anadolu`nun galat kökenli kralları - The Journal of Academic Social

advertisement
The Journal of Academic Social Science Studies
International Journal of Social Science
Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS3726
Number: 53 , p. 305-315, Winter II 2016
Yayın Süreci / Publication Process
Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date - Yayınlanma Tarihi / The Published Date
29.09.2016
31.12.2016
ANADOLU’NUN GALAT KÖKENLİ KRALLARI:
AMNYNTAS VE SONRASI 1
ANATOLIAN KINGS OF GALATIAN ORIGIN: AMINYNTAS AND AFTER HIM
Yrd. Doç. Dr. Kevser Taşdöner
Adıyaman Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü
Öz
Galatlar (Galler/ya da Keltler), İÖ 278/277 yılında boğazlar yoluyla Anadolu'ya
geçmiş bulunan Orta Avrupa kökenli bir kavimdi. Anadolu'ya geçmek istemelerinin nedeni
yağma ve talandı. Takriben 10 yıl Anadolu'nun Ege Denizi'ne kıyısı olan bölgelerini yağmaladılar. Sonra kendi adlarını verdikleri Kuzey Phrygia bölgesine (Galatia) yerleştiler. Ankyra
(Ankara) ve Tavion (Küçüknefes Köy), Galatların Galatia’daki en önemli yerleşim birimleri
oldu. İÖ I. Yüzyıla kadar bir hanedan yönetimi kurulmadan, üç büyük boy (Tektosaglar,
Trokmeler ve Tolistobogiler) halinde geleneksel yaşam biçimlerini muhafaza ettiler. Galatlar, oligarşik bir yönetim kurdular. Bu hükümete her bir boydan dört kişi katılıyordu ve onlara tetrarkhes deniliyordu. Ancak hiç bir Galat tetrarkhesi (ya da beyi) III. Mithridates Savaşı (İÖ 74 -64) sonuna kadar "kral" unvanına sahip olmadı. Bu savaşın sonunda bir Galat
beyi (regulus ya da tetrarkhes) olan Deiotaros'a Romalı devlet adamı ve generali Gnaeus
Pompeius tarafından "kral" unvanı verildi. Böylece Deiotaros, ‚kral‛ unvanına sahip bulunan ilk Galat beyi oldu. Romalılar daha sonra Galat kökenli krallar tayin etmeye devam ettiler. Onlar, Hellenistik dönem Anadolu’sunun İ.Ö. 2. yüzyıl tarihine damgasını vurmuş olan
hemen her savaşta yer aldılar. Bu makalede amacımız Romalılar tarafından bağımlı kral olarak tayin edilen Galat kökenli krallardan söz etmek, onların nerede hüküm sürmüş olduğu
sorusuyla Romalıların onları tercih etmelerinin nedenleri üzerinde durmaktır.
Anahtar Kelimeler: Anadolu, Galatlar, Roma, Bağımlı Krallık
Abstract
Galatians (or Celts), who came to Anatolia via straits in 278/277 BC, was a tribe of
Central Europe origin. The reason why they wanted to come to Anatolia was looting and
Bu makale, yazarın, 2013 yılında Ege Üniversitesi’nde tamamlamış olduğu, Roma İmparatoru Augustus Döneminde
Anadolu: Eyaletler ve Bağımlı Krallıklar adlı Doktora tezinin beşinci bölümü olan ‚ Augustus Döneminde Anadolu’da
Bağımlı Krallıklar‛ın bir kısmına, dayanılarak, gerek kaynak gerekse revizyon yapılarak hazırlamıştır. K. Taşdöner,
‚Roma İmparatoru Agustus Döneminde Anadolu: Eyaletler ve Bağımlı Krallıklar‛ Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı. Basılmamış Doktora Tezi. İzmir 2013, s. 196-206.
1
306
Kevser Taşdöner
pillaging. They looted coastal regions of the Aegean Sea of Anatolia for about 10 years.
Then, they settled down in Phrygia (Galatia) where they gave their name themselves. Ankyra (Ankara) and Tavion (Küçüknefes Köy) became the most crucial residential locations of
Galatians. Until the first century BC before founding a kingdom, they preserved their traditional way of life as three big tribes (Tektosags, Tromeks, and Tolistobogis). Galatians
formed an oligarchic government. Four people from each tribe would join that government
and they were called as tetrarkhes. However, no Galatian tetrarkhes (or ruler) claimed for
the title of King till the end of the third Mithridates War (BC 74- 64). At the end of that war,
Deiotoros, who was a Galatian leader (regulus or tetrarkhes), was given title of ‘King’ by the
Roman statesman and general Gnaeus Pompeius. Thus, Deiotoros became the first Galatian
ruler having the title of King. Then, Romans continued to appoint kings who were Galatian
origin. They took place in almost each battle that broke out at the period of Hellenistic era
of Anatolia in the second Century BC .The purpose of this article is to cite about kings of Galatian origin, who were appointed by Romans as dependant kings, to discuss the reasons
why Romans preferred them as well as the question where Galatians governed.
Keywords: Anatolia, Galatians, Rome, Client Kingdom
Giriş
Galatlar, eski Yunan ve Roma dünyasında Keltler ya da Galler adlarıyla da bilinen
kuzey Avrupa kökenli bir kavimdir. Onlar, İÖ
279/278 yılında Marmara Denizi’nin kuzeyindeki Trakya’ya gelmişlerdir. İÖ 278/277 yılında, Bithynia kralı I. Nikomedes’in yardımıyla
boğazlar üzerinden Anadolu’ya geçtiklerinde,
yarısı silahlı olmak üzere 20 bin kişiydiler.
Anadolu’daki ilk savaşlarını Nikomedes’in
isyancı kardeşine karşı yapmışlar ve bu savaştan zafer elde etmişlerdir. Sonra üç boya (Tolistobogiler, Trokmeler, Tektosaglar) ayrılmışlar. Aralarında yağma bölgesi olarak paylaştıkları Anadolu’nun batı kıyılarının kentlerine
yağma saldırıları düzenlemişler ve bu kentlerden savaş vergisi (galatika) almışlardır. İÖ
268 yılında Seleukoslar kralı I. Antiokhos ile
yaptıkları ‚Filler Savaşı‛nda yenilmişler ve bu
yenilgi üzerine Kuzey Phrygia’ya yerleşmişlerdir2. Fakat Batı Anadolu kentleri, onlara
Galatların yurt edindiği Ankyra kenti Antik Yunanca’da
‚gemi çapası‛ anlamındadır. Kentin krucusunun, Phryg
kralı Midas olduğu, Ankara Kalesi çevresinde yapılan
arkeolojik çalışmlarda bulunan Phryg buluntularıyla
desteklenmektedir. Ancak gerçekçi bulunmayan bir
bilgiye göre, Galatlar, Anadolu’ya geçtikten sonra Pontos
kralının ordusuna katılarak, Mısır kralı Ptolemaios’a karşı
savaşmıştırlar. Bu savaşta Galatlar, Mısır kralının
askerlerini Karadeniz’e kadar sürerek gemilerinin
çapalarını ele geçirmişlerdir. Pontos kralı bu zafer
sonucunda Galatlara ödül olarak toprak bağışında
bulunmuştur. Galatlar, kendilerine bağışlanan arazide
savaş vergisi ödemeye devam ettiler.
