmen sebebi, AB mevzuat kapsamının karbon vergilendirmesi gibi parasal politikaları içermiyor olmasıdır.25 Güney Afrika, karbon vergisini seçmiştir çünkü enerji sektörü konsantre bir yapıdadır – az sayıda piyasa katılımcısı ve küçük ticaret hacimlerini içermektedir. Bu durum, kilit olmayan ve potansiyel olarak çarpık bir piyasaya yol açıp, etkili bir ETS’nin işletilmesini zorlaştırırdı ve bir ETS yerleştirmenin temel amaçlarından birine karşı geliyor olurdu.26 Güney Afrika’nın bir ETS yerine bir karbon vergisi seçmesinin bir diğer sebebi de bu aracın, diğer vergiler için kullanılan mevcut altyapının üzerine inşa edilebilecek olması idi.27 Her ne kadar yetki alanları yaygın olarak karbon fiyatlandırmasına bir ETS veya karbon vergisinin getirilmesiyle başlıyorsa da, bu araçlar, gittikçe artan bir şekilde bir arada uygulanmaya başlanmaktadır. Bir karbon vergisi, bir ETS’ye gidiş yolunda geçiş süresine ait bir araç olarak kullanılabilmektedir. Ayrıca bir ETS ve bir karbon vergisi, bir yetki alanının farklı sektörlerinde emisyon azaltmalarını hedeflemek için kullanılabilir. Örneğin Fransa, İrlanda, Portekiz ve İsveç’teki karbon vergisi, bazı, AB ETS harici sektörlerde uygulanmaktadır. Kimi durumlarda, gelecekteki araçların uyumluluğu göz önünde bulundurulur. Örneğin, Şili’nin vergi ve MRV sisteminin uygulanması, gelecekte bir ETS’nin uygulamaya geçirilmesini mümkün kılmak üzere ETS ile uyumlu olacaktır. Son olarak, denkleştirmelerin kullanımına müsaade eden hibrit araçlar ve vergi araçları, uygulamada ETS’ler ve vergilerin bazı özelliklerini bir araya getirmektedir. Mesela Kaliforniya Emisyon üst sınırı ve ticareti Planı, hem sorumlu tesislere hem de yatırımcılara belli derecede bir fiyat kesinliği sağlamak için bir açık arttırma rezerv fiyatını hem de yumuşak bir fiyat tavan değerini uygulamaktadır. Benzer şekilde Meksika’nın karbon vergisinde ve muhtemelen, Güney Afrika’nın önerdiği karbon vergisinde denkleştirmelerin kullanımı, sorumlu tesislere, yasaya uyma için esnek mekanizmalar sunmaktadır. 25 Maria Lee, EU Environmental Law, Governance and Decision Making (AB Çevre Yasası, İdare ve Karar Verme) (Bloomsbury Publishing, 2014). 26 Milli Hazine Bakanlığı, Güney Afrika Cumhuriyeti, Karbon Vergisi Politika Makalesi: Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılması ve Yeşil bir Ekonomiye Geçiş için Kolaylık Sağlanması, Mayıs 2013. 27 aynısı. 28 Karbon fiyatlandırma araçları ince yara tabi tutulur, öğrenilen dersleri bünyesine katar. Son araçların kilit özelliklerinden biri, Kaliforniya Emisyon üst sınırı ve ticareti Planındaki taban fiyatı ile yumuşak tavan fiyatı, ve Kore Cumhuriyeti’ndeki ETS’de yer alan tahsisat rezervleri gibi, iyi tasarlanmış fiyatta istikrar sağlama tedbirleridir. Bu fiyatta istikrar sağlama tedbirleri, emisyon azaltmasını maliyete etkin bir şekilde kolaylaştıracak şekilde tasarlanmıştır. Karbon fiyatlarının tahmin edilebilirliği, düşük karbonlu teknolojilerin yatırım riskini azaltmak açısından elzemdir. Karbon fiyat sinyalinin güçlendirilmesinin bir diğer yolu da, piyasada istikrar sağlama tedbirleri sayesinde yapılabilir. AB ETS’de emisyon tahsisatlarının büyük artık miktarı, karbon fiyat sinyalini baltalamıştır ve AB, 2014 yılında emisyon tahsisatlarının piyasaya geri sürülmesinin uygulamaya geçirilmesi ve 2019’da yürürlüğe girmesi beklenen piyasa istikrar rezervi (MSR) ile bu konunun üzerine eğilmiştir. Sanayi koruma provizyonları, karbon kaçağını önleyecek şekilde gelişmektedir. Politika yapıcılar, emisyon tahsisatlarının ücretsiz tahsisi ve diğer yöntemler sayesinde karbon kaçağı riskini azaltmaya ve emisyon itibariyle yoğun, ticarete maruz kalan sanayi sektörlerinin uluslararası platformda rekabetçi kalmalarına yardımcı olmaya devam etmektedir. 2014 yılında AB, 2015-2019 döneminde AB ETS için ilave ücretsiz tahsisat alacak olan sanayiler listesini sonuçlandırmıştır. Kore Cumhuriyeti’nin ETS’si kapsamında tüm tahsisatlar, karbon kaçağı ve uluslararası rekabetçilik konusundaki endişeleri dikkate alarak, ilk aşama sırasında ücretsiz olarak verilecektir. Çin’in ulusal ETS’si tahsisleri ücretsiz olarak dağıtacaktır. Karbon kaçağı riskini azaltmanın bir diğer yöntemi, sınırda karbon düzenlemeleridir ve bu, Kaliforniya Emisyon üst sınırı ve ticareti Planındaki elektrik ithalatçıları ve üreticileri ile bağlantılı emisyonlara eşit muamele yapılmasına benzeyen bir tedbirdir. Karbon fiyatlandırmasının karbon kaçağı ve endüstriyel rekabetçilik üzerindeki etkilerinin daha kapsamlı bir analizi, 3. Bölümde sunulmaktadır. Çevre ve sosyal refah, karbon fiyatlandırma gelirlerinin faydalanıcıları arasında yer almaktadır. 2014 yılındaki ETS tahsisat açık arttırmaları ve karbon vergilerinden elde edilen toplam hükümet gelirinin 15 milyar ABD$’nın üzerinde olduğu tahmin edilmektedir (Kutu 3). Bu gelir, örneğin vergilerin azaltılması, vatandaşlara ilave ödemeler yapılması veya diğer projelerdeki emisyon azaltma faaliyetlerinin finanse edilmesi gibi çeşitli yollarla kullanılmaktadır. Mesela, Guangdong’daki ETS gelirinin bir kısmı, enerji tasarrufları ve emisyon azaltmalarını destekleyecek bir düşük karbonlu kalkınma fonuna kanalize edilecektir, 28 diğer yandan, AB ETS’nin 2020 sonrasındaki gelirlerinin bir kısmı, bir enerji sistemi modernizasyon fonunu ve bir düşük karbonlu yenilik fonunu finanse edecektir. 29 İsviçre’nin karbon vergisinden elde edilen gelir, daha düşük sağlık sigortası ödemeleri yoluyla ülkenin vatandaşlarına ve sosyal güvenlik katkı payları sayesinde işletmelere iade edilmektedir. 30 Halihazırda Oregon’un parlamentosunda tartışılmakta olan, önerilen Oregon ETS’si, toplanan geliri bir “temettü” ödemesi biçiminde Oregon’un vatandaşlarına iade etmeyi planlamaktadır. 28 Sun Yat-sen Üniversitesi, Düşük Karbonlu Teknoloji ve Ekonomi Araştırma Merkezi ve ICIS Çin, Guangdong Pilot Emisyon Ticaret Planı Raporu (2013-2014), Mart 2015. 29 Avrupa Konseyi, Delegasyonlar Konseyinin Genel Sekreterliğinden Delegasyonlara Ön Yazı: Avrupa Konseyi (23 ve 24 Ekim 2014) % Sonuçlar, 24 Ekim 2014. 30 İsviçre Federal Çevre Bürosu, CO2 vergisinin Yeniden Dağıtımı, en son erişim tarihi: 12 Ağustos 2015, http://www.bafu.admin.ch/klima/13877/14510/14749/index.html?lang=fr. 29 Kutu 3. Kamu bütçesini desteklemek üzere birer araç olarak karbon vergileri ve ETS’ler 2014 yılında 15 milyar ABD$’ının31 üzerinde hükümet gelirinin, karbon vergileri ve ETS satışlarından elde edildiği tahmin edilmektedir. Yaklaşık 5 milyar ABD$, ya da hükümet gelirlerinin üçte biri, çoğunlukla açık arttırma yoluyla ETS’ler altında emisyon tahsisatlarının satışlarından elde edilmiştir; AB ETS ise neredeyse 4 milyar ABD$’ına tekabül etmektedir. Dünya çapında uygulamaya geçirilmiş karbon vergileri sayesinde 2014 yılında elde edilen toplam gelirin 10 milyar ABD$’ının üzerinde olduğu tahmin edilmektedir, Birleşik Krallık, toplam miktarın yaklaşık beşte birine tekabül etmektedir ve onu Japonya, Finlandiya, Norveç ve İngiliz Kolumbiyası (British Columbia) takip etmektedir. Bu rakamlar, bu yollarla ciddi gelir elde etme potansiyeline dikkat çekmektedir. Küresel sıcaklık artışını 2°C ile sınırlamak için gereken karbon fiyatlarındaki artış da, gelirleri daha fazla arttıracaktır. Karbon fiyatlandırma gelirleri çeşitli yollarla kullanılmaktadır, örneğin: RGGI halihazırda 1 milyar ABD$’ından fazlasını, ya da 2008-2013 ETS gelirlerinin yüzde 70’inden fazlasını, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve GHG azaltma projelerine ve hane hakli enerji faturalarına destek olarak yatırmıştır.32 Geri kalan gelirlerin neredeyse tümü, aynı alanlardaki gelecekteki projeler için rezerve edilmiştir. GHG yayıcılarından Alberta’nın İklim Değişikliği ve Emisyon Yönetim Fonuna yapılan toplam ödemeler, 2007-2014 yasaya uyma dönemleri içerisinde 578 milyon CAN$ (443 milyon ABD$) artış sergilemiştir. Bunların, belli gazların emisyonlarının azaltılmasına ya da ilçenin iklim değişikliğine uyum sağlama kabiliyetini arttırmaya yönelik kullanılması gerekmektedir. İklim Değişikliği ve Emisyon Yönetim Kuruluşu, rekabetçi süreçler kullanarak, 350 milyon CAN$ (268 milyon ABD$) toplamına eşdeğer 109 adet projeye finansman sağlamıştır. Eğer özel sektör yatırımları da dikkate alınırsa bu projeler, toplamda 2.2 milyar CAN$ (1,7 milyar) ABD$ üzeri bir tutarı temsil etmektedir. AB ETS üye devletleri, 2013 açık arttırma gelirlerinin yaklaşık 3 milyar €’sunu (3,3 milyar ABD$), ya da yüzde 80’ini, enerji ve iklimle ilgili projeler için kullanacaklarını belirtmişlerdir.33 Buna ek olarak AB, 300 milyon tahsisatın satışından elde edilen geliri, yenilikçi düşük karbonlu teknolojilere ilişkin demonstrasyon projelerini desteklemek için 2,1 milyar € (2,3 milyar ABD$) tutarında özel tayin edilmiş bir fonu oluşturmakta kullanmıştır. İngiliz Kolumbiyası’nın yasa itibariyle vergi azaltmaları üzerinden tüm karbon vergisi gelirlerini geri dönüştürmesi gerekmektedir. Gelir, kişisel ve kurumsal vergi ve vergi kredilerinde vergi kesintileri yoluyla iade edilmektedir. 2013/2014 vergi yılında, toplam gelir geri dönüştürme tedbirleri 1.232 milyon CAN$ (944 milyon ABD$) tutarına ulaşmıştır, diğer yandan toplam karbon vergisi geliri, 1.222 milyon CAN$ (937 milyon ABD$) tutmuştur, bu da karbon vergisinin gelir itibariyle negatif olduğu anlamına gelmektedir.34 Aslında, 2008 yılında yürürlüğe konmasından bu yana gelir itibariyle negatif durumdadır ve bu şekilde de kalması beklenmektedir. İsviçre, yıllık karbon vergisi gelirinin yaklaşık üçte ikisine tekabül eden yaklaşık 800 milyon CHF (831 milyon ABD$) tutarını işletmelere ve kamuya yeniden dağıtmaktadır.35 2014 yılında yaklaşık 180 milyon CHF (187 milyon ABD$), sosyal güvenlik katkı paylarını azaltmak suretiyle işverenlere yeniden dağıtılmış ve 297 milyon CHF (309 milyon ABD$) ise, sağlık sigorta primlerinin düşürülmesi ile kamuya yönlendirilmiştir. Gelirin üçte biri (maksimum 300 milyon CHF (312 milyon ABD$)), binalar için enerji yenileme fonuna aktarılmaktadır. Son olarak 25 milyon CHF (26 milyon ABD$) kadar bir miktar da bir düşük karbonlu teknoloji fonuna gönderilmektedir. Gelirler, federal bütçeye katkı sağlamamaktadır. Gelir toplamanın ötesinde karbon vergileri diğer mali faydalar da sunmaktadır. Yakıtların karbon içeriğine karbon vergisi getirilmesi, özellikle de vergi idaresinin mevcut tüketim vergisi üzerine inşa edilebildiği yerde, bazı diğer vergilere göre idari olarak daha kolay olabilir. Ayrıca karbon emisyonları iyi bir vergi tabanı teşkil etmektedir zira karbon kaynakları konsantredir ve geçiştirilmesi zordur. Örneğin İsveç’te 1992’den bu yana karbon vergisi bulunmaktadır ve karbon için vergi kaçırma yüzde 1’in altındadır ve bu rakam, katma değer vergisindeki kaçırma oranına göre oldukça düşüktür.36 31 Yazarların hesaplamaları, farklı ETS’lerin açık arttırma gelir raporlarına, AB ETS fonundan yenilikçi düşük karbonlu teknolojilerdeki (NER3000) demo projelerine tahsisat satışlarına, Alberta’nın İklim Değişikliği ve Yönetim Fonuna (NER300) yapılan ödemelere, ve yürürlükte karbon vergisi olan hükümetlerin yıllık bütçelerine dayanmaktadır. 2014 yılı için toplan hükümet geliri 16 milyar ABD$ olarak hesaplanmıştır. 32 RGGI, 2013’e kadar RGGI Getirilerinin Yatırım Yapılması, Nisan 2015. 33 Avrupa komisyonu, Basın Bildirisi, AB, 2030’a daha fazla emisyon azaltması ile hazırlanıyor, 28 Ekim 2014, http://europa.eu/rapid/press-release_IP-14-1202_en.htm. 34 İngiliz Kolumbiyası Maliye Bakanlığı, Bütçe ve Parasal Plan – 2015/16 ie 2017/18 arası Karbon Vergisi Raporu ve Planı, Şubat 2015. 35 İsviçre Federal Çevre Bürosu, CO2 vergisinin Yeniden Dağıtımı, en son erişim tarihi: 12 Ağustos 2015, http://www.bafu.admin.ch/klima/13877/14510/14749/index.html?lang=fr. 36 Marianne Fay, Stephane Hallegatte, Adrien Vogt-Schilb, Julie Rozenberg, Ulf Narloch, Tom Kerr, Gelişimin Karbon Giderimi: Sıfır Karbonlu bir Geleceğe Doğru Üç Adım. Washington, DC: Dünya Bankası. 2015. 30 INDC’ler ülkelerin karbon fiyatlandırmasına ilişkin planları ve eylemleri hakkında bazı genel bilgiler sağlamaktadır. Uluslararası seviyede, 2020 sonrası karbon fiyatlandırmasının rolü, Aralık 2015 Paris iklim değişikliği konferansı öncesinde tartışılmaktadır (UNFCCC Taraflarının Konferansının 21nci oturumu – COP 21 – ve Taraflar Konferansının 11nci oturumu, Kyoto Protokolü Taraflarının toplantısı olarak görev görmektedir – CMP 11). Amaçlanan Ulusal olarak Belirlenmiş Katkılar (INDC’ler), ulusal iklim politikası amaçlarını ortaya koyar. Bazı INDC’ler ayrıca, 2020 sonrası emisyon azaltma hedeflerinin sağlanmasına yönelik yurtiçi ve uluslararası karbon fiyatlandırma araçlarının öngörülen kullanımı konusuna da ışık tutmaktadır (bkz. bölüm 2.2.1). Bölüm 4’te ele alındığı üzere, karbon fiyatlandırma araçları ve iklim finansı yoluyla ülkeler arasında işbirliği sağlanması, azaltımın optimize edilmesi ve maliyete etkin bir şekilde ulaşılmasının anahtarını teşkil etmektedir. 2.2 ULUSLARARASI KARBON FİYATLANDIRMA ARAÇLARI _________________ 2.2.1 UNFCCC kapsamında uluslararası karbon fiyatlandırması Uluslararası 2020 sonrası iklim müzakerelerinin durumu. Aralık 2015’te yapılacak olan Paris iklim değişikliği konferansında yeni bir 2020 sonrası anlaşmaya varılması beklenmektedir. Bu anlaşmanın detayları halâ görüşülmektedir ve Temmuz 2015 itibariyle, karbon piyasaları için iki seçenek düşünülmekteydi. 37 Birinci seçenek, piyasa mekanizmaları için önerilen metine eklenecek, böylesi bir mekanizmanın amacının tarifi gibi hükümleri içermektedir, ikinci seçenek ise böyle bir hususu düşünmemektedir. COP 21 öncesinde, metin müzakereleri konusunda daha başka tartışmalar da gerçekleşecektir. Ülkelerden, COP 21 öncesinde INDC’lerini UNFCCC’ye bildirmeleri istenmiştir. 31 Ağustos 2015 itibariyle 57 Taraf – küresel GHG emisyonlarının yaklaşık yüzde 61’ini temsil eden – INDC’lerini sunmuşlardır (Şekil 8). Bazı analistlere göre, INDC’leri 2°C güzergahı ile tutarlı hale getirmek için daha fazla görüşmelerin yapılması gerekecektir.38 Birçok INDC açıkça karbon fiyatlandırmasının azaltım stratejilerinin bir öğesi olacağını belirtmektedir. Örneğin Çin, Norveç ve İzlanda, 2020 sonrası emisyon azaltmalarında bir ETS’nin rol oynayacağına dikkat çekmiştir. Diğer ülkeler, örneğin Kore Cumhuriyeti ve İsviçre, hedeflerini tutturmak için uluslararası kredi kullanma niyetini belirtmişlerdir. Bunun aksine bazı INDCler – Andora, AB, Gabon, Marshall Adaları ve Amerika Birleşik Devletleri’ninkiler – açıkça uluslararası kredi kullanımını dışarıda bırakmaktadır. Ancak INDC’ler, karbon fiyatlandırmasının nasıl kullanılacağına dair kapsamlı bir genel bakış sunmamaktadır. Mesela AB’nin INDC’si, ETS’sinin rolünü ele almamaktadır ancak başka bir resmi yazışmada AB ETS, emisyon azaltmalarının sağlanmasındaki ana araç olarak tanımlanmaktadır.39 37 UNFCCC, Gayrı Resmi Not ADP.2015.4., Arttırılmış Eylem için Durban Platformunda Özel Çalışma Grubunun ikinci oturumunun onuncu kısmına dair senaryo notu, 24 Temmuz 2015. 38 14 Mayıs 2015’te sunulmuş olan INDC’ler analizine ve gelecekteki enerji eğilimlerine dair ilgili politika açıklamalarına dayalıdır. Kaynak: IEA, Enerji ve İklim Değişikliği – Dünya Enerjisine Genel Bakış Özel Raporu, 2015. 39 Avrupa Konseyi, Avrupa Konseyi (23-24 Ekim 2014) Sonuçlar, http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cms_data/docs/pressdata/en/ec/145397.pdf. 31 Şekil 8. Sunulan INDC’ler AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ KANADA İZLANDA AB RUSYA ÇİN KORE FEDERASYONU CUMHURİYETİ JAPONYA FAS MEKSİKA BENİN CİBUTİ ETİYOPYA KENYA GABON KONGO DEM. CUMH. AVUSTRALYA YENİ ZELANDA DOMİNİK CUMHURİYETİ NORVEÇ SİNGAPUR TRINIDAD VE TOBAGO ANDORA MAKEDONYA, E.Y.C. SIRBİSTAN MONAKO İSVİÇRE LİHTENŞTAYN Not: INDC’ler, koşullu veya koşulsuz taahhütler biçiminde, veya bunların karışımı halinde olabilir. Bu harita, var olduğu yerde koşulsuz taahhütleri göstermektedir. Koşullu taahhüt ancak eğer koşulsuz bir taahhüt yapılmadıysa gösterilmiştir. 32 MARSHALL ADALARI Şekil 8. Sunulan INDC’ler ANDORA KORE CUMHURİYETİ 2030 itibariyle BAU seviyelerinin %37altında 2030 itibariyle BAU seviyelerinin %37 altında AVUSTRALYA LIHTENŞTAYN 2030 itibariyle 2005 seviyelerinin %26-28 altında 2030 itibariyle 1990 seviyelerinin %40 altında MAKEDONYA, FYR Fosil yakıtların yakılmasından çıkan CO2 emisyonlarının %30 azaltılması, yani 2030 itibariyle BAU seviyelerine kıyasla daha yüksek bir girişim seviyesiyle %36 BENİN Ormancılık yutakları sayesinde 2020 – 2030 döneminde 163 MtCO2e miktarında kümülatif emisyon azaltımları. MARSHALL ADALARI 2025 itibariyle 2010 seviyelerinin %32 altında. KANADA 2030 itibariyle 2005 seviyelerinin %30 altında. MEKSİKA 2030 itibariyle BAU seviyelerinin %22 altında ÇİN CO2 emisyonlarının olabileceği tepe seviyesine yaklaşık 2030’da ulaşmak ve daha erken bu tepeye ulaşmaya çalışmak 2030 itibariyle, birim GSYİH başına CO2 emisyonlarını 2005 seviyesine göre % 60-65 azaltmak MONAKO KONGO, DEM. CUMH. YENİ ZELANDA 2030 itibariyle BAU seviyelerinin %17 altında 2030 itibariyle 2005 seviyelerinin %30 altında 2030 itibariyle 1990 seviyelerinin %50 altında FAS 2030 itibariyle BAU seviyelerinin %13 altında CİBUTİ NORVEÇ 2030 itibariyle BAU seviyelerinin %40 altında 2030 itibariyle 1990 seviyelerinin en az %40 altında DOMİNİK CUMHURİYETİ 2030 itibariyle 2010 seviyelerinin %25 altında RUSYA FEDERASYONU ETİYOPYA 2030 itibariyle 1990 seviyelerinin %25-30 altında 2030 itibariyle BAU seviyelerinin %64 altında SIRBİSTAN AB 2030 itibariyle 1990 seviyelerinin %9,8 altında 2030 itibariyle 1990 seviyelerinin en az %40 altında SİNGAPUR 2030 itibariyle 2005 emisyon şiddetinde %36 azalma GABON İSVİÇRE 2025 itibariyle BAU seviyelerinin %60 altında 2030 itibariyle 1990 seviyelerinin %50 altında İZLANDA 2030 itibariyle 1990 seviyelerinin %40 altında TRINIDAD VE TOBAGO 2030 itibariyle toplu taşıma emisyonlarında BAU seviyelerine göre %30 azalma JAPONYA 2030 itibariyle 2013 seviyelerinin %26 altında AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ 2025 itibariyle 2005 seviyelerinin %26-28 altında KENYA 2030 itibariyle BAU seviyelerinin %30 altında 33 2020 öncesi Kyoto kredileri için arz ve talebe genel bakış. UNFCCC kapsamında 2020 öncesi bir hevesi olmayışı halâ bir sorun teşkil etmektedir. Daha yüksek belirlenmiş hedefler – örneğin karbon dioksit dışındaki diğer GHG’nin azaltımı ve yüksek azaltım potansiyeli ve eş faydaları olan fırsatların daha detaylı teknik incelenmesi yoluyla – için duyulan ihtiyaç, Lima’daki COP 20’de yeniden ifade edilmiştir. 40 Ancak özel bir eylem için mutabakata varılmamıştır. Ülkelerin 2020 öncesi heveslerinde bir artış sinyali olmadan, Kyoto kredileri – Onaylı Emisyon Azaltmaları (CER’ler) ve Emisyon Azaltma Birimleri (ERU’lar) – için azalan piyasa eğilimi 2014 ve 2015’te devam etmiştir (Şekil 10). Günümüze dek AB ETS tesisleri, yasaya uyma yükümlülüklerini sağlamaya yardımcı olması için CER’ler ve ERU’ların 1,45 GtCO2e’sini, ya da 2008 ile 2020 arasında bu sistem tarafından tahsis edilen toplam 1,6 GtCO2e’nin yüzde 90’ını kullanmışlardır41. Sonraki şekil, şimdiye kadar piyasaya sürülen toplam Kyoto kredilerinin yaklaşık yüzde 60’ını temsil etmektedir.42 Bu eğilim aynen devam ederse, AB ETS tesisleri muhtemelen Kyoto kredi kotalarını önümüzdeki birkaç yıl içerisinde tüketecekler ve Kyoto kredi satıcılarını, tarihsel olarak en büyük alıcılarından mahrum edeceklerdir. Kyoto Protokolünün dışında çeşitli araçlar, CER’ler için talep kaynağı yaratmaktadır – CER kabul eden yurtiçi araçlar, satın alma programları ve gönüllü CER iptalleri gibi. Meksika’nın karbon vergisi ve Kore Cumhuriyeti’nin ETS’si, ülkede bulunan Temiz Kalkınma Mekanizması (CDM) projeleri tarafından 40 piyasaya sürülen CER’lerin kullanımına müsaade etmektedir,43 ve 2016’da çıkartılması planlanan Güney Afrika’nın karbon vergisinde de durumun böyle olma ihtimali mevcuttur. CER’ler halihazırda, bu yurtiçi araçlar altındaki karbon vergisi veya tahsisatlardan daha düşük fiyatlandırılmaktadır ve bu nedenle yasaya uyma tesisleri için çekici olabilir. CER’ler ayrıca satın alma programları tarafından da hedef alınmaktadır – RBF tabanlı Kalkınma için Karbon Girişimi (Ci-Dev), Metan ve İklim Değişikliği Azaltımı için Pilot Açık Arttırma Tesisi (PAF) ve İsveç Enerji Kurumu satın alma programı, vb. 44 Ancak bu talep kaynakları sınırlıdır. 45, 46 Bu sebeple, 2015 ile 2020 arası Kyoto kredileri için toplam kalan talebin minimal olması, bunun da bu kredilerden bir fazlalık oluşması beklenmektedir. Henüz piyasaya sürülmemiş ama sürülecek olan krediler, bu fazlalığa ek olacaktır. CDM ardışık düzeninin, şimdi ve 2020 arasında, talebin mevcut olması halinde, yaklaşık 6,600 MtCO2e piyasaya sürme potansiyeli olduğu tahmin edilmektedir (Şekil 9). Bu potansiyel, tescilli portföye dayalıdır ve talebin piyasaya sürme seviyeleri üzerindeki etkisi dikkate alınmamaktadır. Yine de, talebin olmadığı düşünülürse, arz aşağı düşmeye devam etmektedir (Şekil 10) ve 2020’ye kadar daha gerçekçi bir maksimum potansiyel piyasaya sürüş, yaklaşık 750 MtCO2e’dir (Şekil 9). 47 Yine de, bu rakam bile potansiyel talebin önemli ölçüde üzerindedir. Arztalep dengesizliğinin bu nedenle değişmesi beklenmemektedir, böylece tarihsel olarak düşük fiyatlara göre herhangi ciddi bir fiyat toparlanması engellenmiş olmaktadır. UNFCCC, Karar 1/CP.20, Lima İklim Eylem Çağrısı, 2 Şubat 2015. 41 Avrupa Komisyonu, AB ETS’de döviz ve uluslararası kredi kullanımına ilişkin güncellenmiş bilgi 4 Mayıs 2015, http://ec.europa.eu/clima/news/articles/news_2015050402_en.htm 42 10 Ağustos 2015 itibariyle 2,48 milyar CER ve ERU piyasaya sürülmüştür. Kaynak: UNFCCC, CDM Açılımları - Proje Faaliyetleri, son erişim tarihi: 10 Ağustos 2015, https://cdm.unfccc.int/Statistics/Public/CDMinsights/index.html#iss ; UNFCCC, CDM Açılımları: Faaliyetler Programı, son erişim tarihi: 10 Ağustos 2015, https://cdm.unfccc.int/Statistics/Public/PoA/index.html ; UNFCCC, Emisyon Azaltma Birimleri (ERU’lar) Piyasaya Sürüldü, 30 Haziran 2015, http://ji.unfccc.int/statistics/2015/ERU_issuance_2015_06_30_1200.pdf. 43 CER’lerin Kore Cumhuriyeti’nin ETS’si altında yasaya uyma için kullanılabilecek Kore yurtiçi krediler ile değiştirilmesi öncesinde gönüllü olarak iptal edilmesi gerekmektedir. 44 Kalkınma için Karbon Girişimi, http://www.ci-dev.org/ ; Metan ve İklim Değişikliği Azaltımı için Pilot Açık Arttırma Tesisi, http://www.pilotauctionfacility.org/ ;İsveç Enerji Kurumu, İsveç Enerji Kurumu, Gelişmekte Olan Ülkelerde Yeni İklim Değişikliği Azaltım Faaliyetlerini Destekliyor, 21 Mayıs 2015, http://www.energimyndigheten.se/en/About-us/Press-/Press-releases/The-Swedish-Energy-Agency-issupporting-new-climate-change-mitigation-activities-in-developing-countries/ 45 Kore Cumhuriyeti’nin ETS’si altında denkleştirmeler için talep, denkleştirme kullanımına dair tavana dayalı olarak 2015-2017 için 187 milyon olarak tahmin edilmektedir. Ancak Nisan 2015 itibariyle, iptal edilen CER’lerden dönüştürülen sadece 1,9 milyon piyasaya sürülmüştür ve Kore’deki CDM projelerinden gelen sadece 20 milyonun 2017 sonu itibariyle müsait hale geçeceği tahmin edilmektedir. Kaynak: Thomson Reuters, Kredi Piyasalarının Parçalanmış Hali, Carbon Market Monitor, 10 Haziran 2015. Meksika ve Güney Afrika karbon vergileri altındaki potansiyel talebe yönelik bir tahmin bulunmamaktadır fakat, talep açığını kapatmaya yetecek kadar yüksek olması pek muhtemel gözükmemektedir. 31 Ağustos 2015 sonrasında yaklaşık 4 MtCO2 gönüllü olarak iptal edilmiştir ve buna Kore’nin ETS’si altında kullanım için denkleştirmelere dönüştürülecek önemli bir pay da dahildir. Kaynak: UNFCCC, CDM Sicilinde bugüne dek İptal Edilen CER’ler, son erişim tarihi: 10 Ağustos 2015, http://cdm.unfccc.int/Registry/vc_attest/index.html . PAF : PAF’ın sermayeleşme hedefi 100 milyon ABD$’dır. İlk açık arttırmanın piyasa temizleme fiyatı 2,40/tCO2e ABD$ olmuştur. Gelecekteki açık arttırmalar için benzer bir fiyatın olacağı varsayılırsa, PAF yaklaşık 40 MtCO 2e satın alabilir. Kaynak: Pilot Açık Arttırma Tesisi, http://www.pilotauctionfacility.org. Ci-Dev: Ci-dev’in bütçesi 95 milyon ABD$’dır. 4-5 ABD$/tCO2e civarında bir fiyat varsayılırsa bu, 20–35 MtCO2e’lik bir alımı kapsayabilir. 46 Halihazırda, Çin planı kapsamında piyasaya sürülen çoğu Çin Onaylı Emisyon Azaltması (CCER’ler), CDM öncesidir, yani projeler CDM İcra Kurulu tarafından tescil ve kayıt edilmeden önce oluşmuş olan emisyon azaltmaları için piyasaya sürülmüş tescilli CDM projelerinden gelen kredilerdir. Tescil ve kayıt edilmeyi bekleyen projelerin çoğunluğu, daha önce CDM projesi olarak tescil ve kayıt edilmemiş olan yeni projelerdir. CDM projeleri sicilden çıkartılıp CCER projesi olarak tescil ve kayıt edilebilir, ve bu da, bu projeler için üretilen emisyon azaltmaları için ilave bir talep kaynağını temsil etmektedir. Ancak eğer ulusal ETS talep yaratırsa tescilden sildirmenin ciddi oranda olması beklenmektedir. Bu nedenle, CCER programının CDM üzerindeki etkisi bu aşamada nicelendirilmemiştir ve sınırlı olması beklenmektedir. Kaynak: Thomson Reuters, Kredi Piyasalarının Parçalanmış Hali, Carbon Market Monitor, 10 Haziran 2015. 47 Projeler, kredi üretmek için operasyonel ve nizami masraflara maruz kalmaktadır. Bu krediler için güçlü bir talep sinyali olmadığı halde, proje geliştiricilerinin bu projelerin bazılarında azaltım faaliyetini düşürmesi veya sonlandırması beklenmektedir. 34 Şekil 9. 2020’ye kadar potansiyel CER arzı Tescil edilen PoA+Projeler (piyasaya sürüm potansiyeli, mevcut piyasaya sürüm oranlarına göre ayarlanmamıştır) Hacim (MtCO2e) 7.000 CER piyasaya sürmüş olan PoA+Projeler (piyasaya sürüm potansiyeli, mevcut piyasaya sürüm oranlarına göre ayarlanmamıştır) 6.000 5.000 Tescil edilen ve doğrulamada kesintiye uğramamış PoA+Projeler (piyasaya sürüm potansiyeli mevcut piyasaya sürüm oranlarına göre ayarlanmıştır) 4.000 3.000 CER piyasaya sürmüş olan ve doğrulamada kesintiye uğramamış PoA+Projeler (piyasaya sürüm potansiyeli mevcut piyasaya sürüm oranlarına göre ayarlanmıştır) 2.000 1.000 Kaynak: Dünya Bankası Grubu, rakamlar 6 Temmuz 2015 UNFCCC verilerine dayanmaktadır. 0 2015 2016 2017 2018 2019 Buna paralel olarak piyasa katılımcıları piyasadan ayrılmaya devam etmektedir. 