H1N1 GRİP VİRÜSÜ ve 5 YAŞ ALTI ÇOCUKLARIMIZ İnsanoğlunun başına gelen en yeni felaketlerden biride H1N1 virüsü diğer adıyla domuz gribi. Maalesef bu gibi canlıların (virüslerin) tehlike oluşturma eylemleri son bulmayacak. Önceki yazılarımızda da sık sık işlediğimiz, doğa dengesinin adaletsizce insanlar tarafından katledilmesinin neticelerinden biridir bunlar. Kuş gribi, kene, domuz gribi derken, bir zaman sonra da başka bir şey illet olacak insanlığımıza. Maalesef kendi ülkemizde yaşamadığımız bu sorunları, nedense hep dışarıdan almaktayız. Sorunların kaynağı ya tam gelişmiş ülkeler ya da hijyen koşullarına önem vermeyen ülkelerdir. Mevcut olan problemi görmeden “bana bir şey olmaz” demekte bir o kadar tehlikelidir. Özellikle çocuklar üzerinde ki etkilerini bilmek ve aileler olarak kendimizi eğitmek, bu tip problemlerle savaşmada ön koşuldur. 5 yaş altı çocukların ve özellikle 2 yaş altı çocukların H1N1 virüsüne yakalanma oranı oldukça yüksektir ve virüs bulaştığında ciddi komplikasyonlar (mesela zatürre ve solunum problemleri) gelişebilmektedir. H1N1 virüsü normal grip virüsü gibi etkisini gösteren, bazılarında orta derecede bazılarında ise ciddi hastalık yapan bir mikroptur. Normal gribal enfeksiyonlarda ve H1N1 virüsünde ateş ve öksürük ilk önce ortaya çıkan belirtilerdir. Ortak ve yaygın olan semptomlar ise yorgunluk, boğaz ağrısı, iştahsızlık, kas ağrıları, baş ağrısı ve burun akıntısıdır. Bazı durumlarda mide bulantısı, ishal ve kusma da görülebilir. 5 yaş altı çocuklarda mide bulantısı, ishal ve kusma çok yaygın olmakla beraber ateş daha az rastlanabilir. Yukarıda sayılan semptomlar var ise, ateş düşene kadar çocuğun evde kalması (1 hafta kadar) ve daha sonra normal aktivitelerine dönmesi gereklidir. Şayet semptomlar daha da kötüleşirse, tıbbi müdahale zorunludur. Hastalık aşamasında çocuğun fazla miktarda sıvı tüketmesine ve asetominophen ya da ibuprofen tarzı ilaçların verilmesine dikkat etmeliyiz. Öksürük, grip ilaçları ya da aspirin 6 yaş çocukları için güvenli değildir. Ancak çocuğunuzda şu belirtiler varsa (göğüs ağrısı, mavimsi ya da gri deri rengi, kanlı ya da renkli tükürük, ani baş dönmeleri ya da zihin karışıklığı, derin ve sürekli kusma, düşük kan basıncı) derhal tıbbi yardımın alınması zorunludur. Bu virüsten korunma yöntemleri basın yayın organlarında sürekli tekrarlanarak işlendiği için, benim özellikle dikkatinizi çekmek istediğim nokta fayda, risk ve bu konu hakkında oluşan yanlış anlamaları içeren aşağıdaki karşılaştırmalı açıklamadır; Faydalar/Gerçekler H1N1 grip aşısı hasta olmadan önce alındığında - Çocuğunuzu korumanın en kolay yolu aşı olmaktır - Çocuğunuz aşıdan hastalık kapmaz - Aşı güvenli olup, özellikle 6 ay ve üstü çocuklarda etkilidir. Birçok insanda hafif seyreden yan etkiler gözükebilir. - Aşı olduktan 10 gün içerisinde çocuğunuz H1N1 virüsünün son formuna bağışıklık kazanacaktır. Hasta olduktan sonra antiviral ilaçlar alınırsa - Antiviral ilaçlar hastalığın şiddetini düşürebilir - Antiviraller hastalık başladıktan 48 saat içerisinde alınmalıdır - Bazı ülkelerde antiviral ilaç olarak Tamiflu’nun 1 yaş altı çocuklara verilmesi uygun görülmüştür Riskler H1N1 grip aşısı hasta olmadan önce alındığında - Aşının yan etkileri vardır ancak