İÖ 241 yılında ilk kez bir Hellenistik
hükümdar Galatlara vergi ödemeyeceğini ilan
etti. Bu hükümdar Pergamon’da (Bergama)
hüküm süren I. Attalos’du. Galatlar, Attalos’a
savaş açtılar, fakat yenildiler. Attalos, bu başarısının ardından kendisini kral ilan etti.
Ancak Galatların Pergamon’a düşmanlığı
daha sonra da devam etti.
Hellenistik Dönem Anadolu’sunun İÖ
2. Yüzyıl tarihine damgasını vurmuş olan
hemen her savaşta Galatlar da vardır. Bu
yüzyılda Galatlar Hellenize olmaya başlamışlardı. Fakat geleneksel olan kabilesel yaşam
biçimlerini henüz terk etmiş değillerdir. En
azından İÖ I. Yüzyılın ilk yarısından önce
kurulmuş Galat kökenli bir hanedandan da
söz edilemez. Dahası Pompeius’un Pontos
Krallığı’nı ortadan kaldırmış olduğu İÖ 64/3
yılına kadar ne bir Galatia Krallığı ne de Galatia’da kurulmuş bir krallık vardı. Galatia’ya
üç boy halinde yerleşmiş olan Galatlar oligar-
2
kurdukları kentlerden birisinin ismini söz konusu gemi
çapasının ismini vermişlerdir. Diğer iki kent olan, Tavion
ve Pessinus ise adlarını Galat komutanlardan almıştır.
Fakat bu anlatılan hikâyeyi doğru kabul etmememiz için
en somut bilgi, İskender’in Anadolu seferinde
Gordion’dan sonra Ankyra’ya gittiğine dair olan bilgidir.
Bu konu için ve daha fazla bilgi için bkz. Afif Erzen,
İlkçağda Ankara, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara
1946, s. 15-28; M. A. Kaya, ‚ Ankyra (Ankara) ve
Galatlar‛ Kebikeç. İnsan Bilimleri İçin Kaynak Araştırmaları
Dergisi. 9. s. 77-95. Ankara 2000.
Anadolu’nun Galat Kökenli Kralları: Amnyntas ve Sonrası
şik bir hükümetle yönetiliyorlardı. Bu hükümeti oluşturanlara tetrarkhes deniliyordu ve
bunların sayısı, her boydan 4’er olmak üzere
12’ydi. Onların bir de ortak meclisleri vardı.
12 tetrarkhesli bu yönetim, I. Mithridates Savaşı sırasında bozuldu. Çünkü Mithridates,
Yunanistan’a geçen ordusunun Romalı general Sulla’ya yenilmesinden hemen sonra tüm
Galat tetrarkheslerini aileleriyle birlikte görünüşte Pergamon’daki şölene onurlu misafirler
olarak davet etti. Davete gelen Galat beylerini,
üçü dışında, aileleriyle birlikte öldürdü. VI.
Mithridates’in katliamından kaçıp kurtulan üç
Galat tetrarkhes’inden birisi Deiotaros’tu3. Bu
katliam sonrası Galatia’daki oligarşik yönetimin sayısında azalma oldu ve bu durum
Pompeius için bir avantajdı. Yalnızca Deiotaros’a kral unvanı veren Pompeius, kralın topraklarını ek toprak bağışlarıyla genişletti.
Deiotaros ise üç Galat boyunu da kendine
bağlayıp bir Galatia Krallığını kurmak istiyordu. Fakat Caesar ile Pompeius arasındaki
iç savaşta, ikincisinin yanında yer almış olması4, onun bu amacına ulaşmasına engel oldu
ve Caesar’ın ölmüş olduğu tarihe kadar Galatia Krallığı’nı kurmak amacında başarılı olamadı. Caesar’ın Roma’da öldürülmesinden
sonra Galatia Krallığı’nı kuran Deiotaros5,
Caesar katili Cumhuriyetçilerle Caesar’ın
taraftarları arasındaki iç savaşta ilkini destekM.A. Kaya, Anadolu’daki Galatlar ve Galatya Tarihi,
Konya, 2011, s.114 vd. 251 vd.
4 Deiotaros bu savaşa 600 askeri olan bir birlikte yer aldı.
Bakınız. I. Caesar, Bellum Civile. (Civil Wars, Vols. III, Ed.
J. Enderson, Transl. A.G. Peskett) Loeb, London 2001, III.
4.
5 Strabon.’nun eserinde (Geographika (Coğrafya XII-XIIIXIV Çev. A. Pekman) İstanbul 2000, XIV. 5. 1) aktardığı şu
bilgiye göre: ‚ benim zamanım da yönetim ilk önce üç, sonra
iki, sonra bir lidere yani Deiotaros’a, daha sonra da Amyntas’a
geçmiş bulunuyor. Fakat şimdi Romalılar hem bu ülkeye hem
de Amyntas’a bağlı olan ülkelere sahip bulunuyor‛( İÖ 25)
Tüm Galatlara hükmeden bir Galatia kralından ya da
Galatia Krallığı’ndan Deiotaros öncesinde söz edilemez.
Başka bir ifadeyle Galatia krallığı Deiotaros tarafından İÖ
44 yılında Caesar’ın ölümünden hemen sonra kurulmuştur. Bk. Kaya 2011, s.126. S.Mitchell, Anatolia. Land, Men,
and Gods in Asia Minor, Oxford 1993, I, s.37.
3
307
ledi. Philippi’de nihayetlenen bu savaşa generali Amyntas’ın komutasında bir ordu gönderdi. Fakat generali Amyntas, Philippi Savaşı’nda (İÖ 42) Deiotaros’tan bir talimat almaksızın Cumhuriyetçilere ihanet edip Caesar
taraftarı Triumvirler tarafına geçti6 ve böylece
Deiotaros bir kez daha cezalandırılmaktan
kurtulmuş oldu. Çünkü bu savaş Triumvirlerin zaferiyle son buldu7. Fakat Deiotaros yaşlanmıştı. Bu savaştan bir ya da iki yıl sonra
yaşamını yitirdi. Yasal varisi olan oğlu
Deiotaros Philopator ise Philippi Savaşı’dan
bir yıl önce ölmüştü8. Bu nedenle Deiotaros’un hayatta olan tek yasal halefi torunu
Kastor kalmıştı.
Amyntas’ın Kralığı: Galatia
Roma Cumhuriyeti’nin Doğu topraklarının yönetimini üstlenmiş olan Antonius,
Deiotaros’un ölümünden sonra, İÖ 40/39 yılında, yapmış olduğu düzenlemelerinde
Deiotaros’un yasal varisi olan Kastor’u Galatia kralı olarak atadı ve ona Paphlagonia’nın
iç kesimlerini verdi9. Deiotaros’un yazmanı ve
Antiokheia - Apollonia arasındaki bölgenin
yerlisi olan Amyntas’a ‚kral‛ unvanı verdi10.
Ancak hükmetmesi için verdiği topraklar tam
olarak Galatia’nın güneyindeki Kuzey Pisidia’ydı. Amyntas, kendisine tayin edilen bu
6
Appianus, Bellum Civile (Appian’s Civil Wars, Transl. by
H.White) Vols. I-IV. Loeb, London 1972, IV. 88. Dio Cassius, Historia Romana (Dio’s Roman History, Eng.