48 Yine de, CDM sayesinde elde edilen deneyim ve geliştirilen altyapının bir kısmı, çeşitli yeni araçlara fayda sağlamış veya bunlar tarafından uyarlanmıştır. Örneğin CDM çerçevesi, yurtiçi Çin CER (CCER) planında temel olarak kullanılmaktadır, CDM standardize taban hatları, Ulusal olarak Uygun Azaltım Eylemlerinde (NAMA’lar) kullanılmaktadır, 49 ve çok taraflı kalkınma bankaları, CDM projelerine dayalı olarak yeşil bonolar piyasaya sürmeye başlamaktadır.50 Piyasa ve politika güncellemesi (Kyoto Protokolü kapsamındaki mekanizmalar ve UNFCCC kapsamındaki yeni mekanizmalar) CDM’nin 2020 sonrasındaki rolü halâ belirsizdir. 2014 sonu itibariyle CDM, gelişmekte olan ülkelerde GHG emisyon azaltma projelerinde yaklaşık 90 milyar ABD$ 51 tutarındaki yatırımları ya da bu ülkelerdeki toplam yenilenebilir enerji yatırımının neredeyse yüzde 13’ünü 52 desteklemiştir. 2020 Not: CER = Onaylı Emisyon Azaltması; PoA = Faaliyetler Programı; CDM = Temiz Kalkınma Mekanizması. CDM’nin azaltıma ilişkin yatırımları teşvike bağlamak ve iklim eylemine ilişkin işbirliğini kolaylaştırmak üzere bir araç olarak, özellikle 2020’den hemen sonrasında, kullanımının sürdürülmesini sağlamaya yönelik bir ilgi söz konusudur.53 Piyasa katılımcıları, CDM altyapısının bir denkleştirme mekanizmasının ötesinde alternatif kullanımlarını ve CDM’nin yeni piyasa mekanizmalarına potansiyel entegrasyonunu araştırmaktadır. Ancak, UNFCCC altında piyasa mekanizmalarının geleceğine dair tartışmaların, 2015 Paris anlaşması (karbon piyasalarının rolü dahil) müzakere edilmekte iken beklemede kalması muhtemeldir. Tablo 1, piyasa durumunu, Kyoto Protokolü altındaki mekanizmaların politika güncellemelerini (CDM, Ortak Uygulama ya da JI, ve Uluslararası Emisyon Ticareti ya da IET) ve UNFCCC altında yeni mekanizmaları (Yeni Piyasaya Dayalı Mekanizma veya NMM ve Çeşitli Yaklaşımlar için Çerçeve veya FVA) özetlemektedir. 48 Örneğin SGS, onaylama ve doğrulama işlerini Haziran 2014’te bırakmıştır, Standart Bankası Nisan 2015’te karbon masasını kapatmıştır ve Bunge, İklim Değişikliği Sermayesini kapatacağını açıklamıştır. 49 Örneğin, Filipinlerdeki Pirinç Sektörü için İklim Değişikliği Adaptason Yönelimli NAMA Seçeneği, Mitsubishi UFJ Morgan Stanley. 50 Afrika Kalkınma Bankası Grubu, AfDB’nin Yıllık Yeşil Bono Haber Bülteni, Sayı 02, Temmuz 2015; Kore Eximbank, Green Bond Newsletter, Ocak 2014. 51 Bu rakam, yatırım destek faktörü olarak beş, ortalama nominal CER fiyatını 2002-2011 dönemi için 11,77 ABD$ (ticareti yapılan hacme göre ağırlıklandırılmış) ve 1 Ocak 2006 ile 31 Aralık 2014 arasında toplamda 1.523 milyar CER piyasaya sürüldüğü kabul edilerek hesaplanmıştır. Yatırımın fiili değeri muhtemelen daha yüksektir zira yukarıdaki rakam, CER’lerin olması gerekenin altında gözlenen teslimini ya da CDM beklentisi düşünülerek yürütülen ancak olumsuz piyasa koşulları yüzünden nihayetinde CER piyasaya sürmeyen projeleri hesaba katmamaktadır. 52 Gelişmekte olan ülkelerdeki toplam yeni yenilenebilir enerji yatırımları (>50 MW hidroelektrik projeleri hariç), 2006-2014 dönemi için 671 milyar ABD$ etmiştir. Kaynak: REN21, Yenilenebilir Enerjiler 2015 Küresel Durum Raporu, Temmuz 2015. 53 UNFCCC, “Yeni Çıkan Piyasa Mekanizmaları için CDM Ne Sunabilir?” (Küresel CDM DNA Forumunda sunulmuştur, Bonn, 13 Kasım 2014); UNFCCC, CDM 2020 Öncesinde ve Sonrasında Geniş Rol Oynayacak, 1 Haziran 2015, http://newsroom.unfccc.int/financial-flows/cdmhas-role-to-play-in-pre-and-post-2020 -world/ . 35 Tablo 1. Kyoto Protokolü altında mekanizmalar için piyasa ve politika güncellemesi ve UNFCCC altındaki yeni mekanizmalar Mevcut mekanizmalar Piyasa güncellemesi Politika güncellemesi CDM –– 2014 yılında tescil ve kayıt edilen proje ve PoA –– Projelerin gönüllü olarak sicilden çıkartılması için sayısı 160 olup, 2013’ten %53 daha azdır. prosedürler, 2015’te kabul edilmiştir.e –– 2014 yılında piyasaya sürülen CER sayısı 104 –– 22 Eylül 2015’te, CER’lerin gönüllü iptali için bir MtCO2e olup 2013’e göre %61 daha azdır. Bu, Şekil çevrimiçi platform başlatılacaktır.f 10’da gösterildiği üzere CDM piyasasının gerileyen –– Formların dijital hale getirilmesi, yöntemlerin eğilimini devam ettirmektedir. basitleştirilmesi ve otomatik olarak ilave olarak –– Birincil CER piyasasında toplamda 60 milyon CER nitelenen projeler için basitleştirilmiş tescil ve kayıt ticareti yapılmıştır, bu da 2013’e göre %70 düşüşe yoluyla CDM prosedürlerinin düzene sokulması tekabül etmektedir.a Bu işlemlerin yarısından fazlası, gayretleri sürdürülmektedir.g CER satın alma programları üzerinden Norveç ve ––CDM İcra Kurulu ve UNFCCC Sekreterliği aktif İsveç hükümetleri tarafından yapılmıştır.b olarak CDM altyapısının Kyoto Protokolü altında bir –– 25 milyon birincil CER’in 2015 yılında ticaretinin denkleştirme mekanizmasının ötesinde alternatif yapılması beklenmektedir.c kullanımlarını aktif olarak araştırmaktadır, CDM için –– İkincil piyasadaki ortalama CER fiyatı 2014’te talebi arttırmak ve azaltım faaliyetlerini arttırma €0,17/tCO2e (0,19 ABD$) olmuştur ve bu, 2013’e kabiliyetini güçlendirmek için çalışmaktadır. h d göre %50’den daha fazla düşüktür. JI ––2014 yılında bir proje tescil ve kaydı olmamıştır.i –– 2014 yılında piyasaya sürülen ERU sayısı, 2013’e göre 31 MtCO2e, %83 daha az olmuştur. Bu, Şekil 10’da gösterildiği üzere JI piyasasının gerileyen eğilimini devam ettirmektedir. –– 2014’te, hiç birincil ERU sözleşmesi kapatılmamış ve ikincil piyasada sadece 17,8 MtCO2e ticaret hacmi gerçekleşmiştir.j –– ERU fiyatı, Aralık 2014’te €0,03 (0,03 ABD$) değerine gerilemiştir.k –– UNFCCC Sekreterliği, CDM’den edinilen derslere dayalı olarak JI’nin nasıl maliyet tasarrufları ve etkinlikleri kapanabileceğine dair teknik bir makale hazırlamıştır. Bu makalenin bulguları, gelecekteki l görüşmelerde dikkate alınabilir. Yeni yaklaşımlar IET –– Birinci Kyoto Taahhüt Dönemi (CP1) için doğrultma –– Çok az ilerleme kaydedilebilmiştir zira Doha dönemi 18 Kasım 2015’te sona ermektedir. Bu sürenin anlaşması henüz onanmamıştır. sonunda ülkelerin CP1 emisyonlarını kapsayacak –– Doha, 2012’den bu yana, Atanan Emisyonların şekilde yeterli uygun birimi ayırması gerekmektedir. m (AAU) CP1’den CP2’ye taşınmasına dair başka bir karar alınmamıştır. –– İşlevsel değildir. NMM ve FVA –– Sınırlı bir ilerleme kaydedilmiştir. Mekanizmaların 2020 sonrası anlaşmadaki rolü ve teknik tasarımı konuları halâ açıktadır. –– Herhangi bir nihai sonuca ulaşılamamıştır ve sorunlar, Aralık 2015’te Paris’te düzenlenecek olan SBSTA 43 için ön gündeme yerleştirilmiştir.n Not: Doğrultma dönemi, taahhütlerin yerine getirilmesi için verilen ilave süreye atıfta bulunmaktadır. a, b, c: Thomson Reuters, 2014 Yılı Gözden Geçirmesi ve Genel Bakış: Asya Yükselişte, Karbon Piyasası Analisti, Ocak 2015. d: Kıtalar Arası Borsa ICE, Gündelik Gelecek CER’leri. e: UNFCCC, CDM İcra Kurulu Seksen İkinci Toplantı Raporu, Şubat 20, 2015. f: UNFCCC, Gönüllü İptal için Çevrimiçi Platform, son erişim tarihi: 4 Eylül 2015, http://customers.metafusion.com/wcm/150720_5051_UNFCCC_CDMEB_85_Bonn/download/2.2_4%20EB85_VC_tool.pdf . g: UNFCCC, Karar no. 4/CMP.10, Temiz Kalkınma Mekanizmasına ilişkin Rehberlik. h: UNFCCC, CDM İcra Kurulu Seksen Dördüncü Toplantı Raporu, 28 Mayıs 2015. i: UNEP DTU Enerji, İklim ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi, UNEP DTU CDM/JI Pipeline Analiz ve Veritabanı, 1 Ağustos 2015, http://www.cdmpipeline.org/; UNEP DTU Enerji, İklim ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi, JI Pipeline, 1 Ağustos 1, 2015, http://www.cdmpipeline.org/publications/JiPipeline.xlsx. j, k: Thomson Reuters, 2014 Yılı Gözden Geçirmesi ve Genel Bakış: Asya Yükselişte. l: UNFCCC, Ortak Uygulamada Maliyet Tasarrufları ve Etkinlikleri için Fırsatlar, Temiz Kalkınma Mekanizmasıyla Deneyimden Ders Alınması ve bir Yandan İki Mekanizmanın İlgili Direktiflerinin Tanınması, 21 Nisan 2015. m: UNFCCC, SIAR – Doğrultma Dönemi Rapor Prosedürü, 8 Ekim 2014. n: IISD, Bonn İklim Değişikliği Konferansı Özeti 1-11 Haziran 2015, Dünya Müzakereleri Bülteni Cilt 12, Sayı 638 (2015). 36 Şekil 10. Yıllık ve kümülatif CER ve ERU piyasaya sürümü, ikincil CER fiyatları (sol) ve gönüllü denkleştirme piyasaya sürümü ve fiyatları (sağ) Gönüllü denkleştirme piyasaya sürümleri ve fiyatları 1,600 1,400 1,400 1,200 1,200 1,000 1,000 Hacim (MtCO2e) 1,600 800 800 600 600 400 400 200 200 Yıllık CER piy. sürümü Kümülatif CER piy. sürümü Yıllık ERU piy. sürümü Kümülatif ERU piy. sürümü 2005 öncesi 0 Birim fiyat (ABD$/tCO2e) 0 Yıllık gönüllü denkleştirme piy. sürümü Kümülatif gönüllü denkleştirme piy. sürümü Yıllık ortalama gönüllü kredi fiyatları İkincil CER fiyatları Kaynak: Piyasaya sürümlere dair CDM ve JI verileri için UNFCCC, Fiyatlara dair CDM verileri için Kıtalararası Borsa ICE, gönüllü denkleştirmelere dair veriler için Forest Trends’in Ekosistem Pazar Alanı 2.2.2 UNFCCC dışında uluslararası karbon fiyatlandırması Gönüllü karbon piyasası. 2014’te 395 milyon ABD$ tutarında karbon denkleştirmesi satın alınmıştır; bu 87 MtCO2e’lik bir hacmi temsil etmektedir ve 2013’e göre %13,6 artış anlamına gelmektedir. Ancak karbon denkleştirmelerinin yıllık piyasaya sürüm hacimleri ve fiyatları, Şekil 10’da gösterildiği üzere düşmeye devam etmektedir. Bu eğilim, politika belirsizliğine ve yeni kurumsal denkleştirme programlarının azalan sayısına atfedilebilir. 54 Yine de, gönüllü piyasasında görülen piyasaya sürüm ve fiyat azalmaları, CDM piyasasına kıyasla daha az kayda değerdir. 54 Ormanların Tahrip Edilmesi, Ormanların Bozunmasının Azaltılması ve korunumun rolü ormanların sürdürülebilir yönetimi ve orman karbon stokunun arttırılması (REDD+). 9 Haziran 2015’te, UNFCCC’nin REDD+ mekanizması için gündemdeki kalan konularda bir mutabakata ulaşılmıştır: korumalar, piyasaya dayalı olmayan yaklaşımlar ve karbon dışı faydalar.55 Bu konulara dair taslak kararlar, COP 21’de incelenmek ve kabul edilmek üzere iletilmiştir. Eğer bu kararlar Paris’te kabul edilirse, REDD+’nın uygulamaya geçirilmesine yönelik yeterli rehberlik olmuş olacaktır, böylece COP 19’da kabul edilen REDD+ Varşova Çerçevesi tamamlanmış olacaktır. 56 Ülkeler, ulusal REDD+ altyapısını oluşturmaya yönelik ilerleme kaydetmektedirler ve aslen, karbon piyasalarından Forest Trends’in Ekosistem Pazar Alanı: Eğrinin Ötesi: Gönüllü Karbon Piyasalarının Durumu 2015, Haziran 2015. 55 UNFCCC, Gelişmekte olan Ülkelerde Ormanların Tahrip Edilmesi ve Orman Bozunmasından kaynaklı Emisyonların Azaltılmasına ilişkin Faaliyetler için Yöntembilimsel Rehberlik ve Korunum, Ormanların Sürdürülebilir Yönetimi ve Orman Karbon Stoklarının Arttırılmasının Rolü, 9 Haziran 2015. 56 Gustavo A. Silva-Chávez, BM İklim Toplantılarında Sürpriz Gelişme: REDD+ Sonlandırıldı, Forest Trends, 9 Haziran 2015. 37 Hacim (MtCO2e) CDM ve JI kredi piyasaya sürümleri ve CDM kredi fiyatları ziyade bağışçı ülkelerin sağladığı finansman sayesinde REDD+ projeleri halihazırda başlatılmıştır. 57 Örneğin Orman Karbon Ortaklığı Tesisinin (FCPF) Hazırlıklılık Fonu teknik rehberlik sunar 58 ve Sürdürülebilir Orman Peyzajları için Biyo-Karbon Fonu Girişimi, başarılı programlardan önemli miktarda emisyon azaltması satın alacaktır. Bu büyük orman karbonu operasyonları, birçok ülkede düşük karbonlu kalkınma için elzem bileşenlerdir. New York Ormanlar Beyanı, emisyonların potansiyel olarak 2030’a kadar yılda 4,5-8,8 GtCO2e azaltılabileceğini tahmin etmektedir. 59 Bu rakamlar, ülkeye özgü politika reformlarının başarılı şekilde kabul edileceği ve orman emisyonlarının azaltılmasına yönelik belli stratejilerin uygulamaya geçirileceğini (örneğin arazi kullanım planlaması, daha fazla şeffaflık ve kanun yürütmesi) varsaymaktadır. REDD+ hakkındaki teknik endişelerin büyük bir kısmı, örneğin tamponlar sayesinde risklerin yönetilmesi gibi yollarla ele alınabilmektedir. Sonuçlara dayalı Finans. RBF yaklaşımı, emisyon azaltmaları gereğince doğrulandıktan sonra mali destekli bir azaltım faaliyeti sağlamaktadır. Bazı RBF programları CER ve ERU dahil yasaya uyma emisyon azaltma birimleri satın almaktadır 60 , bizim bu birimler için mevcut talep eksikliğini kapatmamıza yardımcı olmaktadır. Yasaya uyma piyasaları için özel olarak tasarlanmamış olan diğer programlar, doğrudan fonlama mekanizması olarak RBF 61 kullanmaktadır. Mevcut karbon piyasa altyapısının, CDM izleme, raporlama ve doğrulama (MRV) gereksinimleri gibi öğeleri, CER satın alan, Kalkınma için Karbon Girişimi (Ci-Dev) ve Metan ve İklim değişikliği Azaltımı için Pilot Açık Arttırma Tesisi (PAF) dahil bazı programlara dahil edilmiştir. Latin Amerika’daki Performansa Dayalı İklim Finans Tesisi (PBC) gibi diğer güncel programlar ise sıfırdan inşa edilmiştir. 57 PAF, proje geliştirmecilerine pazarlanabilir satım opsiyonlarının açık arttırması yoluyla metan emisyonlarını azaltmak için garantili asgari fiyat sunmaktadır. PAF için birinci açık arttırma 15 Temmuz 2015’te gerçekleştirilmiştir ve 17 ülkeden 28 istekli katılmıştır. Gelişmekte olan ülkelerden 12 adet kazanan olmuştur. Bu açık arttırmadaki denge fiyatı 2,40/tCO2e ABD$ olmuştur ve 8,7 MtCO2e satım opsiyonu satılmıştır. PAF’ın halihazırda, Almanya, İsveç, İsviçre ve Amerika Birleşik Devletlerinden gelen katkı payları sayesinde 50 milyon ABD$ üzerine sermayesi bulunmaktadır ve 100 milyon ABD$’ına ulaşmayı hedeflemektedir.62 Önümüzdeki bir buçuk yıl içerisinde iki ya da üç açık arttırma daha planlanmaktadır. Uluslararası Havacılık. Uluslararası havacılık sanayisinin emisyonların sınırlama taahhüdü, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütünün (ICAO) 2013 Kurultayında teyit edilmiştir ve burada net karbon emisyonlarının üst değerinin 2020 seviyeleri olmasına karar verilmiştir. 63 ICAO, emisyon azaltma hedefini tutturmak için kullanmaya niyetlendiği dört adet iklim eylemi sütunu belirlemiştir: teknoloji, operasyonları, altyapı ve küresel piyasaya dayalı bir tedbir (MBM). 2013 Kurultayı, MBM’nin 2016’da sonuçlandırılması kararını almış ve bu görevi başarmak üzere çeşitli faaliyetleri devreye sokmuştur: –– Fizibilitesi ve uygulanabilirliği dahil, küresel bir MBM planı için muhtemel seçeneklerin teknik yönleri, çevresel ve ekonomik etkileri ve modalitelerine dair çalışmaların sonlandırılması; –– Üye devletlerdeki ve ayrıca ilgili kurumlardaki uluslararası havacılık görevlileri ve uzmanları için küresel ölçekte seminerler ve çalıştayların düzenlenmesi; ve –– Üye devletleri etkilemesi muhtemel olanlar dahil olmak üzere başlıca sorunlar ve konuların tespit edilmesi ve küresel bir MBM planının 2020 itibariyle uygulamaya geçirilmesine yönelik tavsiyelerde bulunulması. MBM’nin geliştirilmesine dair daha fazla detay, Kutu 4’te yer almaktadır. Gustavo A. Silva-Chávez, Paris’e Giderken Yolda. Sonraki Durak: Bonn, Haziran 2015, Forest Trends, 10 Haziran 2015. 58 Anahtar çıktılar arasında, ulusal REDD+ stratejileri, etkin paydaş katılımı, koruma araçları, referans seviyeleri ve ulusal orman izleme sistemleri yer almaktadır. 14 ülke, yüksek iklim etki potansiyellerini ve kalkınma faydalarını bir araya getirerek ulusal stratejilerini uygulamaya geçirmek için büyük ölçekli emisyon azaltma programları geliştirmektedir. Bu programlar, yeni tarımsal üretim planları konusunda toplulukların desteklenmesinden, orman tahribine yol açmayan tarımsal emtiaların temini ni teşvikine ve korumalı alanların yönetimine kadar uzanmaktadır. 59 60 İklim Zirvesi 2014, ORMANLAR: Eylem Beyanları ve Eylem Planları, 23 Eylül 2014. Örnekler arasında Kalkınma için Karbon Girişimi (Ci-Dev) ve Metan ve İklim Değişikliği Azaltımı için Pilot Açık Arttırma Tesisi (PAF) yer almaktadır. 61 Örnekler arasında Enerji+ Ortaklık, İskandinav İklim Tesisi ve Latin Amerika Kalınma Bankasından (CAF) Latin Amerika’daki Performansa Dayalı İklim Finans Tesisi (PBC) yer almaktadır. 62 Dünya Bankası, Metan Tutmak için İlk Pilot Açık Arttırma Başarılı Oldu, 17 Temmuz2015, http://www.worldbank.org/en/news/pressrelease/2015/07/17/first-pilot-auction-to-capture-methane-a-success. 63 ICAO, Çevresel koruma ile ilgili olarak ICAO politikaları ve uygulamalarının devam ettirilmesine yönelik konsolide açıklama – İklim Değişikliği, 2013. 38 Kutu 4. Küresel bir sanayi için küresel piyasaya dayalı tedbir Yazan: Paul Steele, Uluslararası Hava Taşımacılığı Kuruluşu (IATA) Kıdemli Başkan Yardımcısı, Üyesi ve Dış İlişkiler & Kurumsal Sekreteri Küresel hava taşımacılığı sektörü, ekonomilerle toplumları birleştirmektedir. Yılda üç milyarı aşkım yolcuya bağlantı imkanı sağlamaktadır, küresel GSYİH’de 2,4 trilyon ABD$, neredeyse 60 milyon iş, değer itibariyle dünya ticaretinin üçte birini ve tüm uluslararası turistlerin yarısını desteklemektedir. Özellikle yeni çıkan ekonomilerde hızlı bir şekilde büyümektedir. Sektörün hem büyümesini pekiştirmek hem de iklim değişikliği değerlerini sağlamadaki rolünü oynaması için ihtiyacı farkına varan havacılık sanayisi, kapsamlı kısa, orta ve uzun vadeli iklim hedefleri belirlemiştir. Sanayi genelinde Hava Taşımacılık Eylem Grubu tarafından koordine edilirler ve hedefler: 1. Dünya filosunun yakıt verimliliğini yılda ortalama %1,5 oranında arttırmak, ki bu hedef halihazırda aşılmıştır; 2. Karbon nötr büyüme sayesinde net havacılık CO2 emisyonlarını 2020 seviyelerinde sabitlemek; 3. Havacılığın net CO2 emisyonlarını, 2005 taban hattı ile kıyaslamalı olarak 2050 itibariyle yarıya indirmek Birinci ve üçüncü hedefin sağlanması için yeni teknolojiler, alternatif yakıtlar, daha iyi operasyonel yöntemler ve iyileştirilmiş altyapı (örneğin hava trafik yönetim reformları) sayesinde ciddi çalışmalar devam etmektedir. Ancak, CO2 emisyonlarının 2020 seviyelerinde üst sınırda tutulmasına yönelik orta vadeli hedef, bir küresel piyasaya dayalı tedbir (MBM) sayesinde sağlanacaktır. Bu sistem halihazırda, sektörün uzmanlaşmış BM kurumu olan Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından geliştirilmektedir. Sanayinin kendisi, böylesi bir tedbir için çarpıda bulunmak şekilde olağan dışı bir konum üstlenmiştir ve aktif olarak bunun tasarımına müdahil olmuştur ve küresel standart bir planın, yasaya uyma zorluğunu arttıracak, çevresel bütünlüğü azaltacak ve piyasanın bozulmasına yol açacak olan birbirinden kopuk bölgesel veya ulusal tedbirlere göre daha tercih sebebi olduğunu savunmaktadır. Havayolları, uluslararası bir ortamda iş yapan oldukça rekabetçi işletmelerdir. Her ne kadar böylesi bir tedbirin uygulamaya geçirilmesi havayollarına mali bir yük getirecek olsa da, yakıt maliyetleri (havayolu işletme maliyetlerinin yaklaşık üçte birine tekabül etmektedir) ve hizalanmamış planların getireceği rekabetçi etki ile kıyaslandığında makul şekilde ılımlı kalmaktadır. 2020 başlangıç tarihine kadar küresel bir MBM’nin yerleştirilmiş olması için (bu yıl aynı zamanda, ümit ediyoruz ki COP 21’de mutabakat edilecek olan bir sonraki UNFCCC taahhüt döneminin başlangıcı ile de çakışmaktadır) sanayi, kriterlerini yerine getirmek için en iyi seçenek olarak basit bir denkleştirme planı çağrısında bulunmuştur. ICAO Kurultayı (191 hükümet temsilcisinin yer aldığı bir toplantı), 2013 yılında, böylesi küresel bir MBM’nin geliştirilmesini ve Eylül 2016’da gerçekleşecek olan bir sonraki ICAO Kurultayında sunulmasını desteklemiştir. Aradaki üç yılda hem politik hem de teknik tasarım unsurları hükümet temsilcileri, sanayi ve sivil topum temsilcileri tarafından tartışılmaktadır, analiz edilip irdelenmektedir. Politik sorular arasında, bir yandan havayolları için denk bir oyun sahasını korurken, gelişmiş ve gelişmekte olan piyasalarda vadeyi yansıtma ihtiyacının nasıl hesaba katılacağı yer almaktadır. Teknik tartışmalar, denkleştirmelerin seçilebilirlik kriterleri (plan CDM, VCS, REDD+, vb. kullanmakta mıdır?); ve böylesi bir plana ait MRV gereksinimleri üzerinde odaklanmaktadır. İlerleme kesinlikçe ümit vericidir ve sanayi, gelecek yılın Eylül ayında nihai bir anlaşmaya ulaşmaya yönelik her türlü gayreti sarf etmektedir. Bu süreçte zorluklar da yok değildir ancak yine de, ayrı bir sektör için ilk defa böylesi küresel bir mekanizmayı yürürlüğe sokmaya girişilmiştir. Havacılığın iklim eylemi hakkında daha fazla bilgi için: www.enviro.aero. 39 Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri. Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri, ulusal karbon fiyatlandırma araçları olmadan devam etmektedir; ETS’ler ise Kaliforniya, Québec, RGGI eyaletleri, diğer eyalet ve ilçelerde gelişip olgunlaşmaya devam etmektedir. Kaliforniya ve Québec Emisyon üst sınırı ve ticareti planları resmi olarak Ocak 2014’te birbirine bağlanmıştır ve ilk paylaşımlı açık arttırma Kasım 2014’te gerçekleşmiştir. Her iki programın da kapsamı 2015 yılında ulaştırma yakıtlarını içerecek şekilde genişletilmiştir. Bu, kapsamı Kaliforniya ve Québec’in toplam GHG emisyonlarının yüzde 85’ine genişletmiştir. Kaliforniya Emisyon üst sınırı ve ticareti planının 2020 sonrasında devam etme durumu yasal süreç kapsamında incelenmektedir.67 Bu, Kaliforniya’nın 1990 emisyon seviyesine kıyasla GHG emisyonlarını 2030 itibariyle yüzde 40 oranında azaltmaya yönelik hedefini ilan etmesi ile aynı yolu takip etmektedir; ve bu hedef, mevzuatta incelenmek üzere bir yasa tasarısına dahil edilmiştir.68 2.3 BÖLGESEL, ULUSAL VE BÖLGESEL YA DA ŞEHIR BAZINDA KARBON FİYATLANDIRMA ARAÇLARI _______________ Karbon fiyatlandırması, 39 ulusal ve 23 bölgesel ya da şehir bazında yetki alanında uygulamaya geçirilmiş veya programa alınmıştır. Bir arada bu karbon fiyatlandırma araçları yaklaşık 7 GtCO2e, ya da yıllık küresel GHG emisyonlarının yüzde 12’sini kapsamaktadır. 64 , 65 ETS’ler, yıllık küresel GHG emisyonlarının yüzde 8’ini kapsamaktadır, artı yüzde 4’lük bir kısım da, karbon vergileri tarafından kapsanmaktadır. Şekil 11’de dikkat çekildiği üzere karbon fiyatlandırma araçlarının sektörel kapsamı, yetki alanı bazında farklılık gösterir fakat tipik olarak elektrik ve sanayi sektörlerini içermektedir. 2014-2015 dönemi için karbon fiyatlandırmasındaki başlıca gelişmeler hakkında daha fazla detay 66 aşağıda yetki alanı bazında, alfabetik sırayla sunulmuştur. Bu düzen bu bölüm boyunca kullanılacaktır. Bu bölümün her şeyi içermek amacını taşımadığını, daha ziyade, uygulamaya geçirilen veya halihazırda tasarlanmakta ya da teklif edilmekte olan araçlardaki en yakın tarihli gelişmelerin bir özetini sunmayı hedeflediğini belirtmekte fayda vardır. 2014’te yapılan ilk açık arttırmada RGGI’nın maliyet çevreleme rezervi (CCR) için tetikleme fiyatı olan 2014 yılı 4 ABD$/kısa ton CO2 (4,4 ABD$/tCO2) rakamına ulaşılmasından beri 69 , açık arttırma denge fiyatı düzenli şekilde artış sergilemiştir. Mart 2015’te düzenlenen en yakın tarihli açık arttırmada, açık arttırma denge fiyatı 5,5 ABD$/kısa ton CO2 (6,1 ABD$/tCO2) değerine ulaşmış, 70 2015 CCR tetikleme fiyatı olan 6 ABD$/kısa ton CO2 (6,6 ABD$/tCO2) altında gerçekleşmiştir. RGGI’nın kapsamlı bir gözden geçirilmesinin en geç 2016’da yapılması beklenmektedir; burada, 2020 sonrası ve diğer program tasarım unsurlarına üst sınır getirmek için potansiyel ilave azaltmalar dikkate alınacaktır.71 64 Bu rakamlar, her bir yetki alanındaki GHG emisyonlarına dair güncellenmiş değerleri, var olan karbon fiyatlandırma araçlarının tasarım ve kapsamındaki değişiklikleri, yeni araçların dahil edilişini ve yeni verilerin varlığını yansıtacak şekilde düzenli olarak revize edilmektedir. Dolayısıyla bu değerler, ve bir önceki raporlardan alınanlar her zaman birbiri ile kıyaslanabilir nitelikte olmayabilir. 65 Şunu belirtmekte fayda vardır ki, GHG emisyonlarının yüzde 100 oranında karbon fiyatlandırma araçları ile kapsanması ne istenen bir şeydir ne de gerçekçidir. 66 67 Bu rapor 1 Ocak 2014 ile 31 Ağustos 2015 arasındaki dönemi kapsamaktadır. Çevresel Savunma Fonu, Karbon Piyasası Kaliforniya, 2015. 68 Valilik Edmund G. Brown Jr., Vali Brown Kuzey Amerika’daki En Yüksek Sera Gazı Azaltma Hedefini Koydu, 29 Nisan 2015, http://gov.ca.gov/news.php?id=18938 ; Kaliforniya Eyaleti, Kaliforniya Küresel Isınma Çözümleri Kanunu 2006: Emisyon Sınırları, SB-32, 2015. 69 70 71 RGGI, RGGI Model Kural Değişikliklerinin Özeti: Şubat 2013, n.d. RGGI, Açık Arttırma Sonuçları, son erişim tarihi: 19 Mayıs 2015, http://www.rggi.org/market/co2_auctions/results. Aynısı. 40 Şekil 11. Sektörel kapsam ve kapsanan GHG emisyonları ile birlikte uygulamaya geçirilmiş veya programa alınmış karbon fiyatlandırma araçları QUÉBEC ALBERTA %70 %43 %21 %85 İNGİLİZ KOLUMBİYASI PEKİN AB* %13 %25 %41 %55 İSVİÇRE RGGI ŞANGHAY %40 KAZAKİSTAN %60 TIANJIN %50 %66 KORE CUMH. %7 %4 MEKSİKA %85 KALİFORNİYA %46 GÜNEY AFRİKA %42 ŞİLİ %80 HUBEI %40 ÇONGÇING YENİ ZELANDA ŞENZEN %35 %60 GUANGDONG %40 66% %54 JAPONYA** Not: Dairelerin boyutu, her bir yetki alanındaki GHG emisyonlarının hacmini göstermektedir. Semboller, ilgili karbon fiyatlandırma araçları altında kapsanan sektörleri ve/veya yakıtları göstermektedir. En büyük daire (AB), 4,8 GtCO2e’ye ve en küçük daire (İsviçre) ise 0,05 GtCO2e’ye eşdeğerdir. * Norveç, İzlanda ve Lihtenştayn da dahildir. Karbon vergisi emisyonları, çeşitli ulusal karbon vergileri altında kapsanan emisyonlardır; kapsam her vergi için farklıdır. ** ETS emisyonları, Tokyo CaT ve Saitama ETS altında kapsanan emisyonlardır. Kyoto ETS için bir kapsam bilgisi edinilememiştir. Gösterilen kapsam, Japonya karbon vergisine ait olup ETS kapsamı daha kısıtlıdır. %40 ETS uygulanıyor veya programa alınmış Karbon vergisi uygulanıyor veya programa alınmış ETS ve karbon vergisi uygulanıyor veya programa alınmış Tahmini kapsam Sanayi Elektrik Ulaşım Havacılık 41 Binalar Atık Ormancılık Tarımcılık Tüm fosil yakıtlar (sadece vergi) Katı fosil yakıtlar Sıvı fosil yakıtlar Buna ek olarak başka iki ABD eyaleti aktif olarak bir ETS’yi uygulamaya geçirmeyi düşünmektedir: Washington ve Oregon. Washington Eyaleti yasama meclisi, 28 Haziran 2015’te ETS yasa tasarısını meclisten geçiremedikten sonra, 72 Vali Inslee 28 Temmuz 2015’te, hükümetinin GHG emisyonlarına nizami bir üst sınır getireceğini ve emisyon salıcıların kendi arasında ticaret yapmasına da olanak sağlanabileceğini duyurmuştur. 73 Oregon halihazırda hem Sarayda hem de Senatoda yasa tasarılarını görüşmektedir. İki adet yasa tasarısı (SB965 ve HB3250) GHG emisyonlarını azaltmak için bir üst sınır temettü programı getirecektir. 74 Bu program temelde bir ETS gibi işleyecektir ancak açık arttırma geliri vergi mükelleflerine bir “temettü” biçiminde dağıtılacaktır. Başka bir yasa tasarısı (HB3470), Oregon’un GHG emisyonlarına bir üst sınır getirmektedir ve bir ETS’nin uygulamaya geçirilmesini şart koşmaktadır.75 13 Nisan 2015’te Kanada bölgesi Ontario, Kaliforniya ve Québec’in Emisyon üst sınırı ve ticareti planları ile bağlantılı bir ETS’yi uygulamaya geçirme niyetini duyurmuştur. 76 Ontario, piyasa mekanizmaları konusunda işbirliği yapmak ve GHG emisyon raporlamasını uyumlu hale getirmek amacıyla Québec’le bir Anlaşma Muhtırası da imzalamıştır. Alberta, Haziran 2015’te, planı 2017 yılına kadar uzatmak üzere Belirtilen Gaz Yayıcılar Yönetmeliğini tadil etmiştir. 77 Daha önceki kurallar altında, yıllık emisyonları 0,1 MtCO2e ve üzeri olan tesislerin, 2003-2005’teki ortalama emisyon şiddetine kıyasla emisyon şiddetini yüzde 12 oranında azaltması gerekmekteydi. Tadil edilen kurallar altında, gereken emisyon şiddet azaltması, 1 Ocak 2016’da yüzde 15’e, 1 Ocak 2017’de ise yüzde 20’ye çıkartılacaktır. 78 Ayrıca, İklim Değişikliği ve Emisyon Yönetim Fonuna katkı sağlayarak yasaya uymalarını sağlamayı seçen tesisler daha yüksek maliyetlere maruz kalacaklardır. Mevcut karbon fiyat ı olan 15 CAN$/tCO2e (ABD$11/tCO2e), 1 Ocak 2016’da 20 CAN$/tCO2e’ye (15 ABD$/tCO2e) yükselecek, 1 Ocak 2017’de ise 30 CAN$/tCO2e (23 ABD$/tCO2e) değerine çıkacaktır. İngiliz Kolumbiyası’nın karbon vergisi, 2012 seviyesini sürdürmektedir: 30 CAN$/tCO2e (23 ABD$/tCO2e). Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Kurumu (US EPA) – 3 Ağustos 2015’te sonuçlandırılmış olan Temiz Elektrik Planı sayesinde – ülkenin elektrik sektörü i,çin2030 itibariyle, 2005 seviyelerinin yüzde 32’si düzeyinde bir emisyon azaltma hedefi koymuştur. 79 Bu, 2014’te çıkartılan taslak yönetmeliğe göre, hedeflenen emisyon azaltmalarında yüzde 7’lik bir artışı temsil etmektedir.Temiz Elektrik Planı, elektrik sektörü emisyonlarını çeşitli tedbirler kullanarak azaltmaktadır. Eyaletler, emisyon ticareti, verimlilik tedbirleri, ve yenilenebilir enerji sistemlerinin daha fazla konuşlandırılması dahil, kendi yasaya uyma mekanizmalarını seçme esnekliğine sahiptir. Bu, Kaliforniya ve RGGI eyaletlerinin, emisyon hedefini tutturmak için kendi var olan ETS’lerini kullanmalarına olanak sağlayacaktır. Temiz Elektrik Planı, Kaliforniya Emisyon üst sınırı ve ticareti planını ve RGGI’yı temsil eden resmi görevlilerden genel olarak destek toplamıştır.80 Amerika Birleşik Devletleri uluslararası platformda da aktif olmuş, 12 Kasım 2014’te Çin’le emisyon azaltma hedeflerine dair iki taraflı bir anlaşmaya imza atmıştır. 81 Bu anlaşmada ABD ve Çin, kendi 2020 sonrası emisyon azaltma hedeflerini açıklamıştır ve bunlar INDC’lerinde yeniden ifade edilmektedir (daha fazla detay için bkz. bölüm 2.2.1). Şili. Eylül 2014’te Şili Meclisi, bir ulusal karbon vergisinin uygulamaya geçirilmesini onaylamıştır. Bu vergi, 2017 ve sonrası için emisyonlara bir fiyat koyacaktır. 82 Bu vergi, ısıl girdi kapasitesi 50 Megawatt (MW) üzeri olan tüm sabit kaynaklar için 72 Washington Eyaleti Yasama Meclisi, HB1314 – 2015-2016 Sera Gazı Emisyonlarının azaltılması için bir karbon kirliliği piyasa programının yürürlüğe konması, 12 Ağustos 2015, http://app.leg.wa.gov/billinfo/summary.aspx?bill=1314&year=2015. 73 Vali Jay Inslee, Inslee Karbon Emisyonları için Nizami bir Üst Sınır Geliştirmek üzere Ekolojiyi Yönetiyor, 28 Temmuz 2015, http://www.governor.wa.gov/news-media/insleedirecting-ecology-develop-regulatory-cap-carbon-emissions. 74 Oregon Eyaleti, Iklim Korumasına İlişkin; bir Yürürlük Tarihinin Belirlenmesi, SB 965, 2015; Oregon Eyaleti, Iklim Korumasına İlişkin; bir Yürürlük Tarihinin Belirlenmesi, HB 3250, 2015. 75 Oregon Eyaleti, Sera Gazı Emisyonlarına İlişkin; Acil Durum İlan Edilmesi, HB 3470 B, 2015. 76 Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ontario Hükümeti, Emisyon üst sınırı ve ticareti Nasıl Çalışır, 13 Nisan 2015, http://news.ontario.ca/ene/en/2015/04/how-cap-and-trade-works.html. 77 Alberta İlçesi, Alberta Yönetmelik no. 139/2007, İklim Değişikliği ve Emisyonlar Yönetimi Kanunu: Belirlenen Gaz Yayıcılar Yönetmeliği, 2015. 78 Alberta Çevre ve Parklar, Sera Gazı Azaltma Programı, son erişim tarihi: 10 Ağustos 2015, http://esrd.alberta.ca/focus/alberta-andclimate-change/regulating-greenhouse-gas-emissions/greenhouse-gas-reduction-program/default.aspx. 79 EPA, Mevcut Sabit Kaynaklar için Karbon Kirliliği Emisyon Kılavuzları: Elektrik Üretim Üniteleri, 2015. 80 RGGI, RGGI Eyaletleri Yorumları EPA Tarafından Önerilen Temiz Elektrik Planını Destekliyor, 7 Kasım 2014; Kaliforniya Çevre Koruma Kurumu Hava Kaynakları Kurulu, “Bayan Janet McCabe’e Yazı: Cevaben: Etiket No EPA-HQ-OAR-2013-0602,” 24 Kasım 2014, http://www.arb.ca.gov/cc/powerplants/ca-comments-2014-clean-power-plan.pdf. 81 Beyaz Saray, Basın Sekreterliği, İklim Değişikliğine dair ortak ABD-Çin Açıklaması, 12 Kasım 2014, https://www.whitehouse.gov/thepress-office/2014/11/11/us-cihna-joint-announcement-climate-change. 82 2017 yılı vergi ödemeleri, Nisan 2018’e kadar yapılacaktır. 42 geçerlidir. 83 Bu verginin para birimi ABD Doları cinsindendir. Bu verginin seviyesi 5 ABD$/tCO2e’nin bölgesel ya da şehir bazında para birimi eşdeğeridir, ve bu da, bölgesel ya da şehir bazında para birimindeki vergi mesuliyetleri, ödeme tarihindeki geçerli döviz kuruna bağlı olacaktır.84 Çin. Yedi adet pilot ETS bir arada, hacim itibariyle dünyadaki en büyük ulusal karbon fiyatlandırma girişimini oluşturmaktadır ve 1,3 GtCO2e düzeyini üst sınır olarak belirlemiştir. 85 2013 yılında Pekin, Guangdong, Şanghay, Şenzen ve Tianjin’deki, 2014 yılında Çongçing ve Hubei’deki pilot ETS’lerin başlangıcından beri, bu sistemlerin bazılarının tasarımları hızlı evrim geçirmiştir – kapsamları genişlemektedir ve sıkılıkları artmaktadır. Örneğin Şenzen, ETS’sini ulaşımı içerecek şekilde genişletmeyi planlamaktadır;86 Guangdong, daha fazla endüstriyel sektörünü, binaları ve ulaşım sektörünü dahil etmeyi düşünmektedir; ve Hubei, pilot ETS’sine 49 yeni şirket eklemektedir. 87 Buna ek olarak Çongçing, üst sınırını tahmin edilenden daha fazla geri çekmiş, ücretsiz tahsis edilen tahsisat sayısını 2013 seviyesine göre yüzde 7 azaltmıştır.88 2014 yasaya uyma yılı (yetki alanına göre) Haziran veya Temmuz 2015’te sona ermiş olup, 24,7 milyon tahsisat, birleşik olarak bütün sistemlerde işlem görmüştür.89 Pekin, Guangdong, Şanghay, Şenzen ve Tianjin’de şirketlerin yüzde 99 ila 100’ü yasaya uyma yükümlülüklerini sağlayabilmiştir, diğer yandan 83 Çongçing’deki katılımcıların yüzde 70’i ve Hubei’deki katılımcıların yüzde 80’i 90 ilk yasaya uymalarını Haziran 2015’te sağlamışlardır. Çinli denkleştirme sayısı da artıştadır, Temmuz 2015 sonu itibariyle piyasaya sürülen toplam denkleştirme sayısı yaklaşık 25 milyona ulaşmıştır. 91 Çoğu Çin denkleştirmesi konuma özgüdür ve denkleştirme projesinin yer aldığı bölgenin yasaya uyma piyasası ile kısıtlıdır. Geçtiğimiz yıl boyunca Çin, emisyon ticaretini, yedi pilot bölgenin ötesine genişletmeye yoğunlaşmıştır. Guangdong ve Şenzen, kendi ETS pilotlarına daha koordineli bir yaklaşım arayışındadır, 92 Pekin ise, Hubei vilayetinde Çengde şehriyle bölgeler arası bir ETS oluşturma peşindedir.93 Buna ek olarak Şanghay, bilgi alış verişi ve ETS tasarım ve işletimini tartışmak üzere Zhejiang, Jiangsu, Anhui, Jiangxi, Şandong ve Fujian vilayetleriyle bölgesel işbirliği yapmayı düşünmektedir.94 Ayrıca Gansu, Qingdao,95 Hangzhou ve Anhui96, kendi ETS’lerini uygulamaya geçirmenin yollarını araştırmaktadır. Son olarak Pekin, Tianjin ve Hubei vilayetleri, GHG azaltım faaliyetleri konusunda işbirliği için bir anlaşma imzalamıştır.97 15 Haziran 2015’te Tayvan, Sera Gazı Azaltma ve Yönetim Kanununu kabul etmiştir. 98 Bu yasa, 2050 itibariyle 2005 seviyelerinin yüzde 50 altında bir emisyon azaltma hedefi koymaktadır ve bu hedefe ulaşmanın başlıca yöntemlerinden birinin bir ETS olacağını belirtmektedir. Ancak, ETS’nin başlatılmasına yönelik program henüz net değildir. Maliye Bakanlığı, Şili, Ley Nº 20780, son erişim tarihi: 12 Ağustos 2015, http://www.leychile.cl/Navegar?idNorma=1067194. 84 Maliye Bakanlığı, Şili, 2014, Vergi reformu, gelir vergilendirmesi sistemini değiştirecek ve vergi sistemine çeşitli düzenlemeler getirecek, http://www.leychile.cl/Navegar?idNorma=1067194. 85 Yazarın hesaplaması, 2015 ya da bilginin mevcut olduğu en son yıla ait üst sınır değerine dayalıdır. 86 Carbon Pulse, Şenzen Emisyon Planını Genişletme Yolunda, 16 Mart 2015, http://carbon-pulse.com/shenzhen-set-to-broaden-outemissions-scheme/. 87 Carbon Pulse, Hubei Emisyon Ticaret Planını Genişletiyor, 3 Aralık 2015, http://carbon-pulse.com/hubei-to-expand-emissions-tradingscheme-state-media/. 88 Çongçing Belediye Kalkınma ve Reform Komisyonu, Çongçing Belediye Kalkınma ve Reform Komisyonu 2014 yıllık Çongçing karbon emisyonları kotaları için bir bildiri yayınladı, 19 Mart 2015, http://www.cqdpc.gov.cn/article-1-21088.aspx ; Carbon Pulse, Çongçing 2014 yılında Tahsiste 9 Milyon müsaade Azalması Elde Etti, 10 Mart 2015, http://carbon-pulse.com/chongqing-allocates-115-7-million-permits-for-2014/. 89 Carbon Pulse, Çin Kimi Sorunlara rağmen Karbon Ticaret Hacimlerinde Altı Kat artışa Şahit Oldu, 21 Temmuz 2015, http://carbonpulse.com/china-sees-six-fold-increase-in-carbon-trading-volumes-despite-teething-issues/. 90 ICAP, İkinci Yasaya uyma Dönemi Çin ETS Pilotlarında Sona Erdi, 28 Temmuz 2015, https://icapcarbonaction.com/news/newsarchive/294-second-compliance-period-ends-in-chinese-ets-pilots. 91 Carbon Pulse, Çin 5,1 Milyon Çoğunlukla Elverişsiz Karbon Denkleştirmelerinden Oluşan Yeni Grubu Piyasaya Srdü, 3 Ağustos 2015, http://carbon-pulse.com/china-issues-fresh-batch-of-5-1-mln-mostly-ineligible-carbon-offsets/. 92 Carbon Pulse, Guangdong yakında 600 Milyon Yenlik Karbon Fonu Başlatacak, 17 Mart 2015, http://carbon-pulse.com/guangdongclose-to-launch-600-million-yuan-carbon-fund/. 93 Pekin Belediye Kalkınma ve Reform komisyonu, Pekin ve Hubei’de Emisyon Ticaretine ilişkin düzenlenen Bölgesel Komite, 19 Aralık 2014, http://www.bjpc.gov.cn/gzdt/201412/t8594655.htm. 94 Şanghay Belediye Kalkınma ve Reform Komisyonu, Emisyon Ticaretine ilişkin düzenlenen Bölgesel İşbirliği Semineri, son erişim tarihi: 28 Nisan 2015, http://www.shdrc.gov.cn/second.jsp?colid=551&top_id=316&artid=24800. 95 Qingdao Belediyesi Halk Hükümeti, Qingdao Şehri Düşük Karbonlu Pilot Karbon Emisyon Ticaret Piyasa Emsallerinin Oluşturulması ve Uygulamaya Geçirilmesine dair Duyuru, 24 Eylül 2014, http://www.qingdao.gov.cn/n172/n68422/n68424/n30259215/n30259219/140924163750977834.html. 96 Anhui Halk Hükümeti, Anhui Vilayeti Halk Hükümet Ofisinin Anhui 2014-2015 Yıllık Enerji Tasarrufu ve Emisyon Azaltma Karbon Kalkınma Eylemi Programlarının çıkartılmasına dair görüşü, 24 Eylül 2014, http://www.ah.gov.cn/UserData/DocHtml/1/2014/12/9/6417463050796.html. 97 Beyaz Saray, Basın Sekreterliği, İklim Değişikliğine dair ABD-Çin Ortak Açıklaması, 11 Kasım 2014, https://www.whitehouse.gov/thepress-office/2014/11/11/us-cihna-joint-announcement-climate-change. 98 Tayvan Hükümeti, Sera Gazı Azaltma ve Yönetim Kanunu, 2015. 43 Ulusal seviyede Çin, 2030 civarında GHG emisyonlarında tepe değerine ulaşmayı taahhüt etmiş, 99 ve daha önce bu tepe değere ulaşmak için azami gayret göstereceğini ifade etmiştir. Buna ek olarak, ülke çapında bir ETS konusunda detaylar yavaş yavaş açıklanmaktadır ve bu sistemin 2016 sonuna kadar başlatılması, 2019’da ise tümüyle uygulamaya geçirilmesi mümkün gözükmektedir. 100 Ulusal ETS’nin genel kuralları Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu (NDRC) tarafından Aralık 2014’te yayımlanmıştır. 101 Ulusal ETS, elektrik üretimini, metalürji ve demirsiz metalleri, inşaat malzemelerini, kimyasalları ve havacılığı kapsamalıdır. 102 Çin için ulusal ETS’nin GHG emisyon hedefine ulaşmadaki önemi, ETS’nin Çin’in INDC’sine dahil edilmesi ile gözler önüne serilmektedir. 103 INDC ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri ile emisyon azaltma hedeflerine ilişkin bir iki taraflı anlaşmaya varıldıktan sonra 12 Kasım 2014’te duyurulan 2020 sonrası emisyon azaltma hedefini de içermektedir 104 . Çin, ulusal ETS için hazırlıklarında kapasite oluşturucu faaliyetleri gibi faaliyetlerle, İklim Değişikliğine dair AB-Çin Ortak Açıklama’da belirtildiği üzere karbon piyasaları konusunda AB ile işbirliği için de uğraşmaktadır.105 AB. 2014 sürecinde, AB ETS’deki tahsisatların fiyatı €5/tCO2’nin (5 ABD$/tCO2) altından, €7/tCO2’nin (8 ABD$/tCO2) biraz altına yükselmiştir. 2014’teki ortalama fiyat €6/tCO2 (7 ABD$/tCO2) olmuş, toplam ticaret hacmi ise 6,1 milyar tahsisat olmuştur. 106 1 Ağustos 2015 itibariyle AB tahsisat fiyatı €8/tCO2’nin (9 ABD$/tCO2) biraz altındadır. Şubat 2014’te Avrupa Birliği, 900 milyon AB tahsisatının açık arttırmasını 2014-2016’dan 20192020 dönemine geçici olarak erteleme kararı almıştır; bu işleme emisyon tahsisatlarının piyasaya geri sürülmesi adı verilmektedir. Bu değişikliğin ardından AB ETS yapısal reformunun odağı, AB ETS’de tahsisat arzının esnekliği sayesinde daha fazla fiyat istikrarı ve tahmin edilebilirliğine olan ihtiyaca kaymıştır. Önerilen MSR, eğer arz talepten çok daha yüksekse tahsisatları piyasadan çekerek, ve eğer piyasada gereğinden az arz söz konusuyla piyasaya tahsisat enjekte ederek bu hedefi sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. 5 Mayıs 2015’teki Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonundan oluşan “üçlü” toplantıda, MSR’nin başlangıç tarihi olarak 2019’da fikir birliğine varılmıştır. Bu anlaşma ayrıca 900 milyon adet piyasaya geri sürülen AB tahsisatının, 2019-2020’de piyasaya iade edilmek yerine MSR’ye yerleştirileceği belirtilmektedir. MSR teklifi ayrıca, “tahsis edilmemiş” olarak anılan tahsisatların – 2020’de AB ETS Aşama III’ün sonunda geri kalan, yeni ve genişleyen tesisler için amaçlanmış olan müsait tesisatlar, ve (kısmen) kapanma sonrasında tesisler tarafından iade edilen tahsisatlar – kaderi için de hükümler içermektedir. Özel tedbirler haricinde bu tahsisatlar piyasaya 2020’de çıkacaklardır ve böylece MSR’nin işleyişine sekte vuracaklardır. 107 Avrupa Parlamentosu, 8 Temmuz 2015’te MSR’yi onaylamıştır. 108 MSR’nin resmi olarak kabul edilişinin, Avrupa Konseyi tarafından onanmasını takiben, Eylül 2015’te olması beklenmektedir. AB ETS’deki diğer önemli değişiklik, 27 Ekim 2014’te 2015-2019 dönemi için yeni bir karbon kaçağı listesinin onaylanması olmuştur. AB, yurtiçi eylemler sayesinde emisyonları 2030 itibariyle, 1990 taban hattı seviyesine kıyasla en az yüzde 40 azaltmayı taahhüt etmektedir.109 AB ETS bu azaltım hedefine ulaşmadaki ana araç olacaktır; bu da AB ETS tarafından kapsanan sektörlerde, 2030’da 2005 emisyonlarına kıyasla yüzde 43’lük bir emisyon azaltmasına tekabül etmektedir. 110 Yukarıdaki hedef AB’nin, 2050 itibariyle emisyonları en az yüzde 80 99 İklim Değişikliği Bölümü, Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu, İklim Değişikliğine ilişkin Arttırılmış Eylemler: Çin’in Hedeflediği Amaçlanan Ulusal olarak Belirlenmiş Katkı Payları, 2015. 100 ICAP, Çin, Altı Sektörden Kaynaklı Emisyonlara Üst Sınır Getirecek, ETS 2016’da Başlatılacak, 9 Şubat 2015, https://icapcarbonaction.com/news/news-archive/268-cihna-to-cap-emissions-from-six-sectors-ets-to-launch-2016. 101 Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu, Çin Halk Cumhuriyeti Emri: No. 17, 12 Ekim 2014, http://qhs.ndrc.gov.cn/gzdt/201412/t20141212_652035.html. 102 ICAP, Çin, Altı Sektörden Kaynaklı Emisyonlara Üst Sınır Getirecek, ETS 2016’da Başlatılacak, 9 Şubat 2015, https://icapcarbonaction.com/news/news-archive/268-cihna-to-cap-emissions-from-six-sectors-ets-to-launch-2016. 103 Çin, Hedeflenmiş Amaçlanan Ulusal olarak Belirlenmiş Katkı Payı, 2015. 104 Beyaz Saray, Basın Sekreterliği, İklim Değişikliğine dair ABD-Çin Ortak Açıklaması, 11 Kasım 2014, https://www.whitehouse.gov/thepress-office/2014/11/11/us-cihna-joint-announcement-climate-change. 105 Avrupa Birliği-Çin, “İklim Değişikliğine dair AB-Çin Ortak Açıklaması,” 29 Haziran 2015, http://ec.europa.eu/clima/news/docs/2015062901_statement_en.pdf. 106 Thomson Reuters, Büyük Emisyon Yayıcılar Azaltım Sözü Verdi, Fakat Taahhütlerin Karşılaştırılması Kolay Değil, Carbon Market Monitor, 15 Ocak 2015. 107 Avrupa Birliği, Avrupa Parlamentosu ve Konseyin, 2003/87/EC sayılı Direktifini Tadil Ederek, Avrupa Birliği Sera Gazı Emisyon Ticaret Planı için bir Piyasa İstikrar Rezervinin Oluşturulması ve İşletimine dair Kararı, 2015. 108 Avrupa Parlamentosu, Parlamento CO2 Piyasa İstikrar Rezervini Kabul Etti, 8 Temmuz 2015, http://www.europarl.europa.eu/news/en/news-room/content/20150703IPR73913. 109 Avrupa Birliği, AB ve Üye Devletleri tarafından Hedeflenmiş Amaçlanan Ulusal olarak Belirlenmiş Katkı Payı, 6 Mart 2015. 110 Avrupa Konseyi, Avrupa Konseyi (23 ve 24 Ekim 2014) Sonuçlar, http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cms_data/docs/pressdata/en/ec/145397.pdf. 44 oranında azaltma hedefini sağlamaya yönelik maliyete etkin bir yolda olmasını sağlayacaktır. 15 Temmuz 2015’te Avrupa Komisyonu, 2020 sonrasındaki dönem için revize bir AB ETS’ye yönelik bir teklif sunmuştur. 111 Başlıca önerilen değişiklikler, yıllık emisyon üst sınır azaltmasını yüzde 1,74’ten 2.2’ye çıkartılması, tahsisatların ücretsiz tahsisi için daha iyi hedeflenmiş kuralların benimsenmesi (karbon kaçağı risklerine karşı korunabilmek için) ve düşük gelirli üye devletlerde sanayide düşük karbonlu yenilikleri ve enerji sektörünün modernizasyonunu finanse edebilmek için tahsisatları kullanarak fonların oluşturulmasıdır. Teklif, 2020 sonrasında uluslararası denkleştirmelerin kullanımına yönelik herhangi bir hüküm içermemektedir. Fransa. Fransa’nın karbon vergisi, 1 Nisan 2014’te yürürlüğe girmiş, AB ETS kapsamında yer alan fosil yakıtların kullanımına €7/tCO2e (8 ABD$/tCO2e) tutarında bir karbon vergisi getirmiştir. Karbon vergisi oranı 2015’te €14.5/tCO2e’ye (16 ABD$/tCO2e) yükselmiştir ve 2016’da €22/tCO2e’ye (24 ABD$/tCO2e) çıkacaktır. 22 Temmuz 2015’te Fransa resmi olarak Enerjide Yeşil Büyümeye Geçiş Yasasını kabul etmiştir. Bu yasa, ülkenin karbon vergisi seviyesinin 2020’de €56/tCO2e’ye (61 ABD$/tCO2e), 2030’da ise €100/tCO2e’ye (110 ABD$/tCO2e) yükselmesine yönelik bir gidişat yolu belirlemektedir.112 Karbon vergisi oranındaki bu artış gelir itibariyle nötr olacaktır zira diğer vergiler düşürülecektir. 113 Yukarıda bahsi geçen yasa ayrıca, AB hedefiyle tutarlı şekilde GHG emisyonlarının 2030 itibariyle 1990 seviyelerine kıyasla yüzde 40 azaltılması amacını da ortaya koymaktadır. Kazakistan. Kazakistan ETS’nin (yönetmeliklerin) ve ticaretin tam yürürlüğe girişi 2014’te başlamıştır. 2014 boyunca 1,3 MtCO2e ederinde sadece 35 işlemle, toplam ticaret hacmi düşük olmuştur. 2014 yılında tahsisatların ortalama fiyatı KZT406 (2 ABD$) olmuştur. 114 Her ne kadar pilot aşama 2013’te tamamlanmışsa da Kazakistan ETS halâ GHG emisyonlarının MRV’si ile ilgili olarak, özellikle doğrulama sürecinde zorluklarla baş etmeye çalışmaktadır. Kazak hükümeti daha net rehberlik, formatlar ve izleme için şablonlar geliştirmek isteğindedir.115 ETS’de devam eden çalışmanın diğer unsurları arasında, elektronik raporlamayı iyileştirme, ETS sicilini geliştirme ve destekleme, ücretsiz tahsis yöntemi olarak tarihsel tahsis yerine kıyaslamanın uygulamaya geçirilmesi, ve diğer mevcut karbon piyasaları ile bağlantı kurma potansiyelini araştırma çabaları yer almaktadır. Meksika. Şubat 2014’te Meksika Enerji Bakanlığı, enerji sektöründe bir ETS’nin geliştirilme ihtimalini duyurmuştur. Bu, Meksika’nın 1 Ocak 2014’te yürürlüğe girmiş olan, doğal gaz hariç fosil yakıt satışlarına getirmiş olduğu vergiyi tamamlayıcı olacaktır. Yeni Zelanda. 1 Haziran 2015 itibariyle Kyoto kredilerine, Yeni Zelanda kökenli Atanan Emisyonlar (NZ-AAU) hariç olmak üzere, NZ ETS altında artık yasaya uyma için müsaade edilmemektedir. Söz konusu tarihten itibaren, yasaya uyma yükümlülüklerini sağlamak üzere sadece yurtiçi birimler, Yeni Zelanda Birimleri (NZU’lar) ve NZAAU’lar kullanılabilmektedir. 116 Bu karar, uluslararası kurallardaki değişikliklerle ve Kyoto piyasalarındaki aşırı arz ile motive edilmiştir. Yeni Zelanda, uluslararası piyasa şartları kendi yurtiçi şartlarına daha uygun hale geçtiğinde bu kararı yeniden gözden geçirecektir. NZ ETS’nin kapsamlı bir incelemesi, 2015’in ikinci yarısı için planlanmaktadır.Bu incelemenin tam kapsamı, süreci ve zamanlamasına henüz karar verilmemiştir. Ancak bu inceleme, amaca uygun olsun diye ve Yeni Zelanda’nın 2020 sonrası taahhütlerini sağlayacak şekilde gelişebilsin diye NZ ETS için uzun vadeli bir yön vermeyi amaçlayacaktır. Norveç. Mayıs 2015’te Norveç hükümeti, karbon vergisi oranlarında çeşitli değişiklikler önermiş ve bunlar 1 Temmuz 2015’te yürürlüğe girmiştir. 117 Bu değişiklikler, doğal gaz ve sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) için vergi oranında bir artışı – NOK337/tCO2’den (41 ABD$/tCO2) doğal gaz için NOK412/tCO2’ye (50 ABD$/tCO2) ve LPG için NOK410/tCO2’ye (50 ABD$/tCO2) – içermektedir ve 111 Avrupa Komisyonu - İklim Eylemi, Revize Edilmiş Emisyon Ticaret Sistemi AB’nin İklim Hedeflerini Sağlamasına Yardım Edecek, 15 Temmuz 2015, http://ec.europa.eu/clima/news/articles/news_2015071501_en.htm. 112 Fransız Senatosu, Enerjide Yeşil Büyümeye Geçiş ile ilgili Yasa Tasarısı, 24 Temmuz 2015, http://www.senat.fr/espace_presse/actualites/201406/engager_la_france_dans_la_transition_energetique.html. 113 Fransız Ulusal Meclisi, Enerjide Yeşil Büyümeye Geçiş ile ilgili Yasa Tasarısı, 22 Temmuz 2015, http://www.assembleenationale.fr/14/ta/ta0575.asp. 114 Caspy Ticaret Borsası, Kotalara ilişkin Stok Ticareti Artışta, 8 Eylül 2014, http://comex.kz/ru/press/news/42%D0%B1%D0%B8%D1%80%D0%B6%D0%B5%D0%B2%D1%8B%D0%B5-%D1%82%D0%BE%D1%80%D0%B3%D0%B8%D0%BF%D0%BE-%D0%BA%D0%B2%D0%BE%D1%82%D0%B0%D0%BC-%D0%B8%D0%B4%D1%83%D1%82-%D0%BD%D0%B0%D1%83%D0%B2%D0%B5%D0%BB%D0%B8%D1%87%D0%B5%D0%BD%D0%B8%D0%B5. 115 Aigerim Yergabulova, Kazakistan Emisyon Ticaret Planı (KAZ ETS): MRV Durumu ve Zorlukları, http://www.thepmr.org/system/files/documents/18.0-%20KAZAKHSTAN%20presentation-kaz.pdf. 116 Yeni Zelanda Çevre Koruma Kurumu, “Yeni Zelanda Emisyon Ticaret Planı: NZEUR Hesap Sahiplerinin Kyoto Birimlerine Erişimi,” son erişim tarihi:10 Ağustos 2015, http://www.eur.govt.nz/how-to/guides-hmtl/guidespdf/NZEUR%20account%20holders%20access%20to%20Kyoto%20units.pdf. 117 Maliye Bakanlığı, Norveç, Vergi, Telif Ücreti ve Faizlerdeki Değişiklikler, Prop. 120 LS, 2015, http://www.statsbudsjettet.no/upload/Revidert_2015/dokumenter/pdf/prp120.pdf. 45 böylece bunu, petrol vergi oranıyla aynı hizaya getirmektedir. Daha yüksek karbon vergisi, doğal gaz ve LPG’ye bir karayolu vergisinin getirilmesindeki gecikmeyle bağlantılıdır ve böylece biyogaz kullanımının tetiklenmesi amaçlanmıştır. Hükümet ayrıca doğal gaz ve LPG’deki hidrojen gazının payını karbon vergisinden muaf tutmuştur. Portekiz. Yeşil vergi reformuna dair daha geniş bir paketin parçası olarak Kasım 2014’te €5/tCO2e (5 ABD$/tCO2e) tutarında bir karbon vergisi onaylanmıştır. Karbon vergisi, 1 Ocak 2015’te yürürlüğe girmiştir. AB ETS dışı sektörlerde kullanılan tüm enerji ürünleri için geçerlidir ve ülkenin GHG emisyonlarının yaklaşık dörtte birini kapsamaktadır. Vergi oranı, önceki yıllardaki ortalama AB tahsisat açık arttırma denge fiyatına dayalı olarak yıllık bazda belirlenecektir. 2015’teki €5/tCO2e (5 ABD$/tCO2e) vergi oranının, yaklaşık 95 milyon € (104 milyon ABD$) gelir getirmesi beklenmektedir. Tam yeşil vergi reform paketinin amacı, parasal açıdan nötr olmaktır ve karbon vergisi ile diğer vergilerden elde edilen gelirler, düşük gelirli ailelere gelir vergisi indirimi olarak geri dağıtılacaktır. Kore Cumhuriyeti. Kore Cumhuriyeti’nin ETS’si 1 Ocak 2015’te yürürlüğe girmiştir ve çelik, çimento, Petro-kimyasallar, rafineri, elektrik, binalar, atık ve havacılık dahil 23 alt sektörü kapsamaktadır. İlk aşamada (2015–17) etkilenen tesisler, 2011-2013 ortalama GHG emisyonlarına ve ulusal GHG azaltma hedefine dayalı olarak yüzde 100 ücretsiz tahsis alacaklardır. İlk aşamada açık arttırma öngörülmemektedir. Kore piyasasında gereğinden az arz olduğu yönünde bir algı vardır ve bu da Kore şirketlerinin tahsisatlarını satma konusunda isteksiz olmalarına yol açmaktadır. En son ticaret 16 Ocak 2015’te raporlanmıştır. 118 Şirketler ayrıca Kore CER’leri dahil Kore denkleştirmelerini 119 yasaya uyma yükümlülüklerinin yüzde 10’una kadar kullanabilirler. CER fiyatının Kore Tahsisat Birimine (KRW10.300 ya da yaklaşık 9 ABD$) göre çok daha düşük olduğu düşünülürse, Kore Cumhuriyetindeki projeler için piyasaya sürülen CER için bir miktar talep olması beklenmektedir. 120 Temmuz 2015’in başından itibaren 780.000 civarında Kore denkleştirmesi Kore borsasında işlem görmüştür.121 İsveç. İsveç hükümeti, İsveç karbon vergisinde değişiklik yapmayı düşünmektedir. Mevcut kurallar altında karbon vergisi, AB ETS tarafından kapsanmayan ısınma için kullanılan tüm fosil yakıtları ve motor yakıtlarını kapsamaktadır. Ancak AB ETS dışı tesisler ve ayrıca tarım ile ormancılık sektörleri, fosil ısınma yakıtlarını kullanmaları için vergi indirimi almaktadırlar. 122 21 Eylül 2015’te sunulacak olan 2016 Bütçe Yasa Tasarısına yerleştirilmesi düşünülen yeni kurallar altında yukarıda bahsi geçen vergi indirimleri 1 Ocak 2016 itibariyle kaldırılacaktır. İsveç hükümeti, bu vergi indirimlerin kaldırılmasını, politikasını kirleten öder ilkesine daha uygun kılacağını, daha maliyete etkin bir araç elde edileceğini ve vergilendirme sistemindeki şeffaflığını arttıracağını savunmaktadır.123 İsviçre. İsviçre’de, ETS altında tahsisatların ilk açık arttırması Mayıs 2014’te gerçekleştirilmiştir. 1 Ağustos 2015 itibariyle dört açık arttırma gerçekleştirilmiştir ve emisyon tahsisatları için geniş bir fiyat aralığı gözlenmiştir – Mayıs 2014’teki ilk açık arttırmada CHF40/tCO2e’den (42 ABD$/tCO2e) Şubat 2015’te yapılan açık arttırmada CHF12/tCO2e’ye (12 ABD$/tCO2e) kadar. İsviçre ve AB, Mart 2015’te gerçekleşen yedinci görüşmeler turunda birbirine bağlanma müzakerelerini sürdürmüşlerdir.124 İsviçre’nin termal yakıtlardaki (yani fosil motor yakıtlar hariç) karbon vergisi, mevcut CHF60/tCO2e (62 ABD$/tCO2e) tutarından 1 Ocak 2016’da CHF84/tCO2e (87 ABD$/tCO2e) tutarına yükseltilecektir.125 Bu artış, İsviçre’nin GHG emisyon güzergahına ilişkin 2015 incelemesine göre belirlenmiştir ve bu incelemede mevcut emisyon seviyesinin hedeflenen seviyenin üzerinde olduğu tespit edilmiştir. Vergi oranını bir sonraki gözden geçirmesi, 2016 emisyonlarına dayalı olacaktır ve İsviçre’nin GHG emisyon güzergahına bağlı olarak vergi oranlarının 2018’de yeniden düzenlenmesi gerekebilir. Vergi oranını azami seviyesi CHF120/tCO2e’dir (125 ABD$/tCO2e). Araçlardaki bazı değişiklikler Kutu 5’te özetlenmiştir. 118 Carbon Pulse, Güney Kore’nin Hanwha Corp. 286.000 CER’i Kore denkleştirmesine dönüştürecek, 18 Ağustos 2015, http://carbonpulse.com/south-koreas-hanwha-corp-to-convert-286000-cers-to-korean-offsets/. 119 CER’lerin Kore denkleştirmesine dönüştürülmesi öncesinde iptal edilmesi gerekmektedir. 120 Carbon Pulse, BM Kore ETS’sine yönelik olarak İlk CER’leri iptal etti, 14 Mart 2015, http://carbon-pulse.com/un-cancels-first-cersbound-for-korean-ets/. 121 Carbon Pulse, Kore Piyasasına Denkleştirme ve Daha Basit Kurallar Yerleştirilecek, 6 Temmuz 2015, http://carbon-pulse.com/koreanmarket-to-get-offset-infusion-simpler-rules/. 122 Maliye Bakanlığı, İsveç, Belli Nokta Vergisi 2016 için Bütçe Yasa Tasarısından Önce Çıktı, 25 Haziran 2015, http://www.regeringen.se/contentassets/50c-71588b22043e6ac47acbad136919f/vissa-punktskattefragor-infor-budgetpropositionen-for-2016.pdf. 123 Aynısı. 124 İsveç Federal Çevre Bürosu, İsviçre-AB Emisyon Ticaret Sistemlerinin Birbirine Bağlanması için Müzakerelerin 7nci Turu, 26 Mart 2015, http://www.bafu.admin.ch/klima/13877/14510/14882/15415/index.html?lang=de. 125 İsveç Federal Çevre Bürosu, Termal Yakıtlar için CO2 Vergisinin Getirilmesi, 3 Temmuz 2015, http://www.bafu.admin.ch/climate/13877/14510/14748/index.html?lang=en. 46 Kutu 5. Bölgesel, ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma araçlarında bazı seçilen değişikliklerin özeti 2014’te uygulamaya geçirilen araçlar: Hubei ve Çongçing (ETS), Meksika ve Fransa (vergi) 2015’te uygulamaya geçirilen araçlar: Kore (ETS), Portekiz (vergi) Uygulamaya geçirilmesi planlanan yeni araç: 2017 itibariyle Şili (vergi) Düşünülen veya geliştirme aşamasında olan ETS: Washington ve Oregon (ABD); Ontario (Kanada); Meksika; Tayvan ve ulusal (Çin) Kapsam genişletmesi: 2014/2015: Kaliforniya ve Québec ulaştırma yakıtlarını dahil etmiş, Hubei yeni şirketler eklemiştir Gelecekteki gelişmeler: Şenzen, ulaştırmayı dahil etmeyi planlamaktadır, Guangdong, ilave sektörleri dahil etmeyi düşünmektedir. Fiyat değişiklikleri (sadece vergi): 2014/2015: Norveç’in karbon vergisi oranı doğal gaz ve LPG için 2015’te NOK337/tCO2’den (41 ABD$/tCO2) sırasıyla NOK412/tCO2 (50 ABD$/tCO2) ve NOK410/tCO2’ye (50 ABD$/tCO2), yükseltilmiştir; Fransa’nın karbon vergisi oranı 2014’te €7/tCO2e’den (8 ABD$/tCO2e) 2015’te €14.5/tCO2e’ye (16 ABD$/tCO2e) arttırılmıştır. Gelecekteki gelişmeler: Fransa’nın karbon vergisi oranı 2020’de €56/tCO2‘ye (61 ABD$/tCO2) ve 2030’da €100/tCO2‘ye (110 ABD$/tCO2) yükseltilecektir; İsveç’in karbon vergisi indirimleri ETS dışı tarım ve ormancılık için 2016 itibariyle kaldırılacaktır; İsviçre’nin karbon vergisi 2016 itibariyle CHF84/tCO2e’ye (87 ABD$/tCO2e) çıkarılacaktır. Fiyat/ piyasada istikrar sağlama mekanizmaları (sadece ETS): 2014/2015: RGGI’nın maliyet çevreleme rezervi 2014’te tetiklenmiştir. Gelecekteki gelişmeler: AB ETS, 2019 itibariyle bir piyasa istikrar rezervini uygulamaya geçirecektir. Denkleştirmeler: 2014/2015: Yeni Zelanda’nın ETS’si denkleştirme kullanımını sadece yurtiçinde üretilen denkleştirmeler ile sınırlamıştır; Çin ETS pilot sistemleri ve Kore Cumhuriyeti’nin ETS’sinde kullanım için denkleştirmelerde artış Gelecekteki gelişmeler: Avrupa Komisyonunun 15 Temmuz 2015 tarihli önergesi, 2020 sonrasında revize edilmiş AB ETS için AB ETS’de uluslararası denkleştirme kullanımını öngörmemektedir. Birbirine bağlama: 2014/2015: Kaliforniya ve Québec Emisyon üst sınırı ve ticareti Planları 2014’te birbirine bağlanmıştır Gelecekteki gelişmeler: Ontario’nun planı, Kaliforniya ve Québec Emisyon üst sınırı ve ticareti Planlarına bağlanmaktır, Pekin, Çengde şehri ile bağlanmanın yollarını aramaktadır; Şanghay, ETS konusunda bölgesel işbirliği peşindedir. Araçların gözden geçirilmesi: 2014/2015: AB ETS, 2020 sonrası için gözden geçirmeyi başlatmıştır. Gelecekteki gelişmeler: Yeni Zelanda ETS’sinin gözden geçirmesine 2015’in ikinci yarısında başlanması planlanmaktadır, RGGI ise 2020 sonrası için bu incelemeyi 2016’a yapmayı düşünmektedir ve İsviçre’nin karbon vergisi de 2017’de gözden geçirmeye tabi tutulacaktır. 47 _____________ 2.4 KURUMSAL KARBON FİYATLANDIRMASI » Küresel olarak en az 150 şirket bir dahili karbon fiyatı kullanmaktadır ve açıklanan fiyatlar 6 ile 89 ABD$/tCO2e arasında değişmektedir. « _________________ Karbon fiyatlandırması, hükümet politikası alanının ötesine taşıp, gittikçe artan bir şekilde işletmelerin karar vermesinde yaygın bir araç haline gelmektedir. Özel sektör firmaları, yasal karbon fiyatlandırmasının olmadığı yetki alanlarında dahi dahili karbon fiyatları benimsemektedir. Dahili karbon fiyatlandırması çeşitli biçimlerde uygulamaya geçirilebilir: bazı şirketler, yatırım için ticari işlemlerin içine dahil etmektedir, başka şirketler ise bunu emisyon denkleştirme maliyetlerini ferdi ticari ünitelere aktarmakta kullanmaktadır. Karbon Açıklama Projesi (CDP) tarafından yapılan bildirime göre küresel olarak en az 150 şirket bir dahili karbon fiyatı kullanmaktadır, ve bunun fiyatı 6 ile 89 ABD$/tCO2e arasında değişmektedir 126 (Şekil 12). Bu şirketler, tüketim malları, enerji, finans, sanayi, üretim ve kamu hizmetleri sektörleri dahil ekonominin çok farklı sektörlerini temsil etmektedir. ____________ Birçok işletme için bir dahili karbon fiyatı kullanmak, karbon fiyatı yükümlülüğünün operasyonları üzerindeki mevcut veya potansiyel etkisi değerlendirmeye yönelik risk yönetim stratejisinin bir parçasını oluşturmaktadır. Ayrıca bu, düşük karbonlu yatırımlarında maliyet tasarruflarını ve gelir fırsatlarını tespit edip kıymetlendirmek için bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Kurumsal karbon fiyatlandırması ayrıca şirketlerin etkin karbon fiyatlandırma politikalarına olan desteğini göstermelerine de yardımcı olabilir. Bir karbon fiyatlandırma aracı tasarlayan hükümetler, en büyük Brezilya şirketlerinin 20 adedinin dahil olması ile bir ETS Şekil 12. Şirketler tarafından CDP’ye açıklanmış ortalama dahili karbon fiyatının fiyat aralığı Kaynak: Yazarlar, CDP verilerine dayanmaktadır. Not: Bazı şirketler, bir hassasiyet analizinin bir parçası olarak ya da tahmin edilen fiyat artışlarını ve karbon fiyatlarındaki bölgesel farklılıkları dikkate almak için bir fiyat aralığının kullanılmakta olduğunu belirtmektedir. 126 CDP, Karbon Fiyatlandırmasının Küresel bazda Kurumsal Kullanımı: Yatırımcılara Açıklamalar, 2014. 48 simülasyonunu çalıştırmış olan İklim Platformu İşletmesi (EPC-ETS) gibi kurumsal karbon fiyatlandırma girişimlerinden öğrenilen derslerden faydalanabilir. Uygulamadaki kurumsal karbon fiyatlandırması hakkında daha fazla bilgi Kutu 6’da sunulmaktadır. Uzun vadeli yatırımcılar da, iklim değişikliğinin portföylerinin mali getirilerini baltalayabileceğini fark etmeye başlamıştır ve yatırım stratejileri ve uygulamalarını yeniden düşünmeye başlamıştır. Yakın tarihli bir çalışma, iklim değişikliğinin kaçınılmaz bir şekilde getirileri etkileyeceğini ve ihtiyatlı yatırımcıların sektörler ve varlık sınırları karşısında ve içerisinde konumlanmak suretiyle net kazançlar elde edebileceğini teyit etmektedir. 130 Önde gelen mali kuruluşlar, sermaye ayırarak ve mali akışlarını düşük karbonlu ve “iklim açısından güvenli” faaliyetlere yönlendirerek iklim riskine cevap vermektedir.Örneğin İsveç emeklilik fonu AP4, özsermaye portföyünü karbon itibariyle etkili şirketlere daha fazla ağırlık vererek portföyünü karbondan arındırma sürecine girmiştir. 131 Ayrıca Norveç Küresel Hükümet Emeklilik Fonu, 1 Ocak 2016 itibariyle kömür şirketlerine yatırım yapmayı sona erdirecektir.132 COP 21 yaklaşırken, yedi adet petrol ve doğalgaz şirketi 127 hükümetleri ve UNFCCC’yi, karbon fiyatlandırma araçlarının olmadığı yetki alanlarına bu araçları getirmeye ve nihayetinde yurtiçi araçları arasında bir bağ oluşturabilecek uluslararası bir çerçeve oluşturmaya davet etmiştir. 128 Bu girişim, karbon fiyatlandırması için desteğinin sinyalini vermiş olan artan sayıdaki özel sektör temsilcilerine ağırlık getirmektedir. 2014 New York İklim Zirvesinde 1.000’den fazla şirket ve yatırımcı, bir kamusal beyanda karbon fiyatlandırma politikaları konusundaki desteğini dile getirmiştir.129 Kutu 6. Karbon fiyatlandırmasına ilişkin İklime Önem Verilmesi anketinden başlıca sonuçlar Birleşmiş Milletler Küresel Kompaktı Çoğu önde gelen şirketler söz konusu iken, dahili karbon fiyatlandırmasının karmaşık olması gerekmemektedir. Her ne kadar karbon için anlamlı bir fiyat tanımlamada kapsamlı bir analiz gerekli ise de, karmaşık dahili modellemeler veya tahminler sıklıkla uygulamada kafa karışıklığı ve gecikmelere yol açar. Dahili karbon fiyatlandırma sistemleri yaratan ve hükümetleri etkin piyasaya dayalı iklim politikalarını geliştirmek konusunda teşvik eden yaklaşık 100 adet şirket üzerinde yapılmış olan küresel bir ankete cevap verenler tarafından paylaşılan ortak bir anlayıştır. Ön saflarda bulunan şirketler, BM İklime Önem Verilmesi İşletme Liderliği Karbon Fiyatlandırma Kriterleri ile kendilerini hizalamaktadır.133 Şu konuda çalışmalar yapmaktadırlar: (1) karbona dahili olarak fiyat verilmesi; (2) dışarıda karbon fiyatlandırma politikalarının savunulması; ve (3) bu faaliyetler konusunda halka rapor verilmesi.134 BM İklime Önem Verilmesi girişimi (C4C), Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) ile birlikte, 2015 yılında şirketlerin yaklaşımlarına daha yakından göz atmıştır. Amaç, zorluklarla yüzleşen ferdi şirketlerin perspektifleri ile deneyimlerinin derlenmesi ve karbon fiyatlandırmasına ilişkin fırsatları azamiye çıkartmaktı. Bunu yapmak için C4C ve WRI, neredeyse 20 şirketin üst düzey personeliyle görüşmeler yapmış ve birçok sektör ve coğrafyayı kapsayan yaklaşık 100 şirketin katıldığı küresel bir anketten de girdileri toplamıştır.135 127 BP, BG Grubu, Eni, Repsol, Royal Dutch Shell, Statoil ve Total. Kaynak: Bloomberg, Repsol Avrupa Petrol Grubunun İklim Değişikliği konusundaki Duruşuna Katılıyor, 9 Haziran 2015, http://www.bloomberg.com/news/articles/2015-06-09/repsol-signs-up-to-european-oil-group-sstance-on-climate-change. 128 BG Group plc ve ark., 29 Mayıs 2015, http://www.statoil.com/en/NewsAndMedia/News/2015/Downloads/Paying%20for%20Carbon%20letter.pdf. 129 130 Dünya Bankası, Karbona bir Fiyat Konmasını Destekliyoruz, 2014. Mercer, İklim Değişikliği Zamanına Yatırım Yapılması, 2015. 131 Küresel Yatırımcı Koalisyonu, UNEP-FI ve Dünya Bankası grubunun destekleriyle, Mali Kuruluşların İklim Değişikliği Konusunda Harekete Geçmesi, 2014. 132 The Storting, The Storting Küresel Hükümet Emeklilik Fonunu (GPFG) Kömürden Çekmek Konusunda Oybirliğiyle Karar Aldı, 28 Mayıs 2015, https://www.stortinget.no/en/In-English/About-the-Storting/News-archive/Front-page-news/2014-2015/hj9/. 133 İklime Önem Verilmesi, BM Küresel Kompakt, BM Çevre Programı ve BM İklim Değişikliğine dair Çerçeve Anlaşması’nın ortak bir girişimidir. İşletme Liderliği Kriterleri, Dünya Bankası Grubu önderliğindeki Karbon Fiyatlandırma Liderlik Koalisyonunun iş akışlarından birisini teşkil etmektedir. Liderlik Kriterleri ortakları arasında: WRI, CDP, İklim Grubu, Sorumlu Yatırım İlkeleri ve BM Kuruluşu yer almaktadır. 134 Tüm kriterler için bkz.: www.caringforclimate.org/carbonpricing. 135 Alınan girdiler, Karbon Fiyatlandırma Liderliği için İdari Rehber’e bilgi sağlamakta olup, taslağı Eylül 2015’te tamamlanacak ve Aralık 2015’de COP 21’de başlatılacaktır. Daha fazla bilgi için www.caringforclimate.org/carbonpricing web adresini ziyaret ediniz. 49 Bu çabanın neticesinde, genel beklentilerle tutarlı sonuçlar elde edilmiştir. Halihazırda karbon fiyatlandırma politikalarına tabi olan sektörler veya bölgelerde yer alan şirketler, dahili farkındalık ve üst düzey desteği açısından diğerlerinin ciddi ölçüde ilerisindedir. Dahili kapasite oluşturulması ve müdahiliyet, karbonu dahili olarak fiyatlandıran şirketler tarafından belirtilen en yaygın faydalar arasında yer almıştır (aşağıdaki tabloya bakınız). 1 Karbon fiyatlandırmasının en yaygın faydaları Karbonun işletmeyle ilgili şartlara aktarılmasına ve içten müdahil olmaya yardımcı olur Karbon fiyatlandırmasının en yaygın zorlukları Bir karbon fiyatı belirlemede ortak bir yöntem veya rehberliğin bulunmaması 2 Enerji verimlilik projeleri için destek ve yatırımı arttırır Ülkelerin iklim politikalarında netlik ve uzun vadeli kesinliğin bulunmaması 3 Şirketin yüksek GHG azaltma hedeflerini tutturmasına yardımcı olur Fiyatlar (dahili veya harici), yatırım kararlarını kaydırmak için fazla düşük Enteresan bir şekilde, ankete cevap veren şirketlerin yüzde 40 kadarı, dahili karbon fiyatlandırma programı oluşturma konusunda bir planı ya da niyeti olmadığını belirtmiştir. Bu şirketlerin çoğu, karbon fiyatlandırması peşinde koşmamak için şu iki sebepten birisini ifade etmiştir: (1) karbon fiyatlandırmasını şirketleri/ sanayileri için ciddi veya pratik görmemektedirler (yani, düzenlemeye tabi olan veya enerji itibariyle yoğun sektörlerde yer almamaktadırlar); veya (2) bir dahili karbon fiyatlandırma programı yaratmak için net bir metodoloji tespit edememişlerdir. Yine de, bu şirketlerin yarısından fazlası, harici bir karbon fiyatı görmek konusundaki isteklerini belirtmiştir ve hükümetlerini böylesi politikaları geliştirmesi için teşvik etmektedir. Başarılı bir şekilde dahili karbon fiyatlandırma programları yerleştirmiş olan o şirketler genelde basit, doğrudan bir yaklaşım kullanma eğilimindedirler. Piyasa fiyatları ve politika değişikliklerini tahmin etmeye yönelik karmaşık formüller yaratmaya çalışmak yerine, karbon fiyatlandırmasını kendi dahili yatırım ihtiyaçlarına, piyasa çıkarlarına ve genel görünümlerine uyacak şekilde uyarlamaktadır. Çoğu şirket, aşağıdakilerden en az birini uygulamaktadır: –– Karbon fiyatlandırmasına, mali riskleri, maliyetleri ve piyasa fırsatlarını değerlendirmek ve hesaba katmaya yönelik herhangi diğer çaba gibi muamele etmek. –– GHG azaltma hedeflerini desteklemek için dahili farkındalık, fon ve teşvikler yaratmanın bir yolu olarak ılımlı bir karbon fiyatı belirlemek. –– Konuda dahili bir uzmanlık inşa etmek ve görüşleri ve deneyimlerini paylaşmak için nüfuzlu kanallar bulmak (ticaret grupları, liderlik koalisyonları, vb.). C4C ve WRI tarafından incelenen her bir vakada, şampiyon şirketler geleceğe dair tahminleri beklememekte ya da bu tahminleri yapmaya çalışmamaktadır. Bunun yerine, nihayetinde karbon maliyetlerinin piyasa fiyatlarında yansıtılacağını kabul edip, işletmelerinin “piyasaya hazır” olmasını teminen ihtiyatlı adımlar atmaktadırlar. Karbon Fiyatlandırma Liderliği İdari Rehber taslağına dair görüşlere dayalıdır. Daha fazla bilgi için www.caringforclimate.org/carbonpricing adresini ziyaret ediniz. 50 Bölüm Rekabetçilik ve karbon kaçağı 51 3 / Rekabetçilik ve karbon kaçağı Karbon fiyatlarının amacı, firmaların nispi rekabetçiliği üzerinde etkili ve adil bir etkiye sahip olmaktır. Yenilikçi, temiz firmalara öncelik tanıyıp, emisyon itibariyle yoğun sanayilerde en az verimliliğe sahip firmaların piyasadan çıkmalarına veya iyileştirilmense kolaylık sağlaması, böylece ekonominin genel verimliliğini arttırması beklenmektedir. Karbon fiyatları özellikle eğer yetki alanları çapında genel anlamda benzeşiyorsa böylesi amaçlanan ve etkili bir sonuç elde etmede daha da etkin olmaktadır. Ancak bu raporda gösterildiği üzere, dünya çapında GHG emisyonlarına bir fiyat getirmeye yönelik güncel çabalar, parçalı bir haldedir. Hem kapsam hem de karbon fiyatı, yetki alanları arasında ciddi farklılıklar göstermektedir. Böylesi asimetrik bir dünyada ülkeler haklı bir şekilde, yüksek hedefli iklim eylemlerinin, bazı yurtiçi sektörlerin uluslararası rekabetçiliğini baltalayabileceğinden, bu sektörlerin pazar paylarını ve kâr marjlarını, yurtdışında benzeri emisyon maliyetlerine maruz kalmayan rakiplerine kaybedebileceğinden endişe duymaktadır. Eğer emisyon maliyetleri arasındaki böylesi farklar, karbon açısından yoğun faaliyetlerin ve ilgili emisyonların sıkı iklim politikaları olan yetki alanlarından (karbona yüksek fiyat getirenler dahil) iklim politikaları daha gevşek olan yetki alanlarına (karbona düşük fiyat veren veya hiç vermeyenler) doğru yer değiştirmesine yol açıyorsa ve böylece ikinci bahsi geçen yetki alanlarında daha yüksek emisyonlara neden oluyorsa, karbon kaçağı adı verilen olgu gerçekleşir. 136 Bu şekilde, bir ülkedeki iklim politikası, yurtdışındaki verimliliği düşük, karbon açısından yoğun firmaları çekecektir. Şimdiye dek karbon veya daha geniş anlamda emisyon kaçağı, herhangi ciddi bir ölçekte, en azından daha gelişmiş sanayileşmiş ülkelerde gerçekleşmemiştir. Ancak iklim politikaları ve karbon fiyatları yetki alanları arasında ciddi farklılıklar gösterdiği sürece, karbon kaçağı riski oldukça gerçekçi gözükmektedir. Bu risk her halükarda, (bütün ekonomide değil ama) birkaç maruz kalan ekonomik faaliyette lokalize olmaktadır ve bu bölümde ele alındığı üzere politika tasarımı sayesinde etkin bir şekilde yönetilmektedir. Daha fazla ülke iklim değişikliği konusunda somut bir adım attıkça, karbon kaçağı riski azalmaktadır. Uluslararası işbirliği ve iklim politikaları konusunda koordinasyon, kaçak riskinin en temel çözümüdür. Bu, karbon fiyatlandırma sinyallerindeki herhangi asimetriyi düzeltmeye yardımcı olacak, böylece firmaların korunması ihtiyacını ortadan kaldıracaktır. Ancak, çok farklı gelir düzeyleri olan ülkelerde benzer karbon fiyatlarının etkisinin anlaşılması için daha fazla araştırma gerekebilir. Bu bölüm, karbon kaçağına ilişkin endişeleri irdelemekte; deneyim ve literatürü tarayarak, nasıl en iyi şekilde bu endişelerle baş edilebileceğini gözden geçirmektedir. 136 İklim Değişikliğine dair Hükümetler Arası Panel emisyon kaçağını şu şekilde tanımlamaktadır: “yurtiçi azaltım eyleminde bulunan ülkelerin dışındaki CO2 emisyonlarındaki artışın bu ülkelerdeki emisyon azaltmalarına bölümü.” Kaynak: IPCC, 2007, Dördüncü Değerlendirme Raporu: İklim Değişikliği 2007, İklim Değişikliği 2007: Çalışma Grubu III: İklim Değişikliğinin Azaltımı, kısım 11.7.2. 52 3.1 KARBON FİYATLANDIRMASININ REKABETÇİLİK ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN ANALİZİ ____________ Farklı yetki alanlarındaki firmaların veya sektörlerin GHG emisyonları için farklı bir fiyat istenirse (veya gelecekteki fiyatlara dair beklentilerde farklılık oluşursa) karbon fiyatlandırmasının rekabetçilik üzerindeki potansiyel etkisine dair meşru endişeler ortaya çıkar ve bu durum muhtemelen emisyon kaçağına yol açar. Tüm diğer şeyler sabit tutulursa, eğer bir yetki alanındaki firmalar, başka bir yetki alanındaki rakiplerinin maruz kalmadığı yeni bir fiyata maruz kalırsa, pazar payı kaybı ya da kâr marjlarında bir azalma ya da her ikisinin birden oluşacağına dair bir endişeye girerler. Eğer bu durum, emisyon itibariyle yoğun üretim ve ilişkili emisyonların, emisyon maliyetlerinin daha düşük olduğu bir yetki alanına kaydırılmasına yol açarsa, emisyon kaçağı meydana gelir. Gerçekte, her şey bu kadar basit değildir. Firmaların emisyonları için ödeme yapmalarını sağlamak maliyetlerini arttırır ancak bu her zaman rekabetçilik durumlarını etkilemez. Çoğu sektörde şirketler aslen maliyetlere dayalı olarak değil, daha ziyade, karmaşık girdi maliyetlerini (enerji, malzeme, işgücü, arazi, bilgi birikimi) yüksek değerli ürünler ve hizmetlere dönüştürmedeki genel verimliliğe göre rekabet ederler.137 Bu özellikle, ürün ve tüketici tercihlerinin son derece dinamik ve sofistike olduğu daha gelişmiş piyasalar için daha doğrudur. Enerji veya işgücü maliyetlerinde bir artış genelde artan kâr ve verim ile el ele gider.138, 139 Ancak nispi olarak homojen ürünler üreten sektörler için örneğin – emtia, çelik, çimento ve elektrik – maliyet rekabeti elzemdir. Söz konusu firmalar, nihai ürünlerini rakiplerininkinden ayrıştırmak suretiyle pazar payı elde etmede güçlük çekerler. Aslen, üretim tarafındaki yenilikler ve maliyet azaltma sayesinde pazar payını ve kâr marjlarını arttırmaları gerekmektedir. Sıklıkla bu göreli olarak homojen malların üretimi de emisyon itibariyle yoğundur ve karbon fiyatlandırması, şirketlerin üretim maliyetleri üzerinde ciddi bir etki yapabilir, uluslararası rekabetçiliklerini kaybetmelerine ve bunun neticesinde emisyon kaçağına yol açabilir. Düşük gelirli ülkelerde, üretim maliyetlerinde artış, yurtiçi tüketiciler için de zorlayıcı sosyal ve dağılımsal neticeler getirebilir ve bunların çeşitli politikalar ve kuruluşlar tarafından idare edilmesi gerekir. Sosyal ve gelir dağılım etkileri bu bölümün ana odağı değildir ancak, Karbon Fiyatlandırması Durum ve Eğilimleri raporunun gelecekteki basımlarında özel bir şekilde üzerine eğilinmesi gerekebilir. Karbon fiyatlandırmasının maliyet etkisi, homojen ürünler durumunda dahi, diğer işletme maliyetleri ve riskler, bağlamında ele alınmalıdır. Üretim ve yatırım kararları, ürün piyasalarına yakınlık ve düşük maliyetli girdiler, yeni tesislerin inşaat maliyetleri, anahtar piyasalara erişim için taşıma maliyetleri, döviz kuru dalgalanmaları, işgücü maliyetleri ve genel işletme riskleri gibi, bir firmanın ana sermaye maliyetinde ele alındığı şekilde çeşitli faktörlerden etkilenir. 140 Diğer vergiler, kuruluşlar ve altyapının kalitesi gibi faktörler sıklıkla bir şirketin kararlarında karbon fiyatına göre çok daha fazla önem taşır. 141 Bunun yanı sıra, aleni karbon fiyatları (karbon vergileri ve ETS’ler), emisyon açısından yoğun firmaların emisyon maliyetlerini içselleştirmelerini sağlayan tek araçlar değildir. Firmalar, enerji vergileri, emisyon standartları veya yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği için destek sistemleri gibi diğer politika araçlarının içine yerleştirilmiş dolaylı veya örtülü karbon fiyatlarından da etkilenirler. 142 Firmalar ve yetki alanları arasında karbon fiyatlarını karşılaştırırken bu örtülü ve dolaylı karbon fiyatları da dikkate alınmalıdır.143 Maliyet rekabetçiliği olarak adlandırılan geleneksel kavram, ulusal seviyede çok fazla önem taşımamaktadır. 144 Ülkeler birbiriyle firmalar gibi rekabet etmezler.145 Çoğu ekonomist, “ulusal düzeyde 137 Porter, M. E. “How Competitive Forces Shape Strategy (Rekabetçi Güçler Nasıl Stratejiyi Şekillendirir).” Harvard Business Review 57, no. 2 (Mart–Nisan 1979): 137–145. 138 lbrizio, S., T. Kocluk ve V. Zipperer, “Empirical Evidence on the Effects of Environmental Policy Stringency on Productivity Growth (Çevre Politikası Sıkılığının Verim Artışı Üzerindeki Etkilerine Dair Gözlemsel Deliller)”, OECD Economics Department Ön Reports, No. 1179, OECD Publishing, 2014. 139 140 Verim, birim üretim girdileri başına üretimin değeri olarak anlaşılmaktadır. Oliver Sartor ve Thomas Spencer, Polonya’daki Karbon Kaçağı Riskinin Gözlemsel Bir Değerlendirmesi, Çalışma Raporu (IDDRI, 2013). 141 142 143 Julia Reinaud, Rekabetçilik ve Karbon kaçağı Ardında Yatan Hususlar: Ağır Sanayi Mercek Altında (IEA, 2008). Vivid Economics (2010), Altı başlıca ekonomide elektrik sektöründe karbonun örtülü fiyatı, Londra. OECD (2013a), Etkin Karbon Fiyatları, OECD Publishing, Paris. 144 Michael E. Porter, “The Competitive Advantage of Nations (Ulusların Rekabetçi Avantajı),” Harvard Business Review Cilt 68, Sayı 2 (1990): 73–93; Josef T. Yap, “A Note on the Competitiveness Debate (Rekabetçilik Tartışmalarına dair bir Açıklama),” Philippine Journal of Development, Cilt XXXI, Sayı 1 (2004). 145 Paul Krugman, “Competitiveness: A Dangerous Obsession (Rekabetçilik: Tehlikeli bir Saplantı),” Foreign Affairs, 1994. 53 anlam taşıyan tek rekabetçilik kavramının verim” olduğunu savunmaktadır. 146 Benzer şekilde Dünya Ekonomi Forumunun Küresel Rekabetçilik Raporu ulusal rekabetçiliği “bir ülkedeki verim seviyesini belirleyen bir takım kurumlar, politikalar ve faktörler” olarak tanımlamaktadır. 147 Dünya çapında rekabetçi ekonomiler genelde en düşük işgücü veya enerji maliyetlerine sahip olanlar değil, kaynakları, becerileri ve diğer varlıklarından oluşan toplam portföyden en fazla değeri üretebilen ve yüksek gelirli ülkelerde görüldüğü üzere nüfuslarının sürdürülebilir refahını arttırabilen ekonomilerdir. 3.2 KARBON FİYATLANDIRMASININ REKABETÇİLİK ÜZERİNDEKİ OLUMLU ETKİLERİ ______________ Şunu en baştan belirtmek gerekir ki, GHG emisyonlarına bir fiyat biçilmesinin amacı, firmaların nispi rekabetçi konumlarında değişiklik yapmaktır. Karbon fiyatlandırmasının, emisyon itibariyle yoğun faaliyetlerin parasal maliyetlerini arttırması (zira bunlar toplum üzerinde iklim değişikliğine katkıda bulunmayan düşük emisyonlu faaliyetleri de geliştirmesi gerekmektedir. 148 Bu sonuç, firmaların nispi rekabetçiliği üzerinde ekonomik olarak etkili ve sosyal olarak adil bir tesir teşkil etmektedir ve böylece onların, üretimin daha gerçek olan ekonomik maliyetiyle yüzleşmelerini sağlamaktadır. Emisyon itibariyle yoğun ve nispi olarak “temiz” firmalar arasındaki oyun alanını eşitler. Beklenen makroekonomik etki, ekonomi yapısının düşük karbonlu faaliyetlere doğru kaymasıdır. Bazen parçalı karbon fiyatlandırması dahi belli firmaların rekabetçiliğini ve ekonominin verimini destekleyebilir. Porter hipotezi olarak bilinen sav, uygun tasarlanmış çevre politikalarının – belli şartlar altında - teknoloji yeniliklerini teşvik edip verimi arttırarak firmaların rekabetçiliğini arttırabileceğini, böylece yasaya uymanın getirdiği ilave maliyeti kısmen ya da tümden dengeleyebileceğini ileri sürmektedir. 149 Bu hipotez, 20 yıl önce oluşturulduğundan bu yana geniş çapta, en azından yüksek gelirli OECD ülkelerinde test edilmiştir. Genel olarak, Porter hipotezinin daha “zayıf” bir versiyonu için, yani çevresel yönetmeliklerin gerçekten de yenilikleri tetiklediği ve rekabetçilik üzerinde ciddi olumsuz bir etkisi olmadığı yönünde, net ve iyi yerleşik gözlemsel deliller mevcuttur. 150 Hipotezin “güçlü” versiyonu için, yani bu yeniliğin maliyet tasarruflarına yol açtığı ve bu tasarrufların yasaya uymanın getirdiği ilave maliyeti fazlasıyla karşıladığı ve işletme performansını arttırdığı yönündeki deliller çok da kati değildir. 151 Çevre politikaları ancak eğer önceden ciddi piyasa engellerinin olduğu ve politikanın çok etkili ve piyasa dostu olarak tasarlanmış olduğu çok nadir durumda maliyetsiz olarak tespit edilmiştir. 152 Bazı çalışmalar, sıkı çevre politikasının verim ve ihracat üzerinde bir miktar olumsuz etkilerini dahi tespit etmiştir. 153 Ancak bu etki düşüktür ve politika üretimle ilgili emisyonları hedef aldığında sadece birkaç sektörü etkilemiştir. Çevresel standartların sıkılaştırılması, tüketimin neticesinde kirliliğin oluştuğu yerde uluslararası rekabetçiliği azaltıyor gibi gözükmemektedir. Ve doğal sermayenin bitirilmesinin tehdit altında olduğu yerde, etkin çevre politikasının uzun vadede uluslararası rekabetçiliğin gelişmesine katkıda bulunduğu görülmüştür.154 Enteresandır ki daha yakın tarihli çalışmalar, çevre yönetmeliklerinin işletme performansını iyileştirdiği yönündeki “güçlü” hipotez için daha net gözlemsel destek sunma eğilimindedir ancak bu tesir sektöre göre farklılık göstermektedir.155 146 Michael E. Porter, “The Competitive Advantage of Nations (Ulusların Rekabetçi Avantajı),” Harvard Business Review Cilt 68, No 2 (1990): 73–93; Robert D. Atkinson, Rekabetçilik, Yenilik ve Verim: Karmaşanın Ortadan Kaldırılması (ITIF, 2013). 147 Klaus Schwab, Küresel Rekabetçilik Raporu 2012–2013. (Dünya Ekonomi Forumu, Eylül 2012). 148 Alex Bowen, Karbon Fiyatlandırma Vakası (Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Araştırma Enstitüsü İklim Değişikliği Ekonomi ve Politika Merkezi, Aralık 2011). 149 Porter, Michael E. (1991), “America’s Green Strategy (Amerika’nın Yeşil Stratejisi),” Scientific American (Nisan. 1991), 168; Michael E Porter ve Claas van der Linde, “Toward a New Conception of the Environment-Competitiveness Relationship (Çevre- Rekabetçilik İlişkisinin Yeni bir Oluşumuna Doğru),” Journal of Economic Perspectives Cilt 9, No. 4 (Kasım 1995): 97–118. 150 Lanoie. P., J Laurent-Lucchetti, N Johnstone, S Ambec. “Environmental policy, innovation and performance: new insights on the Porter hypothesis (Çevre politikası, yenilik ve performans: Porter hipotezine yeni bakışlar)”. Journal of Economics & Management Strategy 20 (3): 803842. 151 Jaffe, A., ve K. Palmer (1997), Environmental Regulation and Innovation: A Panel Data Study, The Review of Ekonomiks and Statistics (Çevresel Düzenleme ve Yenilik: Bir Panel Verisi Çalışması), The Review of Ekonomiks and Statistics, Cilt. 79, No. 4 (Kasım, 1997), s. 610-619, MIT Press 1997. 152 Brannlund, R., ve T. Lundgren. 2009. “Çevresel policy without costs? A review of the Porter Hypothesis (Maliyetsiz bir çevre politikası olur mu? Porter Hipotezinin incelemesi)”. International Review of Environmental and Resource Economics 3 (2): 75–117. 153 Jug, Jerneja, Mirza, Daniel (2015), Yerçekimi Denklemlerinde Çevresel Düzenlemeler: Avrupa’dan Deliller, Alıntı yapılan kaynak: World Economy, Cilt. 28, Blackwell Publishing Ltd 154 Copeland, Brian R., Uluslararası Ticaret ve Yeşil Büyüme. Dünya Bankası, Washington, DC, (2012). 155 Ambec, Stefan, ve ark., “The Porter Hypothesis at 20: Can Environmental Regulation Enhance Innovation and Competitiveness? (20’de Porter Hipotezi: Çevresel Düzenleme Yenilik ve Rekabetçiliği Arttırabilir mi?),” Review of Environmental Economics and Policy Cilt 7, No 1 (2013): 2–22. 54 Ancak şunu belirtmek gerekir ki gözlemsel deliller aslen gelişmiş sanayileşmiş, bilgi ve yeniliğe erişim konusunda pek bir engeli olmayan ülkelerdeki çalışmalara dayalıdır. Yakın tarihli bir OECD incelemesi de, çevre politikalarının sıkılaştırılmasının üretim verimliliğinde iyileşmeye yol açtığını, ancak bunun aslen halihazırda teknolojik olarak gelişmiş sanayiler ve firmalarda görürlüğü, daha az üretken/ verimli firmalarda ise verimin daha da düştüğünü tespit etmiştir. 156 Bu bulgu, karbon fiyatlandırmasının, firmaların, özellikle enerji ve işgücü itibariyle yoğun sektörlerdeki firmaların çoğunlukla teknolojik olarak daha az gelişmiş olduğu ve yabancı rakipleri kadar üretken/ verimli olmadığı daha az gelişmiş ülkeleri içerecek şekilde genişletilmesi için önemli bir anlam taşıyabilir; ve şunu da belirtmek gerekir ki, düşük gelirli hane halkının önemli oranda iş ve gelir imkanlarını bu firmalar sağlamaktadır. Simetrik karbon fiyatlandırması, farklı gelir seviyesine sahip ülkeler çapında asimetrik bir etki yaratabilir. Bazı yeni araştırmalar, verim ve ihracat üzerindeki uzun vadedeki etkilerin, gelişmekte olan ülkelerde dahi olumlu olabileceğini belirtmektedir. 157 Ancak iklim politikalarının gelişmekte olan ülkelerdeki firmaların, özellikle geleneksel olarak fosil yakıta bağımlı olanların performansı üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak için daha fazla araştırma gerekmektedir. Bir diğer tutarlı bulgu da, piyasaya dayalı mekanizmaların (karbon fiyatlandırması gibi), daha az esneklikteki alternatiflerine kıyasla verim üzerinde daha sağlam olumlu bir etki gösterme eğiliminde olduğudur. 158 Firmalar da, komuta ve kontrol alternatiflerine göre çevre politikasının esnek ekonomik araçlarını tercih etme eğilimindedirler zira bunlar şirketlere emisyonları azaltmanın yöntemleri ve zamanlaması konusunda daha fazla esneklik sunabilmektedir. Bunlar ayrıca firmalara yenilik ve verim iyileştirmeleri için dinamik teşvik de sağlar, hatta bazı çevresel performans standartları, söz konusu dinamik verimliliği pekiştirecek şekilde tasarlanabilir – örneğin AB’nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifi veya Amerika Birleşik Devletlerinin Kurumsal Ortalama Yakıt Ekonomisi (CAFE) araç standartları. Çevre yönetmeliklerinin yeşil teknolojilerde yeniliği geliştirdiğine dair artan deliller söz konusudur. 159 Daha da önemlisi, yeşil yenilikler, fosil yakıt sektörlerindeki geleneksel yeniliğe göre daha güçlü büyüme faydalarını beraberinde getiriyor gibi gözükmektedir. Temiz teknoloji araştırma ve geliştirmesi, robotik, BT ve nanoteknolojiler gibi “öncü” teknolojilerin yan ürünlerine kıyaslanabilir şekilde, yeni bilgi birikiminin yayılması ile ekonominin kalanına da dağılan ekonomik faydalara sahiptir. Fosile dayalı teknolojiler, olgun, yavaş büyüyen sektörlerde daha dar ve geleneksel uygulamalar bulma eğilimindedir.160 Yukarıda bahsi geçen OECD’nin mevcut delil incelemesinde görüldüğü üzere, çevre politikalarının sağladığı ekonomi çapında verim getirilerinin önemli bir kısmı en az verimli firmaların piyasadan çıkmasından kaynaklanmaktadır. Bu, diğer piyasa dönüşümlerine benzemektedir; farklı sanayilerde hem zarar hem de yarar getirmektedir; iklim politikaları olmasa dahi diğer sektörlerde daha verimli kullanım için, işçi çıkartma, arazi ve varlıkların elden çıkartılmasına yol açmaktadır.161 Firmaların piyasadan çıkmasından etkilenen sektörler ve bölgeler için hükümet, en az etkin tesisleri kapatmada ve işçilerin yeniden eğitilip büyümekte olan sürdürülebilir sektörlerdeki başka işlerde istihdam edilmesinde yardımcı olabilir. Sosyal güvence, yeni bir işe geçişte sıkıntı yaşayanlar için ilave emniyet ağları sunmaktadır. 156 “Empirical Evidence on the Effects of Environmental Policy Stringency on Verim Growth (Çevre Politikası Sıkılığının Verim Artışı Üzerindeki Etkilerine Dair Gözlemsel Deliller)”, OECD Ekonomi Bölümü Çalışma Raporları, No. 1179, OECD Publishing, 2014. 157 Zhu, J., ve M. Ruth (2015), “Relocation or reallocation: Impacts of differentiated energy saving regulation on manufacturing industries in China (Yer değiştirme ya da yeniden tahsis: Farklılaştırılmış enerji tasarrufu yönetmeliğinin Çin’deki imalat sanayileri üzerindeki etkileri,” Ecological Ekonomiks, 110, 119–133. doi:10.1016/j.ecolecon.2014.12.020. 158 Silvia Albrizio, ve ark, ibidem. 159 Raphael Calel ve Antoine Dechezleprêtre, “Environmental Policy and Directed Technological Change: Evidence from the European Carbon Market (Çevre Politikası ve Güdümlü Teknolojik Değişim: Avrupa Karbon Piyasasından Deliller),” Review of Ekonomiks and Statistics (2012). 160 Antoine Dechezleprêtre, Ralf Martin, ve Myra Mohnen, Politika Özeti: Temiz Yenilik ve Büyüme (Imperial Koleji Londra İşletme Okulu, n.d.). 161 Samuel Fankhauser, Friedel Sehlleier, ve Nicholas Stern, “Climate Change Innovation and Jobs (İklim Değişikliği, Yenilik ve İşler),” Climate Policy, Clit 8, No 4 (2008): 421–429. 55 Kamu desteği, ulusal eğitim sistemleri sayesinde becerilerin geliştirilmesine de olanak sağlayabilir. Örneğin Şili’nin karbon vergisini getirmesinin aleni sebebi, eğitim sistemini iyileştirmeye yönelik ilave kaynak sağlamaktı.162 Çoğu kişinin iş için emisyon itibariyle yoğun sanayilere dayandığı, gelirlerin daha düşük olduğu ve kurumların daha zayıf olduğu ülkeler ve bölgeler, karbon fiyatlarındaki artışa karşı daha dayanıksız olacaktır. Bu dayanıksızlık/ hassasiyet, örneğin endüstriyel sektöründe yenilik ve enerji verimliliği iyileştirmelerini destekleyerek (mesela KOBİler için yeni teknolojiler hakkında bilgiye ve finansmana erişim sağlayarak) azaltılabilir. Bu, işgücünün yeni, “daha temiz” iş fırsatlarının peşinden gidebilme olanağını arttırır.163 Teknoloji ve kaynak aktarımları ile kurumsal güçlenme, daha az gelişmiş, düşük gelirli ülkelerdeki yapısal dönüşümlerin yönetiminde elzem bir rol oynayacaktır. 3.3 KARBON FİYATLARININ REKABETÇİLİK ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİSİ; KARBON KAÇAĞI _____________ Asimetrik iklim politikaları yetki alanları arasında fiyat sinyallerinde ciddi farklılaştırma yaptığında, karbon fiyatlandırmasının firmaların verimi ve rekabetçiliği üzerinde olumlu bir etki yapma ihtimali ciddi şekilde zorlaşmaktadır. Sanayi ve politika yapıcılar sıklıkla, söz konusu asimetrik karbon fiyatlandırmasının, yurtiçi firmaların verimini arttırmak yerine yurtdışındaki emisyon 162 163 itibariyle yoğun firmalara fayda sağlayacağından endişe duymaktadır. Fiyat sinyalleri belli sektörleri üretimlerini ve nihayetinde yatırımlarını, “kirlilik sığınağı” olarak adlandırılan, firmaların daha düşük GHG emisyon maliyetlerine maruz kaldığı diğer ülkelere kaydırmaya zorlayabilir. 164 Politika yapıcılar ve çevreciler, bu yer değiştirmenin ardından, yeni yetki alanındaki emisyonlarda bir artışın gelebileceğinden – yukarıda tartışılan karbon kaçağı konusundan – endişe etmektedir. Rekabetçilik üzerindeki olumsuz etki ve karbon kaçağı ihtimaline dair bu çekinceler,, dünya genelinde karbon fiyatı getirilmesine meydan okuyan muhtemelen en yaygın endişedir. Karbon kaçağı meydana gelirse, çevre politikası hedefleri üzerinde iki adet zincirleme etki yaratacaktır: emisyon azaltma gayretlerinin çevresel etkisini azaltacak ve belli iklim hedeflerini tutturma maliyetini arttıracaktır. Düşük karbon fiyatı bulunan veya bir karbon fiyatı bulunmayan yetki alanlarındaki emisyonların artışı, aynı net küresel emisyon azaltmasını sağlayabilmek için karbon fiyatlandırma politikaları bulunan yetki alanlarında ilave gayret gerektirecektir. Karbon kaçağı üç ana kanaldan gerçekleşebilir (Kutu 7); kısa vadeli üretim kanalı; uzun vadeli yatırım kanalı ve üçüncüsü, küresel fosil yakıt fiyatları kanalı. Küresel ekonomik modellerde üçüncü kanalın gerçekten de çok önemli olabileceği gösterilse de bu konu bu raporda ele alınmamaktadır zira bu durum, asimetrik karbon fiyatları yüzünden firmaların bozulan uluslararası rekabetçiliğinden kaynaklanmamaktadır. PMR, Şili, son erişim tarihi: 10 Ağustos 2015, http://www.thepmr.org/country/chile-0. Dünya Bankası, Kalkınmanın Karbondan Arındırılması: Sıfır Karbona Doğru Giden Yolda Üç Adım, 2015. 164 Arik Levinson, “Offshoring Pollution: Is the United States Increasingly Importing Polluting Goods? (Kirliliğin Sınır Ötesi Edilmesi: Amerika Birleşik Devletleri Gittikçe Artan bir Şekilde Kirletici Mal mı İthal Ediyor?,” Review of Environmental Economics and Pollicy, Cilt 4, No. 1 (2010): 63–83; Josh Ederington & Arik Levinson & Jenny Minier, 2005. “Footloose ve Pollution-Free (Özgür ve Kirlilikten Uzak),” The Review of Economics and Statistics, MIT Press, cilt. 87(1), sayfa 92-99.; Levinson, A., ve Taylor, M.S. (2008), Unmasking the Pollution Haven Effect (Kirlilik Sığınağı Etkisinin Ortaya Çıkartılması). International Economic Review 49: 223-54. 56 Kutu 7. Karbon kaçağının farklı kanalları Üretim, veya kısa vadeli rekabetçilik kanalı, daha yüksek karbon emisyon maliyetleri firmaların karbon fiyatlandırması kapsamında yer alan yetki alanlarındaki üretim tesislerini kullanma düzeylerini azaltıp, karbon fiyatlandırması ile kapsanmayan başka yerlerde bulunan tesislerini kullanma düzeylerini arttırmaya zorladığı yerde devreye girer.165 Yatırım, veya uzun vadeli rekabetçilik kanalı, farklı yetki alanlarındaki farklı karbon fiyatları, yer (ülke) seçimine ilişkin yatırım kararlarını etkilediği zaman devreye girer. Karbon fiyatı bulunan yetki alanlarındaki mevcut tesisler önce, üretim seviyelerini sürdürmek için bakıma yönelik yatırımlarını azaltabilir ve nihayetinde bu tesisler işletime kapanabilir. Şirketler, karbon fiyatının bulunmadığı yetki alanlarına taşınmayı tercih edebilir. Şekil 13. Emisyon kaçağını aktarmanın üç kanalı 1. Üretim: kısa vadeli rekabetçilik kanalı 2. Yatırımlar: uzun vadeli rekabetçilik kanalı 3. Fosil yakıt fiyatlandırma kanalı karbon fiyatıyla karşı karşıya kalan firmalar, bu fiyata tabi olmayanlar karşısında pazar payı kaybederler yeni yatırımlar tercihen, karbon fiyatı bulunmayan bölgelerde konumlandırılır karbon fiyatı, fosil yakıtlar için yurtiçi talebinde azalmaya yol açar: Daha düşük fosil yakıt fiyatları Dünyanın başka yerinde fosil yakıt talebinde artış Üçüncü karbon kaçağı kanalı olan fosil yakıt fiyatlandırma kanalı, eğer bazı ülkelerdeki iklim politikaları fosil yakıtlar için küresel talebi azaltma yoluna giderse, ve dolayısıyla bu da bu yakıtların küresel fiyatlarını aşağı çekip, başka bir yerde talepte geri tepme ve sonrasında da emisyonlarda artışa sebep olduğunda devreye girmektedir.166 165 Julia Reinaud (2008), Rekabetçilik ve Karbon Kaçağı ardında Yatan Sorunlar: Ağır Sanayi Mercek Altında. Uluslararası Enerji Kurumu. 166 Burniaux, J.-M.; Martins, J. Oliveira (2000). “Karbon Emisyon Kaçakları: Genel Denge Görünümü”. OECD Çalışma Raporu No. 242.; Sinn, H. W. (2008). “Public policies against global warming (Küresel ısınmaya kaşı olan kamu politikaları” (PDF). International Tax and Public Finance 15 (4): 360–394; Elliott, J., I. Foster, S. Kortum, T. Munson, F. Pérez Cervantes ve D. Weisbach (2010), “Trade and Carbon Taxes (Ticaret ve Karbon Vergileri),” American Economic Review 100 (Mayıs): 465–469. 57 3.4 KARBON KAÇAĞI RİSKİ NASIL DEĞERLENDİRİLİR? ________________ Karbon kaçağı sadece eğer üretimin ve/veya yatırımın yerini değiştirme kararı doğrudan karbon fiyatlarındaki farklara atfedilebiliyorsa ve bunun neticesinde karbon fiyatlarının daha düşük olduğu yurtdışında başka bir yerde emisyonlarda artışa yol açıyorsa mevcut kabul edilmektedir. Bir diğer deyişle, neden-sonuç ilişkisinin ortaya konması gerekmektedir. Bu sebeple karbon kaçağının, karbon fiyatları birbirine yakın olsa idi ne olacağına karşı değerlendirilmesi gerekmektedir. Gerçekte firmalar üretim ve yatırımlarını yerini her gün değiştirmektedir ve bunun ardında, yukarıda tartışılan çeşitli kendine özgü faktörler yatmaktadır. Bu kararların tek bir faktöre – örneğin karbon fiyatındaki artışa – atfedilmesi zordur. Ayrıca, üretim veya yatırımları kaydırmanın gerçek sebepleri, firmanın özel bilgisi kapsamına girer. Firmalar, hükümetler ve kamuyla paylaştıkları bilgileri stratejik olarak seçerler. Karbon kaçağı riski çoğunlukla, fiyatlandırma araçlarının uygulamaya karbon geçirilmesinden önce tartışılır. Karbon kaçağı riski belli bir politika yürürlüğe konmadan önce değerlendirilebilir (“tahmini/ önceden”) veya uygulamaya geçirilmesinden birkaç yıl sonra, gözlemsel delillerin toplanmasına olanak sağladıktan sonra (“nihai/ sonradan/ gözlemsel”) değerlendirilebilir. Kaçağın değerlendirilmesine yönelik bu iki, birbirini tamamlayıcı yaklaşım, Şekil 14’te resmedilmiştir. Önceden modelleme, çok geniş aralıkta potansiyel kaçak oranı olabileceğini ileri sürmektedir. 167 Ekonomi genelinde yürütülen modeller, yüzde 5-20 aralığında (yani karbon fiyatı bulunan yetki alanlarında her 1.000 kg azalan emisyon için, başka yetki alanlarında emisyonların 50-200 kg kadar artması beklenmektedir) sonuçlar verme eğilimindedir – yine de net bir azalma göstermektedir. Sonuçlar, karbon kaçağına az veya çok maruz kalan çeşitli sektör karışımları için hesaplanmıştır. Ancak ekonomide bazı sektörler pazar payı ve istihdam kaybederken diğerleri kazanır. Bu nedenle, ferdi sektörler için kaçak oranları farklılık gösterir. Tek sektörlü, kısmi denge modelleri tarafından tahmin edilen kaçak oranı aralığı çok daha geniştir: bu aralık yüzde bir-iki ile başlayıp yüzde 100’ü aşmaya (yani diğer yetki alanlarındaki emisyonların, karbon fiyatı bulunan bir yetki alanında elde edilen emisyon azaltmadan daha fazla artması) kadar ulaşmaktadır. Ancak bu Şekil 14. Karbon kaçağının tahmin edilen ve nihai değerlendirmeleri Karbon kaçağı değerlendirmeleri Gözlemsel (nihai) Teorik (tahmini) Ekonomi genelinde (CGE) Tipik olarak %5-15 Ekonometrik Sektöre özgü (PE) CO2 fiyatı ve pazar payı kaybı arasında sebep-sonuçsal bir ilişki yok Geniş aralık (%0100+); Fakat tipik olarak GE çalışmalarından yüksek Modeller içinde arasında ciddi farklar Kaynak: Yazarlar, Vivid Economics’e dayalıdır. Not: CGE = Hesaplanabilir Genel Denge (model); PE = Kısmi Denge (model). 167 Yakında çıkacak olan “Piyasa Hazırlıklılığı için Ortaklık: Karbon kaçağı: teori, deliller ve politika tasarımı, Dünya Bankası” nda karbon kaçağına dair olay öncesi (tahmini) ve olay sonrası (nihai) çalışmaların kapsamlı incelemesine bakınız. 58 modeller, karbon kaçağına karşı özellikle duyarlı olan sektörlere yoğunlaşma eğilimindedir. Çeşitli modelleme yaklaşımlarının farklı bulguları, altında yatan varsayımlar ve verilerin çeşitliliği ile de açıklanabilir; bunun da anlamı, sonuçların, ancak şeffaf bir şekilde sunulursa gereğince karşılaştırılabileceğidir. Olay sonrası çalışmaları, mevcut planların (aslen ayrı ayrı AB ülkelerindeki karbon vergileri ve AB ETS) gözlemsel değerlendirmelerine dayalıdır, ekonometrik yaklaşımlar kullanarak, karbon fiyatlandırması ve kaçağı arasında sebep-sonuç ilişkisini sınayıp kurarlar. Olay sonrası değerlendirmelerin sonuçları, tutarlı bir şekilde, karbon fiyatlarının herhangi ciddi ölçüde karbon kaçağına sebep olduğuna dair çok az delil olduğunu – en azından Avrupa’da – göstermektedir.168 Diğer yandan, aksine bir delilin olmaması, karbon kaçağının oluşmamış olduğunu ya da gelecekte oluşmayacağını göstermez. Yukarıdaki sonuçlara birçok faktör açıklama getirebilir: - Kaçak riski göz ardı edilebilir düzeydedir çünkü emisyon maliyetleri üretim maliyetlerinin sadece az bir yüzdesini temsil etmektedir ve/veya diğer faktörler, bir firmanın üretim ve konum kararlarının belirleyicisi olarak daha fazla önem taşımaktadır; - Mevcut planlardaki karbon fiyatları, bir etki yaratamayacak kadar düşüktür; - Azaltım tedbirleri işe yaramıştır – örneğin ücretsiz tahsisatlar başarılı bir şekilde kaçak riskini nötrlemiştir; Karbon fiyatlandırması çok kısa süredir var olduğundan ve daha uzun bir süre için çalışılabilecek planların coğrafi kapsamı sınırlı olduğundan (neredeyse tüm gözlemsel çalışmalar AB ülkelerine odaklanmaktadır), metodolojik değişiklikler sonuçları çarpıtmıştır. 3.5 HANGİ FİRMALAR VE NE ZAMAN KAÇAĞI ÖNLEMEK İÇİN YARDIMA İHTİYAÇ DUYAR? __________ Parçalı politikalar ve farklı karbon maliyetlerinin olduğu yerde, karbon kaçağı riski, bu duruma maruz kalan firmalar ve sektörlere yardım sağlanmasını haklı çıkartmaktadır. Politika yapıcılar genelde etkilenen yerleşik çıkar gruplarından, onları karbon fiyatlarının etkisinden koruması için güçlü baskılara maruz kalırlar ve hangi istemlerin meşru hangisinin ise sadece tesadüfi kazançlar peşinde olduğunu netleştirmesi gerekmektedir. Karbon kaçağı riskine maruz kalan sektörleri tespit etmek için tipik olarak üç adet kriter kullanılır: 1. Karbon fiyatı seviyesi (karbon fiyatlarının etkisini gösterir): emisyonlarla bağlantılı maliyetlerin boyutunu belirler; 2. Emisyon yoğunluğu (karbon fiyatlarının etkisine dair başka bir ölçü): doğrudan saha başı emisyon maliyetleri ve elektrik fiyat artışları tarafından aktarılan dolaylı emisyon maliyetleri dahil, karbon fiyatlandırmasına atfedilebilecek maliyet artışını belirler; 3. Ticaret yoğunluğu (karbon fiyatlarına ne kadar maruz kalındığını gösterir): bu, bir firma veya sektörün bir maliyet artışını tüketicilerine ciddi bir pazar payı kaybetmeden aktarabilme kabiliyetinin göstergesidir. Ticaret ya da ticaret potansiyeli olmadığında, karbon fiyatlandırması tarafından kapsanan firmalar, kapsanmayan rakiplere karşı korumalı olurlar ve karbon kaçağı riski düşük olacaktır. Bir sonraki bölüm, kaçak riskini azaltmak için firmalara yardım sağlamanın ne zaman haklı gerekçelere dayanağı hususunu irdelemektedir. 168 Johanna Arlinghaus, Karbon Fiyatlarının Rekabetçilik Göstergeleri üzerindeki Etkileri: Gözlemsel Bulguların İncelemesi, OECD Çevre Çalışma Raporları, 2015; Abrell, J., G. Zachmann ve A. Ndoye (2011), “Firma seviyesi veriler kullanarak AB ETS’nin etkisinin değerlendirilmesi,” Bruegel Çalışma Raporu, 2011/08; Silvia Albrizio ve ark., Çevre Politikaları Verim Artışı için bir Önem Taşıyor mu? Yeni Çevre Politikalarının Ülkeler Arası Tedbirlerinden Elde Edilen Görüşler; Ralf Martin ve ark., “On the Empirical Content of Carbon Leak Criteria in the EU Emissions Trade Scheme (AB Emisyon Ticaret Planında Karbon Kaçağı Kriterlerinin Gözlemsel İçeriği Hakkında),” Ecological Economics Cilt 105 (Eylül 2014): 78–88; The New Climate Economy, 2014; Florens Flues ve Benjamin Johannes Lutz, Alman Elektrik Vergisinin Rekabetçilik Etkileri, OECD Çevre Çalışma Raporları (Mayıs 2015); Sartor, O. (2012), Birincil alüminyum sektöründe karbon kaçağı: 6,5 yıllık AB ETS sonrasında ne tür deliller elde edildi? CDC İklim Araştırma Çalışma Raporu 2012-12; Sartor, O. ve T. Spencer (2013), Polonya’da Karbon Kaçağı Riskinin Gözlemsel Değerlendirmesi; Barker, T., S. Junankar, H. Pollitt ve P. Summerton (2007), “Carbon leak from unilateral Environmental Tax Reforms in Europe, 1995–2005 (1995-2005, Avrupa’daki tek taraflı Çevre Vergi Reformlarından Karbon Kaçağı),” Energy Policy, 35(12), 6281–6292, Chan, H. , S. Li, ve F. Zhang (2012), “Firma rekabetçiliği ve Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Planı,” Dünya Bankası Çalışma Raporu; Cummins, M. (2012), AB ETS piyasa etkileşimleri: çoklu hipotez test yaklaşımı, Mimeo, Dublin Şehri Üniversitesi İşletme Okulu; Ellerman, A., F. Convery, ve C. De Perthuis (2010), Karbonun Fiyatlandırılması: Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Planı, Cambridge University Press; Graichen, V., K. Schumacher, F. Matthes, L. Mohr, V. Duscha, J. Schleich, ve J. Diekmann (2008), Almanya’da AB Emisyon Ticaret Planının endüstriyel rekabetçilik üzerindeki etkileri: UFOPLAN kapsamında hazırlanan nihai taslak rapor, Berlin; Lacombe, R. (2008), “Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Planının Ekonomik Etkisi: Rafineri Sektöründen Elde Edilen Deliller,” MTech Tezi, Massachussetts Institute of Technology. 59 Tam resim ancak bu üç kriter, ayrı ayrı değil de bir arada dikkate alındığında elde edilebilir. Kaliforniya Emisyon üst sınırı ve ticareti Planında kaçak yardımı, emisyon yoğunluğu ve ticaret yoğunluğun kombinasyonuna göre belirlenir ve 2018-2020 döneminde sektörler, kaçağa maruz kalma seviyelerine göre farklı seviyelerde kaçak yardımı alacaklardır. Ancak, AB ETS (güncel aşamasında) ve Güney Afrika’da önerilen karbon vergisi gibi bazı araçlar, karbon itibariyle yoğun olmasalar dahi ticaret maruz kalıyor olarak addedilen tesislere destek sunabilmektedir. Tesislerin karbon kaçağı riskini firma seviyesindense sektör seviyesinde değerlendirmek daha uygun olacaktır. Bu yaklaşım, rakiplerine kıyasla emisyon itibariyle daha yoğun olan firmaları ödüllendirmeyi önler ve firmaların ticarete maruz kalma testlerini sağlayabilmek için satış düzenlerinde değişiklik yapmasını engeller. 3.6 MARUZ KALAN VE HASSAS SEKTÖRLERE NASIL YARDIM EDİLEBİLİR? _____________ Belli sektörler için kaçak riskinin önemli olduğu belirlendikten sonra hükümetler etkilenen firmalara çeşitli yollarla yardımcı olabilirler. Sektörün gerilemesinin sosyal ve ekonomik etkisini azaltmaya yardım etmek için örneğin işçileri yeniden eğitime alabilirler. Alternatif olarak hükümetler özel tedbirler yoluyla kaçak riskini azaltabilir – karbon fiyatlandırma aracı tasarımına dahil edilmiş olan entegre yardım tedbirleri ve, karbon fiyatlandırma aracı tasarımının bir parçasını oluşturmayan tamamlayıcı tedbirler dahil. 3.6.1 Entegre yardım tedbirleri Karbon ve ticaret yoğunluğunun etkisi, şunları da düşünerek daha iyi bir şekilde ayarlanabilir: (i) Günümüze dek genelde entegre tedbirler tercih tüketicilerin fiyata karşı duyarlılığı; (ii) söz konusu edilmiştir. Kaçağa karşı koruma sağlayan endüstriyel sektörde rekabet derecesi; (iii) azaltma tedbirlerin doğrudan karbon fiyatlandırma mevzuat seçeneklerinin mevcudiyeti ve maliyeti; (iv) diğer paketine dahil edilmesiyle kaçak endişeleri şeffaf yetki alanlarındaki (temel ticaret ortakları) karbon şekilde ele alınabilir ve politika için gereken politik fiyatlandırması (örtülü ve açık), ve (v) diğer yetki destek güvenceye alınabilir. Daha genel olarak alanlarındaki üretimin karbon yoğunluğu. Özet ifade etmek gerekirse, altı ayrı türde entegre tedbir olarak, maruz kalan sektörler, karbon itibariyle gözlenebilmektedir ve bunların üçü ücretsiz tahsisat yoğun olan, maliyetli azaltma seçenekleri yüküne dağıtımını içerir: tabi kalan ve firmalarına emisyonları için bir - Ücretsiz tahsisat dağıtımı, aşağıdakilere dayalıdır: ücretlendirme uygulamayan yetki alanları ile o Tarihsel tahsis: firmalar doğrudan tarihsel uluslararası ticarette bulunanlardır. Ancak veri emisyonlarına dayalı olarak ücretsiz eksikliği ve beraberinde getirdiği idari yük tahsisatlar alırlar (örneğin, AB ETS Aşama I çoğunluklar bu kriterlerin daha hedefli yardım için ve II, Kore Cumhuriyeti’nde üç sektör hariç kullanımını önlemektedir. Yardım zaman içinde daraltılmalıdır aksi Halide istenmeyen parasal ve ekonomik neticeleri olabilir ve karbon itibariyle yoğun firmalara desteğin sürdürülmesiyle politikanın merkezi hedefi çürütülebilir. Ancak karbon fiyatlandırması ilk olarak getirildiğinde, tüm sektörlere geniş anlamda bir destek sağlanması, kimi zaman kamusal ve politik kabul edilme için gerekli olmaktadır. Kabullenme arttırma ve daha alakalı veriler ulaşılabilir hale geldikçe bu destek zamanla ve aşamalı bir şekilde sınırlandırılıp daha iyi hedeflenmiş hale getirilebilir. o o 60 tümündeki ETS, Kazakistan ETS Aşama I ve II, ve Pekin, Çongçing, Guangdong, Hubei, Şanghay ve Tianjin pilot ETS’lerindeki çoğu sektör); Sabit sektör kıyaslama (FSB): firmalar tarihsel üretimlerine ve bütün sektörün emisyon yoğunluğunun ürüne özgü bir kıyas noktası ile ilgili olara ücretsiz tahsisatlar alırlar (AB ETS Aşama III). Üretime dayalı tahsis (OBA): firmalar, fiili üretimlerine ve bütün sektörün emisyon yoğunluğunun ürüne özgü bir kıyas noktası ile ilgili olara ücretsiz tahsisatlar alırlar (örneğin, Kaliforniya, Yeni Zelanda, Kore Cumhuriyeti’nde üç sektör ve Şenzen); - - - İdari muafiyetler: bazı emisyonların veya sektörlerin/ firmaların karbon fiyatlandırma aracından muaf tutulması veya bunlar için azaltılmış oranların belirlenmesi (Örneğin AB ülkelerindeki birçok karbon vergisi ve Güney Afrika’nın önerdiği karbon vergisi); İndirimler: Sanayiye sübvansiyon verilmesi (doğrudan indirim) veya maruz kalan sanayi tarafından ödenen diğer vergilerin çoğunlukla eşdeğer miktarda azaltılması (dolaylı) (örneğin İngiltere iklim değişikliği vergisi ve İsveç Azot Oksit harcı); Sınırda karbon düzenlemeleri (BCA’lar): karbon itibariyle yoğun malların ithalatçılarına sınırda emisyon maliyetlerinin getirilmesi ve/veya üçüncü ülkelere ihracat yapan firmalara indirim sağlanması (söz konusu ülkelerde eşdeğer bir karbon fiyatlandırma düzeni yoksa). Çeşitli yardım tedbirlerinin her birinin kendine göre, idari uygulanabilirlik ve maliyetler, kaçak önleme etkinliği ve emisyonları azaltmada bir teşvik olarak kullanılabilirliği yönünde faydaları da zayıflıkları da vardır. Bazen tek bir mevzuat paketi içinde bir araya gelirler ve farklı sektörlere farklı biçimdeki yardımlar sağlanır. Muafiyetler çoğunlukla azaltım teşviki olarak pek iyi görev görmezler ancak uygulamaya geçirilmesi kolaydır. Karbon fiyatlandırmasının ilk evrelerinden ciddi sıkıntılar olmadan geçebilsin diye politik desteğin sağlanması açısından uygun olabilirler. Bir plan ilk aşamalarında iken, diğer idari zorluklarla uğraşırken bir yandan da kıyaslama yaklaşımlarının fazla karmaşık olabildiği yerde veya kaçak riski pozisyonunda olmasalar dahi firmalara tek seferlik telafi sağlamaya yönelik bir istek varsa tarihsel tahsis uygun olabilir. Firmalar bunun kısa süre sonra yerini kıyaslama noktasına dayalı yardımın alacağını bekliyor olmadıkları sürece tarihsel tahsis, emisyonları arttırmak için kötü teşvikleri içerir. 169 Ücretsiz tahsis yaklaşımlarından, kıyaslama kullananlar (OBA veya FSB) genelde, tarihsel tahsise dayalı olarak ücretsiz tahsisat sağlayanlara nazaran, birçok kritere göre daya iyi görev görmektedir. Bir firmanın kendi tarihsel emisyon seviyeleri ve ücretsiz tahsisat dağıtımı arasındaki bağı kırarak, rant peşinde koşma riski azaltılmış olur. Kıyas noktalarını hesaplamak, ve OBA durumunda üretim verilerini de güncellemek için harcanan ilave idari maliyetler, kıyaslama yaklaşımları için daha yüksektir ama yine de idare edilebilir düzeydedir. İki kıyaslama yaklaşımı arasında bir ödünleşme bulunur. OBA kaçağı önlemede daha etkili olabilir ancak ilave çevresel korumalarla tasarlanmadığı sürece karbon fiyatlandırma aracının bütünlüğünü tehdit edebilir. Eğer OBA kaçağa maruz kalmayan sektörlerde uygulanırsa bu durum özellikle geçerli olmaktadır. BCA’lar tartışmaya açık olmakla birlikte, çevresel bütünlük açısından iyi görev görürler anca politik, idari 169 ve muhtemelen yasal zorluklarla karşı karşıya kalırlar. BCA’lar etkin şekilde karbon fiyatlandırma düzenini, uygulayıcı yetki alanının dışındaki tesislere de genişletirler. Yasal hususlar herhangi tasarımı etkileyecektir 170 ancak birçok yorumcu, bu hususların aşılamaz bir engel teşkil etmeyeceği görüşündedir.171, 172 Eğer BCA, karbon kaçağını ele almaktan ziyade emisyonları azaltmadaki etkinliğini gösterebilirse, Dünya Ticaret Örgütü gereksinimleri karşılanabilir. 173 Politik zorluklar, herhangi yasal kısıt kadar veya onlarda daha büyük olabilir. Bu durumun örneği, Avrupa’dan giden ve Avrupa’ya gelen tüm uluslararası uçuşlara ait emisyonları kapsayacak şekilde kendi ETS’sini genişletme konusunda AB’nin bir düzen oturtma arayışı konusundaki zorlu deneyimlerinde görülebilmektedir. Ticari tedbirlerin iklim değişikliği yönetmeliklerine tatbiki büyük ölçüde sınanmamıştır ve risklidir. Davie, Bruce F. (1995), Çevre tüketim vergileri için sınır vergi düzenlemeleri: ABD deneyimleri, Mimeo Washington DC, ABD Hazine Bakanlığı. 170 Laborde, D. ve S. Msangi (2011), “Biyo-yakıtlar, Çevre ve Gıda: Hikaye Daha da Karmaşıklaşıyor,” Uluslararası Gıda Politika ve Araştırma Enstitüsü, Washington, DC, www.ifpri.org/node/8439. 171 Condon, M. ve A. Ignaciuk (2013), “Sınırda karbon düzenlemesi ve Uluslararası Ticaret: Bir Literatür Taraması”, OECD Ticaret ve Çevre Çalışma Raporları, No. 2013/06, OECD Publishing, Paris. DOI: http://dx.doi.org/10.1787/5k3xn25b386c-en. 172 Cosbey, A., S. Droege, C. Fischer, J. Reinaud, J. Stephenson, L. Weischer ve P. Wooders (2012), “Endişelenenler için bir Rehber: Sınırda karbon düzenlemesinin irdelenmesi ve uygulamaya geçirilmesine dair rehberlik,” ENTWINED/Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü, Stockholm. 173 Stéphanie Monjon ve Philippe Quirion, “A Border Adjustment for the EU ETS: Reconciling WTO Rules and Capacity to Tackle Carbon Leakage (AB ETS için bir Sınır Düzenlemesi: WTO Kurallarının Karbon Kaçağıyla Baş Etme Kapasitesiyle Uzlaştırılması),” Climate Policy, Cilt 11, No. 5 (Eylül 2011): 1212–1225. 61 Ticari tartışmalar, uluslararası ilişkilerin bir çok alanına taşabilir, bu da BCA’yı müdahil olan tüm taraflar için oldukça pahalı bir politika haline getirir. Sınırda düzenleme tedbirleri, dünya ticaretinin önemli bir payını meydana getiren ortaklardan oluşmuş bir koalisyon tarafından getirildiğinde daha uygulanabilir gözükmektedir.174 Buna ek olarak, BCA’yı getiren yasa yapıcının, emisyonların doğru şekilde ölçümünü temin etmek üzere üçüncü şahıs şirketlere yetki alanı itibariyle erişiminin olmaması, ciddi idari zorlukları beraberinde getirmektedir. Karbon piyasalarının düzgün işleyişi için yeterli izleme, raporlama ve üçüncü şahıs tarafından emisyonların doğrulanması elzemdir. Entegre yardım tedbirlerinin daha teknik bir tartışması Ek II’de yer almaktadır. 3.6.2 Tamamlayıcı kaçak azaltım tedbirleri Tamamlayıcı tedbirler, kaçak üzerinde daha az anında etki sağlıyor gibi gözükmektedir ve karbon fiyatının değerine göre değişkenlik gösterecek şekilde tasarlanması daha zordur. Hibeler; vergi teşvikleri; ve kaçağa maruz kalan sektörlerdeki firmalar için emisyon azaltma projelerinde veya kaçağa maruz kalan sektörlerde geçerli olan düşük emisyonlu teknolojilerin Ar-Ge’sinde mali yardım sağlayarak, kaçağa maruz kalan sektörlerin karşı karşıya kaldığı karbon maliyeti yükünü azaltabilirler. Örneğin AB ETS’nin III. Aşaması altında üye devletler, devlet yardım planları sayesinde ulusal kaynakları kullanarak dolaylı emisyon maliyetleri için firmaları tazmin edebilirler. Hem AB hem de Yeni Zelanda, etkilenen sektörlere araştırma ve geliştirme fonları sağlamaktadır. Ancak bu tedbirler ile kaçak önleme arasındaki bağ pek güçlü olmayabilir. 3.6.3 Hedefli ve etkin kaçak yardım tedbirlerinin sağlanması Deneyimlere göre, rekabetçilik ve kaçak endişelerine başarıyla eğilebilmek için yardımların, kaçak riskinin kayda değer olduğu sektörlere hedeflenmiş olması gerekmektedir. Uygulamaya geçirilecek yardım tedbirleri, birçok kriterin, Ek II’deki Tablo 4’te belirtildiği üzere örneğin kaçak önlemedeki etkinlik ve idari uygulanabilirlik/ fizibilitenin dikkate alınması sonrasında seçilmelidir. Eğer bu, politik olarak zor bir süreçse, yardım tedbirleri periyodik olarak gözden geçirilmeli ve daha fazla yetki alanı benzer politikalar uyguladıkça ve bu konuda ilave bilgi birikimi elde edildikçe düzenli olarak ayarlamaya tabi tutulmalıdır. Çalışmalar, kaçak önleme yardımının bu politikalardan etkilenen firmaların rekabetçiliğini koruması için ger zaman gerekli olmadığını ileri sürmektedir. 175 Birçok analiz, tam karbon fiyatıyla karşı karşıya kalan ve tümden veya kısmen muaf olan firmalar arasında üretim ya da istihdam açısından hiçbir fark tespit edememiştir. 176 Ancak bu bulgu, daha yüksek karbon fiyatları için geçerli olmayabilir. Karbon kaçağının nihai çözümü uluslararası işbirliğidir. Böylece tüm yetki alanları genelinde karbon fiyat sinyalleri uyumlu hale getirilebilir. Kaçağın altında yatan sebep ortadan kalkar ve böylece yardım tedbirlerine olan ihtiyaç azalır. Yine de, yukarıda işaret edildiği üzere, uluslararası uyumlulaştırılmış ancak yüksek karbon fiyatlarının daha az gelişmiş, düşük gelirli ülkeler üzerindeki etkisine dair daha fazla gözlemsel delil gerekmektedir. Uluslararası işbirliğinin faydaları ve karbon fiyatlandırma araçlarının asli rolü, bir sonraki bölümde ele alınmaktadır. 174 Nordhaus, B. (2015), “Climate Clubs: Overcoming Free-riding inInternational Climate Policy (İklim Kulüpleri: Serbest Geçişli Uluslararası İklim Politikalarının Aşılması),” American Economic Review, 105(4), 1339–1370. 175 Johanna Arlinghaus, Karbon Fiyatlarının Rekabetçilik Göstergeleri üzerindeki Etkileri: Gözlemsel Bulguların İncelemesi, OECD Çevre Çalışma Raporları, 2015. 176 Niels Anger ve Ulrich Oberndorfer, “Firm Performance and Employment in the EU Emissions Trading Scheme: An Empirical Assessment for Germany (AB Emisyon Ticaret Planında Firma Performansı ve İstihdam: Almanya için Gözlemsel bir Değerlendirme),” Energy Policy Cilt 36, No. 1 (2008): 12–22; Ralf Martin, Ulrich J. Wagner, ve Laure B. de Preux, İklim Değişikliğinin Etkileri: İşletme Üzerine Uygulanan Vergiler: Mikro Verilerden Elde Edilen Deliller, CEP Tartışma Makalesi, 2009; Ralf Martin ve ark., “Industry Compensation under Relocation Risk: A Firm-Level Analysis of the EU Emissions Trading Scheme (Yer Değiştirme Riski Altında Sanayi Telafisi: Ab Emisyon Ticaret Planının Firma Seviyesi Analizi),” American Economic Review Cilt 104, No. 8 (2014): 2482–2508; Flues ve Lutz, Alman Elektrik Vergisinin Rekabetçilik Etkileri, OECD Çevre Çalışma Raporları (Mayıs 2015). 62 Bölüm Azaltım konusunda uluslararası işbirliği 63 4 / Azaltım konusunda uluslararası işbirliği 2. bölümde ana hatlarıyla verildiği üzere 2012’den beri yeni ulusal ve bölgesel ya da şehir bazında karbon fiyatlandırma araçları, aşağıdan yukarıya süreçle ortaya çıkmışlardır. Ülkeler, INDC’lerde azaltım gayretlerini tanımlamaktadır. Bu INDC’ler, karbon fiyatlandırmasına dair gelecekteki faaliyetler konusunda bilgi sağlayacaktır. 3. Bölüm, rekabetçilik ve karbon kaçağının, koordinasyonun bulunmadığı, parçalı eylemlerin yer aldığı karbon fiyatlandırma düzeninde ciddi endişelerin bulunduğunu göstermiştir. Bu riskleri yönetmek için politika araçları mevcuttur ancak nihayetinde karbon fiyatlandırmasının tam potansiyelini gerçeğe dönüştürmek için uluslararası işbirliği gerekecektir. Bu bölüm, 2°C azaltım hedefinin maliyete etkin bir şekilde sağlanmasında uluslararası işbirliğinin genel anlamda rolünü araştırmaktadır. Zenginlik ve azaltma potansiyelinin dünya çapında eşitsiz dağılımı nedeniyle, işbirliğinden tüm ülkeler faydalanacaktır. Bazı ülkeler, GHG emisyonlarını azaltmayı parasal olarak karşılayabilirler ancak düşük maliyetli azaltım seçeneklerinin çoğunu kullanmışlardır, diğerleri ise birçok düşük maliyetli düşük karbonlu kalkınma fırsatına sahiptir ancak bunlardan yararlanmak için gerekli kaynaklara sahip değildir. Karbon fiyatlandırma ve iklim finans araçları, işbirliği için önemli kolaylaştırıcı etmenlerdir zira bunlar, uluslararası finansın ülkeler arasında aktarılabileceği birincil mekanizmalardır. Karbon fiyatlandırma araçları sayesinde, en pahalı azaltım tedbirlerinden kaçınan ülkelerdeki nihai maliyet tasarruflarının bir kısmı, mali aktarımlara dönüştürülebilir ve ekonomilerini modernize etmek, düşük karbonlu sektörlerde iş imkanları yaratmak ve sürdürülebilir bir şekilde fakirliği azaltmak için aksi halde kaynağı bulunmayan düşük gelirli ülkelerde düşük karbonlu büyümeyi tetikleyebilir. Ülkeler arasında bu mali transferler gibi ödüller ve sınırda karbon düzenlemeleri gibi cezalar, işbirlikçi bir çözüme ket vuran, başkalarının gayretleriyle “serbest geçiş hakkı kazandıran” teşvikleri aşmak için gerekli araçlardır. Ülkeler arasında teşvikleri hizalarlar, parçalanmayı önlerler ve işbirliğinden ortak faydalardan yararlanılmasına olanak sağlarlar.177 177 Nordhaus, B. (2015), “Climate Clubs: Overcoming Free-riding in International Climate Policy (İklim Kulüpleri: Serbest Geçişli Uluslararası Iklim Politikalarının Aşılması),” American Economic Review, 105(4), 1339–1370. 64 İşbirliği ve ilişkili mali transferler sayesinde elde edilecek potansiyel maliyet tasarruflarını tahmin etmenin doğal başlangıç noktası INDC’lerdir. Ancak, bazı INDC’lerin daha sunulmamış olduğu düşünülürse, INDC’lere dayalı olarak, elde edilebilecek maliyet tasarruflarını modellemek için henüz çok erkendir. Bu sebeple bu bölüm, gayret paylaşım senaryoları adlı yöntemi kullanarak muhtemel çeşitteki INDC’leri gösteren alternatif bir yaklaşım kullanmaktadır. Çeşitli önde gelen literatür kaynaklarından alınan bu senaryoların modellenmesine dayalı olarak maliyet tasarruflarının ve ilişkili kaynak transferlerinin muhtemel aralıkları sunulmuştur. Farklı gayret paylaşım senaryolarının ve kullanılan modellerin etkilerini yansıtıyor olduğundan, her ne kadar bu aralıklar biraz genişse de, muhtemel tasarruflar ve kaynak transferleri yine de her durumda, çok çeşitli varsayımlar altında dahi kayda değer düzeydedir. Bu, burada yer alan bölümün çıkarımlarının sağlamlığını göstermekte ve karbon fiyatlandırması ve iklim finans araçlarında kaynakları, iklimi sabitlemeye yetecek ölçekte seferber etme konusunda uluslararası işbirliğinin vazgeçilmez rolünü gözler önüne sermektedir. 4.1 IKLIM AZALTIMINA DAİR İŞBİRLİĞİ İÇİN TEŞVİKLER __________________İşbirliği sayesinde elde edilebilecek maliyet tasarruflarının boyutu aslen, azaltım gayretlerinin ülkeler arasındaki ilk dağılımına, emisyon azaltma hedeflerinin sıkılığına, ülkeler arasındaki azaltım maliyetleri arasındaki farklara ve iklim eylemi peşinde olan ülkelerin koalisyon ebadına bağlıdır. Her ne kadar işbirliğinden nihayetinde tüm ülkeler faydalanacaksa da her ülke farklı ölçüde fayda elde edecektir – bir kısmı kaynak transferlerinin alıcısı olacak, diğerleri ise başka ülkelere kaynak aktaracaktır. 178 » İklim değişikliğine dair küresel işbirliği için asıl ödül, küresel sıcaklık artışını 2°C ile sınırlandırmanın maliyetleri konusunda elde edilebilecek tasarruflardır. « Azaltım gayretlerinin ülkeler arasındaki dağılımı, ulusal şartları, politik gerçeklikleri, ekonomik imkânları ve stratejik çıkarları yansıtır. Uluslararası iklim müzakereleri, ülkelerin ortak fakat farklılaştırılmış sorumlulukları ve kendi olanaklarına göre, kendilerine özel sosyal ve ekonomik şartları hesaba katarak iklim azaltımına katkıda bulunması gerektiğinin farkındadır.178 Tüm INDC’ler sunulduktan sonra, azaltım gayretlerinin ilk baştaki fiili dağılımını ortaya koyacaklardır. INDC gayret paylaşımı sonucu, tümüyle verimlilik ilkesine dayalı olarak bir sürecin sonucu ile kıyaslanabilir: en az maliyetli yaklaşım, emisyon azaltmaların, politik veya diğer kısıtları dikkate almaksızın, bunu yapmak nerede daha ucuzsa orada gerçekleştirilmesini gerek görür. INDC sürecinin halâ devam ettiği düşünüldüğünde, böylesi bir kıyaslama yapmak için daha çok erkendir. Ancak, INDC’lere göre ortaya çıkacak olan azaltım gayretlerinin dağılımından bağımsız olarak, iklim değişikliği azaltımının maliyet yükümlülüğün muhtemelen azaltılabilir. Bunun sebebi, fiili emisyon azaltmalarının ister tek başına yurtiçi eylemlerle, isterse de birçok ülke tarafından ortak olarak yürütülen işbirlikçi eylemler artı yurtiçi eylemlerin birleşimi ile yapılabilecek olmasıdır. İklim Değişikliğine dair Birleşmiş Milletler Çerçeve Anlaşması, 1992. 65 Akademik literatür, işbirliğinin maliyet yükünü ne ölçüde azaltmaya yardımcı olabileceğine dair bir anlayış sunabilir. En az maliyet yaklaşımına dayalı gayret paylaşım çıktılarını adalet ve özsermaye gibi ilkelere dayalı olarak gayretin nasıl dağıtılması gerektiğine dair farklı paydaşların tercihlerini yansıtan normatif prensiplere dayalı gayret paylaşım yaklaşımlarıyla karşılaştırmaktadır. Bu normatif gayret paylaşım yaklaşımları, GSYİH başına, GSYİH yakınlaştırması başına ve adam başı emisyon azaltım maliyetlerinin yakınlaştırması başına eşit maliyetler şeklindedir. 179 Tanım itibariyle bu gayret paylaşım yaklaşımları, en az maliyet yaklaşımından daha pahalıdır (ya da en azından eşit tutardadır). Çeşitli ilk gayret paylaşım yaklaşımlarından en az maliyet senaryosuna doğru geçildiğinde, işbirliği ile sağlanabilecek maliyet tasarrufları Tablo 2’de sunulmuştur. Her ne kadar bu tahminler, INDC sürecinin sonucundan farklı olabilecek gayret paylaşım yaklaşımlarına dayalı idiyse de, işbirliği sayesinde ulaşılabilecek maliyet tasarrufları için bir emsal olarak düşünülebilir. Bu haklı bir yaklaşım tarzıdır zira Tablo 2’de sunulan akademik araştırmada kullanılan normatif ilkeler, INDC sürecinde de, dolaylı veya doğrudan kullanılmaktadır. Bu akademik araştırmaya göre işbirliği, uzun vadeli iklim hedefini tutturmanın küresel maliyetini yaklaşık yüzde 6-67 düzeyinde azaltabilecektir. 180 Bu maliyet tasarruflarının boyutu, yukarıda ele alındığı üzere, en az maliyet senaryosuna kıyasla azaltım gayretinin üstleniminin ülkeler arasında ne şekilde dağıtılmış olduğuna bağlıdır. Genel olarak eğer gayret dağılımı düşük maliyetli azaltım seçeneklerine dayalı değilse, en fazla küresel maliyet tasarrufları beklenmektedir. Tablo 2’de bu durumun altı çizilmektedir: eğer ilk gayret paylaşımı, küresel azaltım fırsatlarını dikkate alan gayret paylaşım yaklaşımlarındansa adam başı emisyon azaltım maliyetlerinin yakınlaştırılmasına dayalı ise (yani GSYİH başına ve GSYİH değerlerinin birbirine yakınlaştırılması başına eşit maliyet) işbirliği daha fazla değer kazanmaktadır. Ayrıca Clarke ve ark. (2009) tarafından yürütülen, IPCC tarafından alıntı yapılmış olan bir çalışmada, sadece birkaç ülkenin azaltım eylemini üstlendiği bir senaryo altında potansiyel maliyet tasarruflarının daha yüksek olacağını tahmin etmektedir zira diğer ülkeler tarafından gecikmiş azaltım faaliyetleri daha yüksek küresel azaltım maliyetlerine yol açacaktır (bkz. Tablo 2).181 Buna ek olarak araştırmalarda, 550 ppm CO2e senaryosu gibi daha düşük hedeflere kıyasla 450 ppm CO2e senaryosu 182 gibi daha yüksek hedefli küresel emisyon azaltma hedefleri için daha düşük nispi maliyet tasarruflarının elde edilmiş olduğunu gözlemlemiştir (Tablo 2). Bu bulguya dair temel açıklama, kayda değer küresel emisyon azaltmalarına ulaşabilmek için hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin göreli olarak pahalı azaltım tedbirlerini kullanmasının gerekeceğidir. Sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkelerde emisyon azaltması sağlamasının maliyetleri birbirine yaklaşıyor olduğundan, azaltım gayretini bir ülkeden diğerine kaydırmanın faydası daha düşüktür. 179 GSYİH başına eşit maliyet – bu yaklaşım, azaltım gayretinin ülkeler arasında bölüşüldüğünü, böylece tüm ülkelerin GSYİH’nin bir payı olarak eşit azaltım maliyetine sahip olduğunu varsaymaktadır. Bu yükümlülük farklılaştırma modeli, ülkelerin azaltım fırsatlarını ve azaltım için ödeme yapabilme kabiliyetlerini dikkate almaktadır. GSYİH başına birbirine yakınlaştırma – bu yaklaşım, birim GSYİH başına emisyonların birbirine yakınlaştırılmasına dayalıdır ve bu, bir ülkenin karbon verimliliğinin bir göstergesidir. Bu yükümlülük farklılaştırma modeli altında karbon verimlilikleri daha düşük olan ülkelerin (yani birim GSYİH başına daha yüksek emisyonu olanlar), karbon verimlilikleri daha yüksek olan ülkelere (yani birim GSYİH başına daha düşük emisyonu olanlar) nazaran daha fazla emisyon azaltmasına ulaşması gerekmektedir. Tipik olarak bu yüksek emisyon azaltmalarına, nispi olarak düşük azaltım maliyetiyle ulaşılabilir çünkü karbon verimliliği düşük olan ülkelerde genelde birçok düşük maliyetli azaltım fırsatı bulunmaktadır. Adam başı emisyon azaltım maliyetlerinin yakınlaştırılması – bu yaklaşım, azaltım gayretini ülkeler arasında dağıtım böylece ülkelerde adam başı emisyonlar zaman içerisinde ortak bir seviyede birbirine yakınlaştır. Bu model, tüm vatandaşların atmosferi “kullanmak” için eşit hakka sahip olduğunu savunan eşitlikçi prensibe dayalıdır. 180 Tasarruflar net bazda rapor edilmiştir yani ilave azaltım maliyetlerine maruz kaldıktan sonra transferlerden kaynaklı olarak diğer ülkelerin fazlalığının bir toplamı artı transferler sonrasında bazı ülkelerde önlenen azaltım maliyetlerinin bir toplamı olarak hesaplanmıştır. 181 Leon Clarke, Kejun Jiang, Keigo Akimoto, Mustafa Babiker, Geoffrey Blanford, Karen Fisher, J. Vanden, Jean-Charles Hourcade, Volker Krey, Elmar Kriegler, Andreas Loschel, David McCollum, Sergey Paltsev, Steven Rose, Priyadarshi R. Shukla, Massimo Tavoni, Bob van der Zwaan ve Detlef P. van Vuuren, “Dönüşüm Yollarının Değerlendirilmesi,” İklim Değişikliği 2014: İklim Değişikliğinin Azaltımı. III. Çalışma Grubunun İklim Değişikliğine dair Hükümetler Arası Panelin Beşinci Değerlendirme Raporuna Katkısı, 6. Bölüm (2014): 413–510, alıntı yapılan kaynak: Leon Clarke, Jae Edmonds, Volker Krey, Richard Richels, Steven Rose, ve Massimo Tavoni, “International climate policy architectures: Overview of the EMF 22 International Scenarios (Uluslararası iklim politikası mimarileri: EMF 22 Uluslararası Senaryolarına Genel Bakış),” Energy Economics, Cilt 31 (2009): 64–81. 182 Uzun vadeli 450 ppm CO2e hedefinin, küresel sıcaklık yükselişini 2°C ile sınırlaması “muhtemel”dir (> %66). 66 Tablo 2. Uluslararası işbirliğinden elde edilen küresel maliyet tasarruflarına dair literatür incelemesi Kaynak Bölgesel kapsam Hedef yılı Hof ve ark. (2012)a Küresel, 26 bölge 2030 Fujimori ve ark. (2015)c Küresel, 17 bölge 2050 Ülkeler genelinde azaltım gayretlerinin dağılımı Uzun vadeli iklim hedefi GSYİH başına eşit maliyet Adam başı emisyon azaltım maliyetlerinin yakınlaştırılması Adam başı emisyon azaltım maliyetlerinin yakınlaştırılması 450 ppm CO2e Uluslararası işbirliğinin sağladığı küresel maliyet tasarrufları (% olarak) %16b 450 ppm CO2e %32 450 ppm CO2e 550 ppm CO2e %16d %35 GSYİH değerlerinin yakınlaştırılması 450 ppm CO2e %6 550 ppm CO2e 450 ppm CO2e ve 550 ppm CO2e 1990 seviyelerinin %25 altında %19 500 ppm CO2e %47k geçerli değil %13n geçerli değil %7 Clarke ve ark. (2009)e Küresel, 10 bölge 2100 Parçalı eylem Böhringer ve Welch (2004)g Küresel, 12 bölge 2050 Adam başı emisyon azaltım maliyetlerinin yakınlaştırılması EBRD ve Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Araştırma Enstitüsü (2011)i Geçiş dönemindeki ekonomilerj 2050 Homojen: tüm ülkeler tarafından 2005 seviyelerinin %80 altında 2020 l OECD (2010) sadece Ek Im 2050 f Homojen: Tüm Ek I ülkeleri tarafından 1990 seviyelerinin %20 altında Homojen: Tüm Ek I ülkeleri tarafından 1990 seviyelerinin %50 altında Not: a: Maliyetler, hedef yılında GSYİH’nin payı olarak ifade edilmiştir. b: Kaynak: Andries Hof, Corjan Brink, Angelica Mendoza Beltran, Michel den Elzen, 2030 için Sera Gazı Emisyon Azaltma Hedefleri. %40 AB Hedefi için Şartlar, PBL Hollanda Çevre Değerlendirme Kurumu, 2012. c: Kaynak: Shinichiro Fujimori, Toshihiko Masui, ve Yuzuru Matsuoka, “Gains from Emission Trading under Multiple Stabilization Targets and Technological Constraints (Çoklu Sabitleme Hedefleri ve Teknolojik Kısıtlar altında Emisyon Ticaretinin Getirileri),” Energy Economics, Cilt 48 (2015): 306–315. d: Maliyetler, refah değişiklikleri olarak ifade edilmiştir. e: Leon Clarke, Jae Edmonds, Volker Krey, Richard Richels, Steven Rose ve Massimo Tavoni, “International climate policy architectures: Overview of the EMF 22 International Scenarios (Uluslararası iklim politikası mimarileri: EMF 22 Uluslararası Senaryolarına genel bakış,” Energy Economics, Cilt 31 (2009): 64–81. f: Bu senaryo, Ek I ülkelerinin (Rusya hariç) anında azaltım faaliyetlerini başlattığını, Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in 2030’da katıldığını ve dünyanın geri kalanının da 2050’de katıldığını varsaymaktadır. g: Kaynak: Heinz Welsch ve Christoph Böhringer, “Contraction and Convergence of Carbon Emissions: An Intertemporal Multi-Region Bölgesel seviyede işbirliğinin sağladığı maliyet tasarrufları, Şekil 15’te gösterildiği üzere ciddi farklılık gösterir ve burada, gayret paylaşımının GSYİH başına eşit maliyet kullandığı bir yaklaşım için mutlak ve göreli maliyet tasarrufları yer almaktadır (sadece gösterim amaçlı seçilmiştir). Bu şekilde en büyük daire, Güney Asya’da azaltım maliyetlerinde %45 azalmayı temsil etmektedir. 183 En büyük $ işareti Avrupa’da mutlak maliyet tasarruflarında 39 milyar ABD$’ını temsil etmektedir. Maliyet tasarruflarının boyutu çok farklılık gösterse de, tüm bölgelerin işbirliğinden faydalanacağı açıkça görülmektedir. Ancak şunu %33-67 %59h CGE Analysis (Karbon Emisyonlarının Küçülmesi ve Birbirine Yakınlaşması: Zamanlar Arası Çok Bölgeli CGE Analizi),” Journal of Policy Modeling, Cilt 26, No. 1 (2004): 21–39. h: Maliyetler, refah değişiklikleri olarak ifade edilmiştir.. i: Kaynak: EBRD ve Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Araştırma Enstitüsü, Düşük Karbona Geçiş, 2011. j: Doğu ve Güney Doğu Evrupa, Baltık ülkeleri, Rusya, eski Sovyetler Birliği, Orta Asya (Çin) ve Türkiye k: İşbirliği olmadan azaltım maliyeti bu çalışmada, emisyon azaltmalarının %20’sinin diğer bölgelerden ithal edilebildiği, %80’inin ise yurtiçi eylemlerle sağlanması gerektiği bir “sınırlı ticaret” senaryosu kullanarak hesaplanmıştır. Maliyetler, olağan iş durumlarındaki 20102050 dönemi için net bugünkü değer cinsinden GSYİH’nin bir payı olarak ifade edilmiştir. l: Kaynak: OECD, Küresel Karbon Fiyatlandırmasına Doğru, 2010. m: Bu çalışmanın kapsamı sadece Ek I ülkeleri ile sınırlı olduğundan, maliyet artışı sadece Ek I ülkelerinin birbirine bağlanması ile ilgilidir. Eğer kapsam Ek I harici ülkeleri de içerecek şekilde genişletilirse, maliyet artışı muhtemelen çok daha yüksek olacaktır. . n: Maliyetler, hedef yılındaki gelir eşdeğeri değişimi ile ölçülen refah değişiklikleri olarak ifade edilmiştir. belirtmek gerekir ki Şekil 15, Hof ve ark.’na (2012) ait tek bir model çalışmasına ve sadece bir adet gayret paylaşım yaklaşımına dayalı olarak hesaplanan bölgesel maliyet tasarruflarını göstermektedir. Başka çalışmalarla hesaplanan maliyet tasarrufları eş olmayabilir zira başka çalışmalar, farklı temel varsayımlara dayalı farklı modelleri ve farklı gayret paylaşım yaklaşımlarını kullanabilir. Fakat genel olarak çalışmalar tüm ülkelerin uluslararası işbirliğinden faydalandığını çünkü bunun, küresel kaynakların daha etkin kullanımına yol açtığını göstermektedir. 183 Bu bölgenin tam tanımı, kullanılan hesaplama modeline bağlıdır. Güney Asya, Hindistan’ı içermektedir ve diğer ülkeler arasında Afganistan, Bangladeş, Nepal ve Pakistan’ı da içerebilir. Kaynak: Tavoni, M., Kriegler, E., Aboumahboub, T., Calvin, K., De Maere, G., Jewell, J., Kober, T., Lucas, P., Luderer, G., McCollum, D., Marangoni, G., Riahi, K., ve van Vuuren, D., Durban Platform senaryolarına dair Limits Özel Sayısı: Başlıca ekonomilerin dağılımı’ Durban platform senaryolarına dair bir çalışma, 2013. 67 Şekil 15. 2030 itibariyle on bölge için uluslararası işbirliğinin olmaması durumundaki azaltım maliyetleriyle karşılaştırmalı olarak uluslararası işbirliğinden elde edilecek maliyet tasarruflarının gösterimi Not: Daireler, nispi maliyet tasarruflarını temsil etmekte olup $ işaretleri, mutlak maliyet tasarruflarının boyutunu temsil eder. Mutlak maliyet tasarrufları, ABD doları cinsinden ifade edilir ve uluslararası işbirliği olmayan bir senaryodaki küresel azaltım maliyeti ile GSYİH başına eşit maliyetli gayret paylaşım yaklaşımına dayalı uluslararası işbirliği olan bir senaryodaki küresel azaltım maliyeti arasındaki farklı temsil eder. Nispi maliyet tasarrufları, işbirliği olmadan küresel azaltım maliyetlerinin bir yüzdesi olarak ifade edilen mutlak maliyet tasarruflarıdır. Örneğin işbirliği olmadan Güney Asya’daki azaltım maliyetleri 9,3 milyar ABD$ iken işbirliği olduğunda 5,1 milyar ABD$’ına gerilemektedir. Bu, 4,2 milyar ABD$ tutarında mutlak maliyet tasarrufunu, ya da nispi maliyet tasarrufu olarak yüzde 45’i temsil eder. Bölgeler modele dayalıdır ve herhangi karasal alanın yasal durumuna dair bir hüküm ya da söz konusu sınırların onaylanması ya da kabulü anlamını taşımamaktadır. Değerler yılda 2005 ABD$ cinsindendir. Kaynak: Yazarlar. Dayanak: Andries Hof, Corjan Brink, Angelica Mendoza Beltran, Michel den Elzen, 2030 için Sera Gazı Emisyon Azaltma Hedefleri. %40 AB Hedefi için Şartlar, PBL Hollanda Çevre Değerlendirme Kurumu, 2012. Bu çalışmaların sadece GHG emisyon azaltımının doğrudan maliyetlerini ve maliyet tasarruflarına olanak sağlayan kaynak aktarımları dikkate aldığını unutmamak gerekir. Önlenen iklim değişikliği zararlarının küresel faydaları dikkate alınmamıştır. Ayrıca, bu çalışmada nitelenmeyen azaltım eş faydaları arasında, insan sağlığındaki, enerjiye erişim ve enerji güvenliğindeki iyileşme yer almaktadır. 184 Bunun yanı sıra işbirliği, ülkeler arasındaki güveni güçlendirebilir, çatışma potansiyelini azaltabilir ve bilgi paylaşımında kolaylık sağlayabilir. 184 Parry, I., Veung, C., ve Heine, D., Ne kadarlık karbon fiyatlandırması ülkelerin lehine olur? Eş faydaların kritik rolü, 2014. 68 için kısıtlı bilgi mevcut iken yapılmış varsayımlara dayanmaktadır. Bunun aksine karbon fiyatlandırmanın maliyet keşif fonksiyonu, azaltım seçeneklerini ve maliyetleri ortaya çıkartan yeniliklere olanak sağlar. 4.2 İŞBİRLİĞİ FAYDALARININ GERÇEKLEŞTİRİLMESİ ______________ Karbon fiyatlandırma araçları, ülkeler arasında mali transferler biçiminde işbirliğinden kaynaklı maliyet tasarruflarını elde etmek için gereken kaynakları seferber edebilir. Söz konusu araçlara karbon vergileri, ETS’ler, karbon denkleştirme araçları ve ayrıca karbon fiyatlandırması veya normal vergilerden elde edilen gelirlerden karşılanabilecek farklı türde iklim finansları dahildir. İklim finansı, örneğin, ülkeler veya uluslararası yatırımcılar arasında mali transferleri içerir. Örneğin hibeler veya imtiyazlı krediler ve vergi indirimleri gibi araçlarla düşük karbonlu teknolojilere doğrudan yatırım biçiminde olabilir. Ayrıca kapasite oluşturma, kurumsal gelişme ve politika tasarımı gibi hazırlıklılık faaliyetlerine fon sağlayabilir. 185 İklim finansı, bir karbon fiyatlandırma aracı için altyapının oluşturulması amacıyla ön fonların sağlanması veya karbon RBF biçiminde karbon fiyatlandırmasının aşamalı olarak devreye sokulmasıyla ekonomilerin bir karbon fiyatı sinyalinin getirilmesine hazırlanması için yardımcı olabilir. Buna ilaveten karbon fiyatlandırma araçları (karbon vergileri, ETS’ler ve karbon denkleştirme araçları) iklim finans araçlarını tamamlayıcı niteliklere sahiptir: - Maliyet keşfi: Karbon fiyatlandırma araçları, özel sektör oyuncuları en düşük maliyetteki azaltım seçeneklerinin araştırılıp keşfedilmesinde müdahil edebilir. Emisyon azaltım maliyetlerini tahmin edip optimal azaltım stratejilerini bulmak için modeller kullanılabilir ancak bu modeller, modelin yapılandırıldığı zamanda model hazırlayıcılar - Esneklik: Politika yapıcılara gelecekteki ekonomik kalkınma ve emisyon güzergahlarındaki belirsizliklerle baş etme becerisinin sunulması için bu özellik gereklidir. Özellikle yurtdışında elde edilen azaltım sonuçlarının kullanılmasına imkan sağlanması, yüksek emisyon azaltma hedefleri koymuş olan politika yapıcılar için rahatlık sağlayabilir. - Kaynak seferberliği ve özel finans desteği: Yüksek hedefli ve maliyete etkin azaltımın küresel olarak sağlanması, sadece kamu bütçeleri sayesinde seferber edilemeyecek düzeyde ciddi uluslararası mali transferlerini gerektirmektedir. Özellikle, düşük karbonlu yoğun sermaye gerektiren teknolojilerin sıklıkla daha ucuz, geleneksel, karbon itibariyle yoğun teknolojilerle rekabet ettiği gelişmekte olan ülkeler için, özel sektör mali akışlarının sağladığı destek bu nedenle önem taşımaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde ayrıca daha yüksek egemen riskler bulunur ve bu, düşük karbonlu teknolojilere yapılacak yatırımların çekiciliğini azaltır. Karbon fiyatlandırması, yatırımcılara ilave yatırım riskini üstlenip kaynakları karbon itibariyle yoğun teknolojilerden düşük karbonlu teknolojilere kaydırmaları için ekonomik bir teşvik sağlamak suretiyle bu sorunların aşılmasına yardımcı olur. Farklı karbon fiyatlandırma araçlarının birleştirilip birbirine bağlanması, mali transferlerine daha fazla kolaylık sağlayabilir (bkz. Kutu 8). 185 Her ne kadar iklim finansı çoğunlukla gelişmiş olan ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru bir kaynak akışı olarak kabul edilse de, iklim finansı gelişmekte olan ülkeler arasında veya gelişmiş ülkeler arasında da bir kaynak akışı biçiminde olabilir. Ayrıca iklim finansı hem kamusal hem de özel sektörlerden mali kaynakları içerir. 69 Kutu 8. Karbon fiyatlandırma araçlarının birbirine bağlanması Farklı karbon fiyatlandırma araçlarını birleştirmek ve birbirine bağlamak için çeşitli yöntemler bulunmaktadır.Örneğin, denkleştirmeler yaygın şekilde ETS’lerin altında kullanılmaktadır. İyi bilinen bir örnek, CER’lerin ve ERU’ların AB ETS’de kullanımıdır. 2008-2020 döneminde AB ETS altında kümülatif emisyon üst sınırının yaklaşık %6’sına kadar denkleştirmelerin ithalatına müsaade edilmektedir. Denkleştirmeler, karbon vergilerinde de kullanılabilir. Örneğin, planlanan Güney Afrika karbon vergisinde denkleştirmelerin müsaade edilmesi beklenmektedir ve Meksika karbon vergisinde CER’ler kullanılabilmektedir. Birçok ülke, INDC’lerinde uluslararası kredilerin kullanımından bahsetmektedir. Çeşitli ETS ve karbon vergileri tarafından ortak bir denkleştirme standardının kullanımı dolaylı olarak araçları birbirine bağlar ve karbon fiyatlarının birbirine yakınlaşmasına yardımcı olur. CDM gibi çok çeşitli ülkeler tarafından kabul görmüş denkleştirme standartları, araçların bu dolaylı bağlanmasına ve ülkeler arasındaki işbirliğine yardım edebilir. Dolaylı bağlantıya bir diğer örnek de Kyoto Protokolü altındaki uluslararası emisyon ticaretidir ve burada ülkeler arasında AAU ticareti, ülkelerin yurtiçi azaltım politikaları arasında örtülü bağlantılar yaratmaktadır.186 Karbon vergisi araçlarının doğrudan birbirine bağlanması, farklı yetki alanlarının (asgari) vergi oranları üzerinde mutabakata ulaşmasını içerebilir. Ayrıca, vergi gelirlerinin sınırlar ötesi aktarımı için bir fikir birliği oluşması gerekecektir. ETS’ler ve karbon vergileri de doğrudan bağlanabilir. ETS’ler arasında doğrudan bağlantı için bir örnek, Kaliforniya ve Québec Emisyon üst sınırı ve ticareti planlarında bulunmaktadır. Bir diğer bağlantı çeşidi de, karbon vergisi altında ETS tahsisatlarının kabul edilmesidir. Benzer şekilde, ETS’ler de vergi kredilerini kabul edebilir ve bir karbon vergisi altında mükellef olan tesislere/ kurumlara, yükümlülüklerinin ötesinde vergi öderken bu kredilerden verilebilir. Bu türdeki bağlantılar çift yönlü olabilir; bir araç kapsamındaki birimler diğerinde de kabul edilebilir, ya da tek yönlü olabilir; sadece bir araç, diğerinden birimleri kabul eder.187 Kilit tasarım unsurlarının uyumlulaştırılması doğrudan bağlantıya yardımcı olabilir ancak bu zor olabilir. Yetki alanları halihazırda ulusal şartlarını yansıtan karbon fiyatlandırma araçlarını tasarlayıp uygulamaya geçirmektedir ve bu sebeple de birbiri ile uyumlu değildir. Karbon fiyatlandırma araçları arasında “bir ağ kurulması” kavramı, bu politik gerçekliği yansıtan doğrudan bağlantı kurmaya bir alternatif oluşturmaktadır. Ağ kurma, araçların tasarımı ve hedef yükseklik düzeyi arasındaki farklılıkları kabul edip, bu farklara bir değer tayin ederek sınır ötesi ticareti mümkün kılmanın yollarını aramaktadır.188 Doğrudan bağlantıya bir diğer alternatif de, araçlar arasında birim akışı üzerinde nicel sınırlar getirilmesidir. Her ne kadar bu seçenek toplam verimlilik getirilerinde sınırlamaya sebep olabilirse de, bağlantı kurma işleminin yurtiçi eylemine destek ve ek olmasını sağlamak için önemli bir mekanizma olarak kabul edilmektedir. 186 Daniel Bodansky, Seth Hoedl, Gilbert Metcalf, Robert Stavins, Heterojen Bölgesel, Ulusal, ve Bölgesel ya da şehir bazında İklim Politikaların Gelecekteki Uluslararası bir Anlaşma ile Birbirine Bağlanmasına Kolaylık Sağlanması, İklim Anlaşmalarına dair Harvard Projesi, 2014. 187 Adelphi (BMUB adına), Karbon için küresel bir Fiyata Doğru: Karbon Fiyatlandırma Araçlarının Birbirine Bağlanması için Yollar, 2015. 188 Dünya Bankası Ağ Oluşturmuş Karbon Piyasaları (NCM) girişimi, uluslararası işbirliğini desteklemektedir. Gelecekteki uluslararası bir karbon piyasasının farklı yurtiçi iklim eylemleri ‘yamalı sistemi’ni nasıl destekleyebileceğine odaklanmış uzun vadeli bir vizyona sahiptir. Bunu başarabilmek için gerekebilecek 2020 sonrası hizmetler ve kurumları araştırmak üzere çok çeşitli paydaşlarla işbirliği yapmaktadır, örneğin: çeşitli türdeki iklim eylemlerinin İklim Değişikliği azaltım değerine ilişkin ortak bir anlayış oluşturmak üzere bağımsız bir değerlendirme çerçevesi; karbon piyasasıyla ilgili işlevleri destekleyip kolaylık sağlamak üzere bir Uluslararası Karbon Varlık Rezervi; ve sınır ötesi ticaretleri takip edip muhtemel takas merkezi işlevi sunmak için bir Uluslararası Anlaşma Platformu. Daha fazla bilgi için: http://www.worldbank.org/en/topic/climatechange/brief/globally-networked-carbon-markets. 70 Ekonomik araçlarla yapılan mali transferlerin boyutu ve yönü, azaltım gayretlerinin başlangıçtaki dağılımına bağlıdır. LIMITS projesi189, 2°C hedefi ile uyumlu bir senaryo 190 altında, 2030 itibariyle mali kaynakların net yıllık akışının 100–400 milyar ABD$/yıl olacağını tespit etmiştir. 2050’ye gelindiğinde bu net akışın yaklaşık 400– 2.200 milyar ABD$/yıla çıkması beklenmektedir. Mali transferlerin 2030’taki boyutu ve yönüne dair resimli bir örnek, iki farklı gayret paylaşımı yaklaşımı için (GSYİH başına eşit maliyet ve adam başı emisyon azaltım maliyetlerinin yakınlaştırılması) Şekil 16’da sunulmaktadır. İşbirliğinden kaynaklı maliyet tasarruflarının analizine benzer şekilde mali transferlerin boyutu ve yönü, benimsenen gayret paylaşım yaklaşımına, kullanılan özel modele ve altında yatan varsayımlara bağlıdır. Şunu belirtmekte fayda vardır: bu mali transferler, net akışlardır ve giren ve dolayısıyla çıkan akışlar arasındaki farkı dikkate almaktadır. Bu akışların değeri doğrudan maliyet tasarruflarının boyutu ile ilgilidir: büyük bir akış (herhangi yönde), belli bir bölge için yüksek düzeyde maliyet tasarrufları ile bağlantılıdır. Analizde, genel olarak gelişmekte olan bölgelerin, net mali akış alıcısı olduğu görülmektedir. Ancak bazı bölgeler veya ülkeler için – Doğu Asya 191 , Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) ve eski Sovyetler Birliği – mali transferlerin yönü, seçilen gayret paylaşımı yaklaşımına bağlıdır. - Adam başı emisyon azaltım maliyetlerinin yakınlaştırılması yaklaşımı altında Doğu Asya diğer bölgelere transfer yapmaktadır zira adam başı emisyonları göreli olarak yüksektir (günümüzde AB’den fazladır), ancak GSYİH başına eşit maliyet senaryosu altında, Doğu Asya’ya finans gönderilecektir. - MENA ve eski Sovyetler Birliği gibi enerji ihraç eden bölgeler, adam başı emisyon azaltım maliyetlerinin yakınlaştırılması yaklaşımı altında diğer yetki alanlarına finans aktarımı yapacaklardır zira bu yaklaşım, söz konusu ülkeler için yüksek azaltma hedeflerini içermektedir. Ancak, GSYİH başına eşit maliyetler yaklaşımı altında bu bölgelere uluslararası finans gönderimi gerçekleşecektir çünkü fosil yakıt ticaretinin göreli olarak büyük iklim azaltım etkisi, GSYİH’lerini azaltacaktır. Bunun neticesi olarak emisyon azaltma hedefleri de aşağı çekilmektedir. Net küresel GHG emisyonlarının sıfır olduğu bir gelecekte dahi mali transferlerin gerçekleşmeye devam ediyor olması gerekmektedir. Yeniden ağaç dikilmesi, veya CO2 tutma ve depolaması olan biyokütle (biyo-CCS) gibi yollarla net negatif emisyonlara (veya emisyon giderimine) ulaşması ve böylece diğer ülkelerin pozitif emisyonlarını dengelemesi sayesinde sıfır GHG emisyonlarına ulaşması beklenmektedir. Bu nedenle, net sıfır emisyon hedefini tutturmak için bu iki grup ülkeler arasında işbirliğine kolaylık sağlamak üzere mali akışlar gereklidir. Özet olarak, 2°C hedefine ulaşmanın uzun vadeli küresel maliyetleri, ülkeler arasında işbirliği ile azaltılabilir. Bu sonucun doğal neticesi de, belli bir maliyet rakamı için ülkelerin, tek başına yurtiçi eylemlere kıyasla, işbirliği sayesinde daha fazla emisyon azaltmasını sağlayabileceğidir. Büyük ölçekli uluslararası kaynak transferleri, kamu sektörü harcamalarını aşacağından bu transferlerin, araçların bir karışımı üzerinde kanalize edilmesi gerekecektir. Bunlar arasında ETS, karbon vergisi, denkleştirme gibi karbon fiyatlandırma araçları, bunların kombinasyonu ve aralarında bağlantı kurulması, ve ayrıca sonuçlara dayalı iklim finansının varyasyonları gibi yenilikçi hibrit araçlar da yer almaktadır. İklim finansı ve karbon fiyatlandırma araçları, bu mali transferlere destek olmak ve iklim değişikliğini azaltmak üzere işbirliğini sağlamada elzem olacaktır. 189 LIMITS projesi, bölgesel kaynak transferlerine dair günümüze dek en kapsamlı çalışmalardan biridir. LIMITS altı farklı modeli karşılaştırmakta ve diğer çıktıların yanı sıra, çeşitli senaryolar altında mali transferleri değerlendirmektedir. Mali transferler, bir karbon fiyatı ile çarpılmış olarak aktarılan emisyon azaltmaların hacmi olarak hesaplanmaktadır. Daha fazla detay için bakınız: Massimo Tavoni, Elmar Kriegler, Keywan Riahi, Detlef P. van Vuuren, Tino Aboumahboub, Alex Bowen, Katherine Calvin, Emanuele Campiglio, Tom Kober, Jessica Jewell, Gunnar Luderer, Giacomo Marangoni, David McCollum, Mariësse van Sluisveld, Anne Zimmer, Bob van der Zwaan. (2015) “Post-2020 climate agreements in the major economies assessed in the light of global models (Başlıca ekonomilerde 2020 sonrası iklim anlaşmalarının küresel modeller ışığında değerlendirilmesi)”. Nature Climate Change, 119–126 (2015) ve http://www.feem-project.net/limits/. 190 Bu senaryo, 2100’de 450 ppm CO2e düzeyinde GHG konsantrasyonu varsaymaktadır. 191 Bu bölgenin tam tanımı, kullanılan hesaplama yöntemine bağlıdır. Doğu Asya’ya Çin dahildir ve, diğer ülkelerin yanı sıra, Kamboçya, Moğolistan, Kuzey Kore ve Vietnam dahil olabilir. Kaynak: Tavoni, M., Kriegler, E., Aboumahboub, T., Calvin, K., De Maere, G., Jewell, J., Kober, T., Lucas, P., Luderer, G., McCollum, D., Marangoni, G., Riahi, K., ve van Vuuren, D., Durban Platform senaryolarına dair Limits Özel Sayısı: Başlıca ekonomilerin dağılımı’ Durban platform senaryolarına dair bir çalışma, 2013. 71 Şekil 16. 2030 itibariyle küresel en az maliyetlerde 2°C hedefine uygun GHG azaltımına ulaşabilmek için gereken yaklaşık bölgesel mali akışların gösterimi ADAM BAŞI EMİSYON AZALTIM MALİYETLERİNİN YAKINLAŞTIRILMASI YAKLAŞIMI ALTINDA GSYİH BAŞINA EŞİT MALİYETLER YAKLAŞIMI ALTINDA Net dışa akış Net içe akış Kaynak: Yazarlar, LIMITS veritabanına dayalıdır Not: Bölgesel azaltım katkı payları ya adam başı emisyonların birbirine yakınlaştırılmasıyla (üstteki harita) ya da GSYİH başına eşit maliyetlerle (alttaki harita) belirlenmiştir. Üçgenlerin alanı, mutlak kaynak akışlarına göre ölçeklendirilmiştir. En büyük üçgen (Sahra altı Afrika, üstteki harita), 95 milyar ABD$’ını temsil etmekteyken en küçük üçgen (Latin Amerika, alttaki harita), 0,4 milyar ABD$’ına tekabül etmektedir. Değerler 2005 yıllık ABD$ cinsindendir. 72 EK I DÖVİZ KURLARI Tablo 3. 1 Ağustos 2015 itibariyle döviz kurları Döviz Birimi Sembol ABD$ eşdeğeri İngiliz Poundu £ 1,5574 Danimarka Kronu DKK 0,1470 Kanada Doları CAN$ 0,7664 Şili Pesosu CLP 0,0015 Çin Yeni CNY 0,1635 Avro € 1,0967 İzlanda Kronu ISK 0,0074 Japonya Yeni ¥ 0,0081 Kazakistan Tengesi KZT 0,0053 Kore Vonu KRW 0,0009 Meksika Pesosu MXN 0,0622 Yeni Zelanda Doları NZD 0,6577 Norveç Kronu NOK 0,1218 Polonya Zlotisi PLN 0,2637 Güney Afrika Randı R 0,0790 İsveç Kronu SEK 0,1159 İsviçre Frankı CHF 1,0392 Kaynak: Uluslararası Parasal Fon, erişim tarihi: 6 Ağustos 2015 https://www.imf.org/external/np/fin/data/param_rms_mth.aspx. 73 EK II KAÇAK RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN ENTEGRE YARDIM TEDBİRLER. Tablo 4. Çeşitli kaçak yardım tedbirlerinin artıları ve eksileri Kaçak önleme İdari fizibilite/ Kaçak önleme Emisyonları tedbiri maliyet azaltma teşvikleri Ücretsiz tahsis: Tarihsel emisyon Göreli olarak Firmalar Tarihsel tahsis verileri mevcut zayıf; ücretsiz tarafından tatbik ise, uygulamaya tahsisatların edilen stratejik geçirilmesi göreli periyodik oyunlar olarak kolaydır güncellemelerine yüzünden dayanır seyreltilmiş Talep tarafı verimlilik teşvikleri Korunabilir Diğer sorunlar Beklenmedik kâr ve firmaların rant arayışı riskleri Ücretsiz tahsis: Sabit sektör kıyaslama Göreli olarak karmaşık ve riskler lobiciliğe tabi ancak bu aşılabilir Göreli olarak zayıf; ücretsiz tahsisatların periyodik güncellemelerine dayanır Firmalardan bağımsız kıyaslama noktaların kullanımıyla korunmuş Korunabilir Rant arayışındaki firma riski düşük Ücretsiz tahsis: Üretime dayalı tahsisler Göreli olarak karmaşık ve riskler lobiciliğe tabi ancak bu aşılabilir Üretim ve tahsisler arasındaki net ve açık bağ sayesinde Güçlü, hangi kıyas noktalarının belirlenmiş olduğuna bağlı Kıyaslama noktaları ile korunuyor, ancak genel çevresel etkisinin tahmin edilebilirliği düşük Eğer fazla geniş uygulanırsa yok Rant arayışındaki firma riski düşük İdari muafiyetler uygulamaya geçirilmesi kolaydır Güçlü ancak verimli olmayan firmalar, suni şekilde verimli olanlar tarafından rekabete karşı korunacak Yok yok İndirimler Seçime bağlı Eğer indirimler emisyon yoğunluğu ile bağdaştırılmazsa Güçlü Üretim ile ilişkilendirilenlere kıyasla götürü bedel indirimler için daha güçlü Sınırda karbon düzenlemeleri (BCA’lar) Çok karmaşık ve idari olarak maliyetli Eğer indirimler üretim ile ilişkilendirilirse Güçlü (üretime dayalı tahsisler gibi), fakat eğer indirimler götürü bedel transferler biçiminde ise daha zayıf Güçlü korunur ve politikanın doğrudan kapsamının dışında yer alan firmalara da sunulabilir Evet Kaynak: Vivid Economics: Dünya Bankası Piyasa Hazırlıklılığı için Ortaklık 2015 Teknik notuna dayalıdır. 74 Ciddi politik ve muhtemel yasal zorluklar; piyasa gücüne sahip bir koalisyon tarafından getirilirse riski daha düşük Ücretsiz tahsisat dağıtımları Politika yapıcıların kaçağı ele almak üzere günümüzde dek kullandığı en yaygın politika ETS’ler altında ücretsiz tahsisatların verilmesi olmuştur.192 Bu, firmalar için emisyonların parasal maliyetini azaltır ve dolayısıyla kaçak riskini azaltması beklenmektedir. Ücretsiz tahsisatlar farklı yollarla tahsis edilebilir ancak şimdiye kadarki tasarım gayretlerini aşağıdaki iki soru en iyi nitelendirmektedir: –– Ücretsiz tahsisatların miktarı, bağımsız firmanın üretimi ile değişiklik gösteriyor mu? –– Ücretsiz tahsisatların miktarı, bağımsız firmanın emisyonları ile bağlantılı durumda mı? Bu iki sorunun bir arada ele alınması, yardıma dair dört adet kavramsal açıdan birbirinden ayrı yaklaşım sunar (Tablo 5). Tablo 5. Ücretsiz tahsis yaklaşımları ve bunların firmanın üretimi ve emisyon yoğunluğu ile ilişkisi Tahsis, bağımsız firmanın emisyonları ile ilişkilendirilmiş durumda mı? Evet, tahsis, bir firmanın emisyon yoğunluğu ile doğru orantılı Hayır, tahsis, ilgili sektördeki emisyon yoğunluğunu kıyas noktası olarak almış durumda Tahsis, bir firmanın üretimiyle orantılı olarak değişiyor mu? Evet: Üretime dayalı Tahsis Hayır: Firmanın tarihsel üretimine dayalı ve periyodik güncellemeli Sabit tahsis Bu etkin şekilde karbon fiyatını Tarihsel tahsis: Tahsisler doğrudan bir ortadan kaldırır.193 Günümüzde firmanın tarihsel emisyonları ile dek bu yaklaşım ilişkilendirilmiştir. Buna örnek olarak AB benimsenmemiştir. ETS Aşama I ve II, Kore Cumhuriyetinin ETS’si (üç sektör hariç tümü için), Kazakistan’ın ETS Aşaması I ve II, ve Pekin, Çongçing, Guangdong, Hubei, Şanghay ve Tianjin’in pilot ETS’indeki çoğu sektör. Üretime dayalı Tahsis: Tahsisler, sektör genelinde ürün kıyaslama noktalarıyla ve bir firmanın güncel üretim seviyeleriyle orantılı. Uygulama örnekleri arasında Kaliforniya Emisyon üst sınırı ve ticareti Planı, Yeni Zelanda’nın ETS’si, Avustralya’nın eski karbon fiyatlandırma mekanizması (CPM), Kore Cumhuriyetinin ETS’si (ç sektörde), ve Şenzen ETS. Sabit sektör kıyas noktaları: Tahsisler, sektör genelinde ürün kıyas noktalarıyla ve firmaya özgü, tarihsel faaliyet seviyeleriyle orantılı. Aşamalar arasında üretim ayarlamaları gerçekleşir. Uygulama örneği olarak AB ETS’nin III. Aşaması gösterilebilir. Kaynak: Vivid Economics: Dünya Bankası Piyasa Hazırlıklılığı için Ortaklık 2015 Teknik notuna dayalıdır. Not: Bazı planlar, tahsislerin çoğunluğu için tarihsel tahsis kullanmaktadır ancak yeni girenler veya kapasite genişletmeleri için kıyaslama yaklaşımlarını benimsemektedir. Bu planlar, basitlik açısından tarihsel tahsis olarak kategorize edilmiştir. Şanghay ETS pilot sistemimde, tarihsel tahsis ve kıyaslamanın bazı unsurlarını bir araya getiren hibrit bir yaklaşım bulunmaktadır ve dolayısıyla ve tip adlandırmasına dahil edilmemiştir. 192 Bir Emisyon üst sınırı ve ticareti planı altında ücretsiz tahsisatlara benzer olan ekonomik etkiler, bir karbon vergisi altında aktarılabilir vergi muafiyetleri ile elde edilebilir. Örneğin, ücretsiz tahsisat dağıtımlarının karbon vergisi eşdeğerleri Pezzey (1992) ve Pezzey & Jotzo (2012)’da tarif edilmiştir. Kaynak: John C. V. Pezzey, “The Symmetry between Controlling Pollution by Price and Controlling It by Quantity (Kirliliğin Fiyat ve Miktar ile Kontrol Edilmesi arasındaki Simetri),” The Canadian Journal of Economics Cilt 24, No. 4 (1992): 983-991; John C. V. Pezzey ve Frank Jotzo, “Tax-versus-trade and effective revenue recycling as issues for greenhouse gas mitigation (Sera gazı azaltımı için sorunlar olarak vergiye karşılık ticaret ve etkin gelir geri dönüşümü),” Journal of Environmental Economics and Management, Cilt 64, No. 2 (2012): 230–236. 193 Eğer bir firmaya hem fiili üretimi hem de fiili emisyon yoğunluğuna dayalı olarak tahsisat dağıtımı yapılsaydı, verilen tahsisat hacmi, karbon maliyeti ile doğru orantılı olarak hareket ederdi ve bu nedenle firma etkin bir şekilde karbon maliyetinin bir kısmı veya tümünden muaf olurdu. 75 Bazı ülkeler farklı sektörler için farklı türde ücretsiz tahsisat dağıtımı sağlamaktadır. Kore Cumhuriyetinin ETS’si altında sektörlerin çoğu, ilk aşamada bir tarihsel tahsis yaklaşımı üzerinden ücretsiz tahsisat almaktadır. Ancak cüruf, rafineriler ve havacılık sektörleri, üretime dayalı tahsis ile yardım almışlardır. Bu, bu üç sektörde kıyas noktası yaratmanın kolay olarak kabul edildiği olgusunu yansıtmaktadır. Politika yapıcılar, gelecekteki aşamalarda artan bir şekilde kıyas noktalarını kullanmaya doğru kaymaya yönelik isteklerini belirtmişlerdir. Bu farklı kaçak risk azaltım tedbirleri de aşağıda ele alınmaktadır ancak hem üretim hem de emisyon yoğunluğuna göre değişiklik gösteren ücretsiz tahsis seçeneği atlanmıştır zira bu etkin bir şekilde karbon fiyatlandırması etkisini ortadan kaldıracaktır. Tarihsel tahsis Tarihsel tahsis yaklaşımı altında firmalar, doğrudan tarihsel emisyonları ile ilişkili olarak ücretsiz tahsisat alırlar miktar, gelecekteki üretimleri ile kendiliğinden değişmez. Bu, emisyonları azaltmaya yönelik teşviklerin korunmasını sağlar çünkü ücretsiz olarak alınan tahsisatların dahi, azaltım yatırımları sayesinde paraya dönüştürülebilecek bir piyasa ederi vardır. Bu nitelik, idari kolaylık yönü ile birleştirildiğinde tarihsel tahsisi, birçok karbon fiyatlandırma planının ilk aşamalarında yardım sağlamanın popüler bir yöntemi haline getirmiştir. Tanınmış örnekler arasında AB ETS’nin ilk iki aşaması Kore Cumhuriyeti ETS’sinin ilk aşaması (çoğu sektör için), Kazakistan’ın ETS’si ve Çeşitli Çin ETS pilot sistemleri yer alır. Mevcut tarihsel tahsis planları periyodik olarak ücretsiz tahsisleri, üretim seviyelerindeki değişikliklere göre ayarlarlar. Eğer firmalar asgari düzeyde bir üretimi sürdürmezse de ücretsiz tahsisatlar genelde iptal edilir. Bu durum normal şartlarda, AB ETS, Kore Cumhuriyeti’nin ETS’si ve çeşitli Çinli pilot ETS altında olduğu üzere, her üç ila yedi yılda bir gerçekleşir. Bu ayarlamalar, tarihsel tahsisin üretimi azaltmak için sunabileceği teşviklerin bir kısmını zayıflatır ve hatta, eğer kullanılmayan tahsisatların satışı, üretimi sürdürmekten daha yüksek bir kâr getiriyorsa emisyon itibariyle yoğun tesisleri kapatabilir. Üretimle birlikte tahsisatları azaltmanın bir diğer sebebi, beklenmedik kârların önlenmesidir. Özellikle AB ETS’nin II. Aşamasında, maruz kalmayan firmalar, özellikle enerji hizmet firmaları, kendileri bunlar için ödeme yapmak zorunda kalmamış olmalarına rağmen tahsisatlarının maliyetini müşterilerine yansıttılar. Ayrıca söz konusu ayarlamalar, düzgün şekilde yönetilmezse, firmalar tarafından “rant peşinde koşma” için bir cazibe yaratır. Firmalar, tahsisatların hacimlerindeki güncellemelerin, emisyon itibariyle yoğun faaliyetlerinin seviyesiyle ilişkilendirileceğine yönelik bir beklentiye girdiğinde, bir sonraki dönem için daha fazla ücretsiz tahsisat almak için mevcut emisyon itibariyle yoğun üretimlerini arttırma eğilimine girmektedirler. 194 Firmalar, tarihsel tahsisin yerine, ücretsiz tahsisat hacmiyle ferdi firmaların o kadar kolay “oynayamayacağı” bir tahsis planı geleceğini bekler hale geldiğinde bu rant peşinde koşma teşvikleri ortadan kalkar. 194 Frédéric Branger ve ark., AB ETS, Ücretsiz tahsisleri ve Faaliyet Seviyesi Eşikleri, Şeytan Detayda Saklıdır (İklim Değişikliği, Ekonomi ve Politika Merkezi Çalışma Raporu No. 190, Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Araştırma Enstitüsü Çalışma Raporu No. 169, Ekim 2014). 76 Sabit Sektör Kıyaslaması (FSB) Tarihsel tahsis gibi, bu yaklaşım ferdi bir firmanın emisyon yoğunluğu ile bu firmanın aldığı tahsisatlar arasındaki bağı kopartmaktadır. Ancak, tarihsel tahsisin aksine, yardım seviyesi her bir firmanın mevcut veya tarihsel emisyonlarına (yoğunluğuna) atfen değil, bütün sektörün ürüne özgü bir emisyon yoğunluğu kıyas noktasına atfen belirlenmektedir. AB ETS’nin III. Aşaması için benimsenen yaklaşım budur. Ücretsiz tahsisatlar için kıyas noktası, sanayi emisyon performansına dayalıdır böylece sadece üstteki yüzde 10 performans sahipleri, prensip olarak, emisyonlarının yüzde 100’ünü kapsayacak şekilde ücretsiz tahsisat alırlar. Diğer firmalar, en iyi performans sahipleri ile aynı hacimde ücretsiz tahsisat alırlar ancak bu firmaların fiili emisyonlarını kapsamak üzere ilave tahsisatları piyasa fiyatı üzerinden satın almaları gerekmektedir. 195 Bu durum, emisyon verimliliği açısından firmaların kendi sektöründeki diğer firmalardan daha iyi performans göstermelerine yönelik süregelen bir teşvik sağlar. Kıyas noktaları da periyodik olarak güncellenir fakat ferdi firmalarca emisyonları ve beklenmedik getirileri arttıran stratejik oyun fırsatları çok daha zayıftır çünkü kıyas noktası, birçok firmanın performansından türetilmektedir. Üretime dayalı Tahsis (OBA) OBA, kıyaslama planına benzemektedir ancak bir firmanın üretimindeki (yukarı veya aşağı doğru) değişiklikler, tahsisat dağıtımı konusunda hızlı, neredeyse kendiliğinden değişikliklere yol açar. Bu temel modelin varyantları, Kaliforniya, Yeni Zelanda, Kore’deki bazı sektörler ve Şenzen’deki firmalara yardım sağlamak üzere kullanılmaktadır. OBA’lar, diğer ücretsiz tahsis yaklaşımlarında olduğu gibi emisyon yoğunluğunu azaltma teşviklerini korur, ve emisyon itibariyle verimli firmalara rekabetçi bir avantaj sağlar. Daha da önemlisi OBA; FSB ve tarihsel tahsise kıyasla daha güçlü kaçak koruması sunar. OBA altında, üretimin bir ilave birim kadar arttırılması, doğrudan ilave ücretsiz emisyon tahsisatına yol açmaktadır. Bir kıyas noktasının belirlendiği seviye, kaçağa karşı koruma seviyesini etkiler. Daha sıkı bir kıyas noktası daha zayıf kaçak koruması sağlar zira çoğu firmanın, kıyas noktasından daha kötü durumda emisyon yoğunluğu olacaktır ve dolayısıyla ilave bir birim üretim üretmek için birçok ilave tahsisat satın almak durumunda kalacaklardır. Aksi yönde, daha yüksek bir kıyas noktası, kaçağa karşı koruma sağlar ancak çevresel sonuçlar üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir. Kıyas noktaları da sıklıkla zaman içinde sıkılaştırılır. OBA’nın temel dezavantajı, bir karbon fiyatlandırma planının toplam çevresel sonucunu daha fazla belirsiz kılabilir çünkü toplam emisyon üst sınırı, sanayinin üretimi ile artabilir. Dikkatli bir tasarım yapılmaması halinde, OBA kullanılan bir emisyon fiyatlandırma planının çevresel bütünlüğü tehlikeye girebilir. 195 Avrupa komisyonu - İklim Eylemi, Kıyas Noktalarına dayalı Ücretsiz tahsis, son erişim tarihi: Ağustos 10, 2015, http://ec.europa.eu/clima/policies/ets/cap/allocation/index_en.htm. 77 Muafiyetler Karbon fiyatlandırma planlarının tasarımı, bazı emisyonların plandan muaf tutulmasını (örneğin, karbon vergisiz eşik değerleri yerleştirerek), bazı sektörlerin/ firmaların plandan muaf tutulmasını (örneğin İsveç karbon vergisi 196 ) ya da bunlar için azaltılmış oranlar belirlenmesini içerebilir. Bazen bu muafiyetler, uygulamadaki zorluklar, politik hassasiyetler veya belli sektörleri kapsayan işlem maliyetlerinin yüksek oluşu dolayısıyla olabilir. Örneğin ulaştırma, tarım, ormancılık ve belediye atığında küçük ve dağınık emisyon salıcılar çoğunlukla ETS’den muaf tutulmaktadır. Ancak bazen bu muafiyetler, kaçağa dair endişeler yüzünden de oluşturulabilir. Her ne kadar muafiyetler, kaçağın ele alınmasında etkili ve idari olarak uygulamaya geçirilmesi kolay olsa da, temelde, karbon fiyatlandırmasının azaltım teşviklerini baltalamaktadır. Etkin karbon fiyatının azaltılması, azaltım teşviklerinin de azaltılması anlamına gelir. Muafiyet, tarihsel tahsis gibi, ilk defa bir karbon fiyatlandırma düzeni oluştururken faydalı olabilir ancak, nihayetinde yerine daha hedefli bir yardımın getirilmesine yönelik güvenilir bir plana sahip olmalıdır. Önerilmekte olan Güney Afrika karbon vergisinin altında bu düşünce yatmaktadır. İndirimler Bazen politika yapıcılar, maruz kalan sanayi tarafından ödenen diğer vergileri çoğunlukla eşdeğer miktarda azaltarak, veya sanayiye sübvansiyon verilmesi yoluyla, karbon fiyatlarıyla ilişkili kaçak risklerini azaltmayı amaçlarlar. Bu genelde karbon vergisi yerleştirmeyi düşünen ülkelerde yaygın olarak benimsenen bir yaklaşımdır. Sıklıkla indirimler, emisyon vergi gelirinin bir kısmının geri dönüştürülmesi ile fonlanır. Vergi indirimleri, emisyon yoğunluğunu azaltmaya yönelik firmalar için bir teşvik sunar ancak indirimlerin emisyonlarla orantılı olmaması gerekir. Bunlar, sanayi tarafından karşı karşıya kalınan toplam vergi mükellefiyetini azaltmadan, emisyon itibariyle daha az yoğun firmaların lehinedir; ancak ilgili sanayide emisyon itibariyle yoğun ve daha temiz firmaların paylarında kaymaların yer aldığı yapısal dönüşümü yavaşlatabilir. İsveç Azot Oksit ücreti durumunda olduğu gibi üretime dayalı indirimler, OBA’ya çok benzer özelliklere sahiptir ve çevresel bütünlüğü tehdit etmeden güçlü kaçak koruması sağlar (OECD, 2013c). 197 Alternatif olarak, götürü bedel indirimler ; tarihsel tahsis ve FSB yaklaşımlarına benzemektedir. Sınırda karbon Düzenlemeleri (BCA’lar) BCA’lar, karbon itibariyle yoğun malların ithalatçılarına sınırda bir emisyon maliyeti getirilmesini ve/veya üçüncü ülkelere ihracat yapan firmalara indirim sağlanması (söz konusu ülkelerde eşdeğer bir karbon fiyatlandırma düzeni yoksa). BCA’lar ya bir sınır vergisi olarak ya da bir ETS altında, ithalatçıların, ithal edilen mallar veya kaynakları üretmeyle ilişkili GHG emisyonları için tahsisat teslim etmelerini şart koşarak yürürlüğe sokulabilir. BCA’lar ve standart ücretsiz tahsisat yaklaşımları arasındaki temel fark, karbon fiyatlandırma düzeninin, uygulayıcı yetki alanı dışındaki tesislere doğru etkin şekilde genişletilmesidir. Bu da karşılığında, söz konusu politikanın ekonomik, çevresel ve politik etkilerini kayda değer ölçüde değiştirir. 196 Yıllar içerisinde, karbon vergisi muafiyetleri AB ETS altındaki tesisler için artmıştır; en yakın tarihili muafiyet artışı, AB ETS’ye katılan bölgesel ısıtma tesisleri için 2014’ten itibaren devreye girmiştir. 197 Kapsam sonrasında 25 MWh faydalı enerjiden fazlasını üreten tüm tesisleri içerecek şekilde genişletilmiştir. Kaynak: OECD, 2013. 78 BCA’lar geniş çapta modellenmiş ve tartışılmış ancak çoğunlukla uygulamaya geçirilmemiştir. AB ETS Direktifinin 10B.1 Maddesi, AB’de BCA’nın uygulanma olasılığını getirmektedir. Bir BCA’ya az benzer şekilde, ithal edilen elektrikle ilişkili emisyonların, Kaliforniya’da üretilen elektrikten kaynaklı emisyonlarla aynı şekilde Kaliforniya Emisyon üst sınırı ve ticareti Planına uyması gerekmektedir. Bir başka örnekte, daha geniş olarak sınır vergisi düzenlemelerine ilişkin Amerika Birleşik Devletleri, üretimi ozon tabakasını inceltici kimyasallara dayalı olan ithalatlar üzerine bir vergi getirmiş ancak aynı zamanda, tam da aynı ürünlerin imalatçılarına veya ihracatçılarına bir vergi indirimi sağlamıştır.198 BCA’ların modellemesi genelde BCA’ların kaçağı azaltmada etkili olacağını savunmaktadır. Ancak, sınır düzenlemeleriyle ilişkili idari zorluklar oldukça fazla olabilir. 199 Farklı yerlerden ithal edilen ürün ve hizmetlerde temsil edilen emisyonların hesaplanması oldukça karmaşık olabilir,200 ancak yine de bazıları bunun “idare edilebilir” olduğunu ileri sürmektedir. 201 BCA’yı getiren yasa yapıcının, emisyonların doğru şekilde ölçümünü temin etmek üzere üçüncü şahıs şirketlere yetki alanı itibariyle erişiminin olmaması, ciddi idari zorlukları beraberinde getirebilir. Ancak pratikteki deneyimler göstermiştir ki, karbon piyasalarının düzgün işleyişi için doğru izleme, raporlama ve üçüncü şahıs tarafından emisyonların doğrulanması elzemdir. BCA’lar, çimento gibi nispi olarak homojen ürünlerin yer aldığı sektörlerde daha kolay uygulamaya sokulabilir. 202 Alternatif, daha basit bir yaklaşım önerilmiştir: katılımcı olmayan tüm ülkelerden ithal edilen tüm mallar üzerine bir örtü tarifenin tatbik edilmesi ancak bu tarifelerin müdahil olan emisyonlarla ilişkilendirilmemesi, böylece üçüncü ülkelerin “iklim politikası kulübü”ne katılmaya teşvik edilmesi.203 Yasal hususlar her tasarımı etkileyecektir ancak birçok eleştirmen, bu hususların aşılamaz bir engel teşkil etmeyeceğini savunmaktadır. Eğer BCA’lar karbon kaçağına eğilmekten ziyade emisyonları azaltmadaki etkinliğini gösterebilirse, Dünya Ticaret Örgütü gereksinimleri muhtemelen karşılanabilir.204 Yine de politik zorluklar, herhangi yasal kısıt kadar ya da onlardan daha zor olabilir, ki AB, sivil havacılık sektöründe BCA’ya benzeyen bir düzen oluşturmak için uğraşırken edindiği deneyimlerde bu zorlukların örnekleriyle fazlasıyla karşılaşmıştır. Ticari ihtilaflar, uluslararası ilişkilerin birçok alanına yayılabilir ve bu da BCA’yı, etkilenen taraflar için oldukça pahalı bir politika haline dönüştürebilir. Bazı uzmanlar, sınır düzenlemelerini tatbik eden ülkeler koalisyonunun piyasa gücü ne kadar fazla olursa, BCA’nın da o kadar uygulanabilir olacağını ileri sürmektedirler. 198 J. Andrew Hoerner, Çevre Vergilendirmesinde Sınır Vergi Düzenlemelerinin Rolü: Teori ve A.B.D. Deneyimi, Çalışma Raporu, 19 Mart 1988. 199 IFPRI, “Biyoyakıtlar, Çevre ve Gıda: Hikaye Daha Karmaşıklaşıyor” 2011 Küresel Gıda Politika Rapor’unda yer almaktadır, 2012; Madison Condon ve Ada Ignaciuk, Sınırda karbon düzenlemesi ve Uluslararası Ticaret: Bir Literatür Taraması, OECD Ticaret ve Çevre Çalışma Raporları, 31 Ekim 2013; WTO, Avrupa Birliği ve Bazı Üye Devletler – Biyodizelin İthalatı ve Pazarlanmasına dair Bazı Tedbirler ve Diyodizel Sanayisini Destekleyen Tedbirler: Arjantin Tarafından Konsültasyon Talebi, WT/DS459/1, G/L/1027, G/SCM/D97/1,G/TRIMS/D/36, ve G/TBT/D/44, 2013; Persson, 2010. 200 IISD, Endişelenenler için bir Rehber: Sınırda karbon Düzenlemelerinin İrdelenmesi ve Uygulamaya Geçirilmesine Dair Rehberlik, 21 Kasım 2012. 201 Bruce F. Davie, Çevre Tüketim Vergileri için Sınır Düzenlemeleri: A.B.D. Deneyimi, 8 Ocak 1995; J. Andrew Hoerner, Çevre Vergilendirmesinde Sınır Vergi Düzenlemelerinin Rolü: Teori ve A.B.D. Deneyimi. 202 Dieter Helm, Cameron Hepburn, ve Giovanni Ruta, “Trade, Climate Change and the Political Game Theory of Border Carbon Adjustments (Ticaret, İklim Değişikliği ve Sınırda karbon düzenlemelerinin Politik Oyun Teorisi),” Oxford Review of Economic Policy Cilt 28, No. 2 (2012): 368–394. 203 Nordhaus, B. (2015), “Climate Clubs: Overcoming Free-riding inInternational Climate Policy (İklim Kulüpleri: Serbest Geçişli Uluslararası İklim Politikalarının Aşılması),” American Economic Review, 105(4), 1339–1370, 2015. 204 Stéphanie Monjon ve Philippe Quirion, “A Border Adjustment for the EU ETS: Reconciling WTO Rules and Capacity to Tackle Carbon Leak (AB ETS için bir Sınır Düzenlemesi: DTÖ Kurallarının Uzlaştırılması ve Karbon Kaçağı ile Baş Etme Kapasitesi),” Climate Policy, Cilt 11, No. 5 (Eylül 2011): 1212–1225. 79 TERİMLER SÖZLÜĞÜ Ek I (Taraflar) Atanan Emisyon (AAU) UNFCCC Ek I’inde listelenmiş olan ve GHG emisyonlarını 2000 yılına geldiklerinde 1990 düzeylerine geri döndürmeyi taahhüt etmiş olan sanayileşmiş ülkeler. Şu anda bu ülkelerin listesi: Avustralya, Avusturya, Beyaz Rusya, Belçika, Bulgaristan, Kanada, Hırvatistan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, İrlanda, İtalya, Japonya, Letonya, Lihtenştayn, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Monako, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya Federasyonu, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, Türkiye, Ukrayna, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri ve ayrıca Avrupa Birliği. Ek I Taraflarına, onlara atanmış olan miktar düzeyine kadar AAU’lar tanzim edilmektedir ve bu, Kyoto Protokolü uyarınca (Madde 3) protokolün birinci taahhüt dönemi (2008–2012) sırasında salabilecekleri GHG miktarına tekabül etmektedir. Bir AAU, bir metrik ton karbon dioksit eşdeğeri salma hakkını temsil etmektedir. Emisyon Tahsisatlarının Piyasaya Geri Sürülmesi Kısa vadede AB ETS’de emisyon tahsislerinin arz ve talebini yeniden dengelemek için Avrupa Komisyonunun, açık arttırma zaman programında değişiklik yapmak suretiyle, geçici olarak 900 milyon tahsisin açık arttırmasını 2014-2016’dan 2019-2020’ye ertelemesi. Bankaya Yatırma veya Taşıma GHG emisyonlarını yönetmeye yönelik çeşitli planlar altındaki yasaya uyma birimleri, bir taahhüt döneminden diğerine taşınabilir ya da taşınamayabilir. Bankaya yatırma, yasal olarak mecbur tutulan tesisler/ kurumlar tarafından, bu tesislerin/ kurumların o anki durumu ve gelecekteki karbon kısıtlamaları konusuna dair beklentilerine bağlı olarak erken eyleme geçişi teşvik edebilir. Buna ek olarak bankaya yatırma, piyasa sürekliliği getirir. AB ETS’nin I. Aşaması ile II. Aşaması arasında bankaya yatırmaya müsaade edilmemektedir; II. Aşama ve sonraki aşamalar arasında müsaade edilmektedir. Taşınabilecek olan birim miktarına dair bazı kısıtlamalar olabilir; örneğin EUA’lar sınırlama olmadan bankaya yatırılabilir ancak bir Kyoto Protokolü Tarafınca taşınabilecek CER’lerin miktarı, her bir Taraf için atanan miktarın %2,5’i ile sınırlıdır. 80 Taban Hattı Söz konusu olan politika müdahalesi veya planlanan proje faaliyeti olmadan oluşacak GHG emisyonu. Kıyaslama Kıyaslama, bir şirketin başka şirketlerle, sanayi ortalamasıyla veya en iyi uygulama ile karşılaştırarak, bu şirketlerin enerji verimliliğini arttırmak veya GHG emisyonları azaltmak için fırsatların olup olmadığını belirlemek için kullanılır. Örneğin AB ETS’de ücretsiz tahsisat, GHG emisyon performansının yüksek hedefli kıyas noktalarına dayalı olarak gerçekleştirilir. Bu kıyas noktaları, düşük emisyon üretiminde en iyi uygulamaları ödüllendirir. Emisyon üst sınırı ve ticareti Emisyon üst sınırı ve ticareti planları, emisyonlar için istenen bir maksimum tavanı (veya emisyon üst sınırını) belirler ve emisyonları o emisyon üst sınırının altında tutmak için fiyatı belirlemeyi piyasaya bırakır. Emisyon hedeflerine en az maliyetle ulaşmak için düzenlemeye tabi tutulan tesisler, seçeneklerin nispi maliyetlerine bağlı olarak ya dahili azaltma tedbirlerini seçebilir veya piyasada tahsis ya da emisyon azaltması edinmeyi seçebilir. Karbon Dioksit Eşdeğeri (CO2e) Kyoto Protokolü altında düzenlemeye tabi altı GHG’den her birinin küresel ısınma potansiyelini belirtmek üzere kullanılan evrensel ölçü birimi. Karbon dioksit – fosil yakıtların ve biyokütlenin yakılmasından, arazi kullanım değişikliklerinden ve diğer endüstriyel işlemlerden elde edilen bir yan ürün olan, doğal olarak bulunan bir gaz – küresel ısınma potansiyelleri kullanılarak diğer GHG’lerin ölçümünde referans olarak kullanılan gazdır. Karbon Finansı Söz konusu emisyon azaltmalarının işlemleriyle GHG emisyon azaltması üreten (veya üretmesi beklenen) faaliyetlere sağlanan kaynaklar Karbon Kaçağı Sıkı azaltım faaliyetleri yürüten ülkelerden daha rahat azaltım faaliyetleri yürüten ülkelere doğru CO2 emisyonlarında kayma. Karbon vergisi Karbon için açıkça bir fiuay belirten ya da doğrudan karbona dayalı bir metrik kullanan bir vergi (yani, tCO2e başına fiyat). Maliyet Çevreleme Rezervi (CCR) RGGI eyaletleri tarafından ortaya konmuş olan ve her bir takvim yılının başında yeniden ikmal edilen CO2 tahsisatları havuzu olup bu havuz, sadece eğer CO2 tahsisat fiyatları belli fiyat seviyelerini aşar ise satışa çıkartılabilen, sabit, ilave CO2 tahsisat ikmali yaratmaktadır. Onaylı Emisyon Azaltması (CER) Kyoto Protokolünün Temiz Kalkınma Mekanizmasını takiben tanzim edilen ve metrik ton karbon dioksit eşdeğeri olarak ölçülen bir GHG emisyon azaltma birimi. Bir CER, bir metrik ton karbon dioksit eşdeğeri kadar GHG emisyonlarında azaltmayı temsil etmektedir. Çin Onaylı Emisyon Azaltması (CCER) NDRC, Haziran 2012’de CCER biçiminde, Çin’deki gönüllü emisyon azaltma kredileri piyasasını düzenlemek için kurallar çıkartmıştır. Bunlar, tCO2e biriminden piyasaya sürülecektir ve CO2, CH4, N2O, HFC’ler, PFCler ve SF6’yı içerecektir. 81 Temiz Kalkınma Mekanizması (CDM) Kyoto Protokolünün 12. Maddesi ile sunulan, Ek I Taraflarından tesislerin düşük karbon projelerine katılıp karşılığında CER almasına müsaade ederek sürdürülebilir kalkınma sağlamak konusunda gelişmekte olan ülkelere yardımcı olacak şekilde tasarlanmış mekanizma. Tarafların Konferansı (COP) UNFCCC’nin en üst organı. Halihazırda, UNFCCC’nin ilerlemesini gözden geçirmek için yılda bir buluşmaktadır. Buradaki “konferans” terimi, “toplantı” anlamında değil, daha ziyade “dernek / birlik” anlamındadır. Bu da gereksiz fazla kelime içeriyor gibi gözüken “Tarafların Konferansının dördüncü oturumu” ifadesine açıklık getirmektedir. Tarafların Toplantısı olarak Görev gören Tarafların Konferansı (CMP) UNFCCC’nin en üst organı COP’tur ve bu, Kyoto Protokolü Taraflarının toplantısı görevini görür. COP ve CMP oturumları, maliyetleri azaltmak ve UNFCCC ile Kyoto Protokolü arasındaki koordinasyon arttırmak için aynı dönemde yapılır. Emisyon Azaltma Belli bir faaliyetten ve belli bir dönem için GHG’nin atmosfere salımında ölçülebilir azalma Emisyon Azaltma Birimi (ERU) Ortak Uygulamayı takiben piyasaya sürülen bir birim emisyon azaltması. Bir ERU, bir metrik ton karbon dioksit eşdeğerini salma hakkını temsil eder. Emisyon Ticaret Planı (ETS) Bkz. Emisyon üst sınırı ve ticareti. Avrupa Birliği Tahsisatı (EUA) AB ETS kapsamında kullanımda olan tahsisatlar. Bir EUA birimi, bir metrik ton karbon dioksit eşdeğerine eşittir. Kyoto Protokolü altındaki Birinci Taahhüt Dönemi (CP1) Sanayileşmiş ülkelerin toplu halde GHG emisyonlarını Kyoto Protokolü altında ortalama 1990 seviyelerine göre en az %5,2 oranında azaltmayı taahhüt ettikleri 2008’den 2012’ye kadar süren beş yıllık dönem. Çeşitli Yaklaşımlar için Çerçeve (FVA) Durban’daki COP 17’de tanımlanmıştır: gerçek, kalıcı ve doğrulanmış azaltım sonuçları veren, gayretlerin çifte sayımını önleyen ve GHG emisyonları açısından net bir azalma ve/veya önleme sağlayan standartları yerine getirmesi gereken, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin farklı şartlarını aklında bulundurarak, azaltım faaliyetlerini yaygınlaştırmak ve faaliyetlerin maliyete etkinliklerini arttırmak için, piyasaların kullanılması için fırsatlar dahil olmak üzere çeşitli yaklaşımlara müsaade eden, UNFCCC düzeyindeki genel çerçeve. Sera Gazı (GHG) Hem doğal hem de suni olan GHGler Yeryüzünün atmosferinde ısıyı hapseder, sera etkisine yol açar. Su buharı (H2O), karbon dioksit (CO2), azot oksit (N2O), metan (CH4), ve ozon (O3) başlıca GHG’lerdir. İnsan faaliyetleri (örneğin fosil yakıt yakılması veya orman kesilmesi) ile GHG salınması ve bunların atmosferde birikimi, ilave bir baskı yaratıp iklim değişikliğine katkı yapmaktadır. 82 Amaçlanan Ulusal olarak Belirlenmiş Katkı (INDC) Dahili karbon fiyatı Bir ülkenin, Aralık 2015’te Paris’teki UNFCCCC uyarınca müzakere edilecek olan yeni uluslararası anlaşma altında yürürlüğe koymayı planladığı iklim eylemleri (azaltım ve uyarlama). Bir şirketin ticari kararlarına yön vermek üzere dahili olarak kullandığı, GHG emisyonlarına ait bir fiyat. Ortak Uygulama (JI) Kyoto Protokolünün 6. Maddesi tarafından sunulan mekanizma; burada Ek I Taraflarından tesisler, Ek I ülkelerinde ev sahipliği yapılan düşük karbonlu projelere katılabilir ve karşılığında Emisyon Azaltma Birimleri (ERU’lar) elde edebilirler. Kyoto GHG’leri Kyoto Protokolü altı adet GHG’yi düzenlemeye tabi tutmaktadır: karbon dioksit (CO2), metan (CH4), ve azot oksit (N20), hidroflorokarbonlar (HFC’ler), perflorokarbonlar (PFC’ler) ve kükürt hekzaflorür (SF6). Kyoto Mekanizmaları Kyoto Protokolünün Ek I Taraflarınca, taahhütlerini yerine getirmek için kullanılabilecek üç esneklik mekanizması. Bunlar: Ortak Uygulama (JI, Madde 6), Temiz Kalkınma Mekanizması (CDM, Madde 12), ve Uluslararası Emisyon Ticaretidir (Madde 17). Kyoto Protokolü Sanayileşmiş ülke imza sahiplerini, toplu halde GHG emisyonlarını 2008-2012 döneminde ortalama 1990 düzeylerine göre en az %5,2 oranında azaltmaları için taahhüt verdiren, diğer yandan gelişmekte olan ülkelerin öncelikli tedbirler alabildiği ve gönüllü olarak emisyon azaltma ve giderme faaliyetlerine CDM üzerinden katılabildiği bir Protokol. UNFCCC Taraflarının Kyoto, Japonya’da, Aralık 1997’de gerçekleştirdiği üçüncü Konferansta kabul edilmiş olan Kyoto Protokolü, Şubat 2005 itibariyle yürürlüğe girmiştir. Ulusal olarak Uygun Görülmüş Azaltım Eylemi (NAMA) GHG emisyonlarını azaltmayı hedefleyen ve gönüllülük esasına dayalı olarak UNFCCC’ye rapor veren gelişmekte olan bir ülkenin üstlendiği bir takım azaltım politikaları ve/veya faaliyetlerine atıfta bulunmaktadır. NAMA’lar kavramı 2007 yılında UNFCCC Bali Eylem Planında şu şekilde tanımlanmıştır: “Gelişmekte olan ülke Taraflarınca, sürdürülebilir gelişme bağlamında gerçekleştirilen, teknoloji, finansman ve kapasite oluşumu ile destekli ve imkânlı kılınmış, ölçülebilir, rapor edilebilir ve doğrulanabilir as Ulusal olarak Uygun Görülmüş Azaltım Eylemleri.” Yeni Piyasaya Dayalı Mekanizma (NMM) Durban’daki COP 17’de tanımlanmış olan yeni piyasaya dayalı mekanizma, COP’un rehberliği ve otoritesi altında işlemekte olup amacı, 1/CP.18 kararı 51. Paragraf uyarınca, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin farklı şartlarını aklında bulundurarak, azaltım faaliyetlerini yaygınlaştırmak ve faaliyetlerin maliyete etkinliklerini arttırmaktır. Gelişmiş olan ülkelerin, UNFCCC altındaki azaltım hedeflerinin bir kısmını tutturmasında yardımcı olabilir ancak yardımcı emisyon azaltımı ilkesini göz önünde bulundurmalıdır. Denkleştirme Bir denkleştirme, GHG azaltımı karşısında yasaya uyma veya kurumsal vatandaşlık hedeflerini sağlamak için kullanılabilen, proje bazlı faaliyetlerden gelen emisyon azaltmalarını göstermektedir. 83 Birincil Ticari İşlem Karbon varlığının asıl sahibi (veya piyasaya sürücü) ile alıcı arasındaki ticari işlem REDD Artı (REDD+) Orman kesimi ve ormanların bozulmasından gelen emisyonları azaltan ve ormanların korunumuna, sürdürülebilir yönetimine ve orman karbon stoklarının arttırılmasına katkıda bulunan tüm faaliyetler. Kayıt CDM İcra Kurulu tarafından onaylı bir projenin resmi bazda CDM proje faaliyeti olarak kabul edilmesi. Sonuçlara Dayalı Finans (RBF) Ödemelerin sadece, emisyon azaltması gibi önceden tanımlı çıktılar veya sonuçların teslim edilip doğrulanması sonrasında yapıldığı finans sağlama yaklaşımı. Kyoto Protokolü altındaki İkinci Taahhüt Dönemi (CP2) Kyoto Protokolü Ek I Taraflarının GHG emisyonlarını ortalama 1990 seviyelerine göre en az %18 oranında azaltmayı taahhüt ettikleri 2013’ten 2020’ye kadar süren sekiz yıllık dönem. İkinci taahhüt dönemindeki Tarafların bileşimi, birinci döneminkinden farklıdır. İkincil Ticari İşlem Satıcının, karbon aktifinin asıl sahibi (veya piyasaya sürücüsü) olmadığı bir ticari işlem. Yardımcı emisyon azaltımı Marakeş Mutabakatlarını takiben, Kyoto mekanizmalarının kullanımı, yurtiçi eyleme ilave/ yardımcı nitelikte olacaktır ve dolayısıyla, her bir Tarafça Kyoto Protokolü altında taahhüdünü sağlamak için gerçekleştiren gayretin önemli bir unsurunu teşkil edecektir. Ancak bu mekanizmalardan faydalanılmasına ilişkin nicel bir sınır yoktur. Yardımcı emisyon azaltımı durumunun, UNFCCC NMM için modaliteler ve prosedürlerin geliştirilmesinde de dikkate alınması gerekmektedir (Taslak karar -/CP.18, para 51, 28 Şubat 2013). Birlik Sicili Ulusal sicillerden aktarılmış olan sabit tesisler için hesapları ve ayrıca, Ocak 2012’en beri AB ETS’ye dahil edilmiş olan hava aracı işletmecilerinin hesaplarını tutan bir çevrimiçi veritabanı. Birlik sicili, AB üye devletlerinin ulusal sicillerinin yerini alır. İklim Değişikliğine dair Birleşmiş Milletler Çerçeve Anlaşması (UNFCCC) Haziran 1992’de Rio Dünya Zirvesinde iklim değişikliğine eğilmek için kabul edilen uluslararası yasal çerçeve. “ilgili kabiliyetler”e göre “Ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar”a dayalı olarak, UNFCCC Taraflarına, insanlar tarafından üretilen GHG emisyonlarını, iklim sistemine tehlikeli suni müdahaleyi önleyecek seviyede sabitlemeleri için taahhüt verdirmektedir. Onaylama Onaylama, bir proje faaliyetinin bir Atanmış Bağımsız Doğrulayıcı (DOE) tarafından, CDM gereksinimlerine göre bağımsız değerlendirilmesi sürecidir. CDM gereksinimleri; CDM modalitelerini, prosedürlerini, CMP tarafından alınan sonraki kararları ve CDM İcra Kurulu tarafından çıkartılan dokümanları içerir. 84 Doğrulama Doğrulama, doğrulama dönemi sırasında kayıtlı bir CDM Projesi veya belirlenmiş bir JI projesi (veya başka bir standart altında onaylı bir proje) tarafından üretilen emisyonlardaki izlenen azaltmaların bağımsız bir üçüncü şahıs tarafından gözden geçirilmesi ve durumsonrası belirlenmesidir. Doğrulanmış Emisyon Azaltma (VER) Bağımsız bir denetçi tarafından doğrulanmış bir birim GHG emisyon azaltması. Çoğunlukla bu, gönüllü piyasada işlem gören emisyon azaltma birimleri için kullanılmaktadır. Gönüllü Karbon Piyasası Gönüllü karbon piyasası, denkleştirmeler kullanarak karbon izini azaltmaya gönüllü olarak karar veren tesislerin ihtiyaçlarına hitap etmektedir. Bazı ülkelerdeki yönetmelik boşluğu ve GHG emisyonlarına ilişkin yakında bir mevzuat çıkmasının beklentisi de, bazı yasaya uyma öncesi faaliyeti motive etmektedir. 85 Notlar Notlar Notlar DÜNYA BANKASI GRUBU İklim Değişikliği 1818 H Street, NW Washington, DC 20433 ABD www.carbonfinans.org