hafif seyredebilir. Bu durumda aile yan etkileri ile aşı olmaz ise oluşabilecek ciddi sağlık problemleri arasında denge kurarak karar vermek zorunda kalacaktır. - Aşının en yaygın yan etkisi aşının verildiği kolda ağrı, acı ve gözlerde kızarıklık, kaşıntı ve hafif ateştir. - Aşılanan 100.000 kişiden birinin Guillain-Barre sendromuna (periferik sinir sistemine bağışıklık sisteminin saldırısı) yakalanma olasılığı var. Hasta olduktan sonra antiviral ilaçlar alınırsa - Antivirallerin hepsinde yan etki riski vardır. Örneğin antiviral olarak kullanılan oseltamivir’in en yaygın görülen yan etkileri mide bulantısı, kusma, ishal, karın ağrısı ve baş ağrılarıdır. - Grip virüsü antiviral ilaçlara adapte olabilir ve hatta bu ilaçlara direnç gösterebilir. Bunun anlamı, ilaçların H1N1 virüsünü tedavi etmede uzun süreli kullanılamayacağı. - Anafilaksi (alerjik reaksiyon) ve ciddi deri reaksiyonlarının görülmesi söz konusu Dedikodular ve gerçekler H1N1 grip aşısı hasta olmadan önce alındığında - Aşı Otizm’e (içe kapanıklılık) neden olmaz. - H1N1 grip aşısının stabilitesini ve depolanması sırasında kalitesini korumak amacıyla Thimerosal isimli civanın bir formu kullanılır. Bu sağlık problemlerine neden olan bildiğimiz civadan farklı bir formdur. Aşıda kullanılan miktar günlük tavsiye edilenden daha azdır. Örneğin bir konserve tuna balığındaki civa miktarı aşıda kullanılan thimerosal’den daha fazladır. - Destekli (katkılı) aşı kişinin bağışıklık sistemini arttıracak bir madde içerir ve böylece aşıya olan cevap artar. Desteksiz (katkısız) aşılarda bu madde yoktur. Destekli aşılar tetanoz ve hapatit B gibi yaygın aşılar grubuna dahil edilmeye başlanmıştır. Katkısız aşılar daha çok hamile kadınlarda tercih edilmektedir. Bunun nedeni ise destekli aşıların hamile kadınlarda etkileri yönünde henüz az veri mevcuttur. Hasta olduktan sonra antiviral ilaçlar alınırsa - Antiviraller herkes için aynı etkiyi yapmaz. Bu nedenle kullanılmadan önce mutlaka doktora danışılması gereklidir. - Antiviraller hap şeklinde (oseltamivir) ya da solunumla (zanamivir) alınmaktadır. Enjekte edilmemektedir. Sonuç olarak dünyamızda yaygın olan bir grip türü mevcuttur ve bu hızla yayılmaktadır. Bu tür virüslerin oluşumlarını ve kitlesel olarak yayılmalarını engelleme olasılıklarımız çok düşüktür. Şu an mevcut olan domuz gribine karşı aşı yaptırıp yaptırmamakta (özellikle çocuklarımıza) karar verilmesi güç bir konudur. Ancak hastalığın hızla yayıldığı ve ölümlere sebebiyet verdiği şu günlerde, bilim insanlarının bu virüse karşı hızla geliştirdiği bu tür aşılarada işe yaramaz gözüyle bakmamalıyız. Korunmak en öncelikli işimizdir ancak söz konusu çocuk olunca, bu o kadar kolay değildir. Gerek aşıya karşı olan hassasiyeti gidermek ve gerekse hastalığa yakalanmamak için, ailelerin yapması gereken en etkili yöntem, çocuğumuzun sürekli sıvı almasını sağlamak, meyve (GDO’suz) tüketmelerini sağlamak ve immün sistemlerini kuvvetli tutmak amacıyla aktif olmalarını (gerek evde ve gerekse okulda oyun oynamalarını) teşvik etmektir. Bu mevsim H1N1 virüsünü durdursakta, seneye başka bir virüsün insanlığı tehtid ettiğine tanık olacağız. Konu savunmada kalmak değil, yaşam biçimimizi değiştirmek ve doğayla barışık, dengeli yaşamaktır