Trans.by E. Cary) New York 1914, XLVII. 48. B. Levick,
Roman Colonies in Southern Aisa Minor, Oxford 1967, s.26.
Mitchell 1993, I, s.37. Kaya 2011, s.127.
7 7 Deiotaros, Philippi Savaşı’nda muzaffer tarafın yanında yer almış olmasına rağmen Triumvirlerden bir zarar
görmemek için olsa gerek ön yüzünde Marcus Antonius
ve Caesar Augustus’un portelerinin yer aldığı sikkeler
bastırarak, onlara bağımlılığını gösterdi. S. Atlan, ‚Side’de Basılan Amyntas Sikkeleri‛ Belleten 156, 1975, s.575
vd. Kaya 2011, s.127. Mitchell 1993, I, s.37. Philippi
Savaşı için bakınız. H.H. Scullard, From the Gracchi to
Nero. A History of Rome from 133 B.C. to A.D. 68, LondonNew York 1988, s.158 vd., Ch. Pelling, ‚Triumviral Period‛. Şurada: CAH X, 2008, s.5 vd.
8 Kaya 2011, s.127.
9J. Reynolds, ‚The East‛ Şurada: CAH X, 2008, s.647.
10 Appianus. BC. V.75.
308
Kevser Taşdöner
bölgelerde, yani Antiokheia (Yalvaç), Apollonia (Uluborlu), Sagalassos (Ağlasun) ve Termessos (Düzlerçamı) gibi kentlerin bulunduğu coğrafyada otorite kurmakta zorlanmadı11.
Onun yerlisi olduğu bölgeleri denetimine
almadaki başarısı, Antonius’un İÖ 37 yılında
yapmış olduğu ikinci düzenlemeler sırasında
ödüllendirildi12.
Antonius, İÖ 37 yılında ölen Galatia
kralı Kastor’un oğlu Deiotaros Philadelphos’u
kral olarak atadı. Fakat ona bırakılan krallık
toprakları Kastor’un hükmettiği tüm topraklar değil, yalnızca Paphlagonia’ydı13. Çünkü
Antonius, tüm Galatia’yı Amyntas’a vererek,
onu Kastor’un varisi yapmıştı14. Amyntas’a
verilen ‚kral‛ unvanı tamamen Amyntas’ın
yetenekli bir asker ve yönetici olmasının sonucuydu. Ona verilen yerler de Roma’nın
mutlak otoritesinin sağlanması anlamında
sorunlu bölgelerdi. Bu bölgelerden birisi daha
önce de belirtmiş olduğumuz gibi Pisidia’dır.
İkincisi İÖ 37 yılında Amyntas’a verilmiş olan
Lykaonia’ydı. Bu bölge daha önce Roma’ya
bağımlı bir kral olan Polemon’undu. Isauria,
hala Derbeli Antipatros’un elindeydi15. Böylece Amyntas’nın krallığı, tüm Galatia ile Galatia’nın güneyindeki bölgeleri, yani Phrygia
Paroreia, Lykaonia ve Pisidia16 bölgelerini
Reynolds 2008, s.647. Kaya 2011, s.129.
Derbeli Antipatros, Laranda ve Derbe’yi içine alan
küçük bir ülkenin kralıydı. Fakat bu tarihte Isauria,
Actium Savaşı sonrasına kadar onun kontrolünde kaldı.
Bakınız. Kaya 2011, s.132.
13 Reynolds 2008, s.647. D.Magie, Roman Rule in Asia
Minor to the End of Third Century after Chirist, vols. I-II,
Princeton 1950, s.433. Deiotaros Philadelphos, kendisine
bırakılan Paphlagonia’nın başkenti Gangra’yı (bu tarihte
yalnızca bir kale) ele geçirdi. Bakınız. Strabon, XII.3.41.
14 B. Levick, Roman Colonies in Southern Aisa Minor,
Oxford 1967, s.26.
15
Polemon’un Kilikia Trakheia’daki toprakları ise
Antonius tarafından Kleopatra’ya verildi. Polemon,
elinden alınan bu topraklarına karşılık Pontos’un Iris
Nehrini’nin ötesinde olan kesimine, Phazimonitis
Bölgesine, Küçük Armenia ve Kolkhis’e sahip oldu.
Bakınız. Reynolds 2008, s.647.
16 İÖ 39 yılında Antiokheia, Marcus Antonius tarafından
Amyntas’a verilmişti. Amyntas öldükten sonra, Roma
garnizon kolonisi olarak ‚ Colonia Caesaraea Antiochia‛
olarak yeniden yapılandırıldı. Antiocheia, politik olarak
Galatia Eyaleti sınırları içinde yer alıyordu. Ancak coğrafi
11
12
içine aldı17. Ancak Amyntas, yalnızca krallığının güneyindeki dağlık bölgeyi pasifize etmek
ve olası Parth saldırısına karşı tampon görevi
yapmak anlamında Antonius’un en sadık
adamı değildi. Aynı zamanda o, hala devam
etmekte olan iç savaşta ve olası daha büyük
bir iç savaşta da kendisine büyük hizmeti
olacak yetenekli bir kraldı. Nitekim Amyntas,
Büyük Pompeius’un oğlu Sextus Gnaeus
Pompeius’a karşı İÖ 36 yılında yapılan savaşta 1500 atlısıyla yer aldı ve Sextus Gnaeus
Pompeius’u Bithynia’da kuşatma altına alarak
onu silah bırakmaya zorladı18.
Galatia kralı Amyntas, Actium Savaşı
öncesinde Antonius’un tarafındaydı. Fakat O,
Philippi Savaşı’nda olduğu gibi, savaşı kimin
kaybedeceği henüz bilinmezken Antonius’a
ihanet edip, emrindeki 2000 Galat atlısıyla
birlikte Augustus tarafına geçti. Bu savaştan
sonra Marcus Antonius’un Kyzikos’da konuşlandırmış olduğu gladyatörleri, onların Antonius’a yardım etmelerini engellemek görevini
üstlendi. Fakat Amyntas, gladyatörlere karşı
savaşında istenilen başarıyı elde edemedi.
Zira gladyatörlerin Syria Eyaleti sınırına kadar inmiş olmalarından anlaşılmaktadır19.
Augustus, Actium Savaşı’nda taraf değiştirip
kendisini destekleyen Amyntas’ın krallığını
korumasına izin verdi ve ayrıca ona ek topraklar bağışlayarak ödüllendirdi. Augustus
tarafından ona bağışlanan ek toprakları, Isauria ve daha önce Marcus Antonius tarafından
Kleopatra’ya verilen Kilikia Aspera’nın (Kilikia Trakheia) kıyı bölgesi, Side ve Selge de
dâhil Pamphylia’nın büyük bir kesimi oluşturuyordu. Krallığının güney sınırlarını bu ek
topraklarla Akdeniz’e ulaştırmış olan Amyn-
olarak Pisidia’da değil, Phrygia’daydı. Bu bölgede yağmacı kabileler, Roma’yı sürekli meşgul ediyordu. Bundan
dolayı ki Pisidia Antiokheia’sı daima askeri karakter
özelliği taşıyordu. C. E. C. Hudson, ‚The Principal Family
at Pisidian Antioch‛. JNES 15/2, 1956, s.103.
17 Reynolds 2008, s.647.
18 Appianus. BC. V.137, 140, 142. E. Stahelin, Geschichte der
kleinasiatischen Galater, Lepzig 1973, s.98. Magie 1950,
s.437-439. Kaya 2011, s.129. Bu tarihten dört yıl sonra
Actium Savaşı patlak verdi.
19 Magie 1950, s.445. Kaya 2011, s130.
Anadolu’nun Galat Kökenli Kralları: Amnyntas ve Sonrası
tas, Roma’nın Anadolu’daki en güçlü bağımlı
kralı konumuna getirilmiş oldu20. Augustus’un Amyntas’a yüklediği en büyük sorumluluk ise Pisidia ve Isauria Bölgeleri’ndeki
dağlık bölgenin kabilesel direnişini kırıp, bu
bölgeleri denetim altına almaktı. Nitekim
Amyntas’ın önceliğinin de bu olduğu kraliyet
ikametgâhını Isauria’da kurmuş olmasından
ve Pamphylia’daki Side’de ve Pisidia’daki
Kremna’da bulunan darphanelerde kendi
adına sikkeler bastırmış olmasından anlaşılmaktadır21.
Kraliyet soyundan gelmemesine rağmen, Roma tarafından kral unvanı verilen ve
güç bahşedilen Amyntas, Actium Savaşı’ndan
sonra Augustus’un güvenini kazanmış olmasından dolayı krallığına katmak istediği topraklara karşı özgüveni arttı. Bu özgüvenle
krallığının güneyindeki sorunlu bölgenin
kontrolünü ele geçirmek için harekete geçen
Amyntas, ilkin Derbe ve Laranda dâhil küçük
bir ülkeye hükmeden22 Antipatros’u ortadan
kaldırmaya yönelik seferlerine başladı. Marcus Antonius tarafından tekrardan canlanan
kabilesel direnişe karşı Toros kabilelerinin şefi
olarak tayin edilmiş olan Derbeli Antipatros,
Augustus’un gözden çıkarmış olduğu bir
kraldı23. Amyntas, ele geçirdiği Kremna’yı
hareket üssü olarak seçerek Antipatros’a saldırdı. Amyntas karşısında başarılı olamayan
Antipatros savaş sırasında yaşamını yitirdi.
Böylece Antipatros’un krallığı Amyntas’ın
eline geçti. Antipatros’un kraliyet merkezi
olan Derbe’de kendisi için bir saray inşasını
başlatan Amyntas, İsauria’nın kontrolünü tam
olarak sağladıktan sonra, Karalitis ve Trogitis
gölleri arasında yaşayan vahşi Homanad ka20
Dio, XLIX, 32. Magie 1950, s.443. Kaya 2011, s.129 vd.
T.R.S. Broughton, The Magistrates of The Roman Republic,
Vols, 2 ve Supplement, Clevelant, Ohio 1971, s.588. Levick 1967, s.26. M.H. Sayar ‚Antik Kilikya’da Şehirleşme‛
XII. Türk Tarih Kongresine Sunulan Bildiriler 12-16 Eylül
1994 (Ankara 1999), I, s.207.
21 Mitchell 1993, I, s.38.
22 Mitchell 1993, I, s.32.
23 Broughton 1971, s.588.
309
bilelerine saldırdı ve onları yendi. Fakat savaş
sırasında öldürdüğü Homanad beyinin karısı
tarafından İÖ 25 yılında pusuya düşürülerek
öldürüldü24.
Augustus, Amyntas’ın ölüm haberini
aldığında İspania’daydı ve orada vahşilik ve
inatçılık bakımından Homanadlarla benzer
özelliklere sahip olan Keltiber kabileleriyle
savaşıyordu. Bu nedenle Galatia Krallığı’nı
Amyntas’ın henüz küçük ve tecrübesiz olan
oğlu Pylaemenes’e bırakmanın yanlış olacağını düşündü ve Galatia Krallığı’nı Roma Eyaleti’ne dönüştürmeye karar verdi. Böylece İÖ 25
yılında Anadolu’daki Bağımlı krallıklardan
birisi de tarihe mal olmuş oldu25.
Adiatorix’in Krallığı: Herakleia
Anadolu’da hüküm süren Galat kökenli
krallardan birisi olan Adiatoriks’in babası
Galat boylarından Tektosagların tetrarkheslerinden Domnilaos (ya da Domnekleos) idi26.
Pompeius, İÖ 64/3 yılında yapmış olduğu
düzenlemeler sırasında onun ‚tehrarkhes‛
unvanını elinden almadı. Kastor Tarkondarios
ile birlikte Ankyra ve çevresinde meskun
bulunan Tektosagların beyi olarak eski konumunda kalmasına izin verdi. Hem Domnilaos hem de Kastor Tarkondarios, Pharsalos
Savaşı’nda (İÖ 48) Anadolu’daki diğer bağımlı krallar gibi Pompeius’u desteklediler. Caesar’ın Bellum Civile (İç Savaş) adlı eserinde
yazdığına göre 300 süvariyle katıldıkları bu
savaşta Kastor Tarkondarios bizzat yer alırken, Dominilaos, oğlunu göndermişti27. Caesar’ın sözünü ettiği Domnilaos’un oğlunun
adı bilinmiyor. Büyük olasılıkla O, Strabon’un
Domnekleos’un (Domnilaos) oğlu olduğunu
söylediği Adaitoriks idi28. Zira Cicero’nun İÖ
50 yılı Aediles Curules (Curulu Aedile) görevinde bulunan arkadaşı Caelius Rufus’a Kili-
Dio, LIII. 26. Strabon. XII. 6. 3. Kaya 2011, s.132.
Dio, LIII. 26. G.W. Bowersock Augustus And The Grek
World, Oxford, 1965, s.51-53.
26 Strabon. XII.3. 6.
27 Caesar. BC. III. 4.
28 Strabon. XII.3. 6. Kaya 2011, s.130.
24
25
310
Kevser Taşdöner
kia’dan yazdığı mektubundan da Adiatoriks’in adı bilinmektedir. Bu mektupta iyi bir
adam olan ve aynı zamanda Caelius Rufus’un
arkadaşı olan Diogenes’in Philo adında bir
arkadaşı ile birlikte diğer adamlarını Pessinus
Tapınak Devleti’nde bıraktığından ve onların
Adiatoriks’i ziyaret için yola çıkmış olduklarından söz edilmektedir29.
Pharsalos Savaşı’na (İÖ 48) sonradan
katılan Adiatoriks’in babası Domnilaos, bu
savaşta yaşamını yitirmişti30. Savaştan zaferle
ayrılan Caesar, Galat kökenli kral ve beylerin
(tetrarkhes) hiçbirisinin sahip olduğu unvanı
geri almadı. Deiotaros dışındakilerin hiçbirisini de cezalandırmadı. Fakat bu savaştan
sonra tüm Galatları kendi liderliğinde birleştirip Galatia Krallığı’nı kurmak için büyük çaba
sarf eden Deiotaros, Dominilaos’un ölmeden
önce sahip olduğu egemenlik alanını ele geçirmişti. Bu nedenle Adiatorix, babasının sahip olduklarını Deiotaros’tan geri almak için
İÖ 47 yılında harekete geçti ve diğer tetrarkheslerin de desteğini aldı. Aynı yıl içinde Caesar, Zela zaferinden sonra Adiatoriks’e toprak
bağışladı. Ancak bu toprağın nerede ve ne
kadar olduğu belli değildir31.
Deiotaros’un Galatia Krallığı’nı kurmak
adına mücadelesi daha sonra da devam etti.
Damadı Kastor Tarkondarios’un oğlu Kastor’u Roma’ya gönderip, Caesar’a Galatia’dayken Deiotaros tarafından sonucu başarısız olan bir suikast girişiminde bulunulduğunu anlatıp, Deiotaros’u suçlamasının nedeni buydu. Deiotaros bu nedenle Roma’da
Caesar tarafından gıyabında yargılandı.
Deiotaros’u mahkemede savunan kişi Roma’nın ünlü hatibi ve devlet adamı olan Cicero’ydu. Cicero’nun yaptığı pro rege Deiotaro
adlı savunma metni günümüze kadar ulaşmış
olmasına rağmen mahkemenin sonucu belli
değil. Fakat Deiotaros, Caesar Roma’da öldürüldükten sonra damadı Kastor Tarkondarios’u ve karısını öldürdü. Kastor, bu arada
hala Roma’da olduğu için Deiotaros’un katliamından kurtuldu32. Bu süreçte Adiatoriks’in
tutumu ve durumu bilinmiyor. Dahası Caesar
katili Cumhuriyetçilerle Triumviler arasında
İÖ 42 yılında yapılan Philippi Savaşı’nda da
Adiatoriks’ten söz edilmez. Fakat onun en
azından bu savaştan sonra Antonius’a sadakat konusunda bir kusurunun olmadığı kesindir. Çünkü Antonius, İÖ 31 yılında patlak
veren Actium Savaşı’ndan önceki bir tarihte
Adiatoriks’i kral yaparak ödüllendirdi. Ona
bağışlanan krallık, Herakleia’nın Roma kolonisi toprakları dışında kalan kesimiydi. Strabon’a göre Herakleialılar, Romalı kolonistleri
kabul etmişler ve kentin (Herakleia Pontika)
ve topraklarının bir bölümünü kolonistlerle
paylaşmışlardı33. Romalı kolonistleri Herakleia’ya yerleştiren Caesar’dı34. Böylece Herakleia’da birisi Herakleialıların diğeri Romalı
kolonistlerin olmak üzere yan yana ve aynı
adlı olan, fakat yönetim bakımından farklı
statüye sahip bulunan iki kent oldu. Antonius, Herakleialıların olan Herakleia’yı Domnilaos’un oğlu Adiatoriks’e verdi. Adiatoriks,
Antonius tarafından İÖ 30 yılından önceki bir
tarihte kendisine bağışlanan Herakleia Pontika’da Actium Savaşı öncesine kadar hiç sorunsuz hüküm sürdü. Fakat bu savaştan kısa
bir süre önce, kendi iddiasına göre Antonius’un izniyle, Herakleia Pontika’daki Romalılara bir gece saldırdı ve onları kılıçtan geçirdi35.
Adiatoriks’in krallığı, bu garip katliamı
nedeniyle, Augustus tarafından son verildi.
Fakat Augustus, Adiatoriks’in yalnızca krallığını sona erdirmekle kalmadı. Onu, oğlu ile
beraber idam edilmesi gerektiğine karar verdi
ve onun bu kararı dramatik olan bir sonucu
29M.Tullius
Cicero, Epistulae ad Familiares (ed. L.C. Purser). (www.Perseus.tufts. edu/ hopper/text? Doc=Perseus:
Text:1999.02.0009) II. 12.
30 Stahelin 1973, s.91. R.D. Sullivan, Near Eastern Royalty
and Rome-100-30 BC, London 1989, s.171. Kaya 2011,
s.121.
31 Mitchell 1993, I, s.34, 39 vd. dn.
159. Sullivan 1989,
s.171.
Kaya 2011, s.124 vd.
Strabon. XII.3. 6.
34 A.H.M. Jones Cities of the Eastern Roman Provinces,
Oxford, 1971, s.163. Broughton 1971, s.582 dn. 23. Magie
1950, s.1268.
35 Strabon. XII.3. 6. Sullivan 1989, s.171. Bowersock 1965,
s.44. Jones 1971, s.162.
32
33
Anadolu’nun Galat Kökenli Kralları: Amnyntas ve Sonrası
da beraberinde getirdi. Augustus, Actium
Savaşı sonrasında Roma’da düzenlenen zafer
töreninde Adiatoriks’i oğluyla birlikte sergiledikten sonra idam ettirdi. Fakat Augustus,
sonradan idam edilen baba ve oğuldan ikincisinin gerçekte Adiatoriks’in büyük oğlu değil,
küçük oğlu olduğunu askerlerden öğrendi.
Adiatorix, büyük oğlu Dyteutus’un yaşça
büyük olmasından dolayı annesini ve diğer
kardeşini daha iyi koruyabileceğini düşünmüş, bu nedenle büyük oğlu Dyteutus’u sağ
kalması gerektiği konusunda ikna etmiş, idama kendisiyle birlikte küçük oğlunu götürmüştü. Bu durum fark edilmediği için Adiatoriks’in büyük oğlu Dyteutus kurtulmuş oldu36. Bu dramatik hikâyeden etkilenen Augustus oldukça üzülmüş ve sonuçta Adiatoriks’in soyundan kalanları korumasına alarak
söz konusu onuru onlara bahşetmeye karar
vermiştir. Kent daha sonra Pontos Galaticus’un sınırlarına dâhil edildi37. Dyteutus ise
Komana Pontika’nın başrahibi olarak atandı38.
Ateporiks’in Krallığı: Karanitis
Antonius tarafından kral olarak tayin
edilen Galat soylularından birisi olan Ateporiks hakkında fazla bilgi yoktur. Fakat en
azından Antonius tarafından ona bağışlanan
kraliyet topraklarının başkenti Tavion (Büyük
Nefesköy) olan Trokmelerin ülkesinin doğusundaki Karanitis ( Sulusaray) bölgesinin
büyük kısmıyla Pompeius tarafından Amaseia (Amasya) yakınında, İris (Yeşil Irmak) ve
Lykos ırmaklarının birleştiği yerde kurulmuş
olan Megalopolis’in (veya Magnopolis) bir
kesimini içine aldığı Strabon’un şu satırlarından anlaşılmaktadır:
‚Pompeius, Megalopolis’i Kulupene ve
Kamisene ile birleştirip bir eyalet haline getirmiştir; son ikisi hem Küçük Armenia hem de Laviansene’ye sınır oluşturur. Burada kaya tuzu ve şimdi
harabe halinde olan Kamisa adlı bir kale vardır.
36 Strabon. XII.3.35. Magie 1950, s.444. Bowersock 1965,
s.45. Kaya 2011, s.130 vd.
37 Strabon. XII.3. 35.
38 Mitchell 1993, I, s.41.
311
Daha sonraki Roma generalleri bu iki ülkenin bir
kısmını Komana rahiplerine, bir kısmını Zela rahibine, bir kısmını da Galatia tetrarkhesleri hanedanından olan Ateporiks’e verdiler‛39.
Augustus, Antonius tarafından tayin
edilmiş olan Ateporiks’in hükümdarlığını
sonlandırmadı. Fakat onu kral olarak tayin
etmediği gibi, onun için ek toprak bağışını ya
da başka bir onurlandırmayı da düşünmedi.
Böylece Ateporiks, ölmüş olduğu İÖ 3/2 yılına
kadar Antonius tarafından kendisine bağışlanmış olan Karanitis’de yerel bir hükümdar
olarak yaşam sürdü. O öldükten sonra çocukları onun krallığının varisi yapılmadı. Çünkü
Augustus, onun başkenti Karana ( Sulusaray)
olan kraliyet topraklarını, yani Karanitis bölgesini Galatia Eyaleti’ne ekledi. Bölgenin başkenti Karana, kent yapılarak Sebastopolis
adını aldı40.
Brigatos’un Krallığı: Amaseia
Brigatos da Ateporiks gibi Antonius tarafından atanmış olan Galat kökenli bir hükümdardı. Fakat onun hakkında da fazla bilgimiz yok. Antonius’un hükmetmesi için ona
verdiği ülke Amaseia (Amasya) kentiydi.
Brigatos da Augustus’un Actium Savaşı’ndan
sonra cezalandırmadığı hükümdarlardandı.
Bu nedenle o, ölmüş olduğu İÖ 2 yılına kadar
Amaseia’da hüküm sürdü. Fakat onun da
çocukları onun krallığının varisi yapılmadı.
Augustus, Brigatos ölünce Amaseia’yı Galatia
Eyaleti’ne ekledi ve Amaseia özgür kent statüsü aldıktan sonra Galatia Eyaleti’nin Pontus
Galaticus bölgesinin metropolisi yapıldı41.
Strabon. XII.3.37. Ayrıca bakınız. Stahelin 1973, s.100.
Magie 1950, s.1185. Kaya 2011, s.131. Bowersock 1965,
s.49.
40 Strabon. XII.3.37. Kaya 2011, s.146. Bowersock 1965,
s.50.
41 Strabon. XII.3.37 ve 39 (Amaseia). Inscriptiones Graecae
ad Res Romanas Pertinentes. (IGRR) Academiae Inscriptionum et Litterarum Humaniorum (Lutetiae Parisiorum)
Collectae et Editae), I-IV (edendum curavit R. Cagnat),
Paris 1927, Roma 1964, III 144. B.V. Head, Historia Numorum. A Manual of Greek Numismatics, Oxford 1911, s.496.
Kaya 2011, s.146. Mitchell 1993, I, s.39. Bowersock 1965,
s.49-50. Magie 1950, II, s.1329. Jones 1971, s.170.
39
312
Kevser Taşdöner
Deiotaros Philadelphos’un Krallığı:
Paphlagonia
Antonius tarafından kral olarak atanan
Deiotaros Philadelphos, Galat kökenli krallar
arasında geçmişi en iyi bilinendir. Onun babası Kastor’du. Dedesi Pompeius’un Anadolu’da yapmış olduğu düzenlemeler sırasında
Toktosagların iki tetrarkhes’inden birisi olan
Kastor Tarkondarios’tu. Kastor Tarkondarios,
Pompeius tarafından ‚kral‛ unvanıyla onurlandırılmış ilk Galat tetrarkhes’i Deiotaros’un
damadıydı. Deiotaros, Kastor Tarkondarios’u
öldürdükten sonra Galatia Krallığı’nı kurmuş
ve Deiotaros ölünce de onun krallığının varisi
torunu Kastor olmuştu. Antonius, Kastor’un
sınırlarını, İÖ 40 yılında ölmüş olan Attalos’un ülkesi Paphlagonia’yı ele geçirerek
genişletmesine izin verdi. Paphlagonia42, Kas-
42
Paphlagonia’yı Pontos Krallığı’ndan ayıran sınır Olgassys (Ilgaz) Dağı’ydı (Jones 1971, s.153). Paphlagonia’nın Anadolu’daki Roma nüfuzu döneminde bildiğimiz ilk hükümdarı ise İÖ 189 yılında Romalı consul Gn.
Manlius’a karşı Galatlara askeri birlikler göndererek
yardım eden Morzios (ya da Morzaeus) idi. T. Livius,
From the Founding of the City (Transl. B. O. Forster, F.G.
Moore, E.T. Sage, A.C. Sclesinger. Eds. T. E. Page vd)
Loeb, London, 1926, 1936, b1940, 1943, 1949, 1951.
XXXVIII. 26. 3 vd. Kaya 2011, s.85. Jones 1971, s.162).
Morzios, İÖ 179 yılında Pontos kralı Phrnakes tarafından
tahtından indirildi. Fakat Morzios, Phrnakes’in Pergamon
kralı II. Eumenes ve Kappadokia kralı Ariarathes’e yenilmesinden sonra yeniden tahtına kavuştu (Jones 1971,
s.162). Morzios’un halefi Pylaimenes idi ve o, Homeros’un eserinden (Homeros, İlyada (Çev. A. Ehat- A.
Kadir) İstanbul 1981, II, 851-855; V. 576-579) bilinen Paphlogonialı Pylaimenes’ten adını almıştı ki bu, Paphlagonia’nın Hellenenizasyonun Pylaimenes’in selefi döneminde başlamış olacağının işaretidir. İÖ 133 yılında
başlayan Aristonikos İsyanı’nda Roma’nın müttefiki
olarak savaşan Pylaimenes’in (Eutropius, Breviariıum
Historiae Romanae. Roma Tarihinin Özeti (Çev. Ç. Menzilcioğlu) İstanbul 2007, IV.20. 1. Orosius, Seven Books of
History Against the Pagans (Transl. I.W. Raymond) New
York 1936, V.102. V.E. Hansen, The Attalids of Pergamon,
Ithaca-London 1971, s.1504 vd) yaşamını ne zaman kaybettiği belli değil. Fakat İÖ 2. yüzyıl sonlarına doğru hem
Bithynia kralı Nikomedes hem de Pontos kralı VI. Mithridates, Paphlagonia’ya göz koydu ve Paphlagonia, bu iki
kral tarafından takriben İÖ 101 yılında fethedildi. Nikomedes ve VI. Mithridates ele geçirdikleri Paphlagonia’yı
aralarında paylaştılar. Paphlagonialılar, Roma’ya gidip
bu krallardan şikâyetçi olunca, Romalılar, her iki krala da
Paphlagonia’yı boşaltmalarını emrettiler (M. A. Kaya,
tor’un ölmüş olduğu 37/6 yılında Galatia Krallığı’nın bir parçasıydı. Fakat Antonius, Kastor’un oğlu Deiotaros Philadelphos’u Galatia
kralı olarak atamadı. Galatia’yı Amyntas’a
verdi ve böylece Deiotaros Philadelphos’a
yalnızca Paphlagonia kaldı43. Actium Savaşı’ndan zaferle ayrılan Augustus, bu savaştan
önce Antonius’a ihanet ederek kendi tarafına
geçen Deiotaros Philadelphos’un krallığını
elinden almadı. Böylece Deiotaros Philadelphos, diğer Galat kökenli krallar gibi yaşamının
sonuna kadar Paphlagonia’da hüküm sürdü.
Onun İÖ 37/6 yılından ölmüş olduğu İÖ 6/5
yılına kadar devam eden takriben 30 yıllık
krallık dönemi hakkında hemen hemen hiçbir
bilgi mevcut değil. Augustus, Deiotaros Philadelphos’un ölmesinden sonra onun krallığını ortadan kaldırdı ve Paphlagonia’yı Galatia
Eyaleti’ne ekledi. Galatia Eyaleti’ne eklenen
Paphlagonia’nın başkenti olan Gangra (Çankırı), artık Galatia Eyaleti’nin bir bölgesi olan
Türkiye’nin Eskiçağ Tarihi ve Uygarlıkları, C.2, İzmir 2012,
s.390. Jones 1971, s.162). Fakat VI. Mihtridates, Paphlagonia’nın Paphlagonia prensinin vasiyetiyle babasının
olduğunu iddia ederek Roma’nın emrine uymak istemedi. Bu arada Nikomedes, oğullarından birisine Pylaimenes adını verdi ve onu çok ustaca Paphlagonia kralı
yaptı. Böylece o, Roma Cumhuriyeti’nin generallerini
ikna edip, onlardan kurtuldu. Fakat Roma Senatosu daha
sonra hem Pontos kralı VI. Mithridates’in hem de Bithynia kralı Nikomedes’in Paphlagonia’yı boşaltmaları
konusunda ısrarlı oldu ve Senatonun kararıyla Paphlagonia ‚özgür‛ ilan edildi. Senatonun bu kararı Paphlagonia’nın küçük prensliklere bölünmesine neden oldu ve
Paphlagonia, Mihtiridates Savaşları sırasında Pontos
Krallığı’nın denetimine girdi. Bu savaşların sonunda
Romalı General Pompeius, Paphlagonia’yı Pylaimens
hanedanından olan Attalos adlı bir yerel lidere verdi.
Böylece Paphlagonia, kral Attalos’un hükümdarlığı altında birleşik bir krallık oldu ve bu krallık Pontus Krallığı
model alınarak hipparkhies’lere bölündü. Strabon’un
(XII.3.41) aktardığı bilgilere göre Bithynia sınırındaki bu
topraklara (Hipparkhies) Romalılar şu adları vermişlerdi:
Potamia, Timonitis, Marmolitis, Kimiatane, Sanisene ve
Gezatorigos (ya da Gaezatorigis: Gaezatoriks’in ülkesi).
Sonuncusu adını bir Galat Tetrarkhes’i olan Gaezatoriks’ten almış gibi görünmektedir. Muhtemelen Gaiztoriks, İÖ 95-66 yılları arasında kendi adıyla anılan bölgede
hüküm sürmüştü. Bakınız. Jones 1971, s.162, 167.
43 Dio, XL.13. 5. Plutarkhos, Marcus Antonius (Çev. M.
Özaktürk) Ankara 1992, XLI.1. Strabon. XII.3.41.
Anadolu’nun Galat Kökenli Kralları: Amnyntas ve Sonrası
Paphlagonia’nın metroplolis’i yapıldı44.
Zimerzoriks: Eumeneia
Hakkında çok bilgi sahibi olmadığımız
Galat kökenli hükümdarlarından birisi de
Zimerzoriks’ti. Onun babasının adı Philomides’ti ki bu ad Zimerzoriks’in Hellenize olmuş bir Galat beyinin oğlu olduğunun işaretidir. Zimerzoriks, Augustus Dönemi’nde bir
Phrygia kenti olan Eumeneia’da hüküm sürdü45. Fakat Zimerzoriks’in Eumeneia ile nasıl
bir ilişkisinin olduğu bilinmiyor. Zimerzoriks’i Eumeneia’da hüküm sürmesi için tayin
eden ilk Romalının Antonius olabileceğinin
işareti, bu kentte basılmış olan sikkeler üzerinde Antonius’un eşi Fulvia’nın portresinin
yer almış olmasıdır. Zimerzoriks’e bu kentte
hüküm sürmek ayrıcalığı Antonius’a hangi
hizmeti dolayısıyla verildiği bilinmiyor. Muhtemelen tek neden, Pompeius’tan beri devam
eden Galatlara karşı sempati geleneğidir. Fakat Augustus, Zimerzoriks’in çocuklarını da
diğer Galat soylu hükümdarlarınınki gibi
babalarının halefi yapmadı.
Sonuç
Galatlar, Anadolu’da yaklaşık 250 yıl
boyunca özgür ya da bağımlı ancak kendi
yöneticileri tarafından idare edilen bir halk
olarak, Anadolu’nun gerek Hellenistik Dönemi’nde gerekse Roma hâkimiyeti döneminde önemli pozisyonlarda aktif siyasette yer
aldılar. Birinci Mithridates Savaşı sonrasında
ise Romalılara en sadık ve güvenilir halkların
başında geldiler. Bu nedenle Mithridates Savaşlarının sonunda, bu savaşları İÖ 64 yılında
44
Deiotaros Philadelphos’un ölüm tarihi bilinmiyor.
Fakat onun ölümünden sonra Galatia Eyaleti’ne eklenen
Paphlagonia’nın başkenti Gangra’nın (Çankırı) kent
statüsünü kazandığı ve bölgenin diğer kenti Pompeiopolis (Taşköprü) ile birlikte milatlarını İÖ 6/5 yılından başlattıkları bilinmektedir. Bakınız. Inscriptiones Graecae ad
Res Romanas Pertinentes. Academiae Inscriptionum et
Litterarum Humaniorum (Lutetiae Parisiorum) Collectae
et Editae). I-IV (edendum curavit R. Cagnat). Paris 1927,
Roma 1964, III. 137. (Gangra’da Augustus’a sadakat
yemini) Head 1911, s.506 vd. Kaya 2011, s.146. Magie
1950, s.465 vd.
45 Kaya 2011, s.131. Mitchell 1993, I, s.40.
313
sonlandıran Gn. Pompeius tarafından ödüllendirildiler. Bu ödülden en büyük payı bir
Galat tetrarkhes’i olan Deiotaros aldı. Pompeius tarafından İÖ 63 yılında ‚kral‛ tayin edilen Deiotaros’un hükmedeceği topraklar Galatia dışından ek toprak bağışlarıyla genişletildi. Galat kökenli soylulara ‚kral‛ unvanı
vererek onların Roma’ya bağımlı krallar olmalarının sağlanması Pompeius’tan sonra
Roma geleneği haline geldi. Zira Iulius Caesar, Marcus Antonius ve Augustus da Pompeius gibi Anadolu’da Roma’ya bağımlı olarak
hizmet edecek krallar tayin ettiler. Böylece
Deiotaros’un ölümünden sonra Galat kökenli
en az yedi kral ( Kastor, Amyntas, Deiotaros
Philadelphos, Adiatoriks, Ateporiks, Brigatos, Zmerzoriks), Anadolu’nun yerel hükümdarları arasında yerlerini aldılar.
Bağımlı kral olarak tayin edilen Galat
kökenli kralların Roma adına en önemli görevlerinden birisi Roma adına hükmettikleri
topraklardaki kabilesel direnişleri pasifize
etmekti. İkincisi Parth tehdidine karşı tampon
görevini icra etmekti. Üçüncüsü bir iç savaşın
tarafı olmak durumunda olan Romalı generallerin kendilerine sadık ve güvenilir olan bağımlı krallara sahip olmak istemeleriydi. Zira
bağımlı krallar, Roma’nın düşmanlarına
düşman olmak, Roma’nın istediği askeri yardımı aksatmadan vermek zorundaydılar.
Fakat bu savaş Roma’nın kendi iç savaşıysa,
bağımlı krallar bu iç savaşta genellikle kendisini tayin eden Romalı devlet adamının ya da
generalinin tarafını tutmak zorunda kalırdı
veya savaşın hangi Romalı lehine sonuçlanacağını doğru tahmin edebilmek zorundaydı.
Her daim seçim yapmak ve ilişkileri sıcak
tutmak çabasında olan bu kralların hükmettikleri topraklar, Pompeius, Caesar, Marcus
Antonius ve son olarak da Augustus tarafından değişikliklere maruz bırakıldı. Fakat sözünü ettiğimiz Romalı liderlerin özellikle ilk
üçü, üzerinde bu derece söz sahibi oldukları
krallıkları doğrudan Roma toprağı yapmayı
düşünmediler. Çünkü başta Galatia bölgesi
314
Kevser Taşdöner
olmak üzere Toros Dağlarındaki kabilesel
yapılanmalar Hellenizasyondan yeterince
nasiplenmemişti. Galatlar, yaşadıkları bölgelerde hala barbar yaşantılarını devam ettirmekteydiler. Romalılar, bu tür barbar yaşam
sorunlarının bir Romalı validen daha çok
yerel bir kralla çözümlenebileceğini düşünüyordu [belkide bu zahmete girmek istemiyordu].
Nitekim başarılı bir general olduğu anlaşılan ve bu nedenle ‚kral‛ tayin edilen
Amyntas’a hükmetmesi için bağışlanan topraklar, kabilesel yaşamın ve direnişin egemen
olduğu Galatia’nın güneyindeki dağlık bölgeydi. Amyntas’ın görevi bu bölgedeki kabilesel direnişleri pasifize etmekti.
İkinci sebep, bu krallıkların Roma ile
Roma egemenlik sınırlarını tehdit eden devletler arasında tampon devlet görevi görüyor
olmalarıydı. Özellikle Amyntas’ın krallığı
olası bir Parth saldırına karşı tampondu.
Üçüncü sebep, Bağımlı Krallar konusunda gelenekselleşmiş Roma nezaketi idi. Bu
nezaket Augustus dönemine kadar genellikle
ihmal edilmedi. Augustus bile galip geldiği
Actium Savaşı’ndan sonra kendi tarafında yer
alan kralları ödüllendirdi ve savaşta Marcus
Antonius’a destek veren kralların bazılarını
azletti. Fakat azledilen kralları tekrar atadı ve
mevcut krallar ölünceye kadar - bir Roma
eyaleti yapılabilecek şekilde sorunsuz krallıkları bile- onların topraklarını Roma toprağı
haline getirmedi.
KAYNAKÇA
Appianus, Bellum Civile (Appian’s Civil Wars,
Transl. by H.White) Vols. I-IV. Loeb,
London 1972.
Atlan, S. ‚Side’de Basılan Amyntas Sikkeleri‛.
Belleten 156, 1975, s.575-607.
Bowersock G. W. Augustus And The Grek
World, Oxford 1965.
Broughton T.R.S. The Magistrates of The Roman
Republic, Vols, 2 ve Supplement, Clevelant, Ohio 1968.
Caesar, Iulius, Bellum Civile. (Civil Wars, Vols.
III, Ed. J. Enderson, Transl. A.G. Pes-
kett) Loeb, London 2001.
____________, Civil Wars (Transl. J.F. Gardner)
Penguin Books, London 1967.
____________, Belleum Alexandrum (Civil
Wars, Vols III, ed. J. Enderson,
Transl. A.G. Peskett) Loeb, London
2001.
Cassius Dio, Historia Romana (Dio’s Roman
History, Eng. Trans.by E. Cary) New
York 1914.
Eutropius, Breviariıum Historiae Romanae. Roma Tarihinin Özeti (Çev. Ç. Menzilcioğlu) İstanbul 2007.
Erzen, A. İlkçağda Ankara, Türk Tarih Kurumu
Yayınları, Ankara 1946.
Hansen V. E. The Attalids of Pergamon, IthacaLondon 1971.
Head B.V. Historia Numorum. A Manual of
Greek Numismatics, Oxford 1911.
Homeros, İlyada (Çev. A. Ehat-A. Kadir) İstanbul 1981.
Hudson C. E. C. ‚The Principal Family at
Pisidian Antioch‛ JNES 15/2, 1956,
s.103-107.
Inscriptiones Graecae ad Res Romanas Pertinentes. Academiae Inscriptionum et Litterarum Humaniorum (Lutetiae Parisiorum) Collectae et Editae).
I-IV
(edendum curavit R. Cagnat). Paris
1927, Roma 1964.
Jones A.H.M. Cities of the Eastern Roman Provinces, Oxford 1971.
Kaya M. A. ‚Ankyra (Ankara) ve Galatlar‛
Kebikeç. İnsan Bilimleri İçin Kaynak
Araştırmaları Dergisi. 9. Ankara 2000.
s. 77-95.
_________, Anadolu’daki Galatlar ve Galatya
Tarihi, Konya. 2011.
_________, Türkiye’nin Eskiçağ Tarihi ve Uygarlıkları, C.2, İzmir 2012.
Levick B. Roman Colonies in Southern Aisa Minor, Oxford 1967.
Lıvıus T. From the Founding of the City (Transl.
B. O. Forster, F.G. Moore, E.T. Sage,
A.C. Sclesinger. Eds. T. E. Page vd.)
Loeb, London, 1926, 1936, b1940, 1943,
1949, 1951.
Anadolu’nun Galat Kökenli Kralları: Amnyntas ve Sonrası
Magie D. Roman Rule in Asia Minor to the End
of Third Century after Chirist, vols. I-II,
Princeton 1950.
Mitchell S. Anatolia. Land, Men, and Gods in
Asia Minor, I, Oxford 1993.
Orosius, Seven Books of History Against the
Pagans (Transl. I.W. Raymond) New
York 1936.
Pelling Ch. ‚Triumviral Period‛. Şurada: CAH
X, 2008, s.1-69.
Plutarkhos, Marcus Antonius (Çev. M. Özaktürk) Ankara 1992.
Reynolds J. ‚The East‛ Şurada: CAH X, 2008,
s.641-875.
Sayar M. H. ‚Antik Kilikya’da Şehirleşme‛
315
XII. Türk Tarih Kongresine Sunulan Bildiriler 12-16 Eylül 1994 (Ankara 1999),
I, s.193-216.
Scullard H.H. From the Gracchi to Nero. A History of Rome from 133 B.C. to A.D. 68,
London-New York 1988.
Stahelin E. Geschichte der kleinasiatischen Galater, Lepzig 1973.
Strabon, Geographika (Coğrafya XII-XIII-XIV
Çev. A. Pekman) İstanbul 2000.
_________, The Geography of Strabo (transl. by
H.L. Jones). Loeb. London.1960.
Sullivan R. D. Near Eastern Royalty and Rome100-30 BC, London 1989.
316
Kevser Taşdöner